Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.2 OCAK 1996 SAll • • • • CUMHURİYET SAYTA
HABERLERIN DEVAMI 19
OLAYLARIN ARDINDAKİ G U N D E M MUSTAFA BALBAY
GERÇEK
• Baştarafı 1. Saçyfada
ben Refah'a teslırnolmam, tehditlerine aldırmam, her
şeyden önce vatar.'" Biraz abartmalı da yazsak söy-
lenenler bu minval üzere sürüp gidiyor; çocuksu bir
"hamasi "siyaset crtalığı kaplıyor.
Ne var ki konuyu Düsbütün azımsamak da doğru de-
ğil; çünkü kirlenen Dolıtika ortamında "Yuce Dıvan'lık
dosyalar"\n biriktığ de doğrudur.
Peki, olayın ardındaki gerçek nedir?..
Iki merkez sağ pa-tiden birisi, RP ile anlaştığında hü-
kümet kurabilir. Ancak bu işi hangisı yapacak?.. Baş-
bakanlık konusunda doluya koysan almıyor, boşa koy-
san dolmuyor. Bu djrumda her şey şimdilik askıda gi-
bi görünmektedır
Ancak askıda olrrayan şeyler de var.
DYP-CHP hükürreti, üst üste zam yapıyor. Bu ko-
nuda en küçuk bir auraksamaları yoktur. Seçım nede-
niyle ertelediklen zamları yapmak için gerekçeler de
çjösterebilirler, ekonomınin dengelerinden söz açabi-
lırier. Vaktıyle bir başbakanımız, "Ben, seçımden önce
zam yapacak kadar aptal mıyım?" demişti; artık her-
kesın ezberlediğı aç kgözlülük, devlet yaşamında do-
ğal sayılıyor. Belkı de medyada Erbakan'a karşı hama-
si nutuklar atan Sayn Çiller. giderayak yaptığı zamları
bu yöntemle örtbas etmek ıstiyor.
Gerçek şu kı sıradan yurttaşı kimse düşünmüyor. Bir
vakıtler, "ortadirek"*.en söz açılırdı. Ortadirek çoktan
sizlere ömür. Genış <itleler, partiler arasında paylaşıl-
mış; siyasal partiler arasında baklava dilimı bıçımınde
bölünmüş halkın, derdını anlatabileceğı birgüçlü örgüt
yok...
Bu ortamda, cıddı bir koalisyonun koşulları arana-
cak yerde, içi boş haTiası laflarla gündemi doldurmak,
kimseye yarar sağJarnayacaktır. Refah Partisi'yle işbir-
liği yapmamak ya da koalisyon kurmamak, ne kahra-
manlıktır, ne özveridr ne de eski deyışle "celadet "tır.
Bu gibi çocukluklara son vermek gerekıyor.
Ozer Çifler
B Baştarafı 1. Sayfada
ye arttınmını sahte belgeler-
İe yapmış gibi göstermek,
kasten bankava zarar ver-
mek"le suçlandı.
Malıje Bakanlığı. bıivük
bir operasyonla içi boşaltı-
lan Istanbul Bankasfnın yö-
netıminı görevden alarak.
"geçjciyönetim kurulu" ata-
dı. Ancak. banka hakk:nda.
malı bünvesının güçlendınl-
mesının olanaksız gorülme-
sı üzenne tasfıye karan alın-
dı. Istanbul Bankası, 1983
yılı rakamlanyla devlete
yaklaşık 50 mılyar Iıra borç
bırakarak battı.
Istanbul Bankasf nın dığer
borçlan da tasfıye bilanço-
sunda yaklaşık 30 mıl>ar Iı-
ra olarak belirlendi.
Istanbul Bankasf nın batı-
nldığı sırada bıraktığı borç
miktan. sovgun operasyonu-
nun sahnelendiğı 1979.
1980. 1981. 1982 ve 1983
yıllanna ilişkin bütçe rakam-
lanyla karşılaştırıldıgında
büyük rakamlar ortaya çıktı.
Bütçenin yüzde W'\
İstanbul Bankası "nın >ak-
laşık 80 mılyar lıralık borcu-
nun devletin 1979 yılı büt-
çesinin yuzde 10.72'sını.
1980 bütçesının vüzde
6.03'ünü. 1981 bütçesının
yüzde4.39'unu. 1982bütce-
sinın yüzde 3.95"inı, 1983
bütçesının de vüzde 2.48'ını
oluşturduğu hesaplandı.
Bakanlar Kurulu'nun 27
Ekım 1983 tanhve 83-7242
sayılı karan uyannca, bütün
aktıf ve pasifleriyle batırılan
Istanbul Bankası "nı dev ralan
Ziraat Bankası. sorumlular
hakkında 21 Hazıran
1988'de dava açtı. İstanbul
Aslıye 7. Tıcaret Mahkeme-
si'nde açılan davada, Genel
MüdürÖzerL. Çiller. Genel
Müdür Yardımcısı Vekilı ve
Muhasebe Koordinatörü Ke-
mal Hünülü \e Reklam Mü-
dürü Fuat Yalçınkava. banka
sermayesınin 250 milvon lı-
radan 500 mılvon liraya ve
ardından 1 mılyar lırava çı-
kanlması ışlemlen sırasında.
"sahte ve karşdıksız çeklerie
hayaii tahsilat yapmak, top-
laıian sahtefaturalarla hav a-
ii ödemelerde bulunmak"la
suçlandılar.
Ziraat Bankasfnın dava
dilekçesınde, sanıklann.
sahte ve karşılıksız çekler
nedenı> le gerçekte olmama-
sına karşın kasada görünen
sermaye arttınmı paralannı
azaltrnak ıçin büyük miktar-
lı faturalara hayaii ödemeler-
de bulundukları ve "resmi
evrakta sahtekârhk yapükla-
n" vurgulandı.
Özer L'çuran Çiller, mah-
kemeye sunduğu dılekçeler-
de. usulsüzlük savlarını çü-
rütecek kanıtlar sunmak ve-
nne. olaylann zamanaşımına
uğradığını ve Ziraat Banka-
sı'nın dava açmaya yetkisi
bulunmadıgını ıddia etmek-
le vetindi
fstanbul Asliye 7. Tıcaret
Mahkemesi'ndeki dava yak-
laşık 6 yıl sürdü. Mahkeme,
26 Nisan 1994 tarıh ve 595-
425 sayılı karannda, sanıkla-
nn ıddıalanna koşut olarak
Zıraat Bankasf nın İstanbul
Bankasf nın sermaye arttın-
mı alacaklan ıçın dava aç-
maya yetkılı olmadığı görü-
şünü bıldırdi. Ziraat Banka-
sı. 29 Kasım 1994 tanhınde
Istanbul Asliye 7. Ticaret
Mahkemesfnjn şa.ıukjar Je-
hine olan karanna itiraz ettı.
Itırazı ele alan Yargıtay 11.
Hukuk Daıresı. 20 Hazıran
1995tarihve ]995-3626 sa-
> ılı kararında. Ziraat Banka-
sf nın dava açmava yetkısı
bulunduğu: mahkemenın da-
vanın esasına ginp. sanık sa-
vunmalarını almak yenne.
aksı yönde davranarak ret
kararı vermesinin doğru ol-
madığı görüşünü büdirdı
11. Hukuk Dairesi'nın boz-
ma karan. "oybirliği" ıle
alındı. Basına vanstvan de-
meçlennde ve 27-30 ekım
günlerinde yaptığı iki yazılı
açıklamada. ısrarla Istanbul
Bankası davalannın nokta-
landıgını önesüren ÖzerÇıl-
ler. 4 E>lül 1995 tanhınde.
Yargıtay'm karanna karşı.
"karar düzeltme"(tashih-ı
karar) isteminde bulundu
Çiller. bu dılekçesinin ardın-
dan 18Ekim 1995tarihinde.
yanı İstanbul Bankası dava-
lannın kapandığını öne sür-
düğü yazılı açıklamasından
12 gün önce ikincı bir dilek-
çeyle karar düzeltme ıstemi-
nı > ineledi. Gönen Eriş baş-
kanlığındaki üyeler I. Ulaş.
H. S. TerzibaşıcrğJu. H. Deniz
ve İ. DemirkıraıTdan oluşan
Yargıtay 11. Hukuk Dairesı,
aralık ayının son günlennde
vine "oybiriigi'*ilealdığı ka-
rarla Özer U. Çıller'in, ''ka-
rar düzeltme"* ıstemini red-
detti. Yargıtav "ın karan üze-
rine. Özer U. ÇıIIer'ın. Zira-
at Bankasf nca. "sahtekâr-
hkla" suçlandığı davada tek-
rar sanık sandalyesine otur-
tulması kesinleşti.
• Baştarafı 1. Sayfada
Rahmetfı Özal da aynı taktiği izlerdi.
Durjm biraz kötüyse boynunujhafif bu-
ker, bakışını yumuşaklaştırır' kalemıni
gözümüze sokar gibi değil de, masum
bir eli okşar gıbı avuçlarının içine alır,
melul mahzun bakardı. Ardından ekler-
di:
- Benim sevgilı vatandaşlanm, ben
sizin için varım,
Kendini biraz güçlü hissedince tutum
180derecedeğişirdi:
- Bizim dıştmızdakı partılerin tümünü
musalla taşına yatıracağız...
Şimdi aynı rolü Başbakan Tansu Çil-
ler, Kartalkaya dolaylarından oynamak
istiyor. Senaryo şu:
RR Çiller'i Yüce Dıvan'la tehdit edı-
yor havası yayılacak. "Eğerbizımle ko-
alisyon kurmazsan başın derde girer"
dediği fısıldanacak. Çiller de boyun eğ-
meyen, kahraman. gözünü budaktan
sakınmayan bir lıder olarak meydan
okuyacak:
"Hayır, beni koalisyona zorlayamaz-
sın. Türkiye satılık değildir. Ben sonu-
na kadar mücadeie ederım. Laık cum-
hurıyetı ben korurum..."
Öf be... Başbakanımıza bak. Ne kah-
raman kadın...
Bu senaryo niçın sahneye konuyor?
Çıller'in Bolu dağlarından verdiği me-
sajdan anlaşılıyor ki, hesap şu: Hükü-
met kurulamayacak. 45 gün arayışlarla
geçecek. Ardından yenı bir erken se-
çim.
Yeni Oyunlar...
Başbakan tırnak ıçinden ''bir iki ay
ıçınde erken genel seçım "den söz edi-
yor. Yenı seçimde MHP ıle ittifak kurup
bırinci partı olacak.
Daha yeni hükümeti kurmak ıçin res-
mi takvim bıle işlemeye başlamamış-
ken gündeme getirılen bu manevraların.
önümüzdekı dönemın pek çok şeye ge-
be olduğunu gösteriyor.
Son anda bir değişıklık olmazsa Yük-
sek Seçim Kurulu (YSK) resmi sonuç-
ları yarın açıklayacak. Bundan beş tam
gün sonra, yani sekız ocakta 20. dönem
mılletvekillerı ılk kez Meclıs çatısı altın-
da bir araya gelecek ve yemın edecek.
RP, ANAP. DYP, DSP ve CHP mılletve-
killerı. "laık cumhuriyetı koruyacakları-
na", "Ataîürk ılke ve inkılaplarına bağiı
kalacaklarına" daır yemin edecekler.
Takvim bu aşamadan sonra işleme-
ye başlayacak.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
bir lıderler turu yapacak. Nabız yokla-
yacak. Eğer kendı geleneğını sürdür-
mek ısterse, "Güvenoyu garantisı geti-
rene" hükümet etme yetkisi verecek.
Çiller, Baykal'ın üç saat gözlerinin ıçi-
ne bakıp karşısında başbakan bulama-
dığı gün başlayan krızı aşmak ıçın azın-
lık hükümeti kurmaya gırışmiştı. Demi-
rel sormuştu:
- Kızım güvenoyu alabılecek mısın?
Çiller de, "Uzatma baba. 'Alacağım'
dedım. 'Destek tamam' dedim.Zaman
harc/yoruz" karşılığını vermişti. Ko-
nut'taki hesap Köşk'ten geçmiş, ancak
TBMM'den geçmemişti.
Benzer denemeye bugün de girişile-
bilir mi?
Halim-selim burmalı kadayıf Erba-
kan Hoca her ne koşulda olursa olsun
başbakanlık koltuğuna oturmayı kafa-
sına koymuş görünüyor. Çiller şaşma-
dığımız bir manevra ıle RP'nın hükümet
kurmasını engellemeye çalışıyor.
ANAP ve DYP liderierinın RP'ye ka-
pılarını kapatması halınde. Erbakan
Köşk'e çıkıp, "Diğer partiler arasında
da RP 'yı destekleyecek muhterem mıl-
letvekıllerimiz vardır" diyebılir. Demirel
buna, "Göster bakalım" karşılığını ve-
recektır; ama, o aşamada durumun na-
sıl şekılleneceğıni şimdiden öngörmek
Balkabağı...
Konuyu dağıtmadan bugünkü duru-
ma bakmaya çalışırsak Çıller'in çözüme
katkısı olmayacak çıkışlaryapmaya de-
vam edeceği dikkati çekıyor.
Seçmen partılere, "Hiçbıriniz tek ba-
şınıza adam olmazsınız" mesajını verdi.
Şımdı sıyası partı lıderleri halka dö-
nüp, "Bakın şu partiden adam olmaz"
diyor. Halk zaten onu söylemışti.
Yenı yıl molası bitti. Siyaset bugünden
ıtiraben yeniden yoğunlaşacak. Merkez
sağdaki üç lider de, "Ben olmazsam ol-
maz" dıyor. Bunu bir ölçüde doğaf kar-
şılayabiliriz. Ancak, "Ben yoksam, bo-
zarım" demenın ahlak ölçüferı ıçınde
açıklanabilir bir yanı yok.
Artık alışkanlık haline geldi. Her süre-
ce, "yenıbırsınav"d\ye baktyoruz. Onü-
müzdeki dönem de yepyeni bir sınav.
Siyasetı doğal alanından saptırmadan
yapmak oyunun birinci kuralı. Çiller, Bo-
lu Beyi'ne özenmiş olacak ki, siyasetın
ipini ne pahasına olursa olsun elden bı-
rakmak ıstemiyor.
Televizyon kanallarından izlediğimize
göre Çıller'in yenı yılı çok güzel geçmiş.
Aşçısı Çiller'in güzel bir büstünü bıle
yapmış. Bu tür özel günlerde günün an-
lam ve önemıne uygun resım ya da hey-
keller, buzdan, pastadan falan yapılır.
Çiller'in büstünü ıse "kabaktan" yap-
mışlar. ilgınç bir buluş. Kabaklar türlü
türlü. Sakızkabağı, gıntkabağı, balkaba-
ğı, helvacıkabağı. vezirkülahı, miskaba-
ğı. parmakkabağı. sukabağı, lıfkabağı...
Başbakan'ın büstünü balkabağından
yapmışlar.
Balkabağı kabakların en ağırlarından.
25-30 kılo gelenleri var. Inierinden de-
ğıl büst. heykel bile yapılır.
Kabak güzeldır. tatlısı yapılır, turşusu
kurulur. Sukabağından kabak kemane
yapılır.
Amahalkımız "/<a£>a/<"sözcüğünü ne-
dense pek iyi anlamlarda kullanmaz.
Örneğin, uygunsuz bir söz edene
takılırlar:
- Laf söyledi balkabağı...
1 er öldü
Askeri
fabrikada
padama
DYP'de Refah tedirgiııliği
M Baştarafı 1. Sayfada
yarattı. RP Tanıtım ve Propagan-
da Başkan Yardımcısı Hasan Hü-
se>in Ceylan, RP-ANAP koalis-
yonu lie bunalımın aşılacagını be-
lirterek
u
Biz ANAPIa Kıbns,
PKK, Çekiç Göç, OHAL, KEİB,
Kuzey Irak ve petrol bonı hatlan
konutannda mutabıkız. Mesut
Yılmaz'ın konuv u ö/ürdileme şar-
tına bağlaması başka yerierin bas-
kısından kav nakJanıvor" dedı.
RP adına, Ankara Beledıye
Başkanı MelihGökçek,NecatiÇe-
ük, Şevket Kazan v e Mehmet Al-
tınsoy"un RP-ANAP koalisvonu
ıçin çeşıtli temaslarda bulunduğu
bildirildi.
Gökçek, büyük olasılıkla RP-
ANAP koalisyonunun kurulaca-
gını, ANAP içinde bu koalısyonu
ısteven büyük bir kıtle olduğunu
söyİedı
RP'nın gayri resmi yayın orga-
nı Milli Gazete'de yayımlanan bir
haberde de ANAP'ta yaptınlan bir
ankette "Kiminle koalisyon yapıl-
masını istersiniz" sorusuna ıl baş-
kanlannın yüzde 70'ının
a
RP"ya-
nıtını verdiği öne sürüldü.
DSP ıle azınlık hükümeti kura-
bıleceğinı açıklayan ANAP lıderı
Mesut Yılmaz'a. "Henüz aynntı-
lan görüşmedik. A.NAYOL hükü-
meti kurulmair yönünde mesaj
gönderen Çiller, tatilini geçirdiği
Kartalka>a'dan bazı gazetecilere
telefonla yaptığı açıklamada. RP
lideri Necmettin Erbakan'1 ken-
disıni tehdit etmekle suçladı.
"Bövle bir tehdidi ciddiye almam"
dıyen Çiller. "RP ile koalisvon
vapnıak Türki>e">e ihanettir"
sözlerı>le de üstü kapalı olarak
AN'AP'a gözdaûı verdı.
DYP kurmavları da "ANAP-
RP" hükümeti kurulması önerıle-
rinden çark ettiler.
Yüce Pivan tehdidi
DYP Genel Başkan Yardımcısı
İbrahim Yaşar Dedelek. •'Hükü-
meti inşallah biz kuracağız" dedı.
ANAP-DYP hükümeti için Çil-
ler'in başbakanlıgıdışında bir for-
mül düşünülemeyeceğini, "dönü-
şümlü başbakanlık" uygulaması-
nı da benimsemediklerini kayde-
den Dedelek, *"Sa\ın Çiller, baş-
bakan; Sayın Yılma/ da başbakan
yardımcısı olur. Savın Bavkal da
bu işe katılırsa miikemmeİ bir hü-
kümet olur. En güzeli, Türkiye'ye
yakışanı da budur" dedi
Dedelek. Çıller'e Yüce Divan
tehdidi konusunda. "Sayın Çiller,
mal bevanını ortaya koymuştur.
Bunlar bize vu gelir, hiç çekinmi-
yoruz" degerlendırmesını yaptı.
Dedelek. f BMM Başkanı Hüsa-
mettinCindoruk'un gündeme ge-
tirdiği. "Kilis Millehekili Doğan
Güreşin Başbakanlığında AINAP-
DYP hükümeti" önerısı için şun-
ları söyledi.
"Şu anda Çindoruk o\ un o\ nu-
yor. Kenara çekildi. alternatif or-
taya sunuyor gibi kafa kanştırma-
ya çalışıyor. Kendisini çok iyi bilJ-
rim, bu huv ları vardır. Sa\ ın Do-
ğan Giireş, asker değildir, parla-
mentoya girmiş bir kişidir. Hangi
dengedir ki, onun adında birleşe-
ceğiz. Bizim milletvekilimizdir. Sa-
v ın Çindoruk, Türk milletiy le alav
etmektedir. Partisi yok, ortada kaî-
nuş bir zavallı. Kalkıvor. akıl verir
gibi yapıyor."
Yılmaz'ın formülü
ANAP lıden Mesut Yılmaz da
yenı yıl tatilini geçirdiği yurtdı-
şmdan yaptığı açıklamada. "kafa-
sında yeni bir fornıül bulunduğu-
nu" belirtti. Yılmaz. yenı görü^-
meler öncesınde üzerınde çalıştı-
ğı formülü açıklamazken "Çil-
Ter'in Başbakanlık ısran nasıl aşı-
lacak" sorusuna şu vanıtı verdı
"Başbakan olabilivorsa olsun.
Ama olama>acağını görecek. Ön-
ce olamayacağını görsün, ondan
sonraki formülü gündeme getiri-
riz. O formülde de u/Jaşırı/."
NURSEU'NIN PRIZMASI
(Cumhuriyet
Bürosul-Etımesgut !500As-
kerı AgırBakım Fabnkası'nın
deposunda kalonfer kazanının
patlaması sonucu mevdana
gelen göçükte bir asker vaşa-
mını yıtınrken. bıraskerdeya-
ralı oiarak kurtarıldı.
Askerı 1500 Ağır Bakım
Fabnkası'nın kazan daıresın-
de teknık bir arıza nedenıyle
saat 16.45 siralannda bir pat-
lama mevdana geldı. Patlama
sırasında kazan daıre-.ınıJe bu-
lunan 2 asker goçük altında
kaldı. Selahattin Mejdan adlı
eryaşamını vıtınrken.guven-
Iık güçlen \e ıtfaıyenın kur-
tarma çalıı>malan sonucunda
L'mmetSövleme7adlı ervara-
lı olarak kurtarıldı. Sövle-
mez'ın bacaklarında kınk bu-
lunduğu \e Gülhane Askerı
Tıp Akademesı'nde teda\ 1 al-
tınaalındı. Patlamav 1 gören ve
5ok geçıren bir a^ker de Hava
Hastanesfnde tedavı altına
alındı. \'apılan açıklamada.
konu ıle ılgılı »oruştunnanın
bdşlatıldığı kavdedılerek pat-
lamanın teknık bir arızadan
kaynaklandıgı bıldınldı.
Diaııa sarava
• Baştarafı 1. Sayfada
kının boşanmav la sonuçlan-
ması volundakı rıca.si. Dıana
tarafmdan kabul edildı
Karavibler'de Barbuda
adasında tatil vapmakta olan
Prenses Dıana'nın, ancak
kendı koydugu koşullar ka-
bul edıhrse boşanacağı be-
lırtıldı. Avnca Dıana. kendi-
sıne ıyıce tanımlanmış resmi
bir görev venlmesınıde is-
tivor.
Mırror gazetesının habe-
rıne göre. Diana. yakın arka-
daşlan ve danışmanlarıvla
göaiştükten sonra "Boşan-
manın kaçınılmaz olduğunu
şimdi anlıyorum" dedı
Kımsenın kralıçeve karşı ge-
lemeyeceğını belırten Dı-
ana'nın yıne de boşanmanın
kendı koşullarına göre ger-
çekleşmesınde ısrar edeceği
kavdedilivor
22:00
Onat Kutlar'ın Piverloti'deki masası: Biranorak, bir şap-
ka, dumanı tüten bir kahveyle sigara ve de Cumhuriyet.
Onat'la kutlanan
• Baştarafı 1. Sayfada
bilir" telaşı...
Onat Ağabe> 'ın on beş yıl
boyunca. her venı vılın ılk
günü çıktığı ve "tenha" ol-
duğunu yazdığı kahveye
yaklaşırken fark edıyorum
kalabalığı.
Merdivenlere atılırken an-
sızın duraksıyorum. çünkü
kalabalığın bir bölümü ttal-
vanca konuşuyor. bir bölü-
mü Ingilizce. kalanı da
Fransızca!..
Bu dillerden hesap alışve-
rişi yapan, bu arada da "dö-
\iz bozulur"u ıhmal ettne-
ven "şark giysili" garsonu
kolundan yakalavıp "Onat
Kutlar geldi mi" diye soru-
yorum. Yanıt kısa. kesın ve
de kendınden emin(!): "Bu-
ralardaydı!..'"
Ortada bir masaya öv lesi-
ne bırakılmış bir anorak. bir
şapka. dumanı tüten bir kah-
vev le sigara ve de Cumhuri-
yet! "Herhalde bu masa"
Vergi incelemesi zamanaşımına
• Baştarafı 1. Sayfada
vergisı toplamı 29 mılyon 609 bın 148 lira
düieyınde kalan ve 1993 faalıyetleri için
1994'te venlen beyannamede göstenlen
usulsüz istısnadan v ararlanarak v ergı kaçır-
dığı belgelenen Başbakan Tansu Çiller ve
eşTözerL'çuranÇUIer'e aıt Marsan Holding
için Malıye Bakanlığf na yapılan ihbar. bu-
güne değın sonuçiandırılmadı
Maliye Bakanhğı'na ihbar
Cumhuriyefin ortaya çıkardığı Çiller çıf-
tine aıt holdıngın vergi skandalı üzenne.
AîsAP Yozgat Mılletvekılı MahmutOrhon.
12 Temmuz 1994 tarihinde Maliye Bakan-
lığı'na yazılı ihbarda bulundu.
Orhon. bakanlıkta "02068" numarası ve-
rilen başvurusunda şu görüşleri dıle getırdi:
"Marsan Marmara HoldingAnonim Şir-
keti'nin Malive Bakanlığı'ndaki kayıt, belge
ve beyanlaruıa göre basında yer alan haber-
lerde'n 1991,1992 ve 1993 yılİarında ödediği
kurunılar vergisi toplamınm 30 milyon Bra-
vı bulmadığı anlaşılmaktadır.
Özer Çiller \e Tansu Çiller'e ait bu şir-
ket ABD'de yaklaşık 7 milyon dolarlık
gavri menkul iktisabında bulunmuştur.
ABD'de yaptığı yatırımlarla, Türkive'de
ödediği v ergiler arasında büy ük bir çeliş-
ki \e fark görülmektedir. "
Cumhuriyet'in belgelerle ortaya çıkardı-
gı kavıtlara eöre Marsan Holding, 1987.
Î988' 1989. f990 yıllannda dev lete tek ku-
ruş vergi ödemedi Çiller'in holdıngi
ABD'de mılyarlarca liralık taşınmaz yatırı-
mı >apmasına karşın. 1995'e kadar geçen
son 3 vılda da topiam 29 milyon 609 bın li-
ra kurumlar vergisi ödemekle >etındi.
Ayda 10 milyon lira maaş alan bir ücret-
iiden bile bir yılda kesilen gelir vergisi top-
lamının 30 milyon lira olduğuna dıkkat çe-
kılirken bu rakamın altında vergi ödeyen
Başbakan Çiller veeşininholdingi. ABD'de
yaklaşık 7 milyon dolarlık yatınm yaptı.
Özer U. Çiller. bu haberlerin ardından
yaptığı vazılı açıklamada. holdingınin
ABD'de yaptığı yatınm tutannın 1 milyon
475 bin dolar olduğunu açıkladı. ancak ver-
gi konularına girmekten kaçındı.
Cumhuriyet. Çiller çiftinın ABD'nın Sa-
lem kentınde ışlettiği "Holiday InnOteli"nin
binası ıçin 2 yılda. sadeceemlak vergisi ola-
rak yaklaşık 95 bin dolar ödedıklerinı de or-
taya çıkardı.
Marsan Holding'in, sahibinin yönettiği
Türkıye'ye 7 yılda ödediği kurumlar vergi-
si toplamı ise 55 bin lıralık kur esas alındı-
ğında, 540 dolar olarak hesaplandı.
dev ıp çöküyorum başına: ne
gelen var. ne giden... Göz
göre göre sigara tükeni)or.
kahve soğuyor. "Çokaceley-
le kalkmış olmalı" diye dü-
şünüp sigaranın son nefesi-
ni çekiyorum. Sonra kahve-
den bır vudum: buz gibi...
Ardımdan doğru ilk Türk-
çe sözleri duyup umarsızca
umutlanıyorum. Kafamı çe-
virdiğimdegenç ırisi birde-
likanlı cep telefonuna kük-
rüyor: "Kanektibizia'bi!-''
Onat Ağabey gitmiş; gel-
memecesıne...
Geldiğım kanıtlansın is-
tercesine masayı fotoğraf-
larken garsona takılıyor
gözlerim. "Deli mi ne?" ba-
kışıyla bakı>or: bakıyor
sonra da yanıma seğirtip
"A'bi ya, neden durup du-
rurken paltonun. şapkanın,
gazetenin. hadi onlan bırak,
ısmariadığın kah\eyleyakö-
ğın sigaranın resmini çeki-
yorsun" dı_\e soruyor!..
Yokuştan aşağı soluklana-
madan ınerken gencecik bir
kızbelinvorkarşımda... Yü-
zü solgun. bovnundan aşa-
ğı: can vermevedoyamamış
can damarından can suyu
kanavan birgenç kız: "Onat
A'bim yukarda mı? Aynı
yerde bir kahve içemediv-
dimonunla" divor.
Başımı olumsuzca sallı-
vorum Gözleri hüzünlenı-
vor ve vaşadığı ansızhkta
yok oluvor. Çevremı saran
yasemin kokusunun ıçınde
özlemlenmle yapav alnız ka-
lakahvorum.
Nurseli Idiz
kampanya
açıyor!
Boşanan kadın, malvarlığından
eşit pay almalı! RP'mi düzeni
değişiştirİr, düzen mi RP'yi?
Telefon sapığı yüzünden altüst
olan yaşamlar ve cinayet!
Içınızde veyj çevrenızde
ülkemız ıçın çalışma
potansıvelının varlığını
hissediyorsunuz, ama
nasil ve nereve
\önlendırecefiınizden
emın değilsinız.
ÇAĞDAŞ YAŞAMI
DESTEKLEME
DERNEĞt'ni
aramanız. vaşamınızda
yenı bır ışık yaratabılır.
Tel.: 275 50 82 K a n a I T ü r k i y e E k r a n ı