28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4TEMMUZ1995 SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Türkiye'ye yararlı olur' • Baştarafi 1. Sayfada Türkiye'ye yararh olabile- ceğini söyledi. Cumhuriyet'e, bilgi ve- ren Pıof. E>r. Yalçın Sana- lan, WWER- lOOOtipi reak- törlerin, eski SSCB tarafin- dan geliştirilen, en ileri tek- nolojide, en güçlü, Batı standartlartna en yalcın ve dış koruma bınası (conta- inement) bulunan bir tasa- nm olduğunu belirtti. Sana- lan, 10O0 megavat elektrik ûretim ve 3 bin megavat ısıl kapasitesi bulunan reaktö- riin, hafif suyla soğutuldu- ğunu ve soğutucu çıkış sı- caklığının 289 derece oldu- ğunubildinü. Reaktörûn, 66 ton az zenginleştirilmiş uranyum yakıtyla yüklen- digini kaydeden Sanalan. şu bilgileri verdi: "Bu reaktörter Çernobfl tipinden (RBMK) farkhdır- lar. Eski SSCB ve Rusya Fe- derasyonu'nda çahşmakta oianlan vardır. Baü'daki P- WR denflentiplerinbenzer- leridir. Böyle bir reaktör, Atatürk Barajf nın 3'te biri kadar elektrik enerjisi üret- menin yanında, ülkenin en- düstriyel, bOimsel ve tekno- lojikdüzeyive nükleerprog- ramına göre nükleer tekno- loji edinmek için de yararh olur." Prof. Dr. Sanalan, "Bu tür bir reaktör Türkiye'de hangi amaçlaıia kullanılabt- lir" sorusuna, "Hangi tür reaktör olursa olsun. 2690 sayıh TAEK Yasası ve ülke- mizin imzaladığı uluslarara- sı anlaşmalar, Tiirkiye'nin nükleer enerjiyi bansçıl amaçlaıia ülke yararuıa ve kalkınma planlanna uygun olarak kullanma seçimi yap- tığını göstermektedir" yanı- tını verdi. Ruslarla nükleer pazarlık • Baştarafi 1. Sayfada Zaten olması da mümkütı değil. Nükleerenerji projele- ri için bir müşavir firma se- çfldi; çalışmalar devam edi- yor. Türkiye, nükleer enerji- ye geçecekse, objektif kurai- larla geçecek. Önce teknolo- ji olarak neyi istedigini, neyi yapürmak istediğini ortaya çıkaracak. Ondan sonra da uluslararası ihale yoluyla sü- reç işleyecek. Moskova da şartlan uygunsa gebr. Yoksa bizim, "Gelın Türkiye'de re- aktör kurun' diye talebimiz olmadı. Rusya'ya obnadığı gibi herhangi bir ülkeye de obnadL Bu konuda uluslara- rası standartlar belli. Yer se- çimine kadar. uluslararası anlaşmalar, kuraüar var. Her şey sınıriandınlmış. Bu- nun dışında dünyada gelişti- rflnûş teknotojiler var. Enge- lişmiş. enrisksizolanı hangi- siyse onu tercih edeceğiz. Uy- gun olan her fırmaya da açik olur yapacağımız ihale. Ben burada şahsen enerjiden so- rumluyum, öyle bir şey söz konusu değiL" Veysel Atasoy, nükleer enerjinin gereldiliği ve risk- lerine ilişkin tartışmalara değinirken de, projelerin teknik çahşmalannın yanı sıra kamuoyuna tanıtım ha- zırlıklan da yaptıklannıbîl- dirdi. Nükleer santral tanıtı- rnırun iyi yapılmadığını be- lirten Atasoy, kamuoyunun önceliklerisklerkonusunda aydınlatılması gerektiğini söyledi. Atasoy, "Alternatif enerji- leıie Türkiye'nin ihtiyacını kapatmak mümkün degil. ' Şu miktarda rüzgâr var' de- sinler, 'Getirin yapın' diye- yim. Jeotermal enerjiyi de- ğerlendiriyoruz; ehmizdesa- dece 25 megavathk bir proje var. Bütün yeraltı su kaynak- lannı değerlendirirsek, 500 megavatlık bir santral yapa- biliyoruz. Bu da 3 ayuk arö- şı karşdayacak bir miktar" dedi. Atasoy, nükleer santral projeleri için kaynak sıkın- tısı olmadığıru, 10 bin ve 20 bin megavatlık bazı santral- lann yap-işlet-devret yönte- miyle, kaynak sorunu ol- madan gerçekleştirileceğini söyledi. Anadolu • Baştarafi 1. Sayfada Açık kontenjanı kalan okullar, ön kayıt sistemi ile ögrenci alarak kontenjanla- nnı dolduracaklar. Konten- jan açıklanna9-19agustos tarihleri arasında ön kayıt için başvurulabilecek. Ke- sin kayıtlar ise 23-25 ağus- tos tarihlerinde gerçekleşti- rilecek. Ön kayıt koşullannı taşı- yan öğrenciler, bulundukla- n yerde birden çok Anadolu lisesi olması halinde yalnız- cabirokula baş vurabilecek- ler. 25 ağustos günü saat 17.30 itibanyla kontenjan açığı kalması halinde kayıt- lar, 31 ağustosa kadar de- vam edecek. Kontenjanlann bu tarihte de doldurulamaması halin- de okullann eğitim ve öğre- time açıldığı gün saat 17.00"de kontenjan açığı ve ön kayıt listesinde sırası ge- len adaylar açıklanacak ve kayıt yapılacak. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ana işlevi nedir? Türkiye'nin sınıriannı korumak. Bugün TSK deyince aklımıza ilk ne geliyor? Terörie mücadele ve PKK... Ana çelişki burada. Brifingde harekât planlama subayı, açık açık şu tümceyi kullandı: "1990-92 arasında TSK'nin iç güven- lik görevleri, dış güvenlik konulannın önüne geçmiştir." Bunun daha açık ifadesi şu: O dönem terörie mücadele, asli gö- revimizden, yani sınırian koruma işlevi- mizden daha önemli bir hale gelmişti. Üniter bir devlette ordu, "dış düşma- na" göre yapılandığı için, içeride yıp- ranma söz konusu olmaz. Ancak Tür- kiye'de sivil hükümetler, iç güvenlik so- rununu TSK'ye bırakınca, bu durum do- ğal olarak olumlu ve olumsuz yaklaşım- lan beraberinde getiriyor. Çörekçi'nin, "Bizce 8. madde kaldı- nlmazsa daha iyi olur" tümcesine, ön- yargılardan sıynlarak bakmaya çalışa- lım. Terörie mücadelenin emanet edildiği kurumun ikinci adamı olarak Çörekçi, "TMY beni ilgilendirmez" demez. Bu görüşünü bir gazetecinin sorusu üzerine değil de kuryeli bir mektupla mı iletseydi? Güven Bunalımı TSK, Türkiye'nin bir numaralı soru- nunun muhatabı. Terörie mücadeleye ilişkin yasal düzenleme de hükümet or- taklannın bir numaralı çelişkisi. Çörek- çi, böyle bir durumda görüşünü açıkla- masının olumlu-olumsuz demeçleri ge- tireceğini sanıyorum tahmin etmiştir ve bunu göze alarak görüşünü açıklamış- tır. Kaldı ki Cumhurbaşkanı, "Bu konu- yu bir de askerlere soralım" demişti. Kısacası, terörte mücadeleyi TSK'ye ihale etmişseniz, bu kurumun tepesin- dekiler, "Bize düşen tek görev şehit ol- maktır" demekle kalmazlar. Yapılması gereken henüz 12 Eylül gö- rünümünü düzeltemeden terörie mü- cadeleye girişen orduyu yıpratmak de- ğil, asıl işlevine dönmesini sağlamaktır. Sivilleregelince... Değil 12 Eylül Anayasası'nı değiştir- mek, darbeyi meşru kılan hükümleri bi- le kahramanca savunan bir Meclis'in, Genelkurmay 2. Başkanı'nın görüş be- lirtmesine tepki göstermemesi ancak bizde görülür. Hükümet edebilen bir hükümet, TMY'yi aylarca tartışmaz, karannı verir, değiştirecekse değiştirir, değiştirmez- se "Böyle götüreceğiz" der, tartışmayı bitirir. Aslında Çörekçi, çok eksik görüş bil- ••• dirdi. "8. madde kalsa daha iyi olur" de- yip şöyle devam etmeliydi: "Hükümette gözümün tutmadığı ba- zı herifler var. Hani alacaksın adamı; bağlayacaksın tankın paletine, tatbika- ta çıkacaksın. Onbaşı beyinli adamlar, general rûtbesinde işler yapıyor. Bu Meclis üyelerinin çoğu, sabah içtima- sından sonra izmarit toplamaya yarar..." Seyreyleyin kutlamatelgraflannı... 'Harikasınız paşam' Ülkemizde rütbe omuzlarda değil, beyinlerde. Köşk'te bir kokteyl vardı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Güreş de katılmıştı. Sanatçı, bürokrat birgrup 'si- vil" etrafını sardı. Org. Güreş, bir süre önce Kayseri ve Bolu'da gazeteciler için "bücürier" deyimini de kullandığı ağır bir konuşma yapmıştı. Sözünü ettiğim siviller, koro halinde başladı: - Paşam paşam, o ne konuşmaydı öyle... - Harikaydınız paşam... - Bu konuşmalan tekrartamalısınız... - Televizyonda da yapmalısınız... Ben Güreş'in yerinde olsam o gece eve gitmez, yönetime el koyardım! Askeriere yüklenmeden önce siville- rin sivilleştirilmesi gerekiyor. Çörekçi'ye tepkilerin en serti Cemy Boynear'dan geldi. 1 temmuz günü "pa/iy°sinin genel idare kurulu toplan- tıandaki konuşmasının girişi şuydu: "Türkiye'nin hali ortada. Türkiye'yi geri götûren Meclis ile uğraşırken bir de kışladakiler çıktı başımıza..." Mr. Cemy! Istanbul Boğazı'ndan pek fark edilmiyor olabilir, ama askerler kış- lada değil... Dağda, taşta... Bunu, top- lantılarda vitrin olarak kullandığını sagır ve dilsizler bile biliyor. Sorun da zaten burada. Kışladaolmamasında... Bu bir... Ikincisi... "Çıkti başımıza" diyorsun. Başımızı bırak, içimizdeler. 12 Eylül ya- satannın hangisi değiştirilebildi? Ardından da soruyu soran gazeteci- ye yüklenmiş: "Kabahat, onlar kadar soranlarda. Si- ze ne 8. maddeyle ilgili düşündüklerin- den..." Soruyu Hürriyet'in Ankara temsilcisi Sedat Ergin sormuştu. Olur Cemy; bundan sonra soru sorarken size danı- şınz... Beyefendinin siyasete niçin erken atıldığı anlaşılıyor. Herhalde "Anca öğ- renirim" diye düşündü. Muhalefetten iktidara kadar çoğu- muz, biryeri göstermeye çalışan kişinin işaret ettiğı tarafa bakmak yerine par- maklanna bakıyoruz... Camüi ambleme yürütmeyi durdurma isteıııi ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -Büyükşehir Belediye Meclisi'nde- ki sağ ittifakın oyianyla Ankara'nın Anadolu uygarûklannı temsil eden amblemınin değiştirilmesine tepki- ler giderek yoğunlaşıyor. Avukat Rahmi Kumaş, idari yar- gıya başvurarak, Hitıt Güneşi yeri- ne seçılen camili amblemın devreye sokulmaması için yürütmenin dur- durulmasını istedi. Çağdaş Türkiye Platformu'nun (ÇTP) kampanyasında imza sayısı 75 bine ulaşırken platform, Kızüay Alanı'nda dava dilekçeleri dağıta- rak, yeni ambleme karşı binlerce da- va açılacağını bildirdı. Anakent Belediye Başkanı Metih Gökçek, valilığin onayını almadan amblemi bayrak olarak kullanmaya- caklanıu belirtirken Ankara Valisi Erdogan Şehinoghı, izin alınmadan kullanılan bayraklan toplattıracağı- nı açıkladı. Binlerce yıllık Anadolu kültürü- nü temsil eden Hitit Güneşi'nin de- ğiştirilerek, yerine "Türkiye'nin ba- gunsırfığınr sımgelediği öne sürü- len yıldızlar ile "Türk kültürünü" simgelediği savlanan minarelerin y- er aldığı camılı amblemin seçilmesi yoğun tepkilere neden oldu. Ankaralılar, göreve geldıği gün- den başlayarak çağdaş sanat yapıtla- nnı hedefalan ve ılk icraatını "Tü- kürürüm böyle sanabn içİDe r diye- rek müstehcen bulduğu Altın- park'taki heykelleri kaldırmakla gerçekleştiren RP'li Anakent Bele- diye Başkanı 1. Melih Gökçek'i, "Ankara'nın çağdaş yaptsma darbe vurmak"la suçladılar. Ankara'nın ambleminin "kaviın- ler kapi9 n olan Anadolu'ya ve onun çağdaş başkentine yakışır nitelikte olduğunu dile getiren yurttaşlar, "amblem darbesine'" karşı Çağdaş Türkıye Platformu'nca başlatılan imza kampanyasına 2 gûnde 75 bin imza ile destek oldular. ÇTP adına dün bir açıklama ya- pan Melih Çnhadar, Türk-tslam sentezine göre hazırlanmış sözde amblemin Ankara'yı temsil edeme- yeceğini belirterek, "Hitit Gfine- şi'nin kakunlmasına karşı başlattığı- mız direnç, artarak sürecek. Bu aşa- madan sonra Kıalay Alanı'nda da- va dilekçeleri dagıtarak. binlerce da- va açma>a başla>acağız" dedı. Ambkm darbesi Avukat Rahmi Kumaş da, "Gök- çek'in ambtem darbesi"nin engel- lenmesi amacıyla Ankara Bölge İda- re Mahkemesı'ne başvurarak, yürüt- menin durdurulmasını istedi. Ku- maş, bugün saat 11.00'de düzenleye- ceği basın toplanüsında, başvuru ge- rekçesini kamuoyuna açıklayacağı- nı bildirdı. AÜ Hukuk Fakültesi öğretim üye- lerinden Prof. Dr. Ahmet Kıhçoğlu, Ankara'nın amblemi dışında uğraşı- lacak çok şeyin bulunduğunu belir- terek, şöyle dedi: "Betediveııin ^idDerie ugraşması- nın bir çaresirfik olduğunu düşünü- yorum. Başkentin ambleminin de- ğiştirilmesini istiyen meclistekiler, Ankara halkının çoğunhığunu tem- sfletmemektedir. Kaldı ki kamuoyu- na sunduklan ambkm. Ankara'\a vakışan bir ambtem değil. tnsana Iran'ı. Mekke ve Medine'yi anımsa- tan bir amUem." Gökçek ıse dün yaptığı yazılı açıklamada, camili amblemin tanı- tıcı bayrak olarak kullanılmasınm valiliğin onayını gerektirdiğinı ammsatarak, "Valiliğin onayını al- madan amblemi bayrak olarak kul- lanmayız" dedi. Bunun, amblemi uygulamaya- caklan anlamına gelmediğini de kaydeden Gökçek, "Ambtem ayn şeydir, yönetnıelikte belirtilen amb- lemin tân ıtKi ba>Takolarak kullanıl- ması a> n şeydir. Amblem için >alili- ğin una>ınagerek yoktur" görüşünü dile getirdi. Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğ- lu, amblem değişikliğıni basın yo- luyla öğrendigini belirterek, şu açık- lama>i yaptı: "25Ocak 1983 gün ve85/9034 sa- yıh Bakanlar Kunıhı karanyla ka- buledüenTürkBayrağı Tüzâğü'nün 36. maddesine dayanılarak hazırla- nan Tanıücı BajTaklann Kullanma İznine ve Tescil Işlemlerine Ait Yö- netmeük'e göre. anılan ambfemin ta- nıöa ba\ rak niteligi olduğundan, >a- KKgimin tescflüıe tabi buhuunakta- dır. VaMBğimct tescil edUmeden kul- lanılan ve göndere çekilecek tanıoa ba> raklar.yine ayıu yönetmeliğin 19. maddesi gereğince vaüliğimce top- bttnnlacaktır. Aynca bu fiilleri uy- gulayanlar hakkında2893 ssçıhvasa gereğince islem yapdacaknr." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Eryümaz, cami motifınin yadırganmaması gerektiğini belir- tirken cami kavramı ve motifınin belirli bir parti tarafmdan istismar edilmesinin yanlış olduğunu kaydet- ti. Eryılmaz, başkent ambleminde Amtkabir'in de bulunmasının daha iyi olacağını belirterek "Amtkabir'e ya da camiye karşı çıkarak, uzlaşma sağUnamaz. Bunlar,siyasetüstü mo- tifler ohnahdır'' dedi. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada daki açıklamalar, demok- ratikleşme beklentilerini de güçlendirmişti. Ancak bugüne kadar yaşanılan süreçteki olumsuzluklar, yeni düş kırıklıklarına yol açtı. CHP'nin bu nedenlegö- ğüslemek zorunda kaldığı eleştiriler azımsanmaya- caksayıdadır. Partinin, de- mokratikleşme konusun- daki özlemlere yanıt vere- cek kapsam ve sürede et- kinlik göstermesi beklenir- ken kendi iç yapılanması nedeniyle yeniden çekiş- melere sürüklenmesi, doğru ve yerinde bir dav- ranış olmayacaktır. Elbette her partide oldu- ğu gibi, CHP içinde de parti yönetimine aday ol- mak isteyen ve bu neden- le de yandaşlanyla birlikte geleceğe yönelik girişim- lerde bulunanlann olması doğaldır. Ancak Karayal- çın'ın Çetin'e verdiği mek- tup, partinin CHP kökenli kesimini de karşısına ala- cak bir nitelik taşımakta ol- duğu için önemli sayılma- lıdır. Karayalçin'ın ileri sür- düklerini değeriendinmek, partinin yetkili organlannın görevidir. Ancak "şuyuu vukuundan beter" biçi- minde dilimize yerieşmiş olan ve olmasa bile oldu- ğu ortalığayayılan durum- lar için kullanılan deyimi hatırlamakta yarar vardır. CHP yönetimi, Karayal- çin'ın mektubunda yer alan iddialan araştırmalı ve kamuoyuna açıklamalıdır. ••• Türkiye çöl olmosın. T.EJVLA. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğa! Varlıklan Koruma Vakfi TeL: (0212) 281 10 27 268 09 85 Sözen: Korkunıın ecele faydası yok • CHP'nin mahalle delege seçimlerinde delege seçilemeyen eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sözen, "Bu küçük olay nedeniyle örgüte haksızlık edemem" dedı. Haber Merkezi - CHP'nin kurultay tak- vimi işlemeye başladı. Geçen hafta sonun- dan itibaren mahalle delegesi seçimleri ya- pıhrken, Eski tstanbul Büyükşehir Beledi- ye BaşkanıNurettin Sözen Beyoğlu ilçesin- den delege olamamasını, seçimlerde oy kul- lanan 7 kişiden dördünün aym aileden olma- sına ve bunlann kendilerinden birisini de- lege yapmak istemesine bağladı. Sözen, se- çilememesine karşın gerek örgütün, gerek- se halkm kendisine vefasını gösterdiğini söyledi. CHP'nin yaklaşan kurultayı nedeniyle geçen hafta sonundan itibaren delege se- çimleri yapılmayabaşlandı. tstanbul'un Be- yoğlu ilçesine bağlı mahallelerde yapılan delege seçimlerinde Pürtelaş Mahallesi 161. no'lu 7 seçmeni bulunan sandıktan Eski Is- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nu- rettin Sözen delege seçilemedi. Sözen, se- çim sonucuna bakarak basında "Sözen'ebü- yük vcfasEhk" başlığıyla çıkan haberlere tepki göstererek "Gerek örgütümüz,gerek- se halkuruz bana her vesile ile vefasını gös- termektedir. Bir küçük olay nedeniyle örgü- tümüze, halkunıza haksızlık etme>elim. O- la>, dördü ayıu aileden olan ve toplam 7 seç- menin o> kullandığı sandıkta ailenin kendi- lerinden birini seçmesi olayıdır.'dedı. Sözen, Beyoğlu ilçe yönetiminin delege listesi asıldıktan sonra listeye dört kişi da- ha eklediğini belirterek şu açıklamayı yap- tı: "Ben ber zaman örgütümün emrinde ol- dum. Örgütümün ve halkımın gösterdiğj ve- fayada müteşekkirim. Kongrekurultayı ön- cesinde bu tür düzenlemelerden ve haberter- den medet umanlar olabilir. Partimize zarar veren bu tür düzenlemelerin sahiplerine söy- lenecek söz şudur; korkunun ecele faydası yok." Ekranda kavga kızıştı • Baştarafi 1. Sayfada rilmesi. eleştiri suıuiaruu aşan >ay ınla- nn yapılmaması demokrasinin gereği- dir" diyen Konanç, RTÜK kararlan için yargı yolunun açık olduğunu vur- guladı. Medyamn, "demokrasi emek- çisi" olduğuna dikkat çeken Konanç, "Aksi halde medya, insan haklannın ve demokrasinin koruyucusu olma iş- levini kajbeder" dedi. Alınan bilgiye göre, RTÜK, üyele- rin kişilik haklanna kadar uzanan ağır eleştinlerin bulunduğu yayınlar için "hakaretdavası" açmayı planlıyor. Bu konuda üst kurulda gündeme getirilen görüşlerin, yapılacak bir toplanöda de- ğerlendirileceği öğrenildi. RTtX, 25 Haziran 1995 tarihinde, 24.00-03.00 saatleri arasında yayımla- nan "11 Gün, 11 Gece" adlı Fılm nede- niyle Show TV; 24 Nisan 1995 günü saat 15.30'da yayımlanan "Gûl Yüzlü Rosa"adlı fılm ile Kanal 6.10 Mayıs 1995 günü saat 22.50'de yayımlanan "Doknz Buçuk Hafta" filmi nedeniy- le de Kanal D'ye birer günlük kapat- ma cezalan verdi. Daha önce "•müstehcenvepornogra- fîkyajmlar" nedeniyle her üç televiz- yona ca uyan cezası veren üst kunıl, kapatna gerekçesini, Radyo ve Tele- vizyor Yayın Esas ve Usullleri Hak- kındaü Yönetmelik ile Avrupa Sınır Ötesi FV Sözleşmesi'ne dayandırdı. Adunmn açıklanmasını istemeyen bazı RTÜK üyeleri, Özel Radyo ve Te- leviz^on Yasası çıkarken tartışmaya girme/en televizyon kuruluşlannın, yasa hikümlerini uyguladığı gerekçe- siyle lurul üyelerini hedef almasmm "çifteitandart" olduğunu öne sürdü- ler. Bı üyeler, özel kanallann, yasa çıktılcan sonra öngörülen yükümlü- lüklerni yerine getirmediklerini, RTLTI.'ûn defalarca dile getirdiği "otofcntrolraekanizmasıkuruhnası" öneritrinin dıkkate alınmadığmı söy- ledilc Uca-, RTÜK'ün uygulamalanm eleştiEtek "Arük RTÜK'ün bu işi yü- rütemeyeceği aşikârdır" dedi. H. Hüseyin Uçar, bugün yaptığı ya- zılı açıklamada, RTÜK uygulamalan hakkında bir rapor hazırladıklannı be- lirterek şunlan kaydetti: "Tamanıeneski bürokratlardan ku- rulmuş ve siyasi partilerin gösterdiği adaylar arasmdan seçUmiş siyasi kim- liği bulunan Radyo Televizyon Üst Ku- rulu üyelerinin yanlış uygulamalan, ar- ûk canımıza tak etmiştir. Anayasaya, insan haklanna bile ters olan bu uygu- lamalan bir rapor haline getirdik. Ar- ük RTÜK'ün bu işi yürütemeyeceği aşikârdn"." 3984 sayıh kanunun 6,9 ve 11. mad- delerinin değiştirilmesi ile ilgili hazır- ladıklan kanun teklifinin, Anka- ra Milletvekili Halil Şıvgın tarafm- dan TBMM Başkanlığı'na verileceği- ni bildiren Uçar. "Bu kanun teklifi ile radyo ve televizyonlaruı kendilerini temsil etmeleri sağlanacaktır" dedi. H. Hüseyin Uçar, gerek görürlerse bu yanlış uygulamalan protesto ama- cı ile tüm Türkiye'deki özel radyo ve televizyonlann bir gün yayınlannı dur- durmalan çağnsında bulunacaklannı bildirdi. Laiklik karşıti yaymlara uyan RTÜK, "müstehcen ve porno" ya- yınlarla birlikte, Aczmendi lideri Müs- hlm Gündüz'ü programlanna çıkaran HBB televızyonu ile Mesaj FM radyo- suna da birer uyan cezası verdi. Ust kurul, değerlendirmesinde, Müslüm Gündüz'ü "yasadışıtarikat lideri" ola- rak nitelendirerek toplumda nefret duygulan oluşturacak dinsel aynm ni- teligi taşıyan açıklamalarda bulunan tarikat üyelerinin, devrim yasalanna aykın kıyafetlerle kamuoyuna göste- rildiklerine dikkat çekti. RTÜK. Me- saj FM'e gönderdiği uyan yazısında, "Bu sistem tam bir münafiktır. Bakü- n çıplaklar-Bu sistemin bozukluğunu, münafikhğmı görün... Bu sistemin ve sistemi yönetenlerin kokuşmuşluğu- nu._" gibi anlatımlann, yayın ilkele- riyle bağdaşır nitelikte olmadığını vur- guladı. Üst kurul, HBB televizyonunda ya- >amlanan "Ceviz Kabuğu" adlı prog- rama çıkanlan Müslüm Gündüz'ün konuşmalanm, anayasa ve yasalara ay- kın buldu. Uyan gerekçesine, "Kema- lizm yeni çıkü. Kemalizm bir dindir. Laiklikdinsizliktir. Demokratiklik din- sizliktir. Kemalizm de İslam dinini kal- dınp yerine oturan bir dindir. Bu de- mokratik, laik sistem ikiy üzlüdür, mü- nafiktır. Demokrasi sayesinde söke sö- ke hakkuıuzı alacağız, ne demek de- mokrasi, hiç alakası yok" sözlerini gös- terdi. RTÜK'ten alınan bilgiye göre, Samanyolu TV'nin, 19 Mayıs Ata- türk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayra- mı'nın kutlandığı gün Kurtuluş Sava- şı'yla ilgili yayımladığı programda, "Kurtuluş Savaşı, bağımsızhk savaşı değiklir. Savaşı yapan da Osmanlı or- dusudur" yönündeki görüşler incele- meye alındı. RTÜK, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı küçümseyici ifadeler nede- niyle Samanyolu TV'ye de uyan ceza- sı verilmesini planlıyor. Bu arada, "Iz Bırakanlar" progra- mında son Osmanlı Padişahı Vahdet- tin'i kahraman olarak gösteren TGRT ile RTÜK arasında başlayan dava da devam ediyor. RTÜK, Keçiören FM'in 31 Mayıs 1995 ile 1, 2 ve 3 Haziran 1995 tarih- lerinde yayımlanan programlann, "toplum huzuru. genel ahlak ve aileya- pısıyla bağdaşmadığı" karanna %'ardı. Programda, uyan gerekçesine şu ifa- deler gösterildi: "Sen ne tohumusun? Rus mu, Bulgar nu, Yunan mı? Anla- yamadık. Senin Allah belanı, köpekler selanı versin diyorum. Komünizm kan- cıklan. Çankaya'nm orospu çocuklan. Tu Allah belanı versin. Be melun insan, Makarios'un tonınu ve Makarios'un çocuğu." RTÜK, Kral TV'yi de "Özfcm Dolu Geceler" programında sunulan genel ahlakIa bağdaşır görmediği sevişme diyaloglan nedeniyle uyardı. •|lı»'|f ^ 4 » m m iyi odulEricsson 337, GSM dünyasının Oscar'ı olarak bilinen CAESAR "1995 Yılı En İyi Cep Telefonu Ödülü'nü kazandı. Üst üste iki yıl kazandığı bu ödülle Ericsson, ürettiği cep telefonlarının teknik mükemmelliğini, güvenilirlik ve servis kalitesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı. Ericsson GH 337'nin, kazandığı "1995 Caesar En İyi Dijital Dizayn", "En İyi Servis" ve "Kullanıcıyı Bilinçlendirme" ödülleriyle de rakip tanımadığı bir kez daha onaylandı. ERİCSSON ERICSSON'unuzda garantı etıfcetı bulunmasına dikkat edinız. Ericsson Yetkili khalatçılan: CEP TELEFONUNDA E R İ C S S O N motıt mıroHi.ş. Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat) Ericaaon VktfclU Swvk Laboratuvaftan: n^r»V"Tk°.";:t A.Ş Tel: <0212) 287 17 17 (10 hat) btaıbul Avrupa (0212) 237 3100: Istanbul Anadolu (0216) 342 89 90: Ankara (0312) 22112 61 • 438 76 33: timı (0232) 486 2168: Mersm (0324) 328 54 33; Antatya (0242) 243 47 86
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle