Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 TEMMUZ 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mühendislerin suraporlannıyırtan ÎSKl Genel Müdürü, aslında sorumluluktan 'yırtmaya' çahşıyor
ISKI sorumhıhıktan kaçıyor• îstanbul'un su
havzalanndaki kaçak
yapılaşmaya karşı
yetkisiz olduklannı ileri
sürerek sorumluluktan
'yırtmaya' çalışan
ÎSKÎ'nin yeni
yöneticileri, şimdi de
kentin içtne suyu durumu
ve kalitesi hakkındaki
raporlan yırtarak, bilim
adamı unvanlannı 'siyasi
emellerine' alet
ediyorlar.
OKTAY EKİNCİ
Önce, îstanbul'un kuzeyındeki
su havzalannı korumayı amaçla-
yan Nazım Plan "yıruiarak", bir
kenara atıldı. Yerine ûnlü "tabn
planJan"yürürlüğe sokuldu.
Ardından, yine bu alanlardaki
kaçak yapılaşma için düzenlenen
tutanaİdar ve hatta yıkılmalannı
öngören Belediye Encümeni ka-
rarlan tomarlar halınde "vırtıldı-
lar."
Derken, aynı su havzalannda
hızla yaygınlaşan ve tümüyle ka-
çak inşaatlardan oluşan yağma
yerleşmeleri, tekerteker "betedi-
ye" ve "ilçe" ilan edilerek, yasa
dışı kurulmuş olmalanndan ötü-
rû yaşadıklan tehlıkeyi de "yırt-
mış" oldular.
Hemen peşınden ise yine bu su
havzalanndaki "yağma cenneti-
ni" yönetmeye başlayan beledi- •
yeler, önce imar yasasını, derken
gecekondu yasasını ve elbette
çevreyle ilgili yönetmelikleri de
"yırtarak", tam bir imar özgürlü-
ğü içerisinde Îstanbul'un "kaçak
kentJerini"yarattılar.
Böylesi birsürecin "imarafla-
n" söylemleriyle de desteklendi-
ği ve havzalardaki kaçak yapılaş-
manın yıkılmasına "ona yfireği-
t <*»«#« «»4 M»**
RU Baraja kaııalizasyon hatü
MusJuk
, suyu
hasta etti
:.*^f-
, ı
İSKİ yetkilileri. tstanbul Su KongresTnde belediyeJerin su havzalanna karşı tutumlannı önleyemedUderinden
yakınırken. bu çevre katliamı içerisinde suyun nasıl temiz kalabileceğini de yanıtiayamadüar.
nin elvermeyeceğinin*' ılan edıldı-
ği bir yerel seçimler sonucunda
ise bu kez Îstanbul'un çöplükle-
rinden "yırulınış" oy pusulalan
toplandı
Yetkililer bu oy pusulalannı
"kimkrin yırttıgını" araşnradu-
rurken, diğer yetkililer yırtılma-
mış oylan sayarak sonuçlan ilan
ettiler.
Seçim öncesi verilen ödûnler
ve daha önceki imar aflanyla yı-
kılmatehlikesini çoktan "yırtan"
kaçak kentleşme bölgeleri sakin-
lennın politik tercihleri, imar
yağmasının yarattığı sorunlan bu
kez "Allah'a havale eden"kesim-
ler ûzerinde yogunlaştı.
Bu yağma güvencesi, daha ön-
ceki kadrolann da beceriksizlik-
lerine ve kararsızlıklanna duyu-
lan tepkilerle birleşince. Îstan-
bul'un yeni yönetimi yasadışı is-
kân yörelerinden akan oylarla be-
lirlenmiş oldu.
Seçimlerden sonra bu yöreler-
dekı kımi belediyeler, geleneksel
"yırtma" eylemini sürdürerek,
İSKİ'nin proje ve yönetmelikle-
rini çöpe atıp kanalizasyon kanal-
lannı îstanbul'un sukaynağı olan
baraj göllerine bağlamaya girişti-
ler.
Büyükşehir Belediyesi, Îstan-
bul'un en önemli ve "önceUkü"
imar sorunu olarak Mimar ve
Mühendis Odalan'nın ruhsat
projeleri üzerindeki "ön deneti-
mini" gördü ve bu bilimsel - de-
mokratik sûrecin önceki dönem-
de bağıtlanan sözleşmesini tek ta-
raflı iptal etti.
Yerel yönetimin lSKİ'ye atadjğı yöneticiler, kaçak yapı-
laşmayı durdurmak yerine bilimsel raporlan yırbyöriar.
Böylece, hangi projelere nasıl ğış karşılığında 8 katlı olarak ya-
ruhsat verdiklerinin ilgili meslek
odasınca "önceden öğrenilmesi"
riskinden de "vırtnuş olan" kımi
belediyeler, Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın sağladığı bu "deoetim boş-
luğu" içerisinde, 3 kat imarlı ye-
re 5 katlı, 4 kat imarlı yere 8 kat-
lı bına öneren projelere "bağış
karşıhğında'' inşaat izni vermeye
basjadılar...
Orneğin Beykoz Belediye-
si'nin Elmalı su havzası içerisin-
de resmi olarak 4 katlı, ama ba-
w w
Oğrenciye insan lıaklaıi eğitiıni• Milli Eğitim
Bakanlığı ve insan
haklanndan sorumlu
Devlet Bakanlığı,
ilköğretimde okutulacak
"vatandaşlık ve insan
haklan" ile liselerde
seçmeli ders olarak
okutulacak "demokrasi
ve insan haklan" dersi
program taslağını
hazırladı.
EMtNEKAPLAN
ANKARA - Milli Eğitim
Bakanlığı ve İnsan Haklann-
dan Sorumlu Devlet Bakan-
lığı'nca hazırlanan "demok-
rasi ve insan haklan" ile "va-
tandaşuk ve insan haklan"
dersi program taslağında;
1924,1961 ve 1982 anayasa-
lannın demokrasi ve insan
haklan yönünden değerlen-
dirilmesine yer verildi. Prog-
rama, İnsan Haklan Evren-
sel Bildirgesi, düşünce ve düşün-
ceyi yayma özgürlüğû, ozgürlük-
lerin sınırlandınlması ve korun-
ması, insan haklanna saygılı dev-
let konulan alınırken "Hak veÖz-
gûrlüklerin Sınırlandınlma-
sı"başhğı altında, "olağanüstü hal
vesıkryönetinTkonulanna yer ve-
rildi. "
1995-1996 öğretim yılında il-
köğretimde okutulacak "vatan-
daşlık ve insan haklan", liselerde
seçmeli olarak okutulacak "de-
mokrasi ve insan haklan"dersi
program taslağı, Milli Eğitim Ba-
kanlığı ve insan haklanndan so-
rumlu Devlet Bakanlığı temsilci-
lerinden oluşturulan komisyonca
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yoksul ogrencilere kolaylık
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanlığı, ders
kitaplanna yüksek oranlı zamlann
yapılmasının ardından kitap
giderlerini karşılayamayacak
durumda olan yoksul öğrencilen
'kiralama yöntemi'yle kitap sahibi
yapacak. Yeni öğretim yılında
uygulanacak 'Bağış ve Kiralık
Kitap Projesi'ne göre öğrenciler.
fiyatının beşte birini ödeyerek bir
öğretim yılı için kitap
kiralayabilecekler.
Milli Eğitim Bakanlığı, son
yıllarda ders kitabı fiyatlannın
hızla yükselmesı sonucu zor
duruma düşen öğrenciler için
1995-1996 öğretim yılında yeni
bir projeyi uygulamaya koyacak.
'Bağış ve Kiralık Kitap
Projea'yle, okul yönetimi, mezun
olan ya da sınıf atlayan
öğrencilerden alınacak eski
kitaplan. yoksul öğrencılere
Yoksul oğrenciye
kiralık kitap
düsük fiyatlarla kiralayacak.
Proje, ilk aşamada 3 seçeneklı
olarak uygulanacak. Okullarda en
iyi bulunan seçenek, ileriki
yıllarda da uygulanmasına devam
edilecek. Projenin içerdiği
yöntemler şöyle:
- Kitap, bedelinin tamamı
üzerinden öğrenci taraûndan
peşin ödenip alınacak ve okul
kûtüphanesine 'ders kitaplan'
kodu ile kaydedilerek arka kapak
bügileri işlenecek. Kitap, yıl
sonunda okula teslim edilerek
yıpranma pa>i (1/5) belirienecek.
Bu pay oğrenciye alacak
kaydedilerek hemen satısıyla
biriikte beşte dördü öğrencive iade
edüecek. hk kitap ildnci oğrenciye
aynı yöntemle kiralanacak. Kitap,
5 yıl sonra maliyetini karşıladığı
için 'ücretsız kitap bölümüne'
aktanlarak kuDaiumı süresince
yoksul öğrencilere kuUandınlacak.
-Kıtaplar, vakıflar ve koruma
derneklerince bir defalığına peşin
alınacak, 5 yıl süre iie beşte biri
oranında öğrencilerden parası
kesilecek. 5 yılın sonucunda değer
kayıplannı karşılamak üzere beşte
binni geçmemek koşuluyla
öğrencılere kıralanmaya devam
edilecek.
- Bakanlık, bir defaya özgû olmak
üzere okul kûtüphanesine kitap
alınması için ödenek ayıracak.
Başlangıç ödeneği. her defasuıda
döner sermaye anlayişıyla
kullanılarak geri dönüşlerle
biriikte beşte bir oranlı ve devüü
kuUanılacak.
Öğrenciler, karşılığında ederi
kadar kitap almak yoluyla kitap
değiştirme ve bağış alma yoluyla
da düşiik ücretlerle kitap
edinebilecekler.
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz,
Milli Eğitim ıl müdürlüklerine bir
genelge göndererek projenin
yürütülebilmesi için okullarda
yönetici, kütüphane sorumlulan
ve okul aile birliği
temsilcilerinden oluşan bır
komısyon kurulmasını ıstedi.
pımına izin verdiği Kavacık köp-
rüsü civanndakı iş merkezlerine
ait Mimarlar Odası'nca düzenle-
nen ÇED raporlan da yine "yır-
blarak" bir kenara atıldı...
Şimdi, bu yırtma sürecinin son
kahramanı olarak sahneye çıkan
İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğ-
hı da TMMOB'ye bağlı 18 mes-
lek odasınca önceki hafta düzen-
lenen İstanbul Su Kongresi'nde-
ki bilimsel bildirilerin ve analiz-
lerin sonuçraporlannı,basın top-
lantısında yırtıp atıyor. Ar-
dından bu sayın profesör, ra-
porlan hazıılayanlann, yani
aralannda "kendiöğrencUe-
ri" de bulunan mühendisle-
rin diplomalannı yırtmak-
tan söz ediyor.
Su Kongresi'nin son otu-
rumunu ben yönetmiştim ve
aynı İSKİ Genel Müdür Yar-
dımcısı Selami Oğuz'a da
ilk sözü vererek, diğer tartış-
macılardan daha uzun bir
süre konuşmasına olanak
sağlamıştım.
ISKl'nin şebekelerden
sorumlu üst düzey yönetici-
si olan Selami Oğuz da
Cumhunyet muhabiri tbra-
him GüneTın su havzalann-
daki kaçak yapılaşmaya ve
barajlara bağlanan kanali-
zasyonlara "neden engel ot-
madıkfauı" şeklindeki soru-
sundan, "Bu yetki bizde de-
ğil, imar denetimi belediye-
ye att" şeklindeki bir yanıt-
la yırtmayı"yeğlemişti.
hazırlandı. Program taslakian, Ta-
lim ve Terbiye Kurulu'nun görü-
şüne sunuldu.
Demokrasi ve insan haklan der-
si progTam taslağına göre ders,
"Devlet ve Devletin Nitelikleri",
"Demokrasi", "tnsan Haklan",
"Temel Hak ve Özgürlükler" ve
"Ozgürlüklerin Suurlanması ve
Korunması" ana başlıklan altın-
da 5 üniteden oluşacak. Birinci
ünitede; ülke, millet, devletin ege-
menliği, monarşi, meşrutiyet,
cumhuriyet, yasama ve yargı or-
ganlan gibi konular işleneceL
"Devtetin Nitelikleri" başlığı a\-
tında. "DemokrarJk devlet, hukuk
devleti, sosyal devlet, laik devlet,
Atarürk milüyetçiliğine bağlı dev-
let, insan haklanna saygıta devlet"
konulanna yer verilecek. "De-
mokrasi" ünitesinde ise bıreysel
temel haklar, seçim ve temsil hak-
kı, genel ve eşit oy ilkesi, hukuk
önünde eşitlik, çogunluğun yöne-
tim hakkı, azınlığın hatdannın ko-
runması konulan anlahlacak.
İnsan haklan ve kamu özgür-
lüklerinin tarihsel gelişimiyle baş-
lanacak "İnsan Haklan" ünitesin-
de, 1948 İnsan Haklan Evrensel
Bildirgesi, uluslararası insan hak-
lan sözleşmeleri, Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesı, Paris Şartı ve
Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne
yer verilecek. Bu ünitede 1924,
1961 ve 1982 anayasalannın de-
mokrasi ve insan haklan yönün-
den değerlendirilmesi de yapıla-
cak. "Temel Hak ve Özgürlükler"
ünitesinde de şu konulara yer ve-
rilecek: "Siyasal örgütlenme öz-
gürtüğü, seçme ve seçilme hakkı,
kamu hizmetlerine girme hakkı,
yasama ve korunma hakkı, mad-
di ve manevi varuğuu geliştirme
hakkı, özel hayatın gizliliği ve ko-
nınması, din ve vicdan özgürlüğû,
düşûnce ve düşünceyi yayma öz-
gürlüğû, basın ve yayın özgürlü-
ğû, sağhkh çevTede yasama hakkı,
konutedinme hakkı, eğitim ve öğ-
retim hakkı, sosyal güvenlik hiz-
meöerinden vararianma hakkı."
llkögretim kurumlannda oku-
tulması planlanan "vatandaşlık ve
insan haklan" ders taslağına gö-
re programın, "İnsan veTopJum",
"Aile", "Devlet ve Demokrasi",
"Anayasa" ve "İnsan Haklan" ol-
mak üzere 5 üniteden oluşturul-
ması öngörüldü. Programda,
"Hak veOzgürlüklerin Smniandı-
nlmasr başlığı altında "Olağa-
nüstü hal vesıkıyönetim
r
' konula-
nna yer verilerek dünya ve Türki-
ye'dekı demokrasi hareketlerinin
tarihi gelişimi anlatılacak. "Okul-
da DemokratikHayat" başlığı al-
tında da "okuldademokratik Uke-
ler" ve "sosyal kol etkinükJeri*1
iş-
lenecek.
Kiicükarmutlıı
Gözaltındakiler
için açlık grevi
İstanbul Haber Servisi - Küçükar-
mutlu'da gecekondu yıkma girişimi sua-
sında meydana gelen olaylarda gözaltı-
na alınanlann serbest bırakılması için
açlık grevı başlatıldı.
Küçükarmutlu'ya giriş çıkışlar polis
kontrolünde yapılıyor. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü, 25 kişinin gözaltına almdı-
ğını açıklarken, lCüçükannutlu'dan bir
grup yurttaş 35 kişinin kayıp olduğunu
öne sürdü.
Küçükarmutlulu yurttaşlar önceki gün
mahalleleruıe gelen yıkım ekiplerine,
evloini korumak için direndiklerini
açıUadı. Yıkmı ekiplerinin mahalleye
gimesine karşı koyduklannı, ancak po-
lısiı göz yaşartıcı bombalarla saldırdığı-
M iidia eden yurttaşlar. "Çoluk çocuk,
yaşk demeden polis herkese sakhrdı. Da-
h a nnra da evlere girerek insanlan top-
\XKya götürdü" dedı Yurttaşlar, 35 kişi-
ninkayıp olduğunu öne sürdü.
Cözaltına alınanlann serbest bırakıl-
rrmaını ısteyen yurttaşlardan 3 yaşlı ka-
dKniÇİık grevine başladıklannı açıkJadı.
Rıfat Ilgaz ikinci ölüm yıldönümünde anıldı
tstanbul Haber Servisi - Türk edebıyatının ünlü şair ve
yazarlanndan 'Hababam Smm'mn yaraOcısı Rıfat Ilgaz, dün
ölümünün ikinci yıldönümü nedeniyle Zincirlikuyu
Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. 2
Temmuz 1993'teki Sıvas katliamından 5 gün sonra 7 Temmuz
1993'te sabaha karşı yasamını yitiren Rıfat Ilgaz'ı anma töreni,
yıllarca biriikte çalıştığı arkadaşı Aziz Nesin'ı de yitirdiğimiz
güne rastladı. Önceki gece Izmır Çeşme'de kaldığı otelde kalp
krizi sonucu yasamını yitiren Aziz Nesin'in Bornova Adli
Tıbbı'nda bulunduğu saatlerde Istanbul'da Rıfat Ilgaz'ı anma
töreni yapılıyordu.Törende yazar Fakir Baykurt, Türkiye
Yazarlar Sendikası Genel Sekreten Emin Karaca, avukat
Mhhat Özkök ve Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz, birer konuşma
yaptı. Fakir Baykurt. Ilgaz'ın halk kitlelerine ulaşmış ender
yazarlardan biri ve edebiyat savaşımcılan arasında
'anrt bir isim' olduğunu söyledi.
Gerçekleri yırtmak
Öylegörünüyorki Veysel
Eroğlu da aslında duyarlı
mühendislerin raporlannı
ya da diplomalannı yırtma-
ya değil, Su Kongresi'yle
açığa çıkan gerçeklerden
"yntmaya" çahşıyor. Çün-
kü o yırtılan raporlann asıl-
lan ve binlerce kopyası aklı
başında yetkılilerin hizme-
tinde olduğu gıbi, diploma-
larda Eroğlu gibılerin değil,
bilimsel kurumlann ve hu-
kukun güvencesinde bulu-
nuyor.
Bu sevimsiz yırtma söyle-
mini, son olarak şunu anım-
satarak bitirelim.
Profesör Eroğlu, mühen-
dislerin Îstanbul'un su du-
nımu ve kalitesi (daha doğ-
rusu kalitesizliği) ile ilgili
raporlannı elbette ki beğe-
nip beğenmeme hakkına sa-
hıptir.
Ama, acaba dünyada han-
gi profesör, öğrencilerinin
beğenmediği bir çalışması-
nı bu şekildeki şovlarla yırt-
maya kalkışmıştır? Böylesi
"gerilimli refleksler" göste-
ren hangi profesör kendi bi-
lim alanmda başanlı olabil-
miştir?
Zaten. son yıllarda Türki-
ye ne çekiyorsa. biraz da bu
tür "siyasi emefler" peşinde
koşan profesörlerin yine bu
tür siyasi tutumlanndan ce-
kiyor.
Veysel Eroğlu, anlasılan
raporlardan pek hoşlanmı-
yor. O zaman, Îstanbul'un
hemen her sokağında açılan
"İçme suyu saüş istasyonla-
nmn" neden böyle hızla ço-
ğaldığına biraz kafa yorsun.
Eğer tSKl'nin musluklar-
dan akıttığı su temiz ve ıçi-
lebilir nitelikte ise, toplum-
daki bu içme suyu satın al-
ma talcbinin nereden kay-
naklandığına da yanıt bul-
sun.
Elbette, bu konudaki eko-
nominin arz ve talep yasala-
nnı da yırtıp atmamışsa...
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
"MC Kafası" BaşkentteL
Başkentin "amblem savaşı" beni gerilere götürdü.
1979 sonbaharında Ecevit hükümeti görevi dev-
retmişti. Demirel hükümetınin ilk "/craaflarından bi-
risi, Kültür Bakanlığı'nın benim dönemimde yaptığj
tüm yayımlan yasaklamak oldu.
Hoca Sadettin Efendi'nin "7acü'f-7evanA7"inden,
Shakespeare'in "Kış Masah"r\a kadar... Hiçbir ay-
nm gözetmeden!
Bakanlık yayımlannın "amblem"] de değiştirildi.
Oysa "rahle" ile kitabı bütünleştiren bir amblem-
di. Böylece, geçmişten geleceğe uzanan bir kültür
anlayışını simgeleştiriyordu.
Ama rahle bile onu değişmekten alıkoyamadı.
Niçin?
Çünkü, yayımlar da amblem de CHP döneminin
ürünü idi. Ve "MC kafası'na göre halk "biz" ve "on-
/ar"olarak ikiye aynlmıştı. "S/z"den olmayanlar düş-
mandı ve yaptıklan yıkılmalıydı.
• • •
RP'li belediyeler, 15 ayda "büyûk" hizmet verdiler(!)
Türkiye genelinde, binlerce cadde ve sokak adı de-
ğiştirdiler. Nerede Atatürk ya da izindekilerden biri-
nin adı varsa, silindi. Hatta Rize'de, silinenin yerine
Atatürk'ü öldürmek isteyenin adı konmak istendi.
Yüzlerce milyar, bu "gûzel hizmet" uğruna har-
candı.
Şimdi sıra başkentin genelinde...
İstanbul, Osmanlı'nın simgesi. Silueti, görkemli bir
geçmişın damgasını taşıyor. Minaresiz bir İstanbul
düşünebilir misiniz?
Ankara ise cumhuriyetin simgesi. 24 Anadolu uy-
gaıiiğının mirasçısı olma savındaki bir çağdaşlaşma
ülküsü var temelinde. Atatürk'ün seçtiğı başkent...
Kırk ytl düşünseniz, Ankara'yı cami ile simgeleştir-
mek aklınıza gelir miydi?
Türkiye'de 83 bin cami var.
Ankara'nın ise kalesi var. İlk Meclis'i var, son Mec-
lis'i var. Anıtkabir'i var.
Ama "MC kafası'rnn ağzından; "Onlarne birkül-
tûrûn, ne geçmişin, ne de geleceğin simgesi. Biri
kabristan, ötekisi de Meclis işte!"
Doğan Hızlan'ın dediği gibı "Türkiye'nin herken-
tinde cami de var, çarşı da. Ikisinden oluştuğu öne
sürûlen -aslında sadece camisi belli olan- yeni baş-
kent amblemi, Türkiye'deki her kentin amblemi ola-
bilir. Hatta Tahran'ın, Mekke'nin, Medine 'nin daha da
iyi olur.
Peki Ankara'yı temsil etmeyen bu amblem neyi
temsil ediyor?"
Bunun yanıtı da Meiih Aşık'tan:
"Olsa olsaAnkara'nin şu sırada dinsel değerierisi-
yasetmalzemesiyapanbirzihniyettarafındanyöne-
tildiğini sembolize ediyor olabilir ki o zaman da An-
kara'nın değil Gökçek'/n özel amblemi sayılır."
•••
Atatürk'ün adı caddelerden nasıl silinir?
Anayasa Mahkemesi'nin karşısındaki yeşil alana
niçin cami yapmak için savaş verilir? Taksim'deki
Atatürk anıtının karşısına niçin görkemli bir cami otur-
tulmak ıstenir?
Hitit Güneşı'nin yerine niçin cami konulur?
Laik Türkiye görüntüsüne bile tahammül edileme-
diği için mi? Atatürk, Etibank ve Sümerbank adlan-
nı bizzat koyarak Anadolu'nun tüm geçmişine sahip
çıkmak istediği için mi?
"MC kafası" 12 Eylül öncesinde CHP'den "rö-
vanş"\ alıyordu. Bugün Atatürk'ten rövanşı alıyor.
Hangi hakla?
Benim içinde bulunduğum CHP, yüzde 42 oy al-
mıştj. RP yüzde 19 ile yerel iktidarlara sahip oldu.
"MC kafası'n başkent belediyesinin başına getiren
oy farkı ise sadece 1200 idi.
Demokrasi bir "çoğunlukdiktası"değildir. Demok-
rasilerde çoğunlukta olanlar bile, her istedikierini ya-
pamazlar.
Ama demokrasi, "küçük bir azınlığın" diktası hiç
mi hiç değildir!
Geldikleri gibı gıderler. Gittiklerinde, o cadde ve so-
kak adlan da degişir, sadece "MCkafası'nı temsil e-
den amblemleri de... Ama olan, bunca emeğe ve
paraya olur!
Cebze Dîlovası
îşçflerin kavgasına
jandarma müdahalesi
• Polisan'da 17 nisandan bu yana grevde
olan işçilerle, teşorana bağlı işçiler arasında
çıkan kavgada beş kişi yaralandı. Olayda
aralannda Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi
Yönetim Kurulu Nurettin Taşkaya'nın da
bulundu 70 kişi de gözaltına alındı.
İstanbul Haber Servi-
si - Gebze Dılovası'nda,
Bitlis Holding'e ait Poli-
san'da grevdeki işçilerle
taşeron işçileri arasında çı-
kan kavgada beş kişi yara-
landı. Olaylann ardından
10'u grevci işçi olmak
üzere toplam 70 kişi gö-
zaltına alındı.
17 nisandan bu yana
grevde olan 230 işçi, işve-
rerrin taşeron işçileri işe al-
masını protesto etmek
amacıyla dün sabah ailele-
riyle biriikte fabrika önün-
de oturma eylemi başlattı.
Bunun üzerine Kartal Jan-
darma ile Türünçiftlik Ko-
mando Bölüğü'ne bağlı
güvenlik güçleri fabrikaya
gelerek işçilerle ailelerini
eylemi bitirmeye çağırdı-
lar. Güvenlik güçlerinin
eylemin sona erdirilme-
mesi halinde zor kullamla-
cağı uyansı yapmalan
üzerine işçileri jandar-
mayla karşı karşıya getir-
mek istemeyen Petrol-lş
Sendikası yöneticileri,
fabrika kapısından aynl-
maya karar verdiler. Fabri-
kadan Dılovası yönüne
doğru yürümeye başlayan
işçilerle ailelerinden olu-
şan bir grup, bir süre son-
ra durarak oturma eylemi-
ni yol üzennde sürdürme-
ye başladı.
Bu arada, fabrika önün-
deki yaklaşık 60 kişilik
grup da otobüsle eylem
nedeniyle fabrikaya alın-
mayan taşerona bağlı işçi-
lerin bekletildiği akar>r
a-
kıt ıstasyonuna gitti. Grev-
ci işçilerle taşeron işçileri
arasında başlayan tartış-
ma, taşlı sopalı kavgaya
dönüştü.
Kavga, güvenlik güçle-
rinin müdahalesiyle sona
ererken olayı duyan grev-
ci işçilerden 100 kişilik bir
grup daha akaryakıt istas-
yonuna geldi.
İşçiler, jandarma bari-
katını aşarak taşeron bağ-
lı işçilere saldırdılar, taşe-
ron bağlı işçilerden biri ta-
bancayla havaya bir el ateş
açtı. Yaklaşık 30 dakika
süren kavga, Kocaeli Em-
niyet Müdürlüğü'nden ge-
len çevik kuvvetin deste-
ğiyle bastınldı. Olayda
kullanılan taş ve sopalaria
yaralanan beş kişi, Gebze
Devlet Hastanesi'nde te-
davi altına alındı.
Olaydan sonra gözaltı-
na alınanlar arasında Pet-
rol-lş Sendikası Gebze
Şubesi Yönetim Kurulu
üyesi Nurettin Taşkayaile
Genel Merkez Basın Şer-
vısi görevlisi Ahmet Ozi-
pek'in de bulunduğu öğ-
renildi.