23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
. 12 OCAK 1996 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Kardeş acısı - SAıVftH AZMt EZER - ADA.NA - Istanbul"da uğ- . radığı silahlı saldın sonucu 'Yaşamını vitiren işadamı • OzdemirSabancı, Adana'da düzenlenen törenle toprağa - verildi. Çok sıkı güvenlik <• önleminin alındığı Asri Me- . zarlık ve çevresinde kalaba- Iıktan ötürü tam bir izdiham yaşanırken, aralannda Sa- ' bancı ailesı bireylerinin de bulunduğu bazı kişilerin sık sık fenalık geçirdikleri gö- riildü. Başbakan Tansu Çü- kr, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve YDH Ge- nel Başkanı Cem Boyner, mezarlığa cenaze toprağa verildikten sonra yetişebil- di._ Özdemir Sabancrnın ce- , nazesi nedeniyle dün Ada- " na, en yoğun günlerinden bi- _.riniyaşadı. Sabancı ailesi ve yakınlan ile cenazeyi tstan- bul'dan getirmek üzere THY'den kiralanan iki uçak, ,-saat 11.40'ta alana peşpeşe - indi. Sakıp Sabancı ve diğer .aile bireylerini havaalamn- • da Haa Sabancı, oğlu Öraer Sabancı ve amcalan Hacı - Mehmet Sabancı karşıladı. Cenaze uzun bir konvoy eşliğinde Sasa fabrikasina doğru yola çıkanldı. Yol bo- yu, çok sayıda ınsanın kaldı- ;nmlarda cenazeye selam durduğu. dua okuduğu gö- . rüldü. Adana'nın birkaç ki- lometre dışındaki Sasa'da cenaze. fabrika işçileri tara- .fından araçtan alındı ve ge- nel müdürlük binası önünde . hazırlanan katafalka konul- du. Sabancı ailesi bireyleri Türk bayrağına sanlı tabu- tım konulduğu katafalkın ar- kasında yerini aldıktan son- ra bir dakikalık saygi duru- şunda bulunuldu, din görev- üleri tarafindan Kuran okun- du, duaedildi. Mezarhkta izdiham Sasa'dan sonra Bossa fab- rikası önünde de kısa bir tö- ren yapılmasının ardından cenaze Asri Mezarlık'a ge- tirildi. Burada tam anlamıy- la bir izdiham yaşandı. Me- zarhktaki törene kattlanlar, üstaraması yapıldıktan son- ra içeri alındjlar. Girişe yer- leştirilen kameralı bir polis aracı da törene katılanlan görüntüledı. Mezarlığın dı- şında ve içinde yogun bir ka- labahgınîoplanması, cenaze namazının kılınmasını uzun süre geciktirdi. Burada ko- nuşan Yüreğir Müftüsü Be- kir Gülce. şehit halifelere gönderme yaparak Özdemir Sabancı'yı da şehit diye ni- telendirdi. Namazın ardından aile bi- reyleri tarafindan omuzlar- da taşınan cenaze, Sabancı Aile Mezarlığı'nda Kuran okunmasından sonra topra- ğa verildi. Töreniere DfSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, An- kara Valisi Erdoğan Şahi- noğlu, Adana Vali Vekili Sa- mi Durukan, lçel Valisi Gokhan Aydıner, Gaziantep Valisi MuammerGülergibi isimlerin yanında, Sabancı- lar'ın çok yakın iş ilişkisi içinde bulunduğu ba$ta Ja- ponlar olmak üzere çok sa- yıda yabancı da katıldı. Baş- bakan Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz ve YDH lideri Cem Boyner, törenlere son anda cenaze toprağa verildikten sonra yetişebildiler. Cenaze törenine katılan- lar, Adana'ya 17 özel uçak- la geldiler. Cenaze nedeniy- le Adana, çok sayıda ünlü isim, lüks otolar ve güvenlik görevlisi kaynıyordu. Resmi ve öze! koruma görevlileriy- le tören alanında neredeyse kişi başına bir güvenlikçi düşüyordu. Asri Mezarlık da belki bugûne dek en kalaba- lık ve görkemli cenaze töre- nine ev sahipliği yapıyordu. Katılanlar. "Böyİe olur Sa- bancı'nın cenazesi" diyordu. Kalabalıktan dolayı fenalık geçiren Sakıp Sabancı bir ara töreni yanda bırakıp din- lenmek zorunda kaldı. Öz- can ve Hayıriı Sabancı, fena- lık geçirmeleri üzerine kor- tejde yer alan ambulanslar- da tedavi edildiler. Aile bi- reylerinin yanı sıra halktan da çok sayıda kişinin zoran- lar yaşadığı görülüyordu. Eskişehir'den polis mer- kezine bir vatandaşın TGRT'nin Adana Asri Me- zarlık'tan yaptıgı canlı ya- ym sırasında saldırganlar- dan birini defin yerinin ya- kınında gördüğü yolundaki ihban. polisi alarma t*eçir- di. Özdemir Sabancı'nın A- dana'daki cenaze törenini T- GRT'nin canlı yayınından izleyen bir vatandaş, Eski- şehir Emniyet Müdürlü- ğü'nü telefonla arayarak sal- dırganlardan Mustafa Du- yar'ı (26) defin yerinde gör- düğünü ihbar etti. Eskişehir Emniyet Mü- dürlüğü'nün Adana Emni- yet Müdürlüğü'ne ihbarla il- gili bilgi vermesi üzerine, Terörle Mücadele Şubesi ekip'eri, tıraşlı, saçlan arka- ya doğru taralı, siyah deri mont ve beyaz kazak giymiş kişinin belirlenmesi için çevrede operasyonlara baş- ladi. İzmit ve Rize'de matem Izmit'in Alikâhya belde- sinde kurulu bulunan KENTSA tesislerinde dün saat 13.00'te Özdemir Sa- bancı, Haluk Görgiin ve Nilgün Hascfe için tören yapıldı. KENTSA bünyesin- de bulunan Brissa, Kordsa, Dusa, Beksa ve Bimsa tesis- lerinde çalışan işçi ve şirket yöneticileri, Sabancı Anıtı önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunddar. Rize'nin Fındıklı ilçesin- de de öğretmenler. Sabancı Vakfı'nın bağışladığı iki kat- lı öğretmenevini birgün ka- patarak yas tuttular. Turkey wants to joııt the Unıon. F it must put an end to scenes like rt 'Türkiye'nin AB'ye • Baştarafı 1. Sayfada rruş ve paramparça olmuş cesetler ve 'asker olduğu' öne sürülen bir kişinin elin- de, kesik bir baş göze çarpı- yor. Haberde, söz konusu fo- tograflann Güneydoğu'da görev yapan bazı askerler ta- rafindan 'haüra olarak" çe- kildiği, bu fotoğraflan çek- tiren askerlerin, "Iştebakın, bu köpeklere ne yaptak" di- yerek çevrelerine de dağıt- tıklan ya da sattıklan, bazı kopyalannın da PKK'ye ya- kinlığı ile bilinen, Kürdis- tan Enformasvon Merke- zi'nin Londra şubesine ulaş- tınldığı ileri sürüldü. Fotoğrafda göriilen 'as- kerlerin' Hakkâri Dağ Ko- mando Birliği'nde görevli olduklan da iddia edilen ha- berde, olaya kanşan bazı as- kerlerin, 'gazeteye bilgi ve- ren kaynaklarca bilindiği' beiirtildı. Türkiye'tıin Londra Bü- yükelçisi Özdem San- berk,BBC'ye verdiği de- meçte, European gazetesi tarafindan kendisine iletilen bilgi ve isimlerin araştınla- cafını ve gerçek olup olma- dı|ının ortaya çıkanlacağını söyledi. European Uaki haberi ya- zan muhabirler, 'gerçek' olıp olmadığını tam bileme- dikleri, ancak yine de, 'ger- çekolmadığına ilişkin bir ka- nıt da bulunmadığı için ya- yunladıklarını' söyledikleri rbtoğrafiardan. Türkiye Bü- yükelçiliği'ni de haberdar ettiklerini ve Büyükelçi Öz- dem Sanberk'ten, 'konunun inceleneceği' sözünü aldık- lannı belirttiler. European gazetesinin, içeride tam say- fa olarak yer verdiği geniş haberinde aynca "Tiirki- ye'ninA\Tupa BirligTne üye olabilmesi için, bu tür man- zaralara son vermesi gerek- tiği''. NATO müttefikleri ta- rafindan Türkiye'ye yapılan askeri ve siyasi yardımlann da Batılı insan haklan örgüt- lerince eleştirildiği kayde- dildi. European gazetesi aynca, yayımladıgı fotoğraflarda y- er alan 'asker'lerin ellerin- deki silahlann türünden (G- 3 piyade tüfeği ve SVD dür- bünlü rüfek) yola çıkarak, bu silahlann, Türk ordusu- nun elinde bulunan, "Alman patentli veya Alman yardı- mı" olduklannı belirtti. Ha- berde, Türkiye'nin yılda 10 milyar dolarlık bir harcama ile"Kürtlere karşı zalimce" bir karşı-terör uyguladığı ve gerek kendi topraklan üze- rinde, gerekse Kuzey Irak'ta sınırötesinde gerçekleştirdi- ği harekâtlann, uluslararası kamuoyundan tepki gördü- ğü kaydedildi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada bağbozumu... Yoksa bu mevsim nada- sa mı bıraktılar? Sonunda mevsim açıldı. Eğer hükü- met kurulma aşamasına gelseydi, mer- kez sağ partiler öncülüğü bırakmazdı, ama hükümet işi uzayınca öbürlerinin bekleyecek hali yok ya... DSP Iğdır Milletvekili Adil Aşınm, ye- min töreninin ardından açıkladı: - ANAP'a geçmeyi düşünüyorum... Derin bir ohhh çektim. Tamam, mev- sim açıldı ya, arkası gelir. Hem Iğdır Ovası bereketlidir. Insanları hareketlidir. Kısaca anımsatalım, TBMM'nin 19. dönemine, dönenler damgasını vur- muştu. Ama her dönen, on ikiden vur- mamıştı. "Dönenuyanık" sözcüğünün patent hakkına sahip olanlar da vura- mayanlardandı. SHP'nin koalisyon ortağı olduğu dö- nemde Sanayi ve Tıcaret Bakanlığı ya- pan eski CHP Hatay Milletvekili Meh- met Dönen ile eski CHP Diyarbakır Mil- letvekili Mahmut Uyanık partilerinden istifa edip DYP'de karar kılmışlardı. İki milletvekilinin soyadı, olup-biteni yorum katmayı gerektirmeyecek güzellikte an- latıyordu. Dönen, bıyıklarını kesip DYP'ye geç- ti. Hatay'dan aday oldu, amaseçileme- di. Bakalım hangi partiye dönecek? Uyanık ise bir süre bağımsız kaldı. Mil- letvekili aday listelerinin son şeklini al- dığı gün Yeni Parti'ye geçip Istan- bul'dan aday olmaya karar vermişti ki geç kaldı. Yeni Dönenuyanıklarımız... Her neyse. 19. dönem, 130 milletve- kilinin parti değiştirdiği bir Meclis olarak tarihe geçti. Şimdi bu döneme bakalım. Eski DSP'Iİ yeni ANAP'lı Adil Aşınm'ın da so- yadı fena değil. Yeni dönenuyanıklara belki, "aşınmcılar" da diyebiliriz. Ama şimdiden bu adda karar kılmak olmaz. Bakarsınız çok daha güzelleri gelir. Aşınm önceki akşam hafif rahatsız- landı. BayındırTıp Merkezi acil servisin- de tedavi edip gönderdiler. Dün de Iğ- dır'a gitti. Kendisine ulaşmaya çalıştım, olmadı. Ağabeyi Iğdır Belediye Başkanı Ali Askeri Aşınm. Iğdır Belediyesi'ni ara- dım. Başkan yoktu. Özel kalemle ko- nuştum. Adil Bey'i çok seviyorlar. "1987'de Özal'a, 1991'de DemireTe oy verdim. bu kez de DSP'ye oy ver- dim" diyor bir görevli, ekliyor: - Adil Bey çok şahsiyetli biridir. Kafa- sında ANAP'a geçmek vardı. Bugün gelecek. Konuşacağız. Ağabeyi ANAP'a geçti. Sanınm o da geçer, Adil Bey çok kişiliklidir. Sordum: - Ama DSP'den seçilip ANAP'a geç- mek... "Normaldiryani, o öyle oldu" karşılı- ğını verdi. Aşınm, kendini şöyle tanımlıyor: "Ben sağın sağında bir kişiyim..." Hımm.. demek ki sağın da sağı var, Aşınm sağı. Biz Adil Bey'e başanlar dileyelim. Sı- radakilere geçelim. iddiaya göre DSP Bilecik Milletvekili Şerif Çim de sırada. Çim, DYP Bilecik ll Kongresi'nde aday olmuş, üç oyla kaybetmiş. Kazansaydı belki de DYP milletvekili olarak göre- cektik. Çim, "Neye niyet neye kısmet. DSP de olur, biraz hazmet" demiş. Aday olmuş. Kazanıp Ankara'ya geldi. Önceki akşam, DSP lideri Ecevit'e yakınlığı ile tanınan istanbul Milletveki- li Hüsamettin Özkan kendisiyle konuş- tu. "Hayır, DSP'den aynlmayı düşün- müyorum" demiş. 'Benim adım Aşınm' Şerif Bey biraz çimlensin, belki kara- nnı değiştirir. Birpartiyle "bahar"olmaz, dönmekle "ar" bozulmaz. DSP Kars Milletvekili Çetin Bilgin de ANAP'a geçeceği iddialarına çok sert yanıt vermiş: "Büyük bir yalan, sonuna kadar DSP'liyim." Eyvah. Ben, "Sonuna kadar", "Öle- ne kadar" sözlerinden çok endişe ede- rim. Mevsim DSP ile açıldı, ama bunlar turfanda. Erken üretim. Asıl mevsim ANAYOL, HOCAVATAN ya da HOCA- YOL hükümetinin kurulması aşamasın- da ya da kurulduktan hemen sonra baş- layacak. Bilinen bir fıkradır. Mısır-israil sava- şında, her iki tarafın komutanı karşı ta- raftan bir tank ele geçirene bir ay izin ve- rirmiş. Uyanık bir grup .asker her izin dönüşünden bir hafta sonra yeni tank ele geçirir, izin ödülünü alırmış. Sonradan anlaşılmış ki iki tarafın as- kerleri anlaşıp tanklarını birbirlerine ve- riyorlarmış... Şimdi özellikle ANAP ve DYP millet- vekillerini çok güzel günler bekliyor. Ben onların yerinde olsam karşılıklı 10 kişi- lik bir grup oluştururum. Bir grup bir hafta DYP'den ANAP'a geçer... ANAP önde olur. Ertesi hafta bir başka grup ANAP'tan DYP'ye geçer, DYP önde olur... Böyle- ce ibre her hafta ayrı yönde olur. Pazarlık kısmına biz karışmayalım. ANAYOL kurulursa RP içinde "kıb- le"yi değiştirenler çıkabilir. Geçen dö- nem önermiştik, TBMM Idare Amirtiği üzerinde durmadı, ama milletvekifleri- nin artık salt partilerine göre sıralanma- sı çok "dar" bir durum. Çağ atladık. Ar- tık genel kurul salonunda her partiye geçmeye aday milletvekilleri için ayn bir bölümün kurulması kaçınılmaz oldu. Bu, hem işleri kolaylaştıracak hem de milletvekillerini rahatlatacaktır. Milletve- kili rozetleri de iki tür olmafı. Birinin al- tında, "forrent" yazmah. Yazıyı, yeni sezonun açılışını yapan Adil Aşırım'a bundan sonra kullanabi- leceğı bir slogan armağan ederek nok- talayalım: "Benim adım Aşınm, her rozeti taşı- nm..." Fransa, Karataş'ı iade etmemekte direndi • Fransa'nın, Türkiye'nin ısrarlı taleplerine ve 174 ülkede Interpol tarafindan aranmasına karşın siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle iade etmemekte direndiği Dev-Sol lideri Dursun Karataş'ın bir Hollandah ile evlendiği ve bu ülkede ikamet ettiği bildiriliyor. ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su)-Fransa, Türkiye'nin ısrarlı ta- leplerine karşın son olarak Saban- cı Center'daki cinayetlerin sorum- luluğunu üstlenen yasadışı Dev- Sol örgütünün lideri Dursun Kara- taş'ı, siyasi suçlu oiduğu gerekçe- siyle geçen yıl Türkiye'ye iade et- meyi reddetmişti. Fransa, 174 ül- kede Interpol tarafindan da aran- masına karşın Eylül 1994'te Ital- ya'dan Fransa'yagirerken yakala- dığı Karataş'ı, sahte evrak kullan- mak, çalmtı mal bulundurmak ve Fransa'ya yasadışı yollardan gir- mek gibi suçlardan yargılayıp ül- ke dışına çıkmaması koşuluyla serbest birakmıştı. Türkiye'nin, şu anda Hollanda ya da Almanya'da olabileceği bildirilen Karataş'ın yakalandığı ülke tarafindan iade edilmesi için, Türk büyükelçilik- lerinin akredite olduklan ülke ma- kamlarını uyarmalan yolundaki talebi geçerliliğini koruyor. Cumhuriyet'in aldığı bilgiye göre 1994 yılında Suriye'nin baş- kenti Şam'da yapılan toplantıda Devrimci Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi (DHKP-C) adım alan Dev-Sol'un lideri Karataş'ın bir HollandaJı ile evlendiği ve bu ül- kede bulunabileceği kaydedildi. Kaynaklar, 42 yaşındaİci Kara- taş'ın Almanya'da olabileceği du- yumlannın da alındığını belirtti- ler. ABD'nin de terörist bir örgüt olarak ilan ettiği Dev-Sol, Körfez Savaşı'nın ardından 1990'lıyıllar- da ABD çıkarlanna yönelik ey- lemlere de girişti. Dev-Sol'un Körfez Savaşı'nı protesto ederek Türkiye'de iki Amerikalı subayı öldürmesi olayıyla ilgili olarak Amerikan Federal Soruş,turma Bü- rosu'nun (FBI) Türk makamlan ileişbirliğini halen sürdürdüğüöğ- renildi. Fransa'nın adamöldürme- ye azmettiren yasadışı örgütün li- deri Karataş'ı serbest bırakması ve Türkiye'nin girişimleri ile ilgili ' gelişmeler şöyle oldu: - Karataş, 9 Eylül 1994 tarihin- de İtalya-Fransa arasındaki Moda- na kapısından Fransa'ya giriş ya- parken yanındaki iki kişi ile biriik- te yakalandı. 174 ülkede uluslara- rası polis kuruluşu Interpol tara- findan aranmakta olan Karataş'ın, sahte evrak kullanmak, çalmtı mal bulundurmak, Fransa'ya yasadışı girmek ve bir terörist örgütle işbir- liği yapan bir suç örgütü kurmak- tan yakalandığı Fransızyetkililer- ce açıklandı. - Karataş'ın tutuklanmasının ar- dından. Türkiye'nin Fransa Büyü- kelçiliği'nce girişimler başlatıldı. Girişimler kapsammda, Fransız yetkililere, geçmişte yakalanan ba- zı teröristJerin, gözaltı sûresinin bitiminde yargıçlartarafından ser- best bırakılmış olduğu anımsatıla- rak, Karataş olayında da benzer bir durumla karşılaşılmaması için ge- rekli uyanlar yapıldı. - Adalet Bakanlığı, Karatas/ın iade dosyasını 26 Eylül 1994 tari- hinde Paris Büyükelçiliği aracılı- ğıyla Fransa Dışişleri Bakanlı- ğı'na iletti. Fransız yetkililer. Ka- rataş'ın duruşması başlayıncaya kadar koşullu serbest bırakılması- nın söz konusu olamayacağını kaydettiler. Karataş ile birlikte ya- kalanan Kcmal Kayar ve Zerrin San, 28 Kasım 1994'te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıl- dılar. 26 Ocak 1995 tarihinde. Pa- ris Büyükelçiliği, Karataş'ın da tu- tuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını öğrendi. - Bu gelişme üzerine Türkiye, tepkilerini Fransız makamlan na iletti. (Igili makamlar, Karataş'ın Var kentindeki bir komiserliğe 8 günde bir giderek ikâmetinin ora- da olduğunu göstermek koşuluyla tutuksuz yargılanmak üzere ser- best bırakıldığını bildirdiler. - Tutuksuz yargılanmak üzere koşullu serbest bırakılan Kara- taş'ın Almanya'nın Dortmund kentinde bir evde toplantı yaptığı belirlendi. Alman yetkililer ise Türkiye'ye. söz konusu yerde bir toplantı yapıldığının bilindiğini. ancak ellerinde atiı geçen kişinin fotoğrafı olmadığı, aynca, tutukla- ma yetkisine de sahip olmadıklan yanıtını verdiler. - Karataş'ın serbest bırakılması karşılıgında karakola 8 günde bir rapor vermesi öngörülmesine kar- şın, 2 Şubat 1995'te bu işlemi ye- rine gctirmediği saptandı. Türkiye, Fransız makamlanna Karataş'ın kaçabileceği yolundaki endişesi- nın doğru çıktığını anımsatarak tepki gösterdi. - Türkiye'nin Paris Büyükelçi- liği. Karataş'ın Türkiye'de işledi- ği suçlardan dolayı Fransa'dan ia- desini talep etti. Ancak, Fransa Türkiye'ye verdiği yanıtta, Suçlu- lann ladesine Dair Avrupa Sözleş- mesi'nin 3. maddesinin 2. parag- rafı ve terörle mücadele konusun- daki Avrupa Sözleşmesi'nin 5. maddesi uyannca Karataş'ın iade ^di lemeyeceğîrif bildirdı'. Fransa, Karataş'ın Türkiye'ye iadesi ha- linde siyasi düşüncelerinden dola- yı durumunun kötüleşebileceğini de ifadeetti. Sakıp Sabancı: Haykırmak istiyorum İSTANBIJL(AA) -En kü- çük kardeşi Özdemir Saban- a'yı silahlı bir saldın sonu- cu kaybettikten sonra olayın şokuyla basınla hiç konuş- mayan Sakıp Sabancı, ben- zer durumlardaki duygulan- nı, 11 yıl önce yazdığı "Işte Hayaüm" adlı kitabında di- le getirmişti. Bir yakını toprağa verilir- ken çok etkilendiğini dile getiren Sabancı, kitabında duygulannı şöyle anlatıyor: "Mezarhğa gittiğimde, sevdiklerimin, dostlannıın, o eşilmiş mezaruı içinc indiril- mesinden sonra üzerine kü- rekle toprak atbğmuzda bir bağırma, çağırma gelir yüre- ğimden... Haykırmak iste- rim, 'Durun ne yaptyorsu- nuz? Havaalmayacak" diye~ O anda çok etkilenirim. Işte her fani gibi benim de oiaca- ğun budur. Ben hcp derûn ki, "Sürünerek değil de pat diye ölüm güzeldir' Allah bir adama hastalık verecekse hastalık hastası olup nuzmız- lanıp moralimi bozmam. Inanmışımdır ki, hastahğın yüzde 50'si moraldir. Doğru- sunu isterseniz iüdüm. ölece- ğim diye korkmam. Bir alın yazısı var. "Allah'ın dediği olur' sözünü o kadar içime sindirmişim ki, ne bir nefes fazla alacağım, ne bir nefes noksan. Vaktinde bu senaryo yaalmış. 'The End'. son ne- rede denecek beUL." Aydoğan, gözaltı iddiasını yalanladı İstanbul Haber Servisi-Sa- bancı Center'ın temizlik işle- rini yapan Ulusal Temizleme Servis Organizasyon Ltd. Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Avdoğan. gözaltına alındığı. şirketin polis tarafindan basıldığı şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğunu bildirdi. Aydoğan dün yaptığı yazı- lı açıklamada, suikastın ar- dından basında kendi leriyle ilgili çıkan haberleri yalan- ladı ve "Kemal Aydoğan'ın kaçtığL gözaltına alındığı. şir- ketin polis tarafindan basıldı- ğı şekİindeki haberlerin hep- si gerçeğe aykuidn-" dedi. Açıklamasında, suikastın meydanageldiğini öğrendigi andan itibaren Sabancı Cen- ter'a gidip ilgili kişilerden bilgi almaya çalıştığını belir- terek, soruşturmayı yapan görev lilere istenilen bilgile- rin şirketleri tarafindan veril- diğini kaydetti. Ulusal Temizlik şirketinin 600 çalışanından 125'inin Sabancı Center'da görev yaptığını ifade eden Aydo- ğan. açıklamasında "Bugü- ne kadar bize ulaşan bilgile- re göre menfiır suikastla ilgi- li olarak tarafimıza yüklenen herhangi bir kusur da bulun- mamışür" dedi. Özrfemir Sabancı'nın cenaze töreninde büyük izdiham yaşandı. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER) Sabancılar Dev-SoPun listesîndeydi • Baştarafı 1. Sayfada bu holding sahibi ve yöneticilerinden hesap soracaklannı bildirmesine kar- şın, örgüt, o tarihten bu yana hiçbir işa- damına yönelik saldında bulunmadı. Dev-Sol savunmasında, "suçlu" ilan edilen işadamlannın "12 Eylül askeri cuntası ile işbuiiği yapıp palazlandık- lan, bu dönemi fırsat bilerek halkı ilik- lerine dek sömürdükleri, halkın vergi- lerinden oluşan trilyonlarca lira teşvik ve primler aldıklan. hayali ihracatyap- tıldan" öne sürülüyordu. Adlan sıralanarak "halk düşmanı" ilan edilen ve 12 Eylül politikasını onayladıklan için "suçlu" olduklan belirtilen holding sahipleri ve yöneti- cilerinden er ya da geç hesap soruia- cağı da vurgulanıyordu. Generallerin- den polirikacılanna kadar hemen her kesimden "halkdüşmanı" ilan edilen- lerin isimlerinin bulunduğu "besapso- rulacaklar"ın listesinde şu holdingler yer alıyordu: "Koç Holding,Sabancı Holding, Ec- zacıbaşı Holding. Alarko Holding, Çu- kurova Holding, Profılo Holding, Tek- fen Gnıbu, Dinçkökler, STFA, Toprak Meclis'te oda komedisi ANKARA (ANKA) - Mec- lis'te Halkla flişkiler binasın- da bulunan çalışma odalan, çekilen kura sonucu millerve- killenne dağıtılırken 81 mil- letvekili odasız kaldı. Milletvekili sayısının bu dönem 550'ye çıkanlması ne- deniyle halkla ilişkiler bina- smda yeralan odalar milletve- killerine yetmedi. Bunun üze- rine TBMM başkanlık divanı üyeleri, grup başkanvekilleri ve bakanlara oda verilmedi. Çekilecek kurayla açıkta ka- Ian81 milletvekiline bu oda- lar dağıtılacak. ANAP. DSP veCHP'deku- rada ismi çıkmayan milletve- killeri grup başkanvekillikle- rine seçilenlerin odalannı kapmak için yanşa girerken Sağlık Bakanı Doğan Ba- ran'ın geçen dönem 13 nu- maralı odasını 'uğursuzluk' nedeniyle 14 numarayla de- ğiştirmesi kanşıklığa neden oldu. Kurada 14 numarayı çeken bir milletvekili odaya yerle- şince, kendisine 13 numara çıkan ANAP milletvekili Ab- bas Inceayan açıkta kaldı. Bu arada emniyet ve vali kökenli milletvekıllerinin Meclis Baskanlığı"na başvu- rarak kendileri için 'özel'oda istedikleri ögrenildi. Bu mil- letvekilleri. güvenlik gerek- çesiyle korumalan için de o- da isterken hepsine bir kori- dor verildi. Hasefe've lıaziıı törentstanbul Haber Servisi - Sabancı Cen- ter'a salı günü yapılan saldmda yaşaıru- nı yitiren Sabancı Holding Yönetim Ku- rulu Başkaniık Sckreteri Nilgün Hasefe (46) Edirnekapı Şehitligi'nde toprağa ve- rildi. Nilgün Hasefe'nin Türk Bayrağı'na sa- nlı cenazesi, dün Adli Tıp Morgu'ndan alınarak Teşvikiye Camii 'ne getiriidi. Bu- radayapılan törene, Ozdemir Sabancf nın cenazesi için Adana'da bufunan Sabancı ailesinden kimse katılmazken kardesleri Müfya ve HaMua Hasefe, Nilgün Hase- fe'nin yengesi eski milletvekili Melike Hasefe ile diğer akrabalan, DYP millet- vekili Yaman Törüner, Sabancı Holding temsilcileri, işadamlan, sanatçılar, iş ar- kadaşlan ileyurttaşlarhazırbuluiKİu. Ce- naze törenine gönderilen çok sayıda çe- ienk arasında Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çffler, ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, eski İstanbul Büyûk- şehir Belediyesi başkanlanndan Bedret- tin Dalao'ın çelenkleri dikkari çekri. Nilgün Hasefe'nin tabutu burada kılı- nan cenaze namazından sonra Edirneka- pı Şehitliği'ndeki aile mezarlığında top- rağa verildi. Teşvikiye Camii'nde gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Melike Hasefe. olayın basit bir öfdürme olayi olarak görülme- mesi gerektiğini belirterek "Korumada olan binaya nasıl girdilcr? Nasıl çıktılar? Bence bunun arkasından başka şeylerin çıkması lazım" dedi. Devlet otoritesinde boşluk olduğunu önesüren Hasefe, siyasi parti liderlerinin de kısır çekişmeleri bırakıp bir an önce bükümeti kurmalarını ve devlet otoritesi- ni ohışturmalannı istedi. Holding, ENK.A Holding, ESKA Hol- ding, Kutlutaş. Doğuş Grubu. Nurol Holding, Okumuş Holding, Bahariye Mensucat, Koçtuğ, Yaşar Holding, Akın Tekstil, Güner Grubu, Çarmıklı- lar. Ercan Holding, Kaiebodur, İZDAŞ, Menteşoğlu, Okan Ailesi, l lusoylar, Sönmez Holding ve Zeytinoğlu Hol- ding." Dev-Sol savunmasında aynca Tür- kiye İşveren Sendikalan Konfederas- yonu . TÜSİAD ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yöneticilerinden de hesap sorulacağı kaydedildi. Sanıklarm • Baştarafı 1. Sayfada Kurumu'ndan 43 milyon 700 bin lira öğrenim kredi- si aldığı belirlendi. Olayla il- gili olarak aranan üç kişinin tstanbul Emniyeti'nce fotoğ- raflannrn basına dağıtılması üzerine. Edirne Emniyet Mü- dürlüğü de çcşitli önlemler al- dı. Sanıklann Edirne ve bazı ilçelerindeki sınır bölgelerin- den yurtdışına kaçma olasılı- ğı üzerine harekete geçen Edirne Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı Asayiş ve Terör- le Mücadele Şubesi sivil ekipleri, çalışmalannı aralık- sız sürdürecek. Emniyet Mü- dürlüğü'nce giriş ve çıkışlar- üa »üphelı tüm kişilerin gö- zaltına alınması talimatı ve- rilmişti. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK I Baştarafı 1. Sayfada lindiği gibi, estirilen "özel- leştirme rüzgân "y\a bo- zuldu. Demirel'in Başba- kanlığı, Çiller'in ekonomi- den sorumlu Devlet Ba- kanlığı koltuğunda otur- duğu dönemde KOl'nin yüzde 11.25 oranındaki payı, yasa, yönetmelik ve kurallara ters düşecek bi- çimde "blok satış yönte- m/"yle (tüm uyan ve karşı koymalara karşın) Uzan- lar'a satıldı. ÇEAŞ "özelleştirme" adı altında işte böylece "tekelleştirildi". Uzanlar, şirketi ele geçi- rir geçirmez ılk iş olarak şirket genel kurulîarını İs- tanbul'da yapma ve kay- nakları başka iştiraklere kaydırma konusunda ana sözleşme değışiklığini ger- çekleştirerek kendilerini yetkili kıldılar. Bu karardan sonra ÇEAŞ'ın 7.6 trilyon lirası Uzanlar'ın Rumeli Holding'ine bağlı şirketler- den pay senedi alma yön- temiyle başka alanlara kaydırıldı. Enerji Bakanlı- ğı'na enerji bedellerinin ödenmemesi, ÇEAŞ mev- duatının Uzanlar'a ait ban- kalarda "sıfır" ya da çok düşük faizle tutulmasına karşın, ÇEAŞ'a yüksek fa- izle kredi açılması gibi "entrika" diye de nitelene- bflecek bir dizi "ticari" iş- lemin yapıldığı duyuldu; ögrenildi... Bu gelişmelerin sonucu ÇEAŞ. Uzanlar'a geçtik- ten sonra tarihinde ilk kez ortaklarına kâr payı dağıt- madı; yatırımlarını da (Ber- ke örneği) aksattı. ÇEAŞ'ta olan bitenlere küçük ortaklann cılız ser- zenişinin yanı sıra ilk ve en büyük tepki, geçen yıl SPK'den geldi. SPK, Yet- ki Yasası'na ve buna göre hazırlanan, ancak daha sonra Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilen (24 Mart 1996'ya dek yürürlükte) 558 sayılı KHK hükümlerı- ne göre ÇEAŞ kaynaklan- nın başka yere aktanlama- yacağı ilkesinden yola çı- karak işlem yaptı. Bu ara- da Enerji Bakanlığı da şir- kete el koyma kararı aldı. Kamıjoyunun yakından izlediği gelişmeler sonucu bir yandan hukuk savaşı sürdürülürken bir yandan SPK'nın atadığı yönetim kurulu, ÇEAŞ'ı rayına oturtmaya çalışıyordu. Bu arada SPK'nin açtığı da- vaya bakan Yargrtay On- birinci Hukuk Dairesi'nin kararında da SPK, ÇE- AŞ'ta yetkili kılınırken da- vanın, yanlış -ya da eksik- açılması nedeniyle "işti- raklerin geri döndürülme- si" konusunda usulden bozulduğu ögrenildi. Işte ne olduysa oldu, bir "sihirii el" devreye girdi ve ÇEAŞ'ta "hukuk dışı yön- temler"\e bir başka türlü "çözüm aranmaya" baş- landı. Aylardır sürdürdüğü Çil- ler ve SPK aleyhindeki ya- yınını kesen Uzanlar'a ait Interstar'da da tutum de- ğişikliği gözlenmeye baş- landı. Uzanlar, önce Ener- ji Bakanlığı'nın uygulama- sına yönelik Danıştay'da açtığı davadan çekildi. Yargrtay karan da uzun va- dede pek çıkarlarına geliş- meyince "idari çözüm" yolları aranmaya başlandı. Şirketin SPK'ce atanmış yöneticilerinin ifadelerine göre, bakanlığın daha ön- ce öne sürdüğü altı koşul- dan üçü yerine getirilme- mişken, yasalara ve mah- keme kararianna aykın bir durum söz konusu iken koalisyonun CHP'Iİ Sana- yı ve Tıcaret Bakanı Fuat Çay, ÇEAŞ'a bir özel de- netçi atadı. Koalisyonun DYP'Iİ Enerji Bakanı Şina- si Attıner'in de daha önce verdiği el koyma karannı kaldırdığı açıklandı. Bu arada ÇEAŞ'ın "özel hu- kuki bir tüzelkişiliği" oldu- ğu göz ardı edilerek 7.6 trilyonun faizsiz olarak dört yılda taksitle geri döndü- rülmesine karar verildiği ögrenildi. Ancak, aradan bir hafta geçmeden SPK'nin baskı- sı ve tepkiler üzerine geri adım atan Enerji Bakanlı- ğı, dün Uzanlar'la uzlaş- maya varılmadığını açıkla- mak zorunda kaldı. Gelinen noktada şimdi CHP'li Bakan Çay'ın tutu- mu merak ediliyor. Daha uzun süre kamu- oyunu rahatsız edecek bu olay, şimdilik en azından Türkiye'deki "özelieştirme politikası "nın yanlışlığını, program yoksunluğunu ve yapılanın özelleştirmeden çok tekelleştirme, daha da ötesi "talan" olduğunu, toplumdaki çürümenin hangi "mevkilere" dek u- laştığını göstermesi açısın- dan ılginç bir örnek olmuş- tur. • • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle