Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19OCAK1996CUMA
HABERLER
Şoför İdris
foprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
TKP"lı Idns Erdinç (Şoför
Idris) dün Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Erdinç. TKP
tevkifatlan sırasında,
Sansaryan Han'da gördüğü
işkenceler sonunda ölen
ilk karısı Emıne Erdinç'le
aynı mezara gömüldü.
Cenaze törenine. Zehra
Kosova, Mehmet Bozışık,
Rasih Nun Ileri, Avni
Memedoğlu. Halim Spatar,
Haydar Kutlu, Nıhat
Sargın ile ailesi ve
arkadaşlan katıldı.
Cenazede konuşan
Bozışık, "Idris'ı
unutmayın" dedı.
Şevki Yılmaz'a
D6M incelemesi
• ANKARA (ANKA)-
Erzincan Devlet Güvenlik
Mahkemesi
Başsavcıhğı'nın, Refah
Partisi (RP) milletvekili
seçilmeden önce,
Türkiye'nin Avrupa'yla
bütünleşmesini isteyenlere
yönelik olarak kullandığı
"Batı birliği ve
Hıristiyan âlemi duysun,
ya oyla ya kanla bu işi
düzelteceğiz" sözleri
nedeniyle Rize
Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafmdan Şevkı Yılmaz
hakkında düzenlenen ve
görevsizlikle kendilerine
gönderilen dosyayı henüz
işleme koymadığı
belirlendi.
Boyner'in
karar günleri
• ANKARA (ANKA) -
Seçımde beklediğınin
altında oy alarak
parlamento dışı kalan
partilerden en geç kendine
gelen Yeni Demokrasi
Hareketi(YDH)oldu,
YDH lıderi Cem Boyner,
ayn ayn bir araya geldiği
parti kuruculan,
yöneticileri ve örgüt
yöneticilerinin "partinin
geleceğine ilişkin karar ve
görüşlerini" aldı.
Boyner'in kendi karannı
da önümüzdeki günlerde
toplanacak olan parti
konferansında
anlatacağı bildirildi.
ANKA'nın edindiği
bilgilere göre yüzde 10
barajını aşma beklentisi
olmamasına karşın, alınan
yüzde l' in altındaki oy
oranının YDH'de ilk
anlarda yarattiği moral
bozukluğu Boyner'in
müdahalesiyle giderilmeye
başlandı.
Bank-Sen'den
kongre uyansı
• İstanbul Haber Servisi-
DİSKe bağlı Bank-Sen
Sendikası bugün
Tütünbank Emekli \e
Munzam (ek ödenek)
Sandıklan kongrelerinin,
üyelerden habersiz ve
seçimsiz belirlenmiş
delegelerle yapılacağını
bildirdi. Bank-Sen'den
yapılan açıkJamada.
"belirlenmiş delegelerin"
vekaletlerinin ise telefon
talimatıyla 7 üst düze>
yöneticisine verilmesinın
sağlandiğı belirtilerek. "'5
bin 500 çalışan ve 5 bin
emekli Tütünbanklının
üyesi oldugu sandıklann
kongrelerine 7 kişi
katilacak" denildi.
Tecavüze
müebbet hapis
• ALANYA*
(Cumhuriyet) -
Antalya'nın Alanya
ilçesinde geçen yıl mayıs
ayında ikı bayan turistin
tecavüz edilerek
öldürülmesi, iki bayan
turistin de tecavüz sonucu
yaralanması davasında ikı
sanık müebbet, 3 sanık da
toplam 85 yıl 9 ay hapis
cezasına çarptınldı.
Alanya Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dün
yapılan yargılama sonucu
sanıkalardan Hakan
Karayavuz ile Gazi
Köroğlu müebbet, Yusuf
Çağlayan ve Ali Gürdalı
36'şar yıl, Abdullah Yönet
ıse 13 yıl 9 ay ağır hapis
cezasına mahkûm
edildiler.
Diyanet îşleri Başkanı Yılmaz'ın Cumhuriyet 'e demeci-2
'Iraıı'da bu kadar eami yok'• Yılmaz, Türkiye'nin demokratik
bir ülke olduğunu söyleyerek,
"İslam ülkeleri içinde tek
demokratik ülke. Ben bir insanın
serbest olmasından yanayım" diyor.
ANKARA-Diyanet Işlen Başkanı Meh-
met Nuri Yılmaz, Osmanlı dönemınde tari-
kat ayinlennin tekkelerle sınırlı tutulduğu-
nu belırterek "Tarikat hal idi, kai oldu. (ya-
şam biçimiydi, şimdi söz oidu). Yaşam yok,
söz var. Dün) a sevgisini terk etmekti, dünya-
perest oidu. Şöoretten kaçmaktı. şöhret ara-
cıokhTdedı. lran'da.Türkıve'dekı kadarca-
mi buiunmadığına dıkkat çeken Yılmaz, eza-
nın Türkçe okunması görüşüne de karşı çı-
karak "Ezan bir evrensel semboldür. Ezanın
siyasi bir matzemeyapumasına da gerek yok"
görüşünü dile getirdi.
Diyanet Îşleri Başkanı Yılmaz'm, Cum-
huriyet'ın sorulanna verdığı yanıtlar şöyle:
- Bir kişinin herhangi bir tarikata bağlı ol-
dugu ya da Kderi olduğu nası) anlaşılır?
- Önce şunu söyleyeyim. Osmanlı bile ta-
nkat ayinleri, yanı zikirlennın tekJcede ya-
pılmasmı öngörmüş. Camilerde yapılması-
na ızin venlmemiş. Onlara göre, tarikat özel
birdurumdu, genelleştirilemezdı. Bu neden-
le camilerde tarikat ayinleri ıcra edilmesine
ızın venlmedi. Zikir mı yapacaksın yen bel-
liydı. Tekke. Niye, camiler umuma ait olan
yerlerdır. Tankatçının tanınmasına gelince.
birçok ınsanla ben de karşılaştım. Onlara
ben sordum. Bir tarikata mensup musunuz
diye. Çok kültürlü insanlardı. Yanıt verme-
dılcr "Gizü bir şeydir. Özel bir dummdur,
söylenmez" derlerdi. Eskı tankatçılarkendı
aralarında sofi terimleriyle konuşurlardı.
Başkalannın anlaması olanaksızdı. Yanlış
anlaşılır dıye. çok ketum davranırlardı. Hoş-
görü vardı onlarda. Dikensız bir dünya gö-
rüyorlardı. Osmanlf nın son döneminde şim-
dıadınıanım-
samadığım bir
tasavvufçu-
nun sözleri,
"Tarikat hal
idi, kal oidu.
(vaşam biçi-
mi>di, şimdi
söz oidu). Ya-
şam yok, söz
var. Dünya
sevgisini terk
etmekti. dün-
yaperestoldu.
Şöhrettenkaç-
makb, şöhret
aracıoldu'bı-
çiminde. Bu
sözler mera-
mımızı ifade
ediyorherhal-
de.
- Mezhep
avnmcıkguun
nedenlerini söyler misiniz?
- Bazı İslam ülkelerinde gelenekler, din gi-
bi algılanmaktadır. İslam dünyasında birlik
ve beraberliğin sağlanması için peygambe-
rin uygulamalan Kuran ayetlerinin açıklama-
sı mahiyetinde olan sünnetidir. Bazı ayetler
çok açıktır, yoruma gerek duyulmaz. Yoru-
mu gerektirenler de vardır. Namaz açık bir
ayettir. Yoruma izin vermez. Mesela, "Albui
arşın üzerinde istiva etti" yoruma açık olan-
lardan. Bazısı buna oturdu, kimi eli var yü-
zü var diyor. Elden amaç hâkim olmaktır di-
yor.
Kudret, güç anlamında. biçiminde çeşitli
yorumlar yapılıyor. Tüm bunlar birtakım
mezhepleri doğurmuştur. Bazi ayetlerin yo-
rumundanda siyasi mezheplerortayaçıkmış-
tır. Şıiler. bazı ayetleri yorumlayarak devlet
başkanlığının
Hz. Ali ve so-
yuna ait oldu-
ğunu iddia cdı-
yorlar. Yani ha-
lifelik Hz. Ali
\ e soyuna ait-
tırdıyorlar. Yo-
rumlu ayet.
Sünniler de
peygamberi-
miz hıçbir za-
man aday gös-
termemıştir.
Seçimle ınsan-
lann işbaşına
gelmesini iste-
mıştır. En doğ-
rubudurdiyor-
lar. Bu iki gö-
rüş siyasi mez-
heplerin orta-
ya çıkmasına
neden oidu.
Sünniler, bunun dinin esasıyla ilgili olmadı-
ğını, aynntı olduğunu kaydederken Şiiler,
dinin aslından olduğunu ileri sürdüler.
- Iran'daki izJenimlerinizi anlatır mısınız?
- Halka ragmen hıçbir ıdarenin başanlı ol-
ması olanaksız. $ah'a karşı büyük bir tepki
var. Onu zalim olarak nitelendiriyorlar. Sa-
raymı müze yapmışlar. Mollalar, devletin
kendilerine bağlayacağı ücreti reddederek,
halktan humus alarak geçimlerini saglıyor-
lar.
Anlayışta farklılık var. Humus malın beş-
te biri demek. Vatandaş beş kazanıyorsa, bi-
rini hocalara veriyor Kuran'da beşte bir var,
ama ganimet malından. Biz humusu, savaş
sonucunda gayrimüslimlerden elde edilen
malın beşte birinin devlet hazinesine veril-
mesi, hazıneden insanlara harcanması dive
anlıyorduk. Onlar ganimet sözünü gelir an-
lamında yorumlamışlar.
- Sosyal yaşamlan nasıl?
- Durgun bir yaşam var. Başörtüsü takma
mecburiyetı var. ilkzamanlardevrimmuha-
fızlannı kontrol amacıyla köşe başlannda
bulundurmuşlar. Baş edemeyeceklerini an-
layınca buna son vermişler. Çarşaflı kadın-
lar var. Tahran ve Isfahan'da çarşaflı kadın-
lann yanı sıra pardösülü kadınlar, başını tam
örtmeyen kadınlar var. Hatta ben "Yarun
örtmüîterdiye" sordum. Onlar da "Sıkı tut-
tuk, ama şimdi fazla üzerinde durmuyonız"
dediler. Içki yok. Gızlı ıçihyormu onu bile-
meyiz. Müziğegelince Farsça birşeylervar-
dı. Bizdeki gibı değil.
- Türkiye hakkında ne düşünüyorlar?
- Bızım dını yaşamımız konusunda bılgı-
leri yok. Üniversite hocalannın da katıldığı
bir yemek verildi. Dini hayatımızı anlattık.
Hayret ettiler. Türkiye'de 70 bine yakın ca-
mi var. Orada bu kadar yok. Bizde camileri
halk yaptınr, orada halk yaptırmıyor, devlct-
ten bekleniyor.
- Dönûnce neler hissettiniz ?
- Türkiye demoltratik bir ülke. İslam ül-
keleri içinde tek bir ülke. Ben bir rnsanın
serbest olmasından yanayım.
- Ezanın Türkçeokunması tartışmalanıu
ne diyorsunuz?
- Bana göre yersiz. Bir dönem önce yapı-
lan "Bir ülkede Türkçe Kuran okunursa ora-
sı senin vatanındır" tartışmalan sonucunda
uygulamaya geçildi. 1950'de yeniden oriji-
naline dönüldü. Ezan, bir evrensel sembol-
dür. Nerede olursanız olun, ezan sesini duy-
duğunuzda bunun namaza çağn olduğunu art-
larsınız. Her ülkede kendi diline göre okun-
ması, ezanın evrensellik niteliğine gölge dü-
şürür. Adam ne diyor denmeye başlar. Eza-
nın siyasi birmalzeme yapılmasına da gerek
yok. Birçağndır. Özünü bozmamak gerekır.
TİHV
însan Haklan
Vakfi
yargılanıyor
• Ankara 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülen davada,
gazeteci-yazar Emil Galip
Sandalcı'nın anısına yayımlanan
bir kitapta yasalara 'sövüldüğü'
gerekçe yapılıyor. Davada Turgut
Inal, Yavuz Önen, Okan Akan. Veli
Lök, Şükran Akın, Murat Yetkin,
Haldun Özen, Mehmet Vural,
Mahmut Tali Öngören ve Eevzi
Argun sanık olarak yargılanıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gazeteci-yazar Emil Galip
Sandalcı'nın anısına hazırlanan
kitapta yer alan bir yazıda yasalara
sövüldüğü ıddiasıyla haklannda dava
açılan Türkiye Însan Haklan Vakfi
(TİHV) yöneticilerinin
yargılanmalanna başlandı. Ankara 2.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü duruşmasına sanıklar
Turgut İnaL Yavuz Onen, Okan
Akan, Veli Lök, Şükran Vkm, Murat
Yetkin, Haldun Ozen, Mehmet Vural,
Mahmut Tali Öngören ve Fevzi
Argun ile avukatlan katıldı.
Dava konusu olan ve kitapta yer alan
"Anayasa ve yasa çirkinlikleri ile
insan hakiannı konıyoruz" başlıklı
yazinın yazan Turgut Inal, 35 yıldır
avukatlık yaptıgını belirterek "Bir
hukuk adamı olarak yasalara
sövmem söz konusu olamaz. Her
konuda olduğu gibi yasalanmızda da
bazı eksiklikler olabilir. Ben \anmda
çeşitli yasalardaki aksaklıklan dile
getirmeye çahştım >e hiçbir zatnan
yasalara hakaret kastı gutmedim"
diye konuştu. Sanıklardan TİHV
3aşkanı Ya\ uz Önen de. kitabın
vakfın kurucusu ve insan haklan
savucusu Sandalcı'nın anısına
armağan olarak hazırlandığını
kaydederek, yazının eleştirel nitelikte
olduğunu savundu. Dığer sanıklar da
arkadaşlannın sav unmalanna
katıldıldannı bildirdiler. Mahkeme
hâkimi. dosyadaki eksik belgelerin
tamamlanması amacıyla duruşmayı
ileri bir tarihe bıraktı.
CELAL ADAN KİMDİR?
Eski MHP'li Celal Adan, eski DİSK.
Genel Başkanı Kemal Türkler'in
22.7.1980 günü Merter'dekı evinin önün-
de öldürülmesinin ardından açılan da-
vada sanık olarak yargılandı. Adan, ün-
lü MHP'li YdmaDurakilebırlikte Ke-
mal Türkler'i planlayarak öldürmek su-
çundan yargılandı. Celal Adan, polis
ifadelerinde Kemal Türkler'i öldürdü-
ğünü, Yılma Durak'ın emriyle Osman
Inan isimlı bir kaçakçıdan 6 adet Fran-
sız yapımı tabanca aldığını kabul ettı.
İfadelerinde Yılma Durak ile birlikte
Kemal Türkler'i öldürme emrini Ak
parslan Türkeş'ten aldığını da itiraf
eden Adan, aynı ifadelennde F.minBü-
lent Deminsımli gencin öldürülmesi
olayında istıhbarat yaptıgını ve Istan-
bul'da 'ülkücü gençler' arasında illegal
teşkjlatlanmayı yürüttüğünü de kabul
ettı. BuifadelerleTCK'nin 146/1 mad-
desi uyannda cezalandınlması istendi.
Adan'ın poliste verdiği ıfadeler. istan-
bul Sıkıyönetım Mahkemesi tarafından
kanıt kabul edilmedi. Adan hakkında ve-
rilen beraat karanna müdahil avukatlar
ıtiraz ettiler. Ancak karar kesınleşme-
den dava zamanaşımına ugradı ve so-
nuçlanamadan düştü.
DYP İstanbul İl Başkanüğı'na atanan eski MHP'li Celal Adan, görevini devraldı. | nuçlanamadan dûştu.
DlSK Başkanı Kemal Türkler'i öldürmekle suçlanarak yargılanmıştı
nvp tvtnnbul'aMHP'libaşkan
• Celal Adan'ın il başkanlığına
atanmasında eski Emniyet Genel
Müdürü, yeni Elazığ Milletvekili
Mehmet Ağar'ın etkili olduğu
öğrenildi.
tstanbul Haber Servisi - DYP İstanbul İl
Başkanlığf na atanan eski MHP'li Celal
Adan. görevini devraldı. Eski DÎSK Genel
Başkanı Kemal Türkler'i öldürmek suçun-
dan yargılanan. ancak "delil yetersizliğin-
den" beraat eden Celal Adan'ın il başkan-
lığına atanmasında eskı Emniyet Genel Mü-
dürü yeni Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar
ile Muğla Milletvekili Yalım Erez'in etkili
olduğu belirtılıyor. DlSK Genel Sekreteri-
Meiımet Ata> ~ 12 Eyiüladaktsi/Jiğiyk"mah-
kûm olmaktan kurtulan Cela). \dan. bugün
Tansu Çiller tarafından ödüllendirilmiştir"
dedı.
Milletvekılı olması nedeniyle DYP İstan-
bul İl Başkanlığı görevinden aynlan Tekin
Enerem'in yerine Celal Adan atandı. Adan.
24Aralık I995'de İstanbul2. Bölge'den DYP
milletvekili adayı olmuştu. Ancak DYP Ge-
nel Merkezi'nce 13. sıraya konulan Adan,
adaylıktan çekılmışti.
Yeniden oluşturulan DYP'nin ıl yönetimin-
de Adan'ın yanı sıra sınema sanatçısı Peri-
han Savaş ve MÜYAP Başkanı Şahm Özer
de yer aldı. DYP 11 Merkezi'nde basın top-
lantısı düzenleyen Celal Adan, genel başkan
Tansu C'Her'e övgü yagdırdı. Dudullu'da. Sa-
mandıra'da, Sıli\Tİ'de, Ümraniye'de ve Istan-
bul'un herköşesinde çalışacaklannı söyle-
yen Adan, fakirin, fukaranın. ışsızin arkasm-
da olacaklan sözünü verdi. Türkiye'nin
önemli birdönemeçte bulunduğunu savunan
Celal Adan. *Türktw21. yüzyıWadünyanuı
kenar ülkesi nıi olacak, merkez >e belirleyi-
ci ülkesimiolacak?" dedi. DYP'nin değişim
mısyonunun tek vc gerçek temsilcisi olaca-
ğını savunan eskı MHP'li Adan, tstanbul
için geceli gündüzlü çalışacaklannı söyle-
di. DYP'nin yenı İl Yönetım Kurulu Başkan-
lığı Divanı şu isimlerden oluşuyor:
Celal Adan, Faik İçmeli, Şahın Özer, Sa-
lih Yılmaz, Mehmet Hasırcdar, Osman Çar-
mıklı, Y'aiçın Akçadağ, Güven Demir, Erkan
Dereli, Belgin Akol, Perihan Savaş, Haluk
Tamer, Ertan Uygun, Semih Öztürk, Vline
Çubukçu, Erkan Agma, Ersin Alacadağ,
Rahmi Avtun, Mehmet Kuriş, Güler Bengü-
er, Şermin Çıpa, Çiğdem Eritn, Mete Kıbç,
İsmail ÖnceL, Saim Oztürk. Seyit Şahin, Ce-
vat Saraç, Turgut Sey hun ve Can Tülümen.
Bu arada, DlSK Genel Sekreteri Mehmet
Atay da yaptığı yazılı açıklamada, Celal
Adan'ın DISK'in ve Maden-lş Sendika-
sı 'nın eski Genel Başkanı Kemal Türkler'in
katledilmesinden yargılandığını. suçunu itı-
raf etmiş olmasına karşın 12 Eylül adalet-
sizligi nedeniyle mahkûm olmaktan kurtul-
duğunu söyledi. Atay "Celal Adan, bizlerin
vicdanında suçludur. Sevgili başkanımız
Türkler'in kanuu üzerinde taşunaktadır"
dedi. DlSK olarak Türkler'in katledilme-
sinde payı olan bir kişinin il başkanlığına ge-
tirilmesini şiddetie protesto ettiklerini jfade
eden Atay, toplumun vicdanını rahatsız eden
DYP kadrolanyla Türkiye'nin felakete, ka-
osa ve teröre süriikleneceğini de kaydetti.
BİRBAKIMA
Gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe cinayeti Meclis'e taşınıyor
Ecevit: Cinayet devletin ayıbıANKARA(Cumhurij«t Bürosu)-DSP,gö-
zaltına alındıktan sonra ölü bulunan Evren-
sel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin fa-
illerinin bulunması için TBMM'nin araştır-
mayapmasını ısteyecek. DSP Genel Başka-
nı BülentEcevit, olayın bugüne kadar aydın-
latılamamasının devlet için büyük bir ayıp
olduğunu vurguladı. CHP grubunda da ola-
yın araştınlması için komisyon oluşturuldu.
DSP lideri Bülent Ecevit, dün gazetecile-
rin konuya ilişkin sorusu üzerine, TBMM'nin
olayı araştırması için önerge vereceklerini söy-
ledi. Ecevit, şunlan söyledi:
"Çok büyikk bir otasılıkla karakolda iş-
kence nedeniyle öldürüldükten sonra ölüsü
karakolun vakımnda bulundu. Bu olayın so-
rumlulan derhal bulunmalıdır. 1 ürki\e'dt fa-
ili belirsiz çok olay var. Ama Metin Göktepe
için öyie uzun araştımaiara, dedektifliklere
gerek yok. Bugüne kadar aydınlaOlmamış
olması de\let için büyük bir ayıpbr."
CHP lideri Deniz Baykal. partisının grup
toplantısında Metin Göktepe'nin öldürül-
mesi olayının unutulmayacağını, konunun
mutlaka aydmlatılacağıru söyledi. Baykal, bu
yönde gerekii talimatlann verildiğini, meka-
nizmalann harekete geçirildiğini belirterek
ş l a n söyledi:
-Içişleri Bakanlığı'nın tahkikatınaekoia-
rak insan haklanndan sorumlu Devlet Ba-
kanlığı da konuvu araştınyor. İstanbul Vali-
ligi'nden bilgi tâlep ettim, «onuştuk. Güven
verici bir çalışma şapılması ve konunun bir
an önce aydınlahlmasını talimat olarak ilet-
tim. TBMM Başkanlık Divam'nın oluştu-
rulmasından sonra gerekirseTBMM içinde-
ki denetim mekanizmalan da harekete geçi-
• Evrensel Gazetesi muhabiri
Metin Göktepe'nin gözaltına
alındıktan sonra öldürülmesi ve
cesedinin gözaltına alınanlann
rurulduğu spor salonunda
bulunmasının yankılan sürüyor.
DSP, araştırma önergesi verecek.
CHP komisyon oluşturdu. Baykal,
faillerin bulunmasının, terörle
mücadele edenlerin aklanmasına
yardımcı olacağını söyledi. Ecevit,
cinayetin bugüne kadar
aydınlatılamamasmın devletin ayıbı
olduğunu ileri sürdü.
rilecek. Bir gazetecinin tartışmah koşulbr-
da ölümünü hiçbirimiz unutamayız."
Baykal, "herkesten çok, terörle mücade-
le edenlere sahip çıkılmasından yana olduk-
lannı, ancak hukuka saygı içinde bu müca-
deienin > ürütülmesinin de zorunlu olduğu-
nu" söyledi. "•Terörle mücadele edilijor di-
ye uygun görülen herkesin ortadan kâldınl-
masına kesinlikk inanmadıklannı" vurgu-
layan Baykal. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konunun aydınlaölması bir anlamda
terörle mücadeleedenlerin aklanması olacak-
tır. CHP'nin bu konudaki ta\ n, sorunun çö-
zülmesini sağlayacaknr. Türkiye'ye gihcni-
yorum, polis örgütüne güvenhorum, yargıç-
lara, savcılara. basina güveniyorum. Örtbas
etme eğüimleri olursa, asıl darbeyi kendi ken-
dimize vururuz. Herkes bilsin ki bu konu
mudaka a> dınlatılacaktır. Kamu vicdanı ra-
hathk içine sokulacaknr."
CHP grubunun basına kapalı bölümünde.
Göktepe'nın öldürülmesi olayını araştırmak
üzere Grup Başkanvekıli Oya Arash baş-
kanlığında Ankara Milletvekili YümazAteş
ve tstanbul Milletvekılı Algan Hacaloğlu'nun
yer aldığı bir izleme komitesı oluşturuldu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Tür-
kiye'nin bir an önce hükümete kavuşmasi ge-
reğine de dikkat çekti. Baykal, "Zaman is-
raf etmeden. mümkünse derhal hükümet
kurulmalı. Bu hükümet bir azınlık hüküme-
û olmamalıdır. A/ınlık hükiimcti partilerin
birbirlerine kurdugu tuzaklar hükünıetine
dönüşebilir. Hükümet derhal kurulmalu cid-
di kurulmaiı, sağlam olmalıdır. Partilerin
genel başkanları hükümet içinde yer al-
mabdır" dedi.
SERVER TANİLLİ
Bugünkü Türkiye Derken
Durdu duruyor derken, silahlar yeniden konuştu: İSr
tanbul'da Sabancı Center'e sızan terör, Özdemir Sa-
bancı ile iki arkadaşının yaşamına maloldu; ve yine
o sıralarda, mesleğinin arkasından koşuşmaktan baş-
ka birgünahı olmayan pırıl pınl genç bir gazeteci, Ev-.
rensel'in muhabiri Metin Göktepe polisçe gözaltına
alındı ve ertesı günü de gidip cesedini bulduk. Birin-
cisinin kaynağı kişilerse, bu ikincisi devletten gelen
bir terör. Ve o devletin yetkililerinden işittiğimiz de hep
aynı sözler: "Katilleri mutlaka bulacağız!" Muammer
Aksoy'un, Bahriye Üçok'un, Turan Dursun'un,
Uğur Mumcu'nun ve başka aydınlarımızın, son ola-
rak da Onat Kutlar ın arkasından böyle konuşulmuş-
tu. "Tekkeyi bekleyen çorbayı içer" demişler, bağn-
mıza taş basmışız bekliyoruz; ne var ki, ağudur içti-
ğimiz bugüne değin ve kan kusuyoruz acıdan...
Bir başka önemli gerçek de şu: Türkiye, bu cehen-
nemin içine kendiliğinden gelip düşmedi; başta po-
litikacılann ayvazlığı ve aymazlığı yüzünden, adım
adım sürüklenip sokuldu. Ekonomisi yağmalanıp in-
sanlan şaşkın ve umutsuz hale getirildi; Anayasasi!
özgüriükleri ve hukuku çiğnendi, kurallann dışına atıl-
dı.
Hemen başınızı alıp çok uzaklara gitmeyin. Şu bur-
numuzun ucundaki 1980'lerie başlayan yıllar ve o ta-
rihten bugüne olup bitenler, yalnız bunlar, bir toplu-
mu çığnndan çıkarmaya yeter de artar bile.
Şimdi elimin altında bir yenı çalışma bunu doğru-
luyor.
Cem Yayınevi'nin uzman tarihçilere hazırlattığı 4
ciltlik -ünlü- Türkiye Tarihi serisine, şu son aylarda bir
beşinci cilt eklendi. Bu cilt, 1980-1995 yıllannı konu
ediniyor ve kısaca Bugünkü Türkiye adını taşıyor; ki-
tapta, söz konusu dönemin siyasal tarihi, tanınmış si-
yaset bilimcimiz ve anayasa hukukçumuz Bülent Ta^
nör'e yazdırılmış; ıktısat tarihi, bir büyük ikiisatçımı-
zın, Korkut Boratav'ın kaleminden çıkma; ciddi ta-
rihçimiz Sina Akşin de, biraz daha gerilere giderek,
1945'lerden başlattığı düşünce tarihine eğiliyor kitap-
ta.
"Efendim, uzakta bir dönem değil, bilıyomz olan
biteni" deyip, lütfen kayıtsız kalmayınız; hem bugün
vereceğiniz çoğu kararlar bakımından da önemli eser-
de anlatılanlar.
Çok isterdim doğrusu, Bülent Tanör'ün yazdıklan-
nı okuyup da, bir ülkenin Anayasasının, özgürlükle*
rinin ve hukukunun başına gelenleri bir kez daha gö-
rüp hatırlamanızı; çok isterdim, Korkut Boratav'ın
söylediklerini dinleyip de, "Iktisadi rezaletler bakı-
mından Türkiye Cumhunyeti'nin en lekeli döneminin
ANAP iktidan ile başlayan ve 199O'lı yıllann ilk yan-
sını da ıçeren bir zaman kesiti olduğu hususunda"
düşüncenizin daha da berraklaşmasını; çok isterdim,
Sina Akşin'in çizdiği tabloya bakıp da, aydınlanma-
cı başlangıçlann yanında, büyük özveriler bahasına
da olsa sosyalist akımın da yerinı aldıktan sonra, ya
da onlarla beraber; sağcılığın adım adım palazlanıp
iktidara yürürken, bir yandan da terkısine şoven mil-
liyetçiliği, şeriatçı genciliği alıp insanlanmızın önüne
nasıl bir bataklığı hazırtayıp çıkardığına tanık olmanı-
zı...
Hayır hayır, hiçbir şey birden olmadı! ..-,-> cr.-\. f
Bugün ne mi yapmalı?
Korkut Boratav'ın -kitabın 213. sayfasındaki- şu
sözlerine kulak veriniz lütfen: "Iktisst politikası araç-
lannın giderek felce uğraması, gümrük birliği sonun~
da daha da hızlanacaktır. Dolayısıyla, kalkınma, sa-
nayileşme, yapısal değişme, ekonomik bağımsızlık,
sosyal adalet gibi temel hedeflerin hâlâ siyasi iktidar-
lann gündeminde yer almasını isteyenlerin, 1980
sonrasına damgasını vuran iktisat zihniyetinden ra-
dikal bir kopuşu da savunmalan gerekmektedir. Bu
kopuş, bu yıllarda iktisat politikalanna egemen olan
neo-liberat yönelişlehn hızla, gecikmeden terkedil-
mesini ve iktısadi konularda aktifbır devlet anlayışt-
1
na yeniden yönelmeyi gerektinyor. Bu doğrultudaki
bir dönüşümün bugünkü bürokratik yapı içinde ger-
çekleşmesi mümkün değildir, Bu, kamu yönetimin-
de radikal, adeta devrimci bir yenilenmenin gereği-
ni de zorunlu kılıyor. Bu dönüşümler, bir bütün ola-
rak, siyasi iktidann yapısında köklü bir değişme mey-
dana gelmedikçe mümkün olmayacaktır. Böylesine
bir değişmenin hangi koşullarda gerçekleşebileceği
ise, bu çalışmanın kapsamının dışına çıkmaktadır."
Şu son koşullar üzerinde düşünmek de sıze kalıyor
sevgili okurlanm.
Ama bu kitabı da mutlaka okuyarak...
Yılmaz, CHP lideriyle görüştü
Baykal: ANAYOL \
formülü zorlanmalı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP lideri Me-
sut Yıhnaz, başbakanlık ısra-
nndan vazgeçıremediği DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller" ı
yalnızlaştırma hareketıne
başladı. "Türkiye'nin Jean-
ne d'Arc'a üitiyacı yok" söz-
lerinden hemen sonra CHP
Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'Ia görüşen Yılmaz, "Yak-
laşunlanmızdaki benzerlik
bana mutluluk verdPdedi.
Bav kal da "sh asal blok oluş-
turma çabasında oünadıkla-
nnı, Yılmaz ile DYP'nin bir
arada olması üzerinde dur-
duklannı" söyledi. Görüş-
meden sonra ANAP-DSP-
CHP azınlık hükümeti spe-
külasyonlan da yapılırken.
Baykal'ın ANAP-RPyakın-
laşmasına karşı ANAYOL'un
zorlanması önensinde bu-
lunduğu öğrenildi.
CHP lideri Baykal, Yıl-
maz'la görüşmesınden önce
Cumhuriyet'e yaptığı değer-
lendırmede, RP'nin içinde
bulunduğu birhükümeün bü-
yük sıkıntı yaratacağını söy-
ledı. Baykal. daha önce Çıl-
ler'le yaptığı görüşmeye ne-
den gerek duyduğunu şöyle
anlattr
"Benim doğ/rvlanm baş-
tan ben aynı. Bu doğrulan
Tansu Çiller'e de ifade etme
ihtiyaeı çıkmıştı. Çünkü Sa-
yın Çiller, hükümet kurma
işinden seçim. başkanlık sis-
temi gibi ara\ ışlara \önelmiş-
ti. Başkanlık sistemi konuşu-
labilir, seçim de konuşulur,
ama şu andaki mesele degil.
Işj tıkama eğüimindegibi bir
izJenim veriyor. Kendi baş-
kanlığı konusunda bir ısrar
içindegibiizlenjm aldım. Ona
dönük uyanlar da yapbjn."
Mesut Yılmaz. seçimlerin
hemen ardından DSP lideri
Bülent Ecevıt'le kurdugu di-
yalog sonucu oluşturduğu
cepheyı genişletmek için, dün
de CHP Genel Başkanı Bay-
kal'ı ziyaret ederek yaklaşık
2.5 saat görüştü. Yılmaz'ın
ısteğıyle gerçekleşen görüş-
menın ardından ikı lider or-
tak açıklama yaptı. Yılmaz,
önceiıkle Dışişieri Bakanı
olarak Baykal 'ın dış politıka,
gümrük birliği ve Çeçen-
ya'dakı gelışmeler ve buna
bağlı olarak gemı kaçırma
olayıyla ilgılı olarak bilgi
verdiğını söyledi. Görüşme-
nin ıkıncı bölümünde ise iki
parti lıden olarak seçımle-
nn ardından baslayan hükü-
met kurma sürecı ile ilgili
görüş alışverişinde bulun-
duklannı kaydeden Yılmaz,
"Yaklaşımlanmızdald ben-
zerlik bana mutluluk verdi"
dedi.
Baykal, "AJVAP'la DYP
birarayagelerek bir hükiimet
kurmalıdır. Bu olmadan sağ-
lıklı bir koalisyon kurula-
maz"dedı.
Baykal'ın "ANAYOL'un
sol kanadı CHP olabilir mi"
sorusuna, "Bilemiyonıın. Ön-
ce ANAYOL'u bir araya ge-
tirsinlerde" yanıtını vererek
ANAYOUa üçüncü ortak ol-
ma kapısını açık bırakması
dıkkatı çekti.