25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9OCAK1996SALI •••• CUMHURfYET TBMM'de yeni dönem1 W | O ı ır^ . ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM, 24 aralık genel seçımlennin ardından dün açıldıve 550 mılletvekı- lının ant içmesıyle yeni yasa- ma dönemi başladı. RP'li Geçici Başkan Süleyman ArifEmre. açış konuşmasın- da. "Allah'ın izniyle Meclis açılıyor ve bu dönem müiet- vekiİlerinin başanlı olmasını, millet \e devletin kı>amete kadar pav idar kalmasını Ce- nab-i Hak'tan nivaz ederim" dedı. Emre. konuşması sıra- sında Kurtuluş Savaşı'na de- ginerek Mustafa KemaJ Ata- türk'ün adını anınca, salon- dan alkışlar yükseldi. Ant içme törenınde Anka- ra'ya sıra geldiğinde, Ata- türk'ün "Ankara Milletveki- li" olması nedenıyle saygı duruşu yapıldı. TBMM. dün yeni yasama dönemine baş- larken ilk birleşimi "enyaşlı üye" sıfatıyla RP îstanbul Milletvekili Süleyman Arıf Emre yönetti. Yeni TBMM Başkanı seçilınceye dek ge- çici başkanlık görevini yürü- tecek olan Emre, dün baş- kanlık divanı üyelenyle bır- likte Atatürk anıtına çelenk koydu. Törenlerı ızlemek için TBMM'ye gıden Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel. genel kurulda ko- nuşma yapmadı. Askeri tö- renle karşılanan Demirel, ge- nel kurul salonundakı locada yerini aldı. Bu arada salonda PDn-.u.. J-- . • • KS£S5ft= 3=5S8Çletvekilleri ayaga kalktı. RP miUetvekilleri de kısa bir kararsızlıktan sonra aya- ğa kalktılar. ANAP fstanbul Milletvekili GüneşTaner ile az sayıda RP milletvekilının ayağa kalkmamaları dikkatı çekti. Salonda, Bakanlar Kurulu sırasında sadece Adalet Ba- kanı Firuz Çilingiroğlu yer aldı. Jstıklal Marşf nınokun- masından sonra Geçici Baş- kan Süleyman ArifEmre, kı- sa bir açış konuşması yaptı. Emre. konuşmasında özetle şu göriişlen dilegetırdı: "Al- lah'a hamdolsun ki, huzur»e güven içinde bir seçim yaşa- dık. Bu sonuçta Yüksek Se- çinı Kurulu'nun katkısı ka- dar, aziz miJJetimidn olgun- luğunun da katkısı \ardır. Gerek koalisvonların kuru- luşunda, gerek diğer mesele- lerin çözülüşünde toleransın, ılımlı yaklaşımlann büyük katkısı olacağına inanıvo- rum." Emre. Mustafa Kemal sonra ayağa kalkarak millet- \ekili andı içti. Ant içerken Emre'nın dili sürçtü ve "Bü- yük Türk milleti" yerıne. "Bütün Türk milleti" dedı. ancak ıtirazlar üzerine dü- zeltti. Emre'den sonra TBMM Geçici Başkanlık Divanı'nın karanyla, bır süre önce by- pass ameliyaîı geçıren ve ön- ceki gün anjiyo yaptıran RP Malatya Mılletvekilı Oğuz- han Asiltürk ant içti. Asıl- türk, görev lilerin yardımıyla güçlükle kürsüye çıktı. Asil- türk 'ün ardından Adana ilın- den başlayarak alfabetik sı- rayla tüm miUetvekilleri ant içtıler. Millervekillerinın he- yecanlı olduğu gözlenirken DYP Adana Milletvekili Ha- lit Dağlı kürsüye çıkarken ka- meraya çarptı. Sıra Ankara iline geldiğin- de. Atatürk'ün Ankara Mil- letvekili olması nedeniyle tüm miIletvekılJen ve loca- lardaki konuklar ayağa kal- . karak bir dakıkalık saygı du- ruşunda bulundular. Şeriat yanlısı konuşmala- nndan ötürü hakkında birçok dava açılan ve yemin töreni öncesınde diğer RP'lilerle birlıkte Erbakan ve üst dü- zey yöneticıler tarafından "Yemin metnine sadık kala- caksınız" dıye uyarılan Rıze Milletvekili Şevki Yılmaz. gece geç saatlerde ant içti. Kürsüye gelen Yılmaz'ın ön- ken yemıninı de büyük bir hızla okuması dikkat çekti. TBMM Genel Kurulu'na saat 20.00'de ara verilmeden önce Istanbul'dan milletve- kili seçilen DYP Genel Baş- kanı ve Başbakan Tansu Çil- ler 265. sırada. ardından da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit 269. sırada ant içti. Konya'dan milletvekili seçi- len RP Genel Başkanı Nec- mettın Erbakan ve Rize'den milletvekili .seçilen ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz da aradan sonra ant içti- ier. Törenin tamamlanmasın- dan sonra Meclis başkan adaylarının başvurusu için çalışmalara lOgün araveril- di. Aradan sonra TBMM ye- niden toplanacak. Meclis Başkanı seçiminde ilk iki turda üye tamsayısının üçte ikısı olan 367 milletvekılının oyu aranacak. İlk iki turda bu sayıya ulaşılamazsa üçüncü turda seçilebilmek için üye tamsayısının salt çoğunlugu. .^...m lauısayısının saıt çoöunluğu Atatürk'ün önderliğinde olan 276 oyyeterlisayılacak. Kurtuluş Savaşı'ndan söz Bu turda da sonnç alına- pHin^o <•«!—J— -"-- • maması durumünda en çok oy alan iki aday için dördün- cü tur oylama yapılacak ve bu turda en fazla oyu alan a- day TBMM Başkanı seçile- cek. DYP ve ANAP'ın Mec- lis Başkanlığı'nı RP'ye bı- tulş Savaşından söz edince. salondan alkışlar yükseldi. Emre. sözlerini, "Meclis'i AUah'ın izniyleaçı yor ve bu dönem milletvekil- îerinin başanlı olmasınu mfl- let ve devletin kıyamete ka- dar payidar olmasını Cenab- ı Hak'tan niyaz ederim" di- ye noktaladı. Emre, dahaye SSK'li, ameliyat .._ u u y » u . n ı g ı ııı ıvr yc oı- rakmamak için anlaşmalan bekleniyor. I Baştarafı 1. Sayfada nn uzmanlar tarafından en ince ayrıntısına kadar ırde- lendiğini. sözleşmede sigor- ta ve hasta haklannın göze- tıldiğıni belirterek şunlan söyiedı: "Kiyatlar. pivasa şartlan göz öniine alınarak hesap- landı. Genelgemizde yer alan fivatlara KD\ de dahil- dir. Ortaya çıkan fivatlara normal şartlar alt'nda bir kâr marjı da eldendi. Şimdi istemimiz bütün üniversite, devlet ve özel hastanelerde paket programınıızın ilgi görmesidir. Böylece her böl- gedegerekü anlaşmalar sağ- lanırsa 1996 yılı içinde ame- ihat için hiçbir sigortaJımız beklemeyecektir." Paket program SSK"nin hazırladığı paket program sözleşmesinde çe- şitli şartlar da getiriliyor. Bunların arasında heryıl fi- yat listesınin yenilenmesi. sözleşme yapan hastanenin söz konusu ameliyatı ger- çekleştırmek için \eterli personel. cihaz \e diğer hu- suslar \önünden yeterliliğı ve bu özeflıklerın aynca SSK'ye mensup üç kişilik bir heyet tarafından denet- lenmesi yer alıvor. Sözleş- mede sevk edilen sigortalı- nın kendi başına herhangi bir anlaşmalı hastaneye ya- tamayacağı özellikle viargu- lanıyor. Sözleşmede sevkli hasta- nın tedavisi sağlandıktan sonra ödemelerin en geç 6 hafta içinde gerçekleştırile- ceğı belirtiliyor. SSK"nin yeni paket prog- ram sözleşmesinde örnegin kulak. burun. boğaz ameli- yatlannda fıyatlar 8 milyon- dan başlayarak 44 mılyona kadar sıralanıyor. Ameliyat kuv nıldan SSK'ye bağlı hastaneler- de sigortalılaryıllardırame- liyat olmak için ömür tüke- tiyor. Bulunduğu il ve yo- ğunluğa bağlı olarak bekle- me süresi değişmekle birlik- te ortalama ameliyat bekle- me süreleri şöyle idi: KBB: 3 - 6 ây -1 yıl. Safra kesesi, böbrek ta- şı ameliyatları: 6 ay -1 yıl Göz ameiiyatlan: 6 -8 ay Bel ameliyatları: 6- 8 ay Ortopedik ameliyatlar: 8 ay- 1 yıl Röntgen: 1- 3 ay Kalp ameliyatları : An- laşmalı hastanelere sevk ediliyor. Tomografi: 1-3 ay (acil durumlarda özel yerlere sevk işlemi uygulanıyor.) Diyaliz: sev k uygulanıyor. Ayrıntılı kan ve benzeri tetkikler: 3-6 a\ Prostat: 3-5 ay. Aczmendilere tutuklama FAİK BAKOGLU RİZE - Rıze Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi \'a>«r Âk- tan'ın yazılı ve sözlü talımat- lanyla Rıze Emnıyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele Şube- sı ekıpleri tarafından üç gün önce gözaltına alınan Acz- mendı tankatı üyesı üç kışı, yapılan ön sorgulamalar son- rasında çıkanldıklan nöbetçı mahkeme taraftndan tutukla- narak Rize Ceza ve Tutukevı- 'ne gönderıldıler. Rıze Emnıyet Müdürlü- ğü'ndekı sorgulamalarının ar- dından sıkj güvenlik önlemle- nyle Rıze Adlıyesı'ne getın- len tarikat üyesi Feyzullah Pariak (25). Süleyman Art- vinli (27) ve .4ii Kalkan (24), nöbetçı savcı Sadık Yıldı- nm'ın tutuklama ıstemi ile Rıze Sulh Ceza (Sorgu) Hâ- kımlığı'ne sevk edıldıler. Hâkım Beyhan Güler tara- fından yapılan sorgulamala- nndan sonra tutuklanan üç ta- nkat üyesı. yaşı küçük bır kı- şıyi alıkoymak: Şapka, Tek- ke, Kılık-Kıvafet Yasası'na. Türk Alfabe Kanunu'na ve devrimlerine muhalefet suç- larından 2 ila 3 yıl hapis ceza- sı ıstemiyle yargılanacaklar. Tarikat üyesi Feyzullah Parlak'ın aslen Bursa'da ya- şadığı. birçok ilde çeşıtlı suç- lardan yargılandığı ve Bur- sa'da da bır süre cezaevınde yaftığı öğrenıldı. İlk kez tu- tuklandığı öğrenilen diğer iki kişinin ise bırden fazla mah- kemede değışik suçlardan yargılandığı da saptandı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY CUMHURfYET HABERLERİN DEVAMI SAYFA I Baştarafı J. Sayfada sı'nda çok düşük faizle tutulduğu, Sermaye Piyasası Kurulu'nca (SPK) hazırlanan raporlarla ortaya konuldu. Bunun üzerine Uzanlar, ÇEAŞ yöne- timinden uzaklaştırıldı. Uzanlar'ın yak- laşık 7.6 trilyon lirayı hakları olmadığı halde ÇEAŞ'ın işlevi dışında kullandı- ğı, yine SPK raporlarıyla kesinleşti. Işler sarpa sarınca Uzanlar'ın özel yayın aracı interstar, Çilter ailesinin üzerine gitmeye başladı. 5 ocakta bu gelişmeleri özetleyip Uzanlar'la Çiller ailesi arasında "atış- kes" yapıldığını, yakında ÇEAŞ yöne- timi yeniden Uzanlar'a geçerse şaşır- mamak gerektiğini vurgulamıştım. Olaylar, bizim öngördüğümüzden çok daha çabuk gelişiyor. Konuya geçmeden önce vurgula- yalım ki, bugünkü sıstemin sağlıklı iş- lemesinin önündeki en büyük engel SPK'dir. Adamlar tutturmuş, dürüst- lük, yasalar, küçük pay sahiplerinin hakkı... Size ne kardeşim? Aslında bunların tümden temizlen- miş olması gerekiyordu, ama arada bir çıkıyor işte. Adamlar utanmadan sıkılmadan ÇEAŞ'a el konulmasının ardından her ay 1.5 trilyon lira tahsil edip devlete teslim etmişler. Ama... Ne demişler? Hiçbir sorun yoktur ki, içinde çözümü de barındır- masın. Hiçbir kurum yoktur ki, içinde iş yürütecek adam bulundurmasın. SPK olmazsa Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı da mı yok? Vaar... Ama bu bakanlık, sosyal demokrat- ların elinde... Olsuuun... Uzanlar-DYP-ÇEAŞ-CHP... Yok canım, olur mu öyle şey? Gö- rürsün... DYP'nin elindeki Enerji veTabii Kay- naklar Bakanlığı'nın (ETKB) CHP'nin elindeki Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (STB) ile flörtünden rahatsız olan SPK, ETKB'ye 3 Ocak 1996'da bir yazı yaz- dı. Üç sayfalık yazının özeti şu: "... Şirketin anasözleşmesindede- ğişiklikyaparak elektrik üretim ve da- ğıtımı dışında faaliyetgösteren şirket- lere ıştirak etmesi hangi maksatla olursa olsun 3096 sayılı kanuna ve gö- rev verme sözleşmesıne açikça aykı- rılık teşkil etmektedir... Şirket, kendisine verilen görev ve yatırımlann tamamlanmasını engelle- diğinden, ileride ortaya çıkabilecek elektrik enerjisi darboğazına zemin hazırlamaktadır... Şirket bilgisayar sistemi tahrip edi- lerek ve şirketin yasal defter, belge ve kayıtları yok edilerek görevlerinin ya- pılması engellenmiştir..." ETKB, bu yazıya 5 Ocak 1996'da B.15.0.EGB.0.01.00/73 sayılı bir ya- zıyla karşılık verdi. Sanki SPK, eski ÇEAŞ yönetimine (Uzanlar'a) ait hiç- bir ofumsuzluktan söz etmemiş gibi yazıda şu görüşe yer verildi: "Rumeli Elektrik Yatırım AŞ (Uzan- lar) tarafından verilmiş olan taahhüt- name ile yönet/mi devra/dıktan sonra 30 gün içinde 3096 sayılı kanun ve ıl- gılı yönetmeliklere uygun olarak ge- rekliana sözleşme değişikliğinı yapa- caklannı taahhüt etmişlerdir." Yani Uzanlar, "Vallahi bir daha kötü şey yapmayacağız, söz" diyorlar ve Enerji Bakanı Şinasi Altıner, "Aaa inandım o zaman. Biz size haksızlık ettik, alın ÇEAŞ'ınızı" diyor. Bir diğer deyişle Altıner, daha genel kurul yapılmadan yönetimi Uzanlar'a veriyor. Uzanlar nasıl alacak? İşte bu aşa- mada STB devreye giriyor. Bugüne kadar ÇEAŞ olayıyla hiç ilgilenmeyen STB'nin aklına birden buraya "husu- simurakıp" (özel denetçi) atamak ge- liyor. Âslanla kartal... 5 ocakta Prof. Dr. Hüseyin Ülgen, STB özel denetçisi olarak atandı. He- men ardından 7 ocakta büyük gaze- telerde ÇEAŞ ortaklarına bir duyuru yayımlandı. Duyuruda Prof. Ülgen'in imzası var. ÇEAŞ'ta hissesi olanların 17 ocağa kadar, aralannda Adabank ve imarbank'ın da bulunduğu banka- lara vermesi isteniyor. 24 ocakta da genel kurul var. Bu ilanı kim veriyor? Bakanlık de- netçisi. Küçük çaplı bir araştırmayla ortaya çıktı ki, ilan gazetelere İnters- tar aracılığıyla gitmiş. Durumu özetlemek gerekirse şu aşarnada, DYP'li ETKB, SPK'nin dev- reden çıkmasının yolunu açıyor, işle- mi de CHP'li STB yapıyor. Bakan Fu- at Çay, dün kahramanlar gibi Uzan- lar'ı savundu. Dört ay süre olduğu hal- de, "Usulsüzlük varsa ikiayda niye or- taya çıkmadı?.." dedi. Bütün bunların ardından dün Uzan- lar'a iki kıyak birden yapıldı. ETKB, ÇEAŞ'ta faaliyete el koyma kararını kaldırdı. STB de daha önce Uzanlar'ın Adıyaman Çimento Fabrikası'na is- tekli olmasına, "tekel oluşturacağı" gerekçesiyle karşı çıkarken dün yeni çimento fabrikaları almasının "yasal" olduğu kararını verdi. DYP'lilerin bu tür ışlere bulaşması- nı pek yadırgamıyoruz. Ama aslan sosyal demokratlar, niye alet oluyor? Zira bu tür işlerden DYP sıynlır, ama fatura sola çıkar. Bunu, CHP'lilere nasıl anlatmalı? Şu fıkra, acaba ders venr m't: Kartalla aslan, uçağa binmiş. Hava- landıktan az sonra kartal düğmeye basmış, hostes gelmiş: - Buyrun efendim... Kartal, pişkin: - Hiiiç, huyumdur. Arada bir yapa- rım... Bir kez daha yapmış. Yine hostes, yine aynı yanıt. Yine, yine... Hostesin telaşı aslanın hoşuna git- miş. O da yapmış. Aynı yanıtı vermiş: - Hiiç huyumdur. Arada bir yapa- rım. Hostes, durumu pilota bildirmiş. Pi- lot, "Aşağı atın" demiş. Fıkra bu ya, aslanla kartalı kapıya getirmişler, Aşağı atacakları sırada kartal aslana sormuş: "Uçmasını bili- yor musun?" Aslan, "Yoo..." demiş. Kartal kızmış: - Neyine güvenip benim yaptığımı yaptın?.. NURSELİ'NİN PRİZMASI Bu akşam 22:OO 19 OLAYLARıN ÂRDEVDÂKT GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada 1988 yılında da yineleye- rek Fransa'nın en uzun ömürlü sol iktidarına im- zasını atmıştır. Avrupa Birliği'nin inanç- lı bir destekçisi olan Mit- terrand, 1992 yılında im- zalanan MaastrichtAnlaş- ması'nın başmimarların- dan biri olmuştu. Mitterrand'ın cumnur- başkanlığı sürecinde, Tür- kiye-Fransa ilişkileri önce "soğukluk" (1981-84) ve ardından da "ısınma" dö- nemlerini yaşamıştır. Fran- sa Cumhurbaşkanı olarak 1992 yılında Türkiye'ye yaptığı resmi gezi, ıkı ülke arasındakı ılışkilerın, bu- gün de süregıden "olum- lu" yola gırmesınde önem- li bir dönemeç oluştur- muştur. Ulusal politıkasını sos- yal reformlara dayandıran Mıtterrand, Türkıye politı- kasında da insan hakları sorununa önem vermiş, ancak bu alanda, özellik- le Kürt sorununa "militan- ca " yaklaşan eşi Daniefle Mitterrand'ın çıkışlarını "ihtiyatla" karşılayarak devlet adamlığını kanıtla- mıştır. Eşının görüşlerinın Fransa'yı bağlamadığını vurgularken "Bayan Mit- terrand'ın (Türkiye'detep- kiyle karşılanan) Kürt ko- nusuyla ilgisini de Fran- sa'nın tutumuyla kanştır- mamak gerek" demekten geri kalmamıştır. Dünya, barış; Avrupa ise birlik konusunda Fran- çoıs Mitterrand'a çok şey- ler borçludur. • •• urseliIdıVde Futbofda frifybrffuk yolsuzluklar... Kayıp turistlere ne oldu? Olümü seçmeden önce son durak: İntihar Hattı... Boşanan çiftlerd malların eşit paylaşımı kampanyasına büyük destek! \ ^ V K a n a I T ü r k i y e E k r a n ı " Prof. Gürüz'den RP'ye türban yanıtı: Rektörler kinısenin önünde eğüınezu ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Yüksek Öğretmı Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Giirüz. 24 aralık seçımlerınden önce rektörle- rin başörtülü kızöğrencılerın önünde selanı duracağını öne süren RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'a. "Rektör- lerimiz bilinıc. insanlığa ve Türkne Cumhuri>eti*ne hiz- met etmiş \e hizmet eden in- sanların önünde eğiliıier. Bu- nun dışında kirmenin önünde eğilmezler" vanıtını verdi. Gürüz, öğretım üvesı vetı>tı- nlmesı veyurtdışı eğitimı ko- nusunda bır kurul oluşturula- cagını. gerekli yasal düzen- lemelerin vapıliiığını söyle- di. Rektörler Komıtesı. dün YÖK Baskanı Prof. Dr. Ke- mal Gürüz'ün başkanlığında toplandı. Toplantı sonrasında bır açıklama vapan Gürüz. vük.seköğretım alanında re- kabet ortamının sağlanmaM ıçın üniversitelerın ıdari ve mah yetkilerle donatılması ıçin çalı^malannı sürdürdük- lenni belırterek, Türkive'nin onde gelen bilim adamlan. ^anav i v e tıcarı alanların tem- Mİeilerinden oluşacak nıılli komiteler üst kurulunun da akademik değerlendirmelere • lışkin esasları belırleyeceğı- m sövledi. Bilim ve Yüksek Teknoloıı Kurulu'nun ışlevı- nın arttmlacağınt ve yük- ^eköğretım alanındakı karar- lannındabağlayıcı hafegeti- nleceğını beîırttı. Lnıversiteienn öğretım uyesi gereksınimının karşıla- nabılmesı için Araştırma ve Geliştırme Kurulu'nun oluş- turulacağını kavdeden Gü- rüz. bu konuda hazırlanan vönetmelık taslagına TLBİ- TAK ve Devlef Planlama Teşkılatı'nın olumlu görüş verdığinı söyledi. Gazetecı- lerin sorulannı da vanıtlavan Gürüz. Rektörler Koınite- si'nin işlevınin daha da arttı- nlacagını. Ünıv ersitelerarası Kurul'un kaldınlmasının da ancak yasayla mümkün ola- bıleceğinı belirterek >uanda böyle bir çalı^manın söz ko- nusu olmadığını söv ledi. Rektörler Komıtebi nın ar- dından Cnıversitelerarası Kurul da Prof. Dr. Mehmet Vücesoj başkanlığında top- landı, Yüceso> toplantıda. YOK'ün yüksek lisans ve doktora eğıtımını düzenle>en vönetmeliğinin değiştırilerek doktora eğitimınde "ders- eğin'ııı-tez'* uygulamasının benımsenmesı > önündeki öncrisının görüşüldüğünü söyiedı. Yücesoy. docentlik smavlarının yüksek lisans eğıtıminde tez öncesıne alın- ması yönündeki öneri için de bırkomısyon oluşturulduğu- nukavderti. V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle