Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ARALIK1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Eski Sovyet cumhuriyetlerinden ithalatın yarattığı haksız rekabet ve bilançodaki gerileme taliplere fırsat yarattı
Erdemir'infîyatuukıracaldar
9
HACERGEMİCİ •
Erdemir'ın özelleştırilmesinde şartlar
alıcılardan yana. Özelleştirme kapsamına
âlındıktan sonra yatınmJan duran Erdemir'i
Rusya. Ukrayna ve Moldova'dan yapılan
hhaîat sarsarken bilançodaki kayıplann
satış fiyatına da yansıması bekleniyor. Uz-
manlar Erdemir'i alacak gruplann şirke-
tin stratejık öneminı bır kenara atarak bi-
lançosunu ve uzun vadeli borçlannı gös-
tererek fiyatını kırmak ısteyeceklenni be-
lirtiyorlar.
1995 başında özelleştirmeye çıkan, an-
cak satışın gecikmesi nedeniyle 6 Mayıs
1996'ta ihalesi iptal edilen Erdemir, ikin-
ci kez ihaleye çıktı. Ancak 1995 yılında
tân 8.9 trilyon lirayı bulan Erdemir'in
1996 yılının ilk 9 ayındaki kân 2.9 tnlyon
hrada kaldı. Yıl sonu ıçin Erdemir'in top-
lam kânnın 4 trilyona yaklaşacağı belirti-
lirken bir önceki yıla göre yaşanan düşü-
şün özelleştirme sırasında Erdemir'in fi-
yatını olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.
Sermayesi 6.3 tnlyon lira olan şirketin
s'atışa sunulan kamu hissesi oranı teklife
ğöre yüzde 30 ile 40 arasında değişecek.
21 Ocak 1997 Pazartesi gününe kadar tek-
fif verilebilecek olan ıhale için şimdiden
bırtakım isımler dolaşmaya başladı bıle.
Özelleştirme Idaresı'nden verilen bilgi-
yegöre 3 milyon ton yıllık üretım kapası-
Ereğli Demir Ç
Özelleştiriityor
*
Erdemir'in kârtablosu
YILLAR NETKAR
1993 421.849
1994 2.234.869
1995 8.786.278
1996 (9 AY) 2.953.699
(MİLYON TL)
tesı \e vunıçıne >üzde 46 pazar payı ıle
Türk ekonomisinde Erdemir'in önemli bir
yeri bulunuyor. Ancak sektörün 1996 yı-
İında yaşadığı sorunlann Erdemir'i olum-
suz etkilediğini rakamlar ortaya koyuyor.
Bu arada şirketin yüzde 30-40'ını alan
gruba yönetimin de\ redilmesi de bir baş-
ka olumsuzluk olarak dikkat çekiyor.
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz De-
mir Çelık Üreticileri Derneği Genel Sek-
reteri Fahrettin Kunak. Erdemir'in özel-
leştirilmesinden vana olduğunu belınmek-
le birlikte. son dönemde özellikle Rusya.
Ukrayna ve Moldava clan yapılan ithalatın
kuruma büyük zarar verdiğine dikkat çe-
kerek şunlan söyledr
"Türkive'de genekle bir üretim fazlalı-
ğı var. Bu fazlakk nedeniyle dış pnasada
fiyatlar düştü, ihracatta bü>ük sıkıntılar
doğdu. Çin pa/arı bitti. ABD gibi ülkeler
de \aptığımı/ ihracata anti -damping uy-
gulamalan başlattı. Bu olıımsuzlukJar sn-
rerken. Rus>a Moldova \e L kray na gitH ül-
kelerden kalitesiz ve pi\asa\ ı bozan iiriin-
ler Türki>e'>egirnie\e başladı. Bunlar Er-
denur'in 1996 kânnı eritti. Aslında sade-
ce Erdemir değil sektörün kân eridi. Bu
nedenle özelleştirme>e çıkan Erdemir'e ta-
lip olanlar bilançosundaki değeri öne sü-
recekler \e dola> ısıv la fi>atı düşecektir."
Erdemir'in 1995 yılında çok hızlı bü-
yüdüğünü hatırlatan Sümerbank Yatınm
Bankacılığı Araştınma Bölüm Sorumlusu
SevunÖzyurtda Erdemir'in özellikle Rus-
ya'dan yapılan ithalat nedeniyle sarsıldı-
ğına dikkat çekerek bunun özelleştirme
sırasında fiyatına olumsuz yansıyacağmı
ifade ediyor.
Uzanlar yine talip
Öte yandan ıkınci kez özelleştirme pa-
zanna çıkan Erdemir'in talipleri belirme-
ye başladı. Borsa çe\ relerinde ortada do-
laşan ilk isım Uzan Grubu olurken. Çil-
lerle aralan düzelen ailenin Erdemir'in
özelleştirmesinden pay kapmak istedik-
len ıleri sürülüyor.Çukurova Bölgesı elekt-
rik dağıtımını da alan Uzan Grubu'nun
Erdemir'e talip olacaklannı belırten bazı
çevreler, ikinci ihalede şartlann talipler
lehine değiştığine de dikkat çekıyorlar.
13 Ocak 1995'te ilk kez ihaleye çıkan
Erdemir'e 8 gruptan teklifgelmişti. Ara-
lannda Baymdır Holding AŞ-OYAK-Er-
demır Vakıf, Çolakoğlu Metalurji. Ertuğ-
rul Kurdoğlu-Borusan Holding-USX En-
gıneers and Consultants Inc, Bayraktar
Holdıng-Ballı Group adına Global Men-
kul Değerler, Koç Holding, May Maden-
cilik, Nippon Denro Ispat Ldt.. Rumeli
MetalSanayi'ninbulunduğu8grubunda-
ha önceki ihalede talip olduğu Erdemir'de
şimdilık ortada dolaşan isimlerden net-
leşen Uzan Grubu.
Avrupa Parlamentosu'nun onayının üzerinden bir yıl geçti, Türkiye'nin bir kazanımı olmadı
Gümrük birliğinden yalnız AB meımnın- ANKAR-V(AA)-A\rupaBırhğııletam
üyeiik amacıyla Türkiye'nin gümrük bir-
liğine gırmesını sağlayan, Avrupa Parla-
mentosu'nda(AP) 13 aralıkta yapılan o\-
lamanın üzerinden bir yıl geçti. Büyük
umutlarla gınlen gümrük birliğinde, AB
tarafı, Yunanıstan'ın engellemesi \e ben-
zeri sebeplerle Türkıye'ye dönük malı
yükümlülüklerini yerine getirmedi. AB
üyeleri demokratikleşme paketi ve insan
haklan bahanesıyle Yenileştirilmiş Akde-
niz Programı'ndan (MEDA) proje karşı-
lığı verilecek kredileri bile Türkiye'ye
çok gördü.
Gümrük birliğinin ilk bir yılıiçindedış
ticaret AB lehine gelişti. Gümrüklerin şı-
fırlanmasının da etkisiyle Türkiye'nin it-
halatında hızlı bir artış gözlenirken, ihra-
catta beklenen patlama gerçekleşmedi.
Tekstil kotalannı kaldırmasına karşın an-
ti-damping soruşturmalan gibi tarife dışı
engellerle Türkiye'nin ihracatını sınırla-
yan AB'nin bu tavnnda, Türkiye'nin uyum
düzenlemelerini gerçekleştirememiş ya
da uygulayamamış olması büyük rol oy-
nadı. Gümrük Kanunu'nunçıkanlamatna-
sınd'anl Rekabet Kumlu'nun kurulama-
masına kadar bir dizı eksiklik, AB'nin
Türk ihraç ürünlerine karşı tavıralmasına
gerekçe oluşturdu. AB'nin Türkiye Tem-
silcisi Michael Lake ise, ilk bir yılla ilgi-
li yaptıgı değerlendırmede, sonucun "tat-
minkâr" olduğunu savunarak. geleceğe
dönük uı. -: ~...:\c tavnnı sürdürdü.
AB'nin Türk tekstil ve konfeksiyon
ürünleri ıthalatında uyguladığı kotaların
1 Ocak I996'da kaldınlması nedeniyle,
bu yıl bu sektörün AB'ye ihracatında en
az 1 milyardolarlıkartış bekleniyordu. Bu
artış gerçekleşmezken, AB'ye genel ih-
racat artışı da yüzde 10 gibi düşük düzey-
de kaldı.
Ocak-mart döneminde, AB'ye yapılan
ihracat yüzde 9.8 artarak 2 milyar 728.6
milyon dolara yükselirken, aynı dönem-
de ÂB ülkelennden it^şjajır^ yüzde 59.2
artarak 4 milyar 866.5 rrufyon übFara ulaş-
tığı belirlendi. Ihracattaki yavaş artış ne-
deniyle AB'nin toplam ihracattaki payı
yüzde52.2'denyüzde49.6'ya gerilerken,
toplam ithalat içindeki payı, yüzde 44.6'dan
yüzde 51.5'e çıktı. AB iİedışticarette ve-
rilen açık, bu yıl yüzde 273.7 büyüyerek
2 milyar 137.v mııyon aoıara
Gümrük birliğinin ilk yılında, yabancı
sermaye girişinde de beklenen artış olmaz-
ken. hatta geçen yıla göre önemli düşüş ya-
şandı. Kasımda giriş izni verilen yabancı
sermaye miktan. geçen yılın aynı ayına
göre yüzde 64.3 gerileyerek. 54 milyon do-
lara düştü. Ocak-kasım dönemi itıbariy-
gınş ıznı \enlen vabancı sermaye mik-
tan ıse yüzde 35.2 genleyerek, 1 milyar
206 milyon dolara ındi.
A\rupa Birlığı'nın (AB) Türkiye tem-
>ılcisi Büşükelçi Michael Lake, Türki-
ye ile AB arasındakı gümrük birliğinin
birinci yılında, \anlan sonucun tatminkâr
olduğunu söyledi. Gelecekten umutlu ol-
duğunu da belirten Lake, "Gümrük bir-
liği. Türki\e ekonomisinin güçlt>nmesi
\e bölgedeki konumuna önemli katkı-
da bulunu\or ve gelecekte de buluna-
cağına kesinlikle eınininı
M
diye konuş-
tu. Lake.AB ile Türkiye arasında başlan-
gıçtgkı ticaret açığmın, Türk bürokrasi-
sinin hedefledığındendahayukanlara çık-
madığını da savundu. Türkiye ekonomi-
sinde değışik sebeplerle >üksek talep ar-
tışı görüldüğünü anlatan Büyükelçi Lake,
yıne bu yıl yüzde 8 oranında büyümesi
beklenen ekonominin, yatınm mallan,
ham maddeler ithalatmda artışa yol açtı-
ğını anlattı.
Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Bü-
yükelçi Uluç Özülker ise, gümrük birlı-
ginin işlediğini ancak, AB tarafının Tür-
kiye'ye karşı yükümlülüklerini derhal ye-
rine getirmesı gerektiğini bildirdi. Özül-
ker, Türkiye ile AB ticaret dengesinde,
AB lehine bir sapma kaydedildigini be-
lırttı "Dokuz aylık rakamlara bakıldığı
zaman, Türkiye'nin 1996 yılı içinde or-
taya koymuş olduğu rakamların çok
fazla aşılmadığı dikkati çekivor. AB le-
hine ise, yüzde SŞ'lere \aran bir trafik
sapması söz konusudur" diyen Özülker,
yılsonuitıbanyla Türkiye'nin açığmın 10
milyar dolara ulaşabileceğine dikkati çek-
ti. Büyükelçi Özülker. "Gümrük birliği
işliyor, yürüyor ama Türkiye'nin AB
ile diğer ilişkilerinde AB > ükümlülük-
lerini yerine getirmiyor"' dedi.
Istanbul Ticaret Odası Başkanı Meh-
met Yıldırım, gümrük birliğinin siyasi
destekle > ürüyebilecek bir proje olduğu-
nu söyledi. Yıldırım, 1. yıldönümünde
gümrük birliğıni degerlendirirken, gerek-
li bırçok yasal düzenlemenin hala
TBMM'de ilgili komisyonlarda bekledi-
ğine dikkat çekerek. "O günkü he>aca-
nı ve si\asi desteği, 1996 içersinde bul-
duğumuzu da tam olarak söyleyeme-
viz" dedi.
19 hidroelektrik ve 12 termik santralm tüm birimlerine 1 milyon 660 bin dolar isteniyor
Enerjide saüş mahkemede
ÇETtN YİĞENOĞLU
ADA.NA - Kamuoyu dikkatinin bir yan-
dan Susurluk kazasıyla gündeme gelen maf-
ya-devlet-siyaset tartışmalanna. öte yandan
bütçe görüşmelerine dönük olduğu bir dö-
nemde enerjı sektörünün hidroelektnk \e ter-
mik santrallanyla ıletim. dağıtım. pazarla-
ma yetkileri toptan satışa çıkanldı. Resmi
Gazete'nin kasım ayı baskılannda peş pe-
şevayımlanan ilanlarla toptan 1533 mega-
vat giicünde ve yıllık 4.355.000 kilovatsa-
at enerjı üretım kapasıteli yapımı süren 19
hidroelektrik santralı ''vap-işlet-devTef' yön-
temiv le; 6723 megavat gücündeki 12 termik
santralın (kömürle calışanlar ıçın) maden sa-
halanyla birlikte 20 yıllık ışletme hakkının
|.660'000 ABD Dofan karşılığında satıla-
cağı duyurulurken, TEDAŞ'ın tekelinde bu-
lunan "konutlara ve işyerlerine perakende
enerji satış vetkisi" Türkiye 29 bölgeye ay-
rılarak "potansiyel yatınmcılann ilgisini de-
ğerlendirmek" amacıyla "ön teklif" alma
usulüyle satışa çıkanldı. Satışlann iptal edil-
rhesı ıçın Tes-lş'ın mahkemelere başvura-
cağı bildirildi. Tes-lş Genel Başkanı Mah-
mut Özonur. "satışın \asalara aykın oldu-
ğunu" sa\ la\ arak "Kimin ne vaptığını kim-
sebilmi)or. Bununardından işçiçıkarma ve
sendikasızlaştirma gelecek. Sonra da sosyal
düzen bozulacak" dedi.
I EnerjıBakanlığı'ncakasımayındayapı-
lan yoğun çalışmalar sonucu önce yapımı
sürmekte olan Türkiye'nin çeşitli bölge-
lerindekı Akköprü, Alpaslan 1. Beyköy.
Cindere, Çamlıgüne. Çatalan. Çine, Dicle,
ijLılavuzlu. Kralkızı. Kürtün. Manyas, Mer-
cjan-Ovacık. Obruk. Özlüce-Pen. Topçam,
Şanlıurfa, Uzunçayır ve Yenice barajlan
*^ap-işlet-de\Tet" yöntemiyle satışa çıkanl-
dı. Resmi Gazete'nin 14 kasım tarihh bas-
kısında duyurulan ilanda başvurulann 27 ara-
lık gününde 16.00'ya değin kabul edilece-
ğı. "bakanbğuı dilediği santralıdüediğuKve-
rebüeceğı'" bıldınldı.
Hidroelektrik santrallardan 2 gün sonra
termik santrallann işletme hakkı satışa çı-
kanldı. 6723 megavat gücündeki Yeniköy,
Kemerköy, Soma B, Orhaneli, Yatağan, So-
ma A. K.angal, Çatalağzı B, Tunçbilek Ça-
yırhan, Hamitabad D.G. ile Ambarlı D.G.
santrallannın işletme hakkının (kömürle ça-
iışanlar için) maden sahalanyla birlikte 20
yıllık süre için toplam 1.660.000 ABD Do-
lan karşılığında satılacağı duyuruldu. Ter-
mik santrallan satın almak isteyen şirketle-
rin tanıtım dosyalan ile birlikte hazırlaya-
caklan fızibilite raporlannı 20 Şubat 1997
günü 17.00'ye dek teslim etmeleri istendi.
Bakanlıktan daha sonra yapılan bir ilan-
la TEDAŞ'ın tekelinde bulunan, konutlara
ve işyerlenne enerji satış yetkisi de Türki-
ye 25 bölgeye aynlarak "tesislerin işletme
hakkı deMİ" 30yıl süreyle "ön teklir al-
ma yöntemiyle satışa çıkanldı. Bu satışta şir-
ketlenn başvurulannı 3 Mart 1997 günü
14.00'e dek yapmalan istendi. Ancak. bu
ilandan 5 gün sonra Resmi Gazete'nin 29
kasım günlü baskısında yayımlanan "yö-
netmelik değişikliği" ılanıyla "TEK Dışın-
dald Kuruluşlann Göre\kndirilecekleri Böl-
geler" sayısının 29'a çıkanldığı duyuruldu.
Tes-lş Genel Başkanı Özonur, satışın ya-
salara aykın olduğunu, iptalı için mahkeme-
lere başvurma çahşmalan yaptıklannı be-
lirtti.
Hidrodektrik \e termik santrallaıia ilerim. dağıtım, pazar-
lama işletmeleri ne müşteri aranı\or.
Osman Doğangün Dış Ticaret
Müsteşarlığı'na atandı
İZ.MİR (Cumhumet Ege Bürosu)- 22
eylülden bu yana boş bulunan Dış
Ticaret Müsteşarlığfna. fzmir Ticaret
Borsası Genel Sekreteri Osman
Doğangün atandı.
Atama kararnamesi Cumhurbaşkanı
Sülev man Demirel tarafından dün
onaylandı Doğangün, dış ticaretin
kendisı için yeni bir konu olmadığını
belirterek, "Yılların verdiği
tecrübeyle katkı sağlama\a
*• çalışacağım" dedi.
1942 yılında Ankara'da doğan
Ooğangün. Ankara tktisadi tdari llimler
; Akademisi'ni bitirdi. 1
! 969'da Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret
Genel Sekreterliği'nde göreve
başladıktan sonra Madnd Ticaret
! Müşavir
ı Tardımcısı, Moskova Ticaret Müşavıri
ve Brüksel'de Avrupa Topluluğu
nezdinde Türkiye'yi temsil eden Ticaret
Müşaviri görevini yaptı.
Yurt içinde İGEME Genel Sekreterliği,
AT Daire Başkanlıgı, TARtŞ'in çeşitli
bırliklerinde yönetim kurulu üyelikleri
ve Türkiye İhracat Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanlıgı yaptı.
1994 yılı ağustosuna kadar Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşar Yardımcıhğı
görev ini üstlenen Doğangün, Yaşar
Holding'de de dış ilişkiler
koordinatörlüğü yaptı. Doğangün son
olarak da IZTB"de Genel Sekreterlik
yaptı.
Ispanyolca ve Ingilizce bilen
Doğangün'ün Avrupa Birliği Tanm
Politikası. Tarım Politikası Reformu ve
Gümrük Birliği konularında
yayımlanmış araştırmalan bulunuyor.
Renault üretime
tekrar ara verecek
Ekonomi Servisi- Geçen
hafta ara verdiği üretime
bu hafta yeniden başlayan
Oyak-Renault, aralık
ayında ikinci kez üç gün
süreyle üretimi
durduracak. Oyak
Renaulfda üretimın
önümüzdekı günlerde
beşincı kez
durdurulmasıyla, 1996
yılında 31 günlük üretım
İcaybı söz konusu olacak.
Satış
darboğazını
Tofaş'ın
aksine üretime
ara vererek
aşmaya çalışan
Oyak-
Renault'da
bugüne kadar 28 günlük
üretim kaybının ortaya
çıktığını belirten şirket
yetkilileri, aralık ayında
ikinci kez üretime üç
günlük ara vereceklerini
belirttiler. Yetkililer,
önceki aralarda olduğu
gibi bu kez de işçilere
ücretlerinin yüzde 76'sı
oranında ödeme yapılarak
izinli sayılacağmı
kaydettiler.
Satışlann dıbe vurması
karşısında, 3363 çalışanı
olan Ovak-Renault'da da
işten çıkarmalann
gündeme geleceği
konusundakı beklentilere
ilişkın olarak
"Programlanmış
herhangi bir tensikat
söz konusu değil" diyen
şirket yetkilileri şu
açıklama>ı yaptılar:
"Oyak-Renaultda bu
yıl emeklililiği gelenlerin
ayrılması dışında
personel ka>bı olmadı.
Otomobil
satışlarındaki
krizi, üretime
ara vererek ve
tüketiye cazip
D E V A T T T T kampânyalar
R E N A U L T sunarak
aşmava
çalışıvoruz. Şu anda
herhangi bir tensikat
programı yok ancak,
öniimüzdeki dönemde
güç günlerin bizleri
beklediği de bir gerçek."
Oyak-Renault yetkilileri,
sektördekı krizden 2
Ocak'ta bin 10 işçiyi
kapsayan tensikat
gerçekleştirecek Tofaş
kadar etkilenmediklerini
ve son üç ayda üretim
miktannda Tofaş'ın
önüne geçtiklerini de
hatırlattılar.
Mücadelede serbest piyasaya yeni geçen ülkelerin gerisinde kaldı
Türkiye enflasyona yenikANKAR\ (ANICA.) - Türkiye'nin
yol göstericiliğe ve ağabeyliğe
soyunduğu. Sovyetler Birliği'nin
dağılmasıyia bağımsızlığını kazanan
ülkeler, enflasyonla mücadele
konusunda Türkiye'ye
"danışmanlık" yapabilecek bır
konuma geldıler. Bu ülkelerin büyük
çoğunluğu 1994 ve 1995 yıllannda
üç ve dört haneli rakamlara ulaşan
enflasyonlarını Türkiye'deki
enflasyonun çok altındaki oranlara
çekmeyı başardılar.
IMF'nin Dünya Ekonomi
Raporu'nda yer alan \erilere göre.
enflasyonla mücadelede en büyük
başanyı Gürcistan gösterdi.
Gürcistan 1994 yılında yüzde 17 bin
272'ye ulaşan enflasyonu, 1995
yılında yüzde 4i2'ye. bu yıl ise
yüzde 50'ye kadarçektı. Ermenistan
ıse 1994 yılında yüzde 5 bin 276
olan enflasyon oranını 1995 yılında
yüzde 177'ye. 1996 yılında ise yüzde
26'ya indirdi. Azerbaycan, 1994
yılında yüzde bin 664 olan enflasyon
oranını önce yüzde 412'ye indirdi.
Bu yıl ıse yüzde 23'e kadar çekti.
Kazakistan. enflasyonunu yüzde bin
880'den yüzde 39'a. Kırgizistan
yüzde 278'den yüzde 20 "ye
indirmeyi başardı. Özbekistan ise
1994 yılında yüzde bin 568 olan
enflasyonunu geçen yıl yüzde 305'e.
bu yıl ise yüzde 49'a indirdi.
Türkive'de ıse 1994 yılı sonunda
yüzde 106'ya kadar yükselen
enflasyon geçen yıl yüzde 93.6'ya
ındi. Bu yıl ıse bu oranın yüzde 80-
90 arasında gerçekleşmesi
bekleniyor. Türkiye'nin gelecek yıl
içinde de enflasyonunu. söz konusu
ülkelerin altına çekebilme ümidi
bulunmuyor. Çünkü şimdiden
hükümet gelecek yıl enflasyonun
yüzde 65 olacağını varsayıyor.
Enflasyon ise sürekli hükümet
varsayımlannın üzerinde
gerçekleşiyor.
Bağımsızlığını yeni kazanan söz
konusu ülkelerden sadece Tacikistan
ve Türkmenistan. diğerlerine paralel
bir başan göstermediler.
Tacikistan'da 1994 yılında yüzde 350
olan enflasyon 1995 yılında yüzde
935'e yükseldi. Bu yıl ise yüzde 633
olması bekleniyor. Türkmenistan ise
1994 ve 1995 yıllannda dört haneli
rakamlarda seyreden enflasyonunu
bu yıl yüzde 904'e düşürecek.
IŞÇMN EVREMNDEN
ŞUKRAN SONER
Çağrı
Çiller'in Çatlı ve Bucak'ı "vatansever, kahra-
man" \\an etmesi, Erbakan'ın olup bitene "fasa
fiso" demesi vaziyeti kurtarmaya, örtbas etmeye
yetmedi. Tam tersi, iktidarın başındakilerin kirti iş-
lere bulaşıklığını sergilemeye, tepkiyi, öfkeyi bile-
meye yaradı.
Baktılar ki toplumun tepkisi büyüyor, iş ciddi bir
hesaplaşmaya doğru gidiyor, iktidar sallanıyor..
taktik değiştirdiler. Şimdi biraz zorla da olsa, hü-
kümetin sözcüleri de Çatlı'nın resmen bir kahra-
man değil, aranmakta olan bir suçlu olduğunu iti-
rafediyorlar. Daha bir üzerlerinegidildiğinde, dev-
letin içinde yasadışı özel örgütlenmelerin doğal ol-
madığını, PKK ile savaşın, devletin güvenliğinin,
her tür suç eylemine bulaşmış ülkücü tosunlara,
aşiretlere teslim edilmesinin savunulamayacağı-
nı kabul ediyorlar. Gereken yasal ışlerin yapılmak-
ta olduğunu söylüyorlar.
En son senaryoda, Cumhurbaşkanı'nın Başba-
kan'a gönderdiğı mektupta yer aldığı üzere, Özel
Harekât Dairesi'nden bazı kışilerın uyuşturucu,
kumarhane, haraç, adam öldürme işlerine karış-
tıkları ve durumun sanıldığından kötü olduğu ka-
bul edilmekte; Topal'ı öldürenlerin, en yüksek yer-
lerin bilgısı dahilinde, korunarak halen serbest do-
laşmakta olduklarının, aşiret reislerinin devleti kui-
lanmakta olduklarının altı çizilmektedir. Ancak
Cumhurbaşkanı'nın liderlerle görüşmesinde ara-
nan çözüm. Çiller'in "Cumhurbaşkanı ile fikir bir-
liğiiçinde olduklan" açıklaması ile de sabittir ki cid-
diyetten, topluma güvence vermekten uzaktır.
Ne yazıktır ki devlet adına yetkili, sorumlu olan-
lar, iktidar, olup bitenlerden pek de ders almış,
toplumdaki degişimi, beklentileri, sorumlulukları-
nı algılamış gözükmüyorlar. Belli ki siyasilerimizin
akıllannı başlarınatoplayabılmeleri için, toplumsal
tepkinin daha etkili, daha anlaşılır dile getirilmesı
gerekiyor.
• • •
işte tam da bu aşamada, 14 aralık, önümüzde-
ki cumartesi günü Ankara'da, Kamu Emekçileri Sen-
dikaları Konfederasyonu KESK'in öncülüğünde
düzenlenmekte olan önemli bır toplantı var:
Kamu emekçileri, tüm demokrası güçlerinı, 14
aralık günü yapılacak Ankara yürüyüşü ve Kızılay
mitingine, ülkemizaçısından birdönüm noktasın-
da, kitlesel bireyleme, anlamlı birçıkışa çağırıyor-
lar.
KESK, çetelerin giderek devlete egemen olma-
sına ve 1977 yılı bütçesinin emekçile^açısından
yeni bir yıkım ve yoksulluk politikaları içermesine
karşı düzenlediği "demokratik devlet, halk için
bütçe" temel ıstemli eylemin tüm demokrasi güç-
leri ile birlikte örgütlenmesinin yararlı olacağını dü-
şünmüş. iktidar dışındaki tüm siyasi partilere, iş-
çi sendikalan konfederasyonlan ve tüm demok-
ratik kitle örgütlerine çağrıda bulunmuş. Çok sa-
yıda sendika ve demokratik kuruluş eylemi birlik-
te örgütlemeyi ya da aktif desteklemeyi kabul et-
mişler. Susurluk sonrası Ankara'da 40 örgütün ka-
tılımı ile oluşan platform, doğrudan bu eylemin
örgütlenmesinin içinde. Katılımın çok yüksek ola-
cağı düşünülüyor. Özellikle de ülkemiz açısından
bir dönüm noktasında, kitlesel bir eylemin çok an-
lamlı ve önemli olacağının altı çizilerek sorumlu-
luk duyan her bireyin gereken duyarlılığı göster-
mesi ve doğrudan katılımı bekleniyor.
• • •
Doğrusu Susurluk'tan sonra, "Artık hiçbir şey
eskisigibi olmayacak" sloganı ile yola çıkan med-
yanın yaklaşımını merak edıyorum. "Halknerede?"
çağnsını yapan yıldız köşe yazarlarının kendıleri-
nin nerede olacaklannı görmek istiyorum. Oturduk-
ları yerden şikâyet edip yakınan. homurdanan in-
sanların, kendileri için, bir şeylerin gerçekten de-
ğişmesi için, Türkiye'de demokratik hukuk düze-
ninin geçerii olması, çetelerin yaşamımızdan çıka-
rılabilmesi için.. çaba göstermeye ne kadar hazır
olduklarını sınayabileceklerıni düşünüyorum.
En son Askeri Şûra kararları örneğinde olduğu
üzere, iktidar koltuğunu bırakmamak için inan-
madığı her şeye "evet" demeye hazır olduğunu
her olayda ortaya koyan Erbakan'dan, Çiller'i açı-
ğa çıkarması beklenemeyeceğine göre...
"Cumhurbaşkanı'ndan olayın ciddiyetini vur-
gulayan yazılı bir mektup geldi, Cumhurbaşkanı
siyasi liderlerle tek tek görüştü" diye Erbakan'ın,
iktidarı kaybetme pahasına, uyuşturucuya, maf-
yaya, karanlık cinayetlere bulaşık özel güvenliğin,
devlet içindeki hertürkirlenmişliğin üzerine gitme-
sini beklemek ancak safdillik olur.
KESK'in, Türkiye'de hukuk düzeninin geçerii ol-
masını isteyenlere, demokrasiye inanan herkese
yaptığı çağrıda geçerii olduğu üzere, iş başa
düşüyor.
Avusturya
Türk TIR'lanna
ek geçiş hakkı
ANKARA (AA) -
Türkiye'nin Viyana
Büyükelçiliği tarafından
yapılan girişimler
sonucu, Türk
kamyonlarına
Avusturya'dan 700 ek
geçiş belgesi sağlandı.
Ulaştırma
Bakanlığı'ndan konuya
ilişkin olarak yapılan
açıklamada.
Avusturya "ya veya
Avusturya üzerinden
karayolu taşımacılığı
için nakliyecilerin bu yıl
sonuna kadar geçiş
belgesi ihtiyaçlannı
gidermek üzere, Viyana
Büyükelçiliği'nin
girişimlerinin olumiu
sonuçlandığı bildirildi.
Açıklamada. aralık ayı
kapsamında, 200'ü
Avusturya'ya mal
taşıyan kamyonlar için
olmak üzere 700 ek
geçiş belgesi temin
edildıği ve belgelerin
bugün Türk taşıtlanntn
kullanımına verildiğı
kaydedildi.
1997 yılının geçiş
belgelerinden 7 bin
adedinin de Viyana
Büyükelçiliği tarafıdan
teslim alınacağı
belirtilen açıklamada.
Avusturya üzerinden
transit geçiş yapmak
üzere Macaristan'da
bekleyen Türk
kamyonlannın aşın bir
bekleme süresi ile
karşılaşmadıklan da
belirtildi.
Ulaştırma Bakanlığı'nın
açıklamasında.
Avusturya'dan geçmek
için RÖLA(Tren
taşımacılığı) seferlerinin
kullanan Türk
kamyonlan ıçin de, özel
bir izin sağ'.andığı
bildirilerek, "Buna
göre, Macaristan'dan
ROLA ile Avusturya-
Almanya sınırına
ulaşan
kamyonlarımızın
Avusturya geçiş belgesi
aranmaksızın, tüm
Avusturya'da \üklerini
boşaltabilmeleri
imkânı elde edilmiştir"
denildi.