Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4TEMMUZ1995 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Türkiye'ye yararlı olur'
• Baştarafi 1. Sayfada
Türkiye'ye yararh olabile-
ceğini söyledi.
Cumhuriyet'e, bilgi ve-
ren Pıof. E>r. Yalçın Sana-
lan, WWER- lOOOtipi reak-
törlerin, eski SSCB tarafin-
dan geliştirilen, en ileri tek-
nolojide, en güçlü, Batı
standartlartna en yalcın ve
dış koruma bınası (conta-
inement) bulunan bir tasa-
nm olduğunu belirtti. Sana-
lan, 10O0 megavat elektrik
ûretim ve 3 bin megavat ısıl
kapasitesi bulunan reaktö-
riin, hafif suyla soğutuldu-
ğunu ve soğutucu çıkış sı-
caklığının 289 derece oldu-
ğunubildinü. Reaktörûn, 66
ton az zenginleştirilmiş
uranyum yakıtyla yüklen-
digini kaydeden Sanalan. şu
bilgileri verdi:
"Bu reaktörter Çernobfl
tipinden (RBMK) farkhdır-
lar. Eski SSCB ve Rusya Fe-
derasyonu'nda çahşmakta
oianlan vardır. Baü'daki P-
WR denflentiplerinbenzer-
leridir. Böyle bir reaktör,
Atatürk Barajf nın 3'te biri
kadar elektrik enerjisi üret-
menin yanında, ülkenin en-
düstriyel, bOimsel ve tekno-
lojikdüzeyive nükleerprog-
ramına göre nükleer tekno-
loji edinmek için de yararh
olur."
Prof. Dr. Sanalan, "Bu
tür bir reaktör Türkiye'de
hangi amaçlaıia kullanılabt-
lir" sorusuna, "Hangi tür
reaktör olursa olsun. 2690
sayıh TAEK Yasası ve ülke-
mizin imzaladığı uluslarara-
sı anlaşmalar, Tiirkiye'nin
nükleer enerjiyi bansçıl
amaçlaıia ülke yararuıa ve
kalkınma planlanna uygun
olarak kullanma seçimi yap-
tığını göstermektedir" yanı-
tını verdi.
Ruslarla nükleer
pazarlık
• Baştarafi 1. Sayfada
Zaten olması da mümkütı
değil. Nükleerenerji projele-
ri için bir müşavir firma se-
çfldi; çalışmalar devam edi-
yor. Türkiye, nükleer enerji-
ye geçecekse, objektif kurai-
larla geçecek. Önce teknolo-
ji olarak neyi istedigini, neyi
yapürmak istediğini ortaya
çıkaracak. Ondan sonra da
uluslararası ihale yoluyla sü-
reç işleyecek. Moskova da
şartlan uygunsa gebr. Yoksa
bizim, "Gelın Türkiye'de re-
aktör kurun' diye talebimiz
olmadı. Rusya'ya obnadığı
gibi herhangi bir ülkeye de
obnadL Bu konuda uluslara-
rası standartlar belli. Yer se-
çimine kadar. uluslararası
anlaşmalar, kuraüar var.
Her şey sınıriandınlmış. Bu-
nun dışında dünyada gelişti-
rflnûş teknotojiler var. Enge-
lişmiş. enrisksizolanı hangi-
siyse onu tercih edeceğiz. Uy-
gun olan her fırmaya da açik
olur yapacağımız ihale. Ben
burada şahsen enerjiden so-
rumluyum, öyle bir şey söz
konusu değiL"
Veysel Atasoy, nükleer
enerjinin gereldiliği ve risk-
lerine ilişkin tartışmalara
değinirken de, projelerin
teknik çahşmalannın yanı
sıra kamuoyuna tanıtım ha-
zırlıklan da yaptıklannıbîl-
dirdi. Nükleer santral tanıtı-
rnırun iyi yapılmadığını be-
lirten Atasoy, kamuoyunun
önceliklerisklerkonusunda
aydınlatılması gerektiğini
söyledi.
Atasoy, "Alternatif enerji-
leıie Türkiye'nin ihtiyacını
kapatmak mümkün degil.
' Şu miktarda rüzgâr var' de-
sinler, 'Getirin yapın' diye-
yim. Jeotermal enerjiyi de-
ğerlendiriyoruz; ehmizdesa-
dece 25 megavathk bir proje
var. Bütün yeraltı su kaynak-
lannı değerlendirirsek, 500
megavatlık bir santral yapa-
biliyoruz. Bu da 3 ayuk arö-
şı karşdayacak bir miktar"
dedi. Atasoy, nükleer santral
projeleri için kaynak sıkın-
tısı olmadığıru, 10 bin ve 20
bin megavatlık bazı santral-
lann yap-işlet-devret yönte-
miyle, kaynak sorunu ol-
madan gerçekleştirileceğini
söyledi.
Anadolu
• Baştarafi 1. Sayfada
Açık kontenjanı kalan
okullar, ön kayıt sistemi ile
ögrenci alarak kontenjanla-
nnı dolduracaklar. Konten-
jan açıklanna9-19agustos
tarihleri arasında ön kayıt
için başvurulabilecek. Ke-
sin kayıtlar ise 23-25 ağus-
tos tarihlerinde gerçekleşti-
rilecek.
Ön kayıt koşullannı taşı-
yan öğrenciler, bulundukla-
n yerde birden çok Anadolu
lisesi olması halinde yalnız-
cabirokula baş vurabilecek-
ler. 25 ağustos günü saat
17.30 itibanyla kontenjan
açığı kalması halinde kayıt-
lar, 31 ağustosa kadar de-
vam edecek.
Kontenjanlann bu tarihte
de doldurulamaması halin-
de okullann eğitim ve öğre-
time açıldığı gün saat
17.00"de kontenjan açığı ve
ön kayıt listesinde sırası ge-
len adaylar açıklanacak ve
kayıt yapılacak.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ana
işlevi nedir?
Türkiye'nin sınıriannı korumak.
Bugün TSK deyince aklımıza ilk ne
geliyor?
Terörie mücadele ve PKK...
Ana çelişki burada.
Brifingde harekât planlama subayı,
açık açık şu tümceyi kullandı:
"1990-92 arasında TSK'nin iç güven-
lik görevleri, dış güvenlik konulannın
önüne geçmiştir."
Bunun daha açık ifadesi şu:
O dönem terörie mücadele, asli gö-
revimizden, yani sınırian koruma işlevi-
mizden daha önemli bir hale gelmişti.
Üniter bir devlette ordu, "dış düşma-
na" göre yapılandığı için, içeride yıp-
ranma söz konusu olmaz. Ancak Tür-
kiye'de sivil hükümetler, iç güvenlik so-
rununu TSK'ye bırakınca, bu durum do-
ğal olarak olumlu ve olumsuz yaklaşım-
lan beraberinde getiriyor.
Çörekçi'nin, "Bizce 8. madde kaldı-
nlmazsa daha iyi olur" tümcesine, ön-
yargılardan sıynlarak bakmaya çalışa-
lım.
Terörie mücadelenin emanet edildiği
kurumun ikinci adamı olarak Çörekçi,
"TMY beni ilgilendirmez" demez.
Bu görüşünü bir gazetecinin sorusu
üzerine değil de kuryeli bir mektupla mı
iletseydi?
Güven Bunalımı
TSK, Türkiye'nin bir numaralı soru-
nunun muhatabı. Terörie mücadeleye
ilişkin yasal düzenleme de hükümet or-
taklannın bir numaralı çelişkisi. Çörek-
çi, böyle bir durumda görüşünü açıkla-
masının olumlu-olumsuz demeçleri ge-
tireceğini sanıyorum tahmin etmiştir ve
bunu göze alarak görüşünü açıklamış-
tır. Kaldı ki Cumhurbaşkanı, "Bu konu-
yu bir de askerlere soralım" demişti.
Kısacası, terörte mücadeleyi TSK'ye
ihale etmişseniz, bu kurumun tepesin-
dekiler, "Bize düşen tek görev şehit ol-
maktır" demekle kalmazlar.
Yapılması gereken henüz 12 Eylül gö-
rünümünü düzeltemeden terörie mü-
cadeleye girişen orduyu yıpratmak de-
ğil, asıl işlevine dönmesini sağlamaktır.
Sivilleregelince...
Değil 12 Eylül Anayasası'nı değiştir-
mek, darbeyi meşru kılan hükümleri bi-
le kahramanca savunan bir Meclis'in,
Genelkurmay 2. Başkanı'nın görüş be-
lirtmesine tepki göstermemesi ancak
bizde görülür.
Hükümet edebilen bir hükümet,
TMY'yi aylarca tartışmaz, karannı verir,
değiştirecekse değiştirir, değiştirmez-
se "Böyle götüreceğiz" der, tartışmayı
bitirir.
Aslında Çörekçi, çok eksik görüş bil-
•••
dirdi. "8. madde kalsa daha iyi olur" de-
yip şöyle devam etmeliydi:
"Hükümette gözümün tutmadığı ba-
zı herifler var. Hani alacaksın adamı;
bağlayacaksın tankın paletine, tatbika-
ta çıkacaksın. Onbaşı beyinli adamlar,
general rûtbesinde işler yapıyor. Bu
Meclis üyelerinin çoğu, sabah içtima-
sından sonra izmarit toplamaya yarar..."
Seyreyleyin kutlamatelgraflannı...
'Harikasınız paşam'
Ülkemizde rütbe omuzlarda değil,
beyinlerde.
Köşk'te bir kokteyl vardı. Dönemin
Genelkurmay Başkanı Org. Güreş de
katılmıştı. Sanatçı, bürokrat birgrup 'si-
vil" etrafını sardı. Org. Güreş, bir süre
önce Kayseri ve Bolu'da gazeteciler için
"bücürier" deyimini de kullandığı ağır
bir konuşma yapmıştı. Sözünü ettiğim
siviller, koro halinde başladı:
- Paşam paşam, o ne konuşmaydı
öyle...
- Harikaydınız paşam...
- Bu konuşmalan tekrartamalısınız...
- Televizyonda da yapmalısınız...
Ben Güreş'in yerinde olsam o gece
eve gitmez, yönetime el koyardım!
Askeriere yüklenmeden önce siville-
rin sivilleştirilmesi gerekiyor.
Çörekçi'ye tepkilerin en serti Cemy
Boynear'dan geldi. 1 temmuz günü
"pa/iy°sinin genel idare kurulu toplan-
tıandaki konuşmasının girişi şuydu:
"Türkiye'nin hali ortada. Türkiye'yi
geri götûren Meclis ile uğraşırken bir de
kışladakiler çıktı başımıza..."
Mr. Cemy! Istanbul Boğazı'ndan pek
fark edilmiyor olabilir, ama askerler kış-
lada değil... Dağda, taşta... Bunu, top-
lantılarda vitrin olarak kullandığını sagır
ve dilsizler bile biliyor. Sorun da zaten
burada. Kışladaolmamasında...
Bu bir...
Ikincisi... "Çıkti başımıza" diyorsun.
Başımızı bırak, içimizdeler. 12 Eylül ya-
satannın hangisi değiştirilebildi?
Ardından da soruyu soran gazeteci-
ye yüklenmiş:
"Kabahat, onlar kadar soranlarda. Si-
ze ne 8. maddeyle ilgili düşündüklerin-
den..."
Soruyu Hürriyet'in Ankara temsilcisi
Sedat Ergin sormuştu. Olur Cemy;
bundan sonra soru sorarken size danı-
şınz...
Beyefendinin siyasete niçin erken
atıldığı anlaşılıyor. Herhalde "Anca öğ-
renirim" diye düşündü.
Muhalefetten iktidara kadar çoğu-
muz, biryeri göstermeye çalışan kişinin
işaret ettiğı tarafa bakmak yerine par-
maklanna bakıyoruz...
Camüi ambleme yürütmeyi durdurma isteıııi
ANKARA (Cumhurivet Bürosu)
-Büyükşehir Belediye Meclisi'nde-
ki sağ ittifakın oyianyla Ankara'nın
Anadolu uygarûklannı temsil eden
amblemınin değiştirilmesine tepki-
ler giderek yoğunlaşıyor.
Avukat Rahmi Kumaş, idari yar-
gıya başvurarak, Hitıt Güneşi yeri-
ne seçılen camili amblemın devreye
sokulmaması için yürütmenin dur-
durulmasını istedi.
Çağdaş Türkiye Platformu'nun
(ÇTP) kampanyasında imza sayısı
75 bine ulaşırken platform, Kızüay
Alanı'nda dava dilekçeleri dağıta-
rak, yeni ambleme karşı binlerce da-
va açılacağını bildirdı.
Anakent Belediye Başkanı Metih
Gökçek, valilığin onayını almadan
amblemi bayrak olarak kullanmaya-
caklanıu belirtirken Ankara Valisi
Erdogan Şehinoghı, izin alınmadan
kullanılan bayraklan toplattıracağı-
nı açıkladı.
Binlerce yıllık Anadolu kültürü-
nü temsil eden Hitit Güneşi'nin de-
ğiştirilerek, yerine "Türkiye'nin ba-
gunsırfığınr sımgelediği öne sürü-
len yıldızlar ile "Türk kültürünü"
simgelediği savlanan minarelerin y-
er aldığı camılı amblemin seçilmesi
yoğun tepkilere neden oldu.
Ankaralılar, göreve geldıği gün-
den başlayarak çağdaş sanat yapıtla-
nnı hedefalan ve ılk icraatını "Tü-
kürürüm böyle sanabn içİDe
r
diye-
rek müstehcen bulduğu Altın-
park'taki heykelleri kaldırmakla
gerçekleştiren RP'li Anakent Bele-
diye Başkanı 1. Melih Gökçek'i,
"Ankara'nın çağdaş yaptsma darbe
vurmak"la suçladılar.
Ankara'nın ambleminin "kaviın-
ler kapi9
n
olan Anadolu'ya ve onun
çağdaş başkentine yakışır nitelikte
olduğunu dile getiren yurttaşlar,
"amblem darbesine'" karşı Çağdaş
Türkıye Platformu'nca başlatılan
imza kampanyasına 2 gûnde 75 bin
imza ile destek oldular.
ÇTP adına dün bir açıklama ya-
pan Melih Çnhadar, Türk-tslam
sentezine göre hazırlanmış sözde
amblemin Ankara'yı temsil edeme-
yeceğini belirterek, "Hitit Gfine-
şi'nin kakunlmasına karşı başlattığı-
mız direnç, artarak sürecek. Bu aşa-
madan sonra Kıalay Alanı'nda da-
va dilekçeleri dagıtarak. binlerce da-
va açma>a başla>acağız" dedı.
Ambkm darbesi
Avukat Rahmi Kumaş da, "Gök-
çek'in ambtem darbesi"nin engel-
lenmesi amacıyla Ankara Bölge İda-
re Mahkemesı'ne başvurarak, yürüt-
menin durdurulmasını istedi. Ku-
maş, bugün saat 11.00'de düzenleye-
ceği basın toplanüsında, başvuru ge-
rekçesini kamuoyuna açıklayacağı-
nı bildirdı.
AÜ Hukuk Fakültesi öğretim üye-
lerinden Prof. Dr. Ahmet Kıhçoğlu,
Ankara'nın amblemi dışında uğraşı-
lacak çok şeyin bulunduğunu belir-
terek, şöyle dedi:
"Betediveııin ^idDerie ugraşması-
nın bir çaresirfik olduğunu düşünü-
yorum. Başkentin ambleminin de-
ğiştirilmesini istiyen meclistekiler,
Ankara halkının çoğunhığunu tem-
sfletmemektedir. Kaldı ki kamuoyu-
na sunduklan ambkm. Ankara'\a
vakışan bir ambtem değil. tnsana
Iran'ı. Mekke ve Medine'yi anımsa-
tan bir amUem."
Gökçek ıse dün yaptığı yazılı
açıklamada, camili amblemin tanı-
tıcı bayrak olarak kullanılmasınm
valiliğin onayını gerektirdiğinı
ammsatarak, "Valiliğin onayını al-
madan amblemi bayrak olarak kul-
lanmayız" dedi.
Bunun, amblemi uygulamaya-
caklan anlamına gelmediğini de
kaydeden Gökçek, "Ambtem ayn
şeydir, yönetnıelikte belirtilen amb-
lemin tân ıtKi ba>Takolarak kullanıl-
ması a> n şeydir. Amblem için >alili-
ğin una>ınagerek yoktur" görüşünü
dile getirdi.
Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğ-
lu, amblem değişikliğıni basın yo-
luyla öğrendigini belirterek, şu açık-
lama>i yaptı:
"25Ocak 1983 gün ve85/9034 sa-
yıh Bakanlar Kunıhı karanyla ka-
buledüenTürkBayrağı Tüzâğü'nün
36. maddesine dayanılarak hazırla-
nan Tanıücı BajTaklann Kullanma
İznine ve Tescil Işlemlerine Ait Yö-
netmeük'e göre. anılan ambfemin ta-
nıöa ba\ rak niteligi olduğundan, >a-
KKgimin tescflüıe tabi buhuunakta-
dır. VaMBğimct tescil edUmeden kul-
lanılan ve göndere çekilecek tanıoa
ba> raklar.yine ayıu yönetmeliğin 19.
maddesi gereğince vaüliğimce top-
bttnnlacaktır. Aynca bu fiilleri uy-
gulayanlar hakkında2893 ssçıhvasa
gereğince islem yapdacaknr."
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Yaşar Eryümaz, cami motifınin
yadırganmaması gerektiğini belir-
tirken cami kavramı ve motifınin
belirli bir parti tarafmdan istismar
edilmesinin yanlış olduğunu kaydet-
ti.
Eryılmaz, başkent ambleminde
Amtkabir'in de bulunmasının daha
iyi olacağını belirterek "Amtkabir'e
ya da camiye karşı çıkarak, uzlaşma
sağUnamaz. Bunlar,siyasetüstü mo-
tifler ohnahdır'' dedi.
OLAYLARIN
ARDEVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
daki açıklamalar, demok-
ratikleşme beklentilerini
de güçlendirmişti. Ancak
bugüne kadar yaşanılan
süreçteki olumsuzluklar,
yeni düş kırıklıklarına yol
açtı.
CHP'nin bu nedenlegö-
ğüslemek zorunda kaldığı
eleştiriler azımsanmaya-
caksayıdadır. Partinin, de-
mokratikleşme konusun-
daki özlemlere yanıt vere-
cek kapsam ve sürede et-
kinlik göstermesi beklenir-
ken kendi iç yapılanması
nedeniyle yeniden çekiş-
melere sürüklenmesi,
doğru ve yerinde bir dav-
ranış olmayacaktır.
Elbette her partide oldu-
ğu gibi, CHP içinde de
parti yönetimine aday ol-
mak isteyen ve bu neden-
le de yandaşlanyla birlikte
geleceğe yönelik girişim-
lerde bulunanlann olması
doğaldır. Ancak Karayal-
çın'ın Çetin'e verdiği mek-
tup, partinin CHP kökenli
kesimini de karşısına ala-
cak bir nitelik taşımakta ol-
duğu için önemli sayılma-
lıdır.
Karayalçin'ın ileri sür-
düklerini değeriendinmek,
partinin yetkili organlannın
görevidir. Ancak "şuyuu
vukuundan beter" biçi-
minde dilimize yerieşmiş
olan ve olmasa bile oldu-
ğu ortalığayayılan durum-
lar için kullanılan deyimi
hatırlamakta yarar vardır.
CHP yönetimi, Karayal-
çin'ın mektubunda yer
alan iddialan araştırmalı ve
kamuoyuna açıklamalıdır.
•••
Türkiye çöl olmosın.
T.EJVLA.
Türkiye Erozyonla
Mücadele,
Ağaçlandırma ve Doğa!
Varlıklan Koruma Vakfi
TeL: (0212) 281 10 27
268 09 85
Sözen: Korkunıın ecele faydası yok
• CHP'nin mahalle delege
seçimlerinde delege seçilemeyen eski
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Sözen, "Bu küçük olay nedeniyle
örgüte haksızlık edemem" dedı.
Haber Merkezi - CHP'nin kurultay tak-
vimi işlemeye başladı. Geçen hafta sonun-
dan itibaren mahalle delegesi seçimleri ya-
pıhrken, Eski tstanbul Büyükşehir Beledi-
ye BaşkanıNurettin Sözen Beyoğlu ilçesin-
den delege olamamasını, seçimlerde oy kul-
lanan 7 kişiden dördünün aym aileden olma-
sına ve bunlann kendilerinden birisini de-
lege yapmak istemesine bağladı. Sözen, se-
çilememesine karşın gerek örgütün, gerek-
se halkm kendisine vefasını gösterdiğini
söyledi.
CHP'nin yaklaşan kurultayı nedeniyle
geçen hafta sonundan itibaren delege se-
çimleri yapılmayabaşlandı. tstanbul'un Be-
yoğlu ilçesine bağlı mahallelerde yapılan
delege seçimlerinde Pürtelaş Mahallesi 161.
no'lu 7 seçmeni bulunan sandıktan Eski Is-
tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nu-
rettin Sözen delege seçilemedi. Sözen, se-
çim sonucuna bakarak basında "Sözen'ebü-
yük vcfasEhk" başlığıyla çıkan haberlere
tepki göstererek "Gerek örgütümüz,gerek-
se halkuruz bana her vesile ile vefasını gös-
termektedir. Bir küçük olay nedeniyle örgü-
tümüze, halkunıza haksızlık etme>elim. O-
la>, dördü ayıu aileden olan ve toplam 7 seç-
menin o> kullandığı sandıkta ailenin kendi-
lerinden birini seçmesi olayıdır.'dedı.
Sözen, Beyoğlu ilçe yönetiminin delege
listesi asıldıktan sonra listeye dört kişi da-
ha eklediğini belirterek şu açıklamayı yap-
tı: "Ben ber zaman örgütümün emrinde ol-
dum. Örgütümün ve halkımın gösterdiğj ve-
fayada müteşekkirim. Kongrekurultayı ön-
cesinde bu tür düzenlemelerden ve haberter-
den medet umanlar olabilir. Partimize zarar
veren bu tür düzenlemelerin sahiplerine söy-
lenecek söz şudur; korkunun ecele faydası
yok."
Ekranda kavga kızıştı
• Baştarafi 1. Sayfada
rilmesi. eleştiri suıuiaruu aşan >ay ınla-
nn yapılmaması demokrasinin gereği-
dir" diyen Konanç, RTÜK kararlan
için yargı yolunun açık olduğunu vur-
guladı. Medyamn, "demokrasi emek-
çisi" olduğuna dikkat çeken Konanç,
"Aksi halde medya, insan haklannın
ve demokrasinin koruyucusu olma iş-
levini kajbeder" dedi.
Alınan bilgiye göre, RTÜK, üyele-
rin kişilik haklanna kadar uzanan ağır
eleştinlerin bulunduğu yayınlar için
"hakaretdavası" açmayı planlıyor. Bu
konuda üst kurulda gündeme getirilen
görüşlerin, yapılacak bir toplanöda de-
ğerlendirileceği öğrenildi.
RTtX, 25 Haziran 1995 tarihinde,
24.00-03.00 saatleri arasında yayımla-
nan "11 Gün, 11 Gece" adlı Fılm nede-
niyle Show TV; 24 Nisan 1995 günü
saat 15.30'da yayımlanan "Gûl Yüzlü
Rosa"adlı fılm ile Kanal 6.10 Mayıs
1995 günü saat 22.50'de yayımlanan
"Doknz Buçuk Hafta" filmi nedeniy-
le de Kanal D'ye birer günlük kapat-
ma cezalan verdi.
Daha önce "•müstehcenvepornogra-
fîkyajmlar" nedeniyle her üç televiz-
yona ca uyan cezası veren üst kunıl,
kapatna gerekçesini, Radyo ve Tele-
vizyor Yayın Esas ve Usullleri Hak-
kındaü Yönetmelik ile Avrupa Sınır
Ötesi FV Sözleşmesi'ne dayandırdı.
Adunmn açıklanmasını istemeyen
bazı RTÜK üyeleri, Özel Radyo ve Te-
leviz^on Yasası çıkarken tartışmaya
girme/en televizyon kuruluşlannın,
yasa hikümlerini uyguladığı gerekçe-
siyle lurul üyelerini hedef almasmm
"çifteitandart" olduğunu öne sürdü-
ler. Bı üyeler, özel kanallann, yasa
çıktılcan sonra öngörülen yükümlü-
lüklerni yerine getirmediklerini,
RTLTI.'ûn defalarca dile getirdiği
"otofcntrolraekanizmasıkuruhnası"
öneritrinin dıkkate alınmadığmı söy-
ledilc
Uca-, RTÜK'ün uygulamalanm
eleştiEtek "Arük RTÜK'ün bu işi yü-
rütemeyeceği aşikârdır" dedi.
H. Hüseyin Uçar, bugün yaptığı ya-
zılı açıklamada, RTÜK uygulamalan
hakkında bir rapor hazırladıklannı be-
lirterek şunlan kaydetti:
"Tamanıeneski bürokratlardan ku-
rulmuş ve siyasi partilerin gösterdiği
adaylar arasmdan seçUmiş siyasi kim-
liği bulunan Radyo Televizyon Üst Ku-
rulu üyelerinin yanlış uygulamalan, ar-
ûk canımıza tak etmiştir. Anayasaya,
insan haklanna bile ters olan bu uygu-
lamalan bir rapor haline getirdik. Ar-
ük RTÜK'ün bu işi yürütemeyeceği
aşikârdn"."
3984 sayıh kanunun 6,9 ve 11. mad-
delerinin değiştirilmesi ile ilgili hazır-
ladıklan kanun teklifinin, Anka-
ra Milletvekili Halil Şıvgın tarafm-
dan TBMM Başkanlığı'na verileceği-
ni bildiren Uçar. "Bu kanun teklifi ile
radyo ve televizyonlaruı kendilerini
temsil etmeleri sağlanacaktır" dedi.
H. Hüseyin Uçar, gerek görürlerse
bu yanlış uygulamalan protesto ama-
cı ile tüm Türkiye'deki özel radyo ve
televizyonlann bir gün yayınlannı dur-
durmalan çağnsında bulunacaklannı
bildirdi.
Laiklik karşıti yaymlara uyan
RTÜK, "müstehcen ve porno" ya-
yınlarla birlikte, Aczmendi lideri Müs-
hlm Gündüz'ü programlanna çıkaran
HBB televızyonu ile Mesaj FM radyo-
suna da birer uyan cezası verdi. Ust
kurul, değerlendirmesinde, Müslüm
Gündüz'ü "yasadışıtarikat lideri" ola-
rak nitelendirerek toplumda nefret
duygulan oluşturacak dinsel aynm ni-
teligi taşıyan açıklamalarda bulunan
tarikat üyelerinin, devrim yasalanna
aykın kıyafetlerle kamuoyuna göste-
rildiklerine dikkat çekti. RTÜK. Me-
saj FM'e gönderdiği uyan yazısında,
"Bu sistem tam bir münafiktır. Bakü-
n çıplaklar-Bu sistemin bozukluğunu,
münafikhğmı görün... Bu sistemin ve
sistemi yönetenlerin kokuşmuşluğu-
nu._" gibi anlatımlann, yayın ilkele-
riyle bağdaşır nitelikte olmadığını vur-
guladı.
Üst kurul, HBB televizyonunda ya-
>amlanan "Ceviz Kabuğu" adlı prog-
rama çıkanlan Müslüm Gündüz'ün
konuşmalanm, anayasa ve yasalara ay-
kın buldu. Uyan gerekçesine, "Kema-
lizm yeni çıkü. Kemalizm bir dindir.
Laiklikdinsizliktir. Demokratiklik din-
sizliktir. Kemalizm de İslam dinini kal-
dınp yerine oturan bir dindir. Bu de-
mokratik, laik sistem ikiy üzlüdür, mü-
nafiktır. Demokrasi sayesinde söke sö-
ke hakkuıuzı alacağız, ne demek de-
mokrasi, hiç alakası yok" sözlerini gös-
terdi. RTÜK'ten alınan bilgiye göre,
Samanyolu TV'nin, 19 Mayıs Ata-
türk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayra-
mı'nın kutlandığı gün Kurtuluş Sava-
şı'yla ilgili yayımladığı programda,
"Kurtuluş Savaşı, bağımsızhk savaşı
değiklir. Savaşı yapan da Osmanlı or-
dusudur" yönündeki görüşler incele-
meye alındı. RTÜK, Ulusal Kurtuluş
Savaşı'nı küçümseyici ifadeler nede-
niyle Samanyolu TV'ye de uyan ceza-
sı verilmesini planlıyor.
Bu arada, "Iz Bırakanlar" progra-
mında son Osmanlı Padişahı Vahdet-
tin'i kahraman olarak gösteren TGRT
ile RTÜK arasında başlayan dava da
devam ediyor.
RTÜK, Keçiören FM'in 31 Mayıs
1995 ile 1, 2 ve 3 Haziran 1995 tarih-
lerinde yayımlanan programlann,
"toplum huzuru. genel ahlak ve aileya-
pısıyla bağdaşmadığı" karanna %'ardı.
Programda, uyan gerekçesine şu ifa-
deler gösterildi: "Sen ne tohumusun?
Rus mu, Bulgar nu, Yunan mı? Anla-
yamadık. Senin Allah belanı, köpekler
selanı versin diyorum. Komünizm kan-
cıklan. Çankaya'nm orospu çocuklan.
Tu Allah belanı versin. Be melun insan,
Makarios'un tonınu ve Makarios'un
çocuğu."
RTÜK, Kral TV'yi de "Özfcm Dolu
Geceler" programında sunulan genel
ahlakIa bağdaşır görmediği sevişme
diyaloglan nedeniyle uyardı.
•|lı»'|f ^ 4 »
m m
iyi
odulEricsson 337, GSM dünyasının Oscar'ı olarak bilinen
CAESAR "1995 Yılı En İyi Cep Telefonu Ödülü'nü kazandı.
Üst üste iki yıl kazandığı bu ödülle Ericsson, ürettiği
cep telefonlarının teknik mükemmelliğini, güvenilirlik ve servis
kalitesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı.
Ericsson GH 337'nin, kazandığı "1995 Caesar
En İyi Dijital Dizayn", "En İyi Servis" ve
"Kullanıcıyı Bilinçlendirme" ödülleriyle de
rakip tanımadığı bir kez daha onaylandı.
ERİCSSON
ERICSSON'unuzda
garantı etıfcetı
bulunmasına
dikkat edinız.
Ericsson Yetkili khalatçılan:
CEP TELEFONUNDA E R İ C S S O N
motıt mıroHi.ş. Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat)
Ericaaon VktfclU Swvk Laboratuvaftan:
n^r»V"Tk°.";:t A.Ş Tel: <0212) 287 17 17 (10 hat)
btaıbul Avrupa (0212) 237 3100: Istanbul Anadolu (0216) 342 89 90: Ankara (0312) 22112 61 • 438 76 33: timı (0232) 486 2168: Mersm (0324) 328 54 33; Antatya (0242) 243 47 86