Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 10ARALIK1996SAÜ
14 KULTUR
ÖAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
-.tatürk'ün okuyamadığı Kurtuluş Savaşı Destanı:
Nâznn'dan 'Kuvayi MflKye'Aıkara'da bü^yük Tiyatro'yu hıncahınç
oBojran seyırcinin kolay ıınutamayacağı bir
Vssro olay ı var. Dünyanın heryerınde sah-
nleomekte olan şıı ünlü müzıkallerden bi-
nJsil. Tıyatro ^azınının büyük başyapıt-
Irııdan bın de değıl. Aslında bıroyun da
dği. Bırdestan. NâamHikmet'in "Ku\a-
jl*illi\e"si... Kaırtuluş Savaşımızın. ben-
zrsz duyarlıklann süzgeeinden geçınlerek.
bn.ersizüüzellıJvtedıle aetirılmış,. benzer-
sr cestanı. Türkjyenın doğuşunun desta-
nı..
—Oıvayi Milli^e" y ırnıincı y üzy ılın lop-
İLiıımuzaen bii^ükarmağanı olan ikiola-
ğnıstü ınsanı, Âtatürk'ü \e Nâzım'ı a>nı
dıyaiıkta buluşturan bir y apıt. Bın Türk ulu-
snınbüyükkurtjneisi.çağdaşTürkıye'nın
sai<iıyulu. ileri yöruşlü. ınançlı kurueusiı;
öt>k Türkçe'nin anlatımgücünü şiirleriv-
leJinya düzey ııve taşimi:> bir idiıai insanı.
Bri 938'ın 10K.asım'ındayaşamagözle-
riri yummazdanönceCunıhıırıyetin ilkon
be, yılı içinde yapılan dev nmlerıhazmede-
rrurriş güçlennsansı karanlıklardanyansi-
>aı rölgelerini gjörnıüştiı. Ötekı. >osyalist
ıdcoojiye gönül \erdiğı ıçın l93S'de"\a-
taı luini'" sa\ılı_\ordu. Ikısı de bu ulkey:1
ben-
ze*$t? bırtutkuyLi se\ datr> cJı. \azirn ba^-
yaMtı "Memleketimden İnsanMan/arala-
n*hıkotarmaya I 939'da Istanbul Tevkifha-
ııei'idebaşladı. 1 940. 1941 y ıllarmdaÇan-
kın vc Bursa hapishanelerındeyazdı. bıtır-
di. "•Destan" önce bude\ vapıtın içinde bı-
çınkndi. Nâzım ) 940'h \ ılLırda Kurtuluş
Saa>ı destanının ~.Manzaralar"dan ayrıl-
nıı. bir bütün olarak sunulmaMndan yana
desılJı. Genel jftanyararlanıphjp^tençık-
tığ ]-)5() yılında ı^e "destan"ı bağınisizbir
kiupolarak "Kuvayi Milliye" başlığı altin-
da veniden düzenîedî
Autıirk kendisi ıçın. Turkıye adına y jp-
tıkan ıçin yazılmiş binlerce şıın okudu.
dinledi yaşarken. Ama keııdısı gibı Selanık
doğumlu olan "ma\i gözlü dev" hemşerisi-
nin. onıı deNtanında betımlerken ulaştığı şi-
ırsd dorıığa tanık olamadr
Sanşınbır kurda benzıyordu
Vemavı gözlen çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
Eğıld/, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacaklan üstünde yayla -
narak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gıbı ka-
yarak
Kocatepe 'den Afyon Ovası 'na atlaya-
caktı.
Atatürk ve Nâzım'ı aynı
duyartıkta buluşturah bir yapıt
"Ku\ayi MiIIiye" elımızdekı bıçimivle
ılk kez 1968'de Bılgı Yay ıne\ ı tarafından ya-
yımlandı. Ilk kez Ali Taygun tarafından
I97"
r
"de sahneye çıkarıldı Ankara Çağdaş
Sahne'de sunulan "Fabrikalardan" adlı
oyunda "destan"biruyarıcı-koroolarak ış-
lev taşımaktaydı. Cenco Erkal, 19701er-
deıı bu yaııa. tek başına ve başka sanatçı-
E,rgin Orbey'in
'destarfı sahneye
çıkarma bağlamındaki
zamanlaması kusursuz.
1996bahannda
'destan" projesini
uygulamaya
başladığında, "şerefli"
insan tanımlamasında
yaşanacak "bunalım'ı
önceden hissetmiş
gibi... Nâzım "destan'da
yalnızca onları dile
getirmi^j, Türkiye'yi
Türkiye yapan şerefli
insanları...
larla olu^turduğtı çe^itli Dostlar Tıvatrosu
>apımlarında "destan"a sık Mk >er \erdı.
1990larda ıse MüşfikKentertek kiijilık bir
gösten olarak sundu "Kuva>i Millhe"_\ı
"Destan" bugün Ankara De\ let Tivatro-
sıı'nda bir iistün-vapım olarak scrgılenıvor.
Er«in Orbe>'ın -.ahne dıizenı. Can Âtil-
la'nııı ınuzığı. Ersen Tunççekiç'ın ı^ık la-
virımı. Binna/DorkinA\dan'ın koregrafi-
sı \e Hüse>inMumeu"nungıvsitasarımı\-
la sunulmu> "solist" göre\ i taşıvan ünlü sa-
natçılardan. hareket düzenini belırle\en
geııç tivatroculardan gelen katkılarla olu^-
rnu^ bir senfonık >ıır...
Müthi^bırıronı.Cumhurıvet'in 73.. Ata-
türk'ün ölümünün 58., Nâzım'ın ölümü-
ııün 3i. \ılında. Anadolu topraklarının ta-
nık olduğu en ^a^ırtıcı toplumNal '•muci-
ze"\le bir kez daha soluklanıp "imantaze-
lenıek" ıeın. toplumca tııhağı olduğumuz
moral bozukluğundan kurtulmak için. Ata-
türk'ü. Anadolu insanını. bırbırımızi bir
kez daha se\gi>le kucakknabılmek ıçın.
kendiM iut.sak. \apitlan va.sjklı. bu toprak-
lara hasret. siyasal güc ^a\aşımla^ içinde
"\atanhaini" olarak damgalanıptelef edıl-
mı^. aıııa \alnizca \üreğıne venık dii^nıü^
o koca şairın be\nınden \e \ üreğınden >ii-
zülüp gelen ınce dııvarlığa. ınce işçılığe. o
be_\ ındeıı \e > ürekten süzüliip uelerek he-
pimızi >arıp sarmalayan >e\gi\e sığınışo-
ruz.
ErgınOrbe\ ın"destan"ı>ahne>eçıkar-
nıa bağlamındakı zamanlaması kusursuz.
I996baharında
14
destan"proiesını uvgula-
mava başladığında, av nı > ılın guzünde -şe-
rerii" insan tanımlamasında \asanacak "bu-
nalım"ı önceden hissetmiş gibı . Nâzım
~destan"davalnızea ONLARI dilegetırmis'.
Türki_\e'\ ı Türkı\e \ apan ^eretlı invinlan...
Ön diizlemde on iki kıdemli sanatçı
Tek bir bölüm olarak sunulan gösterı ıkı
düzlemde\eralı\or Öndüzlemdeon ikı\o-
öylesine
saygıyla, böylesine
yüreklilikle.
böylesine inançla,
böylesine özenle
oluşturulmuş bir
sahne olayına ne
yazık ki pek sık
rastlamıyoruz. Aralık
ayı içinde beş. kez
sergileniyor "Ku\ayi
Milliye."
Kaçırmayın. Şerefli
insanların şerefli
destanını bir kez
daha izleyin.
ruıiKu \ai" \nkara De\let Tı\atrosu'nun
ûnlıı kıdemli sanatcılan.
Kerim Afşar, Rüştü As\alı, Sema A> bars,
NurşenGirginkoç. \lpa\ 1/bırak. Erol Kar-
deseci. Bozkurt Kuruç. CemilOzba>er, Be\-
han Saran. Ba\ kal Saran, Elçin Şanal. Çe-
tin Tekindor...
Sahııede. "meşale">i \almzca şakıldıgı
noktadan ula^acağı noktava dek ta^ımakîa
görevlendirılmiş o\uncular olarak değil.
\alnızca Türkıve Cumhun\eti'nııı özene
bezene _\eti^tırdiğı ^anatvılar olarak değıl.
avnı zamanda bu toprakların insanları ola-
rak yeralıvorlar.
Çağdaş Turk kadınının ve erkeğının Ata-
türk'ün örnek olduğu bıçımde büründüğü
valın. zarifgıv>ilcr içinde... "Desfan"ı ara-
larında bölü^erek. dilden dile geı;ın_vorlar.
Gözlerımızin ıçine bakarak. Her bıri ken-
dine ozgü bırdüzenek içinde \orıım!u\or
Nâzım'ı.
Kınıı se> ırcıv le konuşurcasına. kimı des-
Sanatlar Nasreddin Hoca'yı yorumluyor
• Güldiken'in son sayısında
edebiyat, tiyatro. heykel.
sinema \e canlandırma
sinemasına konu olan
Nasreddin Hoca'nın
yorumlanışı ele alınıyor. Bu
özel sayıda, ayrıcaNasreddin
Hoca'yı yorumlayan
yapıtların kapsamlı bir
kaynakçası da veriliyor.
Kültür Servisi- Dört avlık mızah kül-
türüdergısi Güldiken'in Giiz '96 ll.sa-
>ı^ı "Nasreddin Hoca Özel Sa>ısı" olarak
yayımlandı. Alı^ılmı^ Nasreddin Hoca
özel sa> ılannın dı^ına çıkmavı amaçla-
\an bu üçüncü N. Hoca özel sayısında Ho-
ca'nın sanatlar tarafından vorumlanışı
ele alınıyor.
Edebiyat. tiyatro. he>kel. sinema ve
canlandırma sinemasına konu olan Nas-
reddin Hoca\ ı konıı aian özel sa\ ıda a>-
nca. N. Hoca'\ı vorumlayan \apıtlann
kapsamlı bir kaynakçası da \erili\or.
AzizNesin. Hoca ııııı A7^/7/£f/''başhk-
h \azısında (Sosyal Adalet, İ6.7.1963)
toplum olarak Nasreddin Hoca deyince
neanladıgımızı şöyle anlatmı^: "Önceşıı-
nu bilmeliyi:, biz \asredıiin Hoca deyin-
ce ne anlıyonı:.' Birtakım fıknılan bize
katlar ula$nu$ olan kişivı değil mi? \'as-
reddin Hoca. bunlanyazıh olurak bmık-
madığına göre. ihtelik bu ûkralar tarih
süreci içinde dunmıdan vanınlınış ol-
dıtğıtna göre. övleyse bi: lıangi \a.\red-
dinHoca nammakunız'...Düşüncemi-
zegö're \usreddin Hııca ntn faıih.se/ki-
şiliği vok. toplumsal kişiliği vardır. Gii-
niimzde bir mizah \ azan. bir mizah sa-
naıçısı. komedi oyuncusu ne ise 13. yüz-
yıldaki \asreddin Hoca da odıır...Mi-
zahçı kendisinı tophtımm mümessilisa-
yan. keıuli ııefsinde aksuklıklan. aptal-
lıklun. budalaluhklan \eren. tuşlıvan
kışidir. Hoca şıt fıkrasmda hırsız. bu f'ık-
rasındu aptal. öbiir fıkrasmda boynuzhı
görüm'ivorsa gerçekten böyle olduğu için
değil. kendini ileri sürerek bövie o/an-
lan vermek içindir.Bu bakımdan Ho-
ca nın fıkralanndan onıtn karakıerini
çıkarnıak vanlış olduğu gibi. Hoca vı
yüksek ahlak <ahibi gösterip bu fikrala-
rın onıtn olmadığım söylemek deyanhş-
tır".
"Nasreddin Hoca' başlıklı şiir \e il-
ginç kapak tasarımıyla taçlanan Güldi-
ken'de ş.u imzalar yer alıyor: Sadık Ka-
ranıustafa. Tıırhan Selçuk. M. Ali kılıç-
ba\. Abidin Dino. Necati Abacı. \unus
Kora\,A/iz Nesin. kemal Tahir.CaferZor-
lu. Tan Oral. Adnan \ieli. Burhan FeleL
Güngör Dilnıcn. Sungu Çapan, Yurdaer
Altıntaş, Metin ^ urdanur. Turgut Denıi-
rağ. Ferruh Doğan. Turgut Çe\ ikor. Ateş
Benice. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Ahnıet
Okta>, Kasım ^'a^gIcı \e ^ iiksel İ'nsal.
Nasreddin Hoca'vı. mizahı kı^iliğı.hı-
kaveleri. nüktedan kahranıanlığı ile ve-
nıden karşımıza çıkaran Güldiken'in özel
sa>ısında Orhan Veli'nın de 'N'asreddin
Hoca'dan Hıkâ_\eler' başlıklı ıki şiıri.
Abidin Dıno'nun desenlenv le \er alırken:
sinema vazarımız Sungu Çapan'ın "Sı-
nemada Nasreddin Hoca'. Prof. Sami
Sekeroğlu'nun 1985 vılında Turgut De-
ıırağ ile yaptığı 'Nasreddin Hoca ve
t_anlandırma Sıneması' başlıklı sövleşi
ve Gülsüm Sepetçioğlu'nun Bulgaris-
tan'da çekilen A'asreddm Hoca ve Hitar
Petar" adlı film üzenne vazısı N.Ho-
ca'nın sinemadaki yerini. bu alandakı il-
gi çekici bilgilerle orrava kovuyor.
A\ nca. N. Hoca'nın l'ngütere'de filme
alınış ö\küsü de Kasım Yargıcfnın >a-
zısına konu olmuş Güldıken dergısınde.
Richard \\ illiams adındakı Amenkalı bir
sinemacı tarafından sinemava aktarılan
Nasreddin Hoca. renkiı olarak çekilecek.
Herbirdakikası için 1000resim\apılan
filmde Hoca'nın Türklükçerçe\esinden
çıkartılıpîran-Hintçerçevesıneverle^ti-
nlmışolmasıdikkatçekı\or. \\illams. Do-
ğu edebiv atını temel alarak hazırladığı bu
fümden sonra Doğu masallan ile ılgili iki
film daha vapacağını sö_\lü>or.
i^ orijinal dilde CRRMe
Türkiye'de bir opera yapıtı ilk defa Türkçe üst yazılı sunuluyor
Kültür Ser\ isi - Geçen v 11 "Arşın
Mal .\]an" operetini sahneleyen
Cemal Re>it Re> Konser Salonu
Opera ve Orkestrası Genel Sanat
Yönetmenliği. bu \ıl da yirmi yıl
aradan sonra Istanbul'da ılk kez
sahnelenecek olan "Aşk İksiri" adlı
operayı sevircilerle buluşturuvor.
"Aşk îksiri" operası. Türkiye'de ilk
kez orijinaî olarak sahnelenirken.
seyirciler de sahnenın üzerındeki
dijıtal göstergeden operanın Türkçe
yazısmı okuvabıiecekler
Istanbul'un ikinci opera sahnesı
olarak geçen sezon kurulan Cemal
Reşit Re> Opera ve Orkestrası.
Genel Sanat Yonetın<™.] Arda
Aydoğan tarafmdr iertu\ ara
alman ve orkestra şefliğini Fahreflin
Kerimov'un.
yönetmenliğini de A>taç
Manizade'niıı yaptığı "Aşkfksiri"
adlı operavı GaetanoDonizetti'nın
200. doğum yılı nedenıvle
sahneliyor.
Donizetti'vı üne kavuşturan ve opera
sahnelerinin süreklı programları
arasında yer alan komik opera "Aşk
İksiri"nin lıbrettosu Felice
Romeni've aıt. Av rupa'da bir köyde
bir gün içinde geçen olayları anlatan
yapıtta fakir ve genç delikanlı
Nemarino. köyün kaprisli. güzel ve
zengin kızı
Adina'ya âşıktır. Nemarino. şarlatan
doktor Dulcamara'nın sattıâı iksirin
kızı kendİMiıe bağlayacağını
düîıünür. Ovsa iksire gerek yoktur.
Saf delikanlının Adina'nın sevgisini
kazanmak için vermısj olduğu zorlu
uğraş. kızın kalbini kazanmak için
yeterli olmuştur.
İlk temsılinı 2 ve 6 aralıkta vererek
kapalı gi^e sahnelenen "Aşk İksiri"
sezon boyunca her ay CRR
Salonu'nda sahnelenecek. Aş.k
İksıri'nde ba^lıca rolleri Efe Kıslalı.
Ayşe Sezarman L nel. Linet Şaul.
Cengiz Sav ın, Kevork Ta\ ityan, Şöret
İnanç. Aytaç \ ükscl ve V'ecihi
Ofluoğlu pavla^ıvor. Operada dekor
Erkut l'zcli've. kostümler Figen
Koyuncuoğlu'na. işik da Ahnıet
Defne've ait.
tanla özdeşleşerek. kimı co^kuy a hüznü ka-
tık edip. kimı hüzne gülmeceyı. Su gibi
akıp gidiyor destan...
Bittiğı noktada yeniden başlasa bir kez
daha çakılıp kalırsınız koltuklarınıza.
Orbey. gösteriy i yüksek düzey li bir şiır
dınletısı olmaktan çıkarıp bir sahne olay ı-
ııa dönüştürme yolunda "söz"ü "görün-
tii*'yledesteklemeyolunda birde "hareket
gru'bu"oluşturmus. Orbey "inyönetmenlik
bıçemı içinde gelenekselfeştirdiğı bir anla-
tım bıçımıdir bu.
Orbey. -göstermeci" bıçemı uyguladığı
çalışmalarında. toplu sahnelerın görsel-işit-
sel zensinliSıne herzaman aâırlık tanımış-
tır. 1970lerden buyana AST'ta, DTCFTi-
yatro Bölümü'nde. Ankara DevletTıyatro-
su'nda çesitlı aralarla sahnelenmı^ olan
"Belgelerle Kurtuluş Sa\aşı"adlı ünlü çalış-
masında aynı yakiaşimı başanyla uygula-
mı$. Musahipzade'nın "İstanbul Efendisi".
Nâzmı Hikmet'in "Ferhat ile Şirin"oyun-
larına hep halkı sinıgeleyen kalabalıkları
kaimıştı. Orbey. sahnedeki kişileri "çogalt-
ma"y ı. "özer olanı "genel"e ulaştırmay ı se-
ven bir sahne adanıı.
Bu nedenle de Güngör Dilmen'in tek ki-
şilık bir kadın oyunu olarak yazdıâı "Ben
Anadolu'nun Eskışehıryapımında beş ka-
dın oy uncu kullanmış. \'asıfÖngören'in tek
"Asiye'sıni son Ankara Dev let Tiyatrosu y a-
pımında yedi Asıye'ye dönüştürmüştü.
Orbey "Ku»a>i .MiUhe"de de ikinci bir
anlatım düzienııne ta^ımiş •"d<stan"ı. Kıdem-
li oyuncular sahnenın ön düzeyınde ~des-
tan"ı seilendırırken. arka düzey de de yir-
mıyedı genç oyuııcu. ön düzeyde dile ge-
len "destan"] muzık e^lığıııde görüntülüyor-
lar. Bu noktada ortay a sahne olay ıyla ılgili
çe^ıtlı sorunlar çıkıyor
ikinci düzlemdeki çabanın
önemli bölünıü algılanamıvor
Her $ey den önce sey ırcının algılamasın-
da bir böiünme oluyor Heın destanı hıç ke-
sınti olmaksızın dınlemek. hem de ilk kez
birarayagelmi^ ünlüoyıınculardan herbi-
nnin seslendırdığı bolümlerdekı yorumunu
ızlemek durumuııda olan seyırcı. aynı za-
manda ıkıneı düzlemdeki hareket duzeninı
algılamak \ e değerlendımıek durumunda ka-
lıyor Doğal kı on düzeydekı olayı algıla-
maya öncelık verıyor. Böy lece. ıkıneı düz-
lemdeortaya konan çabanın önemli birbö-
lümü algılanamıyor bıle.
Dahası. sahne uzamı. hareket grubunun
rahatça ızlenebılmesini sağlayacak bir bı-
çımde kullanılmamiş.
Ön düzeydekı o|avı yalnızca ışıtsel dü-
zeyde algılamakia-yetinip. görme gücünü-
zü hareket grubunu izleme yolunda odak-
laştırsanız bıle destanı "söyleyen" sanatçı-
larııı görüntülerı araya girdiği için arkada
y er alan hareket düzenini bütünüy le algıla-
yamıyorsıınuz.
Lçüncü olarak da ılk düzlemde "söz"
düzeyinde yer alan "destan"la. ıkıneı düz-
lemde "görüntü" düzeyinde yer alan des-
tan arasında kurulması gereken
csgüdüme yer yer ters düşen
koreografı sorunları göze çar-
pıvor BrnnazDorkipAydan'ın
çoğunluklabaşarılıbırsözsuz
anlatım tasarım ıçine yerleş-
tırdığı hareket düzeni yer yer.
özelhkle tartımın çok hızlan-
dığı bolümlerde. çok fazla "ay-
nntılandırmaktan" kay nakla-
nan bir sorunla yüzleşıyor:
"destan'la olan bağlantısını
kopartırcasına hareketli. aşın
hareketlıhği nedeniylede "hız-
lıçekjm-filmlerdeki "komik'i
çağristıran garıp bırnitelık edı-
nı vor
'Ipek Yolu KervanıJ
na
Türk sanatçı aranıyor
Kültür Serv isi - Kültür-
lerarası alışverışe katkıda
bulunmak amacıy la ortak
projeler üreten La Gala ln-
ternatıonale Kulturprojek-
te. 199"9SsezonundaTür-
kiye'de alı^ılmışın dişında
bir kültür ve sanat projesi
gerçekleştımıeyi amaçlı-
yor
Bınlerce y ıldır. Doğu v e
Batı'nm ekononıık. sosyal
ve kültürel yaşamını etki-
ley en "İpek Sblu'nun araş-
tınldığı buprojede. araştır-
malar sonucu yola çıkarak
hazııiaııacak rejı. seçıle-
cek 12 Türk sanatçısı ıleor-
yantal >okak gösterisine
dönüşüp önumüzdekı iki
y ıl boy unca "İpek \ülu Ker-
vanı'y la Türk kültürünü ve
Türk >anatçılarını ulusla-
rarası festıvallere tasıya-
cak. Büyük figiirler. mask-
lar. özgün kostümler ve
otantik canlı müziklenn
kullanılacağı bu projenın
provaları Bodrunı'da ara-
lık ve mart ay larında ger-
çekleştınlecek. Nısan ay ın-
da ise projenın dünya prö-
mıyerı yapılacak.
La Gala Internatıonal
Kulturprojekte. etkınlıkle-
rinı Almanya'nın Köln
kentindesürdüren birtop-
luluk. Çokkültürlü proje-
lere yer v eren topluluk dün-
ya müzjğı v e danslanndan
örnekler sunan gösteriler
düzeniıvor. Bu gösteriler
kapsamında Ekvador'dan
Küba'ya. Hindistan'ınku-
zey yöresındeki çöl bede-
vilerindenGüney Ameri-
ka Latin müziğıne. Afrika
danslanndan tangoya. Ka-
rayipler'ın halk ezgilerın-
den. Morocco'dan Arap-
Berben geleneğini sürdü-
ren müzık gruplanna uza-
nan genis bir yelpazede
düny a müziğı v e dansları-
na yer veriliyor.
Müzığin y am sıra sahne
sanatlan v e tiyatro da pro-
lenin önemli parçaların*
dan bın. La Gala. 1997'de
20. yılını kutlayacak olan
Katalan Sokak
Tiyatrosu Artnstras. I>-
panya'nın sokak tıyatrola-
rından Theatre de L'L'II,
Afrikalı gösteri sanatlan
topluluğu Amlinıa. Kata-
lonya sokak dansçıları ve
Bonı & Caroli gibi toplu-
luklara da bünyesınde yer
verivor.
Hiçbir engeli bahane
etmeden izlemeli
Kanımca Büyük Tıyat-
ro'nun. alabıldığıne genışletı-
lebılecegıni ba^ka yapımlar-
dan bıldıgımiz sahne uzamı
tiım boyutlanyla kullanılsaydı.
hareket grubunun çalışması
sahnenin tüm derinlıği boy un-
ca. farklı y ükseltılerde. daha y a-
lın biranlatım biçemı içinde de-
ğerlendinlebiiseydı.yeni izle-
dığımiz "Gügamış" oyununun
basarılı ışık tasarımeısı Ersen
Tunççekiç'ın ışık kullanımının
hareket grubunun görüntüsün-
de daha ağırlıklı bir işlev taşı-
masına olanak tanınsaydı. hem
Orbey 'in amacı gerçekleşmiş
olacak hem hareket grubunun
eıneği tam venmle değerlene-
cek hem de sahne olay ının iki
ayn düzlemı aynı anda algıla-
nıp değerlendirilebilecek. Can
Atilla'nın bu gösteri için yaz-
dığı basarılı özgün nıüzik de
sahne olayının daha bütünle-
y ici bir parçası olabilecekti
Söz konusu Kurtuluş Sava-
şı. Nâzım'ın şiiri. Orbey'in
sahne düzeni ve Dev let Tiyat-
rosu olunca gönül "kusursuz"
olanı ıstıyor
Ancak bu özlem. ortaya çı-
kanlan çalışmanın deâerinı dü-
şürmez. •'Ku>ayi Milliye"yi:
Büy ük Tıy atro'y a ya da sergi-
leneceği tüm başka tiyatrola-
ra ulaşabilen. bilet bulabilen
herkes. hiçbir engeli bahane
etmeden izlemeli.
Böylesine saygıyla. böyle-
sine yüreklilikle, böylesine
inançla. böylesine özenle oluş-
turulmuş bir sahne olay ına ne
yazık ki pek sık rastlamıyoruz.
Aralık ayı içinde beş kez ser-
gileniyor "Kuvayi Milliye."
Kaçıtmay ın. Şerefli ınsanlann
şerefli destanını bir kez daha
izlevın.
Y4ZIODASI
SELİM İLERİ
Mikadonun Çöpleri
Mikadonun Çöpleri, Melih Cevdet Anday'ın
sevdiğim oyunudur.
Yıllarönce Kent Oyuncuları'ndan izlemiştim. Son-'
ra kitabını da okudum. Necatigil'in sözlüğüne bak-
tım. oynanış ve basılış için 1967 tarihini veriyor.i
Çarçabuk geçip gitmiş o yirmi dokuz yıl.
Kent Oyuncuları o zaman galıba Ses Tiyatro-i
su'nda oynuyorlardı. Erkek'i Müşfik Kenter, Ka-I
dın'ı Yıldız Kenter canlandırmıştı. Ürpererek izle-J
miştim. ^
Melih Cevdet Mikadonun Çöpleri'nde Mevlâ-'
na'nın bir şiirsel öyküsünden söz açar: Doğada1
yan yana olmaları ımkânsız iki hayvan, Mevlâna'
görür ki, işte uzakta. yan yanadıriar. Koşup vanr yan- *
larına, ikisınin de topal olduğunu görür.
Bu şiirsel öykü. yazmaya çalıştıklarımı derinden(
etkileyecekti. Sonra, Mikadonun Çöpleri'nde yalan-
lar, gizfenişler. iç dünyamızı bir türlü dışavurama-;
yışlar üzerine kurduğumuz hayatlarımız birdenbire,
sabahın mavi ışığına kavuşur.
O sahneyi, o mavi ışığı, o sözleri, Yıldız Kenterleı
Müşfik Kenter'ı o gün bugün belleğim korudu.
Geçen mevsım Şehır Tiyatrolan'nda Mikadonun •
Çöpleri'nin yeniden sahneleneceğinı öğrendiğim-
de çok sevinmiştim. Ne var ki bir fırsatını bulup iz-'
lemeyemedim. '
Önceki gece, Engin Gürmen'in sayesindeese-'
ri izledim.
Yırmı dokuz yıl az bir zaman dilımi değil. Geçen '
yirmi dokuz yıl. Mikadonun Çöpleri'nde hemen hiç-
bir şeyı eskitememış. Yalanlarımız, giztenişterimiz.'
ıç dünyamızdakı yıkıntılar şimdi belki daha şiddet-'
le sürüp gidiyor. ',
Yine bırbırımızi tanıma-anlama serüveninde ken- i
di ıçimize kapanıp karşı tarafın sonuna kadar içten ,
olmasını bekliyoruz. Sıra kendı ıçtenlığimize gelin-
ce. karşımızdakine güvensızlığimız öne çıkıyor ya
da böylesı bir güvensizlığe sığınarak kendimize bi-,
le yalan söylemeye devam edıyoruz. :,
Oysa herşey, mikadonun çöpleri, sarsmadan, bir- •
birınedeğdirmeden. tekteközgürlüğekavuşturul-'
duğunda bir mavi ışığa ulaşmayacak mı? :
Erol Keskin'in basarılı yönetımi daha perde açıl-;
madan duyumsanıyor. Maviye çalar bir ışıkta kar,
yağıyor. Perde açıld/ğında Kadın'ı kucağında be-;
bekle bir uçta, Erkek'i öteki uçta görüyoruz. Perde
kapanıyor. Kar yağıyor. Perde tekrar açıldığında
Kadın ve Erkek yan yana. Tutuk tutuk sürüp gide-;
cek bir ilişkıye önsöz gibi.
Mikadonun Çöpleri, bir düzlemiyle de korkunç bir
bireysel hesaplaşmaya açılır. Kadın ve Erkek bir-'
birlerinı tanıma-anlama surecinde asıl kendilerini,
özbenlerini kavrarlar. Fakat hep tutuk tutuk, hep kar->
lı bir gecede. ı
Dışarıdan hep vapur düdükleri gelmektedir. Son- <
ra sabah ve mavi ışık... ı
Yönetmen Erol Keskin, giysi ve çevre tasarımcı-l
sı kimliğini deyüklenmış. Eşya tepeden tırnağa kar^
beyazı. yaldızlı ayna ve mikadonun çöpleri dışın-
1
da. Kadın ve Erkek sıyah-külrengi giysili. Sonra, de-'
dığim gibi. her şeyi mavi bir ışık örtecek. Kar so-'
ğuğu diniyor mu? '
Mikadonun Çöpleri'nde olağanüstü iki oyuncuy-'
la yeniden buluşma fırsatı buldum. Hiçbir zaman;
kendilerini öne çıkarmamış. ama oynadıkları her;
oyuna ille anlam katmış ıki oyuncu: Tomris incerj
ve Mehmet Gürhan.
Erkek'te Mehmet Gürhan seyirciyle özdeşleyim-,
ci bir bağ kuruyor. Toplumun 'erkek'e biçtiği değer-;
leri -ya da değersızlikleri- öne çıkarır görünürken o
sert. kaba. hoyrat tavırlar gerisinde ıçe attığı nice 1
duyarlığı hem sezdıriyor, hem örtbas ediyor, hem I
haykırıyor hem de hemen yadsıyor. !
Sarhoşu oynamanın hayli zor olduğu söylenegel-;
miştır. Mehmet Gürhan'ın biryandan da göz kamaş-1
tırıcı bir 'sarhoş' çizdiğini vurgulamak isterım. Her;
şeye, her soze. her davranışa gülmeye eğilimli bu-1
günün tuhaf seyircisi. Gürhan'ın denetimle çizdiği
'sarnoş'açok şükür gülemedi. |
Kadın'da Tomris incer'e gelince... Önce şunu |
söylemeliyim: Tomris incer, bence Türk tiyatrosu-;
nun en iyi oyuncularından biri. Sanatın yalnızca ve '
yalnızca alçakgönüllükle ödeşebileceğini gerçek-;
ten belgeleyen bir oyuncu. ;
Mikadonun Çöpleri asıl trajik dışavurumu Er-;
kek'te arayan bir oyun. Tomris incer. pek çok oyun- •
cunun tersıne, bu trajik dışavurumun pekişmesi •
için kendirii geri plana çekiyor. '
Sanırım yönetmenin uyarımıylaözdeşleyimci de-'
ğil, yabancılaştırıcı bir oyunculuğu alıp götürüyor ı
Tomris İncer. Böylece karşıtlıklar. uzlaşmazlıklar!
dünyası büsbütün gözler önüne seriliyor. ]
Usta bir yazarın ustaca sahneye konmuş oyunu-!
nu ve eşsiz iki oyuncuyu izlemek istiyorsanız, [
Mikadonun Çöpleri'ni kaçırmayın derim.
BUGLN
CRR'de II. Lkislararası Piyano Festıvali kapsamında !
saat 19.30'da Karoly Mocsan konseri
dinlenebilir.1232 98 30)
İSTANBUL DEVLET OPER.A VE BALESİ nde saat ;
20.00'de G. Puccini'nin Turandot adlı eseri
izlenebilir.(252 11 14) j
AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.00"de Lazer-disc"ten !
Jose Carreras'ın konseri dinlenebilir.(252 35 00) i
ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 18.30'da ;
Semavi Eyice'nın katıldığı "19. ^'üzyılda tstanbul"
başlıklı konferans izlenebılır.(249 45 82) ı
2. ULLSLAJURASI L ZAKDOĞL FİLM j
FESTİ\ALİ kapsamında Tarık Zafer Tunaya'da saat ]
15.30'da Mrınaal Sen'in yönettiğı "Kapalı |
Dünyalar". saat 19.00'da Tölömüş Okeyev'in |
yönettiği "Manas Destanı". Atatürk Kitaplığı'nda
saat 17.00'de Akıra Ktırosaua'nın yönettiği "Dersu i
Uzala". saat 19.30"da Chatrichalenn'in yönettiği '
"Kızkardeşler" adlı filmler izlenebilir. j
ELEŞTİRİ KİTABEN İ \ E KÜLTÜR j
MERKEZİ'nde saat 14.00'te \azarlar ve Şaırler j
toplantisi ızlenebılir.)3^3 38 24)