Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç# Dı> Habcrler Ergun Balcı
Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Yıldırım • Ekonomı
Çetinkav'a • Yazıı^len Mudürlerı f
Ihrahim VıiHıı nin<- T.v.nr (Cnmmlni
• Haber Merkezı Muduru: Hakan Kara
• Gorsel Yönetmen Fikret Eser
fL,4i 1
Abdulkadır \ ucelman
K a r a ö r e n 0 Duzeltme
• ktıhbarat Cetıgiz
Bûlent Kızanlık
n
.
k
1 °M1
n
1 • | P
o r
.Makaleler Samı
Abdullah Yazıcı0
Fotojraf Erdoğan Köseoğln • Bılgı-Belge
ibc Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
j
Edibc Buğ
Vayin Kunılu. İlban Selçuk (Ba^kan).
Orhan Erinç, Oklav Kurtböke.
Hikmet Çctink» a. Şükran Soner,
Ergun Balcı. Dinç Ta>anç, İbrahbn
Vıldız. Orhan Bursalı. MıısUfa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Muslafa Balba) # Haber Muduru
Doğan Akın Atatürk BııKan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-
Ankara Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 • Izmır
TeniMİcısı Serdar Kjzık. H Zıya Bh 1552S 2 3 Tel
4411220,Faks 4419117#AdanaTemsılCiS Çrtin Yiğeno0u.
InonuCd 119S No 1 Kat l.Tel 352255C. Faks 3522570
Mücssese Muduni Erol Erkut 9
Koordınatör Ahmet Korulsan #
Mulıasebe Bülent YenerAİdare
Hüse>TnGürer#lşJetme ÖDder
ÇeBk • Bılgı-İşlem Nail İnal•
Bılgısa>arSıstem MürüvetÇUer
MEDVAC:«Yönetım
Kunılu Başkanı-Genel
Mudür Gufbin Erdaran
0 Koordınatör Reha
lşıtman # Genel Mudur
Yardımcısı MioeAkdağ
MEDYA G : •
Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel
Müdur Üstöa
Akmen»Murahhas
uye Bora Göoeoç
Va>ımlatan >e Basaıt: Ycm Gun Haber Ajansı. Basm ve Ya>ınalık A §
Turtocagıtad "» 41 Cagaloglu UA34 Ist PK 246 Islanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 22OCAK.1996 îmsak: 5.48 Güneş:7.17 Öğle: 12.23 İkindı: 14.51 Akşam 17.14 Yatsı. 18.38 MEDYACTel 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks 5118466
Versace modası
• Haber Merkezi -
Italyan modacıGianni
Versace'nın 1996 ilkbahar-
yaz sezonu ıçin hazırladığı
koleksiyonu önceki gece
Paris'te düzenlenen bir
defileyle tanıtıldı. Defilede
Italyan manken Carla
Brunı'nin sunduğu giysi
büyük beğeni topladı.
(Fotoğraf: REUTER)
Dünya Enenji
Konseyi raporu
• ANKARA(AA)-
Dünyada 1991. 1992, 1993
yıliannda sabit kalan enerjı
tûketimi. I994yıhnda
yüzde 1 arttı. 1995 yılı
aralık ayında yayımlanan,
'Dünya Eneni Konseyi
1994 Enerji Raporu'ndan
yapılan derlemelere göre
1994'te.eskiSSCBülkeleri
hanç tutulduğunda dünyada
enerjı talebı vüzde 2'nin
üzerinde büyüdii. Eski
SSCB ülkelerinın enerji
tüketimı, yüzde 10.4 ile
rekor bır oranda geriledi.
'Oksijen
fabnikası'
• KOCAELİ(AA)-Il
genelindekı boş alanlar
ağaçlandınlarak
Kocaeli'nin 'oksijen
fabnkası" olarak anılması
hedeflenıyor. Kocaeli
Orman Işletme Müdürü
Ufuk Pekmertol, konuya
ilışkın şunlan söyledi:
" Bugüne kadar yaptığımız
çalışmalarsonucunda, 154
bin 922 hektarlık alanı
ağaçlandırdık. Halen 192
bin 178 hektar açık alan
bulunmaktadır. Bu açık
sahaian da en kısa zamanda
yeşillendirerek hem
erozyon tehdidini tamamen
ortadan kaldırmayı hem de
Kocaeli'nin oksijen
fabrikası olarak anılmasını
hedefliyoruz."
Notre Dame de
Sion'un kunuluşu
• İSTANBUL(AA)-
Notre Dame de Sıon
Fransız Kız Lısesi 'nin
kuruluşunun 140. yılı
törenle kutlandı. Notre
Dame de Sionlular Derneği
tarafindan lisede
düzenlenen törende,
aralannda eskı Dışişleri
bakanlanndan Vahit
Halefoğlu'nun eşı Zehra
Halefoğlu'nun da
bulunduğu 1946, 1956 ve
1971 mezunlanna 50.. 40.
ve 25. yıl rozetleri takıldı.
Pul müzayedesi
• İSTANBUL(AA)-
Istanbul Filateli ve Kültür
Merkezi'nce (İSFİLA)
düzenlenen pul
müzayedesinde. 1920
tarihlı Mahakim ve Devari
Adliye el basması Konya
damgalı 1 kuruşluk pul, 20
bin marka satıldı. Çırağan
Sarayı'nda düzenlenen
müzayedede Osmanlı
Imparatorluğu, Ankara
Hükümeti ve Cumhuriyet
dönemine ait filatelik
materyal, Türk ve dünya
pullanndan oluşan 588 adet
lot ve kolekstyon satışa
sunuldu.
'Çocuk Şenliği'
• LÜLEBURGAZ(AA)-
Lüleburgaz Beledjyesi'nce
düzenlenen 5. Çocuk
Şenliği'nin, 20-24 nisan
tarihleri arasında yapılacağı
bildirildi. Çocuk
Şenliği'nde. çeşitli spor,
sanat ve kültür
etkinliklerinin yanı sira
bazı dallarda yanşmalar
düzenlenecek. Şenlikte
aynca çocuk balosu, piknik
ve uçurtma gösterisi
yapılacak, çocuk kitaplan
ve resimleri sergileri
açtlacak.
"Bergama: Büyük Sunağm Telephos Kabartması" sergisi, MET'den sonra San Francisco'da yinelenecek
Zeus Sımağı New York'ta sergfleniyor
•Berlin Müzesi'nde 60 yıldır
ziyaretçilerin bu "Telephos
kabartmalarT'nı görmelerine izin
verilmiyordu. Birkaç yıl önce
kabartma heykeller tümüyle
yerlerinden çıkanldı ve
uzmanlarca temizlendi. Onanm
ve temizlik işini MET ile San
Francisco Güzel Sanatlar Müzesi
finanse etti.
ÖZGEN ACAR
ANKARA - Zeus Sunağı'run kabartma hey-
kellerinden 12'si Nevv York Metropolitan Sa-
nat Müzesi'nde (MET) sergilenmeye başladı.
Beriin Müzesi'nden Nevv York'a, üstelik 60 yıl-
dır ziyaretçilerin görmelerine kesinlikle ızın ve-
rilmeyen bölümlerin gönderildiği açıklandı.
Î.Ö. 190-160 yıllan arasında yapıldığı anla-
şılan Bergama'daki Zeus Sunağfnı 1871 'de
Alman mühendis Carl Humann bulmuş ve
Berlin'e taşımıştı. Humann. bu buluşu hak-
kında. "İşte! Attaloslulann, fethedilemeyen hü-
kümranlık ve gurur merkezinin kannölarL.."
demiştı.
Almanlar bu görkemli sunağı odaklaştırarak
yaptıklan ve 1930'da tamamladıkJan özel mü-
zeye Bergama Müzesi adını takmışlardı. Ikin-
ci Dünya Savaşı sonunda Doğu Berlin'de ka-
lan bu müzeden Ruslar sunağı blok blok ayı-
rarak Rusya'ya taşımış, ancak 1956'da Maca-
ristan'ın işgalınde kendilerine yaptıklan yar-
dıma karşılık Almanlara geri vermişlerdı.
'Heykel roman'
Bergama'daki,lapınaklann en büyüğu olan
bu sunak üç katlı birpodyum üzennde yüksel-
mekteydi. Sunağın duvarlannda 120 metre
uzunluğunda, 2.30 m yüksekliğinde kabartma
heykeller bulunmaktaydı. Günümüzün çizgi
roman tekniğıne benzer bir uygulamada, an-
cak çizgı yerine kabartma heykeller kullanıla-
rak mitolojik öyküler anlatılmıştı. Bu kabart-
malar hakkında Prof. Dr. Ekrem Akurgai şu
yorumu yapmakta:
"Helen sanatının en önemli ve en güzel hey-
kel örneklerini oluşturmakta, Helenisük döne-
min de büyük artistik başansını ortaya koymak-
tadır."
Bu anıtsal yapının ortasındaki rrtermerden
sunak masasını üç yanda (U) gibi, sütunlu, ya-
n açık, üstü çatılı bir yürüyüş alanı çevreliyor-
du. Bu alandakı duvarlar boyunca, Herakies'in
(Herkül) oğlu Telephos'un, doğduğu andan
Bergama'yı kurduğu güne değın gızemsel ya-
şamı anlatılmaktaydı. Bergama'yaegemen At-
talos Hanedanı, Telephos'u kendi atalan sayar-
lardı.
Berlin Müzesi'nde 60 yıldır ziyaretçilerin bu
"Telephoskabartmalan"nı görmelerine ızın ve-
rilmiyordu. Birkaç yıl önce bu kabartma hey-
keller tümüyle yerlerinden çıkanldı ve uzman-
larca temizlendi.
Onanm ve temizlik işjni MET ile San Fran-
cisco Güzel Sanatlar Müzesi finanse etti. Al-
manlar da bunun karşılığında bu kabartmalar-
dan 12'sinin önce MET'te ve sonra San Fran-
cisco'da geçici sergilenmesine olanak sağladı-
lar.
Nevv York'ta çarşamba günü açılan sergiye
büyük ılgı olduğu bildiriliyor. MET Sözcüsü
Harold Holzer. gazetemize verdiği bilgide,
"Antikdünyanın olağanüstü niteliktekibu 'Te-
lephos kabartmalan'nuı yanı sıra; buniann
önemini, yapılış amacını anlatmak üzere, ayn-
ca 30 kadar çeşitli eser de sergüeniyor"dedı.
Bu parçalar arasında, heykelcikler, heykel par-
çalan, Bergama Zeus Sunağı'nın mimarisi,
Bergama'yı yöneten bir Attalos FCralı'nın ba-
şı ile hanedanından kişilerin portrelerinin bu-
lunduğu sikkeler de sergileniyor.
Bergama krallannın zaferieri
I.Ö. 197-159 yıllan arasında yaşamış Kral
fkincı Eumenes zamanında yapılmış olan su-
nağın öteki duvarlannda, Bergama krallannın
Galatlar üzerindeki zaferieri, tannlar ile dev-
lerarasındaki savaşlan betimleyen konularyer
alıyor.
Telephos kabartmalanndan günümüze ancak
üçte biri kalmıştır. Kalanlar içinde en iyi ko-
runmuş olan bu 12 parça ve ötekiler uzman-
larca onanlıp temizlenmiştir. Gerek bu kabart-
malara ve gerek sergiye adını veren Telep-
hos'un ilginç bir mitolojik öyküsü var. Parça-
lardaki öykülenn ne olduğu tam olarak anla-
şılıyor.
Ancak, aralanndaki eksiklikler nedeniyle
bılim adamlannın, "çizgi roman"ın hangı "ka-
re"sinin hangisinden önce ya da sonra geldi-
ği konusundaki tartışmalan sürüyor.
Prof. Akurgai, Zeus Sunağı'nın tarihsel, mi-
mari ve arkeolojik önemi hakkında şu değer-
lendırmeyi yapıyor:
"Bergama Sunağı, mimarhk, hevke) sanab
ve mitolojik tasvirler bakınıından olduğu ka-
dar, Attaloslular'ın düşmanlan üzerindeki za-
ferini çok ölçülü bir şckilde sembolize etmesi
yönü ile de insanlık tarihinin övünç duyacağı
bir eserdir."
MET yetkilileri, serginin Amerika'da Ber-
gama'nın ve dolayısıyla Türkıye'nin önemli ta-
nıtımına yol açacağını söylüyorlar.
"Bergama: Büyük Sunağın Telephos Ka-
bartması'' adlı sergi, MET'de 14nisana kadar
açık kalacak ve daha sonra 4 mayıstan eylüle
kadar San Francisco'da yinelenecek.
Prof. Ekrem Ekinci, Türkiye'de sobayla ısınmaktan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi
Hava kirliliğinde sobanın rolü büyük
• Prof. Ekinci "Türkiye'de
satılan sobalann niteliği
bilinmiyor. Yani, hangi tip yakıta
göre tasarlanmış
belli değil. O bakımdan
bazen hasbelkader sonuç
verebiliyor" dedi.
IBRAHİMGÜNEL
Istanbul'da 80'li yıllann başından bu ya-
na artan hava kirliliğini önlemek amacıyia
ahnan önlemlenn başjnda yer alan ithal kö-
mür uygulaması, "soba zehirtenmeleri'' ve
buna bağlı meydana gelen ölümlerle yeni-
den tartışılmaya başlandı.
Bazı bilim adamlan ithal kömürü suçlar-
ken kimileri de evlerde yakıcı olarak kul-
lanılan sobalann "ithal kömüre göre ta-
sarlanmadığını ve halkın yanlış kullan-
dığını" ileri sürdü.
Yakma sistemleri ve yakıtlar üzerine yak-
laşık 30 yıldır araştırmalar yapan tTÜ Kim-
ya Metaluıji Fakültesi öğretim üyelerinden
Prof. Ekrem Eldnci'ye zehirlenmenin ne-
denlenni sorduk.
Soba zehirlenmeleri
- Soba zehirlenmelerinden meydana ge-
len ölümier sizce neden kaynaklamyor?
EKİNCİ- Birinci nedeni, kömürün yakıl-
dığı sobanın, o kömürün karakterine uy-
gun olmaması. Sobanın yakıta uygun olma-
ması nedeniyle de sönme eğilimi var. Ba-
ca kirliliği ve rüzgâr gibi dış etkenlerle so-
ba sönmeye doğru gıder ve bu gidiş nede-
niyle de gazlar oda içine dolar.
- Neden soba kullanılmamalı?
EKİNCİ: Çünkü sobalarda en ıdeal yan-
mayı sağladığınız durumlarda bile yüzde
50'ye varan oranlarda hava kirliliği yaratı-
yorsunuz. Onun için sobalarda yakılacak olan
katı yakjtlardan hava kirliliğini önlemek
için kullanılan standartlann dışında, ayn
bir standart getirilmeli ve bu tanımlanan
kömürleri yakacak yakıcı tipleri de belir-
tilmeli
- TSE standardı olmayan yakjcılar kulla-
nılmasın deniyor ama?»
EKİNCİ - Bir kere, TSE standardında
Musevilerden
'şükran' sergisi
FİLtZGÜMÜŞ
Sobalar, en kteal yanma sağlansa bile hava kirliliğine neden ohıyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
olan soba hangi tip yakıtı yakmaya elveriş-
li o belli değil. Bunun dahi araştınlması ya-
pılmamış. Bence soba ile birlikte duman-
sız yakıt gündeme getirilmeli
- Bazı kesünler sobalann ithal kömüre
göre olmadığını savunuvor...
EKİNCİ: Türkiye'de satılan sobalann ni-
teliği bilinmiyor. Yanı, hangi tip yakıta gö-
re tasarlanmış belli değil. O bakımdan ba-
zen "hasbdkader" sonuç verebiliyor. Bilım-
sel olarak ıncelenmış değil. Her şeyden
önemlısı, Türkiye'de yanma olayına bılim-
sel bakış yapılmalı. Aynı zamanda yakan ki-
şilerin de bilinçli olması gerekır. Örneğın
yanmamış kömürlenn üzerine tümüyle sir-
külasyonu önleyıci kömür boca edilir ve
yanmayı boğar. Çıkan zehirli gazlar da üze-
ri kapalı olduğu için oda içerisine dağılır.
Sobalarla bacanın bağlantısını sağlayan bo-
rulann. bacaya belli mesafede olması ge-
rekir
Sobalann tasanmı
- Bazı kesimler sobalann ithal kömüre
göretasarlanmadığınıveyerii kömür yakıl-
madığı için ölümler meydana gekliğini sa-
vunuvor.
EKİNCİ: Ben kişısel olarak Türkiye'de
sobalann tasanm açısından yakıta göre ta-
sarlandığına inanmıyorum. TSE standardı
olanlarda da bu yok. Bu aşamada ne ithal
kömürü övmek ne de yerlı kömürü yermek
doğru. Biz hava kirliliğini önlemek istiyor-
sak, çok riskli olan katı yakıtlann sobalar-
da kullanımını en aza indirmek durumun-
dayız.
Katı yakıtlan sobalarda yakmak istiyor-
sak. dumansız bölgeler ilan edıp buralara
dumansız yakıt sağlamak ve buna bağlı ola-
rak da buyakıtlan değerlendirmek durumun-
dayız. Soba ile yakıt bırlıkte düşünülmeli.
halka yakma sistemlerini nasıl kullânaca-
ğı anlatılmalıdır.
- Sizce niye bu yapılmıyor?
EKLNCİ: Türkıye'de ne doğru dürüst ya-
pılıyor ki? Bu işın en doğru yolu. Tür-
kiye'nin sobalarla ısınma yolundan kurrul-
masıdır.
Amaçlanru, Türktopra-
ğmı vatan secen Musevilere
kucak acan Türk miuetinin,
insancıl yaklaşımını > urtdı-
şına duvurmak ve Slusevi
> urttaşlanmjzuı şükran ifa-
deierinin açıklanmasına yar-
dımcı olmak'"olarak belırle-
yen 500. Yıl Vakfı, Mecidi-
yeköy'deki vakjf merkezm-
de sürekli açık kalacak bır
sergi açtı. VakıfKoordina-
törü Har> Ojalvo, "Sergi,
Türk devİetine neden derin
bir şükran duyduğumuzun
kanıtıdır"dedı.
Bır kopyası lsrail 'de Tür-
kiye Başkonsolosluğu tara-
findan lsrail Müzesi'ne he-
diye edilen bu sergi, Alman-
ya'nın Hamburg kentinde
de 20 bin kişi tarafindan iz-
lendi.
Sergi, Osman Gazi'nin
Musevilerin sinagog yap-
malanna izin vermesiyle
başlıyor. 1492tarihindeSul-
tan 2. Beyazıt döneminde
Ispanya engizisyonundan
kaçan Musevilerin, bir Türk
Fılosu ile Osmanlf ya geti-
rilmelerinin ardından 1.
Dünya Savaşı'na kadar ve
Türkiye Cumhunyeti'nin
kuruluşundanbu yana Türk-
Yahudi ilişkileri anlatılıyor.
Musevilenn orduda, sa-
vaşlarda, sarayda, üniversi-
telerde, devlet yapısı içeri-
sinde, muzikte. hekimlikte,
edebiyatta ve pek çok mes-
lek dalında üstlendikleri ba-
şanlı roller ile kültürel ya-
şamlan ve tarihlerinden ör-
neklerin sunulduğu sergi,
geniş bir araştırmaya daya-
nıyor.
Aynı zamanda bir arşiv
niteliğinde olan serginin ha-
zırlanmasındaemeği geçen
Hary Ojalvo, "BizTürkJer-
le 700 yıldır tanışığız.
1492'den de önce. Osmanlı
De^leti döneminde ve Tür-
kiye Cumhurryeti kunıktuk-
tan sonra yaşanan 2. Dün-
ya Savaşı'ndahiçbirülkebi-
ze Türkiye kadar hoşgörii-
lü ounadı" diyor.
Musevi Türk
Türklerin bu hoşgörüsü-
nü Vakıf Başkanı Jak V.
Kamhi de şöyle özetliyor:
"Sarsılmaz bir inançla
beklediğimiz başandan bi-
ze düşen pay, onurla ve
övünçle bir kez daha, 'Tür-
kiye'de Türk Musevisi yok-
tur, Musevi Türk vardır' di-
yebümek."
Sergıde daha çok, 2. Dün-
ya Savaşı sırasında Nazile-
rin elinden kaçarak Türki-
ye üzennden Filistin'e git-
mek isteyen Yahudilere kar-
şı Türk devletinin "hoşgö-
riisü" ve yardımını anlatan
belgeler sunuluyor. Türk
devletinin, Musevilere en
son "hoşgörûsü"olarak
1948 yılında alınan bir ka-
rarla Irak ve Suriye üzerin-
den göç eden Yahudilerin
pasaportsuz ve vizesiz Tür-
kiye'ye girişleri olduğunu
bildiren Ojalvo, bunun 1990
yılına kadar sürdüğünü an-
latıyor.
Irak ve Suriye'nin engel-
lemesinin önlenmesi için
iki yıl öncesine kadar bunun
saklı tutulduğunu bildiren
Ojalvo, bu sayede Türki-
ye'ye o tarihten bu yana 125
bin kişinin giriş yaptığına
dıkkat çekiyor. Türkiye'de
halen 22 bıni Istanbul'da 5
bini de Ankara, Izmir ve
Adana başta olmak üzere
27 bin Musevi yaşıyor.
Prof. Erbil Gözükırmızı, 02.00-06.00 saatleri arasında kesinlikle uykuda olmak gerektiğini belirtti
Istanbıd^da yaşayan üç kişiden biri ııykıı hastası
SAADET USLU
Istanbul'da yaşayan insanlardan üç-
te birinin 'uyku hastası' olduğu ve uy-
ku hastalannın sayısının her geçen
gün arttığı belirlendı. Uyku Bozuk-
luklan Demeği Başkanı Prof. Dr. Er-
bflCözükırmıZL sağlık açısından en az
beş saat uykunun şart olduğunu vur-
gulayarak "İstanbul'daki insanlann
üçte biri bilmeden uy ku hastalığını ta-
şıyor. Beşte biri ise mutlaka doktora git-
mesi gerekecek derecede hasta" dıye
konuştu.
1yi ve sağhklı bir uykunun kesinlik-
le dinlendirici olması gerektiğini vur-
gulayan Gözükırmızı, uyku süresinin
çok önemlı olmadığını kaydetti. Gö-
zükırmızı, "Önemli olan uykunun de-
rinligi, mimarisi. Bazı insanlar beş sa-
at uyur cin gibi kalkar. bazısı 10 saat
uyur sersem gibi kalkar" dıye konuş-
tu. tnsanlann uyku konusuna sadece
hastalandığı zaman eğildiğınden de
yakınan Gözükırmızı, şöyle devam et-
ti:
Yeni doğan çocuğun uykusu
"Yeni doğan bir çocuğun hayatının
dörtte üçü uy kuda geçer ve bu uy ku 24
saate eşit olarak dağılmıştır. Çocuk bir
yaşına doğru ilerledikçe, uy kuda geçen
zaman karanuğa kayar. Bir kişi buluğ
çağına gelene kadar en su 8-9 saat uy u-
mak Erişkinlerde bu saat6-7'ye kadar
inebilir. Ama ne olursa olsun kişi 5 sa-
atin altında uyumamah. Bu saatin aJ-
tındaki uyku kişinin sağlığı açısından
son derece sakıncalı olacaktır"
Vücudun bır rittni olduğuna dikkat
çeken Gözükırmızı. 02. 00-06.00 sa-
atlen arasında kesinlıkie uykuda olmak
gerektiğini kaydetti. Bu saatler ara-
sında uykuya direnmenin büyük hata
olduğunu vurgulayan Gözükırmızı,
"Hiç olmazsa bu saatlerden önce ya da
sonra uv umak ya da bu saatler arasın-
da 15-20 dakika kestirmek gerekir''
dıye konuştu.
Insanlann büyük çoğunluğunun bil-
meden uyku hastası olduğunu vurgu-
layan Prof. Gözükırmızı, Istanbul'da
her beş kişiden birinin mutlaka bir
doktora gitmesi gerekecek derecede
hasta olduğunu söyledi. Prof. Gözü-
kırmızı, Çanakkale'de 5 bin kişi üze-
rinde yaptıklan bir araştırmada da üç-
te birinin uykusuzluk sorunu çektiğı-
ni, yanya yakınınınsa tedaviye muh-
taç olduğunu gördüklerini bildırdi.
Iyi bir uyku nasıl olmalı?
İyi bir uykunun her şeyden önce
dinlendirici olması gerektiğini vurgu-
layan Prof. Gözükırmızı, uykuyu olum-
suz etkileyen etkenleri de şöyle sıra-
ladı:
"Aç ya da tok yatmak, alkol, uy-
ku ilaçlarının bilinçsiz ve uzun sü-
reli kullanımı, uykudan hemen ön-
ce ve düzensiz yapılan egzersiz, gü-
rültülü orram, çay. kahve, kola gibi
uyarıcı maddeler (herkes için ge-
çerli değil), stres, sıkıntı, üzüntü, şe-
hirleşme. modern hayat, hayat pa-
halılığı. insanlann yüklendikleri aşı-
n sorumluluklar."
Prof. Gözükırmızı. toplumda kabul
edilen bazı şeylerin de sanılanın aksi-
ne yanlış olduğunu belirterek bunlan
şöyle sıraladı:
" Uykudan hemen önce ahnan ılık bir
duş vararlı değüdir. Duş. uykudan bir-
kaç saat önce yapılmalı. Uykuya yar-
dımcı olduğu kabul edilen süt de bazı
insanlann uykusunu kaçırabilir."
Uyku hastalıklan
Prof. Gözükırmızı, uyku hastalıkla-
nnı ''uykusuzluk ve gündüz uykuya
aşın eğilim' olarak ikiye ayırarak bun-
iann kesin tedavi edilmesi gerektiği-
ni söyledi. Uykusuzluk sorunu çeken
insanlann huyunun değiştiğini, sinir-
li dolaştıklannı, bağışıklık sistemleri-
nin dahi bozulduğunu söyleyen Gözü-
kırmızı, gündüz uykuya eğilimin so-
nuçlannı da şöyle özetledi:
"Bu kişUergeceuyuduklan gibigün-
düzde devamh uykusuziuk çekerler. Ge-
celeri üst solunum yollannda bozuk-
luklar olur, nefesleri dunır. Kişide böy-
le bir hastalık varsa, kesinlikle direk-
siyona çıkmaması gerekir. Genolde şiş-
man olan ve geceleri horlayan bu kişi-
ler, kalp durması sonucu hayatlannı
kaybedebilirter. Böyle şikâyeti olan
birisi mutlaka doktora başvurmafa."