Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
NedenBasm?..
Dr. BILAL KARTAL Yarg
T
ürk toplumu zannedenm ilk
kez "devletiyargılıyor". So-
v ut v e hukuksai bir kav ram
olan de\let yargılanabilir
mi? Hayır. O halde kimdir.
nedir yargılananlar'1
Bun-
lar. devletin görev lileri de\ leti yöneten ve
vönlendirenlerdır. Bunlar. yargılanacak-
iar ki o ülkenin yurttaşları büyük ve or-
zanize bir güç olan de\ letin sağladığı \ e
•iağlamakla yükümlü olduğu güvenceye
«vuşabilsinler.
Demokrasinin doğal bir gereği olarak
.önetilenler. kendi varariarı için kısmen
lieolsayönetenlerebıraktıkları bazı hak-
brının bileşımi sonucu de\ lete sağlanan
güç \e yetkıyle daha gü\enlı. daha mut-
lu yaşamaları amaçlanır ve sağlanır. tşte
vönetilen. kendi mutluluğu ve güvenli
vaşamı için yetkili kıldığı kişilerin arala-
nndaki bu sözleşmeye ne kadar uyduğu-
ru vargılamaktadır.
Türk toplumunun tarihsel ve gelenek-
sel yapısından kav naklanan nedenlerden
dolayı haik. bugiine değin böyle biryar-
gılama yapacak uygar gücü göstereme-
miştir. Bu olayların bugünkü düzeyde ol-
nıamasi >a da toplıımun bilgılendiriime-
nıiş bulunmasından kavnaklanmış ola-
cağı gibi. yanlış bir yönlendirme ve da-
>atnıa ile yönetenlerle devletin eşdeğer
olduğunun topluma kabul ettirilmesınin
bir sonucu da olabilir. Hangi nedenden
kav naklanırsa kav naklansın ortaya çıkan
bırolay sonucu toplumun kavramları ayı-
rarakbıryargılamayagırmesidoğal hak-
kıdır. Bu hakkını kullannıaktan gerı dur-
ma.sı >a da durdurulnıak istenmesi varııı
• Cyesı
başka haklannı da kaybetme sonucunu
doğurabilir.
Işte >önetenler, toplumun bu bilinçli
çıkışını zayıflatmak için v ine kafalan ka-
rıştıracak girişimlerde bulunabilırler.
Halkın tepkisinin siyasal bir nıtelik ta$ı-
dığını söyleyebılirler. tepkileri zavıflat-
nıak için toplumu bölmevi de veğlevebı-
lirler. Hatta. olanların duyulmasını önle-
mek için şu ya da bu şekilde susturma
yöntemlerini de denevebilirler. Ancak.
topiumun bu kez böyle biroyuna geleme-
yeceğinin ışaretlerini görmek umut veri-
cidir.
Bugün kullanılmak isrenenyöntemler-
den biri. belki de en önemlisi basının ha-
ber verme gücünü ve etkısinın sınırlan-
dınlmasının istenmesidir. Bundaıı dola-
yı da 568Osayılı Basın Yasasında düzen-
lemeler yapılmak îsteniyor. Nasıl bir iyi-
leştırme istendiğı tam olarak avdınlan-
mamış olmasına karşın. vazılı ve görsel
vavından öğrendiğimize göre bu ıvileş-
tirmenin tekelleşmeyi önlemeve. basın-
da çalışanların sosval haklannı güvence
altına alma>a. kişilik haklanna yapılan
saldınların önlenmesi için TCK"de ve
Basın Yasasında değışıklıkleryapmaya
ve basınla ilgili davaların çabuklaştınl-
masına yönelik olduğunu dııyuvoruz.
Son derece masumane ve ilk bakışta
gerekliliğine inanılan bu düzenlemeler
gerçektengerekli vezorunlumudur' He-
rnen belirtmek ısterim ki. tekelleşmenın
önlenmesinde yararları olduğu kadar sa-
kıncaları da görülebilır. Bunun verine
acaba basın yayın sahıplenne. de\ let ban-
kalarından kredi verılmesının önlenme-
si daha uvgun bir vöntem olamaz mı?
Avrıca. basindakı tekelleşmeyi sağlavan
\e vönlendırenlerin. v ine bugün onu ön-
lemek istcven kişilerolmasıdadüşündü-
rücüdür. Kjşt kendi kendisi ile çelişkıye
düşmemeüdir.
Basında çalışanların sosval \e sendi-
kal haklarının dıİ7enlenmesi için yasal
bir düzenleme de şu a.şamada zorunlu de-
ğıldır. Mevcut olan yasalar içinde. çalı-
şanlara sosval güvenlik hakları sağlana-
bilir. Onlara sendikal haklannı kullan-
maları için mev cut v asaların uygulanma-
sı volu açılabilir. Çalışanlann "arzveta-
lep"tekı dengesıziikler nedeniv le sömü-
rülmelen önlenebilir. Yeter ki gerek işv e-
ren tarafından ve gerekse devlet yöneti-
cilcrince bu istenmiş olsun. Aslında bu
türdüzenlemelerın olumlu veolması ge-
reken istemler olduğunu belirtmek iste-
rim. Yeter ki ı_v 1 nivetle yapılmış olsun.
Gelelim. kişılık haklannın korunması-
na vönelık olan düzenlemeye: Doğrusu
halen mevcut olan yazılı düzenleme dı-
şında. nasıl bir düzenleme getirileceğini
merak edivorum. Anayasanın 28. mad-
desinde basının özgür oldıığu. sansür ko-
nulamavacağı: 5680 savılı Basın Yasa-
sı'nın birincı maddesinde ise. serbest ol-
dıığu ıtade edilmiştır Devam ediyorıım:
MK'nin 24 ve 24 a maddelerinde kişilik
haklarının korunnıası için özel ve kap-
sanılı düzenlemeler \er alrruştır. Ayrıca
BK'nin 49. ve 39S4 Savılı Radyo ve Te-
lev ızvonların Kuruluşu Hakkındakı Ka-
ııun'uıı 28 son maddelerinde. kişilik hak-
lanna vapılan bır saldırı durumundaki
vaptırınılar belırtilmi^tır. Basın Yasa-
sinın 16 ve 17. maddelerinde de kimle-
rın sorumlıı tutıılacağı açıklanmıştır. Yi-
ne avnı yasada cezai vaptırımlarda yer
almı^tır. \arolan bu vazılıdüzenlemele-
re karşın. bıınıın dışında nasıl bir düzen-
leme getirilecek kı. kişılık hakları koru-
nabilsin? Hemen akla ilk gelen. ceza ve
tazminatlann arttırılması olacaktır. Ceza-
nın arttınlmasınm bir etken olmadığını
belirtmek ısterim. Eğerağırcezalarlasuç
önlenebılsevdı. bugün çok az ülkede
ölünı cezasi olmamasına karşın. ülke-
mizdekı öJüm cezalannın varlığının. suç-
ları azalıması gerekirdi. Ne var ki para
cezalarıııa. para değerindeki. düşmeler
gözetilerek bir ölçü getirilebılir. Maddı
tazmınat ıçın zaten buna hiç gerek yok.
tazminatı öngören maddelerin kapsamın-
da zaten bu ölçü gözetılmiştır.
Kı^ınin gizli va^amınııı korunmasına
gelınce. bugün için var olan vazılı hukuk
kuralları. kişınin özel ya^amına saldınyı
önlevecekgüçteveyeterliktedir. Kişinin.
hangi e\ leminin özel yaşamı ile ilgili bu-
lunduğunu vargı saptamış dıırumdadır.
Kim oltırsa olsun. kişilenn. kamu yaran
olmavan gızli vaşamları ile ilgili yayın-
lar saldırı olarak kabul edilmektedir. O
alana hiç kimse. hiçbir kurum ve basın
da giremez. Girmışse v aptırımlan da var-
dır ve uvgulanmaktadır. Yayıngerçek de
olsa uvgulama bu yöndedir. Ancak kamu
vararının gerektirdıği durumlarda kişi-
nin gızli evlenılerının basına vansıtılma-
sı. oııuıı özel vaşamının birbölümü ola-
rak kabul edıleıiKv. \argi bunun bilincin-
dedır ve bu uygulanıada hiçbir eleştirive
uğramamıştır. Sorun. gizlı alanın ne ol-
duğu. nereden başlav ıp nerede bittıği ko-
ıiusunduıı kavnaklanmaktadır. Bu-alanı.
yasa ile belirlemek hem olanaksız hem
de iiereksızdır. Nelerin kişinin ızızlı ala-
Kaza
nının içinde veralacağını tek tek savmak
> asal düzenleme tekniğine av kırı olduğu
kadar olanaksızdır da. Başka ülkelerin
yasal düzenlemelerınden de görüleceği
gibi. bunu her somut olaya göre vargı
saptamaktadır. Tersi durumda kişinin
özel vaşam alanını dondurmuş ve sınır-
landırmış oluruz. Zaten dünyada da böy-
le biryasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bu iş vargıçlarabırakılmıştır. Olağanola-
nı da budur.
O halde nedir yapılmak istenen'1
Yine
basın ya>ın kuruluşlarının. sivil toplum
örgütlerinin gösterdiği tepkiden de anla-
dığımızagöre. kişinin haberalmaözgür-
lüğünüsınırlamaktır. Son olavlarda böv-
le biramacın giidüldüğü izlenimıni güç
lendirmektedir. Eğerdüşünce bu ise bu-
nun hukuk ve basının varolma amacı ve
işlevleri ilebağdaşmavacağını. olumsuz
sonuçlar yaratacağını söylemek istenm.
Bu sınırlamanın **>alan haber"i önlemek
için başvurulan bir önlem olduğu da iyi
niyetli bir vaklaşım değildir. Çünkü za-
ten gerek ceza kanunlarında. gerek diğer
tüm yasalarda var olan ve bizce de veter-
li bulunan yasal düzenlemeler. yalan ha-
beri önlemek için konulmuşlardır. Eğer
haber doğru değilse \e\a dogru olmasi-
na rağmen sının aşılıp abartılı biçimde
verılmiş \a da somut olay. verilen haber
ile başka birçağrişimı gerektırnorsa var
olan yasal düzenlemelerdeki yaptırım-
larla karşılaşacaktır. Ancak. henüz haber
yayımlanmadan önce haberle ilgili bılgı
ve belgelerin toplanması ve bunlann ve-
rilmesi engellemrse konunun tam olarak
açığa çıkması. hatta bir vargı kararımn
varlığı önerilirse bu bir basın haberı ol-
maz. Bu olsa olsa bir resmi bülten nite-
liğini taşır. Hele hele yorumu
yapmak da vasaklanırsa top-
İumu düşünmekten. dolayı-
sıvla da üretnıekten alıkov-
muş oluruz. O zaman da o
toplumun fertlcrınden doğ-
ruyu bulmasinı ısteyemeyız
vebeklevemeviz. Çünkü, ıvı
haber ajamavan kişı. ömrü
bovunca tebaa olarak kalır.
İ>i haber alabılen kişı ger-
çek bir vurttaş olur. Yöne-
tenlerin görev i. tüm insanla-
rın iyi birervurttaşolnıalan-
nı sağlamaktır. Bunun için
de onlann önüne engel ko>-
mak değil. mevcut engelleri
kaldırmaklayükümlüdürler.
Bugünkü vasal düzenle-
meye göre zaten özellıkle
görsel basın üzerınde bir
sansür vardır. Her ne kadar
görsel basının ve radvolann
önceden haberve vavımları-
na sansür konulnıuvorsa da
vavından sonra pek çok ko-
nunun vasal bulunmadtğı
gerekçesı ile 3984 savılı
~ Radyo ve- Tele> izyonların
Kurulu^u ve Yayınfârı Hâk-
kındakı Yâsa'nfn'41'Thacfde-
sı uvarınca kapatmava vara-
cak kadar vaptınmlarla kar-
şilaşmaktadırlar.
PENCERE
Gazetecinin Belleği
Yazısıdır.
desin
artık!
Akhesap'ınız varsa, hem siz, hem
de eşiniz güvencedesiniz demektir.
Türkiye'de sadece hesap sahibini
değil, eşini de kazalara karşı
sigortalayan tek banka Akbank'tır.
Kazanın türü ve nerede olduğu
önemli değil; herhangi bir kazaya
uğradığınızda Akbank'ın sunduğu
ücretsiz sigorta güvencesinden
yararlanırsınız.
Başınıza kaza gelmeden
Akbank'a gelin... Ücretsiz
sigortalanın!..
AKBAIMKG ü v e n i n i z i n E s e r i
Hesap ortalaması 2 milyon lira ve üzerinde olan her Akhesap sahibi ve eşi, vadesiz tasarruf mevduat ortalamalarının
10 katı oranında ücretsiz kaza sigortası olanağından yararlanabilir. i J Bu sigorta, kaza sonucu •vefat •maluliyet »yatarak
tedavi •gündelik hastane tazminatı güvencesi içerir. i j Hem sizin, hem de eşinizin Akhesap'ı olmast durumunda,
çifte sigorta güvencesinden yararlanırsınız. Tj Sadece bir kez değil, başınıza gelebilecek her kazada bu büyük kolaylık
geçerlidir. F j Hastaneye yattığınızda, gündelik hastane tazminatını size ve eşinize sadece Akbank sağlar.
Daha ayrıntılı bilgiyi, Müşteri Hizmet Merkezi'nden (0212 282 44 44) ya da dilediğiniz şubemizden öğrenebilirsiniz.
Eğer yakınlarınız
gozaltına alınırsa
- Derhal avukatınıza
başvurunuz.
-Av ukat seçecek
durumda değılsenız.
baronun CMUK
L'j gulama
Servisi'ne
başvurunuz.
İstanbul Barosu
CMUK
Uvgulama
Servisi
Tel: 252V5 16- T
Faks- 252 95 IS
Oktay Ekşi'mn 'Terör Yazıları' adlı kitabı (Saray
Kitabevlen) çıktı. Dr. Mustafa Gündüz'ün derledi-
ği yazılar. 1987 ile 1992 yılları arasında Hürriyet'te
yayımlanmış; bilinçle eklemlenmiş, sağlam bir
omurgayı oluşturuyor ve bir kitap bütünlüğünün
yapısına ulaşıyor.
Deneyimli bir gazetecidir Ekşı, yalın bir dil kulla-
nır. karmaşıkanlatımlardan kaçınır. söylemindefik-
rinin saydamlığını bulursunuz, yazıları sağlıklı bir
kaynakdeğerıni taşır; bu açıdan 'Terör Yazıları'beş
yıllık bir sürecın öyküsüyle birlıkte nereden nerele-
re geldiğimizı de belirliyor.
•
Insan belleği unutkanhkla sakattır; ama, beyaz
kâğıda basılmış yazı unutmuyor.
Oktay Ekşı'nin 30 Ağustos 1989 günlü yaz/sın-
dan bırkaç alıntı:
"Güneydoğu 'dakı terör olaylan giderek tırmanın-
ca Sayın Başbakan Özal'/n bu yöreye gitmesini
tavsiye etmıştik, ama doğrusunu isterseniz dünkü
gazetelerde yayımlanan türden birgörüntü ile kar-i
şılaşacağımızı hiç düşünmemiştik. ',
'Ne gibi görüntü' demezsinız herhalde, çünkü
Sayın Başbakan 'ın çelikle kaplanmış bir kürsüye
çık/p kaşlan hızasına kadar kurşun geçirmez bir
cam siper ardına geçerek Bitlis halkına hıtap edi-
şıni gösteren fotoğraf tüm gazetelerde yayımlan-
dı. (...)
Gazetelerde bu gezının haberlerini de okumuş-
sunuzdur: Terönstler son ikı -belk/üç- yıl içinde da-
ha da gelışmış ve etkıli sılahlar edinmiş olmalılar
ki, Sayın Başbakan (Ûzal) Van 'dan Bitlis 'e helikop-
terle gıtmekten çekinmış veya ılgilıler bunun teh-
likeli olacağını söylemişler. Çünkü PKK eşkıyast
helikoptere karşı 'isabet oranı çok yüksek' füzeler
(?) kullanabilirmış. O yüzden Van 'dan Bitlis 'e ka-
dar olan 168 kilometrelik yola -her 200 metrede
bir, çift sıra halinde- jandarma dizilmiş. Bu görev,
üç vardiya esasına göre yenne getirildiyse, demek
ki sııi bu yoldakı güvenlığı ıçın 5 bin kadar asker
tahsis edilmiş. Tabii yol boyunca havadan 'şemsi-
ye' görevi yapan dört ayrı helikopten de hesaba
katmak lazım."
Insan okuyunca şaşırıyor ve dıyor ki:
- Biz nereden nereye gelmişiz?..
•
Ekşı'nin 19 Ağustos 1989 günlü yazısı zamane
hükümetının tutumunu ortaya koyuyor:
"Genelkurmay Başkanı Sayın TorumtayV? açık-
laması, 'Biz Silahlı Kuvvetler olarak kendimizi ulu-
sal bütünlüğümuze kastetrnış birdüşman karşısın-
da hıssedıyoruz. Buna göre kendimize düşeni yap-
maya hazınz' anlamına gelirken, Sayın Başbakan,
'Güneydoğu için hükümetin yeni önlemi var mı' di-
ye soran gazetecılere, Hayır, hayır. Yeni önlem yok.
Tedbırleri bıraz daha sıklaştıracağız. Gerekırse, da-
ha fazla kuvvet icap ederse koyarız' diyor."
13 Ağustos 1989 günlü yazıda uyanyor Oktay Ek-
şi:
"Kimse başını kuma sokmasın. Türkiye, son de-
rece kararlı ve hızlı bir bıçımde ele alıp üstüneyü-
rümezset.'fyıHİrcMtBşıhı ağrıtâcak bjr &%unlâSâr-
şı karşıyadır/'. r. . ,* - . ^ A •-« »**
Oktay Ekşı'nin 'Terör Yazıları'nüa kerteriz sayıla-
bilecek olanlan üst üste koyunca görülen nedir?..
Özal döneminde akıl erdırılmesi güç bir 'ihmal' Gü-
neydoğu sorununu adeta ikinci plana itmiş, nere-
deyse "Bu konuda bir kasıt mı var" sorusu doğa-
cak...
Peki, sonuç?..
Özal o günlerde Van'dan Bitlis'e çift sıra jandar-
ma dizerek gıdebıliyordu.
Bugün Güneydoğu'da "Türkiye'nin parçalanma-
sı" hayali çoktan suya düşmüştür. Bu noktaya ka-
sıtlı sayılabilecek bir gecıkmeden sonra gelinebil-
di.
Şimdi Türkiye'nin yapacağı başka ışler var: ge-
cikmeden onları gerçekleştirmek gerekiyor; çünkü
silahla biraşamaya dek varılabilır, ondan sonra ba-
rış çiçeklerınin açması zamanıdır.
GE\ \ E ASLh E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Savı: 1W6 !52Es.
Davacı Hatun Şu ıl vekılı tarafmdan davalı Bjvram Şıv ıl alevhıne mahkememıze açı-
lan şiddetlı geçımsızlık nedeniv le boşannu davasınm açık \argilamasinda verilen ara ka-
rarı gereğınce: Sabrı ve Fahrıve oğ. I%S d. lu Kartal Kaılıktepe Mh.de mukım davalı
Bavram Şıv ıl'ın yapılan adres tahkıkı netıcesınde adresi bulunmadığından, dava dılekçe-
sınin ilanen teblığıne karar verıldığınden. davalmın. duru^manın ertelendığı 24.1.1997
günü saat 09.00"da hazırbulunması veva kendıs-ını bir vekılle temsıl ettırmesı. duruşma-
va aelmedıâı takdırde üivabında karar verileceaı ilanen teblıâ olunur. Basın: 123858
MALATYA 1. SL LH HUKUK \1AHKE\IESİ SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
TAŞL\[VL4Z \AZİ\ ET TESPİTİ İLANI
1996 52
B. Cahıt Topoezber vekılı Av. \ecatı Karabav tarafından Alı oğlu Bedri vs alevhleri-
ne açılan ızalei şüvu davasmın yapılan açık duruşmaları sonunda: Taraflann hissedarla-
rı bulundukları Malatya Merkez Şıfa Mah. 1. ada: 108. parsel: 2'de kayıtlı 1051 m2 me-
sahasindakı taşınmazın K.Çevreyolu. G: 13 \e 3 nolu parsel. D: vol. \ebatısmda: I par-
selle çev rılıdır. n
kat ınşaat yapmaya müsadelı 9.984.500.000.-hra değenndekı taşınma-
zın malıklennden adresi meçhul Alı Suat Ak>ungur ve Bekır kızı Ref ıka Czümcü've ve
tüm ılsılılerinc teblıaat verine kaim olunur. Basın: 122693
İSKENDERUN 1. ASLIY E HUKUK \IAHKEMESI\DEN
DosvaNo: 1995 1220
Davalı: Selahanın Gezener. Adresi meçhul.
Davacı Türk Tıcaret Bankası AŞ vekıh taraftndan davalı Selahattın Gezener, Ahmet
Balıkçı. Mehmet Balıkçı alevhıne açılmış bulunan men'ı müdahale ve kal davasının va-
pılan duruşmasında: Adınıza çıkarılan davet!velenn tanınmadığınızdan bahisle mde edil-
miş olması üzerine yapılan zabıta tahkıkatında da adresinız meçhul kaldığından ilanen
duruşma gününün teblığıne karar venlıp duruşma 20.2.1997
günü saat 09.00"a bırakıl-
mıştır. Anılangün ve saatte mahkememıze gelmeniz. gelmedığınız veva kendınızi bırve-
kille temsıl emrniedığinız takdırde davanın gı>abınızda bıtirileceği davetive verine kaım
olmak üzere ilanen teblıâ olunur. 25.12.1996 Basın: 123663
SİVRtHİSAR SULH HIHKUK HÂKİMLÎĞI'NDEN
1.11.1994 günve 1990 278 Esas. 1994 525 Karar
Davacı Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanlığı tarafından açılan vası\etnamenin
tenfızı dava^ının vapılan duruşmalan sonunda: Eskişehır ılı. Snrihısar ılçesı. A^ağıka-
pan köyü. Karavatak (Yeniağıl) mevkiinde kaın kütük: 2703. pafta: 77. parsel: 2714. ay-
m kö> avnı mevkide kaın kütük: 2705. pafta: 77. parsel: 2716'da kayıtlı bulunan aynı köy
Meşelikol mevkunde kaın kütük: 28'7
9. pafta: 84. parsel: 2882"de kaın bulunan vine ay-
nı kö> Kövıçımevkıinde kaın kütük: i 899. pafta: 19. parsel: 1922'de kav ıtlı bulunan ta-
şınmazlara ılışkın ınüteveffa Halıl Alı Sakgıl ve Zalıha Sakgıl'ın Eskışehır 4. Noterlı-
ği'nın 22.2.1989 tarıhve 05324 vevmıveno'lu düzenleme şeklındeki vasivetnamenın av-
nen tenfızıne Yargıtav volu açık olmak üzere 1.11.1944 gününde karar venlmiştır.
Mırasçılardan olan dahılı davalılardan Saıt evlatları Eskışehır ıli. Alpu ılçesi. Uyuz-
hamanı kövünden Sülev ınan Koç. Müslüm Koç. \azıt'e Ka^ıka ve Hatice Koç'un adresi
bilınmedığı cıhetle verilen hiikmün teblığı ve süresıııde temvızedilnıedığı sıırette kesin-
leşeceğı ilanen teblığ Basın: 115889