29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanı Şevket Kazan ve Devlet Bakanı Zeybek'in metinlerinden alıntı yapıldı Sansürde ortayol arayışı• DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül. basın yasa taslağına son biçiminin verilmek üzere olduğunu belirtirken. bu çalışmada. hem Devlet Bakanı Zeybek hem de Adalet Bakanı Kazan'ın taslak metinlerinden vararlandıklarını sövledi. • Gönül. yasada hapis cezalannın en aza indirildiğini ve bu tür cezaların para cezalarına çevrildiğini belirtirken, devletin bölünmez bütünlüğüne karşı işlenen cürümler için hapis cezalan öngörüldüğünü bildirdi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - RP. DYP ka- madını de\re chşı bırakarak gündeme getirdiği san- s ü r hükümleri ıçeren basın >asa taslağından smırlı ölçüde gen adım attı. DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül. Dev et Ba.tanı Namık Kemal Zeybek ve Adalet Bakanı Şevket Kazanın hazırladıklan taslaklardan yjrarlanarak hazırlanan ortak metne s o n biçiminin lerilmck üzere olduğunu sövledi. C H P Genel Ba^kjnı Deni/ Bavkal ise suçüstü _va- kalanan hükümetın gerılenıeve başladığını söv ledi. DVP Grup Başkam ekılı Gönül, dün parlamento- da düzenlediği basın toplantısında. hazırlık çalişma- lan süren basın yasa tasljğı konu;.unda bılgı verdı. Bu tasiağın. SI'M'İ toplumörgütleri, meslek kuruluş- lan ve siyasi partilerin görüşleri alındıktan sonra T B M M Başkanlığı'na sevkedilmesinı düşündük- lerini anlatan Gönül. birkaç gün içinde de tasiağın tamam/anarak. ilgilı verlerıngörüşlerinesunulaca- ğını açıkladı. Aınaçlannın basına sansür olmadığı- nı söv leven Gönül. valan haber ıleözel yaşamıngız- lılığineılişkin ılkelerin. "hembasınözgürlüğünüze- delemeveceL hem de kişisel haklara saldırm önle- yecek biçimde" hazırlanmasi içın çaba harcadıkla- rını belırttr. Gönül. DYPoiarak basına vönelık \a- pacaklan düzenlemeleri ^öv le siraladı: - BaMnda tekelleşinevı önlemek. Buının ıçin an- tı-trö^t \asasi şekliııde bır vasal düzcnleme çalış- ma.M. - Basın emekeılerı olarak nıtclcdığimız çalı.şan- lann sossal ve sendıkal haklarının tcmınat altına alınmasırıı sjğluvaedk vjsıl düzenleme çalışması. Hcr ne kadar bu konuda >a>al düzenleme mevcııt ise uvgulamada. basin emekçılerınin sosval hakla- rını almada etkın olamadığı yavgın bir sikavettır. Buııun için »o»\al lıaklan daha kapsanılı lıale ge- tirnıe uvgulanabilır hükümlerle vasal düzenleme vapma çalışmaları olarak devanı etnıektedir. - Günün gerçeklerıııe ve teknolojik gelişme ile birlikte vükselen değerler toplum ve kişilik hakla- rına uvum sağlayamadığı görülen Türk Ceza Yasa- sı \<?Ba»ın Yasası'ndakieksikliklerigidermeçalış- malan. Gönül. bu düzenlemelerden üçüncüsünün. hazır- lanan vasa taslağmın ıçeriğini oluşturacağını belir- terek. çalişnıalann tamamlanma aşama.Miıa geldi- ğını bildirdi. Gönül. bu çalı^mavı yaparken Genel Başkan TansuÇiller'iıı tahmatlarının dıkkate alııı- dığını belimrken. ta.->laktaesasalman ılkelerı. "Ka- nnıovunuıı doğru haber alma hakkının sağlanma- sı. kişilik haklarının korunması, ö/el havahn gi/lili- ğinin sağlanması. nıasumluk ilkevnin gerçekleştiril- mesi. kişilik haklarının korunmasında >argının hu- lı çalışmasının sağlanması" olarak aktardı. Bu çer- çevede. hapis cezalannın buvük bölümünün para cezasına çevnleceğinı. ortaja çıkan metnin türk Ceza Yasası'nın ls)5 ve izleven maddelerindeki de- ğışiklik ile Basın Yasası'ndaki değışıklik ve eklerı- ni kapsavan çerçevc bir>asa niteltğinde olacağını vurguladı. Gönül. gazetecilerin soruları üzerine. metnin Adalet Bakanı Kazan ile Dev let Bakanı Zeybek'in hazırladıklan tasiağın birleştirilmesı ve iki grubun görü.şlerınin katılımı ile oluşrururulan bir düzen- leme olduğunu vurguladı. Gönül. valan haber tanımı konusundaki tartışmalaradadıkkatçekerek. bu konuda basın özgürlüğünü varalanıavaeak. kişi- lik haklannı da koruyacakbirtanım üzenndeçahş- tıkitinnı sövledi. CHP Genel Başkanı DenizBavkalda. hükümetın ba^ın vasası ginşiıni sıra>.ında suçüstü yakalan- dığını ve kanıuoyunun tepkileri karşısında gerile- meye başladığını söyledı. Bavkal. "Muhaîefetin giicü karşısında düşiindükleri şekilde o yasavı çıkaramayacaklarını anladılar. Hükümet geri > itese taknıa aravışında. Hükümetten alıp gruba \erme. sonra komisvona verme volunu arıvorlar" dedı. Aydınlan basına sansür girişimlerini kınarken devlet içindeki yasadışı ilişkilere de tepki gösterdi hükümete şeffaflık çağnsıHaber Merkezi- REFAH- YOL hükümetininçalışmala- rını yürüttüğü "basına san- sürr "getirme çalışmalan ile "Susuriuk kazası" sonrasın- da açığa çıkan dev let-mafya- aşiret üçgenindekı yasadışı ilişkilere tepkıler sürüvor. Türkıve Vazarlar Sendika- sı, Pen Vazarlar Derneği \e Edebiyatçılar Derneği dün Basın Müzesi'nde düzenle- dikleri ortak toplantıda. bası- na sansür getirme çalışmala- rını protesto ettiler. Dev letin güvenilirliğini vıtırdiği biror- tamda toplumsal muhalefetin devreye girmesi gerektiğinı söyleyen T\'S Başkanı Ataol Behramoğlu. top]umun mad- di tabanı olan örgütlerden ön- cülük beklediğini vurguladı. Behramoğlu. geçmışte oldu- ğu gibi günümüzde de gaze- tecilere yönelik >aldınlar ve failleri bulunamavangizlisu- ikastlerde dev letin parmağı olduğunu savunarak bu cina- yetlerde muhatabın "devlet 1 olduğunu söyledı. Toplantıda. üç derneğin or- tak hazırladığı basın açıkla- masını okuvan TV'S Genel Sekreteri Emin Karaca da yıllardır belgelerle açıklanan dev letin gizli terör örgütünün şans eseri ortava çıktığını söyledi. Karaca. Türk kontr- gerillalarının 1950"li vıllarda faaliyete geçtiğini ve o günden bu yana iktidar olan partilerin hiçbirinin bu pis- liğin dışında kalmadığını kavdetti. Aydın \e yazarlar olarak 46 yıllık iktidarların tümündendavacıolduklannı \urgulavan Karaca. sözlerini şöyle sürdürdü: "]983'de kurulan ilk ANAP kabinele- rinden itibaren çeşitli bakanhklar v apan. |İM««İI ? DİSK'e bağlı Genel-İşSendikası vöiRtinıi Susıııluk ka/asınaadı karışanların yargılanmasını istedi.(Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) iki kez başbakanlık görevinde bulunan saymMesut ^"ılmaz'ınvebirbölünıpar- tilisinin şinıdi en amansı/ kontrgerilla düşmanıgörünmesi bizleriçin fazla inan- dırıcılık taşımaz. Temi/ toplum \e şefîaf de> let için saminıi olan parriler \e parla- menterler kendi üzerlerine diişeni >ap- ma>açalışsınlar. BizTürki>ea>dınveya- zarları. sorunun halka anlatılıp halkla birlikte si\il toplum örgütlerinin gücü>- le çözümlenmesini tek çare olarak görü- >oruz." Anavatan Partisi (ANAP) Genel Baş- kan Yardımcısı \aşarOkuyan,basın öz- gürlügünün önündekı her türlü engele karşı olduklarım belırterek "Basınınsus- turulması. baskı altında tutulmak isten- mesi, demokrasinin önünde ciddi bir en- geldir" dedi. REFAHYOL Hükümeti'nin basınage- tirmevı düşündüğü yasakları kınamak için dün GazetecilerCemiveti'nizivaret ederek. Türkiye Gazeteciler Cemıyetı (TGC) Başkanı Nail Güreli'vle bir süre görüşen Okuyan. hükümetin girişimlerine karşı. parti ola- rak basının >amnda oldukla- nnı vurguladı. DİSK. Genel-lş Sendikası 2'nei Bölge Şube Başkanı Nlehmet Karagöz, Susur- luktakı kaza ile ortaya çıkan çetenin üyelerinin, görünen- görünmeven tüm faalivetler için bağımsız vargı organla- rınca yargılanmalarını ve hak ettikleri cezav ı görmele- rini istedi. Bir grup sendika üyesi ile birlikte Genel-fş Sendikası önünde biraçıkla- ma vapan Başkan Kara- göz."Biz. ülkemi/in bir maf- ya devleti değil, bir hukuk devleti, bir sosvalde» letoldu- ğunu görmek ve inanmak is- ti\oruz"dedi. Karagöz. basın üzerinde sansürün olmadığı, öğrenci- lerin coplanmadığı. düşün- cenin suç sayılmadığı. köş- lülenn büyük toprakagaları- nın eline mahkûm edilmedi- ği. sokaklarında korkarak dolaşılmayan, işkence. ka- yıp. faili meçhullerinyaşan- madıgı bir ülke istediklerıni belirtti. DlSK'e bağlı Medya-Sen Başkanı Mete Gönültaş ve beraberindeki sendika ü>e- leri de dün Adalet Bakaniığı önüne siyah çelenk bıraktı- lar. Gönültaş burada yaptığı açıklamada yasanın "hükümetin basın- dan duyduğu rahatsızlıktan dolayı çıka- nlmak istendiği" görüşünü savundu. Ha- tay Barosu Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada da yolsuzluk iddi- alan ile birlikte mafvanın dev letin içine kadar uzandığının ortaya çıktığı savu- nuldu. Kitle örgütleri tepki gösterdi Hükümetin kaynak yaratmak için özelleştirme kararı almasına tepki yağıyor Mimarlann binası 4 Oğretmenevleri mafyaya peşkeş çekilecek' zorla boşaltıldı İstanbul Haber Servisi - Kültür Bakaniığı. 10 yıllık bir protokol olmasına kar- şın. Viimarlar Odası istan- bul Büvükkent Şubesıni Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası"ndan polis zoruvla çıkardı. Yöneticileri Oda"dan çı- karan pofis. eşv alan biroda- yatopladı Mahkemenin bü- yük bir olasılıkla pazartesi İcarar vereceginin bilinmesi- ne karşın bakanlığın yargı karannı bile beklemeve ta- hammül etmediğini belirten Oda vetkilıleri "Ortaya çı- kan tablo. ne va/ık ki hükü- metin sKil topium kuruluşla- nna, meslek odalanna. basn na uygulama\ı düşündüğü baskinın bir parçası olarak karşunıza çıkmaktadır" de- diler. Boşalftna kınandı Polıs zoruyla boşaltmayı duvar duymaz olav verine gel'en sivasi parti temsilcile- ri. yazarfar ve sendıkacılar ve demokratik kitle örgütü temsilcileri olavı kınavarak Mimarlar Odası vöneticile- rine destek verdiler. TM- MOB Mimarlar Odası İstan- bul Büvükkent Şubesi. Kül- tür Bakanlığı'nın almış ol- duğu bir karar gerekçe gös- terilerek Yıldız Saravı Dış Karakol Binasfndan dün polisler tarafından zorla çı- kanldı. Oda vönetıcileri ba- kanlıkla aralarında vargıda bulunan mahkeme karanna karşın polislerin ısran üzeri- ne. tutanak tutarak binavı boşalttı. Oda vetkililcri. Kültür Bakanlığı'nın bu tu- tumunu protesto ettiler ve bakanlığın. sürmekte olan davanın büvük bir olasılıkla pazartesi günü sonuçlanaca- ğını bilmesine karşın fiili durum varatmak istedığini vurguladılar. Yetkililer. "Kültür Baka- nı İsnıail kahraman kesin taJimat »ermiş ve "Bu ış bıt- sin" denıiş. Eğer burası ku- marhane>a da kara para ak- lavan bir ver oisaydı. kesin- likle açık kalnıasına izin \e- rilirdi" diye tepki gösterdi. Mimarlar. bakanlığın bu ta\ nvia hukuk tanımadığını. kendi imzaladığı protokole bile uvmadığını söylediler. Oda Başkanı"Prof. Dr. Cen- gizEruzun, Kültür Bakanh- ğrmn hiçbir kurumu değil. yalnız kendilerıni çıkarmak ıstediğine dikiat çekti \e "Biz burada topluma hiznıet veren, kamu çıkarlannı gö- zeten bir kurumuz. Bakanlık ile imzaladığımız protokole göre binavı 10 yıl kullanma hakkımız \ar" dedi. Ba^kan Eruzun. odalanna karşı ilk adımın ANAP'lı Agâh Oktav Güner zama- nında başladığını ve İsmaıl Kahraman ile >ürdüğünü be- lirterek. "Bakanın değişme- si önenıli değil. Sözü bakan- lık. }ani de^ let »ermiştir. O>- sa devlet şimdi bizi buradan atmak istiyor" di>e konuş- ru. Mimarlar Odası'nm zor- la boşaltılmak i;.tenmesi üzerineodava sıejen CHP ve DSPyetkiliİeri"ÖDP II Baş- kanı .Vlehmet Ata>. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Ataol Behramoğlu ve TYS Genel Sekreteri Emin Kara- ca. ikinci başknn FevzaHep- çilinsirler, Ne\ra Buıak. Tansu Bele. Necati Mertnla- yı sert bir dılle eleştırdıler v e bakanın bu tutumunu kına- dılar. İstanbul Haber Senisi-REFAH- YOL hükünıetınce hazırlanan ve Cumhurbaşkanı tarafından geçtiğı- miz perşembe günü onavlanarak vürürlüğe gıren. Türkıve genelin- deki }"0 öğretmenevinin bir yıl içinde özelleştinlmesine ilişkin ka- rara. çeşitli çev reler tepki gösterdi. İşadamı Sakıp Sabancı. öğretme- nev inın satılmasına karşı olduğunu belirterek. "Öğretmenevlerinikim- seleralmaz.alama/derken. İbtanbul Milli Eğıtim Müdürü Ömer Balı- be> ıse "Tahmin ediyorum ki de\- letimiz bu konuda öğretmene gerek- !i hassasiveti gösterecektir ve öğret- menevlerini satmayıp daha »enisini • Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, satışlara engel olmak için tüm örgütlü güçlerini harekete geçireceklerini söyledi. İşadamı Sakıp Sabancı. "Öğretmenevlerini kimseler almaz. alamaz" dedi. >apacaktır"dedi. Eğitim-Sen İstan- bul 2 No'lu Şube Başkanı AJaattin Dinçer. 21 kasım tanhli Resmi Ga- zetede vayımlanarak vürürlüğe gi- ren "Kamu Kurum >eKuruluşları- nın Taşınmaz Mallannın Satışına İlişkin Esas ve L suller" başlıklı Ba- kanlar Kurulu karan ilebirvıf için- de satılması öngörülen öğretme- nevlerinin, 15 vıldıröğretmenlerin emeğinden kesilen paralarla vaptı- rıldığını söyledi. REFAHYOL hü- kümetınin. dayandığı kesime yeni rant alanlan v aratmak için şimdi de eğitım emekçilerinin haklanna göz diktiğini öne süren Dinçer. "RE- FAHYOL hükümeti, öğretmenevle- rini özelleştirip. maf>a>a, çeteye peş- keş çekerek kavnak yaratacak"gö- rüşünü savundu. Öğretmenevleri- nin özelleştirilmesine engel olmak için tüm örgütlü güçlerini kullana- Ödiil alanlar üniversiteöğrenciJeri arasında vapılan bir araştırma>la beliriendi. (L'GL'R GÜNYLZ) Başarüı üetişimcüereödülleriverildi İstanbul Haber Servisi-İstanbul Cniversitesi İleti- şim Fakulte^ı 'niıı araştırma grubu Akademedya'nın. öğreııcıler arasında vaptığı araştırmavla belirledığı "96'nın Başanlı İletişimcileri" ödüllen dün Fen Fakül- tesi'nde düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. Köşe Yazarlığı dalında gazetemiz yazarı İlhan Sel- çuk'u 96"nın başanlı ıletişimcisi olarak belırleven öğrencıler. "S'ıIın İleti.şinı BiIinıciM olarak da Prof [> r İ n\al ()>kav ı ^ectı Stannul Lıııversitcsı'nnı ly^tVde kurulan llctışım Fakültesi'nin kuruluş vıldönümünü nedenivle3. kez venlen ödüllere göre vılın iletişimcileri şöyle: Yazılı Basın. Haber: Sedat Bozkurt. Araştımıa-ln- eeleme: A/er Bortaçina. Kö^e \'azarı. İlhan Selçuk. Spor: Ali Sanıi Alkış, Fotoğraf. Coşkun Aral, Maga- zın: Avkut Işıklar. Kültür-Sanat: Haldun Dormen, Ekonomı: DenizGökçe. Sinema. televızvon. reklamcılık ve halkla ilişkiler. radvo, yazar. kurumlar dallannda da yılın iletişimcı- M seçilenlerıninödiillerınin verildiği törende. Bengül Erdanıar. \li Cı'ev «ilili. Oktav \erel\cOkta> Ekşive oıııır ödüiü \ enldi: Baki A>cı, Mehmet.Şehirli. Hakan Kumukve MğitGülöksüzdeözel ödüle lavık cörül- dii. caklannı belirten Dinçer. "Hükü- metin aldıgı bu hukukdışı karara karşı si\asi partilerle görüşeceğiz. Öğretmenev leri öğretmenlerindir, onları mafŞava peşkeş çektirtme- >i/"diye konuştu. Sabancı Holding Yönetim Kuru- lu Başkanı Sakıp Sabancı iseöğret- menlere büyük saygı duyduğunu. bu nedenle 16 öğretmenev i ile çok sayıda öğrenci yurdu yaptığını söy- ledi. Sabancı. şövle konuştu: "Öğ- retmenevinin satılmasına karşıviz. Öğretmenevlerini kimseler almaz. alamaz. Oğretmenin zaten nevı \ar? Zaten fukara ve koşulları bozuk. Bordrosuv la.eviyle lojmanıv la. nıo- ralhle (öğretmene daha neler vere- bileceğiz) dive ulusça buna bakaJım. alnıayalım" Milli Eğitim Eski Bakanı A\ni Ak>ol da, öğretmenev lerinin satıl- masını öğretmene ve öğrencilerin geleceğine yönelik saygısızhk ola- rak değerlendirdiğini belirterek. " Bunu büyük saçnıalık olarak görü- >orum"dedi. Türkgençlerini gele- ceğe hazırlavan öğretmenlerin sav- gın bir konumda olması gerektiğı- ni vurgulayan Akyol. "Oğretmenle- ri demokratik direnmeve davet edi- yorum. Kendilerine vapılan bu sa>- gısızhğa. bu ölçüsüzlüğe bu anlayışa tepki kovmalannı. demokratik \ol- larla kendilerine varaşır bir biçim- de tepki göstermeve davet edivo- rum" diye konuştu. Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetf ni "iki ordu- ya" teslim ertiğinı belirten Akvol. şövle devam ettı: "Birincisi vatanı kurtaran silahlı kuvtetler ordusu- dur. Ama Atatürk (bundan sonra asılgörev irfanordusunun)di>or.Si- lahlı Kuvvetlerin orduevlerini ala- bilivorlarsa. polisev lerini alabilivor- larsa. bunlara güçleri vetijorsa. si- lahsı/ olan, kalemli olan ama daha kahcı olan öğretmenlerin öğretme- nevlerini de aisınlar. Çok saçma bu- luyorum. Asıl kalkınma savaşını ger- çekleştirecek. Cumhurivetin temel- lerini atacak irfan ordusu öğretme- ne mi giicü >etiyorbu iktidann'.' Bü- tün öğretmenler ekonomiye feda edilmemeli." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ KâbusGeçen salı günu Tansu Çiller'in DYP Meclis Gru- bu'nda yaptığı konuşma. Türk siyasal yaşamının en ciddi skandallarından bırisiydi. Haftada üç gün ya- zan biri olarak, aktüalıteyı köşemde yansıtamıyo- rum ama, bu konuşma üzerinde durmak zorunda- yım. Kim ne derse desın ve nasıl kıvırtırsa kıvırtsın; Türkiye'de başbakanlık düzeyınde devlet sorum- luluğu taşımış hiçbir parti başkanı. bu derecede duygusal davranmamış. kın duygularıyla böylesi- ne körleşmemiş ve bu derecede çırkin fotograflar sergılememışti. Ana muhalefet partısının devlet protokoıünde ye- ri olan başkanma yapılan bır saldınyı. "Takdir'i lla- hi" olarak ısımlendırmenm ve "Takdir-ı l'ahi'nm ışı- ğıdırbu"gıbısınden ipe sapagelmez değerlendir- meler yapmanın. yakın tarıhımizde örneğı yoktur. Duyduğumda kulaklarıma inanamadım. gördü- ğümde gözlerıme... "Mesut Yılmaz kumar oynamaya gıtmışti'' gıbi- sinden iddialar ılerı surmenın de hiçbir değeri ola- maz. Mesut Yılmaz'ın canı ısterse kumar oynar. canı isterse ıçkı ıçer. Sonuç olarak ANAP progra- mında ve ıdeolojisınde kumarın ••haram" olduğu- nu ileri süren bıryaklaşım yoktur. Bunu: kumar aley- hıne yıllarca atıp tuttuktan sonra. "SayısalLoto" gı- bi yenı ıcat kumarları Turkiye'nın gündemıne sokan Refahhlar ve onlann koalısyon ortakları düşünsün. Ayıp şeyler bunlar... Fakat tüm bu ayıplar bır yana; Tansu Çiller'in yaptığı talihsız konuşmada beni en çok şaşırtan, ür- perten ve isyan ettiren husus, Abdulfah Çatlı ile il- gili sözlerı oldu. Bu sözler: devlet ıçınde. katıllerle ışbirlıği yapan bir çetenın varlığının ve Çiller'in bu çeteyle bir anlamda işbırlığı (ve belki de kader bır- liği) içinde olduğunun net bir itırafıydı. Bir süre önce Drej Ali lakaplı eskı bır ülkücü, Çatlı'nın vatanseverlığınden kuşku duyanların şe- refsız olduğunu ıddıa etmıştı. Doğrusu ben de bu gruba giriyorum. Fakat bu iddıayı ıleri sürene ba- karak "Fesuphanallah" demış ve üzerinde durma- mıştım. Fakat bu ulkede başbakanlık yapmış olan ve şu anda da iktidann ortağı bir partının genel başkanı oimanın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Sakanı sıfatlarını taşıyan bir hanım böyle konuşursa, "Durun bakalım" dememız gerekiyor. Bunu demezsek, bu çırkinliklerin de unutulma- sına göz yumarsak. bız de bu suça ortak olmuş olu- ruz. Bunu dile getırmeyenler. elleri kanlı bu çeteye arka çıkmış olurlar. Sayın Çiller araştırma yaptırtmış. Çatlı'nın Türki- ye'de kesınleşm/ş bırcezası yokmuş. Pes yahu... Adam yıllardan beri kaçak. Devletın kımı güçleri tarafından korunuyor ve kollanıyor. Bambaşka ne- denlerden gözaltına alındığı zamanlarda da birile- ri araya ginyor ve kurtarılıyor. Cezası nasıl kesin- leşsin? Mahkemeye çıkıp da beraat mı etmiş? Hakkın- daki tutuklama kararı iptal mi edılmış? Dosyası mı kapatılmış?.. Tansu Çiller aslında. "Bu adam şimdıye dek ne- den korundu, kım korudu" sorusunu sormak zo- rundaydı. Ama o, "Kesinleşmiş mahkûmiyetiyok" diyor. Hem de haftalarca sustuktan sonra... Bu tu- tumun tek adı vardır: işbirlığı. Benzer bır şeyı Alparslan Türkeş de dile getir- mıştı. Ama onu anlamak mümkün. Bır zamanlar "Muhteşem Bozkurtlanm" diye "gaza getirdiği" ve sokağa döktüğü ınsanlara. elbette bir bıçımde sa- hip çıkacak. Ama ya Tansu Çiller? Bu insanlara o neden sahip çıkıyor acaba? "Ölenı rahmet'e anmak gerekır" diyor. Elbette öleni rahmetle ananz. Çatlı şimdi en büyük hesa- bını Tanrı katında veriyor. Ve bunun sonucunu kim- se bilemez. Fakat bızı ılgılendıren. bu dünyada ne- ler yaptığı. Yurt içindeki cinayetlerı bir yana. acaba Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmasının sebebi ney- di? Şebekesinin üstündekı örtü yavaş yavaş kalkı- yor. Eroin kaçakçılığından yakalanan isvıçre'de mahküm olan bır katıl zanlısını Türkiye Cumhuriye- ti neden sahıplenmişti? Bu kaçakçılığı da Türkiye adına mı yapmıştı? Neden kaçırılmış ve Türkiye'ye nasıl getirilmişti? Nasıl koruma altına alınmıştı? "Devlet adına kurşun atana da kurşun yıyene de saygı duyulmasıyla'' Çatlı'nın ne ilgisi var? Tansu Çiller bunu açıklamak zorunda. Nerede ve kime kurşun atmış? Nerede ve kımden kurşun yemiş? Bu bılgilerm kaynağı neresı? Acaba Bahçelıevler katlıamı da devlet adına mı yapılmıştı? Ozaman. "Devletadına öğrenciboğan ve işkenceyapanları" rahmet ve saygıyla anmamız gerekir, Bambaşka iddialar da var. ASALA'nın liderini öl- düren ınsanın Çatlı olmadığı ve bu görevlinın halen MlT'te çalıştığı da ılerı sürülüyor. Acaba bunlar yan- lışlıkla bir başkasını mı vurdular? ASALA'yı ortadan kaldıran güç. PKK'yı Türkiye'nın basına saran güç- tür. Zaten birınin ortadan kalkmasıyla. öbürünün Eruh'u basması arasında bırkaç ay vardır. Acaba bunların o taraklarda da mı bezı var? Devletin bazı pis işlerde kimı zaman yasadışı iliş- kileri olur. Ama bu pislikler ortaya çıkarsa devlet bunları tanımaz. sahıp çıkmaz. Bu tür insanlar da "Bizbunları vatan ıçın yaptık" diye ağlaşmaz ya da kostaklanmazlar. Buralarda 'Vefa "duygusu yoktur. Çok acı bir kural ama. bu oyunun kuralfarı böyle- dir. Eğer devlet içinde birileri bu işe sahip çıkarsa, bu- nun nedeni "vefa" olamaz. Bunun nedenı olsa ol- sa "korku" ya da "şantaj korkusu" olabilir. Ve her ne olursa olsun. her kım olurlarsa olsunlar. bu işe sahip çıkanların. arka ç'kanların da üzerine gidilme- si gerekir. Yok eğer gıdilemiyorsa. devlet bıtmış demektir. Devlet elleri kanlı bir çeteye tutsak olmuş ya da dev- let eli kanlı bir çete olmuş demektir. Atatürk Türkiye'sınin bu noktaya geldiğine asla inanmam. Bu cumhurıyetı devlet cıddiyetını ve dev- let olma sorumluluğunu iliklerıne kadar hısseden bir kadro kurdu. Bu cumhurıyet kanla ve fakat "irfan- la7 ' kuruldu. Eminım bu insanların şimdi kemikleh sızlıyordur. Herhalde bır kâbus yaşıyoruz. Bunlar gerçek ola- maz... Ulkemizin En Büyük Problemi Sigarayla Savaşmak İçin Bize Destek Olun / Aramıza Katılın Her Yıl 1.000.0O0 Gencimizi Kurtaralım SİGARA SAĞLIK ULUSAL KOMİTESİ Tel: 0212 275 55 52 Pbx. Faks: 0212 267 32 97
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle