27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
227 ARALIK 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1000 kişilik kadro için duyuru yapılmadı. Sadece RP'ye yakın kişilerin dilekçesi kabul edildi SSKVe suıavsız personelAMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Calışma \ e Sosyal Güv enlik Baka- n ı NecatiÇelik'e bağlı SSK Genel Mü- dürlüğü'ndeki personel alımı skandalla- n n a u açıktan, smavsız kadrolaşma"* da e-klendi. Yönetmelıkte geçen ay yapılan cieğişıklikle SSK'nin sınavsız alacağı 1000 kişilik kadro için hiçbir duvuru y apmaması dikkat çekerken. sadece baş- v uracağı önceden bilinen RP'ye yakın k.işılerin dılekçesinin kabul edildiği be- lirtildi Başvuran kadın adaylardan da —tiirbanlı resim" istendiği öğrenildi. 2 b»in 500 kişilik kadro için aynca sına\ la alınan personelin mülakatında. "şapka cjevriminin neden tutmadığı" şeklınde sorular > öneltilmesi dikkat çekti. Kadrolaşma hareketi çerçevesinde ya- pılan SSK Personel YönetmeliğTndeki ^sınavsız personel alımına" ilişkin deği- • Yönetmelikte geçen ay yapılan değişiklikle SSK'nin sınavsız alacağı 1000 kişilik kadro için hiçbir duyuru yapmaması dikkat çekerken, sadece baş\ uracağı önceden bilinen RP'ye yakın kişilerin dilekçesinin kabul edildiği belirtildi. Başvuran kadın adaylardan da "türbanlı resim" istendiği öğrenildi. 2 bin 500 kişilik kadro için aynca sınavla alınan personelin mülakatında, "şapka devriminin neden tutmadığı" şeklinde sorular yöneltilmesi tepkiyle karşılandı. şikliğin 30 Kasım 1996'da Resnıi Gaze- te'de yayımlanarak yürürlüğe girmesı- nin ardından duyuru yapılmadan eleman alınmaya başlandı. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in Başbakan- lık'tan izin aldığı 3 bin 500 kişilik kad- ronun 2 bin 500'ı "şaibeli" sınav la alına- cak idari personel için kullanılırken. 1000 kişilik kadroya da sınavsız olarak sağlık \e öğretim elemanı. teknik ela- man ileavukatalınıvor. Sınavsız eleman alınacağına ilişkin duyuru yapılmaması, kuruma "istenen kişilerin verleştirilece- ği" yorumuna neden olurken. baş\ uran- ların genelde RP sempatizanlarından oluştuğubildirildi. Eleman alındığınıdu- yarak kuruma ba^\uran yurttaşlann di- İekçe \e belgelermin kabul edilmediği belirtildi. Başvuran ba>an adaylardan da tiirbanlı resim islendiöi öârenildi. SSK'nin. 19%"da aîdıgi 3 bin 500 ki- şilik kadroyu, sınav açtığı 2 bin 500 ki- şilik idari personel ve sına\sız alacağı 1000 kışiyle birlikte venı yıla girmeden ışler hale getirmesi gerekivor. Açıktan kadrolaşma Danışta> 'da "Kevfi personel politikası" olarak de- ğerlendırilen SSK Personel Yönetmelı- ği'nın 18. fıkrasindaki değişiklikle ilgi- li ıptal başvurusu Danıştay'da göruşülü- >or. Yönetmeliğin 18. fıkrası, "Ancak, sagiık hizmetleri sınıfı. teknik hizmetler OİSK 'Lice'deki zulüm son bulmalıdır' İstanbul Haber Servisi- DİSK Genel Sekreteri Remal Davsal. Lice halkının son günlerde büyük baskı altında buiunduğunu belirterek. "Isttmedikleri halde zorla korucu vapılmak istenen halk çaresi/lik içindedir" dedi. DİSK Genel Sekreteri K.emal Davsal yaptığı yazılı açıklamada. Licelilere>apılan baskıyı a.nlamanın mümkün olmadığını. hangi gerekçeyle olursa olsun insanları istemedikleri birşeye zorlamanın yanlış olduğunu ıfade ederek. "Devlet yasalaria vardır, devlet görev lileri vasalann çizdiği sınıriarla hareket etmeve mecburdur. Ama yaşananlar hukukia açıkJanamaz düzeydedir. fnsanların can güvenliğinden sorumlu olanlar, Licelilerin can güvenliğini tehdit etmek noktasına gelmiştir" dedi. Yakılan yıkılan Lice'nin dramını durdurmanın iktidarın elinde plduğunu vurgulayan Da>sal, ş.öyle devam etti: "Devlet içinde devlet haline gelen silahlı güçleriv le, bölge halkı iizerinde egemenlik kurmaya çalışan aşiretlerin ellerindeki olanaklan nasıl kötüye kullandıklan. her tiiriü suçu işledikieri gözler önüne serilmiştir. Birbiri ardı sıra pattayan skandallarla vanlışlığı ivice ortaya çıkan koruculuk sistemi kirii ilişkilerle iç içe geçmiş bir çıkar sistemine dönüşmüştiir \e zaman vin'rilmeden kaldınlmalıdır." PKK BfLA\ÇOSl 'Bu yıl2 bin 782 terörist öldürüldü' pİVARBAKIR (AA) - Güney doğu'da. J996'da terörle mücadelede önemli mesafeler alındığı \e 2 bin 782 teröristın öldürüldüğü bıldirildi. Terönstlere karşı yürütülen operasyonlarda 531 güvenlik göre\lısı şehıt olurken. terörist saldınlarında 143 yurttaş ıle 4 öaretmenın katledıldiği belirtildi. 1 Ocak-26 Aralık 1996 (arihlen arasında. Olağanüstü Hal Bölge Valilıği kapsamındaki illerde. terör örgütüne önemli darbeler indirildi. Aralıksız sürdürülen operasyonlarda. toplam 2 bin 782 terörist öldürüldü. 316 terörist eözaltınaalındı. Örgütten kaçan 266 terörist de kendiliğınden gü\enhk güçlenne teslım oldu. Operasyonlar sırasında. toplam 2 bin 6 uzun namlulu otomatik tüfek. 726 tabanca. 2 bin 478 el bombası. 130 roketatar. 1550 roketatar mermısi ıle 254 bin 329 çeşitlı cins mermi ele geçtı. Bu sürede, 531 asker. polis ve geçıcı köy korucusu şehit oldu. Teröristlerin saldınları sonucu. çoğu kadın \e çocuk 143 vatandaş katledılırken. 4 öğretmen kurşuna dızıldı. 2 bin 233 vatandaş ıse terörist saldınlarında yaralandı ya da sakat kaldı. mafyasına hayır'Haber-İş Sendikası'na bağlı Türk Telekom işçileri. dün Bahçelie\ler Telefon Müdiirlüğü öniinde Taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırmava" karşı protesto e>lenıi >aptılar. Türk Haber-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokınueu. Türk Telekom'un halka vermesi gereken hizmetlerin bü\ük bölümünü taşeron firmalara devrettiğini belirtti. "Taşeron maf>asına hayır" \e "İşçiler SSK \önetimine" \aali pankartlarla protesto evlemine katılan işçilere hitaben konuşan Levent Dokuyucu. KİT'lerde özelleştirmenin ilk adımı olarak taşeronlaştırma uvgulamalarının hızla devam ettiğini sav undu. Dokuyucu. taşeron firmaların maf\a gibi çalıştığını belirterek. "Bu firmalar işçileri açlık sınınnda yaşavabilecekleri kadar bir ücretle, sigortasız ve sendikası/ çalışmava zorluyorlar" dedi. (Fotoğraf:IPEK YEZDANİ) sınıfi, eğitiın ve öğretim hizmetleri sınıfı ve avukatlık hi/metleri sınıfında tadat edilenler ile mecburi hi/melli personel ve başka kurumlardan naklen atanacak personel sınavsız atanabilirler" biçimin- de değiştirilmiştı. Yönetmelik değişikliğme karşı yüriir- lüğün durdurulması \e iptal istemiyle Danıştay'a başvuran SSK Yönetim Ku- rulu üyesi Halil Tunç. yönetmelik deği- şıkliğinin usul \e esasaçısından hukuka aykırı olduğunu kavdetti. "Bu değişik- likle başta sağlık hizmetleri sınıfı olmak iızere. bazı personelin kuruma açıktan atanması için sınav koşulunun kaldırıl- masını anlamak mümkün değildir" dı- \en Tunç. 4792 sayılı SSK Yasası'nın yönetmeliklerle kurumun yeniden vapı- lanması konusunda SSK y önetimine yet- ki vermediğini ka>detti. Aynı yasayagö- re. yönetmelik maddelerin- dekı değişikliklerin genel müdürlük tarafından hazır- lanması.dahasonraÇalışma \e Sosyal Güvenlik Bakan- İLgı'nın onayına sunulması gerektiğine dikkat çeken Tunç. "Bu yönetmelik deği- şikliği ise ilgili dairelerden de- ğiL özel kalemden doğrudan yönetim kuruluna çıkarıl- mıştır"dedı. Çalışma \e Sosyal Güven- lik Bakanlıgı Müsteşarı ,\li Toptaş'ın yine 4792 sayılı SSK Yasası'na aykırı olarak genel müdürlüğe vekâlet et- tiği dönemde yönetmelik de- gişikliğinin SSK Yönetim Kurulu'ndan geçtiğini anım- satan Tunç. "Vekiî ilke ola- rak kurumda esasa yönelik konuları oluşturamaz. Bu konular. şavet zorunluvsa, atanacak genel müdürüngö- reve başlamasından sonra gündeme getirilebilir" diye konuştu. Sözlü sınav sürüyor İptali istenen SSK'ye alı- nacak 2 bin 500 idari perso- nel için yapılan sınav ın söz- lü bölümü de yarın sona ere- cek. Kazananlar listesinde yer alan 2 bin 726 lise mezunun- dan sıra numarası 1000'e ka- dar olanlar dün mülakataalı- nırken. bugün 1001-2000 arası olan adaylar. yarın da 2000'den sonrası sözlü yapı- lacak. Lise mezunlanndan bir adaya. "Şapka devTİmi neza- man başlatılmıştır? Günü- müzde şapka neden çok tut- mamıştır" sorusu \öneltilir- ken: sözlü sına\agirenaday- lara şaklaşık aynı sorulann sorulması dikkat çektı. Hizmetli kadrosu için baş- v uran Ahmet Çetin. önceki gün sınav giriş kartında 15 bin 216 olan aday numarası ilkokullar bölümünde kaza- nanlar listesinde yer alması- na karşin. yanıt kâğıdının çıkmadığı. kazanan numara- nın 15 bin 211 olduğu sav u- nularak mülakata alınmadı. Once dayak ardından gözalb GÜLÇİN İLCİ BL'RDUR-Önceki gün ülkücülerin sal- dırısına uğrayan Burdur Meslek \ük- sekokulu'ndaki solcu öğrencıleri dün de polis kalaslarla döv dü. Bazı ülkücülerin de katıldığı polis saldınsında 3'ü ağır 15 öğ- rencı varalandı. Davak >i\en öğTcnciler- den 2 7 "sı gözaltına alındı. Burdur Meslek Yüksekokulu'nda geçen yıl ülkücülerin solcu öğrencilere saldın- sı\ la başjayan ola\ lar durulmııyor Önce- ki gün Ulk'ü Ocakları Burdur Şubesi'nin düzenlediğı tıyarro gecesından çıkan 40-50 kişilik faşist grup. saat 16.30'da Sülevman Demirel Ünhersitesi (SDÜ) Burdur Eği- timFakültesı\e Meslek Yüksekokulu'nda öğrenim gören sol görüşlü öârencilere sal- dırdı. Okul önünde gerçekleştirilen taşlı sopa- lı saldırının ardından ülkücüler ortadan kavbolurken oiav a müdahale etmesen okul • Ülkü Ocakları Burdur Şubesi'nin düzenlediği tiyatro gecesinden çıkan 40-50 kişilik faşist grup, önceki gün saat 16.30"da Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Burdur Eğitim Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu'nda öğrenim gören sol görüşlü öğrencilere saldırdı. bahçesındekı polısin de sol görüşlü öğren- cilere >aldırdığı görüldü. Okul kantinınde gerçekleşen saldırı sonrasında dağılan sol görüşlü öğrencilere önceki akşam saat 21.00 sıralarında ikinci kez polisin saldır- dığı öne sürüidü. SDÜ Burdur Meslek Yüksekokulunda- ki olavlar dün sabah da polis saldırısıyla sürdü. Saat U9.00 sıralarında okula geîen öğrencıleri copla karşı!a\an resmi poüsler. •etraflannısannvurun'çağrısıylahareke- te geçerek öğrencıleri dövdü. Polis öğren- cıleri kalaslarla dö\erken bu saldırıva ba- zı ülkücülerin de katıldığı öne sürüldü. Dün sabah gerçekleşen saldırıdavarala- nan 15 öğrenci. önce polis gözetimınde Emek Sağlık Ocağı'na ardından da Burdur De\ let Hastanesı'ne götürülerek teda\ ı al- tına alındı. Yaralılardan 3'ünün durumu- nun cıddi olduğu bıldirildi. Yaralanan öğrencıler. ülkücü grubun saldırısından sonra dün sabah da polisin taşlı. kalaslı saldınsıyla karşılaştıklarını belirterek "Bizim poîisle bir sorunumuz vok. Faşistler saldırdı dayak \edik. ardın- dan polis de bize safdırdı. Polisler önce taş attı sonra kalaslarla vurdu. Çok savıda ar- kadaşımız varalandı" dedıler. Burdur Meslek Yüksekokulıı'nda mey- dana gelen oluylarla ilgili olarak sol görüş- lü 27 öğrencının gözaltına alındıgını belir- ten Burdur Emnivet Müdiirü Halil Tataş. polısin sol görüşlü öğrencılere saldırdığı iddıalarına. "Polis kimseye saldırmaz. Öğ- rencilerden dağılmalan istendi. Okul ida- resinin bu vönde talebi \ar. "Dağılın. ayrı- lın" dedik.Polisniyesaldırsın"yanıtını \er- dı._ İzmir Büromuzun haberine göre Dokuz Eylül Üni\ersıtesi"nde basın açıklaması yapan öğrencilerden biri polis tarafından alıkonarak dövüldü. Basın açıklaması sırasında polislerin, üzennde sılah olduğu duyumu aldıklannı belirterek kendisini diğer öğrencilerden avırarak yol kenanndadö\ meye başladığı- nı söyleyen %'eli Velidedeoğlu. olavı şöyle anlattı: "Arabada silahla tehdit ettiler. Daha son- ra beni boş bir arazive götürdüler. Silah kabzasıvla dövmeve başladılar. Daha son- ra arkamı çevirip gerive bakmadan vürü- nıemi istediler. Devlet^ faşist uvguiamala- nvla bizi sindirmek istivor." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI "Kürt Sorunu" mu? Karşımda oturan genç bayan akıllıydı, birikimliy- di. CHP'nin tarihsel kimliğıne inanıyordu. "Kadın Kurultayı" ile ilgili olarak, desteklediği adayı tanıt- mak için gelmişti. Konuşurken sık sık "Kürt sorunu" başlığmı kul- lanıyordu. Sordum: - Niçin "Kürt sorunu" demeyi tercih ediyorsu- nuz? - Adına ıster Kurt sorunu diyelim isterse Güney- doğu sorunu, ne değişir? Özünde bir gerçek var. O da Kürt halkının ezilen bir halk olduğu ve soru- nun da buradan kaynaklandığı... Daha kısa bir süre önce, Türk-lş'in üst düzeyin- deki bir yöneticisinden de benzer sözler duymuş- tum. Bilinçli bir sendikacıydı ve "Kürtsorunu" de- meyi ilericiliğin gereği sayıyordu. • • • Eğer Kürt kökenli yurttaşlarımız "ezilen bir halk" ise... Yani Kürt kökenlilere Türkiye'de "ikinci sınıf in- san" muamelesi yapılıyorsa, bazı yurttaşlarımız sırf Kürt oldukları için belirlı görevlere gelemiyorlarsa. herkese açık olan kapılar Kürtlere kapanıyorsa.. elbette ki, sorun bir "Kürt sorunu"öur. Peki öyle mi? Devletin sunduğu hizmetlerden kamuda görev almaya ya da o görevlerde yükselmeye kadar.. in- sanlar etnik kökenlerine göre bir ayrıma mı uğru- yorlar? Eğer Kürt kökenli yurttaşlarımız "ezilen bir halk" ise... Yani ağa Türk, ırgat Kürt ise; işveren Türk. işçi Kürt ıse; varlıklılar Türk, yoksullar Kürt ise.. ya da seçenler Kürt, seçilenler Türk ise.. elbette ki, so- run bir "Kürt sorunu"dur. Türkiye'de mesleklerin ve servetlerin paylaşımı etnik kökene göre de, biz mi farkında değiliz aca- ba? TBMM'deki Kürt kökenlilerin oranının. Türki- ye'deki Kürt kökenlilerin oranının yaklaşık ıkı katı olduğunu bılmeyen mi var? Kürt kökenli yurttaşla- rımızın çok azınlıkta kaldığı birçok yörenin Kürt kö- kenli belediye başkanları tarafından yonetildiğı bir sır mı? • • • Bir başka olasılık daha var. Eğer "Kürt kimliği "nin baskı altına alınması ne- deniyle bir çatışma söz konusu ise.. o zaman da soruna "Kürt sorunu" demek doğru olur. Peki öyle mı? Kimlik çatışması, "azınlık kimliği" ile "çoğunluk kimliği" yan yana yaşadığında ortaya çıkar... Ana- dolu'nun köyünde çıkmaz; Anadolu'nun köylüsü Almanya'ya çalışmaya gittiğinde çıkar. Yan/ sav geçerli olsaydı.. "Kürt sorunu "nun Is- tanbul'da, Ankara'da, izmir'de ortaya çıkması ge- rekirdi... Yoksa Kürt kimlığinin çoğunlukta olduğu Güneydoğu'da değil! Sorun bir "kimlik çatışması"r\dan kaynaklanıyor ise... Güneydoğu'yu terk eden Kürt kökenli yurt- taşlarımız, niçin kalkıp da Istanbul'lara geliyorlarda, burunlarının dibindeki Kuzey Irak'a -yani kendi kim- liklerinin devletleştiği bir ortama- gitmiyorlar? • • • Kürtler "ezilen halk" olmayabilirler... Sorun bir "fe'm///(çaf/şmas("ndankaynaklanmamışda olabi- lir... Ama "etnik teror"ün yaşandığı yörenin halkı eğer sorunu bir "Kürt sorunu" olarak görüyorsa; sorunu genede"Kürf sorunu" olarak nitelendirmek yanlış olmaz! Acaba öyle mi? 1991 'de HEP ile seçim işbirliği yapan SHR niçin bölgedeki on üç seçim çevresinde tek milletvekili bile çıkaramadı? TBMM'de "Kürt sorunu"na en çok sahip çıkan üç ünlü isım niçin yörelerinde se- çimi kaybetti? Urfa'nın en yoksul Kürt mahallele- rinde -hem de yoğun Kürtçe propagandaya kar- şın- SHP niçin oyların yüzde 3'ü ile yetinmek zo- runda kaldı? Son genel seçimlerde HADEP niçin büyük bir düş kırıklığı yaşadı? • • • Bu yıl sınıfımda, yabancı ülkelerden gelen çok sayıda öğrenci var. Derste bir Bulgar Türkü gence sordum: - Türkiye'deki Kürtler ile Bulgaristan'dakı Türk- lerin konumları arasında büyük benzerlik olduğu- nu savunanlar var. Örneğin ülkenizde, Türk köken- liler general olabilir mi? Güldü: - Ben askerliğimi yaptım. Türk kökenli çavuş bi- le yoktu! Yok "Güneydoğu sorunu" demek gericilikmiş, "resmı ideoloji" yanhlığı imiş de... "Kürt sorunu" derseniz. "ilerici" oluyormuşsunuz... Irkçı aynmcıhk ne zamandan beri ilericilik oluyor? Eğer ilericiliği Marksist anlamıyla anlıyorsanız: ilericilik, toplumsal çözümlemeyi (analizi) sınıfsal temele dayandırmayı gerektirir. Yok eğer ilericiliği Kemalıst anlamıyla kullanıyorsanız; ilericilik, "in- sancıllık" demektir. Yani ırkı, dini, dili ne olursa olsun, "insan insan- dır, insan evrenseldir" demektir! AÇIKLAMA - Sayın Bedri Baykam aradı. CHP'yle ilgili yazılarıma gönderdiği yanıtın kendi gi- rişimi olduğunu, genel başkanınm bilgisi dışında buiunduğunu belirtti. Duyuruyorum. 6 Aşirederin seçmene etkisi azaldı 9 Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aksu'ya bağlı birimin hazırladığı ve Başbakan Necmettin Erbakan'a sunulan raporda, Doğu ve Güneydoğu'da RP'nin ve HADEP'in oylarmm arttığı belirtildi ANK.\RA (.\NKA) - RP. Doğu ve Güneydoğu'dakı aşiretlerle. Tür- kiye genelindeki tarikatlar. şeyhler ve seyyıdlenn seçmen ilişkilerının haritasınıiçerenbirraporhazırlaya- rak. Başbakan ıNecmettin Erba- kan'a sundu. RP Genel Başkan Yar- dımcısı Abdülkadir AksıTya bağlı olarak çalışan birimin hazırladığı raporda aşiretlerin seçmen üzerin- deki etkınliğinın son 3 yılda yan yanya azaldığı. tarikatlann ise top- lam 1 mılyon 600 bin seçmeni kont- rol ettıği belirtılıyor. Raporda. "pev- gamber sovundan geldikleri" için seyyid olarak adlandınlanların ço- gunluğunun sahte olduğu savunulu- yor. ANAP'tan istifa ettikten sonra katıldığı RP'de genel başkan yar- dımcılığına getınlen Abdülkadir Aksu'ya bağlı olarak genel merkez- de oluşturulan birimin uzun süren araştırma sonucu hazırladığı \e Er- bakan'a sunulan •'aşiretler, tarikat- lar,şeyh]erveseyvidJer"raporu çar- pıcı saptamalar içeriyor. Aşiretlerin, tarıkatların. şeyhle- rin ve seyyidlerin seçmen ılişkileri- nin haritasının çıkanldığı rapor. "Doğu ve Güneydoğu'da aşiretlerin konumu" \e "Türkive genelinde dinselörgütlenmeleringücü" olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Erba- kan'ın. ortaya konulan saptamalara göre Abdülkadir Aksu yönetimın- de RP'nin aşiret. tarikat. şeyh \e seyvidlerle ilişkilerinin yeniden dü- zenlenmesi talimatı \ermesine ne- den olan rapor şöyle; ~Doğu v e Güney doğu'da aşiretle- rin seçmen üzerindeki gücü 1993-96 \illan arasında van >an\a azaldı. Aşiretlerin seçmen üzerindeki gücü azaldıkça bölgede RP'nin ve HA- DEP'in oylan artıvor. Aşiretlerin gücünün azalmasında koruculuk uygulamasuiın büyük rolü var. Ko- rucularia özellikle kö> lene para gi- riyor ve köv lüler aşiretlerin etki ala- nından çıktıkça koruculann etra- finda toplanıyor. Aşiretler seçimler- de ortak tavir gösterme özellikleri- ni 1990 sonrasında kaybeıtiler. Ar- hk bir aşiretten iki partinin adayı çı- kabiliyor ve ovların çözülmesinde bu da önemli rol oy nuyor. Türkıye çapındaki tarikat ve şeyhlerin kontrolündeki seçmen sa- vısı da beklenildıöi kadar büvük de- ğil. En büyük tarikatın kontrol ede- bildiğı seçmen sayısı 300 bin. Tür- kıye çapındaki tarikat kontrolünde olan toplam seçmen say ısı ıse ancak 1 ınilyon 600 bin. Ege Bölgesi'nde çok sav ıda tarikat \e şeyh bulun- masina kar^ın kontrollerindeki seç- men çok sınırlı olduğu için RP bu- ralardaoy arttıramıyor. Çoğu şeyh- lerin kontrol ertiği seçmen sayısı an- cak bin-iki bin civarında. 100 seç- meni kontrol eden şeyhler bile \ar. Seyyid pe> gamber soy undan ge- lenlere \erilen isim \e seyyıdler. özellikle Doğu ve Günevdoğu'da yaygın olarak seçmenler üzerinde çok etkili. ancak Osmanlı arşivlerı tarandığında seyyid olarak bilinen- lerinçoğunun pe\ gamber sovundan gelmedıklen ortaya çıkıyor. Ç ünkii Osmanlı döneminde gerçek pey- gamber sovundan gelenlere sey v id olduklarına ilişkin belge verilmiş \e bazı dönemlerde de maas bağ- lanmış. şimdi seyyid olduğu belir- tilen \ e seçmenleri de kontrol eden- lerin çoğunun gerçek seyvid ol- madığı görülüvor. Raporda aşiretler konusu işlenir- ken Doğu ve Giinev doğu'da HADEP'in durumuna ilişkin de- ğerlendirmelere de yer veriliyor. Kapatılan DEP'in daiıa çok -solcu Kürtlere" yönelik politika yapar- ken HADEP'in u Şolcu, miİliyetçi Kürtlerin yani sıra İslam faktörünü dekullandığı" belirtilerek böigede- kı Islami oylar konusunda RP ile HADEP arasinda büvük bir yarış vaşanacağı ifadeedilıvor. BLLE.\T DİKMENER HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI Gazeteci Bülent Dikmenerın anisinı yaşatmak ve Türk ga- zeteciliğine olan katkılarını manev i yönden sürdürmevi sağla- nıak anıacıyla. adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü" 1996 - 1997 döneminde de sürdürülmektedır. Ödül koşulları ;jö> ledir: 1 - Ödüle her Türk gazeteci aday olabilir. 2 - Aday lık. gazetecinin kendi >a da Ödül Komıtesi'nııı önc- risi ile gerçekleşir. 3 - Ödüle adav gösterilecek lıaberlenn I Nisan 1996 ıle 31 Mart 1997 tarihleri arasında günlük gazeteler ya da süreli yavınlardan birinde va- vımlanmış olması gereklidır. 4 - Ödüle aday olabilmek için nıtelikleri 3. maddede belırtilen haberlerin yavım- landığı gazete \a da süreli vayınların 1 sayisinın 10 Nısan 199"1 günü akşamına ka- dar Bülent Dikmener Haber Ödülü PK: 246 / İstanbul adresine taahhütlü olarak ulaştmlması zorunludur. 5 - Ödüller: a| Haber Ödülü. bl Mansiyon. c) Jüri Özel Ödülü olarak belırlenmiştir. Kazananlara, ödülü simgeleyen birer plaket ıle özel armağanlar verilir. 6 - Seçici Kurul. Erhan Akvıldız. Müfit Alaçalı.Nalçın Baver, Fikret Dağlıoğ- lu. Orhan Erinç.^alçın Eryalçın, Doğan Katırcıoğlu, Ergin Konukse\er. Oktay Kurtböke, Turgay Olcayto, Deniz Som.YılmazTunçkol. Seçkin Türesay ve l'İ- \i Nanardağ'dan oluşmuştur. ÖDLL KOMİTESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle