Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 AĞUSTOS 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sağlık Bakanlığı Müsteşan Çıray'ın şef yardımcısı olduğu sınavın iptali isteniyor
Baran'mımisteşaııda şalbdî• Bakan Danışmanı Dr.
Kürşat Özdemir ile Teftiş
Kurulu Başkanı Ali
Özaydın'ın atamalan ile ilgili
tartışma sürerken bakanlığın
ikinci adamı Müsteşar Aytun
Çıray'm da 'usulsüz sınav
sonucu eğitim hastanesi şef
yardımcı sı 'olduğu
gerekçesiyle mahkemeye
verildiği belirlendi.
YUSUFÖZKAJS
ANKARA - Sağhk Bakanı Doğan Ba-
ran tarafından asaleti onanarak müsta-
şarlığa atanan Dr Aytun Çıray'ın, yasa
ve yönetmeliklere aykın olarak gerçek-
leştirilen bir sınav sonucu eğitim hasta-
nesi şef yardımcısı olduğu bıldirildi
Türk Tabipleri Birlığı (TTB) İzmir Ta-
bip Odası, Çıray'ı. "makamını kullana-
rak sınavda başan ekte etmekle" suçla-
yarak. şef ve şef yardımcılığı sınavının
iptali içın Danıştay'a başvurdu.
"Ulkücü-seriatçr kadronun, Atürkçü-
demokrat bürokratlara karşı yürüttüğü
tasfiye operasyonu nedeniyle yeniden
gündeme gelen Sağlık Bakanlığı'nda,
"şaibe"savlannın arkası kesijmiyor. Ba-
kan Danışmanı Dr. Kürşat Özdemir ile
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'ndan alınmıştı
Mersinlilerden Miski'ye destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mersin Kültür ve
Yardımlaşma Derneği. Sağlık Bakanlığf ndaki "ülkücu-
şeriatçı'' kadronun başlattığı tasfiye operasyonu nedeniyle
bakana "Atatürkçü-demokrat bürokrâtlara sahip çılan"
diye mektup yazan ve bu nedenle görevden alınan
Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Miski'ye sahip çıktı.
Mersin Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Turhan
Onver, uzun yıllar Mersin'de de hekim olarak çalışan
Miski'nin, her zaman her platformda doğrulan hıç
çekinmeden söylediğinı belırterek "Kişisel çıkar sağiama
ve kuliuk sevdasmın en revaçta olduğu günümü/de. tüm
riskkri göze alarak iilkesinin ve ulusunun çıkarlan
ugrunda feryat eden bürokrâtlara çok gereksinim duyulan
bir dönemi yaşıyoruz" dedi. Ünver, dün yaptığı yazılı
açıklamada. şu görüşleri dile getirdi: "Dr. Ahmet Miski.
Sağlık BakanhğTndaki dinci ve ırkçı ideolojik
kadrolaşmanın sonucu, niteliksiz. bilgisiz ve deneyimsiz
kişilerin önemli göre\1ere getiribnesiyle, sağlık hizmederini
planlayan ve uygulayan bakanlığın tamamıyla çöktüğü ve
iş yapamaz haie getirildiğinL, bundan da büyiik üzüntü ve
rahatsızhk duyduğunu belirtmesi nedeniyle Sağlık Bakanı
Doğan Baran tarafından göre\den alınmıştır. Sayın
Başbakan. Sayın Sağlık Bakanı \e milletvekillerinin,
bakanlıktan vükselen sese kulak \ermelerini, bakanlığın
hizmet üreten yapısını koruyup geliştirecek nitelikteki
bürokratlanna sahip çıkmalannı istiyoruzT •
Teftiş Kurulu Başkanı Ali Ozaydın'ın
atamalan ile ilgili tartışma sürerken. ba-
kanlığın ikinci adamı Müsteşar Aytun
Çıray'ın da "usulsüz sınav sonucu eğitim
hastanesi şef yardımcısı" olduğu gerek-
çesiyle mahkemeye verildiği belirlendi.
TTB izmir Tabıp Odası, Aytun Çı-
ray'ın da kazananlar arasında yer aldığı
20 Aralık 1993 tarihinde gercekleştırilen
eğitim hastaneleri şef ve şef yardımcılı-
ğı sınavının iptali için Danıştay'a başvur-
du. İzmir Tabip Odası'nın halen Danış-
tay 5. Dairesı'nde görülmekte olan dava
dilekçesinde, Tababet Uzmanhk Tüzü-
ğü"ne göre sınav jürisinin bir yıllığına
seçilmesine karşın, şef ve şef yardımcı-
lığı sınavı jürisinin bakanlık tarafından
keyfı bir tutumla değiştirildiği belirtıldi.
Sınavda yabancı dil jürisinde görev alan
kişilerin. yabancı dil bilmedikleri halde
değerlendirme yaptıldan da belirtilen di-
lekçede, "Örnefjn genel cerrahi dahnda
bir aday Almanca'dan sınava başvurdu-
ğu halde,jüride Almanca bilen üye olma-
dığı saptanmışrır. Bu adayın yabancı dil
değerlendirmesinin nasıl vapıldığı belir-
lenenemiştir"den ildi.
Odanın dava dilekçesinde, söz konu-
su sınavda dönemin Sağlık Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Aytun Çıray'ın da
İzmir Devlet Hastanesi Dahiliye Şef
Yardımcılığı'nı kazandığı vurgulanarak
"Dr. Aytun Çıray'm sınav dosyası incelen-
diğinde görüleceği üzere, biİimsel vayın
olarakjüriye verilen >ayınlann değerlen-
dirilmesinin bilimsei kriterlere göre yapıl-
Durdurulmuştu
CMUK'a
yeniden
devam
• TBB Başkanı Önder
Sav, ödeneksizlik
nedeniyle 18 Temmuz
1995 tarihinden bu yana
CMUK hizmetlerinin
yerine getirilmediğini
anımsatarak Maliye
Bakanhğf nın 11 Ekim
1994 tarihinden bu yana
ilk kez barolara kaynak
aktanrru yaptığını
kaydetti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ödeneksizlik ne-
deniyle bir süredirverileme-
yen Ceza Muhakemeleri
Üsulü Kanunu (CMUK)
hizmetlerinin, Maliye Ba-
kanlığı'nın, barolara gerekli
kaynak aktanmını yapması
üzerine yeniden uygulanma-
ya başlandığı bıldirildi. Tür-
İciye Barolar Birlıği (TBB)
Başkanı Önder Sav, "MaH-
ye Bakanlığı. yasal görevleri-
ni muntazam verine gerirdi-
ği sürece, CML'K hizmeüe-
rinde barolanmı/dan kay-
naklanan herhangi bir aksa-
ma olmayacaktır" dedi
TBB Başkanı Önder Sav,
ödeneksizlik nedeniyle 18
Temmuz 1995 tarihinden bu
yana CMUK hizmetlerinin
yerine getirilmediğini anım-
satarak Maliye Bakanlı-
ğı'nın 11 Ekim 1994 tari-
hinden bu yana ilk kez ba-
rolara kaynak aktanmı yap-
tığını kaydetti. Sav, Maliye
BakanlığVnın. yükümlülü-
ğünü yerine getirmemesine
karşın. barolann, yakalanan
kişi veya sanıklara avukat
tayin işlemlerini, 18 tem-
muza kadar yerine getirdiği-
ni belirterek, barolann, gö-
revlendirdikleri avukatlara
ÇMUK Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi uyannca mil-
yarlarca Hra borçlandığım
bildirdi.
Sav. Maliye Bakanlı-
ğı'nın. yasal yükümlülükle-
ri gereği Türkiye Barolar
Birliğı'ne para göndermeye
başladığı ıçin barolara ak-
tarmaiann yapıldığmı, ya-
kalanan kişilere veya sanık-
lara hukuki yardımın yeni-
den yapılması ıçin de tüm
baro başkanlanna gerekli
talimatın verildiğini belirtti.
Cehennemdençtkan TürklerKültür Servisi - "Faşist bunlan.",
"Almanya'daki kalburüstü Türk ke-
siminin kendflerine eğlence arayan
çocuklan", -Şiddeti körüklüyorLar.-"
Onlar hakkında bunlara benzer da-
ha birçok yorum yapıldı. Tabıi kı an-
ladınız kimlerden bahsettiğimizi:
"CarteL"
Son günlerde ortaya çıkan her ye-
ni sesi, çabucak tüketen müzik piya-
sası. kendine yeni ve son derece
medyatik bir grup buldu. Kara-
kan'dan Kabus Kerim, Alper, Cinai
Şebeke'den Apo, M. Ali, Olcay, Ba-
balu, aynca Erci E ve DJ Taner"den
oluşan Cartel, bugünlerde müzik pi-
yasasını sarsıyor. Grup, hem bir ba-
sın toplantısı yapmalc, hem de Num-
ber One TV'nin vereceğı Altın Plak
ödülünü almak için dün Ortaköy
Rockhouse'daydı. Cartel. altın pla-
ğı, Türkiye dışında yapılmış Türk-
çe çalışmalar arasında, tüm zaman-
lann en çok satan kaseti unvanını
alan ilk kasetiyle kazandı.
Cartel'in basın sözcüsü Ozan'ın
ilk sözleri "Biz bu kadar flgiyi hiç
beklerruyorduk" oldu. Bıldığiniz gi-
bi grup, havaalanmda en büyük il-
giyi ülkücülerden gördü. Bu konuy-
la ilgili sorulan yanıtlamaktan sıkıl-
mış gözüken elemanlar adına Ozan
"Biz sryaset yapmıyoruz, kültür ya-
pıyoruz. Gurbette yaşayan Türkler
tabii ki kendi külrurk'rine yaklaşt-
yorlar. Bilivoruz ki mesajlannuz Ai-
manya'da doğru algılamyor, ama bu-
rada yankş anlıyorlar. Son kere söy-
lüyoruz, biz ne sağcıyız, ne üikücü-
yüz. Ne şimdi ne sonra.Cartel var ol-
duğu sürece srvasete kanşacak, alet
olacak. Hem kasetimiz Türkiye'de
180bin satmış, alanlann hepsi mi ül-
kücü?" diye dert yanıyor.
Cartel. yaptığı müziği "oriental
hip-hop" olarak adlandınyor.
Rap'in dünyanın her ülkesinde
azınlığın müziği olduğunu, 20 sene
önce Amerika'da ortaya çıktığında
nasıl zencilenn ve diğer azınlıklann,
sesi olduysa, bugün Almanya'da da
en büyük azınlık Türklenn müziği
olduğunu söyleyen Cartel elemanla-
n, "Almanya'da rap piyasasının bü-
yük bölümü Türkİerin clinde. ama
yapOğımız müzik hip-hop, felsefe-
miz de kardeşlik \e banş olduğun-
dan rekabet >wk" diye iyı niyetlen-
ni belırtiyorlar. Kendilerini "temiz
çocuklar'" olarak niteleyen eleman-
lar, Cartel konserlennde "Dazlak-
lar"ın olay çıkanp çıkannadıklan
ile ilgili bir soruya "Bizün konser-
lerimize vüzde 6O'ı Alman olmak
üzere, 4000-5000 anti-racist geüyor.
Bunu gözönüne alırsak. değil ola\ ç>-
karmalan, gehneleri büe sıkar" di-
ye yanıt vererek, kesınlikle şıddet
karşıtı olduklanna inanan bizleri ol-
dukça şaşırttilar. Banş Manço'nun
müziği üzerine rap yapan grup.
"Amerika'da James Brovvn nasrisa,
Almanya'daki Türkler için Banş
Manço öyledM-" dıyor. Cartel hak-
kında yorum yapanlardan biri de
Türk popunun yeni gözdelerinden
Ahmet. Ancak Ahmet'in, kendileri
hakkında yaptığı yorumlara Car-
tel'in tüm üyeleri hep bir ağızdan
"Hayadnuz bo\unca Ahmet'Ie hic
karşılaşmadık" oldu.
Albümleri büyük ses getirirken.
Ahnanya'daki basın da tetikte. yapa-
caklannı bekliyoımuş. Ozan ve Al-
per "Şimdi neye uğradıklannı şaşır-
dılar. sanınz neler ohıp birtiğini an-
layınca. bizden zaten nefret edenler.
daha çok nefret etmeye haşla> acak"
derken, yollanndan hiçbir zaman
dönmeyeceklerini de ekliyorlar Carterin şiddeti körüklediği iddiaeditiyor. (DEVRİM BARAN)
ACI KAYBIMIZ
inşaat Mühendisleri Odası 32. Dönem
(1990-1992) Genel Başkanı, Değeıii Insan,
İnş. Yük. Müh.
ÖMER RAHMİ
LÖKER
t4 Ağustos 1995 günü aramızdan aynldı.
Bilimsel, çağdaş ve demokratik normlar
çinde daha çok tartışan, bu tartışmalarla
Drtak doğrulara ulaşacak, çeşrtlilik içinde
görüşbirliği olarak özetlenebilecek yeni
politik kültürün ilişkilerimizde ve
Lretimımizde hayata geçmesi; daha güçlü,
daha etkin ve toplumsal örgütlenme
içindeki yeri daha saygın bir İMO
yaratılması uğrundaki çabalan
unutulmayacaktır.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ
ODASI İZMİR ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU
Kıbns Banş Harekâtı 21. yaşında
LEFKOŞA (AA) - 20 Temmuz
1974'te gerçekleştirilen Banş Harekâ-
tının ardından ateşkese rağmen, Türk
yerleşim birimlerinde toplu katliamla-
ra girişen Rum ve Yunan askerlerine
karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin baş-
lattığı 2. Banş Harekâtf nın 21. yıldö-
nümü dün KKTC'de törenlerle kutlan-
dı.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş, dün akşam Muratağa. Atlılar ve
Sandallar toplu mezarlannda ve Ser-
darlı'da düzenlenen törenlerde halka
hitap etti.
Gazimagosa'nın kurtuluşu bugün,
Lefke'nin kurtuluşu ise yann tören-
leTİe kutlanacak.
2. Banş Harekâtı sırasında Rum ve
Yunan askerleri tarafından katledilen
Türkler için camilerde mevlit okutu-
lacak.
Mesajlar
KKTC Cumhuriyet Meclısi Başka-
nı Ayhan HaUt Acarkan. yıldönümü
dolayısıyla yayımladığı mesajda, ba-
• 20 Temmuz 1974'te
gerçekleştirilen Banş
Harekâtı'nın ardından ateşkese
rağmen, Türk yerleşim
birimlerinde toplu katliamlara
girişen Rum ve Yunan
askerlerine karşı Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin başlattığı 2.
Banş Harekâtı'nın 21.
yıldönümü dün KKTC'de
törenlerle kutlandı.
ğımsızlık. egemenlik ve özgürlüğü uğ-
runa varoluş mücadelesi vermekte
olan Kıbns Türk halkmın. bundan
sonra kendı fertlennden bir tekini bi-
le toplu mezarlara göndermeme ka-
rarlılığında olduğunu bildirdi.
KKTC Başbakanı Hakkı Atun da,
katliamlar nedeniyle özür dılemesı ge-
reken Rumlann bugün dahi KKTC sı-
nırlan önünde gösteri yapmalanna işa-
ret ederek, Türkiye'nin etkili ve fiili
garantörlüğünün Kıbns Türkü için
vazgeçilmesi tartışılmaz ve hayati bir
önemi olduğunu söyledi.
Harekât 3 gün sûrmüştü
Yunanıstan'ın Kıbns'ı ilhak için 15
Temmuz 1974'te yaptığı darbenin ar-
dından. garantör sıfahyla adaya mü-
dahale ederek Enosis'i önleyen Türki-
ye'nin gerçekleştirdiği ve 3 gün süren
2. Banş Harekâtı sonunda, doğuda
Gazimagosa'ya, batıda Lefke'ye ka-
dar olan Türk yerleşim birimleri öz-
gürlüğüne kavuşturulmuştu.
Rumlar bebekleri katletti
Bu arada, bozguna uğrayan Rum ve
Yunan askerleri Muratağa, Sandallar
ve Atlılar'da 10 günlük bebekten 70
yaşındaki yaşlılara kadar çok sayıda
Türk'ü katlederek toplu mezarlara
gömmüşlerdi. Aynı günlerde Gü-
neydeki Türk köyleri Taşkent ile Te-
razi'de de erkekler toplu halde katle-
dilmişlerdi.
madığı sonucuna varümaktadır" deni-
lerek şu görüşlere yer verildi:
u
Dr. Çırav; baimsel yayınlan yaptığım
betiıttiği sürede Ödemiş Devlet Hastane-
si dahiliye uzmanı, hastane başhekimi.
son bir yıldır da Sağhk Bakanlığı Tedavi
Hizmetİeri Genel Vlüdür \ekilidir ve
müsteşar vekiUiği >apmaktadır. Ancak
yayınlann çoğu Ege Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Organ Nakli Araştırma Merke-
zi'nde yapılmıştır. Çıray'ın dosy asındaki
'Böbrek Transplantasyonunda Alıcı ve
Canlı Kadavra Seçimi" başlıkh yazı, 28
Arahk 1992 tarihinde İzmir Devlet Has-
tanesi'nde seminer olarak anlablmıştır.
Hastanede anlatılan seminerler. bilimsel
yayın değildir. Ayrıca 1992 yılında Aytun
Çıray. İzmir De\let Hastanesi'nde çahş-
mamaktadır. Ödemiş Devlet Hastanesi
Başhckimi'dir. Yazıda birinci isim olan
Dr. Erdal Karaca'nın anlattığı seminere
adı ekknerek,jüriye bilimsel >a> ın olarak
verilmiştir. Aynca bu tip yayınlarda ça-
uşmalan asıl yapan kişi birinci isim ola-
rak yer alır. Dr. Çıray'ın jüriye sunduğu
yayınlann tümünde birinci isim olan ve
çalışmalan yapan Erdal Karaca ise, av-
nı sınava kablmış ve kazanamadığı açık-
lanmışor."
Dilekçede, Erdal Karaca'nın sınavı
kazanamaması nedeniyle. aynı dalda sı-
nava giren Çıray'ın kazanıp. şef yardım-
cısı olduğu, ancak nefroloji kliniğinin
şefsiz olması nedeniyle doğrudan şef ve-
killiğine yükseldiği kayde-
dildi.
İzmir Tabip Odası dilek-
çesinde Çıray'ın jüriye sun-
duğu 10 yayından 4 tanesi-
nin seminer, birinin uzman-
hk tezi, 5'inin ise, kendisinin
hiç emeği olmayan, Ege
Üniversitesi Nefroloji Ana-
bilim Dah'nda yapılmış ça-
lışmalar olduğu bildırildi.
"Seminer ve uzmanhk tezle-
rini jüri üyelerinin bilimsel
yaym olarak kabul etmesi, bi-
lirnsel bir ahlaksı/Jıkrır" de-
nilen dilekçede, Çıray'ın ça-
lışmalannı yayımlanması
için verdiği Sağlık Bakanlı-
ğı dergisi ile İzmir Özel Sağ-
lık Hastanesi dergisinin hıç-
bir bilimsel yanı bulunmadı-
ğı da vurgulandı. Dilekçede,
"Sağlık Bakanhğı'nın dergi-
si, Çıray 'ın ya/ılannı yayım-
ladiktan sonra bir daha çık-
mamıştır. İzmir Özel Sağhk
Hastanesi dergisine gönder-
diği çalışması ise dergi 4 yıl-
dır çıkmadığı için yayımlan-
mamışor'' görûşüne y»ve-
rilch. - - • r-r - ~
Çıray'ın saît Sağlık Ba-
kanlığı Müsteşar Yardımcısı
oiduğu için şef yardımcılığı
sınavmı kazandığı belirtilen
dilekçede. Çıray'ın da ka-
zandığı eğitim hastaneleri
şef ve şef yardımcılığı sına-
vının. "Tababet Uzmanlık
Yönetmeliği 30. maddesL hu-
kukun temel ilkeleri, anaya-
sal ilkeier ve >'asaya ay kınhk
nedeniyle'' iptal edilmesi is-
tendi.
Uğurlu
DGM'ye
sevk
edildi
İstanbul Haber Servisi -
Aralannda Abuzer Uğur-
hı'nun da buiunduğu, silah,
içki ve sigara kaçakçılığı suç-
lanndan sabıkalı 8 sanık dün
basına gösterildi.
İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü'nde yapılan basın açık-
lamasında. Silah ve Mühim-
mat Kaçakçılık Şube Müdür-
lüğü ekiplerinin yurtdışından
çeşitli kaçak eşya getirilece-
ği yolunda aldıklan ıstıhba-
ratı değerlendirmek amacıy-
la 31 Temmuz 1995' te 34
JLJ 90 plakalı yolcu otobüsü-
nü durdurarak aradıklan be-
lirtildi. Yapılan aramalarda,
otobüsün gizli bölmelerine
yerleştirilmiş 7 kilogram ko-
kain ele geçırildığinin anla-
tıldığı açıklamada, jürütülen
çalışmalar sonucu uyuşturu-
cu maddenin sahibı olduğu
belirlenen silah, içki ve siga-
ra kaçakçılığı suçlanndan sa-
bıkalı Abuzer Uğurlu ile Ha-
lil Kurt, Abdurrahman Al-
tan. Turan Altan ve Crista-
dor Stehan Robert'in yaka-
landığı kaydedildi.
Uyuşturucu madde yaka-
lanması nedeniyle soruştur-
mayı sürdüren Narkotik Şu-
be Müdürlüğü ekiplerinin
yürüttûğü operasyonda da
u>ıışturucu maddelerin Bre-
zilya'dan Bulganstan'a geti-
rilmesinı sağlayan şebeke
elemanlanndan 'Joro* lakap-
lı Avusturya vatandaşı Geor-
gi Mkhalicm ile kokaınin
Türkiye'ye getirilmesinı or-
ganize eden Mehmet Duma-
noğiu ve otobüsü temin eden
Mehmet Karadağ da gözal-
tına alındılar. Emniyetteki iş-
lemleri tamamlanan saruklar,
daha sonra İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne
sevk edildiler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Doğu Raporu
Geçen hafta Türkiye'nin gündemini beürleyen iki
önemli olay vardı. Bunlardan biri TOBB'un Prof. Dr.
Doğu Ergil'e hazırlatmış olduğu "Güneydoğu Ra-
poru", öbürü deTürk-iş'in öncülüğünde başlayan,
diğer konfederasyonlar ve kamu sendikaları tara-
fından da desteklenen ve arkası geleceği anlaşılan
işçi eylemlerıydi.
İşçi eylemlerini konu alan bir yazı yazmış ve is»
tanbul basınının bu konudaki duyarsızlığını ağır bir
biçimde eleştirmıştim. Her ne kadar eylem sonra-
sında Ankara mitingi gazeteierde kendine bir yer DUT
labildiyse de, eylem öncesınde bunu bir "haber' de-
ğerinde bulmayan günlük kıtle iletışim araçlan (ben-
ce), görevlerini yapmamışlardı. Aynı konuya per-
şembe günü gene değineceğım.
Zira bu konuyu yazmış olmama karşın çok sayı*
da telefon aldım. Bu eylemlere neden yer vermedt-
ğim ya da yeterince üzerınde durmadığım sorulu-
yordu. Aynı biçimde TOBB'un hazırlatmış olduğö
raporla ilgili değerlendirme yapmamış olmam da
ciddi bir biçimde eleştirildı. 'Bu konuda siz ne dü-
şünüyorsunuz?" diyen okurlarıma, "Mesele biraz
soğusun, değerlendirmemı o zaman yapacağım"
yanıtını veriyordum.
Şimdi sanıyorum, raporun yol açtığı "ateşli"ve bir
kısmı düzeysiz tartışmalar sona erdi. Bu rapor v4
bu rapora dayanıiarak ortaya atılan iddialar üzerin*
de soğukkanlılıkla durabiliriz.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin, Türkiye için
yaşamsal olan bu sorun çerçevesinde bir rapor ha*
zırlatlamasını doğal bulurum. Ancak benim soru^
num, böyle bir rapora zemin hazırlayacak olan
"araştırmanın" bilimsel ölçüler içinde yapılıp yapıl-
mamış olması. Tabii bu işin bir boyutu. Işin ikinci bo-
yutu da, bu araştırmayı "yapanlann", "yaptıranla-
nn " ve "kullanmak isteyenlerin" niyetleri. Acaba bu
insanlar iyi niyetli miydi, yoksa kötü niyetleri vaf
mıydı? !
Eğer iyi niyetli değildiyseler, kötü niyetleri ne ola1
bilir? ABD'nin Ortadoğu planlarına hizmet etme
amacı var mıydı, yok mu? OA ajanı Fuller'in bir sü-
re önce söyledikleriyle, raporun sonuçlarının böy^
lesine örtüşmesi salt bir rastlantı mıydı?
Öncelikle şunu vurgulamamız gerekir ki; eğer bu
araştırma bilimsel ölçüler içinde ve iyi niyetle yapı-
lan ciddi bir araştırma ise. beğensek de beğenme»
sek de bu raporu çok ciddi bir biçimde incelemek
ve değerlendirmek zorunluluğundayız.
Ama eğer bu araştırma bilimsel ölçüler dışında ya-
pılmışsa, kötü niyetleyürütülmüşse; araştırmayı de-
ğil, bu işı "tezgâhlayanlan"dikkatle düşünmek ve
önlem almak durumundayız. Bu mesele hafife alı-
nacak bir mesele değildir. ABD'ye göbeğımizden
bağlı olduğumuz talihsiz bir dönemde, ABD'nin
merkezi istihbarat örgütünün "katkı ve beklentile-
rinden" söz edilmektedir... ',
Bu araştırmanın deneklerinin, yani kendilerine so-
ru yöneltilen insanların, nasıl belirlendiklerini bilmi-
yorum. Aslında 1200 küsur insana soru yöneltildi;
ğini düşünürsek, bu rakam "temsil edebilir" bir ra*
kamdır. Ancak deneklerin bilimsel olarak ve dürüg}
bir biçimde belirlenmesi koşuluyla. Ve doğrusunu
istersenız raporun ve araştırmanın bu yönüyle ilgili
hiçbir açıklama göremedim. Ya da en azından, ba-
na ulaşmadı. ••
Bir başka önemli nokta, soruların belirlenmesi sı-
rasında "yönlendirici" olma çabasının olup olma-
dığıdır. Yani sorular hazırlanırken belirü amaçlar doğ-
rultusunda bir çaba harcanıp harcanmadığının ÜZÖ',
rinde durulması gerekir.
Araştırmada deneklere yöneltilen sorulan beğen-
medim. Üstelık bu sorularda açık bir "yönlendirme"
çabası gördüm. Aynca sorulması gereken kımi so-
ruların ya da yanıt alternatiflerinin bulunmadığını
saptadım. Ama buradaki "kötü niyeti" ispatlamak
çok zor. "Eğer beğenmediysen bir araştırma da
sen yap" derler adama. Öyle ya, her yiğidin bir yo-
ğurt yiyişi vardır...
TOBB'un ve Sayın Erez'in bu araştırma raporu-
nun kendi görüşlerini dile getirmediğini açıklama-
larından önce, bu rapora neden "sahip çıktıklannı"
anlamakta da çok zorlandım. Benim bildiğim TO-
BB buna benzer bir sürü araştırma yaptırmıştır. Fa-
kat bunların ancak bırkaç tanesini böyle geniş ka-
tılımlı toplantılarla kamuoyuna açıklamıştır. "Bu
araştırmanın raporunu da neden böylesine ses ge-
tirici bir biçimde açıkladılar" sorusu yanıtsız kal-
maktadır.
Ben bu araştırmanın Türkiye'de yaşamakta olan
Kürt kökenli vatandaşlarımızın görüşlerini yansıttH
ğına inanmadığım gibi, salt Güneydoğu bölgemiz-
de yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın görüş ve
beklentilerini "temsilettiğine" de inanmıyorum. A-
ma bunu dile getirirken de, günlük gözlemlerimizin
dışında ortaya sürebileceğimiz. bir "karşı araştırma-
nın" bulgularından yoksunuz.
Ve artık her şey bir yana, ABD, CIA ve TOBB da
olayın içine böylesine girdikten sonra şu "alt kim-
lik" konusunda da "ferahlatıcı" bir şeyler yapmanın
zamanı çoktan gelmiş gibi görünüyor.
ÖLUM
Sendikamız ENER-SEN'in kurucu ve eski
Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat
Mühendisi
Ö. RAHMİ LÖKER'İ
yitirdik. Ailesine ve tüm üyelerimize
başsağlığı dileriz.
ENER-SEN
GENELMERKEZİ
ÖLÜM
Bölgemiz Müdür Yardımcısı İnşaat Yüksek
Mühendisi
Ö. RAHMİ LÖKER'İ
yitirdik. Ailesinın ve tüm çalışanların başı
sağolsun.
DSİ V. Bölge Müdürlüğü
Çalışanları