Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12EYLUL1995SALJ
KULTUR
Saııat FııaııaçıfayorTANER GEZER / M. AZİZ EKREN
5. IstanbulSanal Fuan, bııgiin TL'YAP
Tepebaşı Sergı Sulomı 'nda açılıyor
Geçmiş yıllaırlan farklı olarak bu yıl ilk
kez PSDyenne. galericiler \v TL'YAP
tarafindan düzenlenen fuar,
organizasyon konusunda lartışmalara
sahne oldu. Galericiler tarafindan, "Bir
sanatçı hınıluşumın fuar düzenlemesi.
şaibelidır"sözleriyleeleştırilen PSD,
geçen yıl düzenlenen bir protokolle
fuarın düzenlenmesini TL'YAP a
devreımıştı. Şimdı de PSD, galericilerin,
olaym tican vönünü ön plana çıkararak
sanatsal yöniinü gözardı edeceklerinden
tedirgin. TL'YAPynnetıcileri ise
tartışmamn kendileri dışmda
gerçekleştiğuü ve ıki gnıpla da eskiden
berisüren ivı ılişkilerim sürdürmek
istediklerinı söylüyorlar.
Fakat PSD ile TL'YAP arasındaki
protokole uyıdup uyulmadığı da
tartışdan konular amsmda Protokolde
yeralan. "fuar etkinliklerinin
yürütülmesi için ohtştundac ak danışma
kurulunda PSD 'nin de göriişünün
alınacağı, PSD nin amhlem ve
logosunun fuara destek veren hınıluş
olarak tüm basüı malzemede
kullamlacağı "gıbi koşıdlar. çeşitlı
gerekçelerle uygıdanmadı.
Tamnmış sanatçdan ve galericileri
'karşısına alan ' PSD 'nin. artık
dûzenlemeyi başaramadığı ve katûım
gittikçe düşmesi' nedenivle fiıarın
organizasyomınu, TL'YAP ade\rettiği
söylentilen va\gın Pmtakol ise
galericilerin karşı çıkması \iiziinden
uygulanamıyor. Paıvyı veren. dolayısıyla
fuarın gerçek sahibı \-e sürdürücüsü
olduklannı savunan galericiler.
protokole uyma yükümlülükleri
olmadıgını. gerektiği zaman
feshedilmesini istiyorlar. Önıeğın, bütün
basdı malzemede kullanılması geıvken
PSD logosu. davetiveleıtie ver almıvor
Gerekçe ise galeri sahiplerinin
istememesi Benzer şekilde. protokol
gereği oluşturulacak danışma kurulunda
göriişü alınması gereken PSD.
fakslannın bozuk olması' \iiziinden bıı
toplantıva katdamadı ve demokratık bir
şekilde söz hakkını kaybetti.
"Genç Etkmlik " sırasmda galericiler
tarafindan "kayıp kuşak " olarak
nitelendirilen gençlere vönelik resim
yanşmasının jünsinin galericilerden
ohtşması da taıtısmalara vol açtı
TLHi'AP vöneticileri ise tanıf
olmadıklannı ve olmak istemediklerini
belirtmekle bırlıkte. ticari bir kuruluş
olarak para kazanmayı amaçladıklarını
ve fuara parayı galeri sahiplerinin
vatmlığını. dolasıvla ekonomık \iikii
taşıyan ve rısk alan tarafm doğalhkla
karar verme hakkına tahip olduğunu
belirtiyorlar Fakat öncelikle amaçlanan,
hoşgörüyle, ıvı niyetle Türk plastik
sanatmın daha ileriye götüridmesi.
TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu, bu yıl katılımın arttığını ve sanat fuarının uluslararası olduğunu belirtiyor:
Fuar, sergi yeri değil, ticaridir5. Sanat Fuan başlamadan ftıarın dü-
zenlenmesıne ilışkin tartışmalar yaşandı.
PSD, galencılenn fiıan tıcanleştırmesın-
den çekinırken. galericiler ise dünyamn
heryennde bu türorganızasyonları gale-
ricı birliklerinin düzenledığıni ve
PSD'nin böyle bir fuan duzenleyemeye-
ceğıni öne sürdü. Bu yıl fuann organizas-
yonunu üstlenen TL'VAP Genel Koordı-
natöru Deniz Kavukçuoğiu'nun görüşü-
ne göre. fuarı; galericiler de yapar. sanat-
çılar da Onemli olanm sanat alıcısını ve
sunucusunu bir araya getinp pı y asa oluş-
turmak olduğunu söyleyen Kavukçuoğ-
lu. fuarın birbınnden ayrılamayan ikı
önemli ışle\ı olduğuna değinıyor
" Birincisi. ticari birer kuruluş olarak
galericilerin. toplu bir şekilde, sanatçıla-
nn yapıtlannı alıcılara sunmak; fuann
ticari yönü bu. Bu nağlamda da galerici-
ler İstanbul Sanat Fuan'nın ticari açıdan
yükiinü taşıyan kesim. Yani bu fuann
maddi temelini galericiler oluşturuyorlar.
Fakat bunun ötesinde bir Plastik Sanat-
lar Fuan'nın toplumsal bilincin oluştu-
rulmasına ilişkin başka bir >önii de var.
tnsanlardaki estetik duy gusunu geliştire-
rek, farklı bir bakış açısını sağlamak. Bu
da fuarda estetik bir boy utıı gerektiriyor.
Zaten bu iki olguyu birbirinden ayırmak
da miimkün dfğil."
Buyıl ilk kez galenciler tarafindan dü-
zenlenen 5.Sanat Fuan'nın yürütülmesi
için, danışma kurulunun üyelen PSD'nın
de onayıyla galericiler tarafindan seçım-
le oluşturuldu
PSD'nın birtakım nedenlerden dolayı
katılamadığı bu toplantının ardından mü-
dahale hakkının ortadan kalktığını belır-
ten Ka\ ukçuoğlu. PSD ile aralannda bir
sorun olmadıgını. saygı duyduklan ve
destekledikleri bir kuruluş olan PSD ile
işbirlikJennin ilerde de süreceğine inan-
dıklannı belirtiyor.
Sanat Fuan "nin daha çok profesyone-
leşmesini, daha çok uluslararası nıtelik
kazanması ve daha çok geniş katılımın
sağlanmasını hedefleyen PSD'nın çaba-
lannın süreceğinı söyleyen Kavukçuoğ-
lu'nagöre PSD'nin fuan TÜYAP'adev-
retmesinın amacı da profesyonelleşme-
"PSD'nin, fuarın organizasyonunu
TLYAP'a devretmesinin nedeni, fuann
profesvonelleştirilmesi amacını taşıyor-
du. PSD, bir sanatçı kuruluşu olarak ga-
lericilerin taşıyıcısı olduğu bir fuan pro-
fesyonelleştirmekte zoriuk çeker. Bu fuar,
bir ressamlar fuan \eva bir resim sergisi
değil. Sanat fuan: sanat borsasının, sanat
• PSD'nin, fiıann
organizasyonunu TÜYAP'a
devretmesinin nedeni, fiıann *
profesyoneüeştirilmesi amacınlP
taşıyordu. PSD. bir sanatçı
kuruluşu olarak galericilerin
taşıvicısı olduğu bir fiıan
proiesvonelleştirmekte zoriuk
Bu fuaokr ressamlar fuan \
değil. Sanat fuan;
fanat BpBpanın, sanat pivasas
yoğunlaşttğı bir ticari fuar.
B
u yıl fuarda nitel olarak da nicel olarak da bir artış var. Daha önceki yıllarda şu
nedenle veya bu nedenle katılmamış olan isimler, bu sene fuara katılıyorlar.
Geçen yıla oranla daha fazla galerinin. daha fazla yan kuruluşun ve sanatçının
katılması, kurumlaşmanın göstergesi. Yabancı katılımcılann artışı da fuann
giderek uluslararası bir karakter kazanmaya başladığını gösteriyor.
piyasasının yoğunlaştığı bir ticari fuar."
Kavukçuoğlu. danışma kurulunun ga-
lericilerden oluşmasıyla, fuarda tıcan bo-
yutun ön plana çıkabileceği endışelenne
ise katılmıyor.
"Bu bir resim sergisi değil. Burada da-
ha farklı bir yaklaşım var. fuarda galeri-
ciler kendi sanatçılannın yapıtlarını sat-
mak istiyoriar. Aynca, biz.' Böy le bir fu-
ara entelektüel birboyutnasıl katılabilır'
sonısundan yola çıkârak fuar süresince
ülkemizdeki sanatın sorunlarını konu
alan açıkoturumlar, paneller düzenleye-
ceğiz. Bu platformlarda sanatçılar, eleştir-
menler ve bilim adamlan var."
Fuann 5. yılında artık kurumlaştığını
düşünen Kavukçuoğlu. bu konuda
PSD'nin şimdiye kadaryaptığı çalışma-
lan da saygıyla anmak gerektiğini belir-
tiyor:
"Geçen yıla oranla daha fazla galerinin,
daha fazla yan kuruluşun ve sanatçının
katılması. kurumlaşmanın göstergesi. Ya-
bancı katılınıcılann artışı da fuann gide-
rek uluslararası bir karakter kazanmaya
başladığını gösteriyor. I luslararası biret-
kinliğin ölçiitü tartışmaya açık bir konu,
fakat biz TÜYAP olarak sanat fuannın
gelişmesinden memnunuz. Aitını çizmek
istediğim bir nokta da şu: PSD, bu orga-
nizasyonun öncüsii ve kunıcusu. Arka-
daşlanmız dört yıl büy ilk bir özveri ileça-
hştilar ve fuan belli bir noktaya getirdüer.
Onlann yaptıklannı da savgıyla anmak
gerekiyor. Benim dileğim. yapılmaya ça-
lışılan olumlıı girişimlere daha iyi niyetle
yaklaşılması ve zaten gergin olan ortamın
daha da gerginleştirilmemesi."
Bu yıl katılan galerilenn sayısında be-
lırgin bir artış görüldüğünü belirten Ka-
vukçuoğlu'na göre fuar, nıtelik açısın-
dan da bir artış getirecek.
"Bizim kendi beliriediğimiz ölçiit uya-
nnca. hobi ressamlannın resimlerini alıp
satan galerilerin fuara katılımlanna. ge-
çen yıllarda olduğu gibi. olanak tanıma-
dık. Fuara katılan tüm galeriler Türkiye
sanat ortamının bilinen, tanınan, otur-
muş isimkri. Bu isimkrin biraz önce bah-
settiğimiz ölçütün altında \apıtlar suna-
caklanna ihtimal vermiyoruz. Bu yıl fu-
arda nitel olarak da, nicel olarak da bir
artış var. Daha önceki yıllarda şu neden-
le veya bu nedenle katılmamış olan isim-
ler, bu sene fuara katılıyoriar."
Geçen yılki katılımın azlığını 5 Nisan
Kararlan'nın getirdiğı ekonomik sıkıntı-
ya bağlayan Ka\ ukçuoglu, bu yılkı artış-
ta, fuann 4 yıllık birikimi yanında, TÜ-
YAP'ın Türkiye'nin en oturmuş ve dene-
yimli fuarcılık şirketi olmasının da etki-
si olduğunu belirtiyor.
"Öncelikle elimizde dört vüiık bir biri-
kim var ve biz bu birikimi değerlendirme-
ye çalıştık. Aynca. biz Türkivc'nin en
oturmuş, en deneyimli fuarcılık şirketi-
yiz. Kültfir içeren tek fuanmız sanat fu-
an degil. 14 yıldır kitap fuannı da biz dü-
zenliyonız. Böyle bir birikim, deneyimi-
miz var. Zaten PSD, fuann düzenlenme-
sini bize devrederken fuann daha profes-
vonelleşmesi gerektiği noktasından hare-
ket etti."
Kavukçuoğlu, fuarın genişlemesiyle
birlıkte. alıcı için seçeneklerin çoğalaca-
ğını ve bu sayede olanaklann fazlalaşa-
cağını, bunun da kültürün yaygınlaşma-
sına olumlu bir etkı yapacağını söyledi
Bu yıl yüz civannda yabancı sanatçının
katılımıyla fuann uluslararası bir boyut
kazanması, Kavukçuoğlu'na göre. "min-
yatûr'den 'resiııı'e yeni geçebilmiş bir
toplum ıçın önemli bir gelişme.
"Biz her şeyin henüz çok başlangıcın-
dayız. \'akın tarihimize kadar resmin,
heykelin yasaklandığı bir toplumda yaşı-
yoruz. Ama. >ine de azımsanama>acak
bir mesafenin alındığı da inkâr edilemez.
1
"
Türkıye'dekı plastık sanat kültürü ile
ilgilı olarak Kavukçuoğlu şu saptamalar-
da bulunuyor:
"Türkiye'de plastik sanatlar alımı ço-
ğunlukla iç piyasada gerçekleşiyor. İnsa-
nımız yurtdışındaki sanatçılan tanımı-
vor. Bir fuann uluslararası nıtelik kazan-
ması için, karşılıklı bir ilişkinin olması ge-
rekiyor. Henüz ülkemizde dışa açılma bu
boyutlanyla ortaya çıkmış değil. Sanat
Fuan'na sayı olarak çok daha fazla gale-
ri ve sanatçı katılabilir, fakat bunlann bir
amacı olması gerekir. Yabancı galeriler
katıldıklan takdirde. kendi ressamlan-
nın yapıtlannın satılabilirliğini de görme-
si gerekir. Aksi takdirde ola> yine bir ser-
giye dönüşür. Biz fuarcılığı \e sergiciliği
birbirinden ayırmak zorundayız."
Fuarın gerçek anlamda uluslararası
olabılmesı için ülkenın toplumunun ve
yasalannın da uluslararası ölçütlerde ol-
ması gerektiğıne dıkkat çeken Kavukçu-
oğlu, yasal güçlükler aşılmadan ulusla-
rarası bir sanat piyasasının oluşamayaca-
ğını da belirtiyor.
"Bizim ülkemizûı mevzuatmın da dışa
açılmava elv erişli olması gerekir. Sanatçı-
lann yapıdan gümrüğe takılacak. temi-
nat mektuplan verilecek.- Peki bu piya-
sa nasıl oluşacak? Türk sanatçı filkeden
çıkarken. vabancı galerici ülkeve girer-
ken problemler ortaya çıkıyor. Bu konu-
da fuarla ilgili insanlan geren pek çok tar-
tışmalar > aşıyoruz."
YAZI ODASI
SELtM İLERİ
Önce Osmanlı Aydını
Genç Yazap'
Sayfa yönetmenimiz sevgili Handan Şenköken,
son yirmi beş yılın Türk romanı üzenne bir soruştur-
mada karar kılınca "Büyük ilgi toplayacak, tartışma-
lar çıkabilir..." demiştım. Meğerse yanılıyormuşum,
tartışma yelleri başımda esıyormuş: 15 ağustos tarih-
lı, "Neden Eski Kültürümüz?" başlıklı yazıma art ar-
da yanrtlar gelecekmiş.
Bu yanıtlarda çağdaş edebiyatımızın seçkin yazan
Tahsin Yücel'le, elindeki olanaklan yıllardan beri ede-
biyata, kültüre, kitaba, yazıya çiziye adamış sevgili
Enis Batur, adımı anmaktan uzak kalmadılar. Daha-
sı. ustamız Tahsin Yücel'in sevgı, iyilik dolu sözcük-
leri benım için bir onurdu.
ilk yanıt Sayın Melih Cevdet Anday'dan geldi. 22
ağustos tarihli, "Eskı Kültürümüz Dedikleri" başlıklı
yazısında Sayın Anday adımı anmadı; benden söz
açarken "Osmanlı aydını genç yazanmız" ya da "Os-
manlı hayranı genç yazanmız" demekle yetindi. Tu-
tumumu. Sayın Necmettin Erbakan'ın politikasına
çakışık bir çizgide gördü.
Yaşadığımıztoprağın uçsuz bucaksız kültürzengın-
liklerinı yuzyıllardan ben har vurup harman savurdu-
ğumuzdan, bu arada öteki kültür katmanlarından ol-
duğu gıbi, Osmanlı kültüründen de genye pek bir şey
kalmadığından, günümüzde "Osmanlıyım, Osmanlı-
cıyım..." dıyenler bile boş bir ıddia peşindeler bence.
Biz. derın bir kültürsuzlük uçurumuna surüklenmek-
teyiz. Belki de uçurumdan aşağı yuvarlanıyoruz.
Hemen eklemek gerekiyor, cumhunyetımizin ilk dö-
nemlerindekı kültürel çabadan da genye neredeyse
bir şey kalmamak üzere.
Örnek vereyim: Cumhuriyetimiz sanatlar arasında
tiyatroya özel bir önem veriyordu. Tiyatronun toplu-
ma anlam yükleyeceğıne inandığından. Anadolu kent-
lerine tıyatroyu götürdü. Refik Ahmet Sevengil, Ya-
kın Çağlarda Türk Tiyatrosu'nöa (1934) saptıyor:
"Cumhuriyetten evvelki devırde yarım asırdan fazla
bir zaman teşebbüs halinde kalan Türk tiyatrosu, an-
cak cumhuriyetten sonrakı on yıl içınde tesıs haltne
geçmiştir." Bu tesisı bugun ne hale getirdığimizi bil-
mem saptamaya gerek var mı?
Tiyatro örneğınden devam edeceğim. Andığım ese-
rinde Refik Ahme£Sevengil, Afife'öen önce sahneye
çıkmış bir Türk kızından söz açar: "1919 Eylülü'nde
Reşat Rıdvan Bey'ın adapte etmış olduğu, 'Tatlı Sır'
piyesi temsil edilırken Perihan Hanım isimli küçük bir
Türk kızı bu eserde gerek yaş, gerek ehemmıyet itı-
barıyla küçük bir rolde vazıfe aldı; bu küçük hanım
1920 senesinın ilk aylannda temsil edilen 'Üvey Kar-
deşler' piyesınde de rol almış, fakat bilahara sahne-
de devam etmemiştir." Biz bugunün insanlan, Peri-
han Hanım hakkında ne bıliyoruz? Kimdı bu Perihan
Hanım, nelerduyumsamıştı sahneye çıkarken, sonra
neleryaşamıştı, neolmuştu? Bırakın Penhan Hanım'ı,
uzun yıllar Afife unutulmuş, bugünun genç insanlan-
na Afife hatıriatılmamıştır.
Işte Doğulu, Batılı, şu bu olamamış yapay aydın, Pe-
rihan Hanım'ı, hatta Afife'yi merak etmemış, kurcala-
mamış, gündeminde tutmamış, -emeğini elbette say-
gıyla anmamız gereken- Bedia Muvahhit'i gösterme-
lik bıçimde alkışlamış, bugün artık onu da unutuluşa
terk etmiştir. onu da yanı başındakı Şaziye Moral'ı da.
Çünkü yapay aydın ıçın günübıriik kurgular yetıp art-
maktadır. Dediğım gıbi, eskı kültürümuzün sönmemiş
birikimi. yapay aydını hiçbir zaman ilgilendırmiyor.
Eski kültürümüz derken. Sayın Anday'da mutlak
Doğu yanlısı bir izlenim, bir sanı bırakmış olmalıyım.
Sayın Anday diyor ki: "Kültür uluslararası değil midir
diye sorabiliriz." Evet, ama öyle sanıyorum ki, ulus-
lararası kultüre gıden yolda Perihan Hanımlara, Afıfe-
lere, nihayet otekılere, omeğimiz tiyatro olduğuna gö-
re, adları sanlan çoktan silinmış tiyatro adamlarımıza
aynlmış cıltler bulunmamalı mıydı? Birkaç araştırma-
cının kım bilır ne güçlüklerle yayımlayabıldıkleri geniş
perspektifli, ama dar ayrıntılı kitapları dışında ne var
elimizde? Nerede kapsamlı monografiler?
Sayın Anday'ın eşsiz bir romanı vardır: Gızli Emir.
Yapay aydının portreleriyle dolup taşan bu önemli ro-
man. çok acı bir kehaneti de banndırmış, gızli emirçı-
kagelmiş: yalnız yapay aydın değil, okuyup yazmak
isteyen herkes, dahası okuyup yazmak ıstemeyenler
bile nasibini almıştır. Insanlar kitaplannı yakmışlar,
yakmayanlann başı yanmış, yakılmamış kitaplar top-
lu olarak ımha edilmiştir.
Oysa Sayın Anday bu kez de şöyle diyor: "Eski kül-
türümüz içinde bilim vardı da onu mu bıraktık? 01-
mayan bir şey nasıl bırakılır? (Adnan Adıvar'ın Os-
manlı'da Bilim adlı kitabı okuma!)"
Bu kitap herhalde Osmanlı Turklerinde llim olacak.
Yok, bu kitabı okumamamız değil de okuyup ilim-
sizliğimizi anlamamız istenıyorsa Adnan Adıvar, Os-
manlı Turklenni toptan cahıl saymamaktadır.
Zaten cahil olsalardı, romanın geç ve güç doğdu-
ğu imparatorluklarında, Ahmet Mithat Efendi'yi ye-
tiştıremeyecekler. benımsemeyecekler, ardılı Hüseyin
Rahmi'nin yaman eleştırılerine katlanamayacaklardı.
Afife'nin hayat hikâyesinı trajik sona götüren cahil
zaptiyenin ve onu bilgisizliğe yönlendirenlerin ıki du-
dağı arasındaki sözdü. Afife'nin trajedısini, gelenek-
sel kültürü büsbütün ınkâr etmemiş büyük kitleye
yansrtamamış olmak, uçurumun kenanna gelmek de-
ğilse nedir?
Ben bunları talep etmekle, kültürün bütünselliğine
inanmış bir cumhuriyet ferdi olduğumu sanmıştım...
Genç Sanatçılar Resim
Yanşması sonuçlandı
Kültür Servisi - Ünıversıte \e
yüksekokullarda plastik sanatlar dalında
ögrenım gören genç sanatçılan teş\ ik
amacıyla. İstanbul Sanat Fuarı kapsamında
TL'YAP tarafından düzenlenen "Genç
Sanatçılar Resim Yanşması" sonuçlandı.
Sanat eleştırmenı Sezer Tansuğ'un
başkanlıgmda. Prof. Devrim Erbil. Prof.
KemaJ Iskender. Prof. Ergin lnan. Yahşi
Baraz. Doğan Paksoy. Llufer Oğuzcan,
Gülçin Ülgezen ve Faruk Alpar'dan oluşan
yanşmajürisi derece alan yapıtlan seçti.
Mımar Sınan Üniversitesı Güzel Sanatlar
Fakültesi'nden Ömer MğJt Aral'ın yapıtı
1 'ıncılık ödülünü. Marmara Cnıversıtesı
Güzel Sanatlar Fakültesi'nden M. Bilgehan
Atalaj'ın yapıtı 2'ncılik ödülünü. Mimar
Sınan Üniversitesı Güzel Sanatlar
Fakültesi'nden Cenk Beyhan'ın yapıtı
3'üncülük ödülünü kazandı Marmara
Onıversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesf nden
Melik tskender ve Şeyda Cesur'un yapıtlan
ise mansıyona değer bulundu. Bırincınm
50, ikincinin 30, üçüncünün 20 milyon TL
ile ödüllendirildiğı TÜYAP Genç
Sanatçılar Resim Yarışması'nda derece
alan yapıtlar 12 Eylül'de Tepebaşı İstanbul
Sergi Sarayı'nda başlayacak olan 5.
İstanbul Sanat Fuan süresince sergilenecek
\e genç sanatçılara ödüllen bugün saat
14.00'te düzenlenecek bir törenle Kültür
Bakanı İsmail Cem tarafindan verılecek.
Etkinlikler
Fuar süresince Ömer Uluç, Orhan Taylan. L'tku Varlık,
Turan Erol, Balaban ve Komet'in söyleşileri gerçekleşecek.
"Türkiye'de Sanat Galerileri ve Sorunları'. "Türkiye'de
Heykel', 'Sezer Tansuğ'un Sanat Eleştirmenliğinin 4O.Yı-
lı*. 'Türk Resminin Sorunları', 'Plastik Sanatlar ve Med-
ya1
\e 'Sanat ve Çevre' konulu paneller yapılacak. Paneller
ve söyleşiler A katı konferans salonunda gerçekleştırilecek.
Galeriler
Afa. Akbank. Alkent. Almenek, Ar-
da, Ares, Artıum Sungur, Artisan, G.
Artıst. Artesegno (Italya). Artestruttu-
ra (ltalya). Bilim Sanat, Ekol, Türkiye
GazetecılerCemıyetı Basın Müzesı Sa-
nat Galerısı. Galen Baraz, Galen Ne\.
Galen Pago. Falez Sanat Galensi. Gal-
lerıa Artınter Cultura (ltalya), Kare Sa-
nat, Galen SZ. Karsu Tekstil. Kızıltop-
rak Sanat Galerisi. Mılli Egıtım Bakan-
lığı Sanat Galensi. Minyatür Sanat Ga-
lerisi, PG Art. Ramko Sanat Galerisi.
Nadya Gallery. Şantiye MD. Tem Sanat
Galensi. Urart Sanat Galensi, Teşvıki-
ye Sanat Galensı. Ümit Yaşar Sanat Ga-
lerisi. Toprakbank Sanat Galerisi. Ürün
Sanat Galensi. tstasyon Sanat Merke-
zi, Fantasıo and Joe Menhır, Siyah Be-
yaz Sanat Galerısı. Gallena Paoliarte.
Gallery Art Home, Carolına Montı.
Dam Galen. Sevımce Sanat Galerisi.
48 galeri,
300
sanatçı
1995-1996 sanat sezonu, bu yıl. 12-17 eylül ta-
rıhlerı arasında düzenlenecek 5 İstanbul Sanat Fu-
arı ile başlıyor. Bugün Kültür Bakanlığı Müsteşan
Emre Kongar tarafindan açılışı yapılacak olan fu-
ann. Danışma Kurulu Faruk Aİpar, Yahşi Baraz,
L'lufer Oğuzcan, Doğan Paksoy ve Gülçin Ülge-
zen'den oluşuyor
Sanat fuarında bu yıl. 9'u yabancı olmak üzere
48 galerı, 100'ü yabancı olmak üzere toplam 300
sanatçının yapıtlan sergilenecek. Fuarda. sergılerin
yanı sıra. paneller ve söyleşiler de gerçekleştırile-
cek. Fuarda yan etkinlikler kapsamında. "Türki-
ye'desanatgalerileri vesonınlarT, "Türkiye'de hey-
keP. "Türk resminin sorunlan", "Plastik sanatlar
ve medya" ve "Sanat ve çevre" konulu paneller dü-
zenlenecek. Bunun yanı sıra. Balaban, Ütku Varlık,
Turan Erol, Sezer Tansuğ \ e Ömer Uluç ile yapıla-
cak söyleşiler ve jürısinı sanat eleştırmenı Sezer
Tansuğ, Devrim Erbil. Kemal tskender, Ergin tnan,
Yahşi Baraz, Doğan Paksoy, l lufer Oğuzcan. Gül-
çin Ülgezen ve Faruk Alpar'ın oluşturduğu. genç
ressamlara vönelik resim yanşmasının ödül törenı
gerçekleştirilecek.
Resim yanşmasının sonuçlan, Kültür Bakanı İs-
mail Cem'in katılacağı bir törenle açıklanacak ve
ödül kazanan resimler. fuar süresince sereilenecek
"Pamuk Prensesin Ölümii"
yangılanıyop
Kültür Servisi - Sel Yaymcılık tarafindan yayınlanan,
Muzır Kurulu tarafindan poşete konan, Fransız yazar
Jeanne Cordelıer'ın aıle ıçi cınsel şıddetı anlatan romanı
"Pamuk Prensesin Ölümü"nün yargılanmasına bugün
saat 10.00'da Sultanahmet Adlıye bınası 3. kat 2. Asliye
Ceza'da devam edecek. Büyüklenn cınsel istısmanna
uğrayan. cezalarla ve ihmaİlerle örselenen bir çocuğun
rnasalsı öyküsünün anlatıldığı "Pamuk Prensesin
Ölümü"nün yayıncısı Sel Yayıncılık'tan yapılan
açıklamada kıtabın. aıle ıçı cınsel tacızi desteklemedıği,
aksıne bu konuda uyanık olunmasını ıstedıgi söylenıyor.
Yasalara. geleneklere, kamunun ahlak anlayışma ters
düştüğü, kamu ahlakmı ıncıteceğı düşüncesı ile
yargılanan kitabı yargılamanın faillen bırakıp tanıklarla
uğraşmaktan başka anlam taşımadığı belırtılen
açıklamada. bu mantık ve ölçülerle kitaplara ceza biçen
anlayış kınanıyor.
Reşat Nuri Güntekin anıldı
İST.\NBUL (AA) - "Çalıkuşu " adlı ölümsüz esenn
yaratıcısı. ünlü roman ve öykü yazan Reşat Nurı
Güntekin, ölümünün 39. yıldönümünde, Büyükada'da
düzenlenen bir toplantıyla anıldı. Türkiye Yazarlar
Sendıkası (TYS) ile Ada Dostlan Derneği'nce Büyükada
Lunapark Gazınosu'nda düzenlenen toplantıya, çok
sayıda yazar ve ada sakıni katıldı. TYS Genel Başkanı
Ataaol Behramoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada,
Güntekin ıçın ilk defa bıranma törenı düzenlemekten
büyük mutluluk duyduklannı belırttı. Behramoğlu, Saıt
Faık'in Burgazada. Hüseyin Rahmı Gürpınar'ın da
Heybelıada ile beraber anıldıklannı belırterek "Hayalim,
bu anma toplantılannın evTenselleştirilmesidır.
Böylelıkle. Türkiye'nın aydınlık yüzünün dünyaya
yansıtılmasını gerçekleştırebilıriz" dedı.