05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1996 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Çoğunluk iradesine azınlık gölgesi21 maddelik değişiklik önerilerinin çoğunu reddeden anayasa alt komisyonu, büyük bir kısmını da değiştirmiştir. Bunu yaparken, "Yerinde değildir", "Uygun değildir", "Mümkün değildir", "Ülkemizin şartlarına uygun düşmediği kanaatindedir", "Gerekli görmüştür", "Tehlikeli görmektedir", gibi ifadelerle tamamen öznel ve kişisel yaklaşımlarını haklı göstermeye çabalamışlardır. ANAYASA ^eToplum Dr. İBRAHİM O. KABOGLU -jpr -^"ç siyasal partiye mensup m J 30l" milletvekilinin M I imzasını taşıyan ortak M J değişiklik teklifi yada ^^^y "mutabakat metni". TBMM Başkanlığı'nca !9Ocak 19%'da Anayasa Komisyonu'na havale ediliyor. Komisyon. 25.1.19% günlü ilk oturumunuda 7 iiyeden oluşan bir alt komis>on oluşturuyor. Ortak öneri üzerindeki çalışmasını 18 nisanda tamamlavan alt komisyon. kendı metni \e raporunu Anayasa Komisyonu'na ıletiyor. Ancak alt komisyon, mutabakat metnini tamamen başkalaştırıyor. Anayasa Komisyonu. söz konu:>u olumsuzluklann bir kısmını ayıklamışsa da. TBMM gündemine gelen metin. başkanlıga sunulmuş olan ortak önerıden çok farklıydı. Geriiemelerin bir kısmı. değiştirilmek ıstenen "82 Anayasası'nı bile aratıvordu. Gerı dönüşler nelerdi? Alt komisyonun böyle bir yetkisi var mıydı? Bunu neden \e nasıl yaptı? - Kamu görevlileri stndikalan: Anayasanın 51. 53 \e 54. maddeleri için önerilen değişiklikle. işçileryerine "•çalışanlar" getirilerek. kamu göre\ lilerine sendika özgürlüğü ve yasayla düzenleme kaydıyla toplusözleşme vegrev hakkı tanınıyordu. Oysa. anayasa alt komisyonu ve komisyonu. kamu göre\ lileri \e emeklilen sendikalarmı toplusözleşme ve gre\ hakkı dışında tuttuktan başka. 51. maddeyeeklediği uzun \eaynntılı bir ek fıkra ile bu sendikaların toplu görüşme yapabileceğini. ancak toplu görüşme tutanağının hukuksal bağlavıcılığı olmavacağını belirtiyordu. Dayanışma yasağı Kendılerine sadece "üyeleri adına yargı yoluna başvurma" hakkı tanınmakla yetinilen kamu görevlileri ve emeklileri .•»endikaları için sık sık "kendi aralannda" ifadesiyle (m. 51 son). her ikı sendıkal örgiitlenme arasında bir tür dayanışma yasağı kovmakta idi. - Faaliyetten alıkoyma: Demeklerin anayasada say ılan nedenlerle ^ v s î ^ gecikilmesinde sakınca bulunan durunılarda idari makanıların emriyle - vargıç kararına değin- "faaliyetten alıkonulabilmesi"ne ilişkın hükme (m. 36 6). "kamu diizeni \e milli güvenlik" öğeleri yenıden eklendi. Bu hükiim. sendıkalar (m. 51 8) \e kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (m. 127 7) için de geçerli kılındı. Alt komisyonun değişiklik önerisine sokuşturduğu bu faaliyetten alıkoyma yetkisi. 1982 Anayasasf nda bile yoktu. - Sivasal partilere üye olmaları yasaklanan meslekler kategorisinden v ükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları çıkanlırken. komisyon metnınde bu kesimin söz konusu hakkı yasal düzenleme çerçevesinde kullanma koşuluna ve yükseköğretim öğrencilerinin partilere girebilmelerinin yasal düzenlemeye bağlanması öngörülmekteydi. Bağımsız aday olma özgürlüğü - i\lillet\ekilliği adaylığı konusunda: "N irmi beş >aşını dolduran her Tiirk milletvekili seçilebilir" (m. 76) önerısini metinden çıkaran komisyon. yeni bir yasak koymakta idi: "Hâkim vesavcılar ile silahlı kuvvetler mensuplanndan aday olup seçime katılanlar bu mesleklerine geri dönemezler." (m. "6 *on). \e ortak önen metninde ne de '82 Anayasası'nda yer alan bu yasaklama. bağımsız aday olma özgürlüğünü bile esirgemekte idi. - Milletvekillerine ilişkin olarak: komisyon. istifanın geçerliliğini. TBMM Genel Kurul karanna bağlayarak. "çekilme hakkı"nın özünü zedelemiştir. Üyelığin düşmesine karar verilebilmesi için. milletvekilinin üyeliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmetı kabul etmesi yeterli görülmeyerek. bunu "sürdürmekte ısrar etme" koşulunun aranması, hukukun temel ilkeleriyle çeli^mektevdi. - Millervekillerine özgii "sosyal haklar" önerisi üzerınde (m. 86). alt komisyonun. uzun ve ayrıntıh redaksiyonla. ayrıcalıklı bir toplumsal katman yaratma gayretkeşliği dikkat çekicidir. Gerçekten. yasama meclisi üyelerinı kollayan eklemelerıne karşın. geniş halk kitlelerinin yararlanabileceği özgürlükleri kırpma çabalan komisyon metninin özüne sinmişti... Alt komisyon metni. anayasa dili ve terminoloji vönünden de olumsuzluklarla doluvdu: Inayasanın 51, 53 ve 54. maddeleri için önerilen değişiklikle, işçiler yerine "çalışanlar" getirilerek, kamu görevlilerine sendika özgürlüğü ve yasayla düzenleme kaydıyla topîusözleşme ve grev hakkı tanınıyordu. Oysa, anayasa alt komisyonu ve komisyonu, kamu görevlilerı ve emeklileri sendikalarını topîusözleşme ve grev hakkı dışında tuttuktan Daşka, 51. maddeye eklediği uzun ve ayrıntılı bir ek fıkra ile bu sendikalarm toplu görüşme yapabileceğini, ancak toplu görüşme tutanağının hukuksal bağlayıcmğı olmayacağını belirtiyordu. u Yüz adet (!) millet\ekili". "faaliyetten men-faalivetten alıkoyma" (aynı fıkrada). "sürdürmekte ısrar eden",u sair görev" vb... Çok uzun ve ayrıntılı yazım. değiştırilmesi öngörülen anayasa metnini aratmayacak yoğunluktaydı. Özetle. 301 milletvekilinin üzerinde uzlaşmaya \arm15 oldukları 21 maddelik ortak mutabakat metni. yedi üyeden oluşan anayasa alt komisyonu tarafından bozulmuş. Anayasa Komisyonu ise ilke olarak bunu izlemiştir. Bövlece üç yılda oluşturulan uzlaşma. üç ay geçmeden azınlığın gölgesi ile zedelenmişrir. Şu sorulabılır: Komisyon. neden çoğunluğun iradesini hiçe saydı? Komisyon üyelerinin tümüne yakınının ortak teklif metninde imzalan bulunduğuna göre soru bir başka soruyla yanıtlanabilir: Kendi iradesine saygı duymayan kişilerden -nitelikli çoğunluk da olsa- başkalarının iradesine saygı beklenebilir mi? 21 maddelik değişiklik önerıierinin çoğunu reddeden anayasa alt komisyonu. büyük bir kısmını da değiştirmiştir. Bunu yaparken. "Yerinde değildir", "Uygun değildir". "Mümkün değildir", "İİkemizin şartlanna uygun düşmediği kanaatindedir", "Gerekli görmüştür". "Tehlikeli görmektedir". gibi ifadelerle tamamen öznel ve kişisel yaklaşımlarını haklı göstermeye çabalamışlardır. Hukukı gerekçe oluşturmayan değinilen beyanların. bir kurucu meclis tarafından bile kullanılması olası değildir: karşısında nitelikli yasama çoğunluğu bulunan bir komisyon tarafından kullanılması ise düşünülemez bile. Gerçekten. "katı anayasa" niteliğine (m. 175) karşın. 1982 Anayasası'nı değiştirmek için gerekli oy sayısı, 301 imzayia öneri aşamasında sağlanmıştı. Teklif için üye tamsayısının üçte birlik oranı (150 üye) yeterli iken. önerinin kabulü için gereken beşte üçlük nitelikli çoğunluğun daha baştan aşılmış olması. "mutabakat metni"nin değerini ortaya koymaktaydı. Anayasa Komisyonu'na yer yok Bu yüksek sayı. cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilmeme durumunda. anayasa değişikliğini halkoyuna sunma zorunluluğunu da ortadan kaldırmaktaydı. Değiştirme güçlüğü. anayasayı katı kılan bir özellik: ne ki. bu süreçte Anayasa Komisvonu yer almıyordu. ona içtüzük bile özel bir yetki vermemişti. Kuşkusuz Anayasa Komisyonu. 301 Batı ve Kuzey Avrupa deyletleri, kamu görevlileri sendikalarını kimi ayrık durumlar saklı kalmak kaydıyla, toplu görüşmelerden greve uzanan birçok naklardan yararlandırmakta. Anayasalarını yenilerde yapan, demokratik ve iktisadi açıdan ülkemizde karşılaştırılabilir özellikler gösteren Bulgaristan, Polonya, Portekiz, Romanya ve Yunanistan anayasaları, topîusözleşme ve grev haklarını açık olarak tanımaktadırlar. parçalamada azınlığı "başanir (!) kıldı. Komisyon bunu nasıl yapmıştı? Büyük ölçüde "bilgi" çarpıtmalarıyla. Bu da. "çağdaş anayasalarda kamu görevlilerine ilişkin kuralİan" saptırma noktasında odaklaşmakta idi. Kırcanm yanıltma çabası Gerçekten. Batı ve Kuzey Avrupa devletlerı. kamu görevlıleri sendikalarını kımi ayrık durumlar saklı kalmak kaydıyla. toplu görüşmelerden greve uzanan birçok haklardan yararlandırmakta. Bunlar içerisinde sadece birkaçında. yasalar öngörmemiş olmakla birlikte. uygulamada kamu görevlileri grev hakkını kullanabilmektedirler. Bununla birlikte. anayasalarını yenilerde yapan, demokratik istikrar ve iktisadi açıdan ülkemizde karşılaştırılabilir özellikler gösteren Bulgaristan, Polonya, Portekiz. Romanya ve Yunanistan anayasaları. hatta KKTC Anayasası. toplu görüşme veya sözleşme ve grev haklarını açık olarak tanımaktadırlar. Buna karşılık C. Kırca. pozitif hukukunda grev hakkını tanımayan. ancak bu kategoriyi çok sınırlı tutan veya yasaklayıcı kuralın uygulamada aşıldığı birkaç. ülkeyı, sadece. "kesin vasaklar kategorisinde yer alanlar" şeklınde göstererek. parlamento üyelerinı \e kamuoyunu yanıltma yönündeki çabalannı sürdürmüştü. Anayasa alt komisyonu ve komisyon raporlarında. kamu görevlilerinin örgütlenme hakkına ilişkin gerçekleri çarpıtan Kırca. bu tavrını Meclis Genel Kurulu'nda ve gazete yazılarında da sergiliyordu. Çeviri tartışması 22 Haziran 1995 günü Meclis kürsüsünden, memurlara örgütlenme hakkını yasaklamaya gerekçe arayışında Prof. M. Soysal'ı yanıtlarken C. Kırca: "İşte, kitap burada Sayın Soysal: akademik işler vapıvorsak, kitaplan <--'' okuyalım." şeklinde yanıtlar. Yıne 10'oc! Soysal'a yönelik olarak. "Ben Galatasaray Lisesi'nde tiyatro oy nadığım zaman. elimdeki Fransızca metinleri olduğu gibi okurdum. iimi tahrif etmezdim. kitaplan tahrif etmezdim" dıyor(Mıllıyet. 23.6.95) Bu vesıleyle. "en büyük bilgin" olarak nıteledıği Fransız sömürgeleri olan Antilles \e Guayene Üniversitesi Profesörü J. Zilİer'in "Administrati\es comparees"adlı kitabmı ezberlemiş olduğu izleniminı uyandıran sözcü Kırca. tahrifat yapmadığını kanıtlamak için sayfa ve paragraf sayısını vererek iözcüğü sözcüğüne çe\ iri vaptığını sav lıyor: "Belçika. Danimarka. Almanya ve Pbrtekiz'de grev yapmak memurlar için vasak olmaya devam edivor." (Yeni Yüzyıl. 6.7.95). Ancak izleyen cümleyi ihmal ediyor: "Bununla birlikte. bu yasağın sadece dar anlamda fbnksiyonerleri hedef aldığını hahıiamak gerekir.") s. 428. prf. 777). Cevirdiği ilk cümleyi göz önüne alarak Portekiz'de grev yasağı bulunduğunu savlayan Kırca. ayrım gözetmeksızın bütün çalışanlara sendika özgürlüğünü tanıyan ve grev hakkını güvence altına alıp lokavtı yasaklayan Portekiz anayasasından (1976 Any.. m. 56. 58) habersizdir. Gerçekten Portekiz'de bir yıl sonra yürürlüğe konan. "Diritto â Gre^e" yasasının (Lei no. 65 77 de 26 de Agosto), "Kamu fonksiyonunda grev hakkının kullanıiması güvence altına alınmıştır" hükmü karşısında. herhangi bir tartışma yapılmasına gerek bulunmamaktaydı. Ne var ki. bızim sözcü gibi. kendisinden eksik çev iri yaptığı "en büyük bilginir nin. ne Portekiz anayasasından ne de adı geçen grev yasasından haben bulunmaktadır. Dahası. J. Ziller'in kitabının ilgıli bölümünde Portekiz hukuku üzerine herhangi bir kaynağa bileyollama vapılmış değildir... "Anayasa değişikliği tekliflerini görüşmek ve komisyon genel kuruluna rapor vermek üzere, yedi üyeli bir alt komisyon kurulmasını ve bu alt komisyonun üç üyesinin DYP, iki üyesinin ANAP. bir üvesinin SHP ve bir üyesinin Refah Partili Komisvon üveleri arasından seçilmesini arz ve teklif ederim." Bu önergenin sahibı C. Kırca'nın alt komisyonu kurdurma nedenini anlamak zor olmasa gerek. ımzalı teklıfı. Meclis genel kurulunda görüşülmeden önce. teknik açıdan kimi rötuşlar yaparak olgunlaştırabilirdı. . Anayasa yazım ilkelerine uygun olarak kimi ekleme ve çıkarmalarla, usııle ilişkin hükümlerin konmasıyla önerinin yeniden redaksiyonu. komisyon yetkisi içerisinde sayılmalıydı. Buna karşılık. ortak öneri paketini amaç. içerik ve biçim yönünden tamamen başkalaştırması, yetki alanı dışındaydı. Bu bakımdan, anayasa alt komisyonu başkanı ve komisyon sözcüsü Coşkun Kırca'nın. "Cumhurbaşkanının geri gönderme yetkisi bulunduğuna göre. neden komisyon değiştirme yetkisine sahip olmasın" sözlerı. anayasal cehaletin ifadesi değil idiyse. "anavasal darbe" iradesi olarak vorumlanabilirdi sadece. (Nitekim. Anayasa Komisyon Başkanvekili S. Oktav bile, karşı oy yazısında komisyonun yetkisizliğini vurgulamıştır.) Sonuç olarak. Anayasa Komisvonu'nun ortak öneriyi bambaşka bir metne dönüştürmesi ve bunu hukuksal dayanaktan yoksun gerekçelerle açıklama çabalan, TBMM Genel Kurulu'nda ilk tur görüşmeleri çıkmaza sokmuş; sadece 7 madde 270'in üzerinde oy alabilmiştir. L'sulde saptırma, çoğunluğun siyasal iradesini Yarın: örgütlenme ve katılım hakları ÇALIŞANLARIN SORLLARI / SORUNLARI YILIVIAZ ŞİPAL '1974 yılında eıııekli olduın' Soru: Bir ilçe lisesinde nıatematik öğretmeni iken, 25 yıl 5 ay hizmet- ten sonra 1974 yılında emekli oldum. Halen, 1. derece 3. kade- meden emekli maaşı almaktay ım. Oy sa, v ükseköğrenim yap- mış ve 25 >ıl hizmet etmiş tüm öğretmenier 1. derece 4. kade- meden emekli maaşı almaktalar. Öğretmenlik yaptığım süre içinde disiplin cezaları dahil ceza almadım.l. İntibaklar vapı- lırken benim durumumun tespitinde bir yanlışlık söz konusu olabilir mi?2. Nânlışlık düzeltilirse 1. derece 3. kademe ile 1. derece 4. kademe arasındaki fark için gerive doğm kaç yıllık ödeme vapılması gerekir?3. Bütün bunlardan sonra 1. derece 4. kademeden elime kaç lira emekli maaşı geçmesi gerekiyor? H.G. YAN1T: 1) Bu sorunuzun yanıtı, siz emekli olduktan 5 yıl sonra yü- rürlüğe giren. (1 Mart 1979) 2182 sayılı yasada verilmiştir. Bu yasa uyannca 657 Sayılı Dev let Memurları Yasası kapsamında görev yapanlann. "kazamlmış hak aylıklan bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim dummlarına bakılmaksızın ve kadro koşulu arannıak- sızın bir üstderecenin aynı kademesine" getirilmiş ve alt derecede bu- lundukları kademede geçen süre. üst derecedeki kademede geçmiş sa- yılmıştır. Yasanın. I Mart 1978'den önce "bağlanmış olan emekli, adimalul- lük, vazife malullüğii ile dul ve yetim aylıklan hakkında da" uygulan- ması öngörülmüştür. 2181 sayılı yasanın tartışmaya ve yoruma yer bırakmayan bu hü- kümleri uyannca. emekli aylığınızın 1 Mart 1978"den geçerli olarak 1. derece 4. kademeye getirilmesi gerekirdi. 2) T. C. Emekli Sandığı Yasası'nın 116. maddesinde "zamanaşımı" beş yıl ile sınırlandınlmıştır. Emekli. dul ve yetimlerin Emekli Sandı- ğı'ndan alacaklan yönünden de sandığın 5 yıllık zamanaşımma uy- ması gerektiği. Danıştay 3. Dairenın bir kararında vurgulanmıştır. (**)"(.„) bu kişilerin Sandık'tan olan alacaklan için 5434 savılı ka- nunun 116'ncı maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımma denk bir süre ile bağlı bulunmasının hak ve nasafet (haklılık) ilkeleri gereği ol- duğu (...)" (Danış.tay3.Daire 12.11.1982gün. 1982 5340 Esas. 1982/2895 Ka- rar). 3. 1. derece 4. kademeden emekli olan bir öğretmenin. 25 yıl 5 ay hizmetten sonra aldığı emekli aylığı 28 milyon^63 bin 917 liradır. (* *) Kaynak: Emrullah Damar. Emekli Sandığı Me\ zuatı -1987. say fa: 3 75. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Avcıoğlu Unutulmaz... ; Doğan Avcıoğlu nu. Büyükada'nın tepesindeki mezarlığa gömdüğümüzden bu yana 13 yıl geçmiş.' Dün gibi. Ölümlerin üzerinden yıllar ne de çabuk geçiyor.: Doğan Avcıoğlu'nu CHP Araştırma Bürosu'nda tanıdım. Büro, Karanfil Sokağı'ndaydı, benim ev de. Ya sabah gelirken ya akşam dönerken karşıla-^ şırdık. ismet Paşa, genç yeteneklerden bir büra kurdurmuştu. Belleğimde kalana göre Avcıoğlu,; Mümtaz Soysal, Coşkun Kırca, Turan Güneş, Besim Üstünel, daha birçok yetenekli genç bura- da çalışırlar, düşünce üretirlerdi. '• Metin Toker hapse girince Akis dergisini yönet-^ mek Doğan Avcıoğlu'na kalmıştı. Iç politikayı Do-Î ğan'la birlikte yazıyorduk. İşte Doğan'ı burada ta-! nıdım. Doğan, Hamdi'ye iç politikayı yazmamıl önermişti. • Yazar mıydım? { Yazardım. | Bu ortak çalışmayı Metin hapısten çıkana değin. yürüttüm. Çoğu kimse bilmez. 5 Doğan; pırıl pınl, erişilemez bilgeydi. j Doğan, Bursalıydı. Fransa'da siyasal bilimler vek ekonomi okumuştu. Yurda dönünce bir süre Orta-; doğu Amme Enstitüsü'nde asistan olmuştu. Akis,| Kim gibi dergilerde çalışmıştı. » 27 Mayıs'tan sonra toplanan Kurucu Meclis'e ka-j tıldı. Anayasa Komisyonu'nda görev aldı. ı Asıl yıldızı, Yön ve Devrim dergisinde parladı.' "Türkiye'nin Düzeni" erişilmez yapıtıdır. Cemal Reşit Eyüpoğlu, Naim Tirali gibi arka- daşlarıyla günlük Vatan gazetesı denemesıne gir-; diyse de başarı sağlayamadı. Yön dergisi bildirisi. için on binlerce imza topladı. Bu imzaların verdiği cesaretle Yön dergisini yayımladı. Derginin son say-; fasında da Fethi Naci ile haftalık köşe yazıları yaz-' dık. Doğan Avcıoğlu, unutulmaz bir devrimciydi. Han- gi suya eğilse bir kucak devrimle dönerdi. Kema-! list bir devrimciydi. Devrimin militarist (Kemalist) bir'. güçle gerçekleşeceğine inanırdı. 12 Mart hareketij böyle bir atılımın habercisi oldu, yarıda kaldı. İ "Türkiye'nin Düzeni" bir devrim el kıtabı sayılır-J dı. Türkiye'nin geleceği bu kitaptaki önerilere ve' araştırmalara ışık tutuyordu. Gerçek bu araştırma-; lardan çıkacaktı. ; Son zamanlarda köşesine çekilmiş "Türklerin Ta-\ rihi" ni yazıyordu. Altı cildi yazılmış kitabın arkası ge-, lecekti ki aziz Doğan Avcıoğlu kansere yenik düş-' tü - İ Doğan Avcıoğlu'nun belirlediği devrim yolu açık.- kesin, aydınlıktı. Su katılmadık bir devrimci olduğu belliydi. Partiler içinde olsun, partiler dışında olsun- yadsınmaz birsolcuydu. Bugün ortalıkta görünen. dağınık solu derleyici ve toparlayıcı olabilirdi. ' Bir gün bana dedi ki: "Milliyetçiliği bunlann (sağ-i cıların) elinden almalıyız. Böylece ellerinde bir şey> kalmasın." • Dediğini yaptı; Nâzım Hikmet'in "Dört nala ge-î lip Uzak Asya'dan" şiiriyle başladı. Kuvayı Milliye* destanıyla akımı sürdürdü. Yıllar sonra Alparslan Türkeş bile Uzak Asya şiirini alantarda okudu, ; O güne kadar yasak olan Nâzım'ın şiirleri dergi-j lere kitaplara girdi. Yasaklanmaktan kurtuldu. ; Nâzım'ın şiirleri unutulmazdı, ama Doğan'ın eliy-j le. Doğan da unutulmazdı. Bugün sevgiyle anı-| yoruz... Büyükada'nın tepesinde rahat uyu!.. B U L M A C A SEDAT i:4g.4i:4.V 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN S.AĞA: 1/lbniSina'va Ba- tı dıllerındeverilen ad. 2/Taşları yont- mak için kullanı- lan dışli çekiç... 3 Krıpton elemen- tinin simgesi.3/ll- kel benlik... ltal- ya'da bir kent. 4/ Son zamanlarda Karadeniz kıyıla- rımızda da üretıl- meye başlanmış 8 eti lezzetli bir ba- g lık... Arnavut- luk'un para birimi. 5/ De- rinlığin bittiği yer. 6/ Öz- gün. 7/ Düzyazı... Doğu Anadoluda bir dağ ve ge- çit. 8/ Bir tür kısa hırka. 9/ Antalya'nın bir ılçesi... "Doğar mıdelerden nur topu ihtilaller" (Faruk NafizÇamhbel). YUK.\RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Lokanta. gazino gibi yerlerde ödenecek tutar ya da bu tutan gösteren he- saplar pusulası. 2/ Bezik gibi kımi oyunlarda ortava konan ; parayı iki mısline çıkarma .. Iskambildeki dört işaretten her ' birine verılen ad. 3/L'ğraş... Kaş ılçesi açıklanndaki Yunan 1 adası. 4/ Kemal Bilbasar'ın bir romanı... Kadınların bluz ' üzerine giydikleri yelek. 5/ Gıysilerde sırtı örten büyük ve ' devrik yaka. 6/ Afrika'da bir ırmak... Küçük mağara... Biz- • mutun simgesi. 7/Güney Amerika'da yaşayan veyünüdo- • kumacılıkta kullanıian bir havvan. 8/ Ergenlik sıvılçesi... i Küme. yığın. 9/ Itırlı bir bitki... Evde boba yenne kullanı-; lan toprak ya da tuğladan vapılmış ocak. < MALATYA 1. ASLİYE HUKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 19% 79 Dav acı Selma Parlak tarafından Hüseyin Parlak aleyhine açı- lan nafaka davasında: Adına çıkarılan davetiye tebliğ edilemeyip zabıtaca da yap- tınlan lahkikata rağmen \ine de adre5İ tespit odılcmcvendava- lı Celal oglu Hü^eyın Parlakın adına bu deta üanen tebhg va- pılmasına karar verildiaınden. bu davalının duru^ma tarihı 30 I. |W7 günü .saat 09.00'da mahkememızde bızzat hazır bu- lunması veya kendısini bırvekille lemsil ettınncsı. aksı takdir- de vokluğunda karar \enlecegi da\etıye verıne geçmek üzere ilanolunur. Basin. 123591 SlİRT K4DASTRO IVUHKEMESİ'NDEN Esa>No. 1984 v; Da\acı.Hazine \ekilı A\. Işıl Pekel tarafından davalılarölü Seyfettin Özçelık mırascılan ile \s alevhine açılan tespıte ıti- raz davasının mahkememizde yapılan açık yargılamalan so- nunda. 8.10.1996 tarihve 1996 33 sayılı karan ıledavanın kıs- men kabulüne. kısmen reddine karar \ erilmii olup.bu karar. da- \acı Hazine\ekili A\. l$ıl Pekel tarafından 25.11.1996 tarihin- de temyiz edılmiştir. Da\acılardan Şekernas Ûzçelik. Ümran Özçejik. Caize Öz- çelik, Cemile Özçelik. Halinıe Özçeli.k. Ahmet Özçelık. Habı- be Özçelik. Halit Özçelik. Hıkmet Özçelık. Hanife Özçelik. Edıp Özçelik. Nureen Özçelık. Çemalettın Özçelik. Kadn Öz- çelık. Kadrıve Özçelik. Fatnıa Özçelık. Mehmet Özçelik. Mu- sa oğlu Necmo. Abdullah oğlu Salıh. Fenah oglu Abdülaziz. Fet- tah oglu Kadri'ye TeblıgarKanunu'nım 2Srmaddesı uyarınea temyiz dilekçesının yayın tarıhıni takip eden 10 günlük süre- den »onra tebliö yerine aeçnıek üzere ılan olunur. "BaMn: 123X71 Nüfus kâğıdımı. sigorta kartımı. sendika kartımı ve kızım Azize Giirenç'in nüfus kâğıdını kaybettim. Hükümsüzdür. HCSE)/\GCRE\Ç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle