23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12OCAK1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Enerji Bakanlığı, kamuoyu baskısma dayanamayıp Uzanlar'la uzlaşılmadığını açıkladı ÇEAŞ'ta oyıın tııtmadı• Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Şinasi Altıner. iştiraklere usulsüz olarak aktanlan 7.6 trilyon liranın geri ödenmesi konusunda bakanlıkla Rumeli Holding AŞ arasında bir anlaşma yapılamayacağını. yetkinin Sermaye Piyasası Kurulu'nda olduğunu bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıfiı. Çuku- rava Elektrik AŞ'de(ÇEAŞ) iştiraklere aktanlan 7.6 tril- yon liranın 4 yıl içinde fa- izsiz geri ödenmesi konu- sunda Uzanlar'la yaptığı anlaşmanın komuoyunda tepki yaratması üzerine ge- ri adım attı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Şinasi AJtıner. işti- raklere usulsüz olarak aktanlan 7.6 trilyon liranın geri ödenmesi konusunda bakanlıkla Rumeli Holding AŞ arasında bir anlaşma ya- pılamayacağını. yetkinin SPK"de olduğunu bildirdi. Bakan Altıner dün yaptı- ği >azılı açıklamada. ÇE- AŞ'ın yönetimine 3 kasım- da el konduğunu \e kararın kaldınlması için 6 koşııl öne sürüldüöünü bildirdi. Ru- meli Holding'in 6 koşuldan 5'inibusüre içerisinde ye- rine getirdiğini savunan Al- tıner. "Elektrik enerjisi fon paylan ile Türkiye Elektrik l retim AŞ'ye olan 3.5 tril- yon liralık borç tahsi! edil- miştir" dedi. ÇEAŞ'ın bakanlıkça be- lirlenen elektrik ücret tari- felerini de uygulamaya baş- ladığını belirten Altıner. şu bilgile- ri\erdi: "SPK'nin anasözleşmedede- ğişiklik yapılması yönündeki görüşü dikkate alınarak. Rumeli Elektrik A.Ş tarafından verilmiş olan taahhütnamede. yönetimi de\ raldıktan sonra 30 gün içinde 3096 sayılı yasaya uy- gun olarak ana sözleşme de- ğişikliği yapılacağı taahhüt edilmişrir.** Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşan Ahmet Gökçen'in. hafta başında yaptığı ÇEAŞ'tan usulsüz olarak iştiraklere aktanlan 7.6 trilyon liranın 4 yıl için- de faizsiz geri ödenmesi ko- nusunda Uzanlar'la anlaşıl- dığı yönündeki açıklaması- nı da "dedikodu" olarak ni- telendiren Altıner. "Basın- da çıkan ÇEAŞ'dan iştirak- lere verilen 7.6 frilyon lira- nın şirkete geri dönüşü için bakanlığımızca taksitlendîr- me yapıldığı ifadesi de doğ- ru değildir" dedi. Altıner. şöyledevametti: "Zira. bakanlığımı/ıngö- re\i olmayan bu işlemi yap- masısöz konusu olmadığı gi- bi bakanlığımızca işletmeye el koyma tarihinden önce SPK tarafından ana sözleş- menin 4. maddesine aykırı olarak yapılmış iştirakJerin geri dönüşünün sağlamnası için ÇEAŞ'a karşı da\a açıl- mış olup bu dava halen de- \am etmekte olduğundan. da\a konusu bu olaya ba- kanlığımızın müdahale et- ırıesi de düşünülemez. Bu hususlar dikkate alındığın- da bakanlığımızca ÇEAŞ yönetimi konusunda her- hangi bir tasarrufta bulunu- lamaz." Sanayi Bakanlığı dava edildi SPK, yargıya başvurdu YORIM ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK). Sanayi \ e Ticaret Bakanlıeı'nın. Çukuro\a Elektrik AŞ'ye (ÇEAŞ) atadığı "hususi nıurakıp~ın hükümsüz olduğu gerekçesiyle Adana Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açtı. SPK.ÇEAŞ'ıneski yönetimine karşı halen süren davalar • olduğu \e usulsüz I işlemlerin halen I düzeltilemediği | gerekçesiyle. >a>al • • • olmadığını * • ™ belirterek ışlemin iptalini istedi. SPKyetkilileri. Uzanlar'ın yönetimde olduğu dönemde ÇEAŞ'dan iştiraklere usulsüz olarak aktardıklan 7.6 trilyon liranın geri getirilmesi için öncelikle ana sözleşmenin değiştirilmesi gündeminde bir genel kuruîtoplanması gerektigini belirterek. "Öncefikle iştirakJere aktanlan ve küçük tasarrufçuların hakkı oian 7.6 trihon liranın vasal faizivle birlikte şirkete geri getirilmesi gerekiyor. Ondan sonra * önerim değişikJiği için genel kurul yapılabilir. Bu konuda açılan davalar da halen sürihor" dediler. Sanayi ve Ticaret Bakanı FuatÇayın SPK\i devredışı bırakarak. ana sözleşme değişikligi gündeminde toplanacak genel kurula yönetim değişikligi ^ ^ gündemını de I H eklettıöını belirten • • I SPKyetkilileri, • M "Buişlem - ^ iştiraklere aktanlan 7.6 trilyon liranın geri alınmasını zora sokar" açıklamasını yinelediler. Bakanlık yetkililerı. ÇEAŞ'ın büvük ortaklan Uzanlar'ın yönetime gelmesine karşı olmadıklarını da kaydederek. -Bizim için önemli olan küçük tasarrufçunun 7.6 trilyon lirasını şirkete geri getirebilmek. Daha sonra yönetim değişebilir" dediler. SSK'nin, kayınpederinin arsasına koyduğu haczi talimatla değiştirdiği öne sürüldü Maliye Bakanı'ndan 'haciz torpili' UFl'K TEKİ.N ADANA-SSK'nin alacagını tah- sil edebilmek amacıv la Mersin 'de ku- rulu Sumas Fabrikası'nın arsasına koydurduğu haciz. iddiaya göre Ma- liye Bakanı İsmet Attilla'nın devreye girmesindensonra "daha önemsizbir arsa" üzerine kaydınldı. Bakan Atti- la'nın fabrikatör kayınpederi Necip Variık ile oğulfannın girişıminin ar- dından SSK Genel Müdürlügü'nün "haczi kaydırmaya" gerekçe olarak "uygun görülmüştür" diye ifade kul- lanması dikkati çekti. Maliye Bakanlığı öze) kaiemine konu ile ilgili olarak Cumhuriyet'in görüşme isteğı iletildiğı halde Bakan Attilla'ya ulaşmak olanaklı olmadı. SSK Mersin Müdürlügü' nün kent girişindeki Sumas Su Makıneleri San. Kol. Şirketi'nden olan alacağı- nın ödenmemesi jizerine başlattığı "arsaya haciz işlemf" çeşitli sorulara neden oldu. Prim % e tasarruf fonu ke- • Bakan Ismet Attilla'nın kayınpederi Necip Varlık'a ait Sumas Su Makineleri Sanayi'ye ait 15 milyar liralık prım borcunun ödenmemesi üzerine SSK Böige Müdürlüğü'nün fabrika arsasına haciz işlemi başlattığı, bakanın bölge müdürünü araması üzerine haczin bu değerli arsadan başka bir arsaya kaydınldığı öne sürülüyor. sintisi olarak 15 milyar liraya yakın alacagını bir türlü tahsil edemeyen SSK Müdürlügü, Sumas Fabrika- sı'na ait 820 numaralı parseldeki ar- saya haciz koymak zorunda kaldı. Sağlanan bilgiye göre tartışmalar ve ortaya atılan iddialarda fabrikaya ait 820 no'lu parsel üzerine haciz koyul- masının hemen arkasından başladı. Cumhuriyet"e iletilen bilgilere gö- re fabrikayı zora sokan bu haczin he- men arkasından Maliye Bakanı ts- met Attila'nın kayınpederi olan Su- mas'ın ortagı Necip Varlık ile Genel Müdür Büknr Varlık. çeşitli girişim- lerde bukındujac GırLjinaler kı»a j^i- re içerisinde sonuç verdi. iddiaya gö- re SSK Mersin Müdürü Bedirhan Bif- gin'i telefonla arayan Maliye Bakanı Attila. "Esneklik gösterilmesini rica etti" Haciz "yukannjn ricası"nın .ır- dından yön değıştırdı. SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu ile Hu- kuk Müşaviri avukat Murat Aslpn'ın imzalarını taşıyan bir yazı, ü.stelik APSkanahyla 11 Nisan'l995'teSSK Mersin Sigorta Müdürlüğü'ne ula^- tınldı. Yazıda özetle şöyle denili\or- du: "...Düzenlenen raporda ga>ri- menkulün değerinin 14.2 miiyar lira olduğu, üzerinde 1.6 milyar liralık takyidat bulunduğu, kurumumuz alacağııynjse 12.9 nıilvar lipt oldujiu anlaşıldığından aradaki fark kadar menkul hacziyapılması kay dıy la. 820 parsel sayılı taşınmaz ü/erindcki ha- cizlerin 819 no'lu parsel özerine kay- dınlması uygun «öriilmüştür..." Sumas Genel Müdürü \e Maliye Bakanı'nın kavınbiraderi Bülent Var- lık. geçmiii olan gariban bir ^ırket ol- duklarını >a\unarak "Maliye Baka- nı'nın faydasından çok zarannı gör- dük~ dedi. "Haczi kaydırnıayı nasıl başardıklannı" sorunca "Bunu ba- kan bey le akrabalığımıza mı bağfı- yorsunuz"dıvetepki gösteren Bülent Varlık. şunları .söyledi: "Hiçbir politik ilişkimiz yok. Hiç- bir banka>la kredi UişkimizyoL Si- gortaya prim \e tasarruf fonu borcu- ınıı/ \ar. anıa çok önemli bir meblağ değil. Biz SSK yefkililerine durıırtıu- muzıı anlattık.onlarda haczi kaydır- dılar. Zaten ödeme de >apnıa\a baş- ladık. ^aşama>açalışan bir işletnıe- \ iz. Bu konuy u >ay ın haline getirirse- niz ü/ülürüA belki zararmııza da olur. Sandığıruz gibi değil." ÖZTİrV AKGÜÇ Attila. kay ınpederinin şirketine torpil yapmakla suçlanıyor. TEKSTİL BANKASI A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURULMUŞTUR. Bankamız. 1995 faalıyet dönemı Olağan Genel Kurul toplantısını yapmak üzere, 29 Ocak 1996 tanhine rastlayan Pazartesi günü, saat 12:30da, Şışli. Abıde-ı Hürrıyet Caddesi, Geçit Sokak No. 10 istanbul, adresınrie aşağıdakı gündern maddelenni görüşmelc ve karara bağlamak üzere toplanacaktır. Bankamız. 1995 Vıl 8ilanço ve Kâr-Zarar hesabı, toplantı gününden 15 gun once, Banka Merkezı'nde, Sayın Ortaklanmızın incelemesıne sunulacaktır. Sayın Ortaklanmızın, sahıbı bulundukları nama yazılı hisse senetlerinin Pay Deften ndeki miktarına göre; adlanna düzenlenen "Giriş Kartlan'nı toplantı gününden en geç bir hafta önce, Banka Genel Müdürlüğü'nden almaları ve toplantıyı teşrifleri rica olunur. GÜNDEM: 1- Açılış, Divan Heyeti'nin oluşturulması ve toplantı tutanağmın imzalanması konusunda Divan Heyett'ne yetki verilmesi, 2- Bilanço, Kâr-Zarar hesabı ile Yönetim Kurulu ve Denetçi raporlarının okunması, görüşülmesı, onaylanması ve Vönetim Kurulu ve Denetçilerin ibrası, 3- Dönem içinde Yönetim Kurulu ûyeliğine atanan-üyenin üyeliğinin onaylanması, 4-1995 yıl/ kârının dağıtılması, 5- Yeni Yönetim Kurulu'nun seçilmesi, 6- Yeni Denetçilerin seçilmesi, 7- Yönetim Kurulu üyelerinin ücret ve huzur haklarının saptanması, 8- Denetçilerin ücretlerinın saptanması, 9- Dilekler ve kapamş. - ^ Vekaleten oy kullanacak ortaklann, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 9 Mart 1994 tanhli Resmı Gazetede yayımlanan Seri IV No. 8 tebliği gereğince, aşağıdaki vekaletname formunu doldurarak imzasını noterce onaylattırmaları veya noterce onaylı imza sirkülerini kendi imzasını taşıyan vekaletname formuna ekleyerek Banka'ya vermeleri gerekmektedir. VEKALETNAME TEKSTİL BANKASI A.Ş. TEKSTİL BANKASI AN0NİM ŞİRKETİ'nin 29 Ocak 1996 Pazartesi günü saat 12:30da, Şişlı, Abide-ı Hürrıygt Caddesi, Geçıt Sokak No. 10 istanbul, adresinde yapılacak 0LAGAN GENEL KURUL TOPLANTISI nda aşağıda belirttiğim görüşler doğrultusunda beni temsile, oy vermeye, teklifte bulunmaya ve gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak üzere vekil tayin ediyorum. A) TEMSİL YETKİSİNİN KAPSAMI a) Vekil, tüm gündem maddeleri için kendi görüşü doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. b) Vekil, aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem maddeleri için oy kullanmaya yetkilidir. Talimatlar (Özel talimatlar yazılır.) c) Vekil, şirket yönetiminin önerileri doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. d) Toplantıda ortaya çıkabilecek diğer konularda; vekil, aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Talimat yoksa, vekil oyunu serbestçe kullanır.) Talimatlar (Özel talimatlar yazılır) B) ORTAĞIN SAHİP OLOUĞU HİSSE SENEDİNİN a) Tertıp ve Serisi b) Numarası c) Adet - Nominal Değeri d) Oyda imtiyazı Olup Olmadığı e) Hamiline - Nama Yazılı Olduğu ORTAĞIN A0ISOYADI veya ÜNVANI İMZASI: ADRESİ: TEKSTiLBANK "S i z i b e k 1 i y o r" TEKSTİLBANK GENEL MÜDÜRLÜGÜ Geçit Sokak No: 10 Şişli 80270 İSTANBUL Tel: (0-212) ?H 1 13/511 Dış Tîcaret Müsteşarlıgı'nda arpalık iddiası ANIC\RA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlı- gı'nın (DTıVl). üst düzey bürokratla- nn yakınlannın yüksek ücretlerle sı- navsız işe alındığı bir arpalık haline getirildiği öne sürüldü. fkramiye ha- riç net 34 milyon lira maaşla işe alı- nan torpilli personel arasında DTM Personel Daire Başkan Yardımcısı Zihni Tuğnıl'un kız kardeşi ile diğer Personel Daire Başkan Yardımcısı Selami İncekara'nın erkek kardeşi de bulunuyor. DTMde geçen eylül ayı başlann- dayaklaşık25 kişinin sınavsız olarak işe alındığı belirlendi. DTM çalışan- lan arasında sıkıntı yaratan torpilli işe alımlann, DTM Ekonomik Araş- tırmalar Genel Müdürlügü Bilgi İş- lem Dairesı başta olmak üzere diğer tüm birımlerdede uvgulandığı öğre- nildi. Bu şekilde işe alınanlann he- men hemen tümünün daha düşük ma- aşla çalıştıklan bir başka kamu ku- rum \ada kuruluşundan tranferedil- melerine de dikkat çekildi. "Sözleşmeli personel** statüsüyle işe başlatılan bu kişiler arasında. lise mezunıarının da bulunduğuna dikkat çekildi. Bu personelden bir bölümü- nün de Açıköğretim Fakültesinın ekonomi alanında eğitım \emıeyen 2 veya 4 yıllık bölümlerini bitirdikleri ka\dedildi. Incelemeler. bu şekilde işe alınan- lar arasında DT\f Personel Daire Başkan YardımciM Zihni Tuğrul'un kız kardeşi Buket Tuğrul ile diger Personel Daire Başkan Yardımcısı Selami Incekara"nın erkek kardeşi Lokman İncekara'nın bulunduğunu ortay a kovdu. A> nı ^ekılde bu kışiler- le birlikte işe alınan Giil Şakirın an- nesinin DTMde $ube müdürü yapı- lırken. bir başka isim olan Kubilay Güleç'in de lise mezunu olduğu sa\- landı. Lise mezunu olmalarına karşın bilgi işlem dairesinde "bilgisayaruz- manı** olarak çalıştınlmak üzere işe alınan personelin "bilgisayar öğren- nıesi için kurs" açıldı. DTM'de izlenen personel politika- sı. kurum çalışanlan arasında huzur- Mizluk yarattı. DTMde "sına\la" alınmış 3 yıllık bir uzman yardımcı- M ayda 25 milyon lira maaş alırken. son olarak işe alınan bu kişilerin. ık- ramıyeler hariç. ayda neı 34 milyon lira aylık aldıklan belirtildi. Konuyla ilgili çevreler. DT\fde 4 yıllık bir uzmanın 33 milyon. 10 yıl ve daha uzun hızmeti olan bir daire başkanının 36 milyon. 2" 1 \ ıllık genel müdür yardımcısının 37 milyon lira aldığına dikkat çekerek bu per^one- le ikramiyeleri_\le birlikte a\da orta- lama 50 milyon lira \erilmesinin hak- sızlık olduâunu sö\ lediler. Çözüm Bulmak Türkiye'nin gereksinımi, nasıl olursa olsun bir hü- kümet kurmak değil, ağıriaşan sorunlanna çözüm bulmaktır. Yapılan sürekli hatalar, kısa süreli çıkar he- sapları, bencillikler; liderliğe, parti başkanlığına, Tür- kiye'yi yönetmeye yeltenenlerin yetersizlikleri, yete- neksizlikleri, kişisel tutkuları, toplumsal bir amacın ol- mayışı, Türkiye'nin sorunlar listesini giderek kabart- tı. Işlevlerini yapmayan veya yapamayan kamu yö- netimi. çarpık değer yargıları, gelir dağılımında de- hnleşen uçurum, eğitimsizlik, insan haklarına saygı- sızlık, sevgisizlik, yoksulluk sınınnda yaşayan mil- yonlar, sorumsuzluk, Türkiye'de olumsuz olarak ni- telendirilebilecek her türlü gelişme olurken olumlu gelişmeler ne yazık ki çok sınırlı kaldı. Türkiye'ye son yanm yüzyıldır egemen olan anla- yış, çözüm değil sorun üretti. Günümüzde TBMM ya- pısının oluşturacağı herhangi bir hükümet seçeneği- nin sorunlara çözüm getireceğine ilişkin en ufak u- mut var mı? Sorunların ağırlaşmamasını dilemek da- hi gerçekleşmesi güç bir temenni olarak kalacak. Sayın Erbakan, hükümet oluşturmada başarısız olur; bağımlı medyanın, işadamlannın, çıkar çevre- lerinin desteklediği ANAYOL formülü gerçekleşirse Türkiye'nin hangi sorunu çözülecek? Belirli çevrele- rin çıkarlan korunacak, bağımlı medya hizmetlerinin karşılığını alacak, ama Türkiye ne kazanacak? Tür- kiye'nin bu duruma düşmesinde, DYP'nin, ANAP'ın büyük katkıları olmadı mı? Türkiye'nin başına sorun- lar açan bu iki partinin birlikteliğinden olumlu sonuç- lar beklemek, boş bir iyimserlik değil mi? Hangi lider kapasitesı ile, hangi kadro ile, hangi yaklaşımla so- runları çözecekler? Bağımlı medyanın, çıkar çevre- lerinin ayartısına kapılmamak gerekir. Geçmişteki uy- gulamaları, tutumlan gelecekte de aynen sürecektir. Türkiye, 1930'larda Köy Enstitüleri, halk odaları ve Halkevlerı, ilköğretim seferberliği, kamu iktisadi te- şebbüsleriyle bir çıkış yolu bulmuş idi. Ne yazık ki Türkiye, bu çıkış yolunu sürdüremedi. Tıkandı. eko- nomik ve toplumsal kalkınmayı gerçekleştiremedi. O dönemden kalan kurumları da yıkmaya uğraşıyor, bu yıkma eyleminde de oldukça başarılı gözükûyo- ruz. Istanbul'un bırakın kenar mahallelerini, varoşları- nı, göt>eğinde sergilenen yoksulluk, çaresizlik. orta- çağ görüntüleri; at gözlüğü, çıkar gözlüğü takmış olanlara bir uyarıda bulunmuyor mu? Terör. yalnız po- lisiye önlemlerle önlenmez. Polisiye önlemler. belki de en yüzeysel, en etkisiz olanlarıdır. insanların ya- şam koşullan iyileştirilmeden, eğitilmeden, gelecek kaygısından kurtarılmadan, birçok soruna çözüm bulamayacağımız kesin. Sade vatandaşlarımızın en azından bir bölümü, çözümü görüyor. Insana yatırım yapmadan sorun- lar çözülmez" tanısını koyuyor. Bizim at gözlüğü tak- mış, çıkar gözlüğü takmış, sözde entel, sözde yazar, hatta sözde solcu, sözde sosyal demokrat kişiler, bu gerçeği göremiyorlar. Devleti küçülterek, eğitim ve sağlık hizmetleri özelleştirilerek insana yatırım yapıl- maz. Devlet, polis gücü olarak hizmet sunarak, ge- rekli yatırımları yaparak etkinlik kazanır. Günümüzde Atatürk'e saygı gösterisi yerine, Ata- türk'ün özlemlerinin, ilkelerinin yaşama geçirilmesi- ne gereksinim var. Atatürk'e saygı gösterisi yapıp Atatürk'ün eserlerini, ılkelerini gömmeye çalışmak, ıçtensiz davranışlar olmaktadır. CHP'ye bu dönem- de moral açıdan da önemli bir görev düşmektedir, kurucusunun özlemlerine, ilkelerine sahip çıkmak. 'yeni CHP'. 'yeni sol' gibi içerikten yoksun öykün- melerinden vazgeçip partinin ambleminde yer alan altıoka sahıp çıkmalıdır. Parti böylece daha etkili ha- le gelir, yüzde on oy barajında boğulma tehlikesin- den de kuıiulur. Dünyada emperyalizm, yeni bir söylem. Yeni yön- temlerle, farklı kılıklara, renklere bürünerek varlığını sürdürmektedir. Bağımsızlıktan, özgürlükten yana olanların emperyalizmin oyunlarına karşı çıkması ge- rekir. CHP'nin, iç ve dış güçlerin oluşturmaya çalış- tıklan statükocu, Türkiye'ye bir şey vermeyecek hü- kümet formüllerine katılmak bir yana, karşı çıkması gerekir. Önemli olan, bazı çevrelerın çıkarlannı koru- yucu hükümetlere katılmak değil, partinin devrimci kimliğini yaşatmaktır. CHP'nin etkili, tabanın destek- lediği bir yönetim altında beklenen işlerini yerine ge- tiremediği takdırde gelecek seçimde yüzde on ora- nına ulaşması dahı şaşırtıcı olur. Türkiye üzerine oyunlar sürmektedir. Bu oyunlara, bunların arkasındaki güçlere doğru tanılar koymak, çözümün önkoşuludur. Cari açık 70 milyon dolar ANK.ARA (Cumhuriyiet Bûrosu)-Yüzde 139oranı- na ulaşan devalüasyonla birlikte, ithalatın ve dış borçlanmanın kısılmasıyla 1994yılmda2 milyar 631 milyon dolar fazla veren cari işlemler dengesi. ge- çen yılın ocak-ekim döne- minde 70 milyon dolar açık verdi. Merkez Bankası'nca dün açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, 1994yılı ekim ayında aylık 339 milyon dolar fazla ve- ren cari işlemler dengesi. geçen yılın ekim ayında 66 milyon dolar açık verdi. Verilere göre geçen yılın ocak-ekım döneminde, 1994"ün aynı dönemine göre ihracat y üzde 21.4. it- halat ise yüzde 35.4 arrtı. Önceki yıl 10 ayda 14 mil- yar 386 milyon dolar olan ihracat. geçen yılın aynı döneminde 17 milyar 470 milyon dolara. ithalat ise a>nı dönemde 18 milyar 317 milyon dolardan 27 milyar 816 milyon dolara yükseldi. 1994 yılı ekim ayında 1 milyar 671 milyon dolar olan ihracat, geçen yıl ekim ayında I milyar 937 milyon dolar, önceki yıl ekim ayında 2 milyar 60 milyon dolar olan ithalat ise, geçen yıl aynı ay 3 mil- yar213 milyon dolardüze- yinde gerçekleşti. İthalat ve ihracat işlem- leri sonucunda, 1994 yılı ekim ayında 334 milyon dolar olan dış ticaret açığı, geçen yıl ekimde I milyar Î88 milyon dolara yüksel- di. SADULLAH USUMI -3- Amerikan tipi tütün ekenler isyan halinde T ürkiye, yabancı sigara ve tütün fir- malan için tam bir cennet haline geldi. Dünyanın birçok ülkesinde sahip olamadıkları imtiyazları elde ettiler. Hem kendileri hem kendilerine hiz- met veren şirketler, ülkemizin çeşitli bölge- lerinde tütün ekimi yaptırabiliyor, sonra da tütünleri gene kendilerinin uygun gördük- leri fiyattan satın alabiliyorlar. Devlet ve Te- kel bu alım-satımlara kanşamıyor, Türk üre- ticilerinin haklannı koruyamıyor! Amerikan tipi büyük yapraklı tütün ekimi yapılan Adapazan, Düzce, Gönen, Manyas ve Kırklareli'nde yasa ve kural dışı işlemler yapılıyor. Yabancı sigara ve tütün firmalan veya onlara bağlı şirketler bu bölgelerde üreticiler ile pazarlık yapmadan, fiyat belirt- meden, paralarını ödemeden tütünleri alıp götürebiliyorlar. Hatta, birtek kuruş ödeme- den, üreticilerin ellerinden "Hiçbir alacağı- mız kalmarrnştır" diye ibraname alabiliyor- lar!.. Halbuki, yasalarımıza göre, paranın ta- mamı ödenmeden üreticiyi böyle bir ibra- name vermeye zorlamak suç. Çünkü, ibra- nameyi verdiğiniz anda tütünün sahibi, alı- cı şirket oluyor ve başka bir yere nakletme hakkı doğuyor. Üretici, ibranameyi verdik- ten sonra hiçbir hak talebinde bulunamı- yor!.. Nitekim, bu yıl bütün üretim bölgelerin- de aynı uygulamatar yapılmış... Yabancı fir- malar veya onlara hizmet verenler bölgele- re gelmişler ve üreticilere tütünün fiyatını bi- le söylemeye gerek görmeden "Haklarımı- zı atdık" diye ibraname imzalatmışlar ve tü- tünleri alıp gıtmişler... Bir süre sonra tekrar gelmişler ve şirke- tin tek taraflı tespit ettiği fiyatlar üzerinden paraları ödemeye başlamışlar... Bu arada fi- yatlar açıklanınca Adapazarı'nda, Düz- ce'de ve Kırklareli'nde kızılca kıyamet kop- muş... Üreticiler ve Zıraat Odası yönetici- leri büyük tepki göstermişler... Ancak, üre- ticilerin haklannı koruyacak veya yol gös- terecek bir yetkili makam bulunamayınca hiçbir sonuç alınamamış!... Şirketlerin tek yanlı tespit ettikleri tütün fiyatları, maliyetlerinin bile altında. Öme- ğin, 180 bin liranın üstünde satıfması gere- ken birinci kalite tütüne 140 bin lira, ikincı kafite tütüne 118 bin lira, üçüncü kalite tü- tüne 68 bin. dördüncü kalite tütüne 38 bin. beşinci kalite tütüne de 26 bin lira fiyat ver- mişler. Ayrıca, üreticilerin ve Ziraat Odası yöne- ticilerinin iddialarına göre, kalite tespıtini şirketin eskperleri yaptıkları için gene bü- yük haksızlıklar olmuş... Birinci kalite tü- tünler ikinci kalite, ikinci ve üçüncü kalite tütünler de üçüncü veya dördüncü kalite olarak belirlenmış... Bu nedenle kilo başı- na 180 bin lira bekleyen üreti- cilerin eline 118 bin lira, 150 bin lira bekleyen üreticilerin de 68 bin lira geç- miş... Çoğu da beşinci kaliteye itildiği için 26 bin liradan kapatıl- mış... Adapazan Zi- raat Odası Baş- kanı Hikmet Karabayır, üre- ticilerin sahipsiz bırakılmasından yakınıyor: "Türk tütün üreticisi, yabancı firmalann insafına terk edildi. Devlet, üreticiye ve onun haklanna sahip çıkmıyor... Amerikan firmalan veya onlara bağlı şirketler, müstemleke ülkele- rinde bile yapılamayacak uygulamalar ya- pıyorlar... Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir alışveriş görülmüştür? Parasını ödeme- den ibraname alacaksın ve tütünü alıp gö- türeceksin. Sonra gelip pazarlık yapmaya bile gerek görmeden, kendi tespit ettiğin fiyatlarüzerinden ödemeyapacaksın... Ka- litelen düşük göstererek bir de oradan fi- yat düşüreceksin... Ne üreticiler ne de biz, kimselere derdimizi anlatamıyoruz. Olayla- ra devlet ve Tekel el koymalıdır. Aksi hal- de. gelecek yıl tütün ekimi ya tamamen kalkar ya da çok azalır. Bundan da ülke ekonomisı zarar görür..." Kırklareli'nde yaşanan olaylar daha dail- gınç. Ziraat Odası Başkanı'nın verdiği bil- giye göre. tütün ekimi yaptıran şirket. an- laşma hükümlerinın hiçbırine uymamış... Tütün şirketi, kalite tespitinı kendi özel eks- perlerine yaptırmış. Üreticilerin görüşleri hiç alınmamış. Ne düşündükleri bile sorulma- mış. Hem kalite hem de fiyatlar çok düşük tutulmuş. Üreticilerle ihtilafa düşen şirket temsilci- leri, Dokuzhö- yük Köyü'nde topladıkları tü- tünleri bir gece yarısı kaçır- mış...Ertesigün üreticiler. depo- ları işgal etmiş- ler; ama, bir tek yaprak tütün bi- le kalmadığını hayretle gör- müşler. Kırklareli Zi- raat Odası Baş- kanı Necmi Koyuncu, Amerikan tipi tütün ekimi yaptıran şirketin üreticiye büyük bir darbe indirdiğini söylü- yor: "Şirket, üreticiye sulama tesislerinin 2 milyon 800 bin liraya mal olacağını söyle- di... Ancak, üreticiye ödeyeceğı paradan 8 ile 10 milyon lira arasında kesinti yaptı. Ih- tilafolunca da bir gece içinde tütünleri ka- çırdılar. Sonra gelip kilo başına 30 ile 35 bin lira para ödediler. Aslında tütünün maliye- ti, verilen paranın iki katı. Şirkete çağrıda bulunuyoruz... Eğer verdiklerı sözlerı yeri- ne getirmezlerse önümüzdeki yıl üretici, tütün ekmeyecektir." Manyas Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Danç da. bölgesinde çok az ekim yapıldı- ğını; ancak üreticilerin. alıcı şırketlerden memnun olmadığı ıçın gelecekte tütün ek- mekten vazgeçebileceklerini söylüyor... Türkiye'de üretilen yabancı sigaralann ve 2000 ile 2001 tipi Türk sigaralarının harma- nı, şark ve Amerikan tipi tütünlerden oluşu- yor. Bu nedenle her yıl 30 bin ton Amerikan tipi tütün ıthal etmemiz gerekiyor. Eğer ya- bancı sigara üretimi artarsa tütün ithalatı da aynı oranda artacak!... Her yıl yüzlerce milyon dolarlık tütün it- nalatını önlemenin tek çaresi, yeteri kadar Amerikan tipi tütünü Türkiye'de üretmek... Geçen yıl yurdumuzun çeşitli bölgelerinde üretilen Amerikan tipi tütün üretimi 2 bin 500 ton kadardı. Bu yıl 4 bin 500 ton ola- rak hesaplanıyor. Üretim biraz desteklenir- se bu miktarın yılda 25 ila 30 bin tona çık- ması işten bile aeğil... Ancak Kırklareli, Adapazarı. Düzce ve di- ğer bölgelerde yaşanan olaylar oldukça dü- şündürücü... Üreticiler. yabancı firmalann tutumundan şikâyetçi... Bu gidişle tütün ekmekten vazgeçeceklerini söylüyorlar!... Üreticilerin şikâyetleri giderilemezse Amerikan tipi tütün ekimi gerileyebilir veya en azından yerinde sayar; böyle bir geliş- me. Türkiye'i yıllar yılı tütün ithalatına mah- kûm edebilir... Üstelik, yabancı şirketler bundan sıkıntı duymazlar. Belki de memnun olurlar. Ame- rika'dan tütün ithal ederler ve sigara üretim- lerıni sürdürürler... Olan, Türk ekonomisine ve üretıcisine olur.'.. Yabancı sigara fabrikaları çalıştığı süre- ce. Türkiye, Amerikan tipi tütün yetıştiren üreticilerin sorunlarını çözmekzorundadır... Üreticilerin beklentisini şimdilik 5 madde- de toplayabiliriz: 1. Tütün fiyatlan ekimden önce açıklan- malı. 2. Kalite değerlendirılmesı, yasaların tarifine uygun yetkili eksperler tarafından yapılmalı. 3. Alımlar borsadan geçmeli. 4. Şirketler, üretici adına yaptıkları masrafla- nn faturasını satıcılara vermeli. 5. Paralar ta- mamen ödenmeden üreticilerin ibraname vermeye zorlanması kesinlikle önlenmeli...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle