Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12OCAK1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Enerji Bakanlığı, kamuoyu baskısma dayanamayıp Uzanlar'la uzlaşılmadığını açıkladı
ÇEAŞ'ta oyıın tııtmadı• Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Şinasi
Altıner. iştiraklere usulsüz olarak aktanlan
7.6 trilyon liranın geri ödenmesi konusunda
bakanlıkla Rumeli Holding AŞ arasında bir
anlaşma yapılamayacağını. yetkinin Sermaye
Piyasası Kurulu'nda olduğunu bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlıfiı. Çuku-
rava Elektrik AŞ'de(ÇEAŞ)
iştiraklere aktanlan 7.6 tril-
yon liranın 4 yıl içinde fa-
izsiz geri ödenmesi konu-
sunda Uzanlar'la yaptığı
anlaşmanın komuoyunda
tepki yaratması üzerine ge-
ri adım attı. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı
Şinasi AJtıner. işti-
raklere usulsüz
olarak aktanlan
7.6 trilyon liranın
geri ödenmesi konusunda
bakanlıkla Rumeli Holding
AŞ arasında bir anlaşma ya-
pılamayacağını. yetkinin
SPK"de olduğunu bildirdi.
Bakan Altıner dün yaptı-
ği >azılı açıklamada. ÇE-
AŞ'ın yönetimine 3 kasım-
da el konduğunu \e kararın
kaldınlması için 6 koşııl öne
sürüldüöünü bildirdi. Ru-
meli Holding'in 6 koşuldan
5'inibusüre içerisinde ye-
rine getirdiğini savunan Al-
tıner. "Elektrik enerjisi fon
paylan ile Türkiye Elektrik
l retim AŞ'ye olan 3.5 tril-
yon liralık borç tahsi! edil-
miştir" dedi.
ÇEAŞ'ın bakanlıkça be-
lirlenen elektrik ücret tari-
felerini de uygulamaya baş-
ladığını belirten
Altıner. şu bilgile-
ri\erdi: "SPK'nin
anasözleşmedede-
ğişiklik yapılması
yönündeki görüşü dikkate
alınarak. Rumeli Elektrik
A.Ş tarafından verilmiş olan
taahhütnamede. yönetimi
de\ raldıktan sonra 30 gün
içinde 3096 sayılı yasaya uy-
gun olarak ana sözleşme de-
ğişikliği yapılacağı taahhüt
edilmişrir.**
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Müsteşan Ahmet
Gökçen'in. hafta başında
yaptığı ÇEAŞ'tan usulsüz
olarak iştiraklere aktanlan
7.6 trilyon liranın 4 yıl için-
de faizsiz geri ödenmesi ko-
nusunda Uzanlar'la anlaşıl-
dığı yönündeki açıklaması-
nı da "dedikodu" olarak ni-
telendiren Altıner. "Basın-
da çıkan ÇEAŞ'dan iştirak-
lere verilen 7.6 frilyon lira-
nın şirkete geri dönüşü için
bakanlığımızca taksitlendîr-
me yapıldığı ifadesi de doğ-
ru değildir" dedi.
Altıner. şöyledevametti:
"Zira. bakanlığımı/ıngö-
re\i olmayan bu işlemi yap-
masısöz konusu olmadığı gi-
bi bakanlığımızca işletmeye
el koyma tarihinden önce
SPK tarafından ana sözleş-
menin 4. maddesine aykırı
olarak yapılmış iştirakJerin
geri dönüşünün sağlamnası
için ÇEAŞ'a karşı da\a açıl-
mış olup bu dava halen de-
\am etmekte olduğundan.
da\a konusu bu olaya ba-
kanlığımızın müdahale et-
ırıesi de düşünülemez. Bu
hususlar dikkate alındığın-
da bakanlığımızca ÇEAŞ
yönetimi konusunda her-
hangi bir tasarrufta bulunu-
lamaz."
Sanayi Bakanlığı dava edildi
SPK, yargıya
başvurdu
YORIM
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Sermaye
Piyasası Kurulu (SPK).
Sanayi \ e Ticaret
Bakanlıeı'nın. Çukuro\a
Elektrik AŞ'ye (ÇEAŞ)
atadığı "hususi
nıurakıp~ın hükümsüz
olduğu gerekçesiyle
Adana Asliye Ticaret
Mahkemesi'nde dava açtı.
SPK.ÇEAŞ'ıneski
yönetimine karşı halen
süren davalar •
olduğu \e usulsüz I
işlemlerin halen I
düzeltilemediği |
gerekçesiyle. >a>al • • •
olmadığını * • ™
belirterek ışlemin iptalini
istedi. SPKyetkilileri.
Uzanlar'ın yönetimde
olduğu dönemde
ÇEAŞ'dan iştiraklere
usulsüz olarak aktardıklan
7.6 trilyon liranın geri
getirilmesi için öncelikle
ana sözleşmenin
değiştirilmesi gündeminde
bir genel kuruîtoplanması
gerektigini belirterek.
"Öncefikle iştirakJere
aktanlan ve küçük
tasarrufçuların hakkı oian
7.6 trihon liranın vasal
faizivle birlikte şirkete
geri getirilmesi gerekiyor.
Ondan sonra * önerim
değişikJiği için genel kurul
yapılabilir. Bu konuda
açılan davalar da halen
sürihor" dediler.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
FuatÇayın SPK\i
devredışı bırakarak. ana
sözleşme değişikligi
gündeminde toplanacak
genel kurula yönetim
değişikligi
^ ^ gündemını de
I H eklettıöını belirten
• • I SPKyetkilileri,
• M "Buişlem
- ^ iştiraklere
aktanlan 7.6 trilyon
liranın geri alınmasını
zora sokar" açıklamasını
yinelediler.
Bakanlık yetkililerı.
ÇEAŞ'ın büvük ortaklan
Uzanlar'ın yönetime
gelmesine karşı
olmadıklarını da
kaydederek. -Bizim için
önemli olan küçük
tasarrufçunun 7.6 trilyon
lirasını şirkete geri
getirebilmek. Daha sonra
yönetim değişebilir"
dediler.
SSK'nin, kayınpederinin arsasına koyduğu haczi talimatla değiştirdiği öne sürüldü
Maliye Bakanı'ndan 'haciz torpili'
UFl'K TEKİ.N
ADANA-SSK'nin alacagını tah-
sil edebilmek amacıv la Mersin 'de ku-
rulu Sumas Fabrikası'nın arsasına
koydurduğu haciz. iddiaya göre Ma-
liye Bakanı İsmet Attilla'nın devreye
girmesindensonra "daha önemsizbir
arsa" üzerine kaydınldı. Bakan Atti-
la'nın fabrikatör kayınpederi Necip
Variık ile oğulfannın girişıminin ar-
dından SSK Genel Müdürlügü'nün
"haczi kaydırmaya" gerekçe olarak
"uygun görülmüştür" diye ifade kul-
lanması dikkati çekti.
Maliye Bakanlığı öze) kaiemine
konu ile ilgili olarak Cumhuriyet'in
görüşme isteğı iletildiğı halde Bakan
Attilla'ya ulaşmak olanaklı olmadı.
SSK Mersin Müdürlügü' nün kent
girişindeki Sumas Su Makıneleri
San. Kol. Şirketi'nden olan alacağı-
nın ödenmemesi jizerine başlattığı
"arsaya haciz işlemf" çeşitli sorulara
neden oldu. Prim % e tasarruf fonu ke-
• Bakan Ismet Attilla'nın kayınpederi Necip Varlık'a ait
Sumas Su Makineleri Sanayi'ye ait 15 milyar liralık prım
borcunun ödenmemesi üzerine SSK Böige Müdürlüğü'nün
fabrika arsasına haciz işlemi başlattığı, bakanın bölge
müdürünü araması üzerine haczin bu değerli arsadan başka bir
arsaya kaydınldığı öne sürülüyor.
sintisi olarak 15 milyar liraya yakın
alacagını bir türlü tahsil edemeyen
SSK Müdürlügü, Sumas Fabrika-
sı'na ait 820 numaralı parseldeki ar-
saya haciz koymak zorunda kaldı.
Sağlanan bilgiye göre tartışmalar ve
ortaya atılan iddialarda fabrikaya ait
820 no'lu parsel üzerine haciz koyul-
masının hemen arkasından başladı.
Cumhuriyet"e iletilen bilgilere gö-
re fabrikayı zora sokan bu haczin he-
men arkasından Maliye Bakanı ts-
met Attila'nın kayınpederi olan Su-
mas'ın ortagı Necip Varlık ile Genel
Müdür Büknr Varlık. çeşitli girişim-
lerde bukındujac GırLjinaler kı»a j^i-
re içerisinde sonuç verdi. iddiaya gö-
re SSK Mersin Müdürü Bedirhan Bif-
gin'i telefonla arayan Maliye Bakanı
Attila. "Esneklik gösterilmesini rica
etti" Haciz "yukannjn ricası"nın .ır-
dından yön değıştırdı. SSK Genel
Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ile Hu-
kuk Müşaviri avukat Murat Aslpn'ın
imzalarını taşıyan bir yazı, ü.stelik
APSkanahyla 11 Nisan'l995'teSSK
Mersin Sigorta Müdürlüğü'ne ula^-
tınldı. Yazıda özetle şöyle denili\or-
du: "...Düzenlenen raporda ga>ri-
menkulün değerinin 14.2 miiyar lira
olduğu, üzerinde 1.6 milyar liralık
takyidat bulunduğu, kurumumuz
alacağııynjse 12.9 nıilvar lipt oldujiu
anlaşıldığından aradaki fark kadar
menkul hacziyapılması kay dıy la. 820
parsel sayılı taşınmaz ü/erindcki ha-
cizlerin 819 no'lu parsel özerine kay-
dınlması uygun «öriilmüştür..."
Sumas Genel Müdürü \e Maliye
Bakanı'nın kavınbiraderi Bülent Var-
lık. geçmiii olan gariban bir ^ırket ol-
duklarını >a\unarak "Maliye Baka-
nı'nın faydasından çok zarannı gör-
dük~ dedi. "Haczi kaydırnıayı nasıl
başardıklannı" sorunca "Bunu ba-
kan bey le akrabalığımıza mı bağfı-
yorsunuz"dıvetepki gösteren Bülent
Varlık. şunları .söyledi:
"Hiçbir politik ilişkimiz yok. Hiç-
bir banka>la kredi UişkimizyoL Si-
gortaya prim \e tasarruf fonu borcu-
ınıı/ \ar. anıa çok önemli bir meblağ
değil. Biz SSK yefkililerine durıırtıu-
muzıı anlattık.onlarda haczi kaydır-
dılar. Zaten ödeme de >apnıa\a baş-
ladık. ^aşama>açalışan bir işletnıe-
\ iz. Bu konuy u >ay ın haline getirirse-
niz ü/ülürüA belki zararmııza da olur.
Sandığıruz gibi değil."
ÖZTİrV AKGÜÇ
Attila. kay ınpederinin şirketine torpil yapmakla suçlanıyor.
TEKSTİL BANKASI A.Ş.
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN
DUYURULMUŞTUR.
Bankamız. 1995 faalıyet dönemı Olağan Genel Kurul toplantısını
yapmak üzere, 29 Ocak 1996 tanhine rastlayan Pazartesi günü,
saat 12:30da, Şışli. Abıde-ı Hürrıyet Caddesi, Geçit Sokak No.
10 istanbul, adresınrie aşağıdakı gündern maddelenni görüşmelc
ve karara bağlamak üzere toplanacaktır.
Bankamız. 1995 Vıl 8ilanço ve Kâr-Zarar hesabı, toplantı
gününden 15 gun once, Banka Merkezı'nde, Sayın Ortaklanmızın
incelemesıne sunulacaktır.
Sayın Ortaklanmızın, sahıbı bulundukları nama yazılı hisse
senetlerinin Pay Deften ndeki miktarına göre; adlanna düzenlenen
"Giriş Kartlan'nı toplantı gününden en geç bir hafta önce, Banka
Genel Müdürlüğü'nden almaları ve toplantıyı teşrifleri rica olunur.
GÜNDEM:
1- Açılış, Divan Heyeti'nin oluşturulması ve toplantı tutanağmın
imzalanması konusunda Divan Heyett'ne yetki verilmesi,
2- Bilanço, Kâr-Zarar hesabı ile Yönetim Kurulu ve Denetçi
raporlarının okunması, görüşülmesı, onaylanması ve Vönetim
Kurulu ve Denetçilerin ibrası,
3- Dönem içinde Yönetim Kurulu ûyeliğine atanan-üyenin
üyeliğinin onaylanması,
4-1995 yıl/ kârının dağıtılması,
5- Yeni Yönetim Kurulu'nun seçilmesi,
6- Yeni Denetçilerin seçilmesi,
7- Yönetim Kurulu üyelerinin ücret ve huzur haklarının
saptanması,
8- Denetçilerin ücretlerinın saptanması,
9- Dilekler ve kapamş.
- ^
Vekaleten oy kullanacak ortaklann, Sermaye Piyasası Kurulu'nun
9 Mart 1994 tanhli Resmı Gazetede yayımlanan Seri IV No. 8
tebliği gereğince, aşağıdaki vekaletname formunu doldurarak
imzasını noterce onaylattırmaları veya noterce onaylı imza
sirkülerini kendi imzasını taşıyan vekaletname formuna ekleyerek
Banka'ya vermeleri gerekmektedir.
VEKALETNAME
TEKSTİL BANKASI A.Ş.
TEKSTİL BANKASI AN0NİM ŞİRKETİ'nin 29 Ocak 1996
Pazartesi günü saat 12:30da, Şişlı, Abide-ı Hürrıygt Caddesi,
Geçıt Sokak No. 10 istanbul, adresinde yapılacak 0LAGAN GENEL
KURUL TOPLANTISI nda aşağıda belirttiğim görüşler
doğrultusunda beni temsile, oy vermeye, teklifte bulunmaya ve
gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak üzere
vekil tayin ediyorum.
A) TEMSİL YETKİSİNİN KAPSAMI
a) Vekil, tüm gündem maddeleri için kendi görüşü
doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
b) Vekil, aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem
maddeleri için oy kullanmaya yetkilidir.
Talimatlar (Özel talimatlar yazılır.)
c) Vekil, şirket yönetiminin önerileri doğrultusunda oy
kullanmaya yetkilidir.
d) Toplantıda ortaya çıkabilecek diğer konularda; vekil,
aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
(Talimat yoksa, vekil oyunu serbestçe kullanır.)
Talimatlar (Özel talimatlar yazılır)
B) ORTAĞIN SAHİP OLOUĞU HİSSE SENEDİNİN
a) Tertıp ve Serisi
b) Numarası
c) Adet - Nominal Değeri
d) Oyda imtiyazı Olup Olmadığı
e) Hamiline - Nama Yazılı Olduğu
ORTAĞIN A0ISOYADI veya ÜNVANI
İMZASI:
ADRESİ:
TEKSTiLBANK
"S i z i b e k 1 i y o r"
TEKSTİLBANK GENEL MÜDÜRLÜGÜ
Geçit Sokak No: 10 Şişli 80270 İSTANBUL Tel: (0-212) ?H 1 13/511
Dış Tîcaret Müsteşarlıgı'nda arpalık iddiası
ANIC\RA (Cumhuriyet Biirosu) -
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlı-
gı'nın (DTıVl). üst düzey bürokratla-
nn yakınlannın yüksek ücretlerle sı-
navsız işe alındığı bir arpalık haline
getirildiği öne sürüldü. fkramiye ha-
riç net 34 milyon lira maaşla işe alı-
nan torpilli personel arasında DTM
Personel Daire Başkan Yardımcısı
Zihni Tuğnıl'un kız kardeşi ile diğer
Personel Daire Başkan Yardımcısı
Selami İncekara'nın erkek kardeşi de
bulunuyor.
DTMde geçen eylül ayı başlann-
dayaklaşık25 kişinin sınavsız olarak
işe alındığı belirlendi. DTM çalışan-
lan arasında sıkıntı yaratan torpilli
işe alımlann, DTM Ekonomik Araş-
tırmalar Genel Müdürlügü Bilgi İş-
lem Dairesı başta olmak üzere diğer
tüm birımlerdede uvgulandığı öğre-
nildi. Bu şekilde işe alınanlann he-
men hemen tümünün daha düşük ma-
aşla çalıştıklan bir başka kamu ku-
rum \ada kuruluşundan tranferedil-
melerine de dikkat çekildi.
"Sözleşmeli personel** statüsüyle
işe başlatılan bu kişiler arasında. lise
mezunıarının da bulunduğuna dikkat
çekildi. Bu personelden bir bölümü-
nün de Açıköğretim Fakültesinın
ekonomi alanında eğitım \emıeyen 2
veya 4 yıllık bölümlerini bitirdikleri
ka\dedildi.
Incelemeler. bu şekilde işe alınan-
lar arasında DT\f Personel Daire
Başkan YardımciM Zihni Tuğrul'un
kız kardeşi Buket Tuğrul ile diger
Personel Daire Başkan Yardımcısı
Selami Incekara"nın erkek kardeşi
Lokman İncekara'nın bulunduğunu
ortay a kovdu. A> nı ^ekılde bu kışiler-
le birlikte işe alınan Giil Şakirın an-
nesinin DTMde $ube müdürü yapı-
lırken. bir başka isim olan Kubilay
Güleç'in de lise mezunu olduğu sa\-
landı. Lise mezunu olmalarına karşın
bilgi işlem dairesinde "bilgisayaruz-
manı** olarak çalıştınlmak üzere işe
alınan personelin "bilgisayar öğren-
nıesi için kurs" açıldı.
DTM'de izlenen personel politika-
sı. kurum çalışanlan arasında huzur-
Mizluk yarattı. DTMde "sına\la"
alınmış 3 yıllık bir uzman yardımcı-
M ayda 25 milyon lira maaş alırken.
son olarak işe alınan bu kişilerin. ık-
ramıyeler hariç. ayda neı 34 milyon
lira aylık aldıklan belirtildi.
Konuyla ilgili çevreler. DT\fde 4
yıllık bir uzmanın 33 milyon. 10 yıl
ve daha uzun hızmeti olan bir daire
başkanının 36 milyon. 2"
1
\ ıllık genel
müdür yardımcısının 37 milyon lira
aldığına dikkat çekerek bu per^one-
le ikramiyeleri_\le birlikte a\da orta-
lama 50 milyon lira \erilmesinin hak-
sızlık olduâunu sö\ lediler.
Çözüm Bulmak
Türkiye'nin gereksinımi, nasıl olursa olsun bir hü-
kümet kurmak değil, ağıriaşan sorunlanna çözüm
bulmaktır. Yapılan sürekli hatalar, kısa süreli çıkar he-
sapları, bencillikler; liderliğe, parti başkanlığına, Tür-
kiye'yi yönetmeye yeltenenlerin yetersizlikleri, yete-
neksizlikleri, kişisel tutkuları, toplumsal bir amacın ol-
mayışı, Türkiye'nin sorunlar listesini giderek kabart-
tı. Işlevlerini yapmayan veya yapamayan kamu yö-
netimi. çarpık değer yargıları, gelir dağılımında de-
hnleşen uçurum, eğitimsizlik, insan haklarına saygı-
sızlık, sevgisizlik, yoksulluk sınınnda yaşayan mil-
yonlar, sorumsuzluk, Türkiye'de olumsuz olarak ni-
telendirilebilecek her türlü gelişme olurken olumlu
gelişmeler ne yazık ki çok sınırlı kaldı.
Türkiye'ye son yanm yüzyıldır egemen olan anla-
yış, çözüm değil sorun üretti. Günümüzde TBMM ya-
pısının oluşturacağı herhangi bir hükümet seçeneği-
nin sorunlara çözüm getireceğine ilişkin en ufak u-
mut var mı? Sorunların ağırlaşmamasını dilemek da-
hi gerçekleşmesi güç bir temenni olarak kalacak.
Sayın Erbakan, hükümet oluşturmada başarısız
olur; bağımlı medyanın, işadamlannın, çıkar çevre-
lerinin desteklediği ANAYOL formülü gerçekleşirse
Türkiye'nin hangi sorunu çözülecek? Belirli çevrele-
rin çıkarlan korunacak, bağımlı medya hizmetlerinin
karşılığını alacak, ama Türkiye ne kazanacak? Tür-
kiye'nin bu duruma düşmesinde, DYP'nin, ANAP'ın
büyük katkıları olmadı mı? Türkiye'nin başına sorun-
lar açan bu iki partinin birlikteliğinden olumlu sonuç-
lar beklemek, boş bir iyimserlik değil mi? Hangi lider
kapasitesı ile, hangi kadro ile, hangi yaklaşımla so-
runları çözecekler? Bağımlı medyanın, çıkar çevre-
lerinin ayartısına kapılmamak gerekir. Geçmişteki uy-
gulamaları, tutumlan gelecekte de aynen sürecektir.
Türkiye, 1930'larda Köy Enstitüleri, halk odaları ve
Halkevlerı, ilköğretim seferberliği, kamu iktisadi te-
şebbüsleriyle bir çıkış yolu bulmuş idi. Ne yazık ki
Türkiye, bu çıkış yolunu sürdüremedi. Tıkandı. eko-
nomik ve toplumsal kalkınmayı gerçekleştiremedi. O
dönemden kalan kurumları da yıkmaya uğraşıyor,
bu yıkma eyleminde de oldukça başarılı gözükûyo-
ruz.
Istanbul'un bırakın kenar mahallelerini, varoşları-
nı, göt>eğinde sergilenen yoksulluk, çaresizlik. orta-
çağ görüntüleri; at gözlüğü, çıkar gözlüğü takmış
olanlara bir uyarıda bulunmuyor mu? Terör. yalnız po-
lisiye önlemlerle önlenmez. Polisiye önlemler. belki
de en yüzeysel, en etkisiz olanlarıdır. insanların ya-
şam koşullan iyileştirilmeden, eğitilmeden, gelecek
kaygısından kurtarılmadan, birçok soruna çözüm
bulamayacağımız kesin.
Sade vatandaşlarımızın en azından bir bölümü,
çözümü görüyor. Insana yatırım yapmadan sorun-
lar çözülmez" tanısını koyuyor. Bizim at gözlüğü tak-
mış, çıkar gözlüğü takmış, sözde entel, sözde yazar,
hatta sözde solcu, sözde sosyal demokrat kişiler, bu
gerçeği göremiyorlar. Devleti küçülterek, eğitim ve
sağlık hizmetleri özelleştirilerek insana yatırım yapıl-
maz. Devlet, polis gücü olarak hizmet sunarak, ge-
rekli yatırımları yaparak etkinlik kazanır.
Günümüzde Atatürk'e saygı gösterisi yerine, Ata-
türk'ün özlemlerinin, ilkelerinin yaşama geçirilmesi-
ne gereksinim var. Atatürk'e saygı gösterisi yapıp
Atatürk'ün eserlerini, ılkelerini gömmeye çalışmak,
ıçtensiz davranışlar olmaktadır. CHP'ye bu dönem-
de moral açıdan da önemli bir görev düşmektedir,
kurucusunun özlemlerine, ilkelerine sahip çıkmak.
'yeni CHP'. 'yeni sol' gibi içerikten yoksun öykün-
melerinden vazgeçip partinin ambleminde yer alan
altıoka sahıp çıkmalıdır. Parti böylece daha etkili ha-
le gelir, yüzde on oy barajında boğulma tehlikesin-
den de kuıiulur.
Dünyada emperyalizm, yeni bir söylem. Yeni yön-
temlerle, farklı kılıklara, renklere bürünerek varlığını
sürdürmektedir. Bağımsızlıktan, özgürlükten yana
olanların emperyalizmin oyunlarına karşı çıkması ge-
rekir. CHP'nin, iç ve dış güçlerin oluşturmaya çalış-
tıklan statükocu, Türkiye'ye bir şey vermeyecek hü-
kümet formüllerine katılmak bir yana, karşı çıkması
gerekir. Önemli olan, bazı çevrelerın çıkarlannı koru-
yucu hükümetlere katılmak değil, partinin devrimci
kimliğini yaşatmaktır. CHP'nin etkili, tabanın destek-
lediği bir yönetim altında beklenen işlerini yerine ge-
tiremediği takdırde gelecek seçimde yüzde on ora-
nına ulaşması dahı şaşırtıcı olur.
Türkiye üzerine oyunlar sürmektedir. Bu oyunlara,
bunların arkasındaki güçlere doğru tanılar koymak,
çözümün önkoşuludur.
Cari açık
70 milyon
dolar
ANK.ARA (Cumhuriyiet
Bûrosu)-Yüzde 139oranı-
na ulaşan devalüasyonla
birlikte, ithalatın ve dış
borçlanmanın kısılmasıyla
1994yılmda2 milyar 631
milyon dolar fazla veren
cari işlemler dengesi. ge-
çen yılın ocak-ekim döne-
minde 70 milyon dolar açık
verdi.
Merkez Bankası'nca
dün açıklanan ödemeler
dengesi verilerine göre,
1994yılı ekim ayında aylık
339 milyon dolar fazla ve-
ren cari işlemler dengesi.
geçen yılın ekim ayında 66
milyon dolar açık verdi.
Verilere göre geçen yılın
ocak-ekım döneminde,
1994"ün aynı dönemine
göre ihracat y üzde 21.4. it-
halat ise yüzde 35.4 arrtı.
Önceki yıl 10 ayda 14 mil-
yar 386 milyon dolar olan
ihracat. geçen yılın aynı
döneminde 17 milyar 470
milyon dolara. ithalat ise
a>nı dönemde 18 milyar
317 milyon dolardan 27
milyar 816 milyon dolara
yükseldi.
1994 yılı ekim ayında 1
milyar 671 milyon dolar
olan ihracat, geçen yıl
ekim ayında I milyar 937
milyon dolar, önceki yıl
ekim ayında 2 milyar 60
milyon dolar olan ithalat
ise, geçen yıl aynı ay 3 mil-
yar213 milyon dolardüze-
yinde gerçekleşti.
İthalat ve ihracat işlem-
leri sonucunda, 1994 yılı
ekim ayında 334 milyon
dolar olan dış ticaret açığı,
geçen yıl ekimde I milyar
Î88 milyon dolara yüksel-
di.
SADULLAH
USUMI
-3-
Amerikan tipi tütün ekenler isyan halinde
T
ürkiye, yabancı sigara ve tütün fir-
malan için tam bir cennet haline
geldi. Dünyanın birçok ülkesinde
sahip olamadıkları imtiyazları elde
ettiler. Hem kendileri hem kendilerine hiz-
met veren şirketler, ülkemizin çeşitli bölge-
lerinde tütün ekimi yaptırabiliyor, sonra da
tütünleri gene kendilerinin uygun gördük-
leri fiyattan satın alabiliyorlar. Devlet ve Te-
kel bu alım-satımlara kanşamıyor, Türk üre-
ticilerinin haklannı koruyamıyor!
Amerikan tipi büyük yapraklı tütün ekimi
yapılan Adapazan, Düzce, Gönen, Manyas
ve Kırklareli'nde yasa ve kural dışı işlemler
yapılıyor. Yabancı sigara ve tütün firmalan
veya onlara bağlı şirketler bu bölgelerde
üreticiler ile pazarlık yapmadan, fiyat belirt-
meden, paralarını ödemeden tütünleri alıp
götürebiliyorlar. Hatta, birtek kuruş ödeme-
den, üreticilerin ellerinden "Hiçbir alacağı-
mız kalmarrnştır" diye ibraname alabiliyor-
lar!..
Halbuki, yasalarımıza göre, paranın ta-
mamı ödenmeden üreticiyi böyle bir ibra-
name vermeye zorlamak suç. Çünkü, ibra-
nameyi verdiğiniz anda tütünün sahibi, alı-
cı şirket oluyor ve başka bir yere nakletme
hakkı doğuyor. Üretici, ibranameyi verdik-
ten sonra hiçbir hak talebinde bulunamı-
yor!..
Nitekim, bu yıl bütün üretim bölgelerin-
de aynı uygulamatar yapılmış... Yabancı fir-
malar veya onlara hizmet verenler bölgele-
re gelmişler ve üreticilere tütünün fiyatını bi-
le söylemeye gerek görmeden "Haklarımı-
zı atdık" diye ibraname imzalatmışlar ve tü-
tünleri alıp gıtmişler...
Bir süre sonra tekrar gelmişler ve şirke-
tin tek taraflı tespit ettiği fiyatlar üzerinden
paraları ödemeye başlamışlar... Bu arada fi-
yatlar açıklanınca Adapazarı'nda, Düz-
ce'de ve Kırklareli'nde kızılca kıyamet kop-
muş... Üreticiler ve Zıraat Odası yönetici-
leri büyük tepki göstermişler... Ancak, üre-
ticilerin haklannı koruyacak veya yol gös-
terecek bir yetkili makam bulunamayınca
hiçbir sonuç alınamamış!...
Şirketlerin tek yanlı tespit ettikleri tütün
fiyatları, maliyetlerinin bile altında. Öme-
ğin, 180 bin liranın üstünde satıfması gere-
ken birinci kalite tütüne 140 bin lira, ikincı
kafite tütüne 118 bin lira, üçüncü kalite tü-
tüne 68 bin. dördüncü kalite tütüne 38 bin.
beşinci kalite tütüne de 26 bin lira fiyat ver-
mişler.
Ayrıca, üreticilerin ve Ziraat Odası yöne-
ticilerinin iddialarına göre, kalite tespıtini
şirketin eskperleri yaptıkları için gene bü-
yük haksızlıklar olmuş... Birinci kalite tü-
tünler ikinci kalite, ikinci ve üçüncü kalite
tütünler de üçüncü veya dördüncü kalite
olarak belirlenmış... Bu nedenle kilo başı-
na 180 bin lira
bekleyen üreti-
cilerin eline 118
bin lira, 150 bin
lira bekleyen
üreticilerin de
68 bin lira geç-
miş... Çoğu da
beşinci kaliteye
itildiği için 26 bin
liradan kapatıl-
mış...
Adapazan Zi-
raat Odası Baş-
kanı Hikmet
Karabayır, üre-
ticilerin sahipsiz
bırakılmasından
yakınıyor:
"Türk tütün
üreticisi, yabancı firmalann insafına terk
edildi. Devlet, üreticiye ve onun haklanna
sahip çıkmıyor... Amerikan firmalan veya
onlara bağlı şirketler, müstemleke ülkele-
rinde bile yapılamayacak uygulamalar ya-
pıyorlar... Dünyanın hangi ülkesinde böyle
bir alışveriş görülmüştür? Parasını ödeme-
den ibraname alacaksın ve tütünü alıp gö-
türeceksin. Sonra gelip pazarlık yapmaya
bile gerek görmeden, kendi tespit ettiğin
fiyatlarüzerinden ödemeyapacaksın... Ka-
litelen düşük göstererek bir de oradan fi-
yat düşüreceksin... Ne üreticiler ne de biz,
kimselere derdimizi anlatamıyoruz. Olayla-
ra devlet ve Tekel el koymalıdır. Aksi hal-
de. gelecek yıl tütün ekimi ya tamamen
kalkar ya da çok azalır. Bundan da ülke
ekonomisı zarar görür..."
Kırklareli'nde yaşanan olaylar daha dail-
gınç. Ziraat Odası Başkanı'nın verdiği bil-
giye göre. tütün ekimi yaptıran şirket. an-
laşma hükümlerinın hiçbırine uymamış...
Tütün şirketi, kalite tespitinı kendi özel eks-
perlerine yaptırmış. Üreticilerin görüşleri hiç
alınmamış. Ne düşündükleri bile sorulma-
mış. Hem kalite hem de fiyatlar çok düşük
tutulmuş.
Üreticilerle ihtilafa düşen şirket temsilci-
leri, Dokuzhö-
yük Köyü'nde
topladıkları tü-
tünleri bir gece
yarısı kaçır-
mış...Ertesigün
üreticiler. depo-
ları işgal etmiş-
ler; ama, bir tek
yaprak tütün bi-
le kalmadığını
hayretle gör-
müşler.
Kırklareli Zi-
raat Odası Baş-
kanı Necmi
Koyuncu,
Amerikan tipi
tütün ekimi
yaptıran şirketin
üreticiye büyük bir darbe indirdiğini söylü-
yor:
"Şirket, üreticiye sulama tesislerinin 2
milyon 800 bin liraya mal olacağını söyle-
di... Ancak, üreticiye ödeyeceğı paradan 8
ile 10 milyon lira arasında kesinti yaptı. Ih-
tilafolunca da bir gece içinde tütünleri ka-
çırdılar. Sonra gelip kilo başına 30 ile 35 bin
lira para ödediler. Aslında tütünün maliye-
ti, verilen paranın iki katı. Şirkete çağrıda
bulunuyoruz... Eğer verdiklerı sözlerı yeri-
ne getirmezlerse önümüzdeki yıl üretici,
tütün ekmeyecektir."
Manyas Ziraat Odası Başkanı Hüseyin
Danç da. bölgesinde çok az ekim yapıldı-
ğını; ancak üreticilerin. alıcı şırketlerden
memnun olmadığı ıçın gelecekte tütün ek-
mekten vazgeçebileceklerini söylüyor...
Türkiye'de üretilen yabancı sigaralann ve
2000 ile 2001 tipi Türk sigaralarının harma-
nı, şark ve Amerikan tipi tütünlerden oluşu-
yor. Bu nedenle her yıl 30 bin ton Amerikan
tipi tütün ıthal etmemiz gerekiyor. Eğer ya-
bancı sigara üretimi artarsa tütün ithalatı da
aynı oranda artacak!...
Her yıl yüzlerce milyon dolarlık tütün it-
nalatını önlemenin tek çaresi, yeteri kadar
Amerikan tipi tütünü Türkiye'de üretmek...
Geçen yıl yurdumuzun çeşitli bölgelerinde
üretilen Amerikan tipi tütün üretimi 2 bin
500 ton kadardı. Bu yıl 4 bin 500 ton ola-
rak hesaplanıyor. Üretim biraz desteklenir-
se bu miktarın yılda 25 ila 30 bin tona çık-
ması işten bile aeğil...
Ancak Kırklareli, Adapazarı. Düzce ve di-
ğer bölgelerde yaşanan olaylar oldukça dü-
şündürücü... Üreticiler. yabancı firmalann
tutumundan şikâyetçi... Bu gidişle tütün
ekmekten vazgeçeceklerini söylüyorlar!...
Üreticilerin şikâyetleri giderilemezse
Amerikan tipi tütün ekimi gerileyebilir veya
en azından yerinde sayar; böyle bir geliş-
me. Türkiye'i yıllar yılı tütün ithalatına mah-
kûm edebilir...
Üstelik, yabancı şirketler bundan sıkıntı
duymazlar. Belki de memnun olurlar. Ame-
rika'dan tütün ithal ederler ve sigara üretim-
lerıni sürdürürler... Olan, Türk ekonomisine
ve üretıcisine olur.'..
Yabancı sigara fabrikaları çalıştığı süre-
ce. Türkiye, Amerikan tipi tütün yetıştiren
üreticilerin sorunlarını çözmekzorundadır...
Üreticilerin beklentisini şimdilik 5 madde-
de toplayabiliriz:
1. Tütün fiyatlan ekimden önce açıklan-
malı. 2. Kalite değerlendirılmesı, yasaların
tarifine uygun yetkili eksperler tarafından
yapılmalı. 3. Alımlar borsadan geçmeli. 4.
Şirketler, üretici adına yaptıkları masrafla-
nn faturasını satıcılara vermeli. 5. Paralar ta-
mamen ödenmeden üreticilerin ibraname
vermeye zorlanması kesinlikle önlenmeli...