Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10ARAUK1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Dünya Ticaret Örgütü'nün
gelecek için planları
Dünya bakanlan 2000 yılına kadar ABD'nin bilgi teknolojisine
gûmrüklerin sıfırlanması önerisini görüşüyortar.
Enformasyon \ {JI
teknolojisi J - ü l
\'- (Vurya Karetı- 7 4 3
ıuu518
50
Yanileticifer
(DOnya tıcaretı-
mılyarS)
145
>00
1999 1990 1995 2000
Kişisel bilgisayarlar
(Dünya tıcaretı-mJyarSl
J4.8
1996 1997 1998
APP ; =
Başbakan Erbakan'm geri çevirdiği AB davetine Çiller'in katılımı da belirsiz
Gümrük birliğine Dublin gölgesi
SEDA OĞLZ
Başbakan .Necmettin Erbakan'ın,
Avrupa Birliği trlanda dönem baş-
kanlığının 14 aralık cumanesi günü
verilecek Dublin zirvesi akşam ye-
meği davetinı geri çevirmesinden son-
ra. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller'in de söz ko-
nusu yemeğe katılıp katılmayacağı
henüz netlik kazanmadı. AB üyesi
ülkeler dışında, AB üyesi olmayan
ülkelerin de devlet ve hükümet b'aş-
kanlan düzeyinde temsil edileceği ve
önümüzdeki dönem Avrupa Birliği
polıtıkalarının ele alınacağı çalışma
yemeğine Erbakan'ın katılmaması
ilişkilerin ısınması açısından "kaçan
fırsat" olarak yorumlanırken Çil-
ler'in karılmamasınm ise •'soğuk duş"
etkisi yaratacağı ifade ediliyor.
Gümrük Birliği'ningerçekleştiril-
nıesine ragmen RJEFAHYOL hüküme-
tı dönemınde zayıflayan Avrupa Bir-
liği'yle ilişkiler, Dublin zirvesinin
• Daha önce Türkiye'nin Tansu
Çiller ve Mesut Yılmaz döneminde
başbakan düzeyinde temsil edildiği
Avrupa Birliği zirve yemeğine. îslam
birliği ile uğraşan Başbakan Necmettin
Erbakan'm katılmayacağını
açıklamasının ardından. programı
netleşmeyen Dışişleri Bakanı Çiller'in
de katılmaması halinde gümrük birliği
sürecinin daha da soğuyacağı
kaydediliyor.
AB üyesi olmayan ülkeleri de içine
alan çalışma yemeğine. Türkiye"nin
başbakan \eya başbakan yardımcısı.
dışişleri bakanı düzeyinde katılımının
sağlanmaması durumunda iyice ger-
ginleşecek.
Bu yılın haziran ayındakı AB dö-
nem başkanı italya'nın e\' sahiplığin-
de düzenlenen Floransa'daki çalışma
yemeğine dönemin Başbakanı Me-
sut Yılmaz'ın katıldıeını. daha önce
de Türkıye Başbakanı olarak Tansu
Çiller'in yer aldığını kaydeden Baş-
bakanlık eski AB nezdindeki büyü-
kelçi.Türkiye-Avrupa Birliği Derne-
ği Başkanı Ali Tigrel "Keşke, Baş-
bakan bu davete katılmış olsaydı.
AB hükümet başkanlan düzeyinde
geniş tenıaslarda bulunma imkânı
elde edebilecekti. Çünkü bu orga-
nizas\onun muhatabı Türki>e Baş-
bakamdır. Başbakan'm \erineTan-
su Çiller'in katılmayacağını düşün-
müyorum. Dublin çalışma yeme-
ğinde gümrük biriiğinin sağlıklı bir
yapıya oturtulması için AB'y le olan
sorunlarımı/ın çözümünde diyalog
>olu açılmış ulacaktır. 30 Ekinı 1995
tarihinden beri askıda kalan AB
OrtakJık Konseyi toplantısının ya-
pılması. mali yardımlar gibi sorun-
İar varken, Başbakan'ın Dublin'e
girmemesi ikili ilişkilerde kaçmlan
bir fırsattır" dedı.
Türk özel sektörünün AB'yle iliş-
kiferini yürüten Iktisadi Kalkınma
Vakfi'nın Genel Sekreteri EmreGö-
nen, Erbakan'ın Avrupa ülkeleri hü-
kümet başkanlarıylaDublin'debira-
raya gelmesinin AB'yle ilişkilerde
çok olumlu bir adım olacaöını belir-
terek "Sorun AB'yi benimsemek
ve>a benimsememek değildir.
AB'yle sorunların giderilmeşi için
diyalog fırsatı değerlendirilmelidir.
Çünkü. sorunlar ancak diyalogla
çö/ülür" dive konuştu.
Atina'da başlayan İş Konseyi toplantılannda temkinli yakınlaşma süreci başladı
Yunanistan'la ekonomik barış arayışı
WT0 BAKANLAR TOPLAINTISI
Küreselleşme
içîn ABD baskısı
SİNGAPt R (AA) - Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Dün-
ya Ticaret Örgütü'nün (WT0) ilk kez yapılan Bakanlar
Toplamısı. Singapur'da başladı. Türkıye">i Deviet Baka-
nı Ayfer Yılmaz'ın temsil ettiği toplantıda. ABD. Asya ül-
kelerinı finansal serbesti ve telekomünikasyonda global-
feşmeve ıkna etmeye çalışıyor. Singapur Başbakanı Goh
Chok Tong. toplantıda. enformasyon teknolojisi konu-
sunda bir anlaşma sağlanacak olsa da. enformasyon tek-
nolojisi hizmetie-
Dünya ticareti
yavaşladı
SİNGAPl R (AA) - Türkiye'nin
de üyesi bulunduğu Dünya Ticaret
Örgütü (\\ TO). uluslararası ticaret-
teki büyüme hızının. I996'da büyük
ölçüdeyavaşladığını bildirdi. VVTO
üyesi ülkelerin Sıngapur'dakı ticaret
bakanlan toplantısında açıklanan ra-
pora göre. 1995'te dünya ekonomi-
si büyüme hızının üç katı düzeyin-
de artış kaydeden global ticaret hac-
mindekı artış hızı. Î996'da yüzde 5'te
kalacak. Raporda şöyle denildi:
"l luslararası ticarettekiya\aş-
lama, öngörülenden daha hızlı.
Ancak, Batı \\ rupa'da ekunomik
faali>etlerin canlanmasıvla.
1997'de global ticaret yeniden iv-
me kazanacak."
rinin serbestleş-
tinlmesinde2000
yılının nihai tarih
olarak konulama-
yacağınısöyledi.
ABDheyetine
başkanlık eden
Charlene Bars-
hefsky ise. tele-
fon. enformasyon
teknolojisi vema-
Iı hizmetler ala-
nında global an-
laşmalar ımza-
lanmasını önerdi.
Barshefsky, bu
alanlann serbest
rekabete açılma-
sinın global bir
ekonominin inşa-
asındaönemlibir
adımolup, herke-
sefaydalarsağla-
yacağını söyledi.
ABD. bilgisayarlar. yarı-ıletkenler. bilgisayar yazılımlan
\e telekomünikasyon ekipmanlannda gümrük tarifelerinin
2000 yılında kaldınlmasını isterken. çoğunluğu Güney-
doğu Asya'dakılerden oluşan yoksul ülkeler. bu tarifele-
rin 2000 yılında kaldınlmasına karşı çıkıyorlar. A\rupa
ülkelennin çoğu da. ABD'nin öneri paketındeki bazı ürün-
lerin serbestleştırme kapsamında yer almasından mem-
nun değiller.
Bu arada. ABD'nın hâkimiyetindeki telefon hizmetleri
ve enformasyon teknolojisi ürünlen ticaretinın yıllık hae-
mi 1 tnlyon dolara. bankacılık. menkul kıymetler alım-
satımı \e sigortacılık ışlemlerinin döviz cinsinden gün-
lük hacmi 1.2 trilyon dolara. uluslararasi borçlanma işlem-
lerinin hacmi de 4.6 trilyon dolara ulaşıyor.
MURAT İLEM
ATİN'A - Türkiye ıle Yunanistan
arasında süren gerginliği. ekono-
mik girişimler ile yumuşatmayı
amaçlayan Türk-Yunan İş Konse-
yi'nin Atina'daki toplantılan dün
başladı. Türkiye'nin son yıllardaki
ekonomik amaçlı en büyük ışadam-
lan topluluğunun katılımı ile ger-
çekleştirilen toplantılara. \unanis-
tan'dan ikinci sınıf işadamlannın
katılması dikkat çekti. Atina'daki
ılk gün toplantılannı değerlendi-
ren. Türk ve Yunanlı işadamlan.
iki ülke ilişkileri yönünden böyle
toplantılann devam etmesi gere-
ğindensözettilervesiyasiilişkiler-
deki olumsuzluğun. ekonomiye yan-
sımaması gerektiğini belirttiler.
Toplantının açılışında konuşan
Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı
Rahmi Koç, Atina 'daki ilk kez böy-
lesine güçlü işadamlan heyetinin
bulunduğuna dikkat çekti. Koç, Tür-
kive ile Yunanistan arasında halen
400 milyon dolar düzeyinde bu'u-
nan ekonomik alışverişin çok dü-
şük olduğunu belirterek bu rakam-
lann hızla yükseltilmesi gerektiği-
ni ıfade ettı.
Toplantının ilk gününde. İSO
Başkanı Hüsamettin kavi. TÜSİ-
AD Başkanı Halis Komili, IKV
Başkanı Meral Gezgin Eriş. Türk-
Yunan İş Konseyi Başkan Yar-
dımcısı Şarık Tara, Nihat Gök-
yiğit, Prof. Dr. Aydın Müderri-
soğlu, Cemil Ba> kal, Eşref Cer-
rahoğlu, Adil Ğöksu \e Çelik
Kurdoğlu birer konuşma yaptı-
lar. Yunan heyetinden ise. Atina
Sanayii ve Ticaret Odası Başkanı
Yanis Papathanasiu, Yunan Sa-
nayiciler Federasyonu Başkanı Ya-
son Stratos ve Yunan Ihracatçı-
lar Birliği Başkanı Hristina Sake-
laridis konuştular.
Söz alan Yunanistan Ticaret ve
Sanayii Odası Başkanı. Yunanis-
tan lhracatçılar Derneği Başkanı.
Atina Ticaret Sanayi Odası baş-
kanlandostluk ve ekonomik ilişki-
ler yolunda bol temennili konuş-
malaryaptılar. Yunanlı konuşmacı-
lar. siyasi olumsuzluğa rağmen.
ekonomik alanda diyalog önerir-
ken Türk-Yunan ilişkilerinde 24 sa-
at içinde bir gelişme beklenmeme-
si gerektiğinin de altını çizdiler ve
ılişkılerde karşılıklı güvenin tesis
edılmesı gerektiğini belirttiler.
Türk ve Yunanlı basın patronla-
nnın bir araya gelerek yiyecekleri
vemek ise Yunanlı patronlar tara-
fından kendileri hakkında kötü dü-
şünülür gerekçesi ile yapılamadı.
Toplantının ilk oturumunu değer-
lendiren işadamı Şank Tara, Yu-
nanistan Başbakanı Kostas Simi-
tis'in aklı başında bir politikacı ol-
duğunu belirterek "Tmutediyorum
ki Simhis.dostluğu ara>acaktır.>»k-
sa iki ülkenin düşmanlığa tahammü-
lü>»ktur'" dedi. Bugüne kadarkı ı> ı
niyet konuşmalannın artık dışına
çıkması gerektiğini belirten işada-
mı Selinı EgelL "Bizim işadamı ola-
rak ülkemizde bizleri idare eden in-
sanlara bazı nıesajlarvvrmem'uge-
rekir" dedi. >'unanistan'da. basın
ve hükümetin Türkiye ile iş yapmak
isteyen işadamlanna iyi gözle bak-
mıyorlar görüşünün. Türkiye tara-
fında da geçerli olduğunu belirten
Egeli. "Türk Dışişleri Bakanbğı'nda-
ki Yunanistan masasında da a\nı
olunısıı/ görüşler hâkimdir, karşı-
hklılık ilkesi burada da gecerlidir"
şeklinde konuştu.
Rahmi Koç. Türkiye ile Vunanistan ara-
sında 400 mihon dolar olan ekonomik
alışverişin çok düşük olduğunu belirtti.
EKİMDE ÜRETİM YÜZDE 15.5 ARTTI
Sanayide canlanma _
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sanayi üretimi bu yılın on
ayında yüzde 5.5, ekim ayında
ise yüzde 15.5 oranında artış gös-
terdi. Toplam sanayi üretimi ge-
çen yılın 10 ayında yüzde 7.6,
ekim ayında ise yüzde 2.2 oranuı-
da artmıştı.
DlE'den yapılan açıklamaya
göre. on ayda sektörel bazda üre-
tim artışı ise imalat sanayiinde
v üzde 5.9, eneıji sektöründe yüz-
de 10.5. maden sektöründe ise
yüzde 7.8 oldu.
On a> da imalat sanayii alt sek-
törlerinde ise en yüksek üretim
artışı >üzde 19.9 ile makina sa-
nayiinde gerçekleşirken. bunu
yüzde 13.5 ile metal ana sana-
yii, yüzde 6.8 ile gıda sanayii,
yüzde 5.5 ile mensucat sanayii
ve yüzde 5 ile taş toprağa daya-
lıürünlersanayii izledi. Buna kar-
şılık üretim kâğıt ve basım sana-
yiinde yüzde 25.9. kimya sana-
yinde yüzde 0.8 geriledi.
Ekim ayında sanayide üretim
artışı ortalama yüzde 15.5'i bu-
lurken. sektörel bazda üretim,
imalat sanayiinde yüzde 15.5,
madencilik sektörü yüzde 24.5
oranında. eneıji sektöründe de
yüzde 12.6 oranında artış gös-
terdi.
İZİNLER 11 AYDA ÜÇTE BİR AZALDI
Yabancı sermaye geriledi
Ekonomi Ser\isi - REFAHYOL hü-
kümetinin kurulmasının ardından da-
ha da belirginleşen yabancı sermaye-
deki tedirginlik sürüyor. Kasım ayın-
da yabancı sermaye giriş izinleri bir ön-
ceki yılın aynı avına göre yüzde 64.3
gerileyerek. 54 milyon dolara düştü. Ya-
bancı sermaye 11 ayda da üçte birora-
nındaazaidı.
Yabancı Sermaye Genel Müdürlü-
ğü'nden veriien bilgiye göre, ocak-ka-
sım dönemi itibanyla gıriş izni veri-
ien yabancı sermaye miktan yüzde 35.2
gerileyerek, 1 milyar 206 milyon do-
lara indi.
Geçen yıl kasımda 151 milyon do-
lar, ocak-kasım döneminde ise I mil-
yar 857 milyon dolarlık yabancı ser-
mayeye giriş izni verilmişti.
Verilere göre. kasımda izin verilen
yabancı sermayenin 11 milyon dola-
rı yeni. 13 milyon dolan te\sii. 8 mil-
yon dolan da portföy yatınmlan amaç-
lı oldu. Sermaye arttırımı amacıy la da
22 milyon dolarlık yabancı sermaye-
ye giriş izni verildi. Kasımda giriş iz-
ni veriien yabancı sermayenin 41.7
milyon dolan imalat, 11.7 milyon do-
lan hizmetler. kalanı da tarım sektö-
ründe faaliyetgösterecek. Kasımda
en fazla sermaye girişi ise 21 milyon
dolar ile Hollanda. 12 milyon dolar
ile ABD. 5 milyon dolar ıle Almanya,
4 milyon dolar ile Fransa'dan oldu.
YKVİDE1V DEĞERLEME ORANLAR1 BELİRLENDİ
Taşıt vergileri el yakacak
ANKARA (ANKA) - Taşıt
almak isteyenler ile satın al-
dıklan taşıtlann devrini üzer-
lerine almamış olanların y ıl-
başından itibaren anacak ver-
giler nedeniyle elini çabuk
tutması gerekiyor.
Ta^ıt alım vergileri. her
iakvimyılında. birönce-
ki yıl için belırlenen ye-
niden değerleme oranı
kadar arttırılıyor \en\-
den değerleme oranı her yıl
toptan eşya fiyatlarındaki
ekim sonu ıtıbany la on iki ay-
lık ortaiama artış olarak esas
alınıyor. Maliye Bakanlığı.
bu yılkı yeniden değerleme
oranını. bu yöntemle belirle-
yerek yüzde 72.8 olarak ilan
^tti. Yeni taşıt alım vergileri.
1997 y ılbaşından itibaren ge-
çerli olacak. Ancak Bakanlar
Kurulu'nun vergileri yeniden
değerleme oranı nın y üzde 50
fazlası ya da y üzde 50 ajağı-
sı oranında arttırma yetkisi
de bulunuyor. Bakanlar Ku-
ruluyetkisinikullanırsa. yüz-
de 72.8'lik oran yerine yüz-
de 39.1-109.2 arasında' bir
oran uygulanabilecek.
Yeniden değerleme oranın-
da yapıtacak arttırımla bir y a-
§ın altında bulunan 950 kilo
ve daha düşük ağırlıktaki oto-
mobillerin 39 milyon 580 bin
jira olan taşıt alım vergisi. yıl-
başından itibaren 68 milyon
YENİ GİRİŞİMCİLERE ALTERNATİF FİNANSMAN YOLLARI
Tatil yörelerinde
Mercedes'ten 'süper' mini
Ekonomi Servisi - Mercedes Benz bu jüzjıhn en iljpnç
otomobillerinden biri olan A Sınıfi'nm ilk resmi fotoğ-
raflannı sundu. 3.60 nıetre uzunluğundaki A Sınıfi.
Mercedes'e özgö tüm güvenlik konfbr ve çevre uvumu
öğelerini sunuyor. Bu özellüderiyle aynı ölçülcrdeki di-
ğer otomobillerden aynlan A Sınıfı, çok yönJö kuilanıtn
olanakian ve geniş iç hacmivle yepveni bir araç katego-
risi oluşturuvor. A Sımfi'nın yeni geliştirilen ve "sand-
viç™ yapısı olarak tanımlanan motor. vites kutusu, aks
ve yakıt deposu yerleştirme dii/eni sayesinde önden
çarpmalarda aracın altina kayarak yolcu kabinini ko-
ruvor. A Sınıfi'nın fivatı 25-30 bin nıark olacak.
390 bin lirayaçıkacak. Taşıt
alım vergisi. otomobıhn yaşı
büyüdükçe azalıyor. Vergi, 4-
5 yaş grubundaki otomobil-
de0-l yaşgrubundakininya-
rısı düzeyine iniyor.
Ağırlık ve yaşa göre belir-
lenen taşıt alım vergileri. bi-
rinci derecede lüks otomobil-
Renault üretime
yeniden başladı
BL RSA (AA) - Türkiye'nin en büyük ikinci otomobil
fabrikası durumundaki Öyak Renault Otomobil Fabrıka-
sı'nda üretime dün sabah yeniden başlandı.
Yekililer, Fransa'dakı kamyoncu grevi yüzünden Türki-.
ye'ye yedek parça getirilemediğini ve bu nedenle 5 aralık-
ta üretime ara verıîdığini hatırlattılar. Bu süre ıçınde ışçi-
lerin zorunlu izne çıkanldığını belirten yetkıliler. fabrika-
da halentek vardiya ıle günde 320 otomobil üretildığini kay-
dettiler. Oy ak Renault'nn piy asadaki durgunluktan etkilen-
rtıekle birhkte, ışçi çıkarmayı ise planlamadığı bıldirildi.
lerde. tarifedekı miktarın üç
katı. ikinci derecede lüksler-
de iki katı. üçüncü derecede
lüks otomobillerde iseyüzde
50 olarak uygulanıyor.
Bakanlar Kurulu yetkisini
kullannıazsa. Maliye Bakan-
lığı. Vergi Usul Kanunu uya-
rınca motorlu taşıt vergileri-
nı de 1996y!İı için belirlenen
yeniden değerleme oranı ka-
dar arttırarak yılbaşından ge-
çerli olmak üzere ilan edecek.
1-6 yaş arasındaki 950 ve
daha düşük ağırlıktaki oto-
mobillerin motorlu taşıt ver-
gisi 4 milyon 340 bin liradan
7*milyon 490 bin liraya çıka-
cak. Vergi lüks otomobiller-
de üç katına kadar çıkıyor. 7-
15 yaş arasındaki otomobiller-
de ise 0-6 yaş grubundakile-
rin ağırlıgına ve lüks olup ol-
mayışına göre belirlenen mo-
torlu taşıt vergilerinin yarısı
uygulanıyor.
MUSIAD'm manipülatörlere
borsa atagı savaş actı
Petrol Ofisi'nde ovun bitmediParanıza yön veren dergi
TREND
HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
IŞÇİNİN EVREMNDEN
ŞLKRAN SONER
İkiFilm
Sadece bir rastlantı, iki film birden birbirinden il-
gisiz gibi görünen senaryoları ile iki ayn toplum ve
kültürde sevgisiz, acımasız birçarkın insanları silin-
dir gibi ezmesini anlatıyor.
"Sleepers" dünyayı ezen ABD'de yaşamın zoıiu
olduğu bir kent sokağındaki gençlerin, insanların
yokedilişini, "Eşkıya"Türkiye'den sevginin engüç-
lülerinin bile çarpık bir çarkın içinde insanları kurtar-
maya yetmediğini, çarpıcı sahnelerle sergiliyorlar.
Her ikisinden de biraz çarpılmış, biraz da isyan
halinde çıktım. Kötülüğün, sevgisizliğin kazanması-
nı kader, kaçınılmaz gören sonlannı, katı gerçekçi-
lik yanında biraz da sanatçı duyarlılığı ve karamsar-
lığı olarak görmek istedim.
"Eşkıya"y\ birlikte izlediğım yazar, sanatçı arka-
daşım, benim, filmlerdeki boyutlan ileacımasızlığın,
vahşetin, kötülüğün bir kader olmadığı, sonunda in-
sanhğın kazanacağı yolundaki yıkılmaz inancımı kır-
mak istercesine, birkaç gün önce yaşadığı birolayı
aktardı:
Yanında genç bir adam, genç bir kadını (sevgili-
sini) fena halde dövmüş. Kızı kaçırarak ancak ağır
yaralanmaktan kurtarmışlar. Ama sonra aslında kı-
zın o dayağı hak ertiğini öğrenmiş. Genç adam kı-
sa bir süre önce çok ilerlemiş bir kanser hastalığı ile
karşı karşıya olduğunu. hiçbir tedavi göremeyece-
ğini, ancak aylarla sayılı ömrünün olduğunu öğren-
miş. Genç, yakışıklı, iyi eğitim görmüş, paralı bir ai-
lenin çocuğu olan delikanlı, ölümü yalnız başına
beklemekten korkuyormuş. Sevgilisinin geceleri ya-
nında olmasını istiyormuş. Kıza ise bu sorumluluk
çok ağır gelmiş. Sevgilisinden kaçmaya ve başka-
ları ile birlikte olarak ondan uzakta durmaya çalışı-
yormuş. "Böyle ağır bir sorumluluğu kaldıramam,
mecbur değilim" diyormuş...
Sanatçı, yazar arkadaşım birkaç gündür etkisin-
den kurtulamadığı olayı yansız anlatırken, algılama-
sında olmadan bir küçük yorum daha katıyor: "Kız
da haklı, böyle bir sorumluluğu taşımak istememek-
te özgür" diyor.
Olaydan daha boyutlu olarak sanatçı, yazar ar-
kadaşımın küçücük yorumundan dehşete kapılmış
olarak düşünüyorum:
"Insan olmaya ilişkin değerlerde nerelere gel-
dik? Kavramları nasıl bu boyutlarda çarpıtabildik?
Genç bir kadının gerçek bir sevgıyi olmasa bile,
günlük güzellikleripaylaştığı bıradamı ölümünegün
sayarken terk etmek istemesı, yalnız kalmaktan kork-
tuğu sayılı gecelerde 'Böyle bir sorumluluğu kaldı-
ramam' diyerek kaçıp gitmeyı seçmesi' hak, özgür-
lük' oluyor. Bizinsan olma halinden, değerierden na-
sıl bu kadar uzaklaştık?"
Bu genç kızımız için, "görüntüsü, davranışlan bir
melek gibi olsa da insan olmaktan çıkmış" yargısı-
na varırken, öfkem yaşamakta olduğumuz gündem-
deki gelişmelere, Susurluk'taki kamyon çarpması son-
rası olup bitene yöneliyor: "Bu kez de ipin ucunu ka-
çırır, bu kadar ortalığa saçılmış pisliğin hesabını so-
ramazsak, kötülüğün, sevgisizliğin egemen olduğu
insan ilışkilehnin doğrudan sorjmlusu ve yaratıcısı
oluruz. Zengin ve yakışıklı iken peşinden koştukla-
n sevgililerinin, kanserolduğunda birkaç gün yanın-
da kalmaya katlanamayan, sevgisiz, kin dolu, ruh-
ları yaralanmış, hasta kızlanmızı çoğaltırız.." diye
düşünüyorum. Çiller e Erbakan a yönelik öfkem. "fe-
miz toplum" kavgasınm mutlaka başarılması gere-
ğine olan inancım büyüyor.
• • •
Aklıma birkaç gün önce biı başka arkadaşımın
aktardığı bir ilişki geliyor. Adliye koridorunda rastla-
dığım bir erkek arkadaş, kendısı inşaat kalfası Rus
asıllı yükseköğrenim görmüş bir sevgili ile yaşayan
bir dostundan söz ediyor:
"Sevgi falan kalmamış, açıklanamaz bir bağ, bir
sorumluluk. Kadın eve geldığinde hergün masajya-
pıp, çocuk gibi banyoda yıkıyor, bir geyşa gibi hiz-
met ediyormuş. Bu kadar vehcilik, eziklik karşısın-
da arkadaşım Istanbul'a getirdiği bu Rus kadını ne
yapacağını, nasıl bırakacağını bilemiyor. Rusya'ya
gidenler arasında çokyaygın birdurum. Rus erkek-
leri hep alkolik olmuşlar, kadın dövüyorlarmış. Rus
kadınJan da kendiierine özen gösteren, önemse-
yen Türkerkeklerine kul köle oluyoriar..."
Önümde Rusya'da sağlanan enflasyon mucize-
sine ilişkin bir gazete haberi: Bir ara 2600'lere fırla-
yan enflasyonda yüzde 25-30'lara inilmiş. Mucize-
nin sırn yüksek devalüasyon. düşük deviet harca-
malan, özelleştirme. Satır aralarında bedelin biraz ağır
olduğuna da işaret ediliyor. Bir yandan da bir zaman-
lar kuyruklardan geçılmeyen Rusya'da lüks otomo-
biller, marka giyen şık kadınlar, Batılı mağazalar ve
_ reklamlardan söz ediliyor.
Dünyanın her yerinde ağır bir yoksullaşma. işsiz-
lik, rüşvet, vurgun, soygun, mafya düzeni, insana ait
en başta sevgı. bütün değerlerin erozyonunu geti-
ren, ırkçılığı, şeriatı, hertürden ilkel ayırımcılığı, kan-
lı ilkel hesaplaşmalan besleyen yeni dünya sömürü
düzenine, değerierine tapanlara, boyun eğenlere
karşı savaşım cephesini büyütmek gereği, gerçeği.
çırılçıplak ortaya çıkıyor...
İki ayn dünyadan iki film yeni dünya sömürü dü-
zeninin yarattığı çarpık, sevgisiz. acımasız insan iliş-
kilerini bütün yalınlığıyla ortaya koyuyor...
Tekel ihracata dönük üretecek
Yeni Harman sigarası
'New Blent' oldu
ANK.4RA (AA) - Tekel
Genel Müdürü Mehmet .\k-
ba>, kurumun ihracata y öne-
lik Nevv Blent (Yeni Har-
man) adıyia sigara üretimi-
ne başladığını bildirdi.
Akbay. yaptığı açıklama-
da. Yeni Harman sigarası-
nın "New Blent" adıyia
üretildiğini, öncelikle ihra-
cat amacıyla kompozisyo-
nunun biraz değiştirildiğini.
içerisine Tür-
kiye'de üreti-
len Amerikan
V'irginia tipi
tütünlerden koyduklarını
söyledi.
"İhracata yönelik ola-
rak ürettiğimiz sigaranın
çok başarılı olacağını zan-
nediyoruz" diyen Akbay,
sigaranınüretımine başlan-
dığını ve kısa bir süre sonra
da gümrüksüz satış mağa-
zalannda satışa sunulaca-
ğını kaydetti.
Yeni üretilen sigaranın ih-
racat amacıyla önce dene-
neceğini. tutulması halinde
iç piyasalara da kaydınlaca-
ğını belirten Tekel Genel
Müdürü Akbay. şöyle ko-
nuştu:
"Sigaranın en belirgin
özelliği. Türk tütünü kon-
septini muhafaza eden bir
sigara olması. Türkiye'de
yetiştirilen ünlü Türk tütü-
nü yanında bir de Ameri-
kan tipi tütünü de burada
de\re\e alacağız. Böyle-
likle, Türkiye"de \ irginia
tipi tütün üretiminin yay-
gınlaştırılması bakımın-
dan da önemli katkılar sağ-
lanabilecek.
Bununla il-
gili ihracat
talepleri gef-
diğinde de bunları değer-
lendireceğiz."
Az alkollü limonata
Akbay, Tekel'in. alkollü
içkiler alanında da birtakım
yeni çalışmalan olduğunu
belirterek, şöy le devam erti:
"Dünyada, yüzde 5'in
altında alkol ihtiva eden li-
monata >a da kokteyl tü-
rü çok yaygın ürünler \ar.
Bunlarla ilgili ortaklaşa
üretim ve pazarlama tek-
lifleri \ ar. Kesin bir şe> söy-
lenemez ama, teklifier üze-
rine değeıiendirmelerimiz
sürüvor."