Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
lmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlerı Müdürlerı
Ibrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu)
0 Haber Merkezi Müduni' Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Valçın Çakır • Yayın Kurulu tlhan Selçuk
Ekonomı Bülent Kızanhk • Kültür Handan Şenköken • (Başkan). Orhan Erinç, OkUy
Spor AbdülkadirYüceimaıı A Makaleler Sami Karaören Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
• Çevın Se)fettin Turhan • Duzeltme- Abdullah
Yazıcı» BUgı-Belge- EdibeBuğra • Fatoğraf: Erdoğan
Köseoğlu
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Bakı, Dinç T«\ aoç, lbrabim Yıidız,
Orhan BursaİL MusUfa Balbay.
Ankaıa Temsılcısı. MusUfa Balbay 0 Haber Müdurû. Doğan
Akm Atatûrk Bulvan No: 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı Serdar
Kınk,H ZıyaBlv 1352 S. 2 3 Tel: 4411220, Faks 4419117
• AdanaTemsılası:ÇetinYîğenoğta,tnönüCd 119 S.No l
Kat. 1, Tel: 3522550, Faks. 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut 0 MEDYA C: • YSnetım Kurulu
Koordınatör Ahmet Konıkan 0 Başkanı-Genel Mudür Gfilbin Er-
Muhasebe: Bülent Yener 0 tdare: duran • Koordmatör Reiu Ijıl-
HüsevinGürer0lşletme Önder man • Genel Mudur Yaıdımcıa.
Çelik*0 Bılgı-Işlem. Nail İnal 0 Mine Akdığ • Halkla tlışkıler
Bılgısayar Sıstem MürüvetÇOer Mudurü Nurien Berkso>
YıvımiayaD \e Buao: Veru Gûn Haber Ajansı, Basin ve Yayincıhk A Ş
Tûrkocağıcad 39*41 Cagaloglu34334 Ist PK 246IstanbulTel (0/212)512 05 05 (20hat) Faks (0(212)513 85 95
7TEMMUZ1995 Imsak: 3.34 Güneş: 5.32 Öğle: 13.16 Ikindi: 17.13 Akşam20.46 Yatsı: 22.35 MEDYACTei 5140753-5i3958O-5B846O-6i.Faks 5118466
Yeni hostes
giysiteri
• Haber Merkezi - Türk
Hava Yollan'mn Beymen
tarafindan hazırlanan yenı
dönem hostes kıyafetleri
basına tanıtıldı. Koleksıyon,
çalışan kışiyi terletmeyecek
ve giyenin hareketine
kjsıtlama getirmeyecek
özellikte dokunan kumaşlar
7 parçadan oluşuyor.
SİYAMn bağış
kampanyası
• Haber Merkezi (AA) -
1989yıhndakurularak
faaliyetlerini kamu yaranna
düzenlediğı çeşitli
etkinlıklerle sürdüren Sinop
lli ve llçeleri Kültür ve
Yardımlaşma Derneği
(SİYAD) Genel Başkanı
Şevket Tınl "Bir Kan, Bir
Can" sloganıyla kan bağışı
kampanyası düzenliyor.
Başkan Tınl, diğer
demekleri de kan bağışı
kampanyasına çağırdı.
Şehlr hadarmm
lıtıralı seferleri
• İSTANBUL(AA)-
Türkiye Denızcilik
Işletmeleri Genel
Müdürlüğü'nden dûn
yapılan açıklamaya göre. 7
temmuz-25 ağustos 1995
tarihleri arasında Istanbul-
lmrah arasında sefer
yapacak yolcu gemisi
Armutlu'ya da uğrayacak.
Istanbul-Armutlu arası bilet
ücreti 200 bin bin lira
olarak belirlendi.
Demokrasi ve
Laikljk Haftası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Demokratık kitle
örgütleri, 2-9 temmuz
tarihleri arasını 'Demokrasi
ve Laiklık Haftası' ilan
ederek hafta çerçevesinde
Sıvas olaylannda yaşamını
yitirenleri mezarlan başında
andılar. Anma toplantısına
Tûrk-lş, DİSK, tnsan
Haklan Derneğı, Tûrk
Mimar ve Mühendıs
Odalan Birliği (TMMOB),
Kamu Çalışanlan
Sendikalan
Konfederasyonlaşma
Kurulu (KÇSKK), Çağdaş
Gazeteciler Derneği,
Çağdaş Hukukçular
Derneği, Eğit-Der,
Karikatûrcüler Derneği,
Hacı Bektaşi Derneği. Pir
Sultan Abdal Derneğı ve
Kızıhrmak Köy DernekJeri
tarafindan oluşturulan
'Demokrasi Güçleri'nın
temsilcileri katıldılar.
A/Ydaki oturma
eylemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Anadolu
Ajansı'ndan çıkartılanların
oturma eyleminin 3.
gününde, CHP yöneticileri
de, atılanlann ışe iadesi
için, devreye girmesine
karşın olurnlu bir sonuç
alınamadı. Ajanstaki
personel tasfıyesinin
Başbakan Tansu Çiller'in
bilgisiyle gerçekleştiği
iddiası gündeme gelirken,
ajans yönetim kurulu üyesi
Umıt Gürtuna'nın,
olağanüstü yönetim kurulu
toplantısı çağnsı ise yanıtsız
kaldı. Toplantının, yann
yapılması olasılığı olduğu,
ancak resmi çağnnın henüz
yapılmadığı belirlendi.
Bilgin'den
yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Ankara
Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Nazmi Bilgin,
"Haydi Türkiye
Mehmetçikle El Ele"
kampanyasından 5 trilyon
lira civannda para
toplanması gerektiğini
söyleyen Mehmetçik Vakfi
Başkanı emeklı Tuggeneral
Raif Babaoğlu'nu
yalanladı.
RTÜK, Show TV'nin kapatma karannm 20 temmuzda uygulanmasında kararlı
Show\ın cezasına durdurma• RTÜK, özel TV'lerde
yayımlanan sinema
filmlerinin birer gün
kapatma cezasına yol açan
'pornografik' içenklerine
ilişkin değerlendirmesinde,
"Sakıncajı bulduğumuz
filmler için 'sinemalarda
yayımlandı' gerekçesini
ıleri sürmek dayanak
olamaz" diyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Ankara 2. Idare Mahkeme-
si, RTÜK'ün Show TV'ye verdı-
ği bir günlük kapatma cezasını
durdurdu. Show TV, Ankara 2.
tdare Mahkamesi'nin son karan-
nı açıklayıncaya kadar normal ya-
yınını sürdüreceğini açıklarken
RTÜK, karann Show TV tarafin-
dan yanlış yorumlandığını öne
sûrdü. RTÜK'ten yapılan açıkla-
mada Show TV için aldığı kapat-
ma karannın 20 temmuz tarihin-
de uygulanacağı anımsatıldı. Rad-
yo ve Televızyon Üst Kurulu, Ka-
nal D, Kanal 6 ve Show TV'de ya-
yımlanan sinema filmlerinin bi-
rer gün kapatma cezasına yol açan
"pornografik" içeriklerine ilişkin
değerlendirmesinde, "Sakıncalı
Akgüner'in koltuğu sallanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yolsuzluk
yaptıgi gerekçesiyle, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı
Devlet Denetleme Kurulu ile Başbakanlık Teftiş ve
Yûksek Denetleme kurullan soruşturmasından ge-
çen TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner'in, gö-
revinden istifaya zorlandığı bildinldi. Radyo Tele-
vizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ali BaranseL
TRT Genel Müdürlüğü'ne atanacağına ilişkin ha-
berlerin gerçeğı yansıtmadığını belirtırken, "Bana
resmi kanaldan bir mesaj Uetihnedi" dedi.
TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner'in isrifa
ettiğine ilişkin dünkü gazetelerde yer alan haber-
lenn Başbakanlık ve TRT tarafuıdan yalanlanma-
ması dîkkat çekti.
Başbakan Tansu Çiller'in iki gün önce Başba-
kanlık Teftiş Kurulu'nu arayarak Akgüner soruş-
turması hakkında bilgi istediği öğrenildi. Başba-
kanlık Teftiş Kurulu Başkanı Turhan Güven'in.
soruşturma hakkında bilgi verdiği Çiller'e, Akgü-
ner'in görevden alınmasının uygun olacağı doğrul-
tusunda görüş ilettıği kaydedildi.
Konuyla ilgili çevreler, Akgüner'in görevine
başladığı günlerde Başbakan Çiller'e tarihsiz bir
ıstifa dilekçesi verdığıne dikkat çekerek "Başba-
kan, Akgüner'in istifa dikkçesini uygulamaya koy-
mak yerine, kendisinin istifa etmesini bekliyor" gö-
rüşünü dile getirdiler. Aynı çevreler, Başbakanlık
Teftiş Kurulu'nun sonışturmasının ardından Ak-
güner'in suçlu olduğuna ilişkin bulgular ortaya
çıktığını belirtırken "Başbakan. soruştunnaıun
olumsuz olmasına karşıa, kendi atadığı bir bürok-
ratın dosyasuu, görevdeyken savcıhğa göndermedL
Dosya, istifanın ardından savcıhğa teslim edilecek"
bılgısinı aktardılar.
bukjuğumuz fflmler için'Sinema-
larda yayımlandı' gerekçesini ile-
ri sürmek dayanak olamaz. Sine-
malann izleyid Idtlesi sınırlı ve yaş
grubu ötçürii vardır" görüşünü sa-
vundu.
Ankara 2. Idare Mahkemesı
Shovv TV'nin başvurusu üzerine
aldığı ara kararla, RTÜK'ün Shovv
TV'yı bir gün kapatma karannı
durdurdu. Mahkeme, RTÜK'ten
dava konusu işlemin dayanağını
oluşturan bilgi ve belgeler ile iş-
lem dosyasının ıstenmesine de ka-
rar verdi
Kararda. "Dava konusu işiemin
yûrürülmesinin davalı idarenin bi-
rinci savunması ile ara karan ce-
vabı almıp yeni bir karar verilin-
ceye kadar durduruknasına oy
birliği ile karar verfldi" denildi.
Buna göre Shovv TV, mahkeme-
nin son karanna kadar, normal ya-
yınını sürdürebılecek.
Shovv TV, RTÜK'ün cumartesi
günü duyurduğu bir günlük ka-
patma karannın ardından hareke-
te geçmiş ve ilk çalışma günü olan
pazartesi günü mahkemeye baş-
vurmuştu.
Radyo ve Televizyon Üst Kuru-
lu (RTÜK) üyesi Prof. Dr. Esin
Konanç, Ankara 2. Idare Mahke-
mesi'nin verdiği vürütmeyi dur-
durma karannın Show TV tara-
findan yanlış yorumlandığını söy-
ledi. RTÜK'ün, Shovv TV için al-
dığı kapatma karannın 20 tem-
muz tarihınde uygulanacağını
anımsatan Konanç, mahkemeden
alınan karann bu ışlemi durdur-
maya yönelik bir karar sayılama-
yacağını bildirdi.
u
Kararda, sanki üst kuruL ya-
nn kapatacakmtş ve onun üzerine
yürütmeyi durdurma ahnmış gibi
bir hava verihneye çahşıhnış"di-
yen Konanç, mahkeme karannda
yer alan üslubu da "Tarihe geçe-
cek bir yargı karan" sözleriyle
eleştirdi.
Esin Konanç, Show TV'nin
yargıya baş\'urduğu dava dilekçe-
sinin bir örneğinin henüz üst ku-
rula ulaşmadığını belirterek, ku-
rula iletilecek bu dılekçeden son-
ra üst kurulun kapatma karanna y-
ol açan gerekçelerini belgelenyle
mahkemeye iletileceğini söyledi.
2.Uluslararası Caz Festivali çerçevesinde Aya trini'de müzikseverlerle buluşuyorlar
Oregon'la gökkuşağına yolculuk• Ralph Toner, "Ortamın
atmosferi ve yankılanmalar,
üretilen müziği etkiliyor. Bu
açıdan ilginç bir konser
olacağını sanıyorum. Belki ses
kontrolü sırasında, ortam için
ilginç bir şeyler düşünebiliriz"
diyor.
SERHANKAİVÜL
Oregon, 10 konserlik bir tur için Avru-
pa'da. Ralpfa Towner, Paul McCandless ve
Glen Moore'dan oluşan üçlü, turnelerinın
beşincı konserinde bu akşam lstanbullu
müzikseverlerle buluşacak. Gitarcı Ralp
Towner, tstanbul konserinde dinleyicileri-
ni seslerden oluşan bir gökkuşagında yol-
culuğa çıkaracaklannı söylüyor.
- Müziğiniz 'chamber jazz' ya da 'oda
müziği türünde caz' olarak degerlendirUi-
yor. Bu değeriendirmeye katılıyor musu-
nuz?
TOVVNER-Obua, korno, gitarkullandı-
ğımız düşünülürse doğru bir değerlendir-
me. Ama bazı parçalanmız bu formun dı-
şında. Synthesizer kullanıyoruz ömeğin.
Bu çalışmalan farklı bir grupta ele almak
gerekir.
- lstanbul'a yaldaşık on yıl önce geunişti-
niz. Aradan geçen sürede neler değişti?
TOVVTSER- 1980'lenn başında synthe-
sizer kullanmaya başlamıştık. Ama hâlâ
akustik müzik yapan bir grubuz. Elektro-
nık efekti, atmosferi zenginleştırmek için,
yardımcı öğe olarak kullanıyoruz. Mc
Candless, sopranino saksofonu kattı sesi-
mize. Temel anlayış değişmedı Doğaçla-
Ralph To» ner, Paul Mc Candless ve Glen Moore'dan oluşan üçlü, tumelerinin S. kon-
serini İstanbul'da veriyor.
ma müzığımizin eksenini oluşturuyor, de-
ğişik bıçimde kullanma olanaklannı araş-
tınyoruz. Uzun yıllar birlikte çalışmca or-
tak ve özgün bir dil çıkıyor ortaya. Parça-
lann oluşumu daha büyülü, daha şaşırtıcı
bir rota izliyor.
- Tarihi bir kütsede çalacaksımz. Aya İri-
ni için hazııiadığuuz bir sürpriz var mı?
TOW"NER - Ortamın atmosferi ve yan-
kılanmalar. üretilen müziği etkiliyor. Bu
açıdan ilginç bir konser olacağını sanıyo-
rum. Belki ses kontrolü sırasında, ortam
için ilginç bir şeyler düşünebiliriz.
- Programda neler var?
TOWNER - Istanbul konserinde, yakın-
da piyasaya çıkacak albümümüzden yeni
çalışmalar sunacağız. Bu arada yirmi yıl
öncesinin çalışmalan da programda yer ala-
cak. Konserlerde grubun geçmişini anım-
satan, bizim için hâlâ cok verimli birer so-
lo temeli oluşturan bestelere de yer veririz.
Sanınm bestelerin yüzde seksene yakını
bana ait olacak. Oregon, bazen büyük or-
kestra gibi, bazen saf caz, bazen oda müzi-
ği toplulugu gibi duyulabilir. Sesten oluşan
bir gökkuşağı çizmeye çalışınz. Konserle-
rimiz bir yolculuk, serüven gibidir. Dinle-
yiciyi de yanımıza almaya çalışınz.
- Vurmab çalgılar. müziğinizin önemli
öğelerinden birtvdi. Şimdi üçlü olarak çab-
şıyorsunuz. Sanınm bu, müziğinizi biraz
daha klasiğe yaklaştıracak.
TOWNER-Da\'ulun sürükleyici ritmiy-
le orkestra tınısı kolayca yakalanıyor. Ay-
nı etkiyi davulsuz elde etmek mümkün. Şu
anda eksikliğini hissetmiyoruz. Gördüğü-
müz kadanyla dinleyicilerimiz bundan
hoşnut. Syntesizer ve gitarda hâlâ vurma-
lılann tonlan var. Belki bir süre sonra ara-
mıza yeni bir müzikçi katılır. Bir söz var-
dır: Mükemmel eşi, arayarak bulamazsı-
nız. Aramazsanız, beklemediğiniz anda
karşınıza çıkabilir. Işte biz de bu duyguyu
yaşıyoruz.
- Tûrk cazmı ve cazcılannı tanıyor musu-
nıu?
TOWNER - Bir öğrencım İstanbul'da i-
ki yıl kalıp Türk müziği üzerine çalıştı.
Amerika'ya geleneksel Türk müziğinin
bırçok örneğinin kayıtlannı getırdi. Dinle-
diğimde ritm duygusu ilgimi çekmişti.
Türk cazcılan hakkında hiçbir fikrim yok.
- Konser sonrasuıda Jamsession'a davet
edOebOirsiniz. Birlikte çahna fikri size sıcak
gelryor mu?
TOWTSER - Sanıyorum bir sonraki sa-
bah, erkenden aynlmamız gerekecek. Üs-
telik o akşam konsere çıkacağız. Bu neden-
le biraz zor.
6
Türkiye keııdiııi tanıtmah
9
LEYLA TAVŞANOĞLU
Uluslararası alanda bir halkla ilişkiler da-
nışmanı olan Toni Murdoch, Türkiye'nın
halkla ilişkilere daha çok ağırlık vermesi ge-
rektiğini, dış dünyadaki imajını gehştirmek
için de yine iyi bir halkla ilişkilenn yanı sı-
ra reklam kampanyasından yararlanmasının
doğru olacağını vurguladı.
Geçen günlerde tstanbul'da halkla ilişkı-
ler ve büyük şirketlerin risk yönetimlerinin
nasıl olması gerektiği konusunda bir konfe-
rans veren Murdoch'la bir akşam yemeğın-
de bir araya geldik. 68 kuşagından oldugu-
nu, ancak hiçbir zaman aktif olarak öğrenci
hareketlerine katılmadığını belirten Mur-
doch, "Ben bir burnrva sosyahstivim'' sözle-
riyle siyasi egilimini tanımlıyor Ingiltere'de
Uluslararası halkla ilişkiler danışmanı Toni Murdoch, Türkiye'nin dış dünyadaki imajını geliştirmek
için halkla ilişkilenn yanı sıra reklam kampanyalanndan yararlanması gerektiğini söyledi
Sussex Üniversitesı'nde uluslararası llişki- da iletişim de bulunmaktadır. Bunun yanı sı-
ler bölümünde okurken bugünkü Güney Af- ra da medya bunun vazgeçümez bir parçası-
rika Cumhurbaşkanı Yardımcısı'yla sınıf ar- dır. O>sa pekçok kişi med\a ilişkilerinin halk-
la ilişkilenn tamamı olduğunu sanıyor. Bazıkadaşı olduğunu, onunla ırkcılık aleyhtan
gruplarda çalıştığını anlatıyor.
Bir dönem gazetecılik de yapan Murdoch,
Business Communications şirketınin sahibi
Toni Murdoch, 1970'lerde Türkıye'nin ya-
şadığı Van depreminde de Uluslararası Kı-
zılhaç ve Kızılay örgütlerinin yardım faali-
yetlerinin koordinasyonunu yapmış. Mur-
doch'a, Batı'da halkla ilişkilerin nasıl anla-
şıldığını soruyoruz. Bize yanıtı şöyle olu-
yor: "Ashnda Batı ülketerindeki şirketlerin
üst yönetimlerinin bir bölümü hâlâ halkla
iHşldkrin sadece medya ilLşkileri olduğunu
sanıyoıiar. Oysa bu işin içinde şirket yapısı,
kültürü,şirket dışındaki hedef kirJder arasuı-
şirket > önetkileri hâlâ bir gazetede şirketle 0-
gfli rvi bir haber çıksa," Bak. iyı halkia ıhşkj-
ler çalışması yapmışız' derler. Oysa olay bu
değil, sadece bir parçasL"
Bir ülkenin dış dünyadaki tanıtımının na-
sıl yapılması gerektığı sonımuza karşılık
Murdoch şunlan söyledi:
"Japonya'da Dışiİişkiler Örgütfi JETRO
bu işi çok başan>la yapıyor. Son zamanlar-
da aynı uygulamayı Tanvan yapmak Lstedi.
Bundan da amaç, arük Taiwan'ın marka
ürünkrinin takh'derini değil, kendi marka
ürünlerini üreten bir ülke olduğunu duyur-
mako. Bunun için bir reklam şirketi, aynca
da bir halkla ilişkiler kumluşuyia anlaşblar.
Reklam şirketi, reklam kampanvasını çok iyi
hazırladL Ne yazık ki halkla ilişkiler kurulu-
şu gerekeni yapacak kapasitede değOdL Bu
nedenle de onca para yaurmalanna karşın is-
tenen başarrvı yakalayamadılar.
Bu mesajı f ürkiye'ye de vermek istiyo-
rum. Türkiye. neyi nerede desteklemek zo-
runda olduğunu iyi bilmelidir. Reklam yo-
luyla beDi alanlarda çok iyi işler başardabi-
lir. Ama halkla ilişkilersiz bir tanıüm kam-
panyasını uzun vadeli götüremezsiniz. Ben
reklama karşı değilim. \ahuz, reklam, tanj-
tun işinin sadece bir parçasıdır. Bugün arnk
halkh ilişkilerin insanlar üzerindeki erkisini
öiçebüiyor ve çok etkili olduğunu görebfliy-
oruz. Bunua Türkiye'de daha da güçlendirfl-
mesi gerekmektediif
Kozmetik dünyasının
aranan yüzleri
Çevhi Servisi - Kozmetik dalının değışken yapısında
her şey "markalara" odaklanmıştır. Bunun için
kozmetik firmalanmn en vazgeçemedikleri çözüm
her markanın "Lauder Kadını"ya da "Lancome
Kadını" gibi kimliğinı yıllarca taşıyacak bir "yüz"
bulmasıdır. Bu yüzün sahibi, güzel olmanın yanı sıra
firma ürünlerinın pazarlandığı günümüz kadınınnı
yaşam biçemini de yansıtmalı, kısacası başka
İcadınlann olmak istediği kadın olmalıdır. ışte
kozmetik sanayiinin devi Estee Lauder'le sözleşme
ımzalayan EUzabetfa Hurley böyle bir kadın. O artık
fıhnlerde ufak rollerle yetinen bir yıldız ya da Hugh
Grant'in sevgilisi olmaktan çok, dudak boyası ve
kokunun yam sıra güzelliğını ve yaşam biçımini de
pazarlayan yepyeni bir kavTamm simgesidır. Tüm
ürünlerin pazarlanmasında tek fotomodel
uygulamasını 1962 yılmda ılk başlatan Lauder oldu.
Amk mılyonlarca kadının öykündüğü ve
düşlediği "ldşilikli'' zeki ve güçlü bir kadın tipi
vardı. Bu kadın, cinsel bir imge olmaktan
çok. kösnül bir yapıya sahipti.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Bülent Berkarda:
'Yassıada'da eğitimin maliyeti çok fazla'FÎGENATALAY
Yassıada, yine çiçekleri, meyve
ağaçlan, iki köpeği, harap binalan ve
içindeki hücrelerde Adnan Mende-
res'in kaldığı mahzenleriyle baş başa.
30 milyar liralık onanmdan sonra yal-
nızca bir yıllığına "üniversite adası'"
olabilmiş Yassıada'nın. bundan sonra
ne amaçla kullanılacağı henüz belli
değil.
Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Bülent Berkarda ile fakülte de-
kanlan ve enstitü müdürleri, kısa bir
süre önce bir günlügüne Yassıada'day-
dı. Amaç, Yassıada'da eğitim ve ögre-
time devam edilmesinin mümkün ol-
madığını, üniversitenin bu pahalı eği-
timin altından kalkamayacağını gaze-
tccilere ve üniversite yöneticilerine
göstermekti. 180 metre genişliğinde-
lci, 280 metre uzunluğundaki bu küçü-
cük ada, 1989 yılında Istanbul Üni-
versitesi Su Ürünleri Fakültesi'ne dev-
redildi. 1990-1993 yıllannda adadaki
bazı binalar 30 milyar lira harcanarak
• Prof. Bülent Berkarda,
Yassıada'da eğitim ve öğretime
devam edilmesinin mümkün
olmadığını bildirdi.
onanldıktan sonra 20 Eylül 1993 'te
eğitim ve öğretime başlandı.
Ashnda Su Ürünleri Fakültesı'mn
Yassıada'ya yerleşmesi teorik olarak
hiç de kötü değıldi. Ancak ulaşım, ha-
berleşme, su. elektrik sorun oldu. Su
Ürünleri Fakültesı Dekanı Prof. Dr.
IşıkKemalOray'ın verdiği bilgiye gö-
re, 1993, 1994 ve 1995 yıllannda su
için 143 milyon 423 bin lira, yakıt için
ise 1 milyar 250 milyon 356 bin lira
harcandı. Burada çalışan geçici işçile-
re, tekne personeline verilen ücretler,
ulaşım masraflan da fakülte bütçesin-
den, gece eğitiminden elde edilen ge-
lirden ve rektörlükten ödendi.
Istanbul Üniversitesi Yönetim Ku-
rulu, bu pahalı eğitimle baş edemeve-
ceğini anlayınca Su Ürünleri Fakülte-
si'nin Yassıada'dan Vezneciler'deki
Fen Fakültesi binasına taşınmasına ka-
rar verdi. 1990 ile 1993 yıllan arasın-
da harcanan 30 milyar lira ile Yassı-
ada, yalnızca bir öğretım yılı için
"Üniversite Adası" unvanını kazan-
rruş, sonrasında ise yine kadenne terk
edilmişti.
Üniversite rektörü, Yassıada'da
araştırma merkezi kurulabileceğini
anlatırken ünlü Yassıada duruşmalan-
nı izlemiş kimi dekanlar anılara dal-
rmşü. tstanbul Tıp Fakültesi Dekanı
Prof Dr. Korkmaz Altuğ, yakasında
«MilH Birük Komitesi"rozetiyle du-
nışmalan izlerken yaşadığı bir anıyı
hiç unutamıyordu:
"Duruşma salonundan çıktğımda
bir kadın üzerüne sakhrarak, 'Oğlu-
mu asacaksınız' diye bağuınaya baş-
ladL Bu kadm, Fatin Rüştü Zorlu'nun
annesiydi. 'Bana neden saldınyorsun,
ben yalnızca duruşmalan ızliyorum'
dedim. O yine göğsüme vurmaya, ba-
ğırmaya devam ediyordu. Kendisine
'Daha duruşmalar devam ediyor, ne-
den asılsın' dedim. Kadın bana 'Bili-
yorum, oğlumu asacaksanız' dedi"
Yassıada'da daha önce üniversrteöğrencOerinehiznıetver-
miş bu bina da şiındi boş. (Fotograf: HATİCE TUNCER)