Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Darbeden
bugüne 31
kurultay
ANKARA (Cumhuri>et
Bürosu) - CHP'nın 12 Eylül
dönemınm ardından gerçek-
'leştirdîğı kurultayların dökü-
mü şöyle:
Haikcı Parti
1. Bü>ük Kurultay -(29 Ha-
Czıran 1985 (Aydin Güven
Gurkan. Necdet Calp'ın yeri-
ne genel başkanlığa seçıldı.)
Küçiik kurultav - 17 Ağus-
tos 1985 (SODEP ile birleş.-
me \ önünde ilkc kararı alın-
dı.)- 1 • Olasanüstü Kurultay -
2 Kasıııı 1985 (SODEP ıle
"bırleşen HP. varlığını Sosyal
•Demokrat Halkçı Parti (SHP)
-adıy la bütünleşen yeni partı>e
-aktardı).
SODEP kurultay lan
1. Olaean Kurultay - 6 8 Tem-
muz 1984 I. Küçük Kurul-
tay-14Nisan 1984, 1. Ola-
öanüstü Kurultay - 2 3 Kasım
)W5(Halkçı Parti ıle bırleş-
'me kurultayı)
SHP kurultay lan
2. Olaöanüstü Kurultay -
30 31 Mayıs 1986. 2. Küçük
Kurultay - 15/16Şubat 1986
.3. Küçük Kuruitay - 8 9 Ka-
,,sım 1986.3. Olağanüstü Ku-
rulta>- 26/28 Haziran 1987
2. Olağan Kurultay - 2526
"Haziran 1988. 4. Küçük Ku-
rulta> - 25/26 Kasım 1988
4. Olağanü.stü Kurultay - 4
Hazıran 1989. 5. Küçük Ku-
rultay - 10 Aralık 1989. 5.
Olaganübtü Kurultay - 27 28
Ocak 1990. 6. Olağanüstü
Kurultay-29 Eylül 1990
3. Olağan Kuruİta> - T< 28
Temmuz 1991. 7. Ölağanüs-
tü Kurultay - 25/26 Ocak
1992. 6. Küçük Kurultav - 9
Ocak 1993. Tüzük Kuriılta-
jı-3/4 Nisan 1993.4. OlaSan
Kurultaj - II 12 Eylül 1993.
8. Olağanüstü Kurultav -18
Şubat 1995 (CHP ilebütün-
leşme kurultay ı)
CHP kurultay İan
(9 Eylül 1992:CHP'nınyenı-
den açılışı). 25. Olağan Ku-
rulta> - 9 Eylül 1992
(CHP'nin yeniden açılış ku-
rultay ı) (Ğenel başkanlığa
Deniz Baykal seçildi). 26.
. Olağan Kurultav - 9 10 Mart
1993 (Genel ba'şkanlığa De-
nız Baykal seçıldı) - Küçük
Kurultay-2Ü Kasım 1993. 7.
Olağanüstü Kurulta>
(Program Kurultay ı)- 8/9 Ö-
cak 1994 - Küçük Kurultay
- 29 Mayıs 1994 (27 Mart
1994 yerel seçim sonnçları
değerİendirildi), 8. Olağa-
nüstü Kurultay - 24 Aralık
1994(Bırhkprotokolu.)
9. Olağanüstü Kurultay - 28
Ocak 1995 (SHP ile bütün-
leşmc için toplandı. ancak
1
sonuçlanamadı). 10. Olağa-
nüstü Kurııltay - 18 Şubat
1995 (SHP ıle b'ütünleşme ku-
rultayı)
27. Olağan Kurultay - 9/10
E>lül 1995
SHP'nin eski lideri, kurultayda hangi adayı destekleyeceğini açıkladı
Iııöııü 'Karayalçııı' dedi• Baykal'a karşı devreye giren
Erdal Inönü, "Karayalçın"!
destekliyorum" derken, İnönü
cephesinin önemli isimlerinden
Kumbaracıbaşı. "Murat Bey,
destekleyebileceğim bır aday değil"
sözleriyle bu desteğe karşı çıktı.
TLREY KÖSE
ANKARA - Dışişleri Bakanı Erdal tnö-
nü. dün beklenmedik biraçıklama yaparak.
CHP'dekı genel başkanlık yarışında Murat
Karayalçın'ı destekleyeceğini bildırdi. Inö-
nü. "Deniz BaykaTı desteklemediğim bilini-
yor. Sayın H ıkmet Çetındc aday lığı konusıın-
da kesin bir şey söylemedi. Bunun üzerine,
ben de yeni bir seçim yapma noktasına gel-
dim" dedi. Inönü'ye yakınlığıyla bılinen
De\ let Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ise Ka-
rayalçın'ı desteklemesının mümkün olma-
dığını açıkladı. Karayalçın. inönü'nün kara-
rının kendısıne **güç veonurverdiğini'" söy-
ledı. Inönü cephesinin bölünmesi üzerine
Çetın'ın aday olmayacağı haberleri de yay-
gınlaştı. Çetin. fnönü'nün açıklamasıyla il-
gilı olarak. "•Nediyebilirim.açıklamayıyap-
mış. Bana ada> olmam için çok ısrar etti.
Kendisine kurultay delegelerinde böyle bir
eğüim görmediğimi ilettim. Ortalık toz du-
man. Değerlendirmek /orundayım" dedi.
Çetin. "Kimseye destek ya da köstek oK
mam" sözleriyle tarafsız kalmaya çalışaca-
ğı mesajını verdi. Kurultay trafıği hızlanır-
ken, Karayalçın'ın sol kanadınönemli isim-
lerinden Aydın GüAenGürkan ıle bugün bir
araya geleceğı bıldırildı.
Inönü, bazı yandaşları ile Hikmet Çetin'ın
yakın çevresindekilenn Deniz Baykal ile uz-
îaşma arayışlarını engellenıek için devreye
girdi. Inönü. SHP-CHP bütünleşme kurul-
tayı öncesınde son dakıkada "çatı CHP ol-
malı"" dtyerek en büyük darbeyi vurdugu
Karayalçını yarın başlayacak kurultayda
Karavalçın, İnönü'nün desteğinin kendisine güç ve onur verdiğini sö> ledi
destekle>eceğını açıkladı.
Inönü. dün sabah yaptığı yazılı açıklama-
da. görüşlenni açıklama gereksınimı duydu-
ğunu belirterek. daha önce yaptığı açıklama-
da olağanüstü kurultayda ortayaçıkan uzlaş-
manın devam ettığıne inandığı ıçın Hıkmet
Çetin'e oy vereceğını söyledığinı anımsat-
tı. Ancak aradan geçen zaman ıçınde kurul-
tay delegelerinin bu görüşji pay laşmadığını
gördüğünü v urgulayan Inönü. şuniarı söy le-
di : "Birden fazla değerli arkadaşımız aday
olduklannı duyurdular. Yalnız Sayın Çetin
adaylığı koııusunda kesin bir şey söylenıedi.
Bunun ü/crinc ben de yeni bir seçim yapma
noktasına geldim. \ akın geçmis,te, Say ın De-
niz Baykal'ın genel başkanlık ada\ lığını des-
teklemediğim bilinivor. Buna karşılık. Sayın
Murat Karavalçın'ın genel başkanlığı için m
\ermiştim. Bu davranışlanma vol açan dü-
şüncelerinı değişmemiştir. O nedenle. 9 e>-
lül kurultayında Savın Karavalçın'ın genel
baskanlığını destekle>eceğim."
İnönü'nün bu kararı . Karayalçın cephe-
sindesevmçlekar^ılandı. Karayalçın. Cum-
huriyet'msorulannı>anıtlarken. Inönü'nün
açıklamasının kendi.sıne **güç \e onur \er-
diğini" söyledı. Açıklama öncesinde Inö-
nü'ııün kararından haberı olnıadığını bıldi-
ren Karayalçın. kendisinı teşekkur etmek
için aradığını. ancak vurtdıs.ındaolması ne-
denı\ le L'örüşümedığını sö> ledi.
Alınan bilgıve göre. önceki akşam Kara-
valçına destek \eren bazı il başkanları Inö-
nü ile görüştüler. Bu görüşmede lnönü"\e
"Hep sizin dediğinra yaptık. \rtık kimi des-
tekle\eceğinizi açıklayın" dıve baskı yaptı-
lar. Inönü de bu baskılar üzerine yazılı bır
açıklama yapacağını söyledi.
Inönü've vakınlığıyla bilinen Devlet Ba-
kanı Onur Kumbaracıbaşı ise Karavalçın'ı
destekleme kararına katılmadı Karayalçın
ile kabıne değışıklığı sürecinde yollannı ayı-
ran Kumbaracıbaşı. Inönü'ye katılmadığını
açıkladı. Kumbaracıbaşı'nın. Deniz Baykal
ıle uzlaşması beklenıvor. Kumbaracıbaşı,
Cumhunyefin sorularını yanıtlarken . tnö-
ni'fnün kararını şöyle değerlendırdı:
"ErdaJ Bey ber zaman görüşünü söyler.
Ben. Sayın İnönü'nün Murat Be>"i destek-
lenıek könusundaki görüşüne katılmıvorunı.
Hikmet Çetin'in açıklamasını bekliyoruz. A-
ıla> olursa. Hikmet Be> "i destekleriz. Aday
olmazsa, Hikmet Bev 'k1
beraber nasıl bir ta-
vır alacağımızın karannı \tririz. Aıtıa, Mu-
rat Bey, benim destekte>ebileceğim bir ada\
değil. Murat Be\'i. geçmişte ben de destek-
lemiştim. Ama. benim görüşüm tamamen
değişti. Herkesin bir gerçeği >ar. Sa>in Inö-
nü'nün düşünceleri değişmemiş. benimki ta-
mamen değişti. ^ ani. Kara> alçın konusunda
değişti. başkası konusunda değil. Çok başa-
nsız bir genel başkanlık \apti. Hem hükii-
mette. hem partide son derece başansız, tu-
tarsız oldu. Partinin vü/de 13.5'e inmesi o-
nun döneminde oldu. Burada artık destek-
lenecek bir taraf görmüyorum. Zaten oy üz-
den birleşmeye gidildi."
İnönü'nün açıklamasının ardından, kulis-
lerde Hikmet Çetın'ın aday olmayacağı ha-
berleri yaygınlaştı. Çetin'in önceki akşam
bakanlarıvla yaptığı toplantıda da. "Tüm
ada>lara eşit uzaklıkta duracağı" mesajını
verdığı oğrenıldi.
Çetin. înönü'nün açıklamasıyla ılgilı ola-
rak şunları söyledı "Nediyeyim.açıklama-
>ı yapmış. Ben de bu sabah okudum. Bana,
yurtdışına gitmeden kesin tavnnı açıkla>a-
cağını sö> lemişti. Açıklamada da % ar. benim
çıkmamı istedi. Ancak ortalık toz duman.
Arkadaşlarla veniden değeriendireceğim."
YENİ ADLİ \1LIN AÇILIŞ TÖREMNDE ADALET BAK.VM MOĞOLTAVDAN ŞERİAT LTYARISI
'Laikliğe saldın, demokrasiye saldındır'
İstanbul'daki törende Baro
Başkanı Kazan. Demirel \e
Çiller'i göreve çağırdı
İstanbul Haber Servisi - Yeni
adlı yılın açılış törenleri. irticaya
karşı uyan mesajlanna zemin ol-
du. Önceki gün Yargıtay 'da yapılan
törendeTBB Başkanı OnderSav\e
Yargıtay Başkanı Müfit l'tku'nun
ardından dün İstanbul"da yapılan
törende de Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay ve İstanbul Barosu Baş-
kanı Turgut Kazan. şcriatçı geliş-
melere karşı toplumu uyardı
Moğultay. yeni adlı yılın açılma-
sı nedeniyle İstanbul Barosu tara-
fından Sirkecı Adliyesi'ndedüzen-
lenen törende yaptığı konuşmada,
yargının sorunlarına kalıcı çözüm
bulabilmek için yapılan çalışmala-
nn. bu vıl içınde büyük ölçüde ta-
mamlanacağını, bu çalışmalar çer-
çevesinde bır hukuk kurultay ı top-
lanacaöını ve bir adalet akademısı
kurulacağını belirtti. Yargının so-
runlarının öncelıkle Hâkiın ve Sav -
cılar Yuksek Kurulu'nu siva.si ikti-
dara bağlavan. bazı kunularda yar-
gıdenetimınısınırlavan 1982 Ana-
vasası'ndan ka>naklandığını dile
getiren Moğultay ulu.slararası bel-
gelerin viirürlükteki vasalar gıbı
yargıçların kullanımına sunulaca-
ğını kaydetti.
Moğultav. şunları sovledi:
"Laiklik,demokratik hukukdev-
letinin \aroluş unsurudur.sav unnıa
da vargı bağımsızfığının». Laiklik
ilkesine ve savunma hakkına vöne-
lik her saldın. aslında insan hakla-
n >e demokratik düzene \urulan
bir darbedir. Türkivt'vi savunma
hakkını vok savarak kıİıçla can alı-
nan bir ülkeolnıava doğru sürükle-
mek iste\enler şunu bilmelidir ki
Atatürk'ün kurduğu cumhuri\et
böyle saldırılarla sarsılnıavacak
güçtedir. Gelişmiş bir toplumda
hangi nedenle olursa olsun "öldür-
mc' bircezaolamaz;kaldıkiidam-
larla suç işlemenin önlenemeyece-
ği. toplumsal barış \e hu/urun sağ-
lanama) acağı açıkça ortava çıkmış-
tır. Cezanın anıacı: suç işlenıiş kişi-
> i vok etmek değiL ıslah etmek. su-
çunun cezasını çektikten sonra ye-
niden topluma kazandırmakolma-
hdır."
İstanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan da konuşmasında adlı yılı
Gümüşhane'de açtıklannı anım>a-
tarak bunun "Cihat çağnsıvla hu-
kuka kurşun sıkılnıasına tepki" ol-
duğunu sövledı. Kazan. ad verme-
den Gürnüşhane Barosu Başkanı
Ali Gündav ın öldüriilmesine vol
açan haberı vavımlayan Akıt gaze-
tesini "Basın özgüriüğünün verdi-
ği imkânı cihat çağrılan için kulla-
nıp şiddeti ve cina> eti teş> ik edenle-
ri bir ktv daha gözlerimizle gördük.
En alçakça cinavete ö\gü dizenleri
gördük"sözleriyle suçladı. Ali
Gündav'ın DYP'ye yakın göriişte,
dınine bağlı bır ınsan olduğuna de-
ğınen Kazan. "Cihat naralarının
yarattığı ortam. işte böy le bir insa-
nı hedef seçti. Sayın Demirel'i, Çft-
ler'i. > ılmaz'ı göre>e çağın\onım.
Tehlike biivüktür. Haflfe almav ınız.
Aynca Mezarcı'lan koluna takan 2.
cumhurnetçilerle Dilipak'ları viz-
vona çıkaran ilcrici d<ıstlara iki çift
sözümüz olacak. Lütfen demokra-
sinin asgari müştereğinde buluşma-
yacak kesimkre şirinlik muskasıol-
maMnız""dedı.
Bosna'nın Hiroşiması• İçimde sürekli bir ağlama duygusu \ar...
Sanıldığının ve bizlerin de buraya gelişimizden
önce sanmakta olduğumuzun tersine. Bosna-
Hersek'te yaşanmış -ve hâlâ da yaşanmakta
olan. bir savaş değil; ırkçı. faşist. duygusuz bir
serseri güruhun korunmasız. ınazlum bir halka,
tümüyle yok etmek amacıyla yaptığı saldındır...
asın toplantısında, Bosna-
Hersek Yazarlar Bırlığı Baş-
kanı (öykücü-romancı) Ne-
cati fbrişimoviç ve Genel
Sekreter(öykücü-oyunyaza-
rı) Zlatko Topçi'vle tanıştım. Karşıhklı
olarak nelervapabıleceğimızigörüştük...
İbrişimov ıç, Yazarlar Bırliği'nin Saraje-
vo konıitesinde 18 Boşnak~yazann yanı
sıra 12 Sırp. 9 Hınatve I'ertanede Ka-
radağ ve Amavut kökenli yazar bulun-
duğunu belirterek "Gördüğünüz gibi,
buna rağmen batnıadık" dıye ekledi...
Beledıv e konutundaki toplantıda Baş-
kan Tarık Kupusoviç.o sırada çay serv i-
si vapmakta olan bayan görevlinin Sırp
kökenli bir Sarajevolu olduğunun altını
özellıkle çizdı. 12 saatte aşabildıfimız
Travnik-Sarajevoarasınınnormalkoşul-
1
larda otoyoluyla bir saatlik mesafe oldu-
-ğunu söyleven Kupusov iç. nüfusu şu an-
'da 350.000 olan Sarajevo'nun yakıt ve
-gıda gereksiniminin geçen o tünel yo-
; luyla karşılandığını. kentin 250 ton olan
-giinlük gıda gereksiniminin böylece an-
- cak 50 tonunun karşılanabildiğinı. ev le-
re günde ancak 4 saat elektrik ve 5-6 gün-
de de yanm saat kullanım suyu verilebil-
diğini anlattı...
Cumhurbaşkanı Aliatzzetbegmiçsaat
18.30'da bizi başkanlık konutunda kabul
etti.. Göriinrülennden daha ufak birya-
.pıda. sade ve kibartavn. fısıltıya yakın
yunıuşaklıktakı konuşmasıylaetkilevicı
bir ki^iiîk... Söyledikleri özetle şunlardı:
" Şiddetli anlar arkamızda kaldı. Başlan-
gıcta silahımız da >oktu askerimiz de ve
denevimsiz bir halkın giiçlü bir orduya
karşı kovması gerekivordu... Şinıdi du-
nını övle degil. 2W).(MM) kişilik ordumuz
var.Şu anda eksiğimiztank ve top. Bun-
larolsa sa\aşı hızlı bir biçimde bitirir-
dik."
"Halkım. Türkleri akraba olarak his-
scdivor** dıyen Izzetbegovıç'in baba ta-
rafından nınesi Üsküdarlı birTiirk. Sıdı-
ka Hanını... Dede^i Üsküdar'da askerlık
yaparken tanışıp evlenmişler... Izzetbe-
goviç ın "*Dogu ve Batı Arasında İslanı"
' adlı kitabını okunıadım. Okuyacağım.
'Kahııl sırasında kızlarından birinın ar-
kadaşı olan Bavan Hpt»"ii'nin elini. bir
centilmen gıbı eğılerek öpmek istemesi
ılgınçtı...
Uykusuz ve gergın geceden, Saraje-
vo'daki gergın ve yüklü günden sonra.
saat 21 00'de. karartma altındaki kenrten
bir otobüsle yine tünele doğru hareket et-
tık. . Yıne avcı boyçukurlan.birkezda-
ha tünel. a\ cı çıkıştaki boy çukurlan. sırt-
lannda kolilerle geçen Bosnalılarla ka-
ranlıkta zaman zaman çarpışmalar ve yi-
ne de o sımsıcak merhabalar. bahçeler
arasında bir süre yolumuzu kaybediş. po-
lis otolarıyla bir kez daha fgman Da-
ğı'nın eteklerine vanşımız ve bu kez iki
kıla\ uz eşliğınde dik yamacı tırmanarak
yukarıdakı dağ yolunda bizi beklemek-
te olan araçlara ulaşmamız... Grubumu-
zun bizi bekledıgi Konjıç'e nasıl ulaşrı-
ğımızı anımsamıyorum... Bir süre otel
lobisindeki kanapelereserilerek sonra da
arkadaşlanmızın bizım için erkenden bo-
şalttıklan yataklarda bırkaç saat ceset gi-
bi uyuduktan sonra yıkanıp paklanarak
Mostar üzerinden dönüş yoluna koyul-
duk...
Vıkıntılar arasında bir çiçek
Mostar'a gündüz gözüyle, kentin giri-
şindebırtepeden.yıkıntılararasındainat-
la açmış bır kır çıçeğınin arkasından bak-
tım... "Bosna-Hersek'in Hiroşimasr ol-
duğu buradan da anlaşılabılıyordu. Son-
ra Müslüman bölgesındeki sokaklarda.
Neretva kıvılannda dolaşırken. yerle bır
olmamış. ağır yara almamış hıçbir yapı
kalmadığını gördüm. Fakat Mostar. tıpkı
vıkıntılar arasında inatla açan o kır çiçe-
ği gıbi, yaralannı sarmaya ve yaşamaya
başlamıştı bile... MimarSinan'ın Balkan-
lar'daki tek vapıtı olan Karagöz Bey Ca-
mıi'ninonarımındaçalışanÂzeri köken-
li Iranlı birgençmühendisle tanıştım Ne-
retva kıyısında onarılmakta olan bir baş-
ka tarihi caminin hemen bitişiğinde, du-
varları kurşun ve şarapnel yaralarıyla de-
lık deşık bir kafeden hızlı bır rock müzi-
ği yükseliyordu... O duvarın önündeki bır
nıasada biramı judumladım: yakındaki
bir asma köprüden Neretva'ya çivıleme
dalışlar >apan Mostarlı çocııkların fotoğ-
rafını çektım...
Kiiltür adamlarıyla yaptığımız toplan-
tıda Mostar radyo ve TV kanalının gcnç
dırektöründen, 30 yıllık geçmişi olan rad-
yo ıstasvonlarının 1993'tetahripedildığı-
nı. dört kez adres değıştırmek zorunda
kaldıklarını. şimdi günde 13 saat yavın
yapabilecek durunıa geldıklerini. >erel
TV kanalının da şimdilık günde 2 saat y a-
yın yapabıldiğini ve yerel Mostargazete-
sinın ilk sayısının o gün basılmakta oldu-
ğunu öğrendik...
Dırektör bıze. birçok gazeteci ve rad-
yo-TVuzmanının(onbinlerce Müslüman
gıbi) kentten sürüldüğünü. bunlardan ki-
milerının yurtdışında olduğunu. onlan
Mostar'a gen gettmıeye çahştıklarını.
Prag'da. Stuttgart'ta (neden istanbul ya
da Ankara'da değil?) uzmanlık eğitımi
gören elemanları bulunduğunu anlattı...
Halen Büyük Sırbistan. Büyük Hırvatis-
tanhayalleri kurangüçler arasında kuşat-
ma altında olduklan için antenlerını çev-
redekı tepelere değil. kent merkezınde bir
bınaya koyabıldiklerini. yayınlarına Ne-
retva Nehri'nınöte yakasındaki Hırvatlar-
dan da övgüler geldiğinı anlatan genç di-
rektör. konuşmasını şu sözlerle tamamla-
dı: "Çünkü biz karnıa bir Mostar'ı sav u-
nuyoruz... Ölcünıü/. Müslüman. Sırp.
Hırvatolnıak değil. vurtstvt'rliktir». Faşiz-
me karşı mücadele direncimiz, en önemli
gücümüzdür™"
Mostar kentı kültür sorumlusu Osman
Çisiç ise kendi taraflarında bulunan ki-
taplıkların. iki sinemanın. kent orkestra-
sı binasının. Hırvat ulusal şairi Şanrtç'in
ev inin. 2 tiyatro binasının, ya tümüyle yı-
kıldığını ya ağır hasar gördüğünü. 19 ca-
ıniden sadece iki tanesinin mınarelerinin
ayakta kaldığını anlattı. "Havan mermi-
lcri vağarken kent ve bölge arşivini nav lon-
larla örterek koruvabildik. müzelerdeki
tarihi eseıierin önemli bölümünü konı-
ma>ı başardık" dedi. Mostarlılar. ıııüze-
leri için ürün toplamaya başlamışlar bile
ve geleneksel Mostar Yaz Şenliklerf nin
16 'sı için çalışmalar sürmekte... (Mostar
Köprüsü'nünTürkiyetarafındanyenıden
yapılması için çalışmalar olduğunu bız-
den öğrenen kültür sonımlusu. sev inmek-
le birlıkte. imınıp inanınamakta tereddüt-
lüydü...)
Saat 21.00'dekı karartma \e sokaea
En büv iik gereksinim ilaç kutuları. imece usulüyle elden ele taşınıyor
çıkma yasağmdan önce. Suavı ve Cem
Karaca, Mostar Köprüsü v akınlannda ka-
feye çevrılmiş büvük bir mağarada. bı-
zim gruba \e Mostarlılara. çalgısız. do-
ğaçlama bir dinletı sundular... Ben, "Be-
beklerin Ulusu Yok"u. HüseyinGül,şiirin
kendi çev irisi olan Boşnakçasını okudu...
Mostar'dan Split'e doğru aynı gece ha-
reket ettik... Mezarlığa dönüşmüş park
alanlarını. yıkılmış tapınak-kültür kuru-
mu ve evleri. Mostar Köprüsü'nden ka-
lan ürkütücü boşluğu, nıaddi ve nıanevı
tecav üze uğramış binlerce genç kız ve ka-
dını. sakatlanmış binlerce insanı, esır
kampından farksız sığınmacı kampları-
nı. Türkıye'de iki yıl kamp yaşamından
sonraMostar'daki ev inedönebilen Bavan
Sıdıka'yı. savaş çıktığında saklanabılmek
için kedı ya da fare olnıak isteyen küçük
Mirza'yı. Travnik'tekı Alacalı Cami'yi.
Tuzla'dakı kardeş mezarlığı. Zenıtsa'dakı
dınletiden sonra başortüsünü çıkarıp sev -
gilısiyle el ele tutuşarak giden genç kızı.
Sarajevo'yagötüren tüneli \e o tünelden
babasının kucağında çıkan bebeğı, ağız-
larından dünvanın en güzel 'merhaba'la-
nnı işirtiğim mazlum bır halkı geride bı-
rakarak otobüste Sarav bosna ızlenimlerı-
mizı arkadaşlara ankıtırken. söyledıkleri-
ıni tekraretmek istivorum: Kahkahalarla
gülmeyı seven bir insanım .. Fakat Bos-
na-Hersek'i. Saraybosna'yı gördükten
sonra ıçitnde sürekli bir ağlama duygusu
var.. Sanıldığının ve bizlerin de bııraya
gelişimizden önce sanmakta olduğumu-
zun tersıııe. Bosna-Hersek'te vasannıış -
ve hâlâ da yaşanmakta- olan, bır sav aş de-
ğil; ırkçı, f.ışı^î. dııvgıı^ıı? bir ser^erı gü-
ruhun sılahsız. korunmasız. mazlum ve
uygar bir halka. tümüyle vok etmek ama-
cıyla yaptığı saldırıdır... Ve bu canice sal-
dın. btzler Split Havaalanı'ndan Türki-
ye'ye uçtuktan bırkaç gün sonra Saraje-
vo pazar yerınde yıne canlar alarak hük-
münü yürüttü...
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Tudj-
man'ın bir süre önce bir gazeteci arkada-
şa söyledığı gıbi. "Bosna-Hersekli Müs-
lümanlar hiçbir/aman kendilerini sav un-
mava hazırlıklı olmadılar"_.
Fakat bunun artık böyle süremeyeceği
de nerkesce. en başta da Bosna-Hersekli
Müslümanlann kendılerince görülüyor...
NATO güçlerinin son sindırnıe operas-
yonlan. "uygar'dünvanın cürüm ortaklı-
ğını silmeye yetmeyecek... Türkiye'nin
kendi değerlerinı. kendi tarıhini. her Bos-
nalı Müsîüman katlinden sonra "BirTiirk
daha öJdürdük" dıyen bır anlayışa karşı
kendi kimliğıni ve onurunu savunmada-
ki ısteksızlık v e güçsüzlüğünü. kımi çev -
relerinçıkarcılıkve ikıyüzlülüğünü: kimi
"aydın' çevrelerin akılalmaz bilınçsızlik
ve duyarsızlığını tanımlamaya ise keli-
meler yetmez... Bosna'nın Müslüman
halkı tümüyle yok olmaktan. tanh sahne-
sinden silınmekten. herşeyden önce ken-
di direnme güçleriy le şimdilık kurtulmuş
görünüyor. Bütün sorun. bunun sürekli
olup olamayacağı. Türkiye'nin. biz ay-
dınların. farklı dınlerden tünı Bosnalıların
biraradayaşayabıleceği bağımsız. özgür,
uygar bir Bosna için hıç değilse bundan
sonra neler yapabıleceğimizdır...
BÎTTI
POLJTIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Sol Bitmedi...
Yıl 1989...
Sosyal Demokrat Halkçı Parti, 24 Mart yerel seçim-
lerinde üç büyük kent dahil önemli il ve ilçelerde be-
lediye başkanlığı seçimlerini kazanıyor...
Istanbul'da Nurettin Sözen, Ankara'daMurat Ka-
rayalçın ve Izmır'de Yüksel Çakmur sosyal de-
mokrat bayrağı' siyasetin kalelerinde dalgalandırı-
yor...
Büyük kentlerin varoşlarından, gelir düzeyi yüksek
semtlerden işçi, memur ve emeklılerin oturduğu ma-
hallelerden SHP'ye destek veriliyor...
.Artık SHP iktidara yürüyor, emekçi yığınlar, aydın-
lar, demçkratlar, aklı başında sanayici ve işadamları
Turgut Özal'ın ve ANAP'ın çöküşünü izliyor...
Karşımızda cumhurıyeti kuran Atatürk'ün devrim
ve ilkelerinden ödün vermeyen bir SHP var o yıllar. İl
ve ilçe örgütleri dinamik; ılişkıler 'koltuk kavgası'na
dönüşmemiş; çıkara yönelik ilişkıler partiyi henüz ku-
şatmamış...
SHP içinde bir hizipleşme elbet gözleniyor, ama bu
da doğal. Çünkü bir siyasal parti 'hizipleşerek' dına-
mizm kazanır. Parti içindeki mücadele ve kazanımlar
böyle gerçekleşir.
SHP güçleniyor, SHP büyüyor...
Genel Başkan Erdal inönü, sakin ve ağırbaşfı tav-
nyla, aydın kişiliğiyle kitlelere umut veriyor...
1989 yılında SHP alanları dolduruyor...
izmir'den Ankara'ya, Edirne'den Trabzon'a dek pek
çok il ve ilçede SHP mitinglerını ızliyorum...
SHP'de bir dınamizm. bir heyecan var...
iki yıl öncesı -1987 seçimleri- aynı hareketliliği göz-
lemıştik. Ikı yıl sonra alanlarda daha diri topluluklar
görüyoruz...
SHP kurmayları, 1987'den 1989'avarıldığındahe-
saplarını da yapıyorlar:
"Yerelyönetimler, bizi 1991 genel seçimlerınde ik-
tidara taşır..."
• • •
SHP'nin yerel yönetimleri kazanmasıyla birlikte 'çı-
kar ve koltuk' kavgası da başlıyordu...
Yıl 1990...
Yükselen değerlere teslım olan SHP, yiyıciler or-
dusu' tarafından kuşatılıyordu...
Belediye başkanları; 'başlarına buyruk'. burunla-
rından kıl aldırmayan: genel başkana, genel sekrete-
re, genel merkez yöneticılerıne posta koyan, 'çanak
yalayıcılara', 'dalkavuklara' kapı açan. 'işbitirici-
ler'le masa kuran bır kimliğe bürünüyorlardı.
SHP'Iİ beledıyeler yavaş yavaş halktan uzaklaşıyor.
demokratik kitle örgütleri ve sendikalarla bağını ko-
parıyordu...
Lıboşların bir bölümü SHP Genel Merkezi'ne taşı-
nıyor, kimilerine 'akıl hocalığı' yaparak SHP, 'merkez
sağa' doğru çekilmek isteniyordu...
1991 yıfına gelindığinde ise SHP bölük pörçüktü...
O seçimlerin sonuçlarını tartışmaya gerek yok bu-
gün...
• • •
İki yıl önce 'Sol öldü' dıyenlere bakıyoruz. Şimdi-
lerde yine meydanlarda boy gösteriyor, CHP içınde
yer kapmak istiyor...
Çünkü sol ölmedi...
Solu öldürmek isteyenler var sadece...
Yarın CHP Kurultayı başlıyor...
Deniz Baykal ıle Murat Karayalçın aday...
Mümtaz Soysal yarışa katılmıyor...
SHP -şımdi CHP- hükümet ortağı...
Önceki akşam HBB televizyonunda Hikmet Çe-
tin'i ızledik...
CHP Genel Başkanı Çetin'in yarıştan çekildiği göz-
lerınden okunuyordu...
Bugünün Başbakan Yardımcısı Çetin, belki yeniden
Dışişleri Bakanlığfna hazırlanıyordu...
Deniz Baykal oldukça rahattı... . .
Seçim Deniz Bey'indi...
Acaba Deniz Bey, delegelerin umudu olmaktan çı-
kıp sosyal demokratların önderi olabilecek miydi?...
Baykal'ı sevenler ona toz kondurmuyordu...
Tek isteklerı vardı, o da şu:
"Ne aleyhimizde yazın, ne lehimizde, Baykal'a sü-
re tanıyın..."
Ne dünyada ne Türkiye'de sol bitmemişti...
O zaman biten neydi?
Ikı şey: Bıri solun emekçilerden, aydınlardan, de-
mokratlardan kopuşu, öteki halkın yılgınlığı...
1991 yılından ben hükumet ortağı olan CHP'liler,
bu kurultaydan güçlü olarak çıkmak zorundalar...
Artık kavga ve gereksiz sürtüşmeler bitmeli...
CHP'nin derlenip toparlanması lazım...
Nasıl ırkçılık ve şeriatçılık bugün ivme kazanıyor-
sa, yarınlarda hem CHP hem de sol yükselecektir...
Oyunun son perdesı de kapanmak üzere...
Oyunu sürdürmek isteyen yıyicilere, üçkâğıtçılara,
liboşlara, dönek sosyalistlere, yükselen değerlerin
tefecılerine, özelleştirmenın arkasına sığınan emek-
çi düşmanlanna. yağmacılara, talancılara, ış takipçı-
lerıne, zibidılere, avantacılara, maskaralara, soytarı-
lara dikkat etmekte yarar vardır...
Ve siz Sayın Baykal; tüm bunları göz ardı ederse-
niz, 11 eylül sabahı CHP. yine 'kimlik' sorunuyla kar-
şı karşıya kalacaktır...
CHP'de genel başkanlar
CHP'nin ilk genel
başkanı Atatürk'tü
ANKARA (Cumhurhet
Bürosu)-C'umhurıyetı kuran
parti olma özellığini taşıyan
CHP'nın ilk genel başkanı.
L'lusal Kurtuluş Savaşı'nın
önderi, 1. Cumhurbaşkanı
Musrafa Kcmal Atatürk ol-
du.
CHP genel başkanlan ıle
görev yaptıkları dönemler
şöyle:
Mustafa Kemal Ata-
türk:( 1923-1938)
Ismet İnönü: (1938-1972)
Bülent EceWr:(1972-
1980)
Deniz Bavkal: (Eylül
1992-18 Şubat 1995)
Hikmet Çetin: (18 Şubat
1995-9 Eylül 1995)
CHP. 12 Eylül dönennnde
kapatıldıktan sonra kendi mi-
rası üzerine kuruian partile-
rinkı harıç. 22 genel sekreter
değişti rdı.
CHP'de bugüne değin ge-
nel sekreterlık yapan ısimler.
şöyle. Recep Peker. Cemıl
Ubay dın. Recep Peker. SatTet
Arıkan. Recep Peker. Şükrü
Kaya. Refik Savdam. Fıkrı
Tüzel. MahmutŞevketEsen-
dal. Nafı Atuf Kansu. Hilmi
L'ran. Tevfik Fikret Sılay.
Kasım Cülek. İsmaıl Röştü
Aksal. Kemal Sahr. Bülent
Ecev ıt. Şeref Bakşık. Kamıl
Kırıkoğlu, Orhan Eyüpoğlu.
Mustafa Cstündağ. Ertuğrul
Günav. Adnan Keskın.
GENEL BAŞKANIMIZ
Yiöit insan. yılmaz sosyalizm savaşçısı
CENAN BIÇAKÇI'yı
kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
ASİS SENDtKASI
ALEV ATEŞ - RIFAT
KENDİRLİGİL - HILMİ CELHLNZ
7