Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
« 7 ARALIK1996CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cezaevinde
olay: 1 ölü
• NAZİLLİ (Cumhuriyet)
Nazillı E Tipi Kapalı
Cezaevi'nde dün sabaha
•karşı adli tutuklu \e
-lıüküm ülerarasında çıkan
-kav gada bir mahkûm öldü,
_4 mahkûm da >aralandı.
, 70"e \akın siyasi tutuklu
vehükâmlünün de
bulunduğu cezaevinde
• önceki akşam
yemekhanede bılinmeyen
-fiedenle ka\ga çıktı.
Kavga. cezaevi
göreviıierinin araya
girmesıyle yatıştınldı.
-,Ancak dün sabaha karşı
Aydınlı tutuklu ve
hükümlülerin bulunduğu
koğuşta ka\ga yeniden
başladı. Olayda
Abdülhalim Kaçar kesici
^ıletlerle öldüriildü. Ağır
yaraianan Fevzi Yaman
- Nazilli Devlet
Hastanesi'nde. Mahmut
, Koşut, Ercan Elıtaş \e
Selman Demir de Aydın
Devlet Hastanesı'nde
tedavi altına alındı.
Demirel, 96'yı
tfeğerlendirecek
• ANKARA (Cumhuriyet
-Biirosu) - Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirel, >arın
düzenleveceği basın
toplantısıyla 1996yılını
değerlendirecek.
Cumhurbaşkanı Demirel,
-1996 yıhna ilişkın
-değerlendirmelerde
-bulunacağı basın
-toplantısında. buyıl içinde
Türkive'de yaşanan
gelişmeler. dış politika.
ekonomı ve siyaset üzerine
görüşlerini açıklayacak.
"Size havlayana
hoşt deriz"
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) -ANAP
milletveki 1leri. bütçe
-görüşmelerinde RP
milletvekilleriyle sert
tartışmalara giren Anayasa
"Mahkemesi Başkanı Yekta
-Güngör Özden'e destek
ziyareti yaptı. Manisa
Milletvekili Yiiksel Yalova.
yargı bağımsızlığının
özlendıği bir dönemde
ziyareti
-gerçekleştirdiklerını. diğer
yüksek yargı organlarına
da gideceklerini söyledi.
Anayasa Mahkemesi
kararlanna eleştirilerin
haksız olduğunu
vurgulayan Özden, daha
önce yaptıgı bir
açıklamadaki. ""Her
havlayana başımı çevirsem
yolda yürüyemem"
sözleriyle herhangi bir
kişiyi kastetmediğini
söyledi. Bunun üzenne
Yalo\a, "Size ha\layan
olursa hoşt demek bizim
görevimız" dedi.
Örgüt infazlarına
tepki
• ANKARA (ANKA)-
Insan Haklan Derneği.
1İHD) cezae\lennde
yaşanan örgüt infazlannın.
gerekçesi ne olursa olsun
kabul edilemez olduğunu
bildirdi. İHD Ankara
Şubesi'nden yapılan
açıklamada. Ankara
Merkez Kapalı
Cezaevi'nde son iki ay
îçinde üç kişinin
irkadaşlan tarafmdan
öldürülerek
cezalandınldığı
anımsatılarak. "Ölmenin
ve öldürmenin günlük
yaşamın bir parçası haline
geldığı Türkiye "de
"sorunlann. öldürerek değil.
daha insani yollardan
.Çözülebileceği" belirtildi.
Aile ve Kadın
Müsteşarlığı
• ANKARA (ANKA) -
Kadın-erkek eşitliğini
sağlamak ve kadınlara
karşı her türlü aynmcılığı
önlemekle görevli bir aile
ve kadın müsteşarlığı
kurulacak. Aile ve kadın
müsteşarlığı kurulmasına
ilişkin yasa tasansı
TBMM'ye sunuldu.
Çiller'e eleştiri
• .4NKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-CHPGenel
Başkan Yardımcısı Onur
Kumbaracıbaşı.
hükümetin. Susurluk olayı
ile başlayan sıkıntılardan
dolayı. ""dış politikaya
"zaman avıramaz duruma
düştüğünü'" öne sürdü.
Kumbaracıbaşı. yaptığı
yazılı açıklamada, dış
politikada Türki\e
'açısından önemli olan \e
fehlikeli sayılabilecek
'gelişmeler olduğuna
dikkati çekerek, "Sayın
Çiller'in Rus\a gezisinde
yaptığı gaftan sonra. bu
ülke i!e ilişkiler. düzeleceği
yerde zora girmiştır" dedi.
Kıbrıs'ın da. çok ciddi
gelişmelere gebe olduğunu
savundu.
"DYP lideri herkese kara çalıyor" diyen Ecevit'in zirve değerlendirmesi:
'Çüfler köşeye sdoşü'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit Çankav a zırve-
sını değerlendirirken. Başbakan Necmettin
Erbakan UÎ "koalisvonorîağınadokunacak
bazı bilgi \e belgeleri koz olarak kullanmava
çalıştığı kuşkusunun akla geldiğini" böv ledı.
Eee\ ıt. "ÇUIer kendisini köşe\e sıkışmış his-
sedivor, asabivet içinde. olav ların ü/erine gi-
denlere kara çalıyor. Yaşını küçültiirken, bir
anjamda siyasaJ olarak da kiiçülmor" dedi.
DSP lideri. Türkiye'nın dönüşü olnıav an bir
yola girdiğini v urgularken, "hükümetin her
an çökebileceğinew
dikkat çektı
DSP lideri Ecev it. partisinın grup toplan-
tısı başında. veniyıl kutlamasıçerçevesınde
"1997 yılı" ıçin iyi dıleklerini aktanrken.
-1977""dedı.
Grup Başkanvekılı HüsamettinÖzkan'ın
uvansı üzerinedüzeltnıe vapan Ecevıı. "Ben
Çocuklara
'eve
dönüş'
projesi
ANKARA (ANKA)-
REFAHYOL hükümeti.
Doğu \e Günevdoğu
Anadolu'da köyleri
yakılan ve boşaltılanlar
için çıkardığı "Köve
dönüş" projesinden
sonra şimdi de
Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme
Kurumu'nda
(SHÇEK) kalan
çocuklar için "Eve
dönüş" adıyla bir proje
hazırladı.
Yurtlarda kalan
çocukların çok büyük
bölümünün ailelerinin
bulunduğunu saptavan
ve çocukların yurtlara
verılmesinin en önemli
nedenının voksulluk
olduğu bulgusundan
hareket eden
SHÇEK'in projesi.
çocukların
ailelerine yapılacak
yardımla evlerine
dönüşlerinin
sağlanmasına
dayanıyor. Eve dönüş
projesine göre ailelere
yanlanna aldıklan
çocuk başına 7 nıilyon
lira verilecek.
Ecevit'ten saptamalar:
• "Çiller yaşını küçültiirken, siyasal olarak da küçülüyor"
• "Erbakan. bazı bilgileri ortağına karşı koz olarak kullanıyor"
• "Hükümet her an çökebilir"
de küçülüyorunı" dıve e.^prı \aptı. Ecevıt.
Çankav a zırvesinde Demirel ve liderlenn tu-
tuınunu şöyledegerlendırdi:
Cumhurbaşkanı Demirel: "\ere\e kadar
giderse gitsin tutumunu >ineledi. Ancak de\ -
lete gölge düşmesin istijor. Partilerüstü kal-
makisrivor, Yenimekanizmalaragerekdu)-
muvor. Ben Cumhurbaşkanı'nın sivaset üs-
tü saulama\acağını, tersine sivasetin doru-
ğunda olduğunu so> ledim. Dev let Denetleme
Kurulu'nu çalıştırnıak istemnor. Bi/im ıs-
rartanmızla. DDk kapısını bir ülçüde arala-
dı. De\ lete gölge düşüren olaylar var. Emni-
\et teşkilah içinde klikler birbiriyle kıvasıva
çelişhor, istihbarat birimleri arasında reka-
bet\ar."
Başbakan Erbakan. "Başbakan,ucuorta-
ğına dokunacak ba/ı biigi \e belgeleri \ urgu-
lu>or. Erbakan, bu belgeleri ortağını denetim
altında tutabilmek için mi kullannor. koalis-
\on içi pazariık ko/u olarak nıı kullanıvor
kuşkusu akla geliyor. Başbakan, aceleedilme-
sin, di\or. İ nceleme araştirma dönemini uza-
tarak koalisvunun limrünü uzatabileceğini
ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART
KAT/LM&IARO/G
düşiinüyor olabüir. Ayrtca devlete toz kon-
durnıııvor. Dokunulmazlıklann sınırianma-
sına kesinkes karşı. Bunda TBMM'ye gelen
dokunuimazhklann kaldınlması tezkerele-
rinde RP'li milletvekillerinin savılanmn bir
havli fazla olmasının etkisi olduğu akla geli-
yor.'"
Başbakan Yardımcısı Çiller: "Susur-
luk'taki kaza ile karanhk ilişkiler ağının or-
tava çıkmasından tedirgin şörürıüvor. Ken-
disini köşe\e sıkışnuş hissedivor, asabiyet için-
de, kim ülavlann üstünt giderse ona kara ça-
lı>or. "Çatlı kahramandır' sözleri anımsatıl-
dığında o sözii tevil crnıcv e çalışn, ama ne de-
diğini ben anlavamadım. Kaza>la olaylann
ortaya çıkmasını komplo olarak göriiyor. Ba-
na da sataştı, öğrencilik yıllanndan beri
kontrgerilladan söz ettiğinıi. ama bir şey yap-
madığımı sövlcdi. Ben Çiller'in gerçekten li-
se öğrencisi olduğu yıllarda
bile silahlı e>lemlere karşı ÇH
kıyordum. Saşımla ilgili de-
ğeriendirmeleri de \ ar. Bir in-
sanııı sivasal vaşamı gençken
de sona erebilir. Kendi yaşını
küçültiirken, bir anlantda si-
vasal olarak da küçülüyor.
Herkese kara çalıvor. Sadece,
ucu kendisine dokunan sözle-
rivlt ilgili olarak bile Erba-
kan'a yamt vernıivor. Belli ki.
bağımlüık içinde.
ANAP lideri Yılmaz: "Ce-
saretie olaylann üzerine gkli-
yor. Bizim Meclis'te baa öne-
rilerimize destek vermedUer,
ama olaylann üstüne vürekli
bir şekiİde yürüdüğünü ka-
bul etmek gerekir."
CHP lideri Baykal: "Sonu-
na kadar gidilsin istiyor. Çil-
Ier4vıllıkortaklıklannı hatır-
lattığında güç durumda kalı-
\or. "Bızım elımızde ne vardı
ki' diyor. Halbuki ellerinde
çok önemli bakanlıklar vardı.
Bunları anınısamak istemi-
\or." BBP lideri \'azıcıoğlu.
~Da\ ranışı ilginçti. Olaylann
üzerine fazla yüriinmesinden
rahatsız olduğunu açıkça ifa-
de etti. "Aman kurumlar yıp-
ratılmasin. özel time doku-
nulmasın' diyor."
Ecevit. Türkive'nin ttalya
gibi dönüşü olmayan bir yo-
la girdiğini. bu volda sonuna
kadar gidileceğini söyledi.
Şimdilik başka bir hükümet
seçeneği görünmediğine dik-
kat çeken DSP lideri. "Ama
öyle olay lar olabüir ki, bu hü-
kümet her an çökebilir ve o
zaman yeni seçenekler çıkar"
dedi.
DYP lideri Çiller, karanhk bağlantılan gündeme getiren herkesi suçladı
'Muhalefet Apo gibi çahşıyor'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel'
Başkanı. Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller. "de> let
mafya siyaset"
üçgenındeki karanhk
bağlantılan eleştiren
muhalefetı. hayali
gerekçelerle suçlarken
"terör" sö>lemine
sarıldı. Ülkeyi kaosa
sürüklemek istevenler
bulunduğunu sövleven
Çiller. muhalefetın. terör
örgütü PKK'nin liden
Abdullah Öcalan'ın
"sav unma refleksini yok
etme" amacı
doğrultusunda çalıştığını
iddia etti.
DYP Genel Idare Kurulu.
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardınıcısı
Çiller başkanlığında dün toplandı. Çiller.
toplantı öncesinde yaptığı açıklamada,
DYP'nin geçmişte olduğu gibi bugün de
ülkenin birliği. beraberliği ve istikrannın
temsilcisi olduğunu söyledi. Suçlann
üzerine sonuna kadar gidilmesinden vana
olduğunu kaydeden Çiller. "Bunun
takipçisi biz olacağu. Ancak bunu
yaparken bu devletin sav unma refleksini
yok etmek. bu memleketin güvenlik
'Türkiye'nin geleceği Susurluk'a bağlı'
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Eşref Erdem. Türkive'nin
geleceğinin. Susurluk olayının
çözümüne baglı olduğunu
savunarak. "Türkiye şu anda
uçurumun kenarındadır ve bu
ilişkilerden hı/la arınmalıdır" dedi.
Eşref Erdem. CHP Genel
Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında. önemli bir ahlaki
çöküntü ve çürümüşlük
yaşandığını. bunun 12 Eylül'ün
sonucu olduğunu savunarak. bu tür
sorunlann filizlerinin "karaıüık"
dönemierde yeşermeye başladığını
kaydetti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'in
partisinin TBMM grubunda önceki
gun yaptığı konuşmayı.
"suçluluğun telaşı"olarak
nitelendiren Erdem. DYP-CHP
koalisyon hükümetinin bozulması
sürecini anlatırken. CHP lideri
Deniz Baykal'ın koalisyonun
bozulmasının gerekçelerinden biri
olarak -devltin kuşatılmışuğınr
gösterdığini belirtti.
Ahtapot göründü
Erdem, Susurluk soruşturmasında
ahtapotun görünmeye başladığını.
Türkive'nin şu anda uçurumun
kenannda olduğunu belirterek.
"Türkiy e bu ilişkilerden hızla
annmabdır" dedi.
Sorulan da yanıtlayan Erdem.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İsnıail Hakkı Karadayrnın
Belçika'da yayımlanan bir dergiye
verdiği demecin hatırlatılması
üzerine, Genelkurmay Başkanı'nın
da bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı
olduğunu belirterek. şunlan
söyledi:
"Onun da demokrasi ve laiklik
konusunda endişeleri olabüir.
.Ancak Türkiye'de darbe şarttan
yoktur. Darbe oiacağını
zannetmiyonım. Genelkurmay
Başkanf nın demecini bir
vatandaşın endişeleri olarak
göriiyorum."
güçlerini tümüyle bu refleksten ınahrum
kılacak hale getirmek olsa olsa Apo'nun
isteyeceği bir şeydir" dedi.
PKK lideri Abdullah (kalan ve tşçi
Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek
"doğrultusunda ülkenin kaosa gitmesini
isteyenlerin bulunduğunu"sav unan Çiller.
şöv le dedi: "Bir olayin suçlusunun
bulunması için seferber olmak başka
şeydir. ki bunda sonuna kadar vanz.
Ancak ülkede kaos çıksın da ben de
bundan siyasi post çıkarayım, ama bu
de\ lete ne olursa olsun demek başka
şeydir. İşte DYP'nin karşı olduğu şey, her
ne pahasına olursa olsun benim siyasi
yaşamım devam etsiıı, ama ülke kime
teslim edilirse edilsin demenin yanhşlığma
tekrar halkımızm önünde işaret
ediyorum." Çiller. DYP'nin gündeminde
halkın değerlerinin olduğunu kavdederek
mahalli idareler ve sağlık
reformu konusunda
çahşmaîannı
sürdürüldüğünü. partisinin
özelleştırme>e damgasını
vurduğunu savundu.
Kumarhanelerın
kapatılmasına ilişkin yasa
tasarısının yeni vılda
TBMM'ye geleceğini
kavdeden Çiller. "Türkiye,
bundan çok zarar
görmüştür. Bu karar, Türk
toplumunun isteğidir" dedi.
Çiller. yapılan çalışmalarda
"kıratm mührü"nün
olduğunu belirtti. Çiller.
GtK toplantısından önce,
geçirdiği rahatsızlık
nedeniyle BavındırTıp
Merkezi'nde voğun bakıma
alınan eski İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar'ın kızı
Vasemin Ağar'ı ziyaret ederek yaklaşık
20 dakıka göruştu. Başhekım Vaman
Zoriutuna. Ağarın yoğun bakımda
tutulduğunu belirterek "Yasemin'in
ciddiyetini koruyan bir hayati durumu söz
konusu. Birkaç gün içinde yoğun
bakımdan çıkma olasılığı var. Biünci açık,
tepki veriyor, bizimle ve ailesiyle iletişim
kurabih'yor. Gelecek için bir şey söylemek
şu anda mümkün değil" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin " planet.com.tr
Yazmak dipsiz, üstelik ka-
ranhk bir kuyuya taş atmaya
benziyor. Salı hariç her Allahın
günü şuraya yazıyorsunuz. A-
ma soyut birine yazıyorsunuz:
Okuyucuya!
iyi de okuyucu kim? Oku-
duklanna katıldı mı katılmadı
mı? Okuduktan sonra sövdü
mü övdü mü? Yoksa ıki üç pa-
ragraf okuyup canı sıkıldı, bir
başka sayfaya mı geçti? Yok-
sa zaten göz bile mi atmıyor?
Sahi "okuyucu" kim? Bu so-
yut kavramın içini dolduranlar
tek tek, ne düşünür, ne ister.
neyi ne kadar bilir, neyi bilmek
ister, onun bilmek istediğini siz
ne kadar biliyorsunuz?..
Düşünsenize her sabah bir
kuyuya taş atıyorsunuz. Eğilip
taşın sesini dinleme şansınız
yok. Okuyucu acaba ne yapa-
cak? Çekip vuracak mı. fırlatıp
atacak mı, gülüp geçecek mi,
sıkılıp somurtacak mı, kızıp kö-
Kim Bu Okur ?
pürecek mi. burun kıvırıp kü-
çümseyecek mi, beğenip öve-
cek mi?..
Yakın çevrenizden örnekler-
le çıkarımlar da yapamazsınız.
Zaten bir yazıya. karınız "Bu-
gün gene saçmalamışsın" der-
ken komşunuz. "Ay vallahi, ne
güzel döktürmüşsün sen bu-
gün " diyebiliyor. (Üstelik bu sık
sık oluyor).
Yani bir genelleme... l-ıh,
mümkün değil. Şimdi buna bir
deşu "7/rm//c"yazısınınyanın-
da dikilen arsız. şişman kara-
kedinin sağındaki e-maıl de ek-
lendi. Belki anımsarsınız, bun-
dan iki gün önce "Haydi Gün-
demi Değiştirelim" başlıklı bir
T/rm/fcyayımlandı. ikincı parag-
rafında şöyle denıyordu:
"...Biz en iyisi gündemi de-
ğiştirelim. iyi olur. O Susurluk
kamyonu bir tampon da bıze
ındirdı galıba. Baksanıza Su-
surluk'la yatıp Susurluk'la kal-
kar olduk. Yetti, bıktırdı, gına
getirdi, öğrenci argosuyla söy-
lersek, 'baydf. Hazırsanızgün-
demi değiştirıyorum..."
Salt bu yazıyla ilgili olarak
elektronik posta kutumda tam
23 "okuyucu tepkisi" var.
Hepsini aktaramam. Biri
yurtdışından (Kanada'dan) e-
maillemiş (Türkçe yeni birfiilmi
kazandı dersiniz? E-maille-
mek. Rezalet!) ikisi sıradan kü-
für. Ölmüş anacığımla cinsel
ilişki niyetlerindenfilan sözedi-
yorlar. Bunları geçelim yani.
Geri kalan 20 mektubu ya-
zan okuyucular, 10-10 berabe-
re kalmış durumdalar. On ta-
nesi gündemin değişmesın-
den, on tanesı değişmemesin-
den yana. Her iki takımdan iki-
şer örnek veriyorum. Izinlerini
almadığımdan adlarını yazma
hakkım olmasa gerek. Ama
mektuplannın tek sözcüğüne
bile dokunmadım.
Birincisi. Hazine Müsteşarlı-
ğfndaçalışan birokuyucudan:
"Sn. Engin,
Çok haklısınız, 'baydı' artık.
Bence en önemli iki gündem
maddesi öneriyorum: Özelleş-
tirme ve gümrük birliği'nde/«
gelişmeler. Teşekkürler..."\k\n-
ci örnekteki okuyucu, anlaşılan
TÜBlTAK'ta çalışıyor:
"Yazınızı okumaya başiadı-
ğımda gerçekten gündemi de-
ğiştirmek istediğinizi sanıp si-
nirlenmiştım. Beni kandırdınız.
İyi çalışmalar..." Üçüncü örnek
Istanbul'dan, e-mail adresin-
den anladığım kadarıyla çok
büyük bir holdingin bilgisaya-
nndanyollanmış: "...Güyagün-
demi değiştirmek istiyormuş-
sunuz da Susurluk buna izin
vermiyormuş gibi alegorik bir
anlatım kullanmışsınız. Belki
yazı tekniği olarak esprili bir
buluş. Ama doğru değil. Su-
surluk üstüne bılinmeyen ne
kaldı ki, ha bire o yazılıyor. Bun-
dan sonrası bağımsız yargının
işi değil mi?.. Size başanlar di-
liyorum." Ve sonuncu örnek.
Karadeniz Teknik Üniversite-
si'nden bir öğretim üyesi:
"...Tılkinin kuyruğunu aklına
getirmeyin Sayın Engin. Zaten
gündemi değiştirmek için fır-
sat kolluyorlar. Sakın ha. Sakın
oyuna gelmeyin. Gelmeyelim.
Gelmeyeceğiz. Geçmişimizi
karartanlann geleceğimizi ka-
rartmalarına ızın vermeyelim.
Devam. Tırmıklamaya devam.
Sevgiler..." Ben bugün ne ya-
zayım kuzum?
POUTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Komünistler...'
Sanşın hanırrt kürsüde konuşuyor:
"Ermeniler ile mücadele eden boğazlanan kay-
makam Kemal Bey..."
Sanşın hanım hızını alamıyor, Mesut Yılmaz ile
Doğu Perinçek'e bındiriyor...
Sonra?
Sıra DSP lideri Bülent Ecevit'e geliyor:
"Ben lise öğrencisiyken Bülent Ecevit kontrge-
rilladan söz ediyordu..."
Yıl 1978 ve Bülent Ecevit, başbakan ve sarışın
hanım lise öğrencisi...
Demek ki sanşın hanım 1978'de 15-16 yaşların-
daymış...
Aradan 18 yıl geçtiğine göre şimdi yaşı 33-34 olu-
yor...
Konuşan kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanf dır. Üste-
lik iki yıl başbakanhk yapmıştır...
Tansu Çiller, diyelim ki yakın tarihimizi okuma-
dı, bilmiyor. 'Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i'
nasıl oluyor da 'boğazlanan kaymakam Kemal Bey'
olarak önündeki yazılı kâğıttan okuyor?
Şundan: Çünkü notlannda boğazlanan Kay-
makam Kemal Bey yazıyor
Boğazlıyan Kaymakamı, Ermenı sürgününde so-
rumlu bulunup asılmıştır. Tansu Hanım, bu neden-
le 'Boğazlıyan' adını 'Boğazlanan kaymakam' sa-
nıyor...
Tansu Hanım. DYP Grubu'nda konuşurken bir
tek milletvekili acaba şöyle düşündü mü:
"Allahım biz kimlerin eline kaldık..."
Kendisini 1978 yılında 15-16 yaşında gören Tan-
su Hanım'ın muhakkak bir rahatsızlığı olmalıdır
Bazı erkek ve kadınlarda görülen 'çocuksu halı'
ve ona bağlı olarak çılgınlıkları, 1978 yılında 35'in-
de olmasına karşın. 15-16 yaşında gibi yaşamış-
tır...
Kim karışır, yaşam onundur!..
• • •
Sanşın Hanım, hızını bir türlü kesmiyor...
Diyor ki:
"1960-70'lerde tüfek ve silahlanyla devleti he-
def alan eski komünist/erin, bugün, sermayeden
aldıklan paralaria kalemlerını adeta hınç almak üze-
re devlete yönelttıklerıni görüyoruz..."
Acaba ellerinde silahlanyla devleti hedef alan
bu eski komünistler kimlerdi?
Eline silah alan ve devlete karşı eylem yapan bu-
günün yazar ve televızyoncularını tek tek gözden
geçirdim, ama bulamadım...
Sanşın Hanım yine karıştırmıştı...
Gazete ve televızyonlarda 'eski Marksistler' var-
dı, ama bunların hemen hemen tümü Turgut
Özal'ın başbakanlığı sırasında 'yükselen değerle-
re' teslim olup, 'tövbekâr' olmuşlar, son birkaç yıl-
dır da Tansu Hanım'ın çevresinde dolaşmaya baş-
layıp Mesut Yılmaz'ı 'çağdışı olmakla' suçlamışlar-
dı...
Sarışın Hanım'a kim bilgi veriyorsa onu yanıltı-
yor, çıkmaz sokağa götürüyor doğrusu...
DYP lideri 'eski komünist olarak' Emin Çöla-
şan'ı, Uğur Dündar'ı görüyorsa birilerı onu kan-
dırmış. Çünkü Emin ve Uğur, ben bildim bileli sos-
yal demokrattır... Bugün Emin ve Uğur. Çiller aile-
sinin marifetlerini gün ışığına çıkaran iki usta gaze-
tecidir...
Hadi ve Şahin...
İkisi de eski Maocu'dur ve bu sevimli ikilinin dö-
ne döne başı dönmüştür, Hürriyet ve Mıllıyet'ten al-
dığım bilgilere göre de Hadi ve Şahin 'sarışın kadı-
na'hayrandır...
Hadi ve Şahın'in takıntılan, diğer lıboşlar gibi Ke-
malizm ve Kemalistlerdir... Bu muhteşem ikilinin
tek istekleri, özelleştirmenin ivedi olarak gerçek-
leştirilmesidir. Eğer gerçekleşirse Türkiye'ye de-
mokrasi gelecek, Kemalistlerin köküne kibrıt su-
yu dökülecektir...
• • •
Daha önce belirttiğim gibi gazete ve televızyon-
larda 'eski Marksistler' elbet vardır, ama onlar ar-
tık Tünel'den Taksim'e yürürken birinci sigarası iç-
tikleri günleri çoktan unutmuşlar 'serbetpazareko-
nomisi'nm çarkları arasında kurulu düzenin birer
parçası olmuşlardır...
Şimdi ben Tansu Hanım'a bir 'tiyo' vermek isti-
yorum...
Turizm Bakanı Bahattin Yücel'e dikkat etsın.
Çünkü Yücel, elindesilahla 'devletiele geçirmek'
iddiasıyla yargılanmış, uzun süre Selimiye'de ha-
pis yatmıştır.
1972'de o ünlü 256 sanıklı THKP-C davasında
yargılanan Bahattin Yücel, tıpkı eski Marksistler
gibi daha sonra 'tövbekâr olup', sermayenin yanın-
dayeralmıştır...
Bahattin Yücel'i şimdi ben istemeyerek 'ihbar'et-
miş oluyorum, bu yüzden kendisinden özür dili-
yorum...
Gelelim bize; bizlere, yani Cumhuriyet'te yazıp çi-
zenlere...
Bızde tescilli iki komünist var; biri Aydın Engin,
öteki Oral Çalışlar. Ama her ikisi de ellerine silah
almamıştır. Ben ise aklanmış bir komünistim. Çün-
kü 1981 'de mahkemece temize çıktım...
Zaten Tansu Hanım 'büyük sermayeden' söz edi-
yor, Cumhuriyet'ten değil...
O nedenle eşi Özer Uçuran Çiller, bizden 5 mil-
yar lira tazminat istiyor, diğer gazete patronlarıyla
nasıl olsa günün birinde anlaşacağını düşünüyor...
Tansu Hanım ve Özer Bey, gerçekten işini çok
iyi biliyor...
Ben bu konuda Özer Bey'e katılıyor. yeni yılda
hem kendisine hem de eşine mutluluklar diliyo-
rum...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR
Kalbinizi Kontrol Ettirin...
Pazar dahil her gün. gece gündüz
hizmetinizdeyiz.
TÜRK KALP VAKFI
Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX)
Faks:(0212)212 68 35
(Kadın Sağlığı ve Aile
Planlaması) Hizmet Sistemi
Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46