28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12EYLUL1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İlk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören 12 milyon öğrenci, dün ders başı yaptı Okul ortamıyla ilk kez tanışan minikler. gözyaşı, kavgı vesevinci birarada yaşadılar. (Fotoğraflar: KUBtLAY TÜNTÜL) Terör nedeniyle 600 okul açdmadı• Milli Eğıtım Bakanı Nevzat Ayaz, Dıyarbakırda düzenlenen törende yaptığı konuşmada "llköğretimin asıl görevi, çocuğa vatandaşhk hak ve sorumluluklanyla demokrasinin erdem ve yüceliğini ka\Tatmak. benimsetmek ve özümsetmektir" dedi. Diyarbakır Valisi Doğan Hatipoglu, güvenlik sorunu ve öğretmensizlik gibi nedenlerle bölgede 600'ün üzerinde okulun eğitim ve öğretime açılamadığını söyledi. şartlarda yetiştınlmesı ge- rektiğıni belirterek "Bundan sonra yapmamız gereken, egitimi her düze>de. bu ara- da ilköğretim düzeyinde da- ha da modernleştirmektir'" dedı. FİGENATALAY/ NİZAMETTİN KAPLAN 1995-96 ogretım yılı ve "tlköğretim Haftası" Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz- tarafindan Diyarbakır'daki Mehmetçık Ilkokulu'nda açıldı. Diyarbakrr Valisi Do- ğan Hatipoglu. güvenlik so- runu \e öğretmensizlik gibi nedenlerle bölgede 600'ün üzerinde okulun eğitim ve öğretime açılamadığını söy- !edi. Tunceli ılı ve ılçelenne bağlı yüzlerce köy okulunun da 1995-196 öğretimyılının ilk gününde kapılan kapalıy- dı. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirei. llköfretım Haftası nedeniyle yayımla- dığı mesajda. Türk çocukla- nnın en ıyı şekilde ve en iyi llk ve orta dereceli okul- larda öğrenim gören. yakla- şık 12 milyon öğrenci ile 518 bin öğretmen dün ders başı yaptı. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz. Diyarbakır'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada "İlköğretimin asıl görevi, çocuğa vatandaş- hk hak ve sorumluluklanyla demokrasinin erdem \e yü- cetiğini kavratmak, benim- setmek ve özümsetmektir'" dedı. Lıselere yeni birdüzenle- me getırıldığını anımsatan bakan Ayaz şöyle konuştu: "Veni oluşumla Milli Kği- tim'in temel ilkelerine uya- rak ükokuldan itibaren ve li- se birİDci sınıftan .sonra da öğırnrilerin, ilgi \e başarıla- n doğrultusundaki alanlara yönlendirilmek suretiyle ye- tiştirilmeleri sağJanacakür. Yeni sistem huzurlu. sağhklı ve başanlı bir eğitim ortamn nı da beraberinde getirecek- tir," Ayaz. eğıtimın niteliğinı arttırmayönündekiçalışma- lan, bilımsel bir yakla$ımla projeler halınde ele aldıkla- nnı dile getırdı. Türkıye'de hızlı nüfus artışı yanında. her yıl yaklaşik 200 bın çocuğun da genelde köyden kente gö- çünün eğıtımı çıkmaza so- kan başlıca sorunlardan bın olduğunu vurgulayan Bakan Ayaz. sözlerinı şöyle sürdür- dü: a İlköğretimde bütün öğ- rencilerimizin okullanna hu- zuriu bir şekilde ulaşabilme- leri ve normaJ koşullardald sınıflarda öğrenim görebil- mekri için küçükyerleşim bi- rimlerinden 100 bin çocuğu- muz öfretmen rehberliğinde günübiriik tam teşkilatlı merkezlere taşmmaktk, taşı- namayanlar ise sayılan 130 olan yaülı ilköğretim okulla- rında eğitim öğretim gör- mektedir." Mıllı Eğitim Bakanı, tö- rende 78 lîvalıliğıne telgraf çekerek "İlköğretim Hafta- sı "nı kutladı. Mıllı Eğıtım Bakanlığı fl- köğretim Genel Müdürü Ek- rem Yangın. törende yaptığı konuşmada, "Çantasız Eği- tim'" projesı hakkında bilgi EGİTİM-SEN KARARL1 'Eğitim bütçesi Wttxrı]malı' • Bütçeden eğitime aymlan payın her yıl azakıldığına ve nitelikli öğretmen yetiştiren kurumlann kapatılmasıyla eğitimin kalitesinin düşürüldüğüne dıkkat çeken şubeler. böylelikle 'eğitimde özelleştirme'nin tek çözüm olarak dayatıimak istendiğini vurguladılar. fstanbul Haber Servisi - Eğıtım-Sen tstanbul şubele- ri, ilk ve orta dereceli okul- lardakı 'eğfâme katkı payT uygulamasını "eğitim'de özelleştirme" olarak nitele- yerek buna karşı sonuna ka- dar savaşacaklannı bildırdi. Bütçeden eğitime aynlan payın her yıl azaltıldığına ve nitelikli öğretmen yetiştiren kurumlann kapatılmasıyla egitımin kalitesinin düşürül- düğüne dikkat çeken şubele- rin. böylelikle 'eğra'mde 6zeUeştirrae''nin tek çözüm olarak dayatılmak istendiğj- Unite dergisini veliler seçecek ANK.\RA(Cumhuri- yet Bürosu) - Milli Eği- tim Bakanlıgı, ilkokul- larda ünite dergisi ve ki- taplann seçıminde çıkar sağladıklan ve yayınev- lerinin kendi dergilerinın seçimı ıçin baskı yaptığı savlannın yoğunJaşması üzerine, okul yöneticisi ve öğretmenlen dergi ve kitap seçiminde devre dışı bıraktı. 14 ılde 38 okulda pilot olarak uy- gulamaya konulan pro- jeye göre. veli ve öğren- cıler, Talim ve Terbiye Kurulu'nun "tavsiye ka- ran" verdiği ünite der- gisi ve ders Jotaplanndan istediklennı seçebile- cekler Projeyle. tek kay- nak yoluyla ezberci ve tekrarcı öğrenci kimliği yenne araştıncı ve yara- tıcı bir öğrenci kimliği- nin geliştirilmesi de he- defleniyor. Bakanlık yetkiJileri, proje ile ders kitabi ve ünite dergısi seçimi ve alımında okul yönetici- len. öğretmenler ve ko- ruma derneklennin dev - reden çıkarılmasının amaçlandığinı kaydetti- ler. nı vurguladılar. Eğitim-Sen 8 No'lu Şu- be"de dün bir toplantı düzen- leyen Istanbul şubelen, or- tak basın açıklaması yaptı- lar. Toplantıda konuşan Eği- tim-Sen 8 No'lu Şube Baş- kanı Tevfik Atan, "eğitime katkı payı'nın her şeyden önce yasal dayanağı olma- dıgını belirterek uygulama- nın anayasanın 42. maddesi- ne. 222 sayılı Eğitim ve Öğ- retim, 2860 sayılı Yardım Toplama ve 657 sayılı Dev- let Memurlan yasalannın ü- gili maddelerine aykın oldu- ğunu bildirdi. Atan, sözlerinı şöyle sür- dürdü: "Irkçı, şoven. cins aynmcı kimlik taşıyan anti-demok- rarik. çağdışı bir anlayışla oluşturulan eğitim sistemi, bu noktaya, IMF ve Dünva Bankası gibi uluslararası serma\e kuruluşlannın da- yattığı politikalara bovun eğen siyasal iktidarlarca ge- üriML Kalabalık sınıflar, araç- gereç yetersizliği, ikili öğre- timler. bütçeden aynlan pa- yın her yıl azaltıJmasu nite- likli öğretmen yetiştiren ku- rumlann kapatılmasıyla eği- timin kaiitesi düşürülerek çözüm "eğıtımde özelleştir- mc' olarak da\atılmaktadır. Biz, Eğitim-Sen olarak öğ- renci ve velilerle birlikte bu- na karşı sonuna kadar sava- şacağjz." Atan, 1980'lerdeyürürlü- ğe giren yükseköğretimde "harçlar" ve paralı eğitimin şımdi de ilk ve orta eğitim- de uygulanmaya çalışıldığı- na dıkkat çekerek "Okuflar rjcarethane. veliler müşteri. öğretmenler tahsildar değil- dir. Herkese eşit, parasız de- mokratik eğitim hakkı isti- yoruz" dedi. Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer de "İBakanhk,eğitime katkı pa- y\ uygulaması karannı verir- ken konuja muhatap olan hiçbir örgütlenmenin görü- şünii dikkate almadı. Yeliler 'yolunacak kaz" olarak gö- riilüyor. Buna hep birlikte karşı çıkılmalT diye konuş- tu. tşçiler fstanbul Valiliği'ne başvurarak "grev kıncılığının' engellenmesini. İstanbul 7. İş Mahkemesi*nin bu doğrultuda verdiği karann ise uygulanmasını istediler. (Fotoğraf: KAAN SAĞNAK) 'Grev kıncüığı engellensin9 tstanbul Haber Servisi - DlSK'e bağlı Naklıyat-Iş Sendı- kası'nda örgütlenen ve yaklaşık üç aydır 'grevde' bulunan Aras Kargo ışçileri, halen grevlennm kınlmasını engelleyecek bir mer- cı anyor. lşçiler ve Nakfiyat-lş Sendikası'nın yöneticılen, dün de İstanbul Valiliği'ne başvurarak 'grev kıncılığının' engellenmesi- ni, İstanbul 7. İş Mahkemesi'nin bu doğrultuda verdiği karann ise uygulanmasını istediler. Grevci Aras Kargo ışçılen. dün öğleden önce eşleri ve çocuklany- la birlikte İstanbul Valıliği'negıt- tiler. lşçiler, valilik bınası gırişın- de bekletilirken Naklıyat-îş Sen- dikası Genel Başkanı Ali Rıza Kü- çükosmanoğlubaşkanlığındakı üç kışılık bir temsilciler grubu, Valı Yardımcısı Nihat Kenıal Eren ile görüştü. Küçükosmanoğlu. Vali Yardımcısı Eren'e ışçilenn şıkâyet dilekçesini sunarken 15 haziranda Aras Kargo'nun İstanbul Aktar- ma Merkezı'nde başlatılan grevi- nın işveren tarafından kınlmaya çalışıldığını belirtti Grevdeki bir ışyerinde yasalaruyannca işçi ça- lıştınlamayacağını anımsatan Kü- çükosmanoğlu. "Aras Kargo iş\'e- reni Celal Aras. kaçak işçi çalıştı- rarak grevi kırmava çalıştı. İşçile- rin tepkileri} le karşılaşınca bu kez deAlibeyköj Yenibaraj Yölu'nda- kiişyeriniapartopar Avazağa Kö- yü'netaşıdı'* dedı. Naklıyat-ls. Ge- nel Başkanı. aynca şu açıklamayı yaptı "istanbfJİ Bölge Çalışma Müdürlüğü'nce yapılan denetle- melerde ve İstanbul 7. İş Mahke- mesi'nce verilen kararda. işvere- nin 2822 sa\ılı \asanin 43. madde- sini ihlal ederek grev kıncüığı yap- tığı açıkça belirtilmektedir. İstan- bul BölgeÇahşma Müdüıiüğü ay- nca, işveren hakkında Eyüp Cum- huriyet Savcılığı'na suç duyuru- sunda bulunmuştur. İstanbul 7. İş !Vfahkemesi tarafindan »•erilen ka- rann uygulanması için görevli kı- lınan Eyüp Emnhet Müdürliiğü de görevini bugüne kadar yapma- yarak işverenin grev kıncılığının dcvamını sağlamaktadır". Alı Rıza Küçükosmanoğlu, 'grev kıncılığının' engellenmesı ve iş mahkemesı karannın uygu- lanması ıçın. valilığın müdahale- de bulunmasını ısterken Valı Yar- dımcısı Nihat Kemal Eren de ış mahkemesınce verilen karann bir orneğmi alarak konuyu Valı Hay- ri Kozakçıoğlu'na ileteceğinı belirtti. Memur sendikacılara beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Grevlı-toplusözleş- meli sendıkal hak istekJerini hükümete ıletmek için 15- 18 hazıran tarihlerinde Kızılay Meydanı'nda düzenle- dıkleri oturma eylemı nedeniyle yargılanan 26 memur sendikası yöneticisi beraat etti. Mahkeme, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası 'na muhalefet etmekle suç- lanan sendikacılann "haklarını savunmak için basın toplantısı yaptıklan" ve "suç kasıtlan ol- madıgj" karanna vardı Haklannda2911 sayılı yasanın 28' 1. maddesi uyannca kanunsuz eylemyaptıldan ıddiasıyla 1 yıl 6 aydan, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 26 memur sendikası yönetıcisinın duruşmasına, dün Anka- ra 14. Aslıye Ceza Mahkemesı'nde devam edıldı. Hâkim Yaşar Urkan, sendika yönetıcılerinın Ankara Valiligi ve Içışleri Bakanlığı'ylagörüşerek eylem bıldir- • Memur sendikalannm yöneticileri, Kızılay'daki oturma eyieminden dolayı aklandı. Memurun oturma eyleminde suç kastı olmadığına karar verildi. dıklenne dıkkat çekerek karannı şöyle açıkladı. "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanunu'na muhale- fet suçunun oluşması için sadece toplantı yapmak kâfi ol- mayıp. bu maddi unsur yanında, bir de suçun manevi kastının gerçekleşmesi gerekir. Oysa olayda manevi un- sur gerçekleşmiş değildi'r. Zira anayasa değişikliği sırasında memurlaıia ilgili de- ğişikliğin anayasaya alınıp alınamayaca- ğı hususunda basında değişik fikirier ile- ri sürülmüş, bundan kuşkuya düşen ıne- muriar, esasen toplantı öncesi gerek ba- kanlığa ve gerekse valiliğe haklı taleple- rini dm urnıak için eylem yapacaklannı bildirmişlerdir. Bildirme işinin mücver- ret yazı ile olması gerekmez. Bu itibarla, olayda sanıkla- nn suç kash ile hareket etmedikleri anlaşılmaktadır." Urkan. kararı açıkladıktan sonra sendika yonetıcilen- nı, bırdaha eylem yaparken ilgılı bınmlere dilekçe ver- meleri konusunda uyardı. verdı. Diyarbakır Valisi Do- ğan Hatipoglu, geçen öğre- tim yılında terör nedeniyle bıiyük sıkıntılar yaşandığını söyledi. Hatipoglu. "600'ün üze- rinde köy ve mezra okulu eği- tim ve öğretime açıiamadı. Bu öğretim yılı sonuna kadar bu okullardan 218'inin gü- venlik ve onanm sorunlannı çözümleyerek açmayı planb- yoruz. İlketapta 136okuiaçı- İacak"dedı. Diyarbakır Eğıtım-Sen Yönetım Kurulu da yaptığı yazıh açıklamada. Diyarba- kır ve ılçelerınde, toplam 639 okulun, güvenlik. köy boşaltmalan. ögretmensızJik ve başka nedenlerle açılama- dığı bıldirildı. Açıklamada, "Diyarbakır'da ortaöğretim- de837 öğretmene ihtiyaç >ar- ken 145 öğretmen tayin ediJ- di. İlköğretimde ise ihtiyaç duyulan öğretmen sayısı 1100 ouiıasına karşın 200 öğret- menin ataması yapılmışür. Bunlardan kaçının gelip gö- reve başlavacağı meçhuldür" denüdı. Tunceli muhabirimiz Na- zım Demir'in haberine göre terör olaylannın yoğun ola- rak yaşandığı Tunceli'de yüzierce köy okulu bu yıl da açıiamadı. Bölgede bulunan 350 okuldan 150 tanesi ge- çen yıllarda köylerin boşal- tılması ve yakılması nede- niyle eğitim dışı kalmıştı. Genye kalan okullardan 35 tanesi ise PKK'lıler tarafin- dan yakılmıştı. Sağlam kala- bılenokullar ise güvenlik ge- rekçesiyle bu yıl da öğreni- me başlayamadı.. Mesajlar Cumhurbaşkanı Demirei, İlköğretim Haftası \e 1995- 1996 Eğıtim-Ögretım Yı- lı'nın başlaması dolayısıyla bir açıklama yaptı. Demirei, açıklamasında, Atatürk'ün öncülüğünde, cehaletı yene- rek insanlanmızı uygarlığın aydınlığına kavuşturmak için gösterilen gayTietlerin başarı- Iı olduğunu v urgulayarak bu- gün Türkıye'nin ilk ve orta- öğretim kurumu bulunma- yan köşesı. bu ımkândan ya- rarlanmayan \-atandaşı olma- dığını kaydetti. Yenı bir ders yılına yine heyecanla başlandığını kay- deden Başbakan Tansu Çil- ler, yayımladığı kutlama me- sajında Türkıye'nin hızla kalkınmasını. gönlü vatan ve millet sevgısıyle dolu, çağ- daş bilgilerle donatılmış bir gençliğin yetişmesine bağlı olduğunu söyledi. Sabancı Ortaokulu'nda 1995-96 öğ- retim yılının açılrşı törenine katılan istanbul Valisi Ha>ri Kozakçjoğhı, 1995-1996 eği- tim ve öğretim yılının başla- ması nedeniyle. dün Milli Eğitim ll Müdürü Metin Sa- raçoğlu. Fatih Hırka-ı Şerif ilköğretim Okulu Müdürü Fahri \'elioğlu ile öğretmen \e öğrencilerını makamında kabul etti. Dalan'dan ders ISTEK Vakfı'nın kurucu- su ve başkanı, DYP istanbul Mılletvekili Bedrettin Dalan. İlköğretim Haftasfnın baş- laması dolayısıyla vakfa bağ- lı Balmumcu'dakı Atanur Oğuz Lısesf nde öğrencilere Atatürk'ü konu alan ilk der- sı verdi. Modern Türkıye Cumhuriyeti'nın kuruluşun- da "birleştirici kimüğin*' Atatürk olduğunu vurgula- yan Dalan, "Onu yıkmadan başka bir dogmayı getireme- yeceğini bilenlerin müşterek düşmanı maalesef Atatürk olmuştur" dedı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ CHP Kuraltayı ve 12 Eylül CHP kurultayının değerlendirılmesı ile 12 Eylül'ün aynı güne denk gelmesi ılginç bir rastlantı oldu. Ge- nye doğru baktığımız zaman, 15 yılın ne denli güç ko- şullar altında geçtiğini daha iyi degerlendirebiliyoruz ve bazı şeyleri daha iyi anlıyoruz. Kurultaydan Deniz Baykal ve ekibinin çıkması, za- ten beklenen bir şeydı. Hıç kımse açısından sürpriz olmadı. Ama kendinde 'güç vehmeden' bazılan açı- sından, sanıyorum iyi bir ders oldu... Iki günden beri kimi arkadaşlanm soruyor, "CHP'yi eskisi gibi desteklemeye devam edecek mism" di- yorlar. Elbette, 'eskisi gibi' ve 'eskisi kadar' destek- lemeye devam edeceğim. Ama (sık sık yaptıkları) yanlışlannı da en ağır biçımlerıyie eleştirerek ve CHP dışmda kalan nice degerli 'solcu' ve 'Atatürkçü' in- sanı da aynı sıcaklıkla kucaklayarak... Deniz Baykal'a çok kızan kimi arkadaşlanma so- ruyorum: "Baykal'a neden kızıyorsunuz?" Inanın hiç- birinden doyurucu bir yanıt alamıyorum. Hanı kimi- len, enerji bakanıyken yaptığı ciddı hatalan anımsat- sa, "Eh" diyeceğim, "çok da haksızdeğıller." Ya da 1990 sonrası CHP'sıne 'danışman' diye ge- tirdiği 2. cumhuriyetçileri ve Mustafa Kemal 'düş- manlannı' arnmsatsalar, fazla bir itırazım olamayacak. Ama bunlar hiç dile getirilmiyor. 'Hizipçi' deniliyor, "Arkadaşlanm kolluyor" deniliyor. Kusur mu bunlar?.. Keşke arkadaşlarını kollasa. Bence buna 'siyasal ahlak' denir ve günümüz Türkiyesi'nde lyice yoklu- ğunu çekiyoruz. Mz/pç/M'suçlamasınagelince; kim hizipçi değil? Günümüz siyasetçilen arasında hizip- çi olmayan bir tek isim sayabilir misiniz? Hizipçilik, particiliğın doğasında vardır. Ve buna dayanan de- mokrasi 'berbat bir rejimdır', ama 'rejimlerin en az berbat olanıdır'... 12 Eylül'den günümüze tam 15 yıl geçmiş. Insan gözterini genye çevirdiği zaman nelerin ve nasıl de- ğiştiğine inanmakta çok güçlük çekıyor. Ekonomik yaşamda da siyasal yaşamda da toplumsal yaşam- da da hemen tüm değerler altüst edilmiş durumda. 12 Eylül yönetimi siyasal partilerin kapısına kilit vur- duğu zaman, bugün Deniz Baykal'ı eleştirenlerden büyük bir çoğunluğu, 12 Eylül yönetiminı alkışlıyor- du. On bınlerce (evet altını çizerek yineliyorum, on bin- lerce) CHP üye ve sempatızanı, polis 'tezgâhlanndan' geçerken, kaç kışi ayakta kalabılmışti? Halkçı Parti, SODEP, Demokratık Sol Parti, SHP derken, bugün- lere nasıl gelindiğinı iyi anımsamak gerekir. CHP, 12 Eylül sonrasında ilk kez (verdiği önemli fire dışmda) aynı çatı altında toparianabıldi. Başlıbaşına bu bıle büyük bir başandır. Önümde kurultaydan parti meclisı üyelerınin lıste- si var. Çoğu tanıdığım, ve sınanmış isımler. Aday olup da seçilemeyenler arasında da çok değer verdiğim isimler var. ama ne yapalım, bu oyunun kuralları böy- le. Kimileri sandıktan çıkamıyorlar. CHP'ye neden önem verdığimi hep anlatınm. CHP bir 'gelenek' ve bir 'örgüt' demektir. Anadolu ve Ru- meli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin partileşmesi ve bu cumhuriyeti 'kurması' demektir. Ve bu mıras ku- şaktan kuşağa bugüne dek taşınmıştır. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir beldeye gidın, bir kahveye oturun. Sizı "Hoş geldin" dıyen, bir çay ik- ram eden ve aynı 'frekanstan' konuşabildiğiniz beş kişi varsa, bunlardan biri mutlaka o beldenin CHP yö- netiminden birıdir. Eskiden yolum, beni tanımadığım bir kente götürdüğü zaman ilk bakındığım yerler, CHP örgütünün yeri ve TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendi- kası) olurdu. Bu adresler hâlâ aynı adreslerdir. Ve 12 Eylül'ün bütün baskı ve zulmüne karşın, gene de ayakta kalabilmışlerdir. CHP şimdi ne yapacak? Ne yapmalı? Doğrusu ne yapacaklannı pek tahmin edemiyo- rum. Görebildiğim kadanyla hükümetı sürdurmek is- teyecekler. Zira hem 'makam' tatlıdır hem de eğer hü- kümeti bozarlarsa birsürü sıkıntının faturasını CHP'ye yıkarlar. Medyamız malum... Ne yapmalan gerektiğine gelınce... Bence yapılma- sı gereken şey, derhal bu 'ayıplı' hükümeti terk etmek ve 'sine-i millet'e dönmektır. Bu arada CHP ideolo- jisini netleştirmenın çabasına da gırmelıdir. Deniz Baykal ve arkadaşlanm çok zor günler bek- lemektedir. Ancak bu zor günler, sadece onlann de- ğil, Türkiye'nin sınav günleridir. CHP'nin başka şan- sı kalmamıştır. Türkiye'nin de bir başka şansı ol- duğunu sanmıyorum. Şeker işçisi greve gidiyor • Türk-îş Genel Başkanı Meral, hükümetin 9 aydır gündemde olan kamu işçilerinin sözleşme sorununu çözme konusunda uzlaşmaz tutumunu sürdürdügünü belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, 680 bin kamu işçisinin sözleş- me pazarlığını, CHP kurul- tayı sonrasına ertelemesi- nın ardından. Tanm-lş Sendikası'nın başlattığı gre\ 4. gününe gırerken Şeker-lş Sendikası da 24 şeker fabrikasında çalışan 32 bin 500 işçının grev uy- gulama tarihinı, 20 eylül olarak belirledi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram MeraL yeni CHP lıderi De- niz Baykal'ın, kendılerine ilk olarak "sorunlannı çöz- me sözü verdiğini'" açıkla- dı. Öte yandan ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Burhan Kara. Tanm-lş Sendikası'nı ziyaret ede- rek grevi desteklediklerini bildirdi. Şeker-lş Sendikası'nın dün, grev uygulama tarihi- ninbelirlendıği olağanüstü başkanlar kurulu toplantı- sınm açılışında konuşan Meral. hükümetin 9 aydır gündemde olan kamu işçi- lerinin sözleşme sorununu çözme konusunda uzlaş- maz tutumunu sürdürdü- günü belirterek "CHP ku- rultayında parti yönetimi- ne getirilenler, bu konuya yakiaşımlanm bana iktti- ler. Bunun takipçisi olaca- ğız. L nıarım. söyledikleri sözü tutarlar" dedı. DYP içınden. Türk-İş'te "ikilik yaratmak" ıçın çaba göste- renlerin bulunduğunu da ileri süren Meral. "DYP,bi- zim içimizde ikilik yarat- mak yerine. masaya otu- rup, verdiği sözteri yerine getirsin" dıye konuştu. Meral. CHP kurultayı- nın sonucuyla ilgıli değer- lendirme yaparken "Bay- kal'dan ümitli misiniz" s o rusu üzenne. şunlan söyle- di: "Ben,temsil ettiğim top- lumun gücünden ümitli- yim. Eğer o gücü ciddiyeal- mazlarsa, neler olacağım göreceğiz. tşçinin gücüne bir noktada boyun eğmek zorundalar." Şeker-lş Sendikası Ge- nel Başkanı Hikmet Alcan da Türkiye Şeker Fabrika- ları Anonim Şirketi'ne bağlı tüm işyerlerinde da- ha önce grev uygulaması kararı aldıklarını anımsa- tarak 32 bın 500 şeker işçi- sinin Türk-lş Kamu Koor- dinasyon Kurulu'nun kara- rı doğrultusunda 20 eylül çarşamba günü greve baş- layacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle