Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AĞUSTOS1995SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTÜR 13
Speyer'de açılan 'Leonardo da Vinci: Sanatçı, Kâşif, Bilim Adanıı' sergisinde 230 çalışma yer alıyor ! ALINTILAR
Leonardo'mındüsleri...NECMt SÖNMEZ
SPEYER - Almanya'nın
Speyer kentindekı Historisc-
hes Museum der Pfalz'da Le-
onardo da Vinci: Sanatçı, Kâ-
şif. Bilim Adanıı başlığıyla
açılan sergı. Yüksek Röne-
sans'ın en önemli sanatçı la-
nndan bıri olan Vincrnin 230
çalışmasını kapsayan geniş
çaplıbirölçeğesahip. Dünya-
nın dön bir yanına dagılmış
olan Leonardo da Vıncı: de-
sen. eskız. taslak ve projele-
rinın faksimıle baskılarının
önemli bır ağırlık oluştur-
uvor. Multi-media bılgisayar
programlarıyla donatılmış
olan sergı Leonardo da Vın-
ci'nin resımlerını parantez
içine almakla yetinmey ıp zo-
oloji. anatomı. botanik, geog-
rafi. optik. fizik alanlannda
öncu bir tavır sergileyen sa-
natçının çok yönlü dehasının
altında yatan çocuksu mera-
kını, bitmek tükenmek bilme-
yen fantezılennı. en önemli-
si. yüzlerce sayfalık küçük
desen defterlerinı izleyicile-
re sunuyor.
Serginin büyük bir bölü-
münün faksimile olması Le-
onardo da Vincı'nin meşhur
resimlerinden bırinin dahi ol-
maması önemli bır eksiklik.
ama küçük desen defterlen \ e
birdüzıne kadarözgün desen.
tüm sanatsal etkinlıklennin
kökenıne 'insan'ı keşfetme
amacını yerleştıren bu eşsiz
ütopıstin gızlı dünyasına sü-
rüklüyorizleyıcıyı. Koyuvış-
ne çürüğü perdeîerle kaplan-
mış ya da boyanmış olan du\ arlann önün-
de loş bır ıv.ıkla sergılenen çalışmalar.
1452- 1519 yılları arasmda yaşamışolan
bu çok yönlü evrensel sanatçının sankı
'gelecek
1
içın düşünce ürertiğım \e yaşa-
dığı zamana aykın düştuğü için kendısı-
ni bilimsel araştırma yalnızlığına göm-
düğünü ortaya çıkarıyor.
15 Nisan 1452'de Floransa yakınların-
dakı dağ köy ünde bır noterın evlilik dışı
çocugu olarak doğan 'Lionardi', 14 yaşın-
da ünlü Andre del Yerrochio'nun atölye-
sıne çırak olarak gırdıkten sonra I472'de
Floransa'dakı ressamlar loncasına "usta"
olarak kabul edilmıştır 10 yıl sonra Mı-
lano"da kendi ısmini taşıyan "Academia
Lionardi \'inci'yi kuran sanatçı, Fürst
Sforza'nın yanında savaş aletleri. kale ve
savunma planları çızen mühendıs olarak
çalışmaya başlar. Sergıde önemli bır yer
CSJOs kJ A L» MS
" . CJ f *•
• '
1
\ •
;
1
,
'f J,\İj\. £ı\j\
——H—
II. Beya/ıd'a vazdığı mektup \e Haliç Köprüsü deseni.
"ergi. sanatçının öğrencilerinin yaptığı
resimlerin yanı sıra. da Vinci'nin
eskizlerınden yola çıkılarak yapılmış olan
savaş makinelerini, köprü. saat ve araba
modellerini. bugünkü anlamıyla baraj ve
uçakların atası olan konstrüksiyonlannı
kapsıyor.
tutan savaş aletlen. köprü \e kale planla-
rı. Leonardo da Yıncf nın özellıkle ağır
taşları uzak mesafelere atmaya ılgı duy-
duğunu. daha az askerle çalışan. ama sal-
dın gücü y uksek olan mekanı/nıalan ha-
yata geçırmeyı planladığını göstenyor.
ÖzellTkle 1500-1510 yılları arâsında yo-
ğunlaşan bu çizimlerin pek azının ger-
çekte uygulandığı bılinmektedir.
Genış bir hayal gücünün ızdüşümleri-
ni yansıtan sepya renklı desenlerin üzenn-
deki özel notlar, ancak bıraynanın yardı-
mıyla okunabildıkleri ıçın ilk bakı^ta
önemsız gibi geleıı. ama giderek ınsanı
kendıne doğru çeken bır büy üye sahipler.
Bu notların çe\ınlerinden anlas.ıldığı
üzere. sanatçı çızımlerinı tanımlayabıl-
mek ıçin onları düzeltmek amacıyla not-
lar alıyor. yoksa temel ılgısi çızım üzeri-
ne yoğunlaşmış bır dunımda. Leonardo
da Vinci. bır fikrini daha da mükemmel-
leştırmek ıçın aynı temayı ele alan birbı-
nne paraleleskızleryapmak \enne sade-
ce bır kerelık bırçızıktırmey le. bırkaç kü-
çük karalaıııayla kafa.sındakı .soruıılanıı
altından kalkabılıyor.
Örneğin sanatçının Halıçin iızcnnde
kurmayı planladığı köprünün desenı.
1502- 1503 yıllan arasında tuttugu küçük
bır desen defterınde sondereceyalın bır-
kaç çizgıyle gerçekle^tirılmış. II. Be>a-
nd*a Osmanlıca olarak yazdığı bır mek-
tupta sanatçı. bu proıesinı anîatırken al-
tından en büyük yelkenlılerın geçebıle-
ceği y ükseklıkte olan bu köprünün \\ m-
pa'yı Asya'va bağlayan çok önemli bır
fonksiyona sahıp olacağını özellıkle \ ur-
gulamaktadır. Speyer deki sergıde daMn-
ci'nin eskizlernıe dayanılarak gerçekleş-
tırilen tahta konstrüksıyon \e özgunü
Topkapı Sarayı Müzesi'nde olan mektu-
bun faksimıle ba^kisı sergilenıyordu.
Eğer II. Beyazıd. Leonardo'nun bu köp-
rüyüyapmasına ızin\erseydi Istanbul'un
gönimü.NÜ nasıl olurdu".'
Rönesans. onaçağın karanlık inanç
dünyasında ba_skı altında tutulan 'insan
olgusunu' tum bılım ve sanat kollarının
merkezine verleştıren bırözellığe sahıp-
tı Leonardo bır sanatçının insan fortnu-
nıı ıç \e dı^ tüm özellikleriyle kusursuz bır
descnle çızmesı gerektığine ınanıyordu.
Öğrencılığındede ustahğındada anatomı
konuMi Ü7erıııe eğılmiş ve insan \ ücudu-
ııun bilmecelerinı çözmek için özellıkle ıç
organların fonksıyonlarını sayısı
1000'den fazla devenıne konu etmışti sa-
natçı.
16. yy'da anatomi deseni çizebılmek
ıçın gereklı olan kadavralar. kilisenin bas-
Fransa'da, çağdaş tiyatronun öncü ustası Grotowski'nin çalışmalarına ışık tutan bir kitap yayımlandı
Tiyatronun iletim aracı: GrotowskiKültürServisi- Pısa'yla Floran-
sa arasında. 27 bın nüfuslu Ponte-
dera"da. toprak bır yolun ucunda-
kı yamaçta bulunan bastk bır e\-
de oturuyor Jerzy Groto>> ski Gös-
terişsız. basıt bir yaşam sürüyor.
Zaten lüks \e konfor. merakîısı-
nın temel başucu kitabı "Yoksul
BirTiyatroya Doğnı" esennın ya-
zan oİan bu tıyatro adamına göre
degıl pek.
1923. Rzeszovv, Polonya do-
ğumlu Grotovvskrnin adını rao-
dern tıyatro tarihine yazdıran ün-
lü Laboratuvar Tiyatrobu serüve-
nine ılışkin fazla bir şey de yok
elinde. çeşitli fotoğraflarla yazı-
lardan ve çabucak çekılmış bır-ıki
fılmden. sararıp solnıuş bırkaç
belgeden başka Polonya da. önce
1959"da Opole'de başlattığı.
1965ten sonra da \Vrocla\v'da
sürdürduğü Laboratu\ ar Tiyatro-
su çalışmalarıyla aktörlük sanatı-
na ve tnatroya yenı açılımlarka-
zandıran Jerzy Grotowskı. kuşku-
suz son otuz yılın en önemli tiyat-
ro öncülen arasında yer alıyor.
1970lı vıllann başında. dünya
turuna çıkan ve az sayıda sey ircı-
nin. sınırlı bır kesimin önünde sah-
nelenmesınekarşın. Batfda büyük
sesgetiren "LePrinceConstant'la
"Apocahpsis Cum Figuris" gıbı
ıki namiı oyunundan sonra spek-
tal sahnelemeye son verdi Gro-
tovvskı. Sahneden uzakta. oyuncu-
luk sanatınm kaynaklarını araştı-
racağı. '•enı bir döneme yöneldı.
Ve Peter Brook'un bır formülüne
dayandnlarak "tiyatronun iletım
aracı' ntelenıesi yakıştınldı ona.
Tuttuğu\ol \e sürdürdüğü araştır-
malany a çağdaş tıyatro tanhıne
ve teorden pratige kadar tüm
En önemli tivarro öncülerinden Groto\\$ki 1986'dan bu \ana İtaNa'da yaşıyor.
oyuncu(luk) eğıtımıne damgaMnı
vurdu.
"Yoksul Bir Tiyatro>a Doğru"
kıtabına bır önsöz kaleme alan Pe-
ter Brook şöyle yazıyordu Gro-
to\s ski ıçın "'O bir tanedir. Çün-
kü bildiğim kadanyla. tüm dünya-
da onda başka kimsc muncuİuk
sanatını incelenıedi, Stanislavs-
ki'den bu y ana. Bütün coşkunluğu.
aşkınlığivla aktör olahilmenin an-
lamını. kımse araşhnp sorgulama-
dı. oyunculuğun doğasım bulmaya
\e çözmeye çabalamadı kimsc
Groftmski'den başka."
1981"deanık ivıce bırbaskı re-
jımıyle yönetilen ülke^inı terk
eden Polonyalı tıyatro ustası.
ABD'ye, Kaliforniya'ya kapağı
attı göçmen olarak. I986"dan bu
yanaysa ltalya'da yaşıyor. Ponte-
dera"dakı Denev^el Tıvatro Araş-
tırmalan Merkezı'nın yönetıcısi
Roberto Bacci'nın çağnsıy la gel-
dıği italya'da bo^durmayarak kol-
ları Mvayaıı Groto\sskı. adını taşı-
yan bır tıyatro atölyeM kurdu lıe-
men. Ye yakla^ık on yıldır Ponte-
dera'da. eğıtıcı ve araştırıcı olarak
sahne sermenmı surdürüyor.
Grotovvskı'nın amacı. otuz yılı
a^kın bır süredır tüm ya^amını
lıasrettığt sahne çalı^malarını bü-
tuıı yönteınlerı. uygıılamalan ve
y jratıcılığıy la yeni kuşaktan genç-
İere aktarmak. Öncü tıyatro çalış-
malarıvla tüm dünya tıyatrosunu
dennlemesıne etkılemıs üntii Po-
lonyalı ustadan feyz alan çıraklar-
dan bırı. gıtgıde onun mırasını
devralacak. en esaslı yardımcısı
lıalıne gelmış son yıllarda: Tho-
nıas Riclıards
Grotovvskrnın yanında. nerdey-
se ustanın sağ kolu olarak grup ça-
lı^malarını yöneten ve yönlendı-
reıı bu geııç çömez. ustasının tar-
zını vıneleverek vemlemevı ve
Grotovvskı'nın çabalarını yenı ku-
şaklara ve geleceğe ulaştırmayı
hedeflıyor.
Fraıi!>a'da yenı yayımlanarak
49. -\\ignon FcNtıvah'ne yetiştirı-
len **Grotowski\\lcÇalışmak~ ad-
lı bır kıtap da yazaıı Rıchard Tho-
mas. aşama a^ama ılerleyıp gelı-
şen yoğunlaşan Grotouskı tarzını
anlatıyor. 202 sayfa boyunca Ilkın
Yale'de. Grotovvskrnin Laboratu-
var Tiyatrosu"ndakı en gözde ak-
töre ve bugun artık hayarta olma-
yan Ryszard Cieslak'ın yanında
staj yapıvor genç Thomas Ric-
lıards.
Kuram ve uygulamalarıyla tı-
yatro sanatını etkileyerek bıldık
Staniilavskı yöntemlerine kendı
tarzını getırmışGrotO'Askı'nın ya-
zı \e metınlerine de yer veren kı-
tap ( Actes Sud Acadenııe E\pe-
rımeııtale des Theatres). öteden-
beri e^sız mesleği uğruna çalı^ıp
çabalanıı^. sürekli mücadele ver-
miş. sahnede bılınmeyen olasılık-
larınkeijfı ıçin hepkafayormuşbu
büyük ustaylaçırağının.yıllaraya-
yılmısortak çalışmalannın özünü
yansıtıyor.
Medyada boy göstermekten ka-
çınaıı. gazetecilerle ender söyles,i
yapan örotovv skı. ondan genye ve
yarına kalacakları havale ettığı
genç \arisi Thomas Riclıards"daıı
çok umutlu. Pontederadakı oda.
büro. kutüphane karı^ımı. göste-
rı>Mzmekânında.öğrencılcrınıes-
kısı kadar sıkça kabul edemıyor
artık. geçirdıği kalp rahatsızlığın-
dan sonra. Onu epeyı zayıflatmı^
hastalığına karşın pıpo ıçmek zev -
kinden de vazgeçmemış Tıyatro
lafı geçınce bakışları anında can-
lanıvor vine.
1999'a kadar yaşayacağuna emin değflim
•Johr. Updike. "Birtürlü ashnda kendi ölümümü hazırladığımı anlatacak
gücü tulamadım. Evet. kendi ölümümü... Çünkii 1999"da beşinci Rabbit
romarjnı yazacak kadar yaşayacağıma emin değilim" diyor.
LON)R.A (RELTER) - Modern Amerı-
kan edeîiyatının ünlü roman yazan. ^aırve
eleştırrrenı John Lpdike. 63 yaşında olma-
sına rafnen hâlâ surprızlerle dolu. Londra
L'lusal "ıvatrosu'nda sahneye çıkıp kendı
yazdığıkısa hıkâyelerı ve esprıleriyle bır
stand-ır komedi yapan yazar. tepkı nskı
yüksek jakalardan zararsız esprılere. tüm
anlattıkarıylaseyırcınin yoğun ılgisinı top-
ladı. Kendı eleştirisinı de yapan Î6 roman.
kısa hildyelerinden oluşan 11 kıtap ve 5 şı-
ir kitabna imzasını atan sanatçı. şunlan söy-
lüyordt "Sanınnı her söylediğinizi duy-
mam içn en az iki kere tekrar etmenizi ge-
rekfirer \aşa geldim. Her /anıan benim için
önemli ılanlan vaznıava çalışıvorum. ama
benim rin önemli olan si/in için oimayabi-
Oku;ucularUpdıke'ı. 30yıldanberi yaz-
dığı 4 nmandan oluşan "Rabbit" serısımn
savaş »nrası Amerikan toplumunun ıhtı-
raslannı ve zayıflıklarını temsıl eden kahra-
manı Harry Angstrom'u öldürmekle suçlu-
yorlar Updike. 1960'da yazdığı "Rabbit.
Run"ı Jaek Kcrouac ın ası gençlık romanı
"On the Road"a (Yollarda) karşı yazdığını
ve bu romanda "Kcrouac'a inanmayın. ba-
kın işte bunlar. vollara düştüğUnüzde yaşa-
> acaklannız. Ashnda hiçbir >ere gitmezsinû.
Hep geri döner \e evinize koşarsınız" demek
ıstedığini söylüyor. DiğerRabbıt'lerve "Co-
uples" romanlan. Updıke'ın "EnÇokSatan
\azar" umanını almasını sağladı
Updıke'ın "The \\itches of Eastv^ick -
Easrnick Cadılan" adlı romanından sıne-
maya aktanlan. fıiın çok beğenılnıışti Dı-
ğerbireserı "Rabbit at Rcst" ıse 1991 Pu-
lıtzer Ödülü kazanmıştı Son romanı "Bra-
zil"in gerçeküstü hıkâyosı ve değışık kuruu-
suyla eskı tarzından oldukça uzaklaşan > a-
zar. "\edeolsainsanidu\gulanmiziarrrir-
mak için okuvor ve \azıyoruz" dıyor. John Lpdike'nin son romanı gerçeküstü vedeğişikkurgusuylaötekilerden farklı. \ run."
kısı yüzünden sanatçılara venlmiyordu.
Leonardo da Vinci. bu yüzden 1506 yı-
lında Milaııo gasılhanelerinde geceleri
ölülerın vücutlarını açarak sınır sıstemi-
ni. kemik \e kas yapısının temel özellik-
leriııı keşfetmeye yönelmiştir. Kadın vü-
cudu ve üreme organı. sanatçının anato-
mık desenlerinde sıkça ele aldıgı temel
konu olsa da gerçek ılgısi. doğum öncesi
ve sonrasında insanın nasıl geliştığı üze-
rınde yoğunlaşıyordu. Büyük ustanın in-
san vücudunabudenlı tutku duyması ne-
densiz değıl. Çünkü özelde Leonardo, ge-
neldeyse Yüksek Rönesans Sanatı: mi-
mari, resım başta olmak üzere sanatı kap-
sayan tüm konularda başvurulabilecek
olan yegâne orantının 'insan vücudu'nun
oran ve orantıları olabileceğını savun-
muştur. Kollannıaçmi!>bırerkeğı kareve
daire formları ıçinde gösteren ünlü dese-
ninde sanatçı: mınıan. mü-
hendıslik. statik alanlannda.
bu desende görülen orantıla-
rı temel aldığını belırtmıştır
Daha sonra öğrencısı Fran-
cesco \lelzi tarafından kale-
me alınan resım sanatına aıt
dü^uncelennde ('Sanatçının
Eserleri") tüm ressamlara
portre yaparken kas. kemık
\e fızyonomık özelliklere
dikkat etmelennı öğütlemış-
tır sanatçı
1513 yılında Leonardo.
Papa 10. Leo'nun davetı ne-
denıyieRoma'vagelırvebu-
rada belki de dünyanın en ta-
nınmi!) resımlerınden bırı
olan "Mona Lisa'yı boyar.
1516'da Fransız Kralı I.
Franz tarafından taç gıyme
törenınde ^ölen hazırlıklarını
yapmaklagörevlendınlen sa-
natçı. kendısını uzun süre
destekleyen GiuünodeMedi-
ci*nın öldüğünü duy ıınca def-
terine şu notu düşmustüf
"Mediciler beni ben yaphlar,
ama aynı zamanda >ok etti-
ler." Daha öncesi bılinmıyor.
ama 1515 yılında Leonar-
do'nun vejetaryen olduğuna
daır öğrencilerinin ve yol ar-
kadaşîannın notlanna rastlı-
yoruz.
Hayatının son yıllarında
yoğunlukla geometrik \e to-
pografık desenler üzerınde
yoğunlaşan sanatçı yoğun ça-
İışmalarmın yanı sıra atölye-
sınde öğrencılerını yetiştır-
meye çalışıyordu. (, ünkü Rö-
nesans Sanatı 'usta- çırak'
ılışkısıne. bu yolla doğan öz-
gün diyaloğa büyük birönem
veriyordu Nıtekim Leonar-
do da Vıncı. 2 Mayıs 1519'da
öldüğünde öğrencısı France-
so Melzıyı tek varısı olarak
tanımıştı. Rönesans'ın
önemli ustalanndan bırı olan
\lelzi. hocasinm yazılannı
'Sanatçının Eserleri' ısımlı
kıtaptatoplayarak Dürer'den
Paul Klee'ye. François Mo-
relkt'ye dek pek çok sanatçı-
yı yakından etkıleyen önem-
İi birkaynağın ortaya çıkma-
sınısağlayarakhocasının 16.
ve 17. yy sanatı üzerındeki
etkisını adeta ölümsüzleştır-
mıstir.
Speyer sergısı Leonardo
da Vincı'den etkılenen Albert
Dürer'in (14" 1 -1528) özgiin
desenlerınin yanı sıra ünlü
sanatçıların resimlerını de
ıçenyordu. Beş y üz y ıl önce-
sinden gunümüze uzanan za-
man dılimınde Leonar-
do'nun düşlerının bırçoğu.
günlük yaşamda yeriııı aldı.
21. yy'ın algılama kapasıte-
siy le bu eşı bulunmaz vızyo-
nerın ışlerinı aıılamak elbet-
te kolay değıl. Ama düşün.
düs kıırmanın medyanın diş-
lerıııdecan verdığı bırzaman
dilımınde Leonardo. beşyüz
yıl öncesınden sankı fısıl-
dıyor 'Akıl almaz düşler ku-
TAHSIN
Dil ve Güzellik
Diller arasında uygar/ilkel. zengın/yoksul, güzel/çir-
kın türunden ayrımlara yer olmadığını dilbilim çoktan
kanıtladı. Ama gelın de anlatın insanlara! Bugün bi-
le, Shakespeare'in ya da Hugo'nun büyüklüğünü
her şeyden önce dıllerının zengınliğine bağlayanlar
var. Hiç unutmam, burnundan kıl aldırmayan bırya-
zarımız da. Victor Hugo'nun 1802'de, ünlü Larous-
se sözlüklerinın ılk hazırlayıcısı Pierre Larousse'un-
sa. ondan tam on beş yıl sonra. 1817de doğduğu-
nu usuna bile getırmeden. "Victor Hugo, muhakkak
ki, doğduğu zaman Larousse 'u ezbere bılıyordu!" dı -
ye yazmıştı. Ancak. hemen belirtelım. bızım yazarla-
rımıza özgü bir şey değil bu sapma. Yüzyıllardan be-
ri bu konuda gelıştirilmiş aykırı söylemler bır araya
getirilecek olsa, ciltlere sığmaz. Yaşadığı döneme
göre bir olçu ve hoşgörü örnegı olarak değerlendiri-
len Fenelon bile. kızların eğitımine ılişkin kıtabında,
italyancayla Ispanyolca konusunda. "Bu ıki dıl, ka-
dınlann kusurlarını çoğaltabilecek nitelıkte, tehlikeli
kıtaplar okumak dışında. pek bır işe yaramaz", dıye-
rek şaşkına çevırır insanı. Ne var ki. dilsel sorunlara
yakından ılgı duymuş bir büyük yazarın, Jorge Luis
Borges'ın benzer bir önyargıyı sürdürmesi çok da-
ha şaşırtıcıdır.
Gerçekten de, ünlü yazar. Borges ve Ben'de yer
alan 'Bır Ozyaşamöyküsü Denemesı" adlı uzun ya-
zıda. gençlık döneminde. Alman dılinin "güzelliğinr
çok çabuk kavradığını belirttikten sonra, "Bugün hâ-
lâ Almancanın çok güzel bir dil olduğu kanısındayım,
belkı de yarattığı edebiyattan daha güzei bir dil" der.
"Kim bılir, belkı olmayacak bir aykmlık. ama okulla-
ra ve akımlara duşkünlüğüne karşın Fransızcanın
çok güzel bir edebıyatı var, oysa dilin kendisı çok çir-
kın. Fransızca soylenen bır şey ınsana önemsız ge-
lir. Aslında ispanyol dılındekı sözcuklerın çok uzun
ve hantal olmalarına karşın ispanyolcanın bile Fran-
sızcadan güzel olduğunu duşunuyorum."
Biliriz, Fransızca genellıkle "ınce" bir dil olarak ni-
telenır. Almancaysa fazlasıyla "kaba"' bır dıl. Bu ne-
denle, Jorge Luis Borges'ın Fransızcanın. "çok çir-
kınbirdil" olduğunu soylemesı.yalnızcadılbılıme de-
ğıl . yerleşık kanılara da ters düşmesıyle şaşırtıyor in-
sanı. fazlasıyla öznel görunüyor. Budadoğal bir şey:
Bu turlü kanılar, duşünülmeden benımsenmiş birer
kalıp değilse, ancak oznel olabilır. ancak öznel, do-
layısıyla sınırlı bır deneyımın urünü olabilır. Fene-
lon'un gözlemınde açıkça görürüz bunu: Ispanyol-
cayla italyancayı, bu dıllerdeokuduğu bırtakım kıtap-
larla özdeşleştirir.
Borges'ın Fransızcaya. Almancaya, ispanyolcaya
ilişkin önyargılarının bırtakım oznel kökenlen vardır
kuşkusuz. Ne olursa olsun. "Fransızca soylenen bır
şey 'insana' önemsız gelir" sözünü şu dünyada pek
az "insan" benımseyebılir. Tumceyı. öznel niteliğini
lyice ortaya çıkarmak üzere. "Fransızca soylenen bır
şey 'bana' önemsız gelir" bıçıminde duzeltsek biie,
tersmın de aynı ölçude doğru olduğunu kesınleme-
mız gerekır. Şu var kı. her ıki durumda da, kişiler
Fransızcadan çok, kendı kendilerını betimlerter.
Pekı, bütün bu gozlemlerden, gelışmışlik, zengın-
lik, güzellik kavramlarının dıl düzlemınde tumden ge-
çersiz olduğu sonucunu mu çıkaracağız? Evrensel
düzlemde, yani değışik diller söz konusu olduğu za-
man, evet: Almancanın Fransızcadan, italyancanın
Arapçadan ya da Hopı dihnden daha guzel bır dıl ol-
duğunu söylemek ıçın hıçbır nesnel gerekçemiz yok-
tur. Belh bır dıl duzleminde kaldığımız zamansa, ha-
yır: Belli bir dilin. diyelim ki. Türkçenin ya da Fransız-
canın sınırları ıçinde kaldığımız sürece. gelışmışlik-
ten de. zengınlıkten de. güzellikten de söz edebilıriz.
Ama söylemek bile fazla. burada karşılaştırma öğe-
lerımiz dılın kendı evrelerı. kendi sözcuk dağarcığı.
kendi "üref;/m(ş"söylemlerıdır. Aynı dılın ikı evresinı
karşılaştırarak gelışmışlıkten ya da ılkellıkten. zengın-
lıkten ya da yoksulluktan. aynı dıl ıçinde oluşturulmuş
değişık söylemlerı karşılaştırarak güzellikten ya da
çırkınlikten söz ederız. Bunun sonucu olarak, herhan-
gı bir dil, içınde oluşturulmuş "güzel" söylemlerın
çokluğu ölçüsünde "guzel" görünür bıze. Ama bu ko-
şullariçinde bile, öznellığin belırleyicı işlevinı gözden
uzak tutmamak gerekır. Bana güzel görünen size çır-
kin görünebıiir; ben hep alışılmış bıçimleri ararken,
siz en büyük değerı ılk kez denenen biçımlere vere-
bılirsıniz.
Claude Levi-Strauss, yarım yuzyıl önce. "Ge/e-
neksel dilbilim gıbı geleneksel toplumbılimın yanlışı
da öğeler arasındakı bağıntıları değıl. öğelenn ken-
disini göz önune almak olmuştur" diyordu. Burada
dadoğruya ulaşmak ıçın. öğelerin kendilerinden ön-
ce, aralarındaki bağıntılara yonelmek gerekır.
'Karanlık Sular'
Rusya'da kayboldu
KültürSenisi - Bugüne
kadar İtalya. Kanada. Yu-
nanistan. Mısır. Hındıstan.
Amenka. Hong Ko?ig. Bel-
çika veTürkıyede I4ulııs-
lararasi fılm festıvalineka-
tılan Karanlık Sular filmı.
son olarak katıldığı Saint
Petersburg Film Festi\a-
lı'nden sonra Rusya'da
kayboldu.
Yönetmenlığını Kııtluğ
\taman"ın yaptığı fılmde.
Gönen Bozbey. Nletin L v-
gun. Daniel Chase \ e Semi-
ha Berkso> başrollerı pay-
laşıyorlar
Saınt Petersburg Festıv a-
li yöneticileri filmi kaıgo
şirketıne teslim ettiklerinı
iddia ederlerken. kargo s,ır-
ketı yetkılılerı ıse festıval
yetkılilerının filmı gerı al-
dığını belmiyorlar "ka-
ranlık Sular"ın sadece tek
festival kopyasının olması
dolayısıyla. davct edildiğı
ve önümüzdekı günlerde
başlayacak olan. Brisbane
(Avustralya). Shangai (Çin
Halk Cumhurıyetı) ve Ma-
kedonva Lkiskırarası fılm
festi\allenne katılmasi da
tchlıkeve girdi Filmın yö-
netmeni Kııtluğ Ataman ve
4 ağustos'ta baslayan Bris-
bane Festıval yöneticileri.
Rus yetkılilerc da\a açma-
ya hazıılanıyorlar.
"karanlık Sular" katıl-
dığı yarişina \e festıv aller-
de şuodüllerı kazandı: 13.
Istanbul Fılm Festivali
IW4. Turkıye Sinema Ya-
zarları Derneâı (SİYAD)
Özel Ödülü. "7. Ankara
Uluslararası Fılm Festivali
j^95. Seçıeıler Kurulu
Özel Ödülü. ". Izmır Ulus-
lararası Fılm Festivali
1995. Anemis Ödülü. Film
ayrıca Amerikan Sinema
Sanatlan \e Bilımlcri Aka-
demisi Arşivi'ne (Oscar
Akademısı) sonsuza kadar
saklanmak üzere alınan tek
Türk filmı olma özellığıni
de taşımakta
Vatanseverler, insanlar, doğaseverler,
toprak erozyonu sizc sevebileceğiniz hiçbir
şey bıraknuyor.
T.E.M.A.
Turkıye Erozyonla Mücadele. AğaçKındırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfı
Tel.: (0212) 281 10 27
268 09 85