03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER NedenBasm?.. Dr. BILAL KARTAL Yarg T ürk toplumu zannedenm ilk kez "devletiyargılıyor". So- v ut v e hukuksai bir kav ram olan de\let yargılanabilir mi? Hayır. O halde kimdir. nedir yargılananlar'1 Bun- lar. devletin görev lileri de\ leti yöneten ve vönlendirenlerdır. Bunlar. yargılanacak- iar ki o ülkenin yurttaşları büyük ve or- zanize bir güç olan de\ letin sağladığı \ e •iağlamakla yükümlü olduğu güvenceye «vuşabilsinler. Demokrasinin doğal bir gereği olarak .önetilenler. kendi varariarı için kısmen lieolsayönetenlerebıraktıkları bazı hak- brının bileşımi sonucu de\ lete sağlanan güç \e yetkıyle daha gü\enlı. daha mut- lu yaşamaları amaçlanır ve sağlanır. tşte vönetilen. kendi mutluluğu ve güvenli vaşamı için yetkili kıldığı kişilerin arala- nndaki bu sözleşmeye ne kadar uyduğu- ru vargılamaktadır. Türk toplumunun tarihsel ve gelenek- sel yapısından kav naklanan nedenlerden dolayı haik. bugiine değin böyle biryar- gılama yapacak uygar gücü göstereme- miştir. Bu olayların bugünkü düzeyde ol- nıamasi >a da toplıımun bilgılendiriime- nıiş bulunmasından kavnaklanmış ola- cağı gibi. yanlış bir yönlendirme ve da- >atnıa ile yönetenlerle devletin eşdeğer olduğunun topluma kabul ettirilmesınin bir sonucu da olabilir. Hangi nedenden kav naklanırsa kav naklansın ortaya çıkan bırolay sonucu toplumun kavramları ayı- rarakbıryargılamayagırmesidoğal hak- kıdır. Bu hakkını kullannıaktan gerı dur- ma.sı >a da durdurulnıak istenmesi varııı • Cyesı başka haklannı da kaybetme sonucunu doğurabilir. Işte >önetenler, toplumun bu bilinçli çıkışını zayıflatmak için v ine kafalan ka- rıştıracak girişimlerde bulunabilırler. Halkın tepkisinin siyasal bir nıtelik ta$ı- dığını söyleyebılirler. tepkileri zavıflat- nıak için toplumu bölmevi de veğlevebı- lirler. Hatta. olanların duyulmasını önle- mek için şu ya da bu şekilde susturma yöntemlerini de denevebilirler. Ancak. topiumun bu kez böyle biroyuna geleme- yeceğinin ışaretlerini görmek umut veri- cidir. Bugün kullanılmak isrenenyöntemler- den biri. belki de en önemlisi basının ha- ber verme gücünü ve etkısinın sınırlan- dınlmasının istenmesidir. Bundaıı dola- yı da 568Osayılı Basın Yasasında düzen- lemeler yapılmak îsteniyor. Nasıl bir iyi- leştırme istendiğı tam olarak avdınlan- mamış olmasına karşın. vazılı ve görsel vavından öğrendiğimize göre bu ıvileş- tirmenin tekelleşmeyi önlemeve. basın- da çalışanların sosval haklannı güvence altına alma>a. kişilik haklanna yapılan saldınların önlenmesi için TCK"de ve Basın Yasasında değışıklıkleryapmaya ve basınla ilgili davaların çabuklaştınl- masına yönelik olduğunu dııyuvoruz. Son derece masumane ve ilk bakışta gerekliliğine inanılan bu düzenlemeler gerçektengerekli vezorunlumudur' He- rnen belirtmek ısterim ki. tekelleşmenın önlenmesinde yararları olduğu kadar sa- kıncaları da görülebilır. Bunun verine acaba basın yayın sahıplenne. de\ let ban- kalarından kredi verılmesının önlenme- si daha uvgun bir vöntem olamaz mı? Avrıca. basindakı tekelleşmeyi sağlavan \e vönlendırenlerin. v ine bugün onu ön- lemek istcven kişilerolmasıdadüşündü- rücüdür. Kjşt kendi kendisi ile çelişkıye düşmemeüdir. Basında çalışanların sosval \e sendi- kal haklarının dıİ7enlenmesi için yasal bir düzenleme de şu a.şamada zorunlu de- ğıldır. Mevcut olan yasalar içinde. çalı- şanlara sosval güvenlik hakları sağlana- bilir. Onlara sendikal haklannı kullan- maları için mev cut v asaların uygulanma- sı volu açılabilir. Çalışanlann "arzveta- lep"tekı dengesıziikler nedeniv le sömü- rülmelen önlenebilir. Yeter ki gerek işv e- ren tarafından ve gerekse devlet yöneti- cilcrince bu istenmiş olsun. Aslında bu türdüzenlemelerın olumlu veolması ge- reken istemler olduğunu belirtmek iste- rim. Yeter ki ı_v 1 nivetle yapılmış olsun. Gelelim. kişılık haklannın korunması- na vönelık olan düzenlemeye: Doğrusu halen mevcut olan yazılı düzenleme dı- şında. nasıl bir düzenleme getirileceğini merak edivorum. Anayasanın 28. mad- desinde basının özgür oldıığu. sansür ko- nulamavacağı: 5680 savılı Basın Yasa- sı'nın birincı maddesinde ise. serbest ol- dıığu ıtade edilmiştır Devam ediyorıım: MK'nin 24 ve 24 a maddelerinde kişilik haklarının korunnıası için özel ve kap- sanılı düzenlemeler \er alrruştır. Ayrıca BK'nin 49. ve 39S4 Savılı Radyo ve Te- lev ızvonların Kuruluşu Hakkındakı Ka- ııun'uıı 28 son maddelerinde. kişilik hak- lanna vapılan bır saldırı durumundaki vaptırınılar belırtilmi^tır. Basın Yasa- sinın 16 ve 17. maddelerinde de kimle- rın sorumlıı tutıılacağı açıklanmıştır. Yi- ne avnı yasada cezai vaptırımlarda yer almı^tır. \arolan bu vazılıdüzenlemele- re karşın. bıınıın dışında nasıl bir düzen- leme getirilecek kı. kişılık hakları koru- nabilsin? Hemen akla ilk gelen. ceza ve tazminatlann arttırılması olacaktır. Ceza- nın arttınlmasınm bir etken olmadığını belirtmek ısterim. Eğerağırcezalarlasuç önlenebılsevdı. bugün çok az ülkede ölünı cezasi olmamasına karşın. ülke- mizdekı öJüm cezalannın varlığının. suç- ları azalıması gerekirdi. Ne var ki para cezalarıııa. para değerindeki. düşmeler gözetilerek bir ölçü getirilebılir. Maddı tazmınat ıçın zaten buna hiç gerek yok. tazminatı öngören maddelerin kapsamın- da zaten bu ölçü gözetılmiştır. Kı^ınin gizli va^amınııı korunmasına gelınce. bugün için var olan vazılı hukuk kuralları. kişınin özel ya^amına saldınyı önlevecekgüçteveyeterliktedir. Kişinin. hangi e\ leminin özel yaşamı ile ilgili bu- lunduğunu vargı saptamış dıırumdadır. Kim oltırsa olsun. kişilenn. kamu yaran olmavan gızli vaşamları ile ilgili yayın- lar saldırı olarak kabul edilmektedir. O alana hiç kimse. hiçbir kurum ve basın da giremez. Girmışse v aptırımlan da var- dır ve uvgulanmaktadır. Yayıngerçek de olsa uvgulama bu yöndedir. Ancak kamu vararının gerektirdıği durumlarda kişi- nin gızli evlenılerının basına vansıtılma- sı. oııuıı özel vaşamının birbölümü ola- rak kabul edıleıiKv. \argi bunun bilincin- dedır ve bu uygulanıada hiçbir eleştirive uğramamıştır. Sorun. gizlı alanın ne ol- duğu. nereden başlav ıp nerede bittıği ko- ıiusunduıı kavnaklanmaktadır. Bu-alanı. yasa ile belirlemek hem olanaksız hem de iiereksızdır. Nelerin kişinin ızızlı ala- Kaza nının içinde veralacağını tek tek savmak > asal düzenleme tekniğine av kırı olduğu kadar olanaksızdır da. Başka ülkelerin yasal düzenlemelerınden de görüleceği gibi. bunu her somut olaya göre vargı saptamaktadır. Tersi durumda kişinin özel vaşam alanını dondurmuş ve sınır- landırmış oluruz. Zaten dünyada da böy- le biryasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu iş vargıçlarabırakılmıştır. Olağanola- nı da budur. O halde nedir yapılmak istenen'1 Yine basın ya>ın kuruluşlarının. sivil toplum örgütlerinin gösterdiği tepkiden de anla- dığımızagöre. kişinin haberalmaözgür- lüğünüsınırlamaktır. Son olavlarda böv- le biramacın giidüldüğü izlenimıni güç lendirmektedir. Eğerdüşünce bu ise bu- nun hukuk ve basının varolma amacı ve işlevleri ilebağdaşmavacağını. olumsuz sonuçlar yaratacağını söylemek istenm. Bu sınırlamanın **>alan haber"i önlemek için başvurulan bir önlem olduğu da iyi niyetli bir vaklaşım değildir. Çünkü za- ten gerek ceza kanunlarında. gerek diğer tüm yasalarda var olan ve bizce de veter- li bulunan yasal düzenlemeler. yalan ha- beri önlemek için konulmuşlardır. Eğer haber doğru değilse \e\a dogru olmasi- na rağmen sının aşılıp abartılı biçimde verılmiş \a da somut olay. verilen haber ile başka birçağrişimı gerektırnorsa var olan yasal düzenlemelerdeki yaptırım- larla karşılaşacaktır. Ancak. henüz haber yayımlanmadan önce haberle ilgili bılgı ve belgelerin toplanması ve bunlann ve- rilmesi engellemrse konunun tam olarak açığa çıkması. hatta bir vargı kararımn varlığı önerilirse bu bir basın haberı ol- maz. Bu olsa olsa bir resmi bülten nite- liğini taşır. Hele hele yorumu yapmak da vasaklanırsa top- İumu düşünmekten. dolayı- sıvla da üretnıekten alıkov- muş oluruz. O zaman da o toplumun fertlcrınden doğ- ruyu bulmasinı ısteyemeyız vebeklevemeviz. Çünkü, ıvı haber ajamavan kişı. ömrü bovunca tebaa olarak kalır. İ>i haber alabılen kişı ger- çek bir vurttaş olur. Yöne- tenlerin görev i. tüm insanla- rın iyi birervurttaşolnıalan- nı sağlamaktır. Bunun için de onlann önüne engel ko>- mak değil. mevcut engelleri kaldırmaklayükümlüdürler. Bugünkü vasal düzenle- meye göre zaten özellıkle görsel basın üzerınde bir sansür vardır. Her ne kadar görsel basının ve radvolann önceden haberve vavımları- na sansür konulnıuvorsa da vavından sonra pek çok ko- nunun vasal bulunmadtğı gerekçesı ile 3984 savılı ~ Radyo ve- Tele> izyonların Kurulu^u ve Yayınfârı Hâk- kındakı Yâsa'nfn'41'Thacfde- sı uvarınca kapatmava vara- cak kadar vaptınmlarla kar- şilaşmaktadırlar. PENCERE Gazetecinin Belleği Yazısıdır. desin artık! Akhesap'ınız varsa, hem siz, hem de eşiniz güvencedesiniz demektir. Türkiye'de sadece hesap sahibini değil, eşini de kazalara karşı sigortalayan tek banka Akbank'tır. Kazanın türü ve nerede olduğu önemli değil; herhangi bir kazaya uğradığınızda Akbank'ın sunduğu ücretsiz sigorta güvencesinden yararlanırsınız. Başınıza kaza gelmeden Akbank'a gelin... Ücretsiz sigortalanın!.. AKBAIMKG ü v e n i n i z i n E s e r i Hesap ortalaması 2 milyon lira ve üzerinde olan her Akhesap sahibi ve eşi, vadesiz tasarruf mevduat ortalamalarının 10 katı oranında ücretsiz kaza sigortası olanağından yararlanabilir. i J Bu sigorta, kaza sonucu •vefat •maluliyet »yatarak tedavi •gündelik hastane tazminatı güvencesi içerir. i j Hem sizin, hem de eşinizin Akhesap'ı olmast durumunda, çifte sigorta güvencesinden yararlanırsınız. Tj Sadece bir kez değil, başınıza gelebilecek her kazada bu büyük kolaylık geçerlidir. F j Hastaneye yattığınızda, gündelik hastane tazminatını size ve eşinize sadece Akbank sağlar. Daha ayrıntılı bilgiyi, Müşteri Hizmet Merkezi'nden (0212 282 44 44) ya da dilediğiniz şubemizden öğrenebilirsiniz. Eğer yakınlarınız gozaltına alınırsa - Derhal avukatınıza başvurunuz. -Av ukat seçecek durumda değılsenız. baronun CMUK L'j gulama Servisi'ne başvurunuz. İstanbul Barosu CMUK Uvgulama Servisi Tel: 252V5 16- T Faks- 252 95 IS Oktay Ekşi'mn 'Terör Yazıları' adlı kitabı (Saray Kitabevlen) çıktı. Dr. Mustafa Gündüz'ün derledi- ği yazılar. 1987 ile 1992 yılları arasında Hürriyet'te yayımlanmış; bilinçle eklemlenmiş, sağlam bir omurgayı oluşturuyor ve bir kitap bütünlüğünün yapısına ulaşıyor. Deneyimli bir gazetecidir Ekşı, yalın bir dil kulla- nır. karmaşıkanlatımlardan kaçınır. söylemindefik- rinin saydamlığını bulursunuz, yazıları sağlıklı bir kaynakdeğerıni taşır; bu açıdan 'Terör Yazıları'beş yıllık bir sürecın öyküsüyle birlıkte nereden nerele- re geldiğimizı de belirliyor. • Insan belleği unutkanhkla sakattır; ama, beyaz kâğıda basılmış yazı unutmuyor. Oktay Ekşı'nin 30 Ağustos 1989 günlü yaz/sın- dan bırkaç alıntı: "Güneydoğu 'dakı terör olaylan giderek tırmanın- ca Sayın Başbakan Özal'/n bu yöreye gitmesini tavsiye etmıştik, ama doğrusunu isterseniz dünkü gazetelerde yayımlanan türden birgörüntü ile kar-i şılaşacağımızı hiç düşünmemiştik. ', 'Ne gibi görüntü' demezsinız herhalde, çünkü Sayın Başbakan 'ın çelikle kaplanmış bir kürsüye çık/p kaşlan hızasına kadar kurşun geçirmez bir cam siper ardına geçerek Bitlis halkına hıtap edi- şıni gösteren fotoğraf tüm gazetelerde yayımlan- dı. (...) Gazetelerde bu gezının haberlerini de okumuş- sunuzdur: Terönstler son ikı -belk/üç- yıl içinde da- ha da gelışmış ve etkıli sılahlar edinmiş olmalılar ki, Sayın Başbakan (Ûzal) Van 'dan Bitlis 'e helikop- terle gıtmekten çekinmış veya ılgilıler bunun teh- likeli olacağını söylemişler. Çünkü PKK eşkıyast helikoptere karşı 'isabet oranı çok yüksek' füzeler (?) kullanabilirmış. O yüzden Van 'dan Bitlis 'e ka- dar olan 168 kilometrelik yola -her 200 metrede bir, çift sıra halinde- jandarma dizilmiş. Bu görev, üç vardiya esasına göre yenne getirildiyse, demek ki sııi bu yoldakı güvenlığı ıçın 5 bin kadar asker tahsis edilmiş. Tabii yol boyunca havadan 'şemsi- ye' görevi yapan dört ayrı helikopten de hesaba katmak lazım." Insan okuyunca şaşırıyor ve dıyor ki: - Biz nereden nereye gelmişiz?.. • Ekşı'nin 19 Ağustos 1989 günlü yazısı zamane hükümetının tutumunu ortaya koyuyor: "Genelkurmay Başkanı Sayın TorumtayV? açık- laması, 'Biz Silahlı Kuvvetler olarak kendimizi ulu- sal bütünlüğümuze kastetrnış birdüşman karşısın- da hıssedıyoruz. Buna göre kendimize düşeni yap- maya hazınz' anlamına gelirken, Sayın Başbakan, 'Güneydoğu için hükümetin yeni önlemi var mı' di- ye soran gazetecılere, Hayır, hayır. Yeni önlem yok. Tedbırleri bıraz daha sıklaştıracağız. Gerekırse, da- ha fazla kuvvet icap ederse koyarız' diyor." 13 Ağustos 1989 günlü yazıda uyanyor Oktay Ek- şi: "Kimse başını kuma sokmasın. Türkiye, son de- rece kararlı ve hızlı bir bıçımde ele alıp üstüneyü- rümezset.'fyıHİrcMtBşıhı ağrıtâcak bjr &%unlâSâr- şı karşıyadır/'. r. . ,* - . ^ A •-« »** Oktay Ekşı'nin 'Terör Yazıları'nüa kerteriz sayıla- bilecek olanlan üst üste koyunca görülen nedir?.. Özal döneminde akıl erdırılmesi güç bir 'ihmal' Gü- neydoğu sorununu adeta ikinci plana itmiş, nere- deyse "Bu konuda bir kasıt mı var" sorusu doğa- cak... Peki, sonuç?.. Özal o günlerde Van'dan Bitlis'e çift sıra jandar- ma dizerek gıdebıliyordu. Bugün Güneydoğu'da "Türkiye'nin parçalanma- sı" hayali çoktan suya düşmüştür. Bu noktaya ka- sıtlı sayılabilecek bir gecıkmeden sonra gelinebil- di. Şimdi Türkiye'nin yapacağı başka ışler var: ge- cikmeden onları gerçekleştirmek gerekiyor; çünkü silahla biraşamaya dek varılabilır, ondan sonra ba- rış çiçeklerınin açması zamanıdır. GE\ \ E ASLh E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Savı: 1W6 !52Es. Davacı Hatun Şu ıl vekılı tarafmdan davalı Bjvram Şıv ıl alevhıne mahkememıze açı- lan şiddetlı geçımsızlık nedeniv le boşannu davasınm açık \argilamasinda verilen ara ka- rarı gereğınce: Sabrı ve Fahrıve oğ. I%S d. lu Kartal Kaılıktepe Mh.de mukım davalı Bavram Şıv ıl'ın yapılan adres tahkıkı netıcesınde adresi bulunmadığından, dava dılekçe- sınin ilanen teblığıne karar verıldığınden. davalmın. duru^manın ertelendığı 24.1.1997 günü saat 09.00"da hazırbulunması veva kendıs-ını bir vekılle temsıl ettırmesı. duruşma- va aelmedıâı takdırde üivabında karar verileceaı ilanen teblıâ olunur. Basın: 123858 MALATYA 1. SL LH HUKUK \1AHKE\IESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN TAŞL\[VL4Z \AZİ\ ET TESPİTİ İLANI 1996 52 B. Cahıt Topoezber vekılı Av. \ecatı Karabav tarafından Alı oğlu Bedri vs alevhleri- ne açılan ızalei şüvu davasmın yapılan açık duruşmaları sonunda: Taraflann hissedarla- rı bulundukları Malatya Merkez Şıfa Mah. 1. ada: 108. parsel: 2'de kayıtlı 1051 m2 me- sahasindakı taşınmazın K.Çevreyolu. G: 13 \e 3 nolu parsel. D: vol. \ebatısmda: I par- selle çev rılıdır. n kat ınşaat yapmaya müsadelı 9.984.500.000.-hra değenndekı taşınma- zın malıklennden adresi meçhul Alı Suat Ak>ungur ve Bekır kızı Ref ıka Czümcü've ve tüm ılsılılerinc teblıaat verine kaim olunur. Basın: 122693 İSKENDERUN 1. ASLIY E HUKUK \IAHKEMESI\DEN DosvaNo: 1995 1220 Davalı: Selahanın Gezener. Adresi meçhul. Davacı Türk Tıcaret Bankası AŞ vekıh taraftndan davalı Selahattın Gezener, Ahmet Balıkçı. Mehmet Balıkçı alevhıne açılmış bulunan men'ı müdahale ve kal davasının va- pılan duruşmasında: Adınıza çıkarılan davet!velenn tanınmadığınızdan bahisle mde edil- miş olması üzerine yapılan zabıta tahkıkatında da adresinız meçhul kaldığından ilanen duruşma gününün teblığıne karar venlıp duruşma 20.2.1997 günü saat 09.00"a bırakıl- mıştır. Anılangün ve saatte mahkememıze gelmeniz. gelmedığınız veva kendınızi bırve- kille temsıl emrniedığinız takdırde davanın gı>abınızda bıtirileceği davetive verine kaım olmak üzere ilanen teblıâ olunur. 25.12.1996 Basın: 123663 SİVRtHİSAR SULH HIHKUK HÂKİMLÎĞI'NDEN 1.11.1994 günve 1990 278 Esas. 1994 525 Karar Davacı Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanlığı tarafından açılan vası\etnamenin tenfızı dava^ının vapılan duruşmalan sonunda: Eskişehır ılı. Snrihısar ılçesı. A^ağıka- pan köyü. Karavatak (Yeniağıl) mevkiinde kaın kütük: 2703. pafta: 77. parsel: 2714. ay- m kö> avnı mevkide kaın kütük: 2705. pafta: 77. parsel: 2716'da kayıtlı bulunan aynı köy Meşelikol mevkunde kaın kütük: 28'7 9. pafta: 84. parsel: 2882"de kaın bulunan vine ay- nı kö> Kövıçımevkıinde kaın kütük: i 899. pafta: 19. parsel: 1922'de kav ıtlı bulunan ta- şınmazlara ılışkın ınüteveffa Halıl Alı Sakgıl ve Zalıha Sakgıl'ın Eskışehır 4. Noterlı- ği'nın 22.2.1989 tarıhve 05324 vevmıveno'lu düzenleme şeklındeki vasivetnamenın av- nen tenfızıne Yargıtav volu açık olmak üzere 1.11.1944 gününde karar venlmiştır. Mırasçılardan olan dahılı davalılardan Saıt evlatları Eskışehır ıli. Alpu ılçesi. Uyuz- hamanı kövünden Sülev ınan Koç. Müslüm Koç. \azıt'e Ka^ıka ve Hatice Koç'un adresi bilınmedığı cıhetle verilen hiikmün teblığı ve süresıııde temvızedilnıedığı sıırette kesin- leşeceğı ilanen teblığ Basın: 115889
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle