Katalog

KASJM MBE » • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 îlstanbu S 15 SM-ıop îEdine S 16 5 S 16 tfOcaed İlz-nr (Tv1a nisa -VV/cın .Cenızli Zonguldak B «6 Aniralya Yurtta yağış bek- lenmiyor. Bütün bölgelerimiz az ^ 7 bulutlu geçecek. p—,— S 15 C ir^esun Marmara ile yur- < ^- duniçvedoğuke- R o m a B B 21 Oslo B 19 /nKara simlerinde yer yer °er 'ın °_ B 20 tonya B 24 EsKışehır yoğun olmak üze- Amsterdam B 9 Stockholm B 3 re sıs görülecek. Madrıd Y 8 Belgrad B 22 S v a s Hava sıcaklığında Sofya önemli bir değişik- Brüksel lik olmayacak.. Budapeşte Y 17 Münih Moskova Y Taşkent B 14 Vıyana B 8 Bonn B Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tifhs Kahıre B B B B B B B 10 -6 10 11 -4 7 26 Şam B 20 : Parçalı bulJtlu > Bolutlü k Çok bulutlu ı YağmuHu Karlı 4r Ü N C E L CD"NEYTARCAYİ REK •I Baştnrafı f . [' Iki necenfe açıHanafciIirr bu ziyaret: Birincisi; Yıl- rnaz, buhüki mes çüvenmiyor. Sözü edilen çete- -rıin özelİKİe son y larda*nLJkümet edenlerle bağlan- -tülı olduğjna nan/or. -. Ikincıs; "vahin dıye rritelenen olaylan" bütün çnplaklığyla ortay; çıKarabilmek için özel, hatta TB- •"MM'nin fcimi^etkıerini urs*enecek bir komisyonun 'kjunjlmasını zorurtu buuyor. Bu, gerçekleşmezse "Çankaya'nın. hiçolmarsa Cumhurbaşkanlığı'na "fc>ağl ı Devlet Deneleme^t-jrulu'nu "harekete geçir- .pnesd'ni" istiyo'. ., Yılmaz Cunhubaşkan.i'na "Siz" diyor, "soruna B/koyunuz. Gûveımedtğimizbir hükümet, bizebu sorunda /ardrncıolmaz- DDK'yi harekete geçiri- titz." ' Demire. de/leth baş- Elbette Yılmaz'ın devlet adına seslenairdiçi duyarlılığı anlayışla karşılıyor. Ancak Çankaya'nn yarıtları da mantıksal öğeler içeriyor: "Ben iş: n içine çirersemn hükümet gereken yar- dımı göstermez. dyorscnuz. Acaba bütün imkân- ları bana gösterir ni?" - Sözü edilen olayar, öyf-e örtbas edilecek cinsten olaylar değil. Şum söy/eyeyim: ' Ne varsa, heosi ırtaye çıkanlmalıdır. " Pisliklenn ortaya çıkanlması devlete zarar ver- mez. Aksine devle; bundan güçlenerek çıkar." r (Jstefik Currnurbaşkanı kendi başına harekete geçmeye kara' ve-se, efinde "somut hiçbir şey yok". Örneğin: Pernçefc'in getirdiği somut içerikli "dosyayı" hemen rükürrete göndermiş. Tpucu bilgiler 7ZİZ ' Yılmaz'ın sözünüettiğiöilgilerlebulgularıdagör- /nüş değil. Üstjne üstlCk bilgi veren Yılmaz'dan belge içerikli bir dosya d a gelmiyor! . Devletin "hukuka uygcnluğunu sağlamak ama- cıyla" kurulan DDK dileciği yerde "her türlü ınce- 1eme, araştırma ve denet'&meyi" yapabilir (Anaya- sa. madde 108) Dcğru! Ancak, Demirel'egöre -ODK'nin denetleme me- kanızmastnda isterilen ölçüde öyle bir kapasite yok." "Istenilen görev" bu mekanizmanın içine girmi- yor. Ne çare, "DDK. bugüne değin Yılmaz'ın iste- mi doğrultusunda bir görev de üstlenmış değil." '• Cumhurbaşkanı "devle'tekihiyerarşiyiaşmama- ya özen gösteriyor" "Şayet aldığı 'bilgleri 1 hükümete intikal ettırmek yerine, kendi baş/m harekete geçerse, işte o za- man 'ikinci bir hükünet yaratmış' duruma düşer" •ki... Devlette uyum sağlamakla gp,revli bir cumhur- ft'aşkahı kendisiyle, anaytsaylâ, dernokratik gete-' neklerle ters düşebilır. Yılmaz'ın Çankaya'ya /erdiği bilgiler nelerdir? ANAP lideri bu •'bilğler açığa çıkarsa devletin da- ha çok sarsılacağırdan çekiniyor". Beri yandan devlette de olduğunu söyfediği bilgileri. "özel" bir komisyona -istenirse- verebileceğinden de söz edi- yor, Verdiği bilgilerin kaba çizgilerine bakılırsa; "Dev- let, 8 yıl önce emnıyet içinde -sanınz 'özel timi' amaçlıyor- MİT'e alternatf bir kadrolaşma yarat- mış. Son ikı yıl bu kadro; şahıslara, son bir yıl da siyasilere hizmet etmiş." • Partisinde ya da Çankaya'da anlattıklan arasın- da "çok fazla isim yck, olay yok". Ancak bir nokta Var ki önemli: Oldürülen kumarhane patronu Omer Lütfü To- pal olayında yakalananların verdikleri ifadeler! , Demirel, özenle dinlediği Yılmaz'a "bilgi/erı hü- kümete intikal ettireceğim" söylüyor. Konumunu aşamayacağını. bir ülkede "iki hükümet olamaya- üağmı" tekrar anımsatıyor. " Yılmaz "Sizmeşruiyetçisiniz, böyle söyleyeceği- niz biliyordum" diyor. Özellikle hükümetir, sonuçlara ulaşamayan araş- tırna komisyonuyla TBMM'nin ve elindeki bilgileri Yılmaz'ın ne zaman ve nasıl kullanacağı artık me- rak konusu. Mesleksel merak işte: Vlmaz'ın medyada ayrım gözeterek büyük tiraj- ü "bir gazeteye" elindeki bilgileri aktarıp aktar- mayacağı. 'Çeteler hükümete kadar ıızamyor'ANK.ARA (Cumhuri\et Biirosu) - Başbakanlığı dönemınde de\lette örgütienen mafva \e çetelerle ilgili topladığı bilgileri Çankava Kö;?- kü'ne sunan ANAP Genel Başkanı Mesut Y ılma/. öncelikle kumarha- nelere ilişkin düzenlemenin perdc arkasının \e özel timin kanştığı olaylann aydınlatılması gerektiğine dikkat çekti. De\let içindeki çetelerin hükü- mete kadar uzandığını ve TB- MM'nin \arolan >apısıv!a kirli bağ- lantılan ortaya çıkarmanın güç ol- duğunu söyleyen Yılmaz. bu örgüt- lenmenin çözülnıeii için öııgördüğü özel düzenlemeye "İstiklal\lahke- meleri"ni örnek gösterdi. Yetkilıle- rin. de\ le! içindeki gizli örgütleri kı- şisel çıkarlan ıçin kullanamavacağı- nı belirterek "Meselenin özii budur" diyen Yılmaz. Cumhurbaşkanı Sii- I^Tnan Demirel'e belgelerin adresi- ni gösterdiğini söyledi. Yılmaz. Cumhurnet'in. Cum- hurbaşkanı Demirel'e sunduğu bil- gilerle ilgili sorularını vanıtlarken "devlet-nıaAa-aşiret" ilişkilerinin öze\ birdiizenlemevleara$tın!ması gerektiğini anlattı. Demirel'eduru- mu var olan aynntılanyla anlatnıa zorunluluğunu hissettiSini ka>de- den Yılmaz. "Bu birgörevdi. Ben bu iddiaların a\n bir düzenleme\ k so- ruşturulması gerektiğini anlattım. Sa>ın Demirel. De\let Denetleme Kurulu'nun özel bîr göre\le çalış- masının olanaksı/ olduğunu sö>ie- di. Durumu hükümete aktaracağını belirtti" dedi. Yılmaz. elindeki bil- gı \e belgelerin bovutlarnla ilgili olarak bu aşamada ayrıntılı bılgı \ermek ıstemedığini \urgularken "Kunıar olayının ü/erine gidilmesi gerekli. Bir siire için özel diizenleme planlanı>or. I ürk> urttaşlarının gir- fnesi>asaklanı\or. Bunun arkasında nasıl birplan »ardı" sorusunu vö- nelttı. Ikıncı uvan.sını "özel tim" üzerinde odakknan Yılmaz. "Özel harekât, bilinen amacının dışında kullanılnor mu? Bu konunun da a>- nca araştırılmast gerekJi" dedı. Ay- nntılara gırmeven Yılmaz. "Özel tim, u\ uşturucu \e benzer işlerde de mi kullanılı\ordemek isli\orsunu/~ soru.suna. "Pek çok karanlık nokta var" \anıtını \ermekle yetindı. Özel tımın. Kocaeli"nde lemmuz ayında ortava çıkarılan ve Susur- luk'takı kazadaölen ülkücii katlıam zanlısı Abdullah Çath'vla işbirliğı vaprığı rıüanaklara vansımıştı.Özel timin. Yüksekova'dapanzerleuyuş- tıırucu taşıdığı. bu bölgedeki çetenin varlığını ola>dan 7 ay önce açıkla- yan CHP raporunda kaydedilmişti. ANAP lideri Yılmaz. TBMM'nin mevcut vapısı içinde konunun üze- rine sağlıklı gitmesinin çok zor ol- duğunu belirterek.özel birdüzenle- menın kaçınılmaz olduğu düşünce- sini y ineJedi. Yılmaz. Türki>eCunı- huriyeti'nintarihindebutürözeldö- nemler bulunduğunu vurgularken ilk örneklerden birinin Istiklal Mah- kemeleri olduğuna dikkat çekti Dev lei-mafya ilişkilerinin avdın- latılmasında kamuoyu desteğinın birinci koşul olduğunu vurgulayan ANAP lideri. muhalefet partileri arasında bu konuda belli bir uzlaş- ma bulunduğunu kavderti. ANAP lideri Yılmaz. partisinin Meclis grup toplantısında vaptığı konuşmada. Demirel'e.devlet-maf- va ilişkilen konusunda kendisine ulaşan tüm bilgileri aktardığını. an- cak herhangi bir belge \ermediğini .sövledi. \'ılmaz. "Çünkii bu belge- ler zaten de\ lette mevcut. Ben Cum- hurbaşkam'na bunlan nerelerden, kimlerden alabileceğini sö\ledim. Belgelerin adresini gösterdim " dedi. Her devletin kendini korumak için. hasımlarına karşı kullanmak ıçin gızli birtakım operasvonlardü- zenlevebileceğini. örgüt kurabilece- ğini. bunun anlavışla karşılanması gerektiğini savunan Yılmaz. ancak bunun rasgele değil. uzman kuru- luşlar eliyle vapılacak şeyler oldu- ğunu ifadeetti. Yılmaz. devletin 10 yılı aşkın süredır devam eden bölü- cü teröre kan?ı daha etkin mücadele ıçin MÎTin vanında diğer bazı ku- ruluşlarda benzerörgütlenmeve git- tiğini. bunların bir bölümünün de A~NAP iktidarlan dönemınde >apıl- dığını söv ledi. Mesut Yılmaz. "Ama hiçbir zaman, hiçkiınsf ne bizim dö- nemimizde. ne btzden sonra. ne dün ne de bugün "Devletin âli menfaat- lerini koruyorum' diye devlet gücü- nü kullanarak bu gizli örgütü kendi kişisel menfaati için kullanma hak- kına sahip değildir. .Meselenin özii buradadır** diye konuştu. Başbakan Necmettin Erbakan"ın yaklaşık 2 ay önce yayımlanan ve son ola> larla içindeki bilgilerin doğ- ruluğu kanıtlanan MÎT raporuyla il- gili bir soruşturma yaptırmayarak göre\ini ihmal ettiğini kaydeden Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Çil- ler'in de gündemi değiştirme>e ça- lıştığını söyledi. Yılmaz. ANAYOL hükümeti döneminde Söylemezçe- tesiyle ilgili başlattığı soruşturma sonucunda elde ettiği bilgilenn dev - leti sarsacak nitelikte olduğunu belirtîi. 6 Mesut Yılmaz'ın elinde belge yok' A.NKARA (Cumhurijet Biirosu) - DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı ve Dişişleri Bakanı Tan- su Çiller. Cumhurbaşkanı Siilev nıan Demirel'in kendisine ANAP lideri .Vlesuf \ılmaz"tn. dev fet-mafya ıliş- kisi konusunda belge vermediğini sö> lediğıni aktardı. Çiller. "Bu zat hepböyîeyapar. "Belgeyi çıkar" der- sin, çıkarmaz. "Şüphem var" der" dedı. Yazılı vegörsel basını paravan olarak kullanan bazı büv ük holding- lerin çanak çömlek ve yalan haber adınasivasi veiktisadı istikrarsızlık varattığını savunan Çiller. "Bunlar zaman zaman Mesut VıJma/"ıpi>on olarak kullanırlar" ızörüşünü sav u;ı- •du-. Tansu Çiller. dün partisinin grup toplantısında. erken saatlerde bir te- lefon görüşmesi > aptıgı Cumhur- başkanı Sülevman Denıirel'le ko- nuşmasını aktardı. ANAP lideri Me- sut Yılmaz'ın, "Devlet gafillerin, hırsı/ların işgali altındadır" sözlerı- ni anımsatırken "Seçimdenönceana muhalefet partisi başkanıt dı. Şinıdr 4 \a da 5. sırava düştiı. Hangi parti- nin başkanı. çıkaramadım" dıven Çiller. Demirel'in kendisine Yıl- maz'ın belge vermediğini sövledi- ğinı dilegetirdi. Çiller. "Buzathep böyleyapar. "Belgevi çıkar' dersin, çıkarmaz. Şüphem var' der* dedi. Çiller. telefonda Demirel'e. "Bu de\let büvüktür. Dtvlet devlet gibi hareket edecektir. Her şeyin üstiine gidecektir" dedığiıu söyledi. Dev- letin bazı kurumlarının çökmüş ola- bileceğini. ancak bu \argının dev le- tiıı tümünü kapsamadıgını kavde- den Çiller. "Hiçkimsebude\leteif- tira etme>e kalkmasın" diye konuş- tu. -Biz PKK"den korkmadık. iki ta- ne baldırı çıplak mafvadan mı kor- kacağız"dıven Çiller. hiç kimsenın polisteşkılatını töhmetaltındabıra- kamavacağını belirtti. Çiller. şunla- n sövledi: "Savın \ılmaz'a sormazlar mı; Eğerbövlebırşev vardıvsa 1990'da sen Başbakanlık >aptın. Daha son- ra da 3 a> başbakandın. Nı\e kaçtın' denıezler mi? Sayın Yılmaz buvur- muşlar: 'Eğer 10 gün daha kalsav- dım bu mafvaş ı silıp süpürecektım." Hadi canını sen de. Kalsavdı 3 ay 10 günlük başbakan olurdu, o kadar." Görsel ve yazılı basını paravan olarak kullanan bazı holdinglerin, ülkede sivasi ve iktısadi istikrarsız- lık yaratmak istedığını öne süren Çiller. "Bunlar zaman zaman Me- sut Vılmaz'ı pivon olarak kullanır- lar" dedı Çiller. menfaat kapılannın kapandığını. fonlann. nakit teşvık- lerin kaldınldığını. kalitesiz malı yüksek tivata sattırmadıklannı vur- guladığı konuşmasında. "Bunlar dağıtım tekelleri kaldırılsın istemez- ler. 'Çanak çömlek. promo.svon de- vam etsm" derler. Valan haberin kı- sıtlanmasını istemezler. Onlara göre basın ö/gürlüğü. halkın doğru haber alma hakkı değildir" dedi. Patronlar Meclis'i göreve çağırdı EkonomiSenisi-Türkıye'nın bu- gün en karanlık döneminden geçtiği- ni belirten patronlar. "siyasetçi-poHs- mafŞa" arasındaki kirli ilişkilerin or- tava çıkarılmasınınadresi olarak par- lamentovu gösterdi. Bunun da parti liderlerinin tasfiye edılnıesiv le olabı- leceğini belirten patronlar. parlamen- todan aynı zamanda Seçim Yasası'nı değiştirerek siyasi kaosa son verme- lenni istedi. Dün başlayan 5'inci Ulusal Kali- te Kongresi'nin açılışında konuşan Türk Sanayicileri ve Işadamlan Der- negi (TL'SİAD) Başkanı Halis Ko- miii. Türkiye'deki tüm olumsuz ko- şullara ve baskılara karşın. daha iyi bir gelecek için mücadele\ i sürdür- me. en karanlık dönemde bile çıkış yolu arama konusunda kararlı olduk- İannı kaydetti. Siyasi hayartayaşanı- lan tıkanıklık sonucu. milletin ve milletin vekillennin. yönetenleri de- netlevemez hale geldiğini belirten TÜSÎAD Başkanı Komili. şunları söyledi: "Devleti pa>laşma mücadelesi için- de meşru ile gayri meşru, yasal ile >a- sadısı. nerede başla>ıp nerede birtik- leri belli ıılnıavan kavranılar haline gelmişti. De\letiçinde uzandlan olan çeteortavaçıknğında kanıuov u mün- ferit bir hadisi'v le karşı karşn a oldu- ğuna inanmava hazırdı. Anıa bir tra- fik kazası bunun bö>le olmadığını gösterdi. \e milletçe. nıedya sa>esin- de tzievebildiğimiz inanılmaz ola> lar. iddialar, ilişkiler karşısında şaşkına döndük. Hangi partiden olursa olsun parlamentonun onur sahibi üveleri bir arava «elip bu konunun üzerine gitmek zorunda Bu iilkenin bir \z- tandaşı olarak bizi temsil etnıeklegö- revli olan paıiamentodan, siyasetçi- polis-mafva üçgeni içindeki ilişkile- rin açığa çıkanlması için \annı >oğu- nu ortava kov tnasını istivoru/. Bir an için olsun liderlerinin iradesinden sıv- nlıp milletin iradesivle hareketetme- lerini istivoruz." Halıs Komili. parlamentonun kir- li ilişkileri açığa çıkaımakla yetin- meyip önleyici kurumsal ve hukuk- sal tedbirlerdüşünmelerinı. hatta ıh- tivaç duyulan sivasi reformlar ıçin anayasa değişikliği vaparak sivasi kaosa bir son vermelerini istedi. Sabancı Holdint; Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı da kongrenın açılı^ından sonra gazetecilerin soru- larını vanıtlarken "Ben, Ankara'da- kiler de iş mükemmelfiğini vakala- sınlar. kalitev i gündemegetirsinler is- tiyorum" dedı. Türk milletınin kalitev i artık Mec- lıs'te. sijasette de istediğini kayde- den Sabancı. şöyle konuştu: "Brisa ile kaiile ödülünü kazan- dıktan sonra. ben isterim ki, Anka- ra'dakiler de iş mükemmelliğini va- kalasınlar. kalitc>i gündeme getirsin- ler. Zineden eteğe doğru mutluluk dalga dalga geür.Aşağıdan bir şe> yu- kan çıkamaz. Kaliteli insanlan !\lec- lis'e göndereceksin ki, ondan verim- li çabşma. kaliteli partamento bekle- >eceksin." Sabancı. milletvekili-mafya ilişki- leri iddialarına ılışkin bir soruya da şövle karşılık verdi: "Bu <ılav lardan vıldık. Kısa bir sü- reöncesinegidersek, birbirine benze- yen bovutlarda farklı olavlar vaşan- dı. O olavlann sorgulanacağı sö> len- di. anıa sorgulanmadı. üzeri örtüldü. .Ne kadar vanliş \apılırsa j apdsın. va- panın \ anına kalıyor, hesap sorulmu- Kitle örgütleri Meclis'i faks yağmuruyla göreve çağırdı fcTANBLL / İZMİR (Cumhu- rijtf) - Susurluk'taki trafik kaza- SIVJ daha güçlü kanıtlarla yeni- dergündeme gelen "polis-ülkücü ma7>a-si\asetçi" ılışkisınin açığa çık.nlması amacıvla sivasi parti- lerr. >anı sıra sendıkalar ve kitle öraitîen de harekete geçtı. t'SP. CHP ve İP Kadıköv ılçe yöretıcilerınin de aralannda bu- İuniuğu 20'den fazla sendıka ve kitle örgütünün temsılcılerı. dün TBMM Başkanı ıMustafa Kalem- li'ye çektiklen faksla Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. eskı Içiş- leri Bakanı Mehmet Ağar v e Şan- lıurfa Millervekılı SedakBucak'ın dokunulmazlıklannın kaldınlma- sınıve Yüce Divan'dayargılanma- larını ıstedıler. Kadıköv Postanesi önünde dün •îaat 12.30'da polis çemberı altın- da toplanan çeşıtlı kuruluş temsıl- cılerı."Çiller, Ağar, Bucak Yüce Dhan"a". "Sınırlar tutulsun. Çil- ler kaçmasın" ıloganlarını attılar. Beledne-İşAnadolu Yakası Şıı- be Başkanı Şaban Tören'ın oku- duğu faks metnınde. Susurluk'ta- ki trafik kazasının, de\ let içinde mafya ile ortaklık kurarak halka ve ülkeve karşı suç işleven bırçe- tenın varlısını sözierönüne serdı- ğı belırtıldı. Medvada vavımla- nan dev let raporlan ve haberlerde Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın da bu çetenin sorumluları arasın- da göstenldıklen ve Mehmet Ağar'ın istıfa etmek zorunda kal- dığı belırtılen faks metnınde özet- le şö\le denildı: "Mehmet Ağar'ın istifasn la bu vahim olav geçiştirilemez. Basta Tansu Çiller. Mehmet Ağarve Se- dat Bucak olmak üzere. çete oluş- turmuş >e içinde \er almış jetkili- lerin\esi\asetçilerindokunulmaz- lıklan derhal kaldırılmalı vt \ üce Dfran 'da >argılanmalıdırlar. Sedat Bucak suçüstii takalanmış du- rumdadır. Suçu ağırcezalıktır. Va- salara göredokunulmazlığının kal- dırılmasına gerek kalmadan der- hal tutukJanabilir \e tutuklanma- lıdır." yor. Med\aja sesleni_\orum. daha bir olav sonuçianmadan başka bir ola- \ın üzerine gitme.vin. Topu taca atı- vorlar. \eni bir konu gelince, eskileri bırakı>oruz.** Kissinger'dan u>arı Yarın akşam TÜSlAD-KalDer Ödülü'nün verilmesıyle sona erecek olan ve dünkü oturumunlarına yüz- lerce işadamı. akademisven. politı- kacının ilgi gösterdiği kongrenin açı- lışında konuşan eski ABD Dişişleri Bakanı Henr> Kissinger. bugün glo- bal dünvada en büyük iki tehlikevı "fundamentalizm-köktendincilik" ve "totaliterlik" olarak açıkladı. Bir Çin atasözünden örnek vererek "kü- çük gibi görünen sorunların, yann büyük «iorunlara dönüşebileceğini" ıfade eden Henry Kissinger. Ameri- ka'nın. Avrupa ıîe Asya arasında bir köprü olan Türkiye'yle işbirliği ya- parakgelişmesinivesorunlarınıçöz- mesini istediğini kavdeni. 5. Ulusal Kalıte Kongresi'nde ko- nuşan Koç Ünıversitesi öğretim üye- si Prof. Dr. İlter Turan. şu anda Tür- kıye'de "sivasi oligarşi"nin hüküm sürdüğünü ve mevcut liderlerin. ar- kasından gelecek olanların önlerini tıkadıklarını söyledi. ANAP Bursâ Milletvekılı İlhan Kesici. 196O'lı yıllann sivaset anla- vı^ı ile 2000' 1i yıllann ihtıvaçlarımn karşılanamavacağını belirterek siva- sette yenıden yapılanmava gıdilerek mevcut sivaset yapısınm ve liderlik anlavışının yıkılması gerektiğini sövledi. CHP Istanbul Milletvekılı Ercan Karakaşda lider partileri yerine kit- le partileri kurulmasını istedi. Sulu Kar Gok gurultulû G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 24 aralık seçimleri öncesinde tüm partiler görüş birliği içindeydi. Konu, ulusal kahraman Sedat Bucak'ın duru- mundan sonra yeniden gündeme geldi. Yürürlük- teki anayasa uyarınca, Bucak, köşe bucak kaçma- dan hastaneden çıkıp, "Arkadaş, ifade vermek is- temiyorum, dokunulmazlığım var" diyebilir. Anayasanın 83. maddesinde milletvekillerine; devletin bölünmez bütünlüğü, devlet yönetimini din, dil, ırk ayrımına dayandırma.. dışında dokunu- lamayacağı anlatılıyor. Bizim anayasamız, temel hak ve özgürlükleri sı- ralar, sıralar, sonunda "Ama..." diye başlayıp, ven- len hakların nasıl geri ahndığını anlatır. Bu yüzden 1982 Anayasası'na "Amayasa" demek daha uygun düşer. Dokunulmazlıklarda ise keser hep milletvekille- rinden yana işlemiş. Örneğin, ağırsuç işlediniz, yar- gılanıyorsunuz. Mahkemeağırhapis cezası verdi... Bu karardan iki gün önce milletvekili oldunuz, kur- tuldunuz. Size dokunamıyorlar. Sistemin oturduğu ülkelerde milletvekillerinin sa- dece kürsü dokunulmazlığı var. Türkiye'de de ben- zer birdüzenleme için girişim başladı. ANAP, DYP, DSR CHP girişim başlattı. Her partinin ayrı bir do- kunulmaz tanımlaması var. Oysa şöyle bir değişiklik, sorunu çözmeye yete- cek: "Milletvekillen Meclis kürsüsünde ve benzerplat- formlarda düşüncelerini açıkça ifade edebilirler. Bunlardan dolayı haklannda herhangi bir soruş- turma açılamaz..." Bunun yerine özellikle ANAP ve DYP, değişik yol- lara sapıp, vergi borcu olanları, haksız kazanç elde edenleri, yasadışı işlere bulaşmış olanları dokunul- mazlık zırhı içinde tutmaya devam eden öneriler ge- tiriyorlar. DYP'nin önerisinde dokunulmazlık dışı tutulan suçlar şöyle sıralanıyor: "Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali, devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümler, rüşvet, zimme- te para geçirme, resmı ihale alım-satımlarına fesat karıştırma, evrakta sahtekârlık, anayasanın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır..." Hemen altını çizelim, yukarıdaki suçları işleyen hiçbir vekil yok. Neden? Ihaleye fesat karıştırılmıyor, her şey yasaya uy- gun biçimde hallediliyor. Zimmete para geçirme yok, hesaba geçirme var... Evrakta sahtekârlık yok, evrakta yeniden düzen- leme var... Bu maddeleri geçelim... Bugün yanıtsız kalan suçlamaların hemen tümü, DYP'nin saydığı dokunulmazlık sınırlan içinde. Ver- gi kaçıran kişi yargılanamayacak... Çetelerle ilişki- si olan kişi yargılanamayacak... Kim yargılanacak? Devletin manevi şahsıyetiyle oynayanlar... Bunun içine istediğiniz şeyi doldurabilirsiniz. Zindanlıklar... cüzdanlıklar... ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, önceki ge- ceyarısı görüşmemizde, DYP'nin çizdiği dokunul- mazlık sınırlarının istenen ölçüde olmayabileceği- ni, ama bu konuda bir adım atılmış olmasının da önemli olduğunu söyledi. Yılmaz, sadece ipuçlarını vermekle yetindiği yol- suzluk, devlet-mafya ilişkileri konusunda özel dü- zenlemeden söz ederken. bunu "İstiklal Mahke- meleri" düzeyine kadar çıkartıyor. Anamuhalefet lidehnin TBMM'nin bugünkü me- kanizmalarından umudunu kesmesi aynca düşün- dürücü... Bu konunun ayrıntıları öteki sütunlanmız- da. Meclis kamuoyuna umut vermek istiyorsa, işe kendi dokunulmazlığından başlayabilir. Partiler arası kurul farklı metinleri teke indirmeye çalışacak. RP ise bu çalışmalara tümden soğuk. Bakalım yüce Meclis neresine ne kadar dokunul- masına izin verecek. Iktidar ortaklarının düşüncesi denk. DYP, "Çiller e dokunmasın/ar yeter" diyor. RP. "Durum koalisyonu etkilemesin yeter" diyor. Sonuç olarak dokunulmazlık cephesinde yeni bir şey yok. Ülkemizin genel görünümü o ki, her şey nereye dokunduğuna bağlı... Dokunduklarınız size iki özgürlük sunuyor: - Cüzdan özgürlüğü... -Zindan özgürlüğü... Işler biraz karıştı mı? Zindanlıklar cüzdanlık mı? Onu nereden çıkartıyorsunuz? :- Ben Jay Jay Okocha • Biliyor mıısunıı/, SABA Televizyonlar kaça?" DSP'nin kuruluş yıldöü Saba Telcvizyonlar şinidi çok uygun ko^ullarla Profilo Bavilerinde! BS.P. OAĞim A.Ş. CmM Sahir SoUt 26-28 Mecidryekoy 60470 btantoul •ADANA Tel (0322) « 5 80 7) -ANKARA Ta( (0312) 348 19 6t -İZMİR Td (0232) 435 90 48 -İSTANBUUMARMARA Tel- (0216) 390 87 70 •İSTANBUl/rRAKYA Te* (0212) 26661 57-266 34 27 -SAIISUNTel (0362)23135 70 -ANTALYA Te» (0242)322 1245 "Çok iyi televizyon" öııümü A.\K.AR,A (Cumhuriyet Biirosu) - DSP Genel Baş- kanı Biilent Ecen't. partisi- nin 11. kuruluş yıldönümü- nü Dıyarbakır'da kutlamava hazırlanırken: parti içi mu- halefeti yürüten "Çile Çi- çeklerT Anıtkabir'den genel merkeze yürüyeceklerinı bildirdiler. DSP'nin bugün vapılacak grup toplantısında da, grup başkanvekilliğinden istifae- den MümtazSoysarın yeri- ne seçim yapılacak. Soy- sal'm yerine Hikmet (Jluğ- bay'ın seçilmesi beklenivor. DSP'nin kuruluşyıldönü- mü tiim örgütler tarafından kutlanacak. Ecevit. bugün grup toplantısından sonra, il kongresine katılmak üzere Diyarbakır'a sidecek.