28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI HiikümHJ bayan avukata ziyaret • ANKARA (ANKA) - Avrupa Güvenlik ve Işbirlığı Teşkilatı (AGİT) Başkanvekili Alman Milletvekili Willy VVinner. 23 ağustosta İstanbuFa gelerek 8. maddeden 2 yıl hüküm giyen bayan avukat Eren Keskin ile tutuklu bulunduğu Bayrampaşa Cezaevi'nde bir görüşme yapacak. 23-24 ağustos günlennde İstanbul'u ziyaret edecek AGİT Başkanvekili. temaslan sırasında Türkıye'deki insan haklan durumuna ağırlik verecek. DEP'lilerin davalannda da görev alan Eren Keskin Ozgür Gündem gazetesınde yayımladığı yazı nedeniyle yargılanarak Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. maddesinden ıki yıl hüküm giydi. Alman bulgulam sürpriz değil' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Elçi Nurettin Nurkan. dün düzenlediğı basın toplantısında. tran. Irak ve Suriye'nin, PKK'yi desteklediğine dair Almanya'da yapılan açıklamalarla ilgili bir soru üzerine verdiği yanıtta, Alman yetkililerin bulgulannın "sürpriz" olmadığını belırttı Nurkan, Türkiye'nin Alman yetkılılere, süreklı olarak bazı Kürt gruplann Almanya'da da para topladıİdan uyansı yaptığını da söyledi. Bosna için insanlık girişimi • ANKARA (Cumuhriyet Bürosu) - Bosna İçin İnsanlık Girişimi grubu, yann başlamasını planladığı Bosna-Hersek ziyareti için çalışmalannı sürdürüyor. Hazırlık komitesınden yapılan açıklamada, yurtdışına çıkışlarda uygulanan toplu konut fonunu ödememek ve uçuş izni için girişımlerin sürdürüldüğü bıldirildı. Bakanlık becayiş istemiyop • ANKARA (ANKA)- Yaklaşık 25 bin öğretmenin görev yerleri, bugün yapılacak atama ile belirlenecek. Milli Eğitim Bakanlığı, atama sonrasında becayiş (karşılıklı yer değiştirme) uygulamasına sıcak bakmıyor. Geçen yılki uygulama sırasında kimi öğretmenlerin görev yerlenni yüksek fiyatlarla meslektaşlanna satmalanndan rahatsızlık duyan Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, "Daha henüz kararlaştırmadık. ancak uygulanmasına taraftar değilız" dedi Araba çalan çete yakalandı • İstanbul Haber Servisi - IstanbuFun çeşitli semtlerinden çaldıklan yerli ve yabancı 11 otomobili sahte belge düzenleyerek satan 8 kişi yakalandı. 6 milyar değerindekı araçlan çalan Ya\uz Güngör, Yusuf Atmiş, Sezai Güner, Mehmet Özmansur, Kurtuluş Erkut. Bülent Ecevit Mekik, Saadettin Özkan ve Ahmet Mercan gözaltına alındı. Çalıntı oto'.ann 9'unun ele geçınldiği bildirildı. Engüzelbalkon yarışması • İstanbul Haber Servisi - Pendık Bebdıvesi. ılçeyı daha yeşl.dahagüzel hale getTmek amacıyla '"En Güıel Balkon. Bahçe ve Terıs Yanşmasf düzenledi. 15-25 ağustos tamleri arasında beblenecek guzel balkon. bahçe ve teraslann ön elenesi, 28 ağustos-1 eylül tarhleri arasında yaplacak. Yanşmanın sonuçları. 7 eylül günü açıtlanacak. Diizeltme • Gazetemizın dünkü saysında "Oniversitede Tarkat Soruştuımasr' baslığıyla yayımlanan haterde, YÖK Denetleme Kmılu üyesı Yusuf Zıya Çıuukçu'nun soyadı yadışlıkla Ekınci olarak yaalmıştır. Düzeltir, özür diknz. Tuncelililer, özel timin olaylardan halkı sorumlu tutarak eziyet ettiğini söylüyorlar OzeltimkorkiLsıı• Alevi-Bektaşi Temsilcileri Meclisi Başkanı Ali Rıza Gülçiçek, '"Sayın valim. bu cemevinin yapımı devleti ilgilendirmez. Biz nasıl ki devlet eliyle cami yapılmasına ve imam atanmasına karşıysak, cemevimizi devletin yapmasına da karşıyız. Cemaat olarak biz cemevimizi kendimiz yapanz. Tunceli cemevini de Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi olarak biz üstleniyoruz" yanıtını veriyor. MİYASE tLKNLR Valinin söylediklerinı gerçeğin görüntüsü olarak kabul ederek seviniyoruz. Madem Tunceli yasaİc şehır değil, o halde köylere gidıp olayları yerinde görebilir- dik. Valiye soruyoruz: - Köylere gitmek istiyo- ruz. - Hangi köye mesela? - Ovacık'ın köylerine... - Hangı köyüne? - Herhangi bir köyüne, mesela Tatuşağı'na... - Tavsiye etmem. Çünkü siz gideceğiniz yeri önceden bana bildirmelisiniz ki, ben önceden önlem aldırayım. Hayati tehlike söz konusu. Eh. bizden önce özel ti- mın ziyaret ettiği ve bizım de özel tım konvoyuyla gi- receğımız köyde ne kadar sağlıklı gözlem yapılacağı malum. Demek kı, valinin çizdiği tablo, zahiri bir gö- rüntüymüş. Gazeteci arka- daşlanmız "Tunceli'ye gir- mek yasak değil" diyen va- lıye daha önceki heyetlerin neden ıl sınınndan geri çev- rildiğını soruyor. Validen yanıt: "Efendim, onlar İnsan Haklan Derneği ya da Tunceli Halkıyla Daya- nışma Komitesi adına gelip inceleme yapan il- gisiz insanlar. Mesela bunların arasında Ta- bipler Odası var. Doktor burada operasyonu ince- leyip ne yapacak, ne an- layacak? Ben onun yap- tığı ameli>atı inceliyor muvum? Tabipler Odası Tunceli halkını çok sevi- yorsa on tane üyesine bu- rada görev yapmaları için dilekçe vcrdirsin." Valı, halkla arasında bir sorun bulunmadığını, yüz- de 99'u Alevi olan Tunce- li halkına layık bir cemevi yaptırmak için Munzurkı- yısında büyük bir arsayı kamulaştınp Tunceli Hacı Bektaş Veli Derneği"ne bağışladığını, cemevinin temelini Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Er- kan'la birlikte attıklannı anlatıyor heyecanla. Du- varda eskiden görev yap- mış Tunceli valilerinden Kenan Güven'i anyor gözlerimız. 1980 sonra- sında Tunceli'ye atanan emekli General Kenan Güven de Tunceli halkına sevgisini kanıtlamak için Alevi köylerini camiyle doldurmuştu. Halkın fer- yat figan karşı çıkmasına aldırmadarı zorla cami yaptıran Kenan Güven'in camilerinin kapılan kilitli. Bütün dayatmalara ve zor- lamalara karşın camiye gitmediği için hiçbir za- man namazlar cemaatle kılınamadı. Imamlardabu cemaatsiz camilere uzun süre dayanamadı ve terk ettiler funcelf yı. Geçen yıllar, valılenn hizmetan- layışını da değıştırmiş an- laşılan. Vali Üzelgün, Ale- vi temsılcilerinden ceme- vinin yapımına maddi kat- kıda bulunmalannı istiyor. Alevı-Bektaşı Temsilcile- ri Meclisi Başkanı Ali Rı- za Gülçiçek. "Sayın va- lim, bu cemevinin yapı- mı devleti ilgilendirmez. Biz nasıl ki devlet eliyle cami yapılmasına ve i- mam atanmasına kar- şıysak, cemevinıizi dev- letin yapmasına da kar- şıyız. Cemaat olarak biz cemevimizi kendimiz ya- parız. Tunceli cemevini de Alevi-Bektaşi Temsil- ciler Meclisi olarak biz üstleniyoruz" yanıtını venyor. Hacı Bektaş Derneği "ni ziyaretten sonra halkla ko- nuşmaya çalışıyoruz. An- cak ekibımize eşlik eden sıvil ve resmı polısler ne- Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi üyeleri, Vali Atıl Üzelgün'ü ziyaret ederek özel tim terörüne son verilmesini istediler. deniyle halkla konuşmak pek miimkün olamıyor. Ayak üstü konuştuğumuz insanlar, özel timin şehri ko- ruma ve denetleme görevi- ni yeterince yapmaması so- nucunda şehrin içine kadar giren teröristlerden halkın sorumlu tutulduğunu ve ezı- yet edildiğini söylüyorlar. Valinin evinin geceleri en az 40 özel tim görevlisi tara- fından beklendiğini söyle- yen birTuncelili, "Özel tim kendisini bile koruyamı- yor, sonra bunun acısını halktan çıkarıyor. Her olaydan sonra bize küfrün bini bir para, yolda gör- düklerini tekme tokat itip kakıyorlar" diyor. Belediye Başkanı Maz- lum Aslan'ın verdiği öyle yemeğinde, bir an yine gö- rünen görüntünün etkisinde kaldık. Herşey normal. asa- yiş berkemalmiş gibi Mun- zur suyunun meşhur alaba- İHD Cenel Başkanı Birdal: Tunceli bitmiştir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal, Tunceli'de sorunlann büyük boyutlara ulaştığını ve halkın umutsuzluk ıçinde. geleceğinin de belırsiz olduğunu belirterek, "Tunceli bitmiştir" dedi. İHD Genel Merkezi'nde dün düzenledıği basın toplantısında, İHD üyelerinden oluşan bir heyetın Tunceli'de incelemelerde bulunduğunu açıklayan Akın Birdal, kente bağlı 422 köyden 250'sinın boşaltıldığını ve yakıldığını öne sürdü. Birdal, Tunceli'nin 25 bin olan nüfusunun, göç nedeniyle 40 bıne yükseldığini belirterek, sözlerinı şöyle sürdürdü "Köylerin boşaltılması nedeniyle halk kente göc etmiş. Konut sıkıntısı yaşanıyor. Kamuoyunda gıda ambargosu olarak bilinen uygulama nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Devletin mutlaka kış gelmeden halkın sorunlanm çözmesi gerekiyor." Birdal, köy yakma ve boşaltmalarla Alevi yurttaşlann tarihinın ve külrürünün yok edildiğini savunarak, bunlara son verilmesini istedi. Birdal, TOBB rapomkonusunda şöyle konuştu: "Raporda katıldığımız noktalar var, katılmadığımız noktalar da var. Güneydoğu'da yaşanan sorunlann çözümü için sivil toplum örgütlerinin. raporlar hazırlaması doğaldır. Sorun, birkaç köşe yazannın. birkaç generalin çözümüne bırakılamaz. Bırakılırsa çözümsüzlük ortaya çıkar. Tartışmadan çekinilmemelidir." ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ 1995-1996 öğretun yılı guz yanyılında ûnıversıtemız Fen Biliraleri REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Enstıriisü'ne aşağıda belımlen anabılım dallannda suıavla lısansüstü öğrenciler alınacaknr. Sınavlarda başanlı olanlardan gerekli şartlan saglayanlar aşağıda gosterılen kontenjanlar dahılınde 2547 sayılı yasanın 50. maddesine göre araşürma görevlisi kadrosuna atanacaklardır. 1. KONTENJANLAR Antbtlim D»h Frognnıı Madcn Müherahslıgı Yüksek Mühendıslık Yüksek Müheodıslık Doktora Doktora Makma Mûhendjsiığı Yüksek Mdhendıshk Bıhm uzmanllğı Yüksek Mübendislık Bıhm uzrnanhğı Jeodez. \e Fotogrametn Mühendıslıgı Yüksek müheadıshk Jeolojı Muhendıslıgı Yüksek Mühendıslık Orman Mühentelıgı Doktora Doktora Doktora Doktora Doklon Yoksek Mühendısiık Yüksek MühetKİıs!:k YoksekMûhendıshk Yüksek Mühendıslılı Yüksek Mühendıslık Bıhm uzmanhgı Orman Endustri Mübendıslığı Doktora Doktora Doktora Yüksek Mûhendısl* Yüksek Müheodıshk Yüksek Mühendısitk Peyzaj Mımartığı Yüksek Pev-zaj Mım Yüksek Peyzaj Mım Yübek PeyzEj Mım Kım>a Bilini uzmaniığı Bilun Uzmanllğı Bıhm uzmanh^i Bilım Uzmanh|ı Bılım uzmanlı^i Matematik Bdnn uzmanlı|ı Bıhm Uzmaniıgı Bılım Lzmanlığı Bıhm Uzmanlığı Bılım Uznunlığı Fızık Bılım Lzmanhgı Bılım Uzmanhğı Bılım Lzmanlığı Bılım üzmaoirgı Bıhm Uzmaniığı Büım Uzmanlıgı Doktora Doktora Doktora Doktora 2. BAŞVl'RULAR Sınavlara girmek isteyen adaylann; 2547S.K.-ıu S9. m>d göre Bilim Dıd KMrtmjıa Öakofd Ktdrâonn Bibm Sınrn KoHİın Maden Işictme Ce\ha Hizniıma Maden l;letme Ce\ha Hazırlama Mekanık Sıstemler Mekanık SıSemİCT I»\eeneni Isz leenenı Genel Jeoloji Maden Yaüklan Ortnan lnş >e Trans Onnac Botanığı Ontıan Ent ve Kor Sılvikülmr Orrnan .\menajınanı Sılvikültür Onııaıı Bounğı Oman Inşaalı \e Traasportu Onnaıı Amcnajnuııı Onnan Ent ve Konıına Oraıan Enl ve Konıma Orman Bivolojısı \e Odım Korama Tek Orman l rün Kımyası 10 10 8 g 4 2 4 2 5 2 3 2 2 3 5 n 2 5 5 5 3 3 3 Odun MeUnığı ve Teknobjisı 3 Odun MeUnığı ve Teknolojısı Onnan Lrün Kım\-ası Ormaa Bıyolojısı \e Odun Koruraa Tek Peyzaj Teknıklen Bılkı maler ve Yet Pey22j Plan ve Tes Fızıko-Kımya Anahtık .•\motgamk Organik Bıyo-Kımya Topolojı Cebır Geomeöı Uyguümalı Matem Fonksi) onlar Teor katıhal Fızığı Genel Fızik Nükleer Fızık Vütematıicse! Fızık Yük End Fız. AtomveMok Fız, Katıhal Fiagı Alom ve Mol GendFizık Malenulıksel Fızık 5 2 2 2 2 2 2 2 2 2 2 I 1 2 2 1 5 3 1 1 MadcnMüh MadcaMüh Maden Y Müh Maden Y Müh Makına Muh Makma Müh ve Yakm dallar çıkışlı Makma Muh Makına Müh ve yakıo dallar çıkısiı Jeodezı ve Foto^aoıem (hanta)Müh Jfolofi Müh JeolOjiMûh. Onnan Y Müh OmanY Müh Orm YMühZiı YMûh Bılım uzmanı Orman\ Muh OtmanY Müh Orman Müh OnnanMûh. Onnan Müh Onnan Müh. Orman Mûh. Brvolojı Böl mezunu Zıraal Y Muh Ornıanhnd YMh OfmanEnd-Y Mh Orman End Y Mûh. Orman Endüstn Mûh. Orman Endustn Müh Orman Endustn Müh Mnnar Peyza; Mıman Peyzaj Mıman ICmıya Lisans ve>a ^ifnvü Unh Minya ıvrun. Kımya Lıs. Kımva Lıs. KimyaLs Kımya Lıs. Gıda. Müh. Matcm LB. Mal Muh. Maıem Lıs/Mal Müh Malem Lıs.Mal Muh Matem üsvMat Müh Matem Lıs Mat Müh Fızık Lıs /Fız. Müh. FtzıkLıS;Tız Müh Fızik Lıs >ız Möh. Ftzflc Lıs Fız. Möh Fızik Lıs /Fız. Müh. Fızik Lıs Tız Müh. Fızik Yüksek Lisans Fızik Yüksek Lisans Fızık Yüksek Lisans Fızik Yüksek Lisans 1 V ak Mal. Kaya Mek, Isi Yötıtem., Mad. Mak. 1 Taşma-Su Atı'mı. Sond Tekmğı Havalandmna, Yük Mat. lşl Yönl. Cevher Hazutaıa, Kömür Haz. Crctım Metalunısu Yuk Mat. llen Kjya Mek., llen Hav^lan. Kazı Tekn.. lfcri C'reL YönL, Gaz ve Toz Paıl. Mekamzasyon, Çem Sonmlan Yûl MaL. Cevha Hazır Tes Tasanmı. llen Flotasyon. Çevıe Sonmlan. Kömur Tekn 1 MekanızmaTek.Mak Dınamı|L Mekan Tıtre.. Matemank, Genel Müh. 1 Termodmamık. Akış Mek, isı Transf., Matematık, Genel Müh Jeodezue Fotogramedı Bılım Dahna llışjun Konular 1 Yûk Mat. Gen Jeol, Mmeral. Pelrog., Jeol 1 Hanta. Petrol ve Kömür Jeol, Uyg. Jeofız. Orman Irı^ ve Transportu Orman Botanığı Orman Kor Z4Mİ051 Eotomoiojı Sılvikültür Orman Amenajmanı 2 Sılvikültür 1 Orman Botanığı 2 Orman lnjaah ve Transportu 1 Orman Amenajmanı i Onnan Enı, Orman Kor Zootoji 1 Orman Ent, Orman Kor Zoolojı Odun Olusumu, Husurlan. Oduc Koruma Odun Emp Orman Lrûnlen Kım Orman Urünlen. Lıf Tek. V Sâıt Fah Kdgll f aD 1 Fız. Mak. Tek.. Kercste End : Fız Mak. Odun Tek. Keresıe End 1 Lıf Teknolojısı. Kâğıt Fab. Orman Ür Krnı 1 Odun Oluşumu Kusurlan Odun Koruma. Odun Emp 1 Peyzaj Teinıklen 1 Bıtkı Materyalı ve Yensoncılıgı Pe>zaj Planlama ve Tasanm 1 Kımv* 1 Kimya 1 Kımya Kımya 1 Kanya Kjmya i Matematık I Matematık 1 Matemank Matemank Matematık 2 Fızık. Matematık 1 Fızık. Matematık 1 Fı/ik. Matemalik 1 Fızıt Matematık 2 Fıak. Malematık 1 Fınk. Matematik Fızık. Malemalık Fızik. Matemank Fızık. Matemank Fızik. Malematık a. Lisans dlplomasının veya mezunıvet belgesinin onaylı fotokopisi (veya mezun duramunda olduklannı göstenr belge) b. Lisans ögrenimı sırasında aldığı dersler ve notlannı göstenr resmi onaylı belge veya onaylı fotokopisi c. Resraı onaylı ve fotoğraflı nüfuz cüzdanı ömegi d. Iki adet vesikalık fotoğraf İle birlikte en geç 07.09.1995 günü saat 17 00ye kadar sınav başvuru formunu doldurmak ve sınava gıriş belgesını almak üzere Ens- titü Öğrenci lşleri Bürosu'na şahsen başvunnalan gerekraektedir i CfMAVT ADJ. JllıAVL.'Ul Sınavlar aşağıda belirtilen gün ve saatlerde sınav ginş belgelerinde beliıtılecek yerlerde yapılacaktır. a Yabancı dil (Ingilizce. Fransızca \ e Almanca) sınaviarı b. Bilim sınavlan 13 Eylül 1995 günü saat 14.00'te Yüksek Lisans a Bilım sınav lan 11.09.1995 günü b. Yabancı Dıl sınavlan 12.09 1995 saat 10.00'da gunü saat 10.00'da 11.09. 995 günü saat 10.00'da Yüksek lisans eğıtiminde yabancı dil ve bılim sınavlannda başanlı olmak için tam notun yüzde 65'ini almak gereklidrr. Yüksek li- sans adaylanndan bilim sınavında başanlı, ancak yabancı dil sınavında başansız olanlar (sınava girdiği yabancı dile bakılmaksızın) bir yıl süre ile açılacak olan tngılızce hazırlık sınıfına devam etmek zorundadırlar. lngılızce hazırlık sınıfını basan ile tamamlayanlar yüksek lisans programlanna devam ederler. Yabancı dil sınavında tam notun yüzde 75'ini alamayan doktora adaylan bilim sınavma alınmazlar NOT: Müracaat tarihınde mezun durumunda olan adaylar giriş sınavından önce mezunıyet belgesını Enstıtu Müdürlüğü'ne vermedık- lennde sınava alınmayacaklardır Ginş sınavlannda başanlı olan öğrenci sayısı 5'ten daha az olan anabılım dallannda o ders yılı ıçın lısansüstü öğretiraı açılmayabılır. Daha fazla bılgı edınmek isteyenler Enstitü Sekreterliği'ne başvurabılırler. (Telefon. 372-257 2550 Basın 36055 lığı eşliğinde rakı içmeye fe- na daldırmıştık ki, Belediye Başkanrnın uyansıyla lok- malar boğazımıza dizildi: "Arkadaşlar, yemeğini- zi hemen bitirin. Zira saat 15.00'e geliyor. Saat 17 ol- madan Tunceli'yi terk et- mek zorundasınız. Yoksa o saatten sonra çıkış ya- sak." Haydaa, hani Tunceli ya- sak şehir değildi? I§te yine gerçekle burun burunaydık. Vedalaşıp arabalara bindik. Şehrin merkezinin hemen çıkışından itibaren özel tim yine bize Mazgirt'e kadar eşlik ediyor. Bir gün önce kırsal alanda TİKKO mili- tanlanyla çatışma çıkmış. Yaşlı köylü bu operasyon nedeniyle özel timin yolda gördüğii köylülere ağır ha- karetler ettikten sonra döv- düğünü söylüyor. Bu arada Pertek yol aynmına yakla- şırken şoförden, bu kez Ela- zığ'a Pertek üzerinden git- meyi öneriyorum. Amacım, heyettekilere bir feribot yol- culuğu yaptırmak ve suyun ortasında ada gibi kalan Per- tek Kalesi'ni göstermek. Hesapta ev sahibiyiz ya, rehberlik yapacagız. "A- man abla sen deli misin, taiç o yoldan gidilir mi? Orada özel timin ne Al- lah'ı var, ne peygamberi?" diye itiraz geliyor hemen. Üsteliyoruz "Peki Sultan Hıdır'a, yatın ziyarete gi- diyoruz desek yine de bı- rakmazlar mı?" Saat 15.00'i geçtiği ve yanımız- da ziyarete gittiğimizi gös- teren kurban bulunmadığı için bırakmazlarmış. Işte yi- ne gerçek karşımızda. Mi- nibüste konuşan Alevi-Bek- taşi Temsilcileri Meclisi'nin üyeleri, kendi aralannda de- ğerlendirme yapıyor, "Kuş- kulu geldik, kuşkulu gidi- yoruz" diyoriar. Bosna'ya giden aydınlanmız, zahmet edip birer ikişer Tunceli'ye gelseler, yıllarca bir yandan PKK, öte yandan da özel tim baskısından bunalan halk hiç olmazsa sahiplenil- diğini, yalnız olmadığını görüp rahatlar. Dersim dağ- lanna sonbirkezdönüpba- karken "Dersim'e daha fazla kjyılmamasını" dilı- yoruz. BRH PERŞEMBE ORHAN BURSALI Et Sriantısı = ? Uzmanlara göre, düne kadar kırk para döviz har- camadığımız et için artık yılda 1 milyar dolar öde- mek zorunda kalacağız... Gazetecilığe başladığım yıllarda en severek du- yurduğumuz haberlerin başında, Türkiye'nin tanm- da dışa bağımlı olmayan dünyanın 7 ülkesinden bi- ri olduğu geliyordu. Türkiye'nin bu özelliği, gele- cek için bize güven verirdi. Ancak 1980'lerden iti- baren uygulanan tarım politikaları Türkiye'yi bu alanda şimdi dışa bağımlı olma noktasına getirdi. Et'teki durum, tanmsal üretimde yıllardır baş aşa- ğı gidişin bir göstergesi sadece. Örneğin şeker ve buğday üretimi de et örneğini izlemekte. . Türkiye'de enflasyon ortaJama yüzde 80-100'ler- •de seyrederken, yediğimiz temel gıda maddelerin- deki şu yıllık fiyat artışlarma bakın (yüzde olarak): Et 112.5; beyaz peynir 185; ekmek 110; çay 136; margarin 187; kuru fasulye 160; pirinç 206.5; ye- şil mercimek 410; nohut 455; bulgur 200; bar- bunya 266.5...(*) Bu rakamlar, tarımdaki büyük üretim düşüşlerinin veya Türkiye nüfus olarak büyürken, tanmsal bü- yümenin güdük bırakılmasının kanıtlan. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin tanm politi- kalarının özü, destekleme alımlan ve taban fiyatı belirteme politikaları ile sınırh kald). Bu politikalar da yer yer oy kaygılarının gölgesin- de sürdürüldü. Ama tarımdaki esas sorun olan verimlilikte dün- ya standartlannıyakalamak konusu, hiçbir hüküme- tin, hiçbir liderin (Çoban Sülü'nün bile!) sorunu ol- madı. Hiçbiri, tarımı geliştirmek için özel politikalar geliştirme ihtiyacını duymadı. Tarımdaki şu verim düşüklüğünden kimlerin utan- ması gerekmektedir acaba: Buğdayda ortalama 2000 (Kg/hektar başına; Yu- nanistan'da 3100, Almanya'da 6700, Danimarka'da 7650); Şekerpancannda 38 bin kilo (Yunanistan'da 65 bin, Fransada 64 bin); Sığıretinde hayvan başına 130 kg {Yunanistan'da 210, Ispanya'da 242, Fransa'da 269); Sût üretiminde (yıllık ortalama) 1300 kg. (Yuna- nistan'da 2264, Fransa'da 4896; Avrupa ortalama- sı 4068, ABD ortalaması 6214 kg) (*)• Teşvik politikalarından da tanmın yeterince yarar- landınlmadığını görüyoruz: Örneğin 1992'de verilen 1554 teşvik projesi içinde tanma ait olan sadece 24'tür (toplam parasal teşvikin yüzde 1.1 'i; 1994'te ise yüzde 4'ü). ••• Tarımda verimliliğin artmamasından bütün lider- ler sorumluyken özellikle merhum Özal'ın "kentle- şiyoruz" politikasını burada anmak yerinde olur. 1980 sonrasının sanayileşme, ıhracat ve ticaret politikaları, tanmın dışlanması ve tanmsal ürün üre- ticilerinin milli gelirden aldıkları payın sürekli düşü- rülmesi ile birlikte sürdürüldü. Türkiye'nin genel ekonomik ve nüfus büyümesi- ne kıyasla tarımdaki üretim düşünce yoksullaşan iş- siz-güçsüz köylü büyük kentlere yığıldı ve gece- kondulaşma arttı. Özal ve basındaki şakşakçılarına göre bu kent- leşme politikasıydı. "Köylü yılın sadece 2 ayı çalı- şıyordu; biz kentliler ise onlan 10ay boyunca bes- liyorduk; destekleme alımlanna son verilmeliydi ve- ya en aza indirilmeliydi". Köylü kentlere göç ettikçe Türkiye uygarlaşıyor- du! Bütün bu masallan dinledik 1992/1993'lerde... 10 milyon insan zorla böyle kentleştirildi! ••• Şu ilginç paralellikleri vurgulamak gerek: Tarımdaki üretim düşüşü = Tanmsal ürünlerde yetmezlikler, darboğazlar ve tanmsal ürün dışalım- lannda büyük artışlar... Tanmı gelrştirmeme politikası = Yoksulluk ve ta- nm kesiminden kentlere oöç = Güneydoğu'da te- rörün zemin bulması =lşsizlik... Bu paralellikleri, birbiriyle ilişkili sorunlar yumağı olarak büyütmek mümkün: Kentlere göç = Gecekondulaşma = Kentterde sosyal sorunlann artması = Işsizlik = Terör = Kla- sikpartilere güven yitimi = Refah ve köktendinci- terin yükselişi = Irkçı düşünce ve örgütlenişin tır- manışı... ••• Tabii, bu eşitlikteri kurarken Türkiye'nin bugün yaşadıgı bütün temel sorunlann ana kaynağı tanm- daki üretim düşüklüğüdür, sonucuna varmak iste- miyoruz... Sadece, birçok sorunu besleyen ana ve yan kay- naklardır, demek istiyoruz.... (*) Iktisat, Işletme ve Finans dergisi; Mart 1995, Verileriyle Olgularıyla Tanmın Çöküşü Hasan Ocak olayına tepki sürüyor Uluslararası Af Orgütü'nden Türkiye'ye kmaıııa tstanbul Haber Servisi - Geçen mart ayında Gazıosmanpaşa olaylan sonrasında gözaltına alindığı ileri sürülen ve gözaltm- da iken "ortadan kaybolan". 26 marttari- hinde de Beykoz yakınlannda cesedi bulu- nan Hasan Ocak'ın ölümünün ardından 5 ay geçmesine karşın teplaler sürüyor. Ulus- lararası Af Örgütü'nden bir yetkili TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin'e gönderdıği bir mektupla hem Hasan Ocak'la ilgili gelişmeleri hem de Türkiye'nin tutu- munu kınadı. Mektubunda, Uluslararast Af Orgütü"nün bu konu ile ilgili görüşlerini aktaran yetb- li, örgütün kaybolma ve işkence olaylannın tekrarlanmasını önlemek amacıyla şu ön- lemlerin alınmasını önerdiğini bildirdi: 1- Tûrk Ceza Kanunu'nun 107. mad- desinde de belirtildiği gibi, kişi rutukla- nır tutuklanmaz ailesine haber verilmeli ve nerede oldukları bildirilmeli. 2- Tüm gözaltına alınanlar numaralı bir kayıt defterine, gözaltına alınış nedeni ve tarih de yazılarak işlenmeli. 3- Sorgulamaların tarihi, saati ve süre- si açık bir şekilde kaydedilmelidir. Bu ka- yıtlar yargının incelemesine ve tutuklular ile avukatlanna açık olmalıdır. 4- Tutuklulann avukatlan ile görüşmele- rine izin verilmelidir. Türk Ceza Kanu- nu'nda 1992 aralık ayında yapılan değişik- liğe göre adi suçlulara tanınan bu haktan. Antı-Terör Yasası hükümlerine göre gözal- tına alınanlar da yararlandınlmalıdır. 5- Gözleri kapalı gözaltına alınma uy- gulaması kaldınlmalıdır. Bu tür uygula- maları sürdürenlere karşı yasal tahkjkat başlatılmalıdır. 6- Türkiye'de gözaltına alınanlann kara- kolda bulunduklan süre içinde gerek işken- ce, gerekse "kaybolma" olaylan oldukça sık yaşandığından, ilgili yasa, gözaltına alı- nanın 24 saat içinde önce mahkemeye sev- kedilmesi ve yalnızca mahkemenin deneti- minde tevkif edilmesine yönelik bir şekilde değiştirilmelidir. Uluslararası Af Orgütü, Türkiye'deki "ortadan kaybolanların" akıbetini araştırmak üzere tarafsız komis- yonlar kurmalannı tavsiye etmektedir. Bu tür komisyonlara atanacak üyelerin tarafsız- lıklan, bağımsız iradeleri ve uzmanlıklan, atamalardaasıl unsuru oluşturmahdır. Ulus- lararası Af Örgütü aşağıdaki konularda uya- nda bulunmak ıster: - Bu tür komisyonlann bulgulan ve araş- tırma metodlan halka açık bir şekilde yapıl- malıdır. - Kurbanlann yakınları araştırmalar- la ilgili gelişmelerden haberdar olabilme- liler. - Davacılar, şahitler, avukatlar ve araştır- ma kapsammdaki diğer ilgililer "misiileme ve gözdağı verme"gibi olaylardan korun- malılar. - Hakkında "kaybolma"dan sorumlu olduğuna ilişkin şüpheler bulunan me- murun, araştırmalar süresince görevin- den el çektirilmesi gerekir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle