Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1996 PERŞEMBE CUMHURIYET SAYFA
KULTUR 15
Ivrenin tüm seslerini, renklerini ve titreşimlerini banndıran 'Açık Radyo' 1 yaşında
Sıra dışı 'sesle kıtalararası yolculul
Radyonun kuruculanndan
CDrıer Madra. "Aslında sadece
fcaır süt dışımız çıkmış olarak
gîö""üyorı.z kendımızı
M<.nıfestomuz. bız eğlenırsek,
Lsîsanlardaeğlenebıhr Bız
iaısanlığı bır bütun olarak
c3ü>ünüyoruz. bu yuzden hiçbır
öjava, ıçıne kapalı olarak
h»aLmı\oruz \shnda kendı
rnansetlenmızı >aratıyoruz.
ÇT'oğ'unlukla gündemımızı
"Tirkıye oluşturmu\or" dıyor.
E:SRAALİÇA\IŞOĞLL
"Sıradışı, benzersiz bır ses'le Turkı-
v.e'ctk radyjarlausinayepvenı bırboyut
g-etı er "Açık Radyo'l. vaşını kutjuyor.
<\çıl Radvc'nun kurucu anndan Ömer
Vlacra. ılk gunku heye>.anlannı halen ko-
ruduklarını veen ıyıyı vapTi.ı\a çalıştıkla-
rını urguluvor
- kuruluşunuzdan bu > ana 1 yıl geçti. Bu
siirticinde neler \aphniz?
ÖMER VİADRA - Açık Rad\o, arala-
rınd^. banka rriLduru. reklamcı. sigortacı
ıpbı bırçok tarkıı mesleklerden gelen ın-
>anLnn bırarada çalış,nğı program yaptı-
ğr br kurum Bu ınsanlarm hemen hepsı
hobıolarakrnuzığıtercıhe-
mı?kı*]ler As-
lındcmuzık telsete ve sanat alanındasoy-
le>ecek sozu okn ınsanlar ve buraya go-
nıilİL olarak gelıp duzenlı program yapı-
vorlcr Bo\lece ho* bır mozaık yaratılmi!>
crfuyor Açık Radyo adıvla paralel olarak
çok ş.enis bır \ ız>ona sahıp Kaınatın tum
>esle-ını renıJertnı ve tıtre^ınıfennı ıçın-
de bırındıran bır radyo Bızını uzerınde
durduj:umtız noktaların ba^ında merak \e
kiilturgelıvor Postmodem dunv an mgenel
gıdıs olarak ınsanlarartık meraklanmivor-
Ur. hz de hep bu ana çızgıde. merak un-
sururu kullandık Her zaman hukuk v e kı-
94.9 FM bandından vayın vapan radyonun 82 kurucu ortağı\e 100"un ustundegonullu programcısıvar.(K TUGLA)
sıhkhaklannasavgılı.ozgurlukçubırprog-
ram \apma>ı amaçlıvoruz Aslında bu
Açık Radvo'nun "Açık" olmasının da bır
sonucu Kultur boyutuna geldığımızde,
kulturu artık ıkı bovutiu olarak yasıyoruz
Aslında buna mecbur kaldık bız ıkı bo\ ut-
tan ııçuncu boy uta doğru gıdisi hatırlatacak
bır kultur bovutunu on plana çıkartma\a
çalışıvoruz Aslında çok ıddıalı gıbı go-
runsedeçokmute\azı şevlerbunlar Fark-
iı kesımlerden gelen ınsanlar boy le bır se-
yı hıssetmışolacaklar kı hâlâ buradalar \e
programlanna de\am edıvorlar
- Programlannızı kaç kuşaktan ve nasıl
oluşu>or?
Aslında radyonun oncelıkle bır muzık
boyutuvar anıa muzık haber bıle;,ımı\le
oIusuyorvebdğımsızbırkiN.!İığeorurijyor
Bız yav ına ılk basladığımızda medy a tara-
fından ele^tırıldık Onlardan daha farklı
olalım dedık sadece \ e ayakta durmak ıçın
dırenıvoruz Programlarımız uç ana kuşak-
tan olusuvor llkı sabah kuyiğı \e "Açık
Gazete" adlı bır bolum \ar Bu programı
genç bır arkadasja beraber \apı\oruz Te-
masi ku^aklararasi bırsohbet kıtalarara-
M brr volculuk Bız msanlığı bır butun ola-
rak dusunuyoruz bu \uzden hıçbırola\a
ıçıne kapalı olarak bakmıvoruz Aslında
kendı rnansetlenmızı varatı\oruz Coğun-
luklagundemımızıTurkıveolustıırmuyor
2 5 saatlık progranıda \eme ıçme hak hu-
kuk gıbı haber kusaklan da var Kısaca
program. kaınatın \oruınlanması ıle geçı-
\or. aralarda muzık de kullanıvoruz orııe-
ğın hangı ulkenın haberını \ apıy orsak ora-
nın muzığını tona yansmvoruz Aksanı
uzerı ıse "Açık DergT ba^lıkfı 2 5 saatlık
bır programımız var, bu progranıda alter-
natırkentrehben sunuvoruz Pazartesı Gıt
gıbıdergılerınyeraldıgıbazıbolumlervar
Ayrıcarestıvaldonemlerındekonuklanmız
gelı\or 8'den sonra etraflı bır muzık kıisa-
gımız\ar dunvamuzıklerındencaz rock
blues hepMnı>anMtma\açahiivoruz Ka-
ınatın tum seslerıne aviğız. ama çı;>tağı bu-
nun dı^ında bırakı\oruz Zaten yeterı ka-
dar pop ı,alan rad\o ı>tas\onu \ar Bunun
_\anı sıra Osmanlı-Turk muzığı ıle ılgıh
"Saz \e Söz" ba^lıkh bır muzık programı-
mız da var Avrıca moda gıv ım ku>am kul-
turuııde uzmanlardan vararlanacaöız
Akadetnik değili/. amatörüz
- Program seçıminude nolcretkili oluvor.
Akademik platformda mı duşunu\ursu-
nu/.'
Havır keMnlıkle akademık olarak bak-
nıiNoru? Bız amator olarak baknoruz
\almz amatorluöun bılınen anlamının dı-
şında bır konıı hakkında her :>e\ı en ınce
detav ına kadar bılen kımse gıbı bır anlamı
da \ar Butun mesele amator bırıkımlerın
\anbitılmaM Bız ıj ı bır bebze çorbası \ ap-
ma\açalı^ı\oruz Bılındığı gıbı ı\ı bırseb-
ze çorbaM herkes taratından çok se\ılır.
çocuklar harıç llenkı programlarımızda
çocuklann da bızım aramızda serbestçe
dola^tığı \e anne babaları hakkında fıkır
\uruttuklen bır program vapacağız Bız
oğretme> ı temel amaç olarak gormuyorıız.
programı hazırlarken bız de oğrenı>oruz
"Kendini değil vaptığın işi eiddive al" fel-
-.etesını sa\unu>oruz
- Kotu diksi>onlu DJ'lcrde çok tartışılı-
\or.
Bız DJ kullanmı\oruz Bızım program-
cılanmız \ar Programcılarımızla şaptığı-
i7!izgorusmelerden sonra ke^ınlıkle ı^lerı-
nekarışmiNoruz herke^ ne\apmak ıstı>or-
\a onu \apı\or tamamen bağım^ız. ozgur
veaçık kulağı rahatsızedıcı kelımelerbı-
zı de rahabız edı\or Turkı\e"de çok sınır-
lı kelıme hazınesı ıle konu^uluvor Bızım
amacımız bunu hıç olmazsa i 500 kelıme-
ve çıkartmak Zekı havsıvetlı \e nazık ın-
sanların bır ara\a geldığı bır radvo dılı
oiu^turma\açalı^noruz Bı\olojık çe^ıth-
lığın \anı sıra kulturel çe^ıtlıhk de çok
onemlı Radvonun dılı de bovle çe^ıtlı ve
açık olmalı Aslında bırçok konuda prog-
ram \apmak ıstıvoruz Du^unduklerınıızın
ancak 1 4 unu gerçekle>tırebılı\oruz
- Ptki neden rad>oculuğa sovundunuz?
Bunu Levaplamak hem çok kola\ hem de
çok zor Rad\o, ınsana Mnırsız ımgelem
gucu sunan tek mecra Televızvonda her
>e> çok apaçık her>e\ tazlasiv'la gosten-
lıvor Radvo, çok kışktrtıcı ve provokatıl.
ınsanın be\nını gıdıkla\abılmegıbı bır ka-
bılnete sahıp Radvoda her an her^evıde-
ğıi}tırebılırsınız ama telev ız\on bo\ İe de-
ğıl çok hantal "Radvotam birzihin ti>at-
rosu." Insanlar \edık'lerınde, ıçtıklerınde
gıvdıklerındekalıtevıariNorlar takathaya-
tın bırçok alanında bunu aramava gerek
duvmuvorlar Bunu anlamak mumkun
değıl
Arzu Başaran'ın son dönem resimleri İzmir'de Mazhar Zorlu Sanat Galerisi'nde
Bîreyin arkeolojisine yönelen adımlar
C hick Corea \e Gar\ Burton 22 kasımda İstarıbul'da.
*•
J
Bvr J D JJ
Corea ve Burton yıllardan
sonra aynı sahnede
Kultur Servisi - Chick
Corea \e Gar> Burton
1977 vılından bu vana ılk
kez IstanbuKda a>nı sahne-
p
Ekıncıler Dı> Tıcaret
AŞ'nın 13 kurulu^ voldo-
numu dola\isı>la gerçek-
le'ştırılecek konser 22 ka-
biYnda [stanbul Luttû kır-
dar lJluslararai.1 kongre \e
Sergı Saravı'nda
\lodern cazın en onem-
lı ısımlerınden Chıck Co-
rea (pı\ ano | \ e \ ıbrotonun
dunvaca unlu ısmı Gar\
Burton u bır ara\a getıre-
cek konserın a\ n bır onemı
\ar Corea ve Burton \ıl-
lardan bonra ılk kez aynı
sahnede bırlıkte çalacaklar
Cazse\erler Chıck Co-
rea"yı yakından tanıvor
Son olarak Istanbul Caz
Festnah'nde "Bud Po«ell'ı
Anma Turnesi' kapsamın-
da çalan sanatçının caz kul-
turu 30 yıllıkkanyenv e^ı-
nırlan zorlayan muzık de-
neyımlennın bır bıle^ımı
20 yxızyıl muzık ansıklo-
pedılenne gıren Corea mu-
zık çalışmalannda sureklı
yenıvı anvor Moog sente-
tızoru ıle kendıne ozgu bır
stıl gelı^tıren Corea. gıta-
n^t Al di Meola ıle "VVhere
Ha\e ( KIHM Vou Before'
ve Grammy odulunu ka-
zandıklan
l
\o\l\ster\'ıle
"Romantic \\arrior" gıbı
yenılıkçı albumlerle 70'le-
nn fiızyon hareketının on-
culuğunu ustlendı Corea.
198Ö""lerdeElectncBand'ı
kurdıı \ e *\Iusic Magic' gı-
bı hıt albumlerle Grammy
odulunu kazandı
22 kasım ak>amı Co-
rea' y a e>l ık edecek dunv a-
ca unlu ubroron ustası
Gary Burton ise ılk meslek
ba^arısını 17 va^ındayken
Nashville gıtarıstı Hang
Gariand ve dığer bır gıtar
ıiitası Chet Atknis ıle plak
doldurarak gosterdı Bur-
ton'ın ılk dortlusunu kur-
duğu I967yılındaçalı>ma-
lan gıttıkçe onem kazan-
mayabaşladı 1968 y ılında
Dovvnbeat dergısının yılın
en ıy ı v ıbrofoncusu seçtığı
Burton. o gunden bu gune
unvanını kımseye kaptır-
madı
1972"den bu yana Berk-
lee College oğretım kadro-
vunda yer alan Burton. e>-
kı dostu Corea ıle ıkılı ka-
vır formatlanna lıderlıket-
tı Ikıncı çalı^malan "Duet'
onlara 1979 yılının Gram-
m\ odulunu kazandırdı
Antalya'da kısa fîlnı
ve \ddeolar yarışıyor
Kultur Servisi - 2 L lu^-
larara^ı Antalya kı^a Fılm
ve\ıdeoFestıvalı buvıl P-
21 kasim tanhlerı ara^ında
yapılacak Festnaldetoplam
10 bın 500 mark odul dağı-
tılacağı açıklandı
34 ulkeden 430 yapıtın
başv urduğu festıv ale y apı lan
degerlendırme sonucu 31 kı-
vafılmve31 vıdeotılmıya-
rışmaya hak kazandı
Yan^mada Turkıve vı kı-
>a fılm dalında İlkerCanik-
lıgil"ın 'Içmak İstivorum'
adlı yapıtıtemsil edecek \ı-
deo dalında ıse Turkıye adı-
na van^acak yapıtlar şoyle
İnci Deniz Dibinde" ( Ah-
-netLluçav) "Electric Mant-
ra" (K. Karacehennem. N.
\lerter) 'Orbus Terrarum'
ıTuIav Kocaturk) '\abancı'
(Bülent Erçetın; "C\'(Fa-
tıhGezen) 'Iz'lGorkemKı-
zükavak) •lliuzvon' ve "De-
nizatı" (Kaan Şensov)
Festıval ıurısı Zhang \u
iÇın Başkan). PeterHledik
(Slovakya). Peter Callas
(Avustralya). Emil Knebel
(Israıl) Prot Zafer Doğan
(Marmara ST\' Ba^kanı)
Vlehmet Basutçu \e Osman
Şahin'den olu>u\or
1
n
-21 kasım tanhlen ara-
sinda Antalya Kultur Mer-
kezj'nın 83Ö ve 300 kışılık
salonlannda gerçekleştınle-
cek festıvalde Kultur Bakan-
lıgıEnlyı Fılm Odulu(2 bın
500 D\İ) Kultur Bakanlıgı
En lyı \ ıdeo Odulu (2 bın
500 DM) Antalya Altın Por-
takal Kultur ve Sanat Vakfı
Vıdeo Odulu (2 bın DM) .
Antalva Altın Portakal Kul-
tur ve Sanat vakfı Fılm Odu-
lu ı2 bın DM) Jurı Ozel
Odulu (1500 D\l)ve Antal-
va Sheraton Hotel Konakla-
ma Ozel Odulu verılecek
Festıval kapsamında *şiir'
temasmm ağırlıkta olduğu
etkınlıkler yapılacak
Bu etkınlıklere Saray bos-
nalı >aır İzzet Saravliç. Cen-
giz Btktaş. Ataol Behramoğ-
luve MetinDemirtaşkatıla-
cak
• Arzu Başaran'ın adeta
\enı bır ıkonografık düzen
anla>jşıyla bıçımledığı bu
sımge-yorumlar gerçekte
bıreyın arkeolojisine
\önelen çağdaş ılgılerın
paralelınde atılmış esaslı \e
curetlı adımiardır.
MLMTAZSAĞLAM
Istanbul daya>ayangenç sanat*,ı-
lanmızdan Arzu Başaran, son do-
nem y apıtlanndan olu^an bır sergıy -
le Izmırlı ızleyıcılerın kar>ısında
MazharZorluSanatGalerısı"nde5-
30 kasım tarıhlen arasında açık ka-
lacak sergıde sanatçının tuval ve ka-
gıt uzerıne oluşturduğu resımle yer
alıyor
Arzu Ba^aran. son çalışmalann-
da, yalıtılmıs bır doğa gozlemının
ılk evresınden hareket etmektedır
Guncel yaşamın kaosa dontı^en kar-
maşık ve ıtıcı panoramasina kar^ı
bırçatii>kı gıbı gorunen bu edımıv-
le Başaran muttakla^tınlmı> yapı
du^uncesiy le bıçımlenmiş bır sanat
anlayışıyla belırır Ote yandan Ba-
saran ınvapıtlarının mağarareMm-
lenndekı ımgesel yapılanmayı çağ-
rıştıran bır duzenleme eğılımının
peşınde çeşıtlendıklen de soy lene-
bılır Gerçekte sanatçı. bellı bır dız-
geye davanmayan seçılmış (en aza
ındırgenmı^) form fıgurlerın ıhs.kı
ve konumlannı ele alan yuzeylerı
ortaya çıkarmak duşuncesındedır
\e bu ıstem. reel dunyadan yalıtıl-
mı^ dınsel. tarıhsel (bır o kadar da
bıreysel) değerlerı. ortak ınsanlık
sorunlan duzlemmde bır araya ge-
tıren aşkın bır mekan kav ray ışı uze-
nndegerçekle^mektedır Geçmısıle
gelecek arasındakı bağıntıları sağ-
larken evrensel bıreyın dramını ve
duyarlığını da one çıkan bır sureç-
tır ayncabu
Başaran bu dızıde. ba>kın bıçım-
de kullandığı hayvan sı (bızon ge-
vık
1
) fıgurlennı tumden netleştır-
mek ıstemıyor Anonım bır hayvan
ımgesıne ışaret eden bulanık gorun-
tuler. konu bağlamında oncel. ama
kesınleyıcı olmayan bır gerçeklığe
hızmetedıyor Bır bakıma oyku en
ba^ından ozetlenerek resmın ba^at
nıtelıklerı one çekılıyor Hatta sa-
natçının dıkel tavrı ıle ıfade ve us-
lup butunluğunu karşıiay an bır ka\-
ramsallıknoktasında duğumlemvor
her şev Bu da Başaran'ın denn ve
oolçude yoğun bırtanh-toplum (ve
30 kasıma dek surecek sergide sanatçının ruval \e kâğıt üzerine oluşturduğu resimler \er alıvor.
bırey) analızının peşınde olduğunu
gostenyor
Arzu Başaran ın resmınde tem-
sıl edılen ^ey lenn adlandırdığı ozel
ortam. vanı formule edılmiş. pla>tık
uzanı ozel doku ve tadlan hedefle-
yen bır vuzey sorunsalına donuş-
mektedır Ovku kadar plastık sure-
cın kendı gerçeklığı (bovasal seru-
ven) de avrıca hedeflenmiş. >>onuç-
lardan bırı olmaktadır Zaten bu
noktada prımıtıt bır uvgarlık hal-
kaMiıdan hareketle simgesel bagııı-
tılar yoluy la *guncel'e ılı^kın anlam
ve ıçerıkle yuklu bır sovleme geç-
mek mumkun olabılmektedır Esa-
sen bıçım ekonomiMnı bovlesıne
onemveyen bu tavnn bırdızıoner-
meler tureten ıç dmamızmıv le ıılas-
tığı değer ve anlam zengınlığı ılgı
çekıcıdır Buvuzden sanatçı, dupe-
duz çakısan bıçım-anlam unsurla-
rıy la ızlev ıcıy ı bıldırının esaretınde
tutmak yenne tematık çerçevede
sağlanan anlam->orum eksenındekı
hareketı veğlemektedır
Başaran ın sanatında resimleri
tınsel bır duzleme tasıyan ve açık
oykunmelerden uzak tutan bır so-
v utlama egılımı v e renk anlay ısı soz
konusLidur Salt havvan fıgurlerının
karsıhklı pozisvonlarını kutle ve
denge soı unları aı,ısından çozen du-
zenleme duvgusu avnı sureçtetan-
hı ve eskı olanı (ve topraksi doku-
yu) çağriijtıran simgesel ıslevle vu-
kumlu renk tercıhıyle bıçımlenır
Ozellıklekahverentzı vesn tonlann.
yer yer san-sıcak etkılerle zengın-
leştığı bır tercıhtır sonuçta bu Gı-
derek soyutlama gırı^ımlennın le-
keci/dışa>urumcu tavnn egemenlı-
gınde bır uslup karakterıne evnldı-
ğı gorulur Bu da dınamık. detorme
edılmı^ olanla olçulu ve mınımal
olanın bır arada tutulduğu (kısmen
çatıstırıldığı) bır tav ırdır
Arzu Başaran"ın adeta yenı bır
ikonografîk duzen anlay isivla bı-
çımledığı bu sımge-yorumlar, ger-
çekte bıreyın arkeolojiMne yonelen
çağdaş ılgılenn paralelınde atılmıs,
esaslı ve curetlı adımlarftır Ve Ba-
saran"ın bu ılkelı ta\n. ızleyıcının
anlam-otesmı zorlayan bır zıhın
kurgusunadaaçıkçayonvermekıs-
temektedır
Dramaturglar Türk tiyatrosunu tartişıyor
Kultur Senisi - Aylık tıyatro der-
sı 'Tiyatro Tiyatro...' kasım sayisi
•Dramaturji"
Dergının edıtoru
ürün İçarer m devisivle
'dVafnaturji kavramı ileTurktivatro-
sıınun ntdi'nse pek sıcak gelişme>en
iliştvilenî konu edılıvorbu dosvada
Zehra İpşıroğlu, 'Çağda^ Drama-
hırji Anlavcji 110 Vaşında' baslıklı
yazisinda tıvatroda dusunsellık ve
dramatunı eğıtımmı ele alıvor Dra-
maturjı eğıtımının yalnızca drama-
turgolmakistevenler ıçın değıl tıvat-
ı ıle ılgisi olan vonetmen sahne ta-
^ııııiKisı ovuncıı eleştımıen vbher-
kes ıçın gereklı olduğunu du^unuy or
Ipş.ıroğlu
Bu anlamda İL Edebıyat Fakulte-
si Dramaturji ve Tıyatro Eleştırmen-
lığı Bolumu'nde vuksek lisans ve lı-
san;> duzey ınde surdurulen oğrenıme
dıkkat çekıvor
A. Zuhal Ergen ıse drarrururgun
Turk Tıvatrosu nun 'anlaşüama\an
çocuğu" olduğunu anlatan bır baslık
atnııs vazisina Ergen dramaturgun
tıyatrodakı yerını sorgularken bu-
gunku şartlarda dramaturgun 'rapor-
tor" olarak çalıstığına dıkkat çekıyor
Ozcan Ozer ın 'Turk Thatrosun-
da Dramaturgve Dramaturginin Ve-
ri'baslıklı yazısı ıse Devlet Tıvatro-
ları ve Şehır Tıyatroları nın drama-
turji çalıijinalannayervenyor Ozer
dramaturglarııı tıvatroya gonderılen
oyunları okumak ve rapor hazırla-
maktan baska hiçbır aorev ısteme-
yen elemanlar olarak sınırlandırıl-
dıklarını belırtıvor
L\eys Akıneı'nın "Assos Festiva-
ITnden \otiar"ı Ayla Kaplan. Selda
Ergun Ozdemir. Mustafa Sekmen'ın
Assos ızlenımlerı. YavuzPekman'ın
Istanbul Devlet Tıvatrosu'nda sah-
nelenen 'Kadınlardan Konuşalım'
adlı ovun uzerıne elestırisi. Prof
Margaritha Rubino Bertini'mn ge-
çenyıl Istanbul Tıyatro Festıvalı'nde
sergı lenen'Persefone'(Yon Robert
V\iîson) uzerıne eleştırı yazısı Tıyat-
ro Tıyatro dergisinın bu av ele aJdığı
dığer konular arasında
Avrıca MemetBavdur, AhmetCe-
mal v e Ahmet Levendoğlu da bu ay-
dan baş,layarak ko^e yazılarıyla
Tıyatro Tıyatro"da yeralıyorlar
ODAK NOKTASI
AHMET CEM4L
Einstein'a Göre
Bireysel Sorumluluk...
Yabancı dergılerden bın, kasım ayı sayısında 'Ku-
çuk Bılgelıkler' başlığı altında unlu fızıkçı Albert
Einstein'ın bır deyışıne de yer vermış Şoyle dıyor
Eınsteın "Hergun yuz kez goz onunde bulundur-
duğum bır gerçek var Yaptıklarım ve çabalarım,
temellennı olmuş ya da yaşamakta olan başka ın-
sanlann çalışmalannda buluyor ve ben, aldıkiarım
kadannı eksıksız verebılmem ıçın çok çaba harca-
mak zorundayım "
Omur boyu harcanacak çabaların ağırlık nokta-
sını 'alınan kadannı eksıksızyıne verebılmek' ama-
cı uzennde toplamak, butun yapılmakta olanları,
daha once yaşamış veya şımdı yaşamakta olanla-
rın çabalarının devamı olarak gorebılmek ve ken-
dmı bundan oturu borçlu say.nak, boylesı 'adam
sende'cılığın herturlusunu, herşeyı başkalarından
beklemeyı daha en baştan dışlayan bır tutumla
eşanlamlıdır Insanın kendı varoluşuna bırgerekçe
kazandırabılmesı bağlamında da boyle bır tutum-
dan dahaguçlu bırvaroluş nedenı bulabılmek pek
olası değıldır.
Kendını beflı bırsureçte, kendısınden once baş-
lamış ve kendısınden sonra da devam edecek bır
akışta bır an olarak goremeyen ınsanın kışıiık ka-
zanabıldığınden, bu akış ıçerısmde kendını bağım-
sız bır adacık olarak algılayabıldığınden soz etme-
ye de olanak yoktur Kultur, 'ınsanın kendtnı ıçınde
bulduğu ve değışıme uğrattığı gerçeklık' ıse eğer
bu değışıme katkıda bulunma konumu başkaları-
na bırakılamayacak, ancak tek tek her bıreyın ken-
dı yetkı ve devınım alanında gordugu takdırde ın-
sanla bağıntılı anlam kâzanabılecek bır konumdur
Bu konum, ınsanoğluna ınsan olmanın onurunu
kazandıran temel kaynaklardan da bırıdır
Einstein'ın alıntıladığım ve gorunuşte yalnızca
kendı seçımını dıle getıren deyışı, aslında ınsanog-
lunun daha kendı varoluşunun bılıncıne erıştığı an-
da karşılaştığı çetın bır seçme yukumluluğunu,
'hep suruden olmak' ıle 'suruden bagımsız bır kı-
şılığın de taşıyıcısı olabılmek' şıklarından bırını seç-
me yukumluluğunu vurgulamaktadır Bu gerçek-
ten de zor bır seçırndır çunku toplum ıçerısmde ya-
şaması ve bu nedenle doğdugu andan başlayarak
kendını onceden oluşmuş/saptanmış yaşanıa bı-
çımlerı ıçerısmde bulan ınsan bu konumundan otu-
ru en onemlı donum noktalarında sorumluluğunu
başkalarına ya da adına 'kıtle' denen anonım bır
varlığa atmak peşındedır Bır başka bılgenın çok
guzel deyışıyle, yanlış yola sapanların çoğu suçu
kendılerınde değıl, fakat saptıkları yollarda ararlar
Bu tur eğılımler karşısında ınsanoğlunun kendı ya-
şamını anlamlandırabılmesı suru ıçerısmde o ya-
şama bagımsız bır yer kazandırabılmesı, ancak du-
şuncelerını ve eylemlerını yonlendırme bıçımmden
bağımlıdır
Albert Camus, kendı varoluşçu felsefesı doğrul-
tusunda yaşamı çoğunlukla rastlantılara baglı, da-
hası 'saçma' bır sureç dıye tanımladıktan sonra
hemen şunu da ekler "Ancak ınsan yaşamayı seç-
mışse eğer, o zaman o yaşam ıçensınde kendı ah-
lakını da oluşturmakzorundadır " Dıkkat edılırse
Camus'nun burada sozunu ettığı 'bireysel ahlak'
ıle Einstein'ın ınsana yukledıklerı butunuyle ortuş-
mektedır Boylece, yaşamayı seçen ınsanın 'ah-
laklı' yaşaması, onun başka ınsanların emeklerını
temel alarak urettıklerını yıne ınsanlara vermesı ve
bu bağlamda kendısıyle her an hesaplaşmayı bır
ahlak gorevı sayması anlamına gelmektedır
Gunumuzde, yanı yenı bır bın yılın eşıgınde 'ku-
reselleşme' adı altında aslında gıttıkçe suruleşme-
ye ve tekduzelığe kayan ınsanlık şımdı belkı de
boyle bır hesaplaşmayı her zamankınden daha
odunsuz yapma yukumuyle karşılaştığı bır zaman
parçasını yaşamaktadır Hemen her şeyın gıderek
artan bıryoğunlukduzeyınde olmak uzere duğme-
lere basılarak ve bılgısayar ekranları karşısında ço-
zume bağlandığı bır donemde, ınsandan ınsana
uzanan koprulerın çoğu kez ayırdına bıle vanlamak-
sızın atıldığı bır toplum yaşamında ınsanın 'başka-
lanna' karşı sorumluluk duymasının hele 'aldıgı ka-
dannı gerı verebılmeyukumunu' bu sorumluluğun
bır gereğı saymasının zorlaştığı kesındır
Ama ote yandan en buyuk bunalımların ınsanı
ınsanlığından eden en korkunç yıkımların yukarıda
sozu edılen sorumluluk bılıncının zayıfladıgı zaman-
larda ortaya çıktığı da kultur tarıhının bıze kanıtla-
dığı gerçeklerden bırıdır Bu gerçek karşısında ta-
rıhe farklı bır gozle bakmak, tarıhı Stefan Zvveig'ın
deyışıyle, ınsanlığın soylu başarılarmın geçmışı dı-
ye de okuyup kendını o başarıların mırasçısı ola-
rak gormek ve o başarılardan temellenen bırıkım-
lerını yıne ınsanlığa ıletme ugrunda sureklı çaba
harcamayı doğrudan ınsan olmanın geregı say-
mak bugunun ınsanmı yenı bır bın yıla umutla bak-
ma konusunda haklı kılabılecek nedenlerden bın o-
labılır
BUGUN
Bir Deli'mn Hatıra Defteri: Gogol'un unlu oyununu
Metın Zakoğlu sahnelıyor Saat 21 OO'de Jazz Stop
Bevoğlu Sahnesı'nde (25J 93 15)
Mozart'uı Vlolln Konçertosu ^o 4 & 5: Aksanat ta saat
12 30"da "laser-dısc'ten gosterılıyor (2*2 3* (Hl)
Saraflna: Darell James Rootdt'un vonettıiı fılm saat
18 30 da BEKSAV 'da gostenlıyor Roma Roma: F
Fellını'mn yonettığı fılm, saat 15 00 ve saat 18 00'de
Evrensel Kultur Merkezı'nde ızlenebılır (241 ftS «?/
The Vlusic Lmers: Ken Russel'ın yonettığı fılm saat
14 00 te. \ ılmazGuney'ın "\oradlı tılmı saat 16 I5'te
ve Pınk Floyd'un "The \VaH~u saat 18 15"te Sahaf Cafe
Kultur Merkezı'nde ızlenebılır
(414 42 06)
Çağdaş Estetiğin Sorunlan: Prof DT Af^ar Tımuçın ın
katılacağı şoyleşı saat 19 00'da Martı Sanatev ı nde
gerçekleşecek (251 69 78)
TürkSineması: Atıf Yılmaz'ın katılacağı soyleşı saat
İ9 00'da Barok Sanat Merkezı'nde ızlenebılır
(260 5*34)
Tüpk Sineması 82 yaşında
Kultur Servisi - Fuat Uzkınav "ın 14Kasim 1914'te
çektığı ılk fılmının uzennden geçen 82 yılda bugun
sınema sanatçıları bır araya gelerek Turk sınemasınm 82.
yaşını kutlayacak Bugun saat 13 OO'te Galatasarav
Meydanı'ndan sanatçılann yuruyu^u ıle basjayacak
kutlamalarçerçevesınde AKM'de 'Turk Sınemasinda
Kımlık Arayışı" konulu bırpanel yapılacak Panele Ayşe
Şasa, Burçak Evren. Edız Hun, Erden Kıral. Gıovannı
Scognamıllo, Ilhan Arakon, Mesut L'çakan ve Osman
Seden konuşmacı olarak katılıvor Kutlamalarcuma gunu
gerçeklestırılecek 2000'e 4 Kala Turk Sineması
panelıyle surecek Eskı fılm makıneierı ve c>\alannın
yanı sıra fılm afışlerının de sergıleneceğı AK\I sınema
salonunda 16-17 kasım tanhlen arasında Turk Sınema
Tarıhı Belgeself nın bazı bolumlen gosterılecek