Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1996 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Çoğunluk iradesine azınlık gölgesi21 maddelik değişiklik önerilerinin çoğunu
reddeden anayasa alt komisyonu, büyük bir
kısmını da değiştirmiştir. Bunu yaparken,
"Yerinde değildir", "Uygun değildir",
"Mümkün değildir", "Ülkemizin şartlarına
uygun düşmediği kanaatindedir", "Gerekli
görmüştür", "Tehlikeli görmektedir", gibi
ifadelerle tamamen öznel ve kişisel
yaklaşımlarını haklı göstermeye
çabalamışlardır.
ANAYASA
^eToplum
Dr. İBRAHİM O. KABOGLU
-jpr -^"ç siyasal partiye mensup
m J 30l" milletvekilinin
M I imzasını taşıyan ortak
M J değişiklik teklifi yada
^^^y "mutabakat metni".
TBMM Başkanlığı'nca !9Ocak 19%'da
Anayasa Komisyonu'na havale ediliyor.
Komisyon. 25.1.19% günlü ilk
oturumunuda 7 iiyeden oluşan bir alt
komis>on oluşturuyor. Ortak öneri
üzerindeki çalışmasını 18 nisanda
tamamlavan alt komisyon. kendı metni
\e raporunu Anayasa Komisyonu'na
ıletiyor. Ancak alt komisyon, mutabakat
metnini tamamen başkalaştırıyor.
Anayasa Komisyonu. söz konu:>u
olumsuzluklann bir kısmını ayıklamışsa
da. TBMM gündemine gelen metin.
başkanlıga sunulmuş olan ortak önerıden
çok farklıydı. Geriiemelerin bir kısmı.
değiştirilmek ıstenen "82 Anayasası'nı
bile aratıvordu. Gerı dönüşler nelerdi?
Alt komisyonun böyle bir yetkisi var
mıydı? Bunu neden \e nasıl yaptı?
- Kamu görevlileri stndikalan:
Anayasanın 51. 53 \e 54. maddeleri için
önerilen değişiklikle. işçileryerine
"•çalışanlar" getirilerek. kamu
göre\ lilerine sendika özgürlüğü ve
yasayla düzenleme kaydıyla
toplusözleşme vegrev hakkı tanınıyordu.
Oysa. anayasa alt komisyonu ve
komisyonu. kamu göre\ lileri \e
emeklilen sendikalarmı toplusözleşme
ve gre\ hakkı dışında tuttuktan başka.
51. maddeyeeklediği uzun \eaynntılı
bir ek fıkra ile bu sendikaların toplu
görüşme yapabileceğini. ancak toplu
görüşme tutanağının hukuksal
bağlavıcılığı olmavacağını belirtiyordu.
Dayanışma yasağı
Kendılerine sadece "üyeleri adına yargı
yoluna başvurma" hakkı tanınmakla
yetinilen kamu görevlileri ve emeklileri
.•»endikaları için sık sık "kendi
aralannda" ifadesiyle (m. 51 son). her
ikı sendıkal örgiitlenme arasında bir tür
dayanışma yasağı kovmakta idi.
- Faaliyetten alıkoyma: Demeklerin
anayasada say ılan nedenlerle ^ v s î ^
gecikilmesinde sakınca bulunan
durunılarda idari makanıların emriyle -
vargıç kararına değin- "faaliyetten
alıkonulabilmesi"ne ilişkın hükme (m.
36 6). "kamu diizeni \e milli güvenlik"
öğeleri yenıden eklendi. Bu hükiim.
sendıkalar (m. 51 8) \e kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları (m.
127 7) için de geçerli kılındı. Alt
komisyonun değişiklik önerisine
sokuşturduğu bu faaliyetten alıkoyma
yetkisi. 1982 Anayasasf nda bile yoktu.
- Sivasal partilere üye olmaları
yasaklanan meslekler kategorisinden
v ükseköğretim kurumlarındaki öğretim
elemanları çıkanlırken. komisyon
metnınde bu kesimin söz konusu hakkı
yasal düzenleme çerçevesinde kullanma
koşuluna ve yükseköğretim
öğrencilerinin partilere girebilmelerinin
yasal düzenlemeye bağlanması
öngörülmekteydi.
Bağımsız aday olma
özgürlüğü
- i\lillet\ekilliği adaylığı konusunda:
"N irmi beş >aşını dolduran her Tiirk
milletvekili seçilebilir" (m. 76) önerısini
metinden çıkaran komisyon. yeni bir
yasak koymakta idi: "Hâkim vesavcılar
ile silahlı kuvvetler mensuplanndan aday
olup seçime katılanlar bu mesleklerine
geri dönemezler." (m. "6 *on). \e ortak
önen metninde ne de '82 Anayasası'nda
yer alan bu yasaklama. bağımsız aday
olma özgürlüğünü bile esirgemekte idi.
- Milletvekillerine ilişkin olarak:
komisyon. istifanın geçerliliğini. TBMM
Genel Kurul karanna bağlayarak.
"çekilme hakkı"nın özünü zedelemiştir.
Üyelığin düşmesine karar verilebilmesi
için. milletvekilinin üyeliğiyle
bağdaşmayan bir görev veya hizmetı
kabul etmesi yeterli görülmeyerek. bunu
"sürdürmekte ısrar etme" koşulunun
aranması, hukukun temel ilkeleriyle
çeli^mektevdi.
- Millervekillerine özgii "sosyal haklar"
önerisi üzerınde (m. 86). alt komisyonun.
uzun ve ayrıntıh redaksiyonla. ayrıcalıklı
bir toplumsal katman yaratma
gayretkeşliği dikkat çekicidir. Gerçekten.
yasama meclisi üyelerinı kollayan
eklemelerıne karşın. geniş halk
kitlelerinin yararlanabileceği
özgürlükleri kırpma çabalan komisyon
metninin özüne sinmişti... Alt komisyon
metni. anayasa dili ve terminoloji
vönünden de olumsuzluklarla doluvdu:
Inayasanın 51, 53 ve 54. maddeleri için önerilen değişiklikle, işçiler yerine "çalışanlar"
getirilerek, kamu görevlilerine sendika özgürlüğü ve yasayla düzenleme kaydıyla
topîusözleşme ve grev hakkı tanınıyordu. Oysa, anayasa alt komisyonu ve komisyonu,
kamu görevlilerı ve emeklileri sendikalarını topîusözleşme ve grev hakkı dışında
tuttuktan Daşka, 51. maddeye eklediği uzun ve ayrıntılı bir ek fıkra ile bu sendikalarm
toplu görüşme yapabileceğini, ancak toplu görüşme tutanağının hukuksal
bağlayıcmğı olmayacağını belirtiyordu.
u
Yüz adet (!) millet\ekili". "faaliyetten
men-faalivetten alıkoyma" (aynı fıkrada).
"sürdürmekte ısrar eden",u
sair görev"
vb... Çok uzun ve ayrıntılı yazım.
değiştırilmesi öngörülen anayasa metnini
aratmayacak yoğunluktaydı.
Özetle. 301 milletvekilinin üzerinde
uzlaşmaya \arm15 oldukları 21
maddelik ortak mutabakat metni. yedi
üyeden oluşan anayasa alt komisyonu
tarafından bozulmuş. Anayasa
Komisyonu ise ilke olarak bunu
izlemiştir. Bövlece üç yılda oluşturulan
uzlaşma. üç ay geçmeden azınlığın gölgesi
ile zedelenmişrir. Şu sorulabılır:
Komisyon. neden çoğunluğun iradesini
hiçe saydı? Komisyon üyelerinin tümüne
yakınının ortak teklif metninde imzalan
bulunduğuna göre soru bir başka soruyla
yanıtlanabilir: Kendi iradesine saygı
duymayan kişilerden -nitelikli çoğunluk
da olsa- başkalarının iradesine saygı
beklenebilir mi? 21 maddelik değişiklik
önerıierinin çoğunu reddeden anayasa
alt komisyonu. büyük bir kısmını da
değiştirmiştir. Bunu yaparken. "Yerinde
değildir", "Uygun değildir". "Mümkün
değildir", "İİkemizin şartlanna uygun
düşmediği kanaatindedir", "Gerekli
görmüştür". "Tehlikeli görmektedir".
gibi ifadelerle tamamen öznel ve kişisel
yaklaşımlarını haklı göstermeye
çabalamışlardır. Hukukı gerekçe
oluşturmayan değinilen beyanların. bir
kurucu meclis tarafından bile
kullanılması olası değildir: karşısında
nitelikli yasama çoğunluğu bulunan bir
komisyon tarafından kullanılması ise
düşünülemez bile. Gerçekten. "katı
anayasa" niteliğine (m. 175) karşın. 1982
Anayasası'nı değiştirmek için gerekli oy
sayısı, 301 imzayia öneri aşamasında
sağlanmıştı. Teklif için üye tamsayısının
üçte birlik oranı (150 üye) yeterli iken.
önerinin kabulü için gereken beşte üçlük
nitelikli çoğunluğun daha baştan aşılmış
olması. "mutabakat metni"nin değerini
ortaya koymaktaydı.
Anayasa Komisyonu'na
yer yok
Bu yüksek sayı. cumhurbaşkanı
tarafından geri gönderilmeme
durumunda. anayasa değişikliğini
halkoyuna sunma zorunluluğunu da
ortadan kaldırmaktaydı. Değiştirme
güçlüğü. anayasayı katı kılan bir özellik:
ne ki. bu süreçte Anayasa Komisvonu yer
almıyordu. ona içtüzük bile özel bir yetki
vermemişti.
Kuşkusuz Anayasa Komisyonu. 301
Batı ve Kuzey Avrupa deyletleri, kamu
görevlileri sendikalarını kimi ayrık durumlar
saklı kalmak kaydıyla, toplu görüşmelerden
greve uzanan birçok naklardan
yararlandırmakta. Anayasalarını yenilerde
yapan, demokratik ve iktisadi açıdan
ülkemizde karşılaştırılabilir özellikler gösteren
Bulgaristan, Polonya, Portekiz, Romanya ve
Yunanistan anayasaları, topîusözleşme ve
grev haklarını açık olarak tanımaktadırlar.
parçalamada azınlığı "başanir (!) kıldı.
Komisyon bunu nasıl yapmıştı? Büyük
ölçüde "bilgi" çarpıtmalarıyla. Bu da.
"çağdaş anayasalarda kamu görevlilerine
ilişkin kuralİan" saptırma noktasında
odaklaşmakta idi.
Kırcanm yanıltma çabası
Gerçekten. Batı ve Kuzey Avrupa
devletlerı. kamu görevlıleri sendikalarını
kımi ayrık durumlar saklı kalmak
kaydıyla. toplu görüşmelerden greve
uzanan birçok haklardan
yararlandırmakta. Bunlar içerisinde
sadece birkaçında. yasalar öngörmemiş
olmakla birlikte. uygulamada kamu
görevlileri grev hakkını
kullanabilmektedirler. Bununla birlikte.
anayasalarını yenilerde yapan,
demokratik istikrar ve iktisadi açıdan
ülkemizde karşılaştırılabilir özellikler
gösteren Bulgaristan, Polonya, Portekiz.
Romanya ve Yunanistan anayasaları.
hatta KKTC Anayasası. toplu görüşme
veya sözleşme ve grev haklarını açık
olarak tanımaktadırlar.
Buna karşılık C. Kırca. pozitif
hukukunda grev hakkını tanımayan.
ancak bu kategoriyi çok sınırlı tutan veya
yasaklayıcı kuralın uygulamada aşıldığı
birkaç. ülkeyı, sadece. "kesin vasaklar
kategorisinde yer alanlar" şeklınde
göstererek. parlamento üyelerinı \e
kamuoyunu yanıltma yönündeki
çabalannı sürdürmüştü.
Anayasa alt komisyonu ve komisyon
raporlarında. kamu görevlilerinin
örgütlenme hakkına ilişkin gerçekleri
çarpıtan Kırca. bu tavrını Meclis Genel
Kurulu'nda ve gazete yazılarında da
sergiliyordu.
Çeviri tartışması
22 Haziran 1995 günü Meclis
kürsüsünden, memurlara örgütlenme
hakkını yasaklamaya gerekçe arayışında
Prof. M. Soysal'ı yanıtlarken C. Kırca:
"İşte, kitap burada Sayın Soysal:
akademik işler vapıvorsak, kitaplan <--''
okuyalım." şeklinde yanıtlar. Yıne 10'oc!
Soysal'a yönelik olarak. "Ben
Galatasaray Lisesi'nde tiyatro oy nadığım
zaman. elimdeki Fransızca metinleri
olduğu gibi okurdum. iimi tahrif
etmezdim. kitaplan tahrif etmezdim"
dıyor(Mıllıyet. 23.6.95)
Bu vesıleyle. "en büyük bilgin" olarak
nıteledıği Fransız sömürgeleri olan
Antilles \e Guayene Üniversitesi
Profesörü J. Zilİer'in "Administrati\es
comparees"adlı kitabmı ezberlemiş
olduğu izleniminı uyandıran sözcü Kırca.
tahrifat yapmadığını kanıtlamak için
sayfa ve paragraf sayısını vererek
iözcüğü sözcüğüne çe\ iri vaptığını
sav lıyor: "Belçika. Danimarka. Almanya
ve Pbrtekiz'de grev yapmak memurlar
için vasak olmaya devam edivor." (Yeni
Yüzyıl. 6.7.95). Ancak izleyen cümleyi
ihmal ediyor: "Bununla birlikte. bu
yasağın sadece dar anlamda
fbnksiyonerleri hedef aldığını hahıiamak
gerekir.") s. 428. prf. 777). Cevirdiği ilk
cümleyi göz önüne alarak Portekiz'de
grev yasağı bulunduğunu savlayan Kırca.
ayrım gözetmeksızın bütün çalışanlara
sendika özgürlüğünü tanıyan ve grev
hakkını güvence altına alıp lokavtı
yasaklayan Portekiz anayasasından (1976
Any.. m. 56. 58) habersizdir. Gerçekten
Portekiz'de bir yıl sonra yürürlüğe konan.
"Diritto â Gre^e" yasasının (Lei no.
65 77 de 26 de Agosto), "Kamu
fonksiyonunda grev hakkının
kullanıiması güvence altına alınmıştır"
hükmü karşısında. herhangi bir tartışma
yapılmasına gerek bulunmamaktaydı. Ne
var ki. bızim sözcü gibi. kendisinden
eksik çev iri yaptığı "en büyük
bilginir
nin. ne Portekiz anayasasından ne
de adı geçen grev yasasından haben
bulunmaktadır. Dahası. J. Ziller'in
kitabının ilgıli bölümünde Portekiz
hukuku üzerine herhangi bir kaynağa
bileyollama vapılmış değildir...
"Anayasa değişikliği tekliflerini görüşmek
ve komisyon genel kuruluna rapor
vermek üzere, yedi üyeli bir alt komisyon
kurulmasını ve bu alt komisyonun üç
üyesinin DYP, iki üyesinin ANAP. bir
üvesinin SHP ve bir üyesinin Refah
Partili Komisvon üveleri arasından
seçilmesini arz ve teklif ederim." Bu
önergenin sahibı C. Kırca'nın alt
komisyonu kurdurma nedenini anlamak
zor olmasa gerek.
ımzalı teklıfı. Meclis genel kurulunda
görüşülmeden önce. teknik açıdan kimi
rötuşlar yaparak olgunlaştırabilirdı. .
Anayasa yazım ilkelerine uygun olarak
kimi ekleme ve çıkarmalarla, usııle
ilişkin hükümlerin konmasıyla önerinin
yeniden redaksiyonu. komisyon yetkisi
içerisinde sayılmalıydı. Buna karşılık.
ortak öneri paketini amaç. içerik ve
biçim yönünden tamamen
başkalaştırması, yetki alanı dışındaydı.
Bu bakımdan, anayasa alt komisyonu
başkanı ve komisyon sözcüsü Coşkun
Kırca'nın. "Cumhurbaşkanının geri
gönderme yetkisi bulunduğuna göre.
neden komisyon değiştirme yetkisine
sahip olmasın" sözlerı. anayasal
cehaletin ifadesi değil idiyse. "anavasal
darbe" iradesi olarak vorumlanabilirdi
sadece. (Nitekim. Anayasa Komisyon
Başkanvekili S. Oktav bile, karşı oy
yazısında komisyonun yetkisizliğini
vurgulamıştır.) Sonuç olarak. Anayasa
Komisvonu'nun ortak öneriyi bambaşka
bir metne dönüştürmesi ve bunu
hukuksal dayanaktan yoksun
gerekçelerle açıklama çabalan, TBMM
Genel Kurulu'nda ilk tur görüşmeleri
çıkmaza sokmuş; sadece 7 madde 270'in
üzerinde oy alabilmiştir. L'sulde
saptırma, çoğunluğun siyasal iradesini
Yarın: örgütlenme ve katılım
hakları
ÇALIŞANLARIN SORLLARI / SORUNLARI YILIVIAZ ŞİPAL
'1974 yılında eıııekli olduın'
Soru: Bir ilçe lisesinde nıatematik öğretmeni iken, 25 yıl 5 ay hizmet-
ten sonra 1974 yılında emekli oldum. Halen, 1. derece 3. kade-
meden emekli maaşı almaktay ım. Oy sa, v ükseköğrenim yap-
mış ve 25 >ıl hizmet etmiş tüm öğretmenier 1. derece 4. kade-
meden emekli maaşı almaktalar. Öğretmenlik yaptığım süre
içinde disiplin cezaları dahil ceza almadım.l. İntibaklar vapı-
lırken benim durumumun tespitinde bir yanlışlık söz konusu
olabilir mi?2. Nânlışlık düzeltilirse 1. derece 3. kademe ile 1.
derece 4. kademe arasındaki fark için gerive doğm kaç yıllık
ödeme vapılması gerekir?3. Bütün bunlardan sonra 1. derece
4. kademeden elime kaç lira emekli maaşı geçmesi gerekiyor?
H.G.
YAN1T: 1) Bu sorunuzun yanıtı, siz emekli olduktan 5 yıl sonra yü-
rürlüğe giren. (1 Mart 1979) 2182 sayılı yasada verilmiştir.
Bu yasa uyannca 657 Sayılı Dev let Memurları Yasası kapsamında
görev yapanlann. "kazamlmış hak aylıklan bir defaya mahsus olmak
üzere öğrenim dummlarına bakılmaksızın ve kadro koşulu arannıak-
sızın bir üstderecenin aynı kademesine" getirilmiş ve alt derecede bu-
lundukları kademede geçen süre. üst derecedeki kademede geçmiş sa-
yılmıştır.
Yasanın. I Mart 1978'den önce "bağlanmış olan emekli, adimalul-
lük, vazife malullüğii ile dul ve yetim aylıklan hakkında da" uygulan-
ması öngörülmüştür.
2181 sayılı yasanın tartışmaya ve yoruma yer bırakmayan bu hü-
kümleri uyannca. emekli aylığınızın 1 Mart 1978"den geçerli olarak
1. derece 4. kademeye getirilmesi gerekirdi.
2) T. C. Emekli Sandığı Yasası'nın 116. maddesinde "zamanaşımı"
beş yıl ile sınırlandınlmıştır. Emekli. dul ve yetimlerin Emekli Sandı-
ğı'ndan alacaklan yönünden de sandığın 5 yıllık zamanaşımma uy-
ması gerektiği. Danıştay 3. Dairenın bir kararında vurgulanmıştır.
(**)"(.„) bu kişilerin Sandık'tan olan alacaklan için 5434 savılı ka-
nunun 116'ncı maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımma denk bir
süre ile bağlı bulunmasının hak ve nasafet (haklılık) ilkeleri gereği ol-
duğu (...)"
(Danış.tay3.Daire 12.11.1982gün. 1982 5340 Esas. 1982/2895 Ka-
rar). 3. 1. derece 4. kademeden emekli olan bir öğretmenin. 25 yıl 5
ay hizmetten sonra aldığı emekli aylığı 28 milyon^63 bin 917 liradır.
(* *) Kaynak: Emrullah Damar. Emekli Sandığı Me\ zuatı -1987. say fa: 3 75.
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Avcıoğlu Unutulmaz... ;
Doğan Avcıoğlu nu. Büyükada'nın tepesindeki
mezarlığa gömdüğümüzden bu yana 13 yıl geçmiş.'
Dün gibi.
Ölümlerin üzerinden yıllar ne de çabuk geçiyor.:
Doğan Avcıoğlu'nu CHP Araştırma Bürosu'nda
tanıdım. Büro, Karanfil Sokağı'ndaydı, benim ev
de. Ya sabah gelirken ya akşam dönerken karşıla-^
şırdık. ismet Paşa, genç yeteneklerden bir büra
kurdurmuştu. Belleğimde kalana göre Avcıoğlu,;
Mümtaz Soysal, Coşkun Kırca, Turan Güneş,
Besim Üstünel, daha birçok yetenekli genç bura-
da çalışırlar, düşünce üretirlerdi. '•
Metin Toker hapse girince Akis dergisini yönet-^
mek Doğan Avcıoğlu'na kalmıştı. Iç politikayı Do-Î
ğan'la birlikte yazıyorduk. İşte Doğan'ı burada ta-!
nıdım. Doğan, Hamdi'ye iç politikayı yazmamıl
önermişti. •
Yazar mıydım? {
Yazardım. |
Bu ortak çalışmayı Metin hapısten çıkana değin.
yürüttüm. Çoğu kimse bilmez. 5
Doğan; pırıl pınl, erişilemez bilgeydi. j
Doğan, Bursalıydı. Fransa'da siyasal bilimler vek
ekonomi okumuştu. Yurda dönünce bir süre Orta-;
doğu Amme Enstitüsü'nde asistan olmuştu. Akis,|
Kim gibi dergilerde çalışmıştı. »
27 Mayıs'tan sonra toplanan Kurucu Meclis'e ka-j
tıldı. Anayasa Komisyonu'nda görev aldı. ı
Asıl yıldızı, Yön ve Devrim dergisinde parladı.'
"Türkiye'nin Düzeni" erişilmez yapıtıdır.
Cemal Reşit Eyüpoğlu, Naim Tirali gibi arka-
daşlarıyla günlük Vatan gazetesı denemesıne gir-;
diyse de başarı sağlayamadı. Yön dergisi bildirisi.
için on binlerce imza topladı. Bu imzaların verdiği
cesaretle Yön dergisini yayımladı. Derginin son say-;
fasında da Fethi Naci ile haftalık köşe yazıları yaz-'
dık.
Doğan Avcıoğlu, unutulmaz bir devrimciydi. Han-
gi suya eğilse bir kucak devrimle dönerdi. Kema-!
list bir devrimciydi. Devrimin militarist (Kemalist) bir'.
güçle gerçekleşeceğine inanırdı. 12 Mart hareketij
böyle bir atılımın habercisi oldu, yarıda kaldı. İ
"Türkiye'nin Düzeni" bir devrim el kıtabı sayılır-J
dı. Türkiye'nin geleceği bu kitaptaki önerilere ve'
araştırmalara ışık tutuyordu. Gerçek bu araştırma-;
lardan çıkacaktı. ;
Son zamanlarda köşesine çekilmiş "Türklerin Ta-\
rihi" ni yazıyordu. Altı cildi yazılmış kitabın arkası ge-,
lecekti ki aziz Doğan Avcıoğlu kansere yenik düş-'
tü
- İ
Doğan Avcıoğlu'nun belirlediği devrim yolu açık.-
kesin, aydınlıktı. Su katılmadık bir devrimci olduğu
belliydi. Partiler içinde olsun, partiler dışında olsun-
yadsınmaz birsolcuydu. Bugün ortalıkta görünen.
dağınık solu derleyici ve toparlayıcı olabilirdi. '
Bir gün bana dedi ki: "Milliyetçiliği bunlann (sağ-i
cıların) elinden almalıyız. Böylece ellerinde bir şey>
kalmasın." •
Dediğini yaptı; Nâzım Hikmet'in "Dört nala ge-î
lip Uzak Asya'dan" şiiriyle başladı. Kuvayı Milliye*
destanıyla akımı sürdürdü. Yıllar sonra Alparslan
Türkeş bile Uzak Asya şiirini alantarda okudu, ;
O güne kadar yasak olan Nâzım'ın şiirleri dergi-j
lere kitaplara girdi. Yasaklanmaktan kurtuldu. ;
Nâzım'ın şiirleri unutulmazdı, ama Doğan'ın eliy-j
le. Doğan da unutulmazdı. Bugün sevgiyle anı-|
yoruz... Büyükada'nın tepesinde rahat uyu!..
B U L M A C A SEDAT i:4g.4i:4.V
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN S.AĞA:
1/lbniSina'va Ba-
tı dıllerındeverilen
ad. 2/Taşları yont-
mak için kullanı-
lan dışli çekiç... 3
Krıpton elemen-
tinin simgesi.3/ll-
kel benlik... ltal-
ya'da bir kent. 4/
Son zamanlarda
Karadeniz kıyıla-
rımızda da üretıl-
meye başlanmış 8
eti lezzetli bir ba- g
lık... Arnavut-
luk'un para birimi. 5/ De-
rinlığin bittiği yer. 6/ Öz-
gün. 7/ Düzyazı... Doğu
Anadoluda bir dağ ve ge-
çit. 8/ Bir tür kısa hırka. 9/
Antalya'nın bir ılçesi...
"Doğar mıdelerden
nur topu ihtilaller" (Faruk
NafizÇamhbel).
YUK.\RIDAN AŞAĞIYA:
1/ Lokanta. gazino gibi
yerlerde ödenecek tutar ya
da bu tutan gösteren he-
saplar pusulası. 2/ Bezik gibi kımi oyunlarda ortava konan ;
parayı iki mısline çıkarma .. Iskambildeki dört işaretten her '
birine verılen ad. 3/L'ğraş... Kaş ılçesi açıklanndaki Yunan 1
adası. 4/ Kemal Bilbasar'ın bir romanı... Kadınların bluz '
üzerine giydikleri yelek. 5/ Gıysilerde sırtı örten büyük ve '
devrik yaka. 6/ Afrika'da bir ırmak... Küçük mağara... Biz- •
mutun simgesi. 7/Güney Amerika'da yaşayan veyünüdo- •
kumacılıkta kullanıian bir havvan. 8/ Ergenlik sıvılçesi... i
Küme. yığın. 9/ Itırlı bir bitki... Evde boba yenne kullanı-;
lan toprak ya da tuğladan vapılmış ocak. <
MALATYA 1. ASLİYE HUKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 19% 79
Dav acı Selma Parlak tarafından Hüseyin Parlak aleyhine açı-
lan nafaka davasında:
Adına çıkarılan davetiye tebliğ edilemeyip zabıtaca da yap-
tınlan lahkikata rağmen \ine de adre5İ tespit odılcmcvendava-
lı Celal oglu Hü^eyın Parlakın adına bu deta üanen tebhg va-
pılmasına karar verildiaınden. bu davalının duru^ma tarihı
30 I. |W7 günü .saat 09.00'da mahkememızde bızzat hazır bu-
lunması veya kendısini bırvekille lemsil ettınncsı. aksı takdir-
de vokluğunda karar \enlecegi da\etıye verıne geçmek üzere
ilanolunur. Basin. 123591
SlİRT K4DASTRO IVUHKEMESİ'NDEN
Esa>No. 1984 v;
Da\acı.Hazine \ekilı A\. Işıl Pekel tarafından davalılarölü
Seyfettin Özçelık mırascılan ile \s alevhine açılan tespıte ıti-
raz davasının mahkememizde yapılan açık yargılamalan so-
nunda. 8.10.1996 tarihve 1996 33 sayılı karan ıledavanın kıs-
men kabulüne. kısmen reddine karar \ erilmii olup.bu karar. da-
\acı Hazine\ekili A\. l$ıl Pekel tarafından 25.11.1996 tarihin-
de temyiz edılmiştir.
Da\acılardan Şekernas Ûzçelik. Ümran Özçejik. Caize Öz-
çelik, Cemile Özçelik. Halinıe Özçeli.k. Ahmet Özçelık. Habı-
be Özçelik. Halit Özçelik. Hıkmet Özçelık. Hanife Özçelik.
Edıp Özçelik. Nureen Özçelık. Çemalettın Özçelik. Kadn Öz-
çelık. Kadrıve Özçelik. Fatnıa Özçelık. Mehmet Özçelik. Mu-
sa oğlu Necmo. Abdullah oğlu Salıh. Fenah oglu Abdülaziz. Fet-
tah oglu Kadri'ye TeblıgarKanunu'nım 2Srmaddesı uyarınea
temyiz dilekçesının yayın tarıhıni takip eden 10 günlük süre-
den »onra tebliö yerine aeçnıek üzere ılan olunur.
"BaMn: 123X71
Nüfus kâğıdımı. sigorta kartımı. sendika kartımı ve
kızım Azize Giirenç'in nüfus kâğıdını kaybettim.
Hükümsüzdür.
HCSE)/\GCRE\Ç