Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ
14 KULTUR
Cihangir'de
Bir Gece
Vapurlar / Blues adlı ılk albümünde
yazarlık. şaırlık kadar müzikte de vere-
bileceği ıyı ürünler olduğunu göstermış-
ti Mehmet GüretL Uzun yıllar bir köşe-
debiriktırdiklenni yayımlamiştı. Ancak
kaset geniş kitlelere ulaşamadan tüken-
di gitti
Şimdı üç yıllık çalışmanın sonucu
olan Cihangir'de Bir Gece albümüyle
müzik marketegınyorGürelı. Düzenle-
melenn büvük bölıimünü Tanju Du-
ru'nun yaptığı albümde L ykunun Son
SaarJeri ve Cihangir'de Bir Gecegıbi ıkı
sözsüz parçanın dışında tüm parçalan
Ingılızce sanatçımn. Uzun yıllar lngıliz-
ce seslendirdığı parçalan, kaset içın kal-
kıp yeniden Türkçe yazmayı pek anlam-
1) bulmamış ve özgün hallerinde bırak-
mış...
Gürelf nın doğduğundan bugüne ay-
nlmadığı Cıhangır'e adadığı albüm, so-
und olarak akustık çalgılarla elektriklı-
lerin uyumla bir araya getırildıği, zengin
melodili.yeryersenfonıkrock'akaçan.
ama kesin bir türe sokulamayacak bir
çalışma.
Bu 'cesur' albümde amatör ruhlu mü-
zisyenlerin Gürelf ye destek vermesı bi-
zi çok umutlandirdı Böyle mtelik.li ça-
lışmalann ünlü müzıkçılerden destek
görmesını dılıvoruz. Gürelı'nın albü-
münde Ayşe Tütüncü (piyano, synth.),
Tanju thını (gıtar ve klave). Akın Eldes
(elk. gıtar). Demirhan Baylan (bass ve
armonika). Serdar Gönenç (perküsyon
ve klarnet). Ayçıl Yeltan (çello), Eylem
Petit(bass), Cem Aksel (davul), Şuayip
Yehan(bass). Okay Temiz(tabla) ve Âd-
nan Karaduman (keman) yer alıyor.
Albümden >\Tıat's On Your Mind'in
klibinı yapacaklar bir ay ıçinde Bu ara-
da zamanında çok kötü kayıt edılmiş Va-
purlar / Blues'un yeni kaydedilen versi-
yonu eylülde kaset ve CD olarak pıya-
saya çıkacak. Gürelı. Cihangir'de Bir
Gece'nin doğuş amacını şöyleözetlıvor:
"Bu ülkede değişik müzik de yapıldığını
insanlara göstermek tstedirru."
Hazırlanması
uzun sürdü
1986 Eurovısion Şarkı Yanşması fı-
nalinde Melih Kibar bestesi Halkvle
lilkemize en ıvı derece, dokuzunculuğu
getiren Klips veOnlar'da yer alan Can-
danErçetin,yıllar sonra ilk albümü Ha-
zının'ı çıkardı.
Eurovısıon sonrası çeşıtlı yanşmalar-
da ve organızasyonlarda yer alan, gece
çalışmalan yapan Erçetın, uzun yıllar
süren şan eğitıminın etkisiyle özelhkle
'chanson'larda ıyı bir ses olarak belli bir
çevreden kabul görmüş. ancak geniş kit-
lelere bir türlü ulaşamamıştı. Zamanmı
bekledı ve iddıalı bir solo albümle
(Klips ve Onlar'la Halley adlı kaset dol-
durmuştu) müzık sahnesine çıktı.Hazı-
nm, düzenlemelenni yüklenen Gökhan
Kırdar'ın yerli popa getırmeye çalıştığı
Doğu-Batı sentezınin "orta halli" bir
ürünü. Albümde ıyi parçalar olmasına
karşılıkErçetın'in. ilkklıpiçınL'mrum-
daDeğü'i seçmesi hayli ticari birseçim.
Vakit Varken ve Bir Sır Gibi. albümün
çok ıyi yapıtlan dururken...
Almanya'dan
rockçı da geldi
1992'de bir kuru-
luş tarafından Al-
manya'da "Yılın Ye-
teneğı" seçılen Rafet
El Roman bugünler-
de yerli müzık kanal-
lannda yayımlanan
klıbı Seni Seviyo-
rum'la dıkkat çeki-
yor. 1968 Edırne do-
ğumlu Rafet El Roman. sekiz yaşınday-
ken ailesıyle Almanya'ya göç etmış. 16
yaşında besteler yapmaya başlamış ve
Yaşdut olan soyadını. geldığı soyu belirt-
mek içın El Roman olarak değiştirmiş. El
Roman'ın TV'lerde yayımlanan tek par-
çası, Almanya'da, rapçılenn yanında ıyi
rock yapan Türk gençlennin de olduğu-
nu müjdeliyor. Raks, El Roman'ın kase-
tı Gençliğin GözyaşTnı, bu tek klibın gö-
receğı ıIgıden sonra yav ımlay ıp yaytmla-
mamaya karar verecek. Önce Ahmet ar-
dından C'arteJ ve Rafet El Roman, Al-
manya çıkışlı müzıkle yerlı pıyasada
şanslannı denıyorlar. Bundan böyle, po-
püler müzikte Alman şıvesıyle yorumla-
nacak şarkıları dınlemeye hazırlanalım.
SoııiüMİa Hechno'yu da yapük
Bir şey moda olmayagörsün, hemen alıp
kendimize göre yorurnlamakta gecikmeyiz.
Son günlerde yerli müzik dünyasında bir
'techno yapOm' modası aldı başını gıdıyor.
21. yüzyıhn müziği denen technonun bir hay-
li talibi var ülkemizde. Deniz Arcak'ın Be-
yaz Vadi albümündeki birkaç parça techno
diye sunuluyormüzikseverlere. Neşe Kara-
böcek yeni albümü Cucu'da techno yaptık-
lannı sö> lüyorgûlerek televizyon sunucusu-
na.
MeüsSökmen'in son çalışması Öze Döne-
lim'in flaş parçası Maçka da bazılanna gö-
re ıyı bir yerli techno. Yonca Evrimik'ın ha-
zırladığı yeni albümde techno çahşmalar ol-
duğu haberleri geliyor.
Hepsi bu kadar değil. Daha önce T-Eksp-
ressgrubuyla seksı Çiler'in bu türde albüm-
leri yayımlandı. Kadir Tapucu daha da ile-
riye gıderek Technobesk diye bir albüm çı-
karmıştı. Aslında Of Aman Nalan'ın bazı
parçalan gıbi bırçok örnek daha Türk tech-
nosu olarak nitelenebilir.
Pekiyı, bunlar iddıa edildiği gibi techno
mu; yoksa sulandınlmış. amacından saptınl-
mış garip bir tür mü? Bir iki örnek dışında
ikincı şıkkın daha geçerli olduğunu söyleye-
bılıriz. Altyapıda dakıkada bılmem kaç ke-
re vuran davulun üzerine alaturka ve arabes-
ki yerleştınp, hızlı ntmi seven Türk insanı-
na sunulana techno demek çok zor. Bızde-
kiler, her şeyden önce bu türün ruhuna ters
düşen çalışmalar.
Techno, müziği bir kültür olarak görenler-
le aynı fikirde değil. lletışım içın kelimele-
re gereksınim duymuyor ve popüler müzi-
ğin aşk, meşk, sevgi, yanıp tutuşmak gıbi
mesajlanna itibar etmiyor. Onun ışi ritm.
Dakikada 120 kez vuran ritmi yeterli görü-
yor anlaşabılmek içın. 'Çekiç' denen bu vu-
nışlar ne kadar fazla döverse kulaklan, o ka-
dar mutlu oluyor techno.
Aynca bızdekı gibi ilahlan, şöhretleri sev-
mıyor. Techno mıx albümlerine bakın. kaset
kapaklannda çoğu kez isim bile göremezsi-
niz. Becenkli bir DJ, tek basına tüm işi ko-
tanyor alet başında. Bu nedenle, tanınmış
A ltyapıda dakikada bilmem kaç kere vuran
/ l davulun üzerine alaturka ve arabeski
^A. yerleştirip, hızlı ritmi seven Türk insanına
sunulana techno demek çok zor. Bizdekiler, her
şeyden
önce bu
türün
ruhuna ters
düşen
çalışmalar.CUMHUR CANBAZOĞLU
yüzlerle malını pazarlamaya alışmış plak en-
düstnsı, technoculan pek tutmuyor. Böyle-
likle adamlar ikincı sınıf plakçılarla çalış-
mak zorunda kalıyorlar.
'Muttu evlüik'
Rock müziğin kraliçesi gitann sesini gür-
leştırmek için bu enstrümana verilen elekt-
rik akımıyla başlayan müzık-teknolojı evlı-
liğı techno, "house music" ve "undergro-
und"la en mutlu günlennı yaşıyor Sosyo-
loglar da hanl hanl, bu türleri kimlerin din-
ledığiyle ilgili birçok araştırma yapıyor On-
lara göre sentetik ritmlen ve basıt melodile-
ri, özelhkle bilgisayar oyunlanyla büyüyen
gençlik dınliyor.
Techno, mini bir müzıkal devrim aslında.
Bu işi yapmak için müzisyen olmak gerek-
miyor. konservatuvar kavramı da tamamen
ortadan kalkrruş durumda. Ritim duygusu
olardar, nota bilmeden, müzisyenlenn daha
önce ürettiklerini kesip biçerek yeni bir şey-
ler yaratıyorlar.
Bu arada Almanya'da ve kuzey ülkelenn-
de gelişen "hard techno". sert söylemiyle
dikkat çekiyor. Akdeniz çevresinde ise bu tü-
rün merkezi lspanya diskotekleri...
2019 gibi bazı dıskoteklerde özgün ışlerçı-
karmaya çalışan DJ'ler dışında, Türkiye'de
iddıa edildiği gıbi techno yapılmadığı açık-
ça görülüyor. Ritm makinesine sırtını daya-
yarak techno yaptığını iddia edenlere, biraz
uykusuz kalıp, gece yansından sonra
MTV'de yayımlanan, bilgisayardan çıkmış
görüntülerle bezeli techno klıplenni izleme-
lerinı öneriyoruz.
Balkan Orkestrası'nda çalacak
Son çalışması Fishmarket
daha yeni yeni marketlerdeki
yerini alırken. Okay Temtz,
bir başka albüm içın eylül
ayında stüdyoya giriyor. Naz
adlı birgencin vokal
yapacağı sözsüz albümde
Roman havalannın yanında
dini motifler taşıyan
çalışmalar da olacak.
Terniz, bu arada Selanik'te
Balkan ülkelennden gelecek
müzisyenlerden oluşacak
Balkan Orkestrası'nda yer
almak üzere yann Selanik'e
hareket ediyor. On üç
müzisyenin çalacağı Balkan
Orkestrası 2 eylülde vereceğı
tek konserde Balkanlar
dışındaki müziklen de
yorumlayacak. Temiz'in
sonbahar-kış programında,
Mehteran'laCCR'de
vereceği konser de var.
- Balkan Orkestrası projesi
nasıl doğdu? Kimler var
orkestrada?
- 1982'denbu yana
Yunanistan'da, başta Atına,
Selanik festivalleri olmak üzere birçok
yerde Oriental Wınd ve Magnetic Band'le
birçok konsere katıldık. Selanik'te
konservatuvarda dersler verdim,
araştırmalanmı aktardım. Bu nedenle
Yunanistan'da bir çevrem var. Yıllardır
Yunanlı dostlarla Balkan Orkestrası
kurulması konusunu görüşüyorduk, ama
para yoktu. Sonunda finansman bulundu.
Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanıstan.
Romanya, Macanstan ve Türkiye'den iyi.
ama meşhur olmayan müzisyenler
gelecek; on üç kişi olacağız. Pazar (yann)
akşamı Selanik'te buluşacağız. Zamphir
de orkestraya katılacaktı, ama ben
istemedim. Adamı burada, festivalde
izledım, son derece tıcan müzik yapıyor,
şov yanı fazla.
- Yunanistan'da yapılan müziğin kalhesini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Pop müzık orada güçlü, ama
enstrümantal müzik yapan orkestralar da
bol. Etnik müzik açısından da bızden
ilerideler Davullardahakuvvetli. Şarkıcı
parçaya girdiği zaman müziği kesmiyorlar.
Dün Rumeli Hisan'nda Sezen .\ksu"yu
dınledim.
HalkJa çok iyı buluşuyor, şovu çok ıyi.
Fakat mikrofon o kadar Sezen'in ağzına
yakın ki her şeyı bastınyor. Olacak iş
degıl. Arkada kuvvetli bırorkestra
duruyor, ama bir şey duyulmuyor. Yalnız
Sezeı. değil herkes böyle bizde. Şarkıcı,
hafif söyleyeceği yerde bile öne çıkmak
istiyor her fırsatta
- Aksu'nun son çahşmasını nasıl buldunuz?
Albümün Baü'da şansı olabilir mi?
- Bızım Nuray Hafıftaş, Belkıs Akkale gıbi
halk türkücülenmiz bunlan çok daha iyi
söylüyor, arkalannda gruplan otantik
şekilde çalıyor. Sezen Aksu daha işe
başlarken kendi folklorunu seçmeliydi,
yani çok geç kaldı. Ama şanslı brri, medya
desteklıyor, halk seviyor, bu nedenle kaset
satabilir. Ama Avrupa'da bir şey yapması
zor. Çok doldurulmuş bir çalışma, daha
basit çalınabilir, otantik kailınabılirdi.
Avrupalı bunu istiyor.
- Yerli piyasada en fazla
albümü vayımlanan
sanatçılardansınız. Ancak
buna rağmen, ömegin
'Denizaltı Rüzgârlan' gibibir
parça genç kuşaga ulaşamadı.
Hitleri bir araya toplamayı
düşünüyor musunuz?
- Benim albümlenmin sayısı
içende, dışanda elliye ulaştı.
Aslında her altı ayda bir
albüm yapmak gerekiyor,
ama burada olanaksız. Ben
yine de fazla para
beklemeden, firsat buldukça
burada stüdyoya giriyorum.
Bır toplama albüm yapmak
fıkn hep kafamda aslında. Bır
boşluk bulunca yapacağım.
Şimdi, gelecek ay Raks'a
Magnetic Band'le değişik bir
albüm yapacağız. Geçenlerde
televizyonda Seda Sayan'ın
programını izlerken Naz
isminde bir kız gördüm. Kız
kaside söyledi. Kaside
söyleyen her şeyi söyler.
Nazh'yla konuştuk, afbümde
vokal yapacak. Belki
Süleyman Erguner gelecek.
- Son olarak Houston Festivali'nde
Türki>e">i temsil etmiştiniz. Kültür
Bakanlığı'vla çalışmalannız devam edecek
mi?
- Yedi yıl önce Kültür Bakanlığı'na bır
rapor verdik yapacaklanmızla ilgili. O
günden bugüne altı bakan değişti. Artık
kızalım mı, gülelim mi bilmiyorum. Işte
bu yüzden doğru dürüst bir iş yapamadık.
Sonunda Fikri Sağlar döneminde Tuna
Otenel, ben ve Nurhan Damcıoğlu devlet
müzisyeni kabul edildik. karar imzalandı.
Ama bu kez 5 Nisan Kararlan çıktı,
Maliye imzalamadı. Yine başvuruyoruz,
tamam dıyorlar, sonra bir şey çıkmıyor.
Kıztpıılıldan geçti
Daha önce Therapy? grubunun
Troubieguın (bir mılyon sattı)
albümünü dinleyenler, trlandalı
üçlünün bir yılda Infemal Love adlı
çalışmaya gelinceye kadar büyük
atılım gerçekleştırdiğinı, artık 'iyi
grup' havası kazandıklannı
görecekler. Therapy?'nm bu
albümde yaptığını, punk-metal-
trash-pop gibi tanımlamalann
dışında değerlendirmek gerekiyor.
Grup, 30 Secondsparçasında
söylediği gibi karanlığın tüm
tonlannı, tünelin ucundan gelen
ışıkla birleştirmeyi başararak ilginç
bir karma sound oluşturmuş.
Albüm incelendiğinde çeşitlı türler
değişik yorumlarla karşınıza
çıkıveriyor.Michael McKeegan
(bass), Andrew J. Cairns (gitar ve
vokal) ve Fyfe Ewing'den (davul,
perküsyon) oluşan Therapy?'nin bu
5. albümünde, eski parçalanndaki
kızginlığı geçmış durumda. Sınirli
İrlandalı gençler bu kez Clash,
Metallica ile Hüsker Dü arası bir
havada melankolı ve aşk sunuyor.
Hüsker Dü'nun ünlü parçası
Diana'yı yorumlayan grubun
Bowels of Love adlı lırik çalışması.
Me Vs You, A Moment of Clarity
ve Misery adlı yapıtlan sivnlıyor.
Therapy?'nin
Infernal
Loveadlı
çalışması,
İrlandah
bu üç
gencin
'bü>ük
grup'
olduğunu
ispatlıyor.
Düıiyayı dans ettiren adam
"Scap ba da bop
beep ba doodeL_*
unya,
ilkbahardan bu
yana, Scatman
John adlı 53
yaşmdakı kurt bir
müzikçinin
tekeriediği bu
sözlerle dans
ediyor. Basında
arada sırada bir
parçayı tanıtırken,
"Futina estirdi"
gibi abartıh sözler
kullanılıyor, ama
Scatman John'ın
Scatman adlı
yapıtı, ayru
Comanchero,
Lambada gıbi
gerçekten dünya
piyasasında fırtına
gibi önüne geleni
devirerek listelerin
üst sıralannı kaplıyor. Asıl adı John Larkin olan
emektar cazcı Scatman John, bizde MFÖ'nün Ik
Ben adlı şarkısına benzer bır şekilde, anlamsız
heceleri bır enstriimandan çıkan tınılara
benzeterek şarkı söylüyor, aralarda da mantıklı
bir iki cümle kuruyor.
Daha önce başkalan tarafından değişik
şekıllerde denenen bu türii de Scat-rap diye
tanımlanıyor..
Scatman adlı 'single'ın başansından sonra,
aralannda bu çalışmanın da olduğu 13 parçalık
Asıl adı John
Larkin olan
emektar cazcı
Scatman John,
bizde MFÖ'nün
İk Ben adlı
şarkısına benzer
bir şekilde,
anlamsız heceleri
bir enstriimandan
çıkan tınılara
benzeterek şarkı
söylüyor
Scatman's World albümüyle listelere gıren
Califomialı sanatçı (Kekemelığıni yenebilmek
amacıyla şarkı söylemeyi seçmış), mutluluğun,
sevgımn bol bulunduğu dünyasına davet ediyor
ınsanlan şarkı sözlenyle
Bugüne dek plakçılann el altından sattıkjan
karma dans kasetlennde yer alan Scatman adlı
parça, bu hafta Scatman's World albümünde
satışa çıktı. MTV'nin sürekli yayımladığı
Scatman's VVorld klibi de son dönemın en
iyilerinden biri.
GÖRÜS givnjii:ı
Sezen Aksu
Bir Ekoltfüp
Son günlerde, basında ve med-
yayı oluşturan TV ve radyolardaki
söyleşilerde acaba bir moda mı,
yoksa tarafsızlığından ve iyi niyet-
ten kuşkulandığım bir "tavır koy-
ma"mı, yaygınlaşmaya başladı. Un
salmış ve toplumda ses getirmiş
bazı sanatçılar mı yıpratılmak ve
birbirine düşürülmek isteniyor, ne-
dir? Işte. örneğin Ajda Pekkan
için, birkaç değişik eser yorumladı
diye "acaba Pop'çu mu, operacı
mı oldu?" (bu konuyu geçen hafta-
kı yazımda, kişısel görüşüyle yo-
rumlamıştım). Şimdi de Sezen Ak-
su'nun son albümü "Işık Doğu 'dan
Yükselir" için, daha piyasaya çık-
madan kopan tartışma fırtınası ve
olumlu, olumsuz yargılamalar ko-
nusunda yine kendi yorumumu ve
yanıtımı belirteyim:
Her şeyden önce, tüm sanat ve
kültür dünyasında yaratılan eserler
olsun, yaratıcılan olsun, eleştiriye
açıktırlar. Bu doğaldır ve aksi düşü-
nülemez. Çünkü "eleştirinin dışın-
da kalmak" demek, hem "eseri, ya-
ratıcısını ve yorumcusunu" totem,
put ve dokunulmaz saymak, hem
de eleştırıcinin ve yorumcunun se-
sinı kısmak suretiyle "düşünce öz-
gürlüğü'ne karşıdır. Ancak ne var
ki eleştiri ve yorum, dayandığı ana
kaynak, temel, amaç, anlam, de-
ğer ölçüleri açısından "gerçeklere,
bilgiye, kişısel düşünce ve duygu-
lara dayansa da" gene de tarafsız
nrtelikler taşıyan sanatsal ve kültü-
rel oğelere uymak zorundadır. Mü-
zikte de. eserler ve yorumcular
eleştirilir ve tartışılır iken, mutlaka
"müzJkal" ve "teknik" açılardan
bakmak gereklidir.
Sezen Aksu için konuşmak, tar-
tışmak, yorum ve eleştiri yapmak
öyie kolay değıldır ve herkesin har-
cı dışındadır! Çünkü, Sezen Aksu
ülkemizin müzik dünyasında başlı-
başına bir "kişilik'tir ve sanat söz-
cüğü olarak bir "ekol" sayılır. Sezen
Aksu'nun, sadece Türkiye olarak
değil, evrensel müzik dünyasında
çok önemli ve ayncalıklı bir özellik
ve nitelık sayılan diğer bir değer öl-
çüsü de "sadece şarkıcı olmanın
üstünde sayılan yorumcu karakte-
rinin tüm gücünü ve renklerini kişı-
liğinde taşımasıdır." Çünkü müzik
dünyasında eserlen sadece seslen-
diren şarkıcılar vardır. Bir de, eser-
leri tekrar kendi özellikleriyle yaşa-
yan ve yaşatan yorumcular vardır.
Işte Sezen Aksu bu yorumculardan
birıdir. Örneğin ünleri eskımeyen
Juliette Grece, Edith Piaff, Barb-
ra Streisand vd. gibi...
Nitekim Sezen Aksu son albümü
"Işık Doğu'dan Yükselir" (Ex Ori-
ente Lux) üzerine kopan tepkilere
özetle şöyle diyor "Bu bir arayış.
Arkasından neler gelecek, ben ne-
lergetıreceğımi bilemıyorum. Kök-
teki temel motifleri ve mod'lan ala-
rakyeni şarkılar, yeni duygular üret-
mek çok heyecan vehciydi."
Işte "gerçek yorumcu" böyle
konuşur...
Yerli popta Sezen Aksu geçen hafta
zırvedekı yerini, Almanya'dan gelen
Cartel'e bıraktı. Aksu, Işık Doğudan
Yükselir'le ikınciliğe ınerken, Hercai
adlı klibiyle yeniden gündeme gelen
Çelik, Benlnue Kal'la üçüncülüğe yer-
leşti.
Türk sanat müziğinde Muazzez
Abacı, Tutkunum'la yine ilk sırada.
Ebnı Gündeş, Ben Daha Büyüme-
dim'le Abacı'yı izhyor. Bülent Ersoj,
Alaturka 1995'le yine üçüncü.
Türk halk müziğinde Rumeli Hisa-
n konserlenni başanyla tamamlayan
Arif Sağ, L'mut adlı çaîışmasıyla geçen
hafta da 1 numaraydı.
Yabancı popta sıra değişmiyor. Pink
Floyd, çift albümü Pulse'la ilk sırada;
ikinci. HlStory ile Michael Jackson;
üçüncü, These Days'le Bon JovL
Klasik Batı mûziğınde, popüler mü-
ziğe yakın yapıtlar daha ilgi görüyor.
Italyan tenor Pa\arotti'nin, çeşitli tür-
lerde müzik yapan dostlanyla doldur-
duğu Pavarotti and Friends 2, lider.
- Guest Of The Dream Warrior - D.
Arkenstone (CD)
- Another Star In The Sky - David
Arkenstone (CD)
- Solefl Trompeur - Edward Artem-
yan (CD)
- 7:49 - The Moon Seven Times
- Front Line Assembly - Millennium
- Batman Forever- Or. M. P. Sound.
- The Best Of - Laura Branigan
- Live in Montreux (CD)
- Dead - Symbolic
- Ainda - Madredeus
- Foo Fighters - Foo Fighters
- Fading Shades - Sandra
- Scatman's VVbrld - Scatman John
- Emozionale - Al Bano - Romina
Povver
- Nefes Nefese - Gülay Eralp
- Öze DöneHm - Melis Sökmen