Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBÂ
HABERLERIN DEVAM
Sav, Attila'yı Çiller'e şikâyet etti
'Bakanın tavrı
CMÜK'u tıkadı'
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türkiye Barolar
Birliği (TBBl Başkanı avu-
kat Önder Sav. Ceza Muha-
kemeleri Usulü Yasası
(CMUKl uyannca TBB'ye
202 milyar liralık yardımı
ödemeyen Vlaliye Bakanı
İsmet Attila'yı. Başbakan
Tansu Çiller'e şikâyet etti.
Önder Sav, Maliye Bakanlı-
ğı'nın tavn nedeniyle.
CMUK'un uygulamada tı-
kandığım vurguladı. Önder
Sav, bayan avukatlann du-
ruşmalarda türban takama-
yacaklanna ilişkin hükmün.
laik. demokratik ve hukuk
devletinin gereği olduğunu
kaydederek. bu yöndeki tu-
tumlannda kesinlikle dönüş
olmayacağını söyledi.
TBB Başkanı Önder Sav.
dün Adalet Bakanı Mehmet
Moğulta> ile birlikte Başba-
kan Çiller'i ziyaret ettikten
sonra Başbakanlık binası
önünde gazetecilerin soru-
larını yanıtladı. Çiller'e.
TBB'nin 202 milyar liralık
alacağını ödemeyen Maliye
Bakanı Ismet Attila'yı şikâ-
yet ettiğini belirten Sav,
"Demokratikleşme ve şeffaf-
laşmada siyasal iktidann çok
önemli bir adım diye nitele-
diğiCMl K. uygulamada tf-
kanma noktasına geldi. Aşa-
ğıyukan lOayayakınbirza-
mandır Maliye Bakanlığı va-
sal yükümlülüğünü yerine
getirmeyerek Türkiye Baro-
lar Birliği ve barolara. zanlı-
larla ilgili CMl^K gereği ya-
pılan hukuki yardımlann
karşılığını göndermiyor" de-
di. OnderSav. gazetecilerin.
"Avukatlann türbanla du-
ruşmalara giremeyecekleri
karanna karşı bir güvenlik
isteminiz oldu mu" sorusun
şu yanıtı verdi:
"Öteden beri bu konuda
kendime şahsen bir güven-
lik istemim söz konusu değU-
dir. Bu sadece barolann,
avukatlann sorunu değil. Bu
demokratik, laik, hukuk
devletinin, hukukun üstün-
lüğünün temel bir sorunu-
dur. Türkiye'de hukukun iis-
rünlüğü kurallan mı egemen
olacak de\ let işlerinde, yok-
sa dini iistün kılma kuralla-
n mı egemen olacak? Tartış-
ma budur. Bunun çözümlen-
nıesi la/ını. Biz barolar ola-
rak görevimizi bu noktada
sürdürüyonız. Kimsenin gi-
yinmcsi, örtünmesi, başının
açıklığıyla bizim hiçbir ilgi-
miz yoktur. Ama avukatlık
özel bir meslektir ve bu özel
mesleğin de kurallan içinde
yapılması lazımdır. Biz bu
kuraüar içinde yapılmasını
soylediğimiz için Gümüşha-
ne Baro Başkanımız öldii-
rüldü. Daha kimi meslektaş-
lanmız,TBB\etkilileri de öl-
dürülebilir, ama bu temel
meselede dönüş yoktur. Ba-
rolar ve avukatlanmız. doğ-
ru bildikleri yolda. demok-
ratik. laik hukuk devleti ve
laik toplum düzeni doğrul-
rusunda görevlerini yap-
mava devam edecekterdir."
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
- KlPler zarar etmektedir. Zarar eden
kurumun işçisine zam yapamayız.
- Işçiler memurlardan üç-dört kat da-
ha fazla para almaktadır. Memur bu hal-
deyken işçiye bu zammı vermeyiz.
Bu iki yaklaşım, özünde hükümetin
savunmast değil, aczidir. Çünkü, KİT'le-
rin verimli çalışmastnın da memur ma-
aşlarının da sorumlusu hükümettir.
Başbakan Çiller, üzerine basa basa
şöyle diyor:
"işçinin memurdan üç kat fazla para
aldığı ülkede ben Türk-iş'in istediği
zammı vermem. Halk benden hesap
sorar."
Çiller, hem işçiye zam vermiyor, hem
de bunu çok onurlu, sadece halkını dü-
şünen bir edayla ve övünçle söylüyor.
Eğer bu yaklaşım prim yapıyorsa, Az-
iz Nesin "yüzde 60" derken demek ki
çok iyimser bir rakam verdi. Acaba hü-
kümet halkın yüzde 60'ının aptal, kala-
nının da debil, embesil ya da moron ol-
duğunu mu düşünüyor?
Yoksa hangi başbakan ya da bakan,
halkın karşısına çıkıp iki büyük toplum-
sal kesimi karşı karşıya getirmeye çalı-
şır?
Türkiye'de kamu kesimi toplusözleş-
meleri hep "sorunlu" bir süreç izler. Bu
doğaldır da. 600-700 bin işçinin iki yıl-
lık ücreti söz konusudur. Genel olarak
İşçiyi Memura Kırdırmak.
taraflar bir rakam ortaya atar. Ikisi ara-
sında uçurum vardır. Zamanla adım
adım "orta noktaya" gelinir, anlaşılır. An-
laşma greve çıkılacağı gün sabaha kar-
şı yapılır ki sendikalar, "kanlannın son
damlasına kadar" daha fazla zam ko-
parmak için uğraştiklannı işçilere anlat-
sınlar.
Baştan anlaşma sağlanırsa kötü.
Çünkü o zaman, sendika daha fazla
zam alabüecekken işçiyi "satmış" olur.
Ne var ki bu kez böyle başlamadı.
Hükümetin niyeti sıfırzam. Hatta utan-
masa biraz da kesecek. Türk-lş ise ön-
ce bütün ücretlerin 14 milyon liraya çı-
karılmasını, zammın bu rakam üzerine
yapılmasını öneriyor.
Hükümet de buna karşılık, yeni bir
öneride bulunmaksızın, Türk-lş'i kamu-
oyuna şikâyet ediyor:
"Bakın, memur kardeşlerimiz şu ka-
dar maaş alırken Türk-lş ne kadar yük-
sek zam istiyor?"
Türk-lş'inki, yukanda vurguladığımız
gibi bir sendikacılık taktiğidir. Hükümet
eğer gerçekten sorunu çözmek istiyor-
sa, art niyetli değilse, bunun karşısında
kendi önerisini yineler ya da diretir,
"Bundan fazlasını veremiyorum" der.
Hükümet bunun yerine konuyu çarprt-
mayı yeğliyor.
Kamu Işverenleri Sendikası, "1995 yı-
lı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri"
başlıklı bir rapor hazırladı. Gazete yöne-
ticilerine gönderilen raporun üzerinde
Daçe'nin kartı var. Raporda, KİT'lerin
durumu özetienmiş, kamu çalışanların-
dan örnek kesimlerin maaşîan ve kamu
işçisinin ücretleri şematik olarak göste-
rilmiş.
Hükümetten mesajtar
Ben rapordan iki temel mesaj aldım:
- Hükümet, "Ben beceriksizim,
KlT'leri yönetemiyorum" diyor.
- işçi ve memurun aldığı para arasın-
daki uçurum örneklerle gösterilerek
memurlara, "Ey kardeşim, sen isteme-
sini bilmezsen benden zırnık a/amazs/n.
Bak, lanet olası işçilerkaşımızı gözümü-
zü yara yara 25-30 milyona kadar çık-
tılar. Senin kaderin benim iki dudağımın
arasında olduğu için birkaç yüz bin li-
ralık zamla yetinmek durumunda kal-
dın" deniyor.
Raporun son bölümünde, Kamu Iş-
verenleri Sendikası'nın, yani hükümetin
önerdiği artışlar sıralanmış. Yüzde 1.5
ile 30 arasında değişiyor. En büyük zam
dilimi ölüm yardımı. İş başında ölene
verilecek tazminat yüzde yüz arttırılıyor.
KlT'leri arpalık gibi kullanan, yönetim
kurullarını, konunun uzmanlannı ata-
mak yerine seçilemeyen milletvekili
adaylanyla dolduran kim?
Hükümet.
KlT'leri teknolojik yatınm yapmaksı-
zın hantal bırakan kim?
Hükümet.
Bu durumdan yakınan kim?
Hükümet.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'le dün öğle saatlerinde bir süre soh-
bet ettik. Hükümeti, işçiyle memuru kar-
şı karşıya getirmekle ve masadan kaç-
maklasuçluyor. Önceki akşam Daçe ile
bir telefon görüşmesi yapmışlar, ama
sonuç çıkmamış. Meral'e sordum:
- Hükümetin sıfır zam hazırlığı geçen
yılki bütçe döneminde duyurulmuştu.
Yani bu durum o zaman belliydi. O gün-
den kesin tavır almak gerekmiyor muy-
du?
"Haklısınız. Ama o dönemde hemen
harekete geçtik. 'Yeni bir bütçe tekniği
kullanıyoruz. Her şey Maliye Bakanlığı
ödenekleri içinde. ihtiyaca göre aktar-
ma yapılacak. Merak etmeyin' dediler."
Anlaşılan o gün Meral'i, Çiller sarma-
sına" getirmişler.
Bakalım bugün ne yapacaklar? Me-
ral, "Daha sert önlemler alacağız" di-
yor, ama Çiller'in ciddiye aldığı yok. Ik-
na gücüne güveniyor olmalı...
Promosyon: Düşmanları banşbran giiç
LEVENTGENÇELLİ
Sırnak
Operasyonlarda
19 PKK'ti öldürüldü
Haber Merkezi - Hak-
kâri ve S.ırnak' ın kırsal ke-
simlerinde güvenlik kuv-
vetleri tarafindan sürdürü-
len operasyonlarda 19
PK.1C1İ terörist öldürüldü.
Sıvas'ın Divriği ilçesinde
önceki gece bir grup
PKK'li özel bir madenci-
lik şirketine ait 20 kamyo-
hu ateşe verdi. PKK'liler
devriye görevi yapan bir
polisi de yaraladı.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan açık-
larnaya göre, terör örgütü-
ne yönelik operasyonlar
sirasında çıkan çatışTnalar-
da, Hakkâri'nin Yükseko-
va ilçesi kırsal kesiminde
16. Sırnak'ın Silopi ilçesi
Altunbey bölgesınde 3 ol-
mak üzere toplam 19
PKK'li öldürüldü. Böyle-
ce Hakkâri'nin Yüksekova
ilçesi kırsal kesiminde iki
günden bu yana sürdürü-
len operasyonlarda çıkan
çatışmalarda toplam 28
PKK'li öldürülürken, ör-
gütten kaçan 2 PKK'li ise
Hakkâri'nin Şemdinli il-
çesinde güvenlik kuvvet-
lerine teslim oldu.
Öte yandan Sıvas Valili-
ği. önceki gün Sıvas'ın
Divriği ilçesîni PKK'lile-
rin basarak, çeşitli eylem-
lerde bulunduğunu bildir-
di. Sıvas Valiliği'nden dün
yapılan yazılı açıklamada,
PKK üyesi 15-20 kışinin
Divriği ilçesi Dumluca
Köyü sınırlannda faaliyet
gösteren Aksu Madencilik
AŞ'yi saat 22.30 sıralann-
da basarak işçilere
PKK'nin propagandasını
yaptıklan belirtildi. Açık-
lamada, işçilerin kimlikle-
rini toplayan teröristlerin
işyerindeki 16 adet kam-
yonun kupa kısımlannı. 2
adet araba ve 1 pick-up'ı
yaktıklan belirtilerek,
Divriği ilçe merkezinde
kendilerini durdurmak is-
teyen polis devriyesine
ateş açılmast sonucu da
polis memuru ErdaJ Öca-
lan'ın yaralandıği kayde-
dildi.
Aynı gün saat 22.15 sı-
raîannda da karayollanna
ait şantiyenin de teröristler
tarafindan tarandığı belir-
tilen açıklamada, olaylar-
la ilgili takip ve operas-
yonlann sürdürûldüğü bil-
dirildi.
BURSA - Türk basın tarihini yazacaklar,
promosyon kavgasının bir kanlı bıçaklı kav-
gayı bitirdiğini anlatacaklardır. 1992 yılında
dönemin Devlet Bakanı CavîtÇağlar ile Sa-
bah Grubu arasındaki büyük kavgayı anım-
sayanlar, şimdi Sabah-Çağlar dostluğunun
promosyona yansimasını yaşıyorlar. Dünün
kavgalılan. bugünün promosyon nedeniyle
önemli dostları oldular.
Türk basınının temeline dinamit koyan
promosyon kavgası devam ederken bilinen
özelliklerinin dışında yerel gazetelerin renk-
liliği ve Istanbul'u zaman zaman aratmayan
görüntüleriyle basın vitrininden inmeyen
Bursa'da ofset tekniği ile yayımlanan 3 ye-
rel gazete var.
Birer gazete ve televizyon
Gazeteler. Bursa'nın ünlü aileleri Sönmez
(Bursa 2000). Çagiar(Olay) ve Gençoğlu'na
(Bursa Haber) ait. 1974 yılında Simavi aile-
sinin Bursalı gazeteci Armagan Gerçeksi ile
kurduğu Bursa Hakimiyet'le renkli basın
aşamasına geçen Bursa'da, yıllar ilerledikçe
büyüyen ve Türk ekonomisinde söz sahibi
olan ailelerin her birinin bugün birer gazete-
si, birer radyosu, Gençoğlu ailesi dışında da
birer televizyonlan var.
Bursa"daki yerel gazetelerin şimdiye kadar
neler verdiklerini bir çırpıda sayabilmek ola-
sı değil. Bursa Haber gazetesinin. eski Ha-
kimiyet gazetesinin adım değiştirerek yaym
hayatına başladığı 1994'ün haziranından
sonra iyice alevlenen hediye verme yanşın-
da, promosyon müdürteri transferleri de ya-
şandı. Haber gazetesinde ilan müdürü olarak
çalışan ve ayn bir servis olmadığı için pro-
mosyon sorumluluğunu da üstlenen Murat
Altınseren' in Bursa Hakimiyet'e transfer ol-
ması, bu ilginçliklerden sadece bin.
Bursa'daki yerel gazetelerin bir süre önce-
sine kadar promosyondaki gözdeleri deter-
jan. havlu ve nevresimdi. Şimdüerde elekt-
ronik eşyaya yönelik promosyonlarla müş-
teri peşindeler. Bursa'nın ilk ofset gazetesi
olan Bursa Hakimiyet'teki teknoloji değişık-
liği ile birlikte isim değişikliğı de yaşanınca
promosyon kavgasında zirve noktaya ulaşıl-
dı.
Bursa Hakimiyet, adını Bursa 2000 olarak
değiştirerek Mayıs 1995 tarihinde 45 kupo-
na herkese AEG ütü vermeye başladı ve yıl-
lardır geçemediği Çağlar'ın gazetesi Bursa
Olay'ı ilk kezgeçti. Bursa 2000,24 bin 120
adetlik satışıyla Bursa rekoru kırdığını ilan
etti. Ütü ile satış rekoru kırdığını ilan eden
Bursa 2000. ardından elektrikli ızgara ve saç
kurutma makineleriyle promosyon atağını
sürdürdü. Ancak ütünün müşterisini bu pro-
mosyonlarda bulamadı.
Ütü ile alevlenen kavga şimdüerde iki ga-
zete arasında ütü masası kavgasına dönüştü.
Bursa 2000. "30 kupona herkese ütü masa-
sı'" restini çekti. Kavganın şu günlerdeki bo-
yutunda 20 bin sınırını aşmakla övünen ga-
zeteler. 10 bin satış çizgisinin altına düştü-
ler. Promosyon yapmamakta direnen Bursa
Haber gazetesi 1500 - 2000 satış çizgisine
oturmaya çalı-
Ş
T A
« . • Bir zamanlann
1 Ağustos
1994 satış ra-
kamları Bursa
eenelinde şöy-
Te:
Bursa Olay:
9612. Bursa
2000: 9366,
Bursa Haber:
1407.
Bir zamanla-
nn düşman kar-
deşleri Cavit
Çağlarve Dfaıç Bilgin arasındaki yakınlaşma-
yı sağlayan etkenlerden biri olarak gösteri-
len promosyon kavgası. gazeteler arası ben-
zerlikleri de getirdi. Olay gazetesi de aynı Sa-
bah'ınyaptığıgibi "AüeKulübü"kurdu. Bu
arada Çağlar - Bilgin arasındaki promosyon
alışvenşindeki rakamlarla ilgili değişik de-
dikodular ortaya atılıyor.
Bursa daki yerel gazetelerin özellikle de
Olay - Bursa 2000 gazeteleri arasındaki pro-
mosyon kavgasının bir başka boyutu daha
var. Ülke politikasında bir zamanlann çok
gözde ismi Cavit Çağlar'a şimdi kentinde
ekonomik anlamda çok güçlü bir başka isim,
Ali Osman Sönmez rakip olma hazırlıâı için-
de.
Sönmez, Çiller'in destekçisi
Ali Osman Sönmez. Başbakan Çiller'in
Bursa'daki en büyük destekçisi.
Yapılacak ilk genel seçimlerde. şu günler-
de gazeteleri promosyon kavgasında olan
Bursa'nın iki ünlü zengini Cavit Çağlar ve
Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin arasındaki
yakmlaşmayı sağlayan etkenlerden biri
olarak gösterilen promosyon kavgası,
gazeteler arası benzerlikleri de getirdi.
Olay gazetesi de aynı Sabah'ın yaptığı
gibi 'Aile Kulübü' kurdu. Bu arada,
Çağlar-Bilgin arasındaki promosyon
alışverişinin rakamlanyla ilgili olarak da
değişik dedikodular ortaya atılıyor.
Ali Osman Sönmez bu kez liste savaşında
karşı karşıya gelecekler. Bu nedenle sahip ol-
duklan gazetelerinin çok etkili olmalarını
sağlayabilmek için de hiçbir maddi fedakâr-
lıktan kaçınmayacakları savunuluyor.
Bursa daki promosyon kavgasından pro-
fesyonel kadrolarrahatsızlar. Gazeteleri adı-
na patronlarından her istediklerini kopartan
yöneticiler. bu rahatsızlıklannı dile getiri-
yorlar. Profesyonel kadroların gönlü pro-
mosyonun kalkmasından yana. Bursa'da ya-
yın yapan 3 ofset yerel gazetenin profesyo-
nel yöneticilerine yönelttiğimiz ""Niçin pro-
mosyon" sorusuna verdikleri yanıtlarda ga-
zetecilerin özlemleri dile geldi. Olay. Bursa
2000 ve Bursa Haber gazetelerinin "gazete-
ci" yöneticileri-
düşman kardeşleri' ™)e
. s
ö r ü
s
l e n
Engin Özpı-
nar (Olay Ga-
zetesi Murah-
has Üyesi ve
Genel Müdür):
"Anadolu'nun
diğer kentlerin-
deki yerel bası-
nın durumunu
tam bümiyoruz.
O nedenle bu
soruyu 'Bur-
sa'daki gazeteler neden promosyon yapıyor?"
şeklinde değiştirerek yanıtlayalım.
Bursa'nın bu yıl 250 milyar lira ile400 mil-
yar lira arasında gerçekleşmesi beklenen rek-
lam harcamasından en çok payı. çok satan ga-
zeteler alacaktır. Şimdilik Akşam "ı saymaz-
sak, reklam verenlerin tercihi Sabah, Hürri-
yet ve Milliyet'e reklam veren firma, yani sı-
ra bir ya da iki yerel gazeteye de aynı rekla-
mı vermektedir. Özellikle küçük ilanlardaki
tüm pazar yerel gazetelerin elindedir.
Yerel gazeteler, yerel pazan hedefliyor, çok
satan ulusai gazeteler, bunu bildikleri için bir
yandan kendi aralannda rekabet ederken.
bir yandan da Bursa'daki yerel basının rek-
lam payını almaya çalışmaktadır. Bunun için
özel sayfalar ayırmakta, yerel reklam ajans-
lanyla işbiriiği yapmakta ve Bursa"dan ala-
caklan reklamlar için, yerel gazetelerin rek-
lam tarifelerini uygulamaktadırlar.
İşte Bursa'daki yerel gazeteleri promosyo-
na zorlayan etken budur. Yerel gazeteler. ye-
rel pazan,çok satan ulusai gazetelere kapür-
mamak için, kendi iradeleri dışında promos-
yon yanşına sürüklenmektedir.'
Sanıhan A> ber (Bursa 2000 Gazetesi Baş-
kan Yardımcısı. Murahhas Üye): "Ben mu-
rahhasazayım. Diğer arkadaşlanma>ardım
ediyorum. "Onlar görevlerini >apıyoriar. Gö-
re\e başladığım günden bu yana gazetenin
editoryal sorunlan>la ilgili 6 gnriişme yaptıy-
sam da promos>on konusunda 60 kerekonuş-
makzorunda kaldım. Bu konuşmalarda kim
ne veriyor. biz ne verecegiz tartışmalan yapıl-
dı. Bizim elimizde olmayan bir gelişme. Bu-
nun kurahnı biz ko>madık.
Böyle bir gazetecilik ortamında çalışmak-
tan utanç duymaktayım. Gazetecilik yapma-
manın ezikliği içindeyim. Yalnız bir memle-
kette 60 milyonluk bir ülkede, her gün 1 mil-
yon kişi bedava televizyon alacağım diye, 12
sa>falık 20 bin liralık bir gazetey i her gün ba-
vi bayi dolaşıp alıyorsa, o ülkede insanlann
karar verme ve haklannı savunma becerile-
ri konusunda çok ciddi bir sorun olduğu ka-
nısındavım.
O insanlar, yurttaş olacaklar! Yurttaşhk
haklannı koruyacaklar. Cumhuriyet insanı
olacaklar. 60 milyon kişiden 1 milyonu tele-
vizyon peşindeyse o ülkede toplumsal sağlık
tehlikededir. Bu bir klinik vaka olarak karşı-
mızdadır. Bu ülkede tercih kuüanma özürü
vardır.'
Kemal Sulaoğlu (Haber Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni): "Promosyon nedir,soru-
suna verilebüecek en doğru yanıt: Promos-
yon, okuyucuya
v
beni al" diye yanıt verilen
rüşvettir. Eğer bir mal veya ya da hi/meti kar-
şılıksız verirken, "yardım erme' duygusu ta-
şımıyorsanız, bu davranışınızın gerisinde
mutlak başka bir neden aramak zorundası-
nız. Bu neden, promosyon yapan gazetenin
güçsüzlüğünü kapatma arzusudur. Basın ça-
lışanının enıeğine. beyin gücüne, meslek onu-
nına saygısızlıktır. Prömosyonun getirdiği \a-
pay satış rakamlanyla, gazetesini olduğun-
dan çok daha güçlü göstermek, rakiplerinin
ilerisinde yer almak, hatta onlan imha etme
isteğidir.'"
Düzeltme
Gazetemizin dünkü sayısında yer alan
"Halk basınagüveniniyiüfdi" başlıklı haber-
de. Basın Konseyi'nin promosyona karşı ha-
zırladığı uzlaşma metni. teknik bir hata ne-
deniyle gazetelerin yayını olarak ifade edil-
miştir. Düzeitir. özür dileriz.
İstaiıl^ul'da 6 Dev-Sol CHP Genel Başkanı Çetin'in baskılarıyla bin lira arttınldı
Buğday taban fiyatı yükseltildiyakaiandı
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul'da yasadışı THKP-
C Dev-Sol örgütüne yönelik
olarak düzenlenen operas-
yonlarda, Bahçelievler'de
başkomiser Halil Yıldt-
nm'ın şehit edilmesi olayı-
nın da aralannda bulunduğu
çok sayıda bombalama ve
gasp eylemine katıldıklan
öne sürülen 6 kişi yakaian-
dı.
Terörle mücadele şubesi-
nin 27 temmuzda başlattığı
operasyonlarda. İstanbul il
sorumlusu Hüseyin Tut,
Anadolu sorumlusu Süley-
man Gülbahar. silahlı dev-
rim birlikleri üyesi Kamil
Öcalan. örgütün istihbarat
kaynağı Reyhan Sapaz ile
yardım ve yataklık yapan
Gazal Çiftçi v e Necip Sapaz
yakaiandı. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada. yakalanan sa-
nıkların üzerinde \e kaldık-
lan hücre e\ lerinde yapılan
aramalarda. çeşitli çap ve
markada 4 tabanca, bu silah-
lara ait 3 şarjör ile 100 adet
fişek. bol miktarda sahte
kimlik ve belgeyle, istihba-
rat raporları ve örgütsel do-
kümanlar ele geçirildi.
Sanıkların sorgulan so-
nunda, gerçekleştirdikleri
öne sürülen eylemler ise
şöyle:
îzmir Bozyaka ANAP Se-
çim Irtibat Bürosu'nun ba-
sılması ve molotofkokteyli
atılması. Bornova Vergi Da-
iresi'nin bombalanması ve
pankart asılması. İstanbul
Bahçelivler'de başkomiser
Halil Yıldınm'ın şehit edil-
mesi. Kartal DYP ilçe bina-
sının basılması. Iş Bankası
şubesinin bombalanması,
Kartal Topselvi Polis Kara-
kolu'nun silahla taranması
ve bombalanması.
Açıklamada. 1994 yılın-
da Bekaa Vadisi'nde silahlı
eğitime katılarak yasadışı
yollardan Türkiye'ye giriş
yaptıklan belirlenen sanık-
lann. bu yılın nisan ve ma-
yıs aylannda da çeşitli şir-
ket ve kişilere örgüt imzalı
makbuzlar göndererek teh-
ditle para istedikleri iddia
edıldi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Buğday taban alım
fiyatlan. Başbakan Yardım-
cısı Hikmet Çetin'in baskı-
larıyla 1000 lira arttınldı.
Çetin, iki ay önce Tanm ve
Köyişleri Bakanı Refaiddin
Şahin'in açıkladığı fiyatla-
nn. Bakanlar Kurulu'na da-
nışılmadan belirlendiği ve
düşük olduğu gerekçesiyle
ilgili kararnameyi imzala-
madı. Çetin. Bakanlar Ku-
rulu toplantısından sonra
buğday taban fiyatının 1000
lira arttınlarak 8 bin liraya
çıkanlması ve kilo başına
aylık 500 lira prim verilme-
si üzerine ilgili kararname-
yi imzaladı. Bakanlar Kuru-
lu'nda fındığın da ilke ola-
rak destekleme kapsamına
alınması kabul edildi.
Taban fıyatlarını Çetin'in
onaylamaması nedeniyle fi-
yatlann yükseleceği beklen-
tisine girerek buğday stoku
yapan üretici ve tüccar ka-
zançlı çıktı. Buğday rekol-
tesinin düşük olmasının ya-
ni sıra üretici ve tüccann s-
tok yapmasıyla yükselen ve
ekmek fiyatlannda da artma
tehlikesini ortaya çıkaran
buğday fiyatlan. taban fi-
yatlann açıklanmasıyla bir-
likte birdüzene oturacak.
Hükümet, Çetın'in taban
fiyatlann artması istemıyle
kararnameyi imzalamaması
üzerine oluşan buğday sı-
kıntısını gidermek ve fiyat-
lan düşürmek amacıyla ay
başında buğday ithalatından
ton başı na alınan 20 dolarlık
fonu kaldırmış, ekmeklik
buğdaydan kesilen yüzde 8
oranındaki KDV'yi de yüz-
de 1 düzeyine çekmişti. Bu
önlemlere karşın. buğday sı-
kıntısının kısa vadede gide-
rilememesi ve fiyatlann
uzun vadeli düşürülememe-
si üzerine. Çetın'in düşük
bulduğu buğday destekleme
alım taban fiyatlan 1000 li-
ra yükseltildi.
Tanm ve Köyişleri Baka-
nı Refaiddin Şahin. haziran
ayında ekmeklik buğday ın
taban fiyatını 7 bin lira ola-
Gaziantep'te idaın cezasına oııay
GAZİANTEP (AA) - Yargıtay, Gazi-
antep'te tecavüz ettiği ilkokul öğrencisini
öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan katil
hakkındaki idam cezasını onayladı.
Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi ta-
rafmdan sanık Hasip Mehmet Atay hak-
kında 10 yaşındaki D.D'ye tecavüz ve de-
lilleri yok etmek amacıyla bilerek adanı
öldürmek suçundan verilen karar, Yargı-
tay 1. Ceza Dairesi'nce onaylandı.
D.D. geçen yıl mayıs ayında Bahçeliev-
ler Mahallesi'nde bir evin kömüriüğünde
çiçek kolisi içinde tecavüzedildikten son-
ra öldürülmüş, olarak bulunmuştu.
Öte yandan Gaziantep'te düğünlerde
havaya ateş açümasını engellemek için
her düğünde bir sivil polis görevlendirile-
cek. İl Emniyet Müdür Vekili YılmazOr-
han, özellikle kenar semtlerde gelenekle-
re uygun yapılan düğünlerde tüm uyanla-
ra karşın havaya ateş açılmasmın engelle-
nemediğini belirtti.
IRIH T I M L A R l ' Z E R I N B E DANS
HAYAL
Kahvesi
Çubukİu Umanı
Çarşamba
BUİUTSUZLUK ÖZLEMI
-'—Perşembe
JLXE BOX
Cunıa
BLLES EXPRESS
Cumaıiesi
DENİZKIZI
r ; - , , ! . • - : " „ ' , » ( . r . ' . r I I . .
rak açıklamış. ancak ilgili
kararname Çetin'in imzala-
maması nedeniyle Bakanlar
Kurulu'ndan çıkmadığı için
Toprak Mahsulleri Ofisi (T-
MO) 7 bin lıradan alım ya-
pamamıştı. Yeni taban des-
tekleme alım fıyatlannın
açıklanmasıyla birlikte T-
MO buğday alımına başla-
yacak. Bu arada Bakanlar
Kurulu'nda fındığın da ilke
olarak destekleme kapsamı-
na altnmasmın kabul edil-
diği öğrenildi.
Anıbarlara
özel güvenlik
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ambarlar Site-
si'nde işten çıkanlan 44 ki-
şinin görevlerine dönmele-
riyle ilgili tartışma sürerken
sitenin girişineöze! güvenlik
görevliîeri yerleştirildi.
Tümtis Şube Başkanı
Şükrii Günsili. site girişine
kart uygulaması getirilmek
istendiğini, kartı olmayanın
siteye sokulmayacağını be-
lirterek "Bunda amaç, yasa-
ya ve sözleşmeye aykın bir bi-
çimde iş akitleri Teshediklilen
işçileri siteye sokmamak" de-
di.
Mevlit Kandili
kutlaııdı
Haber Merkezi - Hz. Mu-
hammed'in dünyaya gelişi-
nin 1424'üncü yıldönümü
olan Mevlit Kandili dün ge-
ce tüm İslam âleminde ve
Tiirkive'de kutlandı.
RP hukuk
tannmyor
• Baştarafı I. Sayfada
halde iddia sahiplerini
*müftMİ" ve "iftn-acT
olarak ilan ettiğini söyle-
di.
tzzet Cahit Özden. söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Bunlann saldırdığı şey
basit. Bunlar bu vakıfla ni-
ye Ermeni var, niye Yahu-
di var? Bunu kabullene-
miyorlar. Halbuki unutu-
yoriar ki Darülaceze'nin
bahçesinde bir ha\ ra. bir
kitise, bir cami, bundan
yüz yıl önce yan yana ya-
pılmış. Bunlann kafalân
son derece kanştk. Bana
saldırmalarma gelince.
Ben bir Roteryenim. Ro-
teryen okiuğum doğru.
Atatürk ilkev¥inkdaplan-
na bağlı. laik bir insanım.
Bu da doğru. Tabii böyle
bir insanı istemiyorlar.
Bundan yaklaşık altı
ay önce. tdris Naim Şahin
var, belediyenin genel sek-
reter yardımcısı. Vfe başka-
nın başdanışmanı var. Ze-
ki Uysal diye bir avukat.
Şahitlerim var, bana Da-
rülaceze'ye geldiler ve
'RP'ye gel, RP'ye kaydol
ve seni ilk seçimlerde mil-
letvekili yapahm' dediler.
Bende 'Benim böyle siya-
setle bir ilişkim yok. 66
yaşındayım, babadan va-
siyetliyim, hiçbir siyasi
partiye girmedim, bundan
sonra da girmem' dedim.
'Peki o zaman' dediler.
'vakfın yüzde 49'unu bi-
ze ver" dediler. Bunu söy-
leyen de hukukçu. Bunun
üzerine "Vakıf biranonim
şirket değil ki bunun yüz-
de 49*unu size nasıl vere-
yim. Vakfin nasıl idare
edileceği, vakıf senedinde
belirrilmiştir. Bunu size
yakıştıramadım. Siz bir
hukukçusunuz. Sakın bu-
nu başka yerde söyleme-
yin' dedim. Vakfi ele ge-
çirmek istiyorlar, bu
mümkün degiL'"
Sözen'den tepki
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi eski Başkanı
Nurettin Sözen, gelişme-
ler üzerine şunlan söyledi:
"Ben Darülaceze Vakfl
Müteveili Heyeti başka-
nıydını. Seçîmden sonra
Saym Tayyip Erdoğan'a
de\rettim, usul gereği. Sa-
yın Özden araştınnış ve
araştırma sonucunda gör-
nıüş ki Darülaceze'nin
İçişleri Bakanlığı tarafin-
dan y önetilmesi gerekiyor.
Bakanlığa durumu bfldir-
miş. Konunun doğru oldu-
ğunu anlayan bakanhk_al-
dığı karar gereği yönetici-
leri atamış. Hukuk kuralı
gereği yeni bir müdür ve
yönetim kurulu atamış.
Ancak bunu RP'Ii yöneti-
ciler uygulamamışlar.
Şimdi İstanbul V'alisi gere-
ğini yerine getirmelidir.
Bu, kanunlara karşı gel-
mektir. Bu gasptır. İçişleri
Bakanı'nın atadığı y öneti-
cileri nasıl tanımaziar. Gö-
revNaüdedir."
OLAYLARIN:
ARDENDAKf
GERÇEK
B Baştarafı 1. Sayfada ;
sektör, ekonominin loko-
motifi olacaktır. Ne var ki
bu model kapsamında ya-
şanan zaman kesitinde üç
olgu ortaya çıktı ve sürek-
lilik kazandı: 1) Enflasyon,
2) Şeriatçılık, 3) Bölücü-
lük...
Bugün Türkiye'nin par-
çalanmasından söz açılı-
yor, 'ad//düzen'şeriatçıla-
nn halka önerdiği bir seçe-
nek olarak sandıkta güç
kazanıyor ve ülkenin do-
ğusuyla batısı arasındaki
uçurumda keskinleşen
parçalanmatehlikesi gün-
demdedir.
Hiç kuşkusuz, bu duru-
ma düşmemizi doğrudan
1980'lerde Türkiye'nin be-
nimsediği ekonomik mo-
dele bağlamak doğru ol-
mayabilir. Ancak bugün
ülkenin son derece ağır
sorunlarla karşı karşıya ol-
duğunu da görüyoruz;
toplumu bu darboğazdan
kurtaracak olanların halka
önerdikleri modelin başa-
rısını günlük yaşamda
göstermek zorunda ol-
dukları unutulmasın!.. Bu-
gün özel kesimin temsilci-
si durumunda olanların,
bu konuda sorumluluklan
büyüktür.
Hiçbir ülke, uzun yıllar,
60-70-80 enflasyon ora-
nıyla yaşayamaz. Sonuç-
ta, hayat Türkiye'deki gibi
olur, köktendinciliğin etki-
si artar, ülke parçalanma-
ya doğru sürüklenir, hiçbir
kesimde güvenceli yaşam
sağlanamaz.
1980'li ytllarda benim-
senen ekonomik modelin
kapsamında 'huzur, istik-
rar, güven, ülkenin bütün-
lüğü' ve laikiik' gibi kav-
ramlarm canlandığını, bu
topraklarda yaşayan halka
ispat etmek durumunda
bulunan hükümetlere ge-
rek var...
Bu sorumluluğu taşıma-
yanlar, her şeyin bugünkü
gibi uzun süre yürüyebile-
ceğini düşünüyorlarsa bir
yanılgının peşine düşmüş-
ler demektir. '
Ülkemizde her şey 'ola-'
ğanüstü hal'ın, bu gidişle,
yalnız bir bölgede kala-
mayacağını haber veriyor.
• • •
Namus
tlltklLSVl
3 ean aldı
İstanbul Haber Servisi-
İmam nikâhlı eşini terk et-
tikten sonra başka bir erkek-
le yaşayan ablası. hamile
olarak eski eşine geri dönün-
ce Murat Çetin adındaki
genç, 3 kişiyi öldürdü, 4 ki-
şiyi de yaraladı.
Alınan bilgiye göre Yeni-
bosna Fatih Caddesi Namık
Kemal Sokak Yavuz Apart-
manı 12 4numaralı daireye
gelen Murat Çetin. burada
yaşayan ablası Sevcan Çetin
ve imam nikâhlı eşi Taci
Bozdağ ile önce tartıştı. Da-
ha sonra da her ikisini belin-
den çıkardığı tabancayla
vurdu. Aldığı kurşun yarala-
rı sonucu özel Hayrınisa
Hastanesi'nekaldınlan Sev-
can Çetin (27) tüm çabala-
ra karşın kurtanlamadı. Ay-
nı hastanede ilk müdahalesi
yapılan Taci Bozdağ daha
sonra İstanbul Üniversitesi;
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne-
sevkedildi. Ablasınınevin-/
deki saldından sonra Yeni-J
bosna Yıldırım Beyazıt^
Caddesi üzerindeki 'BizimJ
Restaurant'a giden Muratj
Çetin, burada da ablasının;
birlikte yaşadığı işyeri sahi-'
bi DUaver Kısa ile aynı ma-|
sada oruran garsonlar İsmet:
Aydın, Şeyhmus ve Faik De->
mir ile HükümdarÇil'e ateş'
etti. Olayda yaralanan 5 ki-î
şi önce özel Yenibosna Has-J
tanesi'ne kaldınldı. ;
Dilaver Kısa. hastanede*
yapılan müdahalelere karşın •
Yaşamın1
. yitirdi. İstanbul!
Üniversitesi Tıp Fakültesi!
Hastanesi'ne sevkedilen ya-'
ralılardan İsmet Aydın daj
bir süre sonra öldü. >
Aynı hastanede tedavi al-'
tına alınan Faik ve Şeyhmus!
Demir ileHükümdarÇil'in;
sağlık durumlarının iyi ol-^
duğu öğrenildi.
Soruşturmaya başlayan
polis yetkilileri. Sevcan Çe-
tin'in 6 ay önce imam nikâh-
lı eşi Taci Bozdağ'ı terk e-
derek lokanta sahibi Dilaver
Kısa ile yaşamaya başladı-
ğım ve 4 aylık hamile olarak
eski eşine geri döndüğünün
öğrenildiğini belirttiler.
Yetkililer. Murat Çetin'in
Brovvning marka silahıyla
birlikte gözaltınaalındığını
söyledi ler.