05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14KASIM1996 PERŞEMBI 14 KULTUR EmeMi edebiyat öğretmeni ve şair Nahit Ulvi Akgün dün toprağa verildi Izmir'in sokakları siirsiz kaldıİZMİR (Cıımhuriyet Ege Burosu>- ~İz- rtır sokakları şiirsiz kaldı..." Doitları bu nıteleme\ı vapıyordu once- kıgunolen şaırNahitLhi \kgiin uncena- zetorenınde Teda\ı gorduğu Ege Lnıver- si^sı Tıp Fakultesı'nde kalpyetmezlığın- denyaşamını yıtıren şaırNahıtLKı Akgun dm Alsancak HocazjdeCamıı'ndekılınan oğle namazından sonra Borııo\a Hacılarkı- n Vlezarlığı nda toprağa \enldı Turkıve'de ]lk"seslişiirsergisi"ni( 195') açınemeklı edebıyatoğretmenı \eşaıı Vı- hıtLlvı Akgun 1918 yılında bırcjddesn ı. ad verılenMılas'tadoğdu Istanbul Lnı\cı sıtesı Edebu at Fakultesı Fekete Bolu- munden 1948 de mezun oldtı Odemiş\e [znır'de lise edebıyat oğretnıenlığı \aptı Emeklı olduktan sonra kendını tanıanıen şiııe adayan \kgun. Iznıır sokaklarını bı- kıp-usanmadan gezerek kentı anlatan şıır- ler> jzdı Dostlarıtıın "koca^air"dedıklerı \ahıt UIM Akgun uıı ılk şiırı Izmırde 19^6da Akıiı Gazetesı'nde yaymılandı 1940-4' \ jlJarmda Servet-ı Funun-L\anı:> Dergı sı'ndekışıırlerıyle'*yenişiire"voneldı Şa- ırın eserlert ^ ucel (Î9i9) Deömnen ,1942-44). kov.an (1941-T). \arlık(Ocak 1946). Fıkırler (1947 -50). kaynak(1948) \e Yedıtepe (1950 dergılennde yayımlan- dı Nahıt L IM. ılk şiırlerınde tatlı bır roman- tıznı ıçınde aşk temasını ışleırıekten ho?la- nıyordu Son şiırlerındeılerleveııyaşınako- şut olarak yaşamın anlamını. geçıcılığını \ea>amalannıaraştınna\ako\uldu llkde- nemelcrını Izmırde LçGonuK 19T). Ley- la < l^"1 ) Irgar (1942) adlarındakı uç kıı- çuk brûşiırde toplamıştı Nahıt Llvı'nın M.Serpin le bırlıkte 1945'te yayımladığı Sebebadlı >ıır kıtabından sonra çıkardıği 8 kıtabının adlan >oyle Bnısı (1955). karanlıkta Bır Ağaç (1960). Gerçek Duş (19651 Ev reıı Turku- su(1966) \gaçljrlyanııua(l9~l). Eksi- len Goky uzu (1980). Gııneş Açınca (1985) \e >olumu7Uiı Lstunde Bır Adam (199]) E\ren Turku-.ii >nr kıtabı\ ta 1967 yılın- da Turk Dıl kurumu'nıın Odııl Belgesi ııı alan şaır Nahıt Ll\ı. 1989 da Salıhlı Şııır Ikındılen DynoisOss şiırodulunu. 1991 vı- lında Izmır \unus Emre Anadolu Lısesi Şukran Bclgesı'nı \e 1994 şılındada Ede- bıvatçılar Derneğı OnurOd"ulu'nualmıs.tı Alsancak Hocazade Camıı nde dostlan Akgun"ııyalnızbırakmadı Izmırlisanatçı- ların bııyuk çoğunlugunun katıldığı tore- nın ardından Ckgun Bornova Hacılarkı- n'nda toprağa \enldi Cenaze torenıne ka- tılan \ e çok uzgıın gorunen Nahıt L K ı Ak- gun'un ey Melahaf Akgiın. saırııı bıraydır tedavı gordugunu belırterek "Kalbininfl- ziksel vetersûü'ği nedeniy le kay bettik.Ame<- li>at olabilnıesinin koşullan ha/ırlanıyor- du. Ne yazık ki gerçekleşfirilemedi" dıye kon u-.ru Kravatı buruşuk öğretmenim \\ DIN ENGİN Saçları uç numara kesilmış. futboicu ol- maktan ote gelecek duşu olmay an. ergenlıgın butun sıvılcelerını \e hamhalatlığını taşıyan bıroğlan çocuguna şiırı s,e\dırebılır misinız' Iyı şiırı kotusunden ayırdetmeyı oğretebıhr mısınız' Benım »ğıeımennn usteunden gelıı bu- ının dıve ba^lamalı\dı bu vazı ^azık. tıs- tesıiHİen gelıı ulı dıve ba^la>acak Nahit l h i \kgün, edebıv at ogretmenım ol- du Ah. kisacık. uç satırlık bırajans haberı bu 191H\ılındacloğun}iıır \uhıt i l\ı 4kgıııı bııgıın ohlıı Ege bölgeumie ıe}ttlı Ineleıde edebnat u- /ehefe oğıeımenlığı \apan Ak- gun tın cenazesı \arw • • • Adettır venı oğretmenı okul muduru tanı- tır Avlar ionra anlattı - Oğıeııııenhkıe en koıktuğum andıro Mıı- dııı \eıu tıimıtı Sense ustune dıkılmış en az oiuz - kırk 4 ıfı çozıın onunde^uıdıı Senı taı - tıin goıunuşune bakıp\urgüaı uıeten oiuz - kıık kı^ı EıgenhUı oğkınkıı kızlaı Bırlık- te m laı belkı \ ılluı gt\ııeceğın ÇOLuklaı Gorunuşune baktık Tombul. kısacık boy- lu. yumtı$acık bakı^lı ve kravatı buruşuk bır adam \ uzunde sikıntılı bır gulucuk Terını sıldığı mendılcığı de buruşuk Kuçucuk Ege kasabası Odemış. 1956 ılk- baharında venı gelen edebıvat oğretmenını bağnna basmadı hemeıı Bekardı Daha gel- dığı gun kasabanm sıradan bır mevhaneMn- de >arap ıçmı^tı valnız başına Sokulgan de- gıldı LMelık^aırolduğusovlenıvordu Şaır Şıır Demek hercaıme^rep bır tuhat adem O da kentı pek umursjmadı Anıa oğrenc ı- ierını çok umursadı İlkders llketkı flketkıle^ım Ne uzun bır tanı^ma nutku. ne kendını anlatma Çaktırma- dan vumu^acıkderseba^landı Bırovkuaçıl- dıkıtaptan Esknı Bırvazar RefikHaJitKa- ra\ Bır vazar tanımı Tuık^enm ıısia\ı Turkçenın ustası da ne denıek oluyor ' Ovkunun ıçınden çekılıp çıkarılneren bır cumle Çnıleı uğzına batmaz ım seıuıı' Bır ev odev ı - Bu LUinle\ı ba^ka lııılıı \o\leım\ı dıııe- ı /;; Sozı ııkleı ııı hep\mı kıdlaııac ak >>ınız 4- ıiw ı eıieı ım değıştıı ııı Daha gıızı I \o\ lenıp so\leııenn'\ecegıııı bıdıııı çikunn bakalıın Saçları uç numara traşlı. vuzu ergenlık M- vılcelı bıroğlan. ev odevıne hıç benzemeyen ev odev ını cıddıve aldı Butun gece denedı - Batmaz mı çnıleı ağzına \emn Ağzma batrmız nıı stnı/ı t,nı/eı Çnıleı \enııı ağzı- ııa batmaz ım Seıun ağzııuı (;ı ı/eı batmaz mı Oğlan venı bır dunvava adım attığının far- kındabıledeğıl Ama Çnıleı a'izıınıbatmaz mı senııı cumlecığınde akıp gıden Turkçe- nın farkında Dılın akıp gıtmesinden tad al- ma> ı oğrenıvor oğlan -çocuğu Cumle ancak bovle sovlendığınde çı\ ıler ağza batmıvor îkıncı ders İkıncı >aşkınlık Bu kez Ende- runlu \asırtan bır alıntı O gııl endam bu alyıle bıtnınMin uıruutn uctıgonlum gıbı aıdııuu \urunsiin \um\un Vav canına Dıvan şiırı - >enı iiıravnmı- na gulup geçıvor bu oğretmen O >ıın arıvor. buluvor bulduğunuoğrencılenvlebolu^uvor HanıhaJaı ta^ra çocuklan vırın buvulıı dun- vasında ojretmenlennın elınden tutnıuş ge- zıyc çıkıyorlar Aylarsonra buzlarınçoktançozulduğuay- lar sonra. bır kuçuk ta^ra meyhaneNinde oğ- retmen oğrencısıne sarap ıçmeyı. >arap ıçer- ken snr konusma\ı. >arabın ıvisinı kotusunu bır y ana bırakıp. ^ıırın ıv IM kotusunu ay ırdet- nıeyı oğretıyor Va^amını yazı yazarak kazanan ve elınden baska hiı, bır ış gelnıeyen gazetecı. ya^amın nıesleğın boğuntusunda bunaldığında sııre M- ğınır Ona bu harıkulade siğınağı oğreten oğ- retmenını pek sik anar Ah. onun oluımı us- tuneyazıyor^ımdı L'stelık korkuyor Krava- tı buruşuk oğretmenı bırer bırer çıkarıp gos- tenrsedıl kıiMirlannı. kaşçatıpparmağınisal- larsa. cumlelerde dıle batan çnılerı bır bır gosterırse Ah. eskısi gıbı cezalandırır mı der^ınız' Gel bııiüMi teınbel ozeınız lıeııf Şaıup- laı \eıukn Ismaıla bakalım dernıı ' Bu aks,am ^arap ıçecegım ARDINDAN OKTAV AKBAL: Cahit Sıtkı'nın "gıttıkçe ar- üvoryalnızlığımız" dedığı gıbı ben de dumamızdan avnlan her dostla bırlıkte bıraz daha yalnızlığımı duyuyorum Na- hıt Llvı. 40 ku>ağının adı çok duvulmamıs ama gerçekten apayn bırkısıhgı. bırtadı olan şaırlenndendı Lzun vıllarçok vakın arkadaslık ettığını Na- hıt'ın olumuv le bıraz daha ek- Mİdığımı. \a^landığımı hısset- tım Nahıt Llvı ^ıırlenvleçağ- da:? edebıy atımızda v a^av acak- tır Bır kıtabımda da dedığım gıbı çunku "şairier olumsü/- dur." TARIkDLRSLNk.: kuçuk. y an gelenekçı \ e al- vakgonullu bır sunn ^aınydı. y anı sira da ku>akları bırer ede- bıyaKever olarak yetıstıren bır oğretmen tzmırlıydı. tzmırlı olmakla ovnnurdu Olumuv le bır zamanlann Izmın nden de bır >e\ )er eksıldı sanıvorum Şl KR.AN KL RDÂKl L: 1940 lı yıllarda en yakın dostlanmdan bınvdı Izmırde v enı şıır hareketının onculenn- dendır Ozellıkle'Ko>a\"Fikir- ler' dergılennde yayımladıgı ^ıırler havranlannın defterlen- negeçmıstı Kendısıne "aşkşa- iri" denıimesinden çok hoşla- nırdı Nahıt L'K ı Gerçekten de orta tabaka ınsanının duyarhk- lannı çok ıvı ısleven bır saın- mızdır Anısına sevızıler MEHMETH.DÖĞ\N: Cok uzgunum 1960 lardan bu vana arkada^ımdı Cok >a- ^ırdım çok uzuldum \KGİ\\KOS\: Nahit L hi Akgün'u Cumhu- rıvet Donemı şıır bahçesinın son romantıklennden bın ola- rak tanımlavabılınm Hepaynı çit,eklen derleyen bırbahçnan. avnıağacıbudavanbırşaır 'Bi- risi' adlı >unvle ce^aretlendır- dıgı \ureklenn kımbılır kavi •ComparsitaMa başlavan bır duğunun gelınle damatlan ol- dular O sıınmızdeheporkest- ranın ardında kendını gızleyen alçakgonullu bır kemancı gıbı dıırdu SALÂH BİRSEL: Ikımız de izmırlıyız 193^- 1918 vıllarında Kordon Bo- vu nda dolaşırdık bırlıkte Be- nım çok sevdıgım bır dostum- dur Şaırdır ve hayatını şiıre vermı^tır IngmarBergman bu kezderomanla İ nlü ressamın 'Elma Soyan Genç Adam' adlı yapıtından bir detay. Caravaggio müzayedede Kiıltur Senisi - Buyuk usta Caravag- gio'nun 400 y ıllık y ağlıboy a tablosu gelecek ay Londra'da 15 mılyon dolardan ;>atışa su- nulacak PhıHıps Muzayede Salonu geçen y az kataloğunda da yer alan esere 15-18 mıl- yon pound arasinda değişen bır değer belır- İemışlerdı Fakateserın katologda veralma- sından sonra Italyan sanat tarıhçı Maurizio Marinitarafindan satışı durduruldu \e ını-e- lenmeye alındı \1anni ıncelemeden sonra "BuyapıtjnCara\aggiotarafindanl593"!er- de Ruma'da yaptığı. imzalı yapıtlanndan bi- ri olduğu kesindir" dıy erek y apıtın satışa >u- nulmasını onavladı Bu e>er Caıavaggıo'nun meşhur gerçek- çılığını \e ı>ık-golgesını tamanlamıvlayan- sıtması bakımından da oldukça onemlı bır vere sahıp Caravaggio nun "Elma Soyan Genç Adam"ba^lıklı yapıtı. Phıllıps'ın nıu- zayedesinde. Floransa'da ya^ayan John T. Spike'ın danısmanîığında ^atıja sunulacak Mevcut yedı versıyondan sadece bu ese- rın orıjınal olduğunu belırten yetkılıler ya- pıtı şoyle betımlıyorlar "Gençadam yanm bir fıgür halinde hayli aynntılı biçimde res- medilmiş; u/erinde pamukJu bir bluz bulu- yor ve onunde bulunan meyveleri soyuyor." Dr Spıke tarafından da ıncelenen eser. ol- dukça berrak renkleny le onjınal bır Caravag- gıo olduğunu kanıtlıyarak 10 aralıkta satışa sunulacak Phılhps'ın dırektoru BrianKoetsertarafın- dan yapılan açıklamaya gore eser oldukça uzun kımyasal çalışmalardan geçınlmış \e sahte olma olasılığı ortadan kalkmış Amerı- ka'dakı Gettv Muzesi yetkılılen bu e»ere 15 mılyondan fazla bır tıyat bıçıyorlar Mr. Seracini tarafından yapılan testlerde ıse yapıtın P yuzyıldan daha sonraya tarıh- lenemeyeceğı \e eserdekı ımzanın hıçbır şekılde tuvalın uzerıne atılabılmesmın mum- kun olnıadıöı belırtılıvor G l R H V s l Ç k A N STOCKHOLIM-Isveçte herkesyorulur. bırkışiyorul- maz Ingmar Bergman Ger- çekyaratıcıların. uretıcılenn. yaratmadan uretmeden ola- mayacağının capcanlı kanıtı dırHerr Bergman (^6) Nez. 1 manhakkındayazacakokam yenıden hesaplarım ya^ını 1918 doğumlu \e uretmeyı. yaratmayı surduruyor Bu kez. ne t'ılm. ne pıyes. ne se- nar\o ne de ozy aşam oy kusu dupeduzroman AdınınTurk- çesı "Özel Konusmalar" an- lamına gelıvor 206 sayfa \e ulkenın en buyuk yayınevle- nnden Norstedtsden yayım- landı Ingmar Bergman. yurtdı- şinda da buvuk beğenı kaza- nan son tılmı "Fanny \e -Vle- \ander"dan sonra çok sevdı- ğı Stockholm Dram Tıyatro- su'na donmuş. peşpeşe oyun sahneye koymaya başlamıstı Bu arada. ıkı ozgeçmış oy ku- su deyayımlamistı Şımdı de- mek sıra romana gelmış Ne- yı duşunerek buna kararver- dığını bılmem olanaksız "Özel konusmalar" (Isveç- çesi Enskilda Samtal). rahıp karısı Anna'nın kocasını al- datması uzerıne kurulu Ro- man. 5 ayn çe\rede geçen, 5 ayrı bulu^madan oluşuyor Huyukurusun binemacı \etı- yatrocu gozuy le duny aya bak- tığı ıçın mekanların ayrıntıla- n tıtızlıkle okura vansıtılıvor Bergman bu kez 'Özel Konuşmalar' adlı bir ronıan yazdı. Anımsanacağı gıbı Berg- man'ın fılmlerındekı kadın portrelerı. sanatçının sinema dunyasından akla gelen en çarpıcı ve unutulmaz gorun- tulerın ba^ında gelır Bu romanda da ba^kışısı kadın olması hıç şaşırtıcı de- ğıl Anna Stockholm un en koklu "burju\a"semtlerın- den Ostermalmda ozenerek ve ağdalı bır şekılde doşen- miş daırede evın gumuşlerı- nt parlatarak okurun karşisina çıkar \ıl 1925'tır Ilkozelko- nuşma. karsıla^ma burada ge- çer |934"tekı son konuşnıa- dan sonra. "arkacepheyi" ko- rumaktan bıkan bır sevgılı edınen Anna ıçın yaşamartık bıtmıştır \ uksek burjuva. "buraya kadar' denıiştır Dagens Nyheter gazetesı- nın elıştırmenı Stefan Jons- son'un yorumu >oy le "Bergman"ın romanındaki anlaşmazlık. Anna'nın -erke- ğin bastığı zeminin sağlam ka- labilmesi için- uzerine duşen rolü oynamayı reddetmesin- den kaynaklanıyor. Aldatışını itirafettiğinde. once yıımuşak da\ ranır Henrik -kocası-. Öf- kesini kusma zamanı geldiğin- de ise şoyle haykırır: Neden örtiısü kirli bir masaya otur- mak zorunda olduğumuzu anlayamıyorum." Bergman bızı. Anna'nın suçunun bır başka erkeğı sev - mek mı yoksa gumu^lerı par- latmavı bırakmak mı oldutru konusunda aydınlatmıyor Oykusunde \e erkek toplu- munda ıkı gunahı bırbırınden ayırmak nıumkun değıl An- na'nın verınde olursanız. ev dışında \e e\ lılık dışı a$k ola- naksız E\ ııı ıçındedeaşk ola- naksız olunca. dekor bır ce- henneme donuşuyor aynen Bergman'm çocukluğunun geçtığı ev gıbı Anna ve Hen- rık buyuk bır olasılıkla ken- dı anne-babası "*Ozel Konuş- malar"da "İyi Niyeî" v e "Pa- zar Çocuğu" fıimlerındekı zehır dolu atmosfen ıfsa edı- yor Lzun sure babasi ve an- nesı olarak gorduğu ınsanlar. gerçekte gardıyan ve mahkû- muydu " Sv enska Dağbladet gazete- sinın edebiyat ele^tırmenı Torbjörn Elensky"nın yoru- muyla yazımızı bıtırelım "Hiçbirsanatçu yapıdann- dan daha parlak değildir. Eğerkişi Bergman'ın başardj- ğı derecede çok şey yapmışsa, îşinin esiri olmuş demektir. Deri değiştirmek isteyip de bunda ba^anlı olamayan bir yılan gibi. Bergman. kendi cliyleyaptığı ay nalıdolabıdar- madağın ediyor. Oysa dolap kusursu/ bir halde \e yapabi- leceği şeyler, baa yerlerini bi- raz boyamaL orasını burası- m pariatmaktan ibaret. Bu oz- yaşamımsı oyküsünde ortaya çıkanlan Bergman ripi. yaşa- mının en buyükyapıtı gibi bü- y uk. \eardındaki insan. niha- \et biraz soluk alj\oruz." David Bowie'nin yaşamöyküsünde yaratıcılığı kadar özel yaşamının aynntıları da yer alıyor 6 Bana müzelikmişinı gibi davranmayın' Kultur Servisi - Her zaman siranın dı- sınaçıktı DaMdBovvie \aramazbırçocuk gıbı 30yılıbulanmuzıkyaşamındakılık- tan kılığa gırdı Hepımızı şaşırttı Peruk- iarı. asın makyajlı yuzu. kurklen ıleken- dı gundemını yarattı Son olarak da pop art'ın oncıısu -Vndy NVarhol un kıhğına burunup çıktı hayranlannın karşısına Da\ ıd Ekm ıe gıbı sıradişı bır adamı an- latmak gerçekten de kolay degıl. hele ya- şamoykusunu yazmaya gınşmek hıç de- ğıl Ama son vıllarda. bunakalkı>an ıkı kı- îi oldu George TremleH ve Christopher Sandford Stanford'un çalısmasi. sanatçı uzerıne daha detavlı bılgıler verıyor Ya- zar Bovue ıçın sunları soyluyor "Öy le bir adam ki. hiçbir ahlak teme- line üturtulamıyor. Dehasının tek nedeni de bu zaten. Herkesin şunu bilmesi gerek. o hiçbir zaman sadece Dav id Btmie olma- dı." Bouıe'nın yaşamoykusunde traıık olayların onemlı bır yen \ar Işte yakm geçmışte vaşananlardan bın 1985 y ılının soğuk bırOcak ayında Davıd Bovvıe'nın uvey karde^ı Terry Burns, Surrey'dekı tren ıstasyonundabeklemektedır Ingılte- re'nın guney ınde yer alan bolge. dondu- rucu soğuklarıy la unlu bıryerdır Aksı gı- bı o kış felaket geçmcktedır Llaşinı ak- samıştır Burns, "Tren istasyonunda vakitgeçire- yim" derken kendı kendıne bır oyun oy- namava başlar Rayların uzerıne yatarak hayaller kurar Işte tam o sırada gecıkmıs trenın sesi duy ulur Burns yerınden kıpır- damaz Geçen hatta da aym oyunu oynamış \e son dakıkada kendını kurtarmıştır nasıl- sa Trenın surucusu son dakıkada fark eder ray ların uzerınde y atan bedenı Ke yazık kı artık çok geçtır Burns y as.amını boy le acı bır kazada y ı- tırdığınde 47 yasındadır henuz Bu ola\. Dav ıd Bovvıe'nın yaşamını dennden etkı- ler Uzun bır rehabılıtasyon programına gırer Ancak olum korkusu yerleşmıstır bır kere Bouıe korkularıyla bırlıkte onıımuz- dekı av 50 yaşjna gırecek Sandford'un kıtabı. sanatçının varatıcılığı kadar ozel yaşamının avrıntılarınıda dıkkatle ıncelı- yor John Landisın tanımıy la -muziğebir sanat gibi yaklaşan tek bilinçli adam" Bo- vue gençlığmden ben kendı kendını mıt- leştırmeyeçalıştı Duygulannı bastırarak kendını koruyanbırkışılıkgelıştırdı 80'h yıllarda hep onun şarkılanm dınledık •Lefs dance'. 'Never let Me Down' Son yıllarda ıse gunumuzun 'grun- ge'ını yaratan 7 O'lı yıllarla bırlıkte gerı geidı ve basta Suede olmak uzere pek çok •post grunge" gruba ılham verdı Brıtpop odullerınde geçen yıl •İngiliz muziğine yaptığı katkılardan ötiirıi' odullendırılen Bovv ıe'nın torende soy ledığı şu sozler du- >undurucu değıl mı "Bana muzelikmi- sim gibi davranılnıasını istenıiyorunı." Şımdı hayranları popu sanatla buluştu- ran bu tuhat adamdan venı bır şey ler bek- lıyor IŞBLDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKTVE ; En Beğenilenler! Adam Oyku'nun son sayısında bır soruşturm^ yer alıyor "En begendığınız genç oykuculer kım- lerdır?" Bu soru edebiyat kamuoyundan 140 kıŞH ye yoneltılmış ve 59'u yanıt vermış Soruşturmaya katılanlardan. 1950 doğumlular- dan yukarı ve ılk kıtabı 1980 sonrasında çıkmış oy-' kuculerden beşının adının verılmesı ıstenmış An- cak yogunluk altı oykucude toplandığından. soruş^ turmanın sonucunda altı oykucu adı ortaya çıkmış En beğenılen oykuculer yuzdelenyle şoyle sıra- lanıyor Cemil Kavukçu (50 9), Murathan Mun- gan (40 7), Feride Çiçekoğlu (39 0), Mahir Öztaş' (31 0), Mehmet Zaman Saçlıoğlu (25 9). Buket Uzuner (22 4) Semih Gümüş soruşturmanın değerlendırme, yazısında şoyle yazıyor "Bu soruşturmayla, 'Adam Oyku' oyku edebıya- tımızın genç kuşağının nıtelıklı yazarlanna dıkkat çekmeyı, boylece oyku edebıyatımızın bugunkû durumuna bır tştk duşurmeyı, kendmce bır katkı- da bulunmayı amaçlıyordu ( ) Soruşturmanın amacının oyku edebıyatımı- zın genç kuşağının en lyılen 'nı seçmek değıl, yal- nızca en beğenılenlen'n/ seçmek olduğu baştari beltrtılmıştı " • Bu soruşturmaya farklı açılardan bakılabılır Her ne kadar "en iyi" değıl, "en beğenılen" ola-' rak belırtılıyorsa da, bu soruyu yazarlara, şaırlere, edıtorlere, çevırmenlere, oykuculere sorduğunuz- da, edebiyat kışılenne sorduğunuzda, ıster ıste-- mez okurda, kamuoyunda "en lyısı"nın olduğunu çağrıştıracaktır Çunku, bır edebiyat kışısı, bır başka yazarı, ya-; pıtı değerlendırırken -kendı- edebı ve estetık olçut-' lerının dışında bakabılır mO Her ne kadar oznel olsa da (ayrıca oznel olma- sının hıçbır sakıncası yok), bır yazarı, bır yapıtı de-, ğerlendırırken, edebıyat-dışı olçutlerle değerJendı^ rebılır mı9 Zaten oyle yapılıyorsa. onun adı keyfh lıktır (Aslında bızde, genellıkle boyle olur') Bır genç kuşaktır gıdıyor ("Dereceye" gıren oy-*- kuculer, 1951 ve 1955 doğumlu ) Bu "genç kuşak"* tanımını bır turlu çozemedım gıttı Oysa, yanılmı- yorsam -yıllar once ılgılendığımden-, uluslararası üemekler bazında genç tanımı genellıkle 29 yaşın- da bıter Uluslararası olçeklere gore, bu tur dernek^ lere 30 yaşında uye olamazsınız Bızde ıse bu "genç kuşak" tanımı bır turlu bıtmez Hadı dıyelım otuz beş olsun Kırkından sonra genç demek, doğrusu bana bıraz tuhaf gelıyor A î ma ınsanın ruhu gençtır (İlhan Berk'te olduğu gı*» bı), yetmışıne seksenıne doksanına gelse genç^j tır Olene kadar "genç" kalır, o başka bır şey •*} Bır başka rahatsız edıcı nokta, "en beğenılenler^ kapsamında olanların aynı zamanda "değerlendi-*, rıcıler" kapsamında da olması < ' Bu tur soruşturmalar, boyle yapıldığında ıster ıs-İ temez magazın dergılerının konumuna duşuyor^, ıster ıstemez populıst bır kımlığe burunuyor Bı£_ (bence) AdamOyku'yeyakışmıyor Hanıgerekçe? ^ Edebiyat dün'yasını ozenle sahıplenen bırdergı- nın, bu soruşftjrmayla kyçuk de olsa bır katkıda bu- x , lunacağını ılen suren bır dergının edebiyat kışılerı-' ne sorduğu soruda gerekçe olmaz mı^ Soruşturmaya katılanlardan kısa da olsa gerek-' çeler ıstenebılır Bu gerekçeler oznel olabılır ama "bırgerekçe" gosterdığınız zaman keyfilıkten uzak- laşırsınız Okur da hem sızın değerlendırmenız hak-' kında hem de oykucuye ılışkın, onun yazarlığına ılış- kın ıpuçları edınmış olur • Boyle soruşturmalar, doğrudur "edebiyat yaşa- mınaışık"olarak duşebılır canlılıkgetırebıhr katkı- da bulunabılır Ne var kı gerekçelı olmalı, sorulan kışıler de, "yanlış anlaşılmalara" yer vermeyecek bır bıçımde seçılmelı Bu tur soruşturmalar sız ne kadar "en beğenı- len" desenız de "en lyısını" çağrıştırır Gerekçesız en lyısı de, yanıltıcı, saptırıcı, yanlış yonlendırıcı ola- bılır Tum bunlar bır soruşturmaya bır başka açıdan bakma denemesıydı Başka soruşturmalan hazır- layanların en ınce ayrıntılarıyla duşunmesı dıleğıy- le 'Tabutta Rövaşata' göstenime gipiyor : KültiirSenisi- Dervış Zaım'ın yazıp yonettığı. 1996 Antalya Altın Portakal Fılm Festnalı'nde 4 Altın ' ' Portakal alan 'Tabutta Rovaşata' fılmı cuma gunu gostenme gınvor Fılnıın gosterıme gırmesıyre bırlıkte muzığını vapan Baba Zula'nın sound-track albumu de pıyasaya çıkıyor " Antalya'da En Ivı Fılm. En Ivı Erkek üyuncu. En Kı - Senaryo. En Ivı kurgu odullennı alarak adından soz "ı ertıren Taburta Ro\aşata. Şışlı kent. Beyoğlu Atlas. 1 - Kadıkoy As ve Bakırkoy Avşar sinemalannda gostenme gırecek Calefax Nefesli Çalgılar Beşlisi Kultur Senisi - Hollanda Calefa\ Nefesli Çalgılar - Beşlısı bugıın saat 20 I5'te Nı^antaşı Ozel Işık * Lısesf nde. Fevzıye Mekteplen \akfı'nın duzenledığı '-\_ bır konser verecek konserın solıstı Leyla Pınar (klavsen) 1985 yılında kurulan Calefa\. Benelux. j Polonya Almanya \e Fransa "da oda muzığı resıtallerı vermış. ozel çağdaş \e eskı muzıkler ıçın yapılan festıvallere katılmış bır topkıluk Beş nefesli ı çalgıcı ronesans. klasık ve romantık muzıkten gunumuz muziğine kadar her tur muzıkte stıllı yorumlannı gostermekte t Gençlik Kitabevi Öykü Ödülleri kiıltur Servisi - Gençlik kıtabev ı'nın gençlere yonelık oyku yanşması odullen TL"^ AP kıtap ı Fuan'nda 10 kasım gunu vapılan torenle sahıplenne verıldı >anşmanınjunsınde Hulkı Aktunç Fendıın Andaç Mustafa Oneş. Adnan Ozyalçıner ve Muzafter Uyguner yer aldı Burak Mıkaıl Uçar. Sema kaygusuz, Ayşe Pınar koprucu ve Seda ,/• Bılger'ın odul aldığı yanşmanın mansıyonlan Orhan ji kemal koçak. Mesut Ozcan ve Akın Sev ınç'e venldı , j ÇEKÜL'den İstanbul seminerleri Kültıir Servisi-ÇEkLL Gençlik Bırımı Istanbul'u "'' tanımak. Istanbul gençlığının yaşadığı toprağın ••' bınkımını kendı bınkımıne katabılmesi amacıy la ' ' "Istanbul Seminerleri' duzenlıyor ' > Ilk semmerbugun saat 18 30'd'a Aksanat'ta Doç Dr ' Oguz Tekın tarafından "Byzantıon" başlığıyla '! Î verılecek 16 kasımda Arkeoloıı Muzesı'nde " ' yapılacak gezının ardından 19 kasımda ITU Taşkışja ır> Bınası'nda Dr M Ihsan Tunay 'Ortaçağ Istanbul'unda BırGezıntf başlıklı bırsemıner , > verecek '''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle