29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ HABERLER DGM Cami soyanlam idam istemi • Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, dini esaslara dayah devlet dûzeni kurmak amacıyla tstanbul ve Bolu yöresinde çeşitli faaliyetlerde bulunan ve yakalandıktan sonra önceki gün tutuklanan Hizbullah militanlan hakkında, TCY'nin 146/1. maddesi gereğince idam istemiyle dava açılacağını bildirdi. EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Dini esaslara dayah devlet düzenı kurmak için Istanbul ile Bolu civa- nnda çeşitli eylemlerde bu- lunan, örgüte gelırsağlamak için soygun ve camilerde hırsızlık yapan Hizbullahçı- lar hakkında, idam istemiy- le dava açılacak. Ankara Devlet Güvenlik Mahkeme- si (DGM) Başsavcısı Nusret DemiraL polisin. Hizbullah militanlannın hırsızlık yap- tığı camilerdeki din görevli- leri hakkında araştırma yap- tığinı bildirdi. Yakalanan 15 sanıktan, DGM tarafmdan tutuklanan 11 'iyle ilgili soruşturma. DGM Savcısı Nuh Mete YükseTe verildi. Başsavcı Nusret Demiral, Hizbullah- çılann çeşitli camilerden çaldığı antika halı. kilim ve seccadelerinçahndığı yerle- re teslim edileceğini kaydet- ti. Demiral, "Saniklann.hu camilerde mutlaka işbirtiği yapbğı görevliler vardır. Yok- sa bunlar, bu kadar değerli eşyalan ö>le kolaylıkla çala- ma/lar. Bunu araştınyoruz, eğer içeriden işbiriiği vapan kişileri tespit edersek bunla- n da davaya dahil edeceğiz" dedi. Polisin, özellikle 2. Abdülhamit'ın hediyesi olan üzen sure, ayet ve kita- belerle bezelı Kİbe örtüsü- nün çalındığı tstanbul Be- şiktaş Yahya Efendi Ca- mii'ndeki görevliler üzerin- de durduğu kaydedildi. Bir Hizbullahçı daha yakalandı DGM Savcısı Yüksel, Hizbullah'ın Bolu ve yöre- sinde faaliyet gösteren hüc- re grubunun emniyetin basa- nlı operasyonlan sonucu çö- kertildiğini belirterek sanık- lara yardım ve yataklık ya- pan ArifSeçkinadlı birkişi- nin daha yakalandığını bil- dirdi, Yüksel, sanığm, evini Hizbullah militanlanna aça- rak onlann eylemlerine yar- dımcı olduğunu, bu gerek- çeyle hakkında dava açıla- cağını belirtti. Hacaloğlu, kayıplarla Adli Tıp'a sevk edilen ceset sayılannın birbirine yakın olduğunu söyledi: AcDiTıp iyi işlemiyor• Baro yetkilileriyle Adli Tıp Kurumu'nda yaptıklan incelemeyi tamamladıklannı söyleyen insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, kurumda kimlik tespitinin yeterince yapılamadığını açıkladı. tstanbul Haber Servisi - İnsan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, son bir buçuk yıl içinde Adli Tıp Kuru- mu'na giden 290 ölüm olayının üçte birinde söz konusu kımselerin cinaye- te kurban gittiğini söyle- di. Ülkemizdeki kayıp sa- yılan ile Adli Tıp Kuru- mu'na sevk edilen ceset sayılannın birbirine yakın olduğunu açıklayan Algan Hacaloğlu, "Hasan Ocak ve RKJ- van Karakoç ola\ larında pannak izi alınmış, ama kimlik teşhisi işle- mi yapılmamtş, vapılmış ise kamu- ayuna ve Ugüitere duvurulmanuş" dedı. Devlet Bakanı Algan Hacaloğ- lu, Adli Tıp Kurumu ile ilgili dün CHP Istanbul il binasında bir ba- Bakan Hacaloğlu, Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç dışında Idmsenin pannak izinin alınmadığını söyledi. sın toplantısı düzenledi. Ülkemiz- deki kayıplann bulunamamasının aileleri için bir ıstırap olduğunu belirten Hacaloğlu, baro yetkilile- ri ile birlikte Adli Tıp Kuru- mu'nda yaptıklan çalışmayı ta- mamladıklannı söyledi. HasanOcak'ın cesedinin, iki ay arandıktan sonra Adli Tıp'ta bu- lunmasının böyle bir çalışmaya neden olduğunu vurguİayan Ha- caloğlu, Adli Tıp'ta kimlik tespi- tinin yeterince yapılamadığının ortaya çıktığını belirtti. Adli Tıp'ta sağlıklı kimlik tespiti yapı- labilirse kayıplann büyük böîü- münün açıklığa kavuşturulabile- ceğini belirten Hacaloğlu, "Böy- lelikle faili meÇhuicinayetlerin bir bölümü de açıklık kazanabilir" dedı. Araştırma ile ilgili raporu Başbakan'a sunacağını belirten Algan Hacaloğlu, daha sonra şun- lan söyledi: "Mevzuatta boşluk ve çelişkiler var. Savcı bu konudaki görevleri- ni genelde polise yıkıyor, polis de DCM savcıları, Sıvas davası kararı için eleştiri yağdırdılar: Karar, yobazlara cesaret veriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcılan, Sıvas katliamı sanıklan için verilen cezalan temyiz ederken yazar Aziz Nesin'in kentte yaptığı konuşmalann bahane edıldiğinı, asıl amacın laik devlet düzenini yıkarak. şeriat getirmek olduğunu vurguladılar. Aziz Nesin'in. "olayın nedenlerinden biri otanakla birlikte* devlet düzenine karşı ayaklanma için yeterli bir tahnk unsuru olmadığını vurguİayan savcılar, katliamın sıradan bir olay gibi değerlendirilmesi durumunda "yobaz*'olarak nitelenen fanatik dinci gruplann, yeni bir eylem için cesaretlendirileceği uyansında bulundular. DGM savcılannın dilekçesinde, olay sırasında. güvenlik güçlerinin göstericıleri dağıtmak için güç kullanmadıklan gibi "uyanda bile bulunmadıklarT vurgulandı. Sıvas katliamı sanıklannı. "bina yakmak suretiyle adam öMürmek"' suçundan cezalandınp "Aziz Nesin'in tahrikte bulunduğu ve gerçek failin kim oidugunun tespit edilcmedigi" gerekçesiyle en yüksek cezayı 15 yılla sınırlı tutan Ankara DGM'nin karan, Başsavcı Nusret Demiral ile 7 savcının hazırladığı dilekçeyle temyiz edildi. DGM savcılannın dilekçesinde. Sıvas'ta katliamla sonuçlanan eylem öncesinde, laik devlet düzenini yıkıp yerine şeriat sistemi isteyen bıldirilerle organize bir hazırlık yapıldığı vurgulandı. Türkıye'yi Atatiirk ilke ve devrimlerinden kopararak ortaçağ zihniyetine taşımak isteyen gruplann, şeriat düzeni istedıklen kaydedilen dilekçede. Sıvas olayının Türkiye Cumhuriyetı Devletı içinde "harabiyet" meydana getirdiği kaydedildi. 'Nesin, kıvdcım' Olayın, başlangıç, sürme ve sona erme yönleriyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirten savcılar, "Olayın asıl nedeni Aziz Nesin olmayıp onun kişiliği, olayı başlatan bir kıvricım olarak görülebttir. Ama olayda asıl gaye, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki birlik ve beraberliği bozmak. dahası mezhep çatışması çıkanp şeriat düzenini getirerek laik devlet düzenini kaktırnıak ve ona teşebbüs ermektir" görüşünü kaydettiler. Dilekçede, Aziz Nesin'in kişisel eylem ve hareketlennin olayın tahnk unsuru olduğu yinelenmekle birlıkte, bunun, olayda topluluğu oluşturan kişiler ve onlan yönlendirenlere. planli, programlı bir şekilde devletin laik düzenine karşı ayaklanma hakkı tanımadığı vurgulandı. Dilekçede, olay sırasında sokaklarda, laiklık karşıtı, şeriat yanlısı sloganlar atıldığı belirtilerek şöyle devam edildi: "Olayda, tahrik, suçun işlenme nedeni olarak kabul edilemez. Aksi düşünce ve kabulün. gelecekte aynı tarz tahriki bahane ederek yobaz tabir olunan ideolnjik fikir sahiplcrine eylemlerini yenileme cesareti vereceği açıktır. Olayın basit bir adam zehiıieme suçu unsuriannı taşıdığını ileri sürmek büyük bir hukuki hatadır. <)la> ımız örgütsel bir çahşmanın ürünüdür. Oiay, bir kişinin tahriki ürünü olarak ete ahnıp değeriendirileme/. Suçlann ayn ayn fiiller olması gibi basit bir çözûmleme ile kişilerin cezalandınlması yoluna gktilmesinin, ileride Türkiye Cumhuriyeti Devleti hudutlan içinde daha vahim fanatik dincilerin hareketlerini sergüeme ortamı getirecegi açık ve seciktir." DGM savcılannın dilekçesinde, saatlerce süren olay sırasında güvenlik güçlerinin göstericilere zor kullanmadıklan gibi, uyanda bile bulunmadıklan belirtildi. Dilekçede, bazı sanıldann, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten cezalandınldığı anımsatılarak bu hükmün uygulanması için, gösteriyi dağıtmak üzere emir ve uyanda bulunan güvenlik güçlerine şiddet ve saldında bulunulması gerektiği kaydedildi. SÜRECEK genelde her şeyi sav cıdan bek- liyor. Ceset ilk bulunduğun- da teşhis için gereği yapılmı- yor. Pannak izi ahnması, re- sim çekilmesi, maddi delille- rin toplanması lazım. bunlar genelde hiç yapılmıvor. Son bir buçuk yıl içinde meydana gelen 290 ölümden sadece 16'sının kimliği tespit edilebil- miş. 290 dosvanm. Hasan O- cak ve Rıdvan Karakoç olayı hariç hiçbirinde pannak izi ahnmamış. Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç olaylarında par- mak izi alınmış, ama kimlik teşhisi işlemi yapılmamış, >apılmış ise kamuoyuna ve ilgililere duvurulmamış. Adli Tıp'ta teşhis için gere- ği yapılmıyor. Otopsi ile ölüm nedeni belirleniyor. Cesedin resmi çekiliyor, al- bümde saklanıyor. Ceset 15 gün morg rafında bekletili- yor, teşhis yoksa kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Beş >ıl sonra tüm dosyalar SEKA'ya gönderilip yakılı- yor. Adli Tıp Fizik İnceleme- ter thtisas Dairesi'nin jasa ge- reği resim, fotoğraf, im/a, parmak izi ile kimlik teşhisi sonımluluğu olduğu halde bunun gereği vapılmamakta. Adam öldürme (lillerinde dahi, kinıliğin belüienmemiş olması ha- linde dosyanm kapaülması yolu- na gidifiyor." Adli Tıp Kurumu'nun bağımsız bir yapıya kavuşturulması, kuru- ma sorumluluk, çalışanlara gü- vence verilmesi, adli meka- nizma, savcıhk, mülki idare amirleri ve emniyet ile Adli Tıp arasında işbiriiği sağla- yacak, özellikle faili meçhul ve kimliği belirsiz olaylann sonuna kadar takibini sagla- yacak bir yasal düzenleme- nin yapılması gerektiğini an- latan Hacaloğlu. tersi durum için şunlan söyledi: "Ne toplum \icdanı tat- min edilebilir. ne adalet ve iç banş gerçekleştirilebilir. ne de Avrupa BiriiğTnin adalet sistemine uyum sağlanabi- fir." Gerekli düzenlemeleri tçişleri ile Adalet Bakanlı- ğı'nın yapması gerektiğini belirten Hacaloğlu, bakan- lan değil sistemi eleştirdiği- ni söyledi. "Faili meçhul cinayetlerin aydtnnğa kavuşturulama- masından söz konusu ba- kanlıklan mı sorumlu tutu- yorsunuz" şeklindeki soru üzerine Hacaloğlu, "Biz sis- temin eksiküklerini elestiri- yonız'" dedi. Ulusal adli tıp bankası kurulması gerekti- ğini belirten Hacaloğlu, ga- zetecilerin. faili meçhul ci- nayetlerin aydınlığa kavuş- turulamamasında kimin so- nımluluğu olduğu yolunda- ki bütün sorulan geçiştire- rek basın toplantısını bitirdi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHBAMOGLU Saraybosna'yı Gördüm... MOSTAR - Bosna-Hersek yolculuğumuzun be- şinci gününde, 22 ağustos salı akşamı, Saraybos- na'ya (buralardaki adıyla Sarayevo'ya) girmek üze- re Travnik'ten yola çıkan grubun içindeydim. "Gir- mek" diyorum, çünkü geçen nisan ayında kuşatma altındaki yaşamının 1000. günü dolan bu kente gi- dilmiyor, mümkün olabılirse eğer, giriliyor... • • • Sarayevo, Milyaçka ırmağının bir uçtan öteki uca ve yaklaşık olarak tam ortadan enlemesine ikiye ayırdığı ve bir elips gibi düşünülürse eğer, eni 10, bo- yu 3 km uzunluğunda bir kent. Yine, kentin ortala- nnda biryerde, Milyaçka ırmağı üzerinde uzanan bir köprü var. Adı, "Kardeşlik ve Birlik Köprüsü".. Sa- rayevolu Sırplann denetimindeki Grbaviça bölge- sinde bulunan bu köprünün adı. artık çok uzak bir geçmişte kalmış anıları çağnştınyor. Çünkü Bosna- Hersek'i oluşturan üç etnîk unsurun; Müslüman Boşnaklar, Bosnalı Sırplar ve Bosnalı Hırvatlar'ın arasında ne kardeşlikten eser var bugün, ne de bir- likten... ••• Sarayevo'yu çepeçevre kuşatan dağlarda, aynlık- çı Sırp güçleri mevzilenmiş. Buralardan Sarayevo'ya arada bir top mermileri gönderiliyor. Ve "Sniyper" denilen keskin nişancılar, canlan istediğinde ya da gerek görüldüğünde, çocuk- büyük aynmı da gö- zetmeksizin, dürbünlü tüfekleriyle sivil halkı kuş gi- bi avlıyortar. Bizim Sarayevo'ya doğru yola çıWığı- mız 22 ağustos salı günü, kente gönderilen bir top mermisi 6 sivilin ölümüne, 30'unun da yaralanma- sına neden olmuş. (Az önce otobüste, ölü sayısının 8'e yükseldiğini öğrendim.) Sarayevo kentinin kimi sokaklanndan yavaş hareketlerie geçmek ıntihara eş anlamlı sayılıyor. Bunlardan bıri de kaldığımız otelin bulunduğu, "Sniyper" mevzilerinın tam karşısında, dar bir koridor gibi yer alan sokak... Salı günü açı- lan ateşin belki de Türk heyetine gözdağı amacryla, bu yöreyi hedeflediği bildiriliyor... • • • Kentin batısındaki igman Dağı'nın belli yerlerinden gece karanlığında uzun bir yürüyüşle inildıkten son- ra ulaşılan bir tünel yoluyla girilebıliyor Sarayevo'ya. Bunlan daha sonra aynntılanyla yazacağım. Şimdi- lik, İgman Dağı'na ulaşmanın da keskin ve kaygan taşlarla kaplı bir dere yatağı boyunca gece karanlı- ğında aşağıya doğru (ve dönüş yolunda yukarıya doğru) yürüyüşün de bir süre önce bir gazetede ina- nılmaz bir hafıflikle sunulanın tersine, kolay ve "e^- lenceli" bir şey olmadığını söylemekle yetineyim... Karşı tepelerdeki Sırp topçulannın hedefi olma teh- lıkesı altında yapılan bu gece yolculuğundan sonra ulaşılan tüneli tarif edebilmek ıse daha da güç bir şey... • • • Sarayevo'nun bütün gereksinimi, yaklaşık bir ki- lometre uzunluğunda (ve kapılanna, yine birer kilo- metrelik hendeklerden geçilerek ulaşılan), ancak bir insanın ağabileceği genişlıkte ve iki büklüm eğile- rek ilerlenebilen bu tünel yoluyla karşılanıyor... Sırp- lann denetimindeki Sarayevo havaaîanının altından geçen bölümünde, yükseklik daha da azalryor... 2e- min, yer yer çamur ve su birikintileriyle kaplı. Duvar- lardan sular sızıyor ve kimi yerlerde tavandan sular akıyor. Insanlar, sırtlarında çuvallar, ezici ağırlıkta ko- lilerle geçiyorlar bu cehennem yolundan... Giriş ve çıkışlann ancak tek yönlü yapılabildiği Sarayevo tünelinin kapısında bizler giriş için bekler- ken birgrup Sarayevolu tünelden çıkıyordu... Bu in- sanlann ışın odasından çıkan hastalardaki gibi sarar- mış ve terlerte kaplı yüzlerini ve babasının kucağın- da tünelden çıkan bebeği unutamayacağım: Kukuletalı başı hafıfçe öne düşmüş, biraz yorgun, biraz şaşkın, sanki olup bitenleri anlamaya çalışıyor- du... ••• Kuşatma altındaki Saraybosna'yı, Bosna-Her- sek'in yaralı kentlerini gördüm. Onurlu ve mazlum halkını tanıdım. Içimde dayanılmaz bir ağlama ih- tiyacı ve derin bir öfke var... BUYUK KAYIBIMIZ Istanbul-Beylikdüzü'ndeki 10.000 konutiuk Büyükşehir Uydukenti'nde 1 .202 konut ile önemli altyapıları bitiren ve 1.308 konurun üsryapılarını da %50 düzeye yükselttikten sonra devreden Uransan A.Ş. ve Uran Holding'in Sahibi-Yönetim Kurulu Başkanı değerli işadamı, yardım ve iyilik seven insan Saym İSMET URAN'l genç yaşta kaybetmenin üzüntüsü içinde, ülkemizde çağdaş kentleşmeye ve konut sorununun çözümlenmesine önemli katkılarından dolayı teşekkür ve saygıyla anıyor, kederli ailesinin ve tüm dostlarının acılarını yürekfen paylaşıyoruz. SKONtTT YAPI KOOPERATİFİ Yönetim Kurulu Bugun soat 11 OO'de Bağlarbaşı, Allunizade Uran Holding merkezinde toren yapılacak ve cenaze öğle namozından sonra Teşvikiye Camii'nden alınarak Zincırlikuyu Mezarlığında toproğa verilecektir. ^— v> ~* Dünyaya doktorum AHMET ederim. Beni dokuz ay karnında taşıyan anneme, Bu arada onun çamaşır ve bulaşıklarını yıkayan babama. gelmemde yardımcı olan TTJRKER'e teşekkür UMUT SEVGt Bursa muhabirimiz Levent Gençelli'nin iki oğlu EMREveAJVIL dün Bursa'da Çekirge'deki Büyük Yıldız Oteli'nin Safir Salonu'nda sünnet oldular. Bu mutlu günlerinde Gençellileri kutlar, yavrulara geçmiş olsun dileriz. DOSTLARI Pir Sultan Abdal Kiiltür ve Tanıtma Dernegi 'Şeriatçı örgütler giderek güçleniyor' • Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneği'nden yapılan açıklamada, "Siyasal iktidann ve partilerin işbiriiği ile devletin kurum ve kuruluşlarında örgütknen ırkçı, şeriatçı güçlerin temizlenmesini diliyoruz" denildi. Haber Merkezi - Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneğı, DGM Başsavcısı Nusret De- miral'ın Sıvas davası ile ilgili sözlerine tepkı göstererek "DGM Başsav ası Nusret Demiral'ı kim uyardı'' diye sordu. Deraek Genel Sekre- teri Emel Sungur imzalı açıklamada özetle şöyle dendi: "Aydınlann. ya/arlann, demokratik kide ör- gütterinin ve müdahil avukatlann iki vıl önce söyiediklerini, şimdi DGM savcılan söylüyor. Bilemrvoruz. o dönem kimilcri ' Böyle davra- nın' denildiği için mi ırkçı ve şeriatçı örgütler korunarak katliamın sorumlusu Aziz Nesın görüldü. Devlet erkini elinde tutan sivasigücün korunması altında geliştirilen ırkçı ve şeriatçı örgütler, dev lctin tüm kurum ve kuruluşjann- da örgütlenerek güçlenmişlerdir. Söz dinlemez olduklan gibi, siyasal iktidariannı da kurmak istivvrlar. Geç de olsa Sıvas kadianıının. ırkçı ve şeriatçı örgütlerin planiı eylemi olduğunun farkuıa vanlması. daha fazla destek v ermeden ve zaman yitirnıeden DGM sav cılannuı bu ör- gütlerin üzerine ciddiyetle gitmefcri, Sıvas kat- liamı dahil tüm eylemlerini ortaya çıkarmala- nnı; devlet erkini elinde bulunduran siyasal güçlerin, siyasal iktidann ve partilerin işbiriiği üe devletin kurum ve kuruluşlannda örgütle- nen ırkçı, şeriatçı güçlerin temidenmesini düi- yoruz," sen yoksan bir eksiüiz 2. BARIŞ KOŞUSU 27 Ağustos Pazar Saat: 10.30 Maçka Oteli Önü Maçka Birleşik Sosyalişt Purti Beyoğlu tlçe Örgiitü FATMA TUTUM ile ERDOĞAN DÖNER evlendiler. 25.8.1995 Burcu Düğün Salonu Gaziosmanpaşa-îstanbul Askeri kimlik kartımı kaybettım. Hükümsüzdür. : , TAR1KKAÇAR Digital Piyanoda DÜNYA MARKASI HAMMONDPÎYANOLARDA ÖZBL TAOTTTM KAMPANYASI HA-3500 HA-2500 HA-1500 DÎSTRİBÜTÖRÜ P B R A J V I U Z I I C ADRES: ISTIKLAL CADDESI NO: 212 AZNAVUR PASAJı ZEMIN KAT NO: 6 BEYOĞLU / ıSTANBUL TEL: (0212) 293 63 75 HTİMLAR ÜZERINDE DANS HAYAL Kahvesi ÇuhuUuUmam Bu Gece DENİZ KIZI L I V E ( J Ç ) M l ' S I C 1 ISTANBUL MEYHANESI Rczervasyon 1<>216] 413 68 SO - XI Htr Pazar Açık Büle I BRUNCH //rrhurıaı Saıılli İMİııyt İskrtnindı n l crıfsi: Mnlıır Srrviu. tSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN DosyaNo 1994/879 Davalı Seher Kaya, adresi meçhul Davacı Sabn Kaya tarafiodan davalı alcyhıne açılan velayetın nezı davasının yapılan dunı^ması sonunda mahkememize ait 23 6 1995 tar- ıh ve 95/571 karar sayılı ılam ile davalının velayetı altında bulunan mü^terek çocuk Tuğha'nın velayeunın dav alıdan alınarak da\ acıya ver- lhnesıne karar venlmiştır Ijbu ılanın ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun içinde karan temyı? etme- diğiniz takdırdc kcsınleştinlecegı ilan olunur 9 8 1995 Basm 37779
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle