18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12EYLUL1995SALJ KULTUR Saııat FııaııaçıfayorTANER GEZER / M. AZİZ EKREN 5. IstanbulSanal Fuan, bııgiin TL'YAP Tepebaşı Sergı Sulomı 'nda açılıyor Geçmiş yıllaırlan farklı olarak bu yıl ilk kez PSDyenne. galericiler \v TL'YAP tarafindan düzenlenen fuar, organizasyon konusunda lartışmalara sahne oldu. Galericiler tarafindan, "Bir sanatçı hınıluşumın fuar düzenlemesi. şaibelidır"sözleriyleeleştırilen PSD, geçen yıl düzenlenen bir protokolle fuarın düzenlenmesini TL'YAP a devreımıştı. Şimdı de PSD, galericilerin, olaym tican vönünü ön plana çıkararak sanatsal yöniinü gözardı edeceklerinden tedirgin. TL'YAPynnetıcileri ise tartışmamn kendileri dışmda gerçekleştiğuü ve ıki gnıpla da eskiden berisüren ivı ılişkilerim sürdürmek istediklerinı söylüyorlar. Fakat PSD ile TL'YAP arasındaki protokole uyıdup uyulmadığı da tartışdan konular amsmda Protokolde yeralan. "fuar etkinliklerinin yürütülmesi için ohtştundac ak danışma kurulunda PSD 'nin de göriişünün alınacağı, PSD nin amhlem ve logosunun fuara destek veren hınıluş olarak tüm basüı malzemede kullamlacağı "gıbi koşıdlar. çeşitlı gerekçelerle uygıdanmadı. Tamnmış sanatçdan ve galericileri 'karşısına alan ' PSD 'nin. artık dûzenlemeyi başaramadığı ve katûım gittikçe düşmesi' nedenivle fiıarın organizasyomınu, TL'YAP ade\rettiği söylentilen va\gın Pmtakol ise galericilerin karşı çıkması \iiziinden uygulanamıyor. Paıvyı veren. dolayısıyla fuarın gerçek sahibı \-e sürdürücüsü olduklannı savunan galericiler. protokole uyma yükümlülükleri olmadıgını. gerektiği zaman feshedilmesini istiyorlar. Önıeğın, bütün basdı malzemede kullanılması geıvken PSD logosu. davetiveleıtie ver almıvor Gerekçe ise galeri sahiplerinin istememesi Benzer şekilde. protokol gereği oluşturulacak danışma kurulunda göriişü alınması gereken PSD. fakslannın bozuk olması' \iiziinden bıı toplantıva katdamadı ve demokratık bir şekilde söz hakkını kaybetti. "Genç Etkmlik " sırasmda galericiler tarafindan "kayıp kuşak " olarak nitelendirilen gençlere vönelik resim yanşmasının jünsinin galericilerden ohtşması da taıtısmalara vol açtı TLHi'AP vöneticileri ise tanıf olmadıklannı ve olmak istemediklerini belirtmekle bırlıkte. ticari bir kuruluş olarak para kazanmayı amaçladıklarını ve fuara parayı galeri sahiplerinin vatmlığını. dolasıvla ekonomık \iikii taşıyan ve rısk alan tarafm doğalhkla karar verme hakkına tahip olduğunu belirtiyorlar Fakat öncelikle amaçlanan, hoşgörüyle, ıvı niyetle Türk plastik sanatmın daha ileriye götüridmesi. TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu, bu yıl katılımın arttığını ve sanat fuarının uluslararası olduğunu belirtiyor: Fuar, sergi yeri değil, ticaridir5. Sanat Fuan başlamadan ftıarın dü- zenlenmesıne ilışkin tartışmalar yaşandı. PSD, galencılenn fiıan tıcanleştırmesın- den çekinırken. galericiler ise dünyamn heryennde bu türorganızasyonları gale- ricı birliklerinin düzenledığıni ve PSD'nin böyle bir fuan duzenleyemeye- ceğıni öne sürdü. Bu yıl fuann organizas- yonunu üstlenen TL'VAP Genel Koordı- natöru Deniz Kavukçuoğiu'nun görüşü- ne göre. fuarı; galericiler de yapar. sanat- çılar da Onemli olanm sanat alıcısını ve sunucusunu bir araya getinp pı y asa oluş- turmak olduğunu söyleyen Kavukçuoğ- lu. fuarın birbınnden ayrılamayan ikı önemli ışle\ı olduğuna değinıyor " Birincisi. ticari birer kuruluş olarak galericilerin. toplu bir şekilde, sanatçıla- nn yapıtlannı alıcılara sunmak; fuann ticari yönü bu. Bu nağlamda da galerici- ler İstanbul Sanat Fuan'nın ticari açıdan yükiinü taşıyan kesim. Yani bu fuann maddi temelini galericiler oluşturuyorlar. Fakat bunun ötesinde bir Plastik Sanat- lar Fuan'nın toplumsal bilincin oluştu- rulmasına ilişkin başka bir >önii de var. tnsanlardaki estetik duy gusunu geliştire- rek, farklı bir bakış açısını sağlamak. Bu da fuarda estetik bir boy utıı gerektiriyor. Zaten bu iki olguyu birbirinden ayırmak da miimkün dfğil." Buyıl ilk kez galenciler tarafindan dü- zenlenen 5.Sanat Fuan'nın yürütülmesi için, danışma kurulunun üyelen PSD'nın de onayıyla galericiler tarafindan seçım- le oluşturuldu PSD'nın birtakım nedenlerden dolayı katılamadığı bu toplantının ardından mü- dahale hakkının ortadan kalktığını belır- ten Ka\ ukçuoğlu. PSD ile aralannda bir sorun olmadıgını. saygı duyduklan ve destekledikleri bir kuruluş olan PSD ile işbirlikJennin ilerde de süreceğine inan- dıklannı belirtiyor. Sanat Fuan "nin daha çok profesyone- leşmesini, daha çok uluslararası nıtelik kazanması ve daha çok geniş katılımın sağlanmasını hedefleyen PSD'nın çaba- lannın süreceğinı söyleyen Kavukçuoğ- lu'nagöre PSD'nin fuan TÜYAP'adev- retmesinın amacı da profesyonelleşme- "PSD'nin, fuarın organizasyonunu TLYAP'a devretmesinin nedeni, fuann profesvonelleştirilmesi amacını taşıyor- du. PSD, bir sanatçı kuruluşu olarak ga- lericilerin taşıyıcısı olduğu bir fuan pro- fesyonelleştirmekte zoriuk çeker. Bu fuar, bir ressamlar fuan \eva bir resim sergisi değil. Sanat fuan: sanat borsasının, sanat • PSD'nin, fiıann organizasyonunu TÜYAP'a devretmesinin nedeni, fiıann * profesyoneüeştirilmesi amacınlP taşıyordu. PSD. bir sanatçı kuruluşu olarak galericilerin taşıvicısı olduğu bir fiıan proiesvonelleştirmekte zoriuk Bu fuaokr ressamlar fuan \ değil. Sanat fuan; fanat BpBpanın, sanat pivasas yoğunlaşttğı bir ticari fuar. B u yıl fuarda nitel olarak da nicel olarak da bir artış var. Daha önceki yıllarda şu nedenle veya bu nedenle katılmamış olan isimler, bu sene fuara katılıyorlar. Geçen yıla oranla daha fazla galerinin. daha fazla yan kuruluşun ve sanatçının katılması, kurumlaşmanın göstergesi. Yabancı katılımcılann artışı da fuann giderek uluslararası bir karakter kazanmaya başladığını gösteriyor. piyasasının yoğunlaştığı bir ticari fuar." Kavukçuoğlu. danışma kurulunun ga- lericilerden oluşmasıyla, fuarda tıcan bo- yutun ön plana çıkabileceği endışelenne ise katılmıyor. "Bu bir resim sergisi değil. Burada da- ha farklı bir yaklaşım var. fuarda galeri- ciler kendi sanatçılannın yapıtlarını sat- mak istiyoriar. Aynca, biz.' Böy le bir fu- ara entelektüel birboyutnasıl katılabilır' sonısundan yola çıkârak fuar süresince ülkemizdeki sanatın sorunlarını konu alan açıkoturumlar, paneller düzenleye- ceğiz. Bu platformlarda sanatçılar, eleştir- menler ve bilim adamlan var." Fuann 5. yılında artık kurumlaştığını düşünen Kavukçuoğlu. bu konuda PSD'nin şimdiye kadaryaptığı çalışma- lan da saygıyla anmak gerektiğini belir- tiyor: "Geçen yıla oranla daha fazla galerinin, daha fazla yan kuruluşun ve sanatçının katılması. kurumlaşmanın göstergesi. Ya- bancı katılınıcılann artışı da fuann gide- rek uluslararası bir karakter kazanmaya başladığını gösteriyor. I luslararası biret- kinliğin ölçiitü tartışmaya açık bir konu, fakat biz TÜYAP olarak sanat fuannın gelişmesinden memnunuz. Aitını çizmek istediğim bir nokta da şu: PSD, bu orga- nizasyonun öncüsii ve kunıcusu. Arka- daşlanmız dört yıl büy ilk bir özveri ileça- hştilar ve fuan belli bir noktaya getirdüer. Onlann yaptıklannı da savgıyla anmak gerekiyor. Benim dileğim. yapılmaya ça- lışılan olumlıı girişimlere daha iyi niyetle yaklaşılması ve zaten gergin olan ortamın daha da gerginleştirilmemesi." Bu yıl katılan galerilenn sayısında be- lırgin bir artış görüldüğünü belirten Ka- vukçuoğlu'na göre fuar, nıtelik açısın- dan da bir artış getirecek. "Bizim kendi beliriediğimiz ölçiit uya- nnca. hobi ressamlannın resimlerini alıp satan galerilerin fuara katılımlanna. ge- çen yıllarda olduğu gibi. olanak tanıma- dık. Fuara katılan tüm galeriler Türkiye sanat ortamının bilinen, tanınan, otur- muş isimkri. Bu isimkrin biraz önce bah- settiğimiz ölçütün altında \apıtlar suna- caklanna ihtimal vermiyoruz. Bu yıl fu- arda nitel olarak da, nicel olarak da bir artış var. Daha önceki yıllarda şu neden- le veya bu nedenle katılmamış olan isim- ler, bu sene fuara katılıyoriar." Geçen yılki katılımın azlığını 5 Nisan Kararlan'nın getirdiğı ekonomik sıkıntı- ya bağlayan Ka\ ukçuoglu, bu yılkı artış- ta, fuann 4 yıllık birikimi yanında, TÜ- YAP'ın Türkiye'nin en oturmuş ve dene- yimli fuarcılık şirketi olmasının da etki- si olduğunu belirtiyor. "Öncelikle elimizde dört vüiık bir biri- kim var ve biz bu birikimi değerlendirme- ye çalıştık. Aynca. biz Türkivc'nin en oturmuş, en deneyimli fuarcılık şirketi- yiz. Kültfir içeren tek fuanmız sanat fu- an degil. 14 yıldır kitap fuannı da biz dü- zenliyonız. Böyle bir birikim, deneyimi- miz var. Zaten PSD, fuann düzenlenme- sini bize devrederken fuann daha profes- vonelleşmesi gerektiği noktasından hare- ket etti." Kavukçuoğlu, fuarın genişlemesiyle birlıkte. alıcı için seçeneklerin çoğalaca- ğını ve bu sayede olanaklann fazlalaşa- cağını, bunun da kültürün yaygınlaşma- sına olumlu bir etkı yapacağını söyledi Bu yıl yüz civannda yabancı sanatçının katılımıyla fuann uluslararası bir boyut kazanması, Kavukçuoğlu'na göre. "min- yatûr'den 'resiııı'e yeni geçebilmiş bir toplum ıçın önemli bir gelişme. "Biz her şeyin henüz çok başlangıcın- dayız. \'akın tarihimize kadar resmin, heykelin yasaklandığı bir toplumda yaşı- yoruz. Ama. >ine de azımsanama>acak bir mesafenin alındığı da inkâr edilemez. 1 " Türkıye'dekı plastık sanat kültürü ile ilgilı olarak Kavukçuoğlu şu saptamalar- da bulunuyor: "Türkiye'de plastik sanatlar alımı ço- ğunlukla iç piyasada gerçekleşiyor. İnsa- nımız yurtdışındaki sanatçılan tanımı- vor. Bir fuann uluslararası nıtelik kazan- ması için, karşılıklı bir ilişkinin olması ge- rekiyor. Henüz ülkemizde dışa açılma bu boyutlanyla ortaya çıkmış değil. Sanat Fuan'na sayı olarak çok daha fazla gale- ri ve sanatçı katılabilir, fakat bunlann bir amacı olması gerekir. Yabancı galeriler katıldıklan takdirde. kendi ressamlan- nın yapıtlannın satılabilirliğini de görme- si gerekir. Aksi takdirde ola> yine bir ser- giye dönüşür. Biz fuarcılığı \e sergiciliği birbirinden ayırmak zorundayız." Fuarın gerçek anlamda uluslararası olabılmesı için ülkenın toplumunun ve yasalannın da uluslararası ölçütlerde ol- ması gerektiğıne dıkkat çeken Kavukçu- oğlu, yasal güçlükler aşılmadan ulusla- rarası bir sanat piyasasının oluşamayaca- ğını da belirtiyor. "Bizim ülkemizûı mevzuatmın da dışa açılmava elv erişli olması gerekir. Sanatçı- lann yapıdan gümrüğe takılacak. temi- nat mektuplan verilecek.- Peki bu piya- sa nasıl oluşacak? Türk sanatçı filkeden çıkarken. vabancı galerici ülkeve girer- ken problemler ortaya çıkıyor. Bu konu- da fuarla ilgili insanlan geren pek çok tar- tışmalar > aşıyoruz." YAZI ODASI SELtM İLERİ Önce Osmanlı Aydını Genç Yazap' Sayfa yönetmenimiz sevgili Handan Şenköken, son yirmi beş yılın Türk romanı üzenne bir soruştur- mada karar kılınca "Büyük ilgi toplayacak, tartışma- lar çıkabilir..." demiştım. Meğerse yanılıyormuşum, tartışma yelleri başımda esıyormuş: 15 ağustos tarih- lı, "Neden Eski Kültürümüz?" başlıklı yazıma art ar- da yanrtlar gelecekmiş. Bu yanıtlarda çağdaş edebiyatımızın seçkin yazan Tahsin Yücel'le, elindeki olanaklan yıllardan beri ede- biyata, kültüre, kitaba, yazıya çiziye adamış sevgili Enis Batur, adımı anmaktan uzak kalmadılar. Daha- sı. ustamız Tahsin Yücel'in sevgı, iyilik dolu sözcük- leri benım için bir onurdu. ilk yanıt Sayın Melih Cevdet Anday'dan geldi. 22 ağustos tarihli, "Eskı Kültürümüz Dedikleri" başlıklı yazısında Sayın Anday adımı anmadı; benden söz açarken "Osmanlı aydını genç yazanmız" ya da "Os- manlı hayranı genç yazanmız" demekle yetindi. Tu- tumumu. Sayın Necmettin Erbakan'ın politikasına çakışık bir çizgide gördü. Yaşadığımıztoprağın uçsuz bucaksız kültürzengın- liklerinı yuzyıllardan ben har vurup harman savurdu- ğumuzdan, bu arada öteki kültür katmanlarından ol- duğu gıbi, Osmanlı kültüründen de genye pek bir şey kalmadığından, günümüzde "Osmanlıyım, Osmanlı- cıyım..." dıyenler bile boş bir ıddia peşindeler bence. Biz. derın bir kültürsuzlük uçurumuna surüklenmek- teyiz. Belki de uçurumdan aşağı yuvarlanıyoruz. Hemen eklemek gerekiyor, cumhunyetımizin ilk dö- nemlerindekı kültürel çabadan da genye neredeyse bir şey kalmamak üzere. Örnek vereyim: Cumhuriyetimiz sanatlar arasında tiyatroya özel bir önem veriyordu. Tiyatronun toplu- ma anlam yükleyeceğıne inandığından. Anadolu kent- lerine tıyatroyu götürdü. Refik Ahmet Sevengil, Ya- kın Çağlarda Türk Tiyatrosu'nöa (1934) saptıyor: "Cumhuriyetten evvelki devırde yarım asırdan fazla bir zaman teşebbüs halinde kalan Türk tiyatrosu, an- cak cumhuriyetten sonrakı on yıl içınde tesıs haltne geçmiştir." Bu tesisı bugun ne hale getirdığimizi bil- mem saptamaya gerek var mı? Tiyatro örneğınden devam edeceğim. Andığım ese- rinde Refik Ahme£Sevengil, Afife'öen önce sahneye çıkmış bir Türk kızından söz açar: "1919 Eylülü'nde Reşat Rıdvan Bey'ın adapte etmış olduğu, 'Tatlı Sır' piyesi temsil edilırken Perihan Hanım isimli küçük bir Türk kızı bu eserde gerek yaş, gerek ehemmıyet itı- barıyla küçük bir rolde vazıfe aldı; bu küçük hanım 1920 senesinın ilk aylannda temsil edilen 'Üvey Kar- deşler' piyesınde de rol almış, fakat bilahara sahne- de devam etmemiştir." Biz bugunün insanlan, Peri- han Hanım hakkında ne bıliyoruz? Kimdı bu Perihan Hanım, nelerduyumsamıştı sahneye çıkarken, sonra neleryaşamıştı, neolmuştu? Bırakın Penhan Hanım'ı, uzun yıllar Afife unutulmuş, bugünun genç insanlan- na Afife hatıriatılmamıştır. Işte Doğulu, Batılı, şu bu olamamış yapay aydın, Pe- rihan Hanım'ı, hatta Afife'yi merak etmemış, kurcala- mamış, gündeminde tutmamış, -emeğini elbette say- gıyla anmamız gereken- Bedia Muvahhit'i gösterme- lik bıçimde alkışlamış, bugün artık onu da unutuluşa terk etmiştir. onu da yanı başındakı Şaziye Moral'ı da. Çünkü yapay aydın ıçın günübıriik kurgular yetıp art- maktadır. Dediğım gıbi, eskı kültürümuzün sönmemiş birikimi. yapay aydını hiçbir zaman ilgilendırmiyor. Eski kültürümüz derken. Sayın Anday'da mutlak Doğu yanlısı bir izlenim, bir sanı bırakmış olmalıyım. Sayın Anday diyor ki: "Kültür uluslararası değil midir diye sorabiliriz." Evet, ama öyle sanıyorum ki, ulus- lararası kultüre gıden yolda Perihan Hanımlara, Afıfe- lere, nihayet otekılere, omeğimiz tiyatro olduğuna gö- re, adları sanlan çoktan silinmış tiyatro adamlarımıza aynlmış cıltler bulunmamalı mıydı? Birkaç araştırma- cının kım bilır ne güçlüklerle yayımlayabıldıkleri geniş perspektifli, ama dar ayrıntılı kitapları dışında ne var elimizde? Nerede kapsamlı monografiler? Sayın Anday'ın eşsiz bir romanı vardır: Gızli Emir. Yapay aydının portreleriyle dolup taşan bu önemli ro- man. çok acı bir kehaneti de banndırmış, gızli emirçı- kagelmiş: yalnız yapay aydın değil, okuyup yazmak isteyen herkes, dahası okuyup yazmak ıstemeyenler bile nasibini almıştır. Insanlar kitaplannı yakmışlar, yakmayanlann başı yanmış, yakılmamış kitaplar top- lu olarak ımha edilmiştir. Oysa Sayın Anday bu kez de şöyle diyor: "Eski kül- türümüz içinde bilim vardı da onu mu bıraktık? 01- mayan bir şey nasıl bırakılır? (Adnan Adıvar'ın Os- manlı'da Bilim adlı kitabı okuma!)" Bu kitap herhalde Osmanlı Turklerinde llim olacak. Yok, bu kitabı okumamamız değil de okuyup ilim- sizliğimizi anlamamız istenıyorsa Adnan Adıvar, Os- manlı Turklenni toptan cahıl saymamaktadır. Zaten cahil olsalardı, romanın geç ve güç doğdu- ğu imparatorluklarında, Ahmet Mithat Efendi'yi ye- tiştıremeyecekler. benımsemeyecekler, ardılı Hüseyin Rahmi'nin yaman eleştırılerine katlanamayacaklardı. Afife'nin hayat hikâyesinı trajik sona götüren cahil zaptiyenin ve onu bilgisizliğe yönlendirenlerin ıki du- dağı arasındaki sözdü. Afife'nin trajedısini, gelenek- sel kültürü büsbütün ınkâr etmemiş büyük kitleye yansrtamamış olmak, uçurumun kenanna gelmek de- ğilse nedir? Ben bunları talep etmekle, kültürün bütünselliğine inanmış bir cumhuriyet ferdi olduğumu sanmıştım... Genç Sanatçılar Resim Yanşması sonuçlandı Kültür Servisi - Ünıversıte \e yüksekokullarda plastik sanatlar dalında ögrenım gören genç sanatçılan teş\ ik amacıyla. İstanbul Sanat Fuarı kapsamında TL'YAP tarafından düzenlenen "Genç Sanatçılar Resim Yanşması" sonuçlandı. Sanat eleştırmenı Sezer Tansuğ'un başkanlıgmda. Prof. Devrim Erbil. Prof. KemaJ Iskender. Prof. Ergin lnan. Yahşi Baraz. Doğan Paksoy. Llufer Oğuzcan, Gülçin Ülgezen ve Faruk Alpar'dan oluşan yanşmajürisi derece alan yapıtlan seçti. Mımar Sınan Üniversitesı Güzel Sanatlar Fakültesi'nden Ömer MğJt Aral'ın yapıtı 1 'ıncılık ödülünü. Marmara Cnıversıtesı Güzel Sanatlar Fakültesi'nden M. Bilgehan Atalaj'ın yapıtı 2'ncılik ödülünü. Mimar Sınan Üniversitesı Güzel Sanatlar Fakültesi'nden Cenk Beyhan'ın yapıtı 3'üncülük ödülünü kazandı Marmara Onıversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesf nden Melik tskender ve Şeyda Cesur'un yapıtlan ise mansıyona değer bulundu. Bırincınm 50, ikincinin 30, üçüncünün 20 milyon TL ile ödüllendirildiğı TÜYAP Genç Sanatçılar Resim Yarışması'nda derece alan yapıtlar 12 Eylül'de Tepebaşı İstanbul Sergi Sarayı'nda başlayacak olan 5. İstanbul Sanat Fuan süresince sergilenecek \e genç sanatçılara ödüllen bugün saat 14.00'te düzenlenecek bir törenle Kültür Bakanı İsmail Cem tarafindan verılecek. Etkinlikler Fuar süresince Ömer Uluç, Orhan Taylan. L'tku Varlık, Turan Erol, Balaban ve Komet'in söyleşileri gerçekleşecek. "Türkiye'de Sanat Galerileri ve Sorunları'. "Türkiye'de Heykel', 'Sezer Tansuğ'un Sanat Eleştirmenliğinin 4O.Yı- lı*. 'Türk Resminin Sorunları', 'Plastik Sanatlar ve Med- ya1 \e 'Sanat ve Çevre' konulu paneller yapılacak. Paneller ve söyleşiler A katı konferans salonunda gerçekleştırilecek. Galeriler Afa. Akbank. Alkent. Almenek, Ar- da, Ares, Artıum Sungur, Artisan, G. Artıst. Artesegno (Italya). Artestruttu- ra (ltalya). Bilim Sanat, Ekol, Türkiye GazetecılerCemıyetı Basın Müzesı Sa- nat Galerısı. Galen Baraz, Galen Ne\. Galen Pago. Falez Sanat Galensi. Gal- lerıa Artınter Cultura (ltalya), Kare Sa- nat, Galen SZ. Karsu Tekstil. Kızıltop- rak Sanat Galerisi. Mılli Egıtım Bakan- lığı Sanat Galensi. Minyatür Sanat Ga- lerisi, PG Art. Ramko Sanat Galerisi. Nadya Gallery. Şantiye MD. Tem Sanat Galensi. Urart Sanat Galensi, Teşvıki- ye Sanat Galensı. Ümit Yaşar Sanat Ga- lerisi. Toprakbank Sanat Galerisi. Ürün Sanat Galensi. tstasyon Sanat Merke- zi, Fantasıo and Joe Menhır, Siyah Be- yaz Sanat Galerısı. Gallena Paoliarte. Gallery Art Home, Carolına Montı. Dam Galen. Sevımce Sanat Galerisi. 48 galeri, 300 sanatçı 1995-1996 sanat sezonu, bu yıl. 12-17 eylül ta- rıhlerı arasında düzenlenecek 5 İstanbul Sanat Fu- arı ile başlıyor. Bugün Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar tarafindan açılışı yapılacak olan fu- ann. Danışma Kurulu Faruk Aİpar, Yahşi Baraz, L'lufer Oğuzcan, Doğan Paksoy ve Gülçin Ülge- zen'den oluşuyor Sanat fuarında bu yıl. 9'u yabancı olmak üzere 48 galerı, 100'ü yabancı olmak üzere toplam 300 sanatçının yapıtlan sergilenecek. Fuarda. sergılerin yanı sıra. paneller ve söyleşiler de gerçekleştırile- cek. Fuarda yan etkinlikler kapsamında. "Türki- ye'desanatgalerileri vesonınlarT, "Türkiye'de hey- keP. "Türk resminin sorunlan", "Plastik sanatlar ve medya" ve "Sanat ve çevre" konulu paneller dü- zenlenecek. Bunun yanı sıra. Balaban, Ütku Varlık, Turan Erol, Sezer Tansuğ \ e Ömer Uluç ile yapıla- cak söyleşiler ve jürısinı sanat eleştırmenı Sezer Tansuğ, Devrim Erbil. Kemal tskender, Ergin tnan, Yahşi Baraz, Doğan Paksoy, l lufer Oğuzcan. Gül- çin Ülgezen ve Faruk Alpar'ın oluşturduğu. genç ressamlara vönelik resim yanşmasının ödül törenı gerçekleştirilecek. Resim yanşmasının sonuçlan, Kültür Bakanı İs- mail Cem'in katılacağı bir törenle açıklanacak ve ödül kazanan resimler. fuar süresince sereilenecek "Pamuk Prensesin Ölümii" yangılanıyop Kültür Servisi - Sel Yaymcılık tarafindan yayınlanan, Muzır Kurulu tarafindan poşete konan, Fransız yazar Jeanne Cordelıer'ın aıle ıçi cınsel şıddetı anlatan romanı "Pamuk Prensesin Ölümü"nün yargılanmasına bugün saat 10.00'da Sultanahmet Adlıye bınası 3. kat 2. Asliye Ceza'da devam edecek. Büyüklenn cınsel istısmanna uğrayan. cezalarla ve ihmaİlerle örselenen bir çocuğun rnasalsı öyküsünün anlatıldığı "Pamuk Prensesin Ölümü"nün yayıncısı Sel Yayıncılık'tan yapılan açıklamada kıtabın. aıle ıçı cınsel tacızi desteklemedıği, aksıne bu konuda uyanık olunmasını ıstedıgi söylenıyor. Yasalara. geleneklere, kamunun ahlak anlayışma ters düştüğü, kamu ahlakmı ıncıteceğı düşüncesı ile yargılanan kitabı yargılamanın faillen bırakıp tanıklarla uğraşmaktan başka anlam taşımadığı belırtılen açıklamada. bu mantık ve ölçülerle kitaplara ceza biçen anlayış kınanıyor. Reşat Nuri Güntekin anıldı İST.\NBUL (AA) - "Çalıkuşu " adlı ölümsüz esenn yaratıcısı. ünlü roman ve öykü yazan Reşat Nurı Güntekin, ölümünün 39. yıldönümünde, Büyükada'da düzenlenen bir toplantıyla anıldı. Türkiye Yazarlar Sendıkası (TYS) ile Ada Dostlan Derneği'nce Büyükada Lunapark Gazınosu'nda düzenlenen toplantıya, çok sayıda yazar ve ada sakıni katıldı. TYS Genel Başkanı Ataaol Behramoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, Güntekin ıçın ilk defa bıranma törenı düzenlemekten büyük mutluluk duyduklannı belırttı. Behramoğlu, Saıt Faık'in Burgazada. Hüseyin Rahmı Gürpınar'ın da Heybelıada ile beraber anıldıklannı belırterek "Hayalim, bu anma toplantılannın evTenselleştirilmesidır. Böylelıkle. Türkiye'nın aydınlık yüzünün dünyaya yansıtılmasını gerçekleştırebilıriz" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle