27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 10ARALIK-996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kıbrıs Rım kesimine tepki • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Ankara. (Cıbns Çum kesirninın Türkiye'yi de vurabilecel menzıîe sahip fuzelerîlma ğirişımine ser tepki gösterdi Dışbleri Bakaruğı Sözcüsü Büvukelçi Ömer Akbel. vabancı gazeteciler rçin düzenlediji basın toplantibinda hir soru üzerine. Rum .arafının silahlanma çabalannm Kıbrıs sorunuiia ban>çı çözüm bulma ;abalarına kiçbir katkıda bulunmavacağım belirrti. Rum kesiminh almayı planladıfı Rusyapımı füzeleredeğin^n Akbel. ,'K.imse. Tıirkıye'nin Güney Kıbrıs'ta kend güvenlığini de tehdit edici nıtelikte uzun menzıllı -liz-ler konuşiandınlrrasına müsamaha gösiermesini beklememelidır" dedı. Korkut Özal Erbakan'ı övdü • ANKARA ıCumhuri\et Bürosu) - ANAP îstanbuİ Kiilletvekilı KtrkutÖzal. Istanbul Emniv'et Müdürü Kemal Yazıcıogju'nun açığa alındığı gün görüştüğü Başbakan Necmettin Erbakan ıçin ovgü dolu sözler sarf etti. Ç>zal. "Saym Erbakan. rasyonel yakla^ım vapısına gahiptir. Önce olavı çok iyi Rav rar. sonra miidahale eder' dedi. Özal, Türkiye'de bugjn bir hükümet sorunu olmadığını da sa\unarak "Hükiimet Jtarı koca gibidır. arasına girilmez. Ben hükümete dışarıdan çelme takmam" dedi. Ekinci'den RP'ye eleştiri • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel -Ba^kan Yardımcisi Hasan fckinci. RP'lı Enerjı Bakanı Recai Kutan'ın. BOTAŞ'ta karde^inin de bulundugu görevden alma operasyonuna sert tepki gösterdi. "Bu, siyasi nezaket kurallanna aykın" diyen Ekinci. durumu sonradan öğrenen Başbakan Necmettin Erbakan'ın. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'den özürdilediğini öne sürdü. Ekinci. Bas,bakanlığın Susurluk kazasıyla ilgili vaptırdığı ankete göre. halkın sadece yüzde 19"unun konuyla ilgilendiğinin ortava çıktığını savundu. Türk-lş yönetimi yargılanıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş yönetimi ve Başkanlar Kurulu üvelerinden oluşan 35 kişi hakkında. "8 Asustos 1995 ve20Evlül 1995 tarihlerinde vasadıs.ı genel gre\ kararı aldıklan ve uyguladıkları" gerekçesiyle açılan davaya Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Türk-lş yöneticilerinin suçlamalan kabul etmeyerek beraat talebinde bulunduklan duruşma ertelendi. Perinçek'ten suçlama • İstanbul Haber Servisi - İşci Partisi Genel Başkanı Doğu Perincek. sorunların çözümü ıçin £s,ref Bıtlis ve L'ğur Mumcu suikastlannın a^dınlanması gerektiğini söyledi. Doğu Perincek. dün yaptığı yazılı açıklamada. Mumcu ve Bitlis cinayetleri arasında bir bağlantı olduğunu savundu. ft.BD'nin sadece Bitlis ve jiumcu'nun değil. Türkiye"nin ha>atına kastettiğini sav unan Perincek. "Suçlular aynıdır. Azmettiren ABD'dir. CIA'dır. Turgut Özal ve Tansu Çillerler'in temsil ettiği istasyon şefleridir" dıve konuştu. Süha Toner toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Yakalandığı prostat kanserinden ölen eski Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Süha Toner (71). dün toprağa verildi. Prof. Toner için Yıldız Teknik Üniversitesi"nde düzenlenen törene katılan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış. "Üni\ersitemiz en görkemli yıldızını. öğretim üyesini. jöneticisini yitirdi" dedi. Dalıa sonra Moda Çamii'ne götürülen Prof. Süha Toner'in cenazesi. burada öğleyin kılınan namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Çiller'in isteği Artvin Valiliği Yazıcıoğlu'na yer aranıyor ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- "Kumarhaneler krairolarak bilınen Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi ola> ı ile ilgılı olarak ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a bılgi sızdırdığı gerekçesivle göre\ınden alınan eskı İstanbul Emnivet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'na yeni görev veri arandığı öğrenildı. Dışı^leri Bakanı \e DYP Genel Başkanı Tansu ÇUler'in. Kemal Yazıcıoğlu'nu. "Art\in Valisi" olarak atamak istedıği. ancak Başbakan Necmettin Erbakan'ın buna karş? çıktığı bildirildi. Çiller'in. İçişleri Bakanı Meral Akşener'den, yeni hazırlanan \aliler ve emnivet müdürleri .. . . . .. kararnamesine. Kemal Yaacıoglu Yaz.aoğlu'nun da dahil edilip Artvin veya uygun göreceğı başka bir ile vali olarak atanmasını istediğı öğrenildi. CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal bütce görüşmelerinde vaptığı konuşmada. Yazıcıoğlu'nun Başbakan Necmettin Erbakan'ın haberi olmadan görev den ahndığını ıleri sürdü. Bavkal, "Bu emni\et müdürü neden görevden ahnmıştır? Başbakan'a, Cumhurbaşkam'na söylediklerini, İçişleri Bakanı'na sövlemediği için mi göre\den ahnmıştır" dive sordu. ÇİZMEDEN YÜKARI MUSA KART ÖDP tarafindan Kapıkule'de düzenlenen gösteride "Kapılan turun. kaçmasınlar" denildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, elindeki belgeleri DGM'ye vermeye hazırlanıyor w Çember yeterince daralmadı'• Parti kurmaylarının "belgeleri açıkla' baskısıyla karşılaşan ANAP lideri Mesut Yılmaz. en uygun zamanı kolladığı izlenimi yaratıyor. 'Çembenn yeterince daralmadığınr söyleyen Yılmaz'ın. kurmaylarından gelen baskı nedeniyle elindeki belgelen yargıya ulaştıracağı belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılma/, "dev let-maf- ya-aşiret" üçgenındeki bağlantılarla ilgili iddıaların odağında vcralan D^'P'nin kar^ı atağı üzerine. partı kurmavlannın "belgele- riaçıkla' baskisıv la karşılaştı. Bazı cinaşet- lere karişan karanlık cete>e. Ankara'dakı üst düzev sivasetçılerin talimat verdiğı vo- lunda bclgeler bulunduğunu valanlanıavan Y11maz. "Çember \eterince daralmadı" di- verek en uvgun zamanı koliadığı mesajını verdi. Yılmaz'ın. elindeki belgeleri DGM've vermeve hazırlandığı belırtildı. Me>ul V ılmaz. partisınin Mecli.N grup. merkezkararvönetim kurulutoplantıları ile kurmaylarıyla vaptığı değerlendirme top- lantılannda. elindeki belgeleri vargıya ver- mesi konıısunda voğun baskı ile karşılaştı. Cıımhurbaşkanı Sülevnıan Demirel \e Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın da elinde olan belge ve bilgileri kanıuovuna açıklamavan Mesut Yılmaz'ın. partisinden gelen baskı- lar nedenivlc bunları vargıva da ileteceği bildirildi. S'ılmaz. Ömer Lütfi Topal cina- yetini soruşturan Sarıyer Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın daveti sırasinda. elindeki bel- ge ve bilgileri vargı kuruluşlanna vedevlet sorumluluğu ta^ıyan her kuruma vermeve hazır olduğunu bıldırmiştı. ^'ılmaz. dün de TBMM'de gazetecilerin Genel Başkan Yardınıcısı Mehmet Keçeci- ler'in. "Çeteje Çıller ailesi talimat verijor. Belgesi Mesut Yılmaz'da" sözlerini yalan- lamadı. Yılmaz. çemberdaralıncaaçıklama DYP lideri Çiller, partilerin alternatif arayışta yalnız olmadığını ima etti 'RPkarşÛarı devleâytprattyor 9 • Tansu Çiller. "RP"yi bir büyük tehlike olarak gösteren güçler. bugün devleti yıpratmak pahasına işin içindedirler" dedi. A.NKARA (Cumhuri- >et Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. Su- surluk kazasıyla gelişen alternatif hükümet arav ışı sürecinde. si>asi partilerin yalnız olmadığını ima ederek "RP'v i bir bm ük tehlike olarak gösteren güçler, bugün devleti \ıp- ratnıak pahasına işin için- dedirler" dedi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. partisinin ge- nel idare kurulu (GİK) toplantısı öncesinde. Su- surluk skandalı ile hükü- met ortağı RP üzerinde \ l " er - yoğunlaştırılan veni hükümet se- çeneklennı degerlendırdı. "Araba hurdasından iktidar postu yaratıl- mak isteniyor dedik. Doğru çıktı" diyen Çiller, "RP'\ibü\ükbirteh- like olarak gösteren güçler. bugün devleti yıpratmak pahasına işin içindedirler" diyerek altematıf hü- kümet arav ışlanndasi>asi partile- rin yalnız olmadığı mesajı verdi. hükümetin ekonomik uygulamalannı ö\erek pembe tablo çiznıeve de\am etti. ler. özelleştırmenın Petlas. Çimento Sana- yii, Etibank. Erde- mir'in yanı sıra enerji ve telekomünikasyon alanında sürdürülece- ğini kavdederek "Tür- kiye uyanan bir devdir" dedi." Çiller. GİK toplantı- sından önce partisınin başkanlık divanı üyele- rivle vaklaşık 45 daki- ka görüştü. Yaklaşık 3 saat süren GİK toplantısında. Me- ral Akşener. İstanbul Emnivet Müdürü Ke- mal Yazıcıoğlu'nun gö- rev den alınmasıyla il- eili olarak bilgi verir- kenDYPGeneî Başkan \'ardımcısı Hasan Ekinci ve Ankara Mil- letvekili Lınal Erkan, görüşlerini aktardılar. Akşener'in Yazıcıoğ- lu'nun açığa alınmadan once kendisine tçişleri Bakanlığı müfettişlerı Hükümetin milletadınaicraatvap- vapısinı oluşturduğunu belirten tarafindan ön rapor"ulaştınldı*ını Çiller. venı paketlerle 750 milyon markın Hazine've kazandırıldığı- nı sövledi. 3 aya inen iç borçlan- ma vadesinin 10 aya çıktığını be- lirten Çiller. "İç borçlanmada >a- de. 1997 bütçesinde \arsa\ım ola- rak 9 a\dır. Bövlece. bütçenin ne kadar doğru olduğu etap etap or- tava çıkmıştır" dıve konuştu. Çil- mak konusunda kararlı olduğunu sövleyen Çiller. medvava vüklen- di. 54. hükümetin kurulmasıııdan buyanamilletingündemi ile med- yanın gündemi arasında büvük fark olduğunu kavdeden Çıîler. Anadolu basını için yeni bir dağı- ıım şirketi kuruîacağını .sövledı Sivasetin. ekonomik istikrannalt- sövlediği öğrenildi. Yazıcıoğ- lu'nun Susurluk kazası konusunda ANAP lideri Mesut Yılmaz'a bil- gi ve belge ilettiği konusundaki kuşkulannı dile getiren Akşe- ner'in. Yazıcıoğlu'nu soruşturma- nın sağlıkl' yürütülmesi için gö- rev den almaya gerek duyduğunu anlattığı kaydedildi. yapacağı yolundakı sözlerle ilgılı olarak da "Demekkiçemberveteri kadar daralmadı. Onun için konuşmamam fazını" dedı. ANAP lideri S'ılmaz'ın. SarıveıCumhu- rivet Savcılığı'ııa en geç bir hafta ıçerısin- de bilgı vereceği bildirildi. Me>ut Yıl- maz'ın. TBMM'de kurulan Susurluk Olavı- nı Araştırma Komisvonu'na da belge veri- ııe bilgi vereceği öğrenildi. Savcılığa çağnldı Ankara Cumhurıvet Ba^bavcısı İlhan.Me- sutoğlu, Budapeşte'dckı saldırıv la ilgili so- ru^turmada bilgısinc başvurmak amacıyla Mesut Yılmaz'ı savcılığa davet etti. ANAP Genel Başkan Yardınıcısı Yaşar Dedelek. dün düzenlediği basın toplantısın- da. Susurluk olav ından son- ra Başbakan Erbakan'ın r önünde iki yol bulunduğu- nu belirterek ~Birinci\ol; ül- keyi kirliliğe. karanlığa gö- türecek kapatma voludur. İkinci yol; temiz, şeffaf bir Türki\e'dir"dedı. Başbakan Erbakan'ın bu olaylarla uzaktan vakından ilgili olmadığını savunan Dedelek. "Şimdi Erbakan, >a rehineortağı ile "İktidan- mı dalıa iv i v ürütürüm' diye- rek voluna devam edecek \a da ola> ın üzerine giderek pu- an toplavacak" dive konuş- tu. Erbakan'ın. ortağının düştüğü durumdan vararla- narak tav izler kopamıaya ve kadrola^mava baş.ladığını savunan Dedelek. DYP Ge- nel Başkan YardımcM Ha- san Ekinci'nin büe kardeşi- nı görev den aldığını. boşalt- tığı kadrolara RP'lileri ver- leştirdiğini ileri ?,ürdü. Dedelek. RP tabanının sı- kıntılı olduğunu. bu partiye ov vereıı tertemiz. pırıl pırıl Müslümanların. Çiller'i da- ha fazla taşıyanıavacağmı savundu. Hükümet merak- lısı olmadıklarını belirten Dedelek. "Eğer hükümet meraklısı olsavdık. Çiller'in volsuzluklarının üzerine Er- bakan'ın örttüğü örtüyü ör- ter. \olumuza devam eder- dik. Biz sadece olav lann üze- rine gidilmesini isrivoruz. Er- bakan. Susurluk olavının üzerine «ifsin. a/ınlık hükü- metini de destekleriz. Er- bakan'ın bu olavın üzerine gideceği konusunda da ümit- liviz. inançlıjız" dedi. UlFmNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Boğaziçi Üniversitesi'nde geçen hafta gazetecilik konu- sundaki deneylerimi anlatmak amacıyla bir derse gittim. Gençler, gençlik içindeki boş- vermişlikten yakınıyor ve arka- daşlarının olaylara yeterince duyarlılık göstermediklerini be- lirtiyorlardı. Onların bu değerlendirmele- rini anlayışla karşıladığımı. an- cak yine de toplum içindeki en duyarlı kesimin gençlik olduğu- nu söyledim. Demokratik hak- lar, siyasetin kirlenmesi konula- nnda yine de en ciddi muhale- fet gençlikten geliyor. Zaten devlet ve devletin koruması al- tındaki ülkücüler, bu nedenleen çok gençleri hedef alıyor. Deneyimli gazeteci Ali Sir- men dünkü yazısında, gençle- rin başına gelenleri gördükten sonra şu değerlendirmeyi ya- pıyordu: "Artık bir vatandaş olarak polisten korkuyorum." Ali Sirmen gibi mücadeleci bir gazetecinin polisten korktuğu- Gençlik ve Polisnu söylemesi önemli. Polıs. gençlerin barışçı gösterilerini inanılmaz bir acımasızlıkla ve öfkeyle bastırırken korkuya ka- pılmamak mümkün değıl. Bir süredir gençlere yönelik saldırılar tırmanışta. Önceleri polis saldırıyor, gözaltına alıyor- du. Şimdi bu saldırılara satırlı. silahlı ülkücüler ilaveedildi. Po- lisin korumasında olduğu anla- şılan bu saldırılar. ciddi geliş- melerin de habercisi. Gençlik, barışçı eylemlerden şıddet ey- lemlerine doğru yönlendirilmek isteniyor. Bunu başka türlü yo- rumlamak imkânsız. Gençlerin önüne konulan se- çenekler hiç değişmiyor. Ya ki- şiliksiz bir şekilde boyun eğe- cek ya da isyana zorlanacak. "Çete" tartışmalarının günde- mi belirlediği şu sırada, gençlı- ğe yönelik anlayışları da yeni- den sorgulamak gerekıyor. Çünkü "cinayet çeteleri" tesa- düfen ortaya çıkmadı. Onlar, devletin bir tercihinin ürünüy- dü. 196O'lı yıllarda başlayan bu tercih. gençiik içindeki demok- rasi eğilimini ülkücü komando- laryoluyla bastırmaktı. Yani ba- rışçı eğilımlere karşı şiddet yo- lu, devletin 30 yıldır vazgeçme- diği bir seçenekti. Çath'lar, Ağca'lar bu tercıh- lerın sonucu devlet güçlerınin hımayesınde cınayetler işledi- ler. Bu bir tercinti. Şimdi "çe- fe"yi tartışıyoruz. ama çeteyi yaratan siyaset aynen devam ediyor. Devlet içinde, solun. gençliğin üzerine ülkücü ko- mandoları salma isteği bir tür- lü bitmek bılmiyor. Gençlere in- dirilen satırların sahıpleri yine bulunamıyor, yine devlet deste- ği görüyor. Devlet, geleneksel anlayışlarından bir türlü vaz- geçmiyor. Eskiden de aynen böyle ol- muştu. Bizim 1968'lerdeyaptı- ğımız demokratik gösteriler, ik- tidarların korumasındaki ülkü- cüler tarafindan basılırdı. ilk si- lahlı eylemler ve ilk cinayetler böyle başladı. Deniz Gez- miş'in, Yıldız Teknik Üniversite- si'nde öldürülen devrimci genç Battal Mehetoğlu'nun cena- zesi başındaki yüzü hâlâ belle- ğımde. Deniz gibi atak ve içi in- san sevgisi dolu arkadaşları- mız, bu cinayetlerden çok etki- leniyorlar, yürekleri yanıyordu. Onları, devrim yapmak üzere dağlara sürükleyen bu yürek yangınıydı. Devletin ve polisin acımasızlığı ve tarafgirliği. gençliği her dönemde çileden çıkanyordu. Devleti yönetenler. iktidarlar, hâlâ geleneksel yoldan bir tür- lü vazgeçmıyorlar. Gençlere her türlü eziyeti reva görüyorlar. Onların insan gibi okuyacağı koşulları yaratmadıkları gibi, hiçbir demokratik hakka sahip olmalarına izin vermiyorlar. Sonra her şey yeniden çığrın- dan çıkıyor. Çeteleri tartışırken, özellikle devletin bu geleneksel tutumu- nu tartışmak zorundayız. Ne- den Türk devleti. her türlü de- mokratik talebi şiddetle bastır- mayı alışkanlık halinde sürdürü- yor? Bu tutumdan nasıl kurtu- lacağız? Bu kafayla. şimdiki çe- teleri yok etsek bıle yenileri sı- rada hazır bekletilecek. Gençliğiyle kavga eden bir düzenin ilerici ve demokratik ol- ması mümkün değil. Gençliği- ne saldıran bir sistem, kan ve ölüm üretmekten başka bir işe yaramaz. 30 yıldır bu gerçeği görmeyenler, görmek ıs- temeyenler... Yok olup gidıyor- sunuz. farkında mısınız? POUTÎKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNIL4YA > YAŞ Toplantısı... Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı dün saat 09.30'da başladı. Başbakan Necmettin Erbakan bu toplantıya katılmadı... Başbakan Erbakan'ın yılda iki kez toplanan Yük- sek Askeri Şûra toplantısına başkanlık yapması gerekmiyor muydu? EvetL Denildi ki: "Başbakan Erbakan, Yüksek Askeri Şûra toplan- tısının ikinci gününde başkanlık görevini üstlene- cek..." Gerekçe ise şuydu: "Bugün (dün) TBMM'de bütçe görüşmeleri baş- lıyor. Başbakan Meclis'te olacak..." TBMM'de bütçe görüşmeleri saat 10.00'da başlamıştı, ancak Erbakan Hoca ortalıkta yoktu... Acaba neler oluyordu. Erbakan Hoca niçin or- talıkta görünmüyordu? Başkent kulislerınde son bir haftadır değışik yo- rumlaryapılıyordu. Askerlerin 'REFAHYOL'dan ra- hatsızlığı'; özellikle Başbakan Erbakan ve kimi RP'Iİ bakanlardan rahatsız oldukları söyleniyordu... Deneyimli bir politikacı dün öğle saatlerinde şu yorumu yaptı: "Saym Erbakan saat 09.30'da başlayan Yüksek Askeri Şûra toplantısını açıp saat 10.00'da TBMM'deki bütçe görüşmelerıne katılabılirdi..." Sorduk: "Ozaman niye katılmama kararı aldı başbakan?" Yanıt: "Askeri Şûra iki gün sürecek. Meclis kulislerin- de konuşulanlara bakılırsa Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nde 'irtica' faalıyeti içinde bulunan subay ve ast- subayların dosyası Saym Erbakan 'ın önüne gele- cek. Sanırız Erbakan bu yüzden toplantının birin- ci gününe katılmayıp zaman kazanmaya çalışı- yor..." • • • Refah Partisi ve şeriatçı medya 'başörtüsü zul- mü' edebiyatını sürdürüyor... istanbul Üniversitesi Senatosu ise dün bir açık- lama yaptı ve kamuoyunu yanlış yönlendirmek is- teyenlere şu yanıtı verdi: "Gerçek durum şudur: Genel Cerrahi Kliniği'nde asıstanlığa yeni başlayan bayan doktor, kıyafetiy- le, Anayasa, 2547 sayılı Üniversıteler Yasası, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası ve bağlı yönetme- likleriile Cerrahi Klinikleri gelenek ve kurallanna uy- mamakta ısrar etmiştir. Bunun üzerine Fakültenin yetkili organı soruşturma açarak kendisini uyarı cezası ile cezalandırmıştır. Bayan asistan doktor bu uyarıya rağmen tutum, davranış ve kıyafetinde de- ğişiklik yapmamış ve bunun üzerine yetkili organ ikinci kez soruşturma açmıştır... Görüldüğü gibi Cerrahi Bölüm Başkanı, Dekan, Fakülte Yönetim Kurulu, mevcutyasa veyönetme- likleri: bu konuda daha önce açılan davalarda, Da- nıştay, Yargıtay Anayasa Mahkemesi veAvrupa In- san Hakları Komisyonu 'nun verdiği kararlarda be- lirmiş ve kesinlik kazanmış esaslara uygun şekilde uygulanmıştır. Aslında bu türyayın yapanlar, insan haklannm savunucusu olmayıp istısmannı yapan- lar ve ıdeolojik saldında bulunanlardır. İstanbul Üniversitesi olarak Kıyafet Yasası'na, Atatürk Devrim ve ilkelerine bağlı olduğumuzu bir kez daha vurgular. ülkemızın en eski ve köklü yük- seköğretim kurumu olarak bu Devrim ve llkeleri kollamak ve korumakta, başta yargı olmak üzere, tüm kamu ve sivil toplum kurumlannı tarihi görev- lerine dört elle sarılmaya çağınnz." • • • Avukat Yusuf Ekinci'nin eşı Ülkü Ekinci ve oğ- lu Armanç Ekinci dün bir açıklama yaptılar. 7 Ara- lık 1996 günü yayımlanan yazımda, Yusuf Ekin- ci'nin Behçet Cantürk'ün avukatlığını üstlendiği- ni yazdığımı bildirdiler. Oysa yazımda Behçet Cantürk'ün avukatının Medet Serhat olduğu yazılıydı. Eğer Cumhuriyet'i okuma olanağını bulsalardı (Ülkü Hanım, Cumhu- riyet okumadığını, ABD'de bulunan oğlunun ise ya- zımı Internefte okuduğunu söyledi) yazımın hangi amaçla yazıldığını anlayabilirlerdi. Açıklama özetle şöyle: "Yazınızda uyuşturucu kaçakçılığı yaparak PKK 'ye parasal yönden destek sağladığı ıddia edi- len Kürt mafyasmın varlığından söz ediyor, bu gru- ba ait oldukları >ddıa edilen kişilerin isimlerini sıra- layarak bunlann ülkücü mafya tarafindan ortadan kaldırıldığını anlatıyorsunuz. Yazınızda sevgıli ba- bam Yusuf Ekinci'nin de mafya kaynaklı olduğu söylenen faili meçhul cinayetlere kurban giden di- ğer şahıslarla beraber anılması beni ve ailemi faz- lasıyla üzdü ve yaraladı. Adı geçen diğer şahısla- rın geçmışini bilemem. Ancak şerefli ve temiz bir geçmişe sahip olan ve Ankara Barosu'nun tanın- mış avukatlarından sevgili babam YusufEkinci'den uyuşturucu kaçakçılığı ve mafya içerikli bir yazıda bahsedilmesi, onu sevenleri ölümünden sonra bir kez daha kahretmektedir." Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (<j Planet.com. TR RP, ANAP'a mesafeli bozmaya gerekçe olmaz' ANK.ARA (Cumhuri>et Bürosu) - RP. ANAP'ın. "koşullu destekleyeceği" azınlık hükümetı kurma önensıne mesafeli yaklaşı- yor. ANAP'ın. alternatif hü- kümet önerisi ile koalisvon- da rahat hareket eden RP kurmaviarı. hükümetin bo- zulması için teftiş kurullan veva mahkemelerin somut sonuca \armasi gerektiğini savundular. TBMM Genel Kurulu'nda ANAP lideri Mesut Yılnıaz'a ağır ele^tı-. riler yönelten RP'li Zeki Ergezen'in. Baş,bakan Nec- mettin Erbakan'dan aldığı yazılı u\ arıy la susması dık- katçektı. Susurluk kazası ile yeni- den gündeme gelen dev let- mafş'a-aşiret ılıskılerinm hükümet ortağı D\'Plideri Tansu Çillcr'e kadar uzan- dığı iddıalan ve son olarak İstanbul Emnivet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun t;ö- re\den alıntnasının RPde rahatsızlık varattığı belirti- lırken parti kurmaviarı. hii- kümeti bozmak için yeterli bir gerekçe olmadığı görü- şünü dile getırdiler. Kulis- lerde RP'nTn, ANAP'tan al- dığı "destek" sinyali ile ra- hatladığına dıkkat çekılir- ken "İktidar uğrunaÇiIkr'i Meclis soruşturmalanndan kurtaran RP. de\ let-malŞa- aşiret ilişkileri ile ilgili iddi- aları araştırma konusunda acefeci davranmavacak" vorumları vapıldı. RP kur- mayları ise Susurluk kaza- sıyla ilgılı. ortada sadece "iddia ve soruşturmava muhtaç belgeler" olduğunu belirterek "Bu konuda Mec- lis komisvonu >a da Başba- kanlık lcltiş Kurulu. somut bir sonuç ortav a ko>arsa biz de gtreği.ii yapanz. Ancak iddialar üzerine hükümet bozulmaz" görüşünü dile tıetirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle