19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10ARALIK1996SALI 12 DEIYAZI 'Hukuk kalıbında yoğrulmuş devlet'nce hak \e özgürlüklerı düzenleyen ça- ğımız anayasaları: de\letı. bunları gii- vencelemeyeelverışli bır bıçımde vapı- landırır. 1982 Anayasası ise bireyi ve toplumu. güdiimü altına soktuğu dev le- t adeta kutsamıştır. Denge o denli kaçırılmıştır ki on ie$ vıllık uvgulama. korumayı amaçladığı devletin lendisini neredeyse çökme eşığıne getırnııştir. Oysa ancak "hukukkalıbındayoğrulmuş devlet" et- lilı olabilir: Biryandan. \arlık nedeninı oluşturan gü- venliği sağlar: öteyandan. \arlik nedenini kendilerine borçlu olduğu bireylerin özgürlüklerini korıır. 1995 anayasa değışiklıklenyle "toplum"a açılan pencere otorite-özgürlük dengesizliğıni gıdermey e ye- tebılir mi? Çagdaş anavasal gelışmelerm oldukça el- verışli olduğu bır dönemde. Türkıye'deanayasal deği- şım sürecı neden tıkanmıştır' Toplum, bu sürecın ıti- c gücü olabilır mı1 .' Bu sorunlar dört bölüm olarak ele alınacak: - 1982 Anayasası'nı aşmak. - Anayasayı değiştırme iradesınden sapma. - Örgütlenme ve katılım hakları. - Anayasa değişikliğınin etkileri. 1982 Anayasası'nı asmak Yüzyılı aşkın Osmanlı-Türkanayasal e\rimsürecın- de 1982 Anayasası bir "kırüma aşaması" olarak gö- riilmektedir: Osmanltdan Cumhuriyet'e: çok partifi yaşamave 1961 Anayasası'nınçoguİcudönemineya- yılan anayasal-siyasal gelişmeler. tek kisi iktidannda toplanan merkezi oioritenin. temsili esasa day anan bir kurul (parlamento) tarafından dengelenmesi. bunun karşısında yargı denetımının güçlendırılmesı \e bırey özgürlüklerinin güvence altına alınması yönünde ol- muştur. Siyasal iktıdar kaynağının ılahi olmaktan çı- karılarak "ulusal egeraenlik" temelınde dünvevıleştı- rılmesi ve rasyonaileştırılmesı. e\nm sürecınde dev- rim nitelığindekı radıkal dönüşümdür. I982 Anayasası ise yürütme karşısmda yasama er- kini kayıtlamış, her ikisı üzerınde y argı denetımini za- yıflarmış: olağanüstü >önetinılerı büyük ölçüde yargı ve yasama erklerinin denetim alanından çıkarmış: öz- gürlükler üzerindeki kayıtlamalarla bırlikte demokra- tik katılım yollannı tıkamıştır Yurttaş "mekânrnı gö- zetimi altına soktuğu merkezi otorıteyi aşırı güçlenaı- ren anay asa. de\ letı yenıden "kutsarİaştırmıştır( Baş- langıç). Iştebunedenledirki. l876Kanun-i Esasi'sindenön- ceki gelişmeler başlangıç ahndıgında. Tanzımattan 1990'lara uzanan y üz elli yıll'k anay asal-siyasal e\rim sürecinde. 1982 Ânayasası bır "kınlma halkasrdır. Hukuk ve devlet Yüceltılen otorıte (K-E\ren). pompalanan maddi ka- zanç tutkuvu (T.Özal). de\ letı küçültme söylemiyle (T.Çiller) özdeşleştınlen çarpık pıyasa ekonomisı an- layışı ve kayıt dışı ıktisadi sektör. 1982 Anayasası ve pratigınde -siyaset-çete-mafva- kiskaeındaki bugünku "devlefı ortaya çıkarmistır. (Temellerı 197O'lı yıllara uzanan yönetım anlayişi da anımsanınalı. Kamu gü- v enligini sağlama görevi, dev letin v arlık nedeninı oluş- turdugundan.onuntekelinde. Buyetkiyıkullananres- mı görev lilere yardım adı altında yapılan müdahalele- regözyumulması. dev leti çeteleştirici tohumları daat- mıştır.) 1982 mimarları. hukukun üstünlüğüne bağlı devlet yerine iktidann iistünlügü bağlamında herşeyi "sübaş- tan" düzenlerken daha çok otorite-daha az demokra- si. önce dev let sonra hukuk. yetkili merkez - zayıf"çev- re" esprisiyie öriilü bir anayasa yarattılar. Bu anlayış ve uygulamanm. arka plana ıtc^rek gözar- dı ettiği toplum ve bırey. bugün "hukuk"u aramakta- dır; ancak "devlet"ı de. Zira. on beş y ıl sonra neredey- se hukuksal meşruluktan anndmlmış bir dev let aygıtı ortaya çıkmıştır. Hukukun devlete gereksinımi açık: ancak hukuk dışında kullanılan sıyasal-yönetsel yet- kiler de. dev let iktidarını cete gıicüne dönüştürür. Ger- çekten otorıte kutsanırken "•hukuk"un yadsınması. "devteT'i de çökertme eşiğine getınniştir. Şimdi aranan devlet. "hukuk kalıbında joğrulmuş de\let"tır. "Hukuk \-e devlet" birlikteligiyle hukuk dev letinin kuruluşu. polis-devlet ya da jandarma-dev let anlayışın- dan geçilerek gerçekleşti Batfda. Hukuk devietinden sosyal devlete kat edilen evrim sürecinde ülkerniz 1960"lı yıllarda tanıştı sosyal hukuk devleti ıle. 80'ler- de yeniden hukuk devleti aravışma koyulan halkımız. iiçüncü bine üç kala. bu kez "devlef"ı arama zorunlu- luğuyla karşı karşıya bırakıldı. Anayasal düzlemle sınırlı bakış açısıyla "kııtsallık zırhına bürünen de\ letin > üriitme ve idare oloritesiyle pekiştirilmesi"nın. ıçındebulunduğumuzortamınolu- ANAYASA ve Toplum şumunda belırleyici olduğu söv lenebilir. Bu nedenle 82 Anayasası'nın aşılması önem taşımaktadır. Öncelikle erkler avnlığı klasik semaya oturtularak pdrlamentovasavgınlığınmkazandınlması vevargı ba- ğımsızlığının sağlanması gerekır. Bunlar. toplumu ve dev letı demokratikieştıren kural ve kurumlarla tamam- lanmalıdır. \e ki bu yazıda. ne bunları ne de 21. yüz- vıla doŞru "de\let-bire> ve doğa" sacavağına dayalı anayasa dınamıklerinı tartışabıleceğız. Clkemızinger- çekleri daha ılksel konularla sınırlıyor bizı... Demokratik toplumun dinamikleri Dev let katında "daha azdemokrasi'",toplum düzle- minde "shasetten anndınlmıs bire> \e örgüfleri" an- lavı^ınıvansıtananayasada 1995 'te yapılan değişiklik- ler neler getirdi. neler götürdü? Bunların toplumsal alaııa. bırev hak ve özgürlüklere ılişkın sonuçlan ön- celikle ırdelemeli. Çiinkü katılım yollarının açılarak toplumun \e vönetımın demokratikleştinlmesi kimı avgıtlarını çeteleştiren öğelerden devleti anndırmanın da ıticı gücünü oluşturabilir. "1982 Anav asası'nın değiştirilmesi ve>a veni bir ana- yasa hazırtanması tartışmalan 1983 genel seçimlerin- den hemen sonra ülkemizin gündcnıine yirmiş. o tarih- ten beri de güncelligini sürdürme)edevam crmiştir." (s. •') "Milletin tüm kesimlerinin parlamentnda temsil edU- mtsini saûlavansistemlerinotuniHi^luûıı \c \aûlıklı ça- • Yüceltilen otorite (K.Evren), pompalanan maddi kazanç tutkusu (T.Özal), devleti küçültme söylemiyle (T.Çiller) özdeşleştirilen çarpık piyasa ekonomisi anlayışı ve kayıt dışı iktisadi sektör, 1982 Anayasası ve pratiğinde "siyaset-çete- mafya" kıskacındaki bugünkü "devlef'i ortaya çıkarmıştır. lışması katılınıcı demokrasinin mümevyiz vasıflann- dandır. Demokrasinin muhtclil' tariflcrinden en çarpıcısı. toplumu oluşturan katmanlann. seslerinivcvarlıkları- nı hiçbir engelle karşılaşnıaksızın pariamentoda du- yurmalan şcklindedir." (s. 14) D\P. ANAP ve SHP"nın (sonra CHP) üzerinde uz- laşmavavanpTBMM Başkanlıgfna 13Ocak 1995"te sundukları anav asa degişiklik gerekçelerinde yer alan satırlar bunlar. 301 milletvekilinin ımzasını taşıyan 21 maddelik degişiklik teklifinın topluma yönelik kısmı. "kaftlım- cı demokrasi". "demokratik katılım". "çoğuku demok- rasi". "çoğulcuvaprgıbı kavramlardasomutlaşan "de- mokratik toplum"u ılışkındır. Bunlar yurttaş mekâ- nında. hak veözgurlüklerkesımindeyeralır. "Vasama merkezli" olanlar ise ikinci sırada gelmektedir. Yasaklar örgüsü aralanıyor Bilindığı üzere 1982 Anavasası. kıtlelerı siyasetin dı- şında tutmak amacıyla hak ve özgürlükler içııı öngör- düğü sınırlama sistemini. toplu özgürlükler yönünden yasaklar örgüsüne dönüştürmüştü. Bütün hak v e özgür- lükler için genel sınırlama nedenlerı (m. 13) vanında. ilgili maddelerde yer alan özei sınırlama nedenleri top- lu özgürlükler üzerinde yoğunlaşmış bulunuyordu. Dernekler, vakıflar. sendikalar ve kamu kurumu nite- liğindeki meslek kurulu^larıv la kooperatifler. amaç ve etkinlik yönünden doğrudan ya da dolav h sıyaset ya- sağı ağına sokulmuştu. Adı geçen ve kazanç paylaşma amacı gütmeyen gönüllü toplumsal ve mesleki örgüt- lerin sıvasal partılerle hertürden ılışkisı vasaklanmış; bunlarlavetınılmeksizın. herbınne*ortakhareket"ya- sağı konulmustu... Bu yasak örgüsü. bellı bır formüle bağlanarak anı- lan her örgüt ıçın ılgilı maddesınde yınelenmış. Der- neklerle başlavan formül şövle. "Dernekler. 13. maddedeki genel sınııiamalara av kı- n hareket edemejecekleri gibi. sivasi amaç güdemez- ler. sivasi faalivette bulunamazlar. sivasi partilerden destek göremez ve onlara destek olama/lar, sendikalar- la kamu kurumu niteliğindeki meslek kunıluşlan \eva- kıflaıia bu amaçla ortak hareket edemezler." (m. 33 3) Vakıflan da kap^amına alan bu hüküm, sendikalar ıçın (m. 52 1 »avnen, siyasal pjrîılerim. 69 1.2). mes- lek kıtruluşları (m. 135 3) ve kooperatıfler(m. 17] 2) açısından vazım farklılıklarıyla yinelemekte ıdi. Bu hukümlerzıncinııin av ıklanması. toplu özgürlük- ler arasında davanışma yasaklarını azaltacaktı. Ancak her birı. md. 13'teki 9 nedenle sınırlanmaya devam edecegı gıbı. ılgilı maddelerde ver alan özgül kavıtla- malardan da bagışık olmavacaklardı. Aslında kaldırılması öngörülen yasaklar zinciri öz- gürlükçü demokratik bır ana\asaya tamamen vabancı nitelikteydi. Ne ki ülkemız gerçekleri. önerilen degi- siklikleri olumlu kılıyordu Gönüllü birev örgütlerıne. sosyal vemeslekıkuruluşlara "baskıgrubu"işlevinın tanınması, demokrasinin altv apısı olan çogulculuk içın gerekli olduğundan iyileştirme. 1982 Anayasası'nın çoğulculuğu sınırlayan yapısının belli ölçülerde aşıl- masına katkıda bulunacaktı. Sendikaların kuruluşunun kolaylaştınlması (m. 51 ;2) \e grev hakkı konusunda anayasada yeralmama- sı gereken yasakların ayıklanması (m. 54 2. 3."') ka- mu görev üierinin sendika. toplusözleşme ve grev hak- lan kapsamına alınması öngörülmekteydi. Belli alanlarla sınırlı kalsa da katılım hakları vönün- den anayasada yapılması öngörülen değişiklikler olum- luydu. Âncak bunlar ve digerleri. daha çok sivasal ka- tılımyollannıngenişletilmesıni hedefalmaktavdı. Seç- men ve parti üyesi olabilme yaşının 20"den 18e indi- rilmesi.yüksekögrenimgençliginın siyasal partıleregi- rebilmesi. ülke dışında yaşavan yurttaşlara ov hakkı- nın tanınması. oy hakkmdan yoksun kişiler kategori- sinden ~tutuklular"ın çıkanlması. siyasal partiîerin örgütlenme alanını daraltan ka> ıtlann (yurtdışmda ör- gütlenme. kadın ve gençlik kolu kurma) kaldırılması (m. 67, 68,69) gelmekteydi. Yasama merkezll Seçmen iradesinin temsil organına yansıması ve bu ıradeyi parlamentoya taşıyan örgüt vönünden ikı yeni hüküm konacaktı: Seçimler ıçin "temsildeadalet »eyö- netimde istikrar ilkeleri"*nin bagdaştırılmasi (m. 67 son) ve siyasal partilere dev letin >ardım etmesı (m. 68 son(. Devletin yapılanması ve erklerinin işleyişi bagla- mında parlamento ile sınırlı. ancak yasama işlev inden çok. üyelenne ilışkin kımi değişiklikler öngörülmek- tevdı. TBMM'nm heryıl eylül avının ilk giinü yerine "ekim avının ilk giinü" toplanması (m. 93 1): TBMM uye savısınm 450'den 60Û"e çıkarılarak 100 milletve- kilinin ülke çapındakı seçim çevresınden seçilmesi (m. "5). başlıcayenılıklerdi. Milletvekilliği sıfatının düşmesını düzenleven 84. nıaddeden. "partisinden istifa ederek başka bir parti- vegiren vvva seçim bükümetleriharic, Bakanlar Kuru- iu'ndagorcv alan" milletvekilinin üyelığinin düşme- Miie ilışkin hüküm çıkarılmaktaydı. Milletvekillerine azgü bir "sosyal haklar" kategorisi yaratmav a yönelik degişiklik de (m. 86) ortak öneri metninde yer almak- tavdı. Kısaca vasama merkezli olanlar. nıteliksel de- ğıl. daha çok nıcelikseldegişikliklerdı. Nıhayetanaya- ^a degişiklik önerisi. başlangıç kısmının devleti "kut- sariaştıran paragrafı ile 12 Evlül 1980 askeri "hare- kâtı"nı referans alan paragrafının çıkanlması ıle yeti- nıyordu. Geçiei 15. maddenin son fıkrası da atılacak- tı. 12 Eylül 1980'den. ilk genel seçimler sonucu topla- nan TBMM'nin başkanlık divanı oluşuncaya kadar ge- çen süre içinde çıkarılan kanunlar. kanun hükmünde kararnamelerle 2324 sayılı Anavasa Düzenı Hakkın- da Kanun uyarınca alınan karar ve yapılan tasarrufla- nn anayasaya aykınlığının iddia edilmesını önleven hükmün kaldınlarak. bunlara karşı ISOgün ıçerisinde dav a yoluyla denetını olanağını açması olumluydu. Bövlece "denetlenemez iştemler Woku"na sokulmuş bıılunan vüzlerce vasa ve diger işlemlere karşı Anava- ^a Mahkemesı harekete geçirilebilecektı.. Yarın: Anayasayı değistirme iradesınden sapma ORUŞlAv. FİKRET İLKİZ Londra'da Çiller, Diyarbakır'da cezaevi ve dehşet TBMM Insan Haklarını İnceleme Ro- misyonu raporuna göre: Dıyarbakır Ceza- evi'ndeçıkan ısyanda lOkışinin kafalanna vurulan darplar nedenıvle yaşamını vitir- mesinden devlet sorumludur. Olüme sebe- biyet veren 68 görev lınin vargılanması ge- rekir. Unurturufan Diyarbakır Cezaev i ger- çeği. tüm çıplaklıgı ıle ordada. Komisyon üyesi ANAP Genel Sekreten Okman soru- yor: "Acaba önceden hazjrlanan bir plan mı orada uvgulandı?" lOAralık 1948tarihlı 'İnsan HakJanEv- rensel Bildirgesi'nın 5. maddesi. işkencevı yasaklıyor. tnsanlann hangi koşul altında bulunursa bulunsun. zalimane. gayrı ınsa- ni. haysıyet kırıcı cezalara veya muamele- lere tabi tutuiamayacagını ılan ediyor: "Ya- şamak, hürri>et te kişi enınheti her ferdin hakkıdır." İnsan Hakları Bıldirisi'nin kabul tarihinın üzennden 48 vıl geçti. İnsan Hakiannı ve Ana Hürnvetleri Ko- rumaya Daır Sözleşme. 3 Eylül 1953 tarı- hinde yürürlüğe girdi. 1954 yılında Türki- ye tarafından onaylandı. Sözleşmenin 2. maddesine göre "Her ferdin vasama hakkı kanunun himayesi altındadır." Ayaklanma veya isvan. 'kanuna uygtınolarak'bastınl- mazsa: öldürme. sözleşmenin 2. maddesi- nin "ihlali suretiylev apılnuştelakki olunur 1 *. 3. madde işkence>ı yasaklar. Bu maddeyı •hatırda tutarak' türkiye tarafından imza- lanan ve 25.2.1988 tanhındeonav ladığımız 'İşkencenin ve Gayri İnsani va da Küçültü- cü Ceza ve>a Muamelenin Önlenmesine Da- ir A«Tupa Södeşmesi'nin tarafi olduk. Ko- mıtenin hak ıhlalleri ile ilgili Türkive'vi zi- yaretini kabul ettiğımız gibi hazırlayacağı 'raporu" da ret hakkımız voktur. Asıi olan: ülkemizde "işkenceyi' kaldıımak v e"vasama hakkının* ne olduğunu öğrenmektir. 'İşkence ve Diğer Zalimane; Ga>Tİ İnsa- ni veya Küçültücü Muamele veva Cezava Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nın dc tarafıyız. İşkencevı ve İnsanlık DINI Ceza- lan Onleme Avru'pa Komıtesi (CPT) 1990. 1991 ve 1992 yıllannda Türkive've geldi 1994 \ılı Ekim avında Istanbul. Ankara. Konva. Adana ve Diyarbakır'dacezaev len- nı gezdı. Hevet doktorlannın muayene ettı- ğı kişılerde ıskence ızlerıne rastlandığı açık- landı. Raporlarında lıem sivasi hem de ad- lı suçluların işkence \e her türlü kötü mu- amele ile karşı karşıva kaldığını yazdı. Hü- kümetı uvardı. "İşkenceviön'ejin™" O yıllarda "işkeneeyi önlevin* uvarısı ile karşıfaşan hükümetın başbakanı Tansu Çil- ler'di ve DYP-SHP koalısyonu ışbaşındav- dı Dev letin insan haklarından sorumlu ba- kanıbilevardı. Hana Bajbakanlık'taİnsan Haklan Yüksek Danısma Kurulu' oluşru- rulmuştu. Bukurulunovbirhği ile kabul et- tiğı 'Kişi Güvenliği. İşkence. Başka Zalim- ce İnsanlık Dışı ve Onur Kıncı Davranış ve Cezava Karşı Konıma' adlı rapor. 9 Ocak 1995 tanhinde Azimet Köv lüoğlu tarafından ',Tansu Çiller ve Murat Karavalçın'a veril- dı. Rapor. kamuovunaaçıklanmadı. Sume- naltında •gizli" kaldı. Bunun üzerine kurul üvelerı istifa erti. Danışma Kurulu da orta- dan kalktı. Başbakanlık. tumü uzman ve ta- rafsız olan Mnsan hak ve ihlalleri' konusun- da çözüm üretmeve çalışan Danışma Kuru- lu çalışmalarından kurtulmuş oldu. İnsan haklarından sorumlu devlet bakanı. bu gö- rev den aynldıktan sonra "raporu" kamuoyu- na açıkladı. Başbakandan önce. milletin vekilleri "in- san haklan' ile ilgili sözleşmeleri TBMM'ye taşıdı. Çünkü, dünva ve Türki- ve ıçin insan haklanna savgı duyuyorlartdı). gelışmelen ve uvumu sağla\acaklar(dı) ve hak ihlalleri ile ilgili başvuruları inceleye- cekler(dı). TBMM İnsan Haklarını İnceleme Ko- misvonu 1990 vılında kurulmuştur. Çalış- ması. yetki ve görev leri 3686 sayılı kanun- la düzenlenmiştir. Amacı "Dünyada ve ül- kemizde insan haklanna saygı \e bu komı- daki gelişmeleri izlemek sureriyle uygula- malann bu gelişmelere uyumunu sağiamak ve başvuruları incelemeL" Kapsjmı iscT.C Anavasası ile İnsan Hakları Evrensel Be- yannamesi v e Av rupa İnsan Haklaıı Sözleş- mesi gibi çok taraflı uluslararası belgeler- de behrlenmış bulunan in;>an hak ve İıürrı- yetlerı ile uluslararası alanda kabul gören ınsan hakları olarak gösterilmiştir. Sivasi parti gruplan ile bağımsızlar. Meclis'teki üyesayısınagörebu komisvondagörev va- parlar. Üvelerini Meclis seçer. Görev leri ise kanunun 4. maddesinde avrı avrı savılmış- tır. Insan haklan konusundaki gelişmeleri izlemek. >asalarda >apılması gereken deği- şiklikleri ve çözümleri önermek. hak ihlal- leri ile ilgili başv urulan incelemek veya ge- rekli görürse ilgili mercilere iletmek... Baş- vuruların sonucu veya yapılmakta olan iş- lem hakkında üç ay içinde bilgi verir. Ayrı- ca her vıl "Yurtici ve dışında insan haklan- na saygı ve uvgulamalan kapsavan bir ra- por" hazırlar.. Işte komisvon da bu.. 1982 Anayasası çizgisindenaynlmamış- lar. 'fnsanhaklanna'sadecesavgılılar.. Ko- misvon ihlalleri saptıvor. Yaptırım gücü vok. Raporlannı Meclis Başkanlığı'na su- nuvor. Komisyona başvurmak sonuç alıcı ve etkili bir vol değil. Dünvada ve Türki- ye"de hak ihlallerini izlemek gıbı 'iddialı' ve 'sorumlu' bır görev ı kanunla üstlenen bu komisvon. Av rupa ülkelerine > apılması dü- şünülen'gezi' içın büyükelçilerimiz tarafın- dan uyanldı: "Demokrarikleşmepaketiçık- madan gelmev in. Gelirseniz. eleştirilirsiniz." Sız ne divorsunuz Savın Çiller? Lond- ra'da konuşuvorsunuz. işkeneeyi ve İnsan- lık Dışı Cezaları Önleme Avrupa Komıte- si'nin uygun görülen ülkelerde araştırma yapma hakkına sahip olduğunu ve hazırla- nan dosyalan genelde açıklamadığını söv- lüyorsunuz. Ama Türkiye hakkındaki ra- porların açıklandığından vakınıvorsunuz. TBMM insan Hakiannı İnceleme Komıs- vonu raporu hakkında ne divorsunuz' Ha- tırlayın. bu komisyonun kuruluşu ıle ilgili olan 3686 sayılı kanunun hazırlanma ge- rekçelennden birisi de aynen şöyleydı: "IMevcut vasalara rağmen, mevdana ge- lecek insan haklan ihlallerini: uluslararası taahhütlere uvgun olarak önlemek.>argısal konıma vanında yasama organınca da gii- vence alnna alınmasını temin etmek bakı- mından olumlu bir adınt olacağına inandı- ğımı/ böv le bir komisvonun kurulmasının. ülke dışında Türkive've yöneltilen haksız eleştirilerin mesnetsiz bırakılmasına ve ge- reken cevabın verilnıesine de vardımcı ola- cağ) inancı ile bu kanun feklifi hazırianmış- tır." Bövle bir komisvon kurmakla Türki- ve've karşı vöneltilen haksız eleştiri dedi- ğiniz şikâvetleri kaldıramazsınız. Komite- yi vanıltamazsınız. Yasama organmca ın- san haklan ihlallerini ne önleyebilirsiniz ne de güv ence altına alabılirsinız... Çünkü böy- le bir nivet taşımadıgınız sözleriniz ve ey- lemlennizd«ı bellı. A\rupa"da hakkımız- daki 'raporlardan' vakınıvorsunuz. ülke- mizde ise geçmişte kurulan İnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu'nun dağılma>ın- dakı sorumluluğunuzu unutuvorsunuz. Dı- yarbakırCezaevi ile ılgjh raporu kimsegör- mezden gelemez. Bir de Türkiye'de işken- cenin yasak olduğundan bahsetmı^sıniz. Bu konuda Adalet ve İçışlen'ne talımat ver- mişsiniz. Artık ulusalüstü sözleşmelereda- valı olarak kurulan komıtelerın raporların- da >azılı olan 'standaıtlan' da dikktfe ala- cakmışsınız. Türkiye ile ilgili yeni bir •ra- por' daha açıklandı... Ne vapacaksınız'.' Hem de taııı İnsan Hakları Evrensel Bıldi- risi'nin kabul edıldıği aralık av ında. Sorun- larıınızın çözüıniine ait 'düşündüklerinizi' Londra'daaçıklıvorsunuz. Haklısınız. Tür- kıye'de konuştukça batıyorsunuz. Artık Türkıve'de politikacılar konuşnıasın. Ko- nuştukça halkın güvenını vitiriyorlar. Tra- fik kazaları 'kazalara' vol açıvor Buna karşılık Av rupa'dan bir komite de- gıl: TBMM İnsan Haklarını İnceleme Ko- mısvonu 'Divarbakır Cezaev iGerçeğini' iş- kence ölüm devletsorumluluguüçgeninde saptamıştır. Gerçek budur. Lnutulan ve unutnırulan ölümüne gerçekler. mılletvekillerinin ov- bırlığı ıle'rapor'oluvor •İşkence/ölüm/dev- let sorumluluğu'nu ınkâr edıvor: bu gerçe- ğe "jalanhaber'dıvorsanızjovbırlığı ıleçı- kacağı v jzıljn Tapor' gerçektır. Raporyok- turdersenız. DıvarbakırCezaevı'nde kafa- sina vediği darbelerden ölen 10 kişıyi me- zardan çıkarmalısınız. Ölüm ve işkence üzerine siyaset yapamazsınız. 68 görevli. derhal yargı önüne çıkarılmalıdır. "Derhal'ı önleven vasalar varsa; derhal kaldmlmah- dır. Vazgeçin demokrasiden. vazgeçın hu- kuk dev letı ılkesınden... Sadece ınsan olma- nın getırdiği onur adına: 'devletin sorumlu- luğunda' ıslah için cezaev ıne konulmuş hü- kümlüleri.'isvanıbastınvonım.vasanınver- diği görevi yapıvorum' diye öldüren 'anla- vişı'öldürün. Yargı görev ini yapacaktır. Ya- sal engelleri kaldırın. Aksi takdirde makul sürede yargılamayı bitiremezseniz. 'devle- tin sorumluluğu' adına görev vapanların kastı aşan fıılien zamanın aşmıına uârava- bılir. İşkencenin vasak olduğunu söylemek vetmıyor. Etkin ve sonuç alıcı önlemlerle iş- kencenin önlenmesı gerekı\or. 'Kastı aşan fiü" ıle olüme neden olan kışılerin v argılan- ması ıçın: adaletın terazisinı kılitleyen ınsan hak ve özgürlüklen önündeki vasalar tari- hin çöp tenekesinde yakılarak vok edilme- lidır. Demokrasiyı gerçekten istiyorsanız. böyle yapın. Londra'da konuşmak yermi- yor. Daha dün. Avrupalıların 'işkence' ko- nusunda rapor hazırlayıp açıklamalarını •içîşlerimize kanşmak' ve 'haksız eleştiri' olarak değerlendırıyordunuz. İngıltere'de 'içişlerimizi' konuşup AvTupa Komitesı'nin 'araştırma' yapma vetkısinı ve standartla- nnı kabul edıyorsunuz. Dünkü yaptıklan- nızla. bugünkü 'gerçeklerden' acaba hangi- si yaian haber'.' Veya 'gerçeklerden' hangi- si yalan'.' Onağınız Refah Partısı'nin ada- letten sorumlu bakanınm "basın" hakkında- ki zihnıyetıne göre bu haberleri yazan bası- nı susrurmak mı gerekır acaba' Devletin si- yası ıtıban. bu haberlerle sarsılmış sayıla- bılir mi'.' Komisvon raporu. 'tahrif edilmiş vesika"mı'.' Burapor'halkıtahrikedermı?" Ankara Tabıp Odası'nın 88 1-2 sayılı bültenınde yayımlanan "Tıp Ahlakı ve İş- kence Karşısında Hekimler' adlı Urugu- ay 'dadüzenlenmissemınerhaberındeki De- kan Dr. Pablo Carlevaro'nun sözü. ınsanı sarsıyor: "Dehşet gerilerde kalmalıdır. ama mahkûm edilmeli. lanetlenmeli \e asla unu- tulmamalıdır." Dehşetı unutanlara ve unu- tacaklara ıthaf olunur. ANKARA NOTLARI IVIUSTAFA EKMEKÇİ ı Niyazi Altunya'nın Mektubu: (2) İki Ayaklı İnekler! Eğıtim emekçisı, emekli Öğretmen Dr. Niyazi Altun- ya, mektubunda şöyle diyor: i "Sevgili Ekmekçi, ! Barıştan ve demokrasiden yanayım. Ama, hiç kim-\ se geçmişte ve bugün olanlan unuttuğumu sanmasın.i Kimse melek kesîimesin. Çünkü, spn zamanda de-\ mokratlığa soyunanların bırçoğu, hâlâ eski huyundan vazgeçmiş değil. Geçmişte dıreksiyonun başında olanların birçoğu bugün 'Tavşana kaç, tazıya tut' gö- revi yapmaktadır. Birkaç örnek: • Çankaya'nın babası Demirel, iktidarda bulundu- ğu 1966-80 arasında (arada çok az kesıntilerle) tarihi- mizin en büyük 'öğretmen kıyımını' yapanlardandır} Son numarası da İLKSAN'la ilgılidır. 1993 bütçesinden\ İLKSAN'a üç yüz mılyarlıra vererek. dostu Kemal llı-t cak'/ ve onun İLKSANyönetimindekı uzantılannı kur-) tarmak istemıştir. Üstüne gıdilince de 'Ben verdim,j verdimse verdim' biçıminde kabadayılık yapmıştır* Bunları unutmadık. ! • Meslektaş Erbakan'/n en büyük armağanı, dincfl kadrolaşmayla öğretmenler arasında ve eğitim siste-\ mınde bölücülüktür. Sendika yasasını engelleyenler arasında partisi de vardır. Okullara ahlâk dersinı koy-. duran partisi, bugünlerde ahlâksal birsorun olan Yü-\ ce Divan yolunu tıkamakla meşguldür. Benı yakından* ilgilendiren bir olay, partisinin Ankara Sıncan Beledi-\ ye Başkanı'nın 1994yazında sendika şubemize saldı-". rısma ve eşyalann talan edılmesıne seyırci kalmasıdır. \ • Bugünlerde mafya tarafından bumu kırılan ve 'geç- j miş olsun' demekten kendımızi alamadığımız Mesutj Yılmaz sadistpolislerine 9 Mart 1996günüAnkara'da\ sendikalı arkadaşlanmızın burunlannı kırdırmıştır. Bu\ kadarda değil; şu anda birçoğu meslekten ihraçla yüz\ yüze getirilen sendika yöneticisi öğretmenlerin dosya-» ları O 'nun genelgesiyle, O 'nun zamanında hazırlanmış-1 tır. Sendikamızı kurduğumuz ıçın, başımıza pışmiş ta- J vuğun başına gelen/erı getıren de kendi iktidandır. j Milli Eğitim Bakanı, sendika kurduğumuz için bızn 'ahlâksız' ilan etmiş; Ankara Valisi. sendika başvuru-[ sunu almamış, şımdi kendisinı terkeden Içışleri Baka- • nı, sendikaları yasaklamaya kalkışmış, Ankara Valisi' beni açığa almış, Bakan da arkadaşlanmı Ankara dı-', şına sürmüştür. J • Yıllarca öğretmenlerin sırtından iktidar olup son* seçim'.erde onlan kapı dışarı eden CHP'nin (once SHP> sonra CHP) Çalışma Bakanı yıllarca 'sendika şov'ya-| pıp sendikaları yasasız bırakmıştır. j • Kımi sendikamızda muhalefet örgütleyerek bizi* böimeye kalkışan, kımi dışimizle tırnağımızla donattı-! ğımız sendika bürolanmızı partilen içın hortumlayan\ minikler de sırtımızdan beleşçilık yapmaktadırlar. < • Öğretmenler için hiçbir olanak sağlayamadığı gi-1 bı. öğretmenevlennisatılığaçıkaran, öğretmenleridış-', layıp öğretmen olmayanlan mesleğe atayan, emekli- J likle öğretmen göçünü seyreden meslektaş Sağlam; ise, Öğretmenler Günü 'nde, öğretmen ve öğrencile-, rı, büyüklere hediye vermeye ve el öptürmeye götür-'t muştür. Partizan yönetıcı tutumlan da ürünlerıni ver- < meye başlamıştır. S Sevgılı Ekmekçi, { Mektupta biraz fazla kara boya kullandığımm farkın- j dayım. Ama, moralim gayet lyi. Emeklılik yıllarımı bo-; şa geçirmiyorum. Durmadan okuyup yazıyorum. Ge- leceğe de umutla bakıyorum. Bızım öğretmeniiğimiz, sizin kaleminiz var oldukça karamsar olmayız. Biz, öğretmen ucuzluğundan gelecek yılyararlana- cağız. Sen bu yıiyararlanmışsm. Bu öğretmenler haf-\ tasında, öğretmen Süheyla Attunya'n/n tedavısı ön-\ celik taşıyofrAntik>hastaneler (senın 'saynevieri'JJbize eskisi gibi bedava bakmıyorlar. Ne yapalım, öhVe ca- nımız. Sevgilerimle..." • * • DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, Refah Partili ki-J mi üyelerin çeşttlı yerlerde yaptıkları konuşmaları sap- J tayarak, Cumhunyet Başsavcıhğfna yaptığı başvuru,} Refahçılarla, onların destekçilerini haylı öfkelendırmi-ı şe benziyor. Nuh Mete Yüksel'in yaptığı ise sadece gö-} revı. O, bu görevi yapmazsa sorumlu olurdu. Siyasal j Partıler Yasası, siyasal partılerle ilgili yasakları sırala-« mıştır. Yok efendim, RP çok büyükmüş de; ona dokun- î maya kimsenin gücü yetmezmiş de; falan filan, fırt zırt, j ayın oyun, fıstık... ı Şeriatçı gazetenin yazdıklarına göre, Nuh Mete Yük- { sel. "Refah Partisi'nin kapatılmasını" ıstıyormuş. Re-j fah Partisi'nin kapatılmasını -gerekıyorsa- o değil. Yar- j gıtay Başsavcısı isteyebılir. Elinde yeterli belgeleri var-» sa... j DGM savcısının istediği, RP'Iİ Bakan Necati Çelik, j Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan ile Şevki Yılmaz,» Adalet Bakanı -eskı gezici vaız- Şevket Kazan. bır de', RP'Iİ Kayserı Beledıye Başkanı Şükrü Karatepe'nın» konuşmaları ile ilgili. Bu sözleri, partınin genel başkanı < 148 Erbakan ya da yetkıli kurulu söylemiş olsaydı, o î zaman Yargıtay Başsavcılığı, partınin kapatılması içın j Anayasa Mahkemesi'ne dava açardı. Şımdi, pek kor-} kulacak bir şey yok. Başsavcılık sadece, bu kışilenn ı partiden uzaklaştırılmasını ister, o denlı basıt (Siyasal J Partiler Yasası Madde 101). Başsavcı RP'yı uyarır da, J o da bunlan çıkarmazsa, o zaman külahlar değişir, iş ı RP'nın kapatılmasına gelebilır. 148 Erbakan, bunlan bil- { diğı için mi, "şeriat" özlemi kokan sözleri pek kendisi J söylemiyor da başkalanna söyletiyor? Ne bılelim?.. « Şevkı Yılmaz, Danımarka'da konuşurken, bir din- î leyicı sorar: J - Siz böyle diyorsunuz ama, sizın eski Diyanet Işleh« Başkanı 'nız başına şapka giyerek Meclis'e gidiyor,« buna ne dersiniz? Şevki Yılmaz karşılık verır: } - Bız bununla iki ayaklı ınekleri kandırıyoruz! Siz ona bakmayın... Bakalım, iki ayaklı inekler kimlermiş? B U L M A C A SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA: I/Peynırle yapılan bır tür çorba. 2/ Arısı. hıyan vedı- keni vardır... Soy, sülale.3/Vekiller.'.. Fas'ın plaka işare- tı. 4/ Bir renk... Kürk hayvanları- nın göbek kısmın- dan alınan parça- larla yapılan kürk. 5/Birsahneninfil- me alınabılmesı 8 ıçın açık ya da ka- q palı bır mekânda hazırlanmış yer... Hüküm- dar başlığı. 6/ Boğaz. gırt- A lak... ""Durmadan, süreklı" anlamında kullanılan argo sözcük. 7/ Sert bır içki... 3 Dördüncü Zaman 'da kuzey bölgelerinde yaşamış fosil fil. 8/ Yumurta ve ırmikle yapılan bırtürtatlı. 91 Av- rupa'da bir ülke. Yl'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir haberın ağızdan ağ- zayayılması. 2/Halkdilin- de soğuk algınlığına verilen ad... Yunanistan'da bıryanma- da. 3/ Tatlı birçörek... Eğrılmek ıçın temızlenmiş. taranmış y umak biçıminde y ün. 4/ Düzenlı olarak ekim yapılan ara- zı... Bır bağlaç. 5/ Letonya'nın para bırimi... ABD'de ya- y ımlanan dünyanın en ünlü mızah dergılerinden birı. 6/ Av- rı tutulmuş. ayrıcalık tanınmış... Lzerine çeşıtlı duyuruları ılıştırmek ıçın hazırlanmış levha. 7/ Rütbesiz asker... Sey- rek dokunmuş bır tür kumaş. 8/ Optık kaydırma... Kazıl Hüsnü Dağlarea'nın bır şiır kitabı. 9/ Asya'nın dogusunda büyük bır yarımada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle