Katalog

12 ŞUBAT1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TİPIn tarukış yildooufnu • İZMİR(CumhuriyetEge Bürosıı)-TİP"ın 35. kuruluş >ıldönünü nedeniyle dözenleıen pane] dün tanir'deyapıldı. Galatasaray Üniversicesi öğretim üyesi araştırmacı Artun Ünsal, TfP Genel Sekreterliği ve TBKP Başkanlıgı yapan Nihat Sargın'ın da aralannda bulunduğu konuşmacılar, TlP'in, Türkiye'de ilklere imza atır.ış bir parti oldugunu vurguladılar. PaneJın başlangıcmda bir açıklamada bulunan düzenleme komitesi yetkililen, bundan sonra anma toplantılannı 5 yılda bır yapacaklannı belirttiler. 'Dünya Barış Yuruyuşu' • İstanbul Haber Servisi - Çeçenya Insan Haklan Komitesi. dünyada savaşlann sona ererek banşın egemen olması içın bugûn "Dünya Banş Yürüyüşû" başlatacak. Çeçenya tnsan HakJan Komitesi Başkanı Said Emin Ibragimov, dünyada sûrekli büyûyen bir savaş tehlikesi bulunduğunu belirtti. Öte yandan Altındağ Belediyesi ve Kafkas Çeçen Dayanışma Derneği'nce düzenienen "Şeyh Şamil'den bu yana Çeçenistan mücadelesi" konulu program dûn Ankara Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapıldı. Fuhuş operasyonu • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Emniyet Müdürlügü Basın Protokol Şube Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, önceki akşam 20.00-24.00 saatleri arasında Karaköy'deki genelevlerde, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı toplam 300 personelin katılımıyla genel bir kontrol yapıldı. Yapılan arama ve kontrollerde 600 kişinın gözaltına alındıgi ve bunlardan 71 'i hakkında çeşitli suçlardan yasa) işlem yapıldığı bildinldi. İşadamı Özditek'e silahlı saldırı • BURSA(AA)-Özdilek Havlulan'nın ve Bursa- Ya/ova karayolu üzerindeki Özdilek Alışveriş Merkezi'nin sahibi işadamı Hüseyin Özdilek, dûn sabaha karşı silahlı saldınya uğradı. Özdilek, saldından yara almadan kurtuldu. Bursa Emniyet Müdürü Ahmet Demir. yaptığı açıklamada, Hüseyin Özdilek'in sabaha karsı saat 04.00 sıralannda otomobiline binmek ûzereyken iki kişinin silahlı saldınsına uğradığını bildirdi. Demir, kimlikleri belirlenemeyen saJdırganlann yakjn mesafeden ateş ettikJerini, mermilerin Özdilek'in otomobılinin ön kapısına ve jantına isabet ettiğini söyiedi. Dominik'te düşen uçak • BONN (AA) - Dominik açıklannda denize düşen ve 189 yolcu ile mürettebatın öldüğü Boeing 757 tipi uçağın bağlı olduğu Birgen Air şirketınin bir uçağının daha önce de tehlikeyle karşı karşıya kaldığı ileri sürüldû. Almanya'da yayımlanan haftalık Der Spiegel dergisinin haberinde 1994 yılı mayıs ayında Viyana- Paris seferini yapan Birgen Air'e ait DÇ-9 tipi uçağın çatısında bir yırtılma meydana geldiği, pilotlann acil iniş istedigi belirtildi. Acil iniş sırasmda tekerlerin birinin yandığı ve kazada iki hostesin de yaralandığı kaydedildi. Açıklama _l Haber Merkezi - Sıvas Valisi Aydın Güçlü, gazetemizin 11 Şubat 1996 tarihli sayısında yer alan "69 köy haritadan silinecek" başlıklı haberle ilgili olarak bir açıklama yaptı. Vali Güçlü, boş olduğu gerekçesiyle 69 köyün tüzel kişiliklerinin kaldınlmasınm söz konusu olmadığını, köylerin tüzel kişiliklerinin saklı kalacağım söyiedi. Vali Güçlü "Bahse konu çalışma 1995yıhnda (Tûrkiye genelinde nüfiıs •sayımı yapılmadığı için çeşitli konularda özellikJe köylere götûrülecek hizmet konulannda ihtiyaç duyulan mevcut köy nüfiıslannın tespiti için il genelindeki 1250 köy ve 757 mezrada günümüzde mevcut nüfusun tespiti çalışmasıdır" dedi. ANAP ve RP liderlerinin bugün yapacaklan görüşme ertelendi Ydmaz-Erbakaıı çarşambayaDÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Hükümeti kurmakla görevli ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, RP lideri Necmettin Erbakan'la bugün gerçekleşmesi beklenen görüşmesi çarşamba gününe ertelendi. Görüşmenin ertelenmesine, iki lider arasında son günlerde gündeme gelen görüş aynlıklannm yanı sıra başbakanlık konusunun neden olduğu öğrenildi. ANAP lideri Yılmaz, son görüşmesini Erbakan'la yapacak. Yılmaz'ın daha önce açıklanan programına göre bugün saat 11 .OO'de yapılması gereken görüşme, RP'nin isteği üzerine çarşamba gününe ertelendi. Alınan bilgiye göre RP, ANAP lideri Yılmaz ve bazı yöneticilerin son günlerdeki açıklamalannı kıncı ve rencide edici buldu. Bu nedenle tavır alma karan aldı. Erbakan'ın başkanliğında dün toplanan RP Başkanhk Divanı, Yılmaz'ın "RP'ye hlçbir öneriyle ghmeyeceğim, sadece göriişmek için gideceğûn" sözlerinı değerlendirdi. Yılmaz'ın bu yaklaşamını "yasak savma"olarak nitelendiren Erbakan ve kurmaylan, bugün yapılacak görüşmenin şimdilik ertelenmesi karan aldılar. Toplantıda, yann yapılacak RP grup toplantısmda, Yılmaz'ın sözlerinin ne anlama geldiğinin tartışılması benimsenirken iki partinin liderinin çarşamba günü bir araya gelip gelmeyeceklerinin de karara bağlanacağı bildinldi. ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Güney ile RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan'm, konuya ilişkin olarak yaptıklan ortak açıklamada şöyle denildi: "12 şubat pazartesi günü (bugûn) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın RP Genel Başkanı Necmettin Erabakan ile yapacağı görüşme, taraflann karşıhidı mutabakan ile 14 şubat çarşamba günü saat 11.00'e erteJenmiştir.'' ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keceriler. CHP İstanbul liKadın Kongresi'nde konuşan Ali Topuz, ÇiDer'in hukuk bügisinden yoksurugec anlayan biri oldugunu öne sürdü. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) Topuz:Rejimi Çüler tikodıİstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Kadın Kongresi'nde ko- nuşan CHP Genel Başkan Yardım- cısı Ali Topuz, başbakan olmadığı hükümet formüllerine "hayır" di- yen DYP Genel Başkanı Tansu Ç0- ler'i sert biçrmde eleştirdi. Çiller'in, sorunlan ancak bir baş- kası anlattığı zaman anlayabildiği- ni belirten Topuz, "ÇiIJer, hukukbil- gisinden adamakıllı yoksundur" dedi. Ali Topuz, Çiller'in siyasi de- neyler, siyasi yaklaşım ve siyasi terbiyeden yeterince nasibini al- madığı için rejimin önünü tıkadı- ğını savundu. CHP İstanbul Kadın İl Kongre- si, dûn Mecidiyeköy Kültûr Mer- kezi'nde yapıldı. AyşenurBabçeka- pıh ve Muazzez Çelebi'nin yanştı- ğı kongrede, Çelebi 239 oyla baş- kanlığa seçilirken, Bahçekapı ise 236 oy aldı. Kongreye, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz, İs- tanbul milletvekilleri Algan Haca- loğlu, Ahmet Güryüz Ketenci. es- ki Devlet Bakanı Aysel Baykal. ANAP II Başkan Yardımcısı Birsen V^nazer ile çok sayıda kadın par- tili katıldı. Divan Başkanhgı'm Ay- sel Baykal 'ın yapöğı kongrede 600 delege oy kullandı. Saygı duruşu ve faaliyet raporu- nun okunmasından sonra söz alan Topuz, seçim sonuçlannı ve hükü- met kurma çalışmalannı anlattı. CHP'nin sanctlı birbirleşme yaşa- dığına dikkat çeken Topuz, parti- nin özeleştiri sürecinden geçmesi gerektiğini belirtti. CHP'nin yenı hükümetin kurul- ması için üzerine düşen görevi yap- maya çalıştıgını kaydeden CHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Ali Topuz, hükümetin kurulamamasını Çil- ler'in başbakanlıkta ısrarcı olması- nabağladı. Parlamentersistemin, başbakan- lık noktası ile yozlaştınldığını söy- leyen Topuz, şöyle konuştu: "Turgut Ozal dönemiyle birlik- te bu iilkede cumhurbaşkanlan ve başbakanlara olmaması gereken yetldler vcrfldi. Sanki Türkiye'nin sorunlannı bir tek kişi çözecekmiş, Türkiye'yi o kişi kurtaracaknuş gi- bi. Siyasi deneyler, siyasi yaklaşım ve siyasi terbiyeden yeterince nasi- bini almadığı için rejimin önünü h- kıyor. Türk kadınını temsilen elde etmiş olduğu görevi onun gerektir- diği bilgi. beceri ve anlayış Ue yeri- ne gctirememektedir." Konuşmasmda ANAP'a da çatan Topuz. "ANAP, RP ile sorunlar va- şamasaydı, Mercümek olayı ortaya çıkmasaydı, Erbakan telaşa kapıhp Iran'la bağlantısını ortaya koyma- saydı, iki parti bugün koaitsyon oluş- turuyor olacakb" dedi. Ali Topuz, olası birerken seçim- de CHP'nin halkın daha fazla des- teğini alacağını savundu. Kadınlann sorunlannın ülke so- runlanndan soyutlanamayacağını belirten Ayşenur Bahçekapılı ise "Kadm eğnimden sryasete kadar her alanda 7orlanryor. Sorunlann çözümü elbette sistemin rvıleşmesi- ne baglıdır" dedi. Türk annelerinin çok acı çekti- ğini belirten Bahçekapılı, annele- rin artık evlatlannın ellerini demir parmaklık arkasından tutmak iste- mediğini, çocuklannın fotoğrafla- nnın altında a kayboWu"sözcüğû- nü görmek istemediklerini belirt- ti. Muazzez Çelebi ise kadınlan CHP'nin'alti ok'una sahip çıkma- ya çağırdı. Kadınlann yeni bir yaşam, yeni bir kültür ve yeni bir devlet anlayı- şı istediğini söyleyen Çelebi, er- keklerin ayncalıklanndan vazgeç- meleri gerektiğini savundu. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, partisinin Türkıye'yi hükümetsiz bırakmamak için bütün partiIere ve dolayısıyla da RP'ye açık oldugunu bildirdi. Kececiler, şunlan söyiedi: "Diğer partflere yapbğumz gibi gibi RP'ye de koalisyon önereceğiz. Saym Erbakan'a dönüşümlü başbakanlık önereceğiz. Tabii ilk sıra ANAP'ta olacak. Kamuoyunu Erbakan'a hazuiamamız lazun. Hoca, seçimlerden bemen sonrasında olduğu gibi mûlayim otursa, hükümet kurmakla göreviendirdikten sonra bize geldiği gibi gelirse mesele çözülür. Dönüşümlüyü reddederlerse bu iş biter." Mehmet Kececiler, genel başkanı Yılmaz'ın son günlerdeki Erbakan'a yönelik eleştirel sözleri ile ilgili olarak, "Bu demeçler, 'Sayin Erbakan bulunmaz hint kumaşı değilsin, seninle koalisyon yapmanın bedelleri var' demektir" dedi. "DYP'den 20 kişi karar verip bir dekJarasyon j-avimlasalardı, şimdiye kadar çözüm bulunurdu '' diyen Kececiler. böyle bir gelişmeyi de son dakikaya kadar bekleyeceklerini bildirdi. Kececiler, aynca BBP'lilerin aynlsalar bile ANAP'la birlikte hareket edeceklerinı söyiedi. Kececiler, BBP'lilerden her koşulda destek beklenemeyeceğini de belirtirken, "Örneğin, BBPTflerSa>ın Ece\it'in başbakaniığını kabul etmiyoriar, yani iiçüncü bir kişinin kim olduğu na bakarak destek verecekier. Geçen dönemde DYP-MHP ilişkisi nasüdı. ANAP iktidannda da BBP öyle olacak. Koşulsuz destek vermeseler de bü\ük ölçüde bizimle beraber olacaklar" dedi. ANAP Ankara Milletvekilı Cemil Çiçek de, RP'nin temel probleminin meşruiyet problemi oldugunu belirtti. Çiçek. ANAP Genel Başkanı Yılmaz ile DSP lideri Bülent Ecevit arasında seçim öncesi başlayan, seçimden sonra gelişen diyaloğa da tepki gösterdi. Çiçek, Ecevit'in ANAP'ın DYP ile bir koalisyon kurarak erimesinı istediğini ileri sürerek, "Herkes kendi tşine baksın. Ecevit aklını kendine saklasın' dedi. lA' ' arahk seçimlerinde ANAP" ' listelerinden seçimlere giren BBP'li 8 milletvekilinin partilerine geri dönme karan aldıklan bildinldi. ANAP'a karşı vefa borçlannı ödediklerini ve koalisyon görüşmelerinde DYP Genel Başkanı Tansu ÇiHer'e karşı Mesut Yılmaz'ı zordurumda bırakmamak için bugüne kadar aynlmadıklannı belirten ANAP Kayseri Milletvekili Reccp Kırış. "Partimize dönme zamanı gddi'' dedi. DYP'li Cölhan: Yılmaz muhaliflere bel bağladı OSMANAYPOĞAN ANKARA - DYP'de ANAYOL'un tıkanmasının yol açtığı iç çekişme sürüyor. Muhalif milletvekilleri, Tan- su ÇiIIer'e, başbakanlıktaki ısranndan vazgeçmesi ve üçüncü kişinin başbakanhğı- m kabul etmesi için baskı yapmayı sürdürüyor. DYP yönetimi de muhalif miliet- vekillerini Disiplin Kuru- lu'na vermeye hazırlamyor. Grup Yönetim Kurulu, disip- lin suçu işledilderi ileri sü- riilen milletvekillerinin du- rumunu bugün yapacağı top- lantıda ele alacak. Muhalif milletvekilleri bugün ve ya- nn bir araya gelerek DYP yönetimine karşı tavırlannı netlestirecekler. Bağlayıcı gnıp karan ve muhaliflere ihraç tehdidi içe- ren GtK karanna karşın mu- halif seslerin yükselmeye de- vam etmesini normal karşı- ladıklannı belirten DYP Teş- kilat Başkanı Mehmet Göl- han, "Her partide olduğu gi- bi bizim deorganlanmız var. O konudaonlangrupve GİK karanna aykın, disipline ay- kın görihorlarsa gerekh' so- ruşturmavı yapaıiar. Onla- nn savTinmasmı aluiar. Ge- rekli cezajı verirler" dedi. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan Gölhan, parti için- de kamuoyuna yansıtıldığı gibi büyük bir hareket ya- şanmadığını belirtirken,< *Yd- maz da anlaşılan onlara bel bağladı galiba. Ama, hiç on- lann umduğu gibi 20-30 Id- şi çdanaz. Kimse merak et- mesm" diye konuştu. Gölhan, Tansu Çiller'in başkanlığın- da toplanan Başkanhk Di- vam'nda muhaliflerle ilgili "Onlan disipline verin" di- ye bir değerlendirme yapıl- madığını sa\-unurken, "Ha- şa böyle bir şey konuşmadık. Grup Yönetim Kurulu ve Grup Disiplin Kurulu gere- ğini vapacak" dedi. Muhalif milletvekillerinin üçüncü kişinin başbakanlı- ğında ısraretmelerini önem- semediklerini ifade eden Gölhan, bu ısrarlann DYP'nin tutumunu değişrir- meyeceğini söyiedi. Gölhan, aralannda DYP'nin ağrr top- lan olan Devlet Bakanı Ca- vitÇağlar ve tzmir Milletve- kili Rnat Serdaroğhı ile Or- du Milletvekili RefaiddinŞa- hin'in bulunduğu muhalif milletvekilleri için, "Bun- lar, bir-iki lâşL Malum kişt- ler" tanımlamasında bulun- du. "Disiplin Kurulu'na veril- me veihraçedilme" tehdidi- ne karşın üçüncü bir ismin başkanlığında ANAYOL hü- kümeti kurulması için ısrar- lannı sürdüren muhalif mil- letvekilleri ise DYP yöneti- mine karşı birleşmeye çalı- şıyor. Cavit Çağlar, Rıfat Ser- daroğlu ve ^kadaşlannı ya- nına çekmeyeçalışırken. Ser- daroğlu ve bir grup millet- vekilinin hafta içinde yapa- caklan toplantılar sonunda DYP yönetimine karşı bir deklarasyon yayımlanması bekleniyor. RP'li Gül, ANAP'a ön şartlannm olmadığını söyiedi 'Ecevit din düşmanı'• Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, "Koalisyon görüşmelerinde ANAP'a ön şartımız olmayacak. Ancak, dönüşümlü başbakanlığın olmayacağını anlatınz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'nin ANAP'ın dönüşümlü başbakanlık önerisine ret yanıtı vereceği bildinldi. RP'li TBMM Başkanvekili Yasin Hatipoglu, "Bizim dönmeye, dönüşmeye akhmız ermez. Erbakan 6 miKon oy aidığ] seçmenine karşı sorumludur. 'Sayın Yılmaz, siz başbakan olun, biz devlet bakanlığı ile ıdare ederiz' demesi mümkün değiP dedi. Yılmaz'ın nafile tunınu tamamlayarak görevi iade etmesini isteyen Hatipoglu. bu süreçte Erbakan'ın yeniden görevlendirilmesi ve Yılmaz'ın da tabanınm sesine kulak vererek RP ile koalisyon yapması gerektiğini söyiedi. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül de dün düzenlediği basın toplantısmda, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a herhangi bir önkoşul götürmeyeceklerini, ancak BBP'nin aynlmasmın gündemde olduğu bir ortamda "dönüşümlü başbakanlığın olmayacağını anlatacaklannı" söyiedi. 'Din dflşmanhğı^ Gül, ANAP'ın "laiklik" adı altında din düşmanlığı yapmalcla suçladığı DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in etkisinde kaldığını öne sürdü. RP Genel Başkan Yardımcısı Gül.halkm acil olarak ülkenin sorunlannı çözecek bir hükümet beklentisi içinde oldugunu vurgulayarak Meclis aritmetiğınde Gül - 'DSP Genel Başkanı Ecevit, la- iklik adına din düşmanhğı yapryor." en uygun koalisyon hükümetinin de RP-ANAP hükümeti olabileceğini söyiedi. ANAP'ın. "laiklik adı aranda din düşmanlığı yapan DSP'nin etkisinde kaldığını" savunan Gül, şu görüşleri dile getirdi: "ANAP'ın bu tavnna akıl erdiremiyoruz. Ecevit büyük bir kıskançlık içinde ilkesizce davranıyor. Bir süre önce, 'Bize en yakın RP'dir' diyen ve ilk devrinı olduğu zaman İran'a övgüler yağdıran da kendisiydi. Ancak, Ecevit'in bu saldınlan yeni değildir. Bunlan daha önce de yapmıştır ve RP'ye saldınlan nedeniyle mahkûm olmuşrur." Gül, hükümetin kurulması konusunda iyi niyetli olduklannı, ancak RP'nin "Her ne pahasına olursa olsun hükümette olalun" diyen bir parti olmadığını savunarak bugün Erbakan ile bir görüşme yapacak olan Yılmaz'a karşı önyargısız ve önşartsız bir yaklaşım sergileyeceklerini söyiedi. ANAP'ın Ecevit'in etkisinden kurtulmasını dileyen Gül, gazetccilerin sorulannı da yanıtladı. Gül. "dönüşümlü başbakanlık" modeline sıcak bakmadıklannı belirterek. "Biz önşartsızız. Uzlaşmacı bir ta>ır içindcyb- Bunlan dinleriz. Bunun olmayacağını kendilerine anlatuız. Arada bu kadar milletvekili farkı varken ve BBP'nin aynlma noktasma geldiği bir durumda bunda diretümesini de doğru bulnnıyornz" diye konuştu. Bir gazetecinin, "DYP, ANAP'a yanm elma sundu. Siz elmanın ne kadannı >ereceksiniz" sorusuna Gül, "çeşitli taktiklerle vakit geçirme niyetinde olmadıklan, ülkeye hizmet edebilecekleri ve ANAP ile iyi bir koalisyon hükümeti kurabüecekleri" karşı lığını verdi. Iran devrimini övme Abdullah Gül, "Hükümetin kurulamamasında Ece\it'i suçluyorsunuz. Bu konuda Erbakan'ın İran devrûni ve dinaria ilgili söylediklerinin payı yok mu" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Bunlar tamamen bahanedir. Her ülkenin bir milli günü var. Saym Erbakan da İran'ın milli gününe kablmıştır. Diğer devlet adamlan da katılmtştır. Bu bir nezaket olayıdır. Sayuı Ecevit de devrim sırasında İran'a övgü dohı sözler sö\ lemiştir. Dinar meselesine geünce, kjmscnin Türk Lirası'nı değiştirme gibi bir niyeti yokrur. Zaten, Türkiye şu anda dinar kuüanryor. İslam Kalkmma Bankası'ndan alınan kredi ve buraya olan borç dinar üzerinden hesaplannor ve ödemyor." RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, Ecevit'in sürekli çarpıtma yaptığını ileri sürerek, "Bu, onnn huyudur. Ama eğer ANAP, bu partinin etkisinden kurtulamayacaksa onlann bileceği iştir" diye konuştu. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtVKAYA İnfaz... Gazetelerin başlıklan hemen hemen aynıydı: İstan- bul Bahçelievler'de hücre evine baskın, 3 ölü... Fotoğraflara bakıyorum her zamanki gibi... Bir üçlü oturma koltuğu... Mavi üzerine san, kırmızı çiçek desenleri... Koltu- ğun üzerinde değişik çap ve markalarda beş ayrı ta- banca... Yerde mavi, kırmızı, san renklerin egemen olduğu bir halı... Halının üzerinde üç genç insan kanlar içinde upu- zun yatıyor... Üstleri beyaz bir patıskayla örtülü... Yan tarafta bir televizyon, bir küçük kitaplık... Öldürülen üç kişiden ikisi kadın... Ayten Korkulu ve Meral Akpınar... Birisi erkek... Fuat Perk... Ga- zete haberlerine göre bu üç insan DHKP-C militanı... Üç genç insanın vücudunun çeşitli yerterinde kur- şun deliği bulunuyor... Gazeteciler polisten aldıklan verilere dayanarak olayı şöyle yazmışlar: Polisler, Bahçelievler Ordu Caddesi'ndeki 35 nu- maralı Akgül Apartmanı'nın 16 numaralı dairesinin kapısını çalmış. Kapıyı açan kişi karşısındaki polisle- n görünce içeri girip ateş açmış. Böylece çatışma çık- mış. Üç genç insan çatışma sırasında ölmüş... Siz bu senaryoya inandınız mı? Ben inanmadım!.. Polisın Akgül Apartmanı'na geldiği, burada üç ki- şiyi aradığı doğrudur elbet. Bu üç kişinin DHKP-C ör- gütüyle bağlantılı olduğu da düşünülebilir. Ama, po- lise ateş açmaları insana pek inandırıcı gelmiyor. Bu- nun düpedüz bir yargısız infaz olduğu bal gibi görü- lüyor. Polis, canlı yakalayabileceği üç genç insanı öl- dürüyor. Polisin ve güvenlik güçlerinin terörle mücadele et- mesi başka bir iştir, hukuka inanmayıp cezalandırma- sı başka bir iştir. Polisin görevi suçluyu yakalayıp adalete teslim et- mektir, öldürmek değil!.. Sıvas'ta yaşanan acı da böyledir... Elbet Sıvas'ta güvenlik güçleri terörle mücadele edecektir. Aklı başında hiç kimse teröre alkış tutmaz, terör eylemlerini desteklemez. Devletin güvenlik güç- leri de 'terörû önleyeceğım' diyerek halk üzerinde 'fe- rör' estirmez, herkesi potansiyel suçlu görmez... Üs- telik terörle mücadele edilirken kimi güvenlik güçle- ri elleriyle 'kurt başı' işareti yapamaz. Yaparlarsa, bu mücadelenin 'terörle'değil, kendileri gibi düşünme- yen kişilerle olduğu ortaya çıkar... • • • Polisin evde kıstırdığı bu üç genç insanın kaçabil- me olasılığı var mı? Yok!.. Ev kuşatılmış durumda... Bu üç genç insanın polise ateş etme olasılığı var mı? Yok!.. Çünkü polis içeriye girip ateşe başlıyor, sözde ça- tışma beş dakika sürüyor, üç genç insan delik deşik ediliyor... Üç genç insanın üzerinden giysileri neden çıkanl- dı? •• ı Işte burası çok önemlidir. Eğer giysileri üzerierin- den çıkarılmasaydı polisin kaç metreden ateş afjtığı anlaşılacaktı... Bu olay unutulup gıdecek birkaç gün sonra... Kimler olayı öğrenince şöyle demiş olabilir: "İyi oldu, onlar da masum insanlan, polisi öldür- müyor mu?" Hep yineliyoruz: "Terörün sağı solu, dincisi dinsızi olmaz..." Biz böyle yazınca kimi mektuplar alıyoruz... Bize gözdağı vermek isteyenler şöyle diyor: "Ayağını denk al, yol yakınken geriye dön... Biz halkımız için savaşan halk savaşçılanyız..." Bir yandan kendilerini halk savaşçıları olarak gö- renler polisi, bekçiyi, askeri, işadamını öldürüyor; öte yandan polis de evlere baskın yapıp genç insanlan delik deşik ediyor, Sıvas'ta güvenlik güçleri elleri ile 'kurt başı' işareti yaparak sözümona terörle müca- delede bulunuyor... Bu gidiş de bizi çıkmaza sürüklüyor gün gün... • • • Içine dönük toplumlarda iletişim eksikliği vardır. Bu iletişim eksikliği de tepkileri üretiyor. Istemlerini zor- la kabul ettirmek isteyenler şiddete başvuruyor. Hu- kukun üstünlüğü böylece ortadan kalkıyor. İnsan haklannı ihlal 1996 Türkiyesi'nin fotoğrafını oluştururken Sıvas'tan Güzelkonak'a dek uzayıp Bah- çelievler'de noktalanıyor... Toplum olarak bu tür cinayetlere tepkisiz kahrsak ne demokrasiden ne de hukuk devletinden söz ede- biliriz... Eline silahı alan gemi de kaçınr, adam da öldürür, köy de basar... Devletin polisi ise suçluyu yakalayacağı yerde onu öldürürse bu ülkede terör önlenmez... Güvenlik güçleri, suçluyu yakalayıp adalete teslim edecek. Suçlunun cezasına adalet karar verecek... 1996 Türkiyesi'nde suçluya cezayı hukuk değil, güvenlik güçlerinin elındeki silah veriyor. YDH'de Boyner eleştirildi Anadol: Polîtîka hobi değîldir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Yö- netim Kurulu üyesi Hüseyin Ergül, Genel Başkan Cem Boyner'i eleştirerek partide- ki iletişimsizliğe son veril- mesi gerektiğini söyledi. Genel Koordinatör Kemal Anadol da partide birçok kişinin politikayı hobi ola- rak gördüğünü belirterek bunu eleştirdi. YDH'nin, Karayoliarı Genel Müdürlüğü'nde ya- pılan parti konferansında. 24 Aralık seçimlerindekı başarısızlığın nedenleri ir- delendi. Genel Başkan Cem Boyner'incleştirildiği kon- feransta, YDH'de pek çok kişinin politikayı bir hobi olarak gördüğü vurgulan- dı. YDH Genel Yönetim Ku- rulu üyesi Hüseyin Ergül. "Genel Başkan Cem Boy- ner'le basın yoluyla habcr- leşmemeliviz. YDH bir ile- tişim ağı oluşturmahdn-'' di- ye konuştu YDH'nin bir erişim projesi yaratması ge- rektiğini kaydeden Ergül, "Ağustosböeeği tipinden ka- nnca tipine dönüşmek zo- nındajTiE'' dedi. Ergül, her YDH üyesinin en az 10 da- kikasını partiye ayırması- nın bir zorunluluk olduğu- na işaret etti. Genel Koor- dinatör Kemal Anadol da YDH'de birçok kişinin po- litikayı bir hobi olarak gör- düğünü belirterek şunlan söyledi: "Hiç kimseden 24 saati- ni politikayj a>ırnıasını bek- leyemeyiz. Ama politika, pul biriktirmek, balık avlamak da değildir. Politikayı hobi olarak görenlere karşı çık- mahyE." YDH Genel Başkan Yar- dımcısı Tınaz Titiz ise par- tilcrinin bir işletme gibi ça- lışması gerektiğini söyledi.