Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1
10ARALIK-996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kıbrıs Rım
kesimine tepki
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)- Ankara. (Cıbns
Çum kesirninın Türkiye'yi
de vurabilecel menzıîe
sahip fuzelerîlma
ğirişımine ser tepki
gösterdi Dışbleri Bakaruğı
Sözcüsü Büvukelçi Ömer
Akbel. vabancı gazeteciler
rçin düzenlediji basın
toplantibinda hir soru
üzerine. Rum .arafının
silahlanma çabalannm
Kıbrıs sorunuiia ban>çı
çözüm bulma ;abalarına
kiçbir katkıda
bulunmavacağım belirrti.
Rum kesiminh almayı
planladıfı Rusyapımı
füzeleredeğin^n Akbel.
,'K.imse. Tıirkıye'nin Güney
Kıbrıs'ta kend güvenlığini
de tehdit edici nıtelikte
uzun menzıllı -liz-ler
konuşiandınlrrasına
müsamaha gösiermesini
beklememelidır" dedı.
Korkut Özal
Erbakan'ı övdü
• ANKARA ıCumhuri\et
Bürosu) - ANAP îstanbuİ
Kiilletvekilı KtrkutÖzal.
Istanbul Emniv'et Müdürü
Kemal Yazıcıogju'nun
açığa alındığı gün
görüştüğü Başbakan
Necmettin Erbakan ıçin
ovgü dolu sözler sarf etti.
Ç>zal. "Saym Erbakan.
rasyonel yakla^ım vapısına
gahiptir. Önce olavı çok iyi
Rav rar. sonra miidahale
eder' dedi. Özal,
Türkiye'de bugjn bir
hükümet sorunu olmadığını
da sa\unarak "Hükiimet
Jtarı koca gibidır. arasına
girilmez. Ben hükümete
dışarıdan çelme takmam"
dedi.
Ekinci'den RP'ye
eleştiri
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
-Ba^kan Yardımcisi Hasan
fckinci. RP'lı Enerjı Bakanı
Recai Kutan'ın. BOTAŞ'ta
karde^inin de bulundugu
görevden alma
operasyonuna sert tepki
gösterdi. "Bu, siyasi
nezaket kurallanna aykın"
diyen Ekinci. durumu
sonradan öğrenen Başbakan
Necmettin Erbakan'ın. DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller'den özürdilediğini
öne sürdü. Ekinci.
Bas,bakanlığın Susurluk
kazasıyla ilgili vaptırdığı
ankete göre. halkın sadece
yüzde 19"unun konuyla
ilgilendiğinin ortava
çıktığını savundu.
Türk-lş yönetimi
yargılanıyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-lş yönetimi
ve Başkanlar Kurulu
üvelerinden oluşan 35 kişi
hakkında. "8 Asustos 1995
ve20Evlül 1995
tarihlerinde vasadıs.ı genel
gre\ kararı aldıklan ve
uyguladıkları" gerekçesiyle
açılan davaya Ankara 10.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Türk-lş
yöneticilerinin suçlamalan
kabul etmeyerek beraat
talebinde bulunduklan
duruşma ertelendi.
Perinçek'ten
suçlama
• İstanbul Haber Servisi -
İşci Partisi Genel Başkanı
Doğu Perincek. sorunların
çözümü ıçin £s,ref Bıtlis ve
L'ğur Mumcu suikastlannın
a^dınlanması gerektiğini
söyledi. Doğu Perincek. dün
yaptığı yazılı açıklamada.
Mumcu ve Bitlis cinayetleri
arasında bir bağlantı
olduğunu savundu.
ft.BD'nin sadece Bitlis ve
jiumcu'nun değil.
Türkiye"nin ha>atına
kastettiğini sav unan
Perincek. "Suçlular aynıdır.
Azmettiren ABD'dir.
CIA'dır. Turgut Özal ve
Tansu Çillerler'in temsil
ettiği istasyon şefleridir"
dıve konuştu.
Süha Toner
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Yakalandığı prostat
kanserinden ölen eski
Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Süha Toner
(71). dün toprağa verildi.
Prof. Toner için Yıldız
Teknik Üniversitesi"nde
düzenlenen törene katılan
Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Ayhan
Alkış. "Üni\ersitemiz en
görkemli yıldızını. öğretim
üyesini. jöneticisini yitirdi"
dedi. Dalıa sonra Moda
Çamii'ne götürülen Prof.
Süha Toner'in cenazesi.
burada öğleyin kılınan
namazın ardından
Karacaahmet Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
Çiller'in isteği Artvin Valiliği
Yazıcıoğlu'na
yer aranıyor
ANKARA (Cumhurhet Bürosu)-
"Kumarhaneler krairolarak bilınen Ömer
Lütfi Topal'ın öldürülmesi ola> ı ile ilgılı olarak
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a bılgi
sızdırdığı gerekçesivle göre\ınden alınan eskı
İstanbul Emnivet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'na
yeni görev veri arandığı öğrenildı.
Dışı^leri Bakanı \e
DYP Genel Başkanı
Tansu ÇUler'in.
Kemal
Yazıcıoğlu'nu.
"Art\in Valisi"
olarak atamak
istedıği. ancak
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın buna
karş? çıktığı
bildirildi.
Çiller'in. İçişleri
Bakanı Meral
Akşener'den, yeni
hazırlanan \aliler ve
emnivet müdürleri
.. . . . .. kararnamesine.
Kemal Yaacıoglu Yaz.aoğlu'nun da
dahil edilip Artvin veya uygun göreceğı başka
bir ile vali olarak atanmasını istediğı öğrenildi.
CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal bütce
görüşmelerinde vaptığı konuşmada.
Yazıcıoğlu'nun Başbakan Necmettin Erbakan'ın
haberi olmadan görev den ahndığını ıleri sürdü.
Bavkal, "Bu emni\et müdürü neden görevden
ahnmıştır? Başbakan'a, Cumhurbaşkam'na
söylediklerini, İçişleri Bakanı'na sövlemediği için
mi göre\den ahnmıştır" dive sordu.
ÇİZMEDEN YÜKARI MUSA KART
ÖDP tarafindan Kapıkule'de düzenlenen gösteride "Kapılan turun. kaçmasınlar" denildi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, elindeki belgeleri DGM'ye vermeye hazırlanıyor
w
Çember yeterince daralmadı'• Parti
kurmaylarının
"belgeleri açıkla'
baskısıyla
karşılaşan ANAP
lideri Mesut Yılmaz. en uygun
zamanı kolladığı izlenimi
yaratıyor. 'Çembenn yeterince
daralmadığınr söyleyen
Yılmaz'ın. kurmaylarından
gelen baskı nedeniyle elindeki
belgelen yargıya ulaştıracağı
belirtiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılma/, "dev let-maf-
ya-aşiret" üçgenındeki bağlantılarla ilgili
iddıaların odağında vcralan D^'P'nin kar^ı
atağı üzerine. partı kurmavlannın "belgele-
riaçıkla' baskisıv la karşılaştı. Bazı cinaşet-
lere karişan karanlık cete>e. Ankara'dakı
üst düzev sivasetçılerin talimat verdiğı vo-
lunda bclgeler bulunduğunu valanlanıavan
Y11maz. "Çember \eterince daralmadı" di-
verek en uvgun zamanı koliadığı mesajını
verdi. Yılmaz'ın. elindeki belgeleri
DGM've vermeve hazırlandığı belırtildı.
Me>ul V ılmaz. partisınin Mecli.N grup.
merkezkararvönetim kurulutoplantıları ile
kurmaylarıyla vaptığı değerlendirme top-
lantılannda. elindeki belgeleri vargıya ver-
mesi konıısunda voğun baskı ile karşılaştı.
Cıımhurbaşkanı Sülevnıan Demirel \e Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın da elinde olan
belge ve bilgileri kanıuovuna açıklamavan
Mesut Yılmaz'ın. partisinden gelen baskı-
lar nedenivlc bunları vargıva da ileteceği
bildirildi. S'ılmaz. Ömer Lütfi Topal cina-
yetini soruşturan Sarıyer Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın daveti sırasinda. elindeki bel-
ge ve bilgileri vargı kuruluşlanna vedevlet
sorumluluğu ta^ıyan her kuruma vermeve
hazır olduğunu bıldırmiştı.
^'ılmaz. dün de TBMM'de gazetecilerin
Genel Başkan Yardınıcısı Mehmet Keçeci-
ler'in. "Çeteje Çıller ailesi talimat verijor.
Belgesi Mesut Yılmaz'da" sözlerini yalan-
lamadı. Yılmaz. çemberdaralıncaaçıklama
DYP lideri Çiller, partilerin alternatif arayışta yalnız olmadığını ima etti
'RPkarşÛarı devleâytprattyor
9
• Tansu Çiller.
"RP"yi bir büyük
tehlike olarak
gösteren güçler.
bugün devleti
yıpratmak pahasına
işin içindedirler"
dedi.
A.NKARA (Cumhuri-
>et Bürosu) - DYP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller. Su-
surluk kazasıyla gelişen
alternatif hükümet arav ışı
sürecinde. si>asi partilerin
yalnız olmadığını ima
ederek "RP'v i bir bm ük
tehlike olarak gösteren
güçler, bugün devleti \ıp-
ratnıak pahasına işin için-
dedirler" dedi.
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller. partisinin ge-
nel idare kurulu (GİK)
toplantısı öncesinde. Su-
surluk skandalı ile hükü-
met ortağı RP üzerinde \
l
"
er
-
yoğunlaştırılan veni hükümet se-
çeneklennı degerlendırdı. "Araba
hurdasından iktidar postu yaratıl-
mak isteniyor dedik. Doğru çıktı"
diyen Çiller, "RP'\ibü\ükbirteh-
like olarak gösteren güçler. bugün
devleti yıpratmak pahasına işin
içindedirler" diyerek altematıf hü-
kümet arav ışlanndasi>asi partile-
rin yalnız olmadığı mesajı verdi.
hükümetin ekonomik uygulamalannı ö\erek pembe tablo çiznıeve de\am etti.
ler. özelleştırmenın
Petlas. Çimento Sana-
yii, Etibank. Erde-
mir'in yanı sıra enerji
ve telekomünikasyon
alanında sürdürülece-
ğini kavdederek "Tür-
kiye uyanan bir devdir"
dedi."
Çiller. GİK toplantı-
sından önce partisınin
başkanlık divanı üyele-
rivle vaklaşık 45 daki-
ka görüştü.
Yaklaşık 3 saat süren
GİK toplantısında. Me-
ral Akşener. İstanbul
Emnivet Müdürü Ke-
mal Yazıcıoğlu'nun gö-
rev den alınmasıyla il-
eili olarak bilgi verir-
kenDYPGeneî Başkan
\'ardımcısı Hasan
Ekinci ve Ankara Mil-
letvekili Lınal Erkan,
görüşlerini aktardılar.
Akşener'in Yazıcıoğ-
lu'nun açığa alınmadan
once kendisine tçişleri
Bakanlığı müfettişlerı
Hükümetin milletadınaicraatvap- vapısinı oluşturduğunu belirten tarafindan ön rapor"ulaştınldı*ını
Çiller. venı paketlerle 750 milyon
markın Hazine've kazandırıldığı-
nı sövledi. 3 aya inen iç borçlan-
ma vadesinin 10 aya çıktığını be-
lirten Çiller. "İç borçlanmada >a-
de. 1997 bütçesinde \arsa\ım ola-
rak 9 a\dır. Bövlece. bütçenin ne
kadar doğru olduğu etap etap or-
tava çıkmıştır" dıve konuştu. Çil-
mak konusunda kararlı olduğunu
sövleyen Çiller. medvava vüklen-
di. 54. hükümetin kurulmasıııdan
buyanamilletingündemi ile med-
yanın gündemi arasında büvük
fark olduğunu kavdeden Çıîler.
Anadolu basını için yeni bir dağı-
ıım şirketi kuruîacağını .sövledı
Sivasetin. ekonomik istikrannalt-
sövlediği öğrenildi. Yazıcıoğ-
lu'nun Susurluk kazası konusunda
ANAP lideri Mesut Yılmaz'a bil-
gi ve belge ilettiği konusundaki
kuşkulannı dile getiren Akşe-
ner'in. Yazıcıoğlu'nu soruşturma-
nın sağlıkl' yürütülmesi için gö-
rev den almaya gerek duyduğunu
anlattığı kaydedildi.
yapacağı yolundakı sözlerle ilgılı olarak da
"Demekkiçemberveteri kadar daralmadı.
Onun için konuşmamam fazını" dedı.
ANAP lideri S'ılmaz'ın. SarıveıCumhu-
rivet Savcılığı'ııa en geç bir hafta ıçerısin-
de bilgı vereceği bildirildi. Me>ut Yıl-
maz'ın. TBMM'de kurulan Susurluk Olavı-
nı Araştırma Komisvonu'na da belge veri-
ııe bilgi vereceği öğrenildi.
Savcılığa çağnldı
Ankara Cumhurıvet Ba^bavcısı İlhan.Me-
sutoğlu, Budapeşte'dckı saldırıv la ilgili so-
ru^turmada bilgısinc başvurmak amacıyla
Mesut Yılmaz'ı savcılığa davet etti.
ANAP Genel Başkan Yardınıcısı Yaşar
Dedelek. dün düzenlediği basın toplantısın-
da. Susurluk olav ından son-
ra Başbakan Erbakan'ın
r
önünde iki yol bulunduğu-
nu belirterek ~Birinci\ol; ül-
keyi kirliliğe. karanlığa gö-
türecek kapatma voludur.
İkinci yol; temiz, şeffaf bir
Türki\e'dir"dedı.
Başbakan Erbakan'ın bu
olaylarla uzaktan vakından
ilgili olmadığını savunan
Dedelek. "Şimdi Erbakan,
>a rehineortağı ile "İktidan-
mı dalıa iv i v ürütürüm' diye-
rek voluna devam edecek \a
da ola> ın üzerine giderek pu-
an toplavacak" dive konuş-
tu. Erbakan'ın. ortağının
düştüğü durumdan vararla-
narak tav izler kopamıaya ve
kadrola^mava baş.ladığını
savunan Dedelek. DYP Ge-
nel Başkan YardımcM Ha-
san Ekinci'nin büe kardeşi-
nı görev den aldığını. boşalt-
tığı kadrolara RP'lileri ver-
leştirdiğini ileri ?,ürdü.
Dedelek. RP tabanının sı-
kıntılı olduğunu. bu partiye
ov vereıı tertemiz. pırıl pırıl
Müslümanların. Çiller'i da-
ha fazla taşıyanıavacağmı
savundu. Hükümet merak-
lısı olmadıklarını belirten
Dedelek. "Eğer hükümet
meraklısı olsavdık. Çiller'in
volsuzluklarının üzerine Er-
bakan'ın örttüğü örtüyü ör-
ter. \olumuza devam eder-
dik. Biz sadece olav lann üze-
rine gidilmesini isrivoruz. Er-
bakan. Susurluk olavının
üzerine «ifsin. a/ınlık hükü-
metini de destekleriz. Er-
bakan'ın bu olavın üzerine
gideceği konusunda da ümit-
liviz. inançlıjız" dedi.
UlFmNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Boğaziçi Üniversitesi'nde
geçen hafta gazetecilik konu-
sundaki deneylerimi anlatmak
amacıyla bir derse gittim.
Gençler, gençlik içindeki boş-
vermişlikten yakınıyor ve arka-
daşlarının olaylara yeterince
duyarlılık göstermediklerini be-
lirtiyorlardı.
Onların bu değerlendirmele-
rini anlayışla karşıladığımı. an-
cak yine de toplum içindeki en
duyarlı kesimin gençlik olduğu-
nu söyledim. Demokratik hak-
lar, siyasetin kirlenmesi konula-
nnda yine de en ciddi muhale-
fet gençlikten geliyor. Zaten
devlet ve devletin koruması al-
tındaki ülkücüler, bu nedenleen
çok gençleri hedef alıyor.
Deneyimli gazeteci Ali Sir-
men dünkü yazısında, gençle-
rin başına gelenleri gördükten
sonra şu değerlendirmeyi ya-
pıyordu: "Artık bir vatandaş
olarak polisten korkuyorum."
Ali Sirmen gibi mücadeleci bir
gazetecinin polisten korktuğu-
Gençlik ve Polisnu söylemesi önemli. Polıs.
gençlerin barışçı gösterilerini
inanılmaz bir acımasızlıkla ve
öfkeyle bastırırken korkuya ka-
pılmamak mümkün değıl.
Bir süredir gençlere yönelik
saldırılar tırmanışta. Önceleri
polis saldırıyor, gözaltına alıyor-
du. Şimdi bu saldırılara satırlı.
silahlı ülkücüler ilaveedildi. Po-
lisin korumasında olduğu anla-
şılan bu saldırılar. ciddi geliş-
melerin de habercisi. Gençlik,
barışçı eylemlerden şıddet ey-
lemlerine doğru yönlendirilmek
isteniyor. Bunu başka türlü yo-
rumlamak imkânsız.
Gençlerin önüne konulan se-
çenekler hiç değişmiyor. Ya ki-
şiliksiz bir şekilde boyun eğe-
cek ya da isyana zorlanacak.
"Çete" tartışmalarının günde-
mi belirlediği şu sırada, gençlı-
ğe yönelik anlayışları da yeni-
den sorgulamak gerekıyor.
Çünkü "cinayet çeteleri" tesa-
düfen ortaya çıkmadı. Onlar,
devletin bir tercihinin ürünüy-
dü. 196O'lı yıllarda başlayan bu
tercih. gençiik içindeki demok-
rasi eğilimini ülkücü komando-
laryoluyla bastırmaktı. Yani ba-
rışçı eğilımlere karşı şiddet yo-
lu, devletin 30 yıldır vazgeçme-
diği bir seçenekti.
Çath'lar, Ağca'lar bu tercıh-
lerın sonucu devlet güçlerınin
hımayesınde cınayetler işledi-
ler. Bu bir tercinti. Şimdi "çe-
fe"yi tartışıyoruz. ama çeteyi
yaratan siyaset aynen devam
ediyor. Devlet içinde, solun.
gençliğin üzerine ülkücü ko-
mandoları salma isteği bir tür-
lü bitmek bılmiyor. Gençlere in-
dirilen satırların sahıpleri yine
bulunamıyor, yine devlet deste-
ği görüyor. Devlet, geleneksel
anlayışlarından bir türlü vaz-
geçmiyor.
Eskiden de aynen böyle ol-
muştu. Bizim 1968'lerdeyaptı-
ğımız demokratik gösteriler, ik-
tidarların korumasındaki ülkü-
cüler tarafindan basılırdı. ilk si-
lahlı eylemler ve ilk cinayetler
böyle başladı. Deniz Gez-
miş'in, Yıldız Teknik Üniversite-
si'nde öldürülen devrimci genç
Battal Mehetoğlu'nun cena-
zesi başındaki yüzü hâlâ belle-
ğımde. Deniz gibi atak ve içi in-
san sevgisi dolu arkadaşları-
mız, bu cinayetlerden çok etki-
leniyorlar, yürekleri yanıyordu.
Onları, devrim yapmak üzere
dağlara sürükleyen bu yürek
yangınıydı. Devletin ve polisin
acımasızlığı ve tarafgirliği.
gençliği her dönemde çileden
çıkanyordu.
Devleti yönetenler. iktidarlar,
hâlâ geleneksel yoldan bir tür-
lü vazgeçmıyorlar. Gençlere her
türlü eziyeti reva görüyorlar.
Onların insan gibi okuyacağı
koşulları yaratmadıkları gibi,
hiçbir demokratik hakka sahip
olmalarına izin vermiyorlar.
Sonra her şey yeniden çığrın-
dan çıkıyor.
Çeteleri tartışırken, özellikle
devletin bu geleneksel tutumu-
nu tartışmak zorundayız. Ne-
den Türk devleti. her türlü de-
mokratik talebi şiddetle bastır-
mayı alışkanlık halinde sürdürü-
yor? Bu tutumdan nasıl kurtu-
lacağız? Bu kafayla. şimdiki çe-
teleri yok etsek bıle yenileri sı-
rada hazır bekletilecek.
Gençliğiyle kavga eden bir
düzenin ilerici ve demokratik ol-
ması mümkün değil. Gençliği-
ne saldıran bir sistem, kan ve
ölüm üretmekten başka bir işe
yaramaz. 30 yıldır bu gerçeği
görmeyenler, görmek ıs-
temeyenler... Yok olup gidıyor-
sunuz. farkında mısınız?
POUTÎKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNIL4YA >
YAŞ Toplantısı...
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı dün saat
09.30'da başladı. Başbakan Necmettin Erbakan
bu toplantıya katılmadı...
Başbakan Erbakan'ın yılda iki kez toplanan Yük-
sek Askeri Şûra toplantısına başkanlık yapması
gerekmiyor muydu?
EvetL
Denildi ki:
"Başbakan Erbakan, Yüksek Askeri Şûra toplan-
tısının ikinci gününde başkanlık görevini üstlene-
cek..."
Gerekçe ise şuydu:
"Bugün (dün) TBMM'de bütçe görüşmeleri baş-
lıyor. Başbakan Meclis'te olacak..."
TBMM'de bütçe görüşmeleri saat 10.00'da
başlamıştı, ancak Erbakan Hoca ortalıkta yoktu...
Acaba neler oluyordu. Erbakan Hoca niçin or-
talıkta görünmüyordu?
Başkent kulislerınde son bir haftadır değışik yo-
rumlaryapılıyordu. Askerlerin 'REFAHYOL'dan ra-
hatsızlığı'; özellikle Başbakan Erbakan ve kimi RP'Iİ
bakanlardan rahatsız oldukları söyleniyordu...
Deneyimli bir politikacı dün öğle saatlerinde şu
yorumu yaptı:
"Saym Erbakan saat 09.30'da başlayan Yüksek
Askeri Şûra toplantısını açıp saat 10.00'da
TBMM'deki bütçe görüşmelerıne katılabılirdi..."
Sorduk:
"Ozaman niye katılmama kararı aldı başbakan?"
Yanıt:
"Askeri Şûra iki gün sürecek. Meclis kulislerin-
de konuşulanlara bakılırsa Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nde 'irtica' faalıyeti içinde bulunan subay ve ast-
subayların dosyası Saym Erbakan 'ın önüne gele-
cek. Sanırız Erbakan bu yüzden toplantının birin-
ci gününe katılmayıp zaman kazanmaya çalışı-
yor..."
• • •
Refah Partisi ve şeriatçı medya 'başörtüsü zul-
mü' edebiyatını sürdürüyor...
istanbul Üniversitesi Senatosu ise dün bir açık-
lama yaptı ve kamuoyunu yanlış yönlendirmek is-
teyenlere şu yanıtı verdi:
"Gerçek durum şudur: Genel Cerrahi Kliniği'nde
asıstanlığa yeni başlayan bayan doktor, kıyafetiy-
le, Anayasa, 2547 sayılı Üniversıteler Yasası, 657
sayılı Devlet Memurlan Yasası ve bağlı yönetme-
likleriile Cerrahi Klinikleri gelenek ve kurallanna uy-
mamakta ısrar etmiştir. Bunun üzerine Fakültenin
yetkili organı soruşturma açarak kendisini uyarı
cezası ile cezalandırmıştır. Bayan asistan doktor bu
uyarıya rağmen tutum, davranış ve kıyafetinde de-
ğişiklik yapmamış ve bunun üzerine yetkili organ
ikinci kez soruşturma açmıştır...
Görüldüğü gibi Cerrahi Bölüm Başkanı, Dekan,
Fakülte Yönetim Kurulu, mevcutyasa veyönetme-
likleri: bu konuda daha önce açılan davalarda, Da-
nıştay, Yargıtay Anayasa Mahkemesi veAvrupa In-
san Hakları Komisyonu 'nun verdiği kararlarda be-
lirmiş ve kesinlik kazanmış esaslara uygun şekilde
uygulanmıştır. Aslında bu türyayın yapanlar, insan
haklannm savunucusu olmayıp istısmannı yapan-
lar ve ıdeolojik saldında bulunanlardır.
İstanbul Üniversitesi olarak Kıyafet Yasası'na,
Atatürk Devrim ve ilkelerine bağlı olduğumuzu bir
kez daha vurgular. ülkemızın en eski ve köklü yük-
seköğretim kurumu olarak bu Devrim ve llkeleri
kollamak ve korumakta, başta yargı olmak üzere,
tüm kamu ve sivil toplum kurumlannı tarihi görev-
lerine dört elle sarılmaya çağınnz."
• • •
Avukat Yusuf Ekinci'nin eşı Ülkü Ekinci ve oğ-
lu Armanç Ekinci dün bir açıklama yaptılar. 7 Ara-
lık 1996 günü yayımlanan yazımda, Yusuf Ekin-
ci'nin Behçet Cantürk'ün avukatlığını üstlendiği-
ni yazdığımı bildirdiler.
Oysa yazımda Behçet Cantürk'ün avukatının
Medet Serhat olduğu yazılıydı. Eğer Cumhuriyet'i
okuma olanağını bulsalardı (Ülkü Hanım, Cumhu-
riyet okumadığını, ABD'de bulunan oğlunun ise ya-
zımı Internefte okuduğunu söyledi) yazımın hangi
amaçla yazıldığını anlayabilirlerdi.
Açıklama özetle şöyle:
"Yazınızda uyuşturucu kaçakçılığı yaparak
PKK 'ye parasal yönden destek sağladığı ıddia edi-
len Kürt mafyasmın varlığından söz ediyor, bu gru-
ba ait oldukları >ddıa edilen kişilerin isimlerini sıra-
layarak bunlann ülkücü mafya tarafindan ortadan
kaldırıldığını anlatıyorsunuz. Yazınızda sevgıli ba-
bam Yusuf Ekinci'nin de mafya kaynaklı olduğu
söylenen faili meçhul cinayetlere kurban giden di-
ğer şahıslarla beraber anılması beni ve ailemi faz-
lasıyla üzdü ve yaraladı. Adı geçen diğer şahısla-
rın geçmışini bilemem. Ancak şerefli ve temiz bir
geçmişe sahip olan ve Ankara Barosu'nun tanın-
mış avukatlarından sevgili babam YusufEkinci'den
uyuşturucu kaçakçılığı ve mafya içerikli bir yazıda
bahsedilmesi, onu sevenleri ölümünden sonra bir
kez daha kahretmektedir."
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (<j Planet.com. TR
RP, ANAP'a mesafeli
bozmaya gerekçe olmaz'
ANK.ARA (Cumhuri>et
Bürosu) - RP. ANAP'ın.
"koşullu destekleyeceği"
azınlık hükümetı kurma
önensıne mesafeli yaklaşı-
yor. ANAP'ın. alternatif hü-
kümet önerisi ile koalisvon-
da rahat hareket eden RP
kurmaviarı. hükümetin bo-
zulması için teftiş kurullan
veva mahkemelerin somut
sonuca \armasi gerektiğini
savundular. TBMM Genel
Kurulu'nda ANAP lideri
Mesut Yılnıaz'a ağır ele^tı-.
riler yönelten RP'li Zeki
Ergezen'in. Baş,bakan Nec-
mettin Erbakan'dan aldığı
yazılı u\ arıy la susması dık-
katçektı.
Susurluk kazası ile yeni-
den gündeme gelen dev let-
mafş'a-aşiret ılıskılerinm
hükümet ortağı D\'Plideri
Tansu Çillcr'e kadar uzan-
dığı iddıalan ve son olarak
İstanbul Emnivet Müdürü
Kemal Yazıcıoğlu'nun t;ö-
re\den alıntnasının RPde
rahatsızlık varattığı belirti-
lırken parti kurmaviarı. hii-
kümeti bozmak için yeterli
bir gerekçe olmadığı görü-
şünü dile getırdiler. Kulis-
lerde RP'nTn, ANAP'tan al-
dığı "destek" sinyali ile ra-
hatladığına dıkkat çekılir-
ken "İktidar uğrunaÇiIkr'i
Meclis soruşturmalanndan
kurtaran RP. de\ let-malŞa-
aşiret ilişkileri ile ilgili iddi-
aları araştırma konusunda
acefeci davranmavacak"
vorumları vapıldı. RP kur-
mayları ise Susurluk kaza-
sıyla ilgılı. ortada sadece
"iddia ve soruşturmava
muhtaç belgeler" olduğunu
belirterek "Bu konuda Mec-
lis komisvonu >a da Başba-
kanlık lcltiş Kurulu. somut
bir sonuç ortav a ko>arsa biz
de gtreği.ii yapanz. Ancak
iddialar üzerine hükümet
bozulmaz" görüşünü dile
tıetirdiler.