Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 1995 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
Ankara'da gizli
Kürt görüşmesi
• Bağdat yönetimine muhalefet olarak ortaya çıkan
ve Türkiye'nin tanımadığı Irak Ulusal Kongresi'nin
lideri Dr. Ahmet Çelebi ile Dışişleri Bakanlığı
yetkililerinin Ankara"da gizlice buluştuğu öğreniidi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
LALE
SARIİBRAHİMOĞLLl
ANKARA - ABD. Kuzey
Irak Kürt gruplannın üst dü-
zey yöneticileri ile Türki-
ye'nin de gözlemci olarak
İcatılacağı Dublintoplantısı-
nı gerçekleştirmesi öncesin-
de Ankara'da gizli bir Kürt
görüşmesi gerçekleştiği öğ-
reniidi.
Bağdat yönetimine muha-
lefet olarak ortaya çıkan \e
Türkiye"nin tanımadığı Irak
L'lusal Kongresi'nin (INC)
lideri Dr. Ahmet Çelebi'nin
geçen cuma günü Ankara'da
gizlice Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri ilebirarayageldi-
gi öğreniidi. Görüşmenin
Türkiye'nin talebi üzerine
gerçekleştiği ve 9 ağustosta
ırlanda'nın başkenti Dub-
lin'de. ABD'nin Kürt grup-
larını uzlaştırmak için yapa-
cağı toplantı öncesine rastla-
ması dikkat çekti.
Türkiye. ABD'nin Kuzey
Irak Kürt gruplannı uzlaş-
tırma çabalanna destek ve-
rirken Washington'ın
INC'yi muhatap alması ve
Kürtlerin mevcut Bağdat
yönetimi ile uzlaşma içine
girmelerine karşı çıkmasına
olumsuz bakıyor.
ABD. Mesiıt Barzani li-
derliğindekı Kürdistan De-
mokratik Partisi (KDPl ile
Celal Talabani liderliğinde-
ki Kürdistan Yurtseverler
Birliği (KYB) üst düzey yö-
neticilerini İrlanda'nın baş-
kenti Dublın'de biraraya ge-
tirmeyi kararlaştırdı.
Cumhuriyet'in edindiği
bilgiye göre davet ilk başta.
Kürtgruplan yöneticileri ile
INC'ye yapıldı. Daha sonra
Türkiye ve tngiltere'nin de
da\etliler arasına alınarak
toplantıya gözlemci olarak
çağnldıklan öğreniidi.
Kuzey Irak'taki oluşunı-
lann kendi dışmda meydana
gelmesini istemeyen türki-
ye'nin. INC'nin de toplantı-
ya katılacağını öğrendikten
sonra ABD'nin arabulucu-
luğundakı girişimlere göz-
lemci olarak katılmayı iste-
diği belirtiliyor. Türkiye. ge-
çen yıl ağustos ayında Kürt
gruplannın Paris'te yaptık-
lan toplantı sonunda. ayrı-
Iıkçı unsurlar taşıyan bir
anayasanın uygulamaya
konnıasını yoğun diploma-
tik çabalarla önlemiştı.
Orman yangııılarında
37 hektar kül oldu
Haber Merkezi - Balıke-
sir'in Susurluk ilçesi \e İz-
mir'in Gümüldür beldesin-
de önceki gün çıkan orman
yangınlan söndürüldü. Iki
yangında 35 hektarlık or-
man alanı kül oldu.
Susurluk'ta önceki gün
öğleden sonra başlayan \e
gece kontrol altına alınan or-
man yangını tamamen sön-
dürüldü. Çaylak mesire yeri
ile Ekinlik Köyü arasındaki
bozuk baltalık ve makilik
alanda başlayan yangın. or-
man ekipleri, yurttaşlar ve
askerlerin yoğun çabalany-
la dün sabaha karşı söndü-
rüldü. Henüz belirleneme-
yen bir nedenle başlayan ve
rüzgânn etkisiyle kısa süre-
de büyüyen yangının, yakla-
şık 25 hektar makilik alanın
tahrip olmasına yol açtığı
bildirildi.
Izmir'in Gümüldür belde-
si Ovacık mevkiinde çıkan
orman yangını kontrol altı-
na alındı ve soğutma çalış-
malan tamamlandı. Eski
Değirmiendere yolu üzerin-
dekı kızılçam orman alanın-
da önceki gün saat 16.00 sı-
ralannda çıkan ve rüzgârın
da etkisiyle kısa sürede bü-
yüyen yangın. dün sabaha
karşı 02.00 sıralarında kont-
rol altına alındı. Yangına 2
uçak ile bir helikopterin de
müdahale ettiği bildirildi.
Çıkış nedeni henüz belir-
lenemeyen yangında. 10
hektarlık kızılçam orman
alanı yandı. Izmir'in Men-
deres ilçesine bağlı Çile Kö-
yü yakımnda da henüz belir-
İenemeyen bir nedenle or-
man yangını çıktı. Izmir Or-
man Bölge Müdürlüğü'ne
ait ekiplerin müdahale etti-
ği yangın. akşam saatlerin-
de kontrol altına alındı.
Manisa'nın Saruhanlı il-
çesinde dün çıkan orman
yangınında da 2 hektarlık
makilik alan tahrip oldu.
Büyükada Kuşburnu
mev kıindeki fundalık alan-
da dün saat 15.30 sıraların-
da çıkan ve kısa sürede sön-
dürülen yangında yüz met-
rekarelik fundalık yandı.
Hükümetten îşçiye
• Baştarafi 1. Sayfada
lacaktır. Halen bu yapılmış
değildir. Hiikümet ayrıea,
çalışmalannı sürdürüyor.
Fakat şu noktada bu çahş-
malar hangi sonuca gidebi-
lecektir? Türk-İş'in görüş-
leri net olmadan bir şey
söyteme imkânımız yok."'
Türk-tş'in istemlerinin
belli olmasının, sorunun
çözümunü kolaylaştıtaca-
ğını savunan Devlet Baka-
m Daçe, iki tarafın da ge-
rekçelerini ortaya koyma-
sıyla olumlu bir noktanın
bulunacağını vurgulaya-
rak "Ancak, bu yapdmayip
konu sokağa ya da vasadı-
şı yollara taşınmış olunca,
ortaya bir kaos çıkıyor"
dedi. Türk-İş'in önceki
günkü eylemini "demok-
rarik bir hakkın yasalar
çerçevesinde kullamlma-
sı"olarak değerlendiren
Daçe, yannki eylemin ise.
yasadışı olduğunu kaydet-
ti. Daçe, "Işe gelmeme, iş
yavaşlatma, işgal gibi ko-
nular yasalara avkın dav-
ranışlar olarak ortaya ÇH
kacaktır. İşyeri sorumlula-
n bu konulan jasal sonuç-
lara götürmek mecburiye-
tinde kalacaktır. Bundan
da işçiler mağdur olacak,
toplum rahatsız olacaktır.
Onun için Türk-İş'in yasa-
dışı vollan, amaçlannı ta-
hakkuk ettirmek için kuJ-
lanmayacağını umuyo-
rum. Çünkü. yasadışı >ol-
lann uzlaşmaya olumlu
katkısı olmayacaktır"gö-
rüşünü dile getirdi.
Daçe, Türk-lş'in yüzde-
li zamönerisiyleilgili ola-
rak da "Resmen bize ulaş-
tınlmıs bir göriiş değil.
Türk-fş. ne isti\orsa toplu-
mun karşısuıda hiikümete
onu ulaştirmalı. Sorun,
metotyanlışuğından doğu-
yor. Sokakta, havaya söyle-
nen sözierden geçmiyor
uztaşma. Taraflar, bir ma-
kulde buluşmak çabası
içindeolnıalıdır" dedi.
Türk-iş Genel Sekreteri
Şonsi Denizer ise Da-
ce'nin, Türk-fş'in resmi
görüş bildirmedigi yolun-
daki göriişlerini "son de-
rece yanhş ve tutarsız bir
ifade"diye değerlendirdi.
Denizer. şunları söyledı:
"Bizim resmi görüş bil-
dirmememiz söz konusu
olamaz. 2822 sayılı Toplu
İş Sözleşmesi Yasası, gö-
riişmelere başlamadan 15
gün önce teklifimizi yazılı
olarak vermemizi emredi-
yor. Bütün sendikalarımız
sözleşme görüşmelerinde
yazılı tekliflerini vermişler-
"dir."
Denizer, yann yapacak-
lan iş birakma eyleminin
yasal olduğunu da vurgu-
layarak. u
Biz de yasalan
onlar kadar bilen ve takip
eden bir kuruluşun yöneti-
cileriyiz. Yasalan demok-
rasilerde çoğunluğun ka-
bul ettiği meşru düzenle-
melerdir. Bugünkü yasa-
larda çoğunluğun kabul et-
mcdiği düzcnlemeler \ar-
sa. ülkeyi yönetenlerin ayv
bıdır. Biz. eylemlerimizi
daima çoğulculuğa dayah
olarak ortaya koyanz. Yap-
tığımı/ bütün e> lemler ya-
saldır" diye konuştu.
Hükümetten yeni bir
öneri gelmesi durumunda
görüşmelerin sürebileceği-
ni. ancak yannki eylemin
ertelenmesinin ya da yapıl-
mamasınm olanaksız oidu-
ğunu da bildiren Şemsi
Denizer. -Hükümetin da-
ha önce verdtği teklifl cid-
diye ahp görüşmeye otu-
rursak, kendimizesa\gısız-
lıketmtşoluniz.Cıörüşme-
ler sürer, eylem de \asal ze-
minde yapriır" dedi.
Haksız kazanç
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı İmren Aykut.
dün düzenlediği basın top-
lantısında da hükümetin
işçiyi, memuru. emekJiyi
ve tüm dargelirlileri sefa-
lete sürüklediğini. bu ne-
denle de yüz binlerin so-
kaklara döküldüğünü be-
lirtti. Aykut, asgari ücretin
eylül başına bırakılmasıy-
la işverenin cebine 7-8 tril-
yon kazanç girdiöını söy-
ledi.
• Baştarafi 1. Sayfada
aslolduğunu gösteren ciddi bir dene-
yim.
Amerika kıtası ölçeğinde küçük görü-
nüyorlar, ama bu ülkeler Avrupa ülkele-
rinin birçoğundan büyük.
Türkiye'de genellikle salt kendimizle
ya da kendi çevremizde olup bitenleıie
ilgileniyoruz. Gerçi bunlar yetip artıyor,
ama dünyada olup bitenleri süzgeçten
geçirmeden bölgemizi anlamamız güç
ve yetersiz.
Benzetmek tam yerinde olmayabilir,
ama Orta Amerika gezim boyunca göz-
lemlediklerimden çıkardığım şu ki; bu
ülkeler, Türkiye'nin "tam bağımsızlıksa-
vaşını" kazanamamış olanı.
Çok uğraşmışlar, çok kan dökülmüş,
çok acılar çekmişler, zaman zaman za-
fere çok yaklaşmışlar, hatta ulaştıkları-
nı sanmışlar...
Ama olmamış.
Buradaki Mustafa Kemal'ler halkın
arasında da zemin bulmuş. Ancak em-
peryalizmle işbirliğinden yana olanlar
daha güçlü çıkmış.
Bu ülkelerin çoğunun ABD büyükel-
çiliklerinden yönetildiği abartma değil.
Çünkü ABD buralarda kartını gizleme
gereği duymuyor. Tüm dünya kabul et-
miş ki. bu bölge ABD'nin arka bahçesi.
Daha önceki yazımda vurguladığım gi-
bi, bence balkonu.
Bu hakkı ABD'ye kim veriyor?
Kendisi.
Tam Bağımsızlık Deyince...
Gerek yakın geçmişe gerekse bugün-
kü uygulamâlara baktığımızda, kendi
eyaletleri içindeki herhangi birolumsuz-
luğa nasıl müdahale ediyorsa bu bölge-
ye de aynı şekilde davranıyor.
Gezi sırasında fırsat buldukça. yola
çıkmadan önce derlediğim bilgilere ve
yanıma aldığım dokümanlara göz at-
tım. Son 50 yılda ABD'nin bölgeye dü-
zenlediği değişik çapta operasyonlann,
darbelerin, darbe girişimlerinin sayısı
bini geçiyor.
Pek çok müdahaleyi gizleme gereği
bile duymadan yapıyor:
- Guatemala ordusu içindeki şu kesi-
mi destekliyorum. Askerierini eğitece-
ğim.
- Nikaragua'da Sandinıstalara karşı
mücadele eden kontralara yılda 80 mil-
yon dolar vereceğim ve silah sağlaya-
cağım.
- Panama'da devlet başkanını be-
ğenmiyorum, değişmesi gerekli...
Bir de açıklanmayan, sonradan orta-
ya çıkanlar var. Görülmüş ki: dış müda-
hale ne kadar güçlü olursa olsun içer-
iden "işbirlikçi" bulamazsa başarıya
ulaşamıyor.
Örneğin Guatemala'da, 1950'li yıllar-
da Jose Arbenz Guzman'ın. toprak
reformuna yönelmesinin ardından, ABD
defalarca darbe girişiminde bulundu.
Ancak seçtiği yüksek rütbeli subaylar.
ordu içinde destek bulamayınca başa-
rılı olamadı. Bunun üzerine Honduras-
Guatemala sınınnda, Albay Armas ve
birgrup paralı askerCIAtarafından eği-
tildi. Albay Armas. ABD Büyükelçisi'nin
uçağıyla Guatemala City'ye getirilip
darbe yaptırıldı. El gücüyle darbeye gir-
mek diye buna denir.
Buna benzer onlarca örnek var.
Darbe sonralarında dikkati çeken du-
rum ise çokuluslu tekeller karşısında
fazla palazlanmamış da olsa, ulusal
burjuvazinin hemen darbecilerden ya-
na tavır alması ya da almasının sağlan-
ması. Demokrat güçler zaten biçilecek.
ABD. Orta Amerika'daki yerli yatınm-
cılara, işadamlanna, toprak sahipleri-
ne, kaderlerinin ABD'nin elinde oldu-
ğunu kabul ettirmiş.
Buna bağlı olarak dikkati çeken bir di-
ğer durum daha var: Ulusal bilinç yete-
rince güçlü değil ya da güçlenmesine
izin verilmemiş.
Belki de parayı elinde tutan kesimin
bu duygudan yoksun olması, devlet
başkanlarının da "ABD'ye bağlılık
sendromu" içinde bulunması bunda
önemli etken.
Orta Amerika ülkeleri deyince aynı ta-
rih ve yapıyı taşıyan Guatemala, El Sal-
vador, Honduras, Nikaragua ve Kosta
Rikasayılıyor. Meksika, kuzeyebağlan-
dı. Panama'da ise daha çok güneyliler
var. Zaten 1903'e kadar Kolombiya'nın
bir parçası idi. Sonra ayrıldı. Çünkü öy-
le gerekti...
Bu ülkelerdeki iç yapıyı etkileyen en
önemli unsur ise ordu. Yüksek rütbeli
subaylar darbe bağımlısı haline geldiği
için, kendilerini ülke yönetiminden so-
rumlu hissetmeye başlamışlar. Bazı ül-
kelerde polisin işlevini tümüyle askerler
yürütüyor.
Bütün bunlar bir yana, doğası böyle-
sine zengin, toprakları verimli ülkelerin
insanlarının birinci sorununun "açlık"
olması hiçbir mantıklı gerekçeyle açık-
lanamaz.
1992 yılında, geçen yüzyılda Osman-
lı toprakları içinde kalan, yani Anadolu
ile aynı kaderi paylaşan 4-5 Arap ülke-
sini dolaştıktan sonra şu izlenimi edin-
miştim:
"Bu ülkeler, Türkiye'nin UlusalKurtu-
luş Savaşı ve Atatürk devrimleri gör-
memiş olanı."
Orta Amerika ülketerine yaptığım ge-
zi sonrasındaki izlenimim ise şu oldu:
"Bu ülkeler Türkiye'nin mandacılar
kazanmış olanı."
Şunu söyleyebilirsiniz:
"Be kardeşim. Ulusal Kurtuluş Sava-
şı'nın, bağımsızlığın önemini anlatmak
için Orta Amerika 'ya gitmeye ne gerek
var?"
Neyapalım...
Oralardan anlatamadıklarımızı, bura-
lardan deniyoruz...
Aiom bombosmakarşı rockİstanbul Haber Servisi - Nükleer
Karşıtı Platform. Hiroşima'ya atom
bombası atılışının 50. yıldönümü
nedeniyle Ortaköy Meydanı'nda bir
rock konseri düzenledi. "Nükleersiz
Bir Dünya tstiyonız" isinıli konsere
Mare Nostrum, Keops, Kramp ve
Toysgrupları katıldı. Sahneve
"Nükleersiz Bir Dünya İstiyoruz".
"Nükleere Karşı Yaşamdan Yana
Taraf Tutun". "Kafalannızdaki
Nükleer Başlıkları Çıkann" yazılı
pankartlann asıldığı dinletide.
nükleer enerjinin zararlarına dikkat
çekıldi. Dinleyicilerin de yakalanna
"Nükleer enerji, sonun başlangıcr
vazılı rozetleri taktığı konserde,
yapılan konuşmalarda Türkiye'de
110 nükleer başlık olduğu. bunlann
güvenliğinin olmadığı iddia edilerek
"Bi/ bu ülkede vaşayanlar, rüm
halklar için daha fazla enerji değil,
daha fazla banş istiyoruz" denildi.
(Fotoğraf: KUBİLÂY TÜNTÜL)
Nükleer
anlaşmalar
sözde kaldıHaber Merkezi - Hiroşima \e Nagasaki'de yaşananlann
dehşeti insanlığı harekete geçirmişti. Nükleer silahlar
sınırlandınlmalı. nükleer denemelere son verilmeliydi.
Bu amaçla harekete geçen banş yanlısı gruplann
çabalan I963 yılında ilk sonucunu \erdi. Dünyada
nükleer denemelen yasaklavan "Kapsamlı Deneme
Yasağı Anlaşması" (CTBT) yapıldı. I968 yılında
ıkıncı anlaşma imzalandı. 164 ülke, insanlık tarihinin
en önemli anlaşması olarak nitelendirilen ve dünya
üzerinde Nükleer Silahlarııı Yayılmasını Önleme
Anlaşmasf na ( NPT) imza koydu. Ancak nükleer
deneme yasağı getiren ilk anlaşma. Çin'in bu yıl
yaptığı ve Fransa'nın eylül ayında yapacağını
açıkladığı denemeler de dahil olmak üzere 32 yıldır
yüzlerce kez ihlal edildi. Nükleer silahların
sınırlandırılması anlaşmasına karşın çeşitli ülkeler
nükleer silah elde etme çabalarını sürdürüyorlar.
Nükleer Silahlann Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın
(NPT) temel amaçları: hızla çoğalan nükleer siiahları
sınırlandırmak, nükleer silah denemelerine son
vermek, silahianma yarışını durdurmak ve en önemlisi
6. maddede belirtilmiş olduğu gibi. tam bir küresel
nükleer silahsızlanma talep etmekti. Anlaşmanm
maddeleri kâğıt üzerinde kaldı.
4
MflIi Eğîtiın'den çelişkîli yalanlamaANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Milli Eğitim Bakanlığı. 14.
Milli Eğitim Şûrası'ndadini kuru-
luşların okulöncesi eğitim kıırum-
lan açmasının desteklenmesi yö-
nünde aldığı ilke karanna karşın,
bu yönde bir karar alınmadığını
açıklayarak kendisini yalanladı.
ANKA'nın "Milli Eğitim Ba-
kanlığı 1995-1996 İcra Planı'na
dayanarak "Bakanlığın,dinikunı-
luşların okulöncesi eğitim kurumu
açmalannı teşvik edeceği" yönün-
deki haberini yalanlayan Milli
Eğitim Bakanlığı, şu açtklamayı
yaptı:
"Bakanlığımızın 'İcra Planı'na
davanılarak, dini kuruluşların,
okulöncesi eğitim kurumu açmala-
rı için teşvik edileceği ileri sürül-
müştür. Chsa haber konusu olan
'İcra Planı'nda DPT Koordinatör-
lüğü'ndc vapılan toplantida valnız-
ca verel vönetimlerin teşvik edil-
nıesinin kararlaştırıldığı belirtil-
mektedir.
Buna karşın haber. dini kuru-
luşların da teşv ik edileceği biçimin-
de duv urulmuştur."
MEB İcra Planı'nda ise konuy-
la ilgili olarak şu görüşlere yer ve-
rilmişti:
"Belediyeler, kamu iktisadi te-
şekkülleri, vakıflar, dini kuruluş-
lar ve diğer özel müteşebbtslerin
okulöncesi eğitim kurumu açmala-
rı vönünde teşvik edilmesi ile ilgili
DPT Müsteşaıiığı'nın koordina-
töriüğünde bir toplantı vapılnıış-
tır. Bu toplantıda: mahalli idarele-
rin de teşvik edilmesi vönünde ka-
rar alınmıştır."
Eski Milli Eğitim Bakanı Nahit
Menteşe döneminde yapılan 14.
Milli Eğitim Şûrası'nda. belediye-
ler. vakıflar. kamu iktisadi teşek-
küllcri> le birlikte dini kuruluşlann
da okulöncesi eğitim kurumu aç-
malannın desteklenmesi ilkesi
beninısenmişti.
Trafik kazalan arttı, ölüm oranı azaldı
ANKARA (AA)-Heryıl
binlerce yurttaşın ölümü ve
yaralanmasına yol açan tra-
fik kazalanndaki artış sürü-
yor. Kazalar geçen yıla gö-
re artarken ölüm oranında
yüzde 5'e yakın azalma ol-
duğu saptandı.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Trafik Daire Başkanlı-
ğı'ndan alınan bilgiye göre,
bu yılın ilk altı ayında 129
bin 793 trafik kazası meyda-
na geldi. Bu kazalarda 2 bin
529 kişi ya$amını yitirdi. 48
bin 163 kişi de yaralandı.
Kazalann büyük bölümü
şehiriçi yollarda meydana
geldi. Ölümlü kazalann ço-
ğunluğu ise şehirlerarası
yollarda gerçekleşti. Şehiri-
çi yollarda 108 bin 258 ka-
za meydana geldi ve bu ka-
zalarda 1108 kişi öldü. Şe-
hirlerarası yollardaki 21 bin
535 kazada ise 1421 kişi ya-
şamını yitirdi.
Bu yılın ilk altı ayrnda
meydana gelen kazalarda en
çok erkekîeryaşamıııı yitir-
di. Şehirlerarası yollarda
meydana aelen kazalarda
1070erkek.351 kadtn. şehi-
riçi yollarda ise 828 erkek.
280 kadın öldü.
Trafik kazalannın büyük
bölümü 22 bin 578 kaza ile
mart ayında meydana geldi.
En çok ölümlü kaza ise 566
kişinin yaşammı yitirdiği
mayıs ayında oldu. Mayıs
ayında ayrıca 10 bin 600 ki-
şi de yaralandı.
Trafik Daire Başkanlı-
ğı'nınrakamlanna göre, ge-
çen yılın ilk altı ayı ile bu yı-
lın ilk altı ayında meydana
gelen kazalar karşılaştınldı-
ğında. kaza sayısında yüzde
Î9.18 artış görüldü. Ölüm
olaylarında 4.74, yaralan-
malarda ise geçen yıla göre
binde 3 oranında azalma
saptandı.
Geçen yılın ilk altı ayında
108 bin 901 kaza meydana
gelmiş. bu kazalarda 2 bin
655 kişi ölmüş. 48 bin 182
kişi yaralanmıştı.
Trafik Daire Başkanı
Ömer Cengiz, kazalardaki
artışa rağmen ölüm oranın-
daki azalışın emniyet keme-
rinden kaynaklandığını söy-
ledi.
ÖmerCengiz. "Vatandaş-
lanmız geçmiş yıllara na/a-
ran trafikte daha çok kemer
kullanmava başladı. Bu alış-
kanlığın giderek daha da
yerleşeceğini umuyoruz" de-
di. Cengiz. yapılan çalışma-
lara göre emniyet kemerinin
yüzde 50 oranında hayat
kurtardığının tespit edildiği-
ni de kavdetti.
Ankara, doğuya yöneliyor
• Baştarafi 1. Sayfada
adım atıldığını da söyledi.
Bulgaristan'dan Türklerin zorunlu
göçe tabi tutulmasi. Körfez Savaşı son-
rası Kürt mültecilerin bannması ve SS-
CB'nin dağılmasının Türkiye'ye etki-
leri gibi önemli gelişmelerin yaşandı-
ğı dönemde Türkiye'de görev yapan
Cain. 6 yıllık görev süresini tamamla-
yarak Nevv York'taki BM merkezine
dönmeden önce Cumhuriyefin soru-
lannı yanıtladı.
Uluslararası topluluk ve Türki-
ye'nin. 6 yıllık görev süresi sırasında
inanılmazdeğişiklikleretanık olduğu-
nu anımsatan Cain. bu gelişmelerin.
BM'nin Türk hükümeti ile olan faali-
yetlerini de güçlü bir işbirliğine dö-
nüşmesi yönünde etkilediğine dikkat
çekti. Cain, bu gelişmeler arasında et-
nik Türklerin Bulgaristan'dan zorunlu
göçü ve Körfez Savaşf nın ardından
Türkiye'ye akın eden mültecilerle ilgi-
li insani yardımları gösterdi. Cain.
böylece geçmiş yıllarda işlevleri tek-
nik faaliyetlerle sınırlı olan Türki-
ye'deki BM bürosunun yeni bir rol ve
işlev üstlendiğini vurguladı.
Eski BM Türkiye Temsilcisi Cain,
Türkiye'nin topraklanna gelen insan-
lara elinden gelen yardımı yaptığım ve
coğrafi konumu da göz önüne alındı-
ğındaüstüne haksız biryükbindirildi-
ğini söyledi.
Gönüllüler programı
BM Türkiye Temsilciliği, SSCB'nin
dağılmasıyla oluşan yeni cumhuriyet-
ler için ilk kez BM bayrağı altında bir
ülke ile gerçekleştirilen gönüllüler
programını Ankara ile başlattı. Cain.
bugüne kadar40'a yakın çeşitli sektör-
lerden Türk vatandaşı gönüllünün, ara-
lannda Moğolistan'ın da bulunduğu
çeşitli ülkelerde danışmanlık hizmeti
verdiğini ve vermeye hazırlandığını
belirtti. Cain. BM'nin 3 yıl önce aldı-
ğı karar çerçevesinde. kendi öncelikle-
rini uluslararası topluluğa sunan ülke
stratejisi raporlannın hazırlanmakta
olduğunu söyledi. 185'i aşkın BM
üyesi arasında kendi önceliklerini bir
kitapçıkta toplavan 5 ülkeden birinin
Türkiye olduğunu belirten Cain, An-
kara'nın saptadığı çevre. sağlık. eğitim
ve kadın konulannda BM ile işbirliği-
ne hazırlandığını söyledi.
Cain, ülke stratejisi ve insani kalkın-
ma raporlan ile Türkiye'nin de artık
çevre. sağlık. eğitim ve kadınlara yö-
nelik konulan. daha fazla üzerine gi-
dilmesi gereken sorunlar olarak tanı-
masının önemine dikkat çekti.
UNDP'nin Türkiye ile geçmişte
yaptığı programlann ülkenin batı böl-
gelerine yönelik olduğunu anımsatan
eski BM Türkiye Temsilcisi Cain. "Ar-
tık işbirliğimizde sosval sorunlann çö-
zümü ve daha az kalkınmış günevdo-
ğu yöresine ağırlık v eren önemli bir de-
ğişim başladı" dedi. Cain. Türkiye'nin
BM'nin desteğiy le kendi istatistikleri-
ni kullanarak hazırladığı raporda orta-
ya çıkan çarpıcı dengesizliğe de dik-
kat çekti.
Hakkâri kırsalında ortalama okuma-
yazma oranının kadında yüzde 0.4'te
kaldığını. Istanbul'da ise bu oranın
yüzde 3.2 olduğuna dikkat çeken Ca-
in. kadının eğitımsizliğınin: çok fazla
çocuk dün>aya getirme, çocuklann
eğitimine katkıda bulunamama ve top-
luma yük olnıa gibi sorunlan berabe-
rinde getirdiğine dikkat çekti.
Cain; artık kalabalık nüfuslu ülkele-
rin güçlü ülkeler olduğu yolundaki gö-
rüşün çağdışı olduğunu belirterek Tür-
kiye'nin de nüfus planlamasına özen
göstermc konusunda duyarlılık içine
girmeye başladığını belirtti.
'Türkiye, eşitsizlikler
I Baştarafi 1. Sayfada
70'ini da kadınlaroluşturuyor.
- Türkiye'deki 73 şehirden 8*i yüksek. 53'ü orta, 12'si de
döşük insani kalkınma grubunda bulunurken. Güneydo-
ğu'daki illerin hcpsi düşük kalkınma gruhunda >er alıyor.
Nüfusa göre ise insanların viizde ii&"\ \ üksek, 47.4'ü orta
ve 18.8'i de düşük kalkınma grubunda buhımıyor.
-Türkiye'nin gençbirnüfusyapısı olduğundan. ülkede-
ki eğitim kalitesinin ıyıleştirilmesi. genel okuma-yazma
oranının arttırılması ve özellikle 15 yaş üstü kadınlarda
okuma-yazmanın yaygmlaştınlması gerekiyor.
- llkokula her vıl lü nıihon çocuk başlıyor. Ancak, her
100 çocuktan yalnızca yansı ortaokul ve liseye devam edi-
yor vt bunlardan da valnızca 8'i v üksekokullardan mezun
otabiliyor.
- Eğitim politıkaları sayesınde Türkiye"deki okuma-yaz-
ma oranı yüzde 85"iere kadar çıkartılırken, okuma-yazma
bilen kadın oranı da 20 yılda yüzde 41.8'den vüzde 79"a
çıkanlmış. Buna karşın, Hakkâri'nin kırsal alanlarında ka-
dınlann ortalama okuma süresi 0.4 yılken. lstanbul'un kır-
sal alanlarında 4.1 yıl. Hakkâri'nin şehir alanlarında kadın-
lann ortalama süresi 1.8 yılken, lstanbul'un şehir alanla-
rında bu süre 5.5 yıia kadar çıkıyor.
- Türkiye'nin 25 yaş üstü ortalama okuma süresi 3.6 yıl-
ken, bu süre sanayileşmiş ülkelerde 10 yıl. dünva genelinde
5.2 v ıl ve kalkınmakta olan ülkeler için de 3.9 vıl olarak ger-
çekİeşiyor.
-Sağlık hizmetlerinde birtakım gelişmelere karşın. yüz-
de 2'lik yıllık nüfus artış oranı. anne ve çocuk ölüm oran-
lartnın halen yüksek olması. yaşam süresinin kadınlarda 69.
erkeklerde 64 olmasının, sağlık alanlanna daha fazla yatı-
nm yapılması gerektiğinin bir göstergesi olduğu belirtili-
yor.
-1 yaş altıçocukölüm sayısmın toplam ölüme oranı. Hak-
kâri'de yüzde 36^'ken. bu oran. Ankara'da yüzde 11^,
Muğla'da ise yüzde 65 olarak görülüyor.
- Bütün kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler gibi Tür-
kiye'de de kadınlar birçok sorunla karşılaşıyorlar. Ekono-
mide aktif kadın sayısı. 1970"ten 1990'a artış gösterirken.
oransal olarak ise yüzde 54'ten 45'e varan bir düşüş göz-
leniyor.
- Meslek kategorilerine göre kadınlann emek pazanna
kanlımiarma bakıldığında. tanmda yüzde 72'lik bir kadın
oranının düzensiz ücretkçahştığı görülüvor. Mne tanmda.
her 100 erkeğe karşı, 109 kadının çalıştığı sanıhyor. 1985
analizlerinegöre. sanayide her 100erkeğe karşı 9 kadın. hiz-
met sektöründe 14 kadın. vönetki olarak ise 3 kadın çalışı-
yor. Türkive'de kadınlann politik ve kamu yaşamında da
pek fazla etkinlik gösteremedikleri ortaya çıİiiyor.
- Yüksek nüfus oranı. yüzde 60'ın şehirlerde oturduğu
Türkiye'de şehircilik açisından problemler yaratıyor. Plan-
sız kentleşme. belediye hizmetlerinde eksiklikler. eğitim
ve sağlık servisinde yetersizlikler ve şehir çevresinde olu-
şan gecekondu mahalleleri gibi sorunlan gündeme ge-
tirivor.
OLAYLARIN
ARDENDAKT
GERÇEK
I Baştarafi 1. Sayfada
lannın biri bitmeden, öte-
ki başlıyor.
Sonuçta Hırvatistan, ül-
ke sınırları içinde devlet
egemenliğini sağlamak
için gerekli önlemleri aldı-
ğını ileri sürmektedir. Kra-
yina'yı Hırvat ordusunun
yeniden ele geçirmesi,
uluslararası hukuk açısın-
dan doğal sayılır.
Yaşanan olayların Boş-
naklan nasıl etkileyeceği-
ne ilişkin çeşitli senaryo-
lar var; ancak gelişmeler,
Boşnaklara da bir soluk
aldırmıştır. Hırvat ile Boş-
nak orduları arasındaki iş-
birliği, Sırp saldırganlığını
bir ölçüde göğüslemiştir.
Şimdilik, Hırvatistan or-
dusu, ülketopraklarını ay-
rılıkçı Sırplardan kurtarmış
bulunuyor; "Dansı Bosna-
Hersek'in başına" diyebi-
lir miyiz?..
Bu sorunun yanıtı, yazı-
mızın başında söylediği-
miz eski özdeyışe bağlıdır:
"Hazır ol cenge, eğer isti-
yorsan sulh-ü salahL."
Uygar dünyanın Boş-
naklara bakan gözlerınde-
ki boşluk, bir başka türfü
konuşmaya olanak bırak-
mıyor.
• • •
Ruınlaruı
talırik
gLrişimi
REŞATAK.4R
LEFKOŞA-Beş yüz ka-
dar Güney Kıbrıslı Rum
genci dün çeşitli yerlerden
Kıbrıs'taki ara bölgeye mo-
tosikletle girerek KKTC sı-
nınnda terörestirdi.
Sınıra gelerek Türk gü-
venlik kuvvetlerinin vakını-
na kadar giren Rumgençler.
askerlere taşlarla saldırdılar
ve küfürlerle tahrik etmeye
çalıştılar. Rum göstericilere
karşılık vermeyen Türk gü-
venlik görevlileri. gösterici-
lerin sının geçmesini engel-
lemekleyetindiler.
Rumlann attıklan taşlar-
dan dolayı Alayköy'de bir
Türk polisi dizinden hafif
yaralandı.
KKTC makamlannın cid-
di uyanlanna karşın eylem-
cileri durdurmayan Rum yö-
netimi resmi ve özel radyo-
lan da devreye sokarak ger-
ginliği daha da tırmandır-
maya çalıştı. Rum yayın ku-
ruluşlan sınınn asıldığı yö-
nünde gerçekdışı haberler
vererek eyleme katıhmı art-
tırmaya çalıştı.
Mini
seçiınde
zafer
koalisyonun
Haber Merkezi - Yeni il
olan Kilis ve Yalova'nın ye-
ni ilçe yapılan yerleşim mer-
kezlerinde yapılan ara yerel
seçimlerde hükümetin bü-
yük ortağı Doğru \'ol Parti-
si en çok ovu alan parti ol-
du.
16 il genel meclisi üyesi
ile 3 belediye başkanının be-
lirlendisi mini seçimlerde
DYP 1 \, ANAP 4. CHP de
I il genel meclisi üyeliği ka-
zandı. Üç belediye başkan-
lığmdan ikisini DYP'li. biri-
siniCHP'liadaylarkazandı.
DYP. ANAP. CHP. RP.
MHP.HADEP.İPveDP'nin
katıldığı seçimlerde. toplam
52 bin 436 seçmen. 240 san-
dıkta oy kullandı. Seçimin
sakin geçtiği. oy kulanma ve
sayımı sırasında herhangi
birolay çıkmadığı bildirildi.
EnçokDYPoy aldı
Yeni ilçeyapılarak Kilis'e
bağlanan Musabeyli. Pola-
teli \e Elbevli'de belediye
başkanlığı ile belediye mec-
lisi ve il genel meclisi üye-
likleri: Yalova'ya bağlı. Çı-
narcık. Çiftlikköy. Altınova.
Armutlu ve Termal ilçele-
rınde ise sadece il genel
meclisi üyelikleri için oy
kullanıldı.
Yalova'nın Çınarcık. Al-
tınova. Termal veÇiftlikköy
ilçelerınden DYP ve ANAP
birer üyelik kazanırken Ar-
mutludaki iki üyeliöi <io
DYP'li adaylar aldı.
Elbeylid'e CHP'li Nafi
Kurt. Musabeyli'de Meh-
met Demir. Polateli'de Meh-
met Polat belediye başkanı
seçıldiler. Kilis'te 6 il genel
meclisi üyeliöinden 5"ini
DYP. birini CHP aldı.
DYP. Elbeyli ve Cirtlik-
köy dışında bütün seçim
bölgelerinde en çok oyu alan
partı oldu.