29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 1996 PA2ARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER YOK, Universitelere Zarar Vermekte YÖK ortadan kaldınldıktan sonra ünıversıtelerarası eşgudum ve planlama sorunlan "Ünıversıtelerarası Kurul", Mıllı Eğıtım Bakanlığı ve De\let Planlama Teşkılatı"nın normal çalışmalan ıçınde çozumlenebıhr Prof. Dr. MUSTAFA A. AYSAIV Y enı YOK başkanının hantal, kapalı ve polıtı- kaya bulaşmış bıçımde gelışen YÖK'u yenıden canlandırmak ıçın bır dızı onleme başvurdu- ğu Ankara dan gelen haberler arasında- dır Iyı nıyetlı olduğundan kuşku duyma- dıgımız bu çabalann da sonuç vermeye- ceğıne ınanıyoruz Çünku, unıversıtenın temel özellığı, hıçbırmerkezı orgute bağ- lı olmadan (ozerk olarak) ulusal ve ulus- lararası bılımsel çalışmalara katkıda bu- lunmaktır Bu temel ozellıge aykın bulu- nan merkezı bır orgutun çabalanyla unı- versıtelenn lyıleştınlmesı olanağı vok- tur 1982 den ben YOK bu konuda sayı- sız kararlar vermış ama unıversıtelen ıyıleştırememıştır • Son 10 yılda YOK. daha çok I982'den once ünıversıtelerde ve bırden çok unıversıte ıle ılgılı ıse "Üniversitele- rarası Kurul"da çozumlenen sorunlarla ılgılenmıştır Oncekı donemde ünıversı- telerde ve hatta fakultelerde çozumlenen profesorlük doçentlık, doktora unvanla- nnın venlış bıçımını saptayan yonetme- lıklenn, bır suru emek ve para harcana- rak YOK tarafından yenıden yayımlan- ması, bu konulardakı kararlan ıyıleştır- memış, kotuleştırmıştır Boyle olmasa, yenı YOK başkanı "Doçentlik Eğiti- nynı ozel bır ınceleme konusu yapmaz- dı Boyle olmasa, unıversıte dışında ye- tışmış kışılere, bu unvanlar bonkorce da- ğıtılmazdı # YOK. universitelere devlet butçe- sınden sağlanan olanaklan azaltmıştır 1982'den once fakultelere sağlanan araş- tırma ve yayın odeneklennden çoğu, YOK'e ve rektörluklere aktanlmış bu yuzden fakultelerde araştirma yapılamaz ve son yayınlar elde edılemez olmuştur Enflasyon, bu konuda ıyı hesap yapılma- sını onledıgı ıçın. YÖK un bu zaran top- lum tarafından açıkça gorulmese bıle, ıçınde olanlarca gorulmektedır 1982'den ben unıversıte, fakulte, enstıtu ve yukse- kokul ıle oğrencı ve oğretım uyesı sayı- lan hızla artmış, buna koşut (paralel) ola- rak odeneklenn toplam tutan da enflas- yon nedenıyle artmış gorunmuş, ancak ünıversıte öğretım bınmlen. oğretım uyesı ve oğrencı başına düşen reel (enf- lasyona gore duzeltılmış) odenekler tu- tan hızla azalmıştır # Öğretım uyesı yetıştiıme ışını ustu- ne alan YÖK, bu alanda çok başansız kalmıştır 1982 'den once fakultelerde yo- ğunlaşan bu ışlevın merkezıleştınlmesı, genç araştırma görevlılenne zarar ver- rruştır Yenı YOK başkanı bu zaran on- lemek ıçın bır "Araştınna Gdiştırnıe Ku- rulu" kurmuştur Oysa bu konuda mer- kezde yapılabılecek çok şey yoktur # Çağdaş eğılımlerle taban tabana zıt bır merkezı yonetım anlayışı ıçınde oğ- rencılenn ve öğretım uyelennın gûnluk yaşantıları ı,ok zorlaşmıştır Bunun te- mel nedenı bu koşullarla ılgılı kararla- nn fakulte yuksek okul ve enstıtulenn koşullannı bılmcyen YÖK uyelennce ve- nlrruşolmasıdır Oğrencılennve oğretım üyelerının gereksınımlenne uymayan merkezı kararlar yuzunden 10 yıl once bınbır fedakârlıkJa kurulmuş bulunan hu- zur ortamı, buyuk olçude bozulmuştur Oğrencılere not verme yontemı ıle ılgılı YOK yonetmelığı bu kararlann tıpık bır orneğıdır Bu merkezı kararlann kotu so- nuçlannı en ıyı gosteren son ornek, unı- versıteye gınş sınavı başvuru belgesı alış sırasında yağmuraltindaoğrencılennve velılenn 10-12 saat beklemelenne neden olan karardır Yenı YOK başkanı aşağı- dakı onlemlenn uvgulanması ıçın çalışır- sa. sanıntn bu toplum ve unıversıte top- luluğu ona mınnettar kalacaktir Onlemler Bız ulkemız ve unıversıtelenmızın ge- leceğı ıçın yararlı gorduğümuz onlemle- n sıralayalım 1) Bu alanda alınabılecek en önemlı onlem, YOK'ün bır daha canlanmamak uzere ortadan kaldınlmasıdır 1984'ten- ben ulkeyı yoneten butun hukumetler, bu çok anlamsız ve unıversıte ozerklığı ıle bağdaşmayan kurumun kaldınlması gerektığını seçım kampanyalannda soy- lemışler, ama bu yonde hıç adım atma- mışJardır Bu kurumun kaldınlması ıçın anayasanın ve 2547 sayılı kanunun YÖK'le ılgılı hukumlennın yururlukten kaldınlması gereklıdır Sıyasal bakımdan ne kadar zor olursa olsun, bu onlem alınmadan ünıv ersıte so- runlannaçozum bulunamavacaktır Çün- ku bılımsel çalışma ortamından uzakta- kı kurul ve uyelen aşağıda onenlen on- lemlenn uygulanabılmesını onleyecek ve baltalayacaklardır 2) 2547 sayılı kanunun YOK teverek- torluklerde merkezıleştırdığı ışlevlenn tumu, akademık çalışmalann odaklaşma yen olan fakultelere lade edılmelıdır Rektorluklenn konumu ve orgutlenme bıçımı, tum fakultelerde yapılan çalış- malann yonetılmesıne olanak verme- mektedır Rektorlukler eskıden olduğu gıbı sadece fakultelerarası eşgudumu sağlamakla sınırb olmalıdır 3) 2547 sayılı kanunla tuzel kışılıkle- n ellennden ahnan fakultelere yenıden kışılık kazandınlmalıdır 4) 2547 sayılı kanunla rektörler ve de- kanlarda merkezıleşmış bulunan fakulte yönetımı ıle ılgılı yetkıler 1980 oncesın- de olduğu gıbı, fakultelenn genel kurul profesorlerkurulu ve yonetım kurulu gı- bı organlanna tade edılmelıdır 5) 2547 sayılı kanunun getırdığı en za- rarlı değışıklıklerden bın, oğretım uyesı yardımcılannın durumu ıle ılgılı- dır "Asistanhk" görev ını "AraşürmaGö- revlileri" adı altında yenıden duzenleyen 2547 sayılı kanun. aslında "öğretim üje- si yardımcıbğı" gorevlennı ortadan kal- dırmıştır "Oğretim uyesi yardımcıhğı" ışı, unıversıtelenn en onemlı ışlennden bındır ve bu ışın yenıden duzenlenmesı zorunludur 2547 sayılı kanunun kuralla- n ıçınde unıversıtelenn, araştınna. oğre- tım ve danışmanlık ışlennın ıyı yurüme- mesının asıl nedenı budur 6) Unıversıte çalışmalannın ıçınde ol- mayan cumhurbaşkanı v e YOK gıbı dev - let organlanna 1982 Anayasası ve 2547 sayılı kanunla venlen rektor ve dekan atamayetkılenkaldınlmalıdır Kanunda sonradan yapılan değışıklıkle getinlen rektör ve dekan adaylan seçme yöntenu, ıyı sonuçlar vermemektedır Bır seçım yontemının uygulanması karan venlırse, 1982'den önce uygulanan 1750 ve 4936 sayılı eskı kanunlarda ornekJen buluna- bılır Eskı kanunlardakı rektör ve dekan seçım yontemlen bu gunku atama yon- temınden çok daha ıyı sonuçlar vermış- tır YÖK ortadan kaldınldıktan sonra ünı- versıtelerarası eşgudum ve planlama so- runlan "Üniversiteterarası Kunıl", Mıl- lı Eğıtım Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkılatfnın normal çalışmalan ıçınde çozumlenebıhr Yenı TBM Meclısı, anayasayı yukan- dakı onenler çerçevesınde değıştırmek- te guçluk çekse de yenı YOK başkanı ta- rafından hazırlandığı haber venlen 2547 sayılı kanun değışıklığınm yukandakı onenler yonunde yapılması olanağı var- dır Fakultelenn kışılıklen, araştırma go- revlılennın durumu ve fakultelerde katı- lımcı yonetımın sağlanması ıle ılgılı one- nlenn Yuksek Oğretım Kurumu değı- şıklığı ıle çozumlenebıleceğı gorulmek- tedır ARADABIR HASAN SUBAŞI Antalya Buyukşehır Beledıye Başkanı En Gerçekçi Seçenek önemlı bır seçımı olaysız, huzurfu bır bıçımde so- nuçlandırdık Kış ortasında uygunsuz bır zamanda yapılmasına karşın buyuk bır katılımla gerçekleştınldı Bu seçım- de yıllardır bırbnierıne tahammulu olmayan lıderler ve kadrolanna, "Ülke yararına uzlaşmayı öğrenmelısı- nız" mesajı çıkmıştır Yıüarca sağ-sol çatışmasına sahne olan ulkemız- de de seçmenın ıradesı ıle bır sağ ve sol, DYP ve CHP nasıl koalısyon kurabılmışse, bugunku tabloda da "Önyargı ve partı oncelıklerınden vazgeçerek bır araya gelmelısınız" denmıştır Toplum demokrattır Katılımın fazlalığı ve ulke ka- dennı yonlendırme ıradesı bunu gostermıştır Seçmen, sıyasal ıstıkran ve huzuru tercıh etmıştır Ondan fazla sıyasal partıyı 5 partıye ındırmış, obur- lerını barajın altında bırakmıştır Aşırı fıkır ve radıkal soylemlen olan partıler barajın altında kalmış, mer- kez sağ ve sol partıler yuzde 65 gıbı onemlı bır ço- ğunluğu elde etmıştır Merkez partılere muhalefet olarak, duzenı değış- tırmek gıbı onemlı bır soylemı olan Refah Partısı'nı de bekledıklen gucu vermeksızın kıl payı farkla 1. partı yapmış, merkez partılere cıddı bır uyanda bu- lunmuştur Seçmen, merkez partılerı tecnh etmekle beraber aynı zamanda DYP-ANAP ve DSP-CHP'nın de sağ ve solda bırleşmelen ya da uzlaşmalannı ıstemıştır Darbeler sonrası sıyasal tablonun dağınıklığı doğal- dır Ancak halkın ıradesı ve seçımlerle yonlendınlme- sı uzunca bır sure almaktadır Partıler ve kadrolan ye- terlı uzlaşma ve hoşgoruye sahıp olmayınca toplu- mun şaşmaz sağduyusu onları yonlendırmektedır Gorunen o kı Turkıye'nın bundan sonrakı sıyasal yaşamında bır merkez sağda, bır merkez solda par- tıler ve bunların savunduğu duzenı beğenmeyen bır Refah Partısı muhalefetı olacaktır Sıstemın ıyı ışle- mesı, tam demokrat bır devlet anlayışı Refah'ı gen- letecek, aksı olması halınde oyunu arttırabılecektır Bu partı sadece dını on planda tutarak gucunu ko- ruyamaz AJdığı oyların onemlı bır bolumu sıstemın tam sağııklı ışlemeyışme tepkıdır Bundan sonra du- zen değışıklığı programını anlatamadıkça gucunu kaybedecektır Çunku bır kıtle partısı olmuştur ve seçmenı partısını sorgulayıp duzen değışıklığı mode- lını açıklamasını bekleyecektır Öte yandan Turk ya da Kurt mıllıyetçılığını on pla- na çıkaran MHP ve HADEP gıbı partılenn goruşlen seçmen tarafından yararlı bulunmamış, toplumun sosyal farklılıklan da bır arada yaşama ve sosyal uz- laşma ıradesını ortaya koymuştur Doğu ve Guneydoğu oylarının dağılımı, merkez partılenn ve hukumetlenn çozumlennın yetersız kaJ- dığı mesajını da vermıştır Halk gorevını yapmış, sıyasal ve sosyal olgunluğu- nu gostermıştır Bundan sonrası bu mesajlan doğru algılayıp aynı olgunluk ve uzlaşmacı bırtavırla bızle- n temsıl eden partılere gorev duşmektedır Bırçok koalısyon formulu olmakla beraber ıkı mer- kez sağ ve bır sol partının hukumetı kurması, akla en yakın olanıdır Bu seçenek beklenen en gerçekçi seçenektır DENİZLİ ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 995 49 Davacı Hudayı Boyralı vekılının davalı Dılek Boyralı aleyhme mahkememıze açtığı bo^anma davasının yapı- lan yargılaması sırasında venlen ara karan gereğınce Çardax (Bozkurt) ılçesı Jnceler kasabası Camıönu ma- hallesı c 018 05, sayfa 16, kütük 78'de nüfusa kayıtlı Cevdet ve Elıf'ten olma. 1970 d lu Dılek Bovralı nın ad- resı tüm aramalara ragmen bulunamadığından, dava dı- lekçesı ve duruşma gununün ılanen teblığıne karar venl- mekle. duruşmanın bırakıldığı 29 3 1996 tarıh saat 09 40'ta kendısı veya temsıl ettırecegı vekılle davasmı ta- kıp ettırmesı. aksı halde yargılamaya vokluğunda devam edıleceğı \ e bu şekılde karar verılecegı, bu nedenle dava dılekçesı \e meşruhatı ılanen teblığ şekılde karar ver- ılecegı, da\a dılekçesı ve meşruhatı ılanen teblıg olunur Basın 51844 KIRKAĞAÇ ASLÎ\T HUKUK MAHKEVIESİ'INDEN DosyaNo 1995/100 Davacı Nızamettm Frdem tarafından mahkememıze açılan çek ıptalı davasında, Kırkagaç lş Bankası'na aıt 3014126 nodan 3014150 noya kadar olan çeklen ellenn- de bulunduran kışılenn ılan tanhınden ıtıbaren 3 ay ıçın- de Kırkagaç Aslıye Hukuk Mahkemesı'ne ıbraz etmele- nne. ıbrazedılmedığı takdırdeçeklenn ıptalıne karar ver- ıleceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 70457 Mitterrand'ın Amansız Düşmanı: Prostat Kanseri Prof. Dr. MUSTAFA ÖZYURT Uludağ Umversıtesı Tıp Fakultesı Urolojı Oğretım Üyesı L e Monde gazetesının one surduğu sava gore "Eski Fransa Cumhur- başkanı Françoıs Mıtterrand'a prostat kanseri tanısı, 1981 vılında goreve seçildiktcn hemen sonra kon- du. Yine aynı gazetenin haberinde, başkanın hastaugı ilcri evrede olduğundan he- kimler cerrahı ginşinı verine hormon tedavısı \v kemoterapı uvgulamavıuvgun gorduler. Bu sır on yıla vakın bır sure tum dunv-adan gizlendi" Oİa> 1992 Eylul ayında'Parıs Cochın Hasta- nesı Urolojı Klınığı Başkanı Profesor Doktor Bernard Debre'nın ağzından duyulmasıyla bom- ba gıbı patlamıştı Bu açıklamanın ardından bu- tün Fransa, hatta dunyanın pek çok ulkesı Mit- terrand'ın sağlık durumunu konuşmaya başladı Başkanın saglıklı yaşama umudu konusunda çe- lışkılı goruşler ortaya atıldı Donemını tamamla- yıp tamamlayamayacağı bıle tartışıldı Ama bı- lındığı gıbı Françoıs Mıtterrand, 17 Mayıs 1995 Pazar gunu 14 yıldır ve çoğunu prostat kansen ıle ıç ıçe, bırlıkte surdürduğû cumhurbaşkanlığı gorevını Jacques Chirac'a yaşarken devrettı Bu amansız hastalık kuşkusuz başkanın yakasını bı- rakacak değıldı ve 8 Ocak 1996 sabahı yaşamını noktaladı Fransa, sosyalıst başkanını yıtınrken dunya. özgur duşuncelen vedeğışıkyaşantısıylabırdo- neme damgasını vuran saygın bır devlet adamı- nı kaybedıyordu Yakalandığı hastalıktan kurtu- lamayacağını bıle bıle, ona meydan okuyuşu ve takındığı bılgece tutumu Mıtterrand'ı son döne- mınde gözumuzde daha da yucelttı Şımdı ıse ölumunun ardından, prostat kansen tanısı kon- muş bır hastanın gerçekten bu kadar uzun sure ya- şayıp yaşayamayacağı bılım çevrelennde tartış- ma konusu Prostat kansen, bılgı bınkımıyle çoğu üst du- zeye gelrruş ve yonetıcı konumundakı orta yaşın ustundekı erkeklenn hastalığıdır Olümcül has- talıklar sıralamasında akcığer kansennden sonra ıkıncı gelmektedır Son on yılda Amenkalı erkek- ler arasında prostat kansennın gorulme sıklığı yuzde 150 artmıştır Bu hızlı yukselışe neden, hıç kuşkusuz hastalığın bırpatlama yapmış olma- sından değıl, prostas spesifik-antijeni (PSA) ola- rak tanımlanan ve kanda araştınlabılen bır labo- ratuvar testının gunluk kullanıma gıımesınden kaynaklanmaktadır Bu tanı yontemıne ek olarak rektal yolla uygulanan ve prostatı goruntuleyen ultrasonografi (transrektal uitrasonografi), has- talığı daha erken ev rede yanı prostat bezının ıçı- ne sınırlıyken yakalama fırsatı vermektedır Ger- çekten ABD'de 1984 yılında 76 000 yenı prostat kansen tanısı konmuş olmasına karşın, 1994'te bu sayı 200 000'e ulaşmış ve 1995 yılı sonunda 244 000 yenı prostat kansen tanısı konmuş ola- cağı ve yıne aynı yıl ıçınde 40 000erkeğın bu has- talıktan oleceğı hesaplanmıştır Bu varsayımla her 10 Amenkalı erkekten bın prostat kansenne aday konumundadır Toplumda boylesıne yaygın olmasına karşın erken tam konularak tedavı edıl- dığı ya da eskı Fransa Cumhurba^kanı'nda oldu- ğu gıbı, gereklı onlemler ahnacak olursa hızı ya- vaşlatıiabılen ve yaşamı etkıleyebılecek boyuta ulaşması ıçın yıllaragereksınım gosteren bır has- talık olduğu artık bılınmektedır Hastalığın bılı- nen başka bır ılgınç yönu, aynı > aşlarda gorulen ıyı huylu prostat buyümesı ıle kansennın bırlık- te gelışmesı, hasta ve hekım açısından yanıltıcı olmasıdır Nedenleri ve belirtiler Aynı aılenın bırden çok bıreyınde prostat kan- sennın gorulmesı, hastalığın kalıtımla geçebıle- ceğını akla getırmektedır Kuzey A.menka'daya- şayan zencılerde beyazlara oranla daha sık rast- lanması çevresel ve kalıtım etkıleşımını destek- ler nıtelıktedır Plastık, gubre ve tekstıl ışkolun- da çalışanlar arasında prostat kansennın sık go- rülduğü yönunde varsayımlar ortaya atılmıştır A ve C vıtamınınden zengın yeşıl sebze ve meyve ıle geleneksel koşullarda beslenen toplumlarda seyrek, buna karşılık proteın ve yağlı yıyecekle- nn bolca alındığı ekonomık açıdan gelışmış ul- kelenn erkeklennde sıkça rastlandığı da bır ger- çektır Prostat kanserlı hastalann çoğu, cınsel açıdan aktıf ve sureklı çocuk sahıbı olma yeteneğı yuk sek kışılerdır Hastalığın gorulme sıklığının ozel- lıkle 80 yaşı dolayında en üst duzeye çıkması, hormonlann arasındakı dengesızlıkle açıklan- mak ıstenmıştır Hastalığın başlangıcı genellıkle sınsıdır fdrar yapmada karşılaşılan yakınmalar çok ılen evre- de ortaya çıkar Yerel yayılım sonucu rektumda ve apışarasında ağn olabılır Omurga ve kalça kemıklenndekı sureklı ağndan yakınan orta ya- şın ustundekı erkekte, prostat kansennın kemık- lere yayılmış olabıleceğı unutulmamalıdır Çun- ku prostat kansen hastalannın yuzde 30-40'ı ke- mıklere yayılma sonucu gelışen tutulum ağnsıy- la hekıme başv ururlar Halsızhk, kılo verme has- talığa ozgû olmayan belırtılerdır Tedavi seçenekleri Prostat kansennın tedavısınde üç seçenek var- dır Bunlaryakından ızleme, ışın tedavısı (radyo- terapi)ve cerrahı gınşım şekiınde ozetlenebılır Kanser dokusu prostat bezının dışıiHÇTkmış olan ve yasam beklentısı 10 yılın altında olan hasta- larda yakından ızleme ve hormon tedavısıyle has- talığın hızını azaltmaya yönelık yaklaşım olduk- ça gerçekçıdır Yaşam beklentısı 10-15 yıl arasında olanlara ışın tedavısı ve 15 yıldan daha uzun sure yaşaya- bıleceğı varsayılan hastalara da cerrahı gınşım- le prostatı yakın komşu dokularla bırlıkte çıkar- tan bır cerrahı seçenek denenebılır Bu tedavı sonrası en onemlı sorun sureklı ıdrar kaçırma (yüzde 2), ımpotans ve prostatın çıkartıldığı yer- de ıdrar yolu darlığı oluşmasıdır Hastahgın ılen evresınde koklu cerrahı tedavı yenne, kansenn hızını azaltmaya yonelık hormo- nal onlemler, Françoıs Mıtterrand'da olduğu gı- bı uzun sure yaşam olanağı sağlar Aslında uro- loglan ıkılem ıçınde bırakan durum, prostat kan- sen evresının ıyı saptanamadığı ıçın uygun teda- vı yontemının de seçılemedığı noktada duğum- lenmektedır TARTIŞMA Basın ve îlaç Sektörleri T urkıye'mızde ornek olmalan gereken ıkı önemlı sektör, basın ve ılaç sektorlen artık ıyı hızmet vermemektedırler 2-3 zengın patronun ele geçırdığı ve 5'er, 6'şar gazeteye çeşıtlı televızyon kanallanna sahıp olduklan basın sokten, asıl görevı doğru haber vermeyı, kulture hızmet etmeyı bır tarafa bırakmış, yurdumuz polıtıkasını, polıtıkacılannı. gûncel olaylan kendı arzulan doğrultusunda yonlendırmeye, tabak- tencere gıbı ev eşyalannı kupon karşılığı vererek bırbırlennı karalayarak tırajlannı arttirmaya çalışmaktadırlar Özel telev ızyon kanallan ıse halka hızmet edıyoruz, haksızlıklan onluyoruz dıyerek şahıslara ve muesseselere saldırmaktan adeta zevk almaktadırlar Aynı durum ılaç soktennde de yaşanmakta, kanunlann boşluklanndan yararlanan bazı ılaç fırmalan sadece kendı ılaçlannı sattınnak duşuncesı ıle doktor-ecza deposu ve eczanelere meşru olmayan yollardan etkılı olmaya çalışmaktadırlar ve bunlara hıçbır makam da dur dıyememektedır Oysa bu sektorlenn özeliığı vardır Her ıkı sektor de bır anlamda kamu hızmetı gormektedırler Bu sektorlere sahıp olanlann herhangı bır tıcan muessese ışletmedıklennı bılmelen gerekır Ustelık her ıkı sektörun promosyon masraflan, malıyete eklenerek halkın cebınden alınmaktadır ve harcamalar masrafa ışlenerek vergıden düşulmektedır Promosyonlarla halkı kandırarak satış yapmak dürüst bır sıstem değıldır Bu sektörlerde durûst çalışan ve yaşayan şırketler de vardır Ama bu kotu rekabet ortamında cıdden buyuk savaşım vermektedırler Işte sıze basından bır ornek Türkıyemızın en eskı ve mecbun kapatmalar dışında sureklı >a>ın yapan 72 yıllık Cumhurhet gazetesı, tarafsız ve doğru haber yanında kulture hızmetı de on planda tutmakta hartanın 3 gunu 'Cumhunyet Kitap" - 'Cumhurijet Dergi' - 'Cumhunvet Bilim ve Teknik' adı altında adeta kültur hazınelen vermekte, okuyuculannın gene) kulturlennı arttınnaya çahşmaktadır ılaç sektorunde ıse Dr. F. Frik Üaç Sanayü'nı örnek gosterebılınz Fırmanın hedıye olarak verdığı, 71 yıldır aralıksız yayımlanan Dirim. ayhk tıp gazetesıdır Dınm. sahasında en yuksek tırajı olan, sureklılığı tarafsızlığı ıle saygı duyulan ve çok aranan bır tıp gazetesıdır Sutunlan, çalışan-yazan tum hekımlere açıktır Işte bu ornek muessesenın 30 yıllık oksuruk ılacı (P ) sorumsuz, haksız ve tek taraflı yayımlardan nasıbını almış, ımalatını kesmek zorunda bırakılmıştır Yıl 1993, 15arahktanhlı Hurnyet gazetesınde buyuk puntolarla bır haber vardı "Bilkentü hapçıdan şok açıkiama' ve maalesef, bu habenn arkasından Sağlık Bakanlığı'nın ılacın satışını durdurmakla eş anlamlı Yeşıl Reçete kapsamına almması karan' Sağlık Bakanlığı, gunde 50 draje Peracon yuttuğunu, kendı tabın ıle ancak boyle 'kafa bulduğunu' soyleyen kız oğrencıyı unıversıteden alıp, bır psıkıyatn klınığınde tedavı ettıreceğı yerde ılacı ve ılacın fîrmasını ve bu ılaçtan şıfa bulan bınlerce hastayı cezalandırma yoluna gıtmıştır Peracon'un Yeşıl Reçete kapsamına ahnması haklı mıydı 1 Peracon'un, psıkotrop ve bağımlılık yapan bır ılaç olmadığını bıldığımız halde, Dunya Sağlık Orgutu (WHO) ve tıp fakultelennın bılgılenne başvurduk Gelen \anıtlar WHO, Peracon (Isoamınıle Cıtrate) psıkotrop ve bağımlılık yapan ılaçlar arasında yoktur Istanbul tıp Fakultesı Farmakolojı Ana Bılım Dalı Başkanı Sayın Prof Dr Hikmet Koyuneuoğlu, "IsoaminüeCitrate (Peracon) u/un /jımandır kuUanıtan antıtussif bir ilaçtır Sağlık Bakanhğı'nın Yeşıl Reçete ile satılacak Uaçlar kapsamına alması. bu karan veren kişı ya da kişileri bağımlılık ve bağımldığa goturen en bu\ uk nedenler uzenndeld bilgı eksıklığidır... Valnızca IstanbuPda 300.000 dolav iannda olduğu tahmin edilen eroin bağımlısı dunırken >e hiçbir aklıbaşında tedavı gormedikleri ıçın sayılan gittikçc artarken tedavide büyûk >ararlar sağlayan bir drogu tumdcn kullanımdan kaldıracak işguzartıklar sağlığa değer vernıek değıl. sağlığa yamızca zarar vermektir." Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Farmakolojı Ana Bılım Dalı Başkanı Sayın Prof Dr Zeki Özuner, "P_. bağımlılık vapmayan fakat kişilik bozukluğu olan bağımlılarca pek çok ilaç gibi verine kovma amacıyla kuUanılabılmesı mumkun bır ilaçtır. Psıkotrop maddeler listesine sokulmamıştır. Bu hususlan goz onüne almadan kullanılmasını tahdit etmenın doğru olmadığı kanısındayız." Bu kesın kanıtlar karşısında bakanlık 10 10 1994tanhınde Peracon'u koşullu olarak Yeşıl Reçete kapsamından çıkarmıştır Koşul P normal reçete ıle satılacaktır ancak yazılan reçete asıllan ıle resmı reçete fotokopılen eczanelerde muhafaza edılecektır ve satışlar her an bakanlığa bıldınlecektır Ve 1995 yılında bu koşullarda Peracon drage, ancak 248 000 kutu satmıştır Oysa pıyasada aynı etkıyı gosteren pek çok oksüruk ılacı (orneğın Dextrometorphan ıçeren ılaçlar) 2-5 mılyon kutu satmakta ve bu preparatlara hıçbır kısıtlama uygulanmamaktadır Fırmamız 5 Nısan Kararlan'nın kotu ekonomık etkılennı atlatmaya çalışırken televızyon D Kanah'ndakj Arena Programı yapımcısı sahneye çıkmış, firmamıza ve Fırmamızın bağlı olduğu sendıkanın bılgısıne dahı başvurmadan hem savcı, hem yargıç kımlığıne gıderek Peracon ıçın bır karara varmıştır 'Peracoo, Veşil Reçete kapsamına alınmalıdır Çunkü Bilkentli bır kız, günde 100 draje Peracon yutmakta >e kafav ı bulmaktadır." Pekı bu kız, bır ruh hastası ıse serbestçe nasıl dolaşabılıyor ve unıversıte boyle bır kızı nasıl banndınyor9 Ne yazık kı Sağlık Bakanlığı hıçbır araştırma yapmadan mağdur ettığı Tırmaya haber vermeden ve savunmasını dahı almadan Kanal D'nın verdığı karan ınfaz etmış ve Peracon Drageyı bır daha Yeşıl Reçete kapsamına aimıştır Bakanlığın 1 yılda bırbınne zıt 3 karan alabılmesı de duşundurucudur 100 draje Peracon, 5 kutuda bulunuyor Bu Bılkent oğrencısı reçeteyı kımden v e ılacı nereden alıyor9 Araştınlması ve bakanlığın ele alması gereken olay budur1 Ne yazık kı bakanlık nezdınde hakkınızı da arayamıyorsunuz' tşte durust çalışması ve ornek olması gereken sektorlenn yurdumuzda bugunku dunımlan' Ecz Selahattin Badur PENCERE Pip Sultan Yaşıyor mu?.. Sıvas'ın toprağını sıksan tanh fişkırır, kentın yazgı- sı Isa'dan once ıkı bın yılından başlıyor, çağlar bo- yunca o gelmış bu g/tmış, uygarlıklar ve kutturfer Sı- vas'ta ust uste katmanlaşmış, bırı sılınmeden otekı yazılmış Ama Sıvas rahat yuzu gormemış1 Goreceğe de benzemıyor Osmanlı padışahı buyurmuş, Sıvas'ta on bınlerce Alevı'nın kellesınden tepe yapılmış 21 'ıncı yuzyıla yaklaşırken kentın gobeğınde 37 aydın dın dın yakılmış Şımdı Sıvas yıne gundemde Yoredekı Alevı koylen boşaltılıyor, koylu, çoluk ço- cuk gurbet yollarına duşuyor Neden"> Artık herkes neden sorusunun nedenını bılıyor, Anadolu'ya ateş duştu • Sıvas'ta bır zaman, bın 'Kara Kadı' otekı 'San Ka- dı' dıye anılan ıkı kadı varmış, Pir Suttan Abdal da kopeklenne kadılann adlannı koymuş Kadılar Pır Suttan'ı Sıvas'a çağınp sorguya çekmış- ler, Pır Sultan - Benım köpeklenm sızden lyıdır, stz haram yer- sınız onlaryemez, ıstersenız deneyelım Kentın hacılan hocalan, bır kap haram, bır kap he- lal yemeğı once kadılann onune koyariar, kadılar ay- nm gozetmeden yemeklen sjhp supururler Bu kez sınav kopekler ıçın yapılır, köpekler helalı yer, hara- ma ılışmezler O gunden ben Sıvas'ta bır ozdeyış ge- çerlıdır "Iyı kopek, kötu kadıdan ustundûr " • Sıvas'la Hafik arasında Sofular Koyu'nde Hızır adında bın, Pır Sultan'a vanp yedı yıl kapısında hız- met ettıkten sonra der kı - Bana hımmet et, bır makama geçeyım. Pır Sultan - Hızırsana hımmet edenm, buyük adam olursun, sonunda benı astınrsın Hızır yemını bıllah eder, antlar ıçer, Pır Sultan des- tek venr Istanbul'a gıden Hızır, bır zaman sonra Sı- vas'a valı olup makama geçer, yoksul halkı ezer, ha- ram yer, namus gozetmez O sırada Sıvas'takı koca başlı 'Kor Muftu' Şah'ın adını ananlann dılını kestı- receğını, Alı'yı sevenlenn olduruleceğını bıldıren bır fetva çıkanr Pır Sultan fetvayı dınler mı' Sonunda Hızır Paşa, Pır Sultan'ı astırır Ertesı sabah halk arasında konuşmalar başlar, bı- n otekıne der kı - Hızır Paşa, Pır Sultan'ı astırmış.. Otekı - Olamaz, ben onu bu sabah Koçhısar yolunda Seyfebelı 'de gordum Bın atılır - Olamaz, ben Malatya yolunda kardeşlergedığın- de Pır Sultan V gozlenmle gordum Bır başkası - Kardeşleryanlışınız var, ben Pır'ı Yenıhan yolun- da Şahna gedığınde gordum Kenarda duran bın - Hayır, o bu sabah Tavra Boğazı'ndaydı Ahalı merak eder Kalabalık hep bırlıkte Pır Sultan'ın asıldığı meyda- rg gıderler, darağacında hırkasını gorurler, soylen- ceye-gfile asıldıktan sonra Pır Sultan hıçbır şey ol- mamış gıbı yurumuş gıtmış, Horasan'a, şeyhının yanına varmış Gerçek mı^ • Gerçek olmasa, Pır Sultan'ın darağacında ıpe çekıldıkten sonra hırkasından sıynlıp yola duştuğunu aradan dort yuzyıl geçmesıne karşın ben bu koşede nasıl anlatabılırdım? Kımı soylence gerçekten daha gerçek olabılıyor, Pır Sultan bugun ıçımızdedır ELMA\ Seyahut AccnUut Şeker Bayramı'nda A S S 0 S 17-20 ŞubatYP 7 500 000TL 20-25 Şubat YP 13 500 OOOTL Antık üman'da Hotel Assos 3 9 u n Y P K a p y turu Şarapev zıyaretı Counlry Club dawı 5 500 OOOTL Lodge Şeker Bayramı'nda İTALYA FLORANSA 345S ROMA 375S 21-25 Subat ozel ucak <te ulasır^ 3- otelcte OK konaklama YURT İÇİ/YURT D1ŞI EKONOMİK UÇAX BİLETLERİ Istıklal Cafl S1/1 Beyojlu İST Tel 0212 249 52 11 Fax 0212 293 20 76 Derneğımız Mıthathaşa Cad No: 47/12'ye taşınmıştır Tum uyelenmıze duyurulur Tel.: 425 74 33, Faks: 432 16 39 Ç.Y.D.D. Ankara Şubesi Yönetm Kurulu PERTEK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1974/515 Karar No 1991 104 Davacılar Alı Solmuş ve muştereklen tarafından dava- lılar Alı Polat ve muştereklen alevhıne mahkememızde açılan tapulama tespıtıne ıtıraz davasının yapılan açık du- nışması sonunda Davanin açılmamış sayılmasına karar venlmış, Pertek-Pınarlar- Suruk karşısı mevkıınde kam 2689 parsel nolu taşirunazın davahlar adına hısselen ora- nında tapuya tespıt ve tescılıne ve masraflara daır 23 12 1991 tanh ve 1974/515 esas 1991/104 sayılı ka- rann adreslen tespıt edılemeyen Duran Polat Hatıce Po- lat ve tbrahım Kıral adlanna teblıgat >enne geçerlı olmak uzere ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra teblığ edılmış sayılacağı ılan olunur Basın 70168 İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1995 1070 Davalı Gülşen Yıldız - Iskenderun Dava Boşanma Da- vacı Mahmut Yıldız vekılı Av Yusuf Bılen tarafından da- valı Gulşen Yıldız alevhıne açılan boşanma davasının raah- kememızde yapılan açık duruşması nedenıvle Davalı adı- na çıkartılan davetıyenın duruşma gunu \e saatını bıldınr olduğu halde ısmen tanınmadığından lade edılmış veadres tahkıkatında da tanınmadığından bahısle bu kerre adına ıla- nen dav etıve teblığıne karar venlmıştır Duruşma günu olan 1 3 1996 günu saat 09 00 da duruşma>a gelmenız veya sı- zı temsılen bır vekıl gondermenız gelmedığınız veya bır ve- kılgöndermedığınıztakdırdeHMLK nın509\e510 mad- delen gereğınce davanın gıyabınızda kalacağı ve karar ve- nleceğı ılan olunur 18 1 1996 Basın 69089
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle