Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ» ARAIIK 1996 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERÎN DEVAMI 19
*ZongUcal Y 14 Antalya
Yurdun kuzey ve batı ; p " - * —
kesımten parçalı ve |_
çok bulutlu, Marma- S
ra. kıyı Ege ve Kara- Londra
deniz yağmur. yer yer
sağanak yağışlı, ote-
kı yerler az bulutlu ge-
çecek. Hava sıcaklığı
tüm yurtta artacak.
Ruzgâr guney ve batı
yonlerden orta kuv-
vette. yer yer kuvvet-
lı ve kısa surelı fırtına
şeklınde esecek.
Paris
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
Y
B
B
Y
Y
B
0
17
0
0
11
13
-1
Budapeşte K -2 Münih
Atina
Mılano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
Y
PB
K
K
K
B
B
13
10
-9
-10
-5
4
-6
-1
-3
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahıre
B
B
Y
Y
B
Y
Y
B
-13
21
14
19
15
15
16
25
Şam B 18
lı bblutlu SlSİ! Bulutlu k
Çok bulutlu > YağiTurtu
CÜTNEYrARCAYTREK
Kariı
H Baştarıfı 1. Sayfada
göreb liycr.
Nedeni açık: Sorunlar artık hükümete malzeme
olmaktançıkmış, zırveyle devlet katına taşınıyor.
Bu saptamanm belirgin kanıtları, Cumhurbaşka-
rif Demirefinzirveyiaçış konuşmasında bulunuyor.
Çumhurbaşkanı, parti liderlerine sesleniyor:
' "3 Kastrt 1996 tarihınde Susurluk'ta meydana
gfelen trafk kazası ve arkasında Ömer Lütfü Topat
cinayeti ile ilgili tartışmalar; Türkiye 'nin gündemin-
de'baş sırayı almış ve bu, hâlâ devam etmektedir.
Bu tartışmalar devleti, kötülemenin merkezine
koymuş ve 'zan' altında bırakmıştır,
Devletin 'meşru güçleri'n/n dışında, 'bazı kişile-
rin kullamldığf intibaı yaratılmış ve adeta devlet, hu-
kukun dışında aranmaya başlanmıştır.
Bu tartışmalar, devlet ve rejime olan güveni ze-
df&leme ist'kametinde gelişmiş, toplum ve siyaset
'kirlilik' ile nitelenmiştir."
Bu cümlelerin hemen ardından Cumhurbaşkanı;
1 2 kasımüa Mesut Yılmaz'ın yaptığı ziyaretin kı-
şaca içeriğini veriyor.
Yılmaz. 'Buna seyirci kalınması halinde demok-
rasinin ışleyebileceginden şüphe ettiğini ve normal
devlet meKanızmasına güveni olmadığını beyan
ediyor." Yani rejim sorunu başlayacak.
Cumhurbaşkanı, Başbakan'a olayı mektupla
y^nsıtıyor.
' Demirel, "Tartışmalar devam etti" diye sürdürü-
yorÇçonuşmasını:
"Ülkede oir tedirginlik, rahatsızlık ve güvensizlik
meydana geldi Çeşitli vesilelerle bunu izole etme-
ye çalıştım."
Çankaya. liderlerie "istişarelerden aldığı izlenimi"
özetliyor:
"Devletin mekanizmalannın işletilip, bütün iddi-
alann çürütülmesi ve bunun çabuk yapılması, hiç-
bir şeyin örtbas edilmeyeceği hususunda, kamu-
oyuna güven verilmesi şeklinde idi."
Açış ve bildirge
5 parti liderine "beklentisini" açık seçik sıralıyor:
"Devleti zan altında kalmaktan kurtarmak.
Halkı umutsuzluğa düşmekten korumak, kana-
atimce siyasetüstü bir meseledir.
Devlete ve rejime olan güveni zaafa uğratma is-
tidadında olan ortamın yeniden 'güven ortamı'na
dönüşmesi için 'neler yapılması gerektiği' husu-
sunda, önerilerinize müracaat ediyorum.
Aynca, bu toplantı sonunda Türkiye kamuoyuna
rahatlatıcı bir 'beraberlik' sergilenebilirse, bundan
da memnun olacağım."
Zirveye katılanların onayından geçtikten sonra
yayımlan&n açıklamada: "(a) Devietimize ve de-
mokratik rejimimize güvenin muhafazası, (b) Kamu-
oyundaki huzursuzluğun giderilmesi, (c) TC Dev-
leti 'ninhertürlüzan veithamdananndınlması"ve...
Demirel, bu sıralamayı dinlerken hemen devreye
giriyor:
"(d) Adalete ve (e) parlamentoya yardım ittifakla
kararlaştırıldı" diyor.
Açış konuşmasıyla sonuç bildirgesi birbirini ta-
rrSamfıyor.
Üstelik Çankaya açıklamasında, "... Kısasürede
sonuç alınması.. konulann bir an evvelaydınlığa ka-
vuşturulması.." da dilekten öteye, hükümete bir
çeşrt "direktif gibi" yer alıyor.
Darbe-asker söylentilerine 4 lider değinmezken
Muhsin Yazrcıoğlu, Demirel'in çizdiği manzaraya
koşut bir dille "askerarayışları başladığını" günde-
me getiriyor.
Demirel, "Yazıcıoğlu, bakın 'arayışlar' dedi. Ne-
den kaynaklanıyor" diyor ve nedeni "Hadiseyi or-
tâdan kaldınp bunun yerine devletin konulması" di-
ye açıklıyor.
Zirve, toplumun bütün katmanlarının, başta hü-
kümet ve partilerin yapacağı daha pek çok şey ol-
duğunu ortaya koyuyor.
Hükümet bir oyalama yöntemi olarak kullandığı
araştırma ve inceleme sürecini artık bir yana atma-
KSoruşturmaya başlamalı, soruşturmaya! Yoksa?
DDK kapıda bekliyor.
Yazıcıoğlu bildiklerinden
dolayı görevinden ahndı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-lçışleri Bakanı Me-
ral Akşener'in. "Topal cina-
yeti" soruşturmasımn güven-
İiğı gerekçesine dayandıra-
rak Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller'ın talimatıyla
Istanbul Emniyet Müdürlü-
ğü görevinden aldığı Kemal
Yaacıoğlu'nun. Cumhurbaş-
kanı ve Başbakan'a da aktar-
dığı bilgilerin kurbanı oldu-
ğu hderler zirvesinde netleş-
ti.
Cumhurbaşkanı ve Başba-
kan'ın. Topal cinayetiyle ilgi-
li bügileri kendisinden aldık-
lannı aktardıklan Yazıcıoğ-
lu ıçin. DYP'nin budama
operasyonuna hedef olması-
na karşın, Başbakan Necmet-
rin Erbakan'ın "Kendisin-
den yararlanacağız" demesi
dikkat çekti. Yazıcıoğlu'nun
yeniden aktıf bir goreve ge-
tırilmesi beklentısi kuhslerde
dilegetirildi.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'in başkanlığın-
da cnceki giin gerçekleştıri-
len jderler zinesinde, gün-
demın ana maddelerınden bi-
rini Kemal Yazıcıoğlu'nun
îstanbul Emniyet Müdüriü-
ğü görevinden açığa alınma-
5i oluşturdu.
E'bakan. Yazıcıoğlu'nun
<endisine Topal cinayetine
üzeltim polislerinin karıştı-
>ı vdundaki bilgileri aktardı-
îınıseiınerek. "Yapnğım gö-
rüşnıeden edindiğim izlenim,
ikaıoğlu'na yetki verilmesi
ıaKıdebu soruşturmayısela-
metle sonuçlandıracağı >ö-
nünde. Kendisinden yararla-
nabiliriz" dedı. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın,
"Madem öyle niye görevden
aldınız" diye tepki gösterdi-
ği Erbakan. "Ben görevden
almadım. Açığa alındığından
haberim yoktu" diyerek.
operasyonun Çiller'in tali-
matıyla gerçekleştırildiğini
itiraf etti. Bunun üzerine,
Yılmaz, "Hiçolmazsasoruş-
turma sürecinde kendisini
muhakkıkolarak Başbakan-
lık Teftiş Kurulu'na alın. Bil-
gilerinden yararianın'* dedi.
Demirel. söze girerek, Yazı-
cıoğlu'nun kendisine de. 3
özel tim görevlisinin Topal'ı
öldürdüklerini söylediğini
aktardı.
Zinede, Demirel'in de,
Yazıcıoğlu'ndan yararlanıl-
ması önerisini desteklediği
öğrenildi. Erbakan'ın bilgisi
dışında, Çilleroperasyonuy-
la görevden alınan Yazıcıoğ-
lu'na soruşturma sürecinde
etkin bir görev verilebilece-
ği dün Ankara kulislerinde
dile getirildi. îçişleri Bakanı
Akşener, Yazıcıoğlu'nu ken-
disine \ermediği bilgileri
ANAP liderı Yılmaz'a aktar-
makla suçlayarak, "sonıştur-
manın güvenliği'" gerekçe-
siyle görevden almıştı. Ak-
şener. Yazıcıoğlu'nu, köste-
beği olmakla suçladığı Me-
sut Yılmaz'ın seçim bölgesi
olan Rize'ye \ali olarak ata-
mayı düşündüğünü açıkla-
mıştı.
Ordu: Mafyayla ilişkimiz yokA.NK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ordu. kamuoyuna yansıyan çeteler
dışında "asker-mah'a" bağlantıları
bulunduğunu ima eden Başbakan
Necmettfn Erbakan"ı u>ardı. Millı
Sav unma Bakanı Turhan Tayan. Er-
bakan"a sürpriz bir ziyaret yaparken
Genelkurmay Başkanlığı da ordu ile
mafya arasında ilişki bulunduğu ha-
berlerini yalanladı. Açıklamada, U
T-
SK'nin biı tiir olavlaria hiçbir ili^kisi
ve ilgisi bulunmadıgu 'ilgili makam-
lara' vebasınorganlannasözlö \e>a-
zılı olarak defalarca belirtilmiş olma-
sına karşın" kasıtlı haberler yay ıldı-
gı kaydedildi. Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı.
Erbakan'la katıldığı toplantıdan son-
ra. zirve için ~Sayın Başbakan çok
güzel izahta bulundular" dcmekle
yetindi.
Erbakan. MlT çeteler konusunda-
ki ön raporunu aldıktan sonra cumar-
tesi gecesi gazeteciiere yaptığı açık-
lamada. "Bu olayı inceieyenlere ge-
rekli \etki \e talimat \erilmiştir. Bun-
lar ordunun içi dahil her şeyi artştır-
nıa yetkisine sahiptirier. Orduy u ima
etmek için değiL yetkinin şumulünü
(kapsamını) göstermek için söylüyo-
rum" dedı. Bazı basın organlannda
yer alan haberlere göre de Erbakan.
Çankaya Köşkü'ndeki zirvede. as-
ker-mafya bağlantısı konusunda ka-
muoyunun bildiği ısimler dışında
başka bulguların da yer aldığını bil-
dirdi. Erbakan'ın \u\arlak ma^ada
yaptığı sa\ lanan. "Bazıpolisolan.as-
ker olan kişilerin vakınlarınuı u>uş-
turucu bağlantılan ortaya çıktı. .As-
ker, polis, siyasetçi var" açıklaması.
TSK'dekı mafya bağlantısının Söy-
lemezler çetesinde ortaşa çıkarılan
orta diizeydeki riitbelerden daha yu-
karılara uzandıgı kuşkularını dogur-
du.
Erbakan kay naklı olduğu sav lanan
haberler. mafya-devlet bağlantısının
TSK'deki uzantısının da emnivetteki-
ne benzer bir yapılanma gösterdiği-
ne ilişkin ızlenımin doğmasına ne-
den oldu. Hürrivet gazetesi de dün
man^etten verdıği haberde. "Olaylar-
da asker, polis, politikacı ve mafya
var" başlığını kullandı. Tayan. dün
sabah. programında olmadığı halde
Başbakanlığa giderek Erbakan'la bir
süre görüştü. Tayan'ın. görüşmede.
iran'la savunma sanayii işbirliği ya-
pılacagı konusundaki açıklamalan \e
sa\unmaalımları için 50trilvon lira-
nın Başbakanlığa aktarılması konu-
sundaki talımatı nedeniyle Erba-
kan'ın yarattığı rahatsızlıgı da dile
getirmiş olabileceği kaydedildi.
Karada\ ı da Atatürk Kültür. Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Yük-
sek Kurulu toplantısı nedeniyle Baş-
bakan Erbakan'la birarayageldi. Ka-
radavı'nın. toplantı öncesinde ma-
kam odasının kapısına çıkan Erba-
kan'ın yanından soğuk bir ifadeyle
odaya girdiği öne sürüldü. İddialara
göre Karada\ ı. Erbakan'a. mafyanın
ordu> a da uzandığı konusundaki me-
sajlan veyayılan haberleri sordu. Ka-
radayı'nın. bü durumdan rahatsızlık
duyuiduğunu. ordunun her türlü so-
ruşturmava açık bulunduğunu dile
getirdiği öne sürüldü. Karadayı. Baş-
bakanlık'tan çıkarken gazetecilerin.
"Çankaya'daki arveyi nasıl değerlen-
diriyorsunuz" sorusuna. "Sayın Baş-
bakan çok güzel izah ettüer, benim
söylejeceğim bir şey yok" vamtını \ e-
rerekbilgi aldığını dile getirdı. Kara-
dayı. darbe ve muhtıra söylentılerinın
anımsatılması üzenne. "Bunlaragü-
lüyorum" demekle yetindi.
KaradaviHa özel uğuriama
Erbakan'ın. Başbakanhk'taki top-
lantının ardından. hiyerarşik düzen-
de Başbakan olarak kendisine bağlı
bulunan Karaday ı'\ ı. diğer konukla-
nnın aksine. Başbakanlığın dış kapı-
sına kadar inerek uğurlamaM dikkat
çekti. Erbakan. REFAHYOL hükü-
meti kurulduktan sonra. temmuz
ayında kendisine kutlama ziyaretin-
de bulunan Karadayı'yı Başbakaniı-
ğın önüne inip makam otomobiline
kadar bindirmişti. Erbakan. daha
sonra da Güneydoğu'ya \ apacağı zı-
yaret öncesinde kendisine bilgi ver-
meye gelen Karadayı'yı, dün yaptığı
gibi Başbakanlığın dış kapısına. mer-
divenlerin önüne kadar uğurlamıştı.
Tayan \e Karada\ ı'nın Ba^bakan-
lık'taki temastarı sırasında. Genel-
kurmay Başkanlığı'nca>apılanaçık-
lamada. asker-mafya bağlantısına
ilişkin değerlendirmeler eleştırildi.
Bazı vazılı \e uörsel vavın oruanla-
nndaTSK'\e\önelikasılsıziddialar
ve "açıklamalar"ın yer aldığı belir-
tilen açıklamada. Erbakan'ın zinede
gündeme getirdiği savunulan bilgi-
lere da>anılarak yazılan haberlere
işaret edilerek şöyle denildi:
"TSK'nin bu tür olaylarla hiçbir
ilişkisi ve ilgisi bulunmadığı ilgili ma-
kamlara' ve basın organlanna sözlü
\e yaalı olarak defalarca belirtilmiş
olmasına rağmen, şerefli Türk ordu-
sunun ısrarla olayiann içerisine çekii-
meye çalışılması maksatlı olarak de-
ğeriendirilnıektedir. Türkiye Cum-
huriyeti bir hukuk devletidir. TSK,
oiaylann sonuna kadar üzerine gidi-
lerek açığa çıkanhnasını \e hukukun
üstünlüğünün mutlaka sağtanmasını
ısrarla arzu etmiş \e etmektedir. TSK
mensuplanmn münferiden katıldık-
lan tespit edilen olaylarla ilgili gerek-
li kanuni işlemler hemen yapılmakta-
dır. Örneğin, Sövlemez çetesı" ola-
rak adlandınlan olaya kanştığı tespit
edilen I suba\ ve 5 astsubayın Silahlı
Ku\\etler'den derhal ilişiği kesilmiş
ve yargüanmalan de\ am etmektedir.
Dolayısıyla, TSK'nin bütün bunlara
rağmen, hâlâ olay İann içine çekilmek
istenmesi veya olay İann içerisinde
gösterilmegayretlerini üzüntüyle kar-
şılnoruz *e reddediyoruz."
Açıklamada "ilgiİimakamlar"ıfa-
desı kullanılarak mafyanın ordu ile
de ilişkisi olduğu yolunda yayım-
lanan devlet kaynaklı haberlerden
duyulan rahatsizlığın diiegetırilmesi
dikkat çekti.
Çekiç Güç'te son hafta
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye.
ABD. Ingiltere \e Fransa tarafından oluşturulan
Çekiç Güç'ün me\cut \apı içindeki görev süresi.
gelecek hafta salı günü sona erecek. Kuzey Irak'ı
havadan denetleyecek olan \eni gücün oluşturul-
ması için taraflar arasında görüşmeler sürerken
BaşbakanlıktezkeresininbugünTBMM'yesunul-
ması beklenıyor.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in. Kuzey
Irak'taki Kürtlere saldınlannın ardından, bölgeyi
olası bir Bağdat saldınsından korumak amacıyia
1991 yılındakurulan Çekiç Güç'te (Operation Pro-
vide ComfcMT-Huzur Haffikâtı) geri sayım haşla^
dl Gorçv auresi, REFAHYOL hükümeti tarafın-
dan temmuz ayı sonunda uzatılan Çekiç Güç.
ABD'nın istemiyle kaldınlırken bölgeyi sadece
havadan denetleyecek yeni bir gücün oluşturul-
ması için görüşmeler sürüyor. Görüşmelerde en
önemlî sorunun. yeni gücün Kuzey Irak'ta yapa-
cağı "uçuş sayısı 'ik uçaklarda saldın amaçlıı silah
bulundunıimamasr olduğu belirtildi. Türkiye.
uçaklann mümkün olan en az sayıda keşif uçuşun-
da bulunmasmı isterken ABD. uçuş sayısının az-
lığının bölgenin etkili denetlenmesine olanak ver-
meyeceği kaygısını taşıyor. Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Büyükelçi OnurÖymen ile ABD'nin
Ankara Büyükelçisi Marc Grossman, dün bir kez
daha bir araya gelerek yeîıi gücün esaslannı ele a(-
dılar. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi
Ömer Akbel. basın toplantısında. bir soru üzeri-
ne. konuyla ilgili teknik görüşmelenn son aşama-
sına gelindiğini belirterek. "Bu konudaki görüş-
meler bu ay sonuna kadar bitirilecek" dedı.
RP'nin. "gölge dışişleri bakanı" olarak bilinen
Devlet Bakanı Abdullah Gül. dün Kayseri'de dü-
zenlediği basın toplantısında. RP'nin. kimsenin
yapamadığını yaptığını savunadu. RP tarafının.
Çekiç Güç'ü "Bizkaldırdık" demesine karşın. ço-
kuluslu gücün kaldınlmasını VV'ashington yöneti-
minin istedığı kaydedildi. ABD'nın bu ıstemi.
"NVashirtgtMi'un Kuzey lrakpolitikasıiflasetti"yo
rumlarına neden olmuştu.
\
\
Hafta içi her güıt 9:30
Bu örümcek çok
sevimli!
Sihirli örümcek Itsy ile arkadaşı Lily,
örümcekten korkan bir kadına karşı...
Çocuklar bu şipşirin çizgi filme bayılacak!
ALTIN DUSLER
Sabahları bu
dizinin başındarî
ayrılamayaksınız!
Saf Claudia, genç yaşta Geraldo'yla
evlenmenin bedelini ağır ödeyecektir!
Aşk, para, ihtiras... Süper pembe dizi
"Altın Düşler'de yok yokJ
TROPIKAL GUNESI
Hanımlar, bu pembe dizi kaçmaz!
Fakir bir balıkçıya aşık olan güzel ve zengin
Leticia'nın öyküsü... Genç sevgililerin aşkı, tüm
zorlukların üstesinden
gelebilecek mi? "Tropikal
Güneşi" her akşam Ana
Haber öncesi Kanal 6'da...
Brezilya'da izlenme rekorları
kıran bu muhteşem
pembe diziyi sakın
kaçırmayın!
jlu kar i Gok gumltulu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
- Konuyu işleyebiliriz, ama ll Milli Eğitim Müdü-
rü'ne de soralım...
ll Milli Eğitim Müdürü, "Ankara'yayazıyazıp olur
almalıyız" demiş.
Bakanlığa yazmışlar. Bakan, "Teftiş Kurulu bir
müfettiş görevlendirsin" yanıtını vermiş...
Teftiş Kurulu, durumu inceleyip okula resmi yazı
göndermiş:
"Ödenek yetersizliğinden bu yıl Ankara Savaşı
yapılamayacaktır."
Zirveye gelelim... Iki önemli yararı oldu:
- Nelerin yapılmadığı anlaşıldı...
- Nelerin yanlış yapıldığı görüldü...
"Yapılamayanlar" bölümünde şunlar dikkati çe-
kiyor:
- Aradan 50 gün geçmiş. Hâlâ soruşturma açıl-
mamış. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirei de so-
ruşturma açılmadığını, bir ay sonra Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın ziyareti sırasında öğrenmiş; Ho-
ca, Baba'ya yararlı bir ziyaret yapmış olmuştu...
Demirel, zirvede bunu bir kez daha öğrenmiş ol-
du. Baykal da görüşmemizde ısrarla bu noktanın
altını çizdi:
"Önce soruşturma düğmesine basılmalı..."
- Gelişmelerin kahramanı Menmet Ağar ve Se-
dat Edip Bucak'la ilgili hiçbir işlem yapılmamış. Or-
tak bildiride, Ağar ve Bucak'a dokunulmasına iliş-
kin bir karar çıktı. Uygulanacak mı?
Ağar'ın fezlekesinin başına gelenler dikkate alı-
nırsa iyimser olmak güç.
- Yargı devreye girmemiş. Zirvede, bugüne ka-
dar yapılamadığı anlaşılan bir baçka durum da bu.
Özel timden bakanlara, siyasetçilerden onların ya-
kınlarına kadar pek çok iddia var. Ama bunlara iliş-
kin araştırmaların tümü, yargı dışı yapılmış. Bir baş-
ka deyimle, "kapalı devre" çalışılmış.
Yanlış yapılanlar neler?
- Birincisi, Istanbul Emniyet Müdürü Kemal Ya-
zıcıoğlu'nun başına gelenler. Yazıcıoğlu olayı ay-
dınlatacaktı karartacaktı, birşey biliyordu bilmiyor-
du, bunlar ayrı konu. Ama, kamuoyu her şey açığa
çıksın derken, tartışmaların merkezindeki müdü-
rün açığa alınmasının "hukuksal" temelinin olma-
dığı konusunda Çiller dışında görüşbirliğine varıl-
mış görünüyor.
içişleri Bakanı Meral Akşener, Çiller vur deyin-
ce öldürmüş, Yazıcıoğlu'na koltuk uydurmuştu:
- O'nu Rize'ye valiyapacağım...
Meral Hanım Rize derken, Tansu Hanım Köşk'te
dize geldi. Yazıcıoğlu'ndan yararlanılmasına ilişkin
"ortak düşünceye" karşı çıkarnadı.
Fezleke lekesi...
—* K-r .—ıw— «
- ikincisi, Ağar'a ilişkin fezleke işindeki gidişin
yanlış olduğu ortaya çıktı. Yapılamayanlarla bağlan-
tılı olarak, yanlış yapılan bu işin de düzeltilmesi ka-
rariaştırıldı...
- Üçüncüsü, Demirel bugüne dek sürekli Devlet
Denetleme Kurulu'nun (DDK) devreye giremeye-
ceğini vurguluyordu. Zirvede hükümeti çok kararlı
bulmamışolmalı ki "GerekirseDDK'yiişletirim"de-
di.
Bu kurul için şöyle bir benzetme yapılamaz:
DDK: Demirel'in Denetimindeki Kişiler...
Biz yapılamaz diyoruz ama, Ecevit biraz kaygılı
olmalı ki bu kurulun özerk çalışmasının kaçınılmaz-
lığını sürekli vurguluyor...
Ziryenin bir başka yararı da olayın büyüklüğünü
Erbakan'ın da kavramış olması. Erbakan, "Olay
büyük"denincehemen, "Kaynakmı"diyesorardı...
Hoca MlT raporunu görmüş. narayı basmış:
"Vaycanına..."
Adaleti Dağıtma Bakanı Şevket Kazan da ken-
disine mafya bilgileri verilince, şaşkınlığını giz-
leyememişti:
"Bilmediğimiz neler varmış..."
Herkesin yanıtını aradığı önemli bir soru da şu:
"MlTraporunda sözü edilen 58 kişi kim?"
Eldeki tek ipucu, bunlardan onunun öldüğü... Azı
gitmiş çoğu kalmış. Yoksa ötekiler de ortadan kal-
dırıldıkça mı açıklanacak?
Zirveye giden konu neydi?
Devlet içindeki devletin araştırılması...
Ne çıktı?
Devlet hariç her konunun araştırılması...
Alaattin Kanat
on gündür nerede?
K a n a l T ü r k i y e E k r a n ı
KIRKLARELI (Cumhu-
riyet) - Güneydoğu'da faıli
meçhul cinavetlerde kulla-
nıldığı öne sürülen PKK iti-
rafçısıAlaattin Kanat'ın tu-
tuklu bulunduğu Kırklareli E
Tipı Çezaevi'nden İÜ gün
once çıkanlarak bılınmeyen
bir yere götürüldüğü öne sü-
rüldü. Sık .sık cezaevinden
çıkanlarak götürülmesi. Ka-
nat'ın faıli meçhul olayda
kullanıldığı ıddialarını gün-
deme getinrken. çelişkilı
açıklamalar yapan bir ceza-
evi yetkilisi. Kanat'ın ceza-
evinde olduğunu önümüzde-
ki günlerde başka cezaevine
sevk edileceğini söyledi.
fstanbul'da kanştığı birha-
raç olayından ötürü uzun sü-
redir Kırklareli E Tipi Geza-
evı'nde tutuklu bulunan P-
KK itirafçısı. "Genaral Zin-
nar" kod adlı Alaattin Ka-
nat'ın. 13 aralık akşamı Is-
tanbul'dan geldikleri bildiri-
len bir ekip tarafından ceza-
evinden çıkanlarak götürül-
düğü öne sürüldü.
Kırklareli Gezaevi'ndeki
bir kay nak. Alaattin Kanat'ın
JİTEM elemanlannca götü-
rüldüğünü söyledi.
PKK ıtirafçısının daha ön-
celeri de cezaevinden alınıp
götürüldüğüne ve uzun süre
sonra gerive getirildiğine
dikkat çeken kaynak. "Biz
de nereye götürüldüğünü
merak ediyoruz" dedı.
Kırklareli E Tipi Ceza-
evinin müdürü olduğunu
belirten ve adını önce Meh-
met Aydın ardından da Mus-
tafa Pakdemir olarak açıkla-
yan bir yetkili. Kanat'ın sık
sık cezaevinden çıkanldığı
iddiasını yalanlayarak. "Ka-
nat şu anda cezaevinde. Ken-
disinin se\ ki geldi. Başka bir
cezae\ine nakledilecek" de-
di.
Önce üç. sonra da bir haf-
tadır görev de olduğunu be-
lirten aynı kişi. çelişkili açık-
lamalannı sürdürerek önce
Kanat'ın cezaevinden çıka-
nlıp çıkanlmadığına ilişkin
kavıtlara bakmadığını öne
sürdü, ardından da. "Kayıt-
larda Kanat ile ilgili bir riaf-
tadır böyle bir işlem yok.
Böyle bir şey olması müm-
kün değil" diye konuştu.
Kırklareli Cumhuriyet
Savcılığı yetkilileri, Kanat'ın
nerey e ve ne amaçla götürül-
düğü bilmediklerinı belirte-
rek ayrıntılı bilgi vermekten
kaçındılar. Nöbetçi Cumhu-
riyet Savcısı Kemal Ortaç,
Kanat'la ilgili bılgisinin ol-
madığını söyledi.
Cumhuriyet Savcılığı ile
cezaev i yetkililerinin açıkla-
yıcı bilgi vermekten kaçın-
malan. "Kanat, faili meçhul
olaylarda mı kullanılacak"
sorusunu gündeme getirdi.