Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
227 ARALIK 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
1000 kişilik kadro için duyuru yapılmadı. Sadece RP'ye yakın kişilerin dilekçesi kabul edildi
SSKVe suıavsız personelAMCARA (Cumhuriyet Bürosu) -
RP'li Calışma \ e Sosyal Güv enlik Baka-
n ı NecatiÇelik'e bağlı SSK Genel Mü-
dürlüğü'ndeki personel alımı skandalla-
n n a u
açıktan, smavsız kadrolaşma"* da
e-klendi. Yönetmelıkte geçen ay yapılan
cieğişıklikle SSK'nin sınavsız alacağı
1000 kişilik kadro için hiçbir duvuru
y apmaması dikkat çekerken. sadece baş-
v uracağı önceden bilinen RP'ye yakın
k.işılerin dılekçesinin kabul edildiği be-
lirtildi Başvuran kadın adaylardan da
—tiirbanlı resim" istendiği öğrenildi. 2
b»in 500 kişilik kadro için aynca sına\ la
alınan personelin mülakatında. "şapka
cjevriminin neden tutmadığı" şeklınde
sorular > öneltilmesi dikkat çekti.
Kadrolaşma hareketi çerçevesinde ya-
pılan SSK Personel YönetmeliğTndeki
^sınavsız personel alımına" ilişkin deği-
• Yönetmelikte geçen ay yapılan değişiklikle SSK'nin sınavsız alacağı 1000 kişilik
kadro için hiçbir duyuru yapmaması dikkat çekerken, sadece baş\ uracağı önceden
bilinen RP'ye yakın kişilerin dilekçesinin kabul edildiği belirtildi. Başvuran
kadın adaylardan da "türbanlı resim" istendiği öğrenildi. 2 bin 500 kişilik kadro için
aynca sınavla alınan personelin mülakatında, "şapka devriminin neden
tutmadığı" şeklinde sorular yöneltilmesi tepkiyle karşılandı.
şikliğin 30 Kasım 1996'da Resnıi Gaze-
te'de yayımlanarak yürürlüğe girmesı-
nin ardından duyuru yapılmadan eleman
alınmaya başlandı. Çalışma \e Sosyal
Güvenlik Bakanı Çelik'in Başbakan-
lık'tan izin aldığı 3 bin 500 kişilik kad-
ronun 2 bin 500'ı "şaibeli" sınav la alına-
cak idari personel için kullanılırken.
1000 kişilik kadroya da sınavsız olarak
sağlık \e öğretim elemanı. teknik ela-
man ileavukatalınıvor. Sınavsız eleman
alınacağına ilişkin duyuru yapılmaması,
kuruma "istenen kişilerin verleştirilece-
ği" yorumuna neden olurken. baş\ uran-
ların genelde RP sempatizanlarından
oluştuğubildirildi. Eleman alındığınıdu-
yarak kuruma ba^\uran yurttaşlann di-
İekçe \e belgelermin kabul edilmediği
belirtildi. Başvuran ba>an adaylardan da
tiirbanlı resim islendiöi öârenildi.
SSK'nin. 19%"da aîdıgi 3 bin 500 ki-
şilik kadroyu, sınav açtığı 2 bin 500 ki-
şilik idari personel ve sına\sız alacağı
1000 kışiyle birlikte venı yıla girmeden
ışler hale getirmesi gerekivor.
Açıktan kadrolaşma Danışta> 'da
"Kevfi personel politikası" olarak de-
ğerlendırilen SSK Personel Yönetmelı-
ği'nın 18. fıkrasindaki değişiklikle ilgi-
li ıptal başvurusu Danıştay'da göruşülü-
>or. Yönetmeliğin 18. fıkrası, "Ancak,
sagiık hizmetleri sınıfı. teknik hizmetler
OİSK
'Lice'deki
zulüm son
bulmalıdır'
İstanbul Haber Servisi- DİSK Genel
Sekreteri Remal Davsal. Lice halkının
son günlerde büyük baskı altında
buiunduğunu belirterek.
"Isttmedikleri halde zorla korucu
vapılmak istenen halk çaresi/lik
içindedir" dedi. DİSK Genel Sekreteri
K.emal Davsal yaptığı yazılı
açıklamada. Licelilere>apılan baskıyı
a.nlamanın mümkün olmadığını. hangi
gerekçeyle olursa olsun insanları
istemedikleri birşeye zorlamanın
yanlış olduğunu ıfade ederek. "Devlet
yasalaria vardır, devlet görev lileri
vasalann çizdiği sınıriarla hareket
etmeve mecburdur. Ama yaşananlar
hukukia açıkJanamaz düzeydedir.
fnsanların can güvenliğinden sorumlu
olanlar, Licelilerin can güvenliğini
tehdit etmek noktasına gelmiştir"
dedi. Yakılan yıkılan Lice'nin dramını
durdurmanın iktidarın elinde
plduğunu vurgulayan Da>sal, ş.öyle
devam etti: "Devlet içinde devlet
haline gelen silahlı güçleriv le, bölge
halkı iizerinde egemenlik kurmaya
çalışan aşiretlerin ellerindeki
olanaklan nasıl kötüye kullandıklan.
her tiiriü suçu işledikieri gözler önüne
serilmiştir. Birbiri ardı sıra pattayan
skandallarla vanlışlığı ivice ortaya
çıkan koruculuk sistemi kirii ilişkilerle
iç içe geçmiş bir çıkar sistemine
dönüşmüştiir \e zaman vin'rilmeden
kaldınlmalıdır."
PKK BfLA\ÇOSl
'Bu yıl2 bin
782 terörist
öldürüldü'
pİVARBAKIR (AA) - Güney doğu'da.
J996'da terörle mücadelede önemli
mesafeler alındığı \e 2 bin 782
teröristın öldürüldüğü bıldirildi.
Terönstlere karşı yürütülen
operasyonlarda 531 güvenlik göre\lısı
şehıt olurken. terörist saldınlarında 143
yurttaş ıle 4 öaretmenın katledıldiği
belirtildi. 1 Ocak-26 Aralık 1996
(arihlen arasında. Olağanüstü Hal
Bölge Valilıği kapsamındaki illerde.
terör örgütüne önemli darbeler
indirildi. Aralıksız sürdürülen
operasyonlarda. toplam 2 bin 782
terörist öldürüldü. 316 terörist
eözaltınaalındı. Örgütten kaçan 266
terörist de kendiliğınden gü\enhk
güçlenne teslım oldu. Operasyonlar
sırasında. toplam 2 bin 6 uzun namlulu
otomatik tüfek. 726 tabanca. 2 bin 478
el bombası. 130 roketatar. 1550
roketatar mermısi ıle 254 bin 329
çeşitlı cins mermi ele geçtı. Bu sürede,
531 asker. polis ve geçıcı köy korucusu
şehit oldu. Teröristlerin saldınları
sonucu. çoğu kadın \e çocuk 143
vatandaş katledılırken. 4 öğretmen
kurşuna dızıldı. 2 bin 233 vatandaş ıse
terörist saldınlarında yaralandı ya da
sakat kaldı.
mafyasına hayır'Haber-İş Sendikası'na bağlı Türk Telekom işçileri. dün
Bahçelie\ler Telefon Müdiirlüğü öniinde
Taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırmava" karşı
protesto e>lenıi >aptılar. Türk Haber-İş
Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı
Levent Dokınueu. Türk Telekom'un halka vermesi
gereken hizmetlerin bü\ük bölümünü taşeron
firmalara devrettiğini belirtti. "Taşeron maf>asına
hayır" \e "İşçiler SSK \önetimine" \aali pankartlarla
protesto evlemine katılan işçilere hitaben konuşan
Levent Dokuyucu. KİT'lerde özelleştirmenin ilk adımı
olarak taşeronlaştırma uvgulamalarının hızla devam
ettiğini sav undu. Dokuyucu. taşeron firmaların maf\a
gibi çalıştığını belirterek. "Bu firmalar işçileri açlık
sınınnda yaşavabilecekleri kadar bir ücretle, sigortasız
ve sendikası/ çalışmava zorluyorlar" dedi.
(Fotoğraf:IPEK YEZDANİ)
sınıfi, eğitiın ve öğretim hizmetleri sınıfı
ve avukatlık hi/metleri sınıfında tadat
edilenler ile mecburi hi/melli personel ve
başka kurumlardan naklen atanacak
personel sınavsız atanabilirler" biçimin-
de değiştirilmiştı.
Yönetmelik değişikliğme karşı yüriir-
lüğün durdurulması \e iptal istemiyle
Danıştay'a başvuran SSK Yönetim Ku-
rulu üyesi Halil Tunç. yönetmelik deği-
şıkliğinin usul \e esasaçısından hukuka
aykırı olduğunu kavdetti. "Bu değişik-
likle başta sağlık hizmetleri sınıfı olmak
iızere. bazı personelin kuruma açıktan
atanması için sınav koşulunun kaldırıl-
masını anlamak mümkün değildir" dı-
\en Tunç. 4792 sayılı SSK Yasası'nın
yönetmeliklerle kurumun yeniden vapı-
lanması konusunda SSK y önetimine yet-
ki vermediğini ka>detti. Aynı yasayagö-
re. yönetmelik maddelerin-
dekı değişikliklerin genel
müdürlük tarafından hazır-
lanması.dahasonraÇalışma
\e Sosyal Güvenlik Bakan-
İLgı'nın onayına sunulması
gerektiğine dikkat çeken
Tunç. "Bu yönetmelik deği-
şikliği ise ilgili dairelerden de-
ğiL özel kalemden doğrudan
yönetim kuruluna çıkarıl-
mıştır"dedı.
Çalışma \e Sosyal Güven-
lik Bakanlıgı Müsteşarı ,\li
Toptaş'ın yine 4792 sayılı
SSK Yasası'na aykırı olarak
genel müdürlüğe vekâlet et-
tiği dönemde yönetmelik de-
gişikliğinin SSK Yönetim
Kurulu'ndan geçtiğini anım-
satan Tunç. "Vekiî ilke ola-
rak kurumda esasa yönelik
konuları oluşturamaz. Bu
konular. şavet zorunluvsa,
atanacak genel müdürüngö-
reve başlamasından sonra
gündeme getirilebilir" diye
konuştu.
Sözlü sınav sürüyor
İptali istenen SSK'ye alı-
nacak 2 bin 500 idari perso-
nel için yapılan sınav ın söz-
lü bölümü de yarın sona ere-
cek.
Kazananlar listesinde yer
alan 2 bin 726 lise mezunun-
dan sıra numarası 1000'e ka-
dar olanlar dün mülakataalı-
nırken. bugün 1001-2000
arası olan adaylar. yarın da
2000'den sonrası sözlü yapı-
lacak.
Lise mezunlanndan bir
adaya. "Şapka devTİmi neza-
man başlatılmıştır? Günü-
müzde şapka neden çok tut-
mamıştır" sorusu \öneltilir-
ken: sözlü sına\agirenaday-
lara şaklaşık aynı sorulann
sorulması dikkat çektı.
Hizmetli kadrosu için baş-
v uran Ahmet Çetin. önceki
gün sınav giriş kartında 15
bin 216 olan aday numarası
ilkokullar bölümünde kaza-
nanlar listesinde yer alması-
na karşin. yanıt kâğıdının
çıkmadığı. kazanan numara-
nın 15 bin 211 olduğu sav u-
nularak mülakata alınmadı.
Once dayak ardından gözalb
GÜLÇİN İLCİ
BL'RDUR-Önceki gün ülkücülerin sal-
dırısına uğrayan Burdur Meslek \ük-
sekokulu'ndaki solcu öğrencıleri dün de
polis kalaslarla döv dü. Bazı ülkücülerin de
katıldığı polis saldınsında 3'ü ağır 15 öğ-
rencı varalandı. Davak >i\en öğTcnciler-
den 2
7
"sı gözaltına alındı.
Burdur Meslek Yüksekokulu'nda geçen
yıl ülkücülerin solcu öğrencilere saldın-
sı\ la başjayan ola\ lar durulmııyor Önce-
ki gün Ulk'ü Ocakları Burdur Şubesi'nin
düzenlediğı tıyarro gecesından çıkan 40-50
kişilik faşist grup. saat 16.30'da Sülevman
Demirel Ünhersitesi (SDÜ) Burdur Eği-
timFakültesı\e Meslek Yüksekokulu'nda
öğrenim gören sol görüşlü öârencilere sal-
dırdı.
Okul önünde gerçekleştirilen taşlı sopa-
lı saldırının ardından ülkücüler ortadan
kavbolurken oiav a müdahale etmesen okul
• Ülkü Ocakları Burdur Şubesi'nin düzenlediği tiyatro gecesinden
çıkan 40-50 kişilik faşist grup, önceki gün saat 16.30"da Süleyman
Demirel Üniversitesi (SDÜ) Burdur Eğitim Fakültesi ve Meslek
Yüksekokulu'nda öğrenim gören sol görüşlü öğrencilere saldırdı.
bahçesındekı polısin de sol görüşlü öğren-
cilere >aldırdığı görüldü. Okul kantinınde
gerçekleşen saldırı sonrasında dağılan sol
görüşlü öğrencilere önceki akşam saat
21.00 sıralarında ikinci kez polisin saldır-
dığı öne sürüidü.
SDÜ Burdur Meslek Yüksekokulunda-
ki olavlar dün sabah da polis saldırısıyla
sürdü. Saat U9.00 sıralarında okula geîen
öğrencıleri copla karşı!a\an resmi poüsler.
•etraflannısannvurun'çağrısıylahareke-
te geçerek öğrencıleri dövdü. Polis öğren-
cıleri kalaslarla dö\erken bu saldırıva ba-
zı ülkücülerin de katıldığı öne sürüldü.
Dün sabah gerçekleşen saldırıdavarala-
nan 15 öğrenci. önce polis gözetimınde
Emek Sağlık Ocağı'na ardından da Burdur
De\ let Hastanesı'ne götürülerek teda\ ı al-
tına alındı. Yaralılardan 3'ünün durumu-
nun cıddi olduğu bıldirildi.
Yaralanan öğrencıler. ülkücü grubun
saldırısından sonra dün sabah da polisin
taşlı. kalaslı saldınsıyla karşılaştıklarını
belirterek "Bizim poîisle bir sorunumuz
vok. Faşistler saldırdı dayak \edik. ardın-
dan polis de bize safdırdı. Polisler önce taş
attı sonra kalaslarla vurdu. Çok savıda ar-
kadaşımız varalandı" dedıler.
Burdur Meslek Yüksekokulıı'nda mey-
dana gelen oluylarla ilgili olarak sol görüş-
lü 27 öğrencının gözaltına alındıgını belir-
ten Burdur Emnivet Müdiirü Halil Tataş.
polısin sol görüşlü öğrencılere saldırdığı
iddıalarına. "Polis kimseye saldırmaz. Öğ-
rencilerden dağılmalan istendi. Okul ida-
resinin bu vönde talebi \ar. "Dağılın. ayrı-
lın" dedik.Polisniyesaldırsın"yanıtını \er-
dı._
İzmir Büromuzun haberine göre Dokuz
Eylül Üni\ersıtesi"nde basın açıklaması
yapan öğrencilerden biri polis tarafından
alıkonarak dövüldü.
Basın açıklaması sırasında polislerin,
üzennde sılah olduğu duyumu aldıklannı
belirterek kendisini diğer öğrencilerden
avırarak yol kenanndadö\ meye başladığı-
nı söyleyen %'eli Velidedeoğlu. olavı şöyle
anlattı:
"Arabada silahla tehdit ettiler. Daha son-
ra beni boş bir arazive götürdüler. Silah
kabzasıvla dövmeve başladılar. Daha son-
ra arkamı çevirip gerive bakmadan vürü-
nıemi istediler. Devlet^ faşist uvguiamala-
nvla bizi sindirmek istivor."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
"Kürt Sorunu" mu?
Karşımda oturan genç bayan akıllıydı, birikimliy-
di. CHP'nin tarihsel kimliğıne inanıyordu. "Kadın
Kurultayı" ile ilgili olarak, desteklediği adayı tanıt-
mak için gelmişti.
Konuşurken sık sık "Kürt sorunu" başlığmı kul-
lanıyordu. Sordum:
- Niçin "Kürt sorunu" demeyi tercih ediyorsu-
nuz?
- Adına ıster Kurt sorunu diyelim isterse Güney-
doğu sorunu, ne değişir? Özünde bir gerçek var.
O da Kürt halkının ezilen bir halk olduğu ve soru-
nun da buradan kaynaklandığı...
Daha kısa bir süre önce, Türk-lş'in üst düzeyin-
deki bir yöneticisinden de benzer sözler duymuş-
tum. Bilinçli bir sendikacıydı ve "Kürtsorunu" de-
meyi ilericiliğin gereği sayıyordu.
• • •
Eğer Kürt kökenli yurttaşlarımız "ezilen bir halk"
ise...
Yani Kürt kökenlilere Türkiye'de "ikinci sınıf in-
san" muamelesi yapılıyorsa, bazı yurttaşlarımız sırf
Kürt oldukları için belirlı görevlere gelemiyorlarsa.
herkese açık olan kapılar Kürtlere kapanıyorsa..
elbette ki, sorun bir "Kürt sorunu"öur.
Peki öyle mi?
Devletin sunduğu hizmetlerden kamuda görev
almaya ya da o görevlerde yükselmeye kadar.. in-
sanlar etnik kökenlerine göre bir ayrıma mı uğru-
yorlar?
Eğer Kürt kökenli yurttaşlarımız "ezilen bir halk"
ise...
Yani ağa Türk, ırgat Kürt ise; işveren Türk. işçi
Kürt ıse; varlıklılar Türk, yoksullar Kürt ise.. ya da
seçenler Kürt, seçilenler Türk ise.. elbette ki, so-
run bir "Kürt sorunu"dur.
Türkiye'de mesleklerin ve servetlerin paylaşımı
etnik kökene göre de, biz mi farkında değiliz aca-
ba?
TBMM'deki Kürt kökenlilerin oranının. Türki-
ye'deki Kürt kökenlilerin oranının yaklaşık ıkı katı
olduğunu bılmeyen mi var? Kürt kökenli yurttaşla-
rımızın çok azınlıkta kaldığı birçok yörenin Kürt kö-
kenli belediye başkanları tarafından yonetildiğı bir
sır mı?
• • •
Bir başka olasılık daha var.
Eğer "Kürt kimliği "nin baskı altına alınması ne-
deniyle bir çatışma söz konusu ise.. o zaman da
soruna "Kürt sorunu" demek doğru olur.
Peki öyle mı?
Kimlik çatışması, "azınlık kimliği" ile "çoğunluk
kimliği" yan yana yaşadığında ortaya çıkar... Ana-
dolu'nun köyünde çıkmaz; Anadolu'nun köylüsü
Almanya'ya çalışmaya gittiğinde çıkar.
Yan/ sav geçerli olsaydı.. "Kürt sorunu "nun Is-
tanbul'da, Ankara'da, izmir'de ortaya çıkması ge-
rekirdi... Yoksa Kürt kimlığinin çoğunlukta olduğu
Güneydoğu'da değil!
Sorun bir "kimlik çatışması"r\dan kaynaklanıyor
ise... Güneydoğu'yu terk eden Kürt kökenli yurt-
taşlarımız, niçin kalkıp da Istanbul'lara geliyorlarda,
burunlarının dibindeki Kuzey Irak'a -yani kendi kim-
liklerinin devletleştiği bir ortama- gitmiyorlar?
• • •
Kürtler "ezilen halk" olmayabilirler... Sorun bir
"fe'm///(çaf/şmas("ndankaynaklanmamışda olabi-
lir... Ama "etnik teror"ün yaşandığı yörenin halkı
eğer sorunu bir "Kürt sorunu" olarak görüyorsa;
sorunu genede"Kürf sorunu" olarak nitelendirmek
yanlış olmaz!
Acaba öyle mi?
1991 'de HEP ile seçim işbirliği yapan SHR niçin
bölgedeki on üç seçim çevresinde tek milletvekili
bile çıkaramadı? TBMM'de "Kürt sorunu"na en
çok sahip çıkan üç ünlü isım niçin yörelerinde se-
çimi kaybetti? Urfa'nın en yoksul Kürt mahallele-
rinde -hem de yoğun Kürtçe propagandaya kar-
şın- SHP niçin oyların yüzde 3'ü ile yetinmek zo-
runda kaldı?
Son genel seçimlerde HADEP niçin büyük bir
düş kırıklığı yaşadı?
• • •
Bu yıl sınıfımda, yabancı ülkelerden gelen çok
sayıda öğrenci var. Derste bir Bulgar Türkü gence
sordum:
- Türkiye'deki Kürtler ile Bulgaristan'dakı Türk-
lerin konumları arasında büyük benzerlik olduğu-
nu savunanlar var. Örneğin ülkenizde, Türk köken-
liler general olabilir mi?
Güldü:
- Ben askerliğimi yaptım. Türk kökenli çavuş bi-
le yoktu!
Yok "Güneydoğu sorunu" demek gericilikmiş,
"resmı ideoloji" yanhlığı imiş de... "Kürt sorunu"
derseniz. "ilerici" oluyormuşsunuz...
Irkçı aynmcıhk ne zamandan beri ilericilik oluyor?
Eğer ilericiliği Marksist anlamıyla anlıyorsanız:
ilericilik, toplumsal çözümlemeyi (analizi) sınıfsal
temele dayandırmayı gerektirir. Yok eğer ilericiliği
Kemalıst anlamıyla kullanıyorsanız; ilericilik, "in-
sancıllık" demektir.
Yani ırkı, dini, dili ne olursa olsun, "insan insan-
dır, insan evrenseldir" demektir!
AÇIKLAMA - Sayın Bedri Baykam aradı.
CHP'yle ilgili yazılarıma gönderdiği yanıtın kendi gi-
rişimi olduğunu, genel başkanınm bilgisi dışında
buiunduğunu belirtti. Duyuruyorum.
6
Aşirederin seçmene etkisi azaldı
9
Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aksu'ya bağlı birimin hazırladığı ve Başbakan Necmettin
Erbakan'a sunulan raporda, Doğu ve Güneydoğu'da RP'nin ve HADEP'in oylarmm arttığı belirtildi
ANK.\RA (.\NKA) - RP. Doğu
ve Güneydoğu'dakı aşiretlerle. Tür-
kiye genelindeki tarikatlar. şeyhler
ve seyyıdlenn seçmen ilişkilerının
haritasınıiçerenbirraporhazırlaya-
rak. Başbakan ıNecmettin Erba-
kan'a sundu. RP Genel Başkan Yar-
dımcısı Abdülkadir AksıTya bağlı
olarak çalışan birimin hazırladığı
raporda aşiretlerin seçmen üzerin-
deki etkınliğinın son 3 yılda yan
yanya azaldığı. tarikatlann ise top-
lam 1 mılyon 600 bin seçmeni kont-
rol ettıği belirtılıyor. Raporda. "pev-
gamber sovundan geldikleri" için
seyyid olarak adlandınlanların ço-
gunluğunun sahte olduğu savunulu-
yor.
ANAP'tan istifa ettikten sonra
katıldığı RP'de genel başkan yar-
dımcılığına getınlen Abdülkadir
Aksu'ya bağlı olarak genel merkez-
de oluşturulan birimin uzun süren
araştırma sonucu hazırladığı \e Er-
bakan'a sunulan •'aşiretler, tarikat-
lar,şeyh]erveseyvidJer"raporu çar-
pıcı saptamalar içeriyor.
Aşiretlerin, tarıkatların. şeyhle-
rin ve seyyidlerin seçmen ılişkileri-
nin haritasının çıkanldığı rapor.
"Doğu ve Güneydoğu'da aşiretlerin
konumu" \e "Türkive genelinde
dinselörgütlenmeleringücü" olmak
üzere iki bölümden oluşuyor. Erba-
kan'ın. ortaya konulan saptamalara
göre Abdülkadir Aksu yönetimın-
de RP'nin aşiret. tarikat. şeyh \e
seyvidlerle ilişkilerinin yeniden dü-
zenlenmesi talimatı \ermesine ne-
den olan rapor şöyle;
~Doğu v e Güney doğu'da aşiretle-
rin seçmen üzerindeki gücü 1993-96
\illan arasında van >an\a azaldı.
Aşiretlerin seçmen üzerindeki gücü
azaldıkça bölgede RP'nin ve HA-
DEP'in oylan artıvor. Aşiretlerin
gücünün azalmasında koruculuk
uygulamasuiın büyük rolü var. Ko-
rucularia özellikle kö> lene para gi-
riyor ve köv lüler aşiretlerin etki ala-
nından çıktıkça koruculann etra-
finda toplanıyor. Aşiretler seçimler-
de ortak tavir gösterme özellikleri-
ni 1990 sonrasında kaybeıtiler. Ar-
hk bir aşiretten iki partinin adayı çı-
kabiliyor ve ovların çözülmesinde
bu da önemli rol oy nuyor.
Türkıye çapındaki tarikat ve
şeyhlerin kontrolündeki seçmen sa-
vısı da beklenildıöi kadar büvük de-
ğil. En büyük tarikatın kontrol ede-
bildiğı seçmen sayısı 300 bin. Tür-
kıye çapındaki tarikat kontrolünde
olan toplam seçmen say ısı ıse ancak
1 ınilyon 600 bin. Ege Bölgesi'nde
çok sav ıda tarikat \e şeyh bulun-
masina kar^ın kontrollerindeki seç-
men çok sınırlı olduğu için RP bu-
ralardaoy arttıramıyor. Çoğu şeyh-
lerin kontrol ertiği seçmen sayısı an-
cak bin-iki bin civarında. 100 seç-
meni kontrol eden şeyhler bile \ar.
Seyyid pe> gamber soy undan ge-
lenlere \erilen isim \e seyyıdler.
özellikle Doğu ve Günevdoğu'da
yaygın olarak seçmenler üzerinde
çok etkili. ancak Osmanlı arşivlerı
tarandığında seyyid olarak bilinen-
lerinçoğunun pe\ gamber sovundan
gelmedıklen ortaya çıkıyor. Ç ünkii
Osmanlı döneminde gerçek pey-
gamber sovundan gelenlere sey v id
olduklarına ilişkin belge verilmiş
\e bazı dönemlerde de maas bağ-
lanmış. şimdi seyyid olduğu belir-
tilen \ e seçmenleri de kontrol eden-
lerin çoğunun gerçek seyvid ol-
madığı görülüvor.
Raporda aşiretler konusu işlenir-
ken Doğu ve Giinev doğu'da
HADEP'in durumuna ilişkin de-
ğerlendirmelere de yer veriliyor.
Kapatılan DEP'in daiıa çok -solcu
Kürtlere" yönelik politika yapar-
ken HADEP'in u
Şolcu, miİliyetçi
Kürtlerin yani sıra İslam faktörünü
dekullandığı" belirtilerek böigede-
kı Islami oylar konusunda RP ile
HADEP arasinda büvük bir yarış
vaşanacağı ifadeedilıvor.
BLLE.\T DİKMENER
HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazeteci Bülent Dikmenerın anisinı yaşatmak ve Türk ga-
zeteciliğine olan katkılarını manev i yönden sürdürmevi sağla-
nıak anıacıyla. adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü"
1996 - 1997 döneminde de sürdürülmektedır. Ödül koşulları
;jö> ledir:
1 - Ödüle her Türk gazeteci aday olabilir.
2 - Aday lık. gazetecinin kendi >a da Ödül Komıtesi'nııı önc-
risi ile gerçekleşir.
3 - Ödüle adav gösterilecek lıaberlenn I Nisan 1996 ıle 31
Mart 1997 tarihleri arasında günlük gazeteler ya da süreli yavınlardan birinde va-
vımlanmış olması gereklidır.
4 - Ödüle aday olabilmek için nıtelikleri 3. maddede belırtilen haberlerin yavım-
landığı gazete \a da süreli vayınların 1 sayisinın 10 Nısan 199"1
günü akşamına ka-
dar Bülent Dikmener Haber Ödülü PK: 246 / İstanbul adresine taahhütlü olarak
ulaştmlması zorunludur.
5 - Ödüller:
a| Haber Ödülü.
bl Mansiyon.
c) Jüri Özel Ödülü
olarak belırlenmiştir.
Kazananlara, ödülü simgeleyen birer plaket ıle özel armağanlar verilir.
6 - Seçici Kurul. Erhan Akvıldız. Müfit Alaçalı.Nalçın Baver, Fikret Dağlıoğ-
lu. Orhan Erinç.^alçın Eryalçın, Doğan Katırcıoğlu, Ergin Konukse\er. Oktay
Kurtböke, Turgay Olcayto, Deniz Som.YılmazTunçkol. Seçkin Türesay ve l'İ-
\i Nanardağ'dan oluşmuştur.
ÖDLL KOMİTESİ