Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 OCAK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
94 ile 95'i sıcak para ve IMF desteği atlatan ekonomi yönetimini, dış borç geri ödemelerinde zorlu dönem bekliyor
Kredi notu bundan sonra zorlayacakBARIS KARCIOĞLU
1994 yılı başında kredı notunun
düşürülmesi ile düştüğü dış kaynak
sıkıniısını düşük kur-yüksek faiz uy-
gulamalarıvla şekillenen sıcak para
polıtıkasıyla aşan Türkiye'nin. bu
yıldan itibaren yeni dış finans ola-
naklan bulamaması halinde önemli
bır dış borç ödeme sorunu yaşayaca-
ğj belirtiliyor. 1995 yılında iç borç-
lanmaya giderek. dış borçlan ödeme
yolunda fazla sıkıntı yaşamayan Ha-
zine MüsteşarlıgYnın, iç borç stoku-
nun 1996yılınınsadece ilk altı ayın-
da 1 katrilvonu aşması nedeniyle ay-
nı yöntemi kullanamayacağı ifade
ediliyor.
Eğer kısa vadeli hiç dış borç alın-
mazsa. Türkiye'yi 1996 yılında 11
milyar 78 milyon dolar. 1997 yılında
10 milyar400 milyon dolar. 1998 yı-
Iında da 9 milyar 385 milyon dolar-
lık dış borç ödemesi bekliyor. Merkez
Bankası'nın dö\iz rezervleri 12 mil-
yar dolar düzeylerinde seyrederken.
gümrük birliği ile dış ticarette ithalat
lehine beklenen değişmelerde. ciddi
birdöv.ız sıkıntısının işaretlerini \e-
riyor.
Ekonomistler. siyasi istikrarsızlı-
ğın etkisiyle zaten düşük olan Türki-
ye'nin dış kredi bulma gücünün Re-
fah Partisi'nin içinde bulunduğu bir
koalisyon hükümeti kurulması halin-
de, iyice içınden çıkılmaz boyuta gi-
receğini belirtiyorlar.
lstanbul Üniversitesi tktisat Fakül-
tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müker-
rem Hiç. Türkiye'nin önümüzdekı
günlerde dış borç bulmasını belirle-
yecek olan dış piyasalardaki güvenı-
îirliğinin fevkaladedüşük"1
oldugu-
nu belirtiyor.
Yabanci ülkelerın, borç verirken en
çok istikrarlı bir siyasi yapı aradığı-
na dikkat çeken Hiç. "Âçık konuş-
mak gerekirse Refah Partisi'nin
içinde bulunduğu bir koalisyon
hükümeti dış borç bulmayı nere-
deyse imkânsız kılar. Batilı ülkele-
rin kendilerini düşman gören bir
partive iyimser yaklaşmaları
mümkün değildir" şeklınde konuş-
tu.
Siyasi açıdan kötümser tablonun
yanı sıra; ekonomık göstergelerin de
dış borçlanma kapılannı kapatan baş-
ka bir etken olduğunu belirten Prof.
Hiç. sözlerine şöy le devam ettı :
"5 Nisan'dan sonra ciddi hiç bir te-
dir alınmadı. Bütçe açığı kapatılama-
dı. Enflasyon düşüriilcmedi. Bu tedir-
ler alınmadığı için dış borçlanıı öden-
mesindekısa \adedeçıkışgöremiyo-
rum. konsolidasyon yapılamaz. Bir
çokyabapcı ülke ayağa kalkar. Kısa
vadede \ergi reformu yapama/sm.
Vergi reformunu 3-4 ayda hazırlar
ancak 96'nın sonlannda uygular ve
97'de sonuç almaya başlarsınız. An-
cak \ergi reformu yapacak derece
güçlü bir siyasi güç olmadığı için bu
önlemin de pek sonuç \ereceğini dü-
şünmüyorum."
Türkiye'nin dış borç yapısında ka-
mu sektörü başı çekiyor. 1995yılın-
daki 12 milyar 310 miKar dolarlık
toplam dış borç ödemesınin 2 milyar
974 milyon doları özel sektöre; 9
milyar 336 milyon doları ise kamu
sektörüne ait. 1995 yılındaki toplam
dış borç ödemelerinden yüzde 75'in
kamuya yüzde 25 ın ıse özel sektöre
ait olduğu göriılüyor. Bu tablonun
I996'da da fazla değişmediği gözle-
niyor. 1996 ytlmdakı 11 mılyar 78
milyon dolarlık dışborç ödemesinın
yüzde 21 "i özel sektöre > üzde 79"u da
kamu sektörüne ait.
Dış borç ödemelerinde faız öde-
melerinın büyükliiğü yüzde 23 ile
yüzde 30 arasında değiştyor. Buna
göre . eğer dış borç alımları durdu-
rulsa. faiz ödemelennin toplam borç
içmdekı payı. 1996 yılında yüzde
29"dan ba>la\arak her sene bir ikı pu-
an azalacak. Faız ödemelennin bü-
yüklüğü 1999 yılında bugünkü veri-
İerle vüzde 23'e kadar inecek.
Yıllara göre dış borç ödemeleri
(milyon $)
1995 1996 1997
\Mrilfv J.0.05 Kasım itiharivtfviir
1998 1999
Bütçe krizi yüzünden gezisini erteledi
ABD Ticaret Bakanı
parasızlıktan gelemiyor
Ft'AT KOZLLKLU
W ASHINGTON - A BD ta
rihinin "en uzun süren" büt-
çe krizı dolayısıyla bütçesi-
ni oluşturamayan bakanlık-
lar. ülke dışındaki dıploma-
tik çalışmalarını da askıya
alıyorlar. ABD Ticaret Ba-
kanı Ron Brtmn, "Gelişmek-
te olan en önemli 10 market
üJkc" arasında yer alan Pa-
kıstan. Hındıstan ^^™-r^
ve Türkıye'ye
yapacagı gezile-
ri. bütçe görüş-
melenndeki çık-
maz yüzünden
ertelemek zorunda kaldı.
Broun. Türkive'nin Was-
hington Büvükelçısi'ni ara-
yarak Türk yetkililer \ e işa-
damlanyia bir araya gelece-
ğı programı şimdilik "*askı-
ya almak zorunda" kaidığı-
nı bıldırdi.
Kendisi ve heyetinin söz
konusu seyahatlere çıkabil-
mesi için gerekli ödeneğı
bulamadığını \e ziyaretin
gerçekleşmesinın de şu an
için imkânsız oldugunu vur-
gulayan ABD Ticaret Baka-
nı Ron Brown. "ertetenıe ka-
ranndan" dolayı üzüntüle-
nnı dıle getirdi ABD kay-
nakları, Bro\vn'un 17 ocak-
ta Ankara'ya yapması gere-
ken ziyaretin mayıs \eya ha-
ziran aylan içinde gerçekle-
şeceğini umduklarını söyle-
diler.
Beyaz Saray ile Cumhuri-
yetçilenn konrro-
lündeki kongre
arasında yaklaşık
5 trılyon doları
bulan bütçe açığı-
nı 7yıldaazaltma-
yı hedefleyen bütçe planı ko-
nusunda aylardır bir anlaş-
ma sağlanamadığındar. fe-
deral hükümet görev lilerine
zorunlu izin verilıyor \eya
memurlara maaşlan ödene-
miyor. Aynca, federal hükü-
metin bırçok ışı yapılamıyor
ya da aksıvor. Bu durum.
ABD içinde ve dışında mil-
yonlarca kışinın çeşitli ko-
nularda mağdur oimasına
yol açıyor.
İş dünyası, yeni bir istikrar paketiyle ilişkilerin yeniden kurulacağından emin
IMF, hükümet kuruluncayenidengelir
OZGÜR ULLSOY
IMF'nin stand-b\ anlaşmasının
son dilimini bırakmadan Türki-
ye'den aynlması. "yeni hükümetin
IMF ile yeni bir stand-b>" ımzala-
mak zorunda kalacağı şeklindeki yo-
rumlara neden oldu. Koalisyon hü-
kumetinin JMF've verilen ekonomik
taahhütlerini gerçekleştirmediğine
dikkat çeken iş dünyasının temsilci-
leri, istikrar paketinin popülist poli-
tikalara "feda ediMiği" yorumunu
yagtılar.
Özellikle uluslararası piyasalar
açısından güveni yeniden tazelemek
için yeni hükümetin IMF ile yeni bir
stand-by imzalamasına kaçınılmaz
gözüyle bakan iş dünyası temsilcile-
ri. Türkiye'nin yeni bir ekonomik
krizin eşiğinde oldugunu \ urgulaya-
rak, acil bırhükümet veacil bireko-
nomik program çağınsında bulun-
dular.
Cumhurivet'e bilgi \eren bir IMF
yetkilisi de. "Türk hükümeti ile
ekim avından beri resmi >a da ga> ri
resmi ritrhan«i birilişkide bulunma-
dıklarını" kavdetti.
Türki\e îşverenler Sendikası
Konfedarasyonu (TİSK) Yönetim
Kurulu Başkam Refik Ba>dur. Tür-
kiye'de ekonomik programlarının
popülist politikalara feda edildığini
Baydur: Kriz geliyor Alaton: Durumolumsuz Hacıoğlu: Reform lanm
vurgularken. "Türki>e \eni bir kri-
zin eşiğindedir. Süratle bir hükümet
kurulması gerekUdir" ıı\ ariMiıda bu-
lundu. "I.NIF'nin Türkiye'den etirıi
eteğini çekmesi memnuniyet verici
bir geüşme de*ildir"şeklinde konu-
şan Baydur. sözlerini şöyle sürdür-
dü: -IMF. ekonomik programlarda
doğalfelaketlergibinedenlerlegörü-
len sapmalan hoş karsılar. ancak po-
pülist politikalarla > aşanan sapmala-
n hoş karşılama/. I ürkiu'dt de bu
ikiııcisi oldu."
Baydur. \eni hükümetin uygun
koşullar önerdigi takdirde IMF'nin
geri gelebileceğini belirtirken. bu sü-
rede Türkiye'nin dı> kredi bulmak-
ta zorlanacağını .sözlerine ekledi.
Eski İSO Ba-kanı Memduh Hacı-
oğluda. "istikrarpaketinin>olunor-
tasında kadük edildigi" yorumunu
yaptıgı konuşmasında. "IMF eski
hedefleri hiç tuttunılamamış bir pa-
keti u>gulama>a devam etmektense,
kendini beklemeje aJdı" yorumunu
yaptı. Türkiye'nin çok derin ekono-
mik reformlara ihtiyacı oldugunu
kavdeden Hacıoğlu. "Amabunuya-
pacak bir siyasi ikridar göreıtıiyo-
rum" şeklinde konuştu. Lluslarara-
sı piyasalanndal.MF'nindeyeni hü-
kümeti \e ekonomi programını bek-
ledığını ifade eden Hacıoğlu. "En
önemlisi de, yeni hükümetin mutla-
ka yeni bir stand-tn'a ihtiyacı \ar"
şeklinde konuştu.
Alarko Holding Yönetim Kurulu
E^ba^kanı İshak Alaton da IMF'ııın
Türkive'dena\nlması ıçın "Herhal-
de hayra alamet olmasa gerektir. İş-
ler bu noktaya gelmemeli>di" >oru-
munda bulundu.
IMF'nin Türkıye'den aynlması ile
özellikle uluslararası piyasalarda
Türki\e'ninkredibiletisinindüşece-
gine dikkat çeken Alaton. şöyle ko-
nuştu:
"Bu durum >urtiçindeki yatınm-
lan fevkalede olumsuz etkile>ecek-
tir. Alarko Holding açısından da Ça-
nakkale Köprüsü. diğer bazı bü>ük
yol projeleri ve enerji santralları va-
tınmına olumsuz etkisi olacaktır."
Türkıve'dekı behr.sızlıkortamının
bir an önce dağılması gerektiğine
dikkat çeken Alaton. şartlar kabul
edıldiği takdirde IMF'nin yemden
geleceğini sözlerine ekledi.
Lluslararası Danışmanlık Şirketı
Salamon Brotherş'ın Londra Şube-
si'nden Lzman Lnal Kurtaran da.
IMF'nın gitme>ınin Türkıve'ye kre-
di notu \eren uluslararasi değerle-
me kuruluşlannm notunu fazla etkı-
leme>eceğıni belirtcrck. "Ratingza-
ten ycterince düşük. Standard and
Poors ve Mood>s'in son değerlendir-
meleri yaptığı dönemde ekonomide
aynınegarifliklervardı" ?ek!inde ko-
nuştu. Kurtaran. IMF'nin gidışinc
karşın. Türkiye'nin gümrük birliğı-
ne girmesinı ııluslararası pi>asalar
açısından ölumlu bir puan olarak de-
ğerlendirdı.
Ocakta tüketici fiyatlannın yüzde 10'un üzerinde artacağı ve yüzde 20'lik rekor bir orana yaklaşacağı ileri sürülüyor
Piyasalar, yüksek enflasyon bekliyor
CANAN SOYSAL
Dar gelirli \atandaşın
bütçesini her geçen ay
daha fazla eriten enflas-
yonun. 1996 \ ılınapatla-
ma yaparak girmesi bek-
leniyor. Aralık ayında
yüzde 3.5 olarak gerçek-
leşen tüketici fiyatların-
daki artışın, ocak ayında
yüzde 10-20 arasında re-
kor bir orana ulaşması
bekleniyor.
Piyasa yetkilileri. önceki gün açıkla-
nan aralık ayı ve 1995 enflasyon rakam-
lannın. KİT zamlannın değerlendirme-
ye tabı tutulmaması nedeniyle düşük
gerçekleştiğine dikkat çekerken. enflas-
yondaki gerçek oranlann ocak ayı ra-
kamlarınavansıyacagınıdilegetırdiler.
KİT zamlarının pişasaya yansımasıyla
oluşan fiyat artışlannm bir kısmının o-
cak aymın ilk haftasında gerçekleştiği-
ni ifade eden piyasa çevreleri. ayın
15'mden sonra da ikinci birzamdalga-
sının piyasaya yayılacaâını kaydettiler.
Kovan Gıda Yönetim Kurulu Başka-
nı fbrahim Bingül. kendi şirketlerinde
1995 \ ılı bov unca toplam fiyat artışının
yüzde 46 olarak gerçekleştiğini. ancak
sonbirhaftaiçindeki fiyat artışlandik-
kate alındıgında bu oranın şimdiden aşı-
larak fiyat anışının yüzde 50'yi geçti-
ğini vurguladı. Temizlik kâğıtlannda
• KİT zamlarının
piyasaya yansımasıyla
oluşan fiyat artışlannın
bir kısmının ocak
ayının ilk haftasında
gerçekleştiğini ifade
eden piyasa çevreleri,
ayın 15'inden sonra da
ikinci bir zam
dalgasmın piyasaya
yayılacağını kaydettiler.
KİT zamlarından sonra
yüzde 10luk bir artışın
gerçekleştiğine dikkat
çeken Ibrahim Bingül.
ayın ortasından sonra
yüzde 15'lik ilave bir
zammın daha yapılaca-
gını belirttı. Aynı şeyin
bitkisel yağlar için de
geçerli oldugunu vurgu-
layan Bingül. son bir
haftada yüzde 8 olarak
gerçekleşen zamma ila-
ve olarak. yüzde 15'lik
yeni bir zammın söz konusu olacağını
ifade etti. Bingül, bütün bu geüşmeler
doğrultusunda ocak ayındaki tüketici
fiyat artışlannın en az yüzde 20 olarak
gerçekleşeceğini öne sürdti.
Gıda toptancısı Mehmet Reis de.
enflasyonua özündeki gerçek mesajı
vermediğini belırterek. enflasyondaki
gelişmeleri dönemler halinde degerlen-
dirmekgerektiğıni kavdetti. Reis. piya-
sada henüz yağ, salça ve un gibi zam
görmemiş ürünler oldugunu da kayde-
derek. bunlara da gelecek zamlar göz ö-
nüne alındıgında ocak ayında yüksek
enflasyon beklendiğini \urguladı.
BELTAŞ yetkilileri ise. ocaktaki tü-
ketici fiyatlannın en az yüzde 10 ora-
nında artış göstereceğini belırterek, va-
tandaşın son zamlardan sonra hipermar-
ketlerden alışverişi kesmeye başladığı-
nı kavdettıler.
Zamlar bitmek bilmiyor
-EKMEK Ekmeğin İstanbul
fiyatı 13 bin liraya çıktı
ÇIMENTO Ank'ara başta
olmak ii^ere İç Anadolu
Bölgesi'nde çimentonun
tonu 300 bin lira zamlandı.
ELEKTRİK TEAŞ da
elektrik tesis. güvence ve
açma-kapama bedellerini
\oizde 50 arttırdı.
Son 15 günde arka arkaya yapılan kamu zamlarından
sonra alışverişyapmakdargelirli için daha da zorlaşacak.
Sorun
gümrükte
değil
Ekonomi Servisi- Sol-
maz Gümrükleme \'önetim
Kurulu Başkam ve Gümrük
Komisyoncuları Derneği
Eski Başkam Asım Barlın,
resmi gazetelenn geç ya-
yımlanmasından örürü güm-
rük birliğınin ilk gününde
yaşanan kargaşanın, güm-
rük idarelerı sayesinde gide-
rildiğini sa\undu. Gümrük
mevzuatlannı içeren karar-
namelerin gümrük birliğinın
son günlerine kaldığını be-
lirten Barlın. "Ancak, güm-
rük birliğine bugüne kadar
en ivi şekilde hazırlanan
gümrük idareleri olava çok
çabuk sahiplenip adapte ola-
rak, kargaşayı giderdi" şek-
linde konuştu.
Bütün gümrük idareleri-
nin kendi bün\elerinde iç
hizmet ve gümrük birliği
egıtimleri \erdiğini kayde-
den Barlın. "Bunun dışında.
gümrük komis\onculan için
de bu tür eğitimler verdüer"
şeklinde konuştu.
Ekonomi Servisi - I995'in
son haftasında başlayan \e yeni
vılda da devam eden zam bom-
bardıınanı sürüyor Türkiye
Elektrik Dağıtım A.Ş.'den yapı-
lan açıklamaya göre daha önce
950 bin lira olan meskenler ile
kooperatif \e site e\ lerinden alı-
nan tesise iştirak bedeli 1.5 mil-
yon liraya yükseltildi. Buabone
gruplanndan alınan gü\ence \e
açma-kapama ücretleri 200 bin
liradan 300 bin lırava çıkanldı.
Ankara Çimento Fabrikası ile bölgedekı özel sektöre ait bazı çımen-
to fabrikaları. ürertikleri çimentonun fiyatına yüzde 12 oranında zam
yaptılar. Bu arada lstanbul'da 11 bin liraya satılan 250 gram ekme-
ğin fivatı 2 bin lira artarak 13 bin liraya çıktı.
Kuru gıda ve bakliyatta artış bekleniyor
Ramazan zammı kapıda
Ekonomi Servisi- Yaklaşan ramazan nedeniyle bu ayın ikinci \a-
nsindan başlayarak başta bakliyat olmak üzere gıda ürünleri fiyatla-
nnın hızla yükseleceği kaydedıliyor. Ramazandayeni bır zammın ya-
şanması seçim sonrasındakı zamlardan sonra tüketiciye ağır bu yük
getırecek. 24 Aralık erken genel seçımlennden sonra baklivat çeşit-
lerine yüzde 18 ile > üzde 63 arasında zam gelmışti. Bu zamlarla bul-
gur34 bin. kımıızı nıercimek 41 bin. nohut 6^ bin. un 19 bin 500. şe-
ker41 bin 500. a\çiçek>ağı 90 bin lira oldu. Gıda toptancıları rama-
zanda yüzde 10'luk bir fiyat artışı meydana gelebileceğini belırterek
bu artışın bir aylık bir süre için çok fazla oldugunu vurguladılar.
Dış ticaret işlemleri yavaşladı, personele eğitim yerilmeye çalışılıyor
Umanlarda gümrük birliği kargaşası
UFUK TEKEV
ADANA- Türkiye'nin Avrupa Gümrük
Birliği'ne (GB) 1 Öcak 1996'dan itibaren
girmesi ileortayaçıkanme\zuat değişiklıği
\t gerekli hazırlıklann yapılmamış olması.
limanlardaki ithalat ve ihracat işlemlerini
büyük ölçüde yavaşlattı. Gümrüklerde gö-
revlı personelin îngilizce bılmemesi de so-
runlann çözümünü engellerken. kaosu ona-
dan kaldırabilmek amacıyla görev lılere bu-
günlerde kurs verilmeye başlandı.
Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sek-
reteri Atafıan Çukurova. "Bu işin uzmanı
olarak durumu ben bile tam olarak anlaya-
bilmiş değilim. Her şev karmakanşık" dedi.
Resmen gıriş karannı seçimlerden birkaç
gün önce havaı fişekler patlatarak kutladığı-
mız gümrük birliği. uvgulamada sorunlu
başladı. Mersin Limanı ve gümrüğüyie iş
yapan acenteler ve şirketler. "Baştan aşağı
yeniden yazılan mevzuafa hemen hiç- kim-
senin hâkim olmayışı yüzünden ithalat ve
ihracat ışlemleriyle boş konteynergönderme
ve getirtme işlemlerinde ciddi zorluklarla
karşılaşıyorlar.
t
Hiç kimse bilmiyor ki...*
Uluslararası taşımacılık yapan büyük bir
şirketin Mersin'de görev yapan üst düzey
yetkilisi, ypsidıklan sorunlan şöyle özetle-
dı:
Yabanci dil sorunu \e nıtv/ualın belirlennıeniesj Mersin Limanf nı kilitlcdi.
"Bu kadar tantanası \apılan gümrük bir-
liği için uğraşsanız bu kadar lıazırlıksız ola-
mazsınız. İnsan. de\let denen mekaniznıa-
nm ne menem bir şe\ oldugunu anlıvor. Bı-
rakın ithalat \e ihracatla ilgili işlemlerimizi
boş konte> ner bile gönderemi>oruz. Eskiden
aktarma beyannamesiyeterli olurdu. Tama-
men me\ zuat değişti, >eni bir tbrm gerekiyor
ama yok. Ne>miş Ankara dan gelecck'miş.
İşin doğrusu biz de bilemiyoruz, personel de.
Hiç kimse bilmediği için de kimseriskegirip
işlem \apmak istemiyor. Yank mallar bekli-
yor, gemiler beküyorr
Kurs şimdi mi verilir?
Taşımacılık da yapan bır şirketin yetkilisi
de ne ithalat \e ne dc ihracat yapabildiklerı-
ni söyledı. "Vapabiliyorsakgözkaranyla>e
personelincesaretiyle"diyen şırket yetkilisi.
"Hem firmada hem de gümrükte bir kaos
%ar. Müthiş bir hazırfıksızlık söz konusu.
Doğrusu bizler de pek bir şe> bilemiyoruz. A-
ma biz bilsek. memur bilnıcv ince> ine olına/-
dı. Lzüm göndermek istcdik. Nani ihracat
yapacağız. Herşeyimiz hazırama başarama-
dık. Tek bir belge ile işlenı \apılacağı söy len-
di. ama bizden ihracatçı biriiklerinden ser-
best ihracatçı belgesi istendi. Zirai Karanti-
na Müdüriüğü'nden rapor islcniyor. Yani bü-
rokrasi yıne > ar ve işin kötüsü gerekli mi de-
ğil mi daha başka ne yapılması la/ım biline-
miyor. Bu yüzden ne mal getirtebilhoruz ne
gönderebiliyoruz. Gümrük Başmüdürlü-
ğü'ndeki personele kurs vermeye başladılar.
Saçmalığa bakın: daha önce neredey diniz.
Niye daha önce kurs \ermediniz. .Neden ha-
zııianmadınız. Llkenin dö\ize. mala ihtiyacı
\ar. Böyle de\letçilik olur mu?"
Gümrük işlemleri yapan bir şirketin yet-
kilisi de sorunlann önemli ölçüde İngilizce
bilen personel bulunmayışından kay naklan-
dığına işaret etti.
Gümrük vergılerindeki oranlann değışti-
ğini ancak bunun da bilinmedığıni savunan
yetkilı. "EskidenorijinalmanifestoyuTürk-
çeye çevirtir hajlederdik. Bu olanak yok şim-
di. Personel de İngilizce bilnıcv ince el yorda-
mıyla işlem y apnıava kalkıyoruz. Bclki işlenı
yaptırdığımız oluyor. ama yanlış yaptirmış
olabiliriz diye içimizde kuşku taşıyoruz. \a
fazla ödediysek, ya az alındıysa diye endişe-
li\iz" dedı.
İŞÇMNEVRENİNDEN
ŞÜKRATV SONER
Sinek Küçük, Ama
Siyasi. ekonomik krizde onca sonjn varken bir iş ye-
rinde. Erdemır'de, yetkili sendikanın belirlenmesi so-
runu üzerine olup bıtenler sizı ne kadar ilgilendirir? Si-
nek küçük. ama mide bulandırmaya yetiyor.
Çalışma Bakanlığı sayesinde Erdemır'de toplusöz-
leşmeyetkisi bir kez daha Türk Metal'in. Türk-iş Baş-
kanı Bayram Meral ve Türk Metal Başkam Mustafa
Özbek bu başarıyı kutlamışlar. Kutlanmayacak gibi
de değil. Sendikalann durmadan üye, sendikacıları-
mız açısından aidat kaybettıkleri bir süreçte, 7 bin iş-
çinin aidatı önemli bir kazanım.
Erdemır'de toplusözleşme yetkisini DİŞK'e bağlı
Birleşik Metal-iş'e kaptırmamak, Mustafa Özbek için
birölüm kalım. onursorunuydu da. Erdemir'ın çok bü-
yük bir işyeri olması, hangı sendikanın elinde olduğu-
nun simgesel anlamı bır yana, 12 Eylül sayesinde be-
davadan kazanılmış DİSK üyelerinın ve diğer işçilerin
elde tutulabilmesi ya da çözülmesinin önemli bir o-
dak noktasıydı.
Başta Kemal Türkler, Türk sendikacılığına gerçek-
ten çok önemli katkılarda bulunmuş, hele de özel sek-
törde çok zorlu savaşımla. tırnaklarıyla kuyu kazarak
sendikal örgütlenmeyı. büyümeyi sağlamış sendika-
cılann mirasına konulmuştu. Ancak bu miras, biraz mi-
rasyediliğin hovardalığında önemli ölçülerde harcan-
mıştı.
Türk-İş'in üyesi Türk Metal, hâlâ Türkiye'nin üye
sayısı ve kasa zenginliğı ölçü alınırsa en büyük sen-
dikalarından bıri. Ama kof irı gövdeli bir adam gibi. Ör-
gütlü olduğu özel sektöre ait işyerlerinde işçi çıkanl-
dığında. taşaronlaştırma uygulandığında. ekonomik
kriz bahanesıyle ışçilerın kazanılmış hakları ödenme-
diğinde, ücretsiz izne çıkarıldıklarında, özelleştirme
uygulamalarında pek ortalıkta görünmuyor.
Birkaç. üstelik ne yazık ki genellikle en küçükler is-
tisna bu, sendikacılığımızın günümüzde çöküşünün,
moral değerlerini yitirişınin aslında genel bir özelliği.
Ama bizım de Türk-İş'in en büyük üyeli, en zengın, en
güçlü, Türkiye sınırlarını aşıp Türk cumhuriyetlerinde-
kı sendikacılık hareketını örgütlemek, Kıbrıs sendika-
cılık hareketini yönlendirmek iddiasındaki sendika-
sından, üyelerine, haklarına sahip çıkan bir sendika-
cılık beklemek hakkımız değil mi?
Biz şimdi geneli bırakıp yine Erdemir'e dönelim.
Geçmişte DİSK'e bağlı Maden-lş'ın kalesı, sendikal
hak savaşımı ve eylem tarihine damgasını vurmuş Er-
demır'de. 12 Eylül sonrası süreçte önemli bıryetki so-
runu yaşandı. Erdemir işçilerı, Maden-iş'in diğer iş-
yerlerinin önemli çoğunluğunda yaşandığı üzere ko-
layca Türk Metal'e geçmedıler.
Şimdi DİSK'e bağlı Birleşik Metal-iş içinde, o za-
man bağımsız Otomobıl-lş ve şımdı Hak-İş'e bağlı Öz-
çelık-iş içinde. o zaman bağımsız ÇelikTş'in de için-
de olduğu önemli bir yetki savaşımı yıllarla sürdü. Uye
çoğunlukOtomobil-iş'teydı. Ancak yasayaaykırı ola-
rak en yaygın bu işyerınde uygulanan kapsamdışı (A
tipi) personel nedeni ile yetki için yeterti çoğunluk sağ-
lanamıyordu.
işverenın ayrıcalıklı ücret ve başta özel lojman, çe-
şitli olanaklarla özel statüye soktuğu işçi çalışanlara
özel statü verilerek sendikaya gırmeleri yasaklanıyor,
onlar da buna uyuyorlardı. Ancak yasadışı olarak iş-
çi sayılmayan ve sendikal haklannı kullanmayan bu
grup. yetkili sendika belirlenirken gerekli çoğunluk
için işçi olarak sayılıyordu.
Uzatmayalım, sonunda yıllarla sözleşmesız kalan ve
Türkiye'de 12 Eylül öncesi en iyi ücret konumunda
iken en düşük düzeylere gelen işçiler teslim oldu. Ba-
şında en az üyeye sahıp, ama siyasi iktidardan, ba-
kanlıktan yetki güvencesi verenfürk Metal'e zorun-
lu ğeçiş yapıldı. Gerçekten de Özbek'in, Erdemir iş-
çilerine verdiğı söz tutuldu. Hemen toplusözleşme
yetkisi alınıp masaya oturuldu. Ücretlerdeki açık da
önemli ölçülerde kapatıldı.
Derken gündeme özelleştirme geldi. Türk Metal,
Türk-İş'in içinde özelleştırmede ilkelerini belirlemeyen
sendikalardan bırı oldu. Hatta birara, Hak-iş, Türk-iş
içinde Dok Gemı-lş gıbı özelleştirmede ortak. işveren
konumuna geçmeye özenen bır gırişım içinde görül-
dü. Erdemir ışçisi, önemli işçi çıkarmalan ve işyeri so-
runlanna da seyircı kalınca yine sendikasına küstü. Bir
kez daha yeniden DİSK ıçine dönmüş Birleşik Me-
tal'de örgütlenmeyı denedi.
Bir öncekinin kötü kopyası benzer olaylar yaşandı.
işçi '94 Eylülü'nden bu yana sözleşmesız, sendikal
güvencesiz. Bakanlık. yetkili sendikayı belirleyemi-
yor. işte genel kurul öncesi Özbek-Meral ittifakı böy-
leee gerçekleşiyor. Türk-iş Başkam Bayram Meral,
bakanları. müsteşarve genel müdürlerizorluyor. "Ben
kendımı ortaya koydum, yetkiyi vereceksıniz. Türk-iş
Başkanlığım buna bağlı"d)yor.
Gelin görün kı üyelik fişlerı üzerinden, yapılan sayı-
sız müfettiş incelemeleri sonunda, yetki Türk Metal'e
verilemıyor. Bir ara Meral'e söz vermiş olan müste-
şar, dönemin bakanını zorlamak üzere görevinden is-
tifa etmeye kalkıyor. Yıne olcnuyor. Bakanlar, eldeki
belgeler karşısında. genelde daha çok üyeye sahip ol-
sa da kapsam dışı personel sayılınca, yetkiyi DİSK'e
bağlı Birleşik Metal'e de verecek imzayı atamıyor.
Sonunda Turk-iş'e bağlı Türk Metal bir hamle da-
ha yapıyor. Bakanlığın yetkisızlık kararına karşı Zon-
guldak 3. iş Mahkemesf nden lehine bir karar çıkarı-
yor. En son Bakan Ziya Halis döneminde, "sahte
üyelik iddialan" ile ilgili soruşturma nedeni ile Türk Me-
tal'e yetki veremeyen bakanlık. Bakan Mustafa Kul
döneminde, yargı kararına itiraz yetkisini kullanmaya-
rak Türk Metal'in yetki belgesini onayladı.
Mustafa Kul, 1.5 yıldır para almayan işçinin daha
fazla mağdur edilmemesi için bu yolu seçtiklerını açık-
ladı. Evet, sinek küçük, ama çok fazla mığde bulan-
dırıyor.
İhraç fiyatları düşük
Türk fındığı
ucuza gidiyor
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Bu ıhraç
döneminde !!2 bin 628 ton
iç fındık ihraçedilirken. bu-
nun karşılığında 357 milyon
298 bin dolar döviz girdisi
sağlandı. Ancak fındık ih-
raç fiyatları geçen yıllara
göre oldukça düşük düzey-
de seyrediyor.
Karadeniz Fındık İhra-
catçıları Bırliği'ndenalınan
bilgılere göre l Eylül
1995'te başlayan fındık ih-
raç döneminde aralık sonu-
na kadar 112 bin 588 tonu
özel sektör tarafından ol-
rnak üzere 112 bin 628.7 ton
ıç fındık ihraç edildi. Geçen
yıl aynı dönemde 115 bin
295 ton fındık ihraç edılmiş.
bunun karşılığında 382 mil-
yon 427 bin dolarlık döv iz
gırdısı saglanmıştı. İhraç
edilen fındığın yüzde 80'ın-
den fazlası 100 bin tonu AB
ülkelerıne satıldı. Fiskobir-
lik isesadece40.5 ton ıç fın-
dıûı denizaşın ülkelere sata-
bildi.
Ancak satılan fındık mik-
tanndan daha çok. dünya pi-
yasalarında işlem gören fın-
dık fiyatı önem kazandı.
Fındıkta özellikle hüküme-
tin uyguladığı yanlış politi-
kalar yüzünden üreticı bü-
yük ölçüde zarara uğrar.
elindeki fındığı belirlenen
fiyatın çok altında satmak
zorunda kahrken. dünya
fındık fiyatlan da diiştü. Se-
zon boy unca Türkiye'nin en
önemli ihraç ürünlerinden
bıri olan fındıkta kental ba-
şına( 100 kg) 317.23 dolar
fiy at uy gulandı. Oysa geçen
yıl bu rakam 33 1.69 dolar.
önceki vıl 351.12 dolardı.