24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 94 ile 95'i sıcak para ve IMF desteği atlatan ekonomi yönetimini, dış borç geri ödemelerinde zorlu dönem bekliyor Kredi notu bundan sonra zorlayacakBARIS KARCIOĞLU 1994 yılı başında kredı notunun düşürülmesi ile düştüğü dış kaynak sıkıniısını düşük kur-yüksek faiz uy- gulamalarıvla şekillenen sıcak para polıtıkasıyla aşan Türkiye'nin. bu yıldan itibaren yeni dış finans ola- naklan bulamaması halinde önemli bır dış borç ödeme sorunu yaşayaca- ğj belirtiliyor. 1995 yılında iç borç- lanmaya giderek. dış borçlan ödeme yolunda fazla sıkıntı yaşamayan Ha- zine MüsteşarlıgYnın, iç borç stoku- nun 1996yılınınsadece ilk altı ayın- da 1 katrilvonu aşması nedeniyle ay- nı yöntemi kullanamayacağı ifade ediliyor. Eğer kısa vadeli hiç dış borç alın- mazsa. Türkiye'yi 1996 yılında 11 milyar 78 milyon dolar. 1997 yılında 10 milyar400 milyon dolar. 1998 yı- Iında da 9 milyar 385 milyon dolar- lık dış borç ödemesi bekliyor. Merkez Bankası'nın dö\iz rezervleri 12 mil- yar dolar düzeylerinde seyrederken. gümrük birliği ile dış ticarette ithalat lehine beklenen değişmelerde. ciddi birdöv.ız sıkıntısının işaretlerini \e- riyor. Ekonomistler. siyasi istikrarsızlı- ğın etkisiyle zaten düşük olan Türki- ye'nin dış kredi bulma gücünün Re- fah Partisi'nin içinde bulunduğu bir koalisyon hükümeti kurulması halin- de, iyice içınden çıkılmaz boyuta gi- receğini belirtiyorlar. lstanbul Üniversitesi tktisat Fakül- tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müker- rem Hiç. Türkiye'nin önümüzdekı günlerde dış borç bulmasını belirle- yecek olan dış piyasalardaki güvenı- îirliğinin fevkaladedüşük"1 oldugu- nu belirtiyor. Yabanci ülkelerın, borç verirken en çok istikrarlı bir siyasi yapı aradığı- na dikkat çeken Hiç. "Âçık konuş- mak gerekirse Refah Partisi'nin içinde bulunduğu bir koalisyon hükümeti dış borç bulmayı nere- deyse imkânsız kılar. Batilı ülkele- rin kendilerini düşman gören bir partive iyimser yaklaşmaları mümkün değildir" şeklınde konuş- tu. Siyasi açıdan kötümser tablonun yanı sıra; ekonomık göstergelerin de dış borçlanma kapılannı kapatan baş- ka bir etken olduğunu belirten Prof. Hiç. sözlerine şöy le devam ettı : "5 Nisan'dan sonra ciddi hiç bir te- dir alınmadı. Bütçe açığı kapatılama- dı. Enflasyon düşüriilcmedi. Bu tedir- ler alınmadığı için dış borçlanıı öden- mesindekısa \adedeçıkışgöremiyo- rum. konsolidasyon yapılamaz. Bir çokyabapcı ülke ayağa kalkar. Kısa vadede \ergi reformu yapama/sm. Vergi reformunu 3-4 ayda hazırlar ancak 96'nın sonlannda uygular ve 97'de sonuç almaya başlarsınız. An- cak \ergi reformu yapacak derece güçlü bir siyasi güç olmadığı için bu önlemin de pek sonuç \ereceğini dü- şünmüyorum." Türkiye'nin dış borç yapısında ka- mu sektörü başı çekiyor. 1995yılın- daki 12 milyar 310 miKar dolarlık toplam dış borç ödemesınin 2 milyar 974 milyon doları özel sektöre; 9 milyar 336 milyon doları ise kamu sektörüne ait. 1995 yılındaki toplam dış borç ödemelerinden yüzde 75'in kamuya yüzde 25 ın ıse özel sektöre ait olduğu göriılüyor. Bu tablonun I996'da da fazla değişmediği gözle- niyor. 1996 ytlmdakı 11 mılyar 78 milyon dolarlık dışborç ödemesinın yüzde 21 "i özel sektöre > üzde 79"u da kamu sektörüne ait. Dış borç ödemelerinde faız öde- melerinın büyükliiğü yüzde 23 ile yüzde 30 arasında değiştyor. Buna göre . eğer dış borç alımları durdu- rulsa. faiz ödemelennin toplam borç içmdekı payı. 1996 yılında yüzde 29"dan ba>la\arak her sene bir ikı pu- an azalacak. Faız ödemelennin bü- yüklüğü 1999 yılında bugünkü veri- İerle vüzde 23'e kadar inecek. Yıllara göre dış borç ödemeleri (milyon $) 1995 1996 1997 \Mrilfv J.0.05 Kasım itiharivtfviir 1998 1999 Bütçe krizi yüzünden gezisini erteledi ABD Ticaret Bakanı parasızlıktan gelemiyor Ft'AT KOZLLKLU W ASHINGTON - A BD ta rihinin "en uzun süren" büt- çe krizı dolayısıyla bütçesi- ni oluşturamayan bakanlık- lar. ülke dışındaki dıploma- tik çalışmalarını da askıya alıyorlar. ABD Ticaret Ba- kanı Ron Brtmn, "Gelişmek- te olan en önemli 10 market üJkc" arasında yer alan Pa- kıstan. Hındıstan ^^™-r^ ve Türkıye'ye yapacagı gezile- ri. bütçe görüş- melenndeki çık- maz yüzünden ertelemek zorunda kaldı. Broun. Türkive'nin Was- hington Büvükelçısi'ni ara- yarak Türk yetkililer \ e işa- damlanyia bir araya gelece- ğı programı şimdilik "*askı- ya almak zorunda" kaidığı- nı bıldırdi. Kendisi ve heyetinin söz konusu seyahatlere çıkabil- mesi için gerekli ödeneğı bulamadığını \e ziyaretin gerçekleşmesinın de şu an için imkânsız oldugunu vur- gulayan ABD Ticaret Baka- nı Ron Brown. "ertetenıe ka- ranndan" dolayı üzüntüle- nnı dıle getirdi ABD kay- nakları, Bro\vn'un 17 ocak- ta Ankara'ya yapması gere- ken ziyaretin mayıs \eya ha- ziran aylan içinde gerçekle- şeceğini umduklarını söyle- diler. Beyaz Saray ile Cumhuri- yetçilenn konrro- lündeki kongre arasında yaklaşık 5 trılyon doları bulan bütçe açığı- nı 7yıldaazaltma- yı hedefleyen bütçe planı ko- nusunda aylardır bir anlaş- ma sağlanamadığındar. fe- deral hükümet görev lilerine zorunlu izin verilıyor \eya memurlara maaşlan ödene- miyor. Aynca, federal hükü- metin bırçok ışı yapılamıyor ya da aksıvor. Bu durum. ABD içinde ve dışında mil- yonlarca kışinın çeşitli ko- nularda mağdur oimasına yol açıyor. İş dünyası, yeni bir istikrar paketiyle ilişkilerin yeniden kurulacağından emin IMF, hükümet kuruluncayenidengelir OZGÜR ULLSOY IMF'nin stand-b\ anlaşmasının son dilimini bırakmadan Türki- ye'den aynlması. "yeni hükümetin IMF ile yeni bir stand-b>" ımzala- mak zorunda kalacağı şeklindeki yo- rumlara neden oldu. Koalisyon hü- kumetinin JMF've verilen ekonomik taahhütlerini gerçekleştirmediğine dikkat çeken iş dünyasının temsilci- leri, istikrar paketinin popülist poli- tikalara "feda ediMiği" yorumunu yagtılar. Özellikle uluslararası piyasalar açısından güveni yeniden tazelemek için yeni hükümetin IMF ile yeni bir stand-by imzalamasına kaçınılmaz gözüyle bakan iş dünyası temsilcile- ri. Türkiye'nin yeni bir ekonomik krizin eşiğinde oldugunu \ urgulaya- rak, acil bırhükümet veacil bireko- nomik program çağınsında bulun- dular. Cumhurivet'e bilgi \eren bir IMF yetkilisi de. "Türk hükümeti ile ekim avından beri resmi >a da ga> ri resmi ritrhan«i birilişkide bulunma- dıklarını" kavdetti. Türki\e îşverenler Sendikası Konfedarasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkam Refik Ba>dur. Tür- kiye'de ekonomik programlarının popülist politikalara feda edildığini Baydur: Kriz geliyor Alaton: Durumolumsuz Hacıoğlu: Reform lanm vurgularken. "Türki>e \eni bir kri- zin eşiğindedir. Süratle bir hükümet kurulması gerekUdir" ıı\ ariMiıda bu- lundu. "I.NIF'nin Türkiye'den etirıi eteğini çekmesi memnuniyet verici bir geüşme de*ildir"şeklinde konu- şan Baydur. sözlerini şöyle sürdür- dü: -IMF. ekonomik programlarda doğalfelaketlergibinedenlerlegörü- len sapmalan hoş karsılar. ancak po- pülist politikalarla > aşanan sapmala- n hoş karşılama/. I ürkiu'dt de bu ikiııcisi oldu." Baydur. \eni hükümetin uygun koşullar önerdigi takdirde IMF'nin geri gelebileceğini belirtirken. bu sü- rede Türkiye'nin dı> kredi bulmak- ta zorlanacağını .sözlerine ekledi. Eski İSO Ba-kanı Memduh Hacı- oğluda. "istikrarpaketinin>olunor- tasında kadük edildigi" yorumunu yaptıgı konuşmasında. "IMF eski hedefleri hiç tuttunılamamış bir pa- keti u>gulama>a devam etmektense, kendini beklemeje aJdı" yorumunu yaptı. Türkiye'nin çok derin ekono- mik reformlara ihtiyacı oldugunu kavdeden Hacıoğlu. "Amabunuya- pacak bir siyasi ikridar göreıtıiyo- rum" şeklinde konuştu. Lluslarara- sı piyasalanndal.MF'nindeyeni hü- kümeti \e ekonomi programını bek- ledığını ifade eden Hacıoğlu. "En önemlisi de, yeni hükümetin mutla- ka yeni bir stand-tn'a ihtiyacı \ar" şeklinde konuştu. Alarko Holding Yönetim Kurulu E^ba^kanı İshak Alaton da IMF'ııın Türkive'dena\nlması ıçın "Herhal- de hayra alamet olmasa gerektir. İş- ler bu noktaya gelmemeli>di" >oru- munda bulundu. IMF'nin Türkıye'den aynlması ile özellikle uluslararası piyasalarda Türki\e'ninkredibiletisinindüşece- gine dikkat çeken Alaton. şöyle ko- nuştu: "Bu durum >urtiçindeki yatınm- lan fevkalede olumsuz etkile>ecek- tir. Alarko Holding açısından da Ça- nakkale Köprüsü. diğer bazı bü>ük yol projeleri ve enerji santralları va- tınmına olumsuz etkisi olacaktır." Türkıve'dekı behr.sızlıkortamının bir an önce dağılması gerektiğine dikkat çeken Alaton. şartlar kabul edıldiği takdirde IMF'nin yemden geleceğini sözlerine ekledi. Lluslararası Danışmanlık Şirketı Salamon Brotherş'ın Londra Şube- si'nden Lzman Lnal Kurtaran da. IMF'nın gitme>ınin Türkıve'ye kre- di notu \eren uluslararasi değerle- me kuruluşlannm notunu fazla etkı- leme>eceğıni belirtcrck. "Ratingza- ten ycterince düşük. Standard and Poors ve Mood>s'in son değerlendir- meleri yaptığı dönemde ekonomide aynınegarifliklervardı" ?ek!inde ko- nuştu. Kurtaran. IMF'nin gidışinc karşın. Türkiye'nin gümrük birliğı- ne girmesinı ııluslararası pi>asalar açısından ölumlu bir puan olarak de- ğerlendirdı. Ocakta tüketici fiyatlannın yüzde 10'un üzerinde artacağı ve yüzde 20'lik rekor bir orana yaklaşacağı ileri sürülüyor Piyasalar, yüksek enflasyon bekliyor CANAN SOYSAL Dar gelirli \atandaşın bütçesini her geçen ay daha fazla eriten enflas- yonun. 1996 \ ılınapatla- ma yaparak girmesi bek- leniyor. Aralık ayında yüzde 3.5 olarak gerçek- leşen tüketici fiyatların- daki artışın, ocak ayında yüzde 10-20 arasında re- kor bir orana ulaşması bekleniyor. Piyasa yetkilileri. önceki gün açıkla- nan aralık ayı ve 1995 enflasyon rakam- lannın. KİT zamlannın değerlendirme- ye tabı tutulmaması nedeniyle düşük gerçekleştiğine dikkat çekerken. enflas- yondaki gerçek oranlann ocak ayı ra- kamlarınavansıyacagınıdilegetırdiler. KİT zamlarının pişasaya yansımasıyla oluşan fiyat artışlannm bir kısmının o- cak aymın ilk haftasında gerçekleştiği- ni ifade eden piyasa çevreleri. ayın 15'mden sonra da ikinci birzamdalga- sının piyasaya yayılacaâını kaydettiler. Kovan Gıda Yönetim Kurulu Başka- nı fbrahim Bingül. kendi şirketlerinde 1995 \ ılı bov unca toplam fiyat artışının yüzde 46 olarak gerçekleştiğini. ancak sonbirhaftaiçindeki fiyat artışlandik- kate alındıgında bu oranın şimdiden aşı- larak fiyat anışının yüzde 50'yi geçti- ğini vurguladı. Temizlik kâğıtlannda • KİT zamlarının piyasaya yansımasıyla oluşan fiyat artışlannın bir kısmının ocak ayının ilk haftasında gerçekleştiğini ifade eden piyasa çevreleri, ayın 15'inden sonra da ikinci bir zam dalgasmın piyasaya yayılacağını kaydettiler. KİT zamlarından sonra yüzde 10luk bir artışın gerçekleştiğine dikkat çeken Ibrahim Bingül. ayın ortasından sonra yüzde 15'lik ilave bir zammın daha yapılaca- gını belirttı. Aynı şeyin bitkisel yağlar için de geçerli oldugunu vurgu- layan Bingül. son bir haftada yüzde 8 olarak gerçekleşen zamma ila- ve olarak. yüzde 15'lik yeni bir zammın söz konusu olacağını ifade etti. Bingül, bütün bu geüşmeler doğrultusunda ocak ayındaki tüketici fiyat artışlannın en az yüzde 20 olarak gerçekleşeceğini öne sürdti. Gıda toptancısı Mehmet Reis de. enflasyonua özündeki gerçek mesajı vermediğini belırterek. enflasyondaki gelişmeleri dönemler halinde degerlen- dirmekgerektiğıni kavdetti. Reis. piya- sada henüz yağ, salça ve un gibi zam görmemiş ürünler oldugunu da kayde- derek. bunlara da gelecek zamlar göz ö- nüne alındıgında ocak ayında yüksek enflasyon beklendiğini \urguladı. BELTAŞ yetkilileri ise. ocaktaki tü- ketici fiyatlannın en az yüzde 10 ora- nında artış göstereceğini belırterek, va- tandaşın son zamlardan sonra hipermar- ketlerden alışverişi kesmeye başladığı- nı kavdettıler. Zamlar bitmek bilmiyor -EKMEK Ekmeğin İstanbul fiyatı 13 bin liraya çıktı ÇIMENTO Ank'ara başta olmak ii^ere İç Anadolu Bölgesi'nde çimentonun tonu 300 bin lira zamlandı. ELEKTRİK TEAŞ da elektrik tesis. güvence ve açma-kapama bedellerini \oizde 50 arttırdı. Son 15 günde arka arkaya yapılan kamu zamlarından sonra alışverişyapmakdargelirli için daha da zorlaşacak. Sorun gümrükte değil Ekonomi Servisi- Sol- maz Gümrükleme \'önetim Kurulu Başkam ve Gümrük Komisyoncuları Derneği Eski Başkam Asım Barlın, resmi gazetelenn geç ya- yımlanmasından örürü güm- rük birliğınin ilk gününde yaşanan kargaşanın, güm- rük idarelerı sayesinde gide- rildiğini sa\undu. Gümrük mevzuatlannı içeren karar- namelerin gümrük birliğinın son günlerine kaldığını be- lirten Barlın. "Ancak, güm- rük birliğine bugüne kadar en ivi şekilde hazırlanan gümrük idareleri olava çok çabuk sahiplenip adapte ola- rak, kargaşayı giderdi" şek- linde konuştu. Bütün gümrük idareleri- nin kendi bün\elerinde iç hizmet ve gümrük birliği egıtimleri \erdiğini kayde- den Barlın. "Bunun dışında. gümrük komis\onculan için de bu tür eğitimler verdüer" şeklinde konuştu. Ekonomi Servisi - I995'in son haftasında başlayan \e yeni vılda da devam eden zam bom- bardıınanı sürüyor Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'den yapı- lan açıklamaya göre daha önce 950 bin lira olan meskenler ile kooperatif \e site e\ lerinden alı- nan tesise iştirak bedeli 1.5 mil- yon liraya yükseltildi. Buabone gruplanndan alınan gü\ence \e açma-kapama ücretleri 200 bin liradan 300 bin lırava çıkanldı. Ankara Çimento Fabrikası ile bölgedekı özel sektöre ait bazı çımen- to fabrikaları. ürertikleri çimentonun fiyatına yüzde 12 oranında zam yaptılar. Bu arada lstanbul'da 11 bin liraya satılan 250 gram ekme- ğin fivatı 2 bin lira artarak 13 bin liraya çıktı. Kuru gıda ve bakliyatta artış bekleniyor Ramazan zammı kapıda Ekonomi Servisi- Yaklaşan ramazan nedeniyle bu ayın ikinci \a- nsindan başlayarak başta bakliyat olmak üzere gıda ürünleri fiyatla- nnın hızla yükseleceği kaydedıliyor. Ramazandayeni bır zammın ya- şanması seçim sonrasındakı zamlardan sonra tüketiciye ağır bu yük getırecek. 24 Aralık erken genel seçımlennden sonra baklivat çeşit- lerine yüzde 18 ile > üzde 63 arasında zam gelmışti. Bu zamlarla bul- gur34 bin. kımıızı nıercimek 41 bin. nohut 6^ bin. un 19 bin 500. şe- ker41 bin 500. a\çiçek>ağı 90 bin lira oldu. Gıda toptancıları rama- zanda yüzde 10'luk bir fiyat artışı meydana gelebileceğini belırterek bu artışın bir aylık bir süre için çok fazla oldugunu vurguladılar. Dış ticaret işlemleri yavaşladı, personele eğitim yerilmeye çalışılıyor Umanlarda gümrük birliği kargaşası UFUK TEKEV ADANA- Türkiye'nin Avrupa Gümrük Birliği'ne (GB) 1 Öcak 1996'dan itibaren girmesi ileortayaçıkanme\zuat değişiklıği \t gerekli hazırlıklann yapılmamış olması. limanlardaki ithalat ve ihracat işlemlerini büyük ölçüde yavaşlattı. Gümrüklerde gö- revlı personelin îngilizce bılmemesi de so- runlann çözümünü engellerken. kaosu ona- dan kaldırabilmek amacıyla görev lılere bu- günlerde kurs verilmeye başlandı. Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sek- reteri Atafıan Çukurova. "Bu işin uzmanı olarak durumu ben bile tam olarak anlaya- bilmiş değilim. Her şev karmakanşık" dedi. Resmen gıriş karannı seçimlerden birkaç gün önce havaı fişekler patlatarak kutladığı- mız gümrük birliği. uvgulamada sorunlu başladı. Mersin Limanı ve gümrüğüyie iş yapan acenteler ve şirketler. "Baştan aşağı yeniden yazılan mevzuafa hemen hiç- kim- senin hâkim olmayışı yüzünden ithalat ve ihracat ışlemleriyle boş konteynergönderme ve getirtme işlemlerinde ciddi zorluklarla karşılaşıyorlar. t Hiç kimse bilmiyor ki...* Uluslararası taşımacılık yapan büyük bir şirketin Mersin'de görev yapan üst düzey yetkilisi, ypsidıklan sorunlan şöyle özetle- dı: Yabanci dil sorunu \e nıtv/ualın belirlennıeniesj Mersin Limanf nı kilitlcdi. "Bu kadar tantanası \apılan gümrük bir- liği için uğraşsanız bu kadar lıazırlıksız ola- mazsınız. İnsan. de\let denen mekaniznıa- nm ne menem bir şe\ oldugunu anlıvor. Bı- rakın ithalat \e ihracatla ilgili işlemlerimizi boş konte> ner bile gönderemi>oruz. Eskiden aktarma beyannamesiyeterli olurdu. Tama- men me\ zuat değişti, >eni bir tbrm gerekiyor ama yok. Ne>miş Ankara dan gelecck'miş. İşin doğrusu biz de bilemiyoruz, personel de. Hiç kimse bilmediği için de kimseriskegirip işlem \apmak istemiyor. Yank mallar bekli- yor, gemiler beküyorr Kurs şimdi mi verilir? Taşımacılık da yapan bır şirketin yetkilisi de ne ithalat \e ne dc ihracat yapabildiklerı- ni söyledı. "Vapabiliyorsakgözkaranyla>e personelincesaretiyle"diyen şırket yetkilisi. "Hem firmada hem de gümrükte bir kaos %ar. Müthiş bir hazırfıksızlık söz konusu. Doğrusu bizler de pek bir şe> bilemiyoruz. A- ma biz bilsek. memur bilnıcv ince> ine olına/- dı. Lzüm göndermek istcdik. Nani ihracat yapacağız. Herşeyimiz hazırama başarama- dık. Tek bir belge ile işlenı \apılacağı söy len- di. ama bizden ihracatçı biriiklerinden ser- best ihracatçı belgesi istendi. Zirai Karanti- na Müdüriüğü'nden rapor islcniyor. Yani bü- rokrasi yıne > ar ve işin kötüsü gerekli mi de- ğil mi daha başka ne yapılması la/ım biline- miyor. Bu yüzden ne mal getirtebilhoruz ne gönderebiliyoruz. Gümrük Başmüdürlü- ğü'ndeki personele kurs vermeye başladılar. Saçmalığa bakın: daha önce neredey diniz. Niye daha önce kurs \ermediniz. .Neden ha- zııianmadınız. Llkenin dö\ize. mala ihtiyacı \ar. Böyle de\letçilik olur mu?" Gümrük işlemleri yapan bir şirketin yet- kilisi de sorunlann önemli ölçüde İngilizce bilen personel bulunmayışından kay naklan- dığına işaret etti. Gümrük vergılerindeki oranlann değışti- ğini ancak bunun da bilinmedığıni savunan yetkilı. "EskidenorijinalmanifestoyuTürk- çeye çevirtir hajlederdik. Bu olanak yok şim- di. Personel de İngilizce bilnıcv ince el yorda- mıyla işlem y apnıava kalkıyoruz. Bclki işlenı yaptırdığımız oluyor. ama yanlış yaptirmış olabiliriz diye içimizde kuşku taşıyoruz. \a fazla ödediysek, ya az alındıysa diye endişe- li\iz" dedı. İŞÇMNEVRENİNDEN ŞÜKRATV SONER Sinek Küçük, Ama Siyasi. ekonomik krizde onca sonjn varken bir iş ye- rinde. Erdemır'de, yetkili sendikanın belirlenmesi so- runu üzerine olup bıtenler sizı ne kadar ilgilendirir? Si- nek küçük. ama mide bulandırmaya yetiyor. Çalışma Bakanlığı sayesinde Erdemır'de toplusöz- leşmeyetkisi bir kez daha Türk Metal'in. Türk-iş Baş- kanı Bayram Meral ve Türk Metal Başkam Mustafa Özbek bu başarıyı kutlamışlar. Kutlanmayacak gibi de değil. Sendikalann durmadan üye, sendikacıları- mız açısından aidat kaybettıkleri bir süreçte, 7 bin iş- çinin aidatı önemli bir kazanım. Erdemır'de toplusözleşme yetkisini DİŞK'e bağlı Birleşik Metal-iş'e kaptırmamak, Mustafa Özbek için birölüm kalım. onursorunuydu da. Erdemir'ın çok bü- yük bir işyeri olması, hangı sendikanın elinde olduğu- nun simgesel anlamı bır yana, 12 Eylül sayesinde be- davadan kazanılmış DİSK üyelerinın ve diğer işçilerin elde tutulabilmesi ya da çözülmesinin önemli bir o- dak noktasıydı. Başta Kemal Türkler, Türk sendikacılığına gerçek- ten çok önemli katkılarda bulunmuş, hele de özel sek- törde çok zorlu savaşımla. tırnaklarıyla kuyu kazarak sendikal örgütlenmeyı. büyümeyi sağlamış sendika- cılann mirasına konulmuştu. Ancak bu miras, biraz mi- rasyediliğin hovardalığında önemli ölçülerde harcan- mıştı. Türk-İş'in üyesi Türk Metal, hâlâ Türkiye'nin üye sayısı ve kasa zenginliğı ölçü alınırsa en büyük sen- dikalarından bıri. Ama kof irı gövdeli bir adam gibi. Ör- gütlü olduğu özel sektöre ait işyerlerinde işçi çıkanl- dığında. taşaronlaştırma uygulandığında. ekonomik kriz bahanesıyle ışçilerın kazanılmış hakları ödenme- diğinde, ücretsiz izne çıkarıldıklarında, özelleştirme uygulamalarında pek ortalıkta görünmuyor. Birkaç. üstelik ne yazık ki genellikle en küçükler is- tisna bu, sendikacılığımızın günümüzde çöküşünün, moral değerlerini yitirişınin aslında genel bir özelliği. Ama bizım de Türk-İş'in en büyük üyeli, en zengın, en güçlü, Türkiye sınırlarını aşıp Türk cumhuriyetlerinde- kı sendikacılık hareketını örgütlemek, Kıbrıs sendika- cılık hareketini yönlendirmek iddiasındaki sendika- sından, üyelerine, haklarına sahip çıkan bir sendika- cılık beklemek hakkımız değil mi? Biz şimdi geneli bırakıp yine Erdemir'e dönelim. Geçmişte DİSK'e bağlı Maden-lş'ın kalesı, sendikal hak savaşımı ve eylem tarihine damgasını vurmuş Er- demır'de. 12 Eylül sonrası süreçte önemli bıryetki so- runu yaşandı. Erdemir işçilerı, Maden-iş'in diğer iş- yerlerinin önemli çoğunluğunda yaşandığı üzere ko- layca Türk Metal'e geçmedıler. Şimdi DİSK'e bağlı Birleşik Metal-iş içinde, o za- man bağımsız Otomobıl-lş ve şımdı Hak-İş'e bağlı Öz- çelık-iş içinde. o zaman bağımsız ÇelikTş'in de için- de olduğu önemli bir yetki savaşımı yıllarla sürdü. Uye çoğunlukOtomobil-iş'teydı. Ancak yasayaaykırı ola- rak en yaygın bu işyerınde uygulanan kapsamdışı (A tipi) personel nedeni ile yetki için yeterti çoğunluk sağ- lanamıyordu. işverenın ayrıcalıklı ücret ve başta özel lojman, çe- şitli olanaklarla özel statüye soktuğu işçi çalışanlara özel statü verilerek sendikaya gırmeleri yasaklanıyor, onlar da buna uyuyorlardı. Ancak yasadışı olarak iş- çi sayılmayan ve sendikal haklannı kullanmayan bu grup. yetkili sendika belirlenirken gerekli çoğunluk için işçi olarak sayılıyordu. Uzatmayalım, sonunda yıllarla sözleşmesız kalan ve Türkiye'de 12 Eylül öncesi en iyi ücret konumunda iken en düşük düzeylere gelen işçiler teslim oldu. Ba- şında en az üyeye sahıp, ama siyasi iktidardan, ba- kanlıktan yetki güvencesi verenfürk Metal'e zorun- lu ğeçiş yapıldı. Gerçekten de Özbek'in, Erdemir iş- çilerine verdiğı söz tutuldu. Hemen toplusözleşme yetkisi alınıp masaya oturuldu. Ücretlerdeki açık da önemli ölçülerde kapatıldı. Derken gündeme özelleştirme geldi. Türk Metal, Türk-İş'in içinde özelleştırmede ilkelerini belirlemeyen sendikalardan bırı oldu. Hatta birara, Hak-iş, Türk-iş içinde Dok Gemı-lş gıbı özelleştirmede ortak. işveren konumuna geçmeye özenen bır gırişım içinde görül- dü. Erdemir ışçisi, önemli işçi çıkarmalan ve işyeri so- runlanna da seyircı kalınca yine sendikasına küstü. Bir kez daha yeniden DİSK ıçine dönmüş Birleşik Me- tal'de örgütlenmeyı denedi. Bir öncekinin kötü kopyası benzer olaylar yaşandı. işçi '94 Eylülü'nden bu yana sözleşmesız, sendikal güvencesiz. Bakanlık. yetkili sendikayı belirleyemi- yor. işte genel kurul öncesi Özbek-Meral ittifakı böy- leee gerçekleşiyor. Türk-iş Başkam Bayram Meral, bakanları. müsteşarve genel müdürlerizorluyor. "Ben kendımı ortaya koydum, yetkiyi vereceksıniz. Türk-iş Başkanlığım buna bağlı"d)yor. Gelin görün kı üyelik fişlerı üzerinden, yapılan sayı- sız müfettiş incelemeleri sonunda, yetki Türk Metal'e verilemıyor. Bir ara Meral'e söz vermiş olan müste- şar, dönemin bakanını zorlamak üzere görevinden is- tifa etmeye kalkıyor. Yıne olcnuyor. Bakanlar, eldeki belgeler karşısında. genelde daha çok üyeye sahip ol- sa da kapsam dışı personel sayılınca, yetkiyi DİSK'e bağlı Birleşik Metal'e de verecek imzayı atamıyor. Sonunda Turk-iş'e bağlı Türk Metal bir hamle da- ha yapıyor. Bakanlığın yetkisızlık kararına karşı Zon- guldak 3. iş Mahkemesf nden lehine bir karar çıkarı- yor. En son Bakan Ziya Halis döneminde, "sahte üyelik iddialan" ile ilgili soruşturma nedeni ile Türk Me- tal'e yetki veremeyen bakanlık. Bakan Mustafa Kul döneminde, yargı kararına itiraz yetkisini kullanmaya- rak Türk Metal'in yetki belgesini onayladı. Mustafa Kul, 1.5 yıldır para almayan işçinin daha fazla mağdur edilmemesi için bu yolu seçtiklerını açık- ladı. Evet, sinek küçük, ama çok fazla mığde bulan- dırıyor. İhraç fiyatları düşük Türk fındığı ucuza gidiyor AHMET ŞEFİK TRABZON - Bu ıhraç döneminde !!2 bin 628 ton iç fındık ihraçedilirken. bu- nun karşılığında 357 milyon 298 bin dolar döviz girdisi sağlandı. Ancak fındık ih- raç fiyatları geçen yıllara göre oldukça düşük düzey- de seyrediyor. Karadeniz Fındık İhra- catçıları Bırliği'ndenalınan bilgılere göre l Eylül 1995'te başlayan fındık ih- raç döneminde aralık sonu- na kadar 112 bin 588 tonu özel sektör tarafından ol- rnak üzere 112 bin 628.7 ton ıç fındık ihraç edildi. Geçen yıl aynı dönemde 115 bin 295 ton fındık ihraç edılmiş. bunun karşılığında 382 mil- yon 427 bin dolarlık döv iz gırdısı saglanmıştı. İhraç edilen fındığın yüzde 80'ın- den fazlası 100 bin tonu AB ülkelerıne satıldı. Fiskobir- lik isesadece40.5 ton ıç fın- dıûı denizaşın ülkelere sata- bildi. Ancak satılan fındık mik- tanndan daha çok. dünya pi- yasalarında işlem gören fın- dık fiyatı önem kazandı. Fındıkta özellikle hüküme- tin uyguladığı yanlış politi- kalar yüzünden üreticı bü- yük ölçüde zarara uğrar. elindeki fındığı belirlenen fiyatın çok altında satmak zorunda kahrken. dünya fındık fiyatlan da diiştü. Se- zon boy unca Türkiye'nin en önemli ihraç ürünlerinden bıri olan fındıkta kental ba- şına( 100 kg) 317.23 dolar fiy at uy gulandı. Oysa geçen yıl bu rakam 33 1.69 dolar. önceki vıl 351.12 dolardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle