22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Mudürlen Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezi Müduru Hakan Kara • Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergan Balcı • Istıhbarat Yılçın Çakır • Ekonomı Bülenl Kızanbk • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yicelman • Makaleler Sami Karaören • Çevın Seyfettin Tıırhan • Düzeltme Abdullah \ azıcı» Bılgı-Bel- ge Edibt Bnğra A Foloğraf Erdoğan Köseoğiu Yayın Kurulu. tlhan Sdçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke, ÖzgeD Acar, Hikmet Çetinkaya, Şökran Soner, Ergan Balcı, Dinç Tayanç, tbrahim V'ıldız, Orhan Bursah, Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mnstafa Balbav • Haber Mudurû Muessese Müdurü EroIErkut^Ko- MEDYA C: • Yöoetım MEDYA G: • Doğao Alan Atatüık Buhan No 125, Kal4, Bakanlıklar- orthnator Ahmet Korulsan • KuruJu Başkanı-Genel Yonetım Kunılu AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 •tzmırTem- Muhasebe Bülent Yener • Idare- Müdür Gülbin Erduran Başkanı - Gend sılcısrSerdarKmk,H ZıyaBN 1352 S 23Tel 4411220. Höseyin Gürer • Işletme Önder • Kootüınatör Reha Müdur Üıtân Ak- Faks 4419117»AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğhı, İnönu Çelik«Bılgı-Ulem:Naalnal»Bıl- Içıtman • Genel Müdur men • Murahhas Cd 119 S No lKatl.Tel 3522550. Faks 3522570 gısayar Sıstetn MürüvetÇBer Yardımcısı MineAkdağ Qye BoraGöoenç Yayımlavuı ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e YayiDcüık A Ş Türkocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/2121513 85 95 15 AĞUSTOS 1995 îmsak: 4.29 Güneş: 6.06 Öğle: 13.16 İkindi: 17.03 Akşam 20.11 Yatsı: 21.42 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84 60-61, Faks 5118466 Transparan • Haber Merkezi - Sonbahann yaklaşmasıyla birlikte 1995-96 Sonbahar- Kış modası olan süveterlerin içinde kullanılması amacıyla üretilen Gabriel Veto 'Skin To Skın' koleksiyonu piyasaya sûrûldû. Iki sutyen, ıkı külot, body ve jartiyerden oluşan koleksiyonun sıyah, beyaz ve ten rengı bulunuyor. Skin To Skın aynı zamanda transparan modasını da destekliyor. AÜ'ye önkayıttar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Anadolu Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Sivil Havacılık Yüksekokulu'na 1995-1996 öğretimyılı için yetenek sınavıyla alınacak öğrencilerin önkayıtlan başladı. Anadolu Oniversitesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre önkayıtlar Devlet Konservatuvan'nda 18 ağustosta, Eğitim Fakültesi'nde 29 ağustosta, Beden ve Spor Yüksekokulu'nda da 16 ağustosta sona erecek. llefjşim Bılimleri Fakültesi içın önkayıtlar 21 ağustosta, Engelliler Entegre Yüksekokulu'nda da 23 ağustosta başlayacak. Endonezya'da ücel bir kabüe • CAKARTA(AA)- Endonezya'nın doğusunda, ormanlık bır bölgede çıplak yaşayan ve yamyam ölduklan sanılan ilkel bır kabile bulundu. Endonezya Haber Ajansı Atara'nın bıldirdığıne göre Irian Jaya bölgesınde köylüler tarafindan tespit edilen kabılenin bugüne kadar dış dünya ile teması olmadı. Papua Yeni Gine'ye komşu olan Irian Jaya bölgesi, balta girmemiş ormanlarla kaplı genış bir dağlık alan olarak biliniyor. Endonezya'da son olarak 1974 yılında aynı bölgenin Merauke yöresinde Mekler olarak adlandınlan bir yamyam kabilesinın yaşadığı saptanmıştı. Kadm hakları dersi • ANKARA (ANKA)- Önümüzdeki öğretim yılında kadın hakJan da ders olacak. Mıllı Eğitim Bakanlığı ile tnsan HakJanndan Sorumhı Devlet Bakanlığı, ımzaladıklan protokol gereği tûm ortaokul ve liselerde ınsan hakları eğitimine başlanması ıçın hazırlıklannı sürdûrürken liseler için hazırlanan müfredat programında kadın haklan konusuna da yer verileceği öğrenıldı. Serüfikalı atmacalap • RİZE(AA)-Doğu Karadeniz'de bıldırcın avı sezonu önümüzdekı günlerde başlayacak. Avcılar, Rize ve yöresmde geçen yıl Orman Bakanlığı Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafindan sertifika verilen atmacalara adeta "evlat" gibi bakıyorlar. Rıze Avcılar Derneği Yönenm Kunılu üyesi Fikret Özdemır, yakında başlayacak ve yaklaşık 2 ay sûrecek bıldırcın avı sezonundan ümitli olduklannı belirterek şunlan söyledi: "Atmaca, adeta evlat gibidır. Sertifikalı atmacalanmıza yumurta ve et ile iyi bakım yaptık. Bakıma alınan atmacalar avını iyı takıp eder, yakalar ve sahıbmi bekler. Doğu Karadenız'de atmacacıhk ata yadigân bir av sanatıdır." Avrupa'daki Türkler, kendi ülkelerine karşı görevlerini tartışacaklar: Marmaris'e "aktif tatiT merkezi• 1986'da Anadolu Üniversitesi'nin Avrupa Bürosu'nu açan ve geliştiren bilim adamlanmız, şimdi de Avrupa'daki Türk topluluğunun zengin bilgi birikimlerini Türkiye'nin kalkınmasına kazandırmak üzere kollan sıvamışlar ve bunun için örgütledikleri federasyonun ülkemizdeki seminer merkezini de Marmaris'in Turunç Köyü'nde kuruyorlar... OKTAY EKİNCİ TURUNÇ (MARMARİS) - Ege ile Akdenız sulannın. ormanlarla kaplı yeşil dağlann ve mavi koylann tanık- lığı altında sevgiyle kucaklaştığı Tu- runç Köyü'ndeyiz. Marmaris Körfezi'nin denize doğ- ru açılan kesiminde, küçûk bir koyun, daha doğrusu 'bük'ûn çevresinde, yi- ne ormanlık ve dık yamaçlann kıyıya kavuştuklan yerdeİcı küçük bır düz- lükte kurulan bu eski balıkçı köyü, ulaşım güçlüğü nedeniyle betonlaş- maya da henüz yakalanmamış olma- nın keyfinı ve güzelliğıni yaşıyor. Yapüaşma kontrol altında Gerçi, yakın yıllarda asfaltlanan o eski ve geçilmesi olanaksız taşlı or- man yolu, şimdi artık Turunç'a gıt- mek ıçın sadece deniz motorlannı kul- lanma zonınluluğunu ortadan kaldır- mış; ama, bu yolun açılmasıyla bırlik- Marmaris'in doğa cenneti Turunç Köyü, 19%'dan itibaren Avrupa'daki Türk bilgi birikiminin ülkemiz- le de kucaklaşüğı bir day anışma ve bilim merkezi olacak. TÜRKİYE HİZMETLERİ BİRÜĞI FEDERASYONU KURUCUSU OLAN AVRUPA TÜRK ÖRGÜTLERİ Kirere veya çalışma grabu Temtilcia 1) Avrupa Türk Gazeteciler CemıyeO (Bonn) 2) Türk-Aîman (şbMiği Enstrtûsü/TD! (Bremen) 3) Türk -Aiman işvererfer Demeği /TDü (Köln) 4) Tûrk MöhefKfeleri, Doğai Bilimcfler Mimarlar Demeği VTI (Münih) 5) Türk Dottorlar Cennyeü (KöJn) 6) Avrupa - Türk Hişküeri Enstitüsû/TEB Ahmet Kütehçi AJİEriş Aydm Yardıma Bahattm Şenkök FahnYıkte {Hamburg) 7) Bochum Türk Akademisyenler Demeğı/TABO (Bochum) 8) Türk Toplumu Akademisi (Köln) Prof. Dr. Hakkı Keskin M. AJi Karademir Prof. Dr. Tahtr özgû te imarplanı dısiplınınm de getırilme- si sayesinde, yağma yapılaşması ney- se ki büyük felaketler yaratılmadan belli oranda kontrol altına alınabilmiş. Turunç'un kıdemli "halk turizmd- si" ve yine bu şirin sahil köyûne tut- kun olan aydınlann ortak dostlan Ah- met Kayıkçı, en az kendisi kadar ün- lü, otantık (ama çok temiz ve dûzen- li) Han Lokantası'ndaherzamanki gi- bi hem ağırlıyor, hem de birbirlerini tanımalan gerekenleri çay ıçmeye da- vet ederek tanıştırmayı sûrdürûyor. Bu kez. daha ayağımızın tozuyla ve yine Ahmet'in yol yorgunluğu çayını ıçerken tanıştığımız, "Avrupa'daki Türklerin bilgi birikimlerini Türld- ye'ye kazandırmak'' ıçın uğraşan Prof. Dr. Tahir Özgü ise aslında 1960'lar- dan bu yana Turunçlu ve yaklaşık 30 yıldır yaz aylannı bu güzel köyde ge- çiriyor. Ne var ki 1985'lerden sonra bır aya- ğı hep Almanya'da olduğu için, bizim kısa sûreli Turunç zıyaretlerimizde bugûne dek karşılaşıp tanışma olana- ğını bulamadıgımız anlaşılıyor. Prof Tahır Ozgû'yle, Almanya'da neler yaptıklan ve Turunç'ta inşa et- tikJen "Tûrkiye'ye Hizmet Merke- a"nın ilginç amaçlan hakkında söy- leşmek ûzere, "denizden sonra" yenı- den buluşuyoruz. Türk Toplumu Akademisi Bu kez yanında dokumanlar da var ve üzennde "Akademie Der Türkisc- hen Gemeinde" (Türk Toplumu Aka- demisi) yazılı bir dosyanm kapağını birlikte açıyoruz. Aynı zamanda Anadolu Üniversite- si'nin öğretim üyesi olan Prof. Özgü, önce bu akademiyi tamtıyor: . "1986'da Köln kentinde Anadolu Üniversitesi'nin Avrupa Bürosu'nu kurduk. Şu anda, İSOO'Ü Almanya'da ounak üzere 2000 kadar öğrencimiz var. 6 Alman üniversitesinde takvive kurslan verfliyor. Avrupa'da 11 mer- kezde, hatta 5 hapishanede >ılda 3 kez sınav yapryonız, Öte yandan yine Alman üniversite- lerinde 16 bin Türk öğrenci var. Bu üniversiteiere hazırfak yapılan günnaz- vumiarda, yani akademik liselerde ise yine Türk öğrenci savrsı 36 bini bulu- yor. Yakın gelecekte Avrupa'da Türk öğrenciler arasında bir eğitim patla- ması yaşanacak ve bu müthiş birikim, ne yazık ki Türkiye'v e kazandınlama- yacak. tşte biz, bu eksiği gidermek ve Avrupa'da >etişen gençlerin birikimi- ni ülkemizin kalkınmasına yöneltmek için, Anadolu Cniversitesi'nin deste- ğiyle Türk Toplumu Akademisi'ni kurduk-." Avrupa'dan Tûrkiye'ye hizmet Prof. Özgü ve arkadaşlannın tü- müyle kendı çabalanyla başlattıklan bu girişimin en önemlı aşaması ise 1995 yılı kasım ayına kadar kuruluşu- nu tamamlayacaklan "Türkiye Hiz- metleri Birliği'' adlı geniş katılımh bır federasyon. Çağn mektuplanndakı ıfadeyle, -AvTupalı Türkler tarafindan oluştu- rulan kurumlann ve çabşma grupla- nnın bilgi, emek ve gönüllü katkuan- nu ülkemizin kalkınması yolunda sü- rekli, düzenli, üretki ve güvenilir bi- çimde bir araya getinnek'' amacıyla oluşturulan bu federasyona, şımdiden yine Avrupa'daki birçok Türk örgüt- lenmesi hemen katılmak üzere, kendi organlannda kararlannı almış dunım- dalar. Bu "Türk örgütJenmeteri" ise son yıllardaki gelişmeler nedeıjiyle akla gelebilecek olan şeriatçı vb. tür- den değiller. Tam tersıne, öncelıkle laiklığı savu- nan, demokrasıden yana ve Türki- ye'nin çağdaş, ileri bir ülke olması için çaba gösteren kuruluşlar. Nıtekım federasyonun ana tüzü- ğuııde "Türkiye'nin ülke bütünlüğfi KarayipK adetleiTiı zafeıi ve laikKği aleyhine hiçbir faabyette bulunamaz" hükmüne yer veren bu ka- tıhmcılar, yine çağn mek- tuplannda ülkeye karşı so- rumluluklannı şöyle özet- liyorlar: "Sorunlanmrzm çözümünü kimseye havale edemeyiz. Biz, işgal edilmiş bir ül- kede veya bir sömürgede dünyaya gelmedik. Çünkü bizden önceki kuşaklar, ül- ke sorunlannın çözümünü başkalanndan bekleme- dL." Merkezi yine Köln'de olmak üzere örgütlenen Türkiye Hizmetleri Birliği Federasyonu'nun Alman- ya'daki sekretarya ve ku- ruluş hizmetlerini Türk Toplumu Akademisi üstlenirken, bu çalışmanın Türkiye'deki ılişkileri ve organizasyonu için de merkezi Ana- dolu Üniversitesi'nin Yunus Emre Kampusu'nda bulunan Türkiye Top- lum Hizmetleri Vakfi kollan sıvamış durumda. Kunıluş aşamasında "Avrupa Türk Forumu" olarak adını duyuran bu va- kıf, yine Prof. Dr. Tahir Özgü başkan- lığındakı çalışmalanyla, yaklaşık 750 bin mark değennde bır malvarlığına kavuşmuş. 1200 m2 kapalı inşaat alanı, 50 ki- şılik konakJama ve bir o kadar da top- lantı salonu olanağıyla ınşa edilen se- miner merkezinde, "aktiftanT'sloga- nı altında bir yandan Avrupa'daki Türk öğrenci ve gırişımcilerin 15'er günlük programlarla ülkeye gelmele- n sağlanacak, öbür yandan Tüîkiye'de- kı öğrenciler ve diğer sektör temsilci- leriyle yine burada görüşmeler ve or- tak toplantılar yapmalan organize edi- lecek... Prof. Tahir Özgü, bu projeyı. daha doğrusu Avru- pa'daki Türk topluluğun sa- hip olduğu potansiyeli, ül- kemizin kalkınması yönün- den "ildnd birGAP" olarak değerlendınyor. "Hem de" dıyor ve eklıyor; "yaünm değfl, sadece açıhş bekleyen b i G A P " GURHAN UÇKA> Dünya AÜetizm Şampiyonası'nda 800m'de birinci olan Kübalı arJet AnaQuirot STOCKHOLJVf - Atletizmde yeni bir üst tabaka oluştu: Karayip Adalan... K.Ü- balı, Jamaikalı, Bermudalı, Trinıdad-To- bagolu, Bahamalı ve Dominikli atletler, madalyalan silip süpürdüler. Toplam 20 madalya alan Karayıpliler, atletızmsever- lerin gönlünü fethederlerken Karayip kö- kenli birçok atlet de Kanada. tngiltere gi- bi ülkelere madalya kazandırdılar. Örnegın, Fransa'ya 400 metrede altın madalya kazandıran kadın atlet Marie-Jo- sePerec, Fransız kolonisi Guadeloupe kö- kenli. Aynı koşuda ikinci gelen Bahamalı Pauline Davis. bu fenomeni şöyle izah edı- yor: "Göteborg'dagördükleriniz, yeni bir ev- renin \alnızca başlangıcı. Karayipliler, at- letizmin zirvesine >eıieşmekte kararhlar. Herşe>den önce, bizim beslenme âdetleri- miz,diğerlerinden farklı. Bizçokfazla seb- zevemeyve yiyoruz, yağlıyemeklerden ka- çınryoruz. Benim çocukluğum, muz lapası yiyerek geçnV Erkeklerde yüksek atlamada altın ma- dalya alan Bahamalı Trov Kemp de aynı görüşte: "Bizler küçük, ama atletizmde büyük ûlkeleri temsil ediyoruz. Bir de başka ülke- lerin forması altında yanşanlar kendi ül- kelerinde kalsalardı kimbiür daha ne ka- dar başarüı olurduk." Öte yandan, bu ülkelerin atletizmde yaptıklan yatınmı arttırması başanlı spor- culann Kİnada'ya, ABD'ye gitme eğıli- mini önemli derecede azaltıyor. Örneğin Jamaikalı Meriene Ottey, dünyaca ünlen- mek ve zengin kalabilrnek için ülkesini terk etmek zorunda kalmadı. Göteborg'da cumartesi günü yapılan er- keklerin maraton yanşında 40 kadar daz- lağın, ırkçı nedenlerle hazırladıklan sabo- taj eylemi, polisin atık davranması sonu- cu son anda önlendi. Isveç'ın çeşitli yer- lerinden Göteborg'a akın eden ve çoğu ırkçı örgüt WAM (Beyaz Ari Irk) üyesi olan 40 kadar dazlak kafalı yeni Nazi, bir varil makine yağmı, koşuculann geçece- ği yola dökme hazırlığı yaparken polis ta- rafından çembere alınarak suçüstü yaka- landı. Yanştan 4 saat sonra ve sorgulan bitin- ce salınan yeni Naziler, daha sonra araş- tırma savcısının karanna göre yargılana- caklar. Göteborg'daki dünya şampıyonasında düzeni başanyla koruyan 1400polıse, ka- dın başkomıser Ann ChaıiotteNorras şef- lik ettı. Isveç'te ılk kez bu kadar çok sayı- da polis, bu kadar uzun bır süre görev ya- parken bir kadın başkomiserin sorumlulu- ğu yüklenerek görevini başanyla tamam- laması büyük ilgi gördü. Norras ve polislerinin devlete maliyeti 40 milyon kron oldu Bumiktan 1992'de Stockholm'de yapılan Avrupa Futbol Şam- piyonası'nın 140 milyon krona patlamış olduğunu düşünerek okumak gerekıyor. Türkiye'nin bu ilgisizliğı devam ederse bütün bu biri- kimın yine Avrupa'nuı kal- kınmasına hizmet edeceğini belirten Özgü, örneğin Türk öğrencilerin tatillerde bile artık Tûrkiye'ye değil, Por- tekız, Ispanya vb. ülkelere gıtmeyı yeğledıklerine dik- katçekiyor. Öte yandan yine Türki- ye'de hâlâ ciddi bir ''Avru- pa'daki Türk Topluluğu Enstirüsü" gibi bilimsel ve araştırmacı bir kurumun ol- mamastnı "büyük aymaz- nk" olarak nitelendinyor. Evet. Bu yıl Turunç'a yaptığımız kısa ziyarette, dostumuz Ahmet Kayık- ç'nın tanıştırdıgı Prof. Tahır Özgü'den bu çarpıcı bilgile- ri ve anlamlı çabalannı öğ- renme olanağını bulduk. Her önüne gelenin Türkiye aleyhine örgütlenmek ve la- ikliği yıkmak üzere şeriatçı hareketlere bağış toplamak üzere at koşturduğu Avru- pa'da, bir avuç bilim adamı ve aydınm başlatmış olduğu bu çabayı da kamuoyuna duyıırmak, sanınm Tûrki- ye'ye hizmet gırişımine de bizden küçük bir katkı ola- cak. Önümüzdekı yıl Marma- ris'e yolu düşecek dostlara, Turunç'a da gidıp seminer merkezini ziyaret etmelen- ni ve Avrupa'da edindikleri birikimi ülkelerinin hiz- metine sunmak için arayış ıçerisinde olan Türklerle tamşmalannı, şimdiden tav- siye ediyoruz... Kreş ve yuva sonınıı çözüm bekKyor ÖZLEMYÜZAK Çalışma yaşamından hem ekonomik ne- denlerle hem de bireysel seçimlenyle çekıl- meyen kadınlann sayısı arttıkça kreş ve ana- okulu gereksıniminden de kaçınılamıyor. Türkiye'de özel yuva fîyatlan ayda 7-8 mil- yondan başlayarak 15-20 milyona kadar ula- şıyor. Asgan ücret brüt 8 milyon 460 bin lı- ra olarak belırlenırken, Türkıye'de ış yaşa- mında faal olarak görev alan 1.5 milyon ka- dın kreş sorununa çözüm bekliyor. Var olan yasalar yetersiz, yenı yasa çahşmalan ise u- mut venci değil. Türkiye'de "kreş sorununu" ele alan Iş Yasası'nın 81. maddesi'ne dayanılarak çıka- nlan tüzüğe göre bır işyennde yaşlan ve me- deni halleri ne olursa olsun, 100-300 kadın işçı çalıştınlması durumunda, bunlann ara- sındakı emzıklı kadınlann 1 yaşından küçük çocuklannın bakımı için bir emzirme odası düzenienmesı zorunlu. 300'den fazla kadın işçı çalıştıran ışyerlerinde, çalışan annelerin 0-6 yaşındaki çocuklannın bakılması için iş- veren tarafindan bir kreş açılması zorunlu- luğu da bulunuyor. Ancak bu düzenleme ülkenin ve degışen yaşam koşullannda yetersiz kalıyor. Hem 300 sınınnı 100'e indırmek hem de çocuk- lann sadece bakımı değil aynı zamanda eği- timinı de sağlamak amacıyia biryıl önce Ça- lışma ve Sosyal Güvenlık Bakanlığı ile Mil- Avrupa, cocuklara nasıl bakıyor Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyük bir çoğunluğunda, 3 yaşın üzerindekı çocuklann bakım ve eğitimı devlet tarafindan ücretsiz olarak sağlanıyor. Anne ve babaya verilen doğum iznı Türkiye'dekinin aksıne ücretlı. Çalışan aılelerin çocukJanna sağlanacak hizmetleri AB'ye üye bütün ülkelerde ortak bir politika haline dönüştürme çahşmalan ise hâlâ sürüyor Fransa'da 0-3 yaş grubu çocuklann yaklaşık üçte bırinin bakımı ücretsiz olarak devlet tarafindan sağlanıyor. AB'ye üye ülkeler içinde cocuklara en geniş çapta ücretsiz bakım ve eğitim sağlayan Danimarka. Aileleri çalışan 3 yaşın altındaki çocuklann yansından çogunun bakımı devlet tarafindan sağlanırken, sadece küçük bir kesimın bakımı akrabalar tarafindan üstlenılıyor. Ingıltere'de 0-3 yaş grubundaki çocuklann bakımı daha çok 'Babysitters' dıye tanımlanan çocuk bakıcılan ve akrabalar tarafindan gerçekleştirilirken, 5 yaşından itibaren çocuklar zorunlu ılköğretim programına alınıyorlar. li Eğitim Bakanlığı ayn bir kanun taslagı üzerinde çalışma başlattılar. Taslağa göre ış- yerlennde 100 kadın ışçi çalıştıran ışverene anaokulu açma zorunluluğu getirilmesı plan- lanıyor. Ancak taslak bır yıldan bu yana bir türlü çıkanlamadı. Çalışmalan bır yıldır izlemekle yetınen Talim Terbıye Kurulu taslak hazırlıkJan ta- mamlandıktan sonra 'Ayn bır yasaya gerek yok, var olan yasalara monte edelım" dıye harekete geçtı. Halen somut bırgelışme sağ- lanmış değil. Sendıkalara ve kadın kuruluşlanna danı- şılmadan hazırlanan ve bır türlü sonuçlandı- nlamayan önenler yasalaşırsa soruna çözüm getirebilecek mi? Bu soruya çeşitli kadın ku- ruluşlan ve sendika yöneticıleri " Hayır" ya- nıtını veriyorlar. Taslak gerçekten de kadın- lar için büyük önem taşıyan bu sorunu çöze- bılecek içeriğe sahip mi sorusuna uzmanlar "Evet" yanıtını veremiyorlar. Nedenini de şöyle açıklıyorlar: " Yasanın çıkması tek başına yeterli değil. Önemli olan uygulanabilecek rru? Pek çok örnek böylesi yasalann yaşama geçirileme- diğinı göstenyor. lşveren yasadan kaçmanın yolunu buluyor. Bu yükümlülükleri işvere- ne yüklemek kadın ıstihdamını azaltabilir. Zaten kadın günümüz koşullannda erkeğe göre iş yaşamında çok daha dezavantajlı. lş- veren böylesi bir zorunluluk karşısında ka- dınlan isten çıkarma yoluna gidebılır." Türk-lş'ın Kadın Işcilen Bürosu Müdürü Seyhan Erdoğdu, "Sorunun çözümü konu- ya temel bir yaklaşım getirmekte yatıyor" dı- yor. Kadm tşcileri Bürosu'nun bu konudakı görüşü de şu: "Çocuklann bakımı ve yetiştirilmesi yal- nızca bireysel olarak annenin veya aılenın sorumluluğu değildır. Toplumun sorumlulu- ğudur. 0-3 yaş, 3-6 yaş okul öncesi çocuk ba- kım ve yeriştirme olanaklan toplumsal ola- rak sağlanmahdır. 0-3 yaş için ücretlı ve iş güvenceli ebeveyn ızni önemli bır adım ola- caktır." Erdoğdu çözümü konuya bır sosyal güvenlik sistemi içerisinde yaklaşmakta gö- rüyor. "Nasıl" sorusuna da şu yanıtı veriyor: "Yerel yönetimler ve merkezi hükümet, kaliteli bir biçimde okul öncesi çocuk ba- kım olanaklannı veren kreş ve çocuk yuva- lan açmalı ve bundan tüm vatandaşlar ücret- sizj/ararlanabilmelidir" Ülke koşullan göz önünde bulundurularak bunun nasıl gerçekleştırileceği sorulduğun- da, gündeme gelen yine kayıt dışı ekonomi- nın kayıt altına alınması ve vergi reformu oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle