Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 KASIM 1996 CUMA CUMHURfYET SAYFA
EKONOMI
Devlet Bakanı Söylemez, bütçe denkliği için program dışındaki KİT'lerin de satılabileceğini söyledi
'Ozefleştirmeye alternatif yok'Ekonomi Sertisi - i 997 büt-
çesini denkleştirmek için. v ük-
sek özelleştırmegelıri beklen-
tisine bel bağlayan REFAH-
YOL hükümetı. programda >er
alan KlT'lenn satışını gerçek-
leştiremedigi taktirde ortaya
çıkan açığı. programda yer al-
mayan özelleştirmeleri dev re-
yesokarak kapatmayı hedefli-
yor. Türkiye'de artık orta \o
büyük öJçekJi özeJleşnrmele-
rebaşlanması zamamnın gel-
diğini ıleri süren Devlet Baka-
nı Ufiık Söylemez. Erdemir.
Tüpraş, Pet'kim ve POAŞ'ta
özelleştirme alt yapı çalışma-
lannın tamamlanmak üzere ol-
dufunukaydetti. 1997 yjJı büt-
<esı için öngörülen özelleştir-
megeiirininabartılı olmadığı-
rıı iddia eden Söylemez. he-
öeflensn gelırlerin elde edile-
memesi halinde. hazırlıklan
tamamlanan başka KlT'lenn
<de\Te\e sokulacagını kaydettı..
Söylemez. "Pazar koşulları-
na bağh olarak. belki de ön-
görüJen gelirierden faziasını
btleeide edebiliriz" dedı.
17 Ekım 1995 tarihinde.
Yeni Lira tartışması anlamsız
HACERGEMİCİ
'Gündemde Yeni Lira yok'
Başbakan Erbakan'ın talimalı doğrultusunda Osman Aîtuğ'un altvapı çalışmalarını
sû'rdiirdiiğü "\eni Lira" projesinden haberdar olmadığını sö\ledi. Söylemez,yıl sonuna
kadar bövle bir projenin kesinlikle gerçekleşmeveceğini vurguladı. Ne hükümefte
ne Hazine'de Yeni Lira ile ilgili düşünce bulunmadığını vurgulayan Söylemez,
çalışmanın Erbakan'ın talimatıyla AJruğ tarafından yapıldığının hatırlatılması
üzerine. "Bazen böyle çalışmalar yaptırılır ve bu konular tartışılır" dedi.
bankacılık bölümü Garipoğlu Holding'e
satıian Sümerbank'ın özelleştirılmeM-
nin 1. yıldönümü töreninde konıışan
Dev let Bakanı Söv lemez. fstanbul SEK
ve Adıyaman Çimento gibi Sümer-
bank'ın da özelleştirme uygulamalan-
nabaşanlı birörnekoluşturduğunu söy-
ledi. Sümerbank'ın ardından 15 kasım-
da Etibank'ın satışı için ilanlann başla-
yacağını kaydeden Söy iemez. Eribank'm
Denizbank ve Anadolubank olmak üze-
re üç parça halınde, banka kurmak için
sırada bekleyen holdınglere satılacağı-.
nı kaydetti. Söylemez, Vakıfbank hisse-
lerinin birbölümünün de özelleşrirme için
gündemde olduguna dikkat çekti.
Söylemez, özelleştirme ihalelerinin
daha şeffafolması için ihalelere birerno-
tenn katılmasını sağladıkJannı, kapalı
devre televizyon yayını koyduklarını.
yeni birdüzenlemeylede ihalelerin Mec-
îis TV'den yayınlatacaklannı söyledi.
Eski özelleştirme uygulamalannı sa-
vunan Ufuk Söylemez, şöyle konuştu:
"Kuruluş. eğer arazi için cazipse ara-
ziyi avırıyoruz. İşletmenin üretime
devam etmesi için gerektiği yerde ser-
best pnasa ilkeierini zoriavarak üre-
tim zorunluluğu getirivoruz."
Sümerbank Genel Müdürü Şükrü
Karahasanoğlu da Sümerbank'ın özel-
leştirildikten sonra personel sayısını
260'tan 1040'a, şube sayısını 49'dan
69'a voikseltiklerini: toplam mevduatı-
nı 2.6 trilyon liradan 11.7 trilyon liraya
artırdıklarını söyledi. Mudi sayısmın 40
bınden 203 bine yükseldiğine dikkat çe-
ken Karahasanoğlu. Londra'da temsil-
cilik açacaklannı söyledi.
REFAHYOL'un kaynaksız
kaynak paketlennm ardından dö-
vize alternatif olarak ortaya at-
tığı "Yeni Lira" için ekonomik
koşullar ve yasal zeminin yanı
sıra psikolojik zemin de hazır
değil. Prof. Dr. Osman Aîtuğ'un
yılbaşına kadar tedavüle gırme-
si için yogun bir hazırlık içinde
olduğu Yeni Lira'nın halen piya-
sada dolaşan ve hacminin 1.5
katrilyonu aştığı tahmin edilen
TL üzerınde yönlendirici etkı'si
olacağı ve TL've olan güveni da-
ha da sarsacağı belirtiliyor.
Başbakan Necnıettin Erbakan
ve Aîtuğ'un Yeni Lirası için ön-
celikle ekonomik koşullann uy-
gun olmağı ileri sürülürken, ikin-
ci büyük engel olarak mevcut ya-
salargösteriliyor. Buarada Baş-
bakan tarafından Yeni Lira ha-
zırlamakla görevlendirilen Os-
man Alftıg'a ve projeye karşı tep-
kiler ise giderek sertleşiyor. Al-
tuğ'a adeta ateş püsküren Doç.
Dr.Veysi Seviğ,"Ekonomide isrikrar sağlan-
madan. parayı istediğiniz kadar değiştirin
hiçbir anlamı yok" derken. söz konusu ça-
lışmanın bilimsel herhangi bir yanı olmadı-
ğını vurguladı. "Osman Aftuğ,CHP-SHPgi-
bi bir parri iktidarda soz sahibi ise onlann
yanında yer alıvor. Top RP'nin eljnt geçince
bu sefer onlann >anına gidi\or. Ona bilinı
adamıdeğiL filim adamıdemek>erindeolur"
dı\en Se^ığ, Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın \eProf. Aîtuğ'un ekonomi bilgisinin
de tartışmaya açılması gerektigini söyledi.
İşadamı IshakAlaton.
Sev ig. bütçesi açık olan ve kamu
borçlannı ödeyemeyen bir ülke-
nin parasının admı değiştirmesi-
nin bir anlam ifade etmeyeceği-
ni de belirterek, "Türk Lirası'nı
değiştiriyorum ve bunu yılbaşın-
dan sonra u.vguhıvorum dhemez-
siniz.Çünkü I ürkj>t'dcnalacak-
lı olan finansman kuruluşlannın
da bu olaya sıcak bakması gere-
kiyor. Söz konusu olan Osman
Bcy'in nıarbaası değil. T.C. Mer-
kezBankası"dedi.
Merkez Bankası'na \akın kay-
naklar ise Yeni Lira'nın piyasa sü-
rülmesinin kanunu yok saymak-
la aynı anlama geleceğıni ifade
edıyorlar." MerkezBankasıemir-
leparabasmaz''di>en bıryetki-
li 1930'dan beri bu imtivazın ku-
ruma ait olduğunu hatırlatarak
**Başbakanlık emirverir ve böy-
lebirkarann çıkmasınakimseen-
gelolamazdiyorlar. Bu kanunun
reddidir. Ya .Merkez Bankası>a-
sasını >ok sayıvorlar \a da mev-
cut yasayı değiştirecekJer" dedı.
Alarko Holding Eşbaşkanı Is-
hak Alaton gelişmeleri temkinli olarak iz-
lediğini ifade ederek, ekonomivi düze çı-
karmadan alınan suni tedbirlerin bir sonuç
getirmeyeceğini söyledi. "70yaşımageldim.
Şimdi>e kadar böyle birotayı yaşamadım.da
dujTnadımda"diyen Alaton. sözlerine şöy-
lede\amerri: "Ekonomi>idüzeçıkarmakiçin
gideıierimizi azalfmaknr. \eni Lira çıkar-
mak ise bizi bilmediğimiz problemlerle kar-
şı karşı>a bırakabilir. Doğrusu bö\ lc bir pa-
rayı ben gidip almam, kim hangi akla hizmet
için alır onu da bilemem."
YORUM
KOBFlere
devlet
desteği
A.VKARA (C umhuriyet Bürosu)
- Küçük v e orta bo\ işletnıeierin (KO-
Bl) 50 milvar liraya kadarmakına-teç-
hizat veya hammaddevatınmlan des-
teklenecek. Aynca Kobl'lereyüzde
20-30 faizle. fon kaynaklı 20 milyar
lirava kadar kredi kullandınlacak .
Resmi Gazete'deyayımlanan KOBl'le-
rin devlet yardımlanndan faydalan-
malanna ilişkin tebligi ne göre KO-
Bl'lerin. serbest bölgeler dahil. yöre
farkı gözetilmeksizin destek unsurla-
nndan faydalanabilmeleri için. ima-
latsanayi sektöründe faaliyet göster-
meleri. işyerindeazami 150 işciye ka-
dar istihdam sağlamalan gerekiyor.
KOBİ 'lerde aynca. ka-
nuni de^ter kayıtlannda.
arsa \e bina hariç. maki-
na-teçhizat, tesis, taşıt
araç ve gereçlen. döşe-
me ve demirbaşlan toplamının net
50 milyar liraya kadar olması şartı da
aranacak. Gıda ve içki. dokuma ve gi-
yım, orman ürünleri. kağıt. deri ve kö-
sele. lastik. kimya, cam, demir-çelik.
demir-dışı metaller. taşıt, madeni eş-
ya, optik donanım, makina imalat.
elektrikli-elektriksiz makineler, elekt-
ronik. çimento, kil \e çimento gereç-
leri, inşaat, seramik oîmak üzere 21
sektörde faaliyet gösteren KOB/'ler
de\ let yardımlanndan yararlanacak.
Yatırımcı adına ilk başvuru Halk
Bankası "na yapılacak. Baş\urunun
uygun bulunması halınde, teşvik bel-
gesî için Hazine'yemüracaat, yatınm-
cı adına Halkbank tarafından yapıla-
cak. Takip ve kontrolde Halkbank so-
rumlu olacak.
Türk Metal Sendikası ve yan sanayiciler de yargı yolunda
Bedelsizden herkes davacı
Hacı Sabanci:
SEDAOĞUZ
C umhurbaşkanı Sük'\man Demirel'in
bedelsiz ithalat kararnamesinı onaylanıa-
sı üzenne geçen hafta yargıya gitme ka-
rannı açıklayan Otomoth Sanavicileri
Derneği'nin (OSD) ardından, Taşıt Araç-
lan Yan Sanavicileri Demeği de (TAY-
SAD). yoirütmeyi durdurmak üzere Da-
nıştay'agideceğini açıkladı. Karann. sek-
tördeki 300 bin çalışanı etkilemesi nede-
niyle işçi sendikiiM Türk Metal'in de ha-
rekete geçerek konunun hukuki yönüyle
ilgili araştırma başlattığı kaydedilıyor.
OSD ve TAYSAD'ın bedelsiz ithalat
aleyhine açacaklan davalann "bedelsiz
ithalaıın kaynak yaratnma döniik ol-
madığının ispatına" ve "Âvrupa Birli-
ği'nden alınan tavizin geri verilmesine"
yönelik olacağı bildiriliyor. Şu anda söz-
konusu kuruluşlann yöneticileri, konu-
nun hukuki dayanaklannı tespit etmek
üzere hukukçularlayoğun temaslannı sür-
dürürken. davalann ayrı ayn ya da tek
olarak açılabileceği ifade ediliyor.
Bedelsiz ithalat beklentisi nedeniyle
haftalık 2 bine kadar düşen otomobil sa-
tışlannın. ana sanayiye >üzde 70 gibi yük-
sek bir oranda malzeme sağlayan yan sa-
nayiyi de aynı ölçüde olumsuz etkiledi-
ğinı kaydeden TAYSAD Başkanı Ahmet
Arkan, Danıştay'a \ ürütmeyi durdurma
da\ası açılması için dernek üvelerinden
tamyetkialdığınıaçıkladı. Danışta\"ada-
\a baş\ urusunun çok kısa süre içinde ya-
pılacağını belirten Arkan. yargıya gitme
karannın nedeninin. belirli kişilere ve
partilere tavır koymak degil. toplumun
ve sektörün menfaatleri açısmdan haklı-
lıklannı ortaya çıkamıak olduğunu vur-
guladı. Arkan "Bedelsizin sadcce bek-
lentisi bile iç piyasanın çökmesine yol
açmıştır. Siyasilerin. Türk toplumunu
Mazda Türkiye'de yer arıyorBLRSA (AA)- Japon oiomobil devi Mazda'nın Türkiye'de kuracagı otomobil
fabrikasının yeri konusundaki tartışma \e farklı açıklamalar devam cdiyor. Maz-
da firması Türkiye'de kuracagı otomobil fabrikası için DPT'ye teşvik başvuru-
sunda bulunurken. Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesi Organize Sana\i Bölge-
si'ni adres gösterdi. Ancak Mazda, aynı zamanda fabrikayı Türk ortagı Mermer-
ler'in talebi üzerine Çorlu yakınlanndaki biraraziye kuracaklan vönünde kamu-
oyuna açıklamalarda bulundu. Mazda'nın genel distribütörü. Türkiye'dekı ortağı
ftochu Corp. Otomobil Departmanı Genel Müdürü Chiraru Higuchi. fabrika ye-
ri konıısunda kesin karann aralık ayında Japonya'da verileceginı bildırdi.
ve sanayiyi zarara uğratmamaları için
>argıda hakkımızı ara\acağız. Bedel-
siz ithalat kararnamesi kaynak \arat-
mava döniik değildir. AB'den kullanıi-
mış araç ithalh lc ilgili alınan ra\ izin ge-
ri \erilmesi sonucunda, şu anda otomo-
bille sınırlanan u\ gulamanın diğer nıo-
torlu araçları \e tünı emtia\ı kapsa-
masından endişe duyuvoruz" dedi.
1984 yılında MAN fabrikasının kapan-
masına yol açan kullanılmış araç ithala-
tının. hükümetin tersine sektörü batma
noktasına getireceğinı sav unan otomotiv
sektörü. bedelsiz voluvla Türkive'veyak-
laşık 100 bın otomobil gıreceğini ve 600
milyon marklık \ergı kaybı dışında. istih-
dam. dö\ iz kayıplannın orta\ a çıkacağı-
nı hesap ediyor. Aynca. kullanılmış oto-
mobil ithalindeki kısıtlamanın bir süre
için de olsa kaldınlmasının. AB'den alı-
nan ta\izden \azgecilmesi anlamınagel-
digi ve uygulamanın tekrar başlatılabil-
mesinin karşı tarafa bağlı olması nedeniy-
le süreklilik kazanabileceğini savunuyor.
'Koç süper
Sabancı hiper'
• Hacı Sabancı. kuracaklan
hipermarket zincirinin Koç'un
Migros'undan çok daha büyük bir
yatınm olduğunu belirtti.
Ekonomi Servisi-
Carrefour'la ortaklık an-
laşması imzalayan Sa-
bancı Grubu. Koç Gru-
bu'nun Mıgros'una ra-
kip geliyor. Rekabetin
güzel bir şey olduğunu
söyleyen Sabancı Hol-
ding Yönetim Kurulu
Başkan V'ekili ve Çimen-
to. Tekstıl, Gıda Gruplanndan Sorumlu Yö-
netim Kurulu Oyesi Hacı Sabancı. elma ile
armudun kıyaslanmaması gerektigini vur-
gulav arak, "Koç Grubuna ait Migroslar sü-
permarket. Bizinı ortak olduğumuz C'arre-
four ise hipermarket. Arada süper ve hiper
farkı var. Bu nedenle bir rekabet siv.konusu
deği
1
"* dedi. Merkezı Fransa'da bulunan
dünvanın en büyük hipermarketlerınden
Carrefbur ile Sabancı Toplulugu arasında-
ki ortaklık anlaşması. dün Sabancı Cen-
ter'dadüzenlenen bir törenleCarrefour Yö-
netim Kurulu Başkanı DanielBernard ile Ha-
cı Sabancı tarafından imzalandı. Anlaşma-
ya göre, Sabancı Grubu. Carrefour Türki-
ve'nin sermayesinin yüzde 40'ına sahip
olurken, yüzde 60 yönetim hissesi ise Car-
refour'da kalacak. 1993 yılmdan bu vana Tür-
kiye'de faaliyet gösteren Carrefour. bundan
böyle Türkiye'deki operasyonlannı Saban-
cı Grubu ile birlikte yürütecek.
Törende konuşan Sabancı. bu zamana
kadarağırlıklı şekilde sanayi ve bankacılık
grubu olarak faaliyet gösterdiklerini belir-
terek. bu proje ile tüketiciye yakınlaşma yo-
lunda bir adım daha attık'lannı kavdetti.
ÇİFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMI
Zeytinyağmda 80 Trilyonluk Kavga
Zeytinyağında her yıl "yokluk" sorun olurdu. Bu
yılda "bolluk" yüzünden kavga çıkacak.
İZMİR - Zeytinyağmda her yıl "yokluk" so-
run oiurdu. Bu yıl da "bolluk" yüzünden kav-
ga çıkacak. Üretici kuruluşlan ile sanayici ve
tüccar kesimi daha ş/mdiden birbirine girdi. Üre-
tici birlikleri zeytinyağı ihracatının tamamen
serbest bırakılmasını ve ham yağ ihracatına da
izin verilmesini isterken, tüccar ve sanayiciler
kısıtlamanın kaldınlmasına şiddetle karşı çıkı-
yorlar!..
Geçen hafta içinde izmirTicaret Odası'nda
Ege Bölgesi Ticaret ve Ziraat Odaları ile sana-
yici ve ihracatçı temsilcilerinin ortaklaşa yap-
tıklan toplantıda sert tartışmalar yaşandı. Kar-
şılıklı ağırsuçlama/aryapıldı. Ama, uzlaşma sağ-
lanmadı.
Üreticiler "dökme ham yağ" ihracatının ta-
mamen serbest bırakılması için tartışmayı da-
ha iki ay önce Burhaniye'de yapılan bir panel
ile başlatmıştı. Burfıaniye Ticaret Odası'nın
düzenlediği toplantıda binlerce üretici, eski ve
yeni milletvekilleri, TARİŞ temsilcileri ve bazı
sanayiciler ihracatın serbest bırakılması için hü-
kümete baskı yapma kararı almışlardı.
Artık bu konuda son kozlar oynanıyor. Ni-
tekim, TARİŞ Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit
Çetin üreticiler adına son sözü söyledi:
"Serbest pazar ekonomisinde kısıtlamalar
olamaz. Ihracata da kısıtlama getirilemez. Ham
yağ ihracatına belli bir kontenjan dahilinde de
olsa mutlaka izin verilmelidir. Aksi halde, sa-
nayici ve tüccar piyasada durgunluk yarata-
cak vezeytinyağını ûretiçinin elinden çok ucuz
fiyatlarla kapatacaktır. Üretici iki yıl öncesi ol-
duğu gibi gene perişan olacaktır..."
Ege Zeytinyağı ihracatçılar Birliği Başkan Ve-
kili Erden Bilginoğufları da ihracattaki kısıt-
lamanın kaldırılmasjna şiddetle karşı oldukla-
nnı bir kez daha açıkladı. Her iki kesimin de
kavgadan vazgeçemeyeceği anlaşılıyor. Çün-
kü, ortada sadece bu yıl için 70 ila 80 trilyon
lirayı bulan bir çıkar var. Tüccar ve sanayici,
zeytinyağını üreticiden ucuza kapatarak büyük
payı kendisine çekmek istiyor. Üretici de eme-
ğinin ve masrafının karşılığını tüccar ve sana-
yıciye kaptırmamaya çalışıyor.
1980 yılından 1994 yılına kadar pastadan en
büyük payı hep tüccar ve sanayici afdı. Zey-
tinyağından gelen milyarlar ve trilyonlar sü-
rekli olarak tüccar ve sanayicilerin kasalanna
aktı. Milyonlarca üretici ise, 1994 yılına kadar
hiçbir dönem hakkını alamadı. Bu yüzden de
hem ağaçlarına hem kendisine bakamadı.
Borçlandı. Yüksek faizli kredilerin altında ezil-
di. Birçoğu zeytinliklerini satışa çıkarmak zo-
runda kaldı. Zeytin ağaçlannın yerinde yazlık
siteleryükseldi. Ağaçlara gereği gibi bakama-
d/ğı için rekolte varyılında bile 100 milyon ki-
lonun üstüne çıkamadı. Kalite ve randıman da
sürekli olarak düştü. Ama, 1994 yılında üreti-
ci adeta ayaklandı. Gene Burhaniye Ticaret Oda-
sı'nın düzenlediği bir toplantıda bir araya ge-
len TARİŞ yöneticileri, ziraat ve ticaret odala-
rı ve binlerce üretici ortaklaşa bir mücadele de
vererek zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamaların
bir kısmını kaldırrtı. Böylece sanayici ve tüc-
carın piyasa üstündeki egemenliği azaldı. So-
nuçta.zeytinyağının ve üreticisinin kaderi de-
ğişti. Üreticilerin de yüzü güldü...
Cebi para gören üretici ağaçlarına yatırım
yaptı. Gübresini zamanında ve yeterinci ata-
bildi. Teknolojisini geliştirdi. Modem kontinü fab-
rikalarının sayısı iki yıl içinde 250ye çıktı...
1996 yılında da bu çalışmaların sonuçları alın-
dı. Bu yıl izmir Ticaret Borsası'nın da raporun-
da belirtildiği gibi 50 y/ldan beri görülmemiş
yüksek bir rekolte bekleniyor. Borsanın yaptı-
ğı araştırmaya göre rekolte 225 milyon kilo
olarak gerçekleşecek...
1994 yılına kadar dökme (varilli) zeytinyağı
ıhracatı yasaktı. Sadece kutulu ihracat yapı-
labiliyordu. Bu nedenle piyasa beş veya on ih-
racatçının tekelinde kalıyor ve onlarda zeytin-
yağını üreticilerden istedikleri fiyata ve iste-
dikleri zaman alabiliyorlardı.
Üreticilerin baskısı ile 1994 yılında rafine
zeytinyağının dökme olarak ihracına izin veri-
lince, yabancı ülkelerin taleplerinde patlama ol-
du ve tüccar fiyatlann yükselmesini engelle-
yemedi. Böylece üretici de biraz para kazana-
bildi.
Bu yıl da durum pek farklı sayılmaz. Zira, üre-
timde 1994 yılına göre en az 75 milyon kilo da-
ha fazla zeytinyağı bekleniyor. Eğer. ihracat-
taki kısıtlamalar tamamen kaldırılmazsa tüc-
car ve sanayici piyasada etkin olacak ve alım-
lan yavaş sürdürerek zeytinyağını gene eskisi
gibi üreticinın elinden ucuza alacak. Üretici de
bu durumu bildiği için, ihracatın tamamen ser-
best bırakılmasında ısrar ediyor!
Nitekim. üreticinin haklı olduğunu gösteren
gelişmelerbaşladı bile... Tüccar ve sanayici da-
ha şimdiden kaliteli yemeklik zeytinyağı alım
fiyatlarını 400 bin liradan 280 bin liraya kadar
düşürdü. Harta 21 ekimden sonra kaliteli ye-
meklik yağ alımları durdurulmuş gibi. 5 asit
zeytinyağı alımlarında da fiyatlar 280 bin lira-
dan 240 bin liraya kadar geriledi. Yeni ürün zey-
tinyağı piyasada bollaştığı zaman, fiyatlann
daha da aşağıya çekileceğine kesin gözü ile
bakılıyor... Böylece, sanayici ve tüccar fiyat
oyunlanna kampanya açılmadan önce başla-
mışoldu...
Yeni ürün zeytinyağı piyasaya çıktığı halde
hükümet hâlâ bir karara varamadı... Hiç kim-
se ne yapacağını bilemiyor. Ortada belirli bir
fiyat yok. ihracattaki kısıtlamaların kaldırılıp
kaldınlmayacağı belli olmadığı için TARİŞ de
fiyat açıklayamıyor. Zeytinyağı piyasası tama-
men tüccar ve sanayicinin kontrolüne geçti. Fi-
yatlarla istedikleri gibi oynayabiliyorlar.
Milyonlarca zeytin ve zeytinyağı üreticisi de
şaşkınlık içinde. Hükümet biraz elini çabuk tu-
tup ham zeytinyağı ihracatına izin yerdiğini
açıklamazsa, tüccar ve sanayicinin piyasada-
ki egemenliği daha da artacak ve üreticinin de,
zeytinciliğin de geleceği zeytin tanesinin ren-
gigibi kararacak!..
Üreticiler ve üretici kuruluşlan zeytinyağı
alım fiyatlannın 325 bin lira olarak tespit edil-
mesini istiyorlar. Bu arada yapılan maliyet he-
saplannın da kilo başına 270 bin lirayı buldu-
ğu açıklandı. Ancak, bu fiyatları ayakta tuta-
bilmek için TARİŞ'in düşük faizli kredilerle des-
teklenmesi gerekecek. Aksı halde, tüccar ve
sanayici zeytinyağını üreticinin elinden 200 bın
liraya kadar düşürerek alabilir. Böylece, zey-
tinyağmda iki yıldan beri kazanılan tüm geliş-
meler yok olur gider... •
OZTIN AKGUÇ
Büyük Aldatmaca
Tükiye'de demokrasi aldatmaca mı diye düşü-
nürüm. Ekonomik gücün belli ellerde toplandığı,
toplumun büyük bir kesiminin şu veya bu şekilde
baskı altında tutulduğu, hatta dinin bir baskı, bir kan-
dırma aracı olarak kullanıldığı, algılama yeteneği
gelıştirilmemiş, neden sonuç ilişkisi kurmayan bir
toplumda gerçek demokrasi olabilir mi? Türkiye'de
geniş kitleler, ülke yönetimine katılabiliyor mu? Ül-
ke yönetiminde etkili olabiliyor mu? Hiçbir toplum
kendi aleyhine sonuçlar doğuracak biçimde ülkeyi
yönetmez.
Bizde sözde eski bir deyimle Şibih, demokrasi
benzeri bir düzen var. Vatandaşlarımız sık aralıkla
oy kullanıyor, sayısını tam bilemediğimiz siyasal
partilerimiz. parlamentomuz var, demokratik bir dü-
zen için gerekli bazı kurum/aroluşmuş durumda, bun-
lar gerçek bir demokrasi için yeterli mi?
Demokratik bir düzen halkın, geniş kitlelerin ya-
rarına sonuçlar vermeli. Amaç toplumun gönenci-
ni arttırma, toplumun kalkınması, eşitsizliklerin, den-
gesizliklerin azaltılması, geniş kitlelere insanca ya-
şama olanağı sağlanması. Türkiye bunları başara-
bildi mi? Evet Cumhuriyetin 73'üncü yıldönümünü
kutladık. Ancak Cumhuriyeti kuranların özlediği,
amaçladığı yerlere ulaşabildik mi? Hiç sanmıyo-
rum. Bağımsız, özgür, kalkınmış, sayg/n, dünyada
etkili, sanatta bilimde atılım yapan bir Türkiye ya-
ratabildik mi? Tersine Cumhuriyetin ilk yıllarındaki
coşkuyu, yapıcılığı, devrimciliği, özgüveni yitirdik.
1980'// yıllarda daha büyük bir kandırmacanın,
aldatmacanın içine girdik. Ekonomik ve siyasal kav-
ramlan birbirine kanştırarak, ekonomik lıberalızm ol-
madan demokrasi olmaz gibilerinden halk avcılığı-
na (demagojiye) kendimızi kaptırdık. Böyle bir boş
sloganın gerçekçi olup olmadığını irdelemedik bi-
le. Tabular, köhnemiş görüşler yıkılarak, yenilikçi bir
yaklaşımla, dışa açılacak, serbest pazar ekonomi-
sine geçecek, hür teşebbüsler kuracak. bir yandan
ülke kalkınırken. öte yandan demokrasiyı sağlam te-
mellere oturtacaktık. On altı yıl sonra geldığimız
nokta ne? Gelir dağılımında büyük bir dengesizlik,
türedi varsıllann oluşması, mafyanın güçlenmesi. maf-
yanın devlet içine, ülkeyi yönetenler kadar işlemesi,
ahlaki açıdan çürüme, esen yele göre yelken açıp
köşedönenrüzgârgüllerı.ABDgüdümündebirTür-
kiye. Ekonomik açıdan geldığimiz nokta veya dü-
zey ise tam bir felaket, tam bir başansızlık. IMF bo-
yunduruğunda, dış ve iç borç batağına saplanmış,
olağan kamu hizmetlerini dahi veremeyen, altyapı
yatırımlarını yapamayan; üretkenliği, endüstrileş-
meyi bir yana itmiş bir Türkiye. Yabancı sermayeli
BRıSSA ve NETAŞ'ın kalite ödülü bizı yanıltmasın.
Özetle Erbakan- Çiller ikilisi geldığimiz noktayı çok
iyi simgeliyor.
Davranışlanmızı, tutumumuzu bir ingilizce deyim,
"lip service" çok iyi anlatıyor. Sözde bazı işleri ya-
pıyor veya yapıyormuş gibi gözüküp, gerçekte yap-
mamak. Cumhuriyet, demokrasi. laiklik konusun-
da yaptığımız çoğu kez lafazanlık, yazılarımızda,
politikacılanmızın demeçlerinde dolgu maddesi ola-
rak kullanılıyor. Böylece Cumhuriyete. demokrasi-
ye, Atatürk'e, laikliğe bağlılığımızı da kanıtlamış olu-
yoruz.
Türkiye'de düşünce özgürlüğü, düşünceyi açık-
lama özgürlüğü üstünde bir baskı var. Bazı yazar-
lanmızı, düşünürlerimizi mahkûm ediyoruz. Hakla-
nnda davalar açıyoruz. özgürlüğü kısıtlayıcı ceza-
lar veriyoruz. Bence bu biraz garipsenecek ama, da-
ha açık daha dürüst bir baskı. Gerçekte gizli, üstü
kapalı, sinsice yapılan bir baskı var. Daha yaygın ve
tehlikelı olan bu tür bir baskı: Ekonomik baskı ve
dışlanma: kamu kesiminde egemen güçlerin çıkar-
larına karşı çıkıyorsanız, düzeni, iktidan, üst düzey
yöneticileri eleştiriyorsanız, sürülüyorsunuz, etkin gö-
revlerden alınıyorsunuz veya ilerlemeniz durduru-
luyor, engelleniyor. Özel kesimde çalışıp benzer
suçları (!) işliyorsanız ücretiniz düşürülüyor, geri
planlara itiliyorsunuz, işten çıkartılıyorsunuz veya ay-
nlmaya zorlanıyorsunuz. Özetle ekonomik cezalar.
baskılar uygulanıyor. Siyasal partilerimizde, lidere,
lider sultasına karşı çıkıyorsanız, partiden atıhyor-
sunuz, dışlanıyorsunuz. partıde etkin görevlere gel-
meniz önleniyor, hatta partiye girişiniz engelleniyor.
Buna karşı kişiler uygitsınciliğe özendiriliyor, ödül-
lendiriliyor.
Kendimizi aldatmayalım. bir toplumda farklı, ay-
kırı görüşlersavunulamıyorsa, savunanlar, eleştiren-
ler ya açıkça ya da sinsice baskı altında tutuluyor-
sa veya savunuluyormuş gibi bir izlenim verilmeye
çalışılıyorsa, o toplumda ne gerçek anlamda la-
isizm olur ne gerçek demokrasi.
V ietnam ve Endonezya'dan sonra Türkiye'deier.
Japon ve Italyanlar
3. ortak anyorlar
Ekonomi Servisi- Japon ve Italyan işadamlan Türki-
ye'de "partnerarayışına"girdi)er. içinde I milyar 350
milyon dolarlık Istanbul Boğazı tüp geçit projesi. An-
kara-lstanbul demirvolu rehabılitasyonu. elektrik sant-
rali yapımı da bulunan pek çok yatınma talip olan ya-
bancı işadamlan. Türkive'de onak iş yapacaklan büyük
holding aravışına girdi. italya Dış Ticaret Bakanlıği ve
Japon Sanayi ve Ticaret Bakanlığının sponsorluğunda
her iki ülkenin işadamlan tarafından oluşturulan heyet
Jstanbul'da yapılan dünkü toplantıda Okan. Tekfen. BM
ve Gürış Holding'le görüşerek. Türkiye'deki iş olanak-
lan üzerindetartıştı. Toplantıda holdingler faaliyet alan-
lanyla ilgili bilgi verirken. Japon ve Italyan işadamlan-
na"ortak olalım. pişman olmazsınız" mesajını verdi-
ler. ltalyan-Japon Onak İş Grubu na iletilen projeler
arasında Okan Holding'in Gaziantep'teki entegre teks-
til tesisinin bü>Tİtülmesi, Kazakistan'da proje tutan 1.5
milvardolarojan gaz projesi. Tekfen Holding'in Gazi-
antep-Şanlıurfa karayolunun uzatılması projesi. BM
Holding'in Rıze Camlıhemşın'de gerçekleştireceği hid-
roelektrik santralı ile Günş Holding'in Bogaz Tüp Ge-
çidi Projesi de bulunuyor.
Tasarruf Sahiplerine Duyuru
INTERBANK A.Ş.
Beşinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu
İçtüzük Değişikliği
Interbank A.Ş , Beştna Menkul Kıymetter Yatınm Fonu içtüzüğü'nün
11 1 maddesı yeniden duzenlenmış. ve onay lalebıyle Sermaye
Piyasası Kurulu'na başvurulmuştur
Içtüzültierinin değtşıklığtyie bırfıkte:
Katılma belgelen 9 00 • 17 00 saatteri arasında a/ınıp satılacaMır