Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9OCAK1996SALf
14 KULTUR
'Rııslar bu sahneleri iyi biliyor'
Yönetmen Nikita Mikhalkov, 'Güneş Yanığı'nın, insanlan yürekten etkilemesini amaçladığını belirtiyor
Kültür Servisi- Nikita MikhaJkovun
1994 vılında Cannes'da Özel Jiiri
Ödülii. I995"te de En İyı Yabancı Fılm
Oscar'ını alan son fılmı "Güneş
Yanığı" tam bır yıllık gecıkmeyle
Türkiye'de göstenme girdı 14.
Uluslararası Istanbul Film Festivaline
açılış filmı olarak seçilen "Güneş
Yanığı*\ So\ yetler sonrası dönemde
bırer bırer ortaya çıkan komünıst
rejımin arka bahçe görüntülerinden birı
olarak değerlendirilebılır. Siyasi
polısin kiijilığinde ınsanlann kendı
kurduklan re;ım tarafından nasıl
ezildığinı gösteren, yönetmenin çoğu
yerde aıle görüntülenyle sarmalayarak
verdigi. aslında hayli öznel
sayılabilecek bir öykü "Güneş Yanığı"
Bir tatı! günü neseyle başlayan \e
trajık sonla biten filmde her şey
karşıla^tırma üzerine kurulu. Aynı
kadına âşık ikı adam Sergei ıle Mıtıa:
aralannda öznel ve polıtik çekişmeler
var. Bırı Stalin'ın yakın dostu bir albay.
diğeri Batı'da uzun süre yaşamış bır
sanatçı.. Italyan U'nita gazetesınde
Mıkhalko\ "la yapılan söyleîjide ünlü
yönetmenin filmiyle ilgilı görüşleri
şövle sıralanıyor
-Filmde her şeyin kapalı üslupla
anlatüması riskli bir yol değil mi ?
Umanııı ınsanlar mesajlan
anlayabilmişlerdir. Dahaproje
as.amasında filmin ınsanlan yürekten
etkilemesini amaçladım ve onlardan bu
zor anlatımı yakalamalannı istedim
Buna belkı kendini begenmişlik de
diyebılın>iniz ama ben seyirciyi kendi
düzeyıme taşımayı, herzaman orta
düzeye inme\e tercih ediyorum.
- Albay Kotov rulününeden kendinize
ayırdınız. Bir tür o\ ua gücünüzü
sınanıa olanaği nıı dcğdu bu rolle ?
Her şeyden önce albi\ la kızının
arasındaki se\gi benı ilgilendirivordu.
Kızı oynayan Nadıa <ia benını
çocuğum oldugu ıçinaJbayı oynayarak
daha sıcak bir hava vıratabılınm dıyc
düşündüm. Kuşkusuı bir başka oyuncu
Sovyetlersonrası
dönemde birer birer
ortaya çıkan
komünist rejimin
arka bahçe
görüntülerinden biri
olarak
tanımlanabilecek
•'Güneş \anığı". bir
tatiJ günü neşeyle
başlav ıp, trajik sonla
bitivorvehersey
karşılaşhrma
üzerine kurulu.
Filmde AJbav kofo»
rulünü Nikita
Mikhalkov, kızını da
\ine Mikhalkov'un
kendi kıa Nadia
ovnujor. Yönetmen.
her şevden önce
albavla kızının
arasındakisevgivle
ilgilendiği için.
Nadia'nın
ov naması> la. daha
sıcak bir ha\a
>aratabiieceğini
düşündüğünü
sö\lü\or.
benden daha başarılı olabılırdı ama
aynı sıeaklığı yakalayamazdı
- Filmde Nadiai olacaklann, yaklaşan
kötü soııun farkında değil. Çocuğu
sonradan birden şoka soknıak doğru
mu?
Bakın. birı kör doğmuşsa yapaeak bir
şeyı yoktur. ama zamanla körlesmis.se
ı^te o trajedidir. Nadıa babasını
geçırirken bunun onu son görüşü
olduğunu bılmiyor, ama Ru> >eyıreı
çok iyi bıldigı bırvah^etın başladığının
Farkında o sahnelerde. Çocuğun çok
etkıleneccgıni bılsem de ınsan gerçek
neyse onu zamanında ögrenmeli.
- Biraz da güncel politik olaylara
gelelinı. Rusya'nın Çeçenistan'da
yaptıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben bu olay ları politikacılann tarih
konusundakı cahılliklerine bağlıyorum
Sorunları savas, çıkmadan önce tarihe
bakarak çözmenin yollannı aramalı.
çünkü hıçbır savaş kesın bır şey
getirmedı ş.ımdıye kadar. Politikacılar
bugünkü bırçok aniaşmazlığın tanhtekı
yanlışlıklardan dogduğunu artık
anlamalı.
-Yeltsin hakkında neler
düşünüyorsunuz ?
Tüm bu olanlar ıçeridekı çekışmelerin
üstesınden gelemedığını göstemor. Iki
yıl önce bunları ba^aracak gücü vardı
ama yapamadı.
Şimdı demokrasiyi engelleyerek
çözüm araması ancak askerlerin ışine
yarıvor
- Filmdeki muhbir Mitia gibiler
komünizm sonrası da variığını
sürdürçbiliyor mu Rusya'da?
Muhbirler > ıne de olabılir: Stalin
döneminde ınsanlar ihbar eder \e
edılırlerdı, ama bıınu bir inanç ugruna
yaparlardı. Bugün durum bırbakıma
daha kötü. mafyayla ılışkıde olan
politikacılann elıne geçtı her şey.
- Politika>a girnıeyi düşünüyor
musunuz ?
Bilmiyorum. politik beklentilerim yok
ama ülkeye yaran olacaksa denemek
ısterim.
- Seçüirseniz parlamentoda önce ne için
mücadele edersiniz ?
Alt>apı>ı saglıklı kurmakla birçok şey
hallolur. Ruslar artık her şeyi
başkasından beklemeyı bırakmalı.
Göre\ süremın sonunda TV
reklamlannda Rus mallannı da
görürsem kendımi o zaman.başanlı
sayarım.
'Onlar kimdi biliyor musunuz?' / thsan Bengier Kalkın GideUm' / Yasemin Altıoklaı •Mıııas\on Cihan Yöntem
'Türk koreografları da vardır'
ECE TEMELKIRAN,
ANKARA - De\ let Opera \ e Balesi Mo-
dern Dans Toplulugu. 6 ocakta başlattığı
proeramla Türk koreograflannın yapıtlan-
nı sahnelıyor. "Türkolmak" öğesı üzenn-
de ısrarla duran koreogratlar. "Türkolma-
mızın öne çıkmasının nedeni, bundan ön-
ce sürekli \ ıırtdışıntlan getirüen koreograf-
lann düzenlemeler yapmış olması. Biz,on-
lara tanınan olanaklann bize de tanınma-
sını istedik" dıyorlar. Sezon boyunca. çağ-
daş dans koreograflannın folklonk özellık-
ler ıçeren ve evrensellık çabalan da taşıyan
düzenlemelennı ızleveceksınız.
Gösterıde "Hars" adlı bır bölümlük dü-
zenlemesı bulunan Binnaz Aydan'ın çalış-
ması. toprak \e kadını anlatıyor. "Har-
manlamak'anlamma gelen hars sözcüğü-
nün kullanılma nedenmı. <\\dan şöyle
açıklışor
"Kendi külfürümüzleevrenselolanı bir-
leştirmck istedim. Türk köv lüsünü \e köy-
deki kadını anlatan bir düzenleme olması-
na karşın. çalışmada teknik olarak folklo-
rik ögeler yok. Örneğiıı Türk adımı kulla-
ıulnu>«r."
Aydan'ınçalışmasında. 9 kadın. 2 erkek
dansçı bulunuyor. Kadınlann çoğunlukta
olmasını A\dan. şö>le açıklı\or:
"Çünkü erkekler, kah\edeoturujordu."
Aydan'ın düzenlemesının çıkış noktası-
nı olu^turan Ressam Nuri Iyemın bır köy-
lü kadın portresı. Dans ıçın. Alevı türkü-
lerı kullanılıyor. lCadının doğayla savaşını
ve köy kültürünü anlatan düzenleme ıçın
Aydan. şunlan söylüyor:
"Kendi kültürümüzle çağdaş dansı bir-
leştirmek gibi bir >aklaşımdan uzun süre
uzak durdum. Bunun için. bir birikim dü-
zevine ulaşmavı bekledim. Anadolu 'da çok
önemli bir kültür \ar. Ama onlar bunu. her
zaman bir başitlik içinde >aşı>oıiar. Kent-
lilerise. bu kültürii daha üstsöylemlerle di-
l(? getiri>orlar. Kö> kültürünü. o alçakgö-
nüllü haliyle ele almak istedim. O kültürii
hatııiatmak istedim. Çok ihmal ettigimiz o
"T" 71ırtdışından
Y getirüen
-Z. koreograflara
olduğu kadar,
kendilerine de
olanak tanınmasını
isteyen Devlet Opera
ve Balesiv
nin
çağdaş dans
koreograflan,
"Türk koreograflan
da vardır" diyorlar.
4 koreografın
hazırladıklan
düzenlemelerden
oluşan gösterinin
prömiyeri yapıldı.
külriirde hepimizi du>«ulandıracak >an-
lar var."
Koreograflardan Cihan Yöntem ıse.
Türklük öğesini çok öıe çıkannaktan \a-
na değil. Yönteın'ın cüzenlemesınm adı
"!V!utasyon." Insanın SJdan başlayan e\rı-
mını ele alan gö^tendc an>anoğlunun bu-
günkü durumu. "avcı* oiarak tanımlanı-
yor. Bırevcı dü^üncelenn çok öne çıkma-
sıyla. ınsanın msanadüşman olmasınınan-
latıldığı çalışmanın soıunda. çağdaş dan-
sın olanaklanyla bır "*aribe" şaratılıyor.
Müzığını Te\fik Akbaşb'nın bestelediğı
düzenlemenın ıletıs.ini Yöntem'den dinle-
>elim:
"İnsanlara geldiğimiz nokta> ı gösterme-
\e çalışıyorum: ki. bu nokta hiç de iç açıcı
değil. Bu eleştiriyi bazılannı dışarda tutup.
bazılanna \öneltmek istemi\orum. Çün-
kü hepimiz. bu sürece pasif >a da aktif ola-
rak katkıda bulunuyoruz."
Cıhan Yöntem. Türklük özellığını çok
öne çıkarmak ıstemenıesını nedcnını ise.
şöyle açıklıyor:
"L zun süre Türk japrtı ürefmek di\e bir
problemimiz \ardı. Evrensel bir tema iş-
lerken Türkolmamakgibi bir sancı çektik.
Sa/ olmazsa Türk olmaz. folklorik olmaz-
sa Türk olmaz gibi. Bu bakışı kabul etmi-
\orum ben. Zaten ne yaparsan \ap. Türk
bir korcografsın. özellikle Türk olma>i öne
çıkarma\a gerek >ok. Ama ben de. düzen-
lemenin finalinde Di> arbakır'ın bir kö\ ün-
de \apılan kartal dansını kullandım. Bu. o
>öre>eait biroyun. İnsanın. insanına\cısı-
na dönüşmesini bu >olla aktarmaya çalış-
Kültür Bakanlığı'ndan 'Seçilmiş Oyunlar Kılavuzu'
ANKARA(AA) - Küitür Bakanı Fikri Sağlar.
De\ let Tiyatrolan'nın ışle\ inin arttınlması için bir
yasaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Sağlar. 6 ocak
günü düzenlediğı basın toplantısında Devlet
tiyatrolarTnın çalışmalan hakkında bilgi verdi.
De\let Tıyatrolan'nın kurulduğu 1949 yılından bu
yana sahneledıgi oyunları ıçeren 'Seçilmiş Oyunlar
Kılavuzu'nu da tanıtan Sağlar, kılavuzun tiyatro
alanında büyük bir eksıkliği giderecegini kaydetti.
Kılavuzun tüm ıl, ılçe, belde \e okul
kütüphanelenne dağıtılacağını belırten Sağlar
"Amacımız, bu kılavu/un ülkemizde tiyatro
heyecanı duyan, heyecanı yeşermeye başlayan
insanlara ışık rutmasıdır" dedi. Sağlar. oyunlarda
rol alan oyuncuların ısimlerinin yer aldığı bir
kılavuzun da önümüzdeki günlerde
yayımlanacağını belırtti. De\let Tivatrolan'nın
işle\ ın r antınlması için bir yasaya gerek.sınım
duyulcıısunu belirten Sağlar. tıyatronun özerklık
kazannasının \e sanat kurumunun yönetiınınin
ışlev kazanmasının önemine dikkat çekti.
Tiirki\;"nın. tiyatro sanatının ulusaldan evrensele
ulaşmisı açısından önemli bır dönüm noktasında
bulunougunu anlatan Sağlar. yeni kurulacak
hüküiTElin bu konudaki çalışmalan sürdürnıesinın
tiyatro sanatının gelişımı açısından önemli
olduğunu soyledi.
Kültür Bakanlıgı'nın yıl içinde tiyatro alanında pek
çok onemlı projeye imza atacağını kaydeden
Sağlar. 1 996 yılında 'Okullararası Thatro
Buluşnası' düzenlenerek tiyatro eğitımine \enlen
destegjm arttırılacağını söyledi. Fikri Sağlar. y ıl
içinde merkezı Di\arbakır'da olmak üzere
"Deneysel Tiyatro Festi\ali'. Bursa'da "Balkan
İ'lkeleri Thatro Şenliği". 'Uluslararası Açıkha\a
Tiyatro Festhali'. \e Trabzon'da "Kafkas Ülkeleri
Tiyatro Şenliği' düzenleneceğini kaydetti
Sağlar a\rıca Almanya'da bulunan 'Theater un der
Ruhr' tiyatro topluluğunun Genel Sanat
Yönetmenı Roberto Cuillitarat'ından Kültür
Bakanlığf nın katkılarıyla 7 mılyon mark
hurcamayla 'İpek Yolu Projesi'nın de
üerçekles.tmleceğını belırtti. Sağlar. buprojeyle
Tpek \blu üzerınde yer alan ülkelerden Ipek
Yolu'nun sadece tıcaret değil. bir kültür yolu da
olduğunu kanıtla\acaklannı söyledi. Projeyle ilgili
pro\alara 1996 yılında ba^lanması \e 1997 yılında
da uygulamaya geçirilmesı öngörülüyor
tını. Ama \ inc de oyunun adı Mutas>on. bo-
zulma ya da başka bir Türkçe sözcük de-
ğil. Türkçe ad olunca. Türk eseri olur diye
birşe> düşünmedim. Zaten diğer külriirler-
le etkileşim içinde olduğumuzu da kabul
etmeliyiz. Ni>e bir kö\ filmi \apınca bizden
oluyor da. entellektüel bir çiftin \aşamım
anlatan bir film daha az bizden oluyor?"
"Onlar kim.bili>ormusun?"başlıklı dü-
zenlemenın sahıbı koreograf İhsan Bengi-
er. çalışmasında ınsan haklan konusunu
ışlıyor. "Onlar" dıye gösterdığı ınsanla-
nn. Türkıyede vedunyada ınsan haklann-
dan mahrum kalan ınsanlar olduğunu söy-
lüyor. Bengıer"ın çalı^masındaki en ılgınç
bölümlerden bın flüt çalan bır sanatçının
sahnede 3 nıetre \ükseklıge asılması. Bu-
nun anlamını Bengier anlatıyor:
"Insan haklannın yaşanmadığı bir ül-
kede sanat da böyle asılır işte. \'ardır ama
boy nundan asılmıştır. Ben bu çalışmada iş-
kence\i. hapishaneyi ve bütün duvarlan
anlattım. Hapishane duvarlannın dışında
olsak bile çevremizde duvarlar olduğunu
sö.Nİedim. HalukGerger. Ismaıl Be^ıkçı gi-
bi ınsanlar hapishanede. Ama bu ınsanlar
dışan çıksalar çok mu özgür olacaklar?
Hiçbirimizözgürdeğiliz. Insanlar artık bu
durumu kanıksadı. Gazeteleri açıp bakı-
vorlar. Beşikçi. Gerger... Hayatlannı hiçbir
şev >okmuş gibi sürdüriiyoriar. Insanlar
Türkiye'de şiddeti de kanıksadı. Benim gös-
terimde de şiddet var ve izlevenler bunu da
kanıksavarak izlevecekler. Ben izleyenlere,
kanıksadıklan şev leri ve bu alışmışbğı gö$-
termek istedim."
"Demli Çav™ \e "Kalkın Gidelim" adlı
düzenlemelerın koreografı Yasemin Alo-
oklar ıse. artık "ileti" \ermemekten yana.
Çünkü artık herkesin bır iletı \ermeye ça-
lıştığını. oy sa insanlara daha doğrudan şey-
ler sö\lenmesı gerektığını söylüyor.
"DemliÇay " adlı düzenlemede Karadenız
ınsanının canlılığını \e sıcaklığını anlattı-
ğını söyleyen Altıoklar. Okay Temiz'ın Ka-
radenız türkülerı için yaptığı yorumları
kullanıyor. Altıoklar'ın yıtırdığımtz kore-
ograf Ouvgu Aykal'ın anısına yaptığı "Kal-
kın Gidelim" adlı düzenleme ıse, ınsanla-
nn kaçma ısteğı üzenne bır çalışma. NA-
SVnm uzav fotoğraflannın da kullanıldı-
ğı düzenleme ıçın Altıoklar'ın kurduğu
cümle. şöyle:
"Öbür dünya daha mı iyi acaba?"
Altıoklar. ıl'etı \ermekten \azgeçmesı-
nın nedenını de sö\ le açıklıyor
"Artık daha doğrudan konuşmak. daha
damıtılmış olmak gerekiyor. Mücadelede
de. yaşamda da daha damıtılmış. Kcndimi-
ze ve savaşımıza yapışmış yapaylıklan at-
nıak gerekivor. Gerçek olana döndüğü-
müzdt bu karmaşa ve kişilik sorunlan bi-
tecek bence. Kalkın Gidelim'de de böyle
bir çaba var zaten."
"Kalkın Gidelim"in müzıkleri daha ön-
ce Keith Jarret \e Cnick Korea ıle bırlık-
te çalii,mış olan Tuluyhan Lğurlu'ya aıt.
Türk koreograflannın yapıtlannı sezon
boyunca Opera Sahnesi'nde ızleyebilecek-
sınız.
YAZI ODASI
SELİM tLERİ
Sinema Bir Tutkudur
Atilla Dorsay kendını öyle tanıtıyor: ".. sinema
tutkunu, meraklısı veyazarı.. ömrünün önemli bir bö-
lümünü adadığı bu sanat..." Bu sözleri, yazarın ye-
ni yapıtı 100 Yılın 100 Yönetmeni'nln (Remzi Kita-
pevı) önsözünde okudum.
Yazıya sunduğu emek, sanırım otuz yılı aştı. Bizim
kuşak sinema sevgısını değılse bıle, sinema kültü-
rünü, film izleme bilıncinı yoğun biçımde Atilla Dor-
say'ın yazılarından edınmiştır. Bir bölüğü gazete-
dergi yazılarından derlenmış, bir bölüğü doğrudan
doğruya bir kitap anlayışı, bütünlüğü içinde düşü-
nülerek kaleme alınmış yapıtlannı yan yana dızın;
Atilla Dorsay'ı ülkemizın bır numaralı sinema yazarı
kimliğiyle saptarsınız.
Onu, otuz yıla yaklaşan bir zaman diliminde hatır-
lamaya, gözümün önüne getirmeye çalışıyorum: Sı-
raselviler'de, Alman Hastanesi'nın kapısında tanış-
mıştık. Aynı yönde mi gıdiyorduk, karşı yönlerde mi
çıkaramıyorum. Ayaküstü, dakikalarca sınemadan,
romandan. sanattan konuştuk. Sanat coşkusu taşı-
yan bir tanışmaydı.
O günden şimdıye sevgili Atilla da eşi, sevgili Le-
man Dorsay da seçkin dostlarım kaldılar.
Senaryo yazarlığı çabama en büyük desteği Atil-
la Dorsay'dan gördüm. 1970-1975 arası olmalı; ilk
ciddi senaryo çalışmam olan Yaralı Kurt üzerine in-
celikli yazısını nasıl unuturum: Gerçi senaryonun
dörtte üçünü Lütfi Akad usta -yetersızliğım karşı-
sında- bir başına yazmak zorunda kalmıştı, ama Atil-
la Dorsay benden sevgıyle söz açıyordu.
80'lerde iki senaryom iki ayrı yönetmen için yazıl-
mış, yönetmenler hâlâ kavrayamadığım sebeplerle
senaryolarıma ortak ımza atmamızı uygun görmüş-
lerdi. Bu iki film rastlantı sonucu aynı hafta gösteri-
me girdi. Atilla Dorsay, yönetmenlerden çok, 'Selım
lleri dünyas/"ndan söz açan. çok sevdığım, beni
onurlandıran bir yazı yayımladı Cumhuriyet'te. (Ne
saklayayım, öcüm alındı, dıye duşünmüştüm...)
1995'in son günlerinde okura sunulan 100 Yılın
100 Yönetmenı, şu anıları bırdenbire çağrıştırdı. Ye:
ni yılın ilk günlerindeyse büyük tat alarak kıtabı oku-
dum. Atilla Dorsay, yazısına kişısellığını yansıtan,
nesnellik arayışında öznelliğe hiç mı hıç sırt çevııme-
yen, bir "sanatçı-eleştirmen". Yeniyapıtındatutumu-
nu şöyle yorumluyor:
"Yazılar, görülecektir, birer deneme üslubunda ya-
zılmıştır, adlan hemen heryazının içinde venlen çe-
şitli kaynaklardan vegörülen filmlerden edinilen so-
mut bilgi ve yargılann yanı sıra, şu veya bu yönet-
men üzerine Atilla Dorsay'ın biraz kişisel bir bakışı
ve o sanatçıyı yorumlama çabası olmastna dikkat
edilmiştir."
Batı sinamasının yüz yönetmeni yorumlanıyor ya-
pıtta. Sayısız kaynak söz konusu. Ne var ki eleştir-
men, -bizde yapılagelen- o kaynaklarla yetınme yo-
luna sapmayarak asıl kendi görüşlerini, düşüncele-
nni kaleme getirmiş.
"Sunset Bulvan"
Büyük emek ürünü, baskısı ve fotoğraflarıyla da
göz okşayan kitabı okurken Atilla Dorsay'la bırlikte
bir sinema tutkusu serüvenine çıkıyorsunuz. Yaza-
rın kişisel beğenisini, duygu dunyasını, hayata bakı-
şını bile bambaşka alanlardan öğrenme fırsatı doğu-
yor.
Örnekse, benim de yıllar yrtrbelleğimde yaşattığım,
o eşsiz, olağanüstü Sunset Bulvan filminın şuraya
buraya, işte Erich Von Stroheim'a ya da Billy Wil-
der'a aynlmış sayfalara sıkıştırılmış öyküsünü izler-
ken Atilla Dorsay'ı gerçek bır sinema tutkunu kimli-
ğiyle alımlama fırsatı doğuyor.
Atilla Dorsay. öylesıne iz sürüyor kı bir "star"ın çö-
küş trajedısinı dıle getiren Sunset Bulvarı. kitaba ser-
piştirilmış ayrıntılar bırleştırıldığınde. olanca arka yü-
züyle. madalyonun ötekı yüzüyle belıriyor. Sessız si-
nema dönemınden arta kalmış bir star. merhamet-
siz Hollyvvood sinemasında eski ünune kavuşabil-
mek için her şeyı göze almıştır. Atilla Dorsay, Gloria
Svvanson'ın canlandırdığı unutulmuş yıldız portre-
sinı, alıntıladığı bır replıkle ıfade etmekle kalmıyor: yıl-
dız trajedilerine yönelik kişisel sempatısını de vurgu-
lamış oluyor: "Ben hâlâ büyüğüm. Ama artık filmler
küçüldü..."
1950'de çevrilmış Sunset Bulvarı'ndan bu sözü -
imbıkten geçire geçire- yapıtına alıntılamak. öyle sa-
nıyorum ki Atilla Dorsay ıçın sınemanın hayat kadar
değerli olduğuna işaret ediyor.
Ve yine öyle sanıyorum ki herhangı bir sanat dalı-
na ömrünü bunca adayabilmiş çok az eleştirmeni-
miz var.
Orta yaş gelip çatınca. asıl hayatımın yaşadıkla-
rım değil, unutamadığım romanlardan sahneler ol-
duğunu ayırt ettım. Her yenı güne onlan tekrar can-
landırarak başladım. 100 Yılın 100 Yönetmenı'ni
okudukça, sevgili Atilla Dorsay'ı hep, birtakım unu-
tulmaz film sahnelerinde gezinırken görür gibi ol-
dum.
Şimdi özlemle 700 Yılın 100 Fılmi ıle 700 Yılın 100
Oyuncusu'nvn bizlere ulaşmasını diliyorum.
Oscar adayları belli oldu
• NEVN ^ORK (AA)- Bu > ılın Oscar ödüllerı için .'
geriye sayım başladı. "The Bndges of the Madıson
County" (Yasak Ilışkı). 'Braveheart' (Cesur Yürek),
"Apollo 13'. 'Lea\ıng Las V'egas'. "The Amencan
President". "Toy Story' \e Sense and Sensibılıyty'
Oscar'a aday fılmlerın "gözde'len arasında
bulunujor. Amerikan fılm eleştırmenlen. bu yılın
Hollyvvood açısından kötu bıryıl olduğu gorüşünde
birleşirlerken En Iyı Erkek O>uncu Ödülü ıçın Mel
Gibson (Cesur Yürek). Clint Eastvvood (Yasak Ilışkı)^
Tom Hanks (Apollo 13). John Travolta (Get.Shorty) '
ve Antohnv Hopkins'ın (Nıxon) adından söz '
ediyorlar. En İyi Kadın Oyuncu
adayları ise şöyle sıralanıyor. Merly Streep
(Yasak İhşki). Nicole Kıdman (To Dıe For).
Elisabeth Shue (Leavıng Las Vegas). Susan Sarandon
(Dead Men Walkıng). Annette Bening
(The American President). Emnıa Thompson
(Sense and Sensıbılıty ). Yardımcı aktör
ve aktrist kategorılerinde şanslı görülen aday lar da
şunlar: Kevın Spaceş. Nıcholas Cage.
Tım Roth. Ed Harrıs. Angela Bassett.
Mira Sorvıno. Kate VVınslet. Joan Allen ve Mare
VV'innigham.
Ceıral Süreya'nın ölüm
yridönümünde gelip geçenter
• Kültür Ser>isi- Birçok yazar. ^ ı r ve ressamın
ugrak yerlerınden olan Bostaneı'daki Hatay
Restoran"da. bugün ölüm yıldönümünde anılan Cemal
Süreya başta olmak üzere. geçen yıllarda yıtırdığimız
sanatçılar için birtoplantı düzenlenıyor. Saat 16.00-
19.00 arasında yapılacak olan toplantıda. yıtırıdğımız
ustalann yakınları konuk olarak bulunacaklar.
Sanatçı arkadaşlan tarafından değışik konus.malarla
anılacak olan ustalann Hatay Restoran'ın ünlü
defterlerine yazıp çızdikleri notlardan Mehmet A.Iı
Işık tarafından derienen bır kıtap da Hatay
Defterlen Bır adıyla toplantıya yetıştirilmış olacak.