Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 1996 PAZARTES»
HABERLER
Meclis hükümete
endeksli
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 24 Aralık erken
seçimlennin üzerinden 50
gün geçmesine rağmen
hükümetin kurulamaması
nedeniyle TBMM de rutin
yasama çalışmalanna tam
anlamıyla başlayamadı.
thtısas komiyonlanna
girecek milletvekilleri ve
kornisyon başkanlan da
yeni hükümeti bekiiyor.
TBMM'deSSK'niniçine
düştüğü kriz ve çözüm
yollan konusunda RP ve
ANAP milletvekilleri
tarafından verilen, partilerin
oybirliğiyle benimsenen
Meclis araştırma
önergesiyle ilgili 9 kişilik
komisyonun üyeleri de bu
hafta belirlenecek.
Danıştay'a asker
üye
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, boşalan
Danıştay üyeliğine emekli
Tümgeneral O. Temel
Şahinoğlu'nu seçti. Karar
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı. Şahinoğlu'nun
hangı dairede görev alacağı
daha sonra belirlenecek.
İKSAN'da hesap
sorma dönemi
• ANKARA (ANKA)-
İLKSAN'da yaşanan
yolsuzluklardan sonra
yapılan genel kurulda
işbaşına gelen yeni yönetim,
eski yönetimden hesap
soracak. ILKSAN Yönetim
Kurulu Başkanı Bekır
Öngün, kurumun yaklaşık 3
trilyon liralık zarannın
sorumlulanndan
alınabilmesı için dava
açılacağım bildırdi.
AFnin kurutoış
yıUonumu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu ÇİIICT,
Adalet Partisi'nin (AP) 45.
yıldönümü nedeniyle,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirelı överek "DYP,
Demokrat Parti'den Adalet
Partisi'ne, Adalet
Partisi'nden kendisine
devredilen demokrasi
bayrağını yılmadan
yükseltmeye devam
edecektir" dedi. Adalet
Partisi'nin kuruluş
yıldönümü nedeniyle, DYP
yöneticileri de parti genel
merkezinde bir basın
toplantısı düzenlediler.
'Seçim çözüm
• tZMİR(AA)-îzmir'de
Genel-lş Sendikası'nın 4.
Bölge Şubesi 2. Genel
Kurulu'nda konuşan DİSK
Genel Başkanı Rıdvan
Budak, Türkiye'de
seçimlenn çözüm
olmadığinı belirterek "Bu
seçimlenn ortaya çıkaracağı
koalisyon biçimleri de
ülkenın sorunlannı çözecek
gibi gözükmüyor" dedi.
Ozgürlük ve Dayanışma
Partisi Genel Başkanı Ufuk
Uras da çalışanlann,
emekçilerin bir araya
gelmek zorunda olduklanna
işaret ederek "Kendi siyasal
kadrolanmızı bu sendikal
yapılar içinde üretmek
zorundayız. Biz, bu sorunu
halletmezsek, bu düzen bizi
halledecek" dedi.
Zaırtan
ppotesto
• İstanbul Haber Servisi -
Zamlan protesto amacıyla
gösteri düzenleyen
Devrimci Tutsaklarla
Dayanışma ve Mücadele
Platformu (DETUDAP)
üyesi bir grup dün
Alibeyköy semt pazannda
yürüyüş yaptı. "Çekin
ellerimizi cebimizden",
"IMF reçetelerine hayır"
yazılı pankart taşıyan grup
"Zamlar geri alınsm"
şcklinde slogan attılar.
Göstericiler daha sonra
sessiz bir şekilde dağıldı.
Kaçak Abhaztar
• ZONGULDAK (AA) -
Gürcistan'ın Suhumi
Limanı'ndan hareket edip
Türkiye'ye giriş yapmak
isteyen, ancak yolcular
arasında bulunan 10
Abhaz'ın pasaportlannm
geçersiz olması nedeniyle
Ereğli Limanı'nda
bekletılen Tank Güner adlı
gemi bugün hareket edecek.
Gemi Kaptanı İsmet Güner,
transit gözüktükleri için yük
almalanna izin
verilmediğine dikkat
çekerek "Boş gemiyle
yolculuk yapmamız gemiyi
beşik gibi sallayacak. Bu
nedenle yolculuğumuz
tehlikeli olacağa benziyor"
dedi.
DSP'nin Sıvas raporu, bugün Genel Başkan Ecevit'e sunulacak
4
Ale\ıler potansiyel suçlu'TUREY KOSE
ANKARA- DSP'h üç milletvekilinin
Sıvas'ta yaptıklan incelemeler sonunda
hazırladıklan raporda, "Hem teröristier
hem de güventik güçleri halka baskı
yapıyor. Köylü iki yönlü kıskaç aranda"
sonucuna vanldı.
Yörede 300'e yakın kişinin gözaltına
alınmasına karşın, sadece 24 kişinin
tutuklandığına dikkat çekılen raporda,
"80 köy boşahruş ya da boşalölmış. Atevi-
Sünni çatışması körükleniyor, vatandaşın
ekonomik sıkınnlan hat safhada" denildi.
Raporda, Alevilerin "potansiyel suçhT
olarak görülmemesi, Alevı köylere
yönelik operasyonlarda özel timin yer
almaması, güvenlik güçlerinin halka
yönelik baskılannın durdurulması
istendi. Sıvas köylerinin boşaltılması ve
Alevi yurttaşlara dönük baskılann
yoğunlaşması üzenne,
DSP lideri Bütent Ecevit, 3 milletvekilini
bölgeye gönderdi. Izmir Milletvekili
Hakan Tartan. İstanbul Milletvekili
Erdoğan Toprak ve Gaziantep
Milletvekili Ali Dıksoy'dan olusan heyet;
Hafik, Zara, tmranh,
Ulaş, Kangal ve Divriği ilçelerinde
incelemeler yaptı. Milletvekilleri,
Sıvas'tan döndükten sonra DSP lideri
DSP'nin Sıvas raporundan:
> Köylü iki yönlü baskı altında
• 300'e yakın kişi gözaltına alınmış, tutuklananiann sayısı 24
> 80 köy boşalmış ya da boşaltılmış
• Atevi-Sünni çekişmesi körükleniyor
Ecevit'e bilgi verdıler. Ecevıt'ın,
hazırlanan raporun bu haftakı grup
toplantısında açıklanmasını ıstedıği
öğrenildi. Raporun bugün tamamlanarak
öncelikle DSP lideri Ecevit'e
sunulacağı bildirildi.
Edinilen bilgiye göre hazırlanan raporda
Sıvas'taki durum ile ilgili olarak şu
bilgilere yer venldi-
"Yurttaşlar ekonomik nedenler, terftr ve
terör baskısı nedeniyle köylerini terk
etmek zorunda kalıyor. Yaklaşık 80 köy
kısmen ya da tamamen boşalmış ya da
boşaltılmış. Yurttaşlar iki yanlı baskı
aranda. 541 köy var. bunlann 343'ü Alevi,
182'si Sünni. 16'sı da kanşık. Alevi
köylerin yüzde 90-95'i dağ köyleri. Bu
nedenle doğal olarak teröristlerin hareket
alanına daha yakınlar. PKK'liler gdip
köylüden yiyecek aüyortarmış, hatta
bazen para bırakıyoriarmış. PKK, Sünni
köyleri basıyormuş. O zaman da yörede
Alevi-Sünni cekişmesini körükle>en
'PKK.. Alevı köylerden ekmek alıyor,
Sünni köyleri basıyor' benzeri
degeriendirmeler yapılıyor. Güvenlik
güçlerinin köylülere baskısı çok yoğun.
Gözaltılar çok fazla. 3(l0'e yakın kişi
gözaltına alınmış. tutuklananiann sayısı
sadece24. "Yardım ve vataklık' gerekçe
gösterilerek tutuklananlann yanı sıra, bir
de resmi olnıayan, birkaç saat turulup
bırakddıklan için kay da geçmeyen
gözalülar var."
Yörede PKK, TİKKO ve DHKP-C'nin
150 militanı bulunduğunun tahmm
cdildiği \e yurttaşlann "hem teröristlerin
hem de güvenlik güçlerinin çifte baskısı
altında" kaldığı vurgulanan raporda.
yurttaşlann bu yöndeki yakınmalan ile
ilgili olarak yapılan değerlendirmeler de
şöyle: "Özel timden çok şikâyet var. Ozel
tim görevlilerinin yurttaşlara karşı çok
sert tavırianndan şikâyet ediliyor. Alevi-
Sünni çekişmesi körükleniyor.
Vatandaşlar köylerinde karakol
kurulmasını istiyorlar, ancak
kurulmuyor. Vatandaşlann ekonomik
sorunlan da çok yoğun. Yörenin geçim
kaynaklan ancılık, halıcıhk ve kısmen de
tanm. Vatandaşlar a Ziraat Bankası'ndan
kredi verilmivor.*
Raporda, Sıvas'takı sıkıntılann çözümü
konusunda yer alan bazı öneriler de
şöyle:
# Güvenlik güçlerinin gözaltılar ve diger
bazı yollarla köylülcre yönelik
baskılanna son venlmeli.
# İsteyen büyük köylere karakol
kurulmalı, istenirse bazı küçük köylerbir
araya getirilmelı.
# Yörenin ekonomik ve sosyal altyapısı
tamamlanmalı. Kredi verilmesi önündeki
engeller kaldınlmalı.
# Alevi yurttaşlar, potansiyel suçlu
olarak görülmemelı. Alevi köylere dönük
operasyonlarda özel tım yer almamalı.
0 Koruculuk müessesi yaygınlaştınlmak
isteniyor. Koruculuk sistemi.
Güneydoğu'da çözüm olmadığı gibi
Sıvas'ta da çözüm değildir.
'Köyleri boşaltmayın, onlar bizim'
Yöre Dernekleri Platformu, Tunceli'den sonra Sıvas'ta başlatılan uygulamayı kınadı
• Demek yöneticileri,
devletin köylülere,
'Teröristlere yardım
ediyor. Onlara yiyecek ve
giyecek yardımı yaparak
lojistik destek sağlıyorlar"
düşüncesinden hareket
ederek baskı politikalan
uyguladığını söylediler.
tstanbul Haber Servisi - Boş
olduklan gerekçesıyle haritadan
silineceği açıklanan köylerde
oturanlara, 100'e yakın Sıvas,
Tunceli ve yöresi derneğinin
oluşturduğu 'Yöre Dernekleri
Platformu'ndan, "Köylerimizi
boşaltmayuı. Bu köyier bizimdir"
mesajı verildi. Toplantıda, devletin
Alevi ve Kürtleri potansiyel suçlu
olarak gördüğü öne sürüldü.
Aralannda Divriği Kültür Demeği,
Tunceli Kültür ve Dayanışma
Derneği, Zara Dernekleri Platformu,
Tokat Derneklen Platformu, SEV-
DER (Sevdilli ve Çevre Köyleri
Derneği), Kiğı Adaklı, Yayladere,
Yenisu Kültür Derneği (KAYY-DER)
tarafından oluşturulan platform adına
Taksim'deki OLEYİS Sendikası'nda
düzenlenen toplantıda, devletin daha
önce Tunceli'de olduğu gibi Sıvas'ta
da köyleri boşaltma politikası içinde
olduğu belirtıldı.
Dernekler adına konuşan Divriği
Kültür ve Dayanışma Derneği
Başkanı Hüseyin Gülseven, devletin
köylülere, "Teröristlere yardım
edfyor. Onlara yiyecek ve giyecek
yardımı yaparak lojistik destek
saghyor" düşüncesinden hareket
ederek baskı politikalan uyguladığını
anlattı. Köy muhtarlannın ve
köylülenn çağnlarak
"Bilgilerinize başvuruyonız"
söylemı altında gözaltına
aldıklannı ve işkence gördüklerini
öne süren Gülseven,
"Şimdi buradan devletin resmi
yetldlOerine sormak istiyoruz.
köylükri, köy meydanında
toplayarak "Köyü boşaltacaksınız'
demek bOgisine başvurmak nudır"
diye konuştu.
llginç olanın teröristleri yalnızca
resmi görevlilerin görmesi, hiç
çatışma olmaması olduğunu söyleyen
Gülseven, şöyle devam etti:
"Bu yöredeki köytüler,
Güneydoğu'daküerden farkh düşünce
yapısına sahipririer. Yaş ortalamalan
60'ın üzerinde olan köylülerin PKK
ile ilişkileri oiması ihtimali
bulunmamaktadır.
40 kişilik bir köyde 400 asker
güvenligi sagiarnak için
bulunmaktadır. Srvas'ın köylerinde
çıkan olaylann düşündürücü bir yanı
da özeUikle Alevi ve Kürt köylerinde
olmasKİır. Devletin Alevi ve kürtleri
potansiyel suçlu olarak görmesinin
bir sonucudur bu. Bu politika
Doğu'da ve Güneydoğu'da Türk-
Kürt, Sıvas Çorum ve
Kahramanmaraş gibi yerierde
Alevi-Sünni çelişldsi üzerine inşa
ediliyor. Ben Sünni bir köy ile Alevi
bir köyün çatıştığuu hiç duymadım.
Devlet bu ırkçu şoven ve
asimüasyoncu poiitikasını
'PKK ve terorizmi yok etmek'
yalanı ile gizlemek ve gözlerden
kaçumak istiyor. Gazi olay lan,
Sr\as olay lan bu sakat anlayışın
üriinüdür."
Tunceli Kültür ve Dayanışma
Derneği Başkanı Setınan Yeşflgöz de
Pazartesi günü Güçlükonak'a
gidecek olan Tunceli Kültür ve
Dayanışma Derneği temsilcisi Hasan
San'ın dönüşünde kendilerine
vereceği raporu kamuoyuna
açıklayacaklannı söyledi. Yeşilgöz,
"Daha önce TunceJi'ye Başbakan
Yardımcısı Murat Karayalçın, iki
bakanla birtikte gitti. Sorunlan
çözeceklerine dair sozler verdL Biz
artık dev let yetkililerinin sözlerine
inanmıyonız" dedi.
'Bu dnayeün tanıkkm var'
Basın Müzesi'nde iki hafta sürvy le açık
kalan " Ben Metin Göktepe, Ga/cteci-
yim" adlı fotoğraf sergisi dünden iti-
baren Beyoğlu Anzavur Pasajı'ndaki
Evrensel ve Medkom kültür merkez-
ierinetaşuıdı. Serginin, açılışına Metin
Göktepe'nin ailcsi, yakınlan. meslek-
taşlan \e yurttaşlar kankh. Serginin açı-
lışmdan sonra "Metin'iz, Buraday ız"
beigeseli de gösterime sunuldu. Daha
sonragerçekkştirlen''BuGnayetiııTa-
nıklan Var" konulu toplanü ise isteyen
herkesin konuşmasına açıkb. Konuş-
macüar.gazetecilerin öidürülmemesini
ve faili meçhul cinayetlerin bundan
sonra olmamasını. suçlulann bir an
önce yakalanarak hak ettikleri cezaya
çarpânlmasını istediler. Sergide Ara
Güİer'den İsa Çelik'e kadar 65 gaze-
tecinin 100"ün üzerinde veçeşhli konu-
larda fotoğraflan yer alıyor. Ay nca ser-
gide, Metin Göktepe'nin çektiği resim-
lerden oluşturulmuş bir köşe de bulu-
nuyor. Göktepe'nin son görevine gi-
derken yanında bulunan çantasu yele-
ğû henüz kuflanılmamış fılnıleri. not def-
teri. kalemleri de ay n bir standda ser-
gileniyor.Sergiyiae/i'n/i\aretciler,ken-
dileri için açılan imza defterine de duy-
gu ve düşünceterini ya/ıyorlar. İlgilenen-
ler fotoğraf sergisini, 19 şubata kadar
gezebilecekler.
(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Güdülenmiş Algı
Seçici Algı...
Algı, bir uyarınm kişi tarafından duyu organlarry-
la (göz, kulak, burun, dil, deri ile) alınması ve mer-
kezi sinir sisteminde degerlendirilmesidir. Uyarı, bir
uyaran tarafından gönderilir; görme, işitme, kokla-
ma, tatma, dokunma yoluyla algılanır. Asıl önemli
yanı da bundan sonraki işlemdir. Çünkü her an sa-
yısız denecek kadar çok algı alınır ama, beyin bun-
lardan bir seçme yapar. Bu seçmeyi de yapmak
zorundadır, eğer hepsini işleme koyacak olursa be-
yin ile işin içinden çıkamaz. işte, bu seçme işlemi-
ne "seçicialgı"den\r. "Seçicialgı", artık kişilerin ken-
di seçtikleri algı değildir. Daha önce öğrenilmiş yar-
gılarla seçiciliği yönlendirilmiştir ve artık "güdülen-
miş algı "dır. Bugün toplumun çok büyük bir çoğun-
luğu, hayatı "güdü/enm/şa/g/"larladegerlendirmek-
tedir. Bu "güdüleme" de yazılı ve görüntülü medya
organlarıyla, gazeteler, televizyon kanallan yoluyla
yapılmaktadır. "Güdüleme'yeyön veren büyük uya-
ran da her alana egemen olan sermaye gaıplarıdır.
Toplumlara ulaşan bilgiler de haberler de yorumlar
da bu sermaye gruplannın süzgecinden geçerek yön-
lendirilmişlerdir. Ama sermaye grupları dünyadaki
tek güç kaynağı değildir. Ulusal bilinç grupları, sivil
toptum örgütlerı, toplumlardaki aktif gruplar serma-
ye gruplannın dışında, kimi zaman da karşısında bir
güç oluşturma mücadelesi vermektedirler. Serma-
ye gruplannın amacı olan "enazgiderie en çokka-
zanç" ilkesi, bunun için de "daha çok kişiye daha
çok mal satmak" hedefi, ortaya bir "tüketim uygar-
lığı" yanılgısı çıkarmıştır. Uygariığı "daha çok tüke-
tim"\e açıklama yanşı ise dünya kaynaklarının ku-
rutulmasına, kaynakların yağmalanmasına, çevre
kirlilığine yol açmaktadır. Buna bir çözüm buluna-
cak mıdır? Bulunursa, nasıl bulunacaktır?
Şimdi küçük bir "algılama" testi yapalım.
• • •
Leydi Diana'nın itirafları neydi?
DİSK davasında yönetıcıler neyle suçlanryordu?
Bayramda nereye gidiyorsunuz?
Sarah ile Musa aşkında ne düşünmüştünüz?
TBMM'nin "FailiMeçhullerRaporu" ne olmuştu?
Mesleginizi doğru seçtiğinize inanıyor musunuz?
Milli futbol takımının teknik dırektörü kimdir?
Öldürülen gazetecı Metin Göktepe hangi gaze-
tenin muhabiriydı?
Oğlunuz ya da kızınız hangı mesleği seçsin ister-
diniz?
Dünya Sevgililer Günü'nün tarihini biliyor musu-
nuz?
TEMA Vakfı neyle uğraşıyor?
Yaşınızdan genç göstermeyi neye borçlusunuz?
Çaycı Fehriye hangi olaya kanşmıştı?
Radyasyonlu çaylann ne olduğunu biliyor musu-
nuz?
Günde kaç bardak çay içersiniz?
Hülya Avşar'ın son klibini erotik buluyor musu-
nuz? .,,
Erasmus size neyi anımsatıyor?
Erken emekli olmayı istiyor musunuz? •
r|
• • •
Bu küçük testteki soruları yanrtlarken, göreceğiz
ki her soru farklı bir "algılama"ya yönelmektedir.
Günlükolaylarailişkin "magazin bilgi" sorulan, "sos-
yal-politik ilgi" soruları ve "kişisel hayata ilişkin" so-
rular algımızın seçiciliğine göre dikkatimize çarpıp
belleğimize yerleşen bilgi formatlarını harekete ge-
tirmektedir. Buna benzer bir soru testini 65 milyon-
luk Türkiye'de yaş gruplannın yanıt süzgecinden
geçirirsek ne bulacağız? Olasılıkla bulacağımız, "gü-
dülenmiş algılarta oluşturulan yüzeysel gündelik
kültür"ün toplumumuza egemen olduğudur. Böyle
bir bilgi oluşumuyla uygar birtoplum olabilme şan-
sı hiç mi hiç yoktur.
Bu durum Türkiye'de din ile milliyetçiliğin neden
yükseldiğini (ve gıderek neden daha da yükselece-
ğini) göstermektedir. Neden-sonuç ilişkisine dayan-
mayan bilgi oluşumunun "güdülenmiş a/g/"yates-
lim edilmesinin başka bir sonucu olamaz. Çocuk eği-
timinden başlayarak her yaşta insanın kendi özgür
"seçici a/gv"sını yaratacak bir eğitim-kültür dönü-
şümü gerçekleştirilmediği sürece gelecekte bugün-
lerimizi de çok arayacağız.
Niyazov: Türk. şirkeüeri
güven kazandı
İSTANBUL (AA) - Türkmenistan Cumhurbaşkanı
Saparmurad Türkmenbaşı Niyazov, Türk
şirketlerinin ülkesinde güven kazandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in resmi konuğu
olarak Türkiye'de bulunan Niyazov, Dış Ekonomik
İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesınde faaliyet gösteren,
Türk-Türkmenistan İş Konseyi üyeleri ile tstanbul'da
bir araya geldi. Türkmenbaşı, işadamlanna yapüğı
konuşmada, ülkesindeki Türk yatınmlannm 1 milyar
dolan aştığinı. Türk şirketlerinin ülkesinde güven
kazandığını söyledi. Türkmenistan doğalgazını Batı'ya
taşıyacak boru hattı projesine de değinen Niyazov, bu
konuda bütün önerilere açık olduklanru, boru hatömn
yapımında Türk şirketlerinin de yer alabıleceğını ifade
etti.
Tüm Yargı-Sen İstanbul Şube Başkanı Ali Yazıcı, infaz sisteminde köklü reformlar istedi
'Cezaevleri sorunu, genel afla çözülür'GÜNNURtLHAN
Tüm Yargı-Sen İstanbul Şube Baş-
kanı AH Yaaa, Türkiye'de her iki mah-
kûma bir infaz koruma memuru düş-
tüğünü belirterek, "Cezaevlerindeki
sorunlar, öncelikle bir genel af çıkanl-
rnadan, cezaevlerinin flziki yaptırım-
larla ceza infaz sisteminde köklü re-
formlar yapılmadan kesinlikie çözüle-
mez" dedi. Yazıcı, ceza infaz memur-
lannın günde 16 saat ve çok riskli bır
ortamda calıştıklannı söyledi.
Cezaevlerinde bitmek tükenmek
bilmeyen sorunlar ve bu sorunlar or-
tasında ceza infaz memurlannın için-
deki sıkıntılar üzerine Tüm Yargı-Sen
tstanbul Şube Başkanı Ali Yazıcı ile
görüştük.
Yazıcı, Türkiye'de 9 bini sol siyasi
mahkum olmak üzere toplam 50 bin
tutuklu ve hükümlüye 24 bin infaz
koruma memurunun hizmet verdiği-
ni belirtti. Yazıcı. Italya'da her beş
mahkûma bir göre\ li. Japonya'da ise
her 200 mahküma bır görevli düştü-
ğüne dikkat çekerek, "Türkiye'de ise
yaklaşık olarak her iki mahkûma bir
ceza infaz memuru düşüyor. 24 bin in-
fay koruma memurunun 17 bini de
doğrudan cezaevlerinde görev yapı-
yor. Bu y üksek orana karşın cezaevle-
rinde sorun tükenmiyor" diye konuş-
tu. Yazıcı."terör denen" sorunun Tür-
kiye'nin köklü ekonomik sorunlanna
çare bulunmadan ortadan kaldınla-
mayacağını. sorunun tek kişilik hüc-
relerle dolu "modern cezaevleri'' yap-
makla ise hiç çözülemeyeceğini vur-
guladı. Öncelikle bir genel af çıkar-
tılması gerektiğini anlatan Başkan Ya-
zıcı, 600 yıllık Ceza İnfaz Kanunu
değiştirilerek günün koşullanna, ihti-
yaçlanna yanıt verecek bıçime dö-
nüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
Geçen ay içinde 4 mahkumun ölü-
müyle sonuçlanan Ümranıye Ceza-
evi'ndeki olaylan anımsatan Yazıcı, bu
türden olaylann siyasi iktidarlann için-
de bulunduğu sorunlarla çok içiçe or-
taya çıktığını söyledi. Ali Yazıcı, ka-
muoyunun dikkatinın siyasi mahkûm-
lar üzennde toplandığını, oysa adli
mahkûmlann bulunduğu koğuşlarda
çok daha büyük sorunlar yaşandığıru
belirtti. Yazıcı, bazı adli mahkûmla-
nn kannlannın bile doyurulamadığı-
nı bu koşullarda her türlü gaynmeşru
olayın meydana geldiğini ifade etti
Bayrampasa Cezaevi'nde çok sa-
yıda sılah ve cep telefonunun ele ge-
çirilişini bu nedenle 88 infaz koruma
memurunun, cezaevine eroin soktuk-
lan gerekçesiyle ise 5 infaz koruma
memurunun yargılanmaya başladığı-
na da deginen Ali Yazıcı. her iki ola-
ya ilişkin değerlendirmesıni şöyle
özetledi: "Başta Bayrampasa olmak
üzere bütün diger cezaevlerinde hiç
bir memur kendibaşuıa cezaevine bir
şey sokamaz ya da çıkaramaz. Bu sa-
dece cezaevi yönetiminin gözyıımma-
sıyla mümkündür. Ben cezaevlerinde
mafya okiuğuna da inannuyorum. An-
cak cezaevi yönetimi mahkûmlara
farkh muamek yaparak mafya yara-
nr. Cezaevlerinde kimin yetkiİi, kimin
sorumlu olduğu belirienmeti. Yeni ya-
sa) düzenkmelerle yetki tek eMe top-
lanmalı."
Başkan Yazıcı, ceza infaz memur-
lannın çalışma koşullannın da düzel-
tilmesini ısteyerek bir polıs memuru-
nun bile hangi koşullarda ölüm tehli-
kesiyle karşılaşacağı belli ohnadığı-
nı söyledi. Yazıcı şunlan söyledi: "Ce-
zaevlerinde görevyapan memuriar sü-
rekli risk aranda çahşuiar, ne zaman
ve neden saldınya uğnıyacaklan bile
belli ülnıayabilir. Risk altında ve var-
diya sistemiyie günde 16 saat çahşbğı-
nuz halde 15ie 16mOyon arasında ma-
aş abyoruz. 2802 saydı yasa ve sendi-
kal örgütlenme hakkı konusunda çtf-
te standart uygulamasryla karşı kar-
şıyayız. Yargt çalışanlan güvenlik
etemanı kabul edilip sendikal örgütkn-
mt hakkı dışında tutuluyor ancak
güvenlik ekmanlanna tanınan diger
olanaklardan her nedense yarar-
lanamıyoriar. Ömeğin 1992 yıh Arahk
ayuıda infaz koruma memurlannın
sÛah bulundurabileceğine ilişkin bir
düzenleme öngörühnüş. Ancak, süah
verilmiyor. Silahı kendi paramla al-
mak zorundayım. 2802 sayih yasa, sav-
cı ve hâkimlerin suç işlemeleri kar-
şısında abwykİHn cezalan iki katma
çıkaracak hükümler içeriyor. Biz suç
işlernemiz haGndebu yasayatabiyiz. An-
cak savcı ve hâkinıkrinücretsizlojman,
lokal. yolculuk etme gibi haklanndan
yarartanamıyoruz. Bi/Jeri ya tümüy-
İe bu yasa kapsamı içine abınlar ya da
tümüyle dışuıda btraksınlar."