Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AĞUSTOS1995 CUMARTESİ • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
70 Türk için
• Baştarafı 1. Sayfada
tin hangi aşamada müdahil
olabüeceğini de bilemiyo-
nım. Bunu araştmyorıız.
Önümüzdeki günlerde neler
yapabileceğimizi göreceğJz."
Suudi Arabistan'da baro
sistemı olmadığını da anım-
satan Kurttekın. hukukı yar-
dımın ^danışmanhk" biçi-
minde gerçekleştırileceğıni
kaydetti.
Suudi Arabistan'datutuk-
lu bulunan Türk tutuklu sa-
yısının da araştınlacağını
söyleyen lCurttekin. bu ko-
nuda İcesın bir rakam verme-
nin zor olduğunu belirtti.
'tlişkilcr derin yara
aldr
Cumhuriyet'e bilgi veren
Ankara'daki diplomatik
kaynaklar, iki ülke arasında-
ki ilişkilerin derin yara aldı-
ğını ve Büyûkelçi Kurtte-
kin'in "işininzorolduğunu"'
söylediler. Kaynaklar, ba-
sın-yayın organlannın ve
hükümetin, olayı yanlış bir
boyutta ele aldığını vurgu-
layarak ıdam cezası alan
Türk yurttaşlannın kurtan-
labilmesi için konunun "sa-
kin" bir şekilde değerlendi-
rilmesi gerektiğini, girişim-
lerin Riyad yönetimini ken-
di kamuoyuna karşı zor du-
rumda bırakmayacak bir ûs-
lupla gerçekleştirilmesinin
yarariı olacağını bildirdiler.
Bir diplomatik kaynak. şun-
lan söyledi: "Suudi Arabis-
tan'ın hukuki uygulamalan
bilinen bir vakadır. Ankara,
bunu yeni keşfetmiş gibi kut-
lanryor. Etimizde bazı vaka-
lar var, veriler \ar. Bu iilke-
de, maalesef, uyuşturucu ka-
çakçılığının cezası ölüm.
Ikincisi de yine maalesef, bir
Türk vatandaşı bu ülkenin
neresinde olursa olsun, bu
suçu işlerse. bu cezaya çarp-
ünlır. Bizim de amacımız, bu
kadar sene olmayan infazta-
nn. bundan sonra da ouna-
masını sağlamak Ancak, ya-
ratılan üıfial iki ülke arasın-
da büyük yara açmışür. De-
rin bir yara açmiştır ve işle-
ri zorlaştırmışnr.''
Suudi Arabistan'da dün,
iki Hindistanh ve bir Nijer-
yalı, uyuşturucu kaçakçılığı
suçundan ıdam edıldi. Suudi
Haber Ajansı kaynakh ha-
beregöre. Hindistanlı Musa
Bin Abdül Kadir Benjari ile
Ragfan Asari Santos. eroin
kaçakçılığı suçundan Cid-
de'de kafalan kesilerek i-
dam edildiler. Rabi Bint
Vfuhammed Bin Hamid ad-
lı Nijeryalı bir kadın ise ül-
keye kokain sokmak suçun-
dan idam edildi. Nijeryalı
kadının nasıl idam edildiği
konusunda bilgi verilmedı.
Son idamlarla birlikte, yıl-
başından bu yana Suudi
Arabistan'da idam edilenle-
rin sayısı 147'ye çıktı.
Batı basınında yorumlar
Türk özel elçisi
idaıııları dıırdtıramadı
Haber Merkezi - Türkle-
rin Suudi Arabistan'da kafa-
lannın kılıçla kesilmesıne
ilişkin haber ve yorumlar,
yabancı basında da bir anda
birinci sayfa haberleri ara-
smdayeraldı. Suudi Arabis-
tan'daki idam cezalannın ın-
fazlanyla ilgili olarak ya-
bancı basında yer alan ha-
berler özetle şöyle.
International HeraM Tri-
bune:Türklenn ıdamını dur-
durmak üzere Suudi Arabis-
tan'a gönderilen Türk elçi.
pazartesi günü başansızlıkla
geri döndü ve Ankara'nın sa-
dece idamla yargılanan
Türklenn temyiz süreçlerinı
takıp etmek zorunda olduğu-
nu söyledi... Yalçıntaş. Kral
Fahd'la görüşmeden geri
döndü ve Türk medyasını
olumsuz yazılar yazarak top-
lantıyı tehlikeye atmakla
suçladı. Laiklenn baskısı al-
tında kalan Türkiye'dekı ts-
lami çevreler. bu idamlann
lslamiyetteki yerini sorgula-
maya başladı.
The Guardian: Profesör
Yalçıntaş, Kral Fahd tarafın-
dan kabul edılmedi. ama
Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel'ın af mektubunu
Suudi yetkilılere iletti. Suudi
makamlar, bu tür talepleri ve
Türk basıninın yarattığı san-
sasyonu kendi yasal sistem-
lerine bir müdahale olarak
görüyorlar.
Le Monde: Bu konu nede-
niyle Türkiye'de laiklik yan-
lılan ile Islamcılar arasında-
kı mücadele yeni bir boyut
kazandı. Laiklik taraflan için
puan toplama fırsatını yaka-
layan basın. bu yıl Suudi
Arabistan'da gerçekleşen in-
fazlann (142 adet) kanlı ay-
nntılannı okuyuculanna ak-
tarmak için elinden geleni
yaptı... Türkiye ile Suudi
Arabistan arasındakı ilişkile-
n ciddi şekilde bozma nskı
taşıyan bu kriz nedeniyle ra-
haitsız olan tslamcılar günler-
ce sessizliklerini korudular.
Refah Partisi liden Necroet-
tin Erbakan. "1.5 mityariık
Mûslüman dünyası adına"
hükümlülen bağışlaması için
Suudi yetkilılere çağnda bu-
lundu. (Suudi Arabistan. ge-
nellıkle Türkiye'de Islami
hareketin malı destek kayna-
ğı olarak anılıyor).
OberosterreichischcNach-
richten: Uyuşturucu kaçak-
çılannın Suudi Arabistan'da
idam edilmelen. Türkiye'de-
ki köktendincilere zarar veri-
yor. Suudi Başmüftüsü Şeyh
Abdülaziz, Suudi Arabistan
Krallığı'nda dört Türk uyuş-
turucu kaçakçısının halk
önünde kafalannın kesilme-
sini. "Şeriat, Islam kanunu,
uyuşturucu kaçakçüan için
idam cezasını öngörüyor. Bu
başka ülkelere uymasa da
hükümet buna riayet etmek
zorunda" dıyerek ülkesini
haklı çıkarmaya çalışıyor.
Tartışmalı şeriat hükümleri,
Türkiye'de öncelilde kökten-
dinci 'Refah Partisi' zarar
verecek gibi.
1. KOŞU: F: Green Grass (1). P: Alora 2 (3), PP: Ha-
kan 3 (2).
2. KOŞU: F: Bold Pilot (2), P: Beretta (1). PP: Taşhan
(4).
3. KOŞU: F: Orhan 1 (2), P: Muratbey 1 (3), PP: Müj-
dem(7). S: Gülbahar 5 (9).
4. KOŞU: F: Civaner (1), P: Satiye (3), PP: Karabey-
han(7), S: Banuçiçek (6).
5. KOŞU: F: Sertan (4), P: Şövalye (7), PP: Hastay
(3). S: Bayraklı (1).
6. KOŞU: F: Hacıbaba (9), P: Leventtay (6), PP: Batu-
ralp (5), S: Nımoş 2(1), SS: Çılgınbatur (2).
7. KOŞU: F: Kepenek (7), P: Oğuzhan 2(10), PP:
Uçanbulut (5). S: L. Eagle (3).
Günün tkîtisi: 7. Koşu: 7/10
Tabela Bahis: 9. 6. 5. 1.2.
1. AYAK: Son makine provasında düzgün bir çıkış ya-
pan Bold Pilot ve Beretta arasındaki mücadele. birinciyi
belirleyecek.
2. AYAK: Kısa mesafeye yatkın Orhan 1, yanş galobu
beğenilen Muratbey I ve süratli stili ile Müjdem, koşuya
ağırhklannı koyabilecek isimler. Gülbahar 5'i sürprizde
önennz.
3. AYAK: Perşembe sabahı yaptığı galobu göz doldu-
ran Civaner, ilk şansa sahip. İstikrarlı yanşlar çıkaran
Satiye, ilk kez kumda start alacak olan Karabeyhan ve
kuma yatkın Banuçiçek'ten sürpriz gelebilir.
4. AYAK: Son yanşmda faul yapıldığı için 4. lükle ye-
tinen Sertan, kazanacak güçte. Rakip olarak Şövalye'yi
göriıyoruz.
5. AYAK; Sürprize müsait bir koşu. Hacıbaba, Levent-
tay, lCartalbatur, Nimoş 2 ve Çılgınbatur, kuponlarda bu-
lunmalı
6. AYAK: Hafif kilolu Kepenek, bu kez farklı koşa-
cak. Oğuzhan 2 ile Uçanbulut da değerlendirmeye ahn-
malı
ALTILI
2
1
GANYAN
2
3
7
1 i.\
r
9
6
5
1
7
10
OTORİTELERİN GORUSLERİ
BurtaıDalK
ErtanOzsu
M.Özavaj
Güne/Akına
1-2
1-2
1-2
1-2
2-3-8-9-7
3-8-9-7-2
7-8-9-2
9*7-2
1-3-7
1-7-3
1
1-3-7
4
34-7
4-7-3
4
9*5
9*5
9*5-1-2
9*5
3-5-7
7
7-3-5
7-10
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
geldi. - ' T
lletişim teknolojisi katlanarak gelişi-
yor.
Bir kuşak içinde bile, birkaç on yılda
yaşananlar, "Harih" olabiliyor.
Günümüzde en çok dikkati çeken ge-
lişme, bilgisayar dünyasında. Bugün,
"son model" diye aldığımız bir bilgisa-
yar, birkaç ay sonra "eskiyor".
Windows-95 bilgisayar programı, ilk
şirketini 19'unda kurmuş, bugün 40 ya-
şında olan Amerikalı işadamı Bill Ga-
tes'in ürünü. En önemli özelliği, hereve
ulaşabilir olması ve ucuzluğu.
Windows-95'le insanlar, istedikleri
bilgiye anında ulaşacaklar. Bu progra-
mın tanıtımı için harcanan para tam 500
milyon dolar.
Programa yönelik nitelemeler olağa-
nüstü:
"Çağın en büyük startı."
"Bilgi çağında devrim."
Konunun iki yanı var:
Bilim ve ticaret.
Ticari yanı ABD'de de tartışma konu-
su. Bilgi ağının tekele dönüşmesinin ge-
tireceği olumsuzluklar, haksız rekabet
ve benzer ıddialar ortaya atılıyor. Bu
programla tüketicinin dana güçlü bir bil-
gisayar almaya zorianacağı, eldekinin
çöpe atılacağı görüşlerı var. Bugünkü
Bilim Teknik ekımizde bu konu ilginç ör-
neklerie işleniyor.
Bilgi Çağı ve Türkiye...
Bilimsel gelişme yanını ise Türkiye
olarak "hayretlerle" izliyoruz. Başta
ABD ve Japonya olmak üzere, bilıme
kafa ve para ayıran ülkelere gelişimin
zevkini tatmak, bize de bunlan izlemek
düşüyor.
Neden?
Çünkü, bilime yeterince para ve kafa
ayırmıyoruz. Üniversiteyi, oy almak için
gerekli kurum olarak algılıyoruz. Araş-
tırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) aynlan pa-
raya, "boşa giden sermaye" gözüyle
bakıyoruz.
Işte birkaç rakam:
- Bilimsel ve teknolojik Ar-Ge çalış-
malan için harcanan para, gayri safi mil-
li hasılanın (GSMH) yüzde 0.33'ü. Bu
rakam, İsrail'de3.1 (Oyüzdençölünor-
tasında gül bahçesi kurabiliyorlar). Ja-
ponya 2.98, ABD 2.78, Güney Kore
1..99.
Bu konuda "eşik" rakam yüzde bir.
Türkiye'de çalışan on bin nüfus başı-
na düşen Ar-Ge personel sayısı 1... Oy-
sa Almanya'da 143, Isviçre'de 142, Ja-
ponya'da 138, ABD'de 77, Hindis-
tan'da 62... Burada da "eşik" 15. Biz alt
sınınn yansındayız.
Nasıl ki sanayimiz montajdan öteye
geçmekte zorlanıyorsa, "bilgi"deöean-
cak "hazın" kullanıyoruz.
Sanayiciler, bilimi neredeyse tümüy-
le ünıversitelere bırakmış durumda. Ar-
Ge'de üniversıtelerin aldığı pay bakı-
mından Türkiye, dünya birincisi. Bu
alandaki tüm çalışmalann yüzde 69'unu
üniversiteler yürütüyor. Sanayi kesimi-
nin payı ise yüzde 20... Gelişmiş ülke-
lerde bu oran tam tersi.
Üniversitelerin araştırmaları çoğun-
lukla kurum içinde kilitli kalınca pratik
yararı da olmuyor. Örneğin bir üniversi-
te dolmakalem üzerinde çalışıp nefis"bır
ürün ortaya koyuyor. Dığeri de mürek-
kebı geliştiriydr. Ikı çalışma buluşama-
yınca bilimsel gelişimin anlamı ve buna
ayrılan para sorgulanmaya başlıyor.
Insan ve bilimsel gelişme
Bilimde ve teknolojideki gelişmeyi
salt kendi çağımız içinde atılan adımlar-
la ölçemeyiz, Bunu yaparsak, gelişimin
tarihsel önemini kavramamız olanak-
sızlaşır.
Bugün ne yazık ki onu yapıyoruz:
"Insanlığtn en büyük adımı."
"Çağaşıldı."
Bu tür nitelemeler karşısında benim
ilk aklıma gelen şey, Copemicus'un or-
taya attığ/. Galilei nin de ispatladığı,
"dünyanın yuvariakhğt" tartışması olu-
yor.
însanlık binlerce yıldır dünyanın düz
olduğunu düşünmüş. Bilimi, eğitimi bu
görüşün üzerine kurmuş. Kristof Ko-
lomb'la birlikte Batı'ya açılan tayfalar şu
korku içinde yol almışlar:
"Bu dünya düz. Bu kadar aydır gidi-
yooız. Deniz bitecek ve boşluğa yuvar-
lanacağız."
Bir bilim adamı çıkıyor, bunun doğru
olmadığını söylüyor, ardından ispatlanı-
yor.
Her şeyi kökünden değıştiren bir ge-
lışim.
İ.Ö. 40 bin yılında insanlık "yağ lam-
basını" bulduğunda herhalde şöyle dü-
şünmüştür:
"Aydınlığı sürekli kılmayı başardık.
Bundan daha büyük bir ilerieme ola-
maz."
İ.Ö. 3500 yılında tekerlek bulundu-
ğunda da kimse şu görüşe karşı çıkma-
mış olmalı:
"Bu dönen alet sayesinde günlerce
hareket edebileceğiz. En büyük deği-
şim budur."
I.S. 1324'te ilk kez Fransızlar "top"u
kullandığında şöyle düşünmemiş midir:
"Bu silahla dünyayı ahrız. Toptan iyi-
sıni kımse yapamaz."
Bu yüzyıldan da gelecek çağlara, ne
"en büyük parti olma yanşmda gelişti-
rilen ayak oyunlan", ne de "kirii çama-
şır yanşını kazanma yöntemleri" kala-
cak. Bilgiye bilgi katabilenler tarihteki
yerini alacak...
Aynmcılık tartışması îranlılar çocuk yuvasına taşınıyor
Baştarafı 1. Sayfada
mış ve yeniden aday olmay ı
düşünen bir kişu il başkant-
nın Türk ve Siinni olroasını
bir övünç kaynagı olarak na-
sıl görebilir? Ya da tam tersi
bir mantıkla U başkamnın
Kürt, AJevi. Çerkez ya da
Laz kökenli olması bir utanç
nedeni midir? Bilmeliyiz ki
Atatürk milliyetçiliğinin te-
melinde etnik ayrını. mez-
hep aynmı olamaz. Aynca
sosyal demokrat inanç; mez-
hebi, kökeni ne olursa obun
tüm insanlann. tüm y urttaş-
lanmızın kendilerini içinde
görebilecekkri bir ideoJoji-
dir."
Antalya'da tatilini geçiren
Deniz Baykal ise sorulan-
mıza yanıt vermedi. Baykal,
"Herhangi bir haberoluştu-
racak bir açıklama yapmak
noktasındadeğilim" demek-
le yetındı.
TBMM Başkanvekili ve
Tunceli Milletvekili Kamer
Genç, Baykal'ın sözleri üze-
rine şu görüşlen dile getırdı:
"Gerek eski SHP'de ge-
rekse bugünkü CHP'de Bay-
kal >e kendLsivle birlikte ha-
reket eden birçok kişinin, bu
partide Kürtlerle Ale\i
inançlı kişilerin bir yere get-
mesinden çok rahatsızlık
duyduklan bilinmektedir.
Nitekim İstanbul'da düzen-
lenen garaj operasyonu,
Baykal ve ekibinden Alı To-
puz'un bir tezgâhı olup bu-
nun partiye ne kadar zarar
verdiği herkesin malumu-
dur. Baykal, genel sekreter-
ken partiden Kürt ve Alevi 7
milletvekili ihraç edilerek
Doğu \e Güneydoğudaki
olaylann doğmasuıa ve bu-
günkü scviyeye gelmesine
büyük katkı'da bulunulmuş-
tur. Baykal. bu sözleriyle
Kürt ve Alevi düşmanı oldu-
ğunu ifade eüniştir. Bunun
da hesabını verecektir.*'
CHP Grup Başkanvekili
Mehmet Kerimoğlu, Bay-
kal'ın açıklaması "ayıp",
"•çirkin" ve "sosyal demok-
rat bir kafaya yakışmayan
sözler" olarak değerlendir-
di. Kerimoğlu, şu açıklama-
yı yaptı: "Böyle bir sözün
Deniz Baykal'ın ağzından
çıkmış olması bizi yaraladı.
Bu son derece yanhştır.
Kentlerimizin sosyolojik
gerçeği bir şekilde parti or-
ganJanna yansır. Bunun et-
nik ya da mezhepsel bir olu-
şum olarak değerlendirüme-
si üzücüdür. Sosyal demok-
rat bir partide, hırsı aklının
önüne geçmis böyle kafala-
nn bulunması üzüntü verici-
dir. Ayıp, çirkin ve sosyal de-
mokrat kafaya yakışmayan
bir da\ ranış, olarak değer-
lendiriyt>rum.*'
CHP Genel Sekreter Ad-
nan Keskin. Baykal'ın sert
eleştirilere yol açan sözle-
riyle ilgili olarak. "Kendi-
siyle görüştüm. Konuşma-
nın mantığı şu; parrimize
Alevi-Kürt partisi diye it-
hamlarda bulunuluyordu.
Öyle olmadığı görüldü. Ta-
bandakilerin Ale\i-Kürt kö-
kenli olduğu bir yerde, Sün-
ni-Türk kökenli biri il baş-
kanı seçildi. Partinıizdc böy-
le feodal ilişkiler değil, ide-
okıji egemen oluyor. Sayın
Baykal'ın anlatmak isdegi
bu" dedı.
CHP Tokat Milletvekili
Şahin L lusoy, Baykal 'ın söz-
lerini okuduğunda çok üzül-
düğünü kaydederek "Ba>
r
-
kaL 'Partide devrim yaptık.
Sünnı ve Türk birinı il baş-
kanı yaptık' diyor. Bunlan
söylerken bir amaç güdüyor
gibi. Baykal'ın bu sözİeri
söylemesi hem parti, hem
Türkiye hem de kendi adına
büvük bir olumsuzluk" de-
di. CHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Kenan Coşar da
"'Sosyal demokrat bir parti-
de, doğal olarak etnik, yerel
ve mezhebe dayalı politika
zaten yapılamaz. Kürtler ve
Aleviler politikorgan olarak
sosyal demokrat bir partiyi
seciyoriarsa bundan kişisel
olarak mutluluk duyanm'"
değerlendırmesini yaptı.
CHP lstanbul Milletveki-
li Ercan Karakaş. sosyal de-
mokrat bir partide emek-
seımaye çelişkisi bir yana
bırakılarak partililenn inanç
ve kökenlerine göre aynl-
masının doğru olmadığını
söyledi.
İstanbul cephesi
Deniz Baykal'ın. parti
içinde "eöıikve mezhebe da-
yalı politika yapıküğT sözle-
rine tepki gösteren Alevi
dernekleri, bugün bir araya
gelerek konuyu tartışacak-
lar. Alevi derneklerinin, par-
tiyle olan ilişkilerini gözden
geçirecekleri toplantıdan
sonra bir deklarasyon ya-
yımlayarak Baykal'ın sözle-
rini kınayacaklan bildirildi.
tl başkanlığı adaylanndan
Nurettin Sözen, Baykal'ın
sözlerini "çok yadırgadığı-
nı" belirterek "Böyle konu-
şarak aslında etnik aynm ve
mezhep ayrunı güdülmüş
oluyor" dedi. Sözen. şunla-
n söyledi:
"Deniz Bey'in böyle bir
konuşma yapmamıj olduğu-
nu varsayryorum. Ulkemtz-
de. partirnizde kökeni hangi
kaynaktan gelirse gelsin,
hangi etnik mezhep farklılı-
ğı olursa olsun önemli olan
sosyal demokrasidir. sol ide-
olojidir. Çok yadırgadım.
Ben de Sünniy inı. ama bunu
söyiemekten bile hicap du-
yanm. Böy le bir aynm yap-
mayı sol ideolojiyle bağdaş-
tırmıyorum. Talihsiz bir
açıklama. Bir yanlış anlaşıl-
ma olmasını diliyorum. Bu-
nun hangi sebeple niçin söy-
lendiğinL sol partide niçin ele
ahndığını anlamakta zorluk
çekiyorum."
Diğer aday, eskı Adıya-
man Milletvekili Sım Oz-
bek de Baykal'ın sözlerini
parti içinde kimsenin hak et-
mediğini belirterek "Bizim
kimliğimiz. "Alevi' ya da
"Kürt' diyetanınmaz" dedi.
Baykal *ın sözleri üzerine
yakın arkadaşlanyla görü-
şen Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay ise "moralinin
çok bozulduğunu" söyledi.
Muhalıfleri, Baykal'ın söz-
lerinin yer aldığı gazete ku-
pürünü çoğaltıp kurultay sa-
lonunda dağıtacaklannı bil-
dırirkcn il başkanlannın da
bir deklarasyon yayımlaya-
cağı öĞrenildi.
CHP İzmir 11 Baskanı Os-
man Ozgüven, CHP Genel
Başkan adaylanndan Deniz
Baykal'ın bu tür bir demcç
vermesini "talihsiztik ola-
rak" değerlendirdi.
Ba> kal ne dedi?
CHP kurultayında genel
başkanlık için en şanslı gö-
rünen adaylardan Antalya
Milletvekili Deniz Baykal,
Hürriyet Gazetesi Genel Ya-
ym Müdürü Ertuğrul Öz-
kök'ün "PbKtika''köşesinde
yayımlanan demecinde,
"gaf" olarak değerlendıri-
len şu görüşü dile getirdi:
"lstanbul kongresindebir
şey gözünüzden kaçtı. Kong-
reyi kazanan arkadaşımız
Ahmet Güryüz Ketenci.
Sünni ve Türk kökenli. O-
nun başkanlığa seçilmesi,
CHP'de etnik, yerel ve mez-
hebe dayalı politikanın aşıl-
makta olduğunu gösteriyor.1
*
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Birleşik Sosyaİist
Parti'de (BSP) zor koş'ullar-
da bannan 151 lranlı sığın-
macı, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu'na
bağh (SHÇEK) Atatürk Yu-
vası'na taşınacak. Türkiye'de
kaçak olarak bulunan ve
Iran'a iade edilecekleri kor-
kusu taşıyan sıgınmacılar.
"mülteci" statüsüyle üçüncü
birülkeye gönderilmeleri ta-
lebiyle Birleşmış Milletler
Ankara Temsilciliği önünde
eylem yaptılar.
Kadın ve aileden sorumlu
Devlet Bakanı Avsel Baykal.
BSP Genel Merkezfnde ba-
nnan ve zor koşullarda ya-
şamlannı sürdürmeye çalı-
şan lranlı sıgınmacılar için
SHÇEK'ebağh Atatürk Yu-
vası'nda tiyatro salonunun
hazırlandığını bildırdi
Baykal, lranlı sığınmacı-
lara. Çocuk Haklan Sözleş-
mesi uyannca yardım yapıl-
dığını belirterek, "Hoşgörü-
süzlük ve bağnazhk eziyetin-
denkaçantranlıgrubabuaçı- İranhlar.
dan yardım ermeyi bir borç bildik. In-
sani göre> lerin. soy daşhk dindaşlık ve
bunun gibi ortak pay dalan aşan e>ren-
sei bir boyutu olduğuna inanıyonız"
dedi.
Çoğunluğunu çocuklann oluşturdu-
ğu îranlılar. dün kendilerini mülteci
üçüncü bir ülkeye gönderilmek için BM önünde eylem yaptılar
kabul etmeyen Birleşmiş Milletler'in olaysızdağıldı.
Ankara Temsilciliği önünde eylem
yaptı. "Arabistan'daidamlarahayırda
Iran'da evet mi?". "Annemizi. babamı-
zı mollalara teslim etmejiz", "Ölmek
dep, yaşamak istiyoruz" pankartlan
taşıyan eylemciler gösteri sonrasında
Çağdaş Hukukçular Demeği de ls-
viçre. tsveç. Danimarka. Norveç.
A\'ustralya. A\ ustur>-a, Hollanda. Bel-
çika büyükelçiliklerine başvurarak
tranlılann mülteci talebiyle ilgilenil-
mesini istedi.
Genelevde toplu iş sözleşmesi
İZMİR (Cumhuriyet
EgeBürosu)- Genelevler-
de çalışan ve kısa bir süre
önce DİSK Genel-İş Sen-
dikası'nda örgütlenen ka-
dınlar ile genelev patronu
Aysel Firmalı arasında sü-
ren toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde anlaşma sağ-
landı.
Firmalı ile DlSKGenel-
tş Sendikası temsilcisi Şa-
hin San tarafından yapılan
açıklamada sözleşmenin
tzmir ve Bergama'da bulu-
nan işyerlerini kapsayaca-
ğı belirtildi. Sözleşmede
bulunan bazı maddeler ise
şu şekilde açıklandı:
"1- Çalışanlann bahşiş-
lerine işveren müdahale e<-
meyecek.
2- 7 saat M) dakika dışuı-
da çalışma işçinin kendi is-
teği ile olacaktır.
3- Çalışan kadmlar gün-
lük kazançlan gö/önünde
bulundurularak buna göre
ücret alacaklar, aldıklan
ücret bordrolara yansıya-
caktır.
4- Yılda 30 gün ücretli
izin, istediğinde üç ay ücret-
siz izin hakkı olacaktır.
5- İşveren tarafından iş-
ten çıkanlan işçiye ay lık ka-
zancı üzerinden yılda 45
günlük kıdem tazminatı
ödenecek.
6- LHni ve milli bayram-
larda çahşma. çahşanın is-
teğine bağh olacak,çalıştık-
ları takdirde o günkü ka-
zancının miktan kadar faz-
iadan ücret ödenecektir."
Genele\ ışletmecist Ay-
sel Firmalı ile DlSK'e bağ-
lı Genel-lş Sendikası Tem-
silcisi Şahin San, düzenle-
dıkleri basın toplantısında.
örgütlenme çalışmaları
hakkında bilgi verdiler. 4
mayısta yaptığı dernek
kurma girişimlerine olum-
lu yanıt alamayınca sendi-
kaya başvuruda bulundu-
ğunu ifade eden Firmalı.
şunlan söyledi:
"Normalde 15 gün için-
de iznin çıkmış olması gere-
kirken, bugüne kadar hiç-
bir yanıt almadun. Hayat
kadınlannın sos\al hakla-
nna kavuşmalan en çok is-
tediğim şey. Bu nedenle biz-
zat sendikay ı arayarak tale-
bimi ilettim. Yapılan çaltş-
malar sonucu şu ana kadar
36 hayat kadınını sendika-
ya üye kaydettirdim. Ço-
ğunluk sağlanır sağlanmaz,
15 gün içinde toplu sözleş-
me masasına oturacağız."
Örgütlenme gırişimleri-
ne başladığı günden bu ya-
na tehditler aldığını kayde-
den f ırnıalı. "İnsanlann
karşı çıkması beni ilgüen-
dinniyor. Doğruyu yaptığh-
mı biliyorum. Yicdanen ra-
hatım. Diğer illerden ka-
dınlann beni araması çalış-
nıalanma şevk katıyor" di -
>e konuştu
RP'den Atatürk'süz Zafer Haftası kudaması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Bü-
yük taarruzun 73. yıldönümü ve Zafer
Haftası kutlamalan başlıyor. TBMM
Başkanı HüsamettinOndonık.kutlama-
lar dolayısıyla Afyon V'alısi Yahya Gür
ve Beledıye Başkanı Erdal Akar'a kut-
lama mesajı göndenrken RP'lı Ankara
Büyükşehir Belediyesı, Zafer Haftası
kutlamalannı mevlitle başlattı.
Cındoruk. 26-30 ağustos büvük zafer
ve Afyon'un düşman ışgalındcn kurtu-
luşunun 73. yıldönümü dolayısıvla
Akar'a birer kutlama mesajı gönderdı
Cindoruk. kutlama mesajlarında "Bü-
yükzafer ve Afyonumuzun düşman işga-
linden kurtuluşunun 73. yıldönümünü
enividilckleriınkkun'uvorum.N üccAta-
türk'ün öndeıiiğinde kazandığımız bü-
yük zaferimİA 1 ürk millcrinin özgüıiük
ve bağımsızlığına yeniden kavuşmasını
sağlamış ve milli egemenlik ilkesine da-
yalı yeni Türk devletinin kuruluş lcmel-
lerini armışür"' dedi. RP'li Ankara Bü-
yükşehir Beledıyesf nin Zafer Haftası et-
kinlıkleri. geçen >ıl olduğu gibi bu yıl da
"Atatürkyoksunu" oldu. Büy ükşehır be-
lcdiyesinin kutlamalan. dün Hacı Bay-
ram Camısrnde şehıtler anısına okunan
mev lıtle başladı Ankara Beledıye Basın
Merkezı'nin, "görkemlitörenlerlekutla-
nacağTnı belirttiği Zafer Haftası etkın-
lıklen içinde. Ankara Büyükşehir Bele-
diye Çalışanlan Şenliğı düzenlendı. 25-
30 ağustos tarihlen arasında. Kızılay Za-
fer Çarşısı'nda "Dünden Bugüne Anka-
ra" adlı resinı sergisi açılırken program-
larda multivızyon ve fılm gösterımleri
ıle halk âşıkları gösterisine de yer verıl-
dı. RP'lı yönetim. gcçmiş bcledıy^ier
döneminde. kcnt mcrkezlmnde /.'.fer
marşlan çalan belediye bandolannın y-
erini de mehter takımı aldı. Mehter
takımının 2
l
>-30 ağustos tarıhleri arasın-
da Altınpark. Gençlik Parkı ve Ulus
Mevdanrndagöstcıı sunacağı bıldınldı.
OLAYLARIN
ARDEVDAKT
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
di ve buna dayalı olarak
sanıklara verilen ağır ha-
pis cezaları hafifletildi.
DGM Başsavcısı Nus-
ret Demiral, 7 mestekta-
şı ile birlikte kararın temyi-
zı için Yargrtay'a başvur-
du. Temyiz dilekçesinden
birkaç tümce aktaralım:
"Olayın nedeni, Aziz
Nesin değildir. Gaye, Tür-
kiye Cumhuriyeti'ndeki
birlik ve beraberliği boz-
mak, dahası mezhep ça-
tışması çıkarıp şeriat dü-
zenini getirerek laik devlet
düzenini kaldırmaya te-
şebbüs etmektir."
"Emniyet güçlerinin
topluluğu dağıtma hare-
keti saptanamamıştır."
"Olayın basit bir adam
zehirieme suçu unsurian-
nı taşıdığını ileri sünrıek,
büyük bir hukuki hatadır."
Mahkeme heyeti ile
savcılann, olaya bakış açı-
sının 180 derece farklı ol-
duğu dikkati çekiyor.
Sanık avukatları ve
mağdurların aileleri de ka-
rarı temyiz edecekler. Yar-
gıtay. 10 eylülde sona ere-
cek adli yıl tatilinin ardın-
dan başvuruları görüşe-
cek.
Görünen o ki, dava da-
ha uzun süre Türkiye gün-
deminde kalacak.
2000'e beş kala, Sı-
vas'ta yaşanan vahşi ola-
ya doğru "tam koymak",
çağdaşlaşma yolunda
Turkiye'nin karşısına çıkan
engellerın ortadan kaldırıl-
ması açısından büyük
önem taşıyor.
• ••
Gazi davası
U Baştarafı 1. Sayfada
gircbilen 35 sanıkla başla-
yan davada avukatlar, poli-
sin sanık yakınlannı iceri al-
mayarak "mahkemenin ale-
niyet ilkesini çiğnediğini"
öne sürdüler. Duruşma yar-
gıcı Şükrü Baran ise kendi-
sınin sadece duruşma salo-
nunda yetkilı olduğunu, sa-
lonu dolduracak kadar sa-
nık. a\ ukat ve basın mensu-
bu bulunduğunu, koridora
alınacaklann ise sadece sav-
cılığın karanna bağlı oldu-
ğunu belirttı.
Bunun üzerine avukatlar,
sanık yakınlannın duruşma
salonuna alınmaması nede-
niyle davayı terk ettiler. Bir
süre savcı ıle görüşen avu-
katlar^ istemlerinin kabul
edilmemesi üzerine duruş-
ma salonuna dönmeme ka-
ran aldılar.
A\ ukatsız süren dava sı-
rasında sanıklann kimlik
tespıti yapıldı. Bir ara kim-
lik tespiti yapılırken hâkim
Şükrü Baran'ın duruşma sa-
lonunun dişına çıkmasıyla
sanıklar, "Devrim şehirteri
ölümsüzdür" diye slogan
atarak bir dakikalık saygı
duruşunda bulundular.
Kimlik tespitinden sonra
sorgulan yapılmak istenen
sanıklar. avukatlan olmadı-
ğı için ifade vermeyecekle-
nnı belirttiler.
Daha sonra sanıklann bü-
yük bir bölümü durumu
protesto etmek amacıyla du-
ruşma salonunu terk etti.
Duruşma yargıcı Şükrü Ba-
ran, mahkemeye saygı gös-
terilmesini isteyerek sanık-
lann yerlerine oturmasını
istedi.
Ancak sanıklar salonage-
ri dönmedıler ve adliye bi-
nası önünde toplanan gruba
katılarak yürüyüş yapmak
istediler. Güvenlik güçleri
tarafından engellenen gös-
tericiler, minibüslere bine-
rek sessizcedağıldı.
Bu sırada mahkeme. da-
vayla ilgili "görevsizlik" ka-
ran verildiğini ve dosyanın
lstanbul DGM'ye gönderi-
leceğini açıkladı.
Promosyona
boykot
çağmsı
ANIC\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - .Ankara'da Aii Sa-
ral, Hamit Polat ve Ayhan
Dönmez adlı 3 yurttaşın
oluşturduğu 'Halkın Sağ-
duyusu"komitesi tarafından
düzenlenen imza kampan-
\asinda, "ilhal promosyon-
cu basını boykot" çağnsı ya-
pıldı.
Halkın Sağduyusu adına
bir açıklama yapan Ali Sa-
ral, basının asli görevinin
haber vermek olduğunu
anım*atarak "I"k-\ letten tcş-
v ik adına aldıklan lx linilen
nıilyonlarca dolan ithal pro-
mosyona yatıran basını uya-
nyoruz. Halkımızı. ithal pro-
mosyoncu basını boykot et-
meye çağınyoruz" dedi.