29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'1 (CASIM1996OJMA CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 6 Süper Baba'lı günler Dizi film. uzun br aradaı sonra veniden at\'de. T\ Servisi - Dizi film "Süper Baba", uzun bir >az tatilinden sonra veniden ekranda. Senaryosunu Sulhi Dölek ile Muharrem Buhara'nın yazdığı. yapımcılığını \e başrol oyunculuğunu Şe\ket Altuğ'un üstlendiği dizinin vönetmenliğini bu bölümden itibaren Orhan Oğuz vapacak. Bılindıği gibi, "Süper Baba"nın son bölümünde silahlar patlamıştı. Bubölümde düğüm çözülecek \ e çatışmada "kimin ölüp kimin kaldığı" ortava çıkacak. Dizide Şevket Altuğ'un yanı sıra Şe\\al Sam Tekin, Metin Çekmez. Sünıer Tilmaç. İhsan Devrim. Avtaç Yörükaslan rol alıyor (an: 21.00). TRT2 20.30 EKRANSEPETÎ Erkek berberler TV Senisi - ¥ Stüdyo İstanbuT'Ln bu haftakı konugu yavıncı A» dın II- gazolacak. 15. TLYAPls- tanbul Kitap Fuarı üzenne • yapılacak sc> leşınn ardın- dan Istanbu. kentııin tari- hinde erkek berber en n se- yir defterinın incdendiği bir bölüm yayımrjnacak. Sunuculuğunu O>a Bir- gürün üstlendiği pogram- da "izlenimcilik" olarak adlandırılanakımııı önder- lerınden ressam Mo- net'nin yaşamöv kisü. tab- lolarından gorüntüerle su- nulu\or. KanalE 22.35 Bütçe tartışılıyor T\' Servisi - N'ahit Du- ru'nıın sunduğu "7. Kul- \ar"da ••1997 Vılı Büt- çesi" tartışılacak. Progra- ma ANAP Lşak mlletve- kili Yıldırım Aktürk. DSP Ankara millct\ekili Hikmet Uluğdağ. CHP Istanbul milletvekili AN TopuzileDYPveRP'den birer yetkili konuk olarak katılacaklar. TY Servisi - Telev iz- vonlarımız son zamanlar- da "sürpriz"lere merak sardı: "Bu hafta sürpriz bir konuğumuz \ar. Çok önemli bir zat. Kim oldu- ğunu sö\lemeyiz. İzlevin görün...", "Bu hafta sürpriz birinin kirli ça- maşırlarım orta>a döke- ceğiz. Cumau izle\in." Tüketim toplumunun ürünü olan özel T\ ler için en büvük tehlike yenilik yapamamaktır. Tüketim toplumundaki TV ızlevicisi, hiç bir malı (ya- ni programı) uzun süreyle tü- ketmez (vani iz- lemez). Sürekli yenilik talep eder. Sadık izle- yici di\e bir şey yoktur. Izle>ici çabuk be- ğenir. ama çabuk da sıkılır \e unutur. Batı'da ticarı televiz- yonlar bu sorunu büyük vatmmlarla çözüyor. Dur- madan yaptıkları yenilik- lerle ızleyıcıyi ekran başın- da tutuyorlar. Bu konuda parasal avantajlannı ve iyi yetişmiş insan kaynaklan- nı kullanıyorlar. Ülkemiz- dekı tıcari telev ızvonlar ise çok kısa bir geçmişe sahip olmalanna karşın. Batı'da- ki kadar büyük parasal ve insan kaynağına sahip ol- Sürpriz değil yenilik yapın madıklan ıçın şımdiden es- kımiş programlar ve yüz- lerle dolmuş durumda. Ye görünen o ki ekranlarımız bunlara daha uzun süre "mahkûm"" kalacak. An- cak artık biz de bir tüketim toplumu olduk. İnsanımız ekrandaki eskilerden sıkıl- dı. Değişik programlar \e >üzler göımek istivor. Bu durumun farkında olan. buna karşın farklı şeyler yapmakta zorlanan kanal- lar ise işi şimdilik küçük kurnazlıklarla idare edivorlar. Son zamanlann modası "sürp- rizler" de iştebu kumazlığın ürü- nü. Telev ızyon- lar. artık izlevici- lerin ılgısınemaz- har olamavan es- ki yüzlerin sunduğu eski- miş programlarını "sürp- rizler"îe satmaya çalışı- yorlar. Aslında televizyoncu- lukta "sürprizlere"e ver olmamalı. Telev izyon iz- leyicısi. bütün programla- rın içeriğinden haberdar olup ızleyeceği programın tercihini yapma hakkına sahiptir. Sonradan "fos" çıkan "sürprizlerle" izle- yici en çok bir kez aldatı- İır. Televizvonlarımızı "sürpriz" değil. yenilik yapmaya davet ediyoruz. T Boğa güreşine meraklı bir gencin Meksika'da geçen öyküsü anlatılıyor Matador yönetmenden MIRATOZER "Matador ve Hanıme- fendi". Meksika'da geçen bir öykü getirecek bızlere... Burada boğa güreşine me- raklı bir gencin bu "spor"u öğrenmesinin övküsünü iz- leyeceğiz. Ancak genç adam bu eğitimi sırasında hiç iste- mediğı halde ünlü bir mata- dorun ölümüne neden ola- cak. Ye bu ola\ onun yaşa- mını derinden etkilevecek.. Filmin yönetmeni Budd Boetticher. Hollyvvood'un ayrıksı ve alabildiğıne kışı- sel yönetmenlerınden biri. 1916'da doğmuş. çok genç >aşta boğa güreşine merak sarmış ve Meksika'va gide- rek birkaç vıl matadorluk öğrenmış. Ye sonra filmle- riııde de bu dünyava geri dönmüş. Bu akşam izleyece- ğımız fllnı. büyük ölçüde öz- vaşamsal bir öyküvü anlatı- yor. Boetticher. matadorluk deneyimlerinden sonra Hollyvvood'agelır. Yeönce 1941'de çekilen ünlü boğa güreşi drami "Blood and Sand-Kanlı Meydan"ıçin danışmanlık yapar. Sonra yavaş yav aş sinemada v erle- şir. Değişik konularda film- lerden sonra ilk kez 1950'de "Matador \e Hanımefen- di" ile gençlığinin tutkusu olan boğa güreşine değınir. Ünlü yönetmen John Ford. bu filmin konusunu^ çok beğenir v e çekım bittık- ten sonra kurgusuvla ılgile- nir. Ancak Ford'un ilgisi fil- min çekimıne ve gösterilme- sine yardımcı oldu> sa da fil- min tam 35 dakikasının ke- silmesiyle sonuçlanır. Ve fil- min 87 dakikalık bir kopva- sı gösterime gırer. Kesilen bölümler. özellikle genç Amerikalının matadorluk öğrendiğı vebelgesel kıvamı taşıyan bölümlerdir. Bu bö- lümler. John Ford'un beğe- nisine aykın düşmüş olabi- lır. ama fılme büyük bir ger- çeklik duygusu veren bö- lümler olduğu tartışılmaz. Nevarki önemli fılmleriçın zaman zaman yapıldığı gıbı bu film de çok yakın zaman- da elden geçirilerek bu kesi- len bölümler eklendı v e film sınema tarihi ıçinde "lanet- li film" kategorisine gır- mekten kurtularak ilk veasıl bütünlügüne kav uştu. Bu ak- şam. olasılıkla filmin "uzun" versivonunu ızle- veceğiz. Zamanında Budd Boetticher v e Ra\ Nazarro- imzalı övkiisünün Oscar'a aday olduğunu da hatırlata- rak kaçırmamanızı önerıvo- cgr TRT3 10.00/22.45 Matador ve Hanımefendi - The Bullfighter and the Lady / Yönetmen: Budd Boetticher/ Senaryo: James Edvvard Grant / Görüntü: Jack Draper / Müzik: Victor Young / Oyuncular: Robert Stack, Gilbert Roland, Joy Page, Katy Jurado, Virginia Grey, John Hubbard /1950 ABD yapımı, 87 (ya da 124) dakika. En i>i film. yönetmen \e vardınıcı erkek ovuncu dallarında Oscar'a aday gösteri- len 'Şike'. 'Forrest Gump' rüzgârına karşı duramadı. Televizyonun Urliyüzü TV Serv isi - Aktör-yönet- men Robert Redford'un ba- şarılı yönetmenlıklerinden birını daha bevazperdede so- mutlaştıran "Şike", Rie- hard Good«in'in 1988de yayımlanan "Remembe- ring America" adlı kitabın- da yer alan gerçek bir olay- dan yola çıkıyor. 1950"lerde telev ızyondaki yarışma programlarının sayı- sı 4ü'a ulaşmış. rating savaş- lan hızlanmava başlamıştı. O yıllarda yaşanan bir skanda- İa değinen kıtap. 1990'larda- ki medva savaşlanna nasıl gelındığini gösteren ılginç bir örnek v e Redford ıçin de ıv ı bir fırsattı. O da bu fırsa- tı kaçırmadı ve ilgi çekici bir vapıt kovduortaya. Bu ilgi çekici filmin öykü- sü şöv le gelişıyor... Telev iz- vonlar. kozları olan varışma CINE 5 20.50 Şike - Quiz Show / Yönetmen: Robert Redford / Oyuncular: John Turturro, Ralph Fiennes, Rob Morrow, Paul Scofield, David Paymer, Christopher McDonald/1994 ABD yapımı, 130 dakika. programları ile bov göster- mektedırler. Bunlardan en popülerı NBC tarafından \a- vımlanan "Tvtent> One- V irmi Bir"dır. Her progra- mı önde götüren Herbie Stempel(Turturro). yarış- manın şampiyonudur ama tatmin edici bir fiziğe sahip değildir. Üstelik Yahudidir de! Bunun üzerine ekrana yakı^ır bir "Süper Ameri- kalı"aranır ve bulunur. Charles Van Doren (Fien- nes). hem yakışıklı. hem kül- türlü. hem de iyı aıle çocuğu- dur. Iş, Stemperden kunul- maya kalmıştır. Bu da hileli bir yarışma ile halledilir ve "süper" Amerikalı kahra- man halıne gelır Derken bir müfettiş devreye girer ve olay tüm açıklığıyia ortaya çıkar... "Şike". telev ızyonun gö- rünmeyen. farklı yüzlerıne dikkat çeken ılgıve değer bir Robert Redford fılmi. En iyi film. yönetmen ve yardımcı erkek oyuncu "(Paul Scofi- eld) dallarında Oscar'a aday gösterılen. ancak "Forrest Gump" rüzgârına karşı du- ramayan bu önemli yapıtı görmemiş olanların izleme- sinde sonsuz vararlar var. MERCEKLE BAKINCA >L\HMLT T. ÖrVGÖREN Deviren ile Devrilen... Televizyonlarda Evren ile Demirelı yan yana. neredeyse el ele göreli epeyce oldu. ama bu konu- ya değınmeye ancak fırsat bulabildım. Evren. as- keri darbenin cumhurbaşkanlığına oturttuğu bir as- ker. Demirel ise olaylar öyle gerektirdiği ıçin cum- hurbaşkanı. Gerçi her ikisinin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasında bırer seçim rol oynadı. Bi- rincisi, darbegölgesinde yapılan seçimle işbaşına geldi. ikincisi ise Özal'ın beklenmeyen ölümü so- nucunda... Ama işte ortada birer seçim var. Birı ötekıni alaşağı etmiş 12 Eylül'de. Ötekı de bu- na karşın, "Nerede kalmıştık" diyerek yenıden gö- reve dönmüş. Biri şimdı Marmarıs'te yan gelmiş ya- tıyor, öteki de giderek kötüye giden ülkenin duru- munu babalık sözlerle kurtarmaya çalışıyor. Derken biri, adına ılkokul yaptırıyor ve törenle açıyor. Ötekı de bu törene katılıyor ve okul yaptı- ranı övüyor. Bu durumu yadırgayanlar oluyor ya da her ikisini de bu davranışlarından ötürü göklere çı- karanlar... Sanki Aziz Nesin'lik bir güldürü oynan- makta... ' 'Şu ünlü imam-hatıp okullarının açılmasına yıllar- ca önce kim gözyumdu?" diye sorsanız, acaba bu iki cumhurbaşkanından hangısi alınır? Ya da (ışte gerçek araştırmacı gazetecilik) sevgili Uğur Mum- cu'nun kalemine dayanarak ötekının Rabıta ılişki- sini gündeme getirsenız, yüzü kızarır mı? Tüm bun- lar ve daha başka sorunlar unutulmuş, deviren ile devrilen televizyon ekranlannda birbirlerini kollu- yorlar. Her şey geride kaldı, her şey geçtı, kardeş- lik ve banş önemlidir dercesine... Oysa geçmişteki hataların, göz yummaların. de- mokratikleşmeyi baltalamanın. sömürünün, kokuş- muşluğun sorumluları bir araya gelmeyecek de kimler gelecek? Deviren ile devrilenin amaçlan de- ğişik görünümlerle ortada dolaşıyor olsa da aynı sonucu elde etmek için uğraşmadılar mı? Aynı so- nuca hizmet etmediler mi? Bu birlikteliği hiç yadırgamamak gerekiyor. Bu birliktelikten kardeşlik ve banş beklemenın de hiç yararı yok. Işte Türkiye! Aynı sorunlar, aynı yoksul- luk, aynı sömürü, aynı çözümsüzlük. aynı acı gö- rünüm... Hem de hepsi daha da derınleşmiş. daha da kemikleşmiş, daha da umutsuzluk yaratmış... Üstelik bir başka nokta daha var şimdi. Deviren ile devrilen artık önemli değil. Bir zamanlar her iki- sinin çok etkin olduğu dönemlerde attıkları ve atıl- masına göz yumdukları tohumların yarattığı ortam- daki yeni kişiler ve yeni sorunlar, içinde bulundu- ğumuz dönemde çok daha büyük önem taşıyor. Hatta bizler deviren ile devrilenin attığı tohumlar so- nucunda bugün büyük tehlikeler yaratan yeni kişı- lerin ve yeni sorunların hepsıni henüz tanımıyoruz bile. Yarın ve özellikle de yeni ve genç kuşaklar he- nüz bilinmeyen bu kişilerle ve sorunlarla tanıştıkla- rında apışıp kalacaklar ve çaresızlikten ve umutsuz- luktan kıvranacaklar. Gelecekteki sorunlarla boğu- şurken deviren ile devrilen anımsanmayacak belki de. Çünkü ileride yeni devırenler ile yeni devrilen- ler ortalıkta cirit atacaklar. Bereket günümüzde de bu gerçeği görenler ve direnenler var. Umut onlarda mı? Okuyunuz: Uğur Mumcu'nun, Onun adına kurul- muş vakıf tarafından yeniden basılmış tüm kıtap- larını okuyunuz. Ne demek istedığimı daha iyi an- larsınız. KENT HABERLERI Uyuşturucu kapşıtı gösteri • İstanbui Haber Str\isi -ion günlerde uvuşturucu nedeniv le vaşamını yıtırenlenn artmasına bir tepkı de sol görüşlü hselılerdengeldı. Bir grup lıseli öğrencinin Beyoğlu'nda. uvuştjrucuva Larşı yapmak ıstedıklerı yürüyüş. pohs tarafından engellendı. Galatasaray Postanesi önünde dûn yoğun güvenlık önlemı alan polis. kitlesel bir vürüvüşbekledi. \ncak belırlenen saatte postane önüne gelen 5 kışi. " Uyuşturucu değil. özgürlük isti>oruz" şeklinde slogan atarak vürümek istedı. Bu sırada. gösterıcılerın çevresiri saran güvenlık güçlerı gözaltına aldıkları 5 kışıv ı m.nibüse bindirdı. Öğrencinin işkence iddiası • İstanbui Haber Servisi - Marmara Cniversitesi'nde gözaltına alındıktan sonra Içerenköv Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen Teknık Eğıtım Fakültesi şon sınıf öğrencısı Bülent Özpolat'ın çenesinın gördüğü işkence sonucu kırıldığı ılerı sürüldü. \dli Tıp Kurumu'ndan 25 günlük i} göremez raporu alan Özpolat, kendısıne işkence yapan polıslere dava açtı. İki kilo eroin ele geçirildi • İstanbui Haber Senisi -Istanbul'da, 2 kılogram eroini pıyasaya sürmek ısteyen 5 kişı vakalandı. İstanbui Narkotık Şube Müdürlüğü'nden \apilan açıklamava göre bir ihbarın değerlendırılmesi sonucu. eroin bulundurduğu anlaşılan Sinan Ergın'in Bağcılar'daki ev ine operasyon düzenlendı. Ergin'in gözaltına alındığı operasvonda. evin kömürlüğüne gızlenmış olarak 2 kılogram eroin ele geçirildi. Bu sanıgın verdığı bilgilenn değerlendinlmesi sonucu. uvuşturucu maddenın sahıbı olduğu belırlenen Abdullah ve oğlu Nurcihan Polat ile bu sanıklara uvuşturucunun pazarlanmasında yardımcı olan E\üp Sunbut \e Ilhan Ergın de yakalanarak gözaltına alındı. Beşli aşı Türkiye'de • İstanbui Haber Servisi - Pasteur Merıeux Serum ve Aşı Sanavu tarafından geliştırilen ve çocukluk hastalıklannın tedavısınde kullanılan aşıların kombınasvonundan oluşan dünvanın ilk beşlı aşısı Pentact-Hib ile Tertract-Hıb. Conrad Otel'de dün düzenlenen bir toplantı ile tanıtıldı. Toplantıda. ABD'lı Prof. Dr. Mıchael Decker ve Israıllı Prof. Dr. Ron Dagan. aşıların dünvadakı uygulamaları ve sonuçlan hakkında bilgi verdiler. Eğitim muhabirleri toplantısı • İstanbui Haber Servisi - Türkiye Gazetecıler Cemıyetı Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği ve tstanbul Tabıp OdaM. bu a\ 4. kez bir arava gelivor. Toplantıda. »ağlıkla ılgılı gazete kupürlerı 12başlık < altında avrılıp değerlendırilecek. Toplantıda a\rıca. sağlık haberlerının konulara göre istatistikı dökümü yapılıp, |daha sonrakı çalışmalarda hekımler ve basın mensuplannın v ararlanabıleceğı bir kav nak oluşturulacak. Uzunköppü'de uzlaşma • İstanbui Haber Servisi - Lzunköprü'den Buzcular işyerlennde ışverenın. işçilerın iş akitlerını feshettıklenni açıklaması>la başlavan gergınlık. ışverenın geri çekılmesıvle ^ona erdı. L'zunköprü K.avmakamlığf nın devreye gırmesı>le sendika ve ışveren vetkılılerınin yaptığı görüşme sonucunda imzalanan protokolle, Buzcular işyerlerının yenıden çalışmaya başlaması, iş lakitlerinin feshi işleminin geri alınması kararlaştırıldı. Öğretim üyelerinin düzenlediği panelde eğitimde araştırma performansı tartışıldı 6 Araştırınaya önem verflnıiyor' tstanbul Haber Servisi - İstanbui Cniversı- tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özdemir İlter eği- timınyüzde0.3'ününaraştırmayaaynldığınıbe- lırterek, günde 6-7 saatıni "robot gibi çalışa- rak" harcayan öğretim üyesinin. araştırma per- fonnansının düşük olacağını söyledi. Üniversite Öğretim Üvelerı Demeği'nce dü- zenlenen "Üni\ersitelerimizin Araştırma Per- formansı ve Araştırmamn Desteklenmesi" konulu panelde konuşan İstanbui Ünıversitesi öğretim üyesı Prof.Dr. Özdemir İlter. Türkiye'de kişi başına düşen eğitim harcamasının 25 dolar olduğunu belirterek. Gayn Safı Milli Hasıla'nın > üzde 1.7'sınin eğitıme. v üzde 0.3'ünün de araş- tırmava avrıldığını söyledi. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prot. Dr. Hamit Fişek ise Türkive'de sos\al bilimlere ay- rılan kaynağın. fen bilimlerine ayrılandan az ol- duğuna dikkat çekerek, bu durumun bilimin ko- lektitlığine avkırı olduğunu sövledi. Bılımsel araştınna yapan kuruluşlara dev letin kaynak sağ- lamasının. dev lete kontrol v etkiM v ermemesi ge- rektığini söyleven Fışek. "Si\asi amaçlı dağı- tılan araştırma parasından hayır beklemek janlıştır" dedı. Ibtanbul Teknık Ünıversitesi öğretim üvesi Prof. Dr. Vusuf Yağcı i>e bılımsel araştırmamn. eğitimden danışmanlığa kadar her alanda gerek- li olduğunu belirterek. Türkıvenın araştırma per- formansı açısından ı\ i bir \ olda olmasına karşın istenen düzevde olmadığını ka\detti. Bılimsel araştırmamn gelişmesinde uvgun araştınna orta- mı varatacak insan unsurunun önemine değinen Yağcı. başarılı öğretim üv elerinin Türkiye dışın- daki bilimsel sistemlerde vetiştiklerini sövledi. Üniversıte Öğretim Cveleri Derneği Başkanı Burhan Şenatalar. "profesörlüğe yükseltil- menin kadro koşuluna bağlı olmaktan çıka- rılmasıjla" ilgılıtasarının.doçentlik göreviyap- mamış kışilerın profesörolnıalarını sağlayacağı- nı söyledi. Tasanvla üniversite dışından gelen. para peşınde koşmuş kişilerin profesörlüğe hak kazanacağını kaydeden Şenatalar. bunun bilim- sel özerkliğe aykın olduğunu bıldırdı. Prof. Şe- natalar. şövle devam ettı: "Akademik unvanların üniversite tarafın- dan belirlenmesi gerekir. Dolavısıvla parla- mentonun bu konudaki girişimi yasaya dö- nüştürmemesigerektiğineinannoruz. TLBİ- TAK Bilim Kurulu'na atama vetkisinin Baş- bakan'a v erilmesiyle ilgili çalışmalar da bilim- sel özerkliğe avkırıdır. Bugünkü hükümetin başındaki iki kişinin de üniversiteden gelmiş olmaları hazindir. Profesör olmuş kişiler bu- nu yaparlarsa. askerlikten veva tapu müdür- lüğünden gelmiş kişilerin çok daha ağırını vapmaları da doğal olur." S.Urfa'dan başlayacak GAP bölgesi ağaçlandınlıyor İstanbui Haber Ser\ isi - Çevre v e Kültür Değerlerını Koruma ve Tanıtma V'akfı (ÇE- KÜL) ile Orman Bakanlığı'mn 1992 \ ılından beri sürdürdükleri çabalara. 10 kasımda GAP'ta başlatılacak ağaçlandııma çalışma- larıyla venı bir boyut ekleniyor. ÇEKLL Yönetım Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen'ın verdığı bılgıyegöre Ata- türk'ün ölüm yıldönümünde başlavacak olan ağaçlandııma çalışmaları. Ş. Lrfa'dan başla\arak tüm GAP bölgesıne \avılacak. Prof. Dr. Sözen. "GAP 7 Ağaç Ormanla- rı" adı verilen projenın. vurttaşları. ulusla- rarası kurum. kuruluş ve kı^ılerı GAP'ta bu- luşturmak \ e ağaç diken herkesi GAP'ın bu- günü ve geleceğıne katmak amacını taşıdığı- nıkavdenı. Prof. Dr. Sözen. "Enerji vesuv- Ia birlikte dikilen her ağaç. iklimin değiş- mesine. erozvonun önlenmesine. bir daha >erine konulamaz nitelikteki kültürel mi- rasın korunmasına. veııi \e çağdaş örgiit- lenmelere neden olacaktır" dedı. GAP ıçın duvarlı ınsanların çoğalması. doğru ve kalıcı projelerle buluşmalarının çevre ve kültür öncelikli bir gündemin oluş- masını sağlavacağını. bölgenın nitelikli tanı- tımını da berabennde getıreceğinı belirten Prof. Dr. Sözen. ^unlan sövledı: "Her yıl bir bire>in tükettiği yedi ağa- cın tekrar toprakla buluşturulmasıyla başlav an, giderek 7 binlere dönüşerek bü- > üv en bu sürekli katılıma dav alı girişimin. kamu-vercl-sivil bütünleşmesinin ulusal bir seferberliğe dönüşmesi için GAP"ın varlığı büyük bir şanstır. L lusıımu/un bu büyük şansı çe\resel ve kültürel kinıliğin korunmasına dönüştürmesi ise Türkiye için olduğu kadar dünya için de biiv ük bir vol olacaktır." i ı ı İstanhul'un en seçkin semtlerinden Flor\a'da da kaçak inşaat j'3. t l ü y JJvllll \apılı\or. Bakırköv Btledivtsi. Horva'nın 5 avrı verinde vapı- mı süren inşaatların kaçak kısımlarını vıktı. Bakırköv Bcledivtsi Başkan Vardımcısı Kadir Aksu. inşaatların ruhsatlı ve planlı olduğunu. ancak projelere uygun yapılmadığını belirte- rek, "Bazıları fazla kat çıkmış, bazıları ise inşaat taban alanını büyütmüş" dedi. Sezai Be- yaz, Mutlu İnşaat. Yehbi Öztürk, Ali Gül. Hüsevin Uslu'ya ait inşaatlara kaçak kısımları için ayrıca 1 milvar 575 milvon lira para cezası verildi. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA) Balta ailesi öldürüleceklerini söylemişlerdi PKK itirafçılanndan ölüm pususu ALPERTLRGLT PKK itırafçıları tarafından tehdit edildiğini açık- lavan Diyarbakırlı Balta ailesi ciddiye alınmayın- ca aile reisı Fettah Balta önccki gün öldürüldü. Ai- le üveleri. 6 ay önce İHD İstanbui Şubesı'nde ba- sın açıklaması vaparak katıl itirafçıların adlarını kamuoyunaduyurmuştu. Edınilen bilgivegöre. Di- yarbakırın Lice ilçesıne bağlı Dolunav Kövü'nde 2 PKK'liviöldüren itirafçılarFaruk Tekin ve Ab- dülkadir Bingöl, "5 kişi\i öldürdük" diyerek güvenlik güçlerinden para istedi. Aynı köyde otu- ran Balta ailesi ise itirafçılann kendilerim öldüre- ceklerini öne sürerek 14 Nı^an 1996 tarıhinde İHD'ye başvurdu. İHD'de açıklama yapan Fatma Balta ile Şahin Balta. itirafçıların peşlerinde ol- duklannı belırterek kamuoyundan yardım istedı. Bu olavdan tam altı a\ sonra Balta aılesının re- isi Fettah Balta. Div arbakır Balıkçılar semtinde pu- suya düşürüldü. Tekin ve Bingöl tarafından kurşıın v ağmuruna tutulan Fettah Balta sırtından ve başın- dan aldığı kurşunlarla havatını kavbetti. Alibeyköy tşbitiren'e yine yargı yolu göründü HL'LVA TOPCU Gazeteci Metin Gökte- pe'nin gözaltında dövüle- rek öldürülmesine neden olduğu iddiasıyla Aydın Ağır Ceza Nlahkeme- si'nde yargılanan eski Bayrampaşa Çevik Kuv- vet Müdürü Mehmet İşbi- tiren'e yine yargı \ olu gö- ründü. Eyüp Cumhuriyet Savcısı Cafer Koman. in- tihar girişiminde bulunan 20 yaşındaki Birav Kur- şun'u bir buçuk saat kara- kolda bekleterek ölümüne neden olduğunu öne sür- düğü Mehmet tşbitiren ile 4 polis arkadaşı ile ilgili hazırladığı dosvası "lü- zum-u muhakeme" (yar- gılamanın gerekliliği) ka- rarı verılmesı ıstemıyle ll İdare Kurulu'na gönderdi. Göktepe'nin ölümüne neden olduğu öne sürülen Mehmet Işbitiren'in. ge- çen yıl görev yaptığı Ali- beyköy Polis Karako- lu'nda bir genç kızın ölü- müne neden olduğu öne sürülüyor. İşbitiren'in ölü- müne neden olduğu iddia edilen 20 \aşındaki Birav Kurşun. emekli bir başko- miserin kızı. Genç kızın annesi Yıldız Çakır. po- lisler \e doktorlann anla- tımlanna göre Kurşun'un ölümü şöyle gerçekleşti: Birav Kurşun. birlikte olduğu Bilal Topars- lan'in kendisi ile evlenme isteğini reddetmesi üzerine 6 Ekim 1995 tarihinde in- tihar girişiminde bulunur. Intihardan pişman olan Kurşun. Derman Dispan- seri'ne gider. Buradaki doktorlar ise Alibeyköy Polis Karakolu'na haber vererek genç kızın bir an önce hastaneye götürül- mesi gerektiğini belirtirler. Dört polis memuru tarafın- dan Mehmet Işbitiren'in karakol amiri olduğu Ali- beyköy Polis Karakolu'na götürülen genç kız burada kusar ve fenalaşır. İşbiti- ren görev li memurlara Kurşun'un karakolun ikin- ci katına çıkanlması emri- nı v erir. Kurşun burada bir buçuk saat bekletilir. Fe- nalaşır v e otıırduğu sandal- veden düşer. Burnundan kan gelir. Bunun üzerine Mehmet İşbitiren. Kur- şun'un Hasekı Hastane- si'ne götiirülmesi enırinı verir. Ancak Kurşun ha^ta- nede vaşamını vıtirır. Kurşun'un annesi Yıldız Çakır. o gün karakolda gö- rev vapan polisler hakkın- da Evüp Cumhunvet Sav- cılığı'na suç duvurusunda bulunur. Bunun üzerine karakolda görev vapan Mehmet İşbitiren. Erdo- ğan Ateş, Halil Kurtuluş. Mehmet Tevfık Özarslan. ve Abdullah Işık lıakkııı- da soruştıırma başlatılır. İşbitiren. Cunıhuriv et Sav - cısı'na verdığı ıfadede. olay gününde karakola ge- tirilen genç kızın intiharet- tiğıni öğrendiğinı. bunun üzerine polıslere lıemeıı hastaneve götiirülmesi emrini verdiğini belirtir. İşbitiren ifadesinde. Kııı- şun'un karakola hiç ginııe- diğini vurgular. Polis me- muru Te» fik Özarslan ise Kurşun'u Evüp SSK've götürerek midesini vıkat- tıklarını sövlüvor. Polis ifadelerine karşın Evüp ŞŞK Başhekimliği Bırav Kurşun'un olav gününde hastanelerine getirilmedi- ğini belirtiyor. Evüp Cumhuriyet Sav- cılığı'nca görev li polisler hakkında başlatılan somş- tunna .sona erdi. Sav cı Ca- fer Koman. İşbitiren ile dört polis nıemurunun Kurşun'un ölümüne neden olduklarını gerekçe göste- rerek haklarında hazırladı- ğı dosvavı lüzum-u muha- keme kararı verilnıesi îste- miyle İstanbui Valilıği İl İdare Kurulu'na gönderdi. Kurşun'ım annesi \ ildız Çakır. Mehmet İşbitiren'in kızından sonra gazeteci Metin Göktepe'nin de ölü- müne neden olduğunu be- lirterek. "Yargılansın \e cezasını çeksin. Başkala- rının katili olmasın" de- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle