Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ
HABERLER
DGM
Cami
soyanlam
idam
istemi
• Ankara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel, dini
esaslara dayah devlet
dûzeni kurmak amacıyla
tstanbul ve Bolu
yöresinde çeşitli
faaliyetlerde bulunan ve
yakalandıktan sonra
önceki gün tutuklanan
Hizbullah militanlan
hakkında, TCY'nin
146/1. maddesi gereğince
idam istemiyle dava
açılacağını bildirdi.
EVİNGÖKTAŞ
ANKARA - Dini esaslara
dayah devlet düzenı kurmak
için Istanbul ile Bolu civa-
nnda çeşitli eylemlerde bu-
lunan, örgüte gelırsağlamak
için soygun ve camilerde
hırsızlık yapan Hizbullahçı-
lar hakkında, idam istemiy-
le dava açılacak. Ankara
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si (DGM) Başsavcısı Nusret
DemiraL polisin. Hizbullah
militanlannın hırsızlık yap-
tığı camilerdeki din görevli-
leri hakkında araştırma yap-
tığinı bildirdi.
Yakalanan 15 sanıktan,
DGM tarafmdan tutuklanan
11 'iyle ilgili soruşturma.
DGM Savcısı Nuh Mete
YükseTe verildi. Başsavcı
Nusret Demiral, Hizbullah-
çılann çeşitli camilerden
çaldığı antika halı. kilim ve
seccadelerinçahndığı yerle-
re teslim edileceğini kaydet-
ti. Demiral, "Saniklann.hu
camilerde mutlaka işbirtiği
yapbğı görevliler vardır. Yok-
sa bunlar, bu kadar değerli
eşyalan ö>le kolaylıkla çala-
ma/lar. Bunu araştınyoruz,
eğer içeriden işbiriiği vapan
kişileri tespit edersek bunla-
n da davaya dahil edeceğiz"
dedi. Polisin, özellikle 2.
Abdülhamit'ın hediyesi
olan üzen sure, ayet ve kita-
belerle bezelı Kİbe örtüsü-
nün çalındığı tstanbul Be-
şiktaş Yahya Efendi Ca-
mii'ndeki görevliler üzerin-
de durduğu kaydedildi.
Bir Hizbullahçı daha
yakalandı
DGM Savcısı Yüksel,
Hizbullah'ın Bolu ve yöre-
sinde faaliyet gösteren hüc-
re grubunun emniyetin basa-
nlı operasyonlan sonucu çö-
kertildiğini belirterek sanık-
lara yardım ve yataklık ya-
pan ArifSeçkinadlı birkişi-
nin daha yakalandığını bil-
dirdi, Yüksel, sanığm, evini
Hizbullah militanlanna aça-
rak onlann eylemlerine yar-
dımcı olduğunu, bu gerek-
çeyle hakkında dava açıla-
cağını belirtti.
Hacaloğlu, kayıplarla Adli Tıp'a sevk edilen ceset sayılannın birbirine yakın olduğunu söyledi:
AcDiTıp iyi işlemiyor• Baro
yetkilileriyle Adli
Tıp Kurumu'nda
yaptıklan
incelemeyi
tamamladıklannı
söyleyen insan
haklanndan
sorumlu Devlet
Bakanı Algan
Hacaloğlu,
kurumda kimlik
tespitinin yeterince
yapılamadığını
açıkladı.
tstanbul Haber Servisi -
İnsan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanı Algan
Hacaloğlu, son bir buçuk
yıl içinde Adli Tıp Kuru-
mu'na giden 290 ölüm
olayının üçte birinde söz
konusu kımselerin cinaye-
te kurban gittiğini söyle-
di. Ülkemizdeki kayıp sa-
yılan ile Adli Tıp Kuru-
mu'na sevk edilen ceset
sayılannın birbirine yakın
olduğunu açıklayan Algan
Hacaloğlu, "Hasan Ocak ve RKJ-
van Karakoç ola\ larında pannak
izi alınmış, ama kimlik teşhisi işle-
mi yapılmamtş, vapılmış ise kamu-
ayuna ve Ugüitere duvurulmanuş"
dedı.
Devlet Bakanı Algan Hacaloğ-
lu, Adli Tıp Kurumu ile ilgili dün
CHP Istanbul il binasında bir ba-
Bakan Hacaloğlu, Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç dışında Idmsenin pannak izinin alınmadığını söyledi.
sın toplantısı düzenledi. Ülkemiz-
deki kayıplann bulunamamasının
aileleri için bir ıstırap olduğunu
belirten Hacaloğlu, baro yetkilile-
ri ile birlikte Adli Tıp Kuru-
mu'nda yaptıklan çalışmayı ta-
mamladıklannı söyledi.
HasanOcak'ın cesedinin, iki ay
arandıktan sonra Adli Tıp'ta bu-
lunmasının böyle bir çalışmaya
neden olduğunu vurguİayan Ha-
caloğlu, Adli Tıp'ta kimlik tespi-
tinin yeterince yapılamadığının
ortaya çıktığını belirtti. Adli
Tıp'ta sağlıklı kimlik tespiti yapı-
labilirse kayıplann büyük böîü-
münün açıklığa kavuşturulabile-
ceğini belirten Hacaloğlu, "Böy-
lelikle faili meÇhuicinayetlerin bir
bölümü de açıklık kazanabilir"
dedı. Araştırma ile ilgili raporu
Başbakan'a sunacağını belirten
Algan Hacaloğlu, daha sonra şun-
lan söyledi:
"Mevzuatta boşluk ve çelişkiler
var. Savcı bu konudaki görevleri-
ni genelde polise yıkıyor, polis de
DCM savcıları, Sıvas davası kararı için eleştiri yağdırdılar:
Karar, yobazlara cesaret veriyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM) savcılan,
Sıvas katliamı sanıklan için
verilen cezalan temyiz ederken
yazar Aziz Nesin'in kentte yaptığı
konuşmalann bahane edıldiğinı,
asıl amacın laik devlet düzenini
yıkarak. şeriat getirmek olduğunu
vurguladılar.
Aziz Nesin'in. "olayın
nedenlerinden biri otanakla
birlikte* devlet düzenine karşı
ayaklanma için yeterli bir tahnk
unsuru olmadığını vurguİayan
savcılar, katliamın sıradan bir
olay gibi değerlendirilmesi
durumunda "yobaz*'olarak
nitelenen fanatik dinci gruplann,
yeni bir eylem için
cesaretlendirileceği uyansında
bulundular. DGM savcılannın
dilekçesinde, olay sırasında.
güvenlik güçlerinin göstericıleri
dağıtmak için güç
kullanmadıklan gibi "uyanda bile
bulunmadıklarT vurgulandı.
Sıvas katliamı sanıklannı. "bina
yakmak suretiyle adam
öMürmek"' suçundan cezalandınp
"Aziz Nesin'in tahrikte
bulunduğu ve gerçek failin kim
oidugunun tespit edilcmedigi"
gerekçesiyle en yüksek cezayı 15
yılla sınırlı tutan Ankara
DGM'nin karan, Başsavcı Nusret
Demiral ile 7 savcının hazırladığı
dilekçeyle temyiz edildi. DGM
savcılannın dilekçesinde. Sıvas'ta
katliamla sonuçlanan eylem
öncesinde, laik devlet düzenini
yıkıp yerine şeriat sistemi isteyen
bıldirilerle organize bir hazırlık
yapıldığı vurgulandı. Türkıye'yi
Atatiirk ilke ve devrimlerinden
kopararak ortaçağ zihniyetine
taşımak isteyen gruplann, şeriat
düzeni istedıklen kaydedilen
dilekçede. Sıvas olayının Türkiye
Cumhuriyetı Devletı içinde
"harabiyet" meydana getirdiği
kaydedildi.
'Nesin, kıvdcım'
Olayın, başlangıç, sürme ve sona
erme yönleriyle Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası'nı
ortadan kaldırmayı hedeflediğini
belirten savcılar, "Olayın asıl
nedeni Aziz Nesin olmayıp onun
kişiliği, olayı başlatan bir kıvricım
olarak görülebttir. Ama olayda asıl
gaye, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki
birlik ve beraberliği bozmak.
dahası mezhep çatışması çıkanp
şeriat düzenini getirerek laik
devlet düzenini kaktırnıak ve ona
teşebbüs ermektir" görüşünü
kaydettiler. Dilekçede, Aziz
Nesin'in kişisel eylem ve
hareketlennin olayın tahnk
unsuru olduğu yinelenmekle
birlıkte, bunun, olayda topluluğu
oluşturan kişiler ve onlan
yönlendirenlere. planli, programlı
bir şekilde devletin laik düzenine
karşı ayaklanma hakkı tanımadığı
vurgulandı.
Dilekçede, olay sırasında
sokaklarda, laiklık karşıtı, şeriat
yanlısı sloganlar atıldığı
belirtilerek şöyle devam edildi:
"Olayda, tahrik, suçun işlenme
nedeni olarak kabul edilemez.
Aksi düşünce ve kabulün.
gelecekte aynı tarz tahriki bahane
ederek yobaz tabir olunan
ideolnjik fikir sahiplcrine
eylemlerini yenileme cesareti
vereceği açıktır. Olayın basit bir
adam zehiıieme suçu unsuriannı
taşıdığını ileri sürmek büyük bir
hukuki hatadır. <)la> ımız örgütsel
bir çahşmanın ürünüdür. Oiay, bir
kişinin tahriki ürünü olarak ete
ahnıp değeriendirileme/. Suçlann
ayn ayn fiiller olması gibi basit bir
çözûmleme ile kişilerin
cezalandınlması yoluna
gktilmesinin, ileride Türkiye
Cumhuriyeti Devleti hudutlan
içinde daha vahim fanatik
dincilerin hareketlerini sergüeme
ortamı getirecegi açık ve seciktir."
DGM savcılannın dilekçesinde,
saatlerce süren olay sırasında
güvenlik güçlerinin göstericilere
zor kullanmadıklan gibi, uyanda
bile bulunmadıklan belirtildi.
Dilekçede, bazı sanıldann,
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri
Yasası'na muhalefetten
cezalandınldığı anımsatılarak bu
hükmün uygulanması için,
gösteriyi dağıtmak üzere emir ve
uyanda bulunan güvenlik
güçlerine şiddet ve saldında
bulunulması gerektiği kaydedildi.
SÜRECEK
genelde her şeyi sav cıdan bek-
liyor. Ceset ilk bulunduğun-
da teşhis için gereği yapılmı-
yor. Pannak izi ahnması, re-
sim çekilmesi, maddi delille-
rin toplanması lazım. bunlar
genelde hiç yapılmıvor. Son
bir buçuk yıl içinde meydana
gelen 290 ölümden sadece
16'sının kimliği tespit edilebil-
miş. 290 dosvanm. Hasan O-
cak ve Rıdvan Karakoç olayı
hariç hiçbirinde pannak izi
ahnmamış.
Hasan Ocak ve Rıdvan
Karakoç olaylarında par-
mak izi alınmış, ama kimlik
teşhisi işlemi yapılmamış,
>apılmış ise kamuoyuna ve
ilgililere duvurulmamış.
Adli Tıp'ta teşhis için gere-
ği yapılmıyor. Otopsi ile
ölüm nedeni belirleniyor.
Cesedin resmi çekiliyor, al-
bümde saklanıyor. Ceset 15
gün morg rafında bekletili-
yor, teşhis yoksa kimsesizler
mezarlığına defnediliyor.
Beş >ıl sonra tüm dosyalar
SEKA'ya gönderilip yakılı-
yor. Adli Tıp Fizik İnceleme-
ter thtisas Dairesi'nin jasa ge-
reği resim, fotoğraf, im/a,
parmak izi ile kimlik teşhisi
sonımluluğu olduğu halde bunun
gereği vapılmamakta.
Adam öldürme (lillerinde dahi,
kinıliğin belüienmemiş olması ha-
linde dosyanm kapaülması yolu-
na gidifiyor."
Adli Tıp Kurumu'nun bağımsız
bir yapıya kavuşturulması, kuru-
ma sorumluluk, çalışanlara gü-
vence verilmesi, adli meka-
nizma, savcıhk, mülki idare
amirleri ve emniyet ile Adli
Tıp arasında işbiriiği sağla-
yacak, özellikle faili meçhul
ve kimliği belirsiz olaylann
sonuna kadar takibini sagla-
yacak bir yasal düzenleme-
nin yapılması gerektiğini an-
latan Hacaloğlu. tersi durum
için şunlan söyledi:
"Ne toplum \icdanı tat-
min edilebilir. ne adalet ve iç
banş gerçekleştirilebilir. ne
de Avrupa BiriiğTnin adalet
sistemine uyum sağlanabi-
fir."
Gerekli düzenlemeleri
tçişleri ile Adalet Bakanlı-
ğı'nın yapması gerektiğini
belirten Hacaloğlu, bakan-
lan değil sistemi eleştirdiği-
ni söyledi.
"Faili meçhul cinayetlerin
aydtnnğa kavuşturulama-
masından söz konusu ba-
kanlıklan mı sorumlu tutu-
yorsunuz" şeklindeki soru
üzerine Hacaloğlu, "Biz sis-
temin eksiküklerini elestiri-
yonız'" dedi. Ulusal adli tıp
bankası kurulması gerekti-
ğini belirten Hacaloğlu, ga-
zetecilerin. faili meçhul ci-
nayetlerin aydınlığa kavuş-
turulamamasında kimin so-
nımluluğu olduğu yolunda-
ki bütün sorulan geçiştire-
rek basın toplantısını bitirdi.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHBAMOGLU
Saraybosna'yı Gördüm...
MOSTAR - Bosna-Hersek yolculuğumuzun be-
şinci gününde, 22 ağustos salı akşamı, Saraybos-
na'ya (buralardaki adıyla Sarayevo'ya) girmek üze-
re Travnik'ten yola çıkan grubun içindeydim. "Gir-
mek" diyorum, çünkü geçen nisan ayında kuşatma
altındaki yaşamının 1000. günü dolan bu kente gi-
dilmiyor, mümkün olabılirse eğer, giriliyor...
• • •
Sarayevo, Milyaçka ırmağının bir uçtan öteki uca
ve yaklaşık olarak tam ortadan enlemesine ikiye
ayırdığı ve bir elips gibi düşünülürse eğer, eni 10, bo-
yu 3 km uzunluğunda bir kent. Yine, kentin ortala-
nnda biryerde, Milyaçka ırmağı üzerinde uzanan bir
köprü var. Adı, "Kardeşlik ve Birlik Köprüsü".. Sa-
rayevolu Sırplann denetimindeki Grbaviça bölge-
sinde bulunan bu köprünün adı. artık çok uzak bir
geçmişte kalmış anıları çağnştınyor. Çünkü Bosna-
Hersek'i oluşturan üç etnîk unsurun; Müslüman
Boşnaklar, Bosnalı Sırplar ve Bosnalı Hırvatlar'ın
arasında ne kardeşlikten eser var bugün, ne de bir-
likten...
•••
Sarayevo'yu çepeçevre kuşatan dağlarda, aynlık-
çı Sırp güçleri mevzilenmiş. Buralardan Sarayevo'ya
arada bir top mermileri gönderiliyor. Ve "Sniyper"
denilen keskin nişancılar, canlan istediğinde ya da
gerek görüldüğünde, çocuk- büyük aynmı da gö-
zetmeksizin, dürbünlü tüfekleriyle sivil halkı kuş gi-
bi avlıyortar. Bizim Sarayevo'ya doğru yola çıWığı-
mız 22 ağustos salı günü, kente gönderilen bir top
mermisi 6 sivilin ölümüne, 30'unun da yaralanma-
sına neden olmuş. (Az önce otobüste, ölü sayısının
8'e yükseldiğini öğrendim.) Sarayevo kentinin kimi
sokaklanndan yavaş hareketlerie geçmek ıntihara eş
anlamlı sayılıyor. Bunlardan bıri de kaldığımız otelin
bulunduğu, "Sniyper" mevzilerinın tam karşısında,
dar bir koridor gibi yer alan sokak... Salı günü açı-
lan ateşin belki de Türk heyetine gözdağı amacryla,
bu yöreyi hedeflediği bildiriliyor...
• • •
Kentin batısındaki igman Dağı'nın belli yerlerinden
gece karanlığında uzun bir yürüyüşle inildıkten son-
ra ulaşılan bir tünel yoluyla girilebıliyor Sarayevo'ya.
Bunlan daha sonra aynntılanyla yazacağım. Şimdi-
lik, İgman Dağı'na ulaşmanın da keskin ve kaygan
taşlarla kaplı bir dere yatağı boyunca gece karanlı-
ğında aşağıya doğru (ve dönüş yolunda yukarıya
doğru) yürüyüşün de bir süre önce bir gazetede ina-
nılmaz bir hafıflikle sunulanın tersine, kolay ve "e^-
lenceli" bir şey olmadığını söylemekle yetineyim...
Karşı tepelerdeki Sırp topçulannın hedefi olma teh-
lıkesı altında yapılan bu gece yolculuğundan sonra
ulaşılan tüneli tarif edebilmek ıse daha da güç bir
şey...
• • •
Sarayevo'nun bütün gereksinimi, yaklaşık bir ki-
lometre uzunluğunda (ve kapılanna, yine birer kilo-
metrelik hendeklerden geçilerek ulaşılan), ancak bir
insanın ağabileceği genişlıkte ve iki büklüm eğile-
rek ilerlenebilen bu tünel yoluyla karşılanıyor... Sırp-
lann denetimindeki Sarayevo havaaîanının altından
geçen bölümünde, yükseklik daha da azalryor... 2e-
min, yer yer çamur ve su birikintileriyle kaplı. Duvar-
lardan sular sızıyor ve kimi yerlerde tavandan sular
akıyor. Insanlar, sırtlarında çuvallar, ezici ağırlıkta ko-
lilerle geçiyorlar bu cehennem yolundan...
Giriş ve çıkışlann ancak tek yönlü yapılabildiği
Sarayevo tünelinin kapısında bizler giriş için bekler-
ken birgrup Sarayevolu tünelden çıkıyordu... Bu in-
sanlann ışın odasından çıkan hastalardaki gibi sarar-
mış ve terlerte kaplı yüzlerini ve babasının kucağın-
da tünelden çıkan bebeği unutamayacağım:
Kukuletalı başı hafıfçe öne düşmüş, biraz yorgun,
biraz şaşkın, sanki olup bitenleri anlamaya çalışıyor-
du...
•••
Kuşatma altındaki Saraybosna'yı, Bosna-Her-
sek'in yaralı kentlerini gördüm. Onurlu ve mazlum
halkını tanıdım. Içimde dayanılmaz bir ağlama ih-
tiyacı ve derin bir öfke var...
BUYUK KAYIBIMIZ
Istanbul-Beylikdüzü'ndeki 10.000 konutiuk Büyükşehir Uydukenti'nde
1 .202 konut ile önemli altyapıları bitiren ve 1.308 konurun üsryapılarını da
%50 düzeye yükselttikten sonra devreden
Uransan A.Ş. ve Uran Holding'in Sahibi-Yönetim Kurulu Başkanı
değerli işadamı, yardım ve iyilik seven insan
Saym İSMET URAN'l
genç yaşta kaybetmenin üzüntüsü içinde,
ülkemizde çağdaş kentleşmeye ve konut sorununun çözümlenmesine
önemli katkılarından dolayı teşekkür ve saygıyla anıyor,
kederli ailesinin ve tüm dostlarının acılarını yürekfen paylaşıyoruz.
SKONtTT YAPI KOOPERATİFİ
Yönetim Kurulu
Bugun soat 11 OO'de Bağlarbaşı, Allunizade Uran Holding merkezinde toren yapılacak ve cenaze öğle namozından
sonra Teşvikiye Camii'nden alınarak Zincırlikuyu Mezarlığında toproğa verilecektir.
^— v>
~*
Dünyaya
doktorum
AHMET
ederim.
Beni dokuz ay
karnında taşıyan
anneme,
Bu arada onun
çamaşır ve bulaşıklarını
yıkayan babama.
gelmemde yardımcı olan
TTJRKER'e teşekkür
UMUT SEVGt
Bursa muhabirimiz Levent Gençelli'nin
iki oğlu
EMREveAJVIL
dün Bursa'da Çekirge'deki Büyük Yıldız Oteli'nin
Safir Salonu'nda sünnet oldular.
Bu mutlu günlerinde Gençellileri kutlar, yavrulara
geçmiş olsun dileriz.
DOSTLARI
Pir Sultan Abdal Kiiltür ve Tanıtma Dernegi
'Şeriatçı örgütler giderek güçleniyor'
• Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma
Derneği'nden yapılan açıklamada,
"Siyasal iktidann ve partilerin işbiriiği ile
devletin kurum ve kuruluşlarında
örgütknen ırkçı, şeriatçı güçlerin
temizlenmesini diliyoruz" denildi.
Haber Merkezi - Pir Sultan Abdal Kültür ve
Tanıtma Derneğı, DGM Başsavcısı Nusret De-
miral'ın Sıvas davası ile ilgili sözlerine tepkı
göstererek "DGM Başsav ası Nusret Demiral'ı
kim uyardı'' diye sordu. Deraek Genel Sekre-
teri Emel Sungur imzalı açıklamada özetle
şöyle dendi:
"Aydınlann. ya/arlann, demokratik kide ör-
gütterinin ve müdahil avukatlann iki vıl önce
söyiediklerini, şimdi DGM savcılan söylüyor.
Bilemrvoruz. o dönem kimilcri ' Böyle davra-
nın' denildiği için mi ırkçı ve şeriatçı örgütler
korunarak katliamın sorumlusu Aziz Nesın
görüldü. Devlet erkini elinde tutan sivasigücün
korunması altında geliştirilen ırkçı ve şeriatçı
örgütler, dev lctin tüm kurum ve kuruluşjann-
da örgütlenerek güçlenmişlerdir. Söz dinlemez
olduklan gibi, siyasal iktidariannı da kurmak
istivvrlar. Geç de olsa Sıvas kadianıının. ırkçı
ve şeriatçı örgütlerin planiı eylemi olduğunun
farkuıa vanlması. daha fazla destek v ermeden
ve zaman yitirnıeden DGM sav cılannuı bu ör-
gütlerin üzerine ciddiyetle gitmefcri, Sıvas kat-
liamı dahil tüm eylemlerini ortaya çıkarmala-
nnı; devlet erkini elinde bulunduran siyasal
güçlerin, siyasal iktidann ve partilerin işbiriiği
üe devletin kurum ve kuruluşlannda örgütle-
nen ırkçı, şeriatçı güçlerin temidenmesini düi-
yoruz,"
sen yoksan
bir eksiüiz
2. BARIŞ KOŞUSU
27 Ağustos Pazar
Saat: 10.30
Maçka Oteli Önü Maçka
Birleşik Sosyalişt Purti
Beyoğlu tlçe Örgiitü
FATMA TUTUM
ile
ERDOĞAN DÖNER
evlendiler.
25.8.1995
Burcu Düğün Salonu
Gaziosmanpaşa-îstanbul
Askeri kimlik kartımı kaybettım. Hükümsüzdür.
: , TAR1KKAÇAR
Digital Piyanoda DÜNYA MARKASI
HAMMONDPÎYANOLARDA
ÖZBL TAOTTTM KAMPANYASI
HA-3500
HA-2500
HA-1500
DÎSTRİBÜTÖRÜ P B R A J V I U Z I I C
ADRES: ISTIKLAL CADDESI NO: 212 AZNAVUR PASAJı ZEMIN KAT NO: 6
BEYOĞLU / ıSTANBUL
TEL: (0212) 293 63 75
HTİMLAR ÜZERINDE DANS
HAYAL
Kahvesi
ÇuhuUuUmam
Bu Gece
DENİZ KIZI
L I V E ( J Ç ) M l ' S I C
1
ISTANBUL
MEYHANESI
Rczervasyon 1<>216] 413 68 SO - XI
Htr Pazar Açık Büle
I BRUNCH
//rrhurıaı Saıılli İMİııyt İskrtnindı n l crıfsi: Mnlıır Srrviu.
tSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN
DosyaNo 1994/879
Davalı Seher Kaya, adresi meçhul
Davacı Sabn Kaya tarafiodan davalı alcyhıne açılan velayetın nezı
davasının yapılan dunı^ması sonunda mahkememize ait 23 6 1995 tar-
ıh ve 95/571 karar sayılı ılam ile davalının velayetı altında bulunan
mü^terek çocuk Tuğha'nın velayeunın dav alıdan alınarak da\ acıya ver-
lhnesıne karar venlmiştır
Ijbu ılanın ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun içinde karan temyı? etme-
diğiniz takdırdc kcsınleştinlecegı ilan olunur 9 8 1995
Basm 37779