Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AĞUSTOS1995SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
700 bin işçi, masada bitmeyen sözleşme pazarlığma iş bırakarak çözüm arayacak
Türk-Iş'ten bir günlük grevANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü-
kümetin kamu işçisıne yaptığı yüzde 5 4
oranındaki ortalama ücret artışı önerisinı
reddeden ve yeni bir teklıf sunulmayan
Türk-Iş. masada bitmeyen sözleşme pa-
zarlığına. bugün ışyerlerindeiş bırakarak
ve ışyerlerinı terk etmeyerek çözüm ara-
yacak. Türk-lş'in.grev yasağı kapsamın-
daki ışkolları ıle basın dışındaki işkolla-
nnda gerçekleştıreceği iş bırakmaeylemi-
ne. örgrütlü kamu çalışanlan da destek ve-
recek. Kamu kesımınde örgütlü olmayan
DtSK'e bağlı sendıkaların üyelerı de ış-
yerlerinde bildırileroku> up, iş yavaşlata-
rak eyleme katkıda bulunacak. Hak-lş
Yönetim Kurulu da eylemi haklı ve meş-
ru gördüğünü belirterek destekleme ka-
ran aldı.
Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'in açıklamasına göre. eylem bugün
çeşitli işkollannda "halkın tepkisini çek-
meyecek" bıçimde vaşama geçırilecek.
DeNİet Bakanı Daçe'nın ardından, basın
toplantısı duzenleyerek hükümetin iddı-
alannı yanıtlayan Meral de sorunu "raa-
sa başında" çözmek ıstediklerini vurgu-
ladı. Hükümetin eylemi yasadışı ilan et-
mesinı "politik bir tavir" olarak nıtelen-
Türk-lş'in, grev yasağı kapsammdaki işkollan ile
basın dışındaki işkollannda gerçekleştirileceği iş
bırakma eylemine. örgütlü kamu çalışanlan da
destek verecek. Kamu kesiminde örgütlü olmayan
DtSK'e bağlı sendikalann üyeleri de, işyerlerinde
bildiriler okuyup, iş yavaşlatarak eyleme katkıda
bulunacak. Hak-lş Yönetim Kurulu da eylemi
haklı ve nıeşru gördüğünü belirterek, destekleme
karan aldı.
• Hükümetin eylemi yasadışı ilan etmesini "politik
bir tavır" olarak nitelendiren Meral.
"Siyasetçilere meydanı darederiz. Hükümet.
ülkeyi 12 Eylül havasına sokmak mı istiyor?"
dedi. Meral. hükümetin. eylem nedeniyle işçilerin
tazminatsız olarak işten atma tehdidine de
"Bedelini pahalı ödetiriz" karşılığını verdi.
Meral, işçilerin zam değil, "ücretlerini enflasyon
karşısında korumak" istediklerini yineledi.
dıren Meral. "Siyasetçilere meydanı dar
ederiz. Hükümet. ülkeyi 12 Eylül havası-
na sokmak mı istiyor?" dedı. Meral. hü-
kümetin. ey lem nedeniyle ışçıleri tazmi-
natsız olarak ışten atma tehdidine de "Be-
delini pahalı ödetiriz" karşılığını \erdi.
Meral. işçilenn zam değil. "ücretieri-
ni enflasyon karşısında korumak" ıste-
diklerini yineleyerek. hükümetı sorunu
çözmekten kaçmakla suçladı. Enflasyon
oranındaki ücret artışı isteklennı hüküme-
te sunduklarını ifade eden Meral. Türk-
Iş'in 3 ocakta AN'AP'a karşı gerçekleştir-
dıği işbırakmaeylemini DYP~veSHP"nin
destekledığini anımsatarak "Muhalefettey-
ken 3 ocakgenel eylemine destek verip, bu-
gün iktidardayken aynı eylemi yasadışı-
lıkla suçlamak.dev letciddiyetiv le bağdaş-
maz. Bö> le da\ ranan kişilerin gü\enirliği
ciddi biçimde sorgulanır. Bugün vürür-
lükte bulunan yasalar. 3 Ocak 1991 tari-
hindedeavnenvardı"dcdi. DYP'nın bu-
gün eylemi "yasadışı" olarak nitelendır-
mesıni "çirkin bir politiktaMr" olarak ni-
telendiren Meral. "Demokratik tepkile-
rini gösteren işçiye karşt. hükümet yanlış
bir ey leme kalkışacakolursa.siyaset mey-
danlannı onlara dar ederiz. Onlan. mey-
danlara çıkartmayız. Hükümet. vaptığı
kadar halkın karşısına çıkacakhr" dedı.
İş bırakma eylemınin. 87 sayılı Sendıka
Ozgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının ko-
runması'ııı öngören L'Iuslararası Çalış-
ma Örgütü (ILÖ) Sözleşmesi"ne göre ya-
sal olduğuna dıkkat çeken Meral. "Dün
ne vaptıysak. ülkemiz için, bugün de onu
yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz"
dıye konuştu Devletın 3-5 faızcıye \er-
diğini işcılerevermekten kaçınmasınıeleş-
tiren Meral. yıldırma \e sındırme polıtı-
kaları ile sorunların çözülemeyeceğını
vurguladı. Meral. hükümeti "akîımbaşı-
na toplamaya"çagırarak "Bu masa nere-
dey se. Allah aşkına nıerak ediyorum? Ça-
ğırsınlar. Sorunlan göriişerek çözelim. Hü-
kümvtin tutuınu devam ederse, Türk-İş
Başkanlar Kurulu. y annki bir günlük ey-
lemden sonra. önümüzdeki günlerde tnp-
lanarak daha etkili eylemleri yaşama ge-
çirecek" dedi. Meral. Dev let Bakanı Da-
çe"nin. Türk-Iş'ın uzlaşmayı "seçim dö-
neminde"olduğu için gecıktirdıği ıddi-
asını yalanlayarak "Bu.işin birtarafı. Hü-
kümet ciddi bir teklifgetirdi de mani olan
başkan ya da yönetim kurulu üvesi mi
var? Kendileri de seçime gidiyor. fl olma-
yan yerleri il vaptilar. Dev letin triryonlan-
nı. halkın sırtına vüklediler. Kendi siyasi
gelişmeleri için kullanıyorlar. Niye yapıyor-
lar? Niye kendi maaşlannı y üzde 5 arttır-
mıvorlar?" dedi.
fşçılerın yarından sonra "Daljja dalga
Ankara'ya gelerek. Başhakanlık Konutu
önünde toplanabileceğini" de kaydeden
Meral. bugünkü eylenılerde "halkısıkın-
hya sokmamaya" özen göstereceklerini
belirtti. Basın başta olmak üzere bazı iş-
kollannda evlem yapılmayacağını kayde-
den. ancak bu işkollarının adParını açık-
lamaktan kaçınan Meral. "Şalterin inme-
si. hastanelerin, otobüslerin durması, su-
lann kesilmesi, Başbakan'ın gaz lambasıy-
la oturması demektir. Kademeli olarak
çö/meyeçalışıyoruz. L Ikeseverliğimizjyi-
niyetimiz Başbakan tarafından ciddiye
alınmıvor" dedi
Başta ulaşım olmak üzere tüm hizmetler aksayacak
îstanJndMa
yaşam duracakİstanbul Haber Servisi -Türk-îş'in bir
günlük ış bırakma ve 24 saat boyunca işyer-
Terini terketmeme karan. bugün Istanbul'da
eylemlerle desteklenecek. Kamu işyerlerin-
de üretim dururken. sabah saat 06.00"dan iti-
baren vapur ve İETT otobüs seferleri yapıl-
mayacaöı için ulaşım felç olacak.
Türk-lş. işyerlennı terk etmeme karannı
kesinleştirirken. tstanbul'da Türk-lş'e bağ-
lı bazı sendikalann şubeleri ile kamu çalı-
şanlan sendikalannın bazı şubeleri proîes-
tolannı Aksaray ve Kadıköy"de toplanarak
eerçekleştirme karan aldı.
DİSK de Türk-lşin eyle-
mini işyerlerinde biidiri
okuyarak destekleyecek.
Türk-lş 1. Bölge Başka-
nı Faruk Büyükkucak
Türk-İş Başkanlar Kuru-
lu'nunaldığı eylem karan-
nın işçilerin tam katılımıy -
la gerçekleştirileceğini be-
lirtti.
Kamu işçilerinin gerçek-
leştireceği. DİSKve kamu
çalışanlan sendikalannın
da destek vereceği iş bırak-
ma eylemi nedeniyle İstan-
bul "da günlük hayat hemen
hemen duracak. Şehir hat-
ları vapurları ile beledıye
otobüsleri bugün saat
06.00"dan itibaren çalışmayacak. Demiryol-
IşSendikası'na bağlı işçilerin eylemi nede-
niyle ise tren seferlerinde çeşitli aksaklık-
laryaşanacak. Türk-lş'in ey lemi büyük kent-
lerdeki ulaşımı felç ederken. özellikle ener-
ji ve sağlık gibı stratejik işkollannda da gü-
cünü hissettirecek. TEK ve Tes-lş'te örgüt-
lü diğerenerji işçilerinin eylemi nedeniyle
elektrik şebekelerinde bir gün boyunca ba-
kım-onanm hizmetlen verilmeyecek. Teh-
like ıçerenler dışındaki anzalar da gideril-
meyecek. Petrol-lş üyesı işçilerin iş bırak-
ması i^e buaün akarvakıt vikıntısına neden
• Türk-lş. işyerlerini
terketmeme karannı
kesinleştirirken,
Istanbul'da Türk-lş'e
bağlı bazı sendikalann
şubeleri ile kamu
çalışanlan sendikalannın
bazı şubeleri
protestolannı Aksaray ve
Kadıköy'de toplanarak
gerçekleştirme karan aldı
DİSK de Türk-lş'in
eylemini işyerlerinde
bildiri okuyarak
destekleyecek.
olabılecek. Dolum tesislerındekı eylem. ıs-
tasyonlara tankerlerle akaryakıt taşınması-
nı engelleyecek.
Türk-lş'e bağlı sendikalann bazı İstanbul
şubeleri ile bazı kamu çalışanlan sendika-
lannın İstanbul şubeleri ise bugün saat
12.00"de Aksaray "da Metro Istasyonu önün-
de. Kadıköy"de ise Iskele Meydanı'nda bir
araya gelerek protesto gösterisı düzenleme
karan aldı. Karan dün Belediye-lş Sendika-
sı Genel Merkezi'nde bir basın topiantısı
düzenleyen Yol-tş Sendikası 1 Nolu Şube
Başkanı Ercan Atmaca
açıkladı.
Türk-lş'in eylemini iş-
yerlerinde bildiri okuyarak
destekleme kararı alan
DtSK, örgütlü olduklan
tüm işyerlerinin baştemsil-
cıliklerıne bir açıklama
gönderdi. DlSKGenel Baş-
kanı Rıdvan Budak'ın im-
zasını taşıyan açıklamada,
hükümetin kamu işçilerine
önerdığı ücret zammının
"açık biçimde işçilerte alay
etmek" olduğu belirtildi
Budak. açıklamasında. ik-
tidann, sunduğu her öne-
riyle ücret dondurulmasın-
da ısrarlı olduğu ve emek-
çilere karşı bircepheleşme
içinde bulunduğunun anlaşıldığını söyledi.
Düşük ücretlerle birlikte işçilerin kazanıl-
mış haklannın da elınden alındığını v urgu-
layan Budak. DlSK üyesi işçilere şu mesa-
jı ilettı: "Sorun kamu işyerleriyle sınırlı de-
ğil. İktidarın kamu işyerleri için davattığını.
özel kesimde iş-verenler, fazlasıyla toplusöz-
leşme masalarına taşıyor. taşıyacak. Bugün
kamuda kaybedilen her hak, yarın diğer
alanlardaki emekçilerin daha fazlasını kay-
betmesine neden olacak bir yol açacak. İşte
bu nedenle iktidarın dayatmalanna karşı
tüm emekçiler tek v ücut olmak zorundayız."
2.5 Belki wmaranız
12» 5 Belki Kardesiniz
2 2 , 5 Belkiyasınız
3 2 . 5 Belki flöva Sıcaklığınız
4 2 . 5 BelkiAyakkabı Numaranız
5 2 . 5 Belki Babatvz
6 2 . 5 Belki Kilonuz
BellaBtMfiuz
W
8 2 . 5 Belki İmtihan Notunuz
Bankaya siyah çelenk
Bergama Ovacık'ta sivanüıie altin üre-
timini amaçlayan Eurogold şirketine
maddi kaynak sağlayan Dresdner
Bank'ı siyah çelenk koyarak protesto
eden Bergama Belediye Başkanı Sefa
Taşkın, Dresdner Bank'ın Almanya'da
çevreci bir kuruluş olarak tanındığını
belirterek "O\acık"taki tavırlannı de-
ğiştirmezlerse tüm Alnıan kamuoy una.
onlann Almanva dışındaki yüzlerini
göstereceğiz" diye konuştu. Bergama
Ovacık'ta sivanürle altın üretimi ko-
nusundaki tartışmalarsürerken Berga-
maiılarbu konudakitepkilerini heror-
tamda dile getiriy orlar. Alnıan çev reci-
lerte birlikte mücadelelerini sürdüren
Bergamalılar. Eurogold'un başlattığı
tanıtım kampanyasına da eylenıleriy-
le karşıçıkıyorlar. Eurogold'un Berga-
ma Otacık'ta si>anür)e altın çıkarma
çalışmalarına başından bu yana tepki
gösteren Bergamılılar, geçen hafta da
Berlin'de Dresdner Bank'ın önünde
protestolannı dile getirdiler. Belediye
Başkanı Taşkın ile belediye meclis üye-
leri ve sporculann gerçekleştirdiği ev-
lemde bankamn önüne "Ege'nin antik
kenti Bergama'yı sivanürle zehirleme-
yin" yaalı bir pankart asıldı. Banka
şubesinin duvarîanna da tebeşiıie, "St-
yanüıiü altın istemiyoruz" diye yazan
Bergamalılar. daha sonra alkışlarta
bankavı ve yöneticilerini protesto etti-
ler. (Fotograf: MERİH AK)
Hükümetten
İşçiye
gözdağı
• Devlet Bakanı Bekir
Sami Daçe. yasalar
gereğince iş bırakan
işçilerin "hizmet
akitlerinin
feshedilebileceğini"
v urgulayarak, Türk-lş'i
"masa başına" çağırdı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet. 680 bin
ı^çı adına sürdürülen pazarlı-
âın tıkanması iizenne Türk-
lş'in bugün yapacağı ış bırak-
ma eylemini "yasadışıgrev"
ilan ederek. işçiye gözdağı
verdi. Kamu kesimı toplusöz-
leşmelerinden sorumlu Dev-
let Bakanı Bekir Sami Daçe.
yasalar gereğince ış bırakan ış-
çilenn "hizmetakitlerinin fes-
hedilebileceğini" v urgulaya-
rak. Türk-lş'i "masa başına"
çağırdı. Türk-lş"e bağlı sen-
dikalan. toplu pazarlık »iste-
minı "çıkmaza sokmakla"
suçlayan Daçe. temel amaç-
lannın "çahşma banşı" oldu-
ğunu belırttı.
Daçe. Türk-lş'in bugün ül-
ke çapında iş bırakma kararı-
na, dün düzenledıği basın top-
lantısında. hükümetin eski üc-
ret artışı önensini yineleye-
rek \ e eylemin "yasadışı" ol-
duğunu v urgulayarak yanıt
verdi. Hükümetin ilgili ba-
kanlıklanna. iş bırakma ey-
lemi konusunda 2821 sayılı
Sendikalar Yasası'nda öngö-
rülen yaptınmlann uygulan-
ması için talımat \erildiğinı
belirterek cumhuriyet sa\cı-
lannı da göreve çağırdı.
lşçileri "tehdftetmedikleri-
ni" öne süren Daçe. Türki-
ye'nin hukuk devletı olduğu-
na dıkkat çekerek. hukuk İcu-
rallannın gereklerının yerine
sıetirileceğinı belırttı. Türk-
fş'i. "basın araeılığı\la" ma-
sa başına oturmaya çağıran
Daçe, .sendikalann "somutve
tarhşılabilir bir teklifte bulun-
nıadıklarını" ıfade ederek
şunlan söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin
düm a milletler topiuluğu için-
de hakettiği yeri alması \olun-
daki gayretleri engellemeye
hiç kimsenin hakkı yoktur ve
milletimiz buna hoşgörü ile
bakmavacaktır."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Ülke Bütünlüğü ve
Demokrasi...
Birkaç hafta önce bu sütunda yayımlanan "Türkeş
Gibi Konuşmak" başlıklı yazıma sağdan ve (sözde)
soldan gelen tepkılerden bir bölümüne geçen yazım-
da değinmiştim. Bugün de diğer bölümüne: yani ken-
dini solcu ve/veya demokrat olarak ısimlendiren ke-
simden gelen tepkilere değinmek istiyorum.
Okurlarıma çok kısaca anımsatayım. Bir imza gü-
nünde benımle Güneydoğu sorunu çerçevesinde ko-
nuşmak ısteyen birgenç, yanıtlarımı Türkeş'in yanıt-
larına benzetmiş ve beni kızdırmıştı. İşte "Türkeş Gi-
bi Konuşmak" başlıklı yazımda bunu dile getirmiş ve
bu savaşta şehit düşen asker ve polıslere; devleti ku-
ran partinin. CHP'nin neden sahip çıkmadığı sorusu-
nu sorarak. "Bu durumda meydan Türkeş'e kalıyor"
demiştim.
Bizim demokrat ve solcu geçinen kimi arkadaşla-
rımızı anlamakta çok zorlanıyorum. Sürekli "kirli bir
savaştan" söz ederler. Doğrudur, ortada çok kirli "bir
şeyler" var. Ama çoğu kez. savaş değil. Bir savaştan
söz edilebilınmesi için (aralarında büyük dengesizlik-
ler olsa bile) her iki tarafın sılahlı olması ve karşılıklı
öldürme olanağının bulunması gerekir. Pek çok ör-
neğini görmüş olduğumuz üzere, sılahsız insanlann
ve hele çocukların öldürülmesınin savaş olarak ısım-
lendirilmesı mümkün değıldir.
Kaldı kı; bir savaş olduğunu kabul edersek, ortaya
daha garip bir durum çıkmaktadır. Savaşan taraflar-
dan birinın yandaşlan, kendi savaşlarının övulmesıni
"demokrat olmak" olarak nıtelendırmekte, karşı ta-
rafın aynı şeyi yapmasını "demokrasiye ve ınsan hak-
lanna karşı olmak" bıçımınde değerlendırmektedir-
ler.
Aynı hususa daha öncelerı de değinmiştim. On bin
kişilik bir toplantıya yön vermek isteyen 500 kışinın
eylemi, demokratik bir eylem. Ama eğer bu beş yüz
kişi susturulmak istenirse, bu istek antidemokratık bir
istek olarak görulüyor ve gösterilmek ısteniyor. Hiç
böyle çıfte standart olur mu?
Kimi arkadaşlanm Güneydoğu'da savaşan Mehmet-
çiklere sahip çıkmak ıstememe kızıyor. "Onlar bizim
çocuklanmız da, karşılarındakiler bizim çocuklanmız
değil mı?" diye soruyorlar. Elbette onların büyük bir
bölümü de bizim çocuklarımız, ama bir "tercih" yap-
mışlar. Bu tercihlerının gereğıni yapıyorlar ve bedeli-
ni ödüyorlar. Bu taraftakıler öyle mi...
Eğer bırılerı kendi deyımlerıyle "Türkıye Cumhuri-
yetiılesavaşhalinde" iseler, bunun gereğinı yapmak
durumundadırlar. Sız hem Türkiye ıle savaş halinde
olduğunuzu söyleyeceksınız, hem de Türkıyenin en
büyük kentinde gösteri yapacaksınız... Hiç böyle
mantıksızlık olur mu? Ingıltere; Almanya ile savaş ha-
lindeyken. Londra'da Almanya lehine gösteri yapıl-
masına izın verir mıydi? Böyle bir şeye karşı çıkanlar.
demokrasiye karşı çıkmakla suçlanır mıydı?
Aynca; hem Türkiye Cumhuriyeti ile savaş halinde
olacaksınız, hem de Türkiye Cumhurıyeti'nın okulla-
rında okuyacaksınız, Türkiye Cumhurıyeti'nden ma-
aş alacaksınız, Türkiye'de ticaret yapacaksınız, Tür-
kiye'nin olanaklarından sonuna kadar yararlanmak is-
teyeceksiniz? Hangi mantık bunu kabul eder?
Türkiye'deki bölgelerarasındaki dengesızlık, yüzyıl-
lardır terazınin kefesini Doğu'da hep boş bırakmıştır
ve ınsanlar sorunlarını dağlarda çözmeye çalışmış-
lardır. Ekonomik, siyasal ve toplumsal adaletsizlikler
"dağı" ve "dağa çıkanlan" mazlum ve hatta bir nok-
tada haklı duruma sokmuştur. Ama dile getirılen ta-
lep, ülkenin parçalanması olunca, hıçbırtalebın hak-
lılığı kalmaz.
GünümüzTürkiyesi'ndeki temel çelişki "ulusal" de-
ğil, "ekonomik" bir çelışkidir. Yanı bir sınıf çelışkısi-
dir. Cumhuriyetın kurulduğu dönemde Batılı anlam-
da sınrflar oluşmamış olduğu için, 'ulusal" bir dev-
rim modelı geliştirılebilınmıştı. Ama artık o 'sınıfsız"
toplum hayali çok gerilerde kalmıştır. Sınıf çelişkısi-
nin dışında kimi çelişkıleri ön plana çıkartmak. en ba-
sitinden sınıf savaşmı "saptırmaktır." Sol adına buna
nasıl sahip çıkıldığını anlamak mümkün değıldir.
Bizler ülke bütünlüğünü savunurken, elbette Tur-
keş gibi savunmayız. Zira insan hakları ve özgürlük-
lerden ödün vermeyi düşünemeyız. "Ülke bütünlu-
ğünü savunuyorum"gerekçesi ıle demokrasının ge-
riletilmesine ve kısıtlanmasına göz yumamayız.
Ama eğer gerçekten bir savaş durumu söz konu-
suysa, savaş durumunun gereklerının yapılacağından
da kimsenin kuşku duymaması gerekir. Tüm sorun-
lanmıza karşın, Türkiye'de demokrasıyı yaşatmanın.
demokrasinin önündeki engelleri kaldırmanın olanak-
ları vardır. Ve demokrasinin tüm kurum ve kurallany-
la işlediğı bir Türkiye'de herkese. hem de eşıt olarak
yer vardır. Mücadele bunun için yapılmalıdır. Yanı de-
mokrasinin önündeki engelleri kaldırmak ve eşitlik
için savaşılmalıdır.
işte o zaman "Türkeş gibi konuşmayanlar" aynı
safta yer alırlar ve almalıdırlar.
Hallv basına olan güvenini yitirdiZAFERAKNAR/
AYŞE VILD1RIM
Çağdaş propaganda kuramının
teorisyenlerinden Italyan faşizmi-
ninönderi MussoHni'nin.düşünce-
lerin biçımlendırilmesı ve ınanır-
lık üzerine görüşleri haylı ilgınç-
tir Mussolini, halkı yönlendirme-
nin başlıca sorun olduğunu \ urgu-
lar \ e şöy le dev am eder. "._ \kıl bir
araçtır, fakat halkı harekete geçir-
mez. Bu eskiden böyle olduğu gibi
bugünde böyledir. \e daha çok böy-
ledir. Şu saatte insanlann düşünce
zamanları daha azdır. Bugünün in-
sanının inanma yeteneği çok yiik-
sektir™"
Bugün Türk basının Mussoli-
nfdenalacağı çokdersler var! Ku-
rumlar bazında yapılan tüm araş-
tırmalarda, "en güvenilmeyen ve
inanılmavanlar" arasında birincı-
liğını koruyan basın sektörü. kitle
iletişim uzmanlanna göre bu bi-
rinciliğini büyük ölçüde promos-
yona borçlu ^ rd. Doç Semra Atıl-
gan, basının gazetecılik dışında her
işi yapar hale geldiğını belirterek
şunlan söylüyor "Bundan on >ıl
önce kurulmaya başlanan pa/arla-
ma şirketlerinin yerini daha karma-
şıkiş ilişkileri almıştir.Gazeteler,te-
levizyon fabrikalarına ortakolmak-
tan tutun da, ABD'de hanka satın
alnıava, Türkiye'de banka kurma-
ya çabşmaya, dev lct bankalany la or-
• Kurumlar bazında yapılan tüm araştırmalarda. "en güvenilmeyen ve
inanılmavanlar" arasında birinciliğini koruyan basın sektörü, kitle iletişim
uzmanlarına göre bu birinciliğini büyük ölçüde promosyona borçlu. Yrd. Doç.
Semra Atılgan, basının gazetecilik dışında her işi yapar hale geldiğini belirtti.
taklığa kadar uzanan bir diziçaba maşık ilişkiler içinde olmasım ve sahası açan ansiklopedı savaşı sı-
içindedirier. Yakın ilişkiler sonucu,
hükümetten basına teşv ikadı altın-
da trilyonluk krediler akıyor. Oy-
sa biliyoruz ki. 1918 vılında hazır-
lanan Gazeteci'nin Anayasası'na
göre: gazeteci bir kamu kuruluşu
yadaözel kuruluştan para alamaz;
eğer alırsa gazetecilik niteliğini. et-
kinliğini ilişkilerini kullandırtmış
olur»"
Atılgan. basının böylesine kar-
promosyona dayalı bir gazetecilik
anlayışının gün geçtikçe daha da
yaygınlaşmasının gazetelere olan
güveni sarstığını vurguladı. Özel-
lıkle promosyonun yoğunlaştığı
dönemlerde. bırbirlerinin verdikle-
ri hedıyeleri kötüleyen gazeteler.
ınandırıcılıklannı. kendileri yok
etme çabası içıne girdiler. Bilım
adamlanna ve araştırmacılara eş-
şiz bir sosyo-psikolojik araştırma
rasında yaşananları hatırlayalım.
Özellikle Hürriyet, Milliyetve
Sabah gazeteleri arasında yaşanan
ansiklopedi kavgası sırasında. ra-
kıp gazetelerin verdiklen ansıklo-
pedileryerlere atıldı. Amerika'va
gıdılıp verilen ansiklopedilerin sah-
te olduğu ispatlanmaya çalışıldı.
Köşe yazarlan. arkadaşlanyla y ap-
tıklan çok özel konuşmalan ban-
da kaydederek. manset haber ha-
Promosyon smır tanımazBasında promosyon kavgalan dtşında. hediyelcr
de zaman zaman ilgınç özellikler taşıyor.
Özellikle yerel basını takip edebiliyorsanız.
mutlaka aşağıda sayacağımız hedıyelerin de
lotaryayla verildiğını bılivorsunuzdur: Çine'de
Yenı Lfuk gazetesi "Aileplanlamasına katkıda
bulunmak amacıyla" her gazete alana bir
prezervatif dağıttı. Formsante dergısi, tek kupona
250 okura 250 milyon değerinde armağanlar
dağıttı Armağan listesi şövle: Ankara Sevgi
Hastanesi'nden bir aıleve mikroenjeksiyon
yöntemıyle tüp bebek. îzmirÖzel Çınarlı
klıniğinden iki doğıım. İstanbul Özel Bağcılar
Hastanesi'nden iki check-up. İstanbul Özel
Levent Hastanesi'nden beş göz muayenesi. Yüz
kişiye Nivca saç bakım setı. Doksan kışiye Kim
güzellik seti. Elli kişiye ayak sağlığı setı. Bunlann
dışında kimlerin verdiğini aklımızda
tutamadığımız: playboy güzelleriyle tatil. Bir
dergı •»tüdyosunu okuyuculanna açarak. nıodel ve
makınelerini vererek. erotık porno fotoğrafları
çektirmek. Aynca üç kupona porno kaset. Bunun
dışında. kıtap karşılığı promosyon olarak gazete
veren kurumlara da raslanmaktadır Örneğın bir
yayıncı. kitap alana bir adet Yeni Yüzyıl gazetesi
verdi. Bir de benzin istasyonundan yakıt alan araç
sahiplerine bir adet gazete bedava kampanyasını
da unutmamak gerekıyor.
zırladı Yine köşe yazarlan. birbir-
lerını yalancılıkla. komplekslıkle.
ılkesızlikle. saldırganlıkla. şıma-
nklıkla. küçüklüklesuçladılar. \cr-
dıkleri ansıklepodilerin. macro.
micro. yavru olduğunu ispatlama-
y a çalıştılar. Gazeteler birbirlerinın
verdıkleri ansiklopedıleıdeki yan-
lı^lan butarak. gazetelennde tam
sayt'a yay mladılar: "Son zamanlar-
da kamuovunda cleştirilcre \ol
açan vc giderek basın öz«ürlüğü-
nü istemeyen çevrelere de fırsat
verecek hale gelen basın içi ger-
ginliğineson vermeyi. hem mcs-
leğimize hem de kamuov una kar-
şı bir borç say nıaktay ız..."
Bu dilek ve uyarıiarın unutul-
ma.Ni için fazla beklemeyc gerek
kalmayacaktı. 31 Ocak 1994tari-
hinde altına ımza atılan bu metin
yaklaşık altı ay sonra başlayan ta-
bak-çanak kampanyası sırasında
unutulacaktı. Ve karalaına kam-
panyası oylesıne bir noktaya \ara-
caktı kı. işin ıçine millyctçilik b -
le karıstırılacaktı. Sabah gazetesi.
Hürriyet \e Mılüyet gnıbunun Tür-
kıye'nın en gözde kuruluşu dıyc
nıtelcdiği Paşabalıçc iırtinlerını kö-
tülediğıni söyledi f latt.ı \e hatt.ı hir
grup Paşabahçe ışçısı I liirri\ct ga-
zetesinın önünde küçiik çaplı bir
gösterı bıle yaptı
Yarın: Yerel basında
yarışa katıldı