Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLUL1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Yağış 5 caıı aldı
• Baştarafı 1. Sayfada
TEKe aittrafoda. yağış ne-
deniyle meydana gelen an-
zayı giderraeye çalışan
elektrikteknisyenı Ertuğrul
Elbir (27). akıma kapılarak
yaşamını yitirdi. Yağışdola-
yısıyla İstanbul'un çeşitli
semtlerine belli aralıklarla
elektrik verilemediği. bazı
ekktrik dıreklerinin de tra-
fik kazalan dolayısıyla hasar
gördüğü bildirildi. Aynca,
yoğun yağış ve rüzgânn. tel-
lerin kopmasına da neden
oldugu. Dudullu bölgesin-
deki bir trafonun anzası ne-
deniyle halen Paşabahçe,
Ümraniye İMES, Sanayi
Bölgesi. Imar Iskân Blokla-
n, Yenidoğan Mahallesi'ne
elektrik verilemediâi belir-
tildi.
Emniyet yetkilileri. belir-
lı aralıklarla devam eden ya-
gış nedeniyle çevTeyollan ve
şehir içinde 1 ölümlü. 12 ya-
ralanmalı ve 181 maddi ha-
sarlı trafik kazasının meyda-
na geldigini kaydettıler.
Yetkililer. sürücüleri. ya-
ğışlı hava ve kaygan yol ne-
deniyle trafik işaretlerine
uymalan konusunda da
uyardılar.
Istanbul'da önceki gece
saat 22.30 sıralannda başla-
yarak. aralıklarla 04.30'a
kadarsüren yağış nedeniyle.
itfaiyeye çeşitli semtlerden
su baskını ihbarlannın geldi-
ği, ancak mağdurlann itfa-
iyenin müdahalesine ge,rek
kalmadan tahlive işlemleri-
ni tamamladıgı da bildirildi.
Meteoroloji yetkilileri. sa-
at 06.00"da alınan ölçümle-
re göre gece. metrekareye
Florya'da 21. Bahçeköy'de
20. Göztepe'de 23, Kartal'da
4.3. Sanyer'de 18 kilogram
yağış düştüğünü bildirdiler.
Meteoroloji yetkilileri, Is-
tanbul'da yağışın aralıklı
olarak süreceğini belirttiler.
Çanakkale \e çevresinde
önceki gece şiddetli fırtına
ıle başlayan yağmur. bir ki-
şinin ölümüne. 3 kişinin de
yaralanmasına neden oldu.
Birçok ev ve işyerinde mad-
di hasar meydana geldi. Şid-
detli fıruna nedeniyle Köp-
rübaşı semtindeki panayır
yerinde kopan elektrik telle-
rinden cereyana kapılan 17
yaşmdaki Ramazan Kanar
öldü. Kentin çeşitli semtle-
nnde de cereyana kapılarak
yaralanan Utku Parlak, Gii-
ray Kurt \ e Cevriye Türker.
Çanakkale Devlet Hastane-
si'ne kaldınldılar.
Sağanak yağmur. kent
merkezinde birçok ev ve iş-
yerinde maddi hasara yol aç-
tı.
Gerilim hatlanndakı an-
zalar nedeniyle de Gelibolu.
Biga. Bozcaada. Ezine ve
Eceabaat'a elektrik verile-
mediği bildirildi.
Çanakkale'nin Biga ilçe-
sine bağlı Öntülüce Kö-
yü'nde ise mezrada hayvan
otlatan Bülent Öğe adlı
çoban, yıldırım düşmesi
sonucu öldü.
Kuran kurslarına
B Baştarafı 1. Sayfada
ÎNuri Yümaz. Kuran kursla-
nnda, bilgisayar. dikiş ve na-
kış gibi derslerin de verile-
ceğini söyledi. Başkanlığa
bağlı resmi Kuran kursu sa-
yısı 4 bin 985 olarak açıkla-
nırken kurslara bağlı 3 bin
600 de şube bulunduğu be-
lirtildi. Kurslara 1 milyon
625 bin öğrencinin devam
ettıği bildirildi.
Kuran kurslannın hafızlık
eğitimi veren programlan-
nın zorunlu eğitim kapsamı-
na alınması ve bu program-
lardan mezun olan öğrenci-
lenn fark derslerini verme-
leri durumunda ortaokul
mezunu sayılması yönünde-
ki baskılar sonuç vermeye
başladı. Diyanet Işleri Baş-
kanlığı. 1 yıllık "yüzünden
okumalı' kurs programlan-
na 60 seçmeli dersin eklen-
mesini öngören 29 Ocak
1995 tarihli yeni Kuran
Kurslan Yönetmeliği'ni uy-
gulamaya koydu. Mehmet
Nuri Yılmaz. Kuran kursla-
nnda gelecek günlerde bil-
gisayar. nakış ve dikiş gibi
derslerin verilmeye başlana-
cağını söyledi.
Eski Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan döneminde
zorunlu eğitimin 8 yıla çıka-
nlmasına ilişkin olarak ha-
zırlanan yasa taslağında, 3
yıllık Kuran kurslannın zo-
runlu eğitim kapsamına
alınmasının öngörüldüğüne
dikkat çeken eğitımciler,
"Bir yıllık kursa seçmeti ders
ekleyen bir zihnivet, 3 yıHık
kursa da rahatlıkla seçmeli
ders getirebilir. Böylelikle.
Kuran kurslannın ortaokul
sayılması yolu açılmış ola-
cakür" görüşünü savundu-
lar.
Kuran Kurslan Yönetme-
liği'nde yapılan değişiklik-
le. •yüzünden ukurna' çalış-
ması yapılan kurslann ög-
rencilerine haftada 18 saat
Kuranıkerim. 1 saat itikat. 3
saat ibadet. 1 saat siver. 1 sa-
at ahlak dersi olmak üzere
24 saatlik zorunlu derslerin
yanı sıra 6 saat de seçmeli
ders alma olanağı getirildi.
Kuran kursu öğrencilerinin
alabileceğı seçmeli dersler
şöyle:
Türkçe, tarıh. coğrafya.
vatandaşlık bilgisi, TC. in-
kılap tarihi. matematik. fen
bilgisi, resim. müzik. beden
eğitimi. yabancı dil. tezhip
ve hat. cihçilik. uygulamalı
Türk tasavvuf musikisi.
daktilografi. bilgisiyar. ilk
yardım. çevre sağlığı. yüz-
me. güreş. tenis. model
uçak-gemi yapımı, giyim. el
nakışlan (çiçek. çanta, ke-
mer. makrome. süsleyıci de-
sen hazırlama, batik. baskı).
terzilik. yiyecek hazırlama
ve pişirme teknikleri. pasta,
bisküvi ve tatlı hazırlama.
uygulamalı anne eğitimi.
hasta ve yaşlılara bakım. re-
fakat. konfeksiyon (iç-dış
giyim). doğalgaz eğitimi.
kalorifer ateşçiliği. sıhhi te-
sisatçılık. elektrik tesisatçı-
lığı. radvo-TV tamircilıği.
elektrikli ev aletleri bakım ve
onarımı. saat tamirciliğı.
avakkabı imalat ve tamirci-
liği, dülgerlik. sıva. badana
ve boyacılık. karo ve fayans
döşeme. balıkağı örgücülü-
gü. TV sesçiliği. TV resim
seçiciliği. koyunculuk. ta-
vukçuluk. sebze ve meyve
konservecüiği. süs bitkileri.
1 milyon 600 bin
öğrenci
Diyanet Işleri Başkanlığı.
resmi Kuran kursu sayısını 4
bin 985 olarak açıklarken bu
kurslara baglı olarak açılan
3 bin 600 de şubenin bulun-
duğu belirtildi. Şubeleriyle
birlikte sayılan 8 bin 50Ö'ü
aşan kurslara 1 milyon 625
bin öğrencinin devam ettiğı
bildirildi.
RP'den EKyanet'e tepki
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Refah Partisı (RP)
Genel Başkan Yardımcısı
Rıza l lucak. dağınık Kuran
kurslarını denetleyemedik-
lerini söyleyen Diyanet Işle-
ri Başkanı MehmetNuri Yü-
maz' ın açıklamasını. hükü-
met politikalanyla ters düş-
memek için yapılmış bir
açıklama olarak değerlen-
dirdiklennı bildirdi. Ulucak,
*Diyanet Işleri Başkanı, tapu
kadastro rnüdürü gibidir.
Kuran kurslannın sayısı ra-
hatlıkla belirlenebilir" dedi.
Ulucak. dün düzenlediği
basın toplantısında. eğitim
sistemindeki kanşıklığı "re-
zalet** olarak değerlendirir-
ken imam-hatip liselerinin
"alan seçim sistcmi" uygu-
laması ile ünıversite sınav-
lanndan yoksun bırakılmaya
çalışılmasına da bir anlam
veremediğini söyledi.
Üniversite sınavlannda
büyük başan gösteren i-
mam-hatip lisesi öğrencile-
rinin yüksekokullara gitme-
sini engellemek için türlü
oyunlar çevridiâini savunan
Ulucak, "Mili Eğitim Ba-
kanlığı her yıl devlet eliyle ye-
ni sorunlar yaratnıaktadir"
dedı.
Ulucak, Diyanet Işleri
Başkanı Mehmet Nuri Yıl-
maz'ın "Kuran kurslarunı-
zın ne yapbğını bilmiyonız.
Müfrülerimiz de bilmiyor,
çünkü o kadar dağınık ki
kontrol etmek mümkün de-
ğildir. Kuran kurslanmızın
sayısını bile bilmiyoruz'" şek-
lindeki açıklamasını eleştir-
di. "'Diyanet İşleıi Başkanu
tabu kadastro müdürü gibi-
dir** diyen Ulucak. Kuran
kurslannın sayısının rahat-
lıkla belirlenebileceğinı kay-
detti.
Okullann açılmasına çok
az bir zaman kala. Mili Eği-
tim Bakanlığfnın "Türk
eğitim modeli" adıyla sun-
duğu sistemin aceleyle ha-
zırlanmış. bilimsellikten
uzak ve uyduruk bir sistem
olduğunu savunan Ulucak.
••Eğitim sistemimi/ en ka-
ranlık dönemini yaşamakta-
dır. Bunun tek sorumlusu
eğitimin başında bulunan
bakandır" dedi.
Ulucak. okullar tarafından
alınan bağışlara da değine-
rek Istanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'nun bağış ve-
ren velileri "yolunacakkaz**
olarak gören tavnnı de sert
bir dille eleştirdi. Ulucak.
şunlan söyledi:
"Düşünebiliyor musunuz
Türkhe'de mevcut 15 mil-
yon öğrencinin \elisi, nerede
ise 15 milyonluk nüfusa eri-
şen bir kentin mülki amiri
tarafından "kaz' olarak va-
sıflanıyor."
Ulucak, ülkenin eğitim
sorunları dahil tüm sorunla-
nnın ancak RP tarafından
çözülebileceğini öne sürdü.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
temsilcileri olduğu halde, sözünü sa-
kınmaksızın görüşlerini dile getirdi.
Gümiişhane Barosu Başkanı Ali
Günday'm öldürülmesine ilişkin dava
önceki gün başladı. Sav'ın konuşması
da aynı gündü. Sav'ın konuşma metnin-
deki mesajların altını bir kez daha çize-
lim:
- Ülkemizde yaşanan yüzlerce acı ve
uyancı olaya karşın, çağdaş laik Türki-
ye'de hâlâ teokratik devlet özlemine,
şeriataprim veren, tarikatlardan yardım
uman, tarikat şeyhlerinden icazet iste-
yen tüm siyaset adamlannt kınıyonım,
ayıplıyorum.
- Ülkemizde, devlet işlerinde huku-
kun üstünlüğünü bir kenara itip dini üs-
tün kılma uğraşları alabildiğine sürüyor.
- Kimi savcılanmızın ve yargıçlanmı-
zın devletin ve cumhuriyetin temel ni-
teliklerine karşı kayıtsız kalmaları bizi
üzüyor.
- Altyapısı iyi hazırlanmamış hukuk
fakültelerinden, çağdaş kafalı savcı-
yargıç-avukatlar yetişmez; olsa olsa
bağnaz kafalı mollalar, müstantikler, ka-
dılar, arzuhalciler yetişir.
- Bırakalım artık sözde, göstermelik,
yapmacık Atatürkçülüğü; özde, düşün-
cede, yaptınmda, kurumlaşmada, ey-
lemde ve uygulamada Atatürkçü ola-
lım.
Başbakan Tansu Çiller, Sav'ın ko-
nuşmasını dinlemeden salondan ayrıl-
dı. Acaba, gerçeklerı mi duymak iste-
Savın Savları
medi?
Utku da konuşmasında laikliğe yö-
nelik tehlikeleri vurguladıktan sonra, şe-
riat özlemcilerinin başarılı olamayacak-
larını vurguladı.
Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz, salı günü başlayan il müftüleri
toplantısında yaptığı konuşmada Ku-
ran kurslan için şu değerlendirmeyi yap-
tı:
"Kuran kurslanmızın ne yaptığını bil-
miyoruz. Müftülerimiz de bilmiyor. Çün-
kü o kadar dağınık ki kontrol etmek
mümkün değil. Sayısını bile tam bilmi-
yoruz. Cami avlusunda, bodrum kat-
larda kurslar var. Eskiden cami avlu-
sunda tabutluk bulunurdu, şimdi Kuran
kurslan var. Sağlık Bakanlığı, Milli Eği-
tim Bakanlığı yetkilileri oraya kadar git-
meye zahmet etmeyip masa başında
rapor vermişler. Kurslann tabelalan bi-
zim, yönetimi başkasının."
Yılmaz bir anlamda, Cumhuriyet'in
yıllardan anlatmaya çalıştığı noktaya
gelmiş durumda.
Diyanet işleri Başkanı. Kuran kursla-
nnın denetimsizliğinden yakınıyor!
Okul müdürünün yönetimden yakın-
ması gibi birşey...
Yılmaz, biryandan kursların denetim-
sizliğinden söz ederken diğer yandan
da kurslarda bilgisayar, dikiş ve nakış gi-
bi derslerin de verilmesinin planlandığı-
nı açıklıyor.
• ••
Kuran kurslan adım adım zorunlu eği-
tim programı içine alınmak isteniyor.
Imarrvhatip liseleri de aynı yöntemle
geliştirilmişti. 1949'da imam-hatip kurs-
lan açıldı. Bunlar daha sonra liseye dö-
nüştürüldü.
Osmanlı Imparatorluğu'nun son dö-
nemleri, tarafsız bir aydın gözüyle ince-
lendiğinde şu iki unsur hemen dikkati
çekecektir:
- Tarikat ayrılıkları imparatorluğun çö-
küşünü hızlandırmıştır.
- Tarikatlar dini yozlaştırmıştır.
Odün, yenilgiyi getirdi
Tarikat, Arapça "yol" anlamındaki "ta-
rik" sözcüğünden geliyor. Bir dinin için-
de, tasavvufa dayanan ve bazı ılkelerde
birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma yol-
larından her biri.
Türkiye'de ise tarikat Tanrı'ya değil,
iktidara ulaşma yollanndan biri olarak
kullanılıyor. Yakında şöyle bir deyiş tü-
retirlerse de şaşmamak gerekir:
"Tann 'ya giden yol, iktidardan geçer."
Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, tek-
ke ve zaviyeler kapatıldı. Anadolu insa-
nı artık şeyhin, mollanın ne dediğine ba-
kan bir kul değil, bireydi.
Bu durum doğal olarak, dini vakrflan,
tekkeleri, zaviyeleri, türbeleri geçim ka-
pısı yapan kişilerin işine gelmedi. 1924
sonrasındaki gericilik hareketlerinin ço-
ğunun temeiinde bu gerçek yattyor.
22 Aralık 1930'da Menemen'de Nak-
şibendı dervişi Mehmet, "mehdi" o\6u-
gunu iddia edip Abdülhamit'in yurtdı-
şındaki oğlu Selim'i halifeliğe getirece-
ğini söyledi. Bunaengel olmaya çalışan
Kubilay'ın kafasını kestiler...
Ocak 1936'da iskilip'te, Nakşibendi
Kalaycı Ahmet şu haykınşlarla halkı pe-
şinden sürüklemeye çalıştı:
"Nakşi şeyhleri Allah gibidir, onlara
tapınız..."
194O'lı yıllar ise dönüm noktasıydı.
Demokrat Parti. tarikatçılara göz kırpar-
ken iktidardaki CHP de ödünler verme-
ye başladı. 1950 seçimlerine dek, DP
vaat verdikçe, CHP odün verdi.
ilkokullara din dersinin konması. tek-
ke ve zaviyelere ilk izinlerir» verilmesi,
imam-hatiplerin doğuşu, CHP'nin ikti-
dardaki son günlerine rastlıyor.
Bugünkü CHP, o günkü CHP'den
ders almalıdır. Dincilere verilen ödünler
14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP'ye oy
olarak aktı. Çünkü CHP, ödün verdikçe
DP bağırıyordu:
- Biz daha fazlasını yapacağız...
Sol partileri bir yana bırakın, sağ par-
tiler de şeriatçılara hoş görünerek bir
yere varamazlar. Onlar bir verdikçe, şe-
riatçılar iki isteyecektir.
Bugün şeriatçı istemleri demokrasi
kulvanna koymaya kalkışmak; "Veme-
ği, elle mi yoksa kaşıkla mı yemek
gerekli" sorusuna yeniden yanıt aramak
gibi bir şeydir.
Çffler: Yatırım seferberliği başlaüyoruz
HL'LYATOPCU
ÇORLU - Başbakan Tansu Çil-
ler. ekonominin içinde bulunduğu
krizi atlattığını belirterek. "Bu si-
zin fedakâr, birlik. beraberiik için-
de hareket etmenizle olmuştur.
Şimdi de zoriuk bitmiş değildir.
Hep beraber>ine kenetlenerek bir
yatırım »eferberiiğini başlatıyo-
ruz"dedi.
D'V'P Genel Başkanı \e Başba-
kan Tansu Çiller. dün Çorlu Hava-
alanı Si\il Terminal Tesisleri'nin
temelini attı. Törene. Ulaştırma
Bakanı AliŞevkiErekileTanm ve
Köyışleri Bakanı Refaiddin Şahin
de İcatıldı. Açılış konuşmasını ya-
pan Ali Şevki Erek. si\ il havacılık
ve sivil ulaşım konulannın 21.
yüzyılda daha fazla önem kazana-
cağını savundu. Başbakan Çıl-
ler'in **Her ile bir havaalanı yapıl-
ması" projesinin hız kazandığını
öne süren Erek. "Bugün Çoriu'ya
yapılacak havaalanını Kocaeli
Cengiz TopeL Kayseri, Konya, Bat-
man. Balıkesir, Bursa projeleri iz-
levecek. Bu ha\aalanlaru Atatürk
Ha\alimanı'nın yiikünü azalta-
caktır** dedı.
Daha sonra söz alan Başbakan
Çiller ise ülkenin büyük bir atılım
başlattığını ve bu atılımı, birlik ve
beraberiik içinde olan Türk mille-
tinin gerçekleştirdiğini belirtti.
Bundan 2 yıl önce Başbakan ol-
duğu günlerde, Türkiye'nin zor
günlergeçirdiğini söyleyen Çiller.
"Bu bacınızı hiç, yalnız bırakmadı-
nız. Allah sizden razı olsun. Bu ba-
cuıızın başı sizin önünüzde diktir"
dıye konuştu. Türk milletinin, zor
anlannda "Çanakkale ruhu" ile
DYP Genel Başkanı \e Başbakan Tansu Çiller. dün Çorlu Havaalanı Shil Terminal Tesisleri'nin temelini atü. (KUBİLAY TÜNTÜL)
birleşerek zorluklann üstesinden
geldiğini ifade eden Çiller. sözle-
rinı şöyle sürdürdü:
"10 yıldır büyük bir kriz, iç ve
dış borç içindeki ülkevi, 'bu borç-
lar ödenemez, bu ülke batmıştır'
çizgisinden aldık, hep beraber çı-
kardık. Sizlere şükran borçluyum.
Bu bacınıza, bu desteği vermesey-
diniz. bu fedakârlığı \apmasaydı-
nız, bu kriz büyü\erekdevam eder-
di."
Bir yatınm seferberliği başlat-
tıklannı. buna göre her ile bir ha-
valimanı ile denize komşu olan il-
lere liman ve yat limanı yapmayı
hedeflediklerini belirten Tansu
Çiller. yapılacak bu yatırımlann
ülkeye akın akın turist, dolayısıy-
la yabancı sermaye getireceğini
sa\undu. Bugün Türkiye'ye 25
milyon insanın giriş-çıkış yaptığı-
nı söyleyen Çilfer. "Bunu en kısa
zamanda 60 mihona çıkarmakzo-
rundayız. Dünya ile bütünleşme-
nin yolu budur. İstanbul ve Mar-
mara Bölgesi'ne bu seferberiikte
öncetik verhorum" diye konuştu.
Tüm bu projelerin, Türkiye'nin
dünya ile bütünleşmesini sağla-
mak için yapıldığını savunan Baş-
bakan Çiller şunlan söyledi:
"Türkhe, dünyada ne kadar i>i
tanınırsa o kadar sözü geçen bir ül-
ke haline gelecektir. Tüm bunlann
gerçekleşmesi konusunda size ve
Allah'a güveniyorum. Biz, kendi
kimliğimizle, dinimiz,ezanunız. ki-
tabımız ve Türklüğümüzle kendi-
mLri dünyaya taşıyacagız. Hedefı-
miz budur.
ÖnümüzdekivıIlar.Türkivc'nin
büyükatılımlar>apacagı >ıllarola-
caktır. Göreceksiniz, Türki)* bir-
lik ve beraberliğimiz sayesinde
dünyadaki güçlü ve önder yerini.
çok kısa zamanda alacaktır."
Başbakan Çiller. havaalanının
açılışında korumasını yumrukla-
dı. Çiller. Çorlu'da helikopterden
indikten sonra vıırttaşlann sevgi
gösterisiyle karşı laştı. Koruması-
nın yurttaşlara engel olurken yap-
tığı hareketlere sinirlenen Baş-
bakan Çiller, korumanın omuzunu
vumrukladı.
Maden ocağına baskın: 8 ölü Sevinç, politîk şiddete döndü
ANTAKYA/SAMANDAĞ (Cumhuriyet
Güney Illeri Bürosu)- Hatay'ın Samandağ il-
çesi Seldiren Köyü'ndeki krom madeni oca-
ğını basan kimliği belirsız kişiler. maden oca-
ğında çalışan 9 işçiyi kurşuna dizdiler. tşçi-
lerden 8'i öldü. Katliamın, şimdiye kadar hiç-
birterörolayına rastlanmayan Samandağ'da.
dağ köylerindeki 85 korucu\a silah dağıtıl-
masına tepki gösterilmesinden bir gün sonra
gerçekleşmesi provokasyon kuşkusunu da
gündeme getirdi. Tuncelide güvenlik ku\-
vetlerince 3 gün önce başlatılan operasyon-
larda bu güne kadar 30 PKK'linin öldürüldü-
ğü. 2 güvenlik görevlisinin şehit olduğu bil-
dirildi.
Hatay Valiliği'nden yapılan açıklamaya
göre önceki gece 22.00 sulannda Seldiren
Köyünün kuzeydoğusunda bulunan krom
madeni ocagına gelen 15-16 kişilik bir grup
PKK'li. işyerinde bulunan 11 kışiyitutsak al-
dı. 6 eylül çarşamba sabahı seçtikleri iki iş-
çiyi. 2 bin 600 mark vererek madene ait kam-
yon ile yiyecek ve ihtiyaç malzemesi alma-
ları için Antakya'ya gönderen teröristler. bu
arada işçilerin kumanyası ile kannlanni do-
yurdular.
PKK'lilerin, yiyecek getirmedikleri vedu-
rumujandaımayabildirdikleri takdirde ocak-
ta tutsak ettikleri 9 kişiyi öldürecekleri teh-
didinde bulunmalanna karşın, Antakya'ya
gönderilen işçiler. durumu güvenlik güçleri-
ne ihbar ettiler. Akşam saat 17.00 sulannda
madene ulaşan güvenlik güçleri otomatik si-
lahlarla taranmış dokuz işçiden yedisini ölü.
ikisini ise yaralı olarak buldu. Antakya Dev-
let Hastanesi'ne götürülen yaralılardan biri
yaşamını yitirirken diğer yaraİL\hmet Po-
İat'ın hayatı tehlikeyi atlattığı bildirildi.
Olayda yaşamını yitiren diğer işçilerin ad-
lan ise şöyle :
Mustafa Ka> gısız. Alaaddin Gören, Musta-
fa Yurtseven, Halil Ceren, Mithat Yılmaz, Or-
han Kahraman, Yeysel Yüdız ve Yaşar Adam.
Valilik, olaydan sonra teröristlerin yaka-
lanması için güvenlik güçlerinin. komando,
özel harekât timleri ve 39. Tugay Komutan-
lığı birlikleri ile takviye edildiğini ve çevre-
de operasyonlann sürdürüldüğünü kaydetti.
Huzur ilçesinde huzursuzluk
Şimdiye kadar terör olaylanna rastlanma-
yan Hatay"ın Samandağ ilçesi, dağ köylerin-
de85 korucuyasilahdağıtılmasınasiyasi par-
ti ve demokratik kitle örgütlerinin tepki gös-
termesinden hemen bir gün sonra 8 işçinin öl-
dürülmesi 'provokasjon kuşkusu'nu günde-
me getirdi.
Siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri
temsilcileri önceki gün yaptıklan açıklama-
da. Samandağ'ın Türkiye'nin en huzurlu il-
çelerinden biri veözgün biretnik mozaiğe sa-
hip olduğunu vurgulayarak tepkilerini şöyle
dile getirmişlerdi:
-Silahlann özellikle MHP*li Sünni ve Türk-
men köylerine dağıtılması, bu kötü ni>etin
göstergesidir. Samandağ'da bundan böyİe > a-
şanacak her rürtü olayın \e provokasyonun
sorumlusu. koruculuk sistemi ve bunu getiren-
lerdir."
Samandağ'daki CHP llçe Başkanı Latif
Günav. HADEP llçe Başkanı Mevlüt Oruç,
BSP llçe Başkanı Sah'm Diyap. YDH llçe
Başkanı NebilŞatSutaşı'nın DYP'li Beledi-
ye Başkanı Hikmet HüzmelL, Kuşalan'ın
CHP'li Belediye Başkanı Seüm Şahitoğlu;
Aknehir'in CHP'li Belediye Başkanı Zekeri-
ya Yunus ve Hatay Yeni Parti İl Başkanı Ha-
bipYaparayn ayn yaptıklan açıklamada, Sa-
mandağ'da koruculuk sisteminden bir an ön-
ce vazgeçilerek silahlann toplanmasını iste-
miş \e "Likemizin sayılı. huzurlu ve güvenli
bölgelerinden biri olan Samandağ'da korucu-
luk sisteminin ve silah dağıtma olayını bir ih-
tiyaçtan kaynaklandığına inanmıyonız** de-
mişlerdi.
Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel. olay-
dan sonra yayımladığı mesajda ölenlerin ya-
kınlanna başsağlığı diledi. Katliamdan bü-
yük üzüntü duyduğunu belirten Cumhurbaş-
kanı Demirel. "İşinde gücünde masuıtı va-
tandaşlanmıza vönelik alçakça cinaveti işle-
venleri nefretle telin ediyonım. \aptıklannın
hesabını vereceklerinden hiç kimsenin kuş-
kusu olmasın" diye konuştu.
Başbakan Tansu Çiller de yayımladığı me-
sajda. 8 masum işçinin görevleri başında kur-
şuna dizilerekkatledilmesinden büyük üzün-
tü duyduğunu bildirdi
TuneelTde 30 PKK^li öldürüldü
Tunceli'de güvenlik kuvvetlerinin 3 gün
önce başlattığı operasyonlar sürüyor. Askeri
yetkililer. 45 bin askerin katıldığı operasyon-
lann Tuncelinin Kutu deresi. Nazimiye ilçe-
si ve Ovacık ilçesinde sürdüğünü belirttiler.
Yetkililer. son üç günde gerçekleştirilen ope-
rasyonlarda 30 PKK'linin öldürüldüğü, 2 gü-
venlik görevlisinin şehit olduğunu bildirdiler.
Dün saat 13.00 sıralannda Diyarbakır2.Tak-
tik Hava Üssü'nden kalkan savaş uçaklan
Tunceli'nin Kutuderesi bölgesiyie Çat dere-
si bölgesini bombaladığı öğrenildi.
Bu arada Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde
yola daha önce teröristlerce döşenen maytna
basan köy korucusu MehmetDemir(25) ha-
yatını kaybetti.
• Baştarafı 1. Sayfada
lıyız. Dokuz dakika sonra
Hakan'ın muhteşem kafa
golüyle sevinç çıglıklan atı-
yoruz.
Kısa bir aradan sonra. el-
lerbiraz endişeyle telefonla-
ra uzanıyor. Çocuklara, se\ -
gililere, eşlere, annelere. ba-
balara kısa tembihler başlı-
yor: "Sakın ha dışan falan
çıkmayın..." Zaman zaman
kısa maç yorumlan ve tele-
fon tembihlerini "ti**ye alan
konuşmalar. Karşılaşmanın
31. dakikası ve yine Ha-
kan'ın golü. Daha fazla se-
vinç. Kısa duraklama ve da-
ha sıkı tembihler, hatta emir
kokan cümleler:
"Dışan çıkmayın. tamam
mı? Çocuğu balkondan uzak
tut. O şimdi kendini tutamaz
sokağa fırlar. 'Sokağa çıkar-
san baban çok kızar' de. Ta-
mam, tamam bırak şimdi,
ver bakayım sen onu bana.
Çocuğum bak sokağa çık-
mak yok. İtiraz etme. Ta-
mam çıkmıyorsun.**
Karşılaşmanın bitmesine
az bir zaman kala. cepheye
gıdecek arkadaşlar. silahla-
nndaki son kontrolleri yapı-
yor. Gerekli taktik çalışması
yapılıyor. Bir sevinci görün-
tülemeye değil, çıkması ola-
sı bir savaşa gidecekler san-
ki. Ve beklenen oluyor. Ruh-
satlı-ruhsatsız, kayıtlı-kayıt-
sız silahlar, tüfekler kılıfla-
nndan sıynlıyor. Ve ışte son
durum:
İçişleri Bakanı Nahit
Menteşe, Türkıye-Macaris-
tan karşı laşmasının bitmesi-
nin ardından üç büyük ilin
valilerini (İstanbul. Ankara
ve tzmir) arayarak taşkınlık
yapanlara müsamaha göste-
rilmemesini söylüyor ve ge-
rekli önlemlerin alınmasını
istiyor.
Bir haftadır süren tüm
uyanlara karşın. sevinç gös-
tenleri öylesine çığnndan çı-
kıyor ki gazetenin telefonla-
n kilitleniyor, insanlar çare-
sizlik içinde ağlıyor ve 155
Polis Imdat telefonunun ya-
nıt vermediğini söylüyorlar-
dı. Sevinç yine hüsrana dö-
nüşmüştü.
33 kişi. çeşitli yerlerinden
yaralanmıştı. Ve Beykoz
Çiğdem Mahallesi'nde ulu-
sal felaketin en dramatik ola-
yıyaşandı. Evinbalkonunda
oynayan 11 ay lık Faruk Yü-
maz isimli bebek, serseri bir
kurşunla başından ağır
varalandı.
Erdal Yıldırım'ın öldüriilmesi
Ovacık zanlısı için 30 yıl istendi
ANK.\R.\ (Cumhurhet
Bürosu) - Ankara Cumhuri-
yet Başsavcılığı, geçen haf-
ta MHP yönetımındeki Ke-
çıören Belediyesi'nde çalı-
şan bazı ülkücüler tarafın-
dan yapılan baskın sonucu
yaşamını yitiren Erdal Yıldı-
nm'ı öldürdüğü gerekçesiy-
le Abdülkadir Yaşartürk
hakkında 30 yıla kadar. ay-
nı suça katıldıkları gerekçe-
siyle 6 sanık hakkında da
15"er yıla kadar hapis ceza-
sı istemiyle dava açtı. Anka-
ra 7. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin. gözaltına alındıktan
sonra çıkanldıklan Ankara
Nöbetçi Sulh Ceza Mahke-
mesi'nde serbest bırakılan
sanıklar hakkında "gıyabi
tutuklama karan" vermesi
dikkat çekti.
Ankara Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne açılan dava için
Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı'nca hazırlanan iddi-
anamede, Keçiören Beledi-
yesi Gecekondu ve Sosyal
Konutlar Müdürlüğü'nde iş-
çi olarak çalışan Tarkan
Dündar. Emin Harmancık.
Adnan Erdoğuş'un. olay ge-
cesi kullandıklan görev ara-
cım. O%acık Köyü'nde, öl-
dürülen gencin babası ve ko-
operatifbaşkanı HaydarYıl-
dırun'ın üzerine kasten sü-
rerek yaralamalan üzerine,
köy sakinleri ile bu üç gö-
revli arasında kavga başla-
dığı kaydedildi.
Iddianamede, olay yerine
çağnlan ve sanıklann amiri
konumundaki Abdülkadir
Yaşartürk'ün aracında bu-
lundurduğu pompalı tüfekle
Erdal Yıldınm'ı öldürdüğü
belirtildi. İddianamenin son
bölümünde de sanıklardan
Abdülkadir Yaşartürk hak-
kında. Türk Ceza Yasasf nın
(TCY) "kasten adam öldür-
me" fiilini düzenleyen 448.
maddesine göre, 24 yıldan
30 yıla kadar. diğer sanıklar
Adnan Erdoğuş. Hakkı Şe-
ner, .\hmet Harmancık, Ala-
addin Çaça, Tarkan Dündar
ve Emin Harmancık'ın da
u
kasten adam öldürmek su-
çuna katıldıklan" gerekçe-
siyle TCY'nin 65 1. madde-
sine göre I5"er yıla kadar
ağır hapis cezalanna çarptı-
nlmalan istendi.
Emniyette yapılan sorgu-
lann ardından Ankara Nö-
betçi Sulh Ceza Mahkeme-
si'ne çıkanlan sanıklardan
Abdülkadir Yaşartürk tutuk-
lanmış, diğer sanıklar Ad-
nan Erdoguş, Hakkı Şener.
Ahmet Harmancık. Alaad-
din Çaça, Tarkan Dündar ve
Emin Harmancık ise tutuk-
suz yargılanmak üzere ser-
best bırakılmışlardı.
OLAYK4RIN
ARDEVDAKf
GERÇEK
I Baştarafı 1. Sayfada
mada hiç sonuç verme-
yen güdük bir duruma dü-
şebilir. Tüketicinin hakları-
na sahip çıkması, yasal
yolları sonuna dek kullan-
mayı öğrenmesi, salt bir
alışveriş düzenlemesi de-
ğil. doğrudan demokra-
siyle ilgili bir gelişme.
Bugün yürürlüğe giren
yasanın bir diğer açılımı
"Rekabetin Korunması
Yasası" ıdi. Koalisyon hü-
kümetı, tüketicinin korun-
masını ve rekabeti bir ara-
da görmüştü.
4054 sayılı Rekabetin
Korunması Yasası, 12
Aralık 1994'te Resmi Ga-
zete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe gırdi. Bu yasa, te-
kellerin önlenmesini, pi-
yasanın rekabet koşulla-
rında oluşmasını öngörü-
yor.
Medyadan ilaç sanayi-
ine kadar pek çok alanı il-
gilendiren bu yasanın alt-
yapısının da bir an önce
oluşturulması gerekiyor.
• • •
Süpheli intihar
Tecavüz
saruğı
hücresinde
ölü bulvıııdu
tstanbul Haber Servisi -
Fatih Şehremini'de iki kız
kardeşi öldürdükten sonra
binne tecavüz eden Tahsin
Kaba, tutuklu bulunduğu
Bayrampaşa Cezae\i'nde
intihar ettı. Kaba'nıncangü-
venliği nedeniyle konuldu-
gu özel tıp hücresinde ceke-
tının kollarını çıkararak.
kendini astığı öğrenildi.
Bilindiğı gibi Tahsin Ka-
ba, 1 av önce Fatih Şehremi-
ni'de iki kız kardeşten 8 ya-
şındaki Döndü Yalçın'ı asa-
rak. 15 yaşındaki GönülNal-
çın'ı boğarak öldürmüş ve
daha sonra Gönül Yalçın'a
tecavüz etmişti. Bu suçlar-
dan, Fatih Sulh Ceza Mah-
kemesi'nce tutuklanan Ka-
ba. öldürülmemesi için özel
bir hücrede tutulu\ordu.
Kaba iki gün önce sevk
edildiği nöbetçi 2. sulh ceza
mahkemesindeki sorgusun-
da "Beni mahkûmlara bı-
rakmavın. Yaşatma/Jar. Ba-
na orada tecavüz ederler; ko-
lumu, bacağımı kırarlar" di-
ye konuşuyordu. Mahkeme
hakimı Mollaalioğlu, savcı-
nın 5 ayrı idamla cezalandı-
nlmasını istediği sanığın tu-
tuklanmasına karar vermiş-
ti. Bugüne kadar 4-5 tecavüz
suçu işlediğini itiraf eden
Tahsin Kaba. ıfadesınde
"Bartın'da kardeşimin kan-
sına tecavüz ettim. 3 yıl yat-
tını. Suudi Arabistan'da 2 Fi-
lipinli kadına teca\üzde bu-
lundunı. Peşime düştüler, a-
ma ben yakalanmadan Ara-
bistan'dan kaçtım*' demışti.
Bu arada Tahsin Kaba'nm
intihar olayıyla ilgili olarak
değişik iddialarortaya atıldı.
Anadolu Ajansı haberınde.
Kaba'nın yatak çarşafını
kullanarak intihar ettığini
belirtırken. bircezaevi yetki-
lisi intihann. tutuklunun ce-
ketinin kollarını çıkararak
gerçekleştirdiğini söyledi.
Başka bir iddiaya göre de
Kaba. mahkûmİar tarafın-
dan öldürüldü.
Devlet
Memurlam
Yasası'na
kısıni iptal
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi. 657 sayılı Devlet Me-
murlan Yasası'nın "ortak
hükümler** başlığı altında.
öğrenimle ilgili kademe ve
derece ilerlemesi konulan-
nı düzenleyen bazı hüküm-
leri iptal etti.
Yüksek Mahkeme'nin
önceki günkü toplantısında.
İstanbul 4. İdare Mahkeme-
si'nın konuya ilişkin başvu-
rusu ele alındı. Yüksek
Mahkeme. söz konusu yasa-
nın. "memurlukgörevisıra-
sında ya da bu görevinden
ayrılarak. bir üst öğrenimi
bitiren kişinin, bilirdiği üst
öğrenimin. bulunduğu sınıf
kapsamına girecek nitelikte
bir üst öğrenim olmaması
halinde. son öğrenim duru-
muna uygun bir hizmet sıııı-
fına ait bir kadroda görev al-
madıkça. intibakı vapılnıaz
veönlisans üzerine lisans öğ-
renimi yapmak üst öğrenim
sayıhnaz*" şeklindekı hük-
münü oybirliğiyle iptal etti.