03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mühendislerin suraporlannıyırtan ÎSKl Genel Müdürü, aslında sorumluluktan 'yırtmaya' çahşıyor ISKI sorumhıhıktan kaçıyor• îstanbul'un su havzalanndaki kaçak yapılaşmaya karşı yetkisiz olduklannı ileri sürerek sorumluluktan 'yırtmaya' çalışan ÎSKÎ'nin yeni yöneticileri, şimdi de kentin içtne suyu durumu ve kalitesi hakkındaki raporlan yırtarak, bilim adamı unvanlannı 'siyasi emellerine' alet ediyorlar. OKTAY EKİNCİ Önce, îstanbul'un kuzeyındeki su havzalannı korumayı amaçla- yan Nazım Plan "yıruiarak", bir kenara atıldı. Yerine ûnlü "tabn planJan"yürürlüğe sokuldu. Ardından, yine bu alanlardaki kaçak yapılaşma için düzenlenen tutanaİdar ve hatta yıkılmalannı öngören Belediye Encümeni ka- rarlan tomarlar halınde "vırtıldı- lar." Derken, aynı su havzalannda hızla yaygınlaşan ve tümüyle ka- çak inşaatlardan oluşan yağma yerleşmeleri, tekerteker "betedi- ye" ve "ilçe" ilan edilerek, yasa dışı kurulmuş olmalanndan ötü- rû yaşadıklan tehlıkeyi de "yırt- mış" oldular. Hemen peşınden ise yine bu su havzalanndaki "yağma cenneti- ni" yönetmeye başlayan beledi- • yeler, önce imar yasasını, derken gecekondu yasasını ve elbette çevreyle ilgili yönetmelikleri de "yırtarak", tam bir imar özgürlü- ğü içerisinde Îstanbul'un "kaçak kentJerini"yarattılar. Böylesi birsürecin "imarafla- n" söylemleriyle de desteklendi- ği ve havzalardaki kaçak yapılaş- manın yıkılmasına "ona yfireği- t <*»«#« «»4 M»** RU Baraja kaııalizasyon hatü MusJuk , suyu hasta etti :.*^f- , ı İSKİ yetkilileri. tstanbul Su KongresTnde belediyeJerin su havzalanna karşı tutumlannı önleyemedUderinden yakınırken. bu çevre katliamı içerisinde suyun nasıl temiz kalabileceğini de yanıtiayamadüar. nin elvermeyeceğinin*' ılan edıldı- ği bir yerel seçimler sonucunda ise bu kez Îstanbul'un çöplükle- rinden "yırulınış" oy pusulalan toplandı Yetkililer bu oy pusulalannı "kimkrin yırttıgını" araşnradu- rurken, diğer yetkililer yırtılma- mış oylan sayarak sonuçlan ilan ettiler. Seçim öncesi verilen ödûnler ve daha önceki imar aflanyla yı- kılmatehlikesini çoktan "yırtan" kaçak kentleşme bölgeleri sakin- lennın politik tercihleri, imar yağmasının yarattığı sorunlan bu kez "Allah'a havale eden"kesim- ler ûzerinde yogunlaştı. Bu yağma güvencesi, daha ön- ceki kadrolann da beceriksizlik- lerine ve kararsızlıklanna duyu- lan tepkilerle birleşince. Îstan- bul'un yeni yönetimi yasadışı is- kân yörelerinden akan oylarla be- lirlenmiş oldu. Seçimlerden sonra bu yöreler- dekı kımi belediyeler, geleneksel "yırtma" eylemini sürdürerek, İSKİ'nin proje ve yönetmelikle- rini çöpe atıp kanalizasyon kanal- lannı îstanbul'un sukaynağı olan baraj göllerine bağlamaya girişti- ler. Büyükşehir Belediyesi, Îstan- bul'un en önemli ve "önceUkü" imar sorunu olarak Mimar ve Mühendis Odalan'nın ruhsat projeleri üzerindeki "ön deneti- mini" gördü ve bu bilimsel - de- mokratik sûrecin önceki dönem- de bağıtlanan sözleşmesini tek ta- raflı iptal etti. Yerel yönetimin lSKİ'ye atadjğı yöneticiler, kaçak yapı- laşmayı durdurmak yerine bilimsel raporlan yırbyöriar. Böylece, hangi projelere nasıl ğış karşılığında 8 katlı olarak ya- ruhsat verdiklerinin ilgili meslek odasınca "önceden öğrenilmesi" riskinden de "vırtnuş olan" kımi belediyeler, Recep Tayyip Erdo- ğan'ın sağladığı bu "deoetim boş- luğu" içerisinde, 3 kat imarlı ye- re 5 katlı, 4 kat imarlı yere 8 kat- lı bına öneren projelere "bağış karşıhğında'' inşaat izni vermeye basjadılar... Orneğin Beykoz Belediye- si'nin Elmalı su havzası içerisin- de resmi olarak 4 katlı, ama ba- w w Oğrenciye insan lıaklaıi eğitiıni• Milli Eğitim Bakanlığı ve insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanlığı, ilköğretimde okutulacak "vatandaşlık ve insan haklan" ile liselerde seçmeli ders olarak okutulacak "demokrasi ve insan haklan" dersi program taslağını hazırladı. EMtNEKAPLAN ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı ve İnsan Haklann- dan Sorumlu Devlet Bakan- lığı'nca hazırlanan "demok- rasi ve insan haklan" ile "va- tandaşuk ve insan haklan" dersi program taslağında; 1924,1961 ve 1982 anayasa- lannın demokrasi ve insan haklan yönünden değerlen- dirilmesine yer verildi. Prog- rama, İnsan Haklan Evren- sel Bildirgesi, düşünce ve düşün- ceyi yayma özgürlüğû, ozgürlük- lerin sınırlandınlması ve korun- ması, insan haklanna saygılı dev- let konulan alınırken "Hak veÖz- gûrlüklerin Sınırlandınlma- sı"başhğı altında, "olağanüstü hal vesıkryönetinTkonulanna yer ve- rildi. " 1995-1996 öğretim yılında il- köğretimde okutulacak "vatan- daşlık ve insan haklan", liselerde seçmeli olarak okutulacak "de- mokrasi ve insan haklan"dersi program taslağı, Milli Eğitim Ba- kanlığı ve insan haklanndan so- rumlu Devlet Bakanlığı temsilci- lerinden oluşturulan komisyonca Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yoksul ogrencilere kolaylık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplanna yüksek oranlı zamlann yapılmasının ardından kitap giderlerini karşılayamayacak durumda olan yoksul öğrencilen 'kiralama yöntemi'yle kitap sahibi yapacak. Yeni öğretim yılında uygulanacak 'Bağış ve Kiralık Kitap Projesi'ne göre öğrenciler. fiyatının beşte birini ödeyerek bir öğretim yılı için kitap kiralayabilecekler. Milli Eğitim Bakanlığı, son yıllarda ders kitabı fiyatlannın hızla yükselmesı sonucu zor duruma düşen öğrenciler için 1995-1996 öğretim yılında yeni bir projeyi uygulamaya koyacak. 'Bağış ve Kiralık Kitap Projea'yle, okul yönetimi, mezun olan ya da sınıf atlayan öğrencilerden alınacak eski kitaplan. yoksul öğrencılere Yoksul oğrenciye kiralık kitap düsük fiyatlarla kiralayacak. Proje, ilk aşamada 3 seçeneklı olarak uygulanacak. Okullarda en iyi bulunan seçenek, ileriki yıllarda da uygulanmasına devam edilecek. Projenin içerdiği yöntemler şöyle: - Kitap, bedelinin tamamı üzerinden öğrenci taraûndan peşin ödenip alınacak ve okul kûtüphanesine 'ders kitaplan' kodu ile kaydedilerek arka kapak bügileri işlenecek. Kitap, yıl sonunda okula teslim edilerek yıpranma pa>i (1/5) belirienecek. Bu pay oğrenciye alacak kaydedilerek hemen satısıyla biriikte beşte dördü öğrencive iade edüecek. hk kitap ildnci oğrenciye aynı yöntemle kiralanacak. Kitap, 5 yıl sonra maliyetini karşıladığı için 'ücretsız kitap bölümüne' aktanlarak kuDaiumı süresince yoksul öğrencilere kuUandınlacak. -Kıtaplar, vakıflar ve koruma derneklerince bir defalığına peşin alınacak, 5 yıl süre iie beşte biri oranında öğrencilerden parası kesilecek. 5 yılın sonucunda değer kayıplannı karşılamak üzere beşte binni geçmemek koşuluyla öğrencılere kıralanmaya devam edilecek. - Bakanlık, bir defaya özgû olmak üzere okul kûtüphanesine kitap alınması için ödenek ayıracak. Başlangıç ödeneği. her defasuıda döner sermaye anlayişıyla kullanılarak geri dönüşlerle biriikte beşte bir oranlı ve devüü kuUanılacak. Öğrenciler, karşılığında ederi kadar kitap almak yoluyla kitap değiştirme ve bağış alma yoluyla da düşiik ücretlerle kitap edinebilecekler. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, Milli Eğitim ıl müdürlüklerine bir genelge göndererek projenin yürütülebilmesi için okullarda yönetici, kütüphane sorumlulan ve okul aile birliği temsilcilerinden oluşan bır komısyon kurulmasını ıstedi. pımına izin verdiği Kavacık köp- rüsü civanndakı iş merkezlerine ait Mimarlar Odası'nca düzenle- nen ÇED raporlan da yine "yır- blarak" bir kenara atıldı... Şimdi, bu yırtma sürecinin son kahramanı olarak sahneye çıkan İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğ- hı da TMMOB'ye bağlı 18 mes- lek odasınca önceki hafta düzen- lenen İstanbul Su Kongresi'nde- ki bilimsel bildirilerin ve analiz- lerin sonuçraporlannı,basın top- lantısında yırtıp atıyor. Ar- dından bu sayın profesör, ra- porlan hazıılayanlann, yani aralannda "kendiöğrencUe- ri" de bulunan mühendisle- rin diplomalannı yırtmak- tan söz ediyor. Su Kongresi'nin son otu- rumunu ben yönetmiştim ve aynı İSKİ Genel Müdür Yar- dımcısı Selami Oğuz'a da ilk sözü vererek, diğer tartış- macılardan daha uzun bir süre konuşmasına olanak sağlamıştım. ISKl'nin şebekelerden sorumlu üst düzey yönetici- si olan Selami Oğuz da Cumhunyet muhabiri tbra- him GüneTın su havzalann- daki kaçak yapılaşmaya ve barajlara bağlanan kanali- zasyonlara "neden engel ot- madıkfauı" şeklindeki soru- sundan, "Bu yetki bizde de- ğil, imar denetimi belediye- ye att" şeklindeki bir yanıt- la yırtmayı"yeğlemişti. hazırlandı. Program taslakian, Ta- lim ve Terbiye Kurulu'nun görü- şüne sunuldu. Demokrasi ve insan haklan der- si progTam taslağına göre ders, "Devlet ve Devletin Nitelikleri", "Demokrasi", "tnsan Haklan", "Temel Hak ve Özgürlükler" ve "Ozgürlüklerin Suurlanması ve Korunması" ana başlıklan altın- da 5 üniteden oluşacak. Birinci ünitede; ülke, millet, devletin ege- menliği, monarşi, meşrutiyet, cumhuriyet, yasama ve yargı or- ganlan gibi konular işleneceL "Devtetin Nitelikleri" başlığı a\- tında. "DemokrarJk devlet, hukuk devleti, sosyal devlet, laik devlet, Atarürk milüyetçiliğine bağlı dev- let, insan haklanna saygıta devlet" konulanna yer verilecek. "De- mokrasi" ünitesinde ise bıreysel temel haklar, seçim ve temsil hak- kı, genel ve eşit oy ilkesi, hukuk önünde eşitlik, çogunluğun yöne- tim hakkı, azınlığın hatdannın ko- runması konulan anlahlacak. İnsan haklan ve kamu özgür- lüklerinin tarihsel gelişimiyle baş- lanacak "İnsan Haklan" ünitesin- de, 1948 İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi, uluslararası insan hak- lan sözleşmeleri, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesı, Paris Şartı ve Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne yer verilecek. Bu ünitede 1924, 1961 ve 1982 anayasalannın de- mokrasi ve insan haklan yönün- den değerlendirilmesi de yapıla- cak. "Temel Hak ve Özgürlükler" ünitesinde de şu konulara yer ve- rilecek: "Siyasal örgütlenme öz- gürtüğü, seçme ve seçilme hakkı, kamu hizmetlerine girme hakkı, yasama ve korunma hakkı, mad- di ve manevi varuğuu geliştirme hakkı, özel hayatın gizliliği ve ko- nınması, din ve vicdan özgürlüğû, düşûnce ve düşünceyi yayma öz- gürlüğû, basın ve yayın özgürlü- ğû, sağhkh çevTede yasama hakkı, konutedinme hakkı, eğitim ve öğ- retim hakkı, sosyal güvenlik hiz- meöerinden vararianma hakkı." llkögretim kurumlannda oku- tulması planlanan "vatandaşlık ve insan haklan" ders taslağına gö- re programın, "İnsan veTopJum", "Aile", "Devlet ve Demokrasi", "Anayasa" ve "İnsan Haklan" ol- mak üzere 5 üniteden oluşturul- ması öngörüldü. Programda, "Hak veOzgürlüklerin Smniandı- nlmasr başlığı altında "Olağa- nüstü hal vesıkıyönetim r ' konula- nna yer verilerek dünya ve Türki- ye'dekı demokrasi hareketlerinin tarihi gelişimi anlatılacak. "Okul- da DemokratikHayat" başlığı al- tında da "okuldademokratik Uke- ler" ve "sosyal kol etkinükJeri*1 iş- lenecek. Kiicükarmutlıı Gözaltındakiler için açlık grevi İstanbul Haber Servisi - Küçükar- mutlu'da gecekondu yıkma girişimi sua- sında meydana gelen olaylarda gözaltı- na alınanlann serbest bırakılması için açlık grevı başlatıldı. Küçükarmutlu'ya giriş çıkışlar polis kontrolünde yapılıyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 25 kişinin gözaltına almdı- ğını açıklarken, lCüçükannutlu'dan bir grup yurttaş 35 kişinin kayıp olduğunu öne sürdü. Küçükarmutlulu yurttaşlar önceki gün mahalleleruıe gelen yıkım ekiplerine, evloini korumak için direndiklerini açıUadı. Yıkmı ekiplerinin mahalleye gimesine karşı koyduklannı, ancak po- lısiı göz yaşartıcı bombalarla saldırdığı- M iidia eden yurttaşlar. "Çoluk çocuk, yaşk demeden polis herkese sakhrdı. Da- h a nnra da evlere girerek insanlan top- \XKya götürdü" dedı Yurttaşlar, 35 kişi- ninkayıp olduğunu öne sürdü. Cözaltına alınanlann serbest bırakıl- rrmaını ısteyen yurttaşlardan 3 yaşlı ka- dKniÇİık grevine başladıklannı açıkJadı. Rıfat Ilgaz ikinci ölüm yıldönümünde anıldı tstanbul Haber Servisi - Türk edebıyatının ünlü şair ve yazarlanndan 'Hababam Smm'mn yaraOcısı Rıfat Ilgaz, dün ölümünün ikinci yıldönümü nedeniyle Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. 2 Temmuz 1993'teki Sıvas katliamından 5 gün sonra 7 Temmuz 1993'te sabaha karşı yasamını yitiren Rıfat Ilgaz'ı anma töreni, yıllarca biriikte çalıştığı arkadaşı Aziz Nesin'ı de yitirdiğimiz güne rastladı. Önceki gece Izmır Çeşme'de kaldığı otelde kalp krizi sonucu yasamını yitiren Aziz Nesin'in Bornova Adli Tıbbı'nda bulunduğu saatlerde Istanbul'da Rıfat Ilgaz'ı anma töreni yapılıyordu.Törende yazar Fakir Baykurt, Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreten Emin Karaca, avukat Mhhat Özkök ve Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz, birer konuşma yaptı. Fakir Baykurt. Ilgaz'ın halk kitlelerine ulaşmış ender yazarlardan biri ve edebiyat savaşımcılan arasında 'anrt bir isim' olduğunu söyledi. Gerçekleri yırtmak Öylegörünüyorki Veysel Eroğlu da aslında duyarlı mühendislerin raporlannı ya da diplomalannı yırtma- ya değil, Su Kongresi'yle açığa çıkan gerçeklerden "yntmaya" çahşıyor. Çün- kü o yırtılan raporlann asıl- lan ve binlerce kopyası aklı başında yetkılilerin hizme- tinde olduğu gıbi, diploma- larda Eroğlu gibılerin değil, bilimsel kurumlann ve hu- kukun güvencesinde bulu- nuyor. Bu sevimsiz yırtma söyle- mini, son olarak şunu anım- satarak bitirelim. Profesör Eroğlu, mühen- dislerin Îstanbul'un su du- nımu ve kalitesi (daha doğ- rusu kalitesizliği) ile ilgili raporlannı elbette ki beğe- nip beğenmeme hakkına sa- hıptir. Ama, acaba dünyada han- gi profesör, öğrencilerinin beğenmediği bir çalışması- nı bu şekildeki şovlarla yırt- maya kalkışmıştır? Böylesi "gerilimli refleksler" göste- ren hangi profesör kendi bi- lim alanmda başanlı olabil- miştir? Zaten. son yıllarda Türki- ye ne çekiyorsa. biraz da bu tür "siyasi emefler" peşinde koşan profesörlerin yine bu tür siyasi tutumlanndan ce- kiyor. Veysel Eroğlu, anlasılan raporlardan pek hoşlanmı- yor. O zaman, Îstanbul'un hemen her sokağında açılan "İçme suyu saüş istasyonla- nmn" neden böyle hızla ço- ğaldığına biraz kafa yorsun. Eğer tSKl'nin musluklar- dan akıttığı su temiz ve ıçi- lebilir nitelikte ise, toplum- daki bu içme suyu satın al- ma talcbinin nereden kay- naklandığına da yanıt bul- sun. Elbette, bu konudaki eko- nominin arz ve talep yasala- nnı da yırtıp atmamışsa... HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI "MC Kafası" BaşkentteL Başkentin "amblem savaşı" beni gerilere götürdü. 1979 sonbaharında Ecevit hükümeti görevi dev- retmişti. Demirel hükümetınin ilk "/craaflarından bi- risi, Kültür Bakanlığı'nın benim dönemimde yaptığj tüm yayımlan yasaklamak oldu. Hoca Sadettin Efendi'nin "7acü'f-7evanA7"inden, Shakespeare'in "Kış Masah"r\a kadar... Hiçbir ay- nm gözetmeden! Bakanlık yayımlannın "amblem"] de değiştirildi. Oysa "rahle" ile kitabı bütünleştiren bir amblem- di. Böylece, geçmişten geleceğe uzanan bir kültür anlayışını simgeleştiriyordu. Ama rahle bile onu değişmekten alıkoyamadı. Niçin? Çünkü, yayımlar da amblem de CHP döneminin ürünü idi. Ve "MC kafası'na göre halk "biz" ve "on- /ar"olarak ikiye aynlmıştı. "S/z"den olmayanlar düş- mandı ve yaptıklan yıkılmalıydı. • • • RP'li belediyeler, 15 ayda "büyûk" hizmet verdiler(!) Türkiye genelinde, binlerce cadde ve sokak adı de- ğiştirdiler. Nerede Atatürk ya da izindekilerden biri- nin adı varsa, silindi. Hatta Rize'de, silinenin yerine Atatürk'ü öldürmek isteyenin adı konmak istendi. Yüzlerce milyar, bu "gûzel hizmet" uğruna har- candı. Şimdi sıra başkentin genelinde... İstanbul, Osmanlı'nın simgesi. Silueti, görkemli bir geçmişın damgasını taşıyor. Minaresiz bir İstanbul düşünebilir misiniz? Ankara ise cumhuriyetin simgesi. 24 Anadolu uy- gaıiiğının mirasçısı olma savındaki bir çağdaşlaşma ülküsü var temelinde. Atatürk'ün seçtiğı başkent... Kırk ytl düşünseniz, Ankara'yı cami ile simgeleştir- mek aklınıza gelir miydi? Türkiye'de 83 bin cami var. Ankara'nın ise kalesi var. İlk Meclis'i var, son Mec- lis'i var. Anıtkabir'i var. Ama "MC kafası'rnn ağzından; "Onlarne birkül- tûrûn, ne geçmişin, ne de geleceğin simgesi. Biri kabristan, ötekisi de Meclis işte!" Doğan Hızlan'ın dediği gibı "Türkiye'nin herken- tinde cami de var, çarşı da. Ikisinden oluştuğu öne sürûlen -aslında sadece camisi belli olan- yeni baş- kent amblemi, Türkiye'deki her kentin amblemi ola- bilir. Hatta Tahran'ın, Mekke'nin, Medine 'nin daha da iyi olur. Peki Ankara'yı temsil etmeyen bu amblem neyi temsil ediyor?" Bunun yanıtı da Meiih Aşık'tan: "Olsa olsaAnkara'nin şu sırada dinsel değerierisi- yasetmalzemesiyapanbirzihniyettarafındanyöne- tildiğini sembolize ediyor olabilir ki o zaman da An- kara'nın değil Gökçek'/n özel amblemi sayılır." ••• Atatürk'ün adı caddelerden nasıl silinir? Anayasa Mahkemesi'nin karşısındaki yeşil alana niçin cami yapmak için savaş verilir? Taksim'deki Atatürk anıtının karşısına niçin görkemli bir cami otur- tulmak ıstenir? Hitit Güneşı'nin yerine niçin cami konulur? Laik Türkiye görüntüsüne bile tahammül edileme- diği için mi? Atatürk, Etibank ve Sümerbank adlan- nı bizzat koyarak Anadolu'nun tüm geçmişine sahip çıkmak istediği için mi? "MC kafası" 12 Eylül öncesinde CHP'den "rö- vanş"\ alıyordu. Bugün Atatürk'ten rövanşı alıyor. Hangi hakla? Benim içinde bulunduğum CHP, yüzde 42 oy al- mıştj. RP yüzde 19 ile yerel iktidarlara sahip oldu. "MC kafası'n başkent belediyesinin başına getiren oy farkı ise sadece 1200 idi. Demokrasi bir "çoğunlukdiktası"değildir. Demok- rasilerde çoğunlukta olanlar bile, her istedikierini ya- pamazlar. Ama demokrasi, "küçük bir azınlığın" diktası hiç mi hiç değildir! Geldikleri gibı gıderler. Gittiklerinde, o cadde ve so- kak adlan da degişir, sadece "MCkafası'nı temsil e- den amblemleri de... Ama olan, bunca emeğe ve paraya olur! Cebze Dîlovası îşçflerin kavgasına jandarma müdahalesi • Polisan'da 17 nisandan bu yana grevde olan işçilerle, teşorana bağlı işçiler arasında çıkan kavgada beş kişi yaralandı. Olayda aralannda Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi Yönetim Kurulu Nurettin Taşkaya'nın da bulundu 70 kişi de gözaltına alındı. İstanbul Haber Servi- si - Gebze Dılovası'nda, Bitlis Holding'e ait Poli- san'da grevdeki işçilerle taşeron işçileri arasında çı- kan kavgada beş kişi yara- landı. Olaylann ardından 10'u grevci işçi olmak üzere toplam 70 kişi gö- zaltına alındı. 17 nisandan bu yana grevde olan 230 işçi, işve- rerrin taşeron işçileri işe al- masını protesto etmek amacıyla dün sabah ailele- riyle biriikte fabrika önün- de oturma eylemi başlattı. Bunun üzerine Kartal Jan- darma ile Türünçiftlik Ko- mando Bölüğü'ne bağlı güvenlik güçleri fabrikaya gelerek işçilerle ailelerini eylemi bitirmeye çağırdı- lar. Güvenlik güçlerinin eylemin sona erdirilme- mesi halinde zor kullamla- cağı uyansı yapmalan üzerine işçileri jandar- mayla karşı karşıya getir- mek istemeyen Petrol-lş Sendikası yöneticileri, fabrika kapısından aynl- maya karar verdiler. Fabri- kadan Dılovası yönüne doğru yürümeye başlayan işçilerle ailelerinden olu- şan bir grup, bir süre son- ra durarak oturma eylemi- ni yol üzennde sürdürme- ye başladı. Bu arada, fabrika önün- deki yaklaşık 60 kişilik grup da otobüsle eylem nedeniyle fabrikaya alın- mayan taşerona bağlı işçi- lerin bekletildiği akar>r a- kıt ıstasyonuna gitti. Grev- ci işçilerle taşeron işçileri arasında başlayan tartış- ma, taşlı sopalı kavgaya dönüştü. Kavga, güvenlik güçle- rinin müdahalesiyle sona ererken olayı duyan grev- ci işçilerden 100 kişilik bir grup daha akaryakıt istas- yonuna geldi. İşçiler, jandarma bari- katını aşarak taşeron bağ- lı işçilere saldırdılar, taşe- ron bağlı işçilerden biri ta- bancayla havaya bir el ateş açtı. Yaklaşık 30 dakika süren kavga, Kocaeli Em- niyet Müdürlüğü'nden ge- len çevik kuvvetin deste- ğiyle bastınldı. Olayda kullanılan taş ve sopalaria yaralanan beş kişi, Gebze Devlet Hastanesi'nde te- davi altına alındı. Olaydan sonra gözaltı- na alınanlar arasında Pet- rol-lş Sendikası Gebze Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Nurettin Taşkayaile Genel Merkez Basın Şer- vısi görevlisi Ahmet Ozi- pek'in de bulunduğu öğ- renildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle