05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Otomotiv ihracatı arttı • ANKARA (AA)- Otomotiv sektöründeki toplam ihracat artışırun, bu yılın ilk 7 ayında, geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 73 olarak gerçekleştigi bildirildi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) bülteninde yer alan, Uludağ Ihracatçı Birlikleri'nin ihracat kayıtlanna göre, geçen yılın ocak-temmuz döneminde 363milyon424bin216 dolar olan otomotiv sektörünün toplam ihracatı. bu yılın aynı döneminde 628 milyon 847 bin 459 dolar olarak gerçekleşti. Japon dış ticaret makası kapanıyor • TOKYO(AA)- Dünyanın en çok dış ticaret fazlası veren ülkesi Japonya'nın, temmuz ayı dış ticaret fazlasınm dûşüş gösterdiği kaydedildi. Japonya Maliye BakanlığTndan yapılan açıklamaya göre, Japonya'nın dış ticaret fazlası geçen yıl temmuz ayında 12.25 milyar dolar iken, bu yılın temmuz ayında 9.43 milyar dolara geriledi. Kahraman bakkal, mapkettere karşı • ADANA(AA)-Ülke genelindeki 1.3 milyon küçük ve orta ölçekli bakkalın yabancı sermayeli dev marketler karşısındaki rekabet gûcünü arttırabilmek ve ürünlerde fıyat istikran sağlamak amacıyla, 157 bakkal ve bayi odasınm katılımıyla uygulanacak şirketleşme modelinin gelecek yıl sonuna kadar tamamlanacağı bildirildi. Türkiye Bakkal ve Bayiler Federasyonu Başkanı Bendevi Çalandöken, Türkiye'de sayılan hızla artan yabancı sermayeli dev marketlerin, kumar makinelerinden daha tchlikelı olduğunu ileri sürdü. Vergi gelirinde hedef aşıldı • ANKARA (AA) -Maliye Bakanı Ismet Attila. vergi gelirlerinin temmuz ayı sonu itibanyla 475 trilyon lirahk hedefe karşılık, 551 trilyon liraya ulaştığını bildirdi. Attila. yılın 7 ayında vergi gelirlerinin 475 trilyon liralık hedefi 76 trilyon lira aştığını belirtti. tsmet Attila, şunlan kaydetti: "Ocak-temmuz döneminde vergi gelirleri, 1994 yılının ilk 7 ayına göre kümüiatif olarak yüzde 105.7 oranında artmıştır. Gelirlerden alınan vergilerde bu artış yüzde 103.6 iken. mal ve hizmetlerden alınan vergilerde yüzde 118'i, servetten alınan vergilerde yüzde 122'yi. dış ticaretten alınan vergilerde vüzde 129.8'ibulmuştur" Afiustosta gıda arüşı yüzde 0.5 • ANKARA (AA) -Hak-İş tarafindan yapılan araştırmada ağustos ayında gıda ürünleri fiyatlannın bir önceki aya göre yüzde 0.5 yükseldiği, ancaîc 5.5 milyon lira olan net asgari ücretin, aylık 10 milyon lirayı aşan 4 kişilik ailenin gıda harcamalannı karşılamaktan uzak kaldığı ifade edildi. Yabancı sermaye kigiHzteri kurtardı • LONDRA(AA)-Durgun bir seyir izleyen Ingiliz ekonomisi. yabancı sermaye arttınmlanyla canlanma dönemine girdi. Alman sermayeli elektronik grubu Siemens, bu ayın başında Ingiltere'nin kuzeydoğusunda 900 milyon sterlin yatınmla mikroçip fabrikası kuracağını açıkladı. Siemens fabrikasında 1780 kişi iş imkânına kavuşacak. Yeni Otogar'da yedek parça merkezi I Ekonomi Servisi - TEMSA'mn Istanbul Yeni Otogar'daki satış. yedek parça ve servis hizmet merkezi açıldı. Mitsubishi'nm teknolojik olanaklannın kullanılacağı merkezde, aynı anda 7 otobüse hizmet verebilecek geniş çalışma alanı ile Türkiye'de ve Japonya'da eğırilmiş 30personel bulunuyor. Merkezin 3000 metrekare kullanım alanma sahip olduğu ve 4.5 ayda bitirildiği öğrenildi. Tebliğ çelişkili, hükümetin öngörüleri piyasa koşullarma uymuyor Ithal et kötü kokmaya başladıEkonomi Servisi- Kemiksiz et itha- latına izin veren tebliğ ile Türkiye'de- ki piyasa koşullan arasındaki çelişki- ler. ithalatayönelikkuşkulan arttınyor. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı tarafin- dan 9 Ağustos tarihinde yürürlüğe gi- ren son et ithalatı tebliği, ithal edilecek etlerin niteliği ve bozulmadan tüketici- ye ulaştınlması konusunda şüphe yara- tıyor. Kemiksiz et ithalatı tebliğine tep- ki gösteren Türkiye Et. Süt ve Gıda Üreticileri Birliği (SETBlR) Başkanı Doğan Vardarh, birinci tebliğde yayım- lanan 'soğutulmuş kemiksiz sığır eti" ithalatının teknik açıdan mümkün ol- madığını vurguladı. Etin kesimden sonra üç gün içinde tüketilmesi gerek- tiğini savunan Vardarlı, ithal etin Tür- kiye'ye getirilişin en erken 9 günde ta- mamİanacağını kaydederek, ucuz et kisvesi altında halka bozulmuş et yedi- rileceğini söyledi. Et ithalindeki AB sınırlandınlması- nın kaldınlmasının etin niteliği ve ta- zeliği konusunda da birçok şüpheyi be- raberinde getirdiğini bildiren Vardarlı. böylece 3. Dünya ülkelerinden topla- nan sağlıksız etlerin ABD. Avustralya ve Yeni Zelanda'dan Türkiye'ye akta- nlabileceğini ifade etti. Turiste 10 yılhk et Şok dondurma yöntemiyle hazırla- nan kaliteli etin ithalinde 10 bin tona kadar izin verildiğini anımsatan Var- darlı, Tanm Bakanlığı'ndan yapılan 'Kaliteli etleri turistler için ithal edi- yoruz' açıklamasının gerçeği yansıt- madığını iddia ederek. "Lİkeınize 7 milyon turist gebyor. 10 bin ton et bi- zim 5 yılhk ihtiyacımızı karşılayacak miktarda" dıye konuştu. Sektörün önde gelen kuruluşlann- dan birinin isminin açıklanmasını iste- meyen üstdüzeyyetkilisi, ABsınırlan- dınlmasının kaldınlmasının Avus- tralya, ABD ve Yeni Zelanda'yla bağ- lantılı firmalann işine yarayacağına dikkat çekti. Tanm Bakanlığı'nınitha- lata gerekçe olarak 'Fiyatlann ucuzla- tılması"nı gösterdiğini hatırlatan üst düzey yetkili. taze dondurulmuş etin dayanma süresinin çok kısa olduğunu hatırlatarak, "Taze soğutulmuş eti 6 hafta saklayabilmek için özel va- kumlu ambalajlara konulması gere- kir. Ancak böylc saklanabilir. Bu da ithal ete ek bir maliyet getirir. Ucu- za et yemek hayal olur" dedi. Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin'ın savunmasını hatırlatan üst dü- zey yetkili. "İthal edilecek etlerin İsla- mi şartlara uygun olarak kesilmesi mümkün değil. A\nı zamanda sınır- landırmalann kaJdınlmasıvla ithal edi- lecek etin kalhesi hakkında da bir ga- ranti verilmesi mümkün otanaz" diye konuştu. Et ithalatı tebliginde belirtilen 10 bin ton şok usulde dondurulmuş ka- liteli etin getirilemeyeceğini açıklayan yetkili. "Bir hayvanın ancak yüzde 15'üıden kaliteli et çıkar. Kısa sürede 10 bin ton kaJiteli et sağlanamaz" dedi. Karbonat kargaşası Ikincı et ıthali tebliginde yer alan "karbonat" kelimesini SETBlR Baş- kanı komedi olarak değerlendirirken, Kasaplar Derneği Başkanı Hüseyin Öz- çelik 'böyle bir et türfi bulunmadığını' söyledi. Tanm Bakanhğf ndan yapılan açıklamada ise 'karbonat'ın kuşbaşı et anlamına geldiği ve bunun hayvancılık sektörünce bilindiği savunuldu. Dünya Ticaret Örgiitü uyardı Et ithalatında AB sının kalktı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Tanm ve Köyişle- ri Bakanlığı'nın 50 bin ton taze ve soğutulmuş kemiksiz sığır eti ithalini Avrupa Birli- ği ülkeleriyle sınırlı tutan teb- liği, Dünya Ticaret Örgü- tü'nden, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (G ATT) çerçevesinde yapı lan uyan üzerine değiştirildi. Ta- ze ve soğutulmuş, kemiksiz sığır eti, Uluslararası Salgın Hayvan Hastalıklan Ofisi'ne üye olan. ancak haştalık bül- tenine girmemiş diğer ülke- lerden de ithal edilebilecek. Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'nın aybaşında yayımladı- ğı 6 ay boyunca 50 bin tona kadar taze ve soğutulmuş ke- miksiz etin AB'den ithal edi- lebileceği yönündeki teblığı, bakanlığın yeni tebliğiyle de- ğiştirildi. Tebliğle, kemiksiz et ithalindeki AB sınırlaması kaldınlarak. ithalin Uluslara- rası Salgın Hayvan Hastalık- lan Ofisi'ne kayıtlı ve hasta- lık bültenine girmeyen ülke- lerden de yapılmasına olanak sağlandı. Dünya Ticaret Örgütü, Türkiye'nin AB ile halen mevcut bir yasal bağı bulun- madığına dikkat çekerek, et ithal iznindeki ülke sınırla- malannın kaldınlmasını iste- di. Tebliğin. Dünya Ticaret Örgütü'nün, Türkiye'nin de imza attığı anlaşmalara dik- kat çekerek yaptıgı uyan üze- rine değiştirildiğini belirten yetkililer, et ithal izninin, ilk aşamada 30 bin tonda tutul- masının programlandığını. yoğun başvuruya karşın hiç izin verilmediğini bildirdiler. Türkiye'de îşveren de sendikasız Ekonomi Servisi - Türki- ye'de sadece çalışanlar değil. işverenlerde sendikasız. An- cak işverenlerin sendikasız- lığı, yasal ya da ekonomik engellerden değil. büyük öl- çüde buna gerek duymama- lanndan kaynaklanıyor. İş sahiplerinin yüzde l'i bile bulmayan sendikalaşma ora- nı, işveren sendikalannı ra- hatsız ediyor. Türkiye'de işveren kesi- minin sendikalaşma oranı binde 10'lar düzeyinde. Bir başka deyişle, Türkiye'de her 1000 işverenden sadece 14-16'sı bir işveren sendika- sına kayıtlı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği"ne (TO- BB) üye işyeri sayısı 700 ile 900 bin arasında değişirken, tüm işveren sendikalannı ça- tısı altında toplayan Türkiye İşveren Sendikalan Konfe- derasyonu'na (TlSK) üye iş- veren sayısının 1000-1500 arasında dolaşması, bu hesa- bı ortaya çıkanyor. Sanayi kesimi, ticaret ve hizmet sektörlerine göre bir miktar daha örgütlü bir görii- nüm çiziyor. Türkiye fşveren Sendikalan Konfederasyo- nu'na (TlSK) bağlı I9işve- • İşverenlerin sendika karşıtlığı sadece işçi sendikalannı değil, işveren sendikalannı da sıkrntıya sokuyor. • Işveren kesiminin en yoğun sendikalaştığı sanayide bile sendikalaşma oranı yüzde 20'yi geçmiyor. ren sendikasının çatısı altın- da gerçekleşen örgütlülük oranının, bazı sektörler için yüzde 20'ler düzeyine ulaş- tığı. ancak bunun da yeterli olmadığı kaydediliyor. TlSK Genel Başkanı Re- fik Ba>dur işveren sendika- cılığındaki bu düşüşü Türk işvereninin işçisi sendikalı olmadıkça sendikalaşmayı ciddiye almamasına ve bir grup işverenin ortak prensip- lere uymak yerine gerçekte hiçbir anlam ifade etmeyen kendi prensiplerini dayatma- lanna bağlıyor. Küçük işlet- Halit Narin. melerin sayısının çok fazla olmasından kaynaklanan bö- lünmüşlüğe dikkat çeken Baydur. "Bir yandan işve- renlerin yalnız günü kurtar- mak için ta\ i/Jer vcrmesi. di- ğer taraftan da işçi sendika- lannın verimi düşünmeksi- zin çok sert baskıy la işveren- kri bunaltması bugünkü or- tamı yaranyor. İşverenlerin kaçak, ka\ıt dışı çalışmaya yöneunesi \e işçi sendikalan- nın kendi aralanndaki çekiş- melerden annanıanıası, Türkiye'de sendikal yaşamı sekteye uğraöyor*' dedi. Refık Bavdur Eski TlSK Genel Başkanı ve Türkiye Tekstil Sanayii tşverenleri Sendikası Başka- nı HaBtNarin. Batı'dabütün haklann zaten sağlandığını, işveren sendikacılığınm et- kinliğini kaybettiğini kayd- ederek -Batı'dafonksrvonla- n azalan bir sendikacılığa iş- verenler ihtiVaç duymuyor. Türkiye bu aşamaya geuniş değiL Türkiye için işveren sendikacılığı bir gerekliliktir. Ancak biz kendi sendikamı- zın bü\ ümesinden çok. fonk- siyonlannı arthrmaya çalışı- voruz. Sektörün menfaarJe- Rıdvan Budak rini büyük küçük demeden uzun vadeli bir programla koruyonız. Şartlara uygun tavizİer \ î ermiyoruz*' şeklin- de konuştu. Gıda Sanayii Işverenleri Sendikası Başkanı Nazım Düzenli ıse " tşveren sendi- kacılığının güçlenmcsi işçi sendikalaşmasına bağlıdır. Şimdilerde her ikisi de güç kaybediyor"dedi. Türkiye Toprak Seramik Çimento ve Cam Sanayii tş- verenleri Sendikası Başkanı Zekai Erez, sendikalaşmanın artmasının sektöre kaliteli üretımı getıreceğını söyleye- rek "Kaçak işçi çahştıran bu tür işlermeler. fıaksız rekabet ortamı yaratıyorlar. Aynca insanlık açısından da çokbü- yük ayıplar var. Yasal çahş- ma süresi sekiz saatle sınırh- dır, oysa sendikadan kaçan işyerlerinde bu süre güneşin doğuşundan baüşına kadar- du-" açıklamasını yaptı. Devrimci İşçi Sendikalan Konfederasyonu (DlSK) Genel BaşkanıRıdvan Bu- dak da birçok işveren sendi- kası yöneticisinin 12 Ey- lül'ün bile gerisinde kaldığı- nı belirterek yalnız para ka- zanmayı hedefleyen, gelış- meyi düşünmeyen, sadece u- cuz işgücüne dayanan bir amaca ulaşmak peşinde ol- duklannı dilegetirdi. Rıdvan Budak "İşverenler örgütlen- mede tek oimavı başanyor- lar. İşçi sendikalannın kan kaybı onlara da zarar veri- yor. İşçi sendikalan güçsüz olunca onlar da örgütlenme gereği du\muyorlar ve sen- dikalan ekonomik kayba uğ- ruyor. İşverenler sendikalı ol mâsalar da yasal donatılaria birçok avantaja sahipler" şeldinde konuştu. Dev tesisin İranlı talibinden sonra Urfalı talibi de yanşı bırakmadı 6 Petlas'tan ben de vazgeçmediın' ESRAYENER ANKARA-Özelleştirme Idaresi Başkan- lığı (ÖİB) tarafindan geçen ay açılan ihale- de teklif gelmediği gerekçesiyle üretim ve is- tihdam garantisi karşılığında bedava verile- bileceği belirtilen Petlas'ın eski taliplileri vazgeçmiyorlar. Kurumu almasına karşın vadeye bağlanan 60 milyon dolar için temi- nat mektubu getiremediği gerekçesiyle an- laşması iptal edilen Muhtar Pencependurun ardından, aynı ihalede teklif veren Abdükce- mal Taşçüar da Petlas'a talip oldu. Taşçılar. Petlas'ı 2 yılda kâra geçireceği garantisi verirken. hükümeti kamu varlıkla- nnı yabancılara "peşkeş"çekmekle suçladı. Abdülcemal Taşçılar. Özelleştirme fdare- si Başkanı UfukSöylemez'in. Petlas'ın üre- tim ve istihdam garantisi veren firmalara be- • Muhtar Pencependpur'dan sonra Abdülcemal Taşçılar da, Petlas'tan vazgeçmediğini açıkladı. Koşullan ağır olduğu gerekçesiyle son ihaleye katılamayan Taşcılar, Pencependpur gibi, Başbakan'a mektup yazarak, tesisi almak isteğini dile getirdi. dava verilebileceği, bu konuda Koreli bir ku- ruluşa mektup yazıldığı yönündeki açıkla- malan üzerine, "Biz talip oluyonız. Görme- meme/Jikten geUniyor" dedi. Petlas'ın geçen ay açılan ihalesinin iptal edilmesinin ardından Başbakan Tansu ÇU- ler'e bir mektup yazarak. kurumu almak is- tediğini belirten Taşçılar, "Ancak açılan iha- leye katjlma koşullan çok ağırdı. İdare. Pet- las'ı yabancılara vermek için bizkrin önünü kesiyor" diye konuştu. Taşçılar. Petlas'ın. bedava \enlmesine karşı olduğunu da vurgulayarak, "Fabrika, iyi yönetüirse, kâra geçer. Kırşehir kurtulur. Yabancılara fabrikavı bedava vermek için bahane yaraüyorlar" dedi. Taşçılar, Başbakan Çıller'e yazdığı mek- tupta verdği teklifin halen geçerli olduğunu da vurgulayarak, ldare'ye önerisini inceleme çağınsında bulundu. Taşçılar, Başbakan Çiller'e yazdığı mek- tupta, Petlas'ın 1993 yılında 282 milyar lira zarar ettiğini, 1994 yılında zarann 700 mil- yara yükseldiğini. bu yıl da kurumun 1.7 tril- yon lira zarar etmesinın beklendiğini vurgu- ladı. Petlas'ı kurtarmak için birçok öneri gö- türdüklerini anlatan Taşçılar. "Biz Petlas'ın tüm sorunlannı ve çözümlerini biliyoruz. Pet- las'ı bizler kâra geçirebiliriz. Türk insanına güvenin. Sizin de Türk isnanına güven ver- meniz gerekiyor'" dedi. Taşçılar. mektubunda Petlas için 4 yıl va- deli 125 milyon dolarlık teklif verdiğini de ammsatarak, "Petlas'daki çahşanlardan da yararlanılarak. devletten tek kuruş isteme- den kurumu almaya hazınz. Petlas'ı en yük- sek kapasite ile çalıştınp. tüm borçlannı öde- meje hazmz" dedi. OYK tarafindan geçen yıl açılan ıhaleyi kazanan, ancak vadeye bağlanan 60 milyon dolar için teminat mektubu getiremediği için anlaşması bozulan Muhtar Pencependur da. Petlas'a yine talip olduğunu açıkladı. Tüketici haklarında adımlar hızlanıyor T üketid Haklan Kanunu 8 eylülde yürürlüğe giriyor. Türk tüketicisinin bir asır geriden takip ettiği bilinçlenme rüzgârı, Türkiye'de ilk kez yasayla destek bulmuş olacak. Son 20 yıl içinde 10 kez Meclis kapısını çalan Tüketici Haklan Yasa Tasarısı Taslağı, ancak 8 Mart 1995'te, 6 ay sonra yürürlüğe girmek üzere Meclis tarafindan kabul edilmişti. Uzun yıllar sonrasında Meclis'ten tırpanlanarak geçen Tüketici Haklan Yasası, hazırlayıcıları tarafindan da "çerçeve yasa" olarak nitelendirilse bile, bu yasanın Türk tüketicisinin bilinçlenmesi ve haklannı korumasında büyük payı olacağına dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği'ne girme hevesi ve hazırlıkları ile ivme kazanan yasa ile ilgili son hazırlıklar tamamlanarak, 'Tüketici Sorunları Hakem Heyeti' ile 'Tüketici Konseyi' yönetmeliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Çeşitli bakanlıklardan, derneklerden, meslek odalan ve birliklerinden temsilcilerin katılımıyla oluşan Tüketici Konseyi'nin görevleri arasında, tüketici sorunlarının çözümlenmesine, ihtiyaçlarının karşılanmasına ve ekonomik çıkarlarının korunmasına ilişkin konuları araştırmak bulunuyor. Tüketicinin korunması alanında gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere faaliyet gösterecek Tüketici Konseyi. tüketicinin aydınlatılması ve eğitılmesi için kitap, mecmua ve broşür çıkarmanın yanı sıra radyo ve televizyonlarda programlar düzenlen- mesine ilişkin usul ve esaslar hakkında önerilerde bulunacak. Aynca konseye katılan tüketici örgütleri temsilcileri arasından Reklam Kurulu'na gönderilecek üyeyi de seçecek. Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri yönetmeliğinde ise il ve ilçe merkezlerinde Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri kurulması, tüketicilerle satıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkların giderilmesi öngörülüyor. Yönetmelikte Tüketici Sorunlan Hakem Heyetleri'nin başkan dahil 5 üyeden oluşacağı belirtilirken, heyet başkanlığını illerde Sanayi ve Ticaret il Müdürü'nün veya görevlendireceği bir memurun, ilçelerde de kaymakam ya da görevlendireceği bir memurun yürüteceği vurgulanıyor. Öte yandan Tüketici Haklan Yasası ile kurulması öngörülen ihtisas mahkemeleri kuruluşu için çalışmalar hâlâ başlatılamadı. İhtisas mahkemeleri kuruluncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafindan belirlenecek mahkemelerin, basit muhakeme usulleri ile tüketici mahkemeleri olarak görev yapması planlanıyor.H Lee firması, çeken pantolonu yeniledi B akırköy Lee mağazasından 1 milyon 200 bin lira ödeyerek bir black jean aldım. Pantolon gerçekten çok rahattı ve boyunu kısalttırmam gerekmiyordu. Bir süre sonra 3-4 kez yıkanan pantolonun hızla ve gözle görülür bir şekilde çekmeye başladığını gördüm. Pantolonun paçalan bileklerime çıktı ve maalesef giyilemez duruma geldi. Şikayetimi iletmek üzere mağazaya gittiğimde yetkililer, kotumu diğer pantolonlarla karşılaştırdılar. Benim pantolonun diğerlerine göre oldukça kısalmış olduğu ortadaydı. Sorumluluktan sıyrılmaya çalışan yetkili, pantolonun paçasını kısaltmış olabileceğimi iddia etti. Paçadaki dikişlerin orijinal dikişler olduğunu anlaması üzerine ise "Bu kot 90 derecede yıkanmış" diye konuştu. Pantolonu Söke'deki fabrikaya göndereceklerini belirten yetkililer, daha sonra yaptıkları açıklamada "Pantolonda müşteri hatası tespit edildi" dediler.. Pantolonun üzerinde Sanforizet (çekmez) damgası bulunmasına karşın, bütün yıkama işlemlerini 40 derecede gerçekleştirdiğim için hakkımı sonuna kadar aramak istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olursanız sevinirim. Okurumuzun şikâyetini Mavi Ege'den Hasan Kazancıoğlu'na bildirdim. En kısa sürede okurumuzun şikâyeti ile ilgileneceğini söyleyen Kazancıoğlu, okurumuzdan söz konusu pantolonu kendilerine ulaştırmasını istedi. Bir süre sonra pantolonu inceleyen Mavi Ege, ilk verilen "müşterihatası" karannın aksine, pantolunu değiştimneye karar verdi. Bakırköy Lee mağazasına giden okurumuz yeni pantolonunu aldı. • Cagaloüiu/İSTANBUL TEL: 512 O5 O5 FAX 514 O7 5 1 Sivrisinek kovucu kovamadı T espo'nun Antalya mağazasından haziran 1995'te bir sivrisinek kovucu aldım. Ancak eve gidip kutuyu açtığımda Raid elektro likit kutusunun boş olduğunu gördüm. Ertesi gün mağazaya tekrar gidip durumu satışı yapan arkadaşa anlattım. Aynı gün getirmediğim için bana yardımcı olamayacaklarını söylediler. Mağaza müdürü de bu tür bir olayia ilgilenmeyeceklerini söyledi. Sadece 100 bin liralık bir tutar için beni geri çevirmelerini çok yadırgadım. Oner Hasırcıoğlu/ Antalya O kurumuzun şikâyetini Tespo Antalya Mağazası sorumlusu Yücel Akalın'a ilettık. Tüketicinin bir gün sonra müracaat etmedığini hatırlatan Akalın, "Aksi halde elimizden geleni yapardık" dedi. Okurumuzu arayan Akalın, gerekli değişiklığin yapılacağını bildirdi. • BENCE İZZETTİN ÖNDER Dev Birliktelik Iki kişi ya da iki örgütün birlikte davranmaya yö- nelme koşulu, bu durumda en az birinin, genelde ikisinin de, ayrı davrandıkları durumdan daha kâr- lı olmalandır. Bu bir çıkar hesabıdır. Ancak bu çı- kar özel çıkardır. Diğer bir deyişle, iki dev holding birlikte davranmaya karar veriyorsa oluşacak çı- kar, karar sahibi ortaklann, Türkiye genelinde hol- dingleri ellerinde tutan ailelerin özel çıkanndan iba- rettir. Böyle bir özel çıkann toplumsal düzeyde meşru olabilmesi ve bu gerekçe ile korunabilmesi için, bu çıkarı elde edenlerin toplumun diğer kesimlerine bir katkıda bulunması, yani ekonomide genel re- fah düzeyini, hiç değilse, sağlanan çıkar kadar yük- seltmesi gerekmektedir. Zira ancak bu koşullar al- tında, elde edilen ilave çıkann, toplumun başka bir kesimindeyaratılan değerin karşılığı olduğu ileri sü- rülebilir ve bu gerekçe ile korunur da. Üretim ve bu üretim karşılığında elde edilen faktör geliri de bu- dur. İki dev holdingin birlikte davranış karan, pozitif hukuk açısından kanıtlamaz olabilir, fakat böyle bir karann niteliği, iktisat ve ahlak açısından, pozitif hu- kuka yer vermeyecek kadar net ve açıktır: Tekel- leşme! Olguyu böylece saptadıktan sonra, önce bi- raz kurumsal açıdan bakalım. Türkiye, gümrük bir- liğine girme arifesinde, oldukça aceleye getirilmiş bir anti-tröst yasasını kabul etmiş bulunmaktadır. Sayın Başbakan, ne büyük birşanssızlık ki, evvel- ki hafta içinde Yedinci Beş Yılhk Plan Ştratejisi hak- kında bilgi verirken, anti-tröst politikalara önem vereceklerini ve rekabetin önünü açacaklannı be- lirtmiş bulunmaktadır. Hatırlanacağı üzere, özelleş- tirme tartışmaları yapılırken, önemli bir gerekçe olarak kamu tekellerinin kınlması, rekabetçi piya- saların oluşturulması ve böylece ekonomide ve- rimliliğin yükseltilmesi amacı ileri sürülüyordu. San- ki bu yasa çıkmamış, sanki Sayın Başbakan ha- vaya konuşuyor, sanki bizzat özel kesim sözcüle- rinin ileri sürdüğü özelleştirme gerekçesi büyük bir aldatmaca imiş gibi, tüm bunlara karşı ve bunlar- la alay edercesine iki dev holding, birlikte hareket kararına yöneliyorlar. işte özel sermayenin gücü; yasayı, etiği, kurallan ezip geçen güç! Zaten bun- lan kendisi koyar! Tekel, ekonomide bir şey üreterek değil, fakat başkalarının haklannı tırtıklayarak, bir parazit mi- sali, ayakta durur. Bu nedenle, tekel kârları, bir bö- lümü itibanyla, ekonomide bir şey yaratmadan, başkalarından yapılan haksız transferleri ifade ed- er. Bu transferier şöyle oluşur 1- Dev boyutlara ulaşan tekeller, tüketici piyasasına hâkim olarak tü- keticileri sömürür; 2- Tekeller, emek piyasasına hâ- kim olarak emeği sömürür; 3- Ezici güce ulaşan tekeller, kendine girdi sağlayan ufak üniteler üze- rinde monopsonist uygulamalara giderek bunlan da sömürür; 4- Dev tekeller, devletin karşısında da muazzam bir üretim-istihdam-döviz-vergi geliri sağlama gücü ve potansiyeli oluşturarak onu da bağımlı hale getirir; ..ve belki de en önemlisi 5- Dev tekeller, üretimde etkinlik ve verimlilik kaygısını hiç- bir zaman ön plana geçirmezler. Ekonomide olu- şan artık değerin, giderek büyük bölümüne bu ku- ruluşlar el koyacağı için üretim, bölüşüm ve hemen tüm siyasal kararlarda bunlar hâkim olur. Görülü- yor ki bu gidiş, ekonomik etkinlik kurallanna oldu- ğu kadar; demokrasi, sivil toplum vb. gibi temel il- kelere de aykırıdır. Bu durum karşısında, - Yasalan uygulamakla görevlilerin; - Sömürü ağına giren tüketicilerin: - Baskı altına girecek tüm emekçilerin; - Piyasa hâkimiyetleri sıfıra inecek olan tüm u- fak üreticilerin; ..ve - Tüm demokrasi ve sivil toplum yanlılannın za- ten geç, ama daha da geç olmadan, bir şeyler yapması gerekiyor kanısındayım. BDT'ye ihracat için uygunluk belgesi lazım • Rusya Federasyonu. Kazakistan, Moldovya, Belorusya ve Ukrayna'nın, uluslarası bağımsız gözetim şirketi SGS ile yaptıklan anlaşma sonucunda sadece bu fırmanın vereceği uygunluk belgesine sahip olan ürünleri, sınırlanndan içeri sokacaklan bildirildi. Ekonomi Servisi-Birle- şik Devletler Topluluğu üyesi ülkeler de, tüketici haklannı ve çevreyi koru- mak amacıyla düzenledik- leri yasalar doğrultusunda ithalat yaptıklan ülkelerden, "Uygunluk Belgesi" iste- yecekler. BDT üyesı Rusya Fede- rasyonu, Kazakistan, Mol- dovya, Belorusya ve Ukray- na ülkeleri, uluslarası ba- ğımsız gözetim şirketi SGS ile yaptıklan anlaşma sonu- cunda sadece bu firmanın vereceği "Certificate of Conformity (C.O.C) Uy- gunluk BelgesP'ne sahip olmayan ürünleri. sınırîann- dan içeri sokmayacak. thracat Genel Müdürlüğü yetkilileri birçok firmaya verdikleri gözetim yetkisi- nin, ithalatçı ülkelerin yap- tığı özel anlaşmalarla bu fir- malann dışındaki yalnız bir şirkete de verilebileceğıni belirttiler. Yakın gelecekte Özbekis- tan ve Letonya'nın da ben- zer uygulamaya geçeceğinı ifade eden SGS'nin Türkiye Genel Müdürü Hakan Se- bükcebe, belgenin kısa sü- rede verilmesi nedeniyle, yeni uygulamanın kısa va- dede ihracatı etkilemeyece- ğini, daha önce kalite belge- si almış olan firmalarda ise bu sürenin çok daha kısa ol- duğunu ifade etti. lhracatın yoğun olması nedeniyle bu belgeyi daha çok Endonezya, Peru, Fili- pinler, Nijerya gibi Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinin is- tediğı de öğrenildi. C.O.C. Uygunluk Sertifi- kası edinme zorunluluğu olan ürünler şöyle sıralam- yor: -Gıda maddeleri ve ham- maddeleri -Tütün, sigara -Kozmetik, temizlik mal- zemeleri -Çocuk giysisi -Motorlu araçlar ve yedek parçalan -Tıbbi cihazlar -Oyuncak -Spor malzemeleri -Elektrik ve elektronik ci- hazlar ve donanımlan -Yakıtlar, madeniyağlar -Zararlılarla mücadele ilaçlan Durgunluk, esnafa kepenk kapattınyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye ekonomı- sindeki durgunluktan etki, cn önemli kesimin küçük iş- letmeler olduğu bildirildi. Türkiye Esnaf ve Sanatkâr- lar Konfederasyonu (TESK) Genel Sekreteri Hasan Öz- can, ckonomidcki sıkıntılar nedeniyle esnafın kepenk kapattığını belirterek, "Böy- le devam ederse. önümiizde- ki a> lanla kapanan işyeri sa- yısı artar" dedi. TESK ola- rak GB'ye hazırlandıklannı vurgulayan Özcan, gümrük birliği için tasanmlar üret- tiklerini söyledi. Özcan, f ESK'e bağlı iş- kollannda faaliyet gösteren işyerlerinin ekonomideki durgunluktan olumsuz yön- de etkilendiklerini bildirdi. Özcan şunlan söyledi: •'Veresiye satış yapan ter- h, mobihacı, bayiler ve bak- kalar gibi işlerde sıkıntılar giderek arüyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle