08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«AYFA CUMHURİYET 24ARAÜK1996SALI- HABERLER Başbakan'ın 'olaylann içinde bazı siyasetçilerin de bulunduğunu' açıklaması DYP'de sıkıntı yarattı Çilleıv Erbakan'ın avucıında• Kulislerde Necmettin Erbakan'ın elindeki beigeleri Çiller'e karşı koz olarak icullandığı dile zetirilirken DYP'nin. Tansu Çiller'i ddialardan sıyırmak çin Ağar ve Bucak'ı jözden çıkarmaya ıazırlandığı .avunuldu. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın liderler zirve- sınde. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Başbakanlik Teftiş Kurulu'nun ön raporu- na dayanarak "olaylann içinde bazı siyaset- çilerin de bulunduğunu" doğrulaması. DYP'de sıkıntı yarattı. Kulislerde. Erba- kan'ın elindeki bilgi ve beigeleri. Başbakan Yardımcı.M \e Dışişleri Bakanı Tansu Çü- ler'e karşı "koz olarak kullanacağTsav ları dile getirilirken. DYP'nin. Şanlıurfa Millet- vekilı Sedat Bucak \e Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldı- nimasıyla üzerındekı kuşkulardan annma planı yaptığı kaydedildi. RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, "Ciddi iddialaıia ilgili dokunulmazlığın kal- dınlmasına taraftanz"diyerek Ağar ve Bu- cak'la ilgili soruşturma sürecinedestekola- caklan mesajını verdi. Asiltürk. dün düzenlediği basın toplantı- sında. liderler zirvesini değerlendırirken. ANAP lideri MesutYılmaz'ın. "kişiselmü- cadelelerini başka platformlarda vapması- nı~ istedi. Yılmaz'ın, "Olaylann üstü örtii- lecek"dediğıni. ancak hükümetin kararlılık- la incelemelerini sürdürdüğü için •'mah- cup" olduğunu ileri süren Asiltürk. "Yıl- maz'a. Çiller'le olan mücadelesini devleti yıpratKi şekilde yapmamasını tavsiye ediyo- rum"diye konuştu. Zirvede. Susurluk konu- suyla ilgili olarak. gerekirse dokunulmaz- lıkların kafdınlması içinortakgörüşe varıl- dıgına dikkat çeken Asiltürk. "Susurluk ola- yında benim ilgim varsa. benim dedokunui- mazlığun kaldınlsın. Ancak muhalefet işin üzerine böy le gitmiv or. Onlar için temiz top- lum mücadelesi ikinci derecede. Birinci de- recede olan hükümetin \e hasım aldıkları insanlann kötülenmeskür"görüşünü savun- du. Ağır ceza \ e bıı tür ciddi iddialar dışın- da milletvekili dokunulmazlığının tümüv le kaldırılmasına karşı olduklarını belirten Asiltürk. "Dokunulmazlığuftümden kaldı- rılması. para babalarının, de\ leti kendi iste- dikleri gibi yönetnıek isteyen medya patron- larının işine yarar" dive konuştu. Devleı tçindekı vasadı^ı örgütlenmeler konusun- da. daha öncekı hiikümetler dönemine ilış- kın de pek çok şev bıldıklerıni kaydeden Asiltürk. "Her şey, 6 aylık hükümet döne- minde mi olmuştur? Onların iktidar oldu- ğu dönemde birtakım adamlarla o dönem- de görüşülmemiş midir" dedı. Yılmaz'ın elindeki belgelerin sadece Ke- nıal Yazıcıoğlu'nun elinde olduğu iddiala- nnın doğru olmadığmı kaydeden Asiltürk. "Bu belgeler emniyette vardır. Kişilerin ko- nuşmalan tey bealınır, arşivdesaklanır. Şim- di Allah göstermesin, Yazıcıoğlu Hakk'ın rahmetine kavuşsa, bu iş kapanacak mı?"görüşünü dile getırdı. Yazıcıoğlu'nun Içişleri Bakanı Meral Akşener \e Çiller'e bılgi-belge vermediği için görev den ıızak- laştınldığını kaydeden Asiltürk. "Ancakgö- re\den alınmış değil. Zaten Sav ın Başbakan da göre\e iade edilebileceğini söyledi" diye konuştu. Erbakan acıkladı 'Bucak haraççı' ANKARA (Cunihuriyet Bûrosu) - Adalet Bakanı Şevket Kazan. Içişleri Ba- kanlığı'ndan istifa eden DYP Elazığ Milletvekili MehmetAğar'ın dokunul- mazlığının kaidırılması is- temmi içeren fezlekenin eksiklikleri tamamlandık- dan sonra TBMM'ye gön- derileceğini bildirdi. DSP Genel Başkanı BükntEce- vit de Başbakan Necmettin Erbakan'ın, MİT raporun- da, DYP Şanlıurfj Millet- vekili Sedat Edip Bucak ın Ankara'daki kumarhane- ferden haraç topladığı bil- gisinın veraldıgım liderler zirvesinde bildirdiğini acıkladı. Dokunulmazlık- ları tehlikede olan Ağar ve Bucak'm adlarının. MlT'in devlet-mafya iliş- kileri araştırmasında kuş- kulu bulduğu 58 kişinin arasında yer aldığına da dikkat çekildi. Çankaya Köşkü'ndeön- ceki gün gerçekİeştırilen li- derler zirvesinden sonra Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Susurluk soruşturması çer- çevesinde, savcılann iste- meJeri durumunda hakla- rında fezleke düzenlenen milletvekillerinin dokunul- mazlıklarının kaldmlması konusunda liderlerin uzlaş- tıklan belirtildi. Susurluk'ta 3 kasımda meydana gelen trafik ka- zasınm ardından soruştur- mayı yürüten Susurluk Cumhuriyet Savcısı İındat Kaçan. Bucak ve arkadaş- lannın suç işlemek üzere çete oluşturdukları kanısı- na ulaşmıştı. Soruşturma- nın tamamlanmasının ar- dtndan dosyayı, düzenledı- ği fezlekeyle Istanbul DGM BaşsavcilıgTna gön- deren Kaçan. Bucak ve ar- kadaşlan hakkında Türk Ceza Yasası'nın "çete" suçlannın 313. maddesi uyannca işlem yapılmasını önermişti. Istanbul DGM'nin soruşturmayı ta- mamlamasının ardından suç unsuru bulunması du- rumunda, Bucak hakkında dokunulmazlığının kaldı- nlması istemiyle fezleke düzenlenecek. Susurluk'ta ortaya çıkan belgelerle ilgiîi soruşturma Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı tarafından yürii- tülmüştü. Savcı Nihat Art- hran'ın inceleme yapılma- sı için betgeleri gönderdi- ği Jandarma Genel Komu- tanJığı, Susuriuk kazasm- da ölen "Mehmet Özbay" sahte kimlikli Abdullah Çath'da bulunan silah taşı- ma izin belgesinin üzerin- deki Ağar imzasının sahte olmadığınm "kuv-vetle nıuhtemer olduğunu bil- dirmişti. Arttıran. jandar- manm yazısma dayanarak Ağar'ın dokunulmazlığı- nın kaldınlması istemiyle Adalet Bakanlığı'na fezle- ke gönderdi. Bakanlık, so- ruşturma eksik yapıldığı gerekçesiyle fezlekeyi sav- cılığa iadeerti. Bugelişme üzerine "yargımn zedelen- diğjni" açıklayan Arttıran, soruşturmadan çekildi. Fezlekeyi iadeetmesinin ardından yoğun tepkilere hedef olan Adalet Bakanı Şevket Kazan, Ağar hak- kındaki dosyanın TBMM Başkanlığı'na iletileceğin- den kimsenin kuşkusu ol- mamasını istedi. Kazan. dün yaptığı açıklamada, 1946 yılından bu yana do- kunulmazlıklann kaldırıJ- masına ilişkin fezlekeler konusunda 5 ayn genelge yayımlandıgını belirterek Ağar'ın dokunulmazlığı- nın kaldınlması istemiyle gönderilen dosyanın, hem savcı tarafından hazırlan- dığını hem de eksik gön- derildiğini belirtti. Ecevit, dün akşam Ka- nal D'nin ana haberbülte- ninde Erbakan'm liderler zirvesinde, Bucak'ın "An- kara'daki kunıarhaneler- den haraç toplaııdtğı" bil- gisinin kendisine sunulan MfT raporunda yer aldıgı- nı açıkladığını söyleti). ~ MİT raporundaki isimler Erbakan'a MlT'ın dev- let-mafya bağlantılanyla ilgili olarak sunduğu rapor- da, aralannda üst düzey emniyet görevlileri, bazı siyasetçi ve yeraltı dünya- smdan isımlerin de bulun- duğu 58 kişinin karanlık baglantılarla ılişkili olduk- lan belirtiidi. IO'unun öl- düğü betirtilen 58 kişi ara- sında eski Emniyet Genel Müdürü Agar. Bucak, Yar- bay Korkut Eken, görev- den alınan Özel Harekât Dairesi Başkanvekili Ibra- him Şahin ile koruması A>- han Akça, "Mehmet Öz- bay" sahte kimlikli katli- am zanlısı. ülkücü Abdul- lah Çatlı. katliam sanığı Haluk Kırcı. uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Bayba- şin. MIT'ledebağlantılıoi- duğu basına yansıyan ve kaçınldıktan sonra kendi- sinden_ haber almamayan TankCnat. özel tim görev- lileri tarafından öldürüldü- ğü öne sürülen^kumarh»- neler kralı" Ömer Lüffii Topal, eski Istanbul Emni- yet MüdüryardımcjJarı Se- dat Demir. DenizGökçetin ve "Drej .\ö" lakaplı Ali Yasak gibi isimlerin de bulunduğu kaydedildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın iki günlük Ege gezisi başladı 'Adalet ^yasetgyeumumiyor' VIERİH AK MENEMEN-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Tür- kiye'de Susurluk olayının ar- dından 'temiz toplum' kam- panyalan düzenlenmeye baş- landığını anımsatarak "Tiir- kiye'de toplum temizdir. Tür- kiye'de temiz olmayan, kir- lenmiş olan sivasettir. Toplu- mun siyaseti temizlemesi, arındırması la/ımdır" dedi. Susurluk kazası sonrasında ortaya çıkan iddialarla ilgili olarak hükümetin üzerinedü- şeni yapma eğiliminde olma- dığını savunan Baykal. "Var olan mekanizmayla çözüle- mezse, bu iş seçimle çözüle- cektir. Bu temiz toplum refe- randumu olacaktır" dıye ko- nuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. dün Menemen'de Kubilay'ın gericiler tarafın- dan katledilişinin 66. yıldö- nümü törenlerine katıldıktan sonra CHP Menemen llçe Başkanlığı'na gıtti. Baykal, önceki gün Cumhurbaşkanh- ğı Köşkü'nde gerçekleştiri- len zirve hakkında bilgi ver- di. Zirvede ülkenin siyasi tı- kanıklığının ele alındığını be- lirten Baykal. bir zirve top- lantısından sonuç bekleme- nin yanlışlığını vurguladı. Te- miz toplum anlayışmın top- . . luma yerleştirilmesi gerekti- CHP lıden Deniz Bajkal,bırzır\eyletenıı/sı>asetıngerçekJeşeınej ı ecegınısovicxlı ğini anlatan CHP lideri. "Susuriuk olayının ardından toplumda temü toplum kampanyalan başlatildı. Türkiye'de toplum temizdir. Kirlen- miş olan siyasettir. Türkiye'de siva- setin toplumun özlemleri doğrultu- sunda temizlenmesi la/ımdır. Top- lumun siyaseti tenıizlemcsi. arındır- ması lazımdır'"dedi. "Çeteleşmeye karşı \erilen müca- delelerin de» leti tahrip etmesi müm- kün değildir" dı\en Baykal. devle- tin mafyadan temizlenmesi gerekfi- ğini söyledi. Baykal. sözlerinı şöv- le sürdürdü: "Devleti hukuk devleti haline ge- tireceğiz. Birzirve toplantısıvla Tür- kiye'de temiz sivaset özlemleri ger- çekleşemez. Toplumun iljjisini sürek- li ayakta tutarak bu konudaki olum- su/lııklar ortadan kaldırılabilir." CHP üenel Başkarıı Baskal, Su- surluk takı olayın bir siyasetçi des- teğiv le ancak bu noktalara gelebile- ceğini vurgulayarak "Olayışuyada bu kişinin sorumluluğu altında tuta- rak örtbas etmek mümkün değil- dir" dı>e konuştu. Önceki gün gerçeklesen zinenin ardından bazı konu- ların dikkat çektiğini belirten Baykal. şunları söyledi: "Olayın üzerinden 50 kü- sur gün geçmesine karşın, Başbakan bu konunun soruş- turulması için düğmeye bas- mış değildir. Bu kadar ortaya dökülen olay karşısında Baş- bakanlık Teftiş Kurulu "na so- ruşturma emri \erilmemiştir. Konuyu çözeceğı'ni açıklayan Istanbul Emniyet Müdü- rü'nün görevden alınmasının yanlışlığı dünkü toplantıda or- taya çıkmıştır. Adalet Bakan- lığı, konunun aydınlatılması yönündedeğil.savcılan engel- İevici, işlerini güçleştirici bir tutum içine girmiştir. Savcıııın istediği bir millervekilinin do- kunulma/lığının kaidırılması konusu geri gönderilmiştir. Artık biz bugünkü hükümeti bu konudaki zaaflarıyla halka şikâyetedeceğiz. Adalet siya- setçi>e uzanamıyor. Siyasetçi- nin ifadesini bile alamayan adaletin böyle bir olayı aydın- latması mümkün olur mu?" RP Genel Başkanı ve Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın dünkü toplantıda milletvekil- lerinin dokunulmazlığının kı- sıtlanması konusunu destek- lemeyeceklerini açıkladığını ammsatan Deniz Baykal, "Var olan mekanizmavla bu sorun çözülürse çözülür. V'ar olan mekanizmayla düzelemeyen konu seçimle diizelecektir. Toplum bu ko- nuda son kararını alacaktır. Bu se- çim temiz sivaset aray ışının referan- dumu haJine gelecektîr" dedi. Baykal. toplantıda bazı kesımler- ce ortaya atılan 'darbe' uyansının gündeme gelmediğini de belirtti. Cumhurbaşkanı, liderler zirvesinde DDK'yi devreye sokabileceğini söyledi Hükiimet Demirel'e giiven vermedi MÜdahale uyariSI: Cumhurbaşkanı Demirel, demokratik sistemi beğenmeyenlerin, değiştirmek isteyenlerin, yerine hangi sistemin geleceğini iyi düşünmeleri gerektiğini \urguladı. Demirel, "Sistem değişirse, burada bu topluluk özgürce konuşamaz. Özgürlükler kısıtlanır" uyarısında bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin. Susurluk'taki trafik kazasının sergilediği devlet-mafya- siyaset bağlantılan konusunda, so- mut bulgulara karşın 5İ gündür ida- ri soruşturma başlatmaması, Cum- hurbaşkanı SüJeyman Demirel'dede kuşku yarattı. Cankaya'da yapılan zirveye değin kendisine bağlı Dev- let Denetleme Kurulu'nu (DDK). diğer soruşturma makamlan üzenn- de kötü etki yaratmamak için gö- revlendirmeyeceğini vurgulayan Demirel. zirvede. hükümetin vön- lendirdiği idari süreçte tıkanma olursa DDK'yi devreye sokacağını vurguladı. Hükümetten idari soruşturma is- teyen, koalisyonun D\P kanadınca pasıfize edilen Kemal N'azıcıoğ- İu'nun "muhakkik"atanması öne- risine destek veren ve "Hâkimler engeüenirsedevreye ben girerim" di- yen Demırel'in bu gırışımlerınde. koalısyon ortaklannın Susurluk ola- vına kuşkulu yaklaşımlarının etkili olduğu kavdedildi. Demirel. dün Ankara Ticaret Odası'nca (ATO) düzenlenen vergi ve ihracat rekortmenlerinın ödül tö- reninde vaptığı konuşmada. Çanka- ya "da vapılan liderler zirvesini de anlattı. Demirel. Susurluk kazasıv- la ortava çıkan tartışmalara atfen. "deniz bittf sonucuna vanlmama- sını. dev lete ve sisteme güvenin yı- tırılmemesıni istedi. Zin ev i. olav lann çözülmesi. top- lumun beklentilerine yanıt verile- bilmesi için topladığını anlatan De- mirel. "Toplumun giivensizliğe itil- mcsi kadar bir ülkey i y ıpratacak bir şey yoktur. Toplumun kendi dev leti- ne karşı güvensizliği büyük bir teh- likedir. Çürıkii dev letin yerine kona- cak başka düzen yoktur" dedi Bu- ııun iyi kavranması, dev lete sahip çıkılması gerektiğini vurgulavan Demirel. "Olayları kendi sınırîarı içinde değerlendirmek ve bu sınır- larda kalarak müdahale etmek ge- rekir. Eğer sınırlar aşılıyorsa. v alnız- ca aşılan bölüme müdahale edilir. I üm sistemi yaralamamamız gere- kir" dive konuştu. Demokratik sistemi beğenme- venlenn. değiştirmek isteyenlerin. yerine hangi sistemin geleceğini ıv ı düşünmeleri gerektiğini sövleven Demirel. "Sistem değişirse, burada bu topluluk özgürce konuşamaz. Özgüriükler kısıtlanır" uvarısında bulundu. Demirel. güncel olav lann yaşanacağını veaşılacağını belirtir- ken de bazı konulann sivasilerce çö- züleceği söyledi. Bir ülkede "hür basın vehüryargı~olmasının zorun- lu olduğunu belirten Demirel. "Eğer hâkimler hür kararveremez- lerse de\Teye ben girerim. Hür yar- g] karariannın peşini bırakmam" dedi. ZYAZII ORR4TN BİRGİT Kimse kendisini kandırmasın, 12 Eylül Anayasası, özellikle savcılann kaderini Adalet Baka- nı'nın ağzından çıkacak talima- ta bağlamışsa, yüzünü Susurluk kazası ile gün ışığına çıkartan "Devlet Içindeki Vahşet Çetesi" eli kolu serbest çevremizde do- laşmayı özgürce sürdürecektir. Bugüne kadar, tesadüfen öğ- renebildiğimiz şu örnekleri alt al- ta yazalım: • Başbakan, Çankaya toplan- tısında "İki önemli olay var on- lan savcılar kapatmışlar. Gazi- antep'te yerel televizyonun sa- hibi Mehmet Ali Yaprak'/n ka- çırılması olayı. Bir de Söylemez Çetesi olayı var. Bunlan savcılar kapatmışlar. Şu anda kamuoyu- nayansımayan başka olaylarda var, Bizgelirgelmezyeniden so- ruşturma açtırıyoruz" diyor. Savcılar, bu iki dosyayı keyif- lerince mı kapatmışlar. yoksa o tarihteki Adalet Bakanı Ağar'ın emri ile mi? Bu sorunun yanıtını ararken, bir başka soruyu da Er- bakan ya da Şevket Kazan a yönertmek gerekmiyor mu: "Başbakanın açık açık görev Pandora'nm Kutusu Açıldıkça... ihmali yaptıklannı Cumhurbaş- kanı önünde söylediği Gazian- tep ve Istanbul daki bu savcılar için Yüksek Hâkimler ve Savcı- lar Kurulu 'nca soruşturma baş- latılmış mıdır?" • Gaziantep olayında da To- pal cinayetinde de adından söz ettiren Haluk Kırcı'nın emniyet- ten kaçmasından sorumlu oldu- ğu söylenilen Emniyet Müdürü Sedat Demir için savcılıkça ta- kıpsizlik kararı verilmesinde de dönemin Adalet Bakanı'nın bir rolü var mıdır? Bu savcı hakkın- da bugün bir işlem yapıldı mı? Demek ki adalet bakanlan, bir yasadışı olay için savcıları dile- dikleri şekilde yöneltebiliyorlar. • Tıpkı Şevket Kazan'ın Ağar'ın dokunulmazlığının kal- dınlması için hazırladığı fezleke- yi geri çevirerek pasifize ertiği Ankara Savcısı'nda olduğu gibi. Sahı, Başbakan sümen altına alınan o dokunulmazlık fezleke- si için ne düşünüyor? Şevket Kazan'ın da pasifize etme em- riyle bu olaylann içine girdiğini bilmiyor mu? • Bir yılda 58 giriş yaparak 1.5 trilyon kara parayı aklama ope- rasyonu içinde olan Dilek Or- nek in Özel Harekât Başkanlı- ğı'nda yakın koruma görevlisi polis Ayhan Akça ile bağlantı- sı, Başbakanın önceki günkü açıklamasma kadar niçin kamu- oyundan gizlenmiştir? Yoksa eroin paralan, tepelerde bir yer- lere mi götürülüyordu? Ayhan Akça'nın adına Tank Ümit cinayet dosyasında rastla- nıyor mu? Örneğin Çatlı ile te- lefon konuşmaları yapmış mı? • • • Bu soruların yanıtlanması, "Devlet Içindeki Vahşet Çete- si"nin gün ışığına çıkmasını iste- meyen güçlerin. diledikleri za- man savcıları da tutsak alabildi- ğini gösterecektir. O halde, savcıları çeteler kar- şısında hareketsiz kılan adalet bakanlarından işe başlanılması gündeme gelmiş olmuyor mu? Tabii asıl gündeme gelen. hü- kümetin çeteleri etkisiz hale ge- tirmek için "var olan mekaniz- ma" ile yetinmekte ısrarlı oluşu- dur. Önceki akşamki doruk top- lantısında Ecevit, bu ısrarın al- tını çizmiş ve sormuştur: "Bu noktaya o mekanizma ile gel- medik mi?" Ecevit. anayasanın 108. mad- desini okuyarak. yani Devlet De- netleme Kurulu'nun hangi ko- şullarda görev yapması gerekti- ğini, bu hükümleri ezbere bilme- si gereken Cumhurbaşkanı ile parti liderlerine bir kez daha ha- tırlatarak sürdürdüğü konuşma- sında, "Devlet Içindeki Vahşet Çetesı"ri\ besleyen düzenin çarklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yani, bankalar düzeninden. feodal yapıdan. köy koruculanndan. korucuba- şılık kurumundan. adaletin elı- nin kolunun bağlanışından. ida- renin sindirilmek istenişinden, dokunulmazlık kurumunun yoz- laştırılmasından örnek verip, 108. maddenin "Idarenin huku- ka uygunluğunun, düzenli ve venmli şekilde yürütülmesinin sağlanması amacıyla" Cumhur- başkanlığı'na bağlı olarak bir Devlet Denetleme Kurulu'nun oluşturulduğunu belirterek yu- varlak masa çevresindeki lider- lerin sorumluluklarını harekete geçirmek istemiştir. Yılmaz ve Baykai da aynı gö- rüştedırler. Üstelik ANAP lideri, Susurluk olayının ona yakın ay- n kurum ve yargı organında ay- n ayn değeriendirmesinden hak- lı bir kuşku içinde olduğunu söy- lemekte, bu sözler Ecevit ve Baykal tarafından desteklen- mektedir. Çankaya'daki beş saatlik li- derler konuşmasında "Pando- ra'nm kutusu" açılmış ve olabil- diğince yasadışı devlet sırrı ve onların eylemleri masanın üstü- ne dökülmüştür. Bence, zaman sadece Çiller ve Ağar'ın değil. önceki gunden itibaren Erbakan ve Refah'ın da aleyhıne işleme- ye başlamıştır. Yuvarlak masa çevresindekiler, Çiller'e göre da- ha rahat görünen Başbakan'ın bu olayla ilgili dosyalardaki bil- gilerin bir bölümünü ortağı ile pazarlık için elinde tuttuğu kanı- sını paylaştıklanna göre, "dürüst devlet" söylemini yıllarca işle- yen Refah liderinin tüm bilgileri- ni gün ışığına çıkartmakla kal- mayıp, çetelerin üzerine yürü- mesi gerekmiyor mu? Öyle ise Erbakan niçin önce- ki günkü toplantının gizliliği için ısrarlı oldu ve niçin dokunulmaz- lık konusunda adım atılmasına karşı çıktı? Hele niçin, Çiller'in başbakan- lığı, Ağar'ın Âdafet Bakanlığı dö- neminde "Deviet Içindeki Vah- şet Çetesi"nin bazı eylemlerini savcılann örttüğü gerçeğini Cumhurbaşkanlığı zirvesinin tu- tanak bandlarına geçirdiği hal- de, o savcılar için kendi hükü- metinın soruşturma açtırmayışı- nın nedenini açıklamak gereğini akıl edemedi. Öyle görülüyor ki bu soruların aydınlanması için birkaç gün da- ha beklememiz gerekecek? GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY | Bu Nasıl Devrim? l Iran Devlet Başkanı Sayın Rafsancani, geçen'. hafta çok kalabalık bir küme ile yurdumuza geldi.'' Başkanın yanında çarşaflı eşi ve iki kızı da vardı. Bu çarşaflı kızlardan biri, ayağını toprağımıza ba-1 . sar basmaz. sanki önceden hazırlanmışçasına, bir" demeç veriyor: - Türkıye'yi, Şah dönemindeki Iran'ın son gü'nle- rine benzettim, diyor. ,' Şah dönemindeki Iran'ın son günleri... Derken^ Humeyni geliyor, Şah kaçıyor ve iran'da Islâm dev- rimi gerçekleştiriliyor. Demek Türkiye o dönem Iran'ı ile benzeşiyor- muş... Çarşaflı hanım bunu ayağının tozu ile görü- vermiş. Ama buradan kim kaçacak, buraya kim gele- cek? Orası bellı değil. , Benim için ise "Islâm devrimi" denilen olayın ne-' olduğu da belli değil. \ "Islâm devrimi", şeriatın uygulanması anlamınaj geliyorsa. buna neden "devrim" densin? Şeriat Is-* lâm'da bir yenileşrrte. bir "çağa uyma" eylemi de-' ğil ki "devrim" diye nitelendirilsin! Şunu da soralım: ; Kadının çarşafa girmesi devrim midir? Sayın Rafsancani'nin çarşaflı kızı, bize bunu söy-r lemek üzere geldiyse buraya. boşuna geldi. ; Dahası, ayıp etti. ;. Sayın Rafsancani de Türkiye'de Islâm'ın yüksel- diğini gözlemlemiş. sevinerek bunun altını çiziyor ve "Gelen yüzyıl Islâm 'ın yüzyılı olacak" diyor. Anlayabildiğime göre, bütün Islâm ülkelerinde şeriat uygulanacak, böyiece islâm dini çağa dam- • gasını vuracak... ', Bu zaferi muştuluyor bize Sayın Rafsancani. islâm ülkelerinde şeriat uygulanırsa, bu olay ne-» den çağa damgasını vuran bir olay sayılacakmış, * gene anlayamadım. ' Yoksa Islâm dinini dünyadaki bütün insanlaraJ benimsetmek midir amaç? • Içinden çıkılmaz sorunlar bunlar. ' Konumuzun bu evrensel yanını şimdilik bıraka- lım da, Sayın Rafsancani ile çarşafa bürünmüş ai-' lesinin Türkiye'ye "Islâm devrimi" propagandası için mi geldikleri sorusu ciddi olarak dikiliyor kar- şımıza. Böyle resmi ziyaret olur mu? Sayın Rafsancani. Türkiye halkının yüzdedoksan beşinin Müslüman olduğunu söylemeyi de neden- s'e unutmuyor. Bu bilgiyi bizim Cumhurbaşkanımı- / zın demeçlerinden öğrenmiş olmalı; ama şunu bil- miyor ki, bir toplumda çoğunluğun şu ya da bu dinden olması o toplumun siyasal kimliğini belirle- mez.Siyasal kimlik, çağdaş ekonomik kimliğinden alır niteliğinı. Sayın Rafsancani ve çarşaflı kızı, Is-. lâm yüzyılı olacağına ınandıkları yeni yüzyıhn nasıl' birekonomi kimliği taşıyacağını söyleyebilirler mi? . Hayır. söylemiyorlar, çünkü söyleyemezler. ' Pekı geriye ne kalıyor? ' Kadını kapamak, kapatmak... ' Yalnız bu. Demekinsanlığın mutluluğu, kadınınkapanma-' sına, kapatılmasına bağlı. Bu amacı, evrensel, insansal bir erek saymamı-' zı bizden nasıl isteyebilirler? Konuklarımızın Anıtkabir'i ziyaret etmemeleri ko- nusunda ise söyleyeceklerimi başka bir yazıya bırakıyorum. Demirel beigeleri gönderecek Yılmaz: Erbakan kapatmaya çalışıyor ANKARA (Cumhurijet Bürosu)-ANAP Genel Baş- kanı Mesut \ ılnıaz. "devlet- maf>a-si>aset" ilışkilerini kanıtladığı sav lanan beigele- ri 2 dosva halinde Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'e verdi. Demirel'in. hükümete gönderme kararı aldığı bel- aelerde. kıımarhane patronu Ömer Lütfîi Topal cinayetı- ne adları karışan özel timci- lerin ifadelenninveralmadı- ğı. sahte pasaport ve devlet- ten alınan sahte belgelerle il- gili kanıtlann bulunduğu be- lirtiidi. Yılmaz, vasadışı işlere ka- rışan ve uyuşturucu kaçakçı- lığı yapan kişilerin devlet içerisındeki bazı üst düzey görev lılerle organik bağını belgelediğinı sövledı. Baş- bakan Necmettin Erba- kan'ın. olav ı "ortağını taciz etmeden kapatmaya çalıştı- ğını" söyleyen Yılmaz. dev- lete sızan çeteler konusunda ordunun gösterdiği duvarlılı- ğın emnıvet tarafından da serailenmesi aerektiâinı söy- ledi. ANAP Genişletilmış Baş- kaniık Divanı. dün Mesut Yılmazbaşkanlığındatopla- narak Susurluk kazasının ar- dından gelişen olayları ve Cumhurbaşkanı Demirel'in çağrısıv la gerçekleşen lider- ler zirvesini değerlendirdi. Y^ılmaz. toplantıva verilen arada Köşk'e çıkarak soruş- turmaya _v ön vereceğini söy- lediği beigeleri Demırel'e sundu. Yılmaz. vaklaşık 15 dakıka süren görüşmenin ar- dından yeniden başkanlık di- vanı toplantısının gerçekleş- tirildiği genel merkezbınası- na dönerek basın toplantısı yaptı Hükümette asıl muhatap- larının ıktıdarın büvük orta- ğı RP ve Başbakan Erbakan olduğunu kaydeden Yılmaz. "Çünkü Î)VP taraftır. DVP'den objektif daı raıınıa- sı, siyasi kaygılardan uzakla- şarak konuv a yaklaşması beklenemez. Burada asıl sı- nav veren, Erbakan ve RP'dir. Ancak Erbakan, bu işi zamana yaymak surethle gündemdeki yerini kaybet- mesini sağlavarakortağını da taciz etmeyecek şekilde ka- patmak niyetindedir. Verilen sözlü taahhütlerin hiçbirde- ğeri voktur" dedı. Demirel'e verdiği belge-' lerın dev let içindeki bazı üst' düzey görev lilerle yasadışı kişilenn organik bağını gös- terdiğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: "Dahaönce' de bu tür bir belge basına yansımıştı. İmzanın sahte ol- duğu ileri sürüldü. Ancak jandarma, imzanın gerçek. olduğunu tespit etti. Buna' rağmen Başbakan.zirve top-; lantısında imzanın gerçekol- madığııiL belgenin adli tıpta - da inceletileceğini sövledi. Cumhurbaşkam'na verdi- ğim belgeler yasadışı işlere, ııvuşturucu kaçakçılığına, kirli işlere kanşmış ve polis tarafından yakalanan kişile- rin serbest bırakılmalannı sağlayan türde belgelerdir.' Suçlular bu beigeleri polise - ibrazedip serbest btrakıimış- lardır. Buna ilişkin ya/ışma-. lar vardır." Yıimaz'ın, söz konusu et- tiği yasadışı iş yapanlara sağlanan kimliklerden bazı-. larına ilişkin bilşi. Aydınlık gazetesinde "MITraponı" adı altında > ayımlanan bel- gede anlatıldı. Buna göre, t Emniyet Genel Müdürlüğü? döneminde Mehmet Ağar J imzalı özel bir belge ile 34' ZU 478 No'lu plaka, kaçı- nldıktan sonra kendisinden haber almamayan Tank L'mit'e verildi. Belgede, "34 Zl 478 No'lu plaka, bu aracacan giivenliği nedeniy- ' le verilmiştir. Mehmet Ağar" ıfadesinin bulundu- ğu kaydedildi. Aydınlık'ın vayımladığı belgede, Tank ümitaracılığryla ilişkiyege- çilen NurettinGüven ve Ya- şar Öz adlı uyuşturucu ka- çakçılanna da Emniyet Ge- nel Müdürlüğü tarafından yeşil pasaport verildiği. vi- ze almaları ve yurtdışına çıkmalanna kolaylık sağ- landığı kaydedildi. Bu isim- lerin. MlT tarafından hazır- landığı ve Erbakan'a veri-1 len listede olduğu savı dile • eetinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle