Katalog

SA>FA CUMHURİYET 12 ARALIK 1996 PERŞEMBE 4 HABERLER Komisyondan istifa eden CHP'li Kul, RP'lilerin Mercümek belgelerini yok etmeye çalıştığmı söyledi PERSEMBE DYP iktidar diyetini ödediANKARA (Cumhurivet Bürosu) - RP"r.n TEDAŞ \e TOFÂŞ komisyonla- nnd; ödediği iktidar diyetine: DYP de. RP-"lercümek ilişkilerinın araştırıldığı komsyonda karşılık \erdi. TBMM Mer- cümek Araştırma Komısvonu'nda. RPli üyeltnn hazırladığı \e "RPile Mercümek arasnda hukuk dışı maddi bir ilişki tespit edilenedi" sonucuna \anlan rapor. RE- FAH ı'OL ortaklannın ov lanv la kabul edı- lırker. tam tersi sonuca \ arılan a> n bir ra- por hzırlayan komisyonun CHP'lı Baş- kanı Vlııstafa Kul. bu görevden isiifa ertı. Kul. ^azine tarafından RP'ye \enlen 65 mily£rlıraltkyardımınamaçdışı kullanıl- dığın n belgelendığını belırterek. cumhu- riyet -avcılarını göreve çağırdı. D\P'nin önergesi üzerıne RP-Mercü- mek ılışkilerini araştırmak üzere kurulan komİAOnun CHPIı Başkanı Mustafa Kul'un hazırladığı ön rapor alt konıisvon- • DYP. TEDAŞ ve TOFAŞ'ın diyetini Mercümek Komisyonu'nda ödedi. RP'yi aklama raporu kabul edildi. REFAHYOL ortaklarının Mercümek raporunda. "RP ile Mercümek arasında hukuk dışı maddi ilişki tespit edılemedi" denildi. da I "e karşı 3 ovia kabul edilmesine kar- şın. asıl komisyondan geçmedi. Kul. ko- mısyon toplantısından sonra başkanlık gö- revinden istifa ettiğini açıkladı. Kul. par- lamentoda DSP Gaziantep Milletvekıli AIi Ilıksoy'la birlikte düzenlediği basm toplantısında. alt komisyon raporuna kar- şı RP \e D^'P'liler tarafından kabul edı- len alternatıf rapora muhalefet şerhi koya- cağını sö_\ ledi. Hazine'den RP'ye vapılan 65 mil) ar liralık \ ardunın Sülev man Mer- ciimek'in hcsabına gönderildiğinin bel- gelendığıni kaydeden Kul. Mercümek'in tek bir bankada 39 av rı hesabı bulunduğu- nu sövledi. Avrupa Milli Görüş TeşkıTatı tarafından kurban derileri için toplanan 969 bin dolardan 365 bin dolannın akıbe- tinin bilinmediğini vurgulavan Kul. Mer- cümek'in ki^isel hesabına Bahrevne 1 mılvon 750 bin dolar >atırıldığını kaydet- tı. Iki a\n rapor Kul. RP'lilerin alternatıf rapor olarak :>unduklan dosvanın sahte belgelerle tan- zim edildiğinı \e Mercümek-RP ilişkisi- ni aklamava yönelık olduğunu dile getır- di. Kul. "Komis\ondakiçirkinitöfakaalet olmamak için istifa ettim" dedı. Komısvonun RP'Iİ üvelerinden Meh- met Ali Şahin ise. "Altkomis\ondaikia>- n rapor hazırlandı. Biri Kul'un hazııiadı- ğı rapor, öbürü de benim hazırladığım. İ ki rapor'Değerlendınneve Sonuç'bölümü- ne kadar avnı. Benim hazırladığını. Vler- ciimek'in partimizin ü\esi olduğu, ancak parti\le hukuk dışı maddi bir ilişkisinin tespif edilemediği sonucuna tanlan rapor 4'ekarş,ı 5 o\la kabul edildi** dedi. Şahın, Kul'ungörevınden îstifasıvla ılgili olarak "İstifa ederse, İçrüzük gereği başkanveki- li inuasıvla rapor verilir" açıklamasını vaptı. Komisvonun diğer RP'li ÜVCM Ha- san Hüse>in Ce>lan da. Kul'un raporun- da Ankara Cumhurıvet Baş:>avcılığı"nın kararını tanımadığını >övlediğıni aktardı. Cev lan. "Başkan. bu ifadevi raporuna ko- >abilen bir insan*" derken: Şahin de. "Kul, veriien kararlan eteştiriyor, tanımıvor. Hu- kuk de\letinde \erilen kararlar hepimizi bağlar"dedı. ANAP Grup Başkanvekili Murat Ba- şesgioğlu komisyonun ANAP'lı üveleriv- le birlikte düzenlediği basm toplantısında. "DYPiddialanndanvazgeçti. Yaran 1-2..' divorlardı.şimdi"Divet 1-2. ..'diyegidiyor. İbretie seyredhoruz" dedi. Komij.yonun ANAP'lı üyelerınden Abdullah Akarsu. önerge verildıği zaman U RP ile DYP'nin hasım olduğunu". ancak şimdi "hısım" olduklarına dikkat çekti. Akarsu. Adalet Bakanlığf na yazılan vazılara 3 ay sonra olumsuz yanıt geldiğini. komisvona bel- ge verılmediğinı söyledi. Akarsu. alt ko- mısvon raporuna. ANAP'ın göriişlerıni de ekleyerek. alternatif bir rapor hazırlaya- caklarını açıkladı. Komisyonun dığer ANAP'lı üyesı Halil İbrahimÖ/sov da."ra- poru "fi\asko~ olarak nitelendırdı. Alt komisyon raporundan 'RP'nin Bosna-Hersek kampanyası yasadışı' r .AJVXAR\(Cumhuri>et Bürosu)- TBMM'de oluşturulan alt komisvo- nun. Mercümek-RP ılişkileri konu- sunda hazırladığı. ancak ortaklann oylarıUa asıl komisyondan geçmesı önlenen raporun "Sonuç" bölümün- de \ er alan bazı saptamalar şöv le: - Konya-Selçuklu Beledi>e Başka- nı lsmail Öksüzler'in başkanlığında Bosna-Hersek için başlatilan > ardım kampamasında, \ardiniin toplanış biçimi ve teslim edilmesi gereken meblağın Bosna-Hersekli >etkililere teslim edilme>erek \ardım kampan- \asının başlamasından sonra Alman- va'da kurulan IHH'ye gönderildiği ve anılan dernekçe bu paranın yeni- den Süle> man Mercümek'in hesabı- na gönderildiği \e 9 a> sonra Bosna- Hersekliyetkililere teslim edildiği ko- nusunda belge ibraz edilmiştir. An- cak ibraz edüen belgenin sonradan tanzim edildiği. her zaman tan/imi- nin mümkün olduğu, hukuken an- lam ifade edebilmesi için \ an deliller- le desteklenmesi sonucunda bir an- lam taşı>acağı. bu \asıflardan \ok- sun olduğu için toplanan \ardımın amacına u\gun teslim edilmediği. Mercümek'in >edinde bulunan pa- ranın akıbeti hakkında kesin olarak bir bilgiye ulaşüamamıştır. - RP've Hazınece >apılan 65 mıl- •yarlıkyardımın.SivasıPartılec\a!»a- sı'na aykırı olarak 3. kışının \edıne gönderildiği. kullanılması gereken amaca aykın olarak kullanıldığı an- laşılmıştır. - V'urtdışında bulunan \ urttaşları- mızın iyi niyetlerinden isn'fade ile \ e- \a başka amaçla kurban kesimi ko- nusunda toplanan paralar. vine Mer- cümek'in hesabına aktarümış. akta- nlan 969 bin markın sarfı konusun- da >eterli \e inandıncı bilgi \e belge sunamadıkları gibi. sunulan belge- lerde bile anılan meblağı rutturama- dıklan anlaşılmışhr. - RP'nın Bosna-Hersek için yasa- lara a\ kın bir bıçımde kampanya \ ü- rüttüğü sonucuna varılmıştır. - Tüm bu bügi \e belgelerden son- ra. ha\atın olağan akışına \c ticaret- teki egemen anla\ışa u\ma\an para dolaşımı \e\a akışının kaınu<nunun \ icdanında varattığı olumsuz kanıya komis\onumu/ da katılma kanaati- ne\armıştır. - RP ile Mercümek arasındaki 65 miKarlık Hazıne sardımının amacı- na a\ kın olarak kullanımı nedeniyle daha önce yetkisiz olan Cumhurivet Başsavcılığı BaMiı Bürosu'nun ta- kipsizlık kararının nazara alınmaksı- zın. yetkılı cumhurivet bas.sa\cılığı \e_\a göre\ lendireceği ba^savcı yar- dımcısının. konu\ la ilgılı olarak ye- nıden 2820 sayılı Sıyasi Partiler Ya- sası'nın ek 1. maddesının son fıkra- sını da nazara alarak soru^turma açil- ması için cumhurıyet ba5sa\cılığına gerekli duvurunun yapılmasına ko- misyonumuzca kanaat getırilmiştır. Bu raporda. Mercümek'in komıs- _\ona \erdığı bilgiler arasında çeliş- kıler olduğu. çok sayıda kişi \e RP'\e yakın şırketlerin. özellikle Konyalı Un San. Inş. \e Ticaret AŞ'nın kereterce Mercümek'in he- sabına para yatırdıgrturgulaîîd!.' Mercümek'in 5 şırketeortak olduğu- nu >ö\lemesine kar^ın. 8 şirkete or- tak olduğunun görüldüğü: "Faizleişi- miz>ok"demesınekarşın.kerelerce faize para yatırdıgı: Bahreyn'de her- hangi bir hesabı olmadığı ifadesinin de doâru çıkmadısına dikkat çekil- dı. isim vermeden Ciller'i elestirdi Demirel: Abdullah Çatlı'yı kullanan canidir ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Cumhurba^kanı Sülejman Demirel. aranan katliamzanlısı AbdullahÇ'at- b için. "De\letiçinkurşunatanda>i- yen de şereflidir" dı\en Başbakan Yardımcısı Tansu Çillere. ı>im ver- meden tepkı gösterdı. Demirel. Çat- lı'nın devlet tarafından kullanıldığı- na ilişkin sa\ ları yalanlarken. "Eğer kullanıldıysa. onu kullanan de\ letde- ğiidir. Onu kullanan adanı canidir. Kim olursa olsun canidir. Devktin hangi kademesinde olursa olsun cani- dir"dedı. Demirel. Kanal D tele\ ızyonunda dün akşam canlı ya>ımlanan "Gün- cel" adlı programda gazeteci \alçın Doğan'ın sorulannı yanıtlarken Su- surluk ûlayını da değerleııdırdı. De- mirel, REFAHYOL hükümetinın Su- surluk skandalı konusunda henüz so- ruşturma aşamasına gelmedığini açıklayarak, Başbakan NecmettinEr- bakan a araştııma sürecinın hızlandı- rılması için talimat \ ereceğinı bıldır- di. Yargısız infazlarvapılmama>ı ge- rektiğini söyleven Demirel. Su- surlukola>ındamillet\ekili.po- lis ve yargı tarafından aranan bir zanlının bir arada bulunmaMnın. devletin mafya tarafından kuşa- tıldığı anlamına gelemeyeceğini bildirdi. Kazadaki aracı kaste- derek. "Onun içinde ne devlet var. ne siyaset var ne de nıafv a var" sörüşünü dile eetıren De- mirel.w ANAP lideri^Mesut Yü- maz'ın iddialarla ilgili olarak kendisineyalnızcabılgi ilertiğı- ni ve konunun artık yargının ya- nı sıra Meclis'in sorunu olduğu- nu belirtti. Yılmaz'ın kendisıne ilettiğı bilgiler arasmda. dönemin İçiş- len Bakanı Ağar'ın da içinde bulunduğu "bir takım >üksek mevkilerin'de karanlık ılı^kılere kanştığıiddiaiannındaveraldı- ğını doğrulayan Demirel. bu ıd- dıaları çok ciddi bulduğu için hükümete ilettığinı v e bu konuv - la ilgili araştırmaya önem \ erdı- ğini söyledi. Yalçın Doğan'ın. "\'üksek mevkiden isim \ar mı?" sorusuna, "\'ar"vanıtını veren Demirel, -KJm?" sorusu üzerine. "Onu ben size söyleye- mem. Erbakan'a sö\ledim" de- di. "Hadise benim seAİyemde takip gö- riiyor" di\en Demirel. hükümetın he- nüz konuyla ilgili soruşturma açma- dığını. olayın araştırma aşamasında olduğunu. ancak bu sürecin hızlandı- nlması için talimat vereceğini bildir- di. Demirel. "Ne kadar komplike olursa olsun olav bu. Burası çöl de\- leti değil. De\letin tüm kurumlarını >ok sa> mak >anlış, tümüne itimat et- memek de yanlış. Ben, hâkimin. em- niv etin. sa\ cının görevini üstlenemem. Bana intikal eden şevleri kemal-i cid- diyetle fevkalade önemsediğim için devletin meşruiyetine kovdum. Siva- si iktidarlar şapkadır. eskir: \enisini alırsın. Ama de>let baştır. Eleştirüeri- ni/i de\lete değil. si>asi iktidara çe\> rin, münleritvakaya çevirin. Susurluk ola> ım de\ lete ikame ederseniz, o za- man devleti işletemezsiniz" dedi. Liderlerleyaptığı görüşmelere de- ğınen Demirel. ülkeninpsikolojikdu- rumunun rahatlayaeağı yönünde iz- lenım alması durumıında toplu bir zir\e vapacağını açıkladı. ORHAN BURSALI Tahliye isteği reddedilen Çelik'in yakınlan, İpekçi'nin avukatı Turgut Kazan'ın ii/erine >üriidü. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) Abdi îpekçi'nin öldürülmesine karışan ülkücü eylemci suçlamalan reddetti Çelik duruşmada olay çıkardıİstanbul HaberServisi- Milli- vet Gazetesi Genel Yavın Yö- netmeni Abdi İpekçi'nin öldü- rülmesi ola) ına "işn'rak" suçun- dan hakJöBda-dava açılan Oral' Çeük'in yareılanmasınâ devam edildi. Polisın. mahkeme başkanının bilgi^i dışında basını ıçerı\e al- madığı duru^mada. Çelik. lpek- çı'nin avukatlanndan İstanbul Barosueskı Başkanı Turgut Ka- zan'ın konuşmasını sık sık kes- ti. Oral Çelik. "Hakkımdaki tüm iddialar mduruktur. İddi- alarda bulunan tanığa teleMz- vonlar tarafından para yediril- miştir" dedı. İstanbul 4. AğırCeza Mahke- mesi'nde vapılan duruşmada güvenliği sağlayan polis. uzuıı süre dışarıda bekleyen basın mensuplarının duruşmayı ızle- mesine "Duruşma henüz başla- - madı, içeriw gnmnu \asak? di- yerek izin vernıedi. Basın men- suplarının duruşmanın sonların- da içerı girme.sine izin verilir- ken. mahkeme başkanının. po- lislere. basını neden içeri alnıa- dıklanm sorduğu öğrenıldi. Ipekçı suikastında basinda da yeralan ve adını açıklamak iste- meven tanığın güvenlık nede- nıvle duru^mava gelmemesi üzerine sanık av ukatları dav anın uzamaması için tanığın dinlen- mesi n e gerek olnıadığını belirt- ti. Ancak müdahilavukatlar Tur- gut Kazan v e L'ğurAlacakaptan tanığın dınlenmesinden vazge- gılandık"dedı Turgut Kazan ise çilemeveceğini vurguladılar. "Benimsö/ümü mahkemebaş- Daha sonra söz alan Oral Çelik kanı değil. sanık kesijor. Ben bu ise "u>durma"bir iddianamev- koşuJlarda sö/.ünıü kesi>orum. re ••• •suçlandiğinı wıe'- süfe AğM'nınİtah*ansavc»Marte8a- rek "Böylebirolava kaolmadım. İddianamedeki açıklamalarda Mehmet Ali Ağca'nın ifadeleri da>anakalımnış.Öte\andan 17 \ıl sonra ortava çıkan biri şahit olamaz. Hayali bir suçlamanın muhatabıvım. Tahliyemi isti>o- rum"dedı. İpekçi aılesinin avu- katlanndan Turgut Kazan'ın sözlerini süreklı kesen Oral Çe- lik. "Bu insanlar, Türkiye'ji \e üni\ersiteleri kanştımor. Ben O- ral Çelik ve Abdullah Çatü'yı da tarııvorum. Bizler \urtdışında sadece Türk olduğumuziçin \ar- huzurunda verdiği ifade Türki- >e'den giden görevlilerin huzu- runda aJınmıstır" dedı. Tahlive talebıni reddeden mahkeme heveti duruşmavı ba- sında ifadeleri yer alan ve ismi güv enlık gerekçesiv le saklı tutu- lan tanığın dinlenmesi için ene- ledi. Mahkeme çıkışında Çe- lik'in ülkücü yakınları Avukat Turgut Kazan'ın üzerine yürü- verek. "Bir de devletimizi se\e- riı dn orsunuz. Ama de\ letini se- »en insanları boş >ere suçlujor- sunuz" dedıler. f MVEBSİTE ÖĞRElNClLERl.MlN CÖSTEKİSİıNE 18 YIL HAPİS CEZASI VEBİLMİŞTİ Şeriatçı gösteri saııılvlaııııa tahliye ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - tsrail'in Ortadoğu'daki uvgulamalarını protesto etmek amacıyla yaptıkları göstenyi şerıatçı eyleme dönüştürdüklerı ve şeriatçı terör öruütleri İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi I İBDA-C)'ile Hizbullah'ın propagandasını vaptıklan gerekçesi)le vargılanan 5 sanık tahliye edildi. Sanıklardan rad\o proaramcısı Mehmet Emin Genç. RP Rize" Milletvekili Şevki ^ılmaz'ın programına telefon bağlantısıvla katılarak vurrtaşlan eyleme katılmaya çağırdığını Söyledi. Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü ilk duruşmasında sorgulan yapılan sanıklardan Kenıal Ertem. suçlamalan kabul etmediğini belirterek olayın meydana geldiğı 4 ekimde Kocatepe Camisi'ne cuma namazı kılmak amacıyla girtiğini öne sürdü. Namazın ardından Fsrail askerlen tarafından öldürülen Müslümanlar ıçın gıvabi cenaze namazı kılınacağının bildirildığini belirten Ertem. Mahkeme Ba^kanı Turgut Okyay'ın. "Peki elinde neden yeşil bavrak taşıyordun" soru>una. "O bavrak değil, üzerûıde te\ hit yazılı kumaş. Cenazelerde tabutun üzerine örtülür" \anıtını verdi. Ertem'ın bu sözlerı üzerine Okvav. cenazenin gıvaben kılmdığını anımsattı. Şe\\d \ ılmaz'ın rolü Tutuksuz ^.anıklardan Arıfan Radvo spikerlerınden Mehmet Emin Genç de katıldığı çe^itli toplantılarda "Hizbullah" olduğunu açıklavan Şevki Yılmaz'ın programına telefonla katılarak vurttaşlan e>leme davet ettiğini sövledi. Savunmalarla ilgili görü>ü sorulan cumhurivet savcisinın tahlive vönünde görüş bildirmesinin ardından kısa bir ara veren mahkeme başkanı Okyay. tutuklu sanıklar Kemal Ertem. Tuncav Özer. Mustafa Sinan. Hacı Bavram Şahin ve Muttalip Özci hakkında tahlive kararı verilerek duruşmanın ertelendığinı açıkladı. Ankara DGM Savcısı Hanua Keleş tarafından hazırlanan iddianamede. sanıklann sılahlı faalıvet gösteren İBDA-C ve Htzbullah'ın propagandasını vaptıklan_ve4 ekımdeki evlenı sıras.ında "Yaşasın İBDA-C". "Yaşasın Hizbullah" sloganlan attıklan kavdedildi. İddianamede. sanıklar hakkında Terörle Mücadele ^asası'nın (TM^') ilgili maddesi uyannca l'ervıldan 5'ervıla kadar hapis cezası ve 50 :?er mılvon litadan 100'er milyon liraya kadar para cezası isteminde bulunuldu. Iddıanamede. aynca radyo programcısı sanıklann "halkı din farklılığı gözeterek düşmanlığa tahrik ettikleri" gerekçesivle Türk Ceza Yasası'nın 312 2-3 maddeleri uvarınca 2"şer vıldan 6 şar yıla kadar hapis cezasına çarptınlmaları istendi. SIFIR NOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Güneydoğu'daki çatışmalar- da yaralanan askerlerin tedavi göreceği. Türk Sılahlı Kuvvetle- ri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'nin temelı törenle atıl- dı. Gencecik çocuklarımızın te- kerlekli arabalarda törene katıl- ması yürek paralayıcıydı. Onlar, kendilerinin karar vermediği bir savaşta ön cephede dövüşür- ken sakat kalmışlardı. 20 yaşında bir gencin yaşa- mını yitirmesinin. en güzel. en canlı çağında sakat kalmasının kendisi ve aılesi için ne anlama geldiğini hepimiz biliriz. O. ne büyük bir yürek yangmı. ne bü- yük acıdır. Hangı anne-baba, böyle bir kaderi yaşamak ister? Hangı anne-babanın yüreği böyle bir acıyı kaldırabilir? Rehabilitasyon Merkezi'nin temelini Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel attı. Törene başlamadan önce de her za- manki alışıldık manzarayla kar- ş/laştık. Yere yatınlan koyunlar Kurban Keserek Rehabilitasyon boğazlanıyordu. Yerde kanlar akıyor ve törene gelenler bu manzaraya alkış tutuyorlardı. Kurban bayramlarındaşehirle- ri kan gölüne çeviren manzara- lar, devlet yetkililerinin törenle- riyle birleşiyor. Her tören yeni bir kan dökmenin bahanesi ha- line geliyor. Bir binanın temeli atılırken, bu binanın temeline kan akıt- mak, hangi yaran sağlıyor. doğrusu merak ediyorum. Bu alışkanlık bize nerelerden gel- di? Neden, en çok önem ver- diğimiz geleneklerden birisi olarak yaşamaya devam edi- yor? Kimileri, bunun islamiye- tin emri olduğunu iddia edebi- lir. Bu doğru değil. Kurban kes- me geleneği. insanlığın vahşi dönemlerinden, uygarlıkönce- si dönemlerinden kalma bir alışkanlık. Birçok alışkanlığı- mızdan tarihi gelişme ve uygar- laşma sürecinde vazgeçtiğimiz halde, acaba neden bu kan dökme alışkanlığımızdan bir türlü vazgeçemiyoruz? Neden devlet yetkilileri, hayvanların gözleri önünde boğazlanması- na ses çıkarmıyorlar? Bu soruya vereceğimız ce- vap, toplumumuzdaki birçok vahşiliğin kökenini saptamamı- za ve bunları tedavi etmemize yardımcı olabilir. Her gün ek- ran karşısına oturup karısını ve çocuğunu kesmiş adamların döktüğü kanları TV ekranların- dan merakla izleyen ve bu programlara ızlenme rekorlan- nı kırdıran bir toplumun hangi saiklerle buna yöneldiğini bel- ki ortaya çıkarabiliriz. Çünkü bir hayvanın gözleri önünde bo- ğazlanmasını ve kanının topra- ğa akıtılmasını zevkle seyret- mek. uygarbirdünyadasağlık- lı bir ruh halinin'tşareti sayılmaz. Güneydoğu'daki çatışmalar- da yaralanan askerler için ku- rulan merkezin temeli atılırken kurban kesılmesi, içinde yaşa- dığımız çılgınlığın bir başka açı- dan çekilmiş resmi gibiydi. O gencecik çocuklarımızın kan- ları kurumamış, yaraları bile iyi- leşmemişti. Onların gözü önünde bir rehabilitasyon mer- kezini kurarken kan akıtmak hangı akla hizmet? O rehabili- tasyon merkezinde savaşın yol açtığı bedeni yıkımın yanı sıra, ruhı yıkımın da onarılma- sına çalışılacak. Psikolojiden anlamam, ama ruhi tedavi gö- recek insanlara kendi merkez- lerinin kurulması sırasında kan akıtma sahneleri seyrettirmek, olsa olsa onlara yaşadıklarını hatırlatır. "Çefe"lerin suçlannın ortalı- ğa döküldüğü, devlet içinde ci- nayet işleyen ve cinayete az- mettiren birörgütlenmenin açı- ğa çıkmaya başladığı koşullar. bir toplumsal barış olanağımn kapısını açabilir. Türkiye. kan ve ölüm ülkesi olmaktan çıka- bilir. Elinde satırlarla kurban kesmek. bu ihtiyaçlara tama- men ters bir vahşiliği sergiliyor. Türkiye, barış ortamına gire- bilmek için birdizi önlem almak zorunda. Buna, ortalıkta, bay- ramlarda törenlerde çoluk ço- cuğun gözü önünde kurban kesmeye son vererek başlaya- biliriz. TV ekranlarında izlenme rekorları kıran "realiti şov" adlı "kan gölü" programlarını ya- yından kaldırarak devam ede- biliriz. Bunlar ruh sağlığımızın tedavisi için öncelikle atılması gereken adımlar. Kafalanmız sağlığa kavuş- madan, barışçı bir iklim de ya- ratamayacağımız anlaşıhyor. Partilerimiz Korkuyor mu? Bir süredir sabahları gözümü açtığımda okudu- ğum bir kitap var: Bilimin Arka Yüzü{'). Adrian Berry, önemlı buluşlann. keşiflerin ve olayların per^ de arkalarını ilk belgelerınden araştırmış ve kolay kolay başka yerlerde bulamayacağımız. bazen çok ilginç. bazen çok trajik, bazen çok keyifli onlarca gerçek öyküyü bize sunmuş. • Kitabın bir bölümünde. ikı uzmanın, büyük ka-' zalar ve hatalarla ilgili değerlendırmelerini etkile- nerek okudum. Çünkü bu değerlendirmeler, bugün içinde bulunduğumuz siyasi ve toplumsal ortama yoğun düşünsel çağrışımlar yapıyordu. işte özet birbölüm: "Sophokles, Kral Oidipus'da şu trajediyi an\a-> tır: Thebai halkı kenti kasıp kavuran vebayı durdur-^ mak istiyordu. Kimileri vebanın nedenlerini gör-t mezlikten geliyor, kimileri de gizli tutmak /sf/yor-* du. Bir tek Oidipus gerçeğın gizli kalmasına razt olamadı.. Gerçeği gizlemenin salgını uzatacağın'ı ve devleti yıkacağını biliyordu. Gerçeği aramali tehlikeliydi. ama araması onun büyüklüğüydü'' Gerçeği aramak ve insan olmak kaçınılmaz birbn çımde bırbirıne bağlanmıştır. Oidipus 'un arayışi (Bu arayışta önüne çıkan en büyük engel, diğer- lerinin korkusu ve aldırmazlığıydı) büyük acılara ve kayıplara yol açar. Ancak aksını yapmak, insan olmak demek değildı". Şimdi bunu okuduktan sonra. neredeyse 20 yı( önceden yaşamaya başladığımız, siyasi ve aske- ri kararların beslediğı ve desteklediği devlet için-, de çeteleşme olayının bugün bütün Türkiye'yi (hem de uyuşturucu ticaretine varıncaya dek!) ah-> tapotun kolları gibi sarmasını nasıl izah edersiniz? Korkuyla beraber yaşamak • Sayın Ecevit'ın, kendisıne yapılan Çiğli Suikas^ tının üzerine gidememesıyle mi? (Suikastçı şimdı ne yapıyor acaba?) • Sayın Demirel'in 1 Mayıs 1977katliamını ay- dınlatamamasıyla mı? • Sayın Özal'ın kendisine yapılan suıkastın ucu- nu görünce korkup örtbas etmesiyle mi? • Gelip geçen başbakanların "önemli siyasi cina- yetlerin devlet içindeki kokusunu almamakta ısrar- lı olmasıyla mı? ! • Hiçbir politikacının, devlet içindeki bu heyula-, nın cismıyetinin farkına varmalarına. en azından gölgesini üzerlerinde hıssetmelehne rağmen, kıl- larını kıpırdatmamalarıyla mı? • Teröre, ırkçı propagandaya teslim olmalarıy- la mı? Ana duygu ve düşüncelerini, temel ilkeleri- ni rahatça gözardı edebilmeleriyle mı? ilkesiz dav- ranmayı gelenekselleştirmeleriyle mi? Gerçekleri kabul etmek için gerekli cesareti bir türlü kendıle- rinde görmemelerı veya gösterememeleriyle mi? Günlük ve anlık yararları temel politika yapmala- rıylamı? ,, ı --"Befki-deöütün bunların hepsryle ancak yabiliriz. 20 yıllık tarihi ve bugün vardığımız nokta- Bugün de fazla lyimser olmamak gerek. Sadece Mesut Bey'i görüyoruz önde. Diğer muhalefet partilerimiz nerede? Örneğin CHR DSP? 20 yıllık bir birikımin yarattığı felaket durumu sa- dece Mesut Bey'in tek başına bertaraf etmesi mi bekleniyor? Mesut Bey'in 20 gün önce yaptığı ortaklaşa ha- reket etme önerisine niçin olumlu yanıt verılmedi- ğini anlamak mümkün değil. Olayın "Yılmaz-Çil- ler çatışması" derekesine indirilmek istenmesıni. de... • • • Bilimin Arka Yüzü kıtabına dönersek... insan-' lık bırtakım tehlikeler karşısında korksaydı ve ge- rileseydi, "bizi insan yapan şeylerden vazgeçmiş olurduk... İnsanlık, riskleri göze alıp yola devam et- meyi seçmeye dayanır..." ' Bu yolu seçen Kral Oidipus'lara. bilimin ve top-, lumun binlerce isimli isimsız kahramanına ihtiyacı' var bu toplumun.. ; • DTÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları \ 1079 kişi yargılanıyor 86 'düşünce suçlıısu' daha hâkim karşısuıda İstanbul Haber Servisi - Türkive'de düşünce suçunu düzenleven vasalargereeince hüküm given yazarların makalelerinın yer aldığı "Düşünceye Özgürlük*" adlı kitaba yayıncı olarak imza atan gazeteci. yazar. sanatçı. hukukçu. öğretim üyesi ve sendikacılardan olu^an !0^kişiden2. grup 86 sanığın yargılanmasına devam edildi. Gazetemiz yazarı İlhan Selçuk. "düşüncenin suç olamayacağı görüşünü desteklemek amacıv la imzaattım" dedi. İstanbul 3 Numaralı DGM'deki duruşmaya. tutuksuz vargılanan sanıklardan gazeteci İlhan Selçuk. Ferit İlsever. Filiz Koçali. Feride Dilek Oğuz. Sadullah Sina Koloğlu. Şahin Alpav. Mustafa Melih Aşık ile vönetmen Halil Özkan Yavoz katıldı. 'Düşünce suç olamaz' Düşüncenin suç olamayacağına inandığını belirten İlhan Selçuk. Mahkeme Başkanfnın. ' "Hepiniz bir araya gelerek1 mi bö\ le bir kitabı '. çıkardınız, toksa sizi \ ara\arak desteklemeniz konusunda v ardım mı - istendi" şeklindeki sorusu' üzenne. kitapta ismi geçen kişilerle önceden "' bir arava gelmediklerini. düşüncenin suç ' olamayacağı görüşünü I desteklemek amacıyla • kendiliğinden imza } atmaya girtiğini belirtti. Dün sorgusu yapılan I diğer sanıklar ise düşüncei özgürlüğünde baskıya ı karşı olduklarını ve : birtakım konulann. ancak tartışılarak ı çözünılenebileceğine I inandıklarını belirterek » destek vermek amacıyla - ve organize olmadan imza' attıklarını belirttiler. DGM'deki duruşnıa, ; sanıklann •' soru^tunnalarının tamamlanması. eksik sabıka kavdı ve nüflıs "' kayıtlannın istenmesi ve ' bazı düzeltmelerin ' yapılması için ]9 Şubat ' 'l99"7tarihine ertelendı.