Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ARALIK1996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SSK mülakatında kurum faaliyetleriyle ilgisiz 'erozyon', 'iyon', 'gübreleme' gibi sorular şaşırttı
Sözlü sınav saniyelere sığdınldıANKARA/İSTANBl L (Cumhuriyet) -
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ne-
cati Çelik'in bakaniık \e bağlı binmlerde
başlattığı kadrolaşma harekeiini. Sosyal
Sigortalar Kurumu'na (SSK.) 2 bın 500
idari personel alımındada sürdürdüğü be-
lirtildi.
Kazananlann aday numara sırasına gö-
re açıkfandığı iıstede aralara başka aday
numaralannın yerleştırildiği saptandı.
SSK'nin. bır kişi içın süresı saniyelere sığ-
dırı lan söziü sınavında adaylara "Erozyon
nedir?" gibi kurum faalıyetıyle ılgısi ol-
'mayan sorular da yöneltıldi Türk-Iş Ge-
nel Başkanı Bayram Meral. SSK'den sı-
navlann cevap anahtarları ıle kazananlann
adı soyadı ve doğum yerlerini içeren liste-
yi iste'di. Skandallar zinciri oluşturan SSK
.sınavının sözlü bölümü. dün 574 yükseko-
kul ve 1076 ortaokul adayıyla başladı.
Yazılı sına\ı kazanarak mülakata gir-
meye hak kazanan aday lann arasında tür-
banlı kadınlann ve sakaüı erkeklerin faz-
lalığıgözlendi.Bırkadınadav.torpıl iddi-
alarına ilişkın soruya. "Şu göriintüve ba-
Türk-İş Başkanı Bayram Meral, SSK'den, sınavlann cevap anahtarları ile kazanan kişilerin adı,
soyadı ve doğum yerlerinin listesini istedi. Meral. sınavla ilgili şikâyetlerini Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel"e ileteceklerini söyledi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati Çelik, yazılı sınavı kazanan "Çelik soyadlı kişilerin kendisiyle bir
yakınlığı olmadığını söyledi.
kıp karar veremiyor musunuz? Çoğunluk-
takimlervar?'\anıtını verirken: yazılı sı-
navda "torpiT iddiaları konusunda sözle-
rıni sakınmay an adaylann. mülakat önce-
sinde bu yöndeki soruları yanıtlamak is-
lememeleri dikkat çekti.
"Ben gözümle gördiim. Arkadaşım ver-
di listeyi. Ada\ numarasına göre bakanın
hazırladığı iistedekiler ka/andı"dı\en ı-
mam-hatip lısesı mezunu adayın sözünü
kesen bır başka erkek aday. "Niye provo-
ke ediyorsun? Zaten bunlar malzeme an-
yor. TorpiJyok. Hemsistem böyle. Mehmet
Moğultay'ın. Fıkri Sağlar'ın döneminde
yapılanları yazmadınız" d.ye konuşuyor.
Sınavdan çıktıklannda şaşkın olduklan
gözlenen aday Iar. "Bir o soruyor. bir o so-
rııyor. Bir dakika sürmedi. Ne olduğunu
anlamadım" dıye konuştular. Soruların
zor olduğunu belırten adaylar. "Alacakla-
rına öyle zor sormazlar da. almayacikla-
rına sorarlar" görüşünü dile getırdıler.
SSK'nin ya>aları. Lluslararası Çalışma
Örgütü (1LO). ış kazası. yaşlılık aylıgı ile
ilgili soruların yanı sıra adaylara "Erozyon
nedir?", "AET'nin üyeleri kimlerdir?",
"İyon nedir". "Gübreleme ne zaman yapı-
lırsa daha verimli olur?" gibi sorular da
yöneltildi.
Kazananlann aday numara sırasına gö-
re acıklandığı lısteye müdahaîe edüdiği
öne sürüldü. Kazanan ortaokul mezunla-
rının lıstesinde 871. sıradaki 15 bın 558
numaraiı adaydan sonra 15 bm 4~?4 y erleş-
tırilirken; 912. sıradaki 20 bin 842 ile 915.
sıradaki 20 bin 858 ada\ numalarınm ara-
sına da 20 bin 806 \e 20 bin 838"in kon-
duğu saptandı.
SSK sına\ ma giren ''5 bin ada> ın y anıt-
larının. 12 saatçalışanbirkomısyonunsı-
nav kâğıdı başına bir dakika ayırması du-
rumunda 52 gün gerektırmesine karşın 11
günde değerlendirılmesi. "işe alınacakla-
nn önceden belli olduğu" ıddialannı güç-
lendırırken: sözlü sınavdayapılanprogra-
ma göredeaday başına saniyelerdüştü. Sı-
na\ programına göre. bugün de Oıtaokul
mezularının mülakatı tamamlanarak. ılko-
kul mezunlanna geçılecek. 934 ilkokul
mezununun sözlü sına\ ı v arın da sürdürü-
lecek. 26-27-28 aralık günlerınde 2 bin
7
26 lise mezununun miilakatıyla "forma-
lite" olarak nitelendirilen sınav tamamla-
naeak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı Ne-
cati Çelik ise. dün yaptığı yazılı açıklama-
da. basın organlarının SSK sınavıyla ilgi-
li sürdürdüğii aley hte kampanyanın parça-
sı olarak nitelendirdiği iddiaların haksız
olduğunu sa\undu. Yazılı sınavı kazanan
"Çelik" soyadlı adaylarla yakınlığı bulun-
madığını belırten Çelik. şugörüşleri kay-
detti: "Bakanlığımız iist düzej yöneticile-
rine ait Toptaş, Özer. Erdem, Önal gibi so-
yadlar da. yine ülkemizde birbirini tanı-
van-tanımayan mihonlarca kişinin biriik-
te kullandıkları soyadlarıdır. Kaldı ki. ge-
rekli şarflan taşıvan her Türk vatandaşı-
nın. bir iist>öneticinin yakınıdahi olsa böy-
le bir sına\a girme hakkı vardır."
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral
de. sına\la bırlikte gündeme gelen torpil
iddialarından duyduğu rahatsızlığı Bakan
Çelik'e iletti. Meral. SSK"ye yazdığı yazı
ile bina\ların cevap anahtarları ile kaza-
nanların adı soyadı ve doğum yerlerini içe-
ren listeyi isterken. konuya ilişkin şikâ-
yetlerini Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel'e de ileteceklerini belirttı.
Söylemezler ve Yaprak TV
' Soruşturmalar
yeniden
başlatılacak'
ANKARA / İSTANBIL
(Cumhuriyet)-Adalet Baka-
nı Şevket kazan, "Sövlemez
kardeşler" ve "Yaprak
• TV"nin sahibınin kaçınlma-
. sıyla ilgili yeniden soruştur-
. ma başlattıklarını bıldırdı.
Kazan. "Sonradan meydana
gelen ba/ı olaylar, bu konula-
n yeniden ele almanuzı gerek-
tirdi"dedi. Susurlukolayıile
ilgili en geç bir hafta içinde
dava açılacağını kaydeden
Kazan, "Şerefım ûzerine söz
veriyonım ki, bu iş kapanma-
yacak sonuna kadar iizerine
gidileeek ve örtbas edilmeye-
cektir" diye konuştu. Söyle-
mez kardeşlenn avukatlan
ise Söylemezler'in bır çete
olmadığını. komploya kur-
ban gittiklerini öne sürdü.
Kazan. Hâkim' Adayları
Eğitim Merkezi'ndeyeni öğ-
retim döneminin başlaması
dolayısıyla düzenlenen tö-
rende yaptıgı konuşmada,
yargıya köstek değıl, destek
olmak için çalıştıklannı söy-
ledi.
Kazan, Sa-
nyer'de_işle-
nen Ömer
Lütfii Topal
cinayetiyle il-
gili olarak da
Sanyer Cum-
huriyet Savcı-
sı'nın. gerekli
kanıtlann
kendisine ile-
tilmesinin ar-
dındanenkısa
sürede dav ay ı
açacağını be-
; lirtti.
İ Soruştur-
ma aşamasın-
da çok karma-
şık ve derin
ilişkilenn ortaya cıktığını
kaydeden Kazan. 1982 yılına
kadar uzanan ilişkilerbulun-
duğunu. bu ilişkiler ve kan-
şıkliklar içinde dava açılma-
sınınsanıldığı kadarkolay ol-
madığını bildırdi.
Kazan. "Bu davalann açıl-
ması için. 20 gündür birisi-
nin. elinde bulunduğunu id-
dia ettiği delilleri vermesini
bekliyoruz. Bir suçun delille-
rini vermemek. saklamak
suçtur. O nedenJe, bu ülkede
suçlular varsa delilleri savcı-
lann önüne koyalım. o savcı-
lar rahatlıkJa davalannı aça-
bilsinler. hâkimler rahatlıkla
o davalan görsünler \e kara-
ra bağlayabilsinler. O neden-
ledir ki, hiç kimse bu konu
örtbas edilecek sanmasın"
dedi. Kazan. Yaprak TV'nin
sahıbi MehmetAfi Yaprak'ın
kaçınlması \e Söylemez kar-
deşler çetesi ile ilgili soruş-
turmayı yeniden başlartıkla-
nnı belirterek "Söz konusu
dosyalar üzerinde bazı konu-
lar tamarrm la açıklığa kav uş-
madı. Sonradan mey dana ge-
len olaylar, o konulann yeni-
den ele alınmasını gerektiri-
yor" diye konuştu.
Söylemez kardeşlenn av u-
katlan Ali Rıza Dizdar. Ha-
san Bilgec \ e Kudbettin Ka-
ya,dün'stanbul Adliyesı'nde
basın toplantısı vaptı. Anka-
ra DGM Savcısı Nuh Mete
•^'üksel'ın Mustafa Söyle-
mez'in ıfadesıni Ankara Em-
niyet Müdüriüğü'ndealdığı-
nı belirten avukatlar. "İfade-
de inızası yok. Kadıköy Ağır
Ceza, şimdi Nuh Mete V ük-
sel'e ifadede neden imzası ol-
madığını soruyor" dedıler.
Söylemezler ile Bucaklar
arasında bir kan davası oldu-
ğunu. bir çete kurmalannın
söz konusu olmadığını ifade
eden avukatlar. "Haklannda
açılan şu anda 6 ceza davası
var. ama onları suçlayacak
delil yok. tfadeler polis tara-
nndan hazırlanmış" dediler.
Söylemezler hakkında hazır-
lanan dosyaların "şişirme"
olduğu iddia eden avukatlar.
şöyle konuştular:
"Sövie-
mezlerl9Ha-
ziran 1996 ta-
rihinde gözal-
tına alındılar.
Önce yaka-
landıklan Po-
zantı'dan Te-
rörle Müca-
dele'ye ora-
dan sırasıyia
İstanbul.
Bursa. İstan-
bul. Ankara
ve tekrar İs-
tanbul Terör-
le Mücadele
şubelerinegö-
türüldüler.
Ankara'da
ifadelerini Mevlüt Sarıpek-
mez adında jandarmada gö-
revli bir kişi, İstanbul Emni-
yet Müdürlüğü'nde görevü
Başkomiser \*ardımcısı Beh-
zat Tuzcu ile bir savcı alıyor.
İfadeleri alındıktan sonra
mahkemeye sevk edilmeyip
poh'se teslinı ediliyorlar. 27
haziranda savcı. haklannda
gıyabitunıklama karan çıka-
nyor. .Müvekkillerimiz biı sii-
re içerisinde kaçabilirlerdi. İl-
ginçtir ki ayıu savcı. 28 hazi-
randa İstanbul DGM'ye bir
yazı yazıyor \ e "Tev kif karan
çıkardım gereğini yaptınız
mı' diye soruyor. Bu bir hu-
kuk devletinde olursa skan-
daldır." Avukatlar. Söyle-
mezler'in avukatlığinı üstle-
nen tstanbul Barosu Yöne-
tım Kurulu üyesi Nuran Ata-
han'ın. baronun baskısı ne-
deniv le bu davadan çekildı-
ğini vurguladılar. Baroyöne-
tim kurulu üyesi avukat Os-
man Ergin ise Ataman'ın da-
vadan çekilmesmi istemek
gibi birdurumun söz konusu
olmadığını söyledi.
• Adalet Bakanı
Şevket Kazan,
Susurluk olayıyla
ilgili davanın en geç
1 hafta içerisinde
açılacağını söyledi.
Kazan, Topal
cinayetiyle ilgili
davanın da gerekli
kanıtlann Sanyer
Cumhuriyet
Savcıhğı'na
iletilmesinin
ardından açıiacağını
belirtti.
4 üniversiteli okuldan
uzaklaştmldı
NECATİ AYGIN
; İZMtR-EgeveDokuzEy-
lül Cniversıtesı'nde. polisin
zorlamasıyla 250 öğrenci hak-
kında soruşturma açıldığı bıl-
dirildi. Bu soruşturmalar sü-
rerken 4 öğrenciye okuldan
uzaklaştırma cezası verildiği
öğrenildi.
Isimlerinın açıklanmasını
t istemeyen bır grup öğrenci.
| Ege ve Dokuz Eylül Cniversi-
I tesi'nde saldınlann sistemlı bir
| şekilde sürdüğünü belirttiler.
Dokuz Eylül Lnıversıtesi
ı öğrencilen. artan soruşturma-
ı lar üzenne görüştüklen fakül-
te \ önetiminin. "Bizinı elimiz-
den bir şey gelmiyor. emniyet
bizizorluyor" biçiminde açık-
lamalarda bulunduklannı söy-
lediler.
Ege. Dokuz Eylül ünıversi-
teleri. Egitim ve Meslek Yük-
sekOkulu. HukukFakültesi ve
Iknsadı îdari Bilimler Fakül-
tesı'nde açılan soruşturmalar-
dan bır bölümünün tamamlan-
dığını belirten öğrencıler. ül-
kücülerın saldırısmı kınayan
arkadaşlanndan. Murat Çelik,
\blkan Kıhç'ın bir hafta. Bün-
yamin Çelik ile So\sal De-
mir'ın de ıki hafta okuldan
uzaklaştırıldıklarınısövlediler.
DemmşehM
aıuhh
Başbakan Necmettin Erbakan 'ın telgrafı yuhalandı, Refah
Partisi 'nin törene gönderdiği çelenk sahipsiz kaldı
İZMİR / Bl'RSA (Cumhuriyet) - Devrim şe-
hıdi Kubilay.ölümünün 66. yılında Menemen'de-
kı anıtı başında ve Bursa"da mezıın olduğu oku)-
da düzenlenen törenle anıldı. Kubılay "ın anıtı ba-
şmdaki törende Başbakan Vecmettin Erbakan'ın
gönderdiği telgraf uzun süreyuhalandı. CHPGe-
nel Başkanı Deniz Ba>kal da Kubılay anıtına çe-
lenk kovarak saygı duruşunda bulundu.
Gerıciler tarafından 66 yıl önce Menemen'de
katledılenKubilay. dün törenlerleanıldı. Kubilay
için Menemen'de düzenlenen törenlere çok sav ı-
da v urttaş. CHP v e DSP'lı mılletv ekılleri ile y ük-
sek rütbeli subaylar katıldı.
Törenler sırasında ıktidar partilerınin çelenk
koyma sırası geldiğmde RP llçe Başkanlıgı'nın
çel'engı sahipsiz kaldı. Tören alanına
göndenlen. ancak RP'lıler tarafından
anıta konması gereken çelenk. hıçbir
RP'li yönetıcinın törende bulunma-
ması nedenıy le beledıye görev lilerin-
ce anıta kondu.
Törene anma telgraflarıyla katılan
RP'lilere de tepki vardı. Başbakan
Necmettin Erbakan ve Maliye Baka-
nı Abdullatif Şener'in devrim şehıdi
Kubilay'ın anma töreninegönderdikleri telgraf-
lar y urttaşlar tarafından uzun süre > uhalandı. Tö-
ren sırasında yurttaşlar tarafından açılan "Tür-
kiye laikıir laik kalacak. bu cumhuriyet sahipsiz
değildir. devrim şehkti Kubilav ölümsüzdür" pan-
kartlan dikkat çektı. Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı VektaGüngörÖzden'in çiçeğı veÖzden ta-
rafından ımzalanmış Kubılay posteri de iki kız
öğrenci tarafından anıta konuldu.
Düzenlenen törende konuşan Menemen Bele-
dive Başkanı İlhami Gürso>. 1930 v ılında mey-
dana gelen olaydan Menemenliler olarak üzüntü
duvduklannı belirtti.
Ege Ordu Topçu Alay Komutanı Kurmay Al-
bay Sülevman Aİun da. 200ü'lı vıllara girerken
bazı gerici akımların varlığına dikkat çekerek
şunları söyledi: "Demokratikvelaikcumhuriye-
ti bölüpparçalamak, kutsal \atan topraklan üze-
rinde geçmişte olduğu gibi günümüzde de kendi
dünva görüşleri doğrultusunda bir düzen kurma
girişimleri. çeşitli sebeplerle gündemde tutulma-
>açalışılmaktadır. \ncakşukesinolarakbilinme-
İidir ki. karşılıklı sevgi> i. davanışmav ı. sos\al ba-
nşı ve kardeşliği sağlamada en etkili vasıtalardan
biri olan kutsal din duv gusunun ay nmcı amaçlar-
la kullanılnıası. 1 ürkive'nin düşmanlan dışında
kimseye yarar sağlama>acaktır."
.Menemen Kaymakamı Mehmet Özcan. Kubı-
lay olayınm Menemen'de yaşanmasının üzücü.
ancak incelemeye değer bır olay olduğuna dik-
c umhurbaşkanı Demirel "'Bundan 66 yıl önce.
cumhuriyetin yetiştirdiği genç ve aydın insan
Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit edilmesine
kadar varan bu gerici hareketler, geçen zaman
içerisinde, miilerimizin sağduyusuyla aşılmıştır" dedi.
kat çektı. Dev nm şehıdi Kubilav. katledişinin 66.
yıldönümünde mezun olduğu okulda da törenle
anıldı. Bursa Ögretmen Okulu iken okuduğu Çe-
lebı Mehmet Lısesf ndekı törene. Kubiîay'ın ar-
kadaşı öğretmen-yazar Kcmal Üstün de katıldı.
Kemal Lstün. Türkiye'nın Atatürk devrimlerıne
her zamankinden daha fazia ıhtiyacı olduğunu.
Kubılay'ın devrimleri savunduğunu ve irtıcanın
bugün ulaştığı boyutların mutlalka görülmesi ge-
rektığini sövledı.
Demirel: Gericilik aşıldı!
Bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel. cumhuriyetin ilanıy la birlıkte Ata-
türk'ün öncülüğünde çağdaş uygarlık yolunda
gerçekleştinlen atılımlara, bazı bağnazlarıM^p-•
kı gösterdıklerine dikkat çektı. - . ? - V
"Bundan 66 > ıl önce, cumhuriyetin yetiştirdiği
gençveavdın insan Mustafa Fehmi Kubılay'ınşe-
hit edilmesine kadar varan bu gerici hareketler,
geçen zaman içerisinde. millet'mizin sağduy usuy-
la aşılmıştır" görüşünü dıle getiren Cumhur-
başkanı Sülevnıan Demirel. kendi konumlarının
sarsılmasını iMemeven bazı kesımlerin. her iler-
leme ve yenilık hareketine karşı tepki verdikle-
rıne dikkat çekti.
Çagdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)
Genel Başkanı Prof Dr.Türkan Saylan da. Ge-
nel Merkez ve tüm şubeler adına yaptığı yazılı
açıklamada. Türk aydmlanma dev riminın önünü
kesıneye çalışan yobaz karşı devri-
mın. 66 v ıl önce Menemen'de çağdaş-
lamanın simgesi Kubılay'ı katlettiği-
nı söyledi.
Atatürkçü Düşünçe Derneği
(ADD) Genel Başkanı Suphi Gür-
soytrak,dün DSP lıderi BülentEce-
»it'i ziyareti sırasında Ecev it'ın Ku-
bilay'ın ölüm yıldönümüne yeterin-
ce yer vernıemesini eleştirdi. Ece-
vit de "Vfenemen'den sonra öyle olaylar oldu
ki, belkide kanıksandı. Bir Madımak olay ı ya-
şandı"dedı.
CHP grup başkanvekilleri Oya Arash, Nihad
Matkap \e Önder Sa\ da Kubilay "ın öldürül-
mesinin 66. yıldönümü nedeniyie yaptıklan
açıklamada. " Kubilay 'ın başını kesmeyekadar
vardırılan gerici harekederin; son zamanlarda
laikliğe. Atatürk ilkelerine, devrimlerimize,
cumhuriyetimize ve onun anayasasında ifade-
sini bulan temel ilkesine açıkça saldırı biçimin-
de tekrar kendisini göstermeye başladığına
üzüntüy le tanık olmaktay ız. Türkiye'yi yobaz-
lığa ve çağdışılığa itmeye güçleri yetmeyecektir"
dediler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kemal Gürüz'ün Kellesi...
Yaşam gariplıklerle dolu. insana zaman zaman bü-
yüksürprizler hazırlıyor. HeleTürkıyegibı, başdondü-
rücü bir hızla değişen ve gelişen ülkelerde; her an, her
şeye hazırltklı olmak gerek.
Örneğin yükseköğrenımle ilgili 2547 sayılı yasa, da-
ha tasarı olarak ortaya çıktığı andan itibaren, aleyhine
yazılar yazmaya başladığım bır yasa. Gerekçelerınede
karşıyım, mantığına da karşıyım, başta "Yüksek Öğ-
retim Kurumu" olmak üzere. getirdiği kurumlara da
karşıyım.
Bu konuda sayısız yazılar yazdım, iki kıtap yayım-
ladım. Sarmal Yayınları arasında çıkan "Bıktım Bu
YÖK'ten" başlıklı kitabım, kıtapçılarda hâlâ satılıyor.
Şimdi kapanmış bulunan Süreç Yayınları arasında
1983'te birkaç baskı yapan "kitapç/ğım" ise artık bu-
lunamıyor. Fakatonu, "BıkîımBu yOK"fen"eekledım.
Tüm bunlan yaşadıktan sonra. bu yasada yapılacak
bir değişikliğe karşı çıkmam, daha doğrusu karşı çık-
makzorundakalmam, kaderinbircilvesi. Hemdeçok
garipbircilvesi.
O zamanlar da birçok yazımda dile getirmiştim. Her
ülkede; yükseköğretimin planlaması. koordinasyonu
ve denetimi için, YOK benzeri bir kurum oluşturulma-
sında belli faydalar olabilır. Fakat böyle bır kurumun
oluşmasında yetki ve belirleyicilik, üniversitelerde ol-
malıdır. Kaldı ki bizdeki uygulamasında YÖK. denetım
ve koordinasyon işlevini bir yana bırakmış ve kendıni
hiç ilgilendirmemesi gereken ayrıntılarda boğulmuş-
tu.
YÖK düzenine dün de karşıydım. bugün de karşı-
yım. Zira YÖK düzenı, merkezi ve otoriter mantığı ile
üniversttelerimızin ıdarı özerkliğını ortadan kaldırmış ve
bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak, bilımsel özerklik
derin bir biçimde yaralanmıştır.
YÖK düzenine dün de karşıydım, bugün de karşı-
yım. Zira yöneticilerin "atamayla" belirlendiği bu dü-
zende; toplumun en seçkin insanları olması gereken
ögretım üyelerine, "Sizkendı kendinızi yönetemezsi-
niz" denmekte ve itiraz edilememektedir.
YÖK düzenine dün de karşıydım, bugün de karşı-
yım. Zira tüm yöneticilerin atamayla gelmesı ve ata-
mayla gelen bu yöneticilerin bır bölümünün çığ dav-
ranışlan; öğretim üyelerınde, kurumlarına karşı hisset-
tikleri "aıdiyet" duygusunu ortadan kaldırmıştır. Garıp
bir üst-ast ilişkisi içinde, çalışma heyecanı törpülen-
miştir.
Ve tüm bu duygu ve düşüncelerımden sonra, şim-
di YÖK düzeninde köklü degişım getirecek bir tasarı-
ya, şiddetle karşı çıkıyorum. Buyrun bakalım...
Doğrusunu istersenız; devlet içinde, yetki kaynağı
belirsiz kurumlaşmalara hep karşı olmuşumdur. Zira
devlet içindekı herhangi bir kurumun yetki kaynağı
belirsiz olunca, o kurumun kıme ya da kımlere karşı
sorumlu olacağı da belirsiz oluyor. Ve "sorumsuz" kı-
mi kurumlar, kimı yaşamsal kararlar aldıkları zaman.
bu kararları denetleyecek makam da bulunamıyor.
YÖK böyle bir organdı. Ne cumhurbaşkanına karşı
sorumluydu, ne hükümete, ne de Unıversıtelerarası
Kurul'a. Belirsiz bır kaynaktan elde edilen yetkiyle,
Türkiye'nın yükseköğretımini altüst ettıler.
Yenı yasa, bu konuda. hükümetı yetkılı kılıyor. 15
üyeden 8'ini hükümet belirleyecek. Yanı YÖK hukü-
metin emrine giriyor. Ve herhalde hükümete karşı so-
rumlu olacak. "Sen kime karşı sorumlu olacaklarının
belirlenmesini istemiyor muydun? Şimdi neden kar-
şı çıkıyorsun?" demey'm. Burada altı çizilmesi gereken
üç nokta var.
Bunlardan birincisi; bu yasa bilimsel ve idarı özerk-
liği sıfırlıyor. "Sorumlu olacaklan makam belırlensin"
diyordum, ama hükümetin emrine gırilmesıni de iste-
miyordum.
[kinci nokta; bu yasa, bozulan yapıyı düzeltmiyor.
Uçüncü veen önemli nokta: bu yasanın bir "ıntikam
yasası" olması. Refah Partisi "kelle istiyor". Kemal
Gürüz'ün kellesini istiyor.
Çünkü Kemal Gürüz. şeriatçı kadrolaşmayı engel-
lemeye çalışıyor. Çünkü Kemal Gürüz, devlet olanak-
larıyla yurtdışına lisansüstü eğıtim için göndenlen "ta-
leban"ın rahatlarını bozdu. Sarıkla, sakalla dolaşamı-
yorlar. Atatürke atıp tutan Internet bağlantıları kura-
mıyorlar.
Çünkü Kemal Gürüz. kimi Doğu Avrupa ve "Türki"(!)
devletlerin ilköğretim okulu düzeyindeki sözde üni-
versitelerinden aldıkları "hatır diplomalan"y\& kadro-
laşmak ısteyen şeriatçılann önünü tıkadı.
Çünkü Kemal Gürüz orada oturduğu sürece, üniver-
siteleri medreseye çevıremeyeceklerini anladılar.
Ve özellikle geçmiştekı kimi uygulamalanna ne ka-
dar kızarsam kızayım ve atanma bıçimine ne kadar
karşı olursam olayım, şimdi Gürüz'ü desteklemekdu-
rumundayız. Kaldı kı getirilmek ıstenen sistem, şimdi-
ki sistemden daha demokratik değıl.
Bunu becerebilirler mi? Bilemıyorum. Ama korka-
rım becerebilme olasılıklan var. Refah Partisi yüzde
20'lik bir oy tabanıylaTürkıye'nin "çızgısını" değiştir-
meye çabalıyor. Kendinı "laıkliğin güvencesı" ilan e-
den Tansu Çiller'in "Vüce Divan korkusu" ile DYP gru-
bunun çıkaıiarını yitirme korkusu ve "günü kurtarma"
endişesi, bindikleri dalın kesilmesine göz yummaları-
na neden oluyor.
Refah önce dış politikanm çizgısine saldırdı. Sonra
sıra ordu ve üniversitelere geldı. Şerıat düzenine en-
gel gördükleri her şeyı "bertaraf etmeye" çabalıyor-
lar.
Yüksek Askeri Şûra'ya neden saldınyorlarsa, YÖK'e
de bundan saldınyorlar. Ordunun emır kumanda zın-
cirinin bozulması laik Türkiye için ne kadar tehlikeliy-
se, özerkliğini yitirmiş ve hükümetlerin güdümüne gır-
miş üniversiteler, laik ve demokratik Türkiye açısından
o kadar tehlikelidir.
Bunu unutmamak gerek!
IşıkYurtçuyaikiödüldaha
Işık Yurtçu, ödiilii cezaevinin soğuk
duvariarı arasında aldı.
OZKJ
\N GUVEN
SAK.4RVA - Soğuk bır pa-
zar sabahı... Sakarya Cezaevı
yanında kurulan pazar v erinde
insanlar. ellerinde kamera ve
fotoğraf makinelerı bulunan
küçük bır gruba anlamsız göz-
lerle bakıvorlar.
Kısa bır bekleyişten sonra
CHP fzmir Mıllenekili Sabri
Ergül'ün devreye gırmesiyle
içeri giriyoruz. Işık\urtçu. bı-
zi. cezaev inin soğuk duvarları-
nı ısıtan gülümsemesı. ağarmış
sakalı ve ışık dolu gözlerivle
karşı Iıvor.
Sınır Tanımavan Gazetecı-
ler Örgütü (RSF) ve Fransa
V'akfı'nca "Yılın Gazetecisi"
seçilen Yurtçu. ödülünü RSF
Türkiye Temsılcisi Nadire Ma-
ter'den alıyor.
Katlıam sanıklarının "kah-
raman' ılan edıldıöı bır ülkede
Yurtçu. düşüncesını ifade et-
mesınden dolayı 2000'lı yılla-
n cezaevınde karşılamava ha-
zırlanıyor.
^'urtçu•nun lavıkgörüldüğü
ikincı bır ödül de ABD'de bu-
lunan Gazetecıleri Koruma
Cemivetı'nın (CPJl 6. Ulusla-
rarası Basın Özgürlüğü Ödü-
lü Ancak Yurtçu. bu ödülünü
serbest kaldığında alabilecek.
^'urtçu. "\ üın Gazetecisi'"
ödülünü alırken kendisini gö-
rüntülemek isteven meslektaş-
larına usulca seslenıyor: "As-
lında bu fotoğrafi ben çekmek
isterdim. Çünkü demokrasi.
barış ve özgüriük mücadelesi-
nin simgesi haline gelen gerçek
gazeteciler sizlersiniz. Bu her-
halde benim kişiliğimde sizlere
verilmişödüldür."
Bombalanan Özgür Gün-
deın Gazetesı'nin yazıışleri
müdürlüğünüvaptığıdönemde
hakkında açılan davalar sonu-
cu 200^ yılına kadar cezaev in-
de >atacak olan \'urtçu. basına
getirilmek ıstenen sansürü
eleştırıvor.
Yurtçu. sansüre karşı çıkan-
lann da önce kendilerinin uy-
guladığı sansüre bakmalan ge-
rektiğini sövlüvor. Türkıye'de
gerçek anlamda basın özgür-
lüğünün bulunmadığını belir-
ten Yurtçu. tepkisıni şöyle di-
le getınyor. "Gazeteler topla-
tılıvor. kapatılıvıır. ya/ıişleri
müdüıieri cezaevine konulu-
vor. Çete-de\let-\argı düzeni
sürdüğü sürece basın üzerin-
deki baskılar artacaktır."
CHPİzmırMılletvekılıEr-
can Karakaş'm. cezaev ındekı
Haluk Gerger'ı zıvareti sıra-
sında 'Bu utancı en kısa za-
manda üzerimizden atacağız'
dedığinı hatırlatan \urtçu.
"Aradan iki vıl geçti ancak bu
utanç hâlâ sürüyor" diyor.
^"urtçu. Susurluk'taki kaza-
dan sonra ortaya çıkan geliş-
meleri ise şöyle yorumluyor:
"Kontrgerilla 1970'İerde
vardı. Özgür Gündem gazete-
sinin bombalanmasında \e Su-
surluk olav ında da kontrgeril-
la >ar. Susuriuk'ta kontrgeril-
lanın varlığu ilk defa mı keşfe-
dildi. Basına o anlamda hayret
ettim. Özgür Gündem gazete-
sinin bombalandığı sırada
Mehmet Ağar, Emniyet Genel
Müdürü'ydü. Necdet Menzir
İstanbul Emniyet Müdü-
rü">dü. Menzir, Ağar"a Be-
nım bölgeme adamını sok-
ma'demişti. Operasyon Tansu
Cüler'in gizli genelgesiyle ol-
muştur. O dönemde bunu ya-
zan gazeteler, marjüıal olduk-
lan düşünüldüğü için ciddiye
alınmadılar. Ama şimdi ciddi-
ve almak zonında kaldılar."
Petkim'de isci eylemi
Kapılar kapatıldı
ALİAĞA (Cumhuriyet) -Aliağa ve Ya-
nmca'da kurulu Petkim tesislerinde. 5 bın
300 işçi ücretlennde lyıleştirnıe yapılması
ıstemıyle dün sabah yeniden işyerinı terk et-
meme ve mal sevkıyatını durdurma eylemi
başlattı.
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı
Mustafa Oztaşkın. ^onuç alınıncaya kadar
eylemin süreceğini söyledi.
Petkim'de dün saat 08.00'de kapılan ka-
patan ışçilergiriş-çıkışa izin vemıediler. Ge-
ceyideişyerindegeçiren i>çılertopluişsöz-
leşmesinde yer alan ücretlerin ıyileştırilme-
si maddesine uyulmasını istediİer.
Mustafa Öztaşkm da yaptığı açıklamada.
daha önce de uyan eylemleri gerçekleştir-
diklerini. ancak yetkililerden hiçbir yakla-
şımgörmediklerinı belirterek junlan söyle-
di: "Işçinin çok haklı taleplerine işveren ve
dev let bakanlan sıcak baktiklan halde soru-
nun çözümüne kimse vanaşmanıaktadır.
Sendikamtzın aıtıacı ise 1 Ocak 1997*de baş-
layacak yeni toplusözleşme döneminden ön-
ce bu sonınıı mutlaka çözmektir."