Katalog

7 TEMMUZ1995 CUMA CUMHURJYET SAYFA HABERLER NESİN y W80 YAŞINDAKİKALBİDAYANAMADI Aziz bir yürek sııstıı...Haber Merkezi - Dost Kitabe- vi'nin davethsi olarak Çeşme Alaça- tı 'da imza ve söyleşiye giden AzizNe- sin, önceki gece geçırdiğı kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Otopsi ya- pılması istenen Nesin'in cenazesi Is- tanbul'a göndenldı. Muhabirlerimiz Merih Ak ile Nü- vkTokdemir'ın bıldirdığıne göre, haf- ta sonunda Foça'da dûzenlenen Foça 95 Festivali'ne katılan Nesin, önceki gün de AJaçatı'da dûzenlenen söyleşi ve imza gûnüne katıldı. Yoğun ilgi gö- ren Nesin, saat 19.00'da bitmesi gere- ken imza ve söyleşisini rahatsızhğı yüzünden 18.30'dabıraktı. Daha sonra Ahmet Priştina'nın yazlığına giden Nesin burada bir sü- re dinlendi. Nesin'in akşam yemeğin- de meyve salatası yedigi ve bir kadeh şarap içtiği belirtildi. Nesin dunımu- nun kötüleşmesi üzerine doktor Ali Rıza Madioğlıı tarafından muayene edildı. Priştina, tansiyonun 18'e çık- tığının belirlendiğını ve bunun üzeri- ne Madioğlu'nun Nesin'e hastaneye gitme teklifınde bulunduğunu belirte- rek, "Ancak bunu kabul etmedi Üaç veriMi ve düzekli. 23JO'a kadar soh- betettik"dedi. Nesin'in, kaldığı Kardia Otel'de 6101 numaralı odada, 00.15 civann- da fenalaşması üzenne sekıeteri Ay- ben Kop tıbbi yardrm istedi. Otel dok- toru Fevzj Ozgönül ile devlet hastane- si doktorlan Alı Rıza Madioğlu ve KadriOnsy'ın Nesin'e ilk müdahale- yi yapnğı. yazann kalbinin durması üzerine yanm saat süreyle kalp masa- jı ve suni solunum uyguladıklan öğ- renildi. Nesin'in buna yanıt verme- mesi üzerine saat 01.05'te yaşamını yitirdiği duyuruldu. Otele gelencum- huriyet başsavcısı AH Yılmaz, ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi is- tedi. Çeşme Devlet Hastanesi Başhe- kim Vekilı Dr. DgazNacakoğlu. "Bas- ka bir neden düşünmüyoruz. Bizbn tespitimiz kalp krizi" dıye konuştu. Alaçatı Dost Kitabevi sahibi Omer Öıud, Aziz Nesin'le mayıs aymda bir program yaptıklannı ve imza gününü de 3 haziran olarak behrlediklerinı söyledi. Ancak Önal, Nesin'in Al- manya gezisi nedeniyle imza ve söy- leşi gününün ertelenmek zorunda kal- dığını belirterek, "AJaçaû'yı önemli bir yazaria tanıştırmak istiyorduk. Programı 3 hazirana yapnk. 10 gün kala telefon ctti, Almanya'ya giönesi gerektiğini söyledi. Mecburen progra- nu iptal ettilc3 temmuzdaki Foça Fes- tivali'nin ardından iki giinlüğüne ge- leceğini söyledi. Foça'dan 3 temmuz- da aldık, oteie getirdik. Program \ ap- nk. Daha sonra kendisi denize girdi. Ertesi gün havanın çok sıcak olması nedeniyle imza ve söylesiyi saat 15.00'ten 17.00> aldık. Hiçbir rahat- sızlığı yoktu. Yaklaşık iki saat oturdu. Sadece ayran içti. Daha sonra bir dost- laruun evinegitti. Hiçbirşeyiyoktu, a- ma biraz yorgun gözüküyordu"dedı. Aziz Nesın'ın oğlu Prof. AH Nesiıı saat 14.00 sıralannda Bornova Bele- diye Başkan Yardımcısı ve DSP Par- ti Meclisi üyesi Ahmet Priştina'yla birlikte Çeşme Devlet Hastanesi'ne geldı. Hastanede, Çeşme Kaymaka- mı Atılla Dinçer'in de katıldığı top- lantıda hukuki ışlemler tamamlandı Nesm'ın cenazesi kalabalık bir grup eşliğinde 17.30 sıralannda adli tıbba götürülmek üzere yola çıkanldı. Nesin'in cenazesınin adli tıbba geti- rileceğini öğrenen yurttaşlar, demok- ratik kitle örgütlerinin temsilcileri, sa- natçılar sabahın erken saatlennden iti- baren beklemeye başladılar. Bornova Cumhunyet Savcılığı, otopsınin ls- tanbul'da yapılabileceği karannı ver- mesinin ardından hukuksal prosedür tamamlanarak Nesın'ın cenazesi uçakla tstanbul'a gönderildi. Istanbul Haber Servısi'nin haberi- ne göre, gece saat 22.00"de Atatürk Havalimanı'na ulaşan cenaze burada oğJu Ahınet Nesin, Türkıye Yazarlar Sendikası Başkanı Ataol Behramoğ- lu, Çatalca Beledıye Başkanı Fırat Ay- kut, çok sayıda yazar ve yurttaş tara- fından karşılandı. Cenaze, otopsi ya- pılmak üzere Istanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gö- türüldü. Hastane'nin önünde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Bu arada Çapa Tıp Fakültesi Deka- nı Prof. Dr. Korkmaz Aftuğ, Nesin'in cenazesine otopsi yapılması halinde "kadavra olarak kullanılamayacağı- nı" bıldirdı. Aziz Nesin'in cenazesinın eğitim amacıyla kullanılması ıçin 1Ü Çapa Tıp Fakültesi Anatomı Enstitüsü'ne verileceğini belirten Onaran, defin iş- lemının bilimsel araştırmalar sonuç- landıktan sonra yapılacağını ifade et- ti. Onaran. "Aziz Bey'in Çapa'da ne kadar kalacağını bilmiyonız. Bu uzun da olabilir. Aynca Aziz Bey'in orada oimaktan dotayı bir sıkıntı duyacagı- m sanmıyorum. AzizNesin organlan- nuı ahnmasmdan ziyade, organlannı bilimsel araştırmalarda kullanılması için bağtşladı" dedı. Aziz Nesin'in, vasiyetindeki gibi mezannın nerede olduğunu göstere- cek bir işaretin olmayacağını ifade e- den Onaran, mezann ailesi ve vakıf yönetim kunılu üyeleri dışında hiç kimse tarafından bilinmeyeceğini söyledi. Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nuri Ydmaz, Müslüman olmayan ve bunu açıklayan, acıkladıktan sonrada tekrar Islama döndüğüne ait bilgi ve karine bulunmayan kımselerin ce- nazeleri için diru hükümlere göre di- ni merasim yapılmasına gerek ol- madığını bildirdı. SJVASKATLİAMIMANLATIYOR 'Devlet, şeriata teslim oldu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aziz Nesiıı, Sıvas'ta 2 Temmuz I993'te meydana gelen ve 37 kişinin yakılarak katledilmesiyle sonuçlanan "şeriatçı ayaklanma"da, ölüm- den "kıl payT kurtulduktan sonra,"Devlet,şeriata teslim oJ- du" açıklamasınj yapmıştı. Nesin, olaylann ardından 4 Ternmuz 1993'te Mülkiyeliler Birliği'ndeki ilk basın toplan- üsında, Sıvas katliamından ön- ce, gericilerin öne sürdüğü gi- bi, olaylan tahrik etmediğini belirterek, "Bu,Alevi-Sünııi ça- bşmasıdır. Ben gitmesem de olacakü. Kahramanmaras'ta ben mi vardım? İ>i ki gittim. Saklanmış, örtühnüş bir gerçek ortayaçıkrnaiı" demişti. Döne- min yetkililerince Sıvas'taki konuşmasının halkı tahrik etti- ğının açıklanmasını "utanmaz- hk" olarak değerlendiren Ne- FUNDAMENTALtZM Konferans îstiyordu tstanbul Haber Servist- Ya- zar Aziz Nesin, ilerleyen yaşı- na ve sağlık sorunlanna karşın, son yıllannda dinsel gericilik, bağnazhk ve yobazlık anlamı- na gelen "fundamentaüzm"in tartışilacağı uluslararası düzey- de bir konferansın yaptlması için çalıştı. Konferansa Humey- ni tarafından hakkında ölüm fetvası çıkanlan Salman Rüş- dü, Bangladeşli yazar Teslime Nesrin ile öldürülen Nobel ödüllü Mısırlı yazar Nedp Mahfuz'u çağırmayı düşündü- ğünü açıklayan Nesin, buraya Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Iran, Pakistan, Bangladeş ve Cezayir gibi tslam ülkelerinin katılmasım planlamıştı. Yazar Aziz Nesin "Uhıslara- raa Anrjfiındamentalist Konfe- ransı"nın yapılabilmesi için 1994 yılında başlartığı çalışma- lanna 1995 }nlında da devam etti. Geçirdiği rahatsızhğa rağ- men ayağa kalkar kalkmaz Is- tanbul'da bir basın toplantısı düzenleyen Aziz Nesin,tt fiın- damentaJİ2m"ın Türkiye'nin ve dünyanın en önemJi sorunu olduğunu belirterek "'Körfez Savaşı'nın ABDtarafından bir- kaç gün içinde bitirilmesine karşın Bosna-Hersek $a\'aşuun yıllardır sürmesugizli bir Hıris- tnanlık ftındamentalizmi ola- rak görühnektedir" demişti. DOKTORU Stresten vızak durmalıydı tstanbul Haber Servisi- Aziz Nesin'in doktoru Arif Ak- gfil, son kontrolünde sağlık du- rumunun oldukça iyi olduğunu belirterek, "Etranndakfleri an- layamıyorum. Heyecanh ve stresli ortamlardan uzak dur- ması gerekirken neden oradan oraya koşturdular" dedi. Aziz Nesin 20 haziranda kalp spazrru geçirerek Florance Nightingale Hastanesi'ne kal- dınlmıştı. Hastanede yatrığı ilk iki gün içinde sağlık durumu- nun bozuk olduğunu bildiren uzman doktor Arif Akgül, "Sonra durumu düzeldi. Hatta kendisi çıkmak istedi Ama biz üç gün daha yanrdık. Hastane- den çıküğının ertesi günü bir baktık ki, TYS'nin Açık Hava Fıyatrosu'ndaki gecesinde uzun uzun heyecanh bir konuşma ya- pıyor" dedı. sin, şunlan söylemişti: "Bu kadar coskunca alkış- lamnış bir konuşma, nasıl tah- rik edebilir? Yerel gazeteleri açarsanız görülün tahriki ben mi etmişim. onlar mı etmiş? Konuşmamda tahrik varsa, Pir Sultan Abdal ve Şairier An>- tı'nın vıkıhnası nedir? Bu açık açık Alevi-Sünni çatışmasıdır. Bunu anlaya- mamak için geri zekâlı olnıak gerekir ya da devlet adamı ol- mak lazım. Çünkü devlet adamlan bunu yapmışlardır. Şunun için: Halka, hangi hal- ka, o gerici, o yobaz,' Şeriat is- teriz' dhen halka hoş görün- mek,onlara tatlı görünmek, yi- ne oy alnıak için. Asıl önemli sorun şu; Aziz Nesin'in konuşması değil, in- sanlar orada 8.5 saat 'Şeriat ısteriz' diye bağırdılar. Hiçbir bakan, bunu dikkate almıyor. Türldye bir felakete gitmekte- dir. On binler veya yiiz binler 'Şeriat isteriz' diye bagınyor vedevlet sesini çtkarnuyor, 'Az- iz Nesin suçludur'diyor. Açık açık söylüyorum, bu alçaklık- Or. Yazın bunu, beni mahkûm etsinler, hiç olmazsa ben rahat- tayaynn.'' 'Kfifiirettiier' Nesin, şeriatçılann ateşe ve- rerek, insanlann yamşını izle- dikleri Madımak Oteli'nde ya- şananlan da şöyle anlatmıştı: "Bir delik bulmuşlar, oradan kaçmaya çalışı>ortar. Karşıda sakalh, ellerinde sopalaıia adamlar." Yanıyoruz' diyoıiar, kadınlar. kızlar, küçük küçük genç kızlar. Semahlan oyna- ımşİar, 'Biz yanıyoruz' diyor- lar. 'Orospular yanın'diye so- palaria karşı geliyorlar. Bunlar Müslüman! Neyin Müslüma- nı? Hiçbir dinde böyk bir olay yoktur. Ve bunlan mazur gö- ren bir devlet adamı, bakan da yoktur dünyada. Bir modeldir bu; alçakhk modelidir bu." Nesin, konuşmasında "hoş- görü" üzerinde durduğunu ve "Ben dinsizim" dediğini anım- satarak, "Ama "Siz inanmaym' demedim. Beni, bu Aczmendi- ler zoria Müslüman yapıp cen- nete mi sokmak istiyoıikr? Ben istemiyorum böyle bir şeyi Be- ni böyle döverek. öldürerek cennetemi sokacaklar? Ben is- temiyorum" görüşünü dile ge- tirmiştı. Deviet uyuyor Sıvas katliamının "Kubilay oiaymdan daha bûyük" oldu- ğunu kaydeden Nesin, sözleri- ni şöyle sürdürmüştü: "Devlet uyuyor. Devletin uyuduğunu, aylardan, yıllar- dan beri sö\lü>orum. Halk, kendiierini seviyorzannediyor- lar. Inanın ki, bu gerküiğe ve- rilenödün devam ederse,o Baş- bakan'ı saçlanndan rurup sü- rüklerler. salt başı açık Başba- kan, kadından Başbakan diye. Ve o Süleyman Demirel'i de kravaündân turup süriiklerter. Benim arnk bir kldiam yok. O\ almak istemiyorum, para aj- mak istemiyorum. Memleketi- mi gerçekten seviyorum.T ' "Uçurumun kenannda de- ğiliz. uçurumun çok önemli bir yerindeyiz" diye konuşan Ne- sin, şöyle devam etmişti: "Yam düşmek üzere Türld- ye, mahvolmak üzere. Türldye laik değfldn*, laik yapmak gere- kir. Olaylann bu boyuta ulaşa- cağını tahmin etmiyordum. Devletin müdahale edeceğini samyordum, ancak yanıldım. Sağlık nedenleriyle Srvas'a gh- mek istemiyordum. Israr üze- rine kabul ettim. 'Aziz Nesin gitti, tahnketti'divorlar.Bende ne kadar kuvvet varmış yahu? Bu tahriki yapsam. işçilere ya- parun, ayaİdanır, bu hükümet de kaunaz Türkiye'de." BAKANLAR KURULUKARARIÇIKTI Nesin, vakfiımı bahçesine gönıülecek • Yazar Aziz Nesin'in, Çatalca'daki vakfının bahçesine gömülebilmesi için gerekli olan "izin" kararnamesinde imzalar tamamlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de kararname^ kendisine ulaştınlır ulaştınlmaz imzalayarak işleme koydu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ge- çirdiği kalp krizi sonucu önceki gece ya- şama veda eden yazar Aziz Nesin, vasiye- ti dogrultusunda, Bakanlar Kurulu kara- nyla, Çatalca'da ismini taşıyan vakfın bahçesine gömülecek. Ünlü yazann, Az- iz Nesin Vakfı'nın bahçesine gömülebil- mesi için gerekli olan Bakanlar Kurulu kararnamesinde imzalar tamamlandı. Cumhurbaşkanı SüJeyman Demirel de ka- rarname kendisine ulaştınlır ulaştınhnaz imzalayarak işleme koydu. CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Hikmet Çetin, Başbakan Tansu Çiller ile dün görüşerek Nesin'in, vakfı- nın bahçesine gömülme isteğini anımsa- tarak, bu konuda Bakanlar Kurulu karan çıkanlması için girişimde bulunulmasını istedi. Bunun üzenne kararname hızla ha- zırlanarak dün bakanlann imzasına açıl- dı. Bakanlann büyük bölümünün kısa sü- rede imzaladığı kararnamenin imzalan akşam saatlerinde tamamlandı. DSP Genel Başkanı Bûlent Ecevh de, TBMM Genel Kurulu'nda anayasa deği- şıkliği görüşmelerine katılan Başbakan Çiller'e, Nesin'in vasiyetini anımsatarak, kararname için hazırlıklann bir an önce başlatılmasını istedi. Görüşmeye ilişkin açıklama yapan Ecevit, Nesin'in vasiye- tini Çiller'e ilettiğini ve Çiller'in kendisi- ne olumlu yanıt verdiğini belirterek "Gö- rüşlerine. düşüncelerineinançlanna kab- lınir, katıhnmaz. Ama, Türkiye'nin yetiş- tirdiği en büyük yazarlardan biridir. Ken- dini dünyaya tanrtnuş değerii bir kimsedir. Farkh inançlardald kimseler de Aziz Ne- sin ile ilgili böyle bir değeıiendirmevi ye- rinde buluriar" dedi. CHP'li Devlet Bakanı Onur Kumbara- cıbaşı. bu vasiyetin yerine getırilmemesi için hiçbir neden bulunmadığını belirte- rek, "Sayın Nesin, Türkiye'nin yetiştirdi- ği çok değerii, dünyaca ünlü bir yazar. Az- iz .Nesin,"Beni vakfın bahçesine gömmez- lerse, tıp fakültelerine kadavTa olarak ve- rin' demişti. Herhalde, Türkiye, Nesin'in kadavra olarak kullanılmasına izin ver- meyecektir" dedi. Aziz Nesin'in mezan, kendı kurduğu Nesin Vakff nın bahçesine gömülmek is- temesiyle sorun olmuştu. Nesin'in bahçe- sine gömülmesini öngören ve Temmuz 1994'te imzaya açılan kararname DYP'li bakanlar tarafından izmaJanmamıştı. DYP'li bakanlann, Aziz Nesin'in başvu- nısu üzerine Kültür Bakanhğı'nın girişi- miyle hazırlanan kararnameyi özellikle sağ kesimden gelen yoğun eleştirilerden çekindikleri için imzalamadıklan belir- lenmişti Bakanlar Kurulu tarafından red- dedilen Aziz Nesin, bu isteğini gerçekleş- tirmek amacıyla yeni bir hükümet kuru- lana kadar ölmemeye karar verdiğnu açık- lamıştı. 1994 yılının Ağustos ayında bir açıkla- ma yapan Nesin, ölümünün ardından din- sel bir geleneğe uygun biçimde cenaze töreni yapılmaması, cesedinin hastaneye bağışlanarak organlanndan yararlanılma- sı ve Nesin Vakfı'nın bahçesine gömüle- rek mezar yerinin belli olmaması yolun- daki vasiyetini anımsatarak, "Süleyman Demirel'e vakfın bahçesine gömülme istegimi ilerrim. kendisi 'negerekirseya- panz' dedi. Ancak Bakanlar Kurulu tarafından bahçeme gömülmeme izin verilmedi. Ne yapalım bu hükümet bahçeme gömülmeme izin vermediğine göre yeni hükümet kurulana kadar ben de ölmem. Yeni hükümet vasiyetimi ye- rine getirir, ben de o zamana kadar ya- şanm" diye konuşmuştu. Karamameyi hazırlayan dönemin Kül- tür Bakanı Timurçin Savaş, "Kararname devam eder durumdaydı. Maalesef biz de başaramadık. Değişik bahanelerie imzalanıp tamamlanamadı" dedi. Özal dönemindc "'Şıhlann biie istedikleri yerlere gömülmesi için kararnameler çıkanldığını" anımsatan Savaş, Aziz Ne- sin'in isteğinin yerine getirilmesinin her- kesin görevi olduğunu vurguladı. Sıvas olaylanndan sonra Aziz Nesin'in DGM tarafından oldukça fazla yıprahldığını söyleyen Savaş, "Aydın, düşündüğünü açıkça söyleyen, sadece ülkemizde de- ğil ulusulararası düzeyde tanınmış bir yazann, düşünce adamının bugüne ka- dar yaptığı eserlere, emeğe saygılı olup istediğini yerine getirmek zorundayız. Istegi gayet doğaldır" diye konuştu. 14EKİM1993 TARİHİNDEHAZIRLADIĞI VASlYETNAMESİ Cesedinin kadavra olmasını isteıııistitstanbul Haber Servisi - Aziz Nesin, ölümünden önce hazırladığı vasiyetnamesinde, gömüldüğu yerin mezar haline getirilmemesini ve cesedinin, yeri belli olmayacak şekilde Nesin Vakfi'nın bahçesine gömülmesini istemişti. Nesin. 14 Ekim 1993 tarihinde hazırladığı vasiyetinde, ölümünden sonra ya da "bitincini yitirmiş durumda yaşamak zorunda kaJdığında" gerçekleştirilmesini istediği rica ve dileklerini açıklamıştı.Gömülmeden önce cesedinin tıp öğrencilerince kadavra olarak kullanılmasını da vasiyetine ekleyen Aziz Nesin, cesedini en yakın devlet hastanesi ya da araştırma me±ezine bağışladığını açıklamıştı. Cenaze ve dini tören düzenlenmemesini ısrarla vurgulayan Nesin, ölümünün gazetelere ilan verilerek duyurulmasma da karşı çıkmış ve gazetelerin bunu kendiliklerinden haber olarak duvuracaklanna dikkat çekmişti. "Hiçbir mezarhğa gömülmek istemiyorum" diyen Nesin, vasiyetinde Nesin Vakfi'nın bahçesine gömülmek için vakıf yönetim kurulunun bir hükümet kararnamesi almasının yararlı olacağını söylemişti. Vakıf bahçesine gömülmesi sırasında Vakıf çocukJanndan hiçbirinin orada bulunmamasını da isteyen Aziz Nesin, gömülme işlemi suasmda yapılmasını "istemedikJerini" şöyle sırâlamıştı: "Gömülüşüm sırasmda söylev veribnesini, dua edflmesini, anma konuşması yapılmasını, gömüldüğüm yere çiçek konulmasını ve bunlara benzer törensel islemler yapılmasını istemiyorum. Gömüldüğüm yerin mezar biçimine getirümesini. oraya taş dikilmesini. mezar olduğunu belli eden herhangi bir işaret konulmasını, tümsek yapılmasını ve oraya suur çekilmesini istemiyorum." Nesin, vasiyetinde, ölümü durumunda Nesin Vakfı Yönetim Kurulu'nun da ivedilikle üç gün içinde toplanması gerektiğine işaret ederek Yönetim Kurulu'nun toplantısından önce vakıftaki çalışma odasına ve vakıf kitaplıgına kimsenin girmemesini istemişti. Her şey Nean Vakfi'na Noter senediyle belirlediği koşullar içinde ölümünden sonra tüm taşuıır ve taşınmaz varlıklannın Nesin Vakfi'na ait olduğunu kaydeden Nesin, yerine getirilmesini istediği koşullan vasiyetine şöyle almıştı: "Oğlum Ali Nesin, İstanbulkla ev ahncava kadar Teş\iki\e'deki evde oruracak, ev ahnca bu evin tüm haklan vakfa geri gelecek. Şile yolu üzerindeki 10 bin kilometrelik arsa ile Yalma'daki arsa yiiksek fiyatla satıhp Nesin Vakn için taşmmaz ahnacak. Daha önce Nesin Vakfi'na bağışlamadığun ve telif hakla benim olan kitaplanmın telif haklanyia Almanya'daki bankada bulunan param birieştirilip oğullanm Ahmet ve Ateş'e ev aluıacak. Ahmet'e ev ahndıktan sonra şimdi oturduğu ev sanhp parasıyla Nesin Vakfi için taşmmaz ahnacak. Nesin Vakfi binalannın yanında olan 30 dönüm araziye 3 katlı bir bina yapılacak ve Matematik Enstitüsü kurulacak. Nesin Vakfi çocuklan, 'Korkudan Korkmak' adli kJtabımda anlatuğnn ilkeler dogrultusunda yetistirüecek. Gazete kolekshonum mikro filme çekilip satdsuu." AÇTIGIDAVALAR SÜRECEK Son güıılerine dek hukuk savaşı verdiEVİNGÖKTAŞ ANKARA - Aziz Nesin hakkında Sıvas olay- lannın "baştahrikçisi'' olduğu gerekçesiyle An- kara 1 No'îu DGM Başkanlığı'nca kimi savcı- lıklara yapılan suç duyurulan, yazann ölümü nedeniyle düşecek. Aziz Nesin'in, şimdiye değin aleyhinde yazı yazan 40'a yakın gazete ve gazeteci hakkında tazminat ve ceza davası açtığı, bu davalann bü- yük bölümünü kazandığı belirlendi. Nesin'in aleyhinde, Sıvas olaylannın "baştah- rikçisi'* olduğu gerekçesiyle Ankara 1 No'lu DGM Başkanlığı'nca Istanbul, Ankara ve Sıvas başsavcılıklanna suç duyurusunda bulunulmuş- tu. tstanbul Şişli ve Sıvas başsavcılıklan, Ne- sin'le ilgili suç duyurusuna, "takipsizlik" kara- n verirlerken Ankara Başsavcılığı'na, henüz bu konuda bir yazının ulaşmadığı ifade edildi. Nesin, 37 aydının yakılarak öldürüldügü Sı- vas olaylanndan sonra, yargıçlar tarafından "olaylann baş tahrikçisi* olarak ilan edilmesine tepkı göstererek bu savlan ileri sürenlere "yalan- a " karşıhğnıı vermişti. Nesin'in, "baştahirikçi" olup olmadığı konusunda son sözü Yargıtay ve- recek. DGM 'nin, geçen günlerde açıkJanan gerekçe- li karannda 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylann Nesin'in tahrikleri sonucu meydana geldiği öne sürülerek Nesin, inanan insanlann kutsal değerlerini aşağılamakla suç landı. Aziz Nesin, Ergun Göze'nin kendisi ile ilgili sarf ettiği "vatan haini, hırsız ve zhnmetçi" söz- lerine karşılık açtığı dava konusunda Yargıtay'ın, bu sözlerin "hakaret'' olmayıp "dokundurma" niteliğinde olduğu yolundaki karanna tepki gös- terirken bu karardan dolayı adalete olan güveni- nin yıkıldığını ifade etmişti. Nesin, önümüzdeki günlerde karan açıklana- cak bu davayla ilgili Yargıtay'da, daha önce yap- tığı savunmasıyla kamuoyunun büyük ilgısini toplamıştı. Nesin'in haklannda tazminat ve ce- za davası açtığı kişilerin de şunlar olduğu saptan- dı."Ahemur Kdıç, Ergun Göze, Ömer Öztürk- men, Burhan Özfatura, Niyazi Özdemir, Süley- man CnaL Engin Ardıç, M. Ali Şadoğlu, Nuriye Akman, Ahmet Gürsoy, Bahadır Sunguriu,Cen- giz Özakıncı ve Ahmet Gürsoy.''