Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1996 CUMA
Ecevit'in Kıbns
degerlendirmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-KK.TCMeclısı
Plan Bütçe K.omıtesi
Başkant Onur Borman ile
komiteüyelerı. dün DSP
Genel Başkanı Ecevit'i
ziyaretettiler. Bülent Ecevit.
görüşmede artan sınır
gerginiığı nedemyle
KKTC'nın yeni gü\enlik
stratejisı beiırlemenin
zorunlu olduğunu \ urguladi.
Ece\it, Kıbrıs'm AB'ye
girmesı sürecinde. kıbrıslı
Türklenn Türkıye'den
koparılıp Yunanistan'ın
çekim alanına sürüklenmesı
tehlikesi bulunduğuna
dikkat çekti.
Yeni Trafik
Yasası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Emnıyet Genel
Müdürü Alaaddın Yüksel,
yeni Trafik Yasasf nın
eğitımi. ödüllendirmeyi.
caydırnıayı \e denetimı ıçıne
alan çağdaş bır yasa
olduğunu söyledi. Genel
Müdür Yüksel. yeni çıkan
Trafik Yasası'nm
uygulanmasıyla ılgili olarak
79 ilin irafik şube
müdürlerınin katılımıyla bir
toplantı yaptı. Yüksel.
toplantıda yeni yasayia. bır
Emniyet Genel Müdür
Yardımcısf nın trafikten
sorumlu hale getınldiğıni \e
trafikle ılgili 3 daire
başkanlığı kurulnıa ımkânı
sağlandığını kaydetti.
Kamu-Sen'den
destek isteği
• ANKAR\ (Cumhuri>et
Bürosu)-Kamu
çalışanlanna sendikal
düzenlemelerin
geciktirilmesı \e memur
maaşlarma > üzde 30
oranındaki artışa tepki
gösteren Türkıye Kamu-Sen.
aldığı eylenı kararlan ıçın
muhaletet partılennden
destek isteyecek. Türkiye
Kamu-Sen'in
açıklamasında. isteklerinin
gerçekleştırilmemesi
durumunda "sokakta
kalmaya kararlı oldukları"
belırtiîdı
Sendikalara
baskı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES) Genel
Başkanı Yeysi Ülgen.
Diyarbakır'da işçi \e
memurlara yönelik
baskılann yoğunlaştığını
bildirdı. Tüm \hliye-Sen
Diyarbakır Şube Başkanı
Da\ut Balıkçı'dan sonra 23
ekimde de SES üyesı M.
Şah Özmen \ e Se\ gı
Zengın'in gözaltına
alındığını kaydeden Clgen.
gözaltına alınanların bir an
önce yargı önüne
çıkanlmalannı ıstedı.
Basını koruma
yasa tasarısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - De\ let Bakanı
Namık Kemal Zeybek.
hazırladıkları basın y asa
taslağında. basın
çalışanlarınm kışilik
haklarının korunması için
bazı düzenlemelen ceza
niteliği taşır duruma
getirmeye çalıştıklannı
bildirdi. Basını toplumun
aynası olarak gördüklerini.
bu nedenle de basının
göre\ lerine çok önenı
verdiklerinı belirten Zeybek.
basının önündeki engelleri
olabildiğince kaldırmaya
çalıştıklannı \urguladı.
25 PKK'Iİ
öldürüldü
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet)-
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliğı'nden yapılan
açıklamaya göre. bölge
genelinde sürdürülen
operasyonlar sırasında çıkan
çatışmalarda toplam 25
PKK'li öldürüldü. Bitlis'te l
PKK'liyakalandı.
Çatışmalarda l güvenlik
görevlisi de şehit oldu.
Hatay'ın Payas ilçesinde
örgüte gıda maddesi
götürdükleri anlaşılan 3 kişi
de yakalandı.
Atatürk'e
saldırıya tepki
• ADANA (Cumhuriyet
Güney flleri Bürosu) - Hasan
Özbakır a'dlı bır kışınin,
Adana"da Ha\uzlubahçe
llkokulu bahçesindeki
Atatürk büstüne insan
dışkısı sürerek kırmak
istemesi tepkılere neden
oidu. Atatürkçü Düşünce
Derneği Adana Şube
Başkanı AkifAkay.
"•Yeterince birlikte
olmazsak. şeriat
özlemcilerinin dediğı olur"
diyerek tepkisini gösterdi.
HABERLER
3 Kasım Y e r e l A r a s e ç i m l e r i n e Doğru
Osmaniye'de din sömürüsü
SAMİH AZMİ EZER
OSMA\İYE-Türkiye"nin 80. ili Osma-
nıye. il yapılmasını borçlu olduğu beledi-
ye başkanlığı seçimi heyecanında son an-
lan yaşıyor. Işçi Partisi dışında tüm parti-
lerin YİHP kökenli \a da "Uahiyatçı" aday
gösterdiği seçim. "Islamcıkk"a endeksle-
niyor. propaganda çalışmalarında "İslami
deger"lere ağırlık venliyor.
Imam-hatip lisesi çıkışlı Kuran kursu öğ-
retmeni MHP'li MusaŞahin'ın, trafik ka-
zasinda yaşamını yitirmesiyle boşalan Os-
maniye Belediye Başkanlığı için 3 kasım
pazar günü seçim yapılıyor. Osmaniyeli-
ler. tüm partilerin. özellikle de hükümeti
oluşturan DYP ile RP'nın \aat bombardı-
manına tutuluyor. Partilerin ortak girişi-
Baykal
'Türkiye
aspirinle
iyileşmez'
ÇORIM (Cumhuriyet)
-CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal. "ciddi hasta"
olarak niteledıği Türki-
ye'nin. aspirin teda\ileri
ve "hocanın üfürükle-
ri"yle iyileşemeyeceğinı
belırterek. "'Türkiye'nin
Uacı sosyal demokrasidir.
Doktorıi da CHP" dedi.
Boş \aatlerde bulunan si-
yasetçilere ders \erilmesi
gerektiğinı anlatan Bay-
kal. "Vaatlerini yerine ge-
tirmeyenlere ağzının pa\ı-
nı verin" görüşünü dıle ge-
tırdi.
Baykal. 3 kasım ara ye-
rel seçimleri nedeniyle git-
tiği Çorum'un Hacıhamza
beldesınde. yurttaşlardan
partısınin adayı Nesrin
Ekmenci'ye destek \er-
melerini istedi.
• REFAHYOL hükümetinin seçim rüşvetiyle Türkiye'nin 80. ili
olan Osmaniye'de seçim "İslamcılık"a endekslendi. İşçi Partisi
dışında tüm partilerin "ilahiyatçı" ya da MHP kökenli aday
gösterdiği Osmaniye'de adaylar, propagandalarını İslami söylem
üzerine kuruyor.
miyle il yapılan Osmaniye. her gün bakan-
lann ve siyasal parti genel başkanlarının
akınına uğruyor.
Osmaniye 1971-1989 arasındaki yakla-
şık 20 yıllı'k dönemde hep CHPli belediye
başkanları seçmiş. Daha sonra ise durum
değişmiş \e 1989'da DYP'li. 1994"te de
MHPTi adaylar başkanlık koltuğuna otur-
muş. Tutucu kesim seçimlere ağırlığını
koymuş.
Tutucu kesim bugün de seçimin gözde-
si. Propaganda çalışnıaları bu kesime \ö-
nelik yürütülüyor. CHP'nin ada> ı bile İla-
hiyat kökenli Riiştü Cenet. RP'nin adayı.
şeriatçı olarak bilinen. duruşmalara sakal-
lı girdiği için Adana Barosu tarafından
mahkemeye \erilen. ama sakalını yine de
kesmeyen A\. MehmetGürbüz. \1HPada-
y ı EminCansız. eskı ımam-hatip li^,e>s mü-
dürlerinden. BağıniMzaday BasriÇırakoğ-
lu. Millı Nizanı PartiM \e RP kuruculann-
dan. aşırı dinci tanınan biri. RP'nin. Gür-
büz'ün verine aday göstermesi beklenen
Şükrü İ naldıda İlahiyat kökenliydi.
VÜİah, inşallah'
Adaylar böyle oiunca. propaganda da
bolca "Allah"\ "inşallah" sözcüklerinin
kullanıldığı konuşmalar \e broşürlerle ya-
pılıyor. Adaylarkendilerini, "önceAllah'a
sonra Osmaniyelilere emanet" ediy or. "Al-
lah'ın izniyle"' »eçılmeyi diliyor.
CHP Genet Başkanı Deniz Baykal da
"günah"larla ~sevap"larla süslediği konuş-
masını. ezan okunması nedemyle kesıp
ezanın bitimınde sürdürüyor \e bekledığı-
ni alıyordu. Miting alanını dolduran kala-
balık. Baykal'ınbuda\Tanışınıyoğunalkış
\e tezahüratla olumluvordu.
Kısacası Osmaniye. "İslamcılık"a en-
deksli bir seçim yarışına
^ahne oluyor. Pazar günü
>andık başına gidecek Os-
maniveliler. "İslami değer-
ler"le dolu bır seçim müca-
deleMne tanık olu>or.
Hastane rüş\eti
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Osmaniye mitinginden sonra Adanada kebapcıya gitti. İnlii kebapçı Hasan
Kolcuoğlu'nun 2 metrelik kebabını gören Baykal. önce şaşırdı. piştikten sonra da zevkle >edi. (Fotoğraf: A A)
O^mani>e'de inceleme-
lerde bulunan Sağlık Baka-
nı Yıldınm Aktuna. SSK'li-
lerın tümünün SSK hastane-
lerinin bulunmadığı yerler-
de. dev let hastanelerinde üc-
retsiz muayene \e teda\i
jdileceğini söyledi. llk defa
üsmaniye'de başlatılan uy-
gulamanın. seçimden sonra
yurt geneline yaygınlaştın-
lacağını belirten Aktuna.
>unlan söyledi.
"Türkiye genelinde, nere-
de SSK hastanesi yok, devlet
hastanesi \arsa oradaki
SSKTiler. de\ let hastaneleri-
ne «idip muayene \e tedavi
olabilecek. Bir başka uyguia-
mayla da SSK hastaneleri.
devlet hastanelerine devredi-
lecek. Eğer bir >erde SSK
hastanesinin binası \ar, an-
cak çalışanı az, cihazı yoksa
veyeterince çalıştınlamnor-
sa bu hastaneler, de\let has-
tanesine de> redilecek.""
Bucak'ta 'seçim casuskm'görevde
Burdur'un Bucak ilçesinde seçim konuşmalannı dinleyenler hep aynı. Partiye göre ön
saftakiler değişirken kalabalığa karışan 4
miting casuslarf karşı propaganda yürütüyor.
BÜLENT ECEVİT
Bl'RDUR / BUCAK -
Yerel ara seçimlerin yapı-
lacağı Burdur'un Bucak il-
çesi. lOgündürsıyasilerin
akınına uğradı. Liderleri.
bakanlan ve hatta büyük-
şehir belediye başkanları-
nın Cumhuriyet Ala-
nı'ndaki konuşmalarını.
partilerin il \e ılçe yöneti-
cileri dışında hemen he-
men aynı khle dmliyor.
"Hatip" eğer ANAP'lıysa.
ANAP'a oy verecekler ön
saflarda yerlerini alıyor.
RP\eya DYP'liyse. onlar
ön tarafa çıkıyor.
Alana gelip konuşmala-
n dinlemekle kendilerini
görevli sayan 800 ile bin
kişi arasında değişen kala-
balığı. çarşı esnafı başta
olmak üzere gençler. öğ-
renciler \e kahvehanede
bekleşen tütün işçileri
oluşturuyor. Bir de her partının. alanda bu-
lunan "casuslarT da siyasileri dinleyıp. ya-
nındakilere "hepsi aym, hepsiyalancı. Yine
en iyisi.." gibı konuşmalarla "karşı propa-
ganda'" yapmakla görevlendirdiği kişiler
meydanı dolduruyor.
Bucaklı "politikacasuslan"nın nasıl ça-
lı^tığını anlatalım: Politikacı konuşmasını
sürdürürken bu casus bir süre dinler. San-
ki kimse yokmuş gibi kendi kendine konu-
şarak sürekli yer değiştirir. Bunun amacı
daha çok insana karşı propagandasını ile-
tebilmek. Eğer propaganda v apan RP'li ise
"İyi hoş da bunlan hep söyleyip duruyor-
CHP'li kadınlar 100 milyon lira manevi tazminat istiyor
Doğan Güreş'e 'etek' davası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Yenimahalle ilçe örgütü
üyeleri, TBMM'de REFAHYOL
hükümeti ile ilgili gensoru
görüşmeleri öncesi yaptığı
açıklamada, "Çarşamba günü ne
yapacağunı göreceksiniz.
Beğenirseniz pantokm giydirirsiniz.
beğenmezseniz etek'' diyen DYP
Kilis Milletvekili Doğan Güreş
hakkında, kadınlann kişilik
haklanna saldırdığı gerekçesiyle,
100 milyon Hralık manevi tazminat
davası açtılar. Parti üyesi Nazmiye
HalvaşL Meliha Başpınar ve Cansel
Çiftçi tarafından, önceki gün
Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne verilen dava
dilekçesinde. Güreş'in. 11 ekim
tarihli gazetelerde yer alan. gensoru
görüsmelerine ilişkın açıklaması
anımsatılarak, şöyle denildi: "Bu
sözün anlanıı açjktir. Dmalının bu
sözleri, bütün kadınlann ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin kadın > urttaşlari
olarak bizim kişilik hakianmı/a
saldındır. Çünkü bu sözler.
kadınlann sözünün eri olmadığı ve
sözünü tutmayan erkeğe de kadın
elbisesi 0ydirilervk cezalandırılnıası
gerektiğini kamuoyuna ilan etmek
için söylenmiştir." Dilekçede.
Güreş'in sözünü tutmadığı ve
gensoru oylamasında ret oyu
kullandığı anımsatılarak "Basın ve
katnumu da da%almın bu
sözlerinden hareketle kendisine etek
giydirerek cezalandırmış (!);
kadınlarımız ve bizim açımızdan
kadını aşağılayan ve güvenilmez ilan
eden anlayış yaygın bic.imde dile
getirilmiştir" denildi. Güreş"in, bu
sözleriyle, eskı bir Geneikurmay
Başkanı ve halen milletvekili
olmasının da etkisiyle. kamuoyunu
güçlü bir biçimde etkilediği ve
kadınlar aleyhinde yönlendirdiği
savunulan dilekçede. "Bu
nedenlerlc davahnın söylediği sözler,
kadın olarak onurumuza ve kişilik
haklanmıza ciddi bir saldın
oluşturmaktadır. Bu sözkr insan
haklanna da aykındu-11
* görüşüne
yer verildi.
sun, değişen bir şey yok. Erbakan Hoca da
dümeninsuyunagirdi. Hükümetegeldi,biz
yine aynıyız. Ekmek alacak para yok. işsiz
işsiz geziyoruz. Mercümeklere var bize \ok~
diye konuşur.
Eğerkürsüdeki D'S'P'li ise "Atıptutuyor.
verecegini söylüyor, ama kendisi Ameri-
ka'ya yığınak yapıyor. Zaten Hoca'nın da
suyuna girdi. Yüce Divan'a gitmemek için.
Seçilemezse Özer'ciği ile Amerika'ya gider
\erieşir nasıl olsa" denir.
ANAP'lıya karşı da şöyle geliştirilmiş
karşı propaganda:
"Gördük^ iktidara gelirken kaçıp gidi-
vorsun. Koltuğu >eri>oruz. sen kalkıyorsun.
Sana da \ok oy moy."
CHP lideri Deniz Baykal"ın ziyaretınde
ise değişiklık oldu. Baykal. "Hem şikâyet
ediyorsunuzhemdebizeoy vermiyorsunuz.
Ben si/i anlamıyorum arkadaş. Neden Ata-
türk" ünkurduğu parti}eo> vermiyorsunuz.
Sonra şeriat geliyor. geldi dive şikâ>et etme-
yin. Açız. öldük dive de şikâyet etmeyin"
deyince. rakıp ku\\etlerin ca.suslan. "He-
rif hakh arkadaş. adamlara hiç oy \trmo-
dik ki. Sonra da yardım isthoru/. Oimaz ki
eşşeklik bizde" diye yakındılar. Bu tür ko-
nuşmanın nedeni ij.e CHP'nin seçilme şan-
sının çok az olması.
Peki alkışlar? O da "misa-
firpen*rlikten" kaynaktenı-
yor.
58 sandıkta 15 bin 661 ki-
şinin oy kullanacağı Bu-
cak'ta, seçime 2 gün kala
ANAP lideri Mesut \ ılmaz
konuk edildi. Daha önce Baş-
bakan Necmettin Erbakan % e
DYP Genel Başkanı Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çiller
de Bucak'a gelip. Kapalı
Spor Salonu. Anadolu Fen
Lisesi. Sağlık Ocağı. Sağlık
Meslek Lisesi Bölge Yatılı
Okulu. Tütün İşleme Fabri-
kası gibi tesıslerin açılış ya
da temellerini attılar. Hatta
hiç kimse "irden bahsetme-
mış dahi olsa. "Bucak il ol-
mak isterse. bunu yapsa yap-
sa ancak bu bacınız ve hacı-
nız yapar" türünden de ko-
nuşmalarla "oy a\eılığı"na gi-
riştikleri görüldü.
Bugün de İstanbul Büyük-
şehir Belediye Başkanı RecepTayyip Erdo-
ğan ile Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna Bu-
cak'a gelecekler.
Bucak'ta öğretmenlik yapan \e kendisi-
nin de ilçenın yerlisi olduğunu söyleyen
Zeki öğretmen. "Hemen hemen her geİeni
bu meydanda dinledim sayüır" diye başlı-
yor konuşmasına ve "Bu kadar vaatler al-
rında kime neoyu vereceğimizi şaşırdık. He-
le buradaki esnaf. kah\ehanede oturaniar
her miting sonrası Levent Kırca'nın Olacak
O Kadar Tele\izyonu'nu se\retmiş gibi gü-
lerek muhabbet ediyorlar" diye seçimi
özetlivor.
ÜZ K4Z//ORHAN BtRGİT
Başbakan'ın olaylı Afrika ge-
zisinin en somut sonuçların-
dan birisi olarak kamuoyuna
sunulan Nijerya ile futbol kar-
ştlaşması, böyle izleyicisiz,
tepkisiz ve ilgisiz bir biçimde
mi yapılacaktı? Cumhuriyet
Bayramı gibi bir özel günde.
üstelik hava da tam maç hava-
sı iken, tribünlerde parmakla
sayılacak kadar az kimse ve
sahada bir dünya devinin adı-
nı komedileştiren bu sözüm
ona futbol gösterisinden alınan
sonuç nedir?
Türkiye ile Nijerya arasında
bir dostluk gösterisi mi?
Hayır; çünkü ev sahibi olarak
Ankaralılar böyle bir maç ilgi-
siz kalarak, binlerce kilometre-
lik yoldan gelenlere adeta sırt-
larını dönmüşlerdir. Üstelik, bu
karşılaşmanın bir milli maça ol-
madığı gibi, bizim Futbol Fede-
rasyonumuzun kayıtlarında da
görünmediği için, hiçbir biçim-
de beigelenmeyen, resmi ya
da özel bile olmayan bir "ma-
halle takımları" karşılaşması ni-
teliğini taşıdığı da Futbol Fe-
derasyonu Başkanı Şenes Er-
zik'in dünkü Cumhuriyet'teki
Kim, Kimi Yendi?..
demeci ileortadaydı. Federas-
yon Başkanı. açık seçik bu kar-
şılaşmanın Dışişleri'nceörgüt-
lendiğini, bir milli maç olmadı-
ğı için konuk takımın giderleri-
nin de federasyon tarafından
değil, çağrıyı yapanlarca karşı-
lanması gerektiğini söylüyor-
du.
Olayı bir kez de Erbakan'ın
söylemi ile yinelemek gerekir-
se, 1997 bütçesi ne kadar
denk ise ve bu denklik karşı-
sında IMF nasıl şapkasını çı-
kartıp bu iktidarı kutlamış ise,
Cumhuriyet Bayramı'nda 19
Mayıs Stadyumu'ndatop koş-
turan Nijeryalı futbolcular da o
kadar "milli formalı" bir takım
görünümündeydi. Böyle oldu-
ğu için de karşılaşma. Türki-
ye'nin de Nijerya'nın da futbol
federasyonlarının olduğu ka-
dar FIFA'nın da kayıtlarına geç-
medi. Geçmediği için de ko-
nukların giderleri olası bir bi-
çimde Dışişleri bütçesinden,
belki de Başbakan'ın trilyonla-
rı aşan örtülü ödenek parala-
rından da karşılanmış olabilir.
Zira , beyzadelerimiz bu ko-
nularda ziyadesiyle maharet
sahibidirler...
• • •
Resmi olmayan ve bu ne-
denle de iki ülke arasındaki
belgelere geçmeyen, sadece
Türkiye-Nijerya futbol karşılaş-
ması mı? Sahi, kaç kişi bu kar-
şılaşmayı da icratının içine alan
ve Kaddafî'nin ünlü zaparta-
sıyla noktalanan son gezinin.
devlet kayıtlarında olmadığını,
daha açıkçası bir kararname-
ye dayanmadığı için askıda
kalmakta devam ettiğini hatır-
lıyor? Dilimin döndüğü. bilgi-
sayartuşlarının el verdiği oran-
da yazdım.
Ne bir ses, ne bir nefes. Kad-
dafi Arapçası ile "kellim kellım
la yenfa". Başbakan ve bera-
berindeki bakanlar. milletvekil-
leri, bürokratlar. koruma görev-
lilerinin Mısır'dan başlayarak.
Libya ve Nijerya hilalini çizerek
Ankara'da noktalanan ünlü ge-
zileri. bir hükümet kararname-
sine dayanmadığı içın bazı ba-
kımladan "yok" sayılmaktadır.
Nitekim. bu gezinin giderle-
ri. aradan haftalar geçtiği hal-
de "avans" olarak alınan ve ka-
patılması mümkün olmayan
ödeneklerle karşılanmıştır. Bir
ilgili. acaba bana yanrt verebi-
lir mi ki, bu avans kaç Türk Li-
rası'dır ve kimin üzerinde gö-
rünmektedir? Avansı taşımak
zorunda kalan bürokrat. Tanrı
korusun ölse. bu para. üzerin-
de zimmet olarak mı kayıtlı gö-
rünecektir?
Gezi boyunca Başbakan ile
beraberındekı bakanlara, yurt-
dışı görevde oldukları için ve-
kâlet edecek olan bakanlarla
ilgili yazışmalar. işlemler hukuk
diliyle tamamlanmış mıdır?
Gezıye katılan RP'lı, DYP'Iİ
ve BBP'li milletvekillerinin yurt-
dışına görevle gıdecekleri ile il-
gili bilgiler, TBMM Başkanlı-
ğı'nca Meclis'in bilgi ve onayı-
na sunulmuş mudur?
Gezide görevlendirilen bü-
rokratlarla, koruma görevlileri-
nin harcırahları, ilgili yasalara
göre mi gerçekleştirilmiştir?
Tüm bu işlemlerden Sayış-
tay'a gönderilenler hangileri-
dir?
•••
Bentmki de, gereksiz bir me-
rak ve iş kanştırma olmalı..
Çünkü 4 kasım pazartesi gü-
nü Türkiye Büyük Millet Mec-
lisı Bütçe ve Plan Komisyo-
nu'nda, Erbakan - Çiller çifti-
nin yarattığı "Cumhuriyet tari-
hirde tam elliyıldan beri ilk kez
denk olarak hazırlanmış ve IMF
yetkililerinin de şapka çıkarta-
rak kutlamalanna neden olan"
1997 Bütçe Kanunu'nun görü-
şülmesine başlanılacak.
Muhalefet partileri milletve-
killerinden önce, eminim Sayın
Nermin Erbakan ve kerimele-
ri. Başbakanlık Konutu'nda
kendilerinden önceki günlük
mutfak giderleri ileilgilendikle-
ri gibi, bu gezi ile ilgili giderler
"gız "inin üzerindeki örtüyü kal-
dırması için harekete geçer-
ler...
BIR BAKIMA i
SER\ ER TAINİLLt
Cumhupiyefe Sahip Çıkmak...
Felsefe kültürümüzün sığlığından olacak, tarihr
felsefesiyle de başımız hoş değildir. Genel tarihin
akışı olsun kendi tarihimiz olsun, felsefı bir bütün-
lükten uzak, iğreti ve derme-çatma bir haldedir ka-
falarımızda; akla kara arasında gidip gelen basmg-
kalıp düşünceleri tekrarlar dururuz.
Bundan en çok zarar gören de çağdaş tarihimiz;-
dir.
20. yüzyıl, büyük oluşumlara tanıklık etti. ,
Sosyalist devrimle Türkiye'de 1923 Devrimi. ak'r
la ilk gelen olgular...
Ama yüzyıl biterken sosyalist sistemin çöktüğü'
nü de gördük. Niçin öyle oldu? Ayrı ve ince bir ko-
nudur bu. Basmakalıp yaklaşımların geçerli olma-
dığı bir bahis de budur. Kapitalizmin seçeneği yine
kendisi değil, sosyalizmdir; insanlık bir gün sosya'-
list "inşa"yayeniden gıriştiğinde, onun kalıcı olma-
sı için, düşüncemizin pencerelerini yeryüzünde
olanbitene açık tutmalı. geçmişi süzgeçten geçirifb
geleceği felsefenin ince dokuyan tezgâhında seziry
lemeye çalışmalıyız.
Avrupa'da, aydın çevrelerde bu yolda kımıldanış-
lar daha şimdiden başlamıştır.
Yaşamsal bir öteki konu 1923 Devrimi'dir.
Dikkatlerimizden hiç de kaçmış değil: 20. yüzyrr
iın, ayakta kalan belki tekyeniliğidir bu. Duvarlartn:
da, bilerek ya da bilmeyerek onca gedik açılması-
na karşın, yapı ayakta. -
Ve 21. yüzyıla girmeye hazırlanıyor. '.
Neydi 1923 Devrimi'yle olan?
Nadir birkaç istısna bir yana. üzerine bir tarih fef-
sefesinin ciddiliğiyle eğilebilmiş değiliz olayın. Ga-
zete. dergı ve televizyonlardaki tartışmalara bakı-
nız, fili tarife kalkmış körler gibidir çoğu; biri kulağı.-
nı, biri hortumunu, biri ayağını yoklayarak anlatmar
ya çalışıyor. ',
Doğaldır kı anlatamıyor!
Attilâ llhan'ı neden severim bilir misiniz?
O güzel şiirlerinin yanı sıra. çağdaş tarihimizin iş1
-
te bu büyük olayı üzerine de eğilip onu bir tarih fel-
sefesi bütünlüğü ve tutarlılığı içinde değerlendiril-
miştir de ondan.
Şu açıklama. terminolojisine varıncaya kadar
onundur: 1923 Devrimi, üç önemli eylemin üzerine
kuruludur ki, onlar da. "Emperyalizme karşı kurtu-
luş savaşı", "padişaha karşı demokratik devrim " ve
"toplumun ümmet aşamasından millet aşamasına
dönüşümü"dür. • ;
Olay bu!
Ve üçü de etle tırnak gibi birbirine bağlıdır. ı
Şımdi siz, bu bütünlükte bir taşı oynatırsanız-.
yaptığınız, yapıyı yıkmaya doğru atılmış bır adım-
dır. ,
Bilinçli olup olmamanız önemli değildir.
Bir taşı yennden oynatmak da ne kelime,,
1950'lerden başlayarak, o yapının herduvanndaol-
madık gedikler açılmıştır. ;
Ne mi yapılmıştır?
Antiemperyalist espri köreltilmiş, emperyalizmio
dümen suyuna kaptırılmıştır toplum; demokratik
devrim tamamlanmak gerekırken, üstelik hukuk^
suzluk almış yürümüştür; ulusal bilince ümmetçi
ideolojinin zehrini akıtmak için, üstelik devlet eliyt-
le, başta ^ğ.ıtım laik temellerinden uzaklaştırılmış»
tır.
Özetle, 1923 Devrimi'nin temel ilkelerinin içi bo-
şaltılmıştır.
Bugün Türkiye'de politika arenasında dönüp do-
laşan partilerden hiçbiri kalkıp, "Bu ihanette par-
mağım olmadı" diyemez.
Acı bir suçlama yaptığımız ama gerçek!
Deyim hoşumuza gitsin gitmesin, söylemeliyiz:
1950'lerden başlayarak, bir "karşı-devrim" rüzgâ-
nnın yıkıcı etkıleri altında yaşıyoruz. Olan biteni,
"Cumhuriyet'ın evrim yeteneğinin, esnekliğinin,
değişim ve demokratlaşma sürecinin" ürünü ola-
rak görmek, yerinde bir görüş olabilir mi? Cumhu-
riyet ideolojisinin bütünlüğü ağır yaralar almışken,
dahası o ideolojinin düşmanı güçler iktidara geç<-
miş iken, söylenecek başka sözler olmalıdır... '
Elbette her şeyin çaresini demokratik bir süreç*
te arayacağız.
Ama 1923 Devrimi'nin bütünlüğünü gözardı et»
meden. :
Onun ilkelerini yozlaştırıp köreltecek, dahası yağ-
malayacak her girişimin karşısında olmak. bir yurt-
severlik ve çağdaşlık görevidir.
Ne yurtseverlik içi boş bir kavramdır, ne de çağ*
daşlık!
Bugün nerelere gelip vardığımız artık gün gibi aşix
kârken. bundan böyle her Cumhuriyet Bayramı'nda
yapacağımız, balo ve bayrak gösterisi değil, kay-
bettiğimiz mevzilerden hangisini geri aldığımızı or-
taya koyup göstermek olmalı. Bu yolda kim, nere-
de, neyi yaptı, onu da bilmemiz gerekiyor.
Gevezeliğe ayıracak zamanımız yok, kaytarma-
cılığa asla!
Cumhuriyet'e sahip çıkmanın bir anlamı da budur.
İntihar saldırısında bulunanın ailesi
'Güler'le 4 yıldır
bağımız yoktu' i
HaberMerkezi - Sıv as'ta
altı kişinin ölümmle so-
nuçlanan intihar saldınsını
gerçekleştiren Güler O-
taş'ın ağabey i NasrettinO-
taş. "Dört yıldır Güler ile
hiçbir bağımız yok. Hayat-
ta olup olmadığını bile bil-
miyorduk" dedi, Saldın
sonrasında gözaltına alı-
nanlardan 13'ü tutuksuz
yarsiilanmak üzere serbest
bırakıldı. DYP Genel Baş-
kan \ardımcısı Hayri Ko-
zakçıoğlu. İçişlen Bakanlı-
ğınca bombalı intihar ey-
femlerinin mücadelesinde
istihbarata ağırlık verilece-
ğinı söyledi.
Batman'ın Bağlar Ma-
hallesı'nde oturan %e inşa-
at işçiliği yaparak 9 kişilik
aiksinin geçiminı sağlayan
Nasrettin Otaş. intihar sal-
dırısından haberlerinın ol-
madığını belirterek. "Ba-
bamın ve annemin ölünıiin-
den sonra Güler. Batman
Yaprak Tütün İşletme-
si'nde üç > ıl çakştı. Bu süre
içerisinde birkaç kez gözal-
tınaalındı" dedi. Kızkarde-
şinin 1992 yılının son ayla-
nnda Malatya'ya sürgün
edilmesinin ardından ka-
yıplara kanştığını belinen
Nasrettin Otaş. şunlan söy-
ledi: "Olay a adı kanşanın
Güler olup olmadıgmı ke-
sinlikle bilmiyoruz. Bu ola-
yı televizyondan duydunf.
Bu olayla uzaktan yakın-
dan bir ilgim yok. Olayın
eylemcisi olarak gösterûen
Güler'in ölüp ölmediğini
bile bilmiyoruz."
Şıvas Vali Vekili Musta-
fa Ünlüsoy. dün yaptığı ba-
sın toplantısında. olayla il-
gili olarak gözaltındabulu--
nanlardan 13'ünün ise düıj
Sıvas Cumhuriyet Savcıli;
ğı'na çıkanldığını ve tutukj-
suz yargılanmak üzere seF-
best bırakıldıklannı bildir^
di. Halen gözaltında 10'a
yakın kişinin bulunduğu
belirten Şı\as Vali VekilJ
Ünlüsoy. terörün hedefinift
insanlar ve devletin bütürt
organlan olduğunu kaydet-
ti. -: