Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14KASIM1996 PERŞEMBI
14 KULTUR
EmeMi edebiyat öğretmeni ve şair Nahit Ulvi Akgün dün toprağa verildi
Izmir'in sokakları siirsiz kaldıİZMİR (Cıımhuriyet Ege Burosu>- ~İz-
rtır sokakları şiirsiz kaldı..."
Doitları bu nıteleme\ı vapıyordu once-
kıgunolen şaırNahitLhi \kgiin uncena-
zetorenınde Teda\ı gorduğu Ege Lnıver-
si^sı Tıp Fakultesı'nde kalpyetmezlığın-
denyaşamını yıtıren şaırNahıtLKı Akgun
dm Alsancak HocazjdeCamıı'ndekılınan
oğle namazından sonra Borııo\a Hacılarkı-
n Vlezarlığı nda toprağa \enldı
Turkıve'de ]lk"seslişiirsergisi"ni( 195')
açınemeklı edebıyatoğretmenı \eşaıı Vı-
hıtLlvı Akgun 1918 yılında bırcjddesn ı.
ad verılenMılas'tadoğdu Istanbul Lnı\cı
sıtesı Edebu at Fakultesı Fekete Bolu-
munden 1948 de mezun oldtı Odemiş\e
[znır'de lise edebıyat oğretnıenlığı \aptı
Emeklı olduktan sonra kendını tanıanıen
şiııe adayan \kgun. Iznıır sokaklarını bı-
kıp-usanmadan gezerek kentı anlatan şıır-
ler> jzdı
Dostlarıtıın "koca^air"dedıklerı \ahıt
UIM Akgun uıı ılk şiırı Izmırde 19^6da
Akıiı Gazetesı'nde yaymılandı 1940-4'
\ jlJarmda Servet-ı Funun-L\anı:> Dergı
sı'ndekışıırlerıyle'*yenişiire"voneldı Şa-
ırın eserlert ^ ucel (Î9i9) Deömnen
,1942-44). kov.an (1941-T). \arlık(Ocak
1946). Fıkırler (1947
-50). kaynak(1948)
\e Yedıtepe (1950 dergılennde yayımlan-
dı
Nahıt L IM. ılk şiırlerınde tatlı bır roman-
tıznı ıçınde aşk temasını ışleırıekten ho?la-
nıyordu Son şiırlerındeılerleveııyaşınako-
şut olarak yaşamın anlamını. geçıcılığını
\ea>amalannıaraştınna\ako\uldu llkde-
nemelcrını Izmırde LçGonuK 19T). Ley-
la < l^"1
) Irgar (1942) adlarındakı uç kıı-
çuk brûşiırde toplamıştı Nahıt Llvı'nın
M.Serpin le bırlıkte 1945'te yayımladığı
Sebebadlı >ıır kıtabından sonra çıkardıği 8
kıtabının adlan >oyle
Bnısı (1955). karanlıkta Bır Ağaç
(1960). Gerçek Duş (19651 Ev reıı Turku-
su(1966) \gaçljrlyanııua(l9~l). Eksi-
len Goky uzu (1980). Gııneş Açınca (1985)
\e >olumu7Uiı Lstunde Bır Adam (199])
E\ren Turku-.ii >nr kıtabı\ ta 1967 yılın-
da Turk Dıl kurumu'nıın Odııl Belgesi ııı
alan şaır Nahıt Ll\ı. 1989 da Salıhlı Şııır
Ikındılen DynoisOss şiırodulunu. 1991 vı-
lında Izmır \unus Emre Anadolu Lısesi
Şukran Bclgesı'nı \e 1994 şılındada Ede-
bıvatçılar Derneğı OnurOd"ulu'nualmıs.tı
Alsancak Hocazade Camıı nde dostlan
Akgun"ııyalnızbırakmadı Izmırlisanatçı-
ların bııyuk çoğunlugunun katıldığı tore-
nın ardından Ckgun Bornova Hacılarkı-
n'nda toprağa \enldi Cenaze torenıne ka-
tılan \ e çok uzgıın gorunen Nahıt L K ı Ak-
gun'un ey Melahaf Akgiın. saırııı bıraydır
tedavı gordugunu belırterek "Kalbininfl-
ziksel vetersûü'ği nedeniy le kay bettik.Ame<-
li>at olabilnıesinin koşullan ha/ırlanıyor-
du. Ne yazık ki gerçekleşfirilemedi" dıye
kon u-.ru
Kravatı buruşuk öğretmenim
\\ DIN ENGİN
Saçları uç numara kesilmış. futboicu ol-
maktan ote gelecek duşu olmay an. ergenlıgın
butun sıvılcelerını \e hamhalatlığını taşıyan
bıroğlan çocuguna şiırı s,e\dırebılır misinız'
Iyı şiırı kotusunden ayırdetmeyı oğretebıhr
mısınız'
Benım »ğıeımennn usteunden gelıı bu-
ının dıve ba^lamalı\dı bu vazı ^azık. tıs-
tesıiHİen gelıı ulı dıve ba^la>acak
Nahit l h i \kgün, edebıv at ogretmenım ol-
du
Ah. kisacık. uç satırlık bırajans haberı bu
191H\ılındacloğun}iıır \uhıt i l\ı 4kgıııı
bııgıın ohlıı Ege bölgeumie ıe}ttlı Ineleıde
edebnat u- /ehefe oğıeımenlığı \apan Ak-
gun tın cenazesı \arw
• • •
Adettır venı oğretmenı okul muduru tanı-
tır Avlar ionra anlattı
- Oğıeııııenhkıe en koıktuğum andıro Mıı-
dııı \eıu tıimıtı Sense ustune dıkılmış en az
oiuz - kırk 4 ıfı çozıın onunde^uıdıı Senı taı -
tıin goıunuşune bakıp\urgüaı uıeten oiuz -
kıık kı^ı EıgenhUı oğkınkıı kızlaı Bırlık-
te m laı belkı \ ılluı gt\ııeceğın ÇOLuklaı
Gorunuşune baktık Tombul. kısacık boy-
lu. yumtı$acık bakı^lı ve kravatı buruşuk bır
adam \ uzunde sikıntılı bır gulucuk Terını
sıldığı mendılcığı de buruşuk
Kuçucuk Ege kasabası Odemış. 1956 ılk-
baharında venı gelen edebıvat oğretmenını
bağnna basmadı hemeıı Bekardı Daha gel-
dığı gun kasabanm sıradan bır mevhaneMn-
de >arap ıçmı^tı valnız başına Sokulgan de-
gıldı LMelık^aırolduğusovlenıvordu Şaır
Şıır Demek hercaıme^rep bır tuhat adem
O da kentı pek umursjmadı Anıa oğrenc ı-
ierını çok umursadı
İlkders llketkı flketkıle^ım Ne uzun bır
tanı^ma nutku. ne kendını anlatma Çaktırma-
dan vumu^acıkderseba^landı Bırovkuaçıl-
dıkıtaptan Esknı Bırvazar RefikHaJitKa-
ra\ Bır vazar tanımı Tuık^enm ıısia\ı
Turkçenın ustası da ne denıek oluyor '
Ovkunun ıçınden çekılıp çıkarılneren bır
cumle Çnıleı uğzına batmaz ım seıuıı'
Bır ev odev ı
- Bu LUinle\ı ba^ka lııılıı \o\leım\ı dıııe-
ı /;; Sozı ııkleı ııı hep\mı kıdlaııac ak >>ınız 4-
ıiw ı eıieı ım değıştıı ııı Daha gıızı I \o\ lenıp
so\leııenn'\ecegıııı bıdıııı çikunn bakalıın
Saçları uç numara traşlı. vuzu ergenlık M-
vılcelı bıroğlan. ev odevıne hıç benzemeyen
ev odev ını cıddıve aldı Butun gece denedı
- Batmaz mı çnıleı ağzına \emn Ağzma
batrmız nıı stnı/ı t,nı/eı Çnıleı \enııı ağzı-
ııa batmaz ım Seıun ağzııuı (;ı ı/eı batmaz
mı
Oğlan venı bır dunvava adım attığının far-
kındabıledeğıl Ama Çnıleı a'izıınıbatmaz
mı senııı cumlecığınde akıp gıden Turkçe-
nın farkında Dılın akıp gıtmesinden tad al-
ma> ı oğrenıvor oğlan -çocuğu Cumle ancak
bovle sovlendığınde çı\ ıler ağza batmıvor
îkıncı ders İkıncı >aşkınlık Bu kez Ende-
runlu \asırtan bır alıntı O gııl endam bu
alyıle bıtnınMin uıruutn uctıgonlum gıbı
aıdııuu \urunsiin \um\un
Vav canına Dıvan şiırı - >enı iiıravnmı-
na gulup geçıvor bu oğretmen O >ıın arıvor.
buluvor bulduğunuoğrencılenvlebolu^uvor
HanıhaJaı ta^ra çocuklan vırın buvulıı dun-
vasında ojretmenlennın elınden tutnıuş ge-
zıyc çıkıyorlar
Aylarsonra buzlarınçoktançozulduğuay-
lar sonra. bır kuçuk ta^ra meyhaneNinde oğ-
retmen oğrencısıne sarap ıçmeyı. >arap ıçer-
ken snr konusma\ı. >arabın ıvisinı kotusunu
bır y ana bırakıp. ^ıırın ıv IM kotusunu ay ırdet-
nıeyı oğretıyor
Va^amını yazı yazarak kazanan ve elınden
baska hiı, bır ış gelnıeyen gazetecı. ya^amın
nıesleğın boğuntusunda bunaldığında sııre M-
ğınır Ona bu harıkulade siğınağı oğreten oğ-
retmenını pek sik anar Ah. onun oluımı us-
tuneyazıyor^ımdı L'stelık korkuyor Krava-
tı buruşuk oğretmenı bırer bırer çıkarıp gos-
tenrsedıl kıiMirlannı. kaşçatıpparmağınisal-
larsa. cumlelerde dıle batan çnılerı bır bır
gosterırse
Ah. eskısi gıbı cezalandırır mı der^ınız'
Gel bııiüMi teınbel ozeınız lıeııf Şaıup-
laı \eıukn Ismaıla bakalım dernıı '
Bu aks,am ^arap ıçecegım
ARDINDAN
OKTAV AKBAL:
Cahit Sıtkı'nın "gıttıkçe ar-
üvoryalnızlığımız" dedığı gıbı
ben de dumamızdan avnlan
her dostla bırlıkte bıraz daha
yalnızlığımı duyuyorum Na-
hıt Llvı. 40 ku>ağının adı çok
duvulmamıs ama gerçekten
apayn bırkısıhgı. bırtadı olan
şaırlenndendı Lzun vıllarçok
vakın arkadaslık ettığını Na-
hıt'ın olumuv le bıraz daha ek-
Mİdığımı. \a^landığımı hısset-
tım Nahıt Llvı ^ıırlenvleçağ-
da:? edebıy atımızda v a^av acak-
tır Bır kıtabımda da dedığım
gıbı çunku "şairier olumsü/-
dur."
TARIkDLRSLNk.:
kuçuk. y an gelenekçı \ e al-
vakgonullu bır sunn ^aınydı.
y anı sira da ku>akları bırer ede-
bıyaKever olarak yetıstıren bır
oğretmen tzmırlıydı. tzmırlı
olmakla ovnnurdu Olumuv le
bır zamanlann Izmın nden de
bır >e\ )er eksıldı sanıvorum
Şl KR.AN KL RDÂKl L:
1940 lı yıllarda en yakın
dostlanmdan bınvdı Izmırde
v enı şıır hareketının onculenn-
dendır Ozellıkle'Ko>a\"Fikir-
ler' dergılennde yayımladıgı
^ıırler havranlannın defterlen-
negeçmıstı Kendısıne "aşkşa-
iri" denıimesinden çok hoşla-
nırdı Nahıt L'K ı Gerçekten de
orta tabaka ınsanının duyarhk-
lannı çok ıvı ısleven bır saın-
mızdır Anısına sevızıler
MEHMETH.DÖĞ\N:
Cok uzgunum 1960 lardan
bu vana arkada^ımdı Cok >a-
^ırdım çok uzuldum
\KGİ\\KOS\:
Nahit L hi Akgün'u Cumhu-
rıvet Donemı şıır bahçesinın
son romantıklennden bın ola-
rak tanımlavabılınm Hepaynı
çit,eklen derleyen bırbahçnan.
avnıağacıbudavanbırşaır 'Bi-
risi' adlı >unvle ce^aretlendır-
dıgı \ureklenn kımbılır kavi
•ComparsitaMa başlavan bır
duğunun gelınle damatlan ol-
dular O sıınmızdeheporkest-
ranın ardında kendını gızleyen
alçakgonullu bır kemancı gıbı
dıırdu
SALÂH BİRSEL:
Ikımız de izmırlıyız 193^-
1918 vıllarında Kordon Bo-
vu nda dolaşırdık bırlıkte Be-
nım çok sevdıgım bır dostum-
dur Şaırdır ve hayatını şiıre
vermı^tır
IngmarBergman bu kezderomanla
İ nlü ressamın 'Elma Soyan Genç Adam' adlı yapıtından bir detay.
Caravaggio müzayedede
Kiıltur Senisi - Buyuk usta Caravag-
gio'nun 400 y ıllık y ağlıboy a tablosu gelecek
ay Londra'da 15 mılyon dolardan ;>atışa su-
nulacak PhıHıps Muzayede Salonu geçen
y az kataloğunda da yer alan esere 15-18 mıl-
yon pound arasinda değişen bır değer belır-
İemışlerdı Fakateserın katologda veralma-
sından sonra Italyan sanat tarıhçı Maurizio
Marinitarafindan satışı durduruldu \e ını-e-
lenmeye alındı \1anni ıncelemeden sonra
"BuyapıtjnCara\aggiotarafindanl593"!er-
de Ruma'da yaptığı. imzalı yapıtlanndan bi-
ri olduğu kesindir" dıy erek y apıtın satışa >u-
nulmasını onavladı
Bu e>er Caıavaggıo'nun meşhur gerçek-
çılığını \e ı>ık-golgesını tamanlamıvlayan-
sıtması bakımından da oldukça onemlı bır
vere sahıp Caravaggio nun "Elma Soyan
Genç Adam"ba^lıklı yapıtı. Phıllıps'ın nıu-
zayedesinde. Floransa'da ya^ayan John T.
Spike'ın danısmanîığında ^atıja sunulacak
Mevcut yedı versıyondan sadece bu ese-
rın orıjınal olduğunu belırten yetkılıler ya-
pıtı şoyle betımlıyorlar "Gençadam yanm
bir fıgür halinde hayli aynntılı biçimde res-
medilmiş; u/erinde pamukJu bir bluz bulu-
yor ve onunde bulunan meyveleri soyuyor."
Dr Spıke tarafından da ıncelenen eser. ol-
dukça berrak renkleny le onjınal bır Caravag-
gıo olduğunu kanıtlıyarak 10 aralıkta satışa
sunulacak
Phılhps'ın dırektoru BrianKoetsertarafın-
dan yapılan açıklamaya gore eser oldukça
uzun kımyasal çalışmalardan geçınlmış \e
sahte olma olasılığı ortadan kalkmış Amerı-
ka'dakı Gettv Muzesi yetkılılen bu e»ere 15
mılyondan fazla bır tıyat bıçıyorlar Mr.
Seracini tarafından yapılan testlerde ıse
yapıtın P yuzyıldan daha sonraya tarıh-
lenemeyeceğı \e eserdekı ımzanın hıçbır
şekılde tuvalın uzerıne atılabılmesmın mum-
kun olnıadıöı belırtılıvor
G l R H V s l Ç k A N
STOCKHOLIM-Isveçte
herkesyorulur. bırkışiyorul-
maz Ingmar Bergman Ger-
çekyaratıcıların. uretıcılenn.
yaratmadan uretmeden ola-
mayacağının capcanlı kanıtı
dırHerr Bergman (^6) Nez.
1
manhakkındayazacakokam
yenıden hesaplarım ya^ını
1918 doğumlu \e uretmeyı.
yaratmayı surduruyor Bu
kez. ne t'ılm. ne pıyes. ne se-
nar\o ne de ozy aşam oy kusu
dupeduzroman AdınınTurk-
çesı "Özel Konusmalar" an-
lamına gelıvor 206 sayfa \e
ulkenın en buyuk yayınevle-
nnden Norstedtsden yayım-
landı
Ingmar Bergman. yurtdı-
şinda da buvuk beğenı kaza-
nan son tılmı "Fanny \e -Vle-
\ander"dan sonra çok sevdı-
ğı Stockholm Dram Tıyatro-
su'na donmuş. peşpeşe oyun
sahneye koymaya başlamıstı
Bu arada. ıkı ozgeçmış oy ku-
su deyayımlamistı Şımdı de-
mek sıra romana gelmış Ne-
yı duşunerek buna kararver-
dığını bılmem olanaksız
"Özel konusmalar" (Isveç-
çesi Enskilda Samtal). rahıp
karısı Anna'nın kocasını al-
datması uzerıne kurulu Ro-
man. 5 ayn çe\rede geçen, 5
ayrı bulu^madan oluşuyor
Huyukurusun binemacı \etı-
yatrocu gozuy le duny aya bak-
tığı ıçın mekanların ayrıntıla-
n tıtızlıkle okura vansıtılıvor
Bergman bu kez 'Özel Konuşmalar' adlı bir ronıan yazdı.
Anımsanacağı gıbı Berg-
man'ın fılmlerındekı kadın
portrelerı. sanatçının sinema
dunyasından akla gelen en
çarpıcı ve unutulmaz gorun-
tulerın ba^ında gelır
Bu romanda da ba^kışısı
kadın olması hıç şaşırtıcı de-
ğıl Anna Stockholm un en
koklu "burju\a"semtlerın-
den Ostermalmda ozenerek
ve ağdalı bır şekılde doşen-
miş daırede evın gumuşlerı-
nt parlatarak okurun karşisina
çıkar \ıl 1925'tır Ilkozelko-
nuşma. karsıla^ma burada ge-
çer |934"tekı son konuşnıa-
dan sonra. "arkacepheyi" ko-
rumaktan bıkan bır sevgılı
edınen Anna ıçın yaşamartık
bıtmıştır \ uksek burjuva.
"buraya kadar' denıiştır
Dagens Nyheter gazetesı-
nın elıştırmenı Stefan Jons-
son'un yorumu >oy le
"Bergman"ın romanındaki
anlaşmazlık. Anna'nın -erke-
ğin bastığı zeminin sağlam ka-
labilmesi için- uzerine duşen
rolü oynamayı reddetmesin-
den kaynaklanıyor. Aldatışını
itirafettiğinde. once yıımuşak
da\ ranır Henrik -kocası-. Öf-
kesini kusma zamanı geldiğin-
de ise şoyle haykırır: Neden
örtiısü kirli bir masaya otur-
mak zorunda olduğumuzu
anlayamıyorum."
Bergman bızı. Anna'nın
suçunun bır başka erkeğı sev -
mek mı yoksa gumu^lerı par-
latmavı bırakmak mı oldutru
konusunda aydınlatmıyor
Oykusunde \e erkek toplu-
munda ıkı gunahı bırbırınden
ayırmak nıumkun değıl An-
na'nın verınde olursanız. ev
dışında \e e\ lılık dışı a$k ola-
naksız E\ ııı ıçındedeaşk ola-
naksız olunca. dekor bır ce-
henneme donuşuyor aynen
Bergman'm çocukluğunun
geçtığı ev gıbı Anna ve Hen-
rık buyuk bır olasılıkla ken-
dı anne-babası "*Ozel Konuş-
malar"da "İyi Niyeî" v e "Pa-
zar Çocuğu" fıimlerındekı
zehır dolu atmosfen ıfsa edı-
yor Lzun sure babasi ve an-
nesı olarak gorduğu ınsanlar.
gerçekte gardıyan ve mahkû-
muydu "
Sv enska Dağbladet gazete-
sinın edebiyat ele^tırmenı
Torbjörn Elensky"nın yoru-
muyla yazımızı bıtırelım
"Hiçbirsanatçu yapıdann-
dan daha parlak değildir.
Eğerkişi Bergman'ın başardj-
ğı derecede çok şey yapmışsa,
îşinin esiri olmuş demektir.
Deri değiştirmek isteyip de
bunda ba^anlı olamayan bir
yılan gibi. Bergman. kendi
cliyleyaptığı ay nalıdolabıdar-
madağın ediyor. Oysa dolap
kusursu/ bir halde \e yapabi-
leceği şeyler, baa yerlerini bi-
raz boyamaL orasını burası-
m pariatmaktan ibaret. Bu oz-
yaşamımsı oyküsünde ortaya
çıkanlan Bergman ripi. yaşa-
mının en buyükyapıtı gibi bü-
y uk. \eardındaki insan. niha-
\et biraz soluk alj\oruz."
David Bowie'nin yaşamöyküsünde yaratıcılığı kadar özel yaşamının aynntıları da yer alıyor
6
Bana müzelikmişinı gibi davranmayın'
Kultur Servisi - Her zaman siranın dı-
sınaçıktı DaMdBovvie \aramazbırçocuk
gıbı 30yılıbulanmuzıkyaşamındakılık-
tan kılığa gırdı Hepımızı şaşırttı Peruk-
iarı. asın makyajlı yuzu. kurklen ıleken-
dı gundemını yarattı Son olarak da pop
art'ın oncıısu -Vndy NVarhol un kıhğına
burunup çıktı hayranlannın karşısına
Da\ ıd Ekm ıe gıbı sıradişı bır adamı an-
latmak gerçekten de kolay degıl. hele ya-
şamoykusunu yazmaya gınşmek hıç de-
ğıl
Ama son vıllarda. bunakalkı>an ıkı kı-
îi oldu George TremleH ve Christopher
Sandford Stanford'un çalısmasi. sanatçı
uzerıne daha detavlı bılgıler verıyor Ya-
zar Bovue ıçın sunları soyluyor
"Öy le bir adam ki. hiçbir ahlak teme-
line üturtulamıyor. Dehasının tek nedeni
de bu zaten. Herkesin şunu bilmesi gerek.
o hiçbir zaman sadece Dav id Btmie olma-
dı."
Bouıe'nın yaşamoykusunde traıık
olayların onemlı bır yen \ar Işte yakm
geçmışte vaşananlardan bın 1985 y ılının
soğuk bırOcak ayında Davıd Bovvıe'nın
uvey karde^ı Terry Burns, Surrey'dekı
tren ıstasyonundabeklemektedır Ingılte-
re'nın guney ınde yer alan bolge. dondu-
rucu soğuklarıy la unlu bıryerdır Aksı gı-
bı o kış felaket geçmcktedır Llaşinı ak-
samıştır
Burns, "Tren istasyonunda vakitgeçire-
yim" derken kendı kendıne bır oyun oy-
namava başlar Rayların uzerıne yatarak
hayaller kurar Işte tam o sırada gecıkmıs
trenın sesi duy ulur Burns yerınden kıpır-
damaz
Geçen hatta da aym oyunu oynamış \e
son dakıkada kendını kurtarmıştır nasıl-
sa Trenın surucusu son dakıkada fark
eder ray ların uzerınde y atan bedenı Ke
yazık kı artık çok geçtır
Burns y as.amını boy le acı bır kazada y ı-
tırdığınde 47
yasındadır henuz Bu ola\.
Dav ıd Bovvıe'nın yaşamını dennden etkı-
ler Uzun bır rehabılıtasyon programına
gırer Ancak olum korkusu yerleşmıstır
bır kere
Bouıe korkularıyla bırlıkte onıımuz-
dekı av 50 yaşjna gırecek Sandford'un
kıtabı. sanatçının varatıcılığı kadar ozel
yaşamının avrıntılarınıda dıkkatle ıncelı-
yor John Landisın tanımıy la -muziğebir
sanat gibi yaklaşan tek bilinçli adam" Bo-
vue gençlığmden ben kendı kendını mıt-
leştırmeyeçalıştı Duygulannı bastırarak
kendını koruyanbırkışılıkgelıştırdı 80'h
yıllarda hep onun şarkılanm dınledık
•Lefs dance'. 'Never let Me Down'
Son yıllarda ıse gunumuzun 'grun-
ge'ını yaratan
7
O'lı yıllarla bırlıkte gerı
geidı ve basta Suede olmak uzere pek çok
•post grunge" gruba ılham verdı Brıtpop
odullerınde geçen yıl •İngiliz muziğine
yaptığı katkılardan ötiirıi' odullendırılen
Bovv ıe'nın torende soy ledığı şu sozler du-
>undurucu değıl mı "Bana muzelikmi-
sim gibi davranılnıasını istenıiyorunı."
Şımdı hayranları popu sanatla buluştu-
ran bu tuhat adamdan venı bır şey ler bek-
lıyor
IŞBLDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKTVE ;
En Beğenilenler!
Adam Oyku'nun son sayısında bır soruşturm^
yer alıyor "En begendığınız genç oykuculer kım-
lerdır?" Bu soru edebiyat kamuoyundan 140 kıŞH
ye yoneltılmış ve 59'u yanıt vermış
Soruşturmaya katılanlardan. 1950 doğumlular-
dan yukarı ve ılk kıtabı 1980 sonrasında çıkmış oy-'
kuculerden beşının adının verılmesı ıstenmış An-
cak yogunluk altı oykucude toplandığından. soruş^
turmanın sonucunda altı oykucu adı ortaya çıkmış
En beğenılen oykuculer yuzdelenyle şoyle sıra-
lanıyor Cemil Kavukçu (50 9), Murathan Mun-
gan (40 7), Feride Çiçekoğlu (39 0), Mahir Öztaş'
(31 0), Mehmet Zaman Saçlıoğlu (25 9). Buket
Uzuner (22 4)
Semih Gümüş soruşturmanın değerlendırme,
yazısında şoyle yazıyor
"Bu soruşturmayla, 'Adam Oyku' oyku edebıya-
tımızın genç kuşağının nıtelıklı yazarlanna dıkkat
çekmeyı, boylece oyku edebıyatımızın bugunkû
durumuna bır tştk duşurmeyı, kendmce bır katkı-
da bulunmayı amaçlıyordu
( ) Soruşturmanın amacının oyku edebıyatımı-
zın genç kuşağının en lyılen 'nı seçmek değıl, yal-
nızca en beğenılenlen'n/ seçmek olduğu baştari
beltrtılmıştı "
•
Bu soruşturmaya farklı açılardan bakılabılır
Her ne kadar "en iyi" değıl, "en beğenılen" ola-'
rak belırtılıyorsa da, bu soruyu yazarlara, şaırlere,
edıtorlere, çevırmenlere, oykuculere sorduğunuz-
da, edebiyat kışılenne sorduğunuzda, ıster ıste--
mez okurda, kamuoyunda "en lyısı"nın olduğunu
çağrıştıracaktır
Çunku, bır edebiyat kışısı, bır başka yazarı, ya-;
pıtı değerlendırırken -kendı- edebı ve estetık olçut-'
lerının dışında bakabılır mO
Her ne kadar oznel olsa da (ayrıca oznel olma-
sının hıçbır sakıncası yok), bır yazarı, bır yapıtı de-,
ğerlendırırken, edebıyat-dışı olçutlerle değerJendı^
rebılır mı9
Zaten oyle yapılıyorsa. onun adı keyfh
lıktır (Aslında bızde, genellıkle boyle olur')
Bır genç kuşaktır gıdıyor ("Dereceye" gıren oy-*-
kuculer, 1951 ve 1955 doğumlu ) Bu "genç kuşak"*
tanımını bır turlu çozemedım gıttı Oysa, yanılmı-
yorsam -yıllar once ılgılendığımden-, uluslararası
üemekler bazında genç tanımı genellıkle 29 yaşın-
da bıter Uluslararası olçeklere gore, bu tur dernek^
lere 30 yaşında uye olamazsınız
Bızde ıse bu "genç kuşak" tanımı bır turlu bıtmez
Hadı dıyelım otuz beş olsun Kırkından sonra
genç demek, doğrusu bana bıraz tuhaf gelıyor A î
ma ınsanın ruhu gençtır (İlhan Berk'te olduğu gı*»
bı), yetmışıne seksenıne doksanına gelse genç^j
tır Olene kadar "genç" kalır, o başka bır şey •*}
Bır başka rahatsız edıcı nokta, "en beğenılenler^
kapsamında olanların aynı zamanda "değerlendi-*,
rıcıler" kapsamında da olması < '
Bu tur soruşturmalar, boyle yapıldığında ıster ıs-İ
temez magazın dergılerının konumuna duşuyor^,
ıster ıstemez populıst bır kımlığe burunuyor Bı£_
(bence) AdamOyku'yeyakışmıyor Hanıgerekçe? ^
Edebiyat dün'yasını ozenle sahıplenen bırdergı-
nın, bu soruşftjrmayla kyçuk de olsa bır katkıda bu-
x
,
lunacağını ılen suren bır dergının edebiyat kışılerı-'
ne sorduğu soruda gerekçe olmaz mı^
Soruşturmaya katılanlardan kısa da olsa gerek-'
çeler ıstenebılır Bu gerekçeler oznel olabılır ama
"bırgerekçe" gosterdığınız zaman keyfilıkten uzak-
laşırsınız Okur da hem sızın değerlendırmenız hak-'
kında hem de oykucuye ılışkın, onun yazarlığına ılış-
kın ıpuçları edınmış olur
•
Boyle soruşturmalar, doğrudur "edebiyat yaşa-
mınaışık"olarak duşebılır canlılıkgetırebıhr katkı-
da bulunabılır Ne var kı gerekçelı olmalı, sorulan
kışıler de, "yanlış anlaşılmalara" yer vermeyecek bır
bıçımde seçılmelı
Bu tur soruşturmalar sız ne kadar "en beğenı-
len" desenız de "en lyısını" çağrıştırır Gerekçesız
en lyısı de, yanıltıcı, saptırıcı, yanlış yonlendırıcı ola-
bılır
Tum bunlar bır soruşturmaya bır başka açıdan
bakma denemesıydı Başka soruşturmalan hazır-
layanların en ınce ayrıntılarıyla duşunmesı dıleğıy-
le
'Tabutta Rövaşata' göstenime
gipiyor :
KültiirSenisi- Dervış Zaım'ın yazıp yonettığı. 1996
Antalya Altın Portakal Fılm Festnalı'nde 4 Altın ' '
Portakal alan 'Tabutta Rovaşata' fılmı cuma gunu
gostenme gınvor Fılnıın gosterıme gırmesıyre
bırlıkte muzığını vapan Baba Zula'nın sound-track
albumu de pıyasaya çıkıyor "
Antalya'da En Ivı Fılm. En Ivı Erkek üyuncu. En Kı -
Senaryo. En Ivı kurgu odullennı alarak adından soz "ı
ertıren Taburta Ro\aşata. Şışlı kent. Beyoğlu Atlas. 1
-
Kadıkoy As ve Bakırkoy Avşar sinemalannda
gostenme gırecek
Calefax Nefesli Çalgılar Beşlisi
Kultur Senisi - Hollanda Calefa\ Nefesli Çalgılar -
Beşlısı bugıın saat 20 I5'te Nı^antaşı Ozel Işık *
Lısesf nde. Fevzıye Mekteplen \akfı'nın duzenledığı '-\_
bır konser verecek konserın solıstı Leyla Pınar
(klavsen) 1985 yılında kurulan Calefa\. Benelux. j
Polonya Almanya \e Fransa "da oda muzığı
resıtallerı vermış. ozel çağdaş \e eskı muzıkler ıçın
yapılan festıvallere katılmış bır topkıluk Beş nefesli ı
çalgıcı ronesans. klasık ve romantık muzıkten
gunumuz muziğine kadar her tur muzıkte stıllı
yorumlannı gostermekte t
Gençlik Kitabevi Öykü Ödülleri
kiıltur Servisi - Gençlik kıtabev ı'nın gençlere
yonelık oyku yanşması odullen TL"^ AP kıtap ı
Fuan'nda 10 kasım gunu vapılan torenle sahıplenne
verıldı >anşmanınjunsınde Hulkı Aktunç Fendıın
Andaç Mustafa Oneş. Adnan Ozyalçıner ve
Muzafter Uyguner yer aldı Burak Mıkaıl Uçar.
Sema kaygusuz, Ayşe Pınar koprucu ve Seda ,/•
Bılger'ın odul aldığı yanşmanın mansıyonlan Orhan ji
kemal koçak. Mesut Ozcan ve Akın Sev ınç'e
venldı , j
ÇEKÜL'den İstanbul seminerleri
Kültıir Servisi-ÇEkLL Gençlik Bırımı Istanbul'u "''
tanımak. Istanbul gençlığının yaşadığı toprağın ••'
bınkımını kendı bınkımıne katabılmesi amacıy la ' '
"Istanbul Seminerleri' duzenlıyor ' >
Ilk semmerbugun saat 18 30'd'a Aksanat'ta Doç Dr '
Oguz Tekın tarafından "Byzantıon" başlığıyla '! Î
verılecek 16 kasımda Arkeoloıı Muzesı'nde " '
yapılacak gezının ardından 19 kasımda ITU Taşkışja ır>
Bınası'nda Dr M Ihsan Tunay 'Ortaçağ
Istanbul'unda BırGezıntf başlıklı bırsemıner , >
verecek '''