Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
. 12 OCAK 1996 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Kardeş acısı
- SAıVftH AZMt EZER
- ADA.NA - Istanbul"da uğ-
. radığı silahlı saldın sonucu
'Yaşamını vitiren işadamı
• OzdemirSabancı, Adana'da
düzenlenen törenle toprağa
- verildi. Çok sıkı güvenlik
<• önleminin alındığı Asri Me-
. zarlık ve çevresinde kalaba-
Iıktan ötürü tam bir izdiham
yaşanırken, aralannda Sa-
' bancı ailesı bireylerinin de
bulunduğu bazı kişilerin sık
sık fenalık geçirdikleri gö-
riildü. Başbakan Tansu Çü-
kr, ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz ve YDH Ge-
nel Başkanı Cem Boyner,
mezarlığa cenaze toprağa
verildikten sonra yetişebil-
di._
Özdemir Sabancrnın ce-
, nazesi nedeniyle dün Ada-
" na, en yoğun günlerinden bi-
_.riniyaşadı. Sabancı ailesi ve
yakınlan ile cenazeyi tstan-
bul'dan getirmek üzere
THY'den kiralanan iki uçak,
,-saat 11.40'ta alana peşpeşe
- indi. Sakıp Sabancı ve diğer
.aile bireylerini havaalamn-
• da Haa Sabancı, oğlu Öraer
Sabancı ve amcalan Hacı
- Mehmet Sabancı karşıladı.
Cenaze uzun bir konvoy
eşliğinde Sasa fabrikasina
doğru yola çıkanldı. Yol bo-
yu, çok sayıda ınsanın kaldı-
;nmlarda cenazeye selam
durduğu. dua okuduğu gö-
. rüldü. Adana'nın birkaç ki-
lometre dışındaki Sasa'da
cenaze. fabrika işçileri tara-
.fından araçtan alındı ve ge-
nel müdürlük binası önünde
. hazırlanan katafalka konul-
du. Sabancı ailesi bireyleri
Türk bayrağına sanlı tabu-
tım konulduğu katafalkın ar-
kasında yerini aldıktan son-
ra bir dakikalık saygi duru-
şunda bulunuldu, din görev-
üleri tarafindan Kuran okun-
du, duaedildi.
Mezarhkta izdiham
Sasa'dan sonra Bossa fab-
rikası önünde de kısa bir tö-
ren yapılmasının ardından
cenaze Asri Mezarlık'a ge-
tirildi. Burada tam anlamıy-
la bir izdiham yaşandı. Me-
zarhktaki törene kattlanlar,
üstaraması yapıldıktan son-
ra içeri alındjlar. Girişe yer-
leştirilen kameralı bir polis
aracı da törene katılanlan
görüntüledı. Mezarlığın dı-
şında ve içinde yogun bir ka-
labahgınîoplanması, cenaze
namazının kılınmasını uzun
süre geciktirdi. Burada ko-
nuşan Yüreğir Müftüsü Be-
kir Gülce. şehit halifelere
gönderme yaparak Özdemir
Sabancı'yı da şehit diye ni-
telendirdi.
Namazın ardından aile bi-
reyleri tarafindan omuzlar-
da taşınan cenaze, Sabancı
Aile Mezarlığı'nda Kuran
okunmasından sonra topra-
ğa verildi.
Töreniere DfSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak, An-
kara Valisi Erdoğan Şahi-
noğlu, Adana Vali Vekili Sa-
mi Durukan, lçel Valisi
Gokhan Aydıner, Gaziantep
Valisi MuammerGülergibi
isimlerin yanında, Sabancı-
lar'ın çok yakın iş ilişkisi
içinde bulunduğu ba$ta Ja-
ponlar olmak üzere çok sa-
yıda yabancı da katıldı. Baş-
bakan Tansu Çiller, ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz ve YDH lideri Cem
Boyner, törenlere son anda
cenaze toprağa verildikten
sonra yetişebildiler.
Cenaze törenine katılan-
lar, Adana'ya 17 özel uçak-
la geldiler. Cenaze nedeniy-
le Adana, çok sayıda ünlü
isim, lüks otolar ve güvenlik
görevlisi kaynıyordu. Resmi
ve öze! koruma görevlileriy-
le tören alanında neredeyse
kişi başına bir güvenlikçi
düşüyordu. Asri Mezarlık da
belki bugûne dek en kalaba-
lık ve görkemli cenaze töre-
nine ev sahipliği yapıyordu.
Katılanlar. "Böyİe olur Sa-
bancı'nın cenazesi" diyordu.
Kalabalıktan dolayı fenalık
geçiren Sakıp Sabancı bir
ara töreni yanda bırakıp din-
lenmek zorunda kaldı. Öz-
can ve Hayıriı Sabancı, fena-
lık geçirmeleri üzerine kor-
tejde yer alan ambulanslar-
da tedavi edildiler. Aile bi-
reylerinin yanı sıra halktan
da çok sayıda kişinin zoran-
lar yaşadığı görülüyordu.
Eskişehir'den polis mer-
kezine bir vatandaşın
TGRT'nin Adana Asri Me-
zarlık'tan yaptıgı canlı ya-
ym sırasında saldırganlar-
dan birini defin yerinin ya-
kınında gördüğü yolundaki
ihban. polisi alarma t*eçir-
di.
Özdemir Sabancı'nın A-
dana'daki cenaze törenini T-
GRT'nin canlı yayınından
izleyen bir vatandaş, Eski-
şehir Emniyet Müdürlü-
ğü'nü telefonla arayarak sal-
dırganlardan Mustafa Du-
yar'ı (26) defin yerinde gör-
düğünü ihbar etti.
Eskişehir Emniyet Mü-
dürlüğü'nün Adana Emni-
yet Müdürlüğü'ne ihbarla il-
gili bilgi vermesi üzerine,
Terörle Mücadele Şubesi
ekip'eri, tıraşlı, saçlan arka-
ya doğru taralı, siyah deri
mont ve beyaz kazak giymiş
kişinin belirlenmesi için
çevrede operasyonlara baş-
ladi.
İzmit ve Rize'de
matem
Izmit'in Alikâhya belde-
sinde kurulu bulunan
KENTSA tesislerinde dün
saat 13.00'te Özdemir Sa-
bancı, Haluk Görgiin ve
Nilgün Hascfe için tören
yapıldı. KENTSA bünyesin-
de bulunan Brissa, Kordsa,
Dusa, Beksa ve Bimsa tesis-
lerinde çalışan işçi ve şirket
yöneticileri, Sabancı Anıtı
önünde bir dakikalık saygı
duruşunda bulunddar.
Rize'nin Fındıklı ilçesin-
de de öğretmenler. Sabancı
Vakfı'nın bağışladığı iki kat-
lı öğretmenevini birgün ka-
patarak yas tuttular.
Turkey wants to joııt the Unıon. F
it must put an end to scenes like
rt
'Türkiye'nin AB'ye
• Baştarafı 1. Sayfada
rruş ve paramparça olmuş
cesetler ve 'asker olduğu'
öne sürülen bir kişinin elin-
de, kesik bir baş göze çarpı-
yor.
Haberde, söz konusu fo-
tograflann Güneydoğu'da
görev yapan bazı askerler ta-
rafindan 'haüra olarak" çe-
kildiği, bu fotoğraflan çek-
tiren askerlerin, "Iştebakın,
bu köpeklere ne yaptak" di-
yerek çevrelerine de dağıt-
tıklan ya da sattıklan, bazı
kopyalannın da PKK'ye ya-
kinlığı ile bilinen, Kürdis-
tan Enformasvon Merke-
zi'nin Londra şubesine ulaş-
tınldığı ileri sürüldü.
Fotoğrafda göriilen 'as-
kerlerin' Hakkâri Dağ Ko-
mando Birliği'nde görevli
olduklan da iddia edilen ha-
berde, olaya kanşan bazı as-
kerlerin, 'gazeteye bilgi ve-
ren kaynaklarca bilindiği'
beiirtildı.
Türkiye'tıin Londra Bü-
yükelçisi Özdem San-
berk,BBC'ye verdiği de-
meçte, European gazetesi
tarafindan kendisine iletilen
bilgi ve isimlerin araştınla-
cafını ve gerçek olup olma-
dı|ının ortaya çıkanlacağını
söyledi.
European Uaki haberi ya-
zan muhabirler, 'gerçek'
olıp olmadığını tam bileme-
dikleri, ancak yine de, 'ger-
çekolmadığına ilişkin bir ka-
nıt da bulunmadığı için ya-
yunladıklarını' söyledikleri
rbtoğrafiardan. Türkiye Bü-
yükelçiliği'ni de haberdar
ettiklerini ve Büyükelçi Öz-
dem Sanberk'ten, 'konunun
inceleneceği' sözünü aldık-
lannı belirttiler. European
gazetesinin, içeride tam say-
fa olarak yer verdiği geniş
haberinde aynca "Tiirki-
ye'ninA\Tupa BirligTne üye
olabilmesi için, bu tür man-
zaralara son vermesi gerek-
tiği''. NATO müttefikleri ta-
rafindan Türkiye'ye yapılan
askeri ve siyasi yardımlann
da Batılı insan haklan örgüt-
lerince eleştirildiği kayde-
dildi.
European gazetesi aynca,
yayımladıgı fotoğraflarda y-
er alan 'asker'lerin ellerin-
deki silahlann türünden (G-
3 piyade tüfeği ve SVD dür-
bünlü rüfek) yola çıkarak,
bu silahlann, Türk ordusu-
nun elinde bulunan, "Alman
patentli veya Alman yardı-
mı" olduklannı belirtti. Ha-
berde, Türkiye'nin yılda 10
milyar dolarlık bir harcama
ile"Kürtlere karşı zalimce"
bir karşı-terör uyguladığı ve
gerek kendi topraklan üze-
rinde, gerekse Kuzey Irak'ta
sınırötesinde gerçekleştirdi-
ği harekâtlann, uluslararası
kamuoyundan tepki gördü-
ğü kaydedildi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
bağbozumu... Yoksa bu mevsim nada-
sa mı bıraktılar?
Sonunda mevsim açıldı. Eğer hükü-
met kurulma aşamasına gelseydi, mer-
kez sağ partiler öncülüğü bırakmazdı,
ama hükümet işi uzayınca öbürlerinin
bekleyecek hali yok ya...
DSP Iğdır Milletvekili Adil Aşınm, ye-
min töreninin ardından açıkladı:
- ANAP'a geçmeyi düşünüyorum...
Derin bir ohhh çektim. Tamam, mev-
sim açıldı ya, arkası gelir. Hem Iğdır
Ovası bereketlidir. Insanları hareketlidir.
Kısaca anımsatalım, TBMM'nin 19.
dönemine, dönenler damgasını vur-
muştu. Ama her dönen, on ikiden vur-
mamıştı. "Dönenuyanık" sözcüğünün
patent hakkına sahip olanlar da vura-
mayanlardandı.
SHP'nin koalisyon ortağı olduğu dö-
nemde Sanayi ve Tıcaret Bakanlığı ya-
pan eski CHP Hatay Milletvekili Meh-
met Dönen ile eski CHP Diyarbakır Mil-
letvekili Mahmut Uyanık partilerinden
istifa edip DYP'de karar kılmışlardı. İki
milletvekilinin soyadı, olup-biteni yorum
katmayı gerektirmeyecek güzellikte an-
latıyordu.
Dönen, bıyıklarını kesip DYP'ye geç-
ti. Hatay'dan aday oldu, amaseçileme-
di. Bakalım hangi partiye dönecek?
Uyanık ise bir süre bağımsız kaldı. Mil-
letvekili aday listelerinin son şeklini al-
dığı gün Yeni Parti'ye geçip Istan-
bul'dan aday olmaya karar vermişti ki
geç kaldı.
Yeni Dönenuyanıklarımız...
Her neyse. 19. dönem, 130 milletve-
kilinin parti değiştirdiği bir Meclis olarak
tarihe geçti.
Şimdi bu döneme bakalım. Eski
DSP'Iİ yeni ANAP'lı Adil Aşınm'ın da so-
yadı fena değil. Yeni dönenuyanıklara
belki, "aşınmcılar" da diyebiliriz. Ama
şimdiden bu adda karar kılmak olmaz.
Bakarsınız çok daha güzelleri gelir.
Aşınm önceki akşam hafif rahatsız-
landı. BayındırTıp Merkezi acil servisin-
de tedavi edip gönderdiler. Dün de Iğ-
dır'a gitti. Kendisine ulaşmaya çalıştım,
olmadı.
Ağabeyi Iğdır Belediye Başkanı Ali
Askeri Aşınm. Iğdır Belediyesi'ni ara-
dım. Başkan yoktu. Özel kalemle ko-
nuştum. Adil Bey'i çok seviyorlar.
"1987'de Özal'a, 1991'de DemireTe
oy verdim. bu kez de DSP'ye oy ver-
dim" diyor bir görevli, ekliyor:
- Adil Bey çok şahsiyetli biridir. Kafa-
sında ANAP'a geçmek vardı. Bugün
gelecek. Konuşacağız. Ağabeyi
ANAP'a geçti. Sanınm o da geçer, Adil
Bey çok kişiliklidir.
Sordum:
- Ama DSP'den seçilip ANAP'a geç-
mek...
"Normaldiryani, o öyle oldu" karşılı-
ğını verdi.
Aşınm, kendini şöyle tanımlıyor:
"Ben sağın sağında bir kişiyim..."
Hımm.. demek ki sağın da sağı var,
Aşınm sağı.
Biz Adil Bey'e başanlar dileyelim. Sı-
radakilere geçelim. iddiaya göre DSP
Bilecik Milletvekili Şerif Çim de sırada.
Çim, DYP Bilecik ll Kongresi'nde aday
olmuş, üç oyla kaybetmiş. Kazansaydı
belki de DYP milletvekili olarak göre-
cektik. Çim, "Neye niyet neye kısmet.
DSP de olur, biraz hazmet" demiş.
Aday olmuş. Kazanıp Ankara'ya geldi.
Önceki akşam, DSP lideri Ecevit'e
yakınlığı ile tanınan istanbul Milletveki-
li Hüsamettin Özkan kendisiyle konuş-
tu. "Hayır, DSP'den aynlmayı düşün-
müyorum" demiş.
'Benim adım Aşınm'
Şerif Bey biraz çimlensin, belki kara-
nnı değiştirir. Birpartiyle "bahar"olmaz,
dönmekle "ar" bozulmaz.
DSP Kars Milletvekili Çetin Bilgin de
ANAP'a geçeceği iddialarına çok sert
yanıt vermiş:
"Büyük bir yalan, sonuna kadar
DSP'liyim."
Eyvah. Ben, "Sonuna kadar", "Öle-
ne kadar" sözlerinden çok endişe ede-
rim.
Mevsim DSP ile açıldı, ama bunlar
turfanda. Erken üretim. Asıl mevsim
ANAYOL, HOCAVATAN ya da HOCA-
YOL hükümetinin kurulması aşamasın-
da ya da kurulduktan hemen sonra baş-
layacak.
Bilinen bir fıkradır. Mısır-israil sava-
şında, her iki tarafın komutanı karşı ta-
raftan bir tank ele geçirene bir ay izin ve-
rirmiş. Uyanık bir grup .asker her izin
dönüşünden bir hafta sonra yeni tank
ele geçirir, izin ödülünü alırmış.
Sonradan anlaşılmış ki iki tarafın as-
kerleri anlaşıp tanklarını birbirlerine ve-
riyorlarmış...
Şimdi özellikle ANAP ve DYP millet-
vekillerini çok güzel günler bekliyor. Ben
onların yerinde olsam karşılıklı 10 kişi-
lik bir grup oluştururum.
Bir grup bir hafta DYP'den ANAP'a
geçer... ANAP önde olur.
Ertesi hafta bir başka grup ANAP'tan
DYP'ye geçer, DYP önde olur... Böyle-
ce ibre her hafta ayrı yönde olur.
Pazarlık kısmına biz karışmayalım.
ANAYOL kurulursa RP içinde "kıb-
le"yi değiştirenler çıkabilir. Geçen dö-
nem önermiştik, TBMM Idare Amirtiği
üzerinde durmadı, ama milletvekifleri-
nin artık salt partilerine göre sıralanma-
sı çok "dar" bir durum. Çağ atladık. Ar-
tık genel kurul salonunda her partiye
geçmeye aday milletvekilleri için ayn bir
bölümün kurulması kaçınılmaz oldu.
Bu, hem işleri kolaylaştıracak hem de
milletvekillerini rahatlatacaktır. Milletve-
kili rozetleri de iki tür olmafı. Birinin al-
tında, "forrent" yazmah.
Yazıyı, yeni sezonun açılışını yapan
Adil Aşırım'a bundan sonra kullanabi-
leceğı bir slogan armağan ederek nok-
talayalım:
"Benim adım Aşınm, her rozeti taşı-
nm..."
Fransa, Karataş'ı iade etmemekte direndi
• Fransa'nın, Türkiye'nin ısrarlı taleplerine ve 174
ülkede Interpol tarafindan aranmasına karşın siyasi
suçlu olduğu gerekçesiyle iade etmemekte direndiği
Dev-Sol lideri Dursun Karataş'ın bir Hollandah ile
evlendiği ve bu ülkede ikamet ettiği bildiriliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su)-Fransa, Türkiye'nin ısrarlı ta-
leplerine karşın son olarak Saban-
cı Center'daki cinayetlerin sorum-
luluğunu üstlenen yasadışı Dev-
Sol örgütünün lideri Dursun Kara-
taş'ı, siyasi suçlu oiduğu gerekçe-
siyle geçen yıl Türkiye'ye iade et-
meyi reddetmişti. Fransa, 174 ül-
kede Interpol tarafindan da aran-
masına karşın Eylül 1994'te Ital-
ya'dan Fransa'yagirerken yakala-
dığı Karataş'ı, sahte evrak kullan-
mak, çalmtı mal bulundurmak ve
Fransa'ya yasadışı yollardan gir-
mek gibi suçlardan yargılayıp ül-
ke dışına çıkmaması koşuluyla
serbest birakmıştı. Türkiye'nin, şu
anda Hollanda ya da Almanya'da
olabileceği bildirilen Karataş'ın
yakalandığı ülke tarafindan iade
edilmesi için, Türk büyükelçilik-
lerinin akredite olduklan ülke ma-
kamlarını uyarmalan yolundaki
talebi geçerliliğini koruyor.
Cumhuriyet'in aldığı bilgiye
göre 1994 yılında Suriye'nin baş-
kenti Şam'da yapılan toplantıda
Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-
Cephesi (DHKP-C) adım alan
Dev-Sol'un lideri Karataş'ın bir
HollandaJı ile evlendiği ve bu ül-
kede bulunabileceği kaydedildi.
Kaynaklar, 42 yaşındaİci Kara-
taş'ın Almanya'da olabileceği du-
yumlannın da alındığını belirtti-
ler.
ABD'nin de terörist bir örgüt
olarak ilan ettiği Dev-Sol, Körfez
Savaşı'nın ardından 1990'lıyıllar-
da ABD çıkarlanna yönelik ey-
lemlere de girişti. Dev-Sol'un
Körfez Savaşı'nı protesto ederek
Türkiye'de iki Amerikalı subayı
öldürmesi olayıyla ilgili olarak
Amerikan Federal Soruş,turma Bü-
rosu'nun (FBI) Türk makamlan
ileişbirliğini halen sürdürdüğüöğ-
renildi. Fransa'nın adamöldürme-
ye azmettiren yasadışı örgütün li-
deri Karataş'ı serbest bırakması ve
Türkiye'nin girişimleri ile ilgili
' gelişmeler şöyle oldu:
- Karataş, 9 Eylül 1994 tarihin-
de İtalya-Fransa arasındaki Moda-
na kapısından Fransa'ya giriş ya-
parken yanındaki iki kişi ile biriik-
te yakalandı. 174 ülkede uluslara-
rası polis kuruluşu Interpol tara-
findan aranmakta olan Karataş'ın,
sahte evrak kullanmak, çalmtı mal
bulundurmak, Fransa'ya yasadışı
girmek ve bir terörist örgütle işbir-
liği yapan bir suç örgütü kurmak-
tan yakalandığı Fransızyetkililer-
ce açıklandı.
- Karataş'ın tutuklanmasının ar-
dından. Türkiye'nin Fransa Büyü-
kelçiliği'nce girişimler başlatıldı.
Girişimler kapsammda, Fransız
yetkililere, geçmişte yakalanan ba-
zı teröristJerin, gözaltı sûresinin
bitiminde yargıçlartarafından ser-
best bırakılmış olduğu anımsatıla-
rak, Karataş olayında da benzer bir
durumla karşılaşılmaması için ge-
rekli uyanlar yapıldı.
- Adalet Bakanlığı, Karatas/ın
iade dosyasını 26 Eylül 1994 tari-
hinde Paris Büyükelçiliği aracılı-
ğıyla Fransa Dışişleri Bakanlı-
ğı'na iletti. Fransız yetkililer. Ka-
rataş'ın duruşması başlayıncaya
kadar koşullu serbest bırakılması-
nın söz konusu olamayacağını
kaydettiler. Karataş ile birlikte ya-
kalanan Kcmal Kayar ve Zerrin
San, 28 Kasım 1994'te tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıl-
dılar. 26 Ocak 1995 tarihinde. Pa-
ris Büyükelçiliği, Karataş'ın da tu-
tuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldığını öğrendi.
- Bu gelişme üzerine Türkiye,
tepkilerini Fransız makamlan na
iletti. (Igili makamlar, Karataş'ın
Var kentindeki bir komiserliğe 8
günde bir giderek ikâmetinin ora-
da olduğunu göstermek koşuluyla
tutuksuz yargılanmak üzere ser-
best bırakıldığını bildirdiler.
- Tutuksuz yargılanmak üzere
koşullu serbest bırakılan Kara-
taş'ın Almanya'nın Dortmund
kentinde bir evde toplantı yaptığı
belirlendi. Alman yetkililer ise
Türkiye'ye. söz konusu yerde bir
toplantı yapıldığının bilindiğini.
ancak ellerinde atiı geçen kişinin
fotoğrafı olmadığı, aynca, tutukla-
ma yetkisine de sahip olmadıklan
yanıtını verdiler.
- Karataş'ın serbest bırakılması
karşılıgında karakola 8 günde bir
rapor vermesi öngörülmesine kar-
şın, 2 Şubat 1995'te bu işlemi ye-
rine gctirmediği saptandı. Türkiye,
Fransız makamlanna Karataş'ın
kaçabileceği yolundaki endişesi-
nın doğru çıktığını anımsatarak
tepki gösterdi.
- Türkiye'nin Paris Büyükelçi-
liği. Karataş'ın Türkiye'de işledi-
ği suçlardan dolayı Fransa'dan ia-
desini talep etti. Ancak, Fransa
Türkiye'ye verdiği yanıtta, Suçlu-
lann ladesine Dair Avrupa Sözleş-
mesi'nin 3. maddesinin 2. parag-
rafı ve terörle mücadele konusun-
daki Avrupa Sözleşmesi'nin 5.
maddesi uyannca Karataş'ın iade
^di lemeyeceğîrif bildirdı'. Fransa,
Karataş'ın Türkiye'ye iadesi ha-
linde siyasi düşüncelerinden dola-
yı durumunun kötüleşebileceğini
de ifadeetti.
Sakıp Sabancı:
Haykırmak istiyorum
İSTANBIJL(AA) -En kü-
çük kardeşi Özdemir Saban-
a'yı silahlı bir saldın sonu-
cu kaybettikten sonra olayın
şokuyla basınla hiç konuş-
mayan Sakıp Sabancı, ben-
zer durumlardaki duygulan-
nı, 11 yıl önce yazdığı "Işte
Hayaüm" adlı kitabında di-
le getirmişti.
Bir yakını toprağa verilir-
ken çok etkilendiğini dile
getiren Sabancı, kitabında
duygulannı şöyle anlatıyor:
"Mezarhğa gittiğimde,
sevdiklerimin, dostlannıın, o
eşilmiş mezaruı içinc indiril-
mesinden sonra üzerine kü-
rekle toprak atbğmuzda bir
bağırma, çağırma gelir yüre-
ğimden... Haykırmak iste-
rim, 'Durun ne yaptyorsu-
nuz? Havaalmayacak" diye~
O anda çok etkilenirim. Işte
her fani gibi benim de oiaca-
ğun budur. Ben hcp derûn ki,
"Sürünerek değil de pat diye
ölüm güzeldir' Allah bir
adama hastalık verecekse
hastalık hastası olup nuzmız-
lanıp moralimi bozmam.
Inanmışımdır ki, hastahğın
yüzde 50'si moraldir. Doğru-
sunu isterseniz iüdüm. ölece-
ğim diye korkmam. Bir alın
yazısı var. "Allah'ın dediği
olur' sözünü o kadar içime
sindirmişim ki, ne bir nefes
fazla alacağım, ne bir nefes
noksan. Vaktinde bu senaryo
yaalmış. 'The End'. son ne-
rede denecek beUL."
Aydoğan, gözaltı
iddiasını yalanladı
İstanbul Haber Servisi-Sa-
bancı Center'ın temizlik işle-
rini yapan Ulusal Temizleme
Servis Organizasyon Ltd.
Şirketi'nin Yönetim Kurulu
Başkanı Kemal Avdoğan.
gözaltına alındığı. şirketin
polis tarafindan basıldığı
şeklindeki haberlerin gerçek
dışı olduğunu bildirdi.
Aydoğan dün yaptığı yazı-
lı açıklamada, suikastın ar-
dından basında kendi leriyle
ilgili çıkan haberleri yalan-
ladı ve "Kemal Aydoğan'ın
kaçtığL gözaltına alındığı. şir-
ketin polis tarafindan basıldı-
ğı şekİindeki haberlerin hep-
si gerçeğe aykuidn-" dedi.
Açıklamasında, suikastın
meydanageldiğini öğrendigi
andan itibaren Sabancı Cen-
ter'a gidip ilgili kişilerden
bilgi almaya çalıştığını belir-
terek, soruşturmayı yapan
görev lilere istenilen bilgile-
rin şirketleri tarafindan veril-
diğini kaydetti.
Ulusal Temizlik şirketinin
600 çalışanından 125'inin
Sabancı Center'da görev
yaptığını ifade eden Aydo-
ğan. açıklamasında "Bugü-
ne kadar bize ulaşan bilgile-
re göre menfiır suikastla ilgi-
li olarak tarafimıza yüklenen
herhangi bir kusur da bulun-
mamışür" dedi.
Özrfemir Sabancı'nın cenaze töreninde büyük izdiham yaşandı. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER)
Sabancılar Dev-SoPun listesîndeydi
• Baştarafı 1. Sayfada
bu holding sahibi ve yöneticilerinden
hesap soracaklannı bildirmesine kar-
şın, örgüt, o tarihten bu yana hiçbir işa-
damına yönelik saldında bulunmadı.
Dev-Sol savunmasında, "suçlu" ilan
edilen işadamlannın "12 Eylül askeri
cuntası ile işbuiiği yapıp palazlandık-
lan, bu dönemi fırsat bilerek halkı ilik-
lerine dek sömürdükleri, halkın vergi-
lerinden oluşan trilyonlarca lira teşvik
ve primler aldıklan. hayali ihracatyap-
tıldan" öne sürülüyordu.
Adlan sıralanarak "halk düşmanı"
ilan edilen ve 12 Eylül politikasını
onayladıklan için "suçlu" olduklan
belirtilen holding sahipleri ve yöneti-
cilerinden er ya da geç hesap soruia-
cağı da vurgulanıyordu. Generallerin-
den polirikacılanna kadar hemen her
kesimden "halkdüşmanı" ilan edilen-
lerin isimlerinin bulunduğu "besapso-
rulacaklar"ın listesinde şu holdingler
yer alıyordu:
"Koç Holding,Sabancı Holding, Ec-
zacıbaşı Holding. Alarko Holding, Çu-
kurova Holding, Profılo Holding, Tek-
fen Gnıbu, Dinçkökler, STFA, Toprak
Meclis'te oda komedisi
ANKARA (ANKA) - Mec-
lis'te Halkla flişkiler binasın-
da bulunan çalışma odalan,
çekilen kura sonucu millerve-
killenne dağıtılırken 81 mil-
letvekili odasız kaldı.
Milletvekili sayısının bu
dönem 550'ye çıkanlması ne-
deniyle halkla ilişkiler bina-
smda yeralan odalar milletve-
killerine yetmedi. Bunun üze-
rine TBMM başkanlık divanı
üyeleri, grup başkanvekilleri
ve bakanlara oda verilmedi.
Çekilecek kurayla açıkta ka-
Ian81 milletvekiline bu oda-
lar dağıtılacak.
ANAP. DSP veCHP'deku-
rada ismi çıkmayan milletve-
killeri grup başkanvekillikle-
rine seçilenlerin odalannı
kapmak için yanşa girerken
Sağlık Bakanı Doğan Ba-
ran'ın geçen dönem 13 nu-
maralı odasını 'uğursuzluk'
nedeniyle 14 numarayla de-
ğiştirmesi kanşıklığa neden
oldu.
Kurada 14 numarayı çeken
bir milletvekili odaya yerle-
şince, kendisine 13 numara
çıkan ANAP milletvekili Ab-
bas Inceayan açıkta kaldı.
Bu arada emniyet ve vali
kökenli milletvekıllerinin
Meclis Baskanlığı"na başvu-
rarak kendileri için 'özel'oda
istedikleri ögrenildi. Bu mil-
letvekilleri. güvenlik gerek-
çesiyle korumalan için de o-
da isterken hepsine bir kori-
dor verildi.
Hasefe've lıaziıı törentstanbul Haber Servisi - Sabancı Cen-
ter'a salı günü yapılan saldmda yaşaıru-
nı yitiren Sabancı Holding Yönetim Ku-
rulu Başkaniık Sckreteri Nilgün Hasefe
(46) Edirnekapı Şehitligi'nde toprağa ve-
rildi.
Nilgün Hasefe'nin Türk Bayrağı'na sa-
nlı cenazesi, dün Adli Tıp Morgu'ndan
alınarak Teşvikiye Camii 'ne getiriidi. Bu-
radayapılan törene, Ozdemir Sabancf nın
cenazesi için Adana'da bufunan Sabancı
ailesinden kimse katılmazken kardesleri
Müfya ve HaMua Hasefe, Nilgün Hase-
fe'nin yengesi eski milletvekili Melike
Hasefe ile diğer akrabalan, DYP millet-
vekili Yaman Törüner, Sabancı Holding
temsilcileri, işadamlan, sanatçılar, iş ar-
kadaşlan ileyurttaşlarhazırbuluiKİu. Ce-
naze törenine gönderilen çok sayıda çe-
ienk arasında Başbakan ve DYP Genel
Başkanı Tansu Çffler, ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz, eski İstanbul Büyûk-
şehir Belediyesi başkanlanndan Bedret-
tin Dalao'ın çelenkleri dikkari çekri.
Nilgün Hasefe'nin tabutu burada kılı-
nan cenaze namazından sonra Edirneka-
pı Şehitliği'ndeki aile mezarlığında top-
rağa verildi.
Teşvikiye Camii'nde gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Melike Hasefe. olayın
basit bir öfdürme olayi olarak görülme-
mesi gerektiğini belirterek "Korumada
olan binaya nasıl girdilcr? Nasıl çıktılar?
Bence bunun arkasından başka şeylerin
çıkması lazım" dedi.
Devlet otoritesinde boşluk olduğunu
önesüren Hasefe, siyasi parti liderlerinin
de kısır çekişmeleri bırakıp bir an önce
bükümeti kurmalarını ve devlet otoritesi-
ni ohışturmalannı istedi.
Holding, ENK.A Holding, ESKA Hol-
ding, Kutlutaş. Doğuş Grubu. Nurol
Holding, Okumuş Holding, Bahariye
Mensucat, Koçtuğ, Yaşar Holding,
Akın Tekstil, Güner Grubu, Çarmıklı-
lar. Ercan Holding, Kaiebodur, İZDAŞ,
Menteşoğlu, Okan Ailesi, l lusoylar,
Sönmez Holding ve Zeytinoğlu Hol-
ding."
Dev-Sol savunmasında aynca Tür-
kiye İşveren Sendikalan Konfederas-
yonu . TÜSİAD ile Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği yöneticilerinden de
hesap sorulacağı kaydedildi.
Sanıklarm
• Baştarafı 1. Sayfada
Kurumu'ndan 43 milyon
700 bin lira öğrenim kredi-
si aldığı belirlendi. Olayla il-
gili olarak aranan üç kişinin
tstanbul Emniyeti'nce fotoğ-
raflannrn basına dağıtılması
üzerine. Edirne Emniyet Mü-
dürlüğü de çcşitli önlemler al-
dı.
Sanıklann Edirne ve bazı
ilçelerindeki sınır bölgelerin-
den yurtdışına kaçma olasılı-
ğı üzerine harekete geçen
Edirne Emniyet Müdürlü-
ğü'ne bağlı Asayiş ve Terör-
le Mücadele Şubesi sivil
ekipleri, çalışmalannı aralık-
sız sürdürecek. Emniyet Mü-
dürlüğü'nce giriş ve çıkışlar-
üa »üphelı tüm kişilerin gö-
zaltına alınması talimatı ve-
rilmişti.
OLAYLARIN
ARDEVDAKİ
GERÇEK
I Baştarafı 1. Sayfada
lindiği gibi, estirilen "özel-
leştirme rüzgân "y\a bo-
zuldu. Demirel'in Başba-
kanlığı, Çiller'in ekonomi-
den sorumlu Devlet Ba-
kanlığı koltuğunda otur-
duğu dönemde KOl'nin
yüzde 11.25 oranındaki
payı, yasa, yönetmelik ve
kurallara ters düşecek bi-
çimde "blok satış yönte-
m/"yle (tüm uyan ve karşı
koymalara karşın) Uzan-
lar'a satıldı.
ÇEAŞ "özelleştirme"
adı altında işte böylece
"tekelleştirildi".
Uzanlar, şirketi ele geçi-
rir geçirmez ılk iş olarak
şirket genel kurulîarını İs-
tanbul'da yapma ve kay-
nakları başka iştiraklere
kaydırma konusunda ana
sözleşme değışiklığini ger-
çekleştirerek kendilerini
yetkili kıldılar. Bu karardan
sonra ÇEAŞ'ın 7.6 trilyon
lirası Uzanlar'ın Rumeli
Holding'ine bağlı şirketler-
den pay senedi alma yön-
temiyle başka alanlara
kaydırıldı. Enerji Bakanlı-
ğı'na enerji bedellerinin
ödenmemesi, ÇEAŞ mev-
duatının Uzanlar'a ait ban-
kalarda "sıfır" ya da çok
düşük faizle tutulmasına
karşın, ÇEAŞ'a yüksek fa-
izle kredi açılması gibi
"entrika" diye de nitelene-
bflecek bir dizi "ticari" iş-
lemin yapıldığı duyuldu;
ögrenildi...
Bu gelişmelerin sonucu
ÇEAŞ. Uzanlar'a geçtik-
ten sonra tarihinde ilk kez
ortaklarına kâr payı dağıt-
madı; yatırımlarını da (Ber-
ke örneği) aksattı.
ÇEAŞ'ta olan bitenlere
küçük ortaklann cılız ser-
zenişinin yanı sıra ilk ve en
büyük tepki, geçen yıl
SPK'den geldi. SPK, Yet-
ki Yasası'na ve buna göre
hazırlanan, ancak daha
sonra Anayasa Mahkeme-
si'nce iptal edilen (24 Mart
1996'ya dek yürürlükte)
558 sayılı KHK hükümlerı-
ne göre ÇEAŞ kaynaklan-
nın başka yere aktanlama-
yacağı ilkesinden yola çı-
karak işlem yaptı. Bu ara-
da Enerji Bakanlığı da şir-
kete el koyma kararı aldı.
Kamıjoyunun yakından
izlediği gelişmeler sonucu
bir yandan hukuk savaşı
sürdürülürken bir yandan
SPK'nın atadığı yönetim
kurulu, ÇEAŞ'ı rayına
oturtmaya çalışıyordu. Bu
arada SPK'nin açtığı da-
vaya bakan Yargrtay On-
birinci Hukuk Dairesi'nin
kararında da SPK, ÇE-
AŞ'ta yetkili kılınırken da-
vanın, yanlış -ya da eksik-
açılması nedeniyle "işti-
raklerin geri döndürülme-
si" konusunda usulden
bozulduğu ögrenildi.
Işte ne olduysa oldu, bir
"sihirii el" devreye girdi ve
ÇEAŞ'ta "hukuk dışı yön-
temler"\e bir başka türlü
"çözüm aranmaya" baş-
landı.
Aylardır sürdürdüğü Çil-
ler ve SPK aleyhindeki ya-
yınını kesen Uzanlar'a ait
Interstar'da da tutum de-
ğişikliği gözlenmeye baş-
landı. Uzanlar, önce Ener-
ji Bakanlığı'nın uygulama-
sına yönelik Danıştay'da
açtığı davadan çekildi.
Yargrtay karan da uzun va-
dede pek çıkarlarına geliş-
meyince "idari çözüm"
yolları aranmaya başlandı.
Şirketin SPK'ce atanmış
yöneticilerinin ifadelerine
göre, bakanlığın daha ön-
ce öne sürdüğü altı koşul-
dan üçü yerine getirilme-
mişken, yasalara ve mah-
keme kararianna aykın bir
durum söz konusu iken
koalisyonun CHP'Iİ Sana-
yı ve Tıcaret Bakanı Fuat
Çay, ÇEAŞ'a bir özel de-
netçi atadı. Koalisyonun
DYP'Iİ Enerji Bakanı Şina-
si Attıner'in de daha önce
verdiği el koyma karannı
kaldırdığı açıklandı. Bu
arada ÇEAŞ'ın "özel hu-
kuki bir tüzelkişiliği" oldu-
ğu göz ardı edilerek 7.6
trilyonun faizsiz olarak dört
yılda taksitle geri döndü-
rülmesine karar verildiği
ögrenildi.
Ancak, aradan bir hafta
geçmeden SPK'nin baskı-
sı ve tepkiler üzerine geri
adım atan Enerji Bakanlı-
ğı, dün Uzanlar'la uzlaş-
maya varılmadığını açıkla-
mak zorunda kaldı.
Gelinen noktada şimdi
CHP'li Bakan Çay'ın tutu-
mu merak ediliyor.
Daha uzun süre kamu-
oyunu rahatsız edecek bu
olay, şimdilik en azından
Türkiye'deki "özelieştirme
politikası "nın yanlışlığını,
program yoksunluğunu ve
yapılanın özelleştirmeden
çok tekelleştirme, daha da
ötesi "talan" olduğunu,
toplumdaki çürümenin
hangi "mevkilere" dek u-
laştığını göstermesi açısın-
dan ılginç bir örnek olmuş-
tur. • • •